Ekşi Duyuru

puan farkı 0,01 yani, bir şey fark eder mi akademik yaşam için ?

çok yakın olduğum bir arkadaşım var, yediğim içtiğim ayrı gitmez. Birbirimizin evlerinde kaldık aileler tanışır vs vs. Neyse bu yaz ben çalışmak için kuveyte staja gideceğimi söyledim buna, temmuz ağustos arası. Bizimkinin de temmuzda stajı varmış, eylülde bişeyler yaparız şeklinde ayrıldık. neyse geçen gün netten konuşuyoruz. bunun ikinci bir staj işi olacaktı ağustosta o ne oldu diye sordum, bu da ağustosunu boş bırakmak istediğini hatta bir arkadaşıyla avrupa gezisi yapacağını söyledi. bana da soracakmış ama kuveytte olacağımdan sormamış. ne zaman gideceğini sordum 21 ağustosa almış biletini. sonra da bana sen ne zaman dönecektin diye falan sordu. şimdi ben buna çok alındım çünkü benim ne zaman döneceğimi bile net bilmiyor ve böyle bir plana "en yakın arkadaşı" olan kişiyi dahil etmek için hiçbir şekilde uğraşmamış. 9 gün daha beklese istanbulda oluyordum en azından insan bi dahil etmeye çalışır. zaten eylül başı dönücem olmaz dedim, ondan sonra da mutlaka beraber bi plan yapalım ekim için falan diyor. ben alındım sanki biraz, haklı mıyım ?

ya arkadaşlar böyle kim ne der çok dert eden bir insan değilim de bacaklarım fazla kıllı benim. şort giymek en azından toplu ulaşımda-kütüphanede vs çirkin görünür mü ? Çok rahat ama ya.

bizim bir arkadaş grubumuz var, ama yeni sayılır yani kimse kimseyle kanka modunda falan değil. neyse bu grupta hoşlandığım bir kız var benim; fakat soğuk bir kız bu yani tepkileri vs biraz soğuk ve çoğu insana ilginç geliyor. neyse dün bizim whatsapp grubuna mesaj attı acıkan var mı yemek yiyelim diye, ben de ben varım 1 dkya gelirim diye cevap verdim. fakat biraz geç kaldım kız da gruba yazmış işim var çok bekleyemeyeceğim gitmem lazım diye. o sırada ben geldim. kız kalkmıştı yurda uğraması lazımmış. ben de dedim ki sen uğra yurda ben yemeyi bitiririm sonra da arabayla bırakırım seni kampüsün önüne. (5 dk'lık mesafe) bu da tamam olur dedi gitti. ardından tam ben kalkmışken mesaj geldi, yurdun önünde hazır servis aracı görmüş binmiş ona gitmiş. bana bunu söylüyor. sizce umutsuz vaka mı ?

Aşağıdaki mesleklerden hangisi sizce statü olarak diğer seçeneklerden üst ? Kişisel girmeyelim, sadece ilk anda beyinde oluşan izlenimi katalım.

Belediye otobüsü şöförlüğü

Lüks bir otel'de resepsiyonistlik

Çevik kuvvet polisi

Teknosa'da ürün görevlisi

Set kameramanı

DHL kuryelik

olayı anlatıyorum arkadaşlar, 20 gün önce tatildeyken tanışılmış bir kızla daha ilk günden samimiyeti ilerletip sevgili-flörtöz arası bir şey olduk. tanıştığımızın ertesi günü kızı evinden aldım yemeğe çıktık, o gün sevgili olduk. İnanılmaz mutlu kısa bir süreden sonra kız ikide bir trip atmaya başladı. ilk önce meshep farklılıklarımızı devreye soktu, benim ailem imanlı biri yerine zenci damadı tercih eder tarzı saçma sapan konuştu. uzun ilişkiden çıkmış bağlanmak istemiyormuş bana falan da filan bi ton şey. neyse olabilir tamam dedim, 2 gün sonra kendisinin attığı mesaja 20 dk cevap vermedim diye bana atmadığı trip kalmadı, kendisi kardeşiyle ilgilenecekmiş ben de istediğimi rahat rahat izleyebilirmişim bu ne amk ? Sevgili kişisinin onunla tüm gün boyunca ilgilenmesini istermiş. Neyse ben evine gittim yine aldım kızı bir yerlere gittik, yine aramız düzeldi. O esnada biz 4 arkadaş şehir dışına geziye gidecektik, onu da çağırdım, grupta başka bir arkadaşımın sevgilisi olduğu halde bahanelerle katılmak istemedi, neyse işte en son olarak da bir kongre için sırbistana gitti, facebook'da aktif olmasına rağmen, whatsapp'da online olmasına rağmen mesajlarıma cevap atmıyor. sonrasında derdin ne minvalinde bişeyler sordum, kendisi ayrılmak istediğini, sırbistan'da yaşadığı bazı şeylerden sonra kararını değiştirdiğini tamamen kendisinden kaynaklanan bir problem sebeiyle ayrılmak istediğini söyledi. Başka biri var mı dedim tabi ki yok falan diyor. yarın istemese de görüşeceğiz son kez sizce bu kızın derdi ne ?

edit: kızın 3 yıllık bir uzak mesafe ilişkisi varmış bu arada. ayrılmışlar, 3 aylık bir aradan sonra biz tanıştık.

Arkadaşlar hikaye ibretlik; şimdi bizim bir arkadaş grubumuz var, bu gruptaki 1 arkadaş dışında herkes kendine sevgili yaptı, bizim elemanın yalnızlığı ikide bir konu oluyor ve kendisi de bu durumdan rahatsız. Kendisi 22 yaşında son 5 yıldır sevgili yokmuş. hatta bir gün aramızdan bir arkadaş kendisine şakayla karışık "sap" diyince baya bozuldu.
Neyse bu arkadaşımız, kendisinin oturduğu sitedeki bir kızı sevgilisi olarak tanıtıyor bize. daha doğrusu fb'tan göstererek. buluşmalara gelmediği zamanlarda kızla şunu yaptık bunu yaptık diye konuşuyor, hepimiz tabi vay be sen de buldun sonunda birini diye destek çıkıyoruz, bana mesaj atıp "yaa şimdi sinemadayız kızın elini tutayım mı" tarzı mesajlar bile atıyor. bu durumda da hiçbirimiz böyle bir şeyin hayali olduğundan şüphelenmedik. bu durum 2,5 aydır sürdü böyle sürekli rapor vererek bize.
Fakat durum şu ki; bu kızla sadece muhabbetleri varmış biraz, başka bir samimiyetleri yok, kız ekli sadece. Biz durumu öğrendik ama o işin aslını bildiğimizi bilmiyor.

sorum; ne yapalım ?

beğendiniz mi arkadaşlar ?

www.youtube.com

arkadaşlar diyelim ki yurt dışında(1. dünya ülkelerinden biri)yüksek lisans yapmaya başladınız. Sonra yüksek bitti ve siz o ülkeye tamamen yerleşmek istiyorsunuz. Fakat akademik kariyer yaparak değil, yani gidip mobilya satarsınız ya da kendi işinizi kurarsınız yüksekten sonra fark etmez. Maksat yerleşmek. Böyle bir yol var mı ?

maalesef bu tip problemlerim var. aslında her zaman hareketli bir tiptim ama özellikle üniversite sınavına girdiğim yıl derslere fazla kasınca, üniversiteye girdikten sonra iyice arttı problemim.
mesela toplu taşımada kesinlikle çok sıkılıyorum. kendimi dışarı atmak istiyorum, müzik dinlemeden hayatta zaman geçmiyor. sırf otobüse binmemek için her gün kilometrelerce yol yürüyorum. insanların hareketleri arkalarına bakmayışları beni deli ediyor.
bunlar dışında derslere de kesinlikle konsantre olamıyorum. ilk 20 dk süper ondan sonra tamamen gidiyor dikkatim. sırf bu yüzden ortalamam düşük. havaya bakıyorum, bacak sallıyorum. yanında staj yaptığım hoca dersteki halimi görmüş seninle çalışmak istemiyorum dedi bana. mesela 100 dk ders varsa 20 dk'dan sonra çıkmak zorunda kalıyorum. ders çalışırken de 30 dk en fazla ondan sonra bırakmak durumunda kalıyorum. millete bakıyorum 3 saat aralıksız ders çalışıyor. kesinlikle yapamıyorum. kafam gidiyor, insanlara bakıyorum kendi kendime gülmeye başlıyorum çok kötü bir durum.
geçen gün bir toplantı vardı. yine 30 dk sonra sıkıldım çıktım. benden sonra 2 saat daha takılmışlar, nasıl oluyor bilmiyorum. arkadaşlarımla bir mekana gidelim, yemek yer yemez yine sıkılıyorum yürüyüş yapmak istiyorum. arkadaşlarım bana bir şeyler anlatırken yine sıkılıyorum, onları dinlermiş gibi yapıyorum.
şimdi de evde sıkılıyorum artık, amaçsızca dışarı çıkıp kmlerce yürümezsem delirecek gibi oluyorum. eve gelince akşamları internet yoksa yine sıkılıyorum. kitap okurken bile 20 sayfayı geçemiyorum konu ne kadar ilgimi çekerse çeksin. ileride kariyer konusunda da ne yapacağım bilemiyorum.

bana ne öneriyorsunuz, ne yapabilirim, psikolojik destek almalıyım değil mi ? yoksa herkes böyle de çaktırmıyorlar mı ?

gönül işi değil sorum, sizce hangisi daha iyi ?

sevgilin varken askere gitmek vs sevgilin yokken askere gitmek

tamamen merakımdan soruyorum. bir duyurudan görünce esinlendim. şimdi erkek tarafı kızı görüp beğeniyor. arada kızın da ona baktığını düşünüyor ve bir gün kızın yanına gidip tanışıyor vs vs. ortam arkadaş yemeği parti falan değil ama. önceden görülen ama hiç tanışılmamış bir kız.

yani bu yolla gidip kızla sevgili olabilmiş insanlar var mı gerçekten ?

2 soru combo var.

1) 30 yaş erkek 20 yaş kadın ilişkisi nasıl olur ?(erkek çalışıyor kadın öğrenci)
2) 30 yaşında bir erkek 20 yaşında bir kadına ilgi gösterirse 20'Lik kadın tırsabilir mi ?

arkadaşlar çok merak ediyorum, kız tarafı gece hayatına düşkün playboyvari piçlerle çıkmış gecelerde tanımadığı yok içkisi var sigarası var ama über efendi bi tiple çıkıyor adamda içki yok sigara yok gece hayatı yok karı kızı bile yok o derece efendi bi tip. iyi yerlerde okumuş annesinin dibinden ayrılmayan bir adam. evlilik falan modundalar bu nasıl olabilir sizce ?

herkese selamlar öncelikle. şimdi ben mezun olmak üzere olduğum bölümüme ciddi umut ve hırslarla başlayan bir gençtim, amacım akademisyen olup dertlere derman bulmak nobel almak falandı. herkesi buna inandırdım aslansın kralsın övgüler yedim de neyse. fakat gelin görün ki insanların benden çok daha hırslı ve çalışma azmine sahip olduğunu görüyorum. aslında alanıma ilgim var ama insanların haftanın her günü güzel havalarda bile dışarı çıkıp kahve içeceğine 15 metrekare bir odada saatlerce bir makale üzerine tartışması bana anlamsız gelmeye başladı. ben de okuyorum ama çıkıp gezmek de bana hoş geliyor yani. her hafta laboratuvar raporu yazmak benim için işkence oldu.
bunlar dışında doktorasını iyi yerlerde yapmış insanların özel sektörde normal işletme mezunundan çok daha değersiz göründüğünü bildiğim için iyice soğudum sanki.
ayrıca bilimle uğraşmak güzel bir şey ancak 2000 tl olan doktora maaşı sebebiyle de yine kaygılarım var sonuç olarak ben de doğru düzgün bir tatile çıkmak para harcamak falan isterim.
bir de artık fazla ticaret odaklı düşünmeye başladım sanırım mesela arkadaşlarım bunu nasıl insanlığa sunarız şeklinde düşünürken ben bu test kitlerini üretecek şirket açsam çılgın patron olurum modlarındayım.
ilaç şirketlerinin buluşlarından ziyade cirolarını ezbere bilen garip bir insanım. buradan mezun olup doktora yapsam binlerce sayfa şey okuyabilir miyim sonrasında ne olacak falan fıstık düşünüyorum kara kara.

sizce bu akademi sevdasına son vermem gerekli mi kardişler ? bir de şu var; yanında çalıştığım hocanın çalışmalarından hiç memnun değilim başka bir hocaya geçsem işler değişir mi sizce ?

merhaba, bana sorulan durumu aynen aktarıyorum;

bu benim arkadaşın annesiyle babası 1990 yılında evlenmişler. babası bu evlilikten önce başka bir hanımla evliymiş ve boşandıklarında evini yazlığını vs bu hanıma ve 1. evlilikten olan çocuklarına bırakmış.

2. karısından da bu benim arkadaş olmuş, karı koca para biriktirip yeni mülkler edinmişler ve adam bu mülkleri karısının üzerine yapmış. ikisinin de maaşları anne babadan kalan paralar birleşmiş.

iki sorum var;

1) adamın ölmesi durumunda rahmetlinin 1. evlilikten olan çocukları yeni kadının mülklerine ortak olmaya çalışabilir mi (bu mülklerde de babamızın hakkı var diye) yoksa tapu kadının üstüne olduğundan böyle bir şey olamaz mı ?

2) eğer ortak olmaya çalışırlarsa bu çiftin boşanması durumunda aynı şekilde isteklerde bulunabilirler mi ?

cevap verene şimdiden inanılmaz teşekkür ediyorum.

yani mezuniyetten önce 3. sınıfın sonunda mesela başvurulabiliyor mu ?

Merhabalar, bu iki işin de benimle alakası yok arkadaşlar arası bir tartışma sonrası merak ettiğim bir konuyu açıklığa kavuşturmak istiyorum. aşağıda yazdığım 2 işten hangisine sahip olmayı tercih edersiniz ?

1) Merkez ofisi maslakta bir plaza olan uluslararası bir firmada marka müdürü vs kıvamında bir meslek. Takım elbiseli. Garanti bir iş. 8000 tl civarı bir maaş var. Şirket araba veriyor. Sınırsız kaliteli kahve var. Ofis şık güzel, size yağ çeken yükselmek isteyen çıtır kızlar var. İş yerinde herkesin size saygısı var ama rekabet bol. Arada konferanslar falan var takılmaca.
2) İkitelli organize sanayi bölgesinde 200 metrekare bir imalathanede kozmetik kimyasal vs üretim işi. Ortam sikko bir imalathane. Kurulan şirketin yüzde 40 ortağısınız ama. Diğer ortak sadece parasını alıyor işi size bırakmış. Yanınızda 5-6 kişi çalışıyor. Kendiniz ağa kendiniz paşa. Takım elbise yok. Marka yeni ve yaymak için sürekli uğraşıyorsunuz . Küçük bir işletmesiniz garanti gelir yok ama bu da aylık 8000 tl gibi bir şey getiriyor size, büyüme şansınız da var batma da. İstediğiniz zaman tatil var ama işi büyütmek için sürekli uğraşmak gerek. stresli iş.