Ekşi Duyuru

tamam, hadi saglıklı olalım tatlıyı bırakalım. sabah pekmez/reçel de hiç mi yemeyek? aksam cayın yanında dut kurusu da mı yemeyek? gun icinde meyve de mi yemeyek? işlemiş tatlıyı bırakıyorum ama bunlardan vazgecemiyorum:/

bu merete sahip olan dostlara bi sorum var, belirtilerde bakıyorum sabah ve uykuda agrısı cok olur diyor. bense aksine sabah kalkınca rahatım, gun ilerdikce ve aksam ensem kopacak gibi agrıyor. bas dönmesi, el uyusması da mevcud. sizde de sabah agrısı belirgin mi? ya da agrı tipi nasıl diye genel sorayım

kendimce yapıyorum bişiyler ama malum bizim piyasaların ne yapacagı belli olmuyor, bense haberlere ve genel duruma gore havayı koklayıp karar veriyorum. gun sonunda da acıkta pozisyon bırakmamaya calısıyorum. bu işi daha iyi yapabilmek icin önerileriniz var mı?

gençler selam, aylardır basım dönüyor sallanıyor gibiyim. ama bu bas donmesi etraf donuyor gibi degil de ben sallanıyorum gibi. kafa hareketleriyle tetiklenmiyor, yururken de sıkıntı yok sadece ayakta sabitken problem yasıyorum. bazen de bi sure oturduktan sonra. norologa gitmiştim, normal muayene ve kan testi sonucu norolojik bişey degil demişti ama ben tırsıyorum yine de, mr falan istemedi sonucta. boynumda sıkıntılar olabilir, hafif duzlesme var ve çıtır çıtır yahut katır kutur sesler gelip duruyor boynumdan:/ ciddi bişiy degildir di mi? olsa baska belirtileri de olurdu herhalde:( tırsıyorum gençler, doktor fobim de var zırt pırt gidemiyorum

bu baslıkta hayal kuruyoruz gençler, diyelim ki yeşili bol, dogası vahşi bi yere gittiniz, bizdeki dogu karadeniz gibi dusunelim. insanlar zaten ayderi, uzungolu falan su yolu yaptılar. araplar da cok seviyor maşallah. ama daha farklı ne yapılabilir? mesela ege'de akdeniz'de var bu tarz yerler atolyeli kamplar falan var. mesela rize'de cay toplama etkinligi, ya da artvin'de pekmez yapımı gibi şeyler olsa ilgi cekici olur mu? yabancılar için de düşünebiliriz.

sinir atmalık gencler, film olur sevdiginiz bir dizinin bir bolumu olur. vidyo bile olur yani, top komik linkini paylasmayan at olsun

alttaki hdp duyurusuna binaen aklımdaki bi soruyu sormak istiyorum. şimdi efenim, ben zaten pkk/hdp kurt hareketini zaten ana yaklasımları sebebiyle benimsememiş bir insanım, belli bir ideolojik çizgisi olmadıgını dusunuyorum. ama önyargısız bi şekilde baktıgım zaman selo basganda bi ısık var, adamın agzı laf yapıyor, karizma dedikleri seyden mevcut, akıllı bi insan oldugu belli. her ne kadar goruslerini benimsemesem de karsıma gelse saygı duyarım, konustugunu dinlerim falan. şimdi bu apo denen herife bakıyorum, adamda türk köken de var ama konusmayı bilmiyor. bi konuya giriyor belli bi yere baglayamıyor. kac videosunu izlemeye calıstıysam dikkatim dagıldı koptum mevzudan. hakkaten sacmalıyor, ve saygı duyulacak bi insan degil. zamanında tc'nin kıcını yalamaya cabalaması da artık coluk cocugun agzına dusmus malzeme. şimdi efenim merak ettigimse su, bu selo, sırrı ya da bilimum baş şüreka bu adamın agzının içine bakıyor, e kürt halkının cogunun da öyle ya da böyle önder kabul ettigi bi insan. nasıl oluyor bu iş? aranızda öcalan'a saygı duyan biri varsa bana sebeplerini yazabilir mi, samimiyetle nasıl gorundugunu merak ediyorum. belki goremedigim bişey vardır. ya da genel fikirlerinizi merak ediyorum, bu adam nasıl önder olabilir?

2.defa izledim diziyi, 3 ne kadar baysa da bitirdim. öncekinde de buraya kadar gelmiştim. simdi 4ü izliyim mi izlemiyim mi? 4.1'in yarım saatini izledim acayip mal geldi, sarahın dirilmesi şirkete karsı teklif falan.

diger soru da GOT ilk cıktıgında 5-6 bolum izlemiş baymıstım niyeyse, hatırlamıyorum sebebini. aslında fantastik seyleri sevmem ama bu daha farklı gibi. sacma mantık hatalarına gelemiyorum, baslıyım mı tekrar yoksa the wire mı izliyim?

evet bi uyku sorusu da benden. işten cıktım cıkalı, 3 ay oluyor yani. en erken sabah 5 gibi yatıp, oglen 1-2-3 allah ne verdiyse kalkıyorum. böyle hep bi mal, hep bi basım donuyo, vucudum sallanıyo hissi icindeyim. uyku duzeni bozuklugundan mı, yoksa bi rahatsızlıgım olabilir mi?

misal diyelim 2 ay takınca, goruntu bulanmaya baslıyor mu sizde de?

her ne kadar böyle aptal önyargılara uyuz olsam da bir arkadasımdan duyduklarım sonucu sormadan edemedim. bi süredir psikiyatriye gitmeyi dusunuyordum, karar verdim sonunda. sgk anlasmalı bi hastanede gidecektim, ama arkadasım diyor ki gideceksen özel git ilerde iş ararken falan önüne cıkabilir bu kayıtlar. hiç böyle bişey aklıma gelmemişti, benim saglık kayıtlarımı işveren inceleyip ona göre karar verirler mi gercekten? özel sektorde sosyal medya stalkerlıgını cok duydum ama böyle bişiy duymamıstım evvelden.
eger ustteki durum gercekse, diger soruma geçiyorum. özelden psikiyatra gitsem yazdıgı ilaçları yine sgk ustunden almayacak mıyım? yoksa kendi paramla mı alcam?

işe yararsa diye bilgi: teshis muhtemelen anksiyete ya da panik bozukluk cıkar.

selamlar efenim,

bikaç aydır süregelen bi bas donmesi halim mevcut. norolojiye gittim, hafif bi boyun düzleşmesi dısında bişey cıkmadı. gerçi mr falan istemedi norolog kendi muayenesi sonucu sadece kan tahlili istedi.

yalnız bendeki bas donmesi etraf donuyor gibi degil de ben sallanıyorum gibi, sanki oldugum yerde sallanıyorum. böyle içim cekiliyor, goruntu gidiyor gibi oluyor ama gitmiyor. tansiyon falan normal. şekerim de yok. kbb ile ilgili oldugunu dusunmuyorum harekete baglı degil. acaba panik yapıyorum da ondan mı böyle oluyor, ciddi bişey olma riski var mı?

basımda özellikle derinin hemen altında yanma hatta acıma sanki saçımı az evvel biri yolmus da derim inliyormus) gibi bir agrı oluyor, bu agrı da geziniyor genelde basın arka bölgelerinde. son bikaç gundur böyleyim, arada geciyor arada geliyor yine bu nedir bilen var mı?

1) gözeneklerim at gibi oldu, ne kullanmalıyım? parası muhim degil iyi bir urun olsun

2) gozaltımda torbalanma ve hafif morarma var, buna ne gider?

yaş da 28

ilk defa yurtdısına cıkacaktım hem de baya uzun ucus. iş icin gidiyordum, mecbur olmasam hayatta gitmezdim zira ucak fobim var. neyse efenim yine şirketten bi arkadas daha gidecek ama yok denk dusuremedik ucusları. o dönem de yakın arkadaslarımdan biriyle aram acık bikaç aydır. sonra ucusa bir hafta falan kala baska bi ortak arkadasımız o yakın arkadasımın da gidecegim ulkeye ucacagını ama tam tarihi bilmedigini falan söyledi. neyse hem de barısmaya vesile olsun diye aradım arkadası, ve aynı ucaga biletimiz oldugu ortaya cıktı. hatta uzun sure ınandıramadım arkadası sen korkuyosun diye benim ucaga aldın falan dedi. bu olay sizce nedir?

selamlar duyurunun kozmetik bilgesi kadın/erkekleri,
yaş geçtikce ozellikle yanak kısmındaki gözenekler acılmaya basladı. maden suyu denedim kar etmedi, bana öyle bir ürün söyleyin ki mucize ürün olsun gözeneklere bir harika gelsin.

bir de cildim gunes lekesi yapıyor, yuzumde de arttı ben gibi oldular. bunun icin de önerisi olan varsa şükela olurdu.

danke schon

selamlar duyuru ahalisi,
öncelikle amacım kesinlikle gece gece sinir hoplatmak ya da ayrımcı durus sergilemek degil. bir gözlemimi paylasmak istiyorum sadece, kendi yas grubumda (30a yakın diyelim) inanan kimse kalmadı gibi bişey. yani eskiden ve eski insanlarda daha fazla vardı gibi, şimdi öyle bi noktadayız ki sanki okumus yazmıs ya da beyaz yakalı kesimde inanclıyım diyene barzo gozuyle bakılıyor(yazar burda tabi ki abartmıstı). ya da inansa bile uygulayıcı pek yok. acaba egitim seviyesinin artması ve eskisi gibi buyuk dertlerle sınanmamamız(kıtlıklar, savas vs) mı bizi bu noktaya itiyor; yoksa bu gözlem yanlıs ben belli ortamlara tıkanıp kalmıs bi insan mıyım?

dostlar merhaba,
hiç doktora gitmedim ama aileden geliyor bu meret, yaygın bir kaygı hali ve dönem dönem nöbetler mevcut. ilaç kullanmak istemiyorum, bu konuda önyargı da degil de kendimce bir yargım var lütfen yadırgamadan yaklasın.
bana önerebileceginiz terapist, psokolog ya da psikoterapist var mıdır? parası cok muhim degil, işinin gerçekten ehli ve akıllı bi insan olması ön şart.

şimdiden tesekkurler

genelde yalnızım, evde takılıyorum işten cıktım. ortalama haftada 1 arkadaslarla bulusuyorum ve ozellikle bi arkadas grubum var bulustugumda resmen cenem dusuyor son dönemde. yani boş konusmuyorum, güzel de konustugumu söyluyorlar ama adım gevezeye cıktı resmen. ortamın sebegi oluyorum. işin özü konusmalarım gerçek beni hiç yansıtmıyor, geveze olmaktan degil de bundan rahatsızım. asla kendi duygularımda derine inmem, yasanmıs komik olayları ya da ilgi cekici baska konuları anlatırım. aslında tam bir ilgi saptırıcısıyım, kendimi soyutluyorum, kelimelerim, gündemim yogun ama resmen program sunucusu gibiyim. hayat boyu böyleydim ilginin cok ustumde olmasından hoslanmam, kendimi gizlerim ama bu aralar sunucu olmak degil özne olmak istiyorum.
iç dunyam baya karanlık aslında, ben olucam desem ortaya baya can sıkıcı bişey cıkabilir. böyle şebeğe de daha ne kadar baglayabilirim bilmiyorum. kendim olamıyorum dostlar naapmam lazım?

bilerek kusmak zararlı mı? hani şöyle cok yiyince falan kendini kasıp ufak ufak, igrencim evet ama sanırım ben de yeme bozuklugu var. nerdeyse her gun cok yiyip kusuyorum sonra:(

evet duyuru ahalisi, hayatımızda milyon kez duydugumuz bu nitelemeyi her gun kendime yapmadan duramıyorum.

zeki oldugumu biliyorum, ama azim çaba sıfır. resmen dünya malında gözüm yok modunda takılıyorum. 3 yıldır calıstıgım işten cıktım. zar zor okulu bitirdim yine tembelligim yuzunden mühendis çıktım ama mühendislik yapmak istemiyorum. hayatta beni çabalamaya motive edebilecek tek şey gerçekten insanlıga faydası dokunacak bişey olabilir. bunun da özel sektorde hırslı olanın kazandıgı bir düzende olmayacagı kesin.

gelmişim 27-28 yasına, kafam hiç net degil. sinemaya ilgim var ama bu yastan sonra ne olur modundayım. cok enteresan konulara ilgim var ama hiç bi konuda süren bi azmim yok. zeki oldugumu işte bu yuzden vurgulamıstım, hakkaten bazı konularda fark yaratabilecegimi düşünüyorum ama resmen karakterim hımbıl. ben napcam, yapım bu diye kabullenecek miyim? bu yastan sonra nasıl degişir bi insan? öyle karısık yazdım kafam da cok karısık.

efenim en son 3-4 ay önce doktora gitmiştim, ultrasonda hashimato benzeri yapılasma gorulmustur dedi. ama kandaki tsh, t3-4 normaldi. antikorlara bakmadı. seneler önce de tsh accık sapıtmıs, antikorlar delicesine sapıtmıstı. sonra tsh hep normal cıktı, ben de ustune dusmedim. lakin şimdilerde boynumda rahatsızlık hissediyorum, onun dısında bi şikayetim yok. üstüne düşmeli miyim?

iyi geceler duyuru ahalisi,

daha önce yine sormustum bunu ama cok tatmin edici cevaplara ulasamadım. bi iş için adak adadım fakir doyurcam diye ama direk ulasabilecegim kimse yok. bikaç öneri geldi ama ordan da sonuc cıkmadı. ben nerden ulasabilirim yardım ihtiyacı olan kimselere? olmadı en son adak kurban falan bagıslıcam lösev'e falan ama derneklere de cok guvenemiyorum maalesef. fikri olan varsa cok sevinirim.

Selamlar efenim,

bir iş için adak adadım, belli bir sayıda fakir doyurucam diye. şu sıralar direk tanıdıgım yardıma muhtac biri yok, akrabalarıma falan sorusturabilirim ama onlar da ben ara ara boyle yardımlar yaptıgım için hem ne gerek var muhabbeti yapıyorlar, hem de sülaleye reklam ediyorlar ki hiç sevmedigim bişey. ben nasıl ulasabilirim gerçekten ihtiyac sahibi insanlara? dernek vs. guvenmiyorum, bi de direk elden ulastırmak aradaki kayıpları azaltıyor diye dusunuyorum. bir fikriniz var mıdır?

Selam duyuru ahalisi,

25 yas ustu bir kadin isten cikarilmis ve issizlik maasina hak kazanmis durumdayken sgk durumu ne oluyor? prim yatirmak gerekir mi, otomatik babaya duser mi sgk falan.

Gencler selam tam ucaga binecegim cok tirstigim ve carpinti problemim oldugu icin dideral alacaktim ama oncesinde tiramisu yedim. Yurtdisindayim bunlar ne kadar alkol katmislardir kestiremedim. Alkolle cok kotu etkilestigini duydum ilacin ama bisey olur mu? Ilaci alirsam hemen almak zorundayim:( tiramisuyu da yeni yedim.

efenim eskiden bunu truecrypt'le yapardık, bildiginiz üzere piyasadan kalktı. şöyle kolayından bi şifreleme yolu var mıdır? illa bir volume olusturup ordan mı yapıcaz?

dün şurada da bahsettigim durumum sonucunda evden cıkmam gerektigine karar verdim. www.eksiduyuru.com

lakin uçuş korkusu giderek büyüyor içimde, binmeden 1 saat önce dideral alayım diyorum zaten çarpıntım sebebiyle arada kullandıgım bir ilaçtır. hele hele o kalkış anını, kalkıştan 1 dk sonraki motorların hafif yavasladıgı anı dusundukce aklım cıkıyor.

bu arada ucaklar hakkında az cok sahibiyim ama yine de rahatlatılmaya ihtiyacım var, alkol tüketmiyorum.

son dönemde bir anksiyete hasıl oldu. yani kendimi bildim bileli vardı ama yasadıgım bikaç saglık sorunu, iş/özel hayat mevzuları derken kendini aştı biraz. bi sure once işten ayrıldım, bazen gunlerce evden cıkmıyordum. hazır vizem varken ucak bileti aldım, ama şimdi gunler yaklastıkca ucmaktan ve yabancı bi ulkede olmaktan, orda bi saglık sorunu yasamaktan inanılmaz korkmaya basladım(yalnız olmicam bu arada). hatta bu ucus korkusu öyle ki en son 1.5 yıl önce cok uzun ve korkulu bi ucus yapmıstım, sonra da inat ettim binmedim ucaga.

şimdi 2 secenegim var, ya tırsıp evde yakın cevremde takılmaya devam edicem; ya da aşırı aşırısı korka korka ucaga bincem ama ya korkudan kalpten gidersem diye ciddi ciddi dusunuyorum. korkularımızın ustune gitmek mi, yoksa biraz daha zamana bırakmak mı?

curb your enthusiasm ve seinfeld hayranıyım. nickten de belli olacagı üzere:)

bir de yeni girls'ı bitirdim. kaliteli komedi yahut girls gibi gerçekciligi dip yapmıs, cok uzun olmayan ama cok güzel dizi önerisi istiyorum.

ama böyle mantıklı, yaşam sevinci dolu samimi bir film istiyorum. zorlama klişelerle dolu olmasın. var mı öyle bir film?

şengen var, yunan'a falan gidebiliriz. karayolu yahut deniz yolu ile gidilebilir olmalı. nereleri önerirsiniz?

olaya hakim birileri var mı aramızda? ekşide cok fazla bilgi kirliliği var, medyaya zaten guvenmiyorum.

lakin bi arkadasım hakim olan birinden(hakim de ulusalcı bir çizgide sayılır), savcının olayı çözmeye cok yakın oldugu sebebiyle bu kumpasın kuruldugunu söylemiş. her ne olursa olsun, 3 tane kucuk cocugu olan bi insanın katledilmesi igrenç bişey ama adamın çizgisi hakkında net bir bilgimiz var mı?

şimdi efenim italyaya vize almıstım(öncesinde de 1 kez alıp gitmiştim), lakin bu vize suresinde italya'ya giremeyecegim gibi duruyor. onun yerine yunanistan'a gitme durumum var ama sıkıntı olur mu sonraki italya vizesi için?

şimdi benim eski bir arkadasım var, ünideyken benim ev okula yakındı; bu cogunlukla sorgusuz sualsiz kalırdı bizde. oyle bi samimiyetimiz var yani. sevgilisinde kaldıgı zamanlarda da bende kaldıgını söylerdi ailesine, hiç hosuma gitmese de.

neyse efenim, gel zaman git zaman okul bitti, ben evi bosaltmak durumunda kaldım. 2mizin de evi baya uzakta, cogunlukla orta bi semtte bulusup takılıyoruz aksamları. o semtte de benim kuzenlerimin evi var, bazen onlarda kalıyorum. durumları uygun olursa bu arkadasımı da cagırıyorlar falan(herkes bi sekilde tanısıyor). ama bi sure sonra farkettim ki zoraki olmaya basladı bu kalmalar. sonucta ben bile kendimi zaman zaman fazlalık hissederken, her zaman bi kuyrugum varmıs gibi oluyordu. ha bi de bu arkadasımın da 2 samimi arkadasının evleri var aynı semtte.

neyse bi aksam yine baktım gidişat kuzenimin evinde kalmaya dogru gidiyor, yine davet falan olmadan. evine dönmesi icin geç bi saat olmadan, bu aksam kuzenimin sevgilisi de gelebilir senin kalma durumun olmayabilir ya da istiyorsan o yakın arkadaslarını ara onlara git bu aksamlık dedim. ertesi gun de takılma durumu var. bikaç kez uyardım, hiç saati sallamadan takılmaya devam etti. o arkadaslarını da aramadı. ben de onu o halde bıraktım, o da sabaha kadar dolanmış baya geç ayrılmıstık zaten. aslında bi ders vermeye calısıyordum ama niye direk söylemedim de böyle yaptım hala vicdan azabı duyuyorum. onun hareketleri de makul degildi, kendi evim olsa istedigi gibi gelsin ama baskalarının evine surekli misafir goturemem sonucta.

şimdi bu arkadas orda ev tuttu, ben de gidip onda kalıyorum. hep davet eder ama yine de her zaman sorarım uygun musun falan diye. neyse baya yakın arkadasım özetçe, şimdi söyleyip özür dilesem mi; hiç söylemesem mi? cok mu yanlıs yapmısım? gibi sorularım vbar

şimdi efenim işten ayrıldım, bu işe girmek istiyorum. üniversite yıllarında yapmıştım en son çeviri şu an hiçe yakın bağlantım var, nerden çeviri işi bulabilirim?

performans sebebiyle cıkarılınca bunu alabiliyor muyuz?

diger soru da, sonraki iş arama sürecinde bunu almıs olmanının bi eksisi olur mu?kurumsal firmalar için? işyerim anlasmaya varmadı, tazminatı verceksek illa biz cıkarıcaz dediler. eger gorustugun yerlerin ik.sı ararsa acıklarız dediler ama ben işsizlik maası alıp bikaç ay yatma fikrindeyim. bunu alınca bi şekilde gorup sorun eder mi kurumlar?

bunun ne kadarı bagımlı oluyor? bi de lanet bişey baktıkca bakası geliyor insanın, bakmamaya basladıkca eskisi gibi aramıyorsun. resmen bagımlılık :/

ha bi de anket sorusu, ortalama kac gunde bir izlersiniz/medeni durumunuz/cinsiyet /yaş /bonus- yaşla birlikte degişim grafigi?

selam gençler,

arkadasımla roma'ya gitmeyi planlıyoruz. bu gezinin ilk 3 gunluk kısmına anneyi dahil edip, onu sonra tek yollasam türkiye'ye diye dusundum ama basarabilir mi? büyük ihtimal pegasus olcak, cok cok check-in'de bi türk bulur ona emanet ederim diye dusundum. ne dersiniz?

arkadas asagıdaki nurgul yesilcay sorusunu gordum, kendi halime yandım. 27 yasındayım ama cildim çöküyor gibi. hiçe yakın makyaj yaparım, bakım ürünü de kullanma ihtiyacı hissetmedim dolayısıyla. hep dogallık daha iyidir, kozmetiklerde bisürü kimyasal var diye dusundum ama gelecegim icin yanlış mı yapıyorum?

gözaltlarım bi fena olmus gibi, herkes 30 gosteriyorsun diyor :( gözeneklerim de genişlemiş.

neler yapmam lazım nolur aptala anlatır gibin:/ caps de verdim

Selamlar,

Once kafayi yirtmis bi yasitimin, sonra benden baya kucuk kuzenimin tacizi sonucu bende bi mide bulantisi hasil oldu efenim. Butun erkeklere potansiyel sapik gozuyle bakmaya basladim. Aile bireylerimden bile tiksinti geldi.
Sanirsiniz dunya guzeliyim, arkadas gayet normal cogu zaman yazislara donulmeyen ben bile tacize ugruyorsam bu nasil bi ulke? Peki neden ablasindan ote yakin oldugum kuzenim bana yeltendi? Bunu ablasina yapmayacaginin garantisini kim veriyor.

Ve en onemlisi ben tekrar guvenebilecek miyim?

1)neler yapabilirim orda?

2)Burdan benle gelen olur mu?

Uyuz oldum sonra kendime, maasimin bi kismi yanimda yatiyor su anda. Sistemin boyle boyle piyonu oluyoruz.en az 10 gunluk zamanim duruyor orda bi kutu icinde, bense her gun ise gelirken sovuyorum.

Hic acmiyim satiyim ben bunu di mi?

Gunaydin duyuru ahalisi,

Efenim amerikadan note 3 getirtecegim lakin model konusunda birseyi gozden kacirmak istemiyorum. Simdi unlocked, international version falan alicaz da frekans bantlarinda da farkliliklar oluyor sanirim. Misal bu telefona yorum olarak sim lock falan yazmislar, sadece abd icin mi o sikinti emin olamadim?www.amazon.com

Bir de 900 ve 905 modelleri arasinda bir fark var mi?

Simdiden tesekkurler

alttaki zippo duyurusunu gorunce aklıma geldi. onumuzdeki haftalarda abd'ye gidiyorum kısmetse ne alıp satsam diye dusunuyordum. zippolar da baya karlı duruyor 3te bir fiyatına amazon'da. telefon tablet falan artık para etmiyor. baska ne satabilirim ben?

bir de nasıl satıcam bunları internetten kim bana guvensin de alsın?

istanbul'dan kalkıp da. maaş 3bine yakın olur gerçi ama nasıl kopacaz bu vakitten sonra istanbul'dan:/

(git: 343547) akıl alacak kimsem yok duyuru, yeni mezunum, ee mühendisiyim, kafam karışık.
illa ki vardır burada mühendisler, sizler hangi alanlarda çalışıyorsunuz/hangi alanları öneriyorsunuz? iş arama sürecinde öyle saçma sapan şeylerle karşılasıyorum ki soguyorum bi anda herşeyden. zaten pek sevmeyerek okudum, bari sevebileceğim bi alanda çalısayım diyorum.

selam duyuru gündüz açtım sonra silip akşama sakladım,
yeni mezunum, ee mühendisiyim, iyi bir okuldan, ing. iyi, stajlar güzel bence. dezavantajım okulu 2 sene uzatarak bitirdim. son 2 ay icinde 7-8 gorusmeye gittim, 2 tanesi tamamen alakasız konulardı. secenekler arasında telekom firmasında teknik destek muhendisi olmak, IT ya da analistlik gibi seyler var. ama gorusme yaptıkca goruyorum ki, türkiye'de cidden bizim düşündüğümüz gibi mühendislik yapma imkanı yokmuş. kafam o kadar karıştı ki anlatamam. mesela en son görüşmeye gittiğim telekom firmasındaki iş hem çok yoğun hem de bence çok fazla akıl fikir gerektirmeyen bir alan.yani kendini kasıp kasıp sonunda çok iyi bir tekniker seviyesine gelmekten başka bişey olamamak da var.
bu durumda mantıklı olan, idealist davranmadan kafadan para getirecek ama beynen çok tatmin etmeyecek işlere mi girmek? çünkü beynen tatmin ancak iş yoğunluguyla oluyor gordugum kadarıyla, cidden bişey çıkarmak/üretmek yok gibi bişey. e madem böyle, teknik satış ya da iş geliştirme gibi alanlara mı yönelmek lazım?

bi salaklık yaptım yaklasık 1 dk önce?

www.youtube.com

şekerbank'ın reklamını begendiniz mi?