iyi günler arkadaşlar.
müstakil bir evdeyiz. yeni bir ev değil, o yüzden çeşitli yapısal sıkıntıları var. bu sıkıntıların en babası da; evin altının boşluk olması. yani şöyle düşünün; evin zemini tahta onun altı da boşluk.
neyse, bu boşluğa sanırım fareler tünemiş.
ne kadar fare varsa hepsinin iflahını sikmek istiyoruz.
nasıl yok edebiliriz bunları? zehir, gaz, maz ne yapalım, tahtalardan aşağı bir şeyler nüfuz ettirelim diyoruz.
not: ilaçlamacı çağırma 2. seçenek. önce 1. seçeneği denememiz gerekiyor.
müstakil bir evdeyiz. yeni bir ev değil, o yüzden çeşitli yapısal sıkıntıları var. bu sıkıntıların en babası da; evin altının boşluk olması. yani şöyle düşünün; evin zemini tahta onun altı da boşluk.
neyse, bu boşluğa sanırım fareler tünemiş.
ne kadar fare varsa hepsinin iflahını sikmek istiyoruz.
nasıl yok edebiliriz bunları? zehir, gaz, maz ne yapalım, tahtalardan aşağı bir şeyler nüfuz ettirelim diyoruz.
not: ilaçlamacı çağırma 2. seçenek. önce 1. seçeneği denememiz gerekiyor.
konaktan metro + izban ile ne kadar sürede havalimanında olurum?
var mı şık bir şeyler? sizin kullandığınız ya da birinde gördüğünüz?
mesela şunun 2013 kadrosuyla olan versionunu bulsam ne süper olurdu
www.kapakfoto.net
mesela şunun 2013 kadrosuyla olan versionunu bulsam ne süper olurdu
www.kapakfoto.net

3. ve 4. kitapları okudum (yani kralların çarpışması ve taht oyunlarını okumadım) ama bu ramsay boltonla ilgili doğru düzgün hiçbir şey öğrenemedimç
millet de baya sövmüş bu elemana, ben toplam 3-4 satır falan okudum bununla ilgili. o da kuzeyde olduguyla ilgili önemsiz bir şeylerdi.
bu elemana kralların çarpışmasında yaptıkları için mi bu kadar sövülüyor?
millet de baya sövmüş bu elemana, ben toplam 3-4 satır falan okudum bununla ilgili. o da kuzeyde olduguyla ilgili önemsiz bir şeylerdi.
bu elemana kralların çarpışmasında yaptıkları için mi bu kadar sövülüyor?
genelde 8 ile 11 arasındaki seanslar abonelere mi ayrılıyor?
yoksa 4-5 gün önceden gidip kaporamızı falan bıraksak yer alabilir miyiz bu saatlere?
o saatler hep abonelerin diye duydum, boş yer mümkün değil bulamayız diye duydum.
yoksa 4-5 gün önceden gidip kaporamızı falan bıraksak yer alabilir miyiz bu saatlere?
o saatler hep abonelerin diye duydum, boş yer mümkün değil bulamayız diye duydum.
her şeyin daha kötüye gideceğini düşünüyorum. hatta aslında artık bir sonrasını bile düşünemez hale geldim. sürekli geçmişi, güzel anıları düşünüyorum. sürekli.
bu sırada da farkettim ki, küçükken 40-50 yaşında ne olacağımı düşünürdüm. lisedeyken 30-40 yaşımda ne olacağımı. üniversiteye geçtiğimde 25-30 yaşımı düşünmeye başladım.
şimdi ise 2 ay sonrasını bile düşünemiyorum artık. hiç olmayacakmış gibi geliyor. herhangi bir şeyle ilgili pek ümidim kalmadı, kolumu bile kaldırasım gelmiyor. huyum ve yapım gereği insanlara her saniye güler yüzlü davranıyorum, gülüyorum, konuşuyorum ama içim eriyor artık.
hatta artık çoğu kez bu vücut bile benim değilmiş gibi geliyor. biraz önce bir yerde sıra bekliyordum örneğin, sırada beklerken sanki o anı ben yaşamıyormuşum gibi hissettim. sanki film izliyormuşum gibiydi.
galiba belli bir sona doğru yürüyorum öyle değil mi
edit: intihar edeceğim demiyorum ya da intihar da planlamıyorum. ama artık o kadar yoruldum ki, ertesi gün uyanmamak için dua ediyorum. ve sanki bir gün yine kendi yaşamımı televizyondan izliyormuş gibi hissettiğim bir gün bu işi sonlandıracakmışım gibi geliyor.
bu sırada da farkettim ki, küçükken 40-50 yaşında ne olacağımı düşünürdüm. lisedeyken 30-40 yaşımda ne olacağımı. üniversiteye geçtiğimde 25-30 yaşımı düşünmeye başladım.
şimdi ise 2 ay sonrasını bile düşünemiyorum artık. hiç olmayacakmış gibi geliyor. herhangi bir şeyle ilgili pek ümidim kalmadı, kolumu bile kaldırasım gelmiyor. huyum ve yapım gereği insanlara her saniye güler yüzlü davranıyorum, gülüyorum, konuşuyorum ama içim eriyor artık.
hatta artık çoğu kez bu vücut bile benim değilmiş gibi geliyor. biraz önce bir yerde sıra bekliyordum örneğin, sırada beklerken sanki o anı ben yaşamıyormuşum gibi hissettim. sanki film izliyormuşum gibiydi.
galiba belli bir sona doğru yürüyorum öyle değil mi
edit: intihar edeceğim demiyorum ya da intihar da planlamıyorum. ama artık o kadar yoruldum ki, ertesi gün uyanmamak için dua ediyorum. ve sanki bir gün yine kendi yaşamımı televizyondan izliyormuş gibi hissettiğim bir gün bu işi sonlandıracakmışım gibi geliyor.
vardı böyle site de, neydi o sitenin adı?
bahislere oynanma miktarlarını falan veriyordu. (madrid galibiyetine bugün 10milyon dolar oynanmış vs. gibi)
bahislere oynanma miktarlarını falan veriyordu. (madrid galibiyetine bugün 10milyon dolar oynanmış vs. gibi)
"halide edip ile adım adım." kitabını e-book olarak edinmem gerekiyor. formatı önemli değil. word de olur. (1974 baskı)
para vermeye de razıyım, o da önemli değil. yeter ki şu kitabı bilgisayar formatında edineyim.
www.worldcat.org
şöyle bir link buldum ama nereden iner nasıl alınır bulamadım.
sizce mümkün mü bunu bulmam?
para vermeye de razıyım, o da önemli değil. yeter ki şu kitabı bilgisayar formatında edineyim.
www.worldcat.org
şöyle bir link buldum ama nereden iner nasıl alınır bulamadım.
sizce mümkün mü bunu bulmam?
bu neye göre belirleniyordur?
şimdi önce sağ tarafa, en çok konuştuğumuz insanlar banko giriyor.
ardından gelenler nasıl belirleniyor?
profilimize bakanlar veya bizim profiline bol baktığımız kişileri sıraladıklarını düşünüyorum baş sıralara. çünkü, twitterdan geçenlerde bir kızı eklemiştim, facebook'umda zaten vardı. önceden de benden hoşlandığını öğrenmiştim. neyse, ben twittera ekler eklemez 1 hafta içinde facebook chatte üst sıralarda yer almaya başladı.
var mı böyle bişi?
şimdi önce sağ tarafa, en çok konuştuğumuz insanlar banko giriyor.
ardından gelenler nasıl belirleniyor?
profilimize bakanlar veya bizim profiline bol baktığımız kişileri sıraladıklarını düşünüyorum baş sıralara. çünkü, twitterdan geçenlerde bir kızı eklemiştim, facebook'umda zaten vardı. önceden de benden hoşlandığını öğrenmiştim. neyse, ben twittera ekler eklemez 1 hafta içinde facebook chatte üst sıralarda yer almaya başladı.
var mı böyle bişi?
themeforest.net
şimd, şurada ürünün üstüne geldiğimizde, gördüğünüz gibi aşağıdan yukarı doğru bir div uzanıyor.
bu hangi jquery efekti oluyor? ben slidetoggle'la falan denedim ama slidetoggle aşağı doğru açılıyor.
yukarı doğru açılan hangi efekt var?
şimd, şurada ürünün üstüne geldiğimizde, gördüğünüz gibi aşağıdan yukarı doğru bir div uzanıyor.
bu hangi jquery efekti oluyor? ben slidetoggle'la falan denedim ama slidetoggle aşağı doğru açılıyor.
yukarı doğru açılan hangi efekt var?
arkadaşlar, şimdi bootstrap kullanmaya başladım.
örneğin, navbar scriptini kullanıyorum. siyah renkli. ekran küçülünce ona göre şekil değiştiriyor vs.
ama bunun renklerini kendime göre hazırlamak istiyorum. tek tek uğraşarak çözülebilir, ancak tek tek box-shadow'ları sıfırlamak, renkleri değiştirmek işkence gibi. bunun hazır css'ini sıfırlamanın bir yolu yok mu? ben direkt onun üstüne renk ve boyut ayarlasam?
örneğin, navbar scriptini kullanıyorum. siyah renkli. ekran küçülünce ona göre şekil değiştiriyor vs.
ama bunun renklerini kendime göre hazırlamak istiyorum. tek tek uğraşarak çözülebilir, ancak tek tek box-shadow'ları sıfırlamak, renkleri değiştirmek işkence gibi. bunun hazır css'ini sıfırlamanın bir yolu yok mu? ben direkt onun üstüne renk ve boyut ayarlasam?
linkte içinde "paris" yazan damganın izmir versionu var mıdır?
nette biraz "izmir damga" vs. gibi anahtar kelimelerle aradım ama istediğim gibi bir sonuç elde edemedim.
ya da photoshop vb. programda, damga yapmaya yarayan bir brush falan var mı?
nette biraz "izmir damga" vs. gibi anahtar kelimelerle aradım ama istediğim gibi bir sonuç elde edemedim.
ya da photoshop vb. programda, damga yapmaya yarayan bir brush falan var mı?
ilk kez parayla web site yapacağım. daha önce hem kendimi geliştirmek hem de insanlar ne ister ne istemez anlamak için bir çok ücretsiz web site yapmıştım. kendimi baya geliştirdim bu sayede.
neyse, şuan istediği tam detayları bilmemekle birlikte, oturup detayları konuştuğumuz zaman bana fiyat sorduğunda apışmamak için bi fiyat düşünmem gerekli.
siteyle ilgili bildiğim şeyler şunlar:
1. ürün tanıtımı olacak. (klasik, ürün sayfasına girildiğinde, ürünün özellikleri, çeşit çeşit fotoğrafları, fiyatı oyu buyu olacak. tam emin olmamakla birlikte, belki sepet sistemi de yapmam gerekebilir.)
2. haliyle, admin panel de olacak. ürün ekleyip çıkarmak ve düzenlemek için.
3. üyelik sistemi olacak. (site sadece üye girişi yapabilenlere görülebilir. bu kısmı tam bilmiyorum henüz)
4. herhangi bir hazır tema kullanmayacağım. zaten orjinal ve kaliteli görünümlü bir şey istiyor. hazır, basit temalar gibi bir şey istemiyor.
neyse, aklımda nokta kadar bile fiyat yok. 1-2 kişi aşağı yukarı kaç lira söylemem gerektiğini söylerse ona göre buluştuğumuzda fiyat vereyim.
neyse, şuan istediği tam detayları bilmemekle birlikte, oturup detayları konuştuğumuz zaman bana fiyat sorduğunda apışmamak için bi fiyat düşünmem gerekli.
siteyle ilgili bildiğim şeyler şunlar:
1. ürün tanıtımı olacak. (klasik, ürün sayfasına girildiğinde, ürünün özellikleri, çeşit çeşit fotoğrafları, fiyatı oyu buyu olacak. tam emin olmamakla birlikte, belki sepet sistemi de yapmam gerekebilir.)
2. haliyle, admin panel de olacak. ürün ekleyip çıkarmak ve düzenlemek için.
3. üyelik sistemi olacak. (site sadece üye girişi yapabilenlere görülebilir. bu kısmı tam bilmiyorum henüz)
4. herhangi bir hazır tema kullanmayacağım. zaten orjinal ve kaliteli görünümlü bir şey istiyor. hazır, basit temalar gibi bir şey istemiyor.
neyse, aklımda nokta kadar bile fiyat yok. 1-2 kişi aşağı yukarı kaç lira söylemem gerektiğini söylerse ona göre buluştuğumuzda fiyat vereyim.
şimdi, eskiden ellerimle sliderlar hazırlardım. ta ki, slider eklentilerini görene kadar. mal mıyım lan ben? dedim, mal mıyım???
herifler en müdüşünü yapmışlar. dedim.
hem responsive yapmışlar sliderı, hem de mozaikli geçişler, sayfa yaprağı geçişler falan yapmışlar. hem de bu geçişler random falan da oalbiliyor cart curt.
neyse, baya da slider inceledim bu şekilde.
siz, responsive, mozaikli geçişli vs. özelliklere sahip hangi slider eklentisini tavsiye edersiniz?
herifler en müdüşünü yapmışlar. dedim.
hem responsive yapmışlar sliderı, hem de mozaikli geçişler, sayfa yaprağı geçişler falan yapmışlar. hem de bu geçişler random falan da oalbiliyor cart curt.
neyse, baya da slider inceledim bu şekilde.
siz, responsive, mozaikli geçişli vs. özelliklere sahip hangi slider eklentisini tavsiye edersiniz?
arkadaşlar şimdi benim elimde 2 tane veritabanı var.
1. futbol ve basketbol liglerinin (aşağı yukarı dünyadaki tüm ligler) son 20 yıllık tüm skorları, puan tabloları. ve bunlar kendini hala güncellemekte.
2. türkiye'deki aşağı yukarı tüm kitapların; adı, yazarı, yayınevi, fiyatı, isbn numarası, resmi vs. diye uzayıp giden kısaca kitaplarla ilgili (kilosu hariç) tüm bilgilerin olduğu başka bir veritabanı.
bunları başkalarına kiralamam falan mümkün müdür?
ya da kendi eklentimi oluşturup milletin bunu sitesine entegre etmesini sağlayacak bir sistem yaparsam bunu satmam mümkün müdür?
yoksa hiç vaktimi harcamadan sadece kendime kullanmaya devam mı edeyim
1. futbol ve basketbol liglerinin (aşağı yukarı dünyadaki tüm ligler) son 20 yıllık tüm skorları, puan tabloları. ve bunlar kendini hala güncellemekte.
2. türkiye'deki aşağı yukarı tüm kitapların; adı, yazarı, yayınevi, fiyatı, isbn numarası, resmi vs. diye uzayıp giden kısaca kitaplarla ilgili (kilosu hariç) tüm bilgilerin olduğu başka bir veritabanı.
bunları başkalarına kiralamam falan mümkün müdür?
ya da kendi eklentimi oluşturup milletin bunu sitesine entegre etmesini sağlayacak bir sistem yaparsam bunu satmam mümkün müdür?
yoksa hiç vaktimi harcamadan sadece kendime kullanmaya devam mı edeyim
avantajı, dezavantajı?
şimdi, mongodb sum, count, max vb. işlemleri işkenceye dönüştürebiliyor.
onun dışında veri bastırmada mysql'den çok daha hızlı.
diyorum ki, ben ikisini bir çalıştırayım. fazla yüklenme olmayan sum, count, max vb. işlemlerimde mysql ile çalışıp alayım verimi. diğer bölümleri ise mongodb ile devam edeyim.
ne dezavantajım olur?
şimdi, mongodb sum, count, max vb. işlemleri işkenceye dönüştürebiliyor.
onun dışında veri bastırmada mysql'den çok daha hızlı.
diyorum ki, ben ikisini bir çalıştırayım. fazla yüklenme olmayan sum, count, max vb. işlemlerimde mysql ile çalışıp alayım verimi. diğer bölümleri ise mongodb ile devam edeyim.
ne dezavantajım olur?
deü işletmeden mezunum. ernst & young başvuruları açmış. (bu arada, gidin başvurun mezunlar)
neyse, nokta kadar kendime güvenim kalmamış durumda. eskiden böyle değildim gerçi, ama 8 aydır falan kendime güvenim 0 bile değil. mesela bu işe başvurmaya da çekiniyorum şuan, ingilizce mülakatı yapamayacağımı ve beni alma ihtimallerinin binde bir bile olmadığını düşünüyorum.
zaten ingilizcem de über değil. arkadaşlar başvur diyor ama ben mülakata gidip kendimi rezil etmek istemiyorum açıkçası.
neyse, nokta kadar kendime güvenim kalmamış durumda. eskiden böyle değildim gerçi, ama 8 aydır falan kendime güvenim 0 bile değil. mesela bu işe başvurmaya da çekiniyorum şuan, ingilizce mülakatı yapamayacağımı ve beni alma ihtimallerinin binde bir bile olmadığını düşünüyorum.
zaten ingilizcem de über değil. arkadaşlar başvur diyor ama ben mülakata gidip kendimi rezil etmek istemiyorum açıkçası.
şimdiiii, durum şu:
- mongodb'de milyonlarca verim var.
- bu verileri web sitem ile ekrana bastıracağım. (bir seferde değil. kullanıcı hangi veriyi almak isterse o)
- siteme gelenler de bu verileri benden çekecekler.
yani sitenin tek amacı, aracı veritabanı görevi görmek. başka bir amacı yok.
şimdi, bu veriyi ekrana nasıl bastırayım ki, en hızlı, en pratik, en muhteşem şekilde veriler benden çekilsin.
ve kullanıcılar da bu verileri hangi yöntemle çeksinler ki, yine en hızlı, pratik ve sunucuyu en az yormayla işi halledelim. (ben curl yapacam gibi ama başka şans varsa onları da dinlerim)
2 hafta önce bu soruyu sorduğumda, ilk mongodb tavsiyesi gelmişti. bu süreçte mongodb kullanmayı öğrendim, vps hosting satın aldım bir de vps öğreniyorum şimdi :)
bir kısmını hallettim işin. şimdi de ekrana hangi yöntemle bastıryım da veriyi çektireyim o aşamaya geçtim :)
- mongodb'de milyonlarca verim var.
- bu verileri web sitem ile ekrana bastıracağım. (bir seferde değil. kullanıcı hangi veriyi almak isterse o)
- siteme gelenler de bu verileri benden çekecekler.
yani sitenin tek amacı, aracı veritabanı görevi görmek. başka bir amacı yok.
şimdi, bu veriyi ekrana nasıl bastırayım ki, en hızlı, en pratik, en muhteşem şekilde veriler benden çekilsin.
ve kullanıcılar da bu verileri hangi yöntemle çeksinler ki, yine en hızlı, pratik ve sunucuyu en az yormayla işi halledelim. (ben curl yapacam gibi ama başka şans varsa onları da dinlerim)
2 hafta önce bu soruyu sorduğumda, ilk mongodb tavsiyesi gelmişti. bu süreçte mongodb kullanmayı öğrendim, vps hosting satın aldım bir de vps öğreniyorum şimdi :)
bir kısmını hallettim işin. şimdi de ekrana hangi yöntemle bastıryım da veriyi çektireyim o aşamaya geçtim :)
köşeli parantez,
küçüktür,
yıldız vb. hareketleri centos terminal üzerinde klavyedeki hangi tuşlarla yapıyoruz? klavyedeki bütün tuşlara bastım, hatta birer kez de shiftle beraber bastım ama bu karakterleri bir türlü bulamadım.
küçüktür,
yıldız vb. hareketleri centos terminal üzerinde klavyedeki hangi tuşlarla yapıyoruz? klavyedeki bütün tuşlara bastım, hatta birer kez de shiftle beraber bastım ama bu karakterleri bir türlü bulamadım.
390bin verilik bir tablom var.
72mb tutuyor kendisi.
bunu localhostumdan, sunucuma atmaya çalışıyorum. navicat aracılığıyla .sql dosyamı execute yaptığımda, neredeyse 9-10 saat sürecek.
e arkadaş, neticede 72mb'lık bir dosya, bu kadar sürmemesi gerekiyor. 100kb ile upload etsem bile 1 saatten fazla sürmemeli.
yok mu bunun daha hızlı bir yöntemi?
72mb tutuyor kendisi.
bunu localhostumdan, sunucuma atmaya çalışıyorum. navicat aracılığıyla .sql dosyamı execute yaptığımda, neredeyse 9-10 saat sürecek.
e arkadaş, neticede 72mb'lık bir dosya, bu kadar sürmemesi gerekiyor. 100kb ile upload etsem bile 1 saatten fazla sürmemeli.
yok mu bunun daha hızlı bir yöntemi?
ne dedim ben?
"
ahmet"
şeklinde datalarım var. gördüğünüz gibi, kelimenin sonunda alt satıra geçmiş, kaydedilirken.
trim ile geçmiyor bu, peki ne ile silebilirim bu aşağı satırı?
"
ahmet"
şeklinde datalarım var. gördüğünüz gibi, kelimenin sonunda alt satıra geçmiş, kaydedilirken.
trim ile geçmiyor bu, peki ne ile silebilirim bu aşağı satırı?
bir vps satın aldım. biraz kurcalayayım, öğreneyim diye. (çünkü daha önce hiç kullanmadım)
ulan daha ilk aşamada kilitlendim kaldım.
şimdi bana capsteki ip'yi hostname'i vermişler. şifreyi de ayarladım.
neyse, filezilla'dan bu bilgileri girdim, bağlanamadı.
neyse, bilgisayara geçtim klasör adresinde ftp://ipadres yazdım ama "bu ip'ye bağlanamadı doğru yazdığınıza emin olun" dedi.
ne demek la bu şimdi? benim bir ayar falan mı yapmam gerek?
ulan daha ilk aşamada kilitlendim kaldım.
şimdi bana capsteki ip'yi hostname'i vermişler. şifreyi de ayarladım.
neyse, filezilla'dan bu bilgileri girdim, bağlanamadı.
neyse, bilgisayara geçtim klasör adresinde ftp://ipadres yazdım ama "bu ip'ye bağlanamadı doğru yazdığınıza emin olun" dedi.
ne demek la bu şimdi? benim bir ayar falan mı yapmam gerek?
Şimdi, biraz kafa karıştırıcı olabilecek bir soru sormak istiyorum. Umarım düzgün anlatırım. Kademe kademe anlatıp her kademeyi numaralandıracağım.
1. Sistem şu: Çeşitli kullanıcılar -ya da webmasterlar, nasıl derseniz- curl ile, benim veritabanımı bastırdığım bir siteden veri çekecekler. Ana hedef bu yani. Ben, sahip olduğum veritabanındaki verileri basacağım, onlar da benim bastığım verileri çekecekler. Ana temamız bu. Ancak hedefim: bu işi en hızlı, en yormadan, en pratik şekilde yapmak.
2. Şu şekilde çalışacak: kullanıcım, x.com diyelim. x.com'da dolaşan birisi x.com?git=veri adresine gittiğinde, sitedeki fonksiyon otomatik olarak "veri"ye dair şeyleri çekmek için curl fonksiyonunu çalıştırıp sitemden o verileri alacak ve istediği şekilde şekillendirip ekrana basacak. Yani, veritabanı görevi göreceğim de diyebiliriz. Hatta durum birebir bu. Ben o adamların veritabanı olacağım. Almak istedikleri verileri, sitemden curl ile çekip ekrana bastıracaklar. (tabi isteyen, curl ile veritabanına da çekebilir, sıkıntı yok)
3. Soru: Şimdi, sizce bu işi en pratik, en hızlı nasıl yapabilirim? Veritabanı olarak görev yapacak siteme verileri nasıl bastırırsam en pratik olur? Onlar veriyi nasıl çekerse en pratik olur? Veritabanını en az nasıl yorabilirim ? (diyelim ki, bu sistemi 50 tane site kullanacak. bu durumda her veriyi kendi veritabanımdan çektirmek sıkıntı çıkarabilir) Neler tavsiye edersiniz?
Benim aklıma şöyle bir şey geldi: Veritabanımdaki bilgileri sürekli olarak bir html olarak kaydedeyim. Güncellendikçe html olarak kaydetsin ve kullanıcılar direkt oradan çeksin verileri. Bu sayede veritabanını sanırım hiç yormuş olmam. (Yani veritabanından çağırmıyorlar, html'den direkt çekiyorlar) Ama böyle bir şey yaparsam başka neyi yormuş olurum? Bana sıkıntıları ne olabilir?
Bu konuda tavsiyeye ihtiyacım var, sistemimi en az yoracak, kullanıcıları bezdirmemek için en hızlı şekilde sonuç alabileceğim hangi yöntemi kullanayım?
4. Hosting: böyle bir işlem için tavisye edeceğiniz hosting hangisi olabilir? Yurtdışı ağırlıklı çalışacağımdan, türk hostinglere bağlı değilim. Yurtdışından tavsiyeler almam daha bile iyi olabilir.
Bana maximum uptime'ı sağlayacak, hiç ama hiç kasmayacak bir hosting tavsiyesi lazım.
Tercihen set_time_limit özelliği açık veya sınırlandırılmış süresi yüksek olursa tadından yenmez?
1. Sistem şu: Çeşitli kullanıcılar -ya da webmasterlar, nasıl derseniz- curl ile, benim veritabanımı bastırdığım bir siteden veri çekecekler. Ana hedef bu yani. Ben, sahip olduğum veritabanındaki verileri basacağım, onlar da benim bastığım verileri çekecekler. Ana temamız bu. Ancak hedefim: bu işi en hızlı, en yormadan, en pratik şekilde yapmak.
2. Şu şekilde çalışacak: kullanıcım, x.com diyelim. x.com'da dolaşan birisi x.com?git=veri adresine gittiğinde, sitedeki fonksiyon otomatik olarak "veri"ye dair şeyleri çekmek için curl fonksiyonunu çalıştırıp sitemden o verileri alacak ve istediği şekilde şekillendirip ekrana basacak. Yani, veritabanı görevi göreceğim de diyebiliriz. Hatta durum birebir bu. Ben o adamların veritabanı olacağım. Almak istedikleri verileri, sitemden curl ile çekip ekrana bastıracaklar. (tabi isteyen, curl ile veritabanına da çekebilir, sıkıntı yok)
3. Soru: Şimdi, sizce bu işi en pratik, en hızlı nasıl yapabilirim? Veritabanı olarak görev yapacak siteme verileri nasıl bastırırsam en pratik olur? Onlar veriyi nasıl çekerse en pratik olur? Veritabanını en az nasıl yorabilirim ? (diyelim ki, bu sistemi 50 tane site kullanacak. bu durumda her veriyi kendi veritabanımdan çektirmek sıkıntı çıkarabilir) Neler tavsiye edersiniz?
Benim aklıma şöyle bir şey geldi: Veritabanımdaki bilgileri sürekli olarak bir html olarak kaydedeyim. Güncellendikçe html olarak kaydetsin ve kullanıcılar direkt oradan çeksin verileri. Bu sayede veritabanını sanırım hiç yormuş olmam. (Yani veritabanından çağırmıyorlar, html'den direkt çekiyorlar) Ama böyle bir şey yaparsam başka neyi yormuş olurum? Bana sıkıntıları ne olabilir?
Bu konuda tavsiyeye ihtiyacım var, sistemimi en az yoracak, kullanıcıları bezdirmemek için en hızlı şekilde sonuç alabileceğim hangi yöntemi kullanayım?
4. Hosting: böyle bir işlem için tavisye edeceğiniz hosting hangisi olabilir? Yurtdışı ağırlıklı çalışacağımdan, türk hostinglere bağlı değilim. Yurtdışından tavsiyeler almam daha bile iyi olabilir.
Bana maximum uptime'ı sağlayacak, hiç ama hiç kasmayacak bir hosting tavsiyesi lazım.
Tercihen set_time_limit özelliği açık veya sınırlandırılmış süresi yüksek olursa tadından yenmez?
kötü bir ingilizcem yoktur. ancak ciddi bir pratik eksikliğim vardır. hem unuttuklarımı hatırlamak, hem bildiklerimi pekiştirmek hem de vasat olduğum konularda iyileşmek istiyorum.
en çok kelime ve konuşma bölümlerinde zaafım var.
bana önerebileceğiniz bir kitap veya internetten indirebileceğim bir eğitim seti var mı? grameridir, özellikle kelimesidir, readingidir hepsini çalışabileceğim?
en çok kelime ve konuşma bölümlerinde zaafım var.
bana önerebileceğiniz bir kitap veya internetten indirebileceğim bir eğitim seti var mı? grameridir, özellikle kelimesidir, readingidir hepsini çalışabileceğim?
"İyi günler, PHP tabanlı bir script yapmayı düşünüyorum.
Ancak herhangi bir kodlama standardı olup olmadığını bulamadım. Sorularım şunlar:
1. Acaba; php, html ve css kodlarken uygulamamız gereken bazı standartlar var mı? Bu standartlara örnek teşkil edecek bir sayfa var mı? (örnek üstünden incelemek daha anlaşılır olur)
2. Kullanabileceğimiz belirli bir ikon kütüphanesi var mı? Yoksa ikonları, resimleri vb. her şeyi kendimiz mi bulmalıyız?"
Ancak herhangi bir kodlama standardı olup olmadığını bulamadım. Sorularım şunlar:
1. Acaba; php, html ve css kodlarken uygulamamız gereken bazı standartlar var mı? Bu standartlara örnek teşkil edecek bir sayfa var mı? (örnek üstünden incelemek daha anlaşılır olur)
2. Kullanabileceğimiz belirli bir ikon kütüphanesi var mı? Yoksa ikonları, resimleri vb. her şeyi kendimiz mi bulmalıyız?"
maclar diye bir tablomuz var diyelim. haliyle burada maçlar ve skorlar yer alıyor.
bir de puantablosu diye bir tablomuz var. burada da takımların o güne kadar topladıkları puanlar yer alıyor.
ancak, şöyle bir durum var. takımlar yeni maçlar oynuyorlar ve her oynadıkları maçın ardından puan tablosu değişiyor.
bunu normalde ayrı bir php dosyasıyla yapardım ancak çok fazla php, çok fazla kafa karışıklığı demektir.
mysql'de triggerlar varmış, daha önce hiç kullanmadım. bu gibi bir kullanımda trigger işe yarar mı? siz olsanız nasıl idare edersiniz?
maclar tablosunu şöyle düşünün:
home -- away -- homepoint -- awaypoint
gs -- fb -------3-------------0
bjk --- ts --------1------------1
vb. diye giden ve takımların o maçlar kazandığı puanların kaydedildiği bir tablo.
puan tablosu da
team---point
gs----52
fb----50
bjk---49
gibi giden ve point toplamlarından oluşan bir tablo. nasıl yapmam bu işin en doğrusu olur?
bir de puantablosu diye bir tablomuz var. burada da takımların o güne kadar topladıkları puanlar yer alıyor.
ancak, şöyle bir durum var. takımlar yeni maçlar oynuyorlar ve her oynadıkları maçın ardından puan tablosu değişiyor.
bunu normalde ayrı bir php dosyasıyla yapardım ancak çok fazla php, çok fazla kafa karışıklığı demektir.
mysql'de triggerlar varmış, daha önce hiç kullanmadım. bu gibi bir kullanımda trigger işe yarar mı? siz olsanız nasıl idare edersiniz?
maclar tablosunu şöyle düşünün:
home -- away -- homepoint -- awaypoint
gs -- fb -------3-------------0
bjk --- ts --------1------------1
vb. diye giden ve takımların o maçlar kazandığı puanların kaydedildiği bir tablo.
puan tablosu da
team---point
gs----52
fb----50
bjk---49
gibi giden ve point toplamlarından oluşan bir tablo. nasıl yapmam bu işin en doğrusu olur?
css-jquery-html-php konularında yetkin biri, gss primi-kontör ve internet faturasını ödeyebilecek kadar para kazanmak istiyor internetten.
neler yapabilir? (fazla kazanmak istemiyor, çünkü çeşitli sınavlara hazırlanıyor. örneğin, komple bir site yapması gerekirse yapamaz çünkü tüm vaktini ona ayıramaz)
themeforest'ta tema satmak var aklında, ama nasıl işler muhabbeti bilmiyor.
internetten bu konular hakkında dersler yayınlayacağı bir site düşüncesi de var, ama 50-60 lira damlar mı ayda o işten, bilmiyor.
ne tavsiye edersiniz?
neler yapabilir? (fazla kazanmak istemiyor, çünkü çeşitli sınavlara hazırlanıyor. örneğin, komple bir site yapması gerekirse yapamaz çünkü tüm vaktini ona ayıramaz)
themeforest'ta tema satmak var aklında, ama nasıl işler muhabbeti bilmiyor.
internetten bu konular hakkında dersler yayınlayacağı bir site düşüncesi de var, ama 50-60 lira damlar mı ayda o işten, bilmiyor.
ne tavsiye edersiniz?
6 galibiyet 1 mağlubiyet.
bu durumda son 8'e kalmak için avantajları baya büyük öyle değil mi? üst tura çıkma şanslarını % kaç görüyorsunuz?
bu durumda son 8'e kalmak için avantajları baya büyük öyle değil mi? üst tura çıkma şanslarını % kaç görüyorsunuz?
önce parfume filminde, şimdi de les miserables'te gördüm.
anasını sikeyim böyle şehrin. arkadaş gerçekten zamanında böyle miydi bu şehir? her yer pislik, her yer ızdırap anasını satayım. hani, arada empati yapıyorum, empatimin 10. saniyesinde intihara meylediyorum.
bu kadar pis, bu kadar yoz, bu kadar karambol bir şehir miydi koduğum parisi
anasını sikeyim böyle şehrin. arkadaş gerçekten zamanında böyle miydi bu şehir? her yer pislik, her yer ızdırap anasını satayım. hani, arada empati yapıyorum, empatimin 10. saniyesinde intihara meylediyorum.
bu kadar pis, bu kadar yoz, bu kadar karambol bir şehir miydi koduğum parisi
arkadaşın başı baya büyük bir belada şuan.
kaç liraya dikiliyor kızlık zarı ortalama.
kaç liraya dikiliyor kızlık zarı ortalama.
nezleden yeni çıktım. ama burnum baya sümük doldu ve boğazıma doğru ters akıntı yapıyor. baya rahatsız edici olmaya başladı, sürekli bir yutkunma hissi vs.
var mı önerebileceğiniz bir koca karı ilacı ya da direkt hap vs.
var mı önerebileceğiniz bir koca karı ilacı ya da direkt hap vs.
ya şimdi şehit ve gazi yakınlarına da ulaşım ücretsiz yapılmış diyor.
sorum şu: dedem kore gazisiydi, bu durumda babam da faydalanabiliyor mu ücretsiz ulaşımdan?
sorum şu: dedem kore gazisiydi, bu durumda babam da faydalanabiliyor mu ücretsiz ulaşımdan?
nedir? var mıdır?
arkadaş ben her şeyi yoğurtla yemeye bayılırım. aklınıza ne gelirse, ya üstüne dökerim ya da yanındaki bir çanakta yerim.
dünyada yiyorlar mı hiç yoğurt?
mesela; tavuklu pilav - yoğurt diye bir şey var. yemin ederim önümde kuzu çevirseler, yine ikilemde kalırım "tavuklu pilavla yoğurt mu yesem ki" diye.
mesela duyduğum kadarıyla, yurtdışında pirinçle bizim gibi çalışan bir millet yokmuş. genelde haşlayıp yiyorlarmış. bizim gibi, pirinci pilav olarak kullanan kimse yok mu? bizim pilavı yediklerinde beğenmiyorlar mı?
nabıo lan bunlar
arkadaş ben her şeyi yoğurtla yemeye bayılırım. aklınıza ne gelirse, ya üstüne dökerim ya da yanındaki bir çanakta yerim.
dünyada yiyorlar mı hiç yoğurt?
mesela; tavuklu pilav - yoğurt diye bir şey var. yemin ederim önümde kuzu çevirseler, yine ikilemde kalırım "tavuklu pilavla yoğurt mu yesem ki" diye.
mesela duyduğum kadarıyla, yurtdışında pirinçle bizim gibi çalışan bir millet yokmuş. genelde haşlayıp yiyorlarmış. bizim gibi, pirinci pilav olarak kullanan kimse yok mu? bizim pilavı yediklerinde beğenmiyorlar mı?
nabıo lan bunlar
üniversiteden mezun oldunuz. kardeşiniz de aynı anda şehirdışında üniversiteyi kazandı ve aileinizin maddi durumu pek iyi olmadığı için, hızla bir iş bakındınız ama çok müthiş yetkinlikleriniz olmadığı için bulamadınız ve kuzeninizin yanında -kitapçı- bir süre çalışmaya başladınız.
eylül ayından beri de çalışıyorsunuz ve yaza kadar da çalışacaksınız.
çok fazla vakit de bulamıyorsunuz, sadece akşamları vaktiniz var.
gelir uzman yardımcılığı, banka uzman yardımcılığı vb. sınavlara hazırlanacaksınız. (yazdan itibaren de temponuzu artıracaksınız, işten çıktıgınız için)
bu süreçte, önce ingilizce mi kasarsınız? yoksa iktisat, muhasebe vb. alan derslerine mi?
eylül ayından beri de çalışıyorsunuz ve yaza kadar da çalışacaksınız.
çok fazla vakit de bulamıyorsunuz, sadece akşamları vaktiniz var.
gelir uzman yardımcılığı, banka uzman yardımcılığı vb. sınavlara hazırlanacaksınız. (yazdan itibaren de temponuzu artıracaksınız, işten çıktıgınız için)
bu süreçte, önce ingilizce mi kasarsınız? yoksa iktisat, muhasebe vb. alan derslerine mi?
nette okudum da. anlamadım tam.
1 dakika cardio aletini tam performans çalıştır, 1 dakika orta tempoda diyor.
sonra bir yerde 5dakika soğuma yazmış.
1-1-5 1-1-5 şeklinde 25 dakika boyunca mı yapacağım bunu? yoksa 1-1-1-1-1-1 ve en son 5 dakika soğuma şeklinde mi yapacağım? soğuma evresi noluyor ayrıca?
not: sadece göbekteki simidi atmak için intervalden daha faydalı öneriniz var mı?
not2: p90x vs. gibi hayvani idmanları önermeyin lütfen.
not: eliptik bisikletle çalışacağım
1 dakika cardio aletini tam performans çalıştır, 1 dakika orta tempoda diyor.
sonra bir yerde 5dakika soğuma yazmış.
1-1-5 1-1-5 şeklinde 25 dakika boyunca mı yapacağım bunu? yoksa 1-1-1-1-1-1 ve en son 5 dakika soğuma şeklinde mi yapacağım? soğuma evresi noluyor ayrıca?
not: sadece göbekteki simidi atmak için intervalden daha faydalı öneriniz var mı?
not2: p90x vs. gibi hayvani idmanları önermeyin lütfen.
not: eliptik bisikletle çalışacağım
bir süredir diyet yapıyorum. hem çok tok tuttuğu için hem de tok tutma oranına göre düşük kalorisi için her sabah yumurta yiyorum.
ama artık midem bulanıyor kusasım geliyor. ne kokusunu ne tadını kaldıramıyorum. allah aşkına diyet için şahane bir alternatif söyleyin bana.
ama artık midem bulanıyor kusasım geliyor. ne kokusunu ne tadını kaldıramıyorum. allah aşkına diyet için şahane bir alternatif söyleyin bana.
markajdan kurtulmaya dair tavsiyeniz var mı. amına kodum ezikleri 6 futbolcuyla, 3 forvetime markaj yapıyorlar oyun kilitleniyor. sonra da doldur boşaltla savunma arkasını kasıoyr.
nereye hangi saatte boş var mı diye sorsak, 'o saat abone, şu saat abone, bu saat abone' halısahalarda abonelik dışında yer bulunmuyor mu artık mk?
"anlam" isimli sütunda sonu "." ile bitmeyen satırları bana göster diyorum.
göstermesine gösteriyor ama bunların üstünde değişiklik yapamıyorum çünkü sadece bunları çağırıyorum.
sadece sonu "." ile bitmeyen satırları bulup bir de bunların üstünde değişiklik yapabileceğim bir yöntem mevcut mu?
göstermesine gösteriyor ama bunların üstünde değişiklik yapamıyorum çünkü sadece bunları çağırıyorum.
sadece sonu "." ile bitmeyen satırları bulup bir de bunların üstünde değişiklik yapabileceğim bir yöntem mevcut mu?
gözden geçir butonu var. ama o yanlış yazıldıgını düşündüğü kelimeleri falan da gösteriyor.
ben sadece tamamlanmamış, yani sonu herhangi bir . ? ! ... gibi işaretlerle bitmemiş cümleleri bulmak istiyorum. mümkün mü?
ben sadece tamamlanmamış, yani sonu herhangi bir . ? ! ... gibi işaretlerle bitmemiş cümleleri bulmak istiyorum. mümkün mü?
15.000 adet satırım var. her birinin başındaki ve sonundaki boşlukları silip ilk harfi büyük yazmak istiyorum.
nette formülü buldum ama nereye yazılıyor bu formül yau :S
nette formülü buldum ama nereye yazılıyor bu formül yau :S
durumu açıklayayım: 2011 aralık gibi web tasarım işlerine merak salmıştım. 1 senede hiç de fena olmayan bir yere geldiğimi düşünüyorum. (profesyonelim diyemeyeceğim, ama bugüne kadar web tasarım işlerinde yapmak isteyip de yapamadığım hiçbir iş yok)
neyse, bu süreçte haziran ayında okulumdan mezun oldum. (okulun deü işletme idi)
ve yine aynı süreçte, kpss'ye çalışmaya karar verdim. (ki bir şeye çalıştım mı başka hiçbir şeyi gözüm görmez)
ve ve ve bundan 4-5 hafta sonra maddi sebeplerden ötürü bir işte çalışmam gerekti. (ki bu bir kariyer işi değil, kuzenimin kitap dükkanında çalışıyorum)
oradan kazandığım parayla ingilizce kursuna falan gittim, gidiyorum.
kitabevine güzel olduğunu düşünüğüm bir web sayfası yaptım ve 2 ay kadar süremi alan bu çalışmada yepyeni şeyler öğrendim.
işte o an bir şey anladım: ben bu web tasarım işinden inanılmaz bir zevk alıyorum. bir şeyler üretmek, kafa yormak, nette araştırmak inanılmaz ama inanılmaz hoşuma gidiyor.
neyse, yaklaşık 2 hafta önce kuzenimle aklımıza gayet güzel bir iş fikri geldi. şimdi anlatamasam da, web yönü ağır basan bir aracılık/komisyonluk işi gibi bir şey. emek verildiğinde ciddi meyvesini toplama ihtimalimiz olan bir şey.
ama şuan yol ayrımındayım:
- amacım nisan başında işi bırakıp kendimi eve kapatmak ve banka sınavları vb. şeylere çalışmaktı.
- ama şuan bir şeyler üretemeyeceğim işlerde çalışmak sanki kendime ihanet gibi geliyor. açıkçası bulduğumuz iş fikri kafama çok yatıyor, ki iş batsa bile ben yine kendi işimi yapmak istiyorum.
ama söylediğim gibi, maddi durumumuz pek iç açıcı olmadığı için "bankalarda devlette garantili bir iş" neredeyse kaçınılmaz hedef gibi gözüküyor.
evet, belki pek soruluk bir şey yok ortada. ama buraya bir şeyler yazmak istedim. açıkçası ben girişim yapmaktan yanayım, hazır düzene oturmak yerine kendim bir şeyler yaratmayı çok daha fazla seviyorum. yaratıcı olmaya bayılıyorum, hayatımda hazır olan hiçbir şey bana cazip gelmedi, monoton olan hiçbir şey de cazip gelmedi. (bnları yazdığıma bakmayın, hırslı bir adam da değilim. sadece 0'dan bir şeyler yaratmayı seviyorum)
siz olsanız ne yapardınız? (ben muhtemelen girişim yapacağım)
- ailenizin maddi durumu kötü olduğu için garantili bir işte çalışıp hiçbir şeyi riske atmaz mıydınız?
- yoksa kendi işinizi, batmak ve belki de ömrünüzün sonuna kadar kendinizi affetmemek pahasına mı yapardınız?
sorum da saçma gerçi ama, bu konuda 2 kelam etmek isteyen varsa sevinirim.
neyse, bu süreçte haziran ayında okulumdan mezun oldum. (okulun deü işletme idi)
ve yine aynı süreçte, kpss'ye çalışmaya karar verdim. (ki bir şeye çalıştım mı başka hiçbir şeyi gözüm görmez)
ve ve ve bundan 4-5 hafta sonra maddi sebeplerden ötürü bir işte çalışmam gerekti. (ki bu bir kariyer işi değil, kuzenimin kitap dükkanında çalışıyorum)
oradan kazandığım parayla ingilizce kursuna falan gittim, gidiyorum.
kitabevine güzel olduğunu düşünüğüm bir web sayfası yaptım ve 2 ay kadar süremi alan bu çalışmada yepyeni şeyler öğrendim.
işte o an bir şey anladım: ben bu web tasarım işinden inanılmaz bir zevk alıyorum. bir şeyler üretmek, kafa yormak, nette araştırmak inanılmaz ama inanılmaz hoşuma gidiyor.
neyse, yaklaşık 2 hafta önce kuzenimle aklımıza gayet güzel bir iş fikri geldi. şimdi anlatamasam da, web yönü ağır basan bir aracılık/komisyonluk işi gibi bir şey. emek verildiğinde ciddi meyvesini toplama ihtimalimiz olan bir şey.
ama şuan yol ayrımındayım:
- amacım nisan başında işi bırakıp kendimi eve kapatmak ve banka sınavları vb. şeylere çalışmaktı.
- ama şuan bir şeyler üretemeyeceğim işlerde çalışmak sanki kendime ihanet gibi geliyor. açıkçası bulduğumuz iş fikri kafama çok yatıyor, ki iş batsa bile ben yine kendi işimi yapmak istiyorum.
ama söylediğim gibi, maddi durumumuz pek iç açıcı olmadığı için "bankalarda devlette garantili bir iş" neredeyse kaçınılmaz hedef gibi gözüküyor.
evet, belki pek soruluk bir şey yok ortada. ama buraya bir şeyler yazmak istedim. açıkçası ben girişim yapmaktan yanayım, hazır düzene oturmak yerine kendim bir şeyler yaratmayı çok daha fazla seviyorum. yaratıcı olmaya bayılıyorum, hayatımda hazır olan hiçbir şey bana cazip gelmedi, monoton olan hiçbir şey de cazip gelmedi. (bnları yazdığıma bakmayın, hırslı bir adam da değilim. sadece 0'dan bir şeyler yaratmayı seviyorum)
siz olsanız ne yapardınız? (ben muhtemelen girişim yapacağım)
- ailenizin maddi durumu kötü olduğu için garantili bir işte çalışıp hiçbir şeyi riske atmaz mıydınız?
- yoksa kendi işinizi, batmak ve belki de ömrünüzün sonuna kadar kendinizi affetmemek pahasına mı yapardınız?
sorum da saçma gerçi ama, bu konuda 2 kelam etmek isteyen varsa sevinirim.
ya bu sitedeki tüm temalar birbirinin aynısı. bana mı öyle geliyor yalnızca?
tepede dev bir slider, şekilli şekilli değişiyor.
altında 6 adet kutucuk, içlerinde açıklamalar falan var.
sonra da temadan temaya değişir nitelikte, fotoğraf albümleri falan yer alıyor.
niye böyle arkadaş. böyle tema mı üretmek zorundalar themeforest'a koymak için?
tepede dev bir slider, şekilli şekilli değişiyor.
altında 6 adet kutucuk, içlerinde açıklamalar falan var.
sonra da temadan temaya değişir nitelikte, fotoğraf albümleri falan yer alıyor.
niye böyle arkadaş. böyle tema mı üretmek zorundalar themeforest'a koymak için?
daha önce de yazmıştım, diyetteyim. genelde hiçbir şey yemiyorum. örneğin sabahları 2 yumurta ve lor peynirli omlet. öğlenleri bazen kepekli bir tost, bazen 1 tabak çorba bazen de eti form kraker yiyorum. akşam da 2 parça tavukla sebze. falan filan.
neyse, bu süreçte 3 haftada 78 kilodan 73.5 kiloya düştüm. (erkeğim) daha da düşecem, 70'e düşene kadar spor işine girmeyeceğim.
ve şuan canım baya baya kahvaltı çekti şuan. şöyle gevrekli, peynirli, ballı falan bir şeyler. bir yandan inanılmaz istiyorum, bir yandan da gevrek ve tatlı şeylere elimi sürmek istemiyorum.
acil yardım!!!!
neyse, bu süreçte 3 haftada 78 kilodan 73.5 kiloya düştüm. (erkeğim) daha da düşecem, 70'e düşene kadar spor işine girmeyeceğim.
ve şuan canım baya baya kahvaltı çekti şuan. şöyle gevrekli, peynirli, ballı falan bir şeyler. bir yandan inanılmaz istiyorum, bir yandan da gevrek ve tatlı şeylere elimi sürmek istemiyorum.
acil yardım!!!!
mybilet gibi bir sistem düşünün. aracısınız yani.
sinema bileti 12tl ise, 1.5tl de siz komisyon alıyorsunuz.
mybilet olarak size 13.5tl ödeme yapılıyor yani. ama 12tl'sini sinemaya gönderiyorsunuz.
şimdi, bu işe baktığımda, mybilet'in hesabına 13.5tl para yatıyor, ama 1.5tl'si onların kazancı. peki ya vergisi nasıl alınıyor bunun? (kdv mi ne derseniz artık) 1.5tl üstünden mi, 13.5tl üstünden mi vergi veriyor mybilet.
ve bunun ayrımı nasıl yapılıyor?
sinema bileti 12tl ise, 1.5tl de siz komisyon alıyorsunuz.
mybilet olarak size 13.5tl ödeme yapılıyor yani. ama 12tl'sini sinemaya gönderiyorsunuz.
şimdi, bu işe baktığımda, mybilet'in hesabına 13.5tl para yatıyor, ama 1.5tl'si onların kazancı. peki ya vergisi nasıl alınıyor bunun? (kdv mi ne derseniz artık) 1.5tl üstünden mi, 13.5tl üstünden mi vergi veriyor mybilet.
ve bunun ayrımı nasıl yapılıyor?
14 ocak gününden beri size günlük yediklerimi sayıyorum:
sabah 2 adet yumurtaya omlat. içine yağsız lor ve salam koyuyorum genelde. (sabah 7.30da)
öğlen 3.30'da 1 adet mavi yeşil light kraker, (bir paketi 100 kaloriymiş) ve yağsız ayran. (bazen bu öğünde kepekli tost yiyorum.)
akşam 2 parça tavuk, domates, biber ve yoğurt. (bu öğüne genelde brüksel lahanası eşlik etti. ama arada sebzeler turp otu olarak falan değişiklik gösterdi)
şeker, un, pirinç vb. hiçbir şey ağzıma sokmadım gördüğünüz gibi. sürekli bunları yedim. ve 3 gündür artık şekere dair en ufak bir açlık hissetmiyorum. şekerli şeyleri canım bile çekmiyor artık. "şunu yesem güzel olurdu" diyorum bazen, ama hepsi o. "bunu yemeliyim" gibi bir düşüncem kalmadı şekere karşı.
bu yüzden seviniyorum, şeker bağımlılığım bitmiş vaziyette.
ama bir yandan da hiç kilo vermiş gibi hissetmiyorum. tartım yok, tartılmıyorum. ama pek kilo vermediğimi düşünüyorum. taş çatlasın 1 kilo verdim gibi sanki. öyle bir his var işte.
neyse, önemli değil. zaten bu hafta spor yapmaya da başlayacağım. artık vücudum açlığa ve şekersizliğe karşı güzel bir direnç kazandı çünkü. o yüzden spor yapabilecek durumdayım. ama merak ettim: kilo vermemiş olma ihtimalim var mıdır sizce?
sabah 2 adet yumurtaya omlat. içine yağsız lor ve salam koyuyorum genelde. (sabah 7.30da)
öğlen 3.30'da 1 adet mavi yeşil light kraker, (bir paketi 100 kaloriymiş) ve yağsız ayran. (bazen bu öğünde kepekli tost yiyorum.)
akşam 2 parça tavuk, domates, biber ve yoğurt. (bu öğüne genelde brüksel lahanası eşlik etti. ama arada sebzeler turp otu olarak falan değişiklik gösterdi)
şeker, un, pirinç vb. hiçbir şey ağzıma sokmadım gördüğünüz gibi. sürekli bunları yedim. ve 3 gündür artık şekere dair en ufak bir açlık hissetmiyorum. şekerli şeyleri canım bile çekmiyor artık. "şunu yesem güzel olurdu" diyorum bazen, ama hepsi o. "bunu yemeliyim" gibi bir düşüncem kalmadı şekere karşı.
bu yüzden seviniyorum, şeker bağımlılığım bitmiş vaziyette.
ama bir yandan da hiç kilo vermiş gibi hissetmiyorum. tartım yok, tartılmıyorum. ama pek kilo vermediğimi düşünüyorum. taş çatlasın 1 kilo verdim gibi sanki. öyle bir his var işte.
neyse, önemli değil. zaten bu hafta spor yapmaya da başlayacağım. artık vücudum açlığa ve şekersizliğe karşı güzel bir direnç kazandı çünkü. o yüzden spor yapabilecek durumdayım. ama merak ettim: kilo vermemiş olma ihtimalim var mıdır sizce?
-id--isim--telefon
gibi 3 tane sütunum var. aynı telefon olanları kaldırmak istiyorum.
diyelim ki 10 satırda aynı telefon numarası girilmiş. bu 10 satırdan sadece 1. satırı bırakmak diğerlerini silmek istiyorum.
mümkün mü?
gibi 3 tane sütunum var. aynı telefon olanları kaldırmak istiyorum.
diyelim ki 10 satırda aynı telefon numarası girilmiş. bu 10 satırdan sadece 1. satırı bırakmak diğerlerini silmek istiyorum.
mümkün mü?
örnek yemeksepet, sahibinden.com.
sahibinden.com daha yakın aslında. neyse, alıcı ve satıcı arasında aracılık faaliyeti yapıyoruz kısaca. satış üstünden de komisyon alıyoruz.
böyle bir web sitesi açtığımızı düşünürsek. vergisinden, ticari sicilimize kadar her şeyimizin yasal olması için prosedürler neler? şöyle düşünün ki; web sitemizde de online satış yapabilmemiz lazım. (ki bunu yapmak için payu gibi şirketler, ticari sicil belgesi vs. istiyor. keza bankalar da aynı şekilde)
yani bizim adımız ne oluyor bu durumda.
biz ne şirketi olarak başvuru yapmış oluyoruz.
bizim vergi mükellefi vs. olmak için neler yapmamız gerekiyor.
sahibinden.com daha yakın aslında. neyse, alıcı ve satıcı arasında aracılık faaliyeti yapıyoruz kısaca. satış üstünden de komisyon alıyoruz.
böyle bir web sitesi açtığımızı düşünürsek. vergisinden, ticari sicilimize kadar her şeyimizin yasal olması için prosedürler neler? şöyle düşünün ki; web sitemizde de online satış yapabilmemiz lazım. (ki bunu yapmak için payu gibi şirketler, ticari sicil belgesi vs. istiyor. keza bankalar da aynı şekilde)
yani bizim adımız ne oluyor bu durumda.
biz ne şirketi olarak başvuru yapmış oluyoruz.
bizim vergi mükellefi vs. olmak için neler yapmamız gerekiyor.
ulan dayanamadım, dayanamadım ve 14 gün sonra ağzıma şekerli bir şey sürdüm.
dün gece zar zor dayanıp yemediğim gofreti bugün dolaptan alıp yedim. neredeyse pişmanlıktan ölücem. ne güzel vücudumu şekersizliğe alıştırıyordum şimdi her şey 0'a döndü.
napayım ben şimdi sabaha kadar eliptik bisiklete mi bineyim ulan walla kafayı yicem şuan üzüntüden ya.
dün gece zar zor dayanıp yemediğim gofreti bugün dolaptan alıp yedim. neredeyse pişmanlıktan ölücem. ne güzel vücudumu şekersizliğe alıştırıyordum şimdi her şey 0'a döndü.
napayım ben şimdi sabaha kadar eliptik bisiklete mi bineyim ulan walla kafayı yicem şuan üzüntüden ya.