Ekşi Duyuru

twitter.com

sorun şu: bilgisayarıma ekran kartını taktığımda bilgisayar açılmıyor. 1 senedir böyle. daha öncesinde çalışıyordu ama şöyle çalışıyordu: ilk zamanlar ayda bir pc donuyordu (kalın renkli çizgiler geliyordu ekrana) resetlemek zorunda kalıyordum, bu zaman geçtikçe arttı. en son günde 7-8 defaya kadar yükseldi ve artık hiç açılmaz oldu. arada atladığım aşamalar olabilir çok zaman geçtiği için. 3-4 tane pc tamircisine götürdüm. kimi yandığını söyledi, kimi yanığa benzemiyor lehimler sağlam vs. dedi. ne yapacağımı şaşırdım. kartın kendisi de 650 tl ve çok borcum var. yeni bi tane almam çok çok zor yani. aklınızdan geçen bir fikir var mı, ne yapmalıyım sizce? izmir'de bu sorunu net olarak belirleyebilecek bir pc tamircisi bileniniz var mı ya da?

masaüstü

twitter'da birkaç tane ing. mentionlaşma RT'lemiştim. bizim tayfanın whatsapp grubunda alay konusu oldu. goygoyu başlatan mesaj, rt'mi ss çekip gruba atarak altına "buna hazırlık okutan sistemin aq ehueheuehe" yazan bir arkadaştan. sonra dedim "ben hazırlık okumadan da rt atıyordum, zaten whatsapp durumum latince ve 2 sene boyunca öyleydi" diye ama baktım iyice azıttılar. okuduğum kitap, dinlediğim müzik, diğer paylaşımlarım üzerinden de goygoy devam etti. 45 dk boyunca onlar salladı ben salladım, gereksiz çöp bi ton diyalog oldu anlayacağınız. sinirim bozuldu kırıcı konuşmayım diye neti kapadım, 3 saat sonra açıp baktım devam ediyolar hala. rahatsız olduğumu söyledikten sonra da devam ettiler ki bende olayı koparan nokta bu oldu. gruptan çıkıp ilgili kişileri sildim rehberimden.

bunlar çok yakın saydığım arkadaşlarımdı. tepkimden sonra gelip özür dilediler ama yumuşayamadım. aramız senelerdir çok iyiydi cidden, ancak ben yanlış bir seçim yapmış olduğumu düşünüyorum. olayın üzerinden 3-4 gün geçti ama arada "fazla mı abarttım acaba" oluyorum. çünkü içlerinden en az birinin benimle arkadaşlığının bitmesine çok üzüldüğünü biliyorum. zaten vicdanım anons vermese düşünmezdim bile bu kadar. siz ne düşünüyorsunuz?

üşengeçlik, cimrilik, ahlaksızlık, rahat yaşamı sevme, yüksek cinsel arzu, şanssızlık, kafa karışıklığı, saldırganlık, sekilik, mayışkanlık ve benzerleri değişebilir mi sizce?

yaklaşık 3 ay önce eski kız arkadaşım, sarhoşken çok güzel şiir yazdığım bir kızla olan mesajlarımı okudu. (kızdan hoşlanıyodum ama buluşmadık) 10 gün ayrılık döneminin ardından buluşmak istedi, benim de istanbuldan gelen arkadaşımla olan son günüm olduğundan buluşamadım. ertesi gün buluştuğumuzda tesadüfen mesajlarını gördüm, benle buluşmak istediği gün ben reddedince bir başkasıyla yatmış. "çok güzeldi"ler, "herkesle böyle mi sevişiyordun"lar... hepsi bizimkinden çıkan laflar üstelik. yani yaptığından pişman olmamış sonrasında. ben bunları okuduktan sonraki 3 ay boyunca -neredeyse 2 günde bir!- birlikte olamıycağımızı söylememe rağmen ısrarla mesaj atıyor. dün "bir daha yazmayacağım" diyip ertesi gün (en iyi ihtimalle bi hafta sonra) tekrar yazıyor. çok sıkıldım artık. en ufak rüzgarını bile hissetmeye tahammülüm yok. yazdığı mesajlar geri dönmek istemeye yönelik. defalarca, her seferinde de sabırla olmayacağını söyledim. günün her saati manyak gibi takip ediyor stalk hesaplarından. bugün "iyi takip etmeler :)" yazmış ig'den bi kızı takip ettikten hemen sonra. engellemediğim tek yer twitter kaldı. ordan da engellersem kafayı yiyecek hem de çok üzülcek. sevmeyi beklediği bir bölümü ve yaşı 21 olmasına rağmen yeniden girip girmemeye karar veremediği bir üniversite sınavı var.

şunu da söyleyeyim: son olaylardan sonra birkaç kez buluştuk, birliktelik de yaşadık. hepsine de artık sussun diyip gitmiştim. iyice saçma bir hal alınca kestim buluşmaları.

şimdi bu kadar şey yazdım ki, her yerden engellersem vicdan azabı yaşayacağımı biliyorum. vicdanımın sızlaması doğru bir tepki mi olur? öyleyse ne yapayım şu saatten sonra? hem konuşmak istemiyorum hem de iyice sapıttı, konuşulacak gibi değil. attığı her mesaja midem bulanıyor artık

satrançta son satıra ulaşan piyonun vezir dışında bir taşa yükseltilme mantığı nedir? sonuçta kale ve filin hareket yeteneği vezirde de var. at da çok opsiyonel değil. (kime göre neye göre gerçi) tamamen acemi olduğumdan soruyorum. ama yine de vezir seçilebiliyosa fil veya kalenin de seçilebilmesi saçma değil mi? yoksa tamamen istediğini seç mantığından dolayı mı böyle?

7 pink floydlar ve 2 prenses diye bir grup izmir'e gelecekmiş 2 aralıkta. (isim çok kötü evet) tahmin edeceğiniz gibi pink floyd şarkıları çalacaklar. hayatında pink floyd'u en az 1 kere canlı dinlemiş kutsal azınlıktan olmadığım ve olamayacağım için -gilmour veya waters'ı bile izleyemeyecem sanırım, seneye de gelmiyor eşekler- gitmek istiyorum. sözlükte çoğu kişi olumlu yazmış, ama bir yandan da beklentim büyük. orjinal pf şarkılarındaki hissedilen hissedilmeyen tüm detayları yaşamak istiyorum ama bu grubu youtube'dan dinlediğim kadarıyla zor görünüyor. :/ şarkılardan soğuma ihtimalim bile var. öyle tepede, öyle parlak görüyorum her birini. karar veremedim gitsem mi? grubu görmüş veya benzer düşüncede olan arkadaşların fikri daha önemli

okul grubundan tanıştığım bir kız var. kendisiyle geçmişi ve şimdimizi söyleyeyim:

-tanışmak için bahaneyle mesaj attığımı itiraf ettikten sonra çok daha yakın davrandı
-çiçekli böcüklü emojiler attık (öpücükle kalplilere karsılık vermiyor ama:))
-dün "özledim" mesajları atıldı, tanışalı ve görüşeli bi hafta bile olmamışken
-sürekli konuşmak istiyor belli, genelde (konuşmaya bikaç saat ara verdik mi) ilk mesajı atıyor hatta şu ana kadar her gün aradı

gelgelelim, dün laf arasında "best friend" muamelesi yedim resmen. mersin'e gidecekti bu ailesinin yanına, laf olsun diye ben de geleyim diyince "babam erkek arkadaşlarımdan çok hoşlanır zaten xdxd" yazdı, ben de gaza gelip "erkek arkadaş hımm" sarkıntılığı yaptım, o yüzden mi ters tepti acaba?

bi hafta önce wifi şifresini değiştirmiştim ama zamanında eski şifreden bağlanmış olanlar hala oto bağlanabiliyor. bunu nasıl çözerim?

böyle bir genelkabül için yeterince geç kalmadık mı? :p

satış rakamı, felsefe, görsel şov, gitar veya insana dair en uç duygulardan başka aradığımız bir şey var mı müzikte?

(abartı ve iç dökme içerir. sanat özneldirciler doluşmasın da... çevremde pf dinleyen yok lan.)

bu şarkı için girilen bilgi doğru mu?
eksisozluk.com

sb

gmail'imin güncellemeler klasörüne gelmiş. bahsi geçen firmayı yeni duyuyorum ama linklere tıklamaya tırstım. ne olabilir mi? tıklayım mı sizce?

i.hizliresim.com

1 sene olacak, bi grup dışında hiçbir müzik icra eden adamı/grubu adam gibi açıp dinlemedim nerdeyse. hiç ama hiç sıkılmadın mı derseniz hayır, kesinlikle hayır! ama esas bu tuhafıma gidiyor. bende bir anormallik mi var? şu an o grup dışında çalan müziklere de katlanamıyorum

yarın 3. dozumu olucam ve şu an 3.biramdayım. devam etmeyi düşünüyorum ama aklıma takıldı aşı konusu. sıkıntı çıkar mı?

hiç bu kadar bok gibi hissetmemiştim. iştahım sıfır, hep yorgun uyanıyorum, gücüm yok, midem bulanıyor. aldatıldığımı öğrendikten bikaç gün sonra başladı ve kötüye gidiyor. delirecek gibiyim. sizce bu şeyler normal mi duruma göre? öyleyse ne yapayım değilse ne yapayım

donuklaşma, neşesizlik, ara ara gelen ağlama isteği, hasta gibi hissetme, mide bulantısı, kafa karışıklığı, delirdiğini düşünme ve nice fizyolojik/zihinsel belirti yaşıyorum.

-yakın zamanda iddaa'dan 2,000 lira civarı para kaybettim (borcum 1,000 küsur, nakitim sıfır ve pazartesi okulum başlıyor)
-gelecek hayali kurduğum kişi tarafından aldatıldığımı öğrendim 4-5 gün önce.
-mevsim geçişi (izmirde havalar bi öyle bi böyle)

hangisi? ne yapayım?

sb

birçok defa rüyama girdi, hepsi de olumsuz şekildeydi. "artık bazı şeyler için çok geç" kafasındaydım. nasıl bir dingillik yahu. yaş 22

altyazılı youtube videolarını (altyazısıyla beraber) indirip görüntülemek istiyorum, mümkün mü?

çok canım sıkıldı. bugün hiç dışarı çıkmadım çünkü param yok x) iddaa'da kısa zamanda çok para kaybettim :p bayrama kadar böyle idare etmem lazım... :/ hadi bişeyler yazın da bunaltım azalsın

az önce limitin mantığını anlatan bi video izledim. fonksiyonun paydasında x-2 ifadesi var. dolayısıyla x=2 nin görüntüsü tanımsız ve fonksiyonun grafiğine göre x 2'ye giderken limiti 1 olarak bulunuyor. buraya kadar tamam. asıl merak ettiğim pay ve paydanın türevini alıp x yerine 2 yazdığımızda yine aynı sonuç çıkıyor. bu bir kural bildiğiniz gibi ama neden böyle? çok alakasız gibi durmuyor mu iki durum? bilen anlayan varsa formüllere çok girmeden anlatabilir mi fena meraklandım gece gece

linç √ troll x

nedenleriyle pls

5 (çok itici)
4
3
2
1 (çok tatlı)

inanılmaz saçma bişey değil mi bu? hadi görgüsüzsün tamam da.. önünde ulan o yiyecek gömsene aq??? ne uğraşıyon fotoğrafını çekip paylaşmakla. aç değilsin de acıkmayı mı bekliyon, afrikalı kankalarını mı özendirmeye çalışıyon nedir?

yine de fonda müzik direksiyonunu çeken hıyarlara oranla daha fazla tahammül edilesiler tabi -,-

izmirdeyim, son zamanlarda o kadar alıştık ki sallanmaya yine o anı yaşama korkusu yaşıyorum ara ara. şu an yine oldu. kitap okumayı bıraktım odaklanamıyorum diye. rahatlatıcı söz, link vs. paylaşır mısınız arkdşlr

dün kız arkadaşımla bi kafede nescafe içtikten sonra ikimizde de mide bulantısı başladı. önce çok takmadım ama akşam eve gelip yattığımda bulantıdaki artışa oldukça rahatsız edici karın ağrısı eşlik etti. yine de çok fazla uykum olduğundan bi ağrı kesici içip üzerine düşünmeyi bugüne bıraktım. şu anda bulantı çok az da olsa devam ediyor. ağrı yok. neden olmuş olabilir? (kız arkadaşımın bulantısı eve gittiğinde geçmiş ve hiç ağrı yaşamamış)

hiç istemememe rağmen ablamın deniz hasreti yüzünden denize gidicez. ben gelmeyim siz gidin dedim, annemle babam üstelememesine rağmen ablam yanıma gelip ağladı başka tatil günümüz yok filan diye. kabul etmek zorunda kaldım. bütün günüm ölücek yarın. hem de aşırı yorgunum. gitmiycem desem yine ağlıycak, gitsem benim için keyifli olmuycak napayım şu saatten sonra? sinirim bozuldu şu acındırarak ikna çabalarından artık. ama vicdanımı da susturamıyorum

2 gün oluyor sorular açıklanalı, cevaplarımı hatırladığım kadarıyla kontrol ettim, hedeflediğim yeri (anadolu üniv. - pdr) kazanıp kazanmadığımı anlamam için tercih sonucunu beklememe gerek kalmayacak kadar net kötü.

yaş 22 oldu, bu sefer son diyip son bir şans verdim kendime ama yine tam olarak istediğim yerde olamayacağım ve daha kötüsü artık tekrar hazırlanma lüksüm kalmadı. hem ben yıldım hem de ailemi "bu sefer olacak" diye üniversitemden ayrılmaya ikna etmiştim. artık kendime güvenim kalmadı, başkalarının bana nasıl kalsın.

neyse, bu duyuruyu açmayı düşünüyordum pazar'dan beri ama kafamı toplamayı bekledim. şimdi ben ne yapmalıyım?

bölüm ve okuduğum şehir benim için çok önemli. işin teorisini sevmediğim için okuduğum bölümü (lojistik) bıraktım. pdr derslerini ve işimi sevebileceğimi düşünüyordum. hayalim zaten rehber öğretmenliği. bilim ve -kısmen- felsefe içerikli bir bölüm olduğundan derslerini de sevebileceğim için heyecanlıydım. eskişehir'i de hem kültürü hem de öğrenciye uygunluğu sebebiyle istiyordum. 4 senelik öğrenim hayatım boyunca tek başıma bir ev tutup kimse rahatsız etmeden günümü istediğim gibi geçirmek, aynı zamanda kendimi geliştirmeyi düşünüyordum. (yalnız olmayınca bunların çoğunu yapamıyorum, dikkatim çok çabuk dağılıyor) bu yüzden eskişehir hem ucuzluğu hem de kültürüyle tam hayalimdeki şehir. ama olmayacak.

bunları yazmamın sebebi tavsiye beklemek esasında. istediğim şekilde olmasa da buna en yakın hayatı yaşamak istiyorum. yalnız şu an kafam çorba olmuş durumda :) ben beklediğim netleri yazıp köşeye çekileyim daha fazla uzatmadan:

mat+geo 37-39 arası
edebiyat 35
coğrafya 11,75
ygs 90 bin

okul puanım da çok (hatta en) düşük geliyor. 32

günaydın herkese.

dün bi arkadaş "pdr'den 10 yıl boyunca atamalar kapanmış duydun mu" yazdı ama bu konuda bi açıklama göremedim ben. ona da arkadaşı söylemiş. var mı böyle bir şey veya olabilir mi? tam lys edebiyat sınavına 4 gün kalmışken ve yıl boyunca pdr (meslek olarak rehber öğretmenliği) hedefliyorken bu olasılık bile motivasyonumu alt üst ediyor

gunaydın.

bu basket maçına nasıl bilet bulabilirim? maç saat bugün 16'da

yakşamlar selam. dün ilk buluşmada kızla biraz ileri gittik. seks, sakso vs. olmadı ama özellikle sinemada baya yakınlaştık. neyse

dün akşam buluşma sonrası biraz garip hissettiğini söyledi. tam olarak ne demeye çalışmış? önemli kısımları atıyorum:

[05/05 ÖS 8:34]: Yani güzeldi evet ama erken oldu biraz
[05/05 ÖS 8:35: Daha ilerisini çok yaşamadım zaten belki o yüzden
[05/05 ÖS 11:32: Birşey söylemek istiyorum yalnız bir süre arkadaş olsak yani bugün yaşananlar bile baya kafamı karıştırdı benim
[05/05 ÖS 11:33]: Ya aklımızın sadece derslerde sınavlarda olması gerekiyor
[05/05 ÖS 11:34]: Bir de yarın işin yoksa yarın başlayabiliriz bahar şenliğine gitmicem
[05/05 ÖS 11:42]: Ya bugün biraz garip hissettiğimi söylemiştim sinrmadan dolayı bir de böyle şeyler yaşamak derslerden uzaklaşmamıza neden olur mu diye düşündüm
[05/05 ÖS 11:47]: Acele olsun istemiyorum ve yani aramızda bir sorun olursa bu yaptığımız plabların da bozulmasını istemiyorum
[06/05 ÖÖ 10:03]: Yani bağlanma denebiliriz şimdi zaten hızlı gittik diyelim olmadı birşeyde anlaşamadık bu sefer bazı şeyler yüzünden diğer ilişkilerimizde kopcak
[06/05 ÖÖ 10:06]: Ya şu yüzden ben ileri gitmek istemiyorum yani cinsellik açısından

bi de sınav kısmında sizce samimi mi yoksa ayrılığa yol yapmak için bahane olarak mı kullanmış? tşkler

edit: ikimiz de lys'ye hazırlanıyoruz ve artık tekrar sınava girmek istemiyoruz. yaşlar 21k / 22e

nasılsınız? her birimiz yalnız bir tanrının uzuvlarıyız gibi hisseden tek ben olamam

4-5 senedir vazgeçemediğim bir eylem bu. sigarayı da ortalama 2-3 dal içiyorum kahveyle beraber. çok umursamıyordum ama dün kötü bi rüya gördüm. alkol de çok sık tüketiyorum. ne kadar yaşarım?

22 e

annemin az önce başına gelmiş anlattığına göre. başı döndüğünden olmuş ve hala devam ettiğini söylüyor. özellikle ayağa kalkınca dönüyormuş. başka herhangi bir rahatsızlığı veya yakın zamanda yaşadığı bir belirti yok. yalnızca akdeniz anemisi taşıyıcılığı var. ne yapmak gerekir?

bugün lys'ye çalışırken ani bir baş dönmesi yaşadım. hatta düzeyini anlamanız için söylüyorum, çok şiddetli bi deprem mi oldu acaba diye sosyal medyaya baktım. iki üç saniye kadar sürdü. ciddiye alınması gereken bir şey midir? yaş 22, ilk defa böyle bir şey yaşıyorum

selam selam. gene ben ve gene bir kuduz sorusu. ancak bu sefer biraz daha genel bi soru olacak. bilginiz varsa daha iyi olur ama fikrinizi de merak ediyorum efenim

şimdi okuduğum duyduğum kadarıyla bu virüs hayvanın salyasındaki virüsün kana karışmasıyla veya ağza burna göze temasıyla bulaşıyor. bu durumda diyelim ki sokakta ayağımız kaydı yere düştük bi yerimiz kanadı, kanayan bölgenin temas ettiği yere de hasta hayvan kısa süre önce tükürdü ve uzaklaştı. veya bi yerimiz kanamasa bile elimiz yere değdi ve elimizi de doğal olarak burnumuza gözümüze götürüyoz. bunların hepsi teorik olarak risk kabul edilip aşı olunması mı gerekecek? sonuçta bizden önce hayvan oraya tükürdü mü bilemeyeceğiz.

bir de kafadan ısırılma durumlarında aşı olunsa bile yarar sağlamayabileceği söyleniyor. diyelim ki böyle bir olay yaşadık umutsuzca kudurmayı mı beklemek lazım?

son olarak bilindiği gibi yarasalar kuduz bulaştırabiliyor. ancak sağlık bakanlığının hazırlamış olduğu rehberde "aşılama gerekmeyen durumlar"da eve giren yarasanın ısırması yazıyor. bu, türkiyedeki yarasaların kuduz taşımadığı anlamına mı geliyor? (öyleyse internetteki "yarasa ısırdı kuduz oldu" haberleri neyin nesi) ben mesela izmirde oturuyorum evin önünde her akşam yarasa uçtuğunu görüyorum. bi de dengesiz bi değişik uçuyolar. kazara biri yüzüme çarpsa korkudan ısırsa veya evin/balkonun içine girip tükürse ben de sigaramı vs. yanlışlıkla oraya düşürüp içmeye devam etsem yusuf yusuf kudurmayı mı bekleyeceğim? (mss'ye yakın yoldan virüsü alınca aşının fayda etmemesini düşünürsek)

bu konuda hiç düşündünüz mü veya endişem hakkında ne düşünüyorsunuz?

merhabalar.

ygs'den 90.500 sıralama yapmışım. istediğim bölüm 29 binle kapatmış geçen sene. okul puanım da baya düşük (32)

bir daha ygs-lys'ye girmem imkansız gibi bir şey. net soruyorum bir ihtimal var mı yoksa salayım mı?

twitterdan tanışıp iyi anlaştığımızı düşündüğüm bir kıza dün şarkı attım vatsaptan. (telefonlarımız da var evet) lakin o esnada 5. biramı içiyordum. şarkı da ince bir mesaj verilecek türden değil yani, pink floyd'dan mother attım. (annesiyle olan ilişkisini ve annesinin bunu ne kadar çok sevdiğini bildiğimden, şarkı anlamlı gelir belki dedim)

neyse bu sonra şarkı hakkında yorum yapmadı, pink floyd'u çok sevdiğini söyledi, grup hakkında konuştuk biraz o arada biram bitti. "ben yemek yiycem 20 dk'ya gelirim ama uykun varsa uyu" dedim, "uyusam iyi olur yarın dersim erken" dedi. ben de şakayla karışık 6da kalkacağın zaman bile daha geç vakitlere kadar konuşuyoduk aybediyon dedim. (genel olarak böyle sıkıştırmayı seviyorum bu kızı. tepkileri komiğime geliyor. bir hesap sorma/trip filan yok yani)

sonra bu civciv emojisi attı bikaç tane, bişey yazmadı. ve ben şunu yazdım: "neyse kafam biraz güzel zaten başka zaman konuşalım eheh"

tatlı bi şekilde sohbeti bitirdik. az önce twitter'a girdim taymraynı okuyom, sohbeti bitirdikten 4 dk sonra tivit atmış bu dün. işte "kim olursanız olun haddinizi aşmayın, beni darlamayın, umarım bu tivitim gerekli kişilere ulaşır" gibisinden. konuşmayı tekrar açtım yanlış bişey dedim de hatırlamıyo muyum diye ama yok, anlattığım kadarı sadece. araşma filan zaten olmadı.

ben yine emin olmak için sordum bana mı dedin diye üstü kapalı şekilde evet dedi. sarhoş sarhoş yazıyosun filan dedi. iyi de ben zaten içmiyo olsam da o şarkıyı gördüğümde atacaktım kıza. ama polemiğe girmeyip bir daha konuşmak istemediğimi belirttim (tivit baya rahatsız etti, neyse) bu sohbette haddimi aşacak ya da öyle anlaşılacak ne demiş olabilirim? yoksa sırf içtiğim için yazmamam mı gerekirdi? öyleyse neden? potansiyel ahlaksız mı olunuyor içince? veya yine rahatsız birine mi çattım..

ziraat bankası hesabıma bağlı mailimi değiştirmek istiyorum. internet üzerinden olur mu yoksa bankaya mı gitmem gerek?

pdr okuyup okullarda rehber öğretmeni olarak görev almak istiyorum. ama nasıl olunur, olunması zor mudur vs. pek bilgim yok. açıkta kalan da çok olur mu sizce? bu durumda kpss puanı 'tek' belirleyici mi oluyor? ufak da olsa bi bilgisi olan varsa yazsın lütfen

girdim profiline. voleybol oynayan sevgilisini çekip paylaşmış. üç dört tane hem de. vay *mınakoyim. çok iyi tanıyorum onu. fotoyu hangi hislerle çektiğini çok iyi anlıyorum. bana hiç böyle şeyler yapmamıştı

adamı tanımam etmem. belki mesleği, ailesiyle ilişkisi vs. kötüdür. ama yerine koydum kendimi. beni izlediğini, bir de o anı ölümsüzleştirdiğini bilmek... hayali bile ağlatıyor amk. bu adamı kim üzebilir ki hayatta?

varsa dinlerim

son bikaç gündür hareketimi ciddi manada etkiliyor. tam sırt bölgesinde değil, belden biraz daha yukarısı ve sağ tarafta lokal bir ağrı şeklinde. yürümemi zorlaştırmasa da gövdemi yeterince esnek hareket ettiremiyorum şiddetli ağrı oluşuyor. aynı şekilde o bölgeye dokununca da ağrıyor. bi hafta önce merdivenden kayıp belimi vurmuştum ondan olabilir mi? zamanla geçer mi yoksa doktora gitmeli miyim?

yaşadığım ve yaşıyor olduğum kötü tecrübeleri aşamıyorum. iki aya yakındır inişli çıkışlı olmak üzere genel olarak böyleydi. son birkaç gündür doruklarındayım. çok fazla ümitsizim. günde 40mg paxil kullanıyorum doktor tavsiyesiz, onun dışında durumu aşmaya yönelik yaptığım tek şey alkol almak

birazdan yine alıp alt katta tek başıma karanlıkta son ses pink floyd dinleyeceğim. ancak bunun için bile heyecanım yok, tek dileğim biraz olsun hissetmek. çünkü hiçbir şey yapasım yok. gün boyu mal gibi objelere bakıyorum. her gün ağlıyorum. sürekli yalnız kalmak istiyorum. bugün zorladım test çözmeye kendimi ama hepsini yanlış yapıyorum nerdeyse (normalde çok rahat çözdüğüm konular) sınava üç hafta filan kaldı. lysyi de eklersek konuların yüzde 80ini bilmiyorum ve en az 420 puana ihtiyacım var. alamazsam ömür boyu sevmediğim bir işte çalışmak zorundayım. tüm bunlara rağmen sürekli dalıyorum. bugün 3 soru çözdüm o da 15 dakikada filan. istediğim hayatı kaybediyorum ama bir şey yapmıyorum. şu duyuruyu bir saatte yazdım.

noluyo bana deliriyor muyum?

yalnızlık tanımınız, dereceniz, ümidiniz... nedir/var mıdır

öncelikle çok sinirliyim. odamdaki soba her yakılmaya calısıldıgında hayvan gibi tütmesine ve kokunun en az iki saat odadan cıkmamasına rağmen annem inatla günde 5 vakit odama girip sobaya çıra atmaya devam ediyor. bahanesi bir türlü tutuşmaması. sobanın işe yarar tek tarafı zehirlenme riski yaratması! haftalardır yakma diyorum dinlemiyor. kendi de ısınmıyor bir tek ben ısınayım diye yakıyor.

bu sabah yine zehirlenmediğime şükrettirecek dumanla uyandım. tartıştık bir şey diyemedi "birazdan geçer" dedi camı açtı, salona girdim bi saat oyalandım döndüm geçmemiş koku. haftalardır her gün bu konuyu tartışıyoruz. en son bağıracağım o olacak. mantıklı konuşunca hak verip bi süre sonra bildiğini okumaya devam ediyor, çok kızınca bağırınca anlıyor ancak. bağırmak da istemiyorum. ders calısmam lazım veya yalnız kalmaya ihtiyacım var ama odama gidemiyorum yahu bıktım artık. ne yapacağım bu kadınla ben? hayatıma bu denli müdahale etmesin istiyorum artık 22 oldum.

soba muhabbeti genel tavırlarından biri sadece. her konuda en cok seyi kendi bildiğini zannedip farklı düşüncelere karşı çıkıp eyleme döküyor. bu huyu olmasa inanılmaz tatlı bi kadın o yüzden uzun vadeli bi tavır da alamıyorum.

bir de ek soru olarak; soba dumanının tütmesine nerdeyse bütün kış boyunca maruz kaldım. bu duman ileride sağlık sorunlarını tetikler mi merak ediyorum? akciğer, kalp, kanser vs. gibi ciddi hastalıklar olsun veya astım gibi görece daha hafifi olsun; bunlara davetiye çıkarabilir mi? sigara ve alkol de var

yani uçuşun ilk 15 saniyesi... ben mi çok abartıyorum yoksa size de müzik ötesi mi geliyor? şarkının geri kalanı girişi kadar esrarengiz değil. pf dahil müzik icra eden kimseden böylesi sarhoş eden bi intro duymadım bu arada, yani fanı olduğumdan filan demiyorum ama bu nedir amınskim :/

şuraya iç dökme benzeri tarzda kategori açılsa ya? içimiz şişiyo yazacak yer bulamıyoruz, bari okunduğumuzu bilip anonimce raad raad yazalım. söz cevap beklemek yok. ne diyonuz, çok mu ezik dururuz la site olarak? ironi yapmıyorum

şarkı sözlerinde gökyüzü ve uzaydan bahsetmeleri, konserlerindeki küremsi ve yıldızımsı koca nesneler, olağanüstü ışık efektleri, bilinçaltını uyaran kusursuz müzikleri hepsi tamam ama bu publius enigma olayı ne? meşhur otostopçunun galaksi rehberi yazarı douglas adams da kankisiymiş bunların. kitabı okumadım ama koca bi hasiktir çektim. bi de yaptıkları müzik insan işi değil insan ne kadar saçma gelse de acaba diyor

yarım saat önce çok afdersiniz balık yedim, 3-4 saat önce de muzlu süt içmiştim baya. balık dün kemeraltından alınmış bi de. başka yer olsa tazedir derdim geçerdim de kemeraltına güvenemedim haliyle :D böyle bi durum nasıl anlaşılır ne yapılması gerekir? uykuda ölmeyeyim