Ekşi Duyuru

bizimkiler var diye tutturdu fakat bankaların sitesinde böyle bir kredi türü göremedim.

annem sgk'ya bir miktar para yatırırsa hemen emekli olacak, yatırmazsa dört sene daha çalışması gerek. doğum borçlanması diyorlar sanırım.

bu para için ihtiyaç kredisi mı çekmemiz gerek yoksa dedikleri gibi emeklilik için özel bir kredi var mı?

daha doğrusu "tözel test" ne demek? kelime anlamını soruyorum.

koskoca google'da tatmin edici bir yanıt bulamadım.

yaklaşık 1,5 ay önce 3-4 dolarlık bir ürün almıştım, takip numarası olmayan postayla gönderdiler ve hala elime ulaşmadı. bu saatten sonra da geleceğini sanmıyorum ama yinede içimin rahat etmesi için emin olmak istedim.

ptt'yi arayıp adıma gelen bir paket var mı öğrenmem mümkün mü? tekrar belirteyim, kayıtsız posta ile gönderildi. belki gelen paketleri elleçlerken sisteme kaydederler diye düşündüm.

bizim şirket teb ile çalışıyor fakat pek memnun değiller, eft başına 3,5 lira alıyormuş. bireysel yapılan eft'ler bile 2, 2,5 lira civarındayken kurumsal bankacılığın bu kadar masraf alması bana çok abes geldi, bilmiyorum belki de normaldir. başta maaş ödemeleri olmak üzere sık sık para transferi yapıldığı için ay sonunda kesilen eft ücretlerini görünce aklımız çıkıyor.

diğer bankaları araştırmam için benden rica ettiler (ne çok anlarım ya), bende ilk iş size sorayım ondan sonra araştırırım dedim.

ilk olarak enpara'yı aradım ama sadece bireysel bankacılık hizmetleri varmış, işimize yaramadı.

kurumsal olarak hangi bankalarla çalışıyorsunuz? ne kadar eft ücreti tahsil ediyor?

2016 ocak'ta süresi dolacak olan iki yıllık bir pasaportum var. ben şuan on yıllık pasaport için müracaat etsem yeni gelecek pasaport 10+1 yıllık olacak bunu biliyorum, peki ücrette bir değişiklik olacak mı yoksa standart gözüken 10 yıllık bedeli mi ödeyeceğim?

ikinci sorum, 10 yıllık pasaportun sayfaları 2 yıl içinde doldu diyelim, bundan sonraki süreç nasıl işliyor? yeniden başvuru yapıp tekrar pasaport ücreti mi ödüyoruz yoksa pasaport süresi henüz dolmadığı için ücretsiz mi veriyorlar? (sanırım fazla iyi niyetli düşünüyorum)

dün gece annemin çığlığıyla uyandım, babam yerde yarı oturur pozisyonda hareketsiz ama bilinci açık bir şekilde yatıyordu. tuvalete kalkmış ve aniden şiddetli mide bulantısı hissedince olduğu yere çöküvermiş. 1-2 dakika başında bekledik hiç bir şey konuşamadı, sonra zar zor ayağa kaldırdık ve yatağına yatırdık, alnı çok sıcaktı ve birkaç dakika içinde müthiş terledi ve tişörtü sırılsıklam oldu. 2-3 defa farklı aletlerle tansiyonunu ölçtüm en fazla 15-7 civarı çok da abartı olmayan rakamlar arasında değişti. ambulans çağırmamızı istemedi ve yavaş yavaş kendine geldi sonra yattı uyudu.

bütün bunlar 10-15 dakika içerisinde oldu.

bilinen sürekli bir hastalığı yok, sadece hipertansiyon var ve ilaçlarınıda aksatmadan kullanıyor. yukarıda anlattığım durum yılda 1 kez falan oluyor.

o anki panikle tansiyonu yanlış ölçmüş olabilirim, belkide yükseldi veya düştü. sizce ne olmuş olabilir? aynı durumu tekrar yaşarsak ne yapmalıyız?

bildiğim kadarıyla bu arkadaş kendi başına bir ülke değil, rusya'ya bağlı özerk bir cumhuriyet. bu durumda rusya'ya vizesiz girdiğimize göre buraya da vizesiz girebilir miyiz? ufa havalimanında pasaport kontrolü olduğuna göre vize sorma ihtimalleri de var fakat türk vatandaşlarının vizeye ihtiyacı olup olmadığını bilmiyorum. belkide özerk cumhuriyetlerin başka ülke vatandaşlarından vize istemeye hakkı yoktur onuda bilmiyorum.

bu konuda cahilim, çok saçma bir soru sormuş olabilirim mazur görün.

dün bir mağazaya gittim ve ortalama bir aleti incedim (2 beygir), satıcı arkadaş aletin günde 1 saat çalıştırıldığı taktirde aylık 25 lira civarı bir elektrik masrafı olur dedi. 3 kişi kullanırsak kabaca 75 lira yapar. bana çok uçuk geldi. rakamlar gerçekten bu civarda mı? kullananlar arkadaşlara soruyorum, elektrik faturalarınız ne alemde?

koşu bandı yerine başka bir alete mi yönelsek?

böyle bir sistem var mı? mesela wizzair'in sitesine girenler bilir, karşınızda harita var ve atıyorum budapeşte'te tıkladığınızda oraya hangi havalimanlarından uçuş olduğunu gösteriyor fakat tabiki wizzair'in seferleri ile kısıtlı bu. benim istediğim ise daha geniş bir alanı kapsasın, uçuk bir noktaya tıklayayım ve o havalimanına nerelerden, hangi şirketlerin seferi olduğunu göstersin.

uygun fiyatlı bir alet bakmıştık, linktekiler arasında karasız kaldık. hangisi daha mantıklı?

650 tl
urun.gittigidiyor.com

630 tl
www.hizlial.com

mutlu yıllar herkese.

bugün de iyi 'koşu bandı sorusu' yaptı değil mi?

her ne kadar bir süre sonra kendisini çamaşırlık olarak kullanacak olsak da baba bey koşu bandı alalım diye tutturdu, o isteyince bende heveslendim alalım dedim. bir yerde görmüş manyetik olsun dedi fakat bana saçma geldi, sonuçta kas gücüyle çalışacak, haliyle yorucu olur o yüzden elektrikli bir şey bakıyorum.

fiyatını beğendiğim rastgele bir alet alayım mı yoksa dikkat etmem gereken bir nokta veya vereceğiniz bir tavsiye var mı?

- ios'un kendi harita uygulaması var, belli yerleri 3d olarak oluşturmuşlar, bir de "tur" seçeneği eklemişler ki evlere şenlik. çok başarılı.

- google maps'inde sokak görünümü özelliği var, bu açıdan önde.

- yandex'in türkiye'deki bazı şehirlerde sokak görünümü özelliği var mesela.

bildiklerim bunlar, hepsi bu özelliklerden dolayı başlı başına öncü uygulamalar. en iyisi şudur denemez tabi.

bunların dışında benim bilmediğim, "kanka şu harita uygulamasınında şu özelliği var dehşet" dediğiniz uygulama(ios/android) veya tarayıcı üzerinden erişilebilen browser haritası var mı?

arkadaşın ricasıyla duyuruyu açıyorum, klon diye benide banlamayın.

"günaydın.
naber?
ben banlandım.
yani en azından ben öyle düşünüyorum. nsa filan msn hesabı kırmaya başlamadıysa, öyle gözüküyor.. tabusal
alana örtülü cümleyle girmiştim. ona verdim. neyse buralarda yokum artık.
tabi
yılbaşı hediyesi göndereceğim kişinin adresi özel mesajda kaldı.
bana ulaşmasını istediğim kişiler: dessy, saklısecilmemiş, kilimanjero, birileri daha vardı ama neyse
ben olmayacağım buralarda. seviyorum bazılarınızı.
geride kalanlar:
dinle küçük adam'ı okuyun.
farid farjad - golha olsun fon müziği de
aslında daha iyi bir ayrılık olurdu ama sabah sabah yazamadım.
ironik olacak ama: görüşürüz."

iletişim: ibomiu@yahoo.com

-

diycek bişeyiniz sövüp sövemediğiniz varsa son fırsatı değerlendirin derim.

ilk olarak enpara'ya sordum fakat türkçe bilmedikleri için müşterimiz olamazlar dedi. diğer bankalarıda tek tek arayıp vakit kaybetmek istemiyorum.

türkiye'de yaşayan, tc kimliği olmayan yabancı vatandaşlar banka hesabı açabiliyor mu? evetse hangileri?

yurtdışında şu kadar yıl yaşanırsa askerlikten muaf olunur diye bir şey var mıydı yoksa ben mi uydurdum bunu?

muafiyet yerine dövizli askerlikte olabilir, çok eskiden duyduğum bir şey var ama hatırlayamadım neydi bu konu?

bu olayı bilen var mı? başta şehir efsanesi gibi geliyor ama bilemedim şimdi. yabancı bir arkadaştan duydum, çok sayıda kan bağışlayan bir kişi "person of earth" veya "world's people" gibi bir ünvan kazanarak çoğu ülkeye vizesiz girebiliyormuş. hatta çevresinden birkaç kişi örnek verdi.

böyle bir şey duyan, bilgisi olan var mı?

erkek tipi saç dökülmem var, daha doğrusu ben öyle olduğunu düşünüyorum. birkaç yıl önce küçük bir üniversite hastanesine gitmiştim ve kadın eliyle kontrol ederek erkek tipi saç dökülmesi var deyip kestirip atmıştı.

şimdi daha ciddi bir uzmana gitsem yapılan testlerde dökülmenin nedeninin genetik olup olmadığı anlaşılabilir mi yoksa testlerde sadece çinko ve testosteron seviyelerine mi bakıyorlar?

aslında sorum uzun saçlı insanlara. "saç diplerinize" parmaklarınızla yağ sürmeniz gereken durumlarda (friksiyon) nasıl yapıyorsunuz? az önce deneyeyim dedim elimdeki yağı kafa derisine ulaştırana kadar saçın kendisi kaptı.

nasıl yapmak gerek?

bir arkadaşım türkiye'ye gelecek, bulunduğu ülkede telefon fiyatları bize göre çok çok uygun, mesela iphone 6 plus için konuşuyorum arada 1000 (bin) lira fark var.

şimdi ben iki tane getirtsem, bunları bir güzel pasaporta işletip vergilerini ödesem (telefon başı 200-250 lira masraf olacak sanırım) sonra internette satışa koysam alan kişi yüzde yüz sorunsuz ve mediamarkt'tan alınmış gibi güvenli bir şekilde kullanabilir değil mi?

edit: sadece pasaporta işletme olarak sormuyorum, mesela garanti veya diğer konularda herhangi bir fark olur mu? ayrıca sorum samsung ve diğer markalar içinde geçerli.

mediamarkt dışında hangi mağazalar var?

avcılar'dan toplu taşıma ile başakşehir/ıspartakule/1 istanbul evleri civarına nasıl gidiyoruz? otobüs metrobüs minibüs farketmez hangisi giderse artık.

sevgili galya halkı, parfüm ihtiyacınızı nasıl karşılıyorsunuz? paşalar gibi 300-500 lira verip paketleyip evinize mi getiriyorsunuz yoksa yurtdışındaki arkadaşlarınızdan mı rica ediyorsunuz?

veya işi ucuza kapatabileceğimiz bir trick var mı?

not: almanya'da 20 euro olan parfüm burada 220 lira.

çıkaramadım ya sürekli dinlediğim şarkı dilimin ucunda, yarım saattir youtube'da dolanıyorum bulamadım.

90'lı yılların şarkısıydı, zenci abla şarkı söylerken insanlar plajda dans ediyordu, hareketli bir parça, fransızca olabülü. şarkıyı bilmeyen yoktur herhalde müthiş bilindik.

hatırladınız mı?

avrupa yakasından toplu taşıma ile nasıl gidebiliriz?

eczanelere mi bakmadım, migrosları şok'ları bim'leri mi tavaf etmedim ama hic bir yerde bulamadım. internet dışında alabileceğimiz fiziksel bir mağaza yok mu?

bu okul avcılar yönünden cennet'e doğru giderken e-5'in dibinde sağ tarafta tepede kalan okul değil mi? haritalardan bakıyorum yolun sol tarafında biraz içeride gözüküyor. hangisi doğru bilemedim.

ek soru: metrobus cennet durağı bakım çalışmaları nedeni ile kapalıydı, acıldı mı?

bim'de satılan 5 liralık şişeler ilk birkaç gün güzel kokuyor fakat sonradan pek kokmuyor. otomatik zımbırtılarda birden ses çıkarınca saçma refleksler yapıyorum. tütsü hiç denemedim ama evim hindistan gibi kokar diye düşünüyorum.

bastırmaya çalıştığım bir koku yok fakat güzel, hoş koksun istiyorum.

ne olabilir ki başka?

şubeye gidip isme havale yaptığımda 20 lira kesiyor, bu işlemi internet kanalıyla yapsam ne kadar kesinti oluyor bilgisi olan var mı?

müşteri hizmetlerini aradım fakat şifremi bilmediğim için müşteri temsilcisi ile görüşemedim, şifreyi öğrenmek için de şubeye çağırıyor. nasıl bir sistemler var akıl sır erdirmek mümkün değil.

ananemizin kalpten ameliyat geçirmesi gerekiyor fakat hassas bir ameliyat olacağı için her hastaneye güvenemiyoruz. tavsiye edebileceğiniz veya en iyi kardiyolog şurada diyebileceğiniz bir hastane var mı?

kendisi afyon'da fakat istanbul'dan kars'a kadar her yere götürebiliriz.

edit: vereceğiniz cevaplar gerçekten çok önemli, her birini tek tek degerlendirecegiz o yuzden emin olmadan tavsiyede bulunmamanizi rica ediyorum.

ipad air kullaniyorum (ios 8), skype'ta arkadaşa mesaj yaziyorum fakat gonder dugmesini bulamiyorum, bazen hic olmuyor bazende deaktif olarak gozukuyor. sebebi ne olabilir?

eski bir fotokopi makinemiz vardı bugün bozuldu, tamir için 150 euro istediler (türkiyedeyiz) bizde yenisini almaya karar verdik. haftada birkaç sayfa fotokopi ihtiyacımız olduğu için profesyonel bir şey olmasına gerek yok o yüzden ucuz yollu bir şey bakıyoruz.

öte yandan ucuz fotokopi makinesi almak yerine 500 lira civarında fonksiyonlu yazıcı mı alsak diye düşündük, gerçi şuan kullandığımız yazıcı çalışıyor fakat kafamız karıştı.

ucuz fotokopi makinesi mi yoksa pahalı hepsi bir arada olan yazıcı mı almak mantıklı olur? mümkünse model olarak tavsiye de bulunursanız sevinirim.

30 tane nur topu gibi işçimiz var. normalde ilk maaşla tatlı falan alınır ama ben diğer alternatifleri görmek istedim. belki daha cazip öneriler gelir. mesela sabah veya mesai bitimine doğru poğaça dağıtayım gibi.

bütçe olarak 20-30 lira gibi bir şey düşünüyorum. ne tavsiye edersiniz?

edit: bütçeyi 50 lira yaptık.

edit2: poğaça-simit-peynir olarak karar verdim. ankete katılımınız için teşekkürler.

eft için komisyon alınıyor tamamda havale içinde alınır mı arkadaş? işbankası zamanında öğrenci kartlarından aidat ve internet bankacılığından transfer masrafı kesmiyoruz gibi vaatlerde bulunduktan sonra tam tersini yapmaya başladı.

diğer bankalarda da internet bankacılığından yaptılan havalelerde komisyon veriyor musunuz?

çalıştığım yerdeki işçiler canı sıkıldıkça eylem yapıp çalışmıyorlar, mesela birkaç hafta önce başımızdaki müdürün istifa etmesi için çalışmadılar, şimdide bir çalışan işten atıldığı için çalışmıyorlar. başımızda patron olmadığı için bu kadar rahatlar. böyle giderse şirket kapanacak, olan bana olacak.

yaptıkları eylem gereksiz değil mi? yok yemekte makarna çıkmasın, yok haftasonu çalışmayalım, yok arkadaşlarımız işe geri alınsın, yok servis geç gelsin gibi nedenlerden dolayı günlerce çalışmama eylemi yapılır mı?

benim işim değil ama meraktan soruyorum, bizde bunları tehdit etsek? mesela beyler çalışan çalışsın çalışmayan yeni bir iş bulsun desek işten kovmuş mu sayılırız?

veya ne tavsiye edersiniz?

yeni bir işe başladım, birkaç gün önce muhasebeciye sigorta girişi için talimat vermiştik. arayıp sormak istemiyorum da ssk'nın yapılıp yapılmadığını öğrenme şansım var mı yoksa ay sonunu bekleyip hizmet dökümünden mi görmem gerek?

android telefon ve ipad kullanıyorum, iki cihazdanda çektiğim fotoğraflar senkronize edilsin istiyorum ama yapamadım. bütün fotoğrafları dropbox'a attım fakat ipad'e indirmek istediğimde toplu indirme seçeneği göremedim, tek tek indirmek gerekiyor sanırım.

dosya transfer uygulamaları var fakat yaklaşık 10 gb fotoğraf olduğu için ciddi bir zamana ihtiyacım var, ayrıca her defasında yeni fotoğrafları birbirine göndermek gerek, ben bu işin otomatik yapılmasını istiyorum.

belki bilmediğim bir yöntem vardır diye duyuru insanına danışmak istedim.

sim kart sadece ve sadece mobil internet için kullanılıyor değil mi? ben mesela cellular olmayan modelini alsam whatsapp, tango ve viber tarzı numarama ihtiyaç duyan uygulamaları kullanabilir miyim?

mesela 1000 lira limitli bir karta 1500 lira yatırırsak limiti geçici olarak da olsa artar mı?

4 yıl önce aldığım ortalama bir laptop var, uzun süredir win8 kullandığım için win7 ile kıyaslayamıyorum çünkü o zamanki performansını unuttum. yenide format attım ama yinede kasıyor.

win7'ye dönsem rahatlar mı yoksa daha da kasar mı?

internetimi kablo ile paylastigim komsumun "sinirli baglanti" hatasi almasini istiyorum, bunun icin modemden yapabilecegim bir ibnelik veya baska bir yontem var mi?

elimizde bir adet telefon/internet bağımlısı bir kardeş var. uyku dışındaki kalan zamanlarda sürekli telefon elinde. ne ders çalışıyor ne de ev işlerini yapıyor. elektrikler falan kesilince bambaşka biri olup temizliğini yapar, kitabını okur, dolabını düzenler fakat internet olunca aklına bile gelmiyor. interneti yasaklamak değilde kısıtlamak istiyorum fakat kafayı çalıştıramadım. mesela bilgisayar olsa çeşitli programlarla internet erişimini kısıtlayabiliyoruz fakat android'de nasıl yapılacağını bilmiyorum.

ben istiyorum ki internete sadece belirli saatlerde girebilsin. sistem öyle bir işlesin ki saati gelince internet kesilsin. nasıl yapalım? modem ayarlarıyla mı oynayalım, kendi telefonuna program mı kuralım, evden çıkarken modemin güç kablosunu mu götüreyim (bunu yarı şaka yarı ciddiyetle söyledim), veya aklıma gelmeyen başka bir çözüm öneriniz var mı?

not: aylardır konuşmayı deniyorum fakat işe yaramıyor o yüzden kısıtlama getirmekten başka bir çarem yok.

aha şimdi aklıma geldi, modemin şifresini değiştireyim, telefondan internete bağlanmak için bilgisayara kuracağım connectify tarzı bir program aracılığıyla bağlansın, belirttiğim saatte bilgisayar kapanır ve otomatik olarak telefonun interneti kesilir. nasıl fikir?

gene yabancı bir arkadaş var yardım etmek istediğim, çocuk istanbul'da ev arıyor fakat ingilizce bilen emlakçı bulamadığı için günlerdir otelde kalıyormuş. metro, tramvay ve metrobüs gibi toplu taşımaya yakın herhangi bir semtte 600 lira civarı kiralık bir ev arıyoruz, 1+1 olur 2+1 olur.

freelance çalışacağı için semt farketmiyor ama tutupta tuzla veya silivri gibi uçuk semtlerde olmaz.

yarın sultanahmet'te buluşacağız, hangi semtlere bakalım?

ben bu arkadaşla yeni tanıştım, daha doğrusu tanışmak zorunda kaldım. şimdi elimde aynı sayfa içerisinde yan yana birkaç tane resim var fakat sadece bir tanesi çerçeve içinde, yani yazdır dediğimde sadece o alan çıkıyor. ben o çerçeveyi istediğim resme getireyim ki istediğim resim çıksın.

başka bir deyişle, çalışma alanını nasıl değiştiriyoruz? saatlerdir kurcalıyorum bulamadım.

neydi o?

fırça üzerindeki kıl sayısı normalin bilmem kaç katıydı, bunu kullanınca diş ipi kullanmış gibi hissediyorum falan diyen vardı, markanın içinde "o" harfi vardı sanki.

bilen var mı?

akşam jenerasyonuda görsün diye tekrar açıyorum. internetten bir ürün aldım fakat kargosu 60 lira tutuyor, ürünün kendisi 70 lira zaten. astarı yüzünden pahalı gelsin istemiyorum. aracıyla mecidiyeköy, taksim, levent tarafından gelecek varsa birlikte dönelim, en azından kargo ücretinin yarısını size vereyim hem benim işim görülür hem sizin yakıt paranız çıkar. ürünün dediğimde 10 kilo ağırlığında, tüplü televizyon boyutlarında bir zımbırtı, kucağımda bile gelir fakat toplu taşımayla rezillik olur.

aslında duyurudan bir arkadaş yardımcı olacaktı fakat son anda programı iptal olduğu için gidemedik, yolyola ve blablacar dahil aklıma gelen her yöntemi denedim ama sonuç yok. en son korsan taksici ile görüştüm o bile 50 lira istedi. yine ne varsa benim yardımsever duyurumda var dedim buraya geldim.

yarın olur, öbür gün olur, öbürküsü gün olur, ondan sonraki gün olur. haftasonuna kadar herhangi bir gün gidip-gelecek varsa işime yarar. satıcıyı birkaç gün daha oyalayabilirim.

internetten bir ürün aldım fakat kargosu 60 lira tutuyor, ürün fiyatı zaten 70 lira, astarı yüzünden pahalıya gelecek. toplu taşımayla tek başıma taşıyamam. gerçi 10 kilo ağırlığında tüplü monitör boyutlarında bir şey ama metrobüs kalabalığında rezil olmak istemiyorum. aracıyla o taraftan gelecek varsa bende gideyim orda buluşsak, kargo parasının yarısını size versem beni avcılar'a atsanız ne iyi olur.

var mıdır böyle biri?

yahu ne tuhaf bir sorun, word'e birşey yazıp bastır dediğimde sorun yok, fotoğrafı word'e atıp bastırdığımda yine sorun yok fakat fotoğrafın kendisine tıklayıp yazdır dediğimde saatlerce kuyrukte bekliyor, sil dediğimde ise bu seferde silinmesi için kuyrukta bekliyor. sorun ne olabilir ki? doğru yazıcıları seçtiğime eminim.

işletim sistemi vista starter (maalesef)
yazıcı ise hp

ortaokul yıllarımda yanında çalıştığım biri vardı, okul çıkışı yanına gider resim dersi alır karşılığında da atölyede çıraklık falan yapardım. kendisinden çok şey öğrendim, vefa borcum var. liseye başladıktan sonra dükkandan ayrıldım ve yılda birkaç kere ziyaret etmeye başladım, sonra üniversite için başka bir şehri kazandım ve ziyaretlerim daha da seyrekleşti. bu arada annem ve babam kendisine sürekli gider, çeşitli hediyeler falan götürürler, araları iyi.

neyse, en son 3-4 yıl önce ziyaretine gittim, uzun zamandan beni görüşmemiştik ve içeri girer girmez "birazdan kız gelicek sen sonra gel istersen" dedi, biraz koydu açıkcası. yıllardır görüşmemişiz, ziyaretine gidiyorum ve kız gelecek diye iki laf etmeden beni gönderiyor. neyse ben buna alışık olduğum için çok fazla takmadım fakat yinede tekrar gidesim gelmedi.

aradan 3-4 yıl geçti, yani bugün. babamın ısrarına dayanamayıp tekrar ziyarete gitmeye karar verdim. atölyeye gittim, kapıyı açtı, beni görünce tekrar gülümsedi ve "ooo tolgacım hoşgeldin" dedi sarıldık öpüştük falan filan tam içeri girecektim bana kaş göz işareti, o an bir şey anlamadım, içeri girdim, yeni taşındığı için sağı solu incelemeye kalktım bi baktım kapıyı ağzına kadar açmış gitmemi işaret ediyor. içeride kız olduğunu anladım, müsait değilsin herhalde sonra gelirim dedim. tamam görüşürüz uğra bak mutlaka dedi, giderkende şu çöpü atıver dedi. bende o anki salaklıkla tabi abi ne demek sonra gelirim, görüşürüz iyi günler falan deyip paşa paşa aldım çöpü döndüm arkamı gittim.

ulan bu bana o kadar koydu ki, yıllarca birlikte çalışmışız birbirimize çok şey borçluyuz, ailem sürekli kendisine hediyeler falan götürüyor, araları o kadar iyi. ben gidiyorum ve bana bu şekilde davranıyor. bu arada kendisi evli ve benim yaşımda çocuğu var fakat fazla çapkın, atölyesine sürekli karı kız atar.

ayrıca kendisi bir lisede öğretmen, yani öyle hödük biri olsa takmam ama böyle kültürlü ve önemli bir insanın bu şekilde düşüncesizlik yapmasını anlayamıyorum. bana resmen çocuk muamelesi yapıp kapıdan gönderdi. eve gelip durumu bizimkilere anlattım onlarda çok şaşırdı, bi daha görüşmeme kararı aldık ama bana çok koydu. hiç bu kadar düştüğümü hatırlamıyorum. kendimi rezil hissediyorum, bütün özgüven gitti. utanmasam oturup ağlıcam lan.

konu bu işte, bana güzel şeyler söyleyinde moralim yerine gelsin be duyurucum, çok ihtiyacım var. yorumunuz nedir?

modemi kablolu ve kablosuz olarak kullanıyoruz, kablolu bağlanan bilgisayarın internet hızını düşürmek istiyorum, bu da modem arayüzündeki QOS ile mümkün oluyor sanırım. modem sayfasındaki QOS sekmesine tıkladığımda şöyle bir sayfa çıkıyor ve herhangi bir değişiklik yapamıyorum. modemde bu özellik olmasa böyle bir bölüm yer almazdı sanıyorum, öylese neden değişiklik yapamıyorum ki?

başka bir yerden mi ayar yapmak gerekiyor?

not: kablolu bağlanan bilgisayar komşuda olduğu için limit programları tavsiye etmeyiniz.

caps:
i.imgur.com

5 yıl önce doktor tarafından kuyruk sokumumda kıl dönmesi tespit edildi ve ertesi gün gel hemen ameliyatla alalım dedi, bende küçük bir üniversite hastanesi olduğu için kabul etmedim, daha sonra özel bir kliniğe gittim ve oradaki doktorda istediğin zaman gel tedavi edelim demişti (tedavi dediğim ameliyatsız yöntem, türkiye'de sayılı doktor tarafından uygulanıyor).

bunları anlattım ki kıl dönmesi olduğuna emin olun, ona göre yorumlayın.

her neyse, ben bu iki doktoru da dinlemeyip birazda ihmalden dolayı tedaviyi reddettim fakat o günden beri hiç bir şikayetim olmadı, bu normal mi? mesela en son 4-5 yıl önce ayda yılda bir sivilce gibi şiştiği zaman elimle patlatıp yoğun bir şekilde kan (sadece kan, iltihap değildi sanırım) akıyordu. en fazla birkaç kere oldu bu ondan sonra bu da kesildi. bugüne kadarda hiç bir ağrı sızı olmadı, patlattığım zamanlarda kendi isteğimle, meraktan patlatıyordum, yoksa rahatsızlık verdiğinden değil.

benim bildiğim kıl dönmesi ağrılı sızılı olur, sürekli ihtihaplı ve pis kokulu sıvı akar ve hasta oturamaz vs. bunların hiç biri başıma gelmedi, nasıl kıl dönmesi bu? iki doktorda yanlış teşhis koyacak değil ya.

şimdi elimle bastırıp zorluyorum ama patlayacak bir şey yok, tamamen iyileşmiş sanki. olabilir mi böyle bir şey?