selam dostlar. linkteki videoda (biraz bekleyince kendi açılıyor) 25. saniyeden sonra bir şey diyor, alt yazıda welfare demiş ama başka bir şey diyor, anlayan çıkar mı? konu çin'deki sosyal eşitsizlik.
archive.org
metin:
...middle class emerging. you look at the ??? system, look at the complaints on ???. it's all about....
archive.org
metin:
...middle class emerging. you look at the ??? system, look at the complaints on ???. it's all about....
forvo'da yok, fonetik yazım falan da bulamadım. adamın ismi john celuch. amerikalı ama bir şey asıllı mıdır bilemiyorum. fikirleriniz?
trenlerin bakıma alındığı, yan yana bir sürü ray hattı falan olan o yere ne denir? yani tren buradan yük veya yolcu almıyor. sadece bakım ve depo amacıyla kullanılıyor. ambar? atölye? depo? başka bir şey?
ne güzel bişey bu yahu! ben bu kekin üzerindeki limonlu kremadan yapmak istiyorum. gavurların lemon curd dediği şey tam olarak bu mu, ona göre o tariflerden faydalanayım?
işbu soru starbucks internetinden açıldığı için arama yapamadım, kırk saatte yüklüyor bir sayfayı :)
işbu soru starbucks internetinden açıldığı için arama yapamadım, kırk saatte yüklüyor bir sayfayı :)
ay kafayı yiyiciğim. elimdeki çok basit cümleyi anlayamıyorum:
"...our children will see for us as we have seen for those who came before, discovering wonders..."
buradaki "see for" ne anlamda yahu? internette aratınca hep "see for yourself" deyimi çıkıyor. yourself'i hariç tut diye arattım ama bir şey çıkmadı.
not: henüz yayınlanmamış mühim bi program olduğu için cümlenin tamamını paylaşamıyorum. mevzu insanoğlunun evrende ne kadar önemsiz olduğu, bilimin araştırmanın önemi falan. gelecek nesiller de bilimin ışığında ilerlesin tadında konuşuyor bu cümlede.
"...our children will see for us as we have seen for those who came before, discovering wonders..."
buradaki "see for" ne anlamda yahu? internette aratınca hep "see for yourself" deyimi çıkıyor. yourself'i hariç tut diye arattım ama bir şey çıkmadı.
not: henüz yayınlanmamış mühim bi program olduğu için cümlenin tamamını paylaşamıyorum. mevzu insanoğlunun evrende ne kadar önemsiz olduğu, bilimin araştırmanın önemi falan. gelecek nesiller de bilimin ışığında ilerlesin tadında konuşuyor bu cümlede.
haberin dili konusundaki fikirlerinizi merak ediyorum. amacım kesinlikle tartışma yaratmak değil. ilk bakışta dikkatimi çeken bir şeyden hareketle birkaç farklı şey düşündüm, siz ne diyeceksiniz merak ettim:
bianet.org
bianet.org
yahu kafam basmadı. güneş sistemi bir nedir? yıldız sistemi veya gezegen sistemi tanımlarına uymuyor. ikisinden de var. içinde kendimiz varız diye özel bir küme mi oluşturmuşuz? içinde hem yıldız hem gezegen olan böyle sistemlerin genel adı ne? başka örneği var mı?
tureng bunun karşılığına "çift bağlantı noktalı geçit bilgisayarı" demiş ama bunu gugıla yapıştırınca sadece sözlük linkleri çıkıyor, o yüzden bir yerde bir sorun var. bunun karşılığı nedir bilen var mı?
ne zamandır soracağım, bu saatte nereden aklıma geldiyse. tek tek paketlenmiş makyaj temizleme mendili istiyorum ben. gören duyan var mı? bir yere yatıya giderken bir tane atıvereyim çantama, çok hoş olmaz mı? di mi kızlar?
adres bildirirken böyle bir kullanım var. bizdeki "x karayolunun 35. kilometresinde yol çalışması" gibi bir şey. fakat block denilen şeyin neye karşılık geldiğini anlayamadım. bilen var mıdır? mil midir, feet midir, parsel midir nedir acaba bu? block normalde sokak anlamında ama burada otoyoldan bahsediyoruz, dizilerde gördüğümüz "3 blok ötede" gibi değil yani. ilgili kullanımlar için link vermeyi beceremedim ama google'a şunu yapıştırınca çıkıyor: "* block of * highway"
sık sık polisiye dizi çeviriyorum. malum, bu ajanlar polisler falan çalışma arkadaşlarına partner diyor. ama bunu "ortak" diye çevirmek bana yanlış geliyor. aralarındaki ortaklık maddi ortaklık değil görev ortaklığı sonuçta. ne düşünüyorsunuz, daha iyi bir öneriniz var mı?
aklıma böyle bir şey geldi ama gerçekte yaşanmış mıydı yoksa bir filmde falan mı izledim hatırlayamadım. nasıl arayacağımı da bilemedim. sanki bir binada suçlular vardı, tv kanalları yayın yaparken polisin izleyeceği yol mu ne açıklanmıştı da suçlular da bunu izleyip rehineleri mi öldürmüştü? böyle bir şeyler hatırlayan var mı?
sdfgfg ya az önce çeviri yaparken haykırmak kelimesini kullandım ama içime kurt düştü. "haykırarak boşaldım" lafı yüzünden bu kelimenin ciddiyeti kaçtı mı sizce, ciddi çeviride garip kaçar mı :)
tdk'nın şu kuralı var hani: "özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz" buna göre türkçeden-ingilizceden gibi kelimeleri kesmeyle ayırmamak lazım.
bazı kelimeler için farklı yazım kılavuzlarında farklı kullanımlar olduğunu biliyorum ama bu dediğim kuralı bir yerlerde farklı bir şekilde kabul edene rastladınız mı? ayrıntı yayınları'nın bir kapağında "fransızca'dan" diye kesmeyle ayırdıklarını gördüm, acayip gözüme battı. sonra evdeki kitaplara baktım, farklı farklı yayınevleri ayırmış çoğunlukla.
kitap.radikal.com.tr
çoğu çevrenin tdk'yı kale almadığını biliyorum da bu kadar yayınevi neye dayanarak böyle yazıyor, sağduyularına mı? :)
bazı kelimeler için farklı yazım kılavuzlarında farklı kullanımlar olduğunu biliyorum ama bu dediğim kuralı bir yerlerde farklı bir şekilde kabul edene rastladınız mı? ayrıntı yayınları'nın bir kapağında "fransızca'dan" diye kesmeyle ayırdıklarını gördüm, acayip gözüme battı. sonra evdeki kitaplara baktım, farklı farklı yayınevleri ayırmış çoğunlukla.
kitap.radikal.com.tr

çoğu çevrenin tdk'yı kale almadığını biliyorum da bu kadar yayınevi neye dayanarak böyle yazıyor, sağduyularına mı? :)
aşağıdaki videoyu feysbukta gördüm. sesini duymaya tahammülüm kalmadığı için arama falan yapamadım açıkçası. sorularım var:
bu videodaki ses gerçek mi, bu sorular soruldu mu? nerede soruldu? ne cevap verdi? sözlükte biraz gezindim ama bir şey bulamadım.
www.facebook.com
bu videodaki ses gerçek mi, bu sorular soruldu mu? nerede soruldu? ne cevap verdi? sözlükte biraz gezindim ama bir şey bulamadım.
www.facebook.com
canlar aşağıdaki diyalogda "pretty engaged even in your cool detachment" kısmında detachment ile ne demek istiyor? çevirmenize gerek yok anlasam yeter. A kişisi psikiyatr. B ise şu anda onun danışanı ama o da psikiyatr.
A: What do you consider my passion to be?
B: Well, isn't it this, your work, your patients? I mean, not that there aren't other things that you might feel strongly about, but from where I sit, you seem to be pretty engaged even in your cool detachment.
A: Am I engaged or detached?
B: I'd say both.
A: What do you consider my passion to be?
B: Well, isn't it this, your work, your patients? I mean, not that there aren't other things that you might feel strongly about, but from where I sit, you seem to be pretty engaged even in your cool detachment.
A: Am I engaged or detached?
B: I'd say both.
çalıştığım için pek takip edemedim, protesto için bir şey düşünüldü mü, haberiniz var mı? ekteki fotoyu gördüm facebookta ama pazar günü alsancak gibi bi yerde imkansız bunun olması.
ihsan varol bu dizide ana karakterlerden biri mi? çok sahnesi var mı?
ecnebilerin department store dediği, böyle bir sürü farklı reyonu olan ama süpermarket olmayan mağazaların bizde özel bir adı var mı?
ncaa basketbol koçunun şampiyonluk sonrası sahada yaptığı konuşmadan:
"We’re in good condition. One of my theories is to get our players to believe they’re in better condition than any team against whom we will participate. And whether they are or not, if they’ll believe that, it can help them a lot. And it’s always been my philosophy to go with six or seven men until games are won or lost."
son cümleye anlam veremedim, fikri olan?
"We’re in good condition. One of my theories is to get our players to believe they’re in better condition than any team against whom we will participate. And whether they are or not, if they’ll believe that, it can help them a lot. And it’s always been my philosophy to go with six or seven men until games are won or lost."
son cümleye anlam veremedim, fikri olan?
bir word dosyasına sağ tıklayıp özelliklerden "ayrıntılar" kısmına girdiğinizde "son kaydetme tarihi" görünüyor hani. bunun görünmemesini sağlamanın bir yolu var mıdır?
bu tabir sadece "uykularımı kaçıran şey" anlamında mı kullanılıyor? bir işe devam etmek için insanı güdüleyen şeyler anlamında kullanıldığını gördünüz mü?
nereden bulurum? tıp terimleri sözlüğü değil, sadece tanımlı hastalıkların isimlerine ihtiyacım var. gugıla hastalık isimleri yazmaktan öteye gidemedim, güzel bir şey çıkmadı :) türkçeleri lazım bana.
suite'e cins isim olarak "yazılım paketi" desem olur mu? türkçede terimleşmiş bir karşılığı var mı?
yaptığım çeviride geçiyor. toraman bir bebek olduğundan bahsediyor ama aklım almadı. 9 aylık bebeğin 15 kilo olabilmesi mümkün mü? "15 kilo falandım" tadında bir abartma olabilir diye düşündüm ama karşısındaki gerçekmiş gibi şaşırıyor.
iki can düşmanı karşı karşıya ama arada hafif bir mizah var. sherlock-moriarty veya neo-ajan smith gibi düşünün. biri diyor ki "senin x yapacağını önceden düşünüp ben de y yaptım, nihahağğ". öbürü "asıl ben y'yi düşünüp z yaptım" diyor, böyle atışıyorlar. sonunda biri deliriyor "en önce ben düşündüm" diye bağırıp çağırıyor.
film dedim ama dizi falan da olabilir bilemiyorum. scary movie gibi spoof da olabilir. var mı bilen?
film dedim ama dizi falan da olabilir bilemiyorum. scary movie gibi spoof da olabilir. var mı bilen?
selam canlar. öncelikle işim gereği tdk'yı referans almak durumunda olduğunu söyleyeyim. tdk'ya göre Kurban Bayramı özel isim ve bu şekilde büyük harfle yazılıyor. şimdi buna ek getireceğimiz zaman kesme işaretiyle ayırıyor muyuz, ayırmıyor muyuz? ayrılmayan istisnalar arasında bunun sözü edilmemiş. ayrılmaması lazım gibi geliyor, ayırınca çok garip görünüyor gözüme ama ispat edemiyorum. google fight'ta ayrılmamış hâli açık ara önde ama yazım konusunda google'a güven olmaz :)
gezinirken şunları gördüm de ilgimi çekti. tanıtım videosunu ve youtube incelemelerini izledim ama görüntü kalitesinden pek emin olamadım. bu tip bir cihaz kullanan var mı?
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
tv'de afacan beşlere denk geldim de aklıma geldi. 80'lerde çocuk olan herkes kesin bir kere izlemiştir. lafı uzatmadan kilit sahneyi söylüyorum: birkaç velet maceralar yaşarlar ve bir kağıttan notalar okuyarak kemik gibi tuşları olan eski püskü bir kilise orgunu çalar ve bir kilidi açarlar. sonra denize falan düşerler. hangi film acaba?
selam canlar,
ben dinleyerek çeviri yapıyorum. fakat cümlenin ortasını dinlerken başını unutuyorum. bu yüzden işim çok uzuyor, habire durdur-geri al-oynat yapa yapa işim saatler sürüyor. benim için önerileriniz var mı? internette saçmasapan bir sürü şey yazıyor. bir ara lumosity'de garsonculuk oynuyordum ama pek işe yaramadı :)
ben dinleyerek çeviri yapıyorum. fakat cümlenin ortasını dinlerken başını unutuyorum. bu yüzden işim çok uzuyor, habire durdur-geri al-oynat yapa yapa işim saatler sürüyor. benim için önerileriniz var mı? internette saçmasapan bir sürü şey yazıyor. bir ara lumosity'de garsonculuk oynuyordum ama pek işe yaramadı :)
selamlar. çevirdiğim dizide geçen bir dava olayı var:
iş yerinde asbest nedeniyle hastalanan adam şirkete dava açacak. şirket olayı mahkemesiz çözmek için adama para teklif ederek uzlaşmak istiyor fakat diyor ki "bu adamla anlaşırsam diğer bütün çalışanlarla da anlaşmak zorunda kalırım" bu nedenle toplu bir anlaşma yapmaya karar veriyorlar, belirli bir meblağ ödeyecekler, talep eden kaç kişi varsa o kadar bölünecek. bu "toplu uzlaşma" gibi bir şey, bunun bir adı var mı acaba?
iş yerinde asbest nedeniyle hastalanan adam şirkete dava açacak. şirket olayı mahkemesiz çözmek için adama para teklif ederek uzlaşmak istiyor fakat diyor ki "bu adamla anlaşırsam diğer bütün çalışanlarla da anlaşmak zorunda kalırım" bu nedenle toplu bir anlaşma yapmaya karar veriyorlar, belirli bir meblağ ödeyecekler, talep eden kaç kişi varsa o kadar bölünecek. bu "toplu uzlaşma" gibi bir şey, bunun bir adı var mı acaba?
eskiden bilim ve teknik dergisindeki zeka oyunları köşesini hazırlayan kişi. kendisinin doğum ve ölüm tarihlerini bulmam lazım ama internette bulamıyorum. elinde kitabı falan olan var mı? yeni baskılarında belki ölüm tarihi de yazıyordur.
merıba. amazon vb internetten kitap almak istemeyen biri istanbulda nereye gitmeli ki en geniş ingilizce roman arşivini bulsun?
dizi ve filmlerden biliyorum, amerikalılarda bir yasa var, hapisten çıkan cinsel suçlular takip ediliyor, bir eve taşındıklarında komşulara haber veriliyor falan. internette haritalar var, nerelerde oturduklarını görebiliyorsunuz.
bu uygulama hakkında ne düşünüyorsunuz? beni rahatsız eden bir şey var ama ne olduğunu bulamıyorum bir türlü. suçlunun topluma kazandırılması açısından hayatını çok zorlaştırdığı kesin ama "bir kez yapan yine yapabilir" deyip ifşa edilmesi gerektiğini düşünen de çok. bu uygulama bizde olsa neler olurdu? mahallenizde bir tecavüzcü oturduğunu bilseydiniz hayatınızda bir şey değişir miydi?
bu uygulama hakkında ne düşünüyorsunuz? beni rahatsız eden bir şey var ama ne olduğunu bulamıyorum bir türlü. suçlunun topluma kazandırılması açısından hayatını çok zorlaştırdığı kesin ama "bir kez yapan yine yapabilir" deyip ifşa edilmesi gerektiğini düşünen de çok. bu uygulama bizde olsa neler olurdu? mahallenizde bir tecavüzcü oturduğunu bilseydiniz hayatınızda bir şey değişir miydi?
"otomatik defibrilatör" gördüm, "taşınabilir şok cihazı" gördüm, google sayım sonuçları pek güven vermedi. sektörde yaygın adı nedir acaba bunun?
www.google.com.tr
www.google.com.tr
yemek programı çeviriyorum, bu bölümde türkiye'ye geldiler. bir yandan yemek yapıp bir yandan da kültürümüzden konuşuyorlar. adam şöyle bir cümle kurdu: "türkler sofrada taze otlar bulundurmayı seviyor. taze otlar olduğu zaman meleklerin gelip sofraya oturacağına inanılıyor"
buradaki melek olayı bana feci sallama geldi. "besmelesiz oturursan yemeğini şeytan yer, doyamazsın" inanışını duymuştum ama buradaki gibi bir şey duyanınız var mı?
buradaki melek olayı bana feci sallama geldi. "besmelesiz oturursan yemeğini şeytan yer, doyamazsın" inanışını duymuştum ama buradaki gibi bir şey duyanınız var mı?
bu meyvenin kayısı gibi etli kısmı, onun içinde çekirdeği, çekirdeğin etrafında da kırmızı şeritlerden oluşan "mace" katmanı var, değil mi? doğru mu anlıyorum? müskatın baharat olarak kullanılan kısmı da çekirdeği.
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
bizim afacanlar yeni bir huy edindiler. evde iki kedi ve iki kum kabı var. bunlar kafalarında bir sistem oturtmuşlar, birine sadece işiyor öbürüne sadece sıçıyorlar :) kapları temizlerken hep bir heyecan, "bakalım karıştırmışlar mı" diye meraklanıyorum, yok. bu huyu edindikten sonra hiç karıştırmadılar :) böyle yapıyor mu sizinkiler de?
"inek" vermiyor arkadaş o anlamı. en fazla iki kelimeden oluşan başka bir tanım bulalım buna. yepyeni bir kelime de uydurabiliriz. ne olsun?
edit: geek demek istemişim :)
edit: geek demek istemişim :)
aklıma takıldı da nasıl arayacağımı bile bilemedim, şarkıları da bir türlü aklıma gelmiyor. hafiften zenci gırtlağı gibi sesi vardı. en meşhur klibinde gri dar bi etek-elbise gibi bir şeyle ayakta şarkı söylüyordu. başka bir klibinde de yolda giden arabanın sol arka koltuğunda oturup camdan bakıyordu galiba.
yine güzide bir türkçe sorusuyla karşınızdayım canlar.
a) oradaymışlar
b) oradalarmış
oylarınızı bekliyorum :)
a) oradaymışlar
b) oradalarmış
oylarınızı bekliyorum :)
linkte 13. saniyede giren cümleyi anlayabilen çıkar mı acaba? meraktan sormuyorum, alt yazı için lazım :)
AMA's, how we feelin' baby? let's go
dedikten sonra, "... who we are" diye bir şey söylüyor.
www.youtube.com
AMA's, how we feelin' baby? let's go
dedikten sonra, "... who we are" diye bir şey söylüyor.
www.youtube.com

şimdi mafyadan bi eleman var. bu adam CIA ajanıyla işbirliği yapıyormuş. CIA'den bir adam bu konuda şöyle diyor:
"Over the past years, he has negotiated arms deals between the U.S.
and certain organizations. Organizations that we've since disavowed."
ikinci cümleyi mantıklı bi yere oturtamadım. o örgütler hakkında ne diyor?
"Over the past years, he has negotiated arms deals between the U.S.
and certain organizations. Organizations that we've since disavowed."
ikinci cümleyi mantıklı bi yere oturtamadım. o örgütler hakkında ne diyor?
selam duyuru ahalisi. yaptığım çeviride "solomon bar rope" diye bir düğümden bahsediliyor. türkçesini bulamadım, şu resimlere bakıp düğüm çeşidini tanıyan çıkar mı acaba?
www.google.com.tr
www.google.com.tr
aşağıdakileri okuyunca aklıma geldi.
ben restoranda kafede vb. sipariş verirken "x alabilir miyim" diyorum. burada sorun yok. fakat sipariş verirken "x istiyorum" diyenler bana çok ters geliyor. "istiyorum" kelimesini kullanan insan böyle gözüme çok saygısız, kendini beğenmiş gibi geliyor.
soru: abartıyor muyum?
ben restoranda kafede vb. sipariş verirken "x alabilir miyim" diyorum. burada sorun yok. fakat sipariş verirken "x istiyorum" diyenler bana çok ters geliyor. "istiyorum" kelimesini kullanan insan böyle gözüme çok saygısız, kendini beğenmiş gibi geliyor.
soru: abartıyor muyum?
iki adam konuşuyor. birinin gömlek dükkanı var. öbürü diyor ki "senin bazı gömlekleri giyemiyorum. they're too full." öbürü de hak veriyor. konuyla ilgili diyalog bu kadar.
full ile ne kastedilmiş olabilir? tureng'de "bol" diye bir karşılık var ama emin olamadım.
full ile ne kastedilmiş olabilir? tureng'de "bol" diye bir karşılık var ama emin olamadım.
elimde tek sütun ve bol satırdan oluşan, metinle dolu bir tablo var. metni tablodan kurtarmam lazım. bunu metnin biçimlendirmesini koruyarak yapmanın bir yolu var mı? tabloyu yok etmek için kes yapıştırla "yalnızca metni koru" deyince biçimlendirme de gidiyor hani.
not: tabloyu yok etme nedenim estetik değil teknik. çizgileri yok etmek değil yani aradığım çözüm.
not: tabloyu yok etme nedenim estetik değil teknik. çizgileri yok etmek değil yani aradığım çözüm.
şimdi dostlar öncelikle ben inançsızım ve saçma bir soru soruyor olabilirim, kusuruma bakmayın. çeşitli vesilelerle dua okunan yerlerde bulundum. başka dualar hoca tarafından okunuyor da neden herkes fatiha'yı sessizce okuyor? yani hocanın da sesli okuduğuna hiç rastlamadım. "el fatiha" der, sonra sessizlik olur hep. özel bir nedeni var mı? gugıla sordum ama pek bir şey bulamadım.
indirilen çubuğun adı neydi? ayak deniyordu diye kalmış aklımda ama gugılda pek sonuç çıkmıyor. başka bir adı mı var?
öncelikle forvo'ya baktım, orijinalini biliyorum. fakat türkçede bunu nasıl telaffuz etmeli ki ne dediğimiz anlaşılsın? orijinali "hauda" imiş de ben gidip birine hauda desem anlamaz herhalde bu peynirden bahsettiğimi. guda?