Dükkanın gözleyemediğimiz bir noktası var. o notktada hırsızlık vb. durum olmaması için orayı gözlemek istiyoruz.
dedik ki, acaba şu dandik web camlerden alsak, onu bir şekilde bilgisayara kadar uzatıp o bölgeyi ekrandan gözlesek.
kayıt yapmayacak. kayıt gibi bir amacımız yok, sadece o bölgeye bakabilmek istiyoruz.
böyle bir şey yapabilir miyiz?
nasıl yapabiliriz?
en önemlisi: en ama en ucuz nasıl yapabiliriz?
dedik ki, acaba şu dandik web camlerden alsak, onu bir şekilde bilgisayara kadar uzatıp o bölgeyi ekrandan gözlesek.
kayıt yapmayacak. kayıt gibi bir amacımız yok, sadece o bölgeye bakabilmek istiyoruz.
böyle bir şey yapabilir miyiz?
nasıl yapabiliriz?
en önemlisi: en ama en ucuz nasıl yapabiliriz?
Şimdi peşin not: şu programı kullan gereksiz programları sil vb. saçma önerilerde bulunmayın.
Laptopın açılış aşamasında, yani henüz daha windows açılmadan inanılmaz bir kasma var. hani fps oyunlarıyla kıyaslarsak 3fps ile falan yükleniyor her şey.
işte ilk açılış vardır ya, bilgisayar verileri akar. orada bile o yazılar, frame frame gözüküyor.
sonra inspiron yazısı geliyor, o bile slidetoggle şeklinde yukarıdan aşağı inanılmaz yavaş bir hızda geliyor.
ardından windowsa geçerken siyah ekran geliyor, normalin 30-40 hızında geçiyor o ekran.
ve windows açılmaya başlıyor, "windows yükleniyor" ekranından bahsediyorum yani masaüstü falan değil. orada da aynı şekilde inanılmaz düşük fps ile yükleniyor.
ama yavaşlığı hayal bile edemezsiniz. bilgisayar açılmadı zannedersiniz, takıldı zannedersiniz.
sonra, windows açılıyor.
ve windows açıldıktan sonra hiçbir hız problemi yok? en ufak bir problem yok hem de.
ya bu sorun ne ile ilgili olabilir?
donanım derdim, eğer sorun windows açıldıktan sonra geçmese.
yazılım desem, daha hiçbir yazılım açılmadan niçin kasıyor bu bilgisayar?
Laptopın açılış aşamasında, yani henüz daha windows açılmadan inanılmaz bir kasma var. hani fps oyunlarıyla kıyaslarsak 3fps ile falan yükleniyor her şey.
işte ilk açılış vardır ya, bilgisayar verileri akar. orada bile o yazılar, frame frame gözüküyor.
sonra inspiron yazısı geliyor, o bile slidetoggle şeklinde yukarıdan aşağı inanılmaz yavaş bir hızda geliyor.
ardından windowsa geçerken siyah ekran geliyor, normalin 30-40 hızında geçiyor o ekran.
ve windows açılmaya başlıyor, "windows yükleniyor" ekranından bahsediyorum yani masaüstü falan değil. orada da aynı şekilde inanılmaz düşük fps ile yükleniyor.
ama yavaşlığı hayal bile edemezsiniz. bilgisayar açılmadı zannedersiniz, takıldı zannedersiniz.
sonra, windows açılıyor.
ve windows açıldıktan sonra hiçbir hız problemi yok? en ufak bir problem yok hem de.
ya bu sorun ne ile ilgili olabilir?
donanım derdim, eğer sorun windows açıldıktan sonra geçmese.
yazılım desem, daha hiçbir yazılım açılmadan niçin kasıyor bu bilgisayar?
round değil aradığım.
örneğin 1.7 yazıyor.
bunu 1.70 olarak göstersin istiyorum. round($x, 2) 1.7 yapıyor direkt.
ya da 1 yazmasın, 1.00 yazsın istiyorum.
nasıl yapabilirim bunu?
örneğin 1.7 yazıyor.
bunu 1.70 olarak göstersin istiyorum. round($x, 2) 1.7 yapıyor direkt.
ya da 1 yazmasın, 1.00 yazsın istiyorum.
nasıl yapabilirim bunu?
www.ufkunuac.com
devam eder miyim bilmiyorum açıkçası.
1. sitenin ismine bakmayın, siteye ne isim vereceğimi kararlaştıramadığım için boştaki domainime kurdum siteyi. sonradan değiştireceğim.
2. site bahis üstüne olacak. baseball dahil neredeyse tüm spor dalları ve tüm liglerin son 20 yıllık verileri elimde mevcut. onca veriyi işlemek zor olduğu için, zamanla ekleyeceğim. şuan istatistik bölümü açık değil.
3. tahmin motoru yapacağım, onu yarın eklerim bir mucize olmazsa.
4. canlı skorda düşük şöhretli ligleri filtreleyeceğim. o tek tek elle yapacağım bir iş olduğu için ellemedim daha.
5. ya açıkçası baya bir eksik var, zaten 12 saat önce falan kodlamaya başladım can sıkıntısından.
6. esas amacım siteyi sosyal medya tarzı yapmak. millet girsin maçlarını falan paylaşsın, kupon yapsın yarışsın, muhabbet etsin vs.
eksiği gediği çok. ama devam edip etmemekte kararsızım. hiç devam etmesem mi acaba
devam eder miyim bilmiyorum açıkçası.
1. sitenin ismine bakmayın, siteye ne isim vereceğimi kararlaştıramadığım için boştaki domainime kurdum siteyi. sonradan değiştireceğim.
2. site bahis üstüne olacak. baseball dahil neredeyse tüm spor dalları ve tüm liglerin son 20 yıllık verileri elimde mevcut. onca veriyi işlemek zor olduğu için, zamanla ekleyeceğim. şuan istatistik bölümü açık değil.
3. tahmin motoru yapacağım, onu yarın eklerim bir mucize olmazsa.
4. canlı skorda düşük şöhretli ligleri filtreleyeceğim. o tek tek elle yapacağım bir iş olduğu için ellemedim daha.
5. ya açıkçası baya bir eksik var, zaten 12 saat önce falan kodlamaya başladım can sıkıntısından.
6. esas amacım siteyi sosyal medya tarzı yapmak. millet girsin maçlarını falan paylaşsın, kupon yapsın yarışsın, muhabbet etsin vs.
eksiği gediği çok. ama devam edip etmemekte kararsızım. hiç devam etmesem mi acaba
gerçekten çok sıkıntı benim için askerlik. nasıl yapıcam, nasıl edicem bilmiyorum. girdiğim gibi çıkamayacağımı biliyorum sırf.
zaten psikolojik olarak pek rahat sayılmam. tutsak edilmişlik duygusuyla falan orada boğulur muyum nolurum bilmiyorum.
ailesinden çok uzak kalabilen biri değilim. yani, anne kuzusu bir durum yok ortada, ailemle aram çok da iyi değildir. ama yine de onlara rahatça erişebileceğim yerlerde olmayı tercih ederim. bir defa arkadaşlarla 6-7 saatlik bir yola gitmiştik (bir defa gitmedik tabi de, o gidişimizde oldu sırf bu olay) ve o gün boğulma hissi, ulaşamama hissi vs. böyle tarif edemeyeceğim duygular yaşamıştım. bütün gece uyuyamadım sıkıntıdan.
şimdi gece gece durduk yere aklıma geldi. evle ilgili bir şey özlersem, kafama bir şey takılıp da sormak istersem, ne bileyim bunun gibi bir şeyler olursa en yakın çıkış 5.5 ay sonra. ben boğulurum. samimi diyorum ki deliririm uyuyamam.
özellikle geceleri ben deliriyorum. hani sivilde bile deliriyorum, bazen uyku tutmuyor. şuanki gibi aptal saptal şeyleri kafaya takıyorum. tarif edemeyeceğim duygularla saatler harcıyorum. bunlar bana askerde olursa ben oradan hepten delirmiş olarak çıkarım.
noluyor, gündüz öyle bir yoruyorlar ki gece gözümüzü açık tutacak bir saniyemiz bile olmuyor mu.
ya da herhalde sakinleştirici almamıza izin vermiyorlardır. en azından öyle bir şey alabilsem belki rahatlardım.
bu başlığı da niye açtım bilmiyorum ama gecenin bir yarısı böyle fenalıklar basarak uyandığımda, bir yerlere bu durumu yazınca sakinleşiyorum biraz. terapi gibi yani
zaten psikolojik olarak pek rahat sayılmam. tutsak edilmişlik duygusuyla falan orada boğulur muyum nolurum bilmiyorum.
ailesinden çok uzak kalabilen biri değilim. yani, anne kuzusu bir durum yok ortada, ailemle aram çok da iyi değildir. ama yine de onlara rahatça erişebileceğim yerlerde olmayı tercih ederim. bir defa arkadaşlarla 6-7 saatlik bir yola gitmiştik (bir defa gitmedik tabi de, o gidişimizde oldu sırf bu olay) ve o gün boğulma hissi, ulaşamama hissi vs. böyle tarif edemeyeceğim duygular yaşamıştım. bütün gece uyuyamadım sıkıntıdan.
şimdi gece gece durduk yere aklıma geldi. evle ilgili bir şey özlersem, kafama bir şey takılıp da sormak istersem, ne bileyim bunun gibi bir şeyler olursa en yakın çıkış 5.5 ay sonra. ben boğulurum. samimi diyorum ki deliririm uyuyamam.
özellikle geceleri ben deliriyorum. hani sivilde bile deliriyorum, bazen uyku tutmuyor. şuanki gibi aptal saptal şeyleri kafaya takıyorum. tarif edemeyeceğim duygularla saatler harcıyorum. bunlar bana askerde olursa ben oradan hepten delirmiş olarak çıkarım.
noluyor, gündüz öyle bir yoruyorlar ki gece gözümüzü açık tutacak bir saniyemiz bile olmuyor mu.
ya da herhalde sakinleştirici almamıza izin vermiyorlardır. en azından öyle bir şey alabilsem belki rahatlardım.
bu başlığı da niye açtım bilmiyorum ama gecenin bir yarısı böyle fenalıklar basarak uyandığımda, bir yerlere bu durumu yazınca sakinleşiyorum biraz. terapi gibi yani
işletme mezunu birisinin hangisi daha çok işine yarar.
ve o sınavla ilgili tavsiye edebileceğiniz bir kaynak var mı? ben internetten birkaç toefl kaynağı indirmiştim ama, genelde direkt soru cevap şeklinde. hani hiçbir açıklama, ne bileyim yardımcı olma, neden bu böyle vs. gibi bir durum yoktu.
biraz daha kafaya sokmalı kaynak var mıdır?
not: ingilizcem ortalama üstü, derdim eğer konuşmada sıkıntım olmasa. pek ingilizce konuşma pratiği yapmışlığım yok, üniversitede de yurtdışına vs. çıkamadığım için o yönüm baya kör.
ve o sınavla ilgili tavsiye edebileceğiniz bir kaynak var mı? ben internetten birkaç toefl kaynağı indirmiştim ama, genelde direkt soru cevap şeklinde. hani hiçbir açıklama, ne bileyim yardımcı olma, neden bu böyle vs. gibi bir durum yoktu.
biraz daha kafaya sokmalı kaynak var mıdır?
not: ingilizcem ortalama üstü, derdim eğer konuşmada sıkıntım olmasa. pek ingilizce konuşma pratiği yapmışlığım yok, üniversitede de yurtdışına vs. çıkamadığım için o yönüm baya kör.
ya mesela çok iyi muhteşem bir işi olan insanlardan bahsetmiyorum.
bugün yds'yi 1 saat erken sanıyormuşum. dolayısıyla epey boş kaldım, oturdum salak salak şeyler düşündüm. en içimi acıtansa asla araba alma ihtimalim olmayışı oldu.
şimdi ben ortalama bir insanım, muhtemelen ortalama bir maaşla yaşayacağım (kabulleniş demeyelim de, realistlik diyelim) önemli bir atılım yapma fırsatı yakalayamazsam.
annem babam fakir insanlar. onlardan bir kuruş bir şey de kalmayacak.
arabalara hiç ilgim yok, ehliyetim falan da yok aslında.
ama şöyle oturdum bir düşündüm, hani iyi ihtimalle 2000 lira civarı maaş alsam (iyi ihtimal dedim. bi de istanbulda değilim) o parayla bir insanın araba alması mümkün değil.
yani sanırım ortalama gelirli insanların araba aldığı dönemler çok gerilerde kaldı öyle değil mi? ben ihtimal veremiyorum yani arabaya bütçe ayırabileceğimi düşünemiyorum. belki 35 yaşımdan sonra falan müthiş çalışkanlık vs. göstererek maaşım ortalama üstü seviyelere çıkar, o dönem para ayırabilirsem ayırırım.
ne bileyim ya.
orta gelirli insan kalmadı herhalde.
ben çocukken ailem orta gelirliydi, babam orta gelirine rağmen araba alabilmişti. şuan böyle bir ihtimali hayal dahi edemiyorum.
sıkıntı ne? yanlış mı düşünüyorum yoksa artık o günler gerilerde mi kaldı?
bugün yds'yi 1 saat erken sanıyormuşum. dolayısıyla epey boş kaldım, oturdum salak salak şeyler düşündüm. en içimi acıtansa asla araba alma ihtimalim olmayışı oldu.
şimdi ben ortalama bir insanım, muhtemelen ortalama bir maaşla yaşayacağım (kabulleniş demeyelim de, realistlik diyelim) önemli bir atılım yapma fırsatı yakalayamazsam.
annem babam fakir insanlar. onlardan bir kuruş bir şey de kalmayacak.
arabalara hiç ilgim yok, ehliyetim falan da yok aslında.
ama şöyle oturdum bir düşündüm, hani iyi ihtimalle 2000 lira civarı maaş alsam (iyi ihtimal dedim. bi de istanbulda değilim) o parayla bir insanın araba alması mümkün değil.
yani sanırım ortalama gelirli insanların araba aldığı dönemler çok gerilerde kaldı öyle değil mi? ben ihtimal veremiyorum yani arabaya bütçe ayırabileceğimi düşünemiyorum. belki 35 yaşımdan sonra falan müthiş çalışkanlık vs. göstererek maaşım ortalama üstü seviyelere çıkar, o dönem para ayırabilirsem ayırırım.
ne bileyim ya.
orta gelirli insan kalmadı herhalde.
ben çocukken ailem orta gelirliydi, babam orta gelirine rağmen araba alabilmişti. şuan böyle bir ihtimali hayal dahi edemiyorum.
sıkıntı ne? yanlış mı düşünüyorum yoksa artık o günler gerilerde mi kaldı?
ya ben yerini çözemedim. tekrar sormam alzım, sınav sabah olduğu için de acil.
şimdi şu haritada gösterdiği yer: maps.google.com
bornova metronun ordan foruma giderkenki bir binayı gösteriyor. eğer tekstil mühendisliği burdaysa sıkıntı yok.
ama daha önce sorduğumda sanki farklı bir yeri tarif ettiler bana.
harita üstünden veya güzel bir anlatımla yeri gösterir misiniz?
ya da en kötü ihtimalle "sen şuraya git sabah orda sorun gösterirler" deseniz de yeter. yani iibf'ye mi yakın ya da manisa kavşağının ordaki bölgede mi onu öğrensem yeter oralardan sora sora bulurum
şimdi şu haritada gösterdiği yer: maps.google.com
bornova metronun ordan foruma giderkenki bir binayı gösteriyor. eğer tekstil mühendisliği burdaysa sıkıntı yok.
ama daha önce sorduğumda sanki farklı bir yeri tarif ettiler bana.
harita üstünden veya güzel bir anlatımla yeri gösterir misiniz?
ya da en kötü ihtimalle "sen şuraya git sabah orda sorun gösterirler" deseniz de yeter. yani iibf'ye mi yakın ya da manisa kavşağının ordaki bölgede mi onu öğrensem yeter oralardan sora sora bulurum
elimde resim var.
bu resim, 4 bir yana doğru transparanlaşsın istiyorum.
yani, resmin göbek bölümü tamamen gözüküyor, ancak kenarları giderek saydamlaşıyor daha doğrusu silikleşiyor.
bunu nasıl yapabilirim?
bu resim, 4 bir yana doğru transparanlaşsın istiyorum.
yani, resmin göbek bölümü tamamen gözüküyor, ancak kenarları giderek saydamlaşıyor daha doğrusu silikleşiyor.
bunu nasıl yapabilirim?
ya orospu çocuğu bir kedi var. sürekli doğruuyor ve sürekli yavrularını öldürüyor. bu sefer öldürmeyi becerememiş ve yavruları 1 aylık falanken bizim bahçeye getirdi bugün.
3ü de kör. yani aslında tam kör değiller. gözleri iltihaplı ve kapalı. göz merhemimiz olmadığı için pamukla vs. gözlerini açabildiğimiz kadar açtık. ama şiş gözleri, içi iltihap dolu yani. orospu evladı anasını siktiğimin kedisi şeytan diyor hayvanla hayvan ol...
neyse, 2 tanesinin açabildik gözlerini. yani çok kısık ama en azından çipil çipil bir şeyler görüyor. ama üçüncüsünün durumu feci. onunkini açsak bile görmüyor sanki, tam emin de olamıyorum. valla inanılmaz üzgünüm şuan durumlarına.
ve hiç sesleri çıkmıyor. ben hayatımda böyle bir şey görmedim. sanki dilsiz gibiler, çok acayip. sıfır ses. naparsam yapayım sıfır ses. o kadar gözlerine pamuk sürdüm, elime aldım vs. hiç ses çıkarmadılar. inanılmaz bir şey.
veteriner demeyin arkadaşlar. bu çevrede bir veteriner var ama götüremem, inanın sokağa çıkacak param yok. bütün gün evde oturuyorum. veteriner öyle ya da böyle bir şeyler alacaktır ve verecek param yok.
allah aşkına bana yapabileceklerimi söyleyin. daha önce de bahçede bir çok kedi baktım ama bunlar başka.
3ü de kör. yani aslında tam kör değiller. gözleri iltihaplı ve kapalı. göz merhemimiz olmadığı için pamukla vs. gözlerini açabildiğimiz kadar açtık. ama şiş gözleri, içi iltihap dolu yani. orospu evladı anasını siktiğimin kedisi şeytan diyor hayvanla hayvan ol...
neyse, 2 tanesinin açabildik gözlerini. yani çok kısık ama en azından çipil çipil bir şeyler görüyor. ama üçüncüsünün durumu feci. onunkini açsak bile görmüyor sanki, tam emin de olamıyorum. valla inanılmaz üzgünüm şuan durumlarına.
ve hiç sesleri çıkmıyor. ben hayatımda böyle bir şey görmedim. sanki dilsiz gibiler, çok acayip. sıfır ses. naparsam yapayım sıfır ses. o kadar gözlerine pamuk sürdüm, elime aldım vs. hiç ses çıkarmadılar. inanılmaz bir şey.
veteriner demeyin arkadaşlar. bu çevrede bir veteriner var ama götüremem, inanın sokağa çıkacak param yok. bütün gün evde oturuyorum. veteriner öyle ya da böyle bir şeyler alacaktır ve verecek param yok.
allah aşkına bana yapabileceklerimi söyleyin. daha önce de bahçede bir çok kedi baktım ama bunlar başka.
durumu anlatayım. kardeşimin durumu daha doğrusu.
kardeşim, açıkçası hayatımda gördüğüm nadir bilgisayar dahilerindendir. abartmıyorum, ciddi söylüyorum. benim de etkimle 8-9 yaşından beri program yazıyor. evet, bunu da abartmıyorum.
neyse, bunun etkisiyle bir yarışmaya girdi lisesinin son senesinde ve bu yarışmada dalga geçer gibi birinci geldi. yarışma, bir üniversitenin yarışmasıydı. ismini vermeyim, ya da daha sonra veririm. kardeşim birinci olduğu için, lisenin bitimine 6 ay kala, bu üniversitenin bilgisayar mühendisliği programını %100 burslu olarak kazanmayı garantiledi.
sevindi tabi, pek ders çalışmayı sevmezdi çünkü ve açıkçası öss puanı ile bilgisayar mühendisliği kazanması gerçekten zordu.
neyse, biz hayallerinin peşinde gitsin diye yolladık onu bu özel üniversiteye.
ama yaptıkları hiçbir şey, vaadleri gibi değildi.
binbir vaat verdiler, durumumuz pek iyi olmamasına rağmen o vaatler nedeniyle gönderdik istanbula. yoksa paramız yoktu, gönderemezdik.
öncelikle yurt parası girdi götümüze binlerce lira, zar zor karşıladık.
neyse, ümidimiz vardı. çünkü belli bir not ortalamasına sahip burslu öğrenciler, ertesi yıllar yurt bursu alıyordu.
kardeşim yine çok çalıştı.
zaten bu bölüm tam ona göreydi, üst sınıf derslerine bile girdi. öyle söyleyeyim.
ve 3.84 gibi bir ortalama getirdi. (ben üniversite hayatımda 2.56'dan fazla not görmedim :( )
ve yurt bursunu kazandı. sevindik, çünkü bu sene durumumuz hepten boka sarmıştı. gerçekten gönderemeyebilirdik.
bu dönemde gezi parkı olayları oldu. okulun rektörü istifa etti, ki kardeşimin o okula gitmesini istememin sebebi öyle bir rektörün var oluşuydu.
okulun politikası hepten dönmeye başladı. para üstüne kurmaya başladılar her şeyi.
yurt depozitosu olarak nerdeyse 1 senelik yurt parası istediler.
yine sıktık götümüzü, bin bir borçla bir şekilde depozitoyu ayarladık. yatırdık. hani öyle feci para sokuyorlar ki, kitabıdır yurdudur. yeter deme noktasına geldik.
ve bomba haber: kardeşime yurt çıkmadı.
yurt bursu kazanan, 3.84'lük öğrenci. bin bir vaadle okula getirilen öğrenci. yurtsuz kaldı. şaka değil. gerçekten. (muhtemelen parasıyla gelen arkadaşları yurtlara öncelikli yerleştirdiler ki, muslukları kısılmasın)
ben bıktım.
annem babam bıktı. kardeşim de bıktı. her sene bu sorunlarla uğraşmaktan, sürekli yeni bir şey çıkarmalarından ve sürekli dönüp durmalarından sıkıldık. bıktık. yıldık.
ben kardeşimin kaydını dondurmasını istiyorum. ya da sildirmesini. 1 sene öss'ye mi çalışır yoksa napar bilmiyorum.
yatay geçişi mümkün müdür özel bir okuldan?
buradaki özel durum şu: kardeşimin öss puanı, okulun burslu özel puanının çok altında, özel koşulla kazandı burslu programı. sıkıntı burada zaten, eğer yatay geçişte puana bakıyorlarsa sanırım pek şansı kalmıyor.
yapabilir mi?
kardeşim, açıkçası hayatımda gördüğüm nadir bilgisayar dahilerindendir. abartmıyorum, ciddi söylüyorum. benim de etkimle 8-9 yaşından beri program yazıyor. evet, bunu da abartmıyorum.
neyse, bunun etkisiyle bir yarışmaya girdi lisesinin son senesinde ve bu yarışmada dalga geçer gibi birinci geldi. yarışma, bir üniversitenin yarışmasıydı. ismini vermeyim, ya da daha sonra veririm. kardeşim birinci olduğu için, lisenin bitimine 6 ay kala, bu üniversitenin bilgisayar mühendisliği programını %100 burslu olarak kazanmayı garantiledi.
sevindi tabi, pek ders çalışmayı sevmezdi çünkü ve açıkçası öss puanı ile bilgisayar mühendisliği kazanması gerçekten zordu.
neyse, biz hayallerinin peşinde gitsin diye yolladık onu bu özel üniversiteye.
ama yaptıkları hiçbir şey, vaadleri gibi değildi.
binbir vaat verdiler, durumumuz pek iyi olmamasına rağmen o vaatler nedeniyle gönderdik istanbula. yoksa paramız yoktu, gönderemezdik.
öncelikle yurt parası girdi götümüze binlerce lira, zar zor karşıladık.
neyse, ümidimiz vardı. çünkü belli bir not ortalamasına sahip burslu öğrenciler, ertesi yıllar yurt bursu alıyordu.
kardeşim yine çok çalıştı.
zaten bu bölüm tam ona göreydi, üst sınıf derslerine bile girdi. öyle söyleyeyim.
ve 3.84 gibi bir ortalama getirdi. (ben üniversite hayatımda 2.56'dan fazla not görmedim :( )
ve yurt bursunu kazandı. sevindik, çünkü bu sene durumumuz hepten boka sarmıştı. gerçekten gönderemeyebilirdik.
bu dönemde gezi parkı olayları oldu. okulun rektörü istifa etti, ki kardeşimin o okula gitmesini istememin sebebi öyle bir rektörün var oluşuydu.
okulun politikası hepten dönmeye başladı. para üstüne kurmaya başladılar her şeyi.
yurt depozitosu olarak nerdeyse 1 senelik yurt parası istediler.
yine sıktık götümüzü, bin bir borçla bir şekilde depozitoyu ayarladık. yatırdık. hani öyle feci para sokuyorlar ki, kitabıdır yurdudur. yeter deme noktasına geldik.
ve bomba haber: kardeşime yurt çıkmadı.
yurt bursu kazanan, 3.84'lük öğrenci. bin bir vaadle okula getirilen öğrenci. yurtsuz kaldı. şaka değil. gerçekten. (muhtemelen parasıyla gelen arkadaşları yurtlara öncelikli yerleştirdiler ki, muslukları kısılmasın)
ben bıktım.
annem babam bıktı. kardeşim de bıktı. her sene bu sorunlarla uğraşmaktan, sürekli yeni bir şey çıkarmalarından ve sürekli dönüp durmalarından sıkıldık. bıktık. yıldık.
ben kardeşimin kaydını dondurmasını istiyorum. ya da sildirmesini. 1 sene öss'ye mi çalışır yoksa napar bilmiyorum.
yatay geçişi mümkün müdür özel bir okuldan?
buradaki özel durum şu: kardeşimin öss puanı, okulun burslu özel puanının çok altında, özel koşulla kazandı burslu programı. sıkıntı burada zaten, eğer yatay geçişte puana bakıyorlarsa sanırım pek şansı kalmıyor.
yapabilir mi?
arkadaşlar ekte paylaştığım resmin arkaplanını yapmaya çalışıyorum.
ama çok kez başarısız oldum.
cmyk resolution 600 ve 28cm eninde bir alan üstünde çalışıyorum.
filter-render-cloud üstünden denedim ama o mod çok yoğun bir bulutlama veriyor. bunda görüldüğü gibi daha hafif geçişler yapılmış ve kenarlardan ortaya doğru bir aydınlanma var.
bana yardımcı olacak arkadaşın kölesi olurum. (photoshop biliyorum, müthiş demesem de ortalama üstü biliyorum)
bu arada bunun aynısının gri, mavi ve sarısını da yapmam gerekiyor
hangi modları, hangi fırçaları ne bileyim neyi nasıl kullanmam gerekli şöyle hafifçe bir anlatırsanız müthiş olur
edit: 2. bir ek ekledim. şu kenarı kıvrık not kağıdı brush'ını aradım. bulduklarımın hepsi saydam, tam renk basmıyorlar. kendim yapayım dedim, warp ile kenarı bükünce, o kenar bükülmekten ziyade görünmez oluyor. gölge vs. de etki etmiyor. bu konuda da yardıma ihtiyacım var anlayacağınız :S
ama çok kez başarısız oldum.
cmyk resolution 600 ve 28cm eninde bir alan üstünde çalışıyorum.
filter-render-cloud üstünden denedim ama o mod çok yoğun bir bulutlama veriyor. bunda görüldüğü gibi daha hafif geçişler yapılmış ve kenarlardan ortaya doğru bir aydınlanma var.
bana yardımcı olacak arkadaşın kölesi olurum. (photoshop biliyorum, müthiş demesem de ortalama üstü biliyorum)
bu arada bunun aynısının gri, mavi ve sarısını da yapmam gerekiyor
hangi modları, hangi fırçaları ne bileyim neyi nasıl kullanmam gerekli şöyle hafifçe bir anlatırsanız müthiş olur
edit: 2. bir ek ekledim. şu kenarı kıvrık not kağıdı brush'ını aradım. bulduklarımın hepsi saydam, tam renk basmıyorlar. kendim yapayım dedim, warp ile kenarı bükünce, o kenar bükülmekten ziyade görünmez oluyor. gölge vs. de etki etmiyor. bu konuda da yardıma ihtiyacım var anlayacağınız :S
sabah donanımımın bozulduğunu düşündüm. mesela hard disk.
ama durum öyle değil sanrıım.
arkadaşlar, akşam bilgisayarı kapattım ve sabah uyandığımda bilgisayarda akılalmaz bir kasma vardı. hani counterde 10fps ile oynamak gibi bir durum vardı. öyle söyleyeyim.
bilgisayarın ilk açıldığı ve bilgisayar isminin yazdığı ekran,
bios,
windows yükleniyor ekranı.
hepsi 10fps'le oynanan oyunlar gibi kasıyordu.
şimdi sonuna kadar bekledim ve windows açıldı. windowstayken bilgisayar normal hızında. hiçbir eksiği yok.
ama en baştaki açılışta akılalmaz bir yavaşlık var. bunun sebebi nolabilir?
format atayım diyeceğim ama saçma. çünkü windows öncesi ekranlarda da inanılmaz bir kasma var. hatta windowsa girince rahatlıyor bilgisayar.
ama durum öyle değil sanrıım.
arkadaşlar, akşam bilgisayarı kapattım ve sabah uyandığımda bilgisayarda akılalmaz bir kasma vardı. hani counterde 10fps ile oynamak gibi bir durum vardı. öyle söyleyeyim.
bilgisayarın ilk açıldığı ve bilgisayar isminin yazdığı ekran,
bios,
windows yükleniyor ekranı.
hepsi 10fps'le oynanan oyunlar gibi kasıyordu.
şimdi sonuna kadar bekledim ve windows açıldı. windowstayken bilgisayar normal hızında. hiçbir eksiği yok.
ama en baştaki açılışta akılalmaz bir yavaşlık var. bunun sebebi nolabilir?
format atayım diyeceğim ama saçma. çünkü windows öncesi ekranlarda da inanılmaz bir kasma var. hatta windowsa girince rahatlıyor bilgisayar.
moralim 0 şuan.
0dan da az.
dell bir laptopım vardı, iyi kötü idare ediyordu. dün gece işim bitince kapattım ve uyudum.
sabah uyandım. bilgisayarı açtım. ama durum şu:
"inspiron" yazısı geliyor, altındaki loading böyle frame frame doluyor. lag varmış gibi. o ekran geçiyor, inanılmaz yavaş bir şekilde windows yükleniyor ekranı geliyor ve o da inanılmaz ağır bir şekilde. laglı.
sonra o ekran geçmiyor. belki aşırı yavaş diye bir türlü açılmıyor belki, belkisin ibilmiyorum.
boot sayfasına falan girdim, orada da aynı şekilde "lag" var. menüler arasında dolaşırken falan öyle bir ağırlık var ki tarifi yok.
neyi bozulmuştur bilgisayarın?
garantisi bitmişti. muhtemelen neyi bozuk olursa olsun tamir ettiremeyeceğim param yok çünkü.
ama en azından neyinin bozuk olduğunu bilsem.
0dan da az.
dell bir laptopım vardı, iyi kötü idare ediyordu. dün gece işim bitince kapattım ve uyudum.
sabah uyandım. bilgisayarı açtım. ama durum şu:
"inspiron" yazısı geliyor, altındaki loading böyle frame frame doluyor. lag varmış gibi. o ekran geçiyor, inanılmaz yavaş bir şekilde windows yükleniyor ekranı geliyor ve o da inanılmaz ağır bir şekilde. laglı.
sonra o ekran geçmiyor. belki aşırı yavaş diye bir türlü açılmıyor belki, belkisin ibilmiyorum.
boot sayfasına falan girdim, orada da aynı şekilde "lag" var. menüler arasında dolaşırken falan öyle bir ağırlık var ki tarifi yok.
neyi bozulmuştur bilgisayarın?
garantisi bitmişti. muhtemelen neyi bozuk olursa olsun tamir ettiremeyeceğim param yok çünkü.
ama en azından neyinin bozuk olduğunu bilsem.
arkadaşlar ekteki kravatı, 600 resolution'da (pixel/inch) ve 22cm boyunda elde etmem gerekiyor.
hani birebir aynı olması da şart değil ama şu çözünürlükte çok dağılmamasını istiyorum sadece.
bu konuda bana yardımcı olabilirseniz inanılmaz mutlu olurum
hani birebir aynı olması da şart değil ama şu çözünürlükte çok dağılmamasını istiyorum sadece.
bu konuda bana yardımcı olabilirseniz inanılmaz mutlu olurum
ya ben tam çözemedim bu işi. araya askerlik girecek diye kpss'ye çalışmaktan vazgeçtim.
ama daha önceden askere gitmiş 4-5 arkadaşımın hepsi şunu söylüyordu: "amk öyle boş vaktim vardı ki..." kimisi hayatında kitap okumamış adamlar, boşluktan 2 ayda 15 kitap falan bitirdi. kimisi başka şeylere sardı.
hepsi boş durdu yani.
ben şanssız adamımdır gerçi, giderim 6 ay ırgat gibi çalıştırırlar beni.
ama harbi boş oturma ihtimali yüksek midir askerde? acaba gidişime 3 ay kala bi kpss asılsam mı, belki orada çalışacak vakit bulurum?
ama daha önceden askere gitmiş 4-5 arkadaşımın hepsi şunu söylüyordu: "amk öyle boş vaktim vardı ki..." kimisi hayatında kitap okumamış adamlar, boşluktan 2 ayda 15 kitap falan bitirdi. kimisi başka şeylere sardı.
hepsi boş durdu yani.
ben şanssız adamımdır gerçi, giderim 6 ay ırgat gibi çalıştırırlar beni.
ama harbi boş oturma ihtimali yüksek midir askerde? acaba gidişime 3 ay kala bi kpss asılsam mı, belki orada çalışacak vakit bulurum?
15 kasımın üstüne 6 ay mı ekliyoruz askerlikten dönüş tarihimiz için?
ulan niye bir acayip çıkıyor bu sonuç, geçen sene aralıkta giden arkadaşım 15 mayısta falan döndü, ben 15 kasımda gideceğim ben de 15 mayısta dönüyorum.
noluyor lan askerde mantık aramasam mı napsam?
ulan niye bir acayip çıkıyor bu sonuç, geçen sene aralıkta giden arkadaşım 15 mayısta falan döndü, ben 15 kasımda gideceğim ben de 15 mayısta dönüyorum.
noluyor lan askerde mantık aramasam mı napsam?
ben derdimi şöyle anlatayım:
30 saniyede bir load yiyen bir div'im var. sürekli güncelleniyor yani, php dosyasından.
şimdi, bu php dosyasında, belli bir şart yerine geldiğinde, div'i geçişli bassın istiyorum. normalde div'in arka planı beyaz. bu şart gerçekleştiğinde, div arka planı sarı olsun, ve 15-20 saniye içinde ağır ağır beyaz renge geri dönmeye başlasın?
böyle bir işlemi nasıl yapabilirim?
yani şöyle diyelim:
if($a = 1){
echo "<div class='normal'></div>";
}else{
echo "<div class='gecisli'></div>
}
olsun ve bu geçişli dediğim de, yukarıda anlattığım olayı yapsın.
ama nasıl yapsın?
30 saniyede bir load yiyen bir div'im var. sürekli güncelleniyor yani, php dosyasından.
şimdi, bu php dosyasında, belli bir şart yerine geldiğinde, div'i geçişli bassın istiyorum. normalde div'in arka planı beyaz. bu şart gerçekleştiğinde, div arka planı sarı olsun, ve 15-20 saniye içinde ağır ağır beyaz renge geri dönmeye başlasın?
böyle bir işlemi nasıl yapabilirim?
yani şöyle diyelim:
if($a = 1){
echo "<div class='normal'></div>";
}else{
echo "<div class='gecisli'></div>
}
olsun ve bu geçişli dediğim de, yukarıda anlattığım olayı yapsın.
ama nasıl yapsın?
Arkadaşlar sabah smmm ile ilgili soru sormuştum. birkaç arkadaş, uzak dur manyak mısın falan dediler. gerçi ben pek uzak duracak değilim ama, sormuş olayım yine.
niye smmm değil?
işin zorluğu külfeti vs. ise kpss a'da da durum farklı değil. üstelik orada torpile de ihtiyacınız oluyor.
yine her işte eşşek gibi çalışmanız gerekiyor, neticede iibf mezunuyuz. ekstra çalışmak zorundayız.
ama neden smmm'yi bu kadar kötülüyorsunuz?
edit: bir de ortalama üstü muhasebe, iktisat, maliye bilgisine sahip, vasat hukuk bilgisine sahip biriyim. bu bilgilerin üstüne ders çalışacağım da, ne kadar zorlar sınav, kıyas yapabileceğim bir örnek verebilir misiniz?
niye smmm değil?
işin zorluğu külfeti vs. ise kpss a'da da durum farklı değil. üstelik orada torpile de ihtiyacınız oluyor.
yine her işte eşşek gibi çalışmanız gerekiyor, neticede iibf mezunuyuz. ekstra çalışmak zorundayız.
ama neden smmm'yi bu kadar kötülüyorsunuz?
edit: bir de ortalama üstü muhasebe, iktisat, maliye bilgisine sahip, vasat hukuk bilgisine sahip biriyim. bu bilgilerin üstüne ders çalışacağım da, ne kadar zorlar sınav, kıyas yapabileceğim bir örnek verebilir misiniz?
ya internette araştırdım da google sağolsun pek güncel bilgi sunmuyor, 2007-2008 yılından bilgilerle doldum. Ben aldığım bilgileri söyleyeyim, değişen bir durum varsa siz uyarırsınız beni.
1. ilk başta, smmm staj başlatma için başvuruyoruz, ciddi bir meblağ para ödüyoruz?
2. bu başvuru sınava girmemizi sağlıyor, sınava giriyoruz.
3. bu sınavdan en az 60 almamız gerekiyor?
4. eğer 60 alabilirsek, aldığımız bu puanla 1 sene içinde, belirtilen dönemlerin birinde bir smmm yanında staja başlamamız gerekiyor.
5. bu staj 3 sene sürüyor.
buraya kadar hepsi doğru değil mi? hiçbir değişiklik ya da eksik bir bilgi yok yani? (eksik bir şeyler varsa ve tamamlarsanız sevinirim)
bir de son olarak sizden, smmm staj başlama sınavlarının konu dağılımını alabilirsem ve tavsiye kitap söyleyebilirseniz tamamdır.
(bu arada işletme mezunuyum)
1. ilk başta, smmm staj başlatma için başvuruyoruz, ciddi bir meblağ para ödüyoruz?
2. bu başvuru sınava girmemizi sağlıyor, sınava giriyoruz.
3. bu sınavdan en az 60 almamız gerekiyor?
4. eğer 60 alabilirsek, aldığımız bu puanla 1 sene içinde, belirtilen dönemlerin birinde bir smmm yanında staja başlamamız gerekiyor.
5. bu staj 3 sene sürüyor.
buraya kadar hepsi doğru değil mi? hiçbir değişiklik ya da eksik bir bilgi yok yani? (eksik bir şeyler varsa ve tamamlarsanız sevinirim)
bir de son olarak sizden, smmm staj başlama sınavlarının konu dağılımını alabilirsem ve tavsiye kitap söyleyebilirseniz tamamdır.
(bu arada işletme mezunuyum)
öss'den beri ilk kez bir sınava kaydoldum.
1 eylüldeki yds'ye gireceğim de, bu sınava nerede gireceğimiz falan nerede açıklanıyor? ösym'ye giriş yapınca falan mı gözüküyor?
1 eylüldeki yds'ye gireceğim de, bu sınava nerede gireceğimiz falan nerede açıklanıyor? ösym'ye giriş yapınca falan mı gözüküyor?
photoshopta belirli yerlerin açısını nasıl öğrenebilirim?
not: mesela elimizde bir fotoğraf var. fotoğrafta iki cismin birbirine olan açısını almak istiyorum. (yani kendi çizdiğim şeyin değil, fotoğraftaki açıyı almak istiyorum)
not: mesela elimizde bir fotoğraf var. fotoğrafta iki cismin birbirine olan açısını almak istiyorum. (yani kendi çizdiğim şeyin değil, fotoğraftaki açıyı almak istiyorum)
178 boyum 78.5 kiloyum.
hayatımda ilk kez bu kadar şişkoyum. bu şişkoluğumun en büyük sebebi son aylardaki aşırı iştahım.
moralim baya bozuk açıkçası. 72 kiloya falan düşmek istiyorum.
vücudumda 5 gram kas yoktur muhtemelen, en son geçen sene spor salonuna gitmiştim, o günden beri kaldırdığım en ağır şey play station kolu.
şimdi, ben kasım ayında askere gidene kadar bomboşum. her günüm boş. 24er saat.
sabah 8de koşuya çıksam ya da bahçemdeki eliptik bisikleti sürsem.
öğlen fazla yüklenmeden hafif bir dambıl+şınav çalışması falan yapsam.
sonra akşam 8de bi daha koşsam. (bunların her birini 1er saat olarak düşünün. ki eliptik bisikletin üstünde 15dk'dan fazla duramıyorum çok yorucu. koşuyu da 30 dakikadan fazla yapabileceğimi sanmıyorum)
bu kadar üst üste çalışmak ters tepme falan yapmaz dimi? yağ gibi eririm herhalde?
bi de bu süreçte ne yesen ne yapsam?
hayatımda ilk kez bu kadar şişkoyum. bu şişkoluğumun en büyük sebebi son aylardaki aşırı iştahım.
moralim baya bozuk açıkçası. 72 kiloya falan düşmek istiyorum.
vücudumda 5 gram kas yoktur muhtemelen, en son geçen sene spor salonuna gitmiştim, o günden beri kaldırdığım en ağır şey play station kolu.
şimdi, ben kasım ayında askere gidene kadar bomboşum. her günüm boş. 24er saat.
sabah 8de koşuya çıksam ya da bahçemdeki eliptik bisikleti sürsem.
öğlen fazla yüklenmeden hafif bir dambıl+şınav çalışması falan yapsam.
sonra akşam 8de bi daha koşsam. (bunların her birini 1er saat olarak düşünün. ki eliptik bisikletin üstünde 15dk'dan fazla duramıyorum çok yorucu. koşuyu da 30 dakikadan fazla yapabileceğimi sanmıyorum)
bu kadar üst üste çalışmak ters tepme falan yapmaz dimi? yağ gibi eririm herhalde?
bi de bu süreçte ne yesen ne yapsam?
nerden geliyor arkadaşlar?
starcraft muhabbetlerine zaten girmiyorum da, şuan dota-2 turnuvasında 2 takım kapışıyor. 2si de uzakdoğulu.
genetik mi, aldıkları eğitim nedeniyle bu şeylere eğilimleri mi oluyor. nedir bu işin altında yatan lan?
edit: dota hayranıydım ama hiç dota-2 oynamadım. yani dota-2den de turnuvalardan da anlamıyorum. yani derseniz ki "dota2de uzakdoğulular iyi değil abiiii" onu bilemem :)) ama şampiyonada bu adamlar var mı? var.
starcraft muhabbetlerine zaten girmiyorum da, şuan dota-2 turnuvasında 2 takım kapışıyor. 2si de uzakdoğulu.
genetik mi, aldıkları eğitim nedeniyle bu şeylere eğilimleri mi oluyor. nedir bu işin altında yatan lan?
edit: dota hayranıydım ama hiç dota-2 oynamadım. yani dota-2den de turnuvalardan da anlamıyorum. yani derseniz ki "dota2de uzakdoğulular iyi değil abiiii" onu bilemem :)) ama şampiyonada bu adamlar var mı? var.
15 gündür dışarı çıkmıyorum.
28'i kesim tarihimdi, muhtemelen 8'i falan son ödemedir.
2 gün geciktirdim yani. kartlrımı hep son kuruşuna kadar öderim. asgari ücret falan değil yani. direkt öderim. ama işte arada böyle bankamatiklerin falan yakınına gelmediğimde geciktiriyorum. 2-3 gün geciktikten sonra hepsini ödüyorum.
bunun benim aleyhime nasıl sonuçları olur? (parasızlıktan değil, üşengeçlikten ödemiyorum)
28'i kesim tarihimdi, muhtemelen 8'i falan son ödemedir.
2 gün geciktirdim yani. kartlrımı hep son kuruşuna kadar öderim. asgari ücret falan değil yani. direkt öderim. ama işte arada böyle bankamatiklerin falan yakınına gelmediğimde geciktiriyorum. 2-3 gün geciktikten sonra hepsini ödüyorum.
bunun benim aleyhime nasıl sonuçları olur? (parasızlıktan değil, üşengeçlikten ödemiyorum)
önce yapmak istediğimi söyleyeceğim, ardından yapamadığımı.
caps'te + tuşuna veya yazının üstüne tıklandığında, yazı silinsin ve imleç o noktaya gelsin. ve millet içine link yapıştırsın bunun.
sıkıntı nedir?
1. o yazı input değil, input olmayan bir yazıya bu işlemi (özellikle imleç meselesini) nasıl yapabilirim?
2. input olmayan o dalgaya nasıl yazı yazdırabilirim?
(input olmamasını isteme sebebim, orada input gibi gözükmesin çirkin olur :( )
caps'te + tuşuna veya yazının üstüne tıklandığında, yazı silinsin ve imleç o noktaya gelsin. ve millet içine link yapıştırsın bunun.
sıkıntı nedir?
1. o yazı input değil, input olmayan bir yazıya bu işlemi (özellikle imleç meselesini) nasıl yapabilirim?
2. input olmayan o dalgaya nasıl yazı yazdırabilirim?
(input olmamasını isteme sebebim, orada input gibi gözükmesin çirkin olur :( )
Arkadaşlar, şimdi <input type="file" /> dediğimizde sabit bir "dosya seç" butonu çıkıyor.
ben bunu istemiyorum.
onun yerine kendi ikonlarımdan kullanmak istiyorum.
böyle bir değişiklik yapabiliyor muyuz?
ya da, atıyorum, <div class="upload">DOSYA</div>
diye bir div yarattım.
bu dive tıklandığında, tıpkı <input type="file"> ile aynı mantıkta çalıştırabilir miyim, jquery vasıtasıyla? (dive tıklayacaklar, tarayıcının dosya upload penceresi açılacak, istediği dosyayı seçecek falan filan)
mümkün mü bunlardan herhangi birisi?
özellikle 2. mümkün olsa daha süper olur.
ben bunu istemiyorum.
onun yerine kendi ikonlarımdan kullanmak istiyorum.
böyle bir değişiklik yapabiliyor muyuz?
ya da, atıyorum, <div class="upload">DOSYA</div>
diye bir div yarattım.
bu dive tıklandığında, tıpkı <input type="file"> ile aynı mantıkta çalıştırabilir miyim, jquery vasıtasıyla? (dive tıklayacaklar, tarayıcının dosya upload penceresi açılacak, istediği dosyayı seçecek falan filan)
mümkün mü bunlardan herhangi birisi?
özellikle 2. mümkün olsa daha süper olur.
vps'ime .htaccess dosyası atıyorum, seo için.
ancak dosya çalışmıyor.
çalışmama sebebi sanırım modülleri aktif etmemiş olmam.
bunları nasıl aktif ederim? hangi komutu yazmalıyım ya da hangi dosyayı editlemeliyim?
ancak dosya çalışmıyor.
çalışmama sebebi sanırım modülleri aktif etmemiş olmam.
bunları nasıl aktif ederim? hangi komutu yazmalıyım ya da hangi dosyayı editlemeliyim?
1. zengin değilim, ailem de değil
2. yeşil kart seçeneğini de aradan çıkartalım.
şimdi, üniversite mezunu, iyi ingilizceye sahip askerliğini yapmış biri amerika'ya nasıl gidebilir? gidebilir derken, turist olarak elbet gidebilir ama durum öyle değil;
amerika'da mutlaka hehrangi bir işte çalışması gerekiyor.
hani kursa gider, master programına gider ya da başka bir eğitime gider ama bunun yanında mutlaka ama mutlaka bir şekilde para kazanması gerekiyor. çünkü ne ailesinden para gelecek, ne de kendi parası var.
böyle bir ihtimal var mıdır?
varsa böyle bir ihtimal için ne tür nitelikler arıyorlar?
en azından ne tür bir soru sorduğumu anladınız, buna benzer başka yollar yöntemler var mı?
2. yeşil kart seçeneğini de aradan çıkartalım.
şimdi, üniversite mezunu, iyi ingilizceye sahip askerliğini yapmış biri amerika'ya nasıl gidebilir? gidebilir derken, turist olarak elbet gidebilir ama durum öyle değil;
amerika'da mutlaka hehrangi bir işte çalışması gerekiyor.
hani kursa gider, master programına gider ya da başka bir eğitime gider ama bunun yanında mutlaka ama mutlaka bir şekilde para kazanması gerekiyor. çünkü ne ailesinden para gelecek, ne de kendi parası var.
böyle bir ihtimal var mıdır?
varsa böyle bir ihtimal için ne tür nitelikler arıyorlar?
en azından ne tür bir soru sorduğumu anladınız, buna benzer başka yollar yöntemler var mı?
delirecem ya, nette aratıyorum tüm cevaplar 2009-2010.
2009'daki tinymce ile bugünkü arasındaa zerre alaka yok. o yüzden kodların hepsi çöp.
bu google'ı da artık bu yüzden sevmiyorum. salak salak dönemlerdeki cevapları en öne getiriyor, en çok onlar tıklandı diye. güncel bilgi gerektiğinde mal gibi kalıyorum.
tinymce nasıl post ettiriyoruz arkadaşlar veriyi?
2009'daki tinymce ile bugünkü arasındaa zerre alaka yok. o yüzden kodların hepsi çöp.
bu google'ı da artık bu yüzden sevmiyorum. salak salak dönemlerdeki cevapları en öne getiriyor, en çok onlar tıklandı diye. güncel bilgi gerektiğinde mal gibi kalıyorum.
tinymce nasıl post ettiriyoruz arkadaşlar veriyi?
inanılmaz moral bozucu bişi değil mi yau?
yani böyle kapalı alanlarda kalma gibi fobim var, o an oradan çıkamayacağımı düşündüğümde deliresim geliyor. 2dk empati yapıp müebbet yediğimi falan düşününce, vallahi aklımı oynatıyorum resmen.
gün malum, şöyle bir foto paylaşmışlar fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net ulan nasıl moralim bozuldu. ben işin siyasi boyutuyla falan ilgilenmiyorum, hani "hakettiler abiiii" muhabbeti yapacaksanız yapmayın. ben sadece, böyle bir durumla karşılaşmanın yıkıcı psikolojisiyle ilgileniyorum.
hayatın boyunca kıç içi kadar yerdesin.
iletişimin yok. düşünün, artık internet icat oldu, o bile yok. film milm izleniyor mu bilmem, izleniyorsa da herhalde toplu alanlarda sizin istediğinize göre şekillenmeyen filmler izleniyordur. yani, aslında o andan sonra hayat sizin değil.
hapise düşmekten gerçekten inanılmaz tırsıyorum bu yüzden.
bilmiyorum, siz ne düşünüyorsunuz.
(bir kaç akrabam var, dönem olaylarında birkaç yıl hapis yatmışlar. onlar "manyak mısın be, hapis yatmakta ne var. şimdi atsalar yine yatarım 10 sene -70 yaşında- falan diyorlar. bende o yürek yok açıkçası (: )
yani böyle kapalı alanlarda kalma gibi fobim var, o an oradan çıkamayacağımı düşündüğümde deliresim geliyor. 2dk empati yapıp müebbet yediğimi falan düşününce, vallahi aklımı oynatıyorum resmen.
gün malum, şöyle bir foto paylaşmışlar fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net ulan nasıl moralim bozuldu. ben işin siyasi boyutuyla falan ilgilenmiyorum, hani "hakettiler abiiii" muhabbeti yapacaksanız yapmayın. ben sadece, böyle bir durumla karşılaşmanın yıkıcı psikolojisiyle ilgileniyorum.
hayatın boyunca kıç içi kadar yerdesin.
iletişimin yok. düşünün, artık internet icat oldu, o bile yok. film milm izleniyor mu bilmem, izleniyorsa da herhalde toplu alanlarda sizin istediğinize göre şekillenmeyen filmler izleniyordur. yani, aslında o andan sonra hayat sizin değil.
hapise düşmekten gerçekten inanılmaz tırsıyorum bu yüzden.
bilmiyorum, siz ne düşünüyorsunuz.
(bir kaç akrabam var, dönem olaylarında birkaç yıl hapis yatmışlar. onlar "manyak mısın be, hapis yatmakta ne var. şimdi atsalar yine yatarım 10 sene -70 yaşında- falan diyorlar. bende o yürek yok açıkçası (: )
arkadaşlar, uzun süredir web site işleriyle uğraşıyorum.
ilginç bir şekilde, wordpress'e elimi bile sürmedim ve ne olduğunu bile doğru düzgün bilmiyorum. (şaka değil)
bana biraz wordpress'i anlatır mısınız? niye wordpress için tema kodlayayım ya da niçin ben wordpress kullanayım?
ilginç bir şekilde, wordpress'e elimi bile sürmedim ve ne olduğunu bile doğru düzgün bilmiyorum. (şaka değil)
bana biraz wordpress'i anlatır mısınız? niye wordpress için tema kodlayayım ya da niçin ben wordpress kullanayım?
şimdi, tayyip erdoğan, kendi kesimini ezenleri ezdi.
ardından, bugünün ezilenleri gelip tayyip erdoğanları ezecek.
sonra tayyip erdoğanın torunları, tayyip erdoğanları ezenleri ezecek.
sonra öbürü gelecek falan.
olan, bu süreçte arada kalanlara olacak.
şimdi, ingiltere'ye falan bakıyorum ki ingiltere bu tip konularda genelde uç noktadır. adamların başbakanı (ya da ünvanı her neyse) çıplak ayakla rock konserine gidiyor, korumasız. niye? çünkü intikam amacıyla başta değil, hizmet ediyor.
merak ediyorum. bizim ülkemizde acaba bu gibi, tekin bir ortam ne zaman olacak? ne zaman intikam kültürü yerini, "siz de yaşayın, biz de yaşayalım. seçtiklerimiz herkesi yaşatmaya çalışsın"'a bırakacak?
300 yıl? 400 yıl? 1000 yıl?
gerçekten yakın geleceğe baktığımda, mümkün değil, diyorum.
başa kim geçerse geçsin, ecdadının intikamını almak isteyecek. bulduğu ilk fırsatta.
hiç kimse, karşıt görüşle uzlaşmaya çalışmayacak.
siz ne diyorsunuz. 1000 yıl?
edit: bu arada arkadaşlar, yanlış anlaşılmaya karşı söyleyeyim. şu tutuklama yanlış, bu tutuklama doğru demiyorum. bizim siyasette herkes bir şeylerin intikamını almaya, karşıt görüşü ezmeye, tahammül edemediğini öldürmeye, hapsetmeye çalışıyor. bu diyorum, bu ne zaman bitecek? ne zaman, hangi görüşten olursa olsun herkese çalışan insanlar olacak?
ardından, bugünün ezilenleri gelip tayyip erdoğanları ezecek.
sonra tayyip erdoğanın torunları, tayyip erdoğanları ezenleri ezecek.
sonra öbürü gelecek falan.
olan, bu süreçte arada kalanlara olacak.
şimdi, ingiltere'ye falan bakıyorum ki ingiltere bu tip konularda genelde uç noktadır. adamların başbakanı (ya da ünvanı her neyse) çıplak ayakla rock konserine gidiyor, korumasız. niye? çünkü intikam amacıyla başta değil, hizmet ediyor.
merak ediyorum. bizim ülkemizde acaba bu gibi, tekin bir ortam ne zaman olacak? ne zaman intikam kültürü yerini, "siz de yaşayın, biz de yaşayalım. seçtiklerimiz herkesi yaşatmaya çalışsın"'a bırakacak?
300 yıl? 400 yıl? 1000 yıl?
gerçekten yakın geleceğe baktığımda, mümkün değil, diyorum.
başa kim geçerse geçsin, ecdadının intikamını almak isteyecek. bulduğu ilk fırsatta.
hiç kimse, karşıt görüşle uzlaşmaya çalışmayacak.
siz ne diyorsunuz. 1000 yıl?
edit: bu arada arkadaşlar, yanlış anlaşılmaya karşı söyleyeyim. şu tutuklama yanlış, bu tutuklama doğru demiyorum. bizim siyasette herkes bir şeylerin intikamını almaya, karşıt görüşü ezmeye, tahammül edemediğini öldürmeye, hapsetmeye çalışıyor. bu diyorum, bu ne zaman bitecek? ne zaman, hangi görüşten olursa olsun herkese çalışan insanlar olacak?
arkadaşlar, bir sorum olacak.
öğrenci evi olarak eski müstakil bir evde kalıyoruz.
durum şöyle: elektrik saati evin içinde. dolayısıyla bizim elektrikçiyi içeri almamız gerekiyor. yazın falan sıkıntı oluyor tabi, ya da biz okulda olunca. ama en kötü ihtimalle indexi kapıya yazıyoruz, oradan okuyor.
1.5 senedir bu evdeyiz.
şimdi ben bir şey düşündüm, geçen elektrikçi "bu evdekiler hep indeksi kapıya yazıyordu" falan gibi bir muhabbet yaptı. öyle gereksiz bir şeydi.
heralde, ödeyebilecekleri kadarını yazıp üstünü devrettiriyorlardı.
neyse, önemli değil, bana ne.
derdim ama aklıma bir şey geldi: elektrik saatinin indeksi her 10.000'de bir, sıfıra devrediyor. ulan, ya bizden önce oturan kişi, atıyorum 10 sene bu evdeyse ve yine atıyorum, 400 artan ayı, 200 yazıp geçiyorsa. yani her ay 200 devrede devrede 2-3 senede saate tur attırdılarsa.
şimdi, bizim bu elektrik saatini dışarı aldırmamız gerekiyor. bakım muhabbetleri falan varmış, kasım ayında falan bakımı olacak.
ulan bu bir aklıma takıldı ki sormayın.
düşünseniz ya, bizden öncekiler saate 3-4 tur attırmış olsun. bakım bir yapılacak, bize 30000bin birimlik elektrik faturası gelecek? heralde kalp krizi falan geçiririm.
ben bu saate tur attırılıp attırılmadığını nereden öğrenebilirim? taklaya gelmeyelim, önlemimizi ona göre alalım.
öğrenci evi olarak eski müstakil bir evde kalıyoruz.
durum şöyle: elektrik saati evin içinde. dolayısıyla bizim elektrikçiyi içeri almamız gerekiyor. yazın falan sıkıntı oluyor tabi, ya da biz okulda olunca. ama en kötü ihtimalle indexi kapıya yazıyoruz, oradan okuyor.
1.5 senedir bu evdeyiz.
şimdi ben bir şey düşündüm, geçen elektrikçi "bu evdekiler hep indeksi kapıya yazıyordu" falan gibi bir muhabbet yaptı. öyle gereksiz bir şeydi.
heralde, ödeyebilecekleri kadarını yazıp üstünü devrettiriyorlardı.
neyse, önemli değil, bana ne.
derdim ama aklıma bir şey geldi: elektrik saatinin indeksi her 10.000'de bir, sıfıra devrediyor. ulan, ya bizden önce oturan kişi, atıyorum 10 sene bu evdeyse ve yine atıyorum, 400 artan ayı, 200 yazıp geçiyorsa. yani her ay 200 devrede devrede 2-3 senede saate tur attırdılarsa.
şimdi, bizim bu elektrik saatini dışarı aldırmamız gerekiyor. bakım muhabbetleri falan varmış, kasım ayında falan bakımı olacak.
ulan bu bir aklıma takıldı ki sormayın.
düşünseniz ya, bizden öncekiler saate 3-4 tur attırmış olsun. bakım bir yapılacak, bize 30000bin birimlik elektrik faturası gelecek? heralde kalp krizi falan geçiririm.
ben bu saate tur attırılıp attırılmadığını nereden öğrenebilirim? taklaya gelmeyelim, önlemimizi ona göre alalım.
İyi günler arkadaşlar,
uzun süredir köpek sahiplenmeyi düşünüp tartıyordum. sonunda sahiplenmeye karar verdim.
bahçemde kediler, kaplumbağa var, evimde de kuş.
köpeği hem bahçede, hem evde beslemeyi, büyütmeyi düşünüyorum.
neyse, hayvan sahiplendirme ilanları sahibinden.com'da var. başka herhangi bir yer biliyor musunuz?
bu arada izmirdeyim.
uzun süredir köpek sahiplenmeyi düşünüp tartıyordum. sonunda sahiplenmeye karar verdim.
bahçemde kediler, kaplumbağa var, evimde de kuş.
köpeği hem bahçede, hem evde beslemeyi, büyütmeyi düşünüyorum.
neyse, hayvan sahiplendirme ilanları sahibinden.com'da var. başka herhangi bir yer biliyor musunuz?
bu arada izmirdeyim.
merak ediyorum.
örneğin inci sözlüğün bağlı bulunduğu sozlukspot, mysql kullanıyor. ve benim gözlemlediğim kadarıyla bu durum da baya sıkıntı yaratıyor özellikle yedeklemede vs. (inci sözlük sabah 5 ile 11 arası boyunca yedekleme işlemi yapıyor ve site kullanılmaz halde)
peki ekşi sözlük falan da mysql mi kullanıyor?
yani sozlukspot'un hatası, bir optimizasyon sıkıntısı mı?
yoksa ekşi sözlük, ne bileyim mongodb ya da benzeri bir nosql mi kullanıyor?
yani benim gözlemlediğim, genelde çok verili siteler, pek mysql kullanmıyorlar (ya da ben yanlış araştırdım). sozlukspot'un da mysql ısrarını anlayamadım (ya da inatla optimizasyon sıkıntısını çözmeme ısrarını)
örneğin inci sözlüğün bağlı bulunduğu sozlukspot, mysql kullanıyor. ve benim gözlemlediğim kadarıyla bu durum da baya sıkıntı yaratıyor özellikle yedeklemede vs. (inci sözlük sabah 5 ile 11 arası boyunca yedekleme işlemi yapıyor ve site kullanılmaz halde)
peki ekşi sözlük falan da mysql mi kullanıyor?
yani sozlukspot'un hatası, bir optimizasyon sıkıntısı mı?
yoksa ekşi sözlük, ne bileyim mongodb ya da benzeri bir nosql mi kullanıyor?
yani benim gözlemlediğim, genelde çok verili siteler, pek mysql kullanmıyorlar (ya da ben yanlış araştırdım). sozlukspot'un da mysql ısrarını anlayamadım (ya da inatla optimizasyon sıkıntısını çözmeme ısrarını)
her hafta rutin olarak yapılacak işleri saat saat yazabileceğim en temiz ajanda programı hangisidir?
örnek: pazartesi 08.00 - 10.00 uçan kafa atılacak 11.00-13.00 rövaşata çekilecek.
salı bilmem ne bilmem ne
gibi kayıt altına alacağım?
(31 mayıs 2014'te şunu yapacağım şeklinde değil. haftalık ajanda lazım)
örnek: pazartesi 08.00 - 10.00 uçan kafa atılacak 11.00-13.00 rövaşata çekilecek.
salı bilmem ne bilmem ne
gibi kayıt altına alacağım?
(31 mayıs 2014'te şunu yapacağım şeklinde değil. haftalık ajanda lazım)
en kısa sürede, barfiks ve şınav sayımı olabildiğince maksimum yapmak istiyorum.
şuan şöyle söyleyeyim: 0'ım.
anlamadığım şey: yemin ederim 2 barfiksi zor çekiyorum. bazen 1 taneyi bile zor çekiyorum. düşünün, kollarım o derece güçsüz. e peki, kendini hiç kaldıramayan adam, barfikste kendini nasıl geliştirir ki? düşün yani, başlangıç noktam yok?
nasıl geliştiririm kendimi?
şuan şöyle söyleyeyim: 0'ım.
anlamadığım şey: yemin ederim 2 barfiksi zor çekiyorum. bazen 1 taneyi bile zor çekiyorum. düşünün, kollarım o derece güçsüz. e peki, kendini hiç kaldıramayan adam, barfikste kendini nasıl geliştirir ki? düşün yani, başlangıç noktam yok?
nasıl geliştiririm kendimi?
t0.gstatic.com
şunun gibi bir şey almak istiyorum. hatta aynını (renk falan değil, model olarak) almak istiyorum. en uygun fiyatlı nerede bulabilirim acaba?
izmirdeyim. (bir de ortalama fiyatları hakkında bilginiz varsa..)
edit: hatta yanındaki kollar da olmasa olur.
şunun gibi bir şey almak istiyorum. hatta aynını (renk falan değil, model olarak) almak istiyorum. en uygun fiyatlı nerede bulabilirim acaba?
izmirdeyim. (bir de ortalama fiyatları hakkında bilginiz varsa..)
edit: hatta yanındaki kollar da olmasa olur.
yok. ben hayatımı sikiyorum başka bir şey değil.
ingilizce çalışmam lazım, hem de it gibi çalışmam lazım. ama hayır, çalışamıyorum. elimdeki notlara öylece bakıyorum ve sıkılıp bırakıyorum.
ingilizce çalışmaktan nefrt ediyorum. ingilizcem kötü değil, ama ingilizce çalışmak benim için ölüm. ingilizcesi olmayan adamı da hangi işveren napsın. gerçekten delirecem ben ya. kendimi iice kafeste hissediyorum resmen
ingilizce çalışmam lazım, hem de it gibi çalışmam lazım. ama hayır, çalışamıyorum. elimdeki notlara öylece bakıyorum ve sıkılıp bırakıyorum.
ingilizce çalışmaktan nefrt ediyorum. ingilizcem kötü değil, ama ingilizce çalışmak benim için ölüm. ingilizcesi olmayan adamı da hangi işveren napsın. gerçekten delirecem ben ya. kendimi iice kafeste hissediyorum resmen
diyet yapıyorum. öğlen yemeği falan yemeyecem. canım inanılmaz köfte ekmek çekiyor şuan ve telefon açmamak için zor tutuyourm knedimi.
motive edin beni :( yememeliyim
motive edin beni :( yememeliyim
dünyanın en sorumsuz insanıyım ve git gide iyice dibe batıyorum.
ingilizce çalışacağım bundan sonra her gün, diyorum. daha sayfasını açmadım.
eskiden hiç küfür etmezdim, artık noktalama işaretine dönüştü küfürler. bir daha etmeyeceğim diyorum. kime diyorum?
zayıflayacağım, eskiden inceciktim diyorum, her geçen gün daha da kilo alıyorum.
ben niye böyleyim? kendimi nasıl adam ederim? niye tüm sorumluluklardan kaçıyorum.
haziranda kpss'ye çalışmaya başlayacaktım 2014 için. ona da başlamadım, daha yaprak bile açmadım. zaman akıp geçiyor, ben kendimi sikiyorum. çalışmayacağımı anlayınca gittim hemen askerliğe yazıldım.
ingilizce çalışacağım bundan sonra her gün, diyorum. daha sayfasını açmadım.
eskiden hiç küfür etmezdim, artık noktalama işaretine dönüştü küfürler. bir daha etmeyeceğim diyorum. kime diyorum?
zayıflayacağım, eskiden inceciktim diyorum, her geçen gün daha da kilo alıyorum.
ben niye böyleyim? kendimi nasıl adam ederim? niye tüm sorumluluklardan kaçıyorum.
haziranda kpss'ye çalışmaya başlayacaktım 2014 için. ona da başlamadım, daha yaprak bile açmadım. zaman akıp geçiyor, ben kendimi sikiyorum. çalışmayacağımı anlayınca gittim hemen askerliğe yazıldım.
üniversite mezunuyum, yarın tecil bozduracağım da. kafam allak bullak oldu.
şimdi, ben üniversite mezunu olarak başvurduğumda, yeni duruma göre kasımda askere gidiyorum öyle değil mi?
yedek subaylık falan bir şeyler dediler. eylülde mülakata çağırılıyormuşuz. bu ne oluyor? bunun hakkında baya baya bilgi verir misiniz? 12 aylık askerlik mi oluyor, şu maaşlı dalga. (bunu istemiyorum amk, istememe durumumuz yok mu?)
ne bileyim. önceki sistem ile şimdiki arasındaki farkları yazar mısınız en azından?
geçen sene ağustos ayında askere gitseydim, 5.5 ay askerlik yapacaktım. asteklik midir her neyse (oğlum ben askerde çok dayak yerim, daha rütbeden bile anlamıyorum) onun için sınava falan giriliyordu bir şeyler.
şimdi durum ne?
şimdi, ben üniversite mezunu olarak başvurduğumda, yeni duruma göre kasımda askere gidiyorum öyle değil mi?
yedek subaylık falan bir şeyler dediler. eylülde mülakata çağırılıyormuşuz. bu ne oluyor? bunun hakkında baya baya bilgi verir misiniz? 12 aylık askerlik mi oluyor, şu maaşlı dalga. (bunu istemiyorum amk, istememe durumumuz yok mu?)
ne bileyim. önceki sistem ile şimdiki arasındaki farkları yazar mısınız en azından?
geçen sene ağustos ayında askere gitseydim, 5.5 ay askerlik yapacaktım. asteklik midir her neyse (oğlum ben askerde çok dayak yerim, daha rütbeden bile anlamıyorum) onun için sınava falan giriliyordu bir şeyler.
şimdi durum ne?
hangi belgelere ihtiyacımız var arkadaşlar?
üniversite mezunuyum. (daha önce tecil ettirmiştim. şimdi bozduracağım)
üniversite mezunuyum. (daha önce tecil ettirmiştim. şimdi bozduracağım)
arkadaşlar, cardio yapmaya başlayacağım.
sıkıntım şu: yemek programım yok.
unu, şekeri yok edip yağı neredeyse hiçe indirdiğimizde geriye ne yiyebilirim bilmiyorum.
şundan sıkıldım:
sabah: yumurta, peynir, domates, biber.
lan yeter, yemin ederim yeter. midem bulanıyor artık böyle beslenmekten. allah aşkına bana sabahları yenebilecek, sağlıklı, rejim için uygun başka yiyecekler önerin.
öğlen: ızgara tavuk, yağsız yoğurt.
lan bakın, bundan da kusacam. artık tavuk görmek istemiyorum, ağzımda saman etkisi yapıyor.
allah aşkına, bana şöyle alternatif yiyecekleri olan bir diyet programı söyleyin. artık aynı şeyleri yemekten sıkıldım ve kusmak geliyor. yumurta görünce midem bulanıyor, tavuk görünce "tmm bn ymcm :ss" oluyorum.
diiyn ki
sabah: şu 10-12 malzemeden istediğini ye.
öğlen: şu 10 yemekten istediğini yap
akşam: şu 4-5 çeşitten birini götür.
farklı şeyler yiyeyim bari.
bi de nohut, fasulye gibi şeyler diyet için kesinlikle uygun değil dimi?
sıkıntım şu: yemek programım yok.
unu, şekeri yok edip yağı neredeyse hiçe indirdiğimizde geriye ne yiyebilirim bilmiyorum.
şundan sıkıldım:
sabah: yumurta, peynir, domates, biber.
lan yeter, yemin ederim yeter. midem bulanıyor artık böyle beslenmekten. allah aşkına bana sabahları yenebilecek, sağlıklı, rejim için uygun başka yiyecekler önerin.
öğlen: ızgara tavuk, yağsız yoğurt.
lan bakın, bundan da kusacam. artık tavuk görmek istemiyorum, ağzımda saman etkisi yapıyor.
allah aşkına, bana şöyle alternatif yiyecekleri olan bir diyet programı söyleyin. artık aynı şeyleri yemekten sıkıldım ve kusmak geliyor. yumurta görünce midem bulanıyor, tavuk görünce "tmm bn ymcm :ss" oluyorum.
diiyn ki
sabah: şu 10-12 malzemeden istediğini ye.
öğlen: şu 10 yemekten istediğini yap
akşam: şu 4-5 çeşitten birini götür.
farklı şeyler yiyeyim bari.
bi de nohut, fasulye gibi şeyler diyet için kesinlikle uygun değil dimi?
arkadaşlar, ilk kez ösym'nin bir sınavına gireceğim.
yani, allah aşkına herifler 20 sayfalık pdf koymuşlar başvuru kılavuzu diye. bunu mu okuyacam şimdi?
biri bana, sırasıyla yapmam gereken işlemleri söyleyebilir mi?
para yatacak, ösym'ye gidilecek falan fişman da bu işlerin sırasını bilmiyorum. internetten bir kayıt falan yapılıyor mu. allah aşkına biri
1. para yatırcan
2. ösym'ye gitçen
gibisinden bi özet geçsin.
yani, allah aşkına herifler 20 sayfalık pdf koymuşlar başvuru kılavuzu diye. bunu mu okuyacam şimdi?
biri bana, sırasıyla yapmam gereken işlemleri söyleyebilir mi?
para yatacak, ösym'ye gidilecek falan fişman da bu işlerin sırasını bilmiyorum. internetten bir kayıt falan yapılıyor mu. allah aşkına biri
1. para yatırcan
2. ösym'ye gitçen
gibisinden bi özet geçsin.
arkadaşlar geçen hafta bilyelerle ilgili flaan baya soru sormuştum.
babamın bir aleti var, ben şimdi adını bilmiyorum. böyle matkap aleti işte, yukarıdan matkap, platforma inip deliyor. eski bir alet.
neyse, çelik bilye aldım. 10mm'lik.
buna 4mm'lik delik açacaktım.
babamla düzeneği falan kurduk, o biliyor nasıl çalıştığını.
4mm'lik krom uçla giriştik.
ama bilyede en ufak bir deliği geçtim, böyle kıymık bile çıkartamadık. demek ki biz o aletle o bilyeyi delemiyoruz. demek ki başka alet lazım.
hangi alet deliyor çelik bilyeleri?
ve tornacılar tanesini ne kadara deler tahminen? (yine girdi götüme :( )
babamın bir aleti var, ben şimdi adını bilmiyorum. böyle matkap aleti işte, yukarıdan matkap, platforma inip deliyor. eski bir alet.
neyse, çelik bilye aldım. 10mm'lik.
buna 4mm'lik delik açacaktım.
babamla düzeneği falan kurduk, o biliyor nasıl çalıştığını.
4mm'lik krom uçla giriştik.
ama bilyede en ufak bir deliği geçtim, böyle kıymık bile çıkartamadık. demek ki biz o aletle o bilyeyi delemiyoruz. demek ki başka alet lazım.
hangi alet deliyor çelik bilyeleri?
ve tornacılar tanesini ne kadara deler tahminen? (yine girdi götüme :( )
edit ve özet: şu linkteki temayı indirin. index.html'deki haritaların veya grafiklerin olduğu rowları komple silin. tık, hiçbir javascript çalışmamaya başlayacak.
www.themelock.com
tema bu arkadaşlar. bunun orjinali var bende, bu size verdiğim 1.2 versionu bende 1.3'ü var.
neyse, zaten sıkıntım bu değil.
sıkıntım şu: şimdi bu temayı iyi güzel hazırlamışlar. her detayı vermişler, sıkınt yok.
ama: örneğin, index.html'den bazı row'ları çıkardığımda tema çalışmıyor. javascript hata veriyor.
ya da örneğin, blank_page'i 0'dan tasarlamaya çalıştığımda, slimscroll vb. hiçbir script çalışmıyor.
yani diyeceğim o ki; temayı yapmışlar. ama parça parça yapmışlar. parçaları birleştirmeye çalıştığımda çakışmalar mı oluyor her ne bok oluyorsa, asla 2 parçayı aynı sayfada göstertemiyorum.
kafam çok karıştı, nasıl anlatsam onu da bilemiyorum. ama sayfaları birebir kullanacaksam, sıkıntı yok. ama sayfalarda ekleme/çıkartma yaptığımda script mutlaka ama mutlaka hata veriyor. ya "şu eksik" diyor ya da "şu tanımlanamadı" diyor, javscript hatasında.
yok mu bunun başka bir yolu?
yani, öyle js dosyalarını çağırtayım ki, sayfama neyi koyarsam koyayım çalışsın. hata vermesin, etmesin.
www.themelock.com
tema bu arkadaşlar. bunun orjinali var bende, bu size verdiğim 1.2 versionu bende 1.3'ü var.
neyse, zaten sıkıntım bu değil.
sıkıntım şu: şimdi bu temayı iyi güzel hazırlamışlar. her detayı vermişler, sıkınt yok.
ama: örneğin, index.html'den bazı row'ları çıkardığımda tema çalışmıyor. javascript hata veriyor.
ya da örneğin, blank_page'i 0'dan tasarlamaya çalıştığımda, slimscroll vb. hiçbir script çalışmıyor.
yani diyeceğim o ki; temayı yapmışlar. ama parça parça yapmışlar. parçaları birleştirmeye çalıştığımda çakışmalar mı oluyor her ne bok oluyorsa, asla 2 parçayı aynı sayfada göstertemiyorum.
kafam çok karıştı, nasıl anlatsam onu da bilemiyorum. ama sayfaları birebir kullanacaksam, sıkıntı yok. ama sayfalarda ekleme/çıkartma yaptığımda script mutlaka ama mutlaka hata veriyor. ya "şu eksik" diyor ya da "şu tanımlanamadı" diyor, javscript hatasında.
yok mu bunun başka bir yolu?
yani, öyle js dosyalarını çağırtayım ki, sayfama neyi koyarsam koyayım çalışsın. hata vermesin, etmesin.
özellikle şınav çekebilme sınırımı arttırmak istiyorum.
bir de kondisyonumu arttırmak istiyorum. (mesela şuan, 5 dakika koşsam nefes nefeseyim. sigara falan da içmiyorum üstelik. ciğerlerim çok güçsüz sanırım, denizde de çok fazla nefesimi tutamıyorum)
malzemelerim: 1 adet sehpa, 2 adet dambıl (ayarlanabilir), 1 adet eliptik bisiklet ve koşu yapabileceğim devasa bir park (500-600 metre ilerimde)
şöyle bana güzelce bir program yazabilir misiniz acaba sabah 7de başlayayım, güneş tam oturmadan bırakayım.
edit: p90x falan demeyin arkadaşlar. üstte de yazdım, kondisyonum inanılmaz sıkıntılı. p90x'i hiçbir şekilde kaldıramıyorum.
edit: bir de arkadaşlar, ben şekerli diye meyve yemiyorum. ama ne bileyim, bi salata falan yerken içine meyve de atsam fena olmaz. böyle pek zararı olmayan hangi meyveler var yiyebileceğim?
son olarak da, yani protein ağırlıklı besleneyim diyorum ama tavuk ve yumurta yemek dışında bir şey gelmiyor aklıma. ikisinden de midem bulandı artık. bunlara alternatif ne yerim. (kırmızı et çok pahalı :( )
bir de kondisyonumu arttırmak istiyorum. (mesela şuan, 5 dakika koşsam nefes nefeseyim. sigara falan da içmiyorum üstelik. ciğerlerim çok güçsüz sanırım, denizde de çok fazla nefesimi tutamıyorum)
malzemelerim: 1 adet sehpa, 2 adet dambıl (ayarlanabilir), 1 adet eliptik bisiklet ve koşu yapabileceğim devasa bir park (500-600 metre ilerimde)
şöyle bana güzelce bir program yazabilir misiniz acaba sabah 7de başlayayım, güneş tam oturmadan bırakayım.
edit: p90x falan demeyin arkadaşlar. üstte de yazdım, kondisyonum inanılmaz sıkıntılı. p90x'i hiçbir şekilde kaldıramıyorum.
edit: bir de arkadaşlar, ben şekerli diye meyve yemiyorum. ama ne bileyim, bi salata falan yerken içine meyve de atsam fena olmaz. böyle pek zararı olmayan hangi meyveler var yiyebileceğim?
son olarak da, yani protein ağırlıklı besleneyim diyorum ama tavuk ve yumurta yemek dışında bir şey gelmiyor aklıma. ikisinden de midem bulandı artık. bunlara alternatif ne yerim. (kırmızı et çok pahalı :( )
ya 50 sayfalık pdf koymuşlar 3 kuruşluk iş için.
bana 4-5 maddede özetler misiniz, ilk kez ösym'nin bir sınavına girecek insan sırasıyla hangi işlemleri hangi belgelerle yapacak acaba?
(bir de izmirden yazıyorsanız, ösym büroları nerdedir, bucada var mıdır falan gibi ek bir soru sorayım)
bana 4-5 maddede özetler misiniz, ilk kez ösym'nin bir sınavına girecek insan sırasıyla hangi işlemleri hangi belgelerle yapacak acaba?
(bir de izmirden yazıyorsanız, ösym büroları nerdedir, bucada var mıdır falan gibi ek bir soru sorayım)