şu iki gitar için arkadaşla anlaştık sayılır. 400'ü şimdi 400'ü yazın vereceğim 800'den. ne diyorsunuz? akord cihazı ve el kitabı da mevcut. aracı bulamazsam kargo parasını da ben karşılayacam ama o fazla tutmaz sanırım. en kötü muavine 20-30 bişey verip izmire giden bi otobüse sokar, 30 fazla atarım hesabına.
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com (amfi)
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com (amfi)
i.hizliresim.com
nasılız bugün?
kendi adıma 5ten beri uyanığım ama hala yataktan kalkamadım. böyle kepaze soğuğu sürüklemekten yoruldum..... ayrıca ygs çalışmam lazım, bu sene son şansım. ocak da bitti kaldı bir ay.
kendi adıma 5ten beri uyanığım ama hala yataktan kalkamadım. böyle kepaze soğuğu sürüklemekten yoruldum..... ayrıca ygs çalışmam lazım, bu sene son şansım. ocak da bitti kaldı bir ay.
bu basilin kaynağı nedir? nerelerde bulunur? her paslı yüzeyde var mı?
bugün avmye acil çıkış kapısından girerken mal taşıyordum elimi kanattım kapıyı açarken. kapının kolu yok, deliğe parmağını sokup açabiliyosun ve delik de kirli paslı gibiydi. çok dikkatli bakamadım. (kapı çalışanlar tarafından sıklıkla kullanılıyor)
bugün avmye acil çıkış kapısından girerken mal taşıyordum elimi kanattım kapıyı açarken. kapının kolu yok, deliğe parmağını sokup açabiliyosun ve delik de kirli paslı gibiydi. çok dikkatli bakamadım. (kapı çalışanlar tarafından sıklıkla kullanılıyor)
dün akşam saatlerinde akbank hesabına mobil ziraat üzerinden eft yaptım. talimatınız onaylandı gibisinden bi yazı çıktı ama bakiyem eksilmedi? talimatlarım kısmında da herhangi bir kayıt yok.
gönderecek mi parayı, öyleyse ne zaman? bakiye eksildiği zaman gönderilmiş demektir mi?
gönderecek mi parayı, öyleyse ne zaman? bakiye eksildiği zaman gönderilmiş demektir mi?
cep telefonuma kontör atmam gerekiyodu ziraat mobilden cebe havale diyip tc'mi numaramı yazdım, gönderildi dedi ama gelmedi kontör. cebe havale olayını ilk defa deniyorum yanlış mı anlamışım? paramı nasıl geri alırım? buyrun goygoya...
olumlu bi tarafının olmadığını biliyorum. handikapları neler olur? ne tür zorluklarla karşılaşırım mesleki yönden?
anasını satayım ben bunu 2 3 sene önce de dinliyodum böyle olmamıştım. pulse versiyonundan mı, lyrics çeviriye bakmamdan mı, klibinden mi solosundan mı bilmiyorum ama kafamı hissetmiyorum. subliminal mesaj filan olabilir mi bunda? kafamı topluycak bişeyler önerin (ciddiyim)
gözlerim buram buram yalnızlık kusuyor. bi ateş çemberinde hayvan gibi üşüyorum. nefret doluyum, her şeye öfkeliyim. hayatımda bu kadar itilmiş hissetmedim. hiçbir şey yapasım yok. uyumak istiyorum ama zaten yeterince uyudum. ağlayamamak çok kötü.
hiç mi ümit olmaz hiç mi yok bi ışık?
hiç mi ümit olmaz hiç mi yok bi ışık?
bunu iç dökme veya dertleşme amacıyla değil, rahatsız edebilecek düzeyde bir gerçeklik hakkında düşünmemiz için soruyorum.
sevgiyi her şeyin ötesinde gören biri olarak (lan harbi öyle, çok klişe bi cümle ama tüm samimiyetimle söylüyorum) sevgi duygusunun, çeşitli içgüdüleri tatmin etmek için doğa tarafından kodlanan bir kimyasal etkileşim olarak görüyorum. annelik, tanrı sevgisi, cinsellik, lider sevgisi ve benzer tüm şeyler doğamızın "hayatta kal ve üre" emrine hizmet ediyor doğrudan/dolaylı olarak. yani görüldüğü kadar saf ve çıkarsız olduğunu düşünmüyorum sevgi duygusunun, ama belli ki gerekli bir şey ve sırf bu yüzden, sahtesi bile hoş geliyor. nasıl ki kişinin yemek yemesi kendi seçimi değildir ama onu yemek zorundadır; bu da çok yakın ilişkide.
kendi kendimi mutlu etmeye ve umursamamaya çalışmaktan yoruldum. artık tanrıya küsen şair gibi sorgulamaktan başka bir çıkış kapım yok. yine de bulabildiğim herhangi bir cevap yok.
hayal ediyorum: atalarım bambaşka bir cins zamanında. insan gibi düşünemiyor, onun kadar gelişmemiş, farkındalığı nispeten az; hayatında karmaşıklık ve yapaylık yok. kural uydurmak zorunda değil. parası arabası işletmesi yok ama daha az mutsuz. belki onlar gibi yaşamak istemezdi birçoğumuz ama hiçbirinin "hayatım nasıl geçiyor" derdi yok ki zira sorgulamaya bizim kadar açık değiller. öyle bir hayat daha iyi olmaz mıydı? yine sevilmeyelim ama farklı görüşten olmak, yüzümüzün/vücudumuzun çekici olmaması, zengin olmamak, toplumsal normlara uymamak gibi nedenlerle sevilmeyen kişi olmayalım.
mesela tamamen meraktan soruyorum, seven bir insan neden itici gelir umursamayana göre? bunu "çirkinler neden sevilmez" gibi cevabı belli bir sorudaki isyan havasıyla sormuyorum. bunun evrimsel bir açıklaması var mı? "farklı olanı ve sahip olunmayanı istemek" neden? bu genelgeçer bir doğruluk mu? mesela ben öyle biri olmadığımı düşünüyorum, koşullar oluşsa ben de herkes gibi umursamayanı mı severdim? sevdiğini söyleyen birisine çok değer veriyorum. beni umursamayanları görünce kıymetini daha çok anlıyorum hatta. yoksa sevenden uzaklaşma durumu, ilk paragrafta bahsettiğim "tüm sevgiler çıkarcıdır" bilgisini içselleştiren daha zeki formlara özel bir şey mi?
yazarken unuttuğum, hatırladığım, çıkardığım, eklediğim şeyler oldu. kafam biraz dağınık. akıcı ve bağlantısız yazmış olabilirim, sabır gösterip okuyanlara teşekkürler. başlığı da zaten açıklar gibi olmuşum ama yanlış mı bakıyorum sizce? sizin görüşleriniz neler?
sevgiyi her şeyin ötesinde gören biri olarak (lan harbi öyle, çok klişe bi cümle ama tüm samimiyetimle söylüyorum) sevgi duygusunun, çeşitli içgüdüleri tatmin etmek için doğa tarafından kodlanan bir kimyasal etkileşim olarak görüyorum. annelik, tanrı sevgisi, cinsellik, lider sevgisi ve benzer tüm şeyler doğamızın "hayatta kal ve üre" emrine hizmet ediyor doğrudan/dolaylı olarak. yani görüldüğü kadar saf ve çıkarsız olduğunu düşünmüyorum sevgi duygusunun, ama belli ki gerekli bir şey ve sırf bu yüzden, sahtesi bile hoş geliyor. nasıl ki kişinin yemek yemesi kendi seçimi değildir ama onu yemek zorundadır; bu da çok yakın ilişkide.
kendi kendimi mutlu etmeye ve umursamamaya çalışmaktan yoruldum. artık tanrıya küsen şair gibi sorgulamaktan başka bir çıkış kapım yok. yine de bulabildiğim herhangi bir cevap yok.
hayal ediyorum: atalarım bambaşka bir cins zamanında. insan gibi düşünemiyor, onun kadar gelişmemiş, farkındalığı nispeten az; hayatında karmaşıklık ve yapaylık yok. kural uydurmak zorunda değil. parası arabası işletmesi yok ama daha az mutsuz. belki onlar gibi yaşamak istemezdi birçoğumuz ama hiçbirinin "hayatım nasıl geçiyor" derdi yok ki zira sorgulamaya bizim kadar açık değiller. öyle bir hayat daha iyi olmaz mıydı? yine sevilmeyelim ama farklı görüşten olmak, yüzümüzün/vücudumuzun çekici olmaması, zengin olmamak, toplumsal normlara uymamak gibi nedenlerle sevilmeyen kişi olmayalım.
mesela tamamen meraktan soruyorum, seven bir insan neden itici gelir umursamayana göre? bunu "çirkinler neden sevilmez" gibi cevabı belli bir sorudaki isyan havasıyla sormuyorum. bunun evrimsel bir açıklaması var mı? "farklı olanı ve sahip olunmayanı istemek" neden? bu genelgeçer bir doğruluk mu? mesela ben öyle biri olmadığımı düşünüyorum, koşullar oluşsa ben de herkes gibi umursamayanı mı severdim? sevdiğini söyleyen birisine çok değer veriyorum. beni umursamayanları görünce kıymetini daha çok anlıyorum hatta. yoksa sevenden uzaklaşma durumu, ilk paragrafta bahsettiğim "tüm sevgiler çıkarcıdır" bilgisini içselleştiren daha zeki formlara özel bir şey mi?
yazarken unuttuğum, hatırladığım, çıkardığım, eklediğim şeyler oldu. kafam biraz dağınık. akıcı ve bağlantısız yazmış olabilirim, sabır gösterip okuyanlara teşekkürler. başlığı da zaten açıklar gibi olmuşum ama yanlış mı bakıyorum sizce? sizin görüşleriniz neler?
içilir mi?
dün kafam iyiydi makineye attığım sweat'in cebinde unutmuşum. paket açılmamıştı ama hafif ıslaklık belli oluyor sigarada.
dün kafam iyiydi makineye attığım sweat'in cebinde unutmuşum. paket açılmamıştı ama hafif ıslaklık belli oluyor sigarada.
camel white içiyorum normalde. zamlardan sonra tütün içmeye karar verdim. en çok methedilen tütün bu sanırım ama çakması da çok oluyormuş. orjinalini izmir içinde nereden bulabilirim ve çakmasından nasıl ayırt edebilirim bilgisi olan?
teşekkürler
teşekkürler
bu konuda hassas ve güvenilir bi uygulama var mı?
allahın belası zamlar yüzünden sigaradan tütüne geçtim. gaza gelip geçen hafta yarım kilo süper tütün (adıyaman çelikhan) aldım, arkadaşımın daha öncelerdeki önerisini de dikkate alarak. yalnız aklıma takılan bikaç şey var. tütünü tütüncüde sardırıp denemek için içtiğimde tadı çok güzeldi. lakin kendim evde sarınca kıvamını bir türlü tutturamadım. belli ki kaçırdığım noktalar var. olası en iyi tat için nelere dikkat edeyim?
şikayetlerim: çoğu dalda sigarayı içime çekince tat alamıyorum, aynı zamanda sigaranın ucu da yanmıyor. nefesim gitmiyor yani sıkışıklık var sanki :) bu neden olabilir? bir de tadı gerçekten kötü. boğazımı yakıyor ve ilk içtiğimden çok daha sert. tütüncüde denediğimle alakası yok.
bu arada ben tütünü koyduğum poşeti ilk iki gün full açık bırakmıştım. bunu yapmamam gerekiyormuş. bundan kaynaklanıyor olabilir mi bu sıkıntılar?
şikayetlerim: çoğu dalda sigarayı içime çekince tat alamıyorum, aynı zamanda sigaranın ucu da yanmıyor. nefesim gitmiyor yani sıkışıklık var sanki :) bu neden olabilir? bir de tadı gerçekten kötü. boğazımı yakıyor ve ilk içtiğimden çok daha sert. tütüncüde denediğimle alakası yok.
bu arada ben tütünü koyduğum poşeti ilk iki gün full açık bırakmıştım. bunu yapmamam gerekiyormuş. bundan kaynaklanıyor olabilir mi bu sıkıntılar?
almayı düşünüyorum. önerir misiniz?
+ ilk 3 ay 0,99/aylık teklifinden abone olursam ilk 3 ay dahil kaç aylık anlaşma yapmış oluyorum? teklif sayfasında göremedim bu detayı
+ ilk 3 ay 0,99/aylık teklifinden abone olursam ilk 3 ay dahil kaç aylık anlaşma yapmış oluyorum? teklif sayfasında göremedim bu detayı
bu akşam mahallemize yakına bi 101'e gittik ablamla, kasiyere fena tav oldum. kendisi hakkında bir şey bilmiyorum ama. nasıl tanışılır, yakınlaşılır?
bi sonraki gidişimde adını ve soyadını sorsam çok mu sapıkça olur?
bi sonraki gidişimde adını ve soyadını sorsam çok mu sapıkça olur?
neredeyse her sabah kahvaltıda ortalama bir kasenin 4'te 1'i (bazen 3'te 1'i, ekmek tazeyse dayanamıyorum :D) kadar bal yiyorum ekmeğe bandırıp. bunun bir zararı olur mu? yedikten sonra aşırı tatlı ağırlığı hissetmem dışında herhangi bir şikayet yaşamadım şu ana kadar.
ortalama kase dediğim şeyin boyutu: www.maxikarizma.com
ortalama kase dediğim şeyin boyutu: www.maxikarizma.com
garip bi soru takıldı aklıma. ve cevabını çok merak ettim. bilmeyenler de beyin fırtınasına katılsın hadey
merak ettiğim şu: belirli sınırda alkol içildiğinde insan bir yerden sonra bedeninde doğabilecek olumsuz şeyleri daha az hissetmeye başlıyor. örneğin ben normalde nefes nefese kalacağım bi hızda kendimi bozmadan gidebiliyorum. bugün de ablam rakıdan sonra 4 tane bomba (ki izmirdeki en ağır tatlı bence) yediğini, daha fazla yemesine arkadaşının mani olduğunu söyledi. normalde 2yi yer yemez karnında rahatsızlık oluyomuş.
böyle bi ton şey yaşamışsınızdır, benim aklıma bunlar geldi ama ne demek istediğimi anlamışınızdır. bu arada başlık da pek açıklayıcı durmadı gibi ama aklıma daha iyi bişey gelmedi. neyse, niye böyle oluyor ki? alkol beyni ve bedeni uyuşturuyor ama bu kadar mı? ayrıca cevap uyuşturması da olamaz zira yukarıda da dedim şu an yapsam nefes nefese kalıp yorulacağım hareket alkollüyken yormuyor beni. :s
çok basit bi cevabı varsa bozmayın ama sgjdagfh
merak ettiğim şu: belirli sınırda alkol içildiğinde insan bir yerden sonra bedeninde doğabilecek olumsuz şeyleri daha az hissetmeye başlıyor. örneğin ben normalde nefes nefese kalacağım bi hızda kendimi bozmadan gidebiliyorum. bugün de ablam rakıdan sonra 4 tane bomba (ki izmirdeki en ağır tatlı bence) yediğini, daha fazla yemesine arkadaşının mani olduğunu söyledi. normalde 2yi yer yemez karnında rahatsızlık oluyomuş.
böyle bi ton şey yaşamışsınızdır, benim aklıma bunlar geldi ama ne demek istediğimi anlamışınızdır. bu arada başlık da pek açıklayıcı durmadı gibi ama aklıma daha iyi bişey gelmedi. neyse, niye böyle oluyor ki? alkol beyni ve bedeni uyuşturuyor ama bu kadar mı? ayrıca cevap uyuşturması da olamaz zira yukarıda da dedim şu an yapsam nefes nefese kalıp yorulacağım hareket alkollüyken yormuyor beni. :s
çok basit bi cevabı varsa bozmayın ama sgjdagfh
öyle görünse de kıyaslama amacıyla açmadım aslında duyuruyu.
şu an yüzüklerin efendisi yüzük kardeşliği'ni bitirdim (evet daha önce izlememiştim) ve çok beğendim. fantezi içerikli filmlere heveslendim (belki seriyi bitirince geçer) ayrıca daha önce izlemediğime pişman oldum. harry potter'ı da çok küçükken izlemiştim ama hiç hatırlamıyorum neredeyse. onu da izlemeli miyim? ve aynı tadı alır mıyım yüzüklerin efendisiyle?
bu arada soru çok öznel oldu ama harry potter'a çok ergen filmi yakıştırması yapılmasıyla bu kadar popüler olması çok çelişiyor bence. bu yüzden ikisini de izlemiş arkadaşlar yorum atarsa sevinirim.
ek: iki serinin de kitaplarını okuyanlar, verilen paraya değiyor mu? :-)
şu an yüzüklerin efendisi yüzük kardeşliği'ni bitirdim (evet daha önce izlememiştim) ve çok beğendim. fantezi içerikli filmlere heveslendim (belki seriyi bitirince geçer) ayrıca daha önce izlemediğime pişman oldum. harry potter'ı da çok küçükken izlemiştim ama hiç hatırlamıyorum neredeyse. onu da izlemeli miyim? ve aynı tadı alır mıyım yüzüklerin efendisiyle?
bu arada soru çok öznel oldu ama harry potter'a çok ergen filmi yakıştırması yapılmasıyla bu kadar popüler olması çok çelişiyor bence. bu yüzden ikisini de izlemiş arkadaşlar yorum atarsa sevinirim.
ek: iki serinin de kitaplarını okuyanlar, verilen paraya değiyor mu? :-)
selamlar günaydın! :)
beni bazılarınız biliyor sağlık konusunda fazla evhamlıyım. artık eskisi kadar "kesin x virüsü kaptım" gibisinden karamsar bakmıyorum ama durumu hala tam olarak aşabilmiş değilim. şu aralar kafam hep "ya dokunduğum bi yerde bi canlının sıvısı vardıysa ve hastalık kapmışsam" diye düşünüyorum. bu günlük işlerimi aksatacak seviyede. örneğin ders çalışmam lazım ama "hastalık kapmışsam zaten ölcem ne gerek var" diyorum. biliyorum inanılmaz, yazarken bana bile çook saçma geldi ama engel olamıyorum buna.
örneğin dün çalışırken parmağımın ucunu kanattım yanlışlıkla, o esnada bi arkadasımın eline o açık yaram yarım saniye filan temas etti ve tabi bi çok yere ister istemez temas etti, küçük bi yara olduğundan yara bandıyla kapatmak da saçma geldi. neyse ben bahanelerle caktırmadan arkadasımın eline baktım küçük ince tahta gibi bişey batmış derisine ama kan vs yoktu görünürde. akşam da eve gelirken kapımızın önündeki kedilerden biri pantolonuma sırnaştı (yalamadı sadece başını sürttü bikaç defa) sonra acaba kedi başını yaladıysa ve ben de pantolonumu çıkarırken tükürüğüne açık yaramla temas etmişsem gibi şeyler aklıma geldi. sorun şu ki ben bu gibi olaylar üzerine "acaba" demenin normal olduğunu düşünüyorum çünkü internette çok araştırma yapıyorum ve açık yara konusunda hep korkutucu şeyler yazıyor. ama hep böyle yaşanmıycağının da farkındayım.
ne yapmam gerek bilmiyorum su an elimden gelen tek sey var o da bugünden itibaren paxil'i 20den 40mg'a çıkarmak. bi iki hafta böyle deniycem kendimi olmazsa kesin kararlıyım psikologa gidicem.
ayrıca şöyle bi tespitim var: şimdi benim şu anki fobilerim kuduz ve hiv. hep bunların belirtilerini arıyorum vücudumda veya belirti yaşarsam hangisiyle uyuşuyorsa ya da hangisinin belirtisine yakınsa hemen ona yoruyorum. yani belki de duruma sondan bakıyorum bunları kafama çok taktığımdan her davranışta risk faktörü arıyorum.
şimdi merak ettiğim şu an normal düşünmüyorum genel olarak farkındayım ama bu konudaki normları da şaşırmış durumdayım. benim okb yüzünden milletle el sıkışmayan arkadasım da var hiç takmayan da, hangisi normal hangisi değil şaşırdım çünkü sağlık açısından deri teması da riskli deniyor. benim düşüncelerimden hangisi düzeltilmeli veya direk başlığı soracak olursam hangi düşüncelerim normal hangileri abartılı? ve bu konuda ne önerirsiniz teşekkürler
edit: bi de int. sitelerindeki doktorlar hep birine temastan sonra elinizi yıkayın cunku agzımıza gözümüze elimiz temas ediyor hastalık kaparsınız demiş ama bunun kontrolü de bi yere kadar mümkün yani her zaman yapılamaz bişey. örneğin dün arkadasım kanıma temas etti ve elini yıkayamayacak durumdaydı. bu durumda bu risk faktörünü umursamamak gerek belki ama doktorlar aksini diyor onlar da mı manyak?
beni bazılarınız biliyor sağlık konusunda fazla evhamlıyım. artık eskisi kadar "kesin x virüsü kaptım" gibisinden karamsar bakmıyorum ama durumu hala tam olarak aşabilmiş değilim. şu aralar kafam hep "ya dokunduğum bi yerde bi canlının sıvısı vardıysa ve hastalık kapmışsam" diye düşünüyorum. bu günlük işlerimi aksatacak seviyede. örneğin ders çalışmam lazım ama "hastalık kapmışsam zaten ölcem ne gerek var" diyorum. biliyorum inanılmaz, yazarken bana bile çook saçma geldi ama engel olamıyorum buna.
örneğin dün çalışırken parmağımın ucunu kanattım yanlışlıkla, o esnada bi arkadasımın eline o açık yaram yarım saniye filan temas etti ve tabi bi çok yere ister istemez temas etti, küçük bi yara olduğundan yara bandıyla kapatmak da saçma geldi. neyse ben bahanelerle caktırmadan arkadasımın eline baktım küçük ince tahta gibi bişey batmış derisine ama kan vs yoktu görünürde. akşam da eve gelirken kapımızın önündeki kedilerden biri pantolonuma sırnaştı (yalamadı sadece başını sürttü bikaç defa) sonra acaba kedi başını yaladıysa ve ben de pantolonumu çıkarırken tükürüğüne açık yaramla temas etmişsem gibi şeyler aklıma geldi. sorun şu ki ben bu gibi olaylar üzerine "acaba" demenin normal olduğunu düşünüyorum çünkü internette çok araştırma yapıyorum ve açık yara konusunda hep korkutucu şeyler yazıyor. ama hep böyle yaşanmıycağının da farkındayım.
ne yapmam gerek bilmiyorum su an elimden gelen tek sey var o da bugünden itibaren paxil'i 20den 40mg'a çıkarmak. bi iki hafta böyle deniycem kendimi olmazsa kesin kararlıyım psikologa gidicem.
ayrıca şöyle bi tespitim var: şimdi benim şu anki fobilerim kuduz ve hiv. hep bunların belirtilerini arıyorum vücudumda veya belirti yaşarsam hangisiyle uyuşuyorsa ya da hangisinin belirtisine yakınsa hemen ona yoruyorum. yani belki de duruma sondan bakıyorum bunları kafama çok taktığımdan her davranışta risk faktörü arıyorum.
şimdi merak ettiğim şu an normal düşünmüyorum genel olarak farkındayım ama bu konudaki normları da şaşırmış durumdayım. benim okb yüzünden milletle el sıkışmayan arkadasım da var hiç takmayan da, hangisi normal hangisi değil şaşırdım çünkü sağlık açısından deri teması da riskli deniyor. benim düşüncelerimden hangisi düzeltilmeli veya direk başlığı soracak olursam hangi düşüncelerim normal hangileri abartılı? ve bu konuda ne önerirsiniz teşekkürler
edit: bi de int. sitelerindeki doktorlar hep birine temastan sonra elinizi yıkayın cunku agzımıza gözümüze elimiz temas ediyor hastalık kaparsınız demiş ama bunun kontrolü de bi yere kadar mümkün yani her zaman yapılamaz bişey. örneğin dün arkadasım kanıma temas etti ve elini yıkayamayacak durumdaydı. bu durumda bu risk faktörünü umursamamak gerek belki ama doktorlar aksini diyor onlar da mı manyak?
uçak yolculuklarında veya yüksek hızda giden arabadayken kulaktaki basınç hissine benzer şeyi yaşıyorum bi haftadır. bugün baya duyma eksikliği derecesinde hissettim. bu arada geçen pazartesi istanbula gidip arkadaşın evinde kalmıştım, o günden sonra oldu. yastık çok sert ve yüksekti, muhtemelen ondandır ama bugün izmire döndüm ne zamana geçer bu? (kulak mememle kulağıma bastırınca rahatlıyor ama bi süre sonra yine başlıyor)
özelden yazacaklara: kuduz ve de aids belirtisi olduğunu biliyorum yazmanıza gerek yok
özelden yazacaklara: kuduz ve de aids belirtisi olduğunu biliyorum yazmanıza gerek yok
en çok hangi şarkıları sevdiniz?
here comes revenge'a fena tav oldum ben
here comes revenge'a fena tav oldum ben
öneri verebilecek var mı? istiklal caddesinin neresinde kaldığını yazmanızı da istiycem, pek bilmiyorum buraları
bütçeyi çok zorlamayan bi yer olursa daha iyi olur :)
bütçeyi çok zorlamayan bi yer olursa daha iyi olur :)
yatağa girdim gene geldi nalet şey... gün boyu hiçbir sorun yokken başımı yastığa koyduğumda çarpıntı, kalp ağrısı yaşıyorum panik atak belirtisi filan mı acaba? yaşayan var mı? hiçbi şey düşünmesem bile oluyor bedenimi çok dinlediğim için sanırım. ne yapmak lazım?
bu arada 5 aydır doktor tavsiyesiz paxil kulanıyorum. dün ilacı içmeyi unutmuşum ondan olsa gerek son iki gece çok belirgin bi şekilde yaşıyorum bu sorunu. psikologa gitmek istiyorum ama özel için onca para bayılmak pek iyi hissettirmiycek. devlette de ilgilenmiyolar
bu arada 5 aydır doktor tavsiyesiz paxil kulanıyorum. dün ilacı içmeyi unutmuşum ondan olsa gerek son iki gece çok belirgin bi şekilde yaşıyorum bu sorunu. psikologa gitmek istiyorum ama özel için onca para bayılmak pek iyi hissettirmiycek. devlette de ilgilenmiyolar
bazen dışarı çıkarken kapatmayı unutuyorum ya da dosya inerken yatağa geçip uyuyakalıyorum, pc açık bir şekilde sabahlıyor. pc'ye fazla bi zarar verir mi açık durması? (3.5 yıllık, masaüstü)
sınava girmek için üniv. mezunu olmak şart mı? öyleyse hangi yıl olunduğunun bir sınırı var mı yani yıllar önce mezun olan biri de girebilir mi? teşekkürler
millet yanlış anlar diye beni tanıyan kimseye atamıyorum, buraya atayım dedim. tamamen tesadüfi bir şekilde denk geldiğim, görselsiz ama 18+ olduğunu düşündüğüm bir yazı:
biradaminguncesi.blogspot.com.tr
biradaminguncesi.blogspot.com.tr
nedir?
"bilgini değil, bilgiyi işleyişini seviyorum"
"bilgini değil, bilgiyi işleyişini seviyorum"
çok güzel değil mi?
-sevmediğim tek gerekli insan-
-sevmediğim tek gerekli insan-
evliliği öven enrty favlamak hangi duygunun sonucudur?
imajbet'te 3 oranlı kupon hazırlayıp 100 bastım. bir müddet kadar son paramdı :( ne diyorsunuz maçlara? paraya ihtiyacım var bu aralar :)
akhisar - fenerbahçe iy 0,5üst
barcelona - real madrid 2/2 (handikapsız, basketbol)
akhisar - fenerbahçe iy 0,5üst
barcelona - real madrid 2/2 (handikapsız, basketbol)
merhaba arkadaşlar iyi günler.
kedi sağlığıyla ilgili bir sorum olacak. maalesef geçen gün oldukça üzücü bi olaya şahit oldum. evimizin dibindeki caddenin bi köşesinde yavru bir kedi vardı. burnunda ve bulunduğu köşenin duvarında kanlar vardı :( ayrıyetten ağzından aşırı derecede salya akıyordu ve titriyordu. telefonumu evde şarja bıraktığımdan veterineri de arayamadım. geri dönüp baktığımda da kedi yoktu orada. çevredeki esnaflara sordum bi tanesi olayı görmedim ama kediye araba çarptığını söylediler dedi. merak ettiğim bu halde yavru bir kedi kendi başına oradan ayrılabilir mi? yoksa yardım çağırılmış mıdır? yani kurtulma şansı olabilir mi araba çarptıysa? bir de kediciğe araba çarptıysa aşırı salya kusması ve titreme olması normal mi? evimizin önünde çok sayıda kedi besliyoruz. bulaşıcı bi hastalık vakası olmasından da endişelendim (bornova çamdibinde yaşıyoruz) ilginiz için şimdiden teşekkürler
kedi sağlığıyla ilgili bir sorum olacak. maalesef geçen gün oldukça üzücü bi olaya şahit oldum. evimizin dibindeki caddenin bi köşesinde yavru bir kedi vardı. burnunda ve bulunduğu köşenin duvarında kanlar vardı :( ayrıyetten ağzından aşırı derecede salya akıyordu ve titriyordu. telefonumu evde şarja bıraktığımdan veterineri de arayamadım. geri dönüp baktığımda da kedi yoktu orada. çevredeki esnaflara sordum bi tanesi olayı görmedim ama kediye araba çarptığını söylediler dedi. merak ettiğim bu halde yavru bir kedi kendi başına oradan ayrılabilir mi? yoksa yardım çağırılmış mıdır? yani kurtulma şansı olabilir mi araba çarptıysa? bir de kediciğe araba çarptıysa aşırı salya kusması ve titreme olması normal mi? evimizin önünde çok sayıda kedi besliyoruz. bulaşıcı bi hastalık vakası olmasından da endişelendim (bornova çamdibinde yaşıyoruz) ilginiz için şimdiden teşekkürler
merhabalar.
bundan 2 gün önce 7 yaşındaki kedimiz durup dururken anneme saldırdı. annem aşırı bağırmasına rağmen kaçmayıp saldırmaya devam etti ve su dökmesek bırakmayacak gibiydi. (normalde kaçıyor bağırınca) öyle ki kanaması 1 saate zor durdu. şu an her iki ayağında da çok fazla sayıda yara ve sol ayağında yaraya yakın bölgede morarma var. bu arada ben de üstüne gidince ayağımda derin kanamalı sıyrıklar oluştu. su döküp zorla bir odaya kapadık. birkaç saat bu agresif tavrı sürdü ancak işin tuhafı sadece annemle uğraştı o gün. ben bikaç saat sonra kapattığımız kapıyı açıp ödül maması vermeme rağmen aldırmayıp annemin olduğu odanın kapısında miyavlamaya başladı.
2 gündür anormal tavrı yok. (anneme karşı da) ara ara kendini sevdiriyor, yemeğini yiyip suyunu içiyor, aynı yerlerde uyuyup dolaşıyor vs. ama beni asıl korkutan durup dururken saldırmış olması ve saldırdığı günün önceki akşamında dışarıdan eve geldiğimizde kaptaki kumun neredeyse yarısını dışarıya dökülmüş bulmamız.
şunları da ekleyeyim annem apartman içine hatta kapı önüne çok kedi sokuyor, onları besleyip onlarla da çok ilgileniyor ama bunları yaparken veya yaptıktan hemen sonra saldırmadı anneme. veterineri aradık aşıları da tam. (ilk yıllarında aşıları tam ve düzenli oluyor muydu bilmiyorum, ablam ilgileniyor) kısırlaştırıldı ve ikinci kattayız (balkon kapıları 7/24 açık, yani hastalıklı bir kedi veya yarasa balkona ulaşmamışsa eve başka canlı sokmuyoruz.) ama beni bir korku saldı kuduz aşısı da olmadık zaten aşısı var diye... veteriner de aşı olmanıza gerek yok demiş ama düşündükçe neden yapsın ki bunları diyip tedirgin oluyorum. sizce böyle bişeyi neden yapmış olabilir? ve bu aşılar gerçekten bir sonraki aşısına kadar %100 koruma sağlar mı? (özellikle kuduz ve tetanoz)
bundan 2 gün önce 7 yaşındaki kedimiz durup dururken anneme saldırdı. annem aşırı bağırmasına rağmen kaçmayıp saldırmaya devam etti ve su dökmesek bırakmayacak gibiydi. (normalde kaçıyor bağırınca) öyle ki kanaması 1 saate zor durdu. şu an her iki ayağında da çok fazla sayıda yara ve sol ayağında yaraya yakın bölgede morarma var. bu arada ben de üstüne gidince ayağımda derin kanamalı sıyrıklar oluştu. su döküp zorla bir odaya kapadık. birkaç saat bu agresif tavrı sürdü ancak işin tuhafı sadece annemle uğraştı o gün. ben bikaç saat sonra kapattığımız kapıyı açıp ödül maması vermeme rağmen aldırmayıp annemin olduğu odanın kapısında miyavlamaya başladı.
2 gündür anormal tavrı yok. (anneme karşı da) ara ara kendini sevdiriyor, yemeğini yiyip suyunu içiyor, aynı yerlerde uyuyup dolaşıyor vs. ama beni asıl korkutan durup dururken saldırmış olması ve saldırdığı günün önceki akşamında dışarıdan eve geldiğimizde kaptaki kumun neredeyse yarısını dışarıya dökülmüş bulmamız.
şunları da ekleyeyim annem apartman içine hatta kapı önüne çok kedi sokuyor, onları besleyip onlarla da çok ilgileniyor ama bunları yaparken veya yaptıktan hemen sonra saldırmadı anneme. veterineri aradık aşıları da tam. (ilk yıllarında aşıları tam ve düzenli oluyor muydu bilmiyorum, ablam ilgileniyor) kısırlaştırıldı ve ikinci kattayız (balkon kapıları 7/24 açık, yani hastalıklı bir kedi veya yarasa balkona ulaşmamışsa eve başka canlı sokmuyoruz.) ama beni bir korku saldı kuduz aşısı da olmadık zaten aşısı var diye... veteriner de aşı olmanıza gerek yok demiş ama düşündükçe neden yapsın ki bunları diyip tedirgin oluyorum. sizce böyle bişeyi neden yapmış olabilir? ve bu aşılar gerçekten bir sonraki aşısına kadar %100 koruma sağlar mı? (özellikle kuduz ve tetanoz)
instagram profilimin ana sayfasında bir fotoğraf paylaşımım (küçük resim olarak) gözükmüyor. ama bildirimler sekmesinde "x şunu beğendi" olarak gözüküyor fotoğraf. hatta tıklayınca da açılıyor ve linkini paylaşınca dışarıdan görülebiliyor. dışarıdan profilime bakanların bazıları fotoğrafın küçük halinin hesabımın anasayfasında gözüktüğünü bazıları gözükmediğini söyledi. umarım anlatabilmişimdir.. neden olabilir? önemli bir konu lütfen en ufak fikriniz varsa yazın.
ziraat bankası ATM'leri kartsız para yatırma işlemleri için kaç lira ücret kesiyor? (ve öğrenci için de kesiyor mu?)
sozlukte engellenmis kullanicilar engelleyen yazara mesaj atabiliyor mu? veya engelleyen yazara mesaj iletilmiyor olsa bile, iletilip iletilmedigini mesaj gondermeden veya gonderdikten sonra anlamanin bir yolu var mi? yoksa engellenilmis olunsa bile 'mesajiniz yollandi' bildirimi geliyor ancak karsi tarafa mesaj iletilmiyor mu?
izmir'den ankara'ya ulaşım için hangi aracı tavsiye edersiniz? bir hafta arayla gidiş-geliş olacak. bu yüzden bileti buna göre alırsam daha az masraflı olur gibi geldi ama size de danışayım istedim.
not: acelem olmadığı için ve masraflı olacağı için uçak düşünmüyorum. sadece masraf derdindeyim.
not: acelem olmadığı için ve masraflı olacağı için uçak düşünmüyorum. sadece masraf derdindeyim.
yılbaşı için 500 tl civarında para elime geçmesi lazım ama şu an sıfırım. kendi imkanlarımla da ay sonuna kadar bu parayı bulmam imkansız görünüyor. bankadan kredi çekmek için gereken temel şartlar nelerdir ve nasıl olur bu iş? hiç çekmedim daha önce. (19 yaşındayım ve çalışmıyorum. annem babam emekli. onun dışında gelirimiz yok)
duman'ın ah ve rüyanda görsen inanma türünde (müzik ve söz olarak) şarkı önerseniz ne iyi olurdu. (mümkünse türkçe önermenizi rica etcem)
t.c. anayasasınca?
bi de internette yaymak istiyom.
bi de internette yaymak istiyom.
sigara içmememe rağmen yanımda paket bulundurduğum gerekçesiyle okul müdürü tarafından "yanında sigara paketi taşımak ve içmek" gerekçesiyle disiplin cezası aldım. (yaşım 18) okuldaki disiplin almayı gerektiren davranışlar nedir tam bilmiyorum ama para cezası verebilmeleri için sigara içmem gerektiği halde 88 tl para cezası yedim. buna itiraz ettiğimde ise "yanında paket taşıyan biri sigara da içer" diye geçiştirdiler.
herhalde yanında 30 tane sigara paketi bulundursa da bir adam sigarayı yakmadığı sürece "kapalı alanda sigara içmek" gerekçesiyle ceza yemez. eğer yiyeceği bir ceza varsa o da kapalı alan sahibinin kural ve prensipleri çerçevesinde verilir devletten bağımsız olarak.
eğer hukuki bi itiraz veya şikayet hakkım varsa her yolu deneyebilirim. aile olarak maddi durumumuz kritik olmasa bu kadar takılmayacaktım ama 88 tl bizim için büyük sayılabilecek bi para ve haksız gerekçeyle devlete ödeyeceğiz.
mutlaka bir şikayet hakkımız vardır diye umuyorum. her kurum/işyeri sahibi kafasına göre müşterilerine/öğrencilerine ceza yazamamalı. çok saçma.
herhalde yanında 30 tane sigara paketi bulundursa da bir adam sigarayı yakmadığı sürece "kapalı alanda sigara içmek" gerekçesiyle ceza yemez. eğer yiyeceği bir ceza varsa o da kapalı alan sahibinin kural ve prensipleri çerçevesinde verilir devletten bağımsız olarak.
eğer hukuki bi itiraz veya şikayet hakkım varsa her yolu deneyebilirim. aile olarak maddi durumumuz kritik olmasa bu kadar takılmayacaktım ama 88 tl bizim için büyük sayılabilecek bi para ve haksız gerekçeyle devlete ödeyeceğiz.
mutlaka bir şikayet hakkımız vardır diye umuyorum. her kurum/işyeri sahibi kafasına göre müşterilerine/öğrencilerine ceza yazamamalı. çok saçma.
yaptığım her işin, her hareketin ve her düşüncenin anlamını sorguluyorum. hafiften kafayı sıyırdığımı ve diğer insanlardan çok farklı olduğumu uzun zamandır hissediyordum zaten ama artık kendime de zarar verdiğimi farkettim. çünkü yaptıklarımın anlamını sorgulayınca anlamsız olduğunu farkediyorum. (çünkü düşünüldüğünde gerçekten her şey anlamsız geliyor) bu yalnız kaldığım zamanlar oluyor genelde ama dışarıda da yaşıyorum benzer durumları arkadaş ortamında bile. aniden bir bulantı (düşünsel bazda), sıkıntı basıyor. hiçbir şey yapmak istemiyorum filan iyice boka sardı bu durum. ne yapmamı önerirsiniz? mantıklı bir fikri olan veya bunları yaşayıp atlatan varsa çok yazarsa çok memnun olucam.
youtube'da dünden bu yana müzik dinleyemiyorum. diğer kategorilerdeki videolar açılıyor ama müzik kategorisindekiler açılmıyor. benzer sorunu yaşayan var mı benden başka?
örneğin şu şarkı açılmıyor www.youtube.com
ama bu videoyu oynatabiliyorum www.youtube.com
örneğin şu şarkı açılmıyor www.youtube.com
ama bu videoyu oynatabiliyorum www.youtube.com
internet üzerinden bir kişiye belli bir miktar para karşılığında oyun kodu satmak için anlaştım ancak farklı şehirlerde oturuyoruz ve bu alışverişi internet üzerinden halletmek durumundayız. en güvenli şekilde nasıl gerçekleştirilebilir bu alışveriş?
www.youtube.com
şu tarzda türkçe sözlere sahip şarkı bilen var mı dostlar? şu tarz derken hayatı sevdiren, insanın içine yaşama isteği veren vs, swh.
şu tarzda türkçe sözlere sahip şarkı bilen var mı dostlar? şu tarz derken hayatı sevdiren, insanın içine yaşama isteği veren vs, swh.
fiyatı 10-15 lira arasında değişen, hafiften kafayı bulmaya yetecek kadar varsa vodka tavsiyelerinizi bekliyorum dostlar.
6 ayı aşkındır whatsapp kullanıyorum ama bu programı çözemedim hala. mesajların çoğu zaman geç gitmesinin yanı sıra şöyle paradoksal bir şey de oluyor:
örneğin ben x kişisine mesaj atıyorum ve o bunu görüyor ancak aynı anda y kişisine mesaj attığımda mesajım gitmiyor (ayrıyetten y kişisi o an çevrimdışı gözüküyor, mesajım çok sonra (bazen dakikalar bazen saatler..) gidiyor ve gittiği an da bu y kişisi çevrimiçi oluyor. sebebi nedir tüm bunların bilgisi veya fikri olan var mı? sorunun internetimle veya whatsapp'ımla alakalı olduğunu düşünmüyorum öyle olsaydı kimseye gitmemesi veya aynı anda gitmesi gerekirdi :(
örneğin ben x kişisine mesaj atıyorum ve o bunu görüyor ancak aynı anda y kişisine mesaj attığımda mesajım gitmiyor (ayrıyetten y kişisi o an çevrimdışı gözüküyor, mesajım çok sonra (bazen dakikalar bazen saatler..) gidiyor ve gittiği an da bu y kişisi çevrimiçi oluyor. sebebi nedir tüm bunların bilgisi veya fikri olan var mı? sorunun internetimle veya whatsapp'ımla alakalı olduğunu düşünmüyorum öyle olsaydı kimseye gitmemesi veya aynı anda gitmesi gerekirdi :(
ekşi fest'e ilk defa katılacağımdan çoğu konuda bilgisizim arada bi gelip başlıklar açabilirim mazur görün :D şu an için merak ettiğim şey; yanımızda getireceğimiz +1'in 17 yasından büyük olması zorunlu mu? yoksa degil mi nedir?
edit: yanlıs yere açtım galiba, yetkililer tasırsa iyi olur.
edit: yanlıs yere açtım galiba, yetkililer tasırsa iyi olur.