şimdi bir eğitim sitemiz olduğunu düşünün: bu sitede vimeo videoları oynatmak istiyorum. ancak sadece sitemden bağlananlar görebilmeli bu videoları.
hah, işte bu sistemin adı ney? senelik falan özel paket mi satın almamız gerekiyor?
almak gerekiyorsa nedir bu paketin adı?
biraz detay verebilir misiniz?
hah, işte bu sistemin adı ney? senelik falan özel paket mi satın almamız gerekiyor?
almak gerekiyorsa nedir bu paketin adı?
biraz detay verebilir misiniz?
merak ettiğim bir şey var:
veritabanımda = isim-soyisim-priority var diyelim.
ben bunu pdo'da döndürücem ve isme göre sıralatıp limit 10 vericem.
noldu şimdi?
isme göre sıralı 10'lu bir array var elimde.
şimdi dye, bu elimdeki 10'lu arrayı içlerindeki priority değerine göre sıralamak istiyorum büyükten küçüğe. ve sıraladıktan sonra array[1] array[2] diye alarak değerimi basmak istiyorum.
evet arkadaşalr buyrun cenaze namazına. nasıl çözeyim ben bunu?
kısaca, aldığım 10 değerlik satırı, büyükten küçüğe sıralamam lazım.
veritabanımda = isim-soyisim-priority var diyelim.
ben bunu pdo'da döndürücem ve isme göre sıralatıp limit 10 vericem.
noldu şimdi?
isme göre sıralı 10'lu bir array var elimde.
şimdi dye, bu elimdeki 10'lu arrayı içlerindeki priority değerine göre sıralamak istiyorum büyükten küçüğe. ve sıraladıktan sonra array[1] array[2] diye alarak değerimi basmak istiyorum.
evet arkadaşalr buyrun cenaze namazına. nasıl çözeyim ben bunu?
kısaca, aldığım 10 değerlik satırı, büyükten küçüğe sıralamam lazım.
bu haftasonunda işi bu sebeple bırakmayı düşünüyorum.
hiçbir şekilde sonunun geleceğini düşünmediğim bir sigara muhabbeti var. ajans işi olduğu için herkes gevşek, ve içerisi duman altı durumda. defalarca söylememe rağmen sigara içen insanalrın genelde bencillik geni üst seviyede olduğu için pek bir sonuç alabilmiş değilim.
içerisi duman altı. ve rahatsız oluyorum. amcalarım akciğer kanseri, biri öldü. dedem akciğer kanserinden öldü. ki bu gibi sebeplerim olmasına da gerek yok esasında. rahatsız oluyorum ve herkes sigara içmeyi sürdürüyor.
bu cuma da defalarca söylememe rağmen bu olay devam ettiği için burada çalışamayacağım cart curt diyip işi bırakacam. özet bu kısaca.
sigara içtiğiniz için hepinize teşekkürler benciller.
hiçbir şekilde sonunun geleceğini düşünmediğim bir sigara muhabbeti var. ajans işi olduğu için herkes gevşek, ve içerisi duman altı durumda. defalarca söylememe rağmen sigara içen insanalrın genelde bencillik geni üst seviyede olduğu için pek bir sonuç alabilmiş değilim.
içerisi duman altı. ve rahatsız oluyorum. amcalarım akciğer kanseri, biri öldü. dedem akciğer kanserinden öldü. ki bu gibi sebeplerim olmasına da gerek yok esasında. rahatsız oluyorum ve herkes sigara içmeyi sürdürüyor.
bu cuma da defalarca söylememe rağmen bu olay devam ettiği için burada çalışamayacağım cart curt diyip işi bırakacam. özet bu kısaca.
sigara içtiğiniz için hepinize teşekkürler benciller.
apartmanda merkezi bir sistem var. şöyle: aşağıdan doğalgaz aktif oluyor ve tüm dairelere sıcak su pompalanıyor ve kaloriferi açıp ısınıyorsun.
daire girişlerindeki ısınma su sayaçları da daireye giren suyu hesaplıyor. sonra apartmana gelen ısınma doğalgaz ücretini de, dairelere girmiş suya oranlayarak fiyatlandırıyorlar.
ben daha hiç doğalgaz kullanmadım. çok sıcak sevmem zaten.
kalorifer peteklerini kapattım vanasından.
ama şimdi şöyle bişi düşündüm: bu suyu ana vanadan değil de, petekten kapattığım için acaba bu su benim daireme kadar gelip peteği kapalı görünce geri dönüp duruyor ve sayaç işliyor mu? olabilir mi ki lan böle bişi? su sayaçları kilitli olduğu için göremiyorum, bugün pazar görevli yok. yoksa çağırıp okuturdum sayacı.
ama böyle bi sistem kullanan varsa merak ettim.
hiç para yazmaması için, ana vanadan mı kesmek gerekiyor? sadece petekten kapatırsam su gene daireye girip peteği kapalı gördüğünde geri mi döner haliyle benim ana sayacım saymaya devam mı eder?
daire girişlerindeki ısınma su sayaçları da daireye giren suyu hesaplıyor. sonra apartmana gelen ısınma doğalgaz ücretini de, dairelere girmiş suya oranlayarak fiyatlandırıyorlar.
ben daha hiç doğalgaz kullanmadım. çok sıcak sevmem zaten.
kalorifer peteklerini kapattım vanasından.
ama şimdi şöyle bişi düşündüm: bu suyu ana vanadan değil de, petekten kapattığım için acaba bu su benim daireme kadar gelip peteği kapalı görünce geri dönüp duruyor ve sayaç işliyor mu? olabilir mi ki lan böle bişi? su sayaçları kilitli olduğu için göremiyorum, bugün pazar görevli yok. yoksa çağırıp okuturdum sayacı.
ama böyle bi sistem kullanan varsa merak ettim.
hiç para yazmaması için, ana vanadan mı kesmek gerekiyor? sadece petekten kapatırsam su gene daireye girip peteği kapalı gördüğünde geri mi döner haliyle benim ana sayacım saymaya devam mı eder?
ne kadar malım demi.
şu quest.net denen boka. arkadaşlarım dediğğim kaşar piçler, elli defa sunum yaptılar. her seferinde reddettim ve bunun mallık olduğunu biliyordum. zaten bi süre sonra sunum munum da yapmadılar, sadece bunlarla vakit geçiriyordum.
bir gün ailevi ciddi bi problem yaşadım. o anın gazıyla olmayan paramla 1000 liralık ürün satın alıp üye oldum. bu ibneler de tüm zorlu maddi durumuma rağmen, bu yavşaklığa üye olmama göz yumdular hatta iteklediler.
paramı böyle bir saçmalığa harcadıktan 48 saat sonra, ne yapıyorum ben, diye sordum kendime. birkaç arkadaşıma da sunum yapmıştık ve vicdanım el vermedi, ben orospu çocuğu değilim, göz göre göre bu insanları bu boka sürükleyemem diyip 48 saat sonra bu işi yapmamaya karar verdim ama cebimden olmayan 1000tl çıkmıştı bile.
sonra bütün sene, 1000tl zararı kapatabilmek için part time işlerde falan çalıştım.
şimdi beni bu işe sokan duygusuz, para için anasını bacısını satacak tiynetteki şerefsizlerle konuşmuyorum. ama düşünüyorum; nasıl böyle yavşak olunabilir. bir kaç arkadaşım borç falan alıp bu işe girecekti ve düşününce "yapamam amk, resmen olnarı kazıklıyorum" diyip girmelerine izin vermedim. para kazanacak olmama rağmen. ama bu alçak şerefsizler bir an için bile, yıllardır gelen dostluğumuza rağmen bana karşı bunu düşünmediler. göz göre göre beni o borca soktular.
insanlar niye bu kadar şerefsiz. yemin ederim üzülüyorum.
şu quest.net denen boka. arkadaşlarım dediğğim kaşar piçler, elli defa sunum yaptılar. her seferinde reddettim ve bunun mallık olduğunu biliyordum. zaten bi süre sonra sunum munum da yapmadılar, sadece bunlarla vakit geçiriyordum.
bir gün ailevi ciddi bi problem yaşadım. o anın gazıyla olmayan paramla 1000 liralık ürün satın alıp üye oldum. bu ibneler de tüm zorlu maddi durumuma rağmen, bu yavşaklığa üye olmama göz yumdular hatta iteklediler.
paramı böyle bir saçmalığa harcadıktan 48 saat sonra, ne yapıyorum ben, diye sordum kendime. birkaç arkadaşıma da sunum yapmıştık ve vicdanım el vermedi, ben orospu çocuğu değilim, göz göre göre bu insanları bu boka sürükleyemem diyip 48 saat sonra bu işi yapmamaya karar verdim ama cebimden olmayan 1000tl çıkmıştı bile.
sonra bütün sene, 1000tl zararı kapatabilmek için part time işlerde falan çalıştım.
şimdi beni bu işe sokan duygusuz, para için anasını bacısını satacak tiynetteki şerefsizlerle konuşmuyorum. ama düşünüyorum; nasıl böyle yavşak olunabilir. bir kaç arkadaşım borç falan alıp bu işe girecekti ve düşününce "yapamam amk, resmen olnarı kazıklıyorum" diyip girmelerine izin vermedim. para kazanacak olmama rağmen. ama bu alçak şerefsizler bir an için bile, yıllardır gelen dostluğumuza rağmen bana karşı bunu düşünmediler. göz göre göre beni o borca soktular.
insanlar niye bu kadar şerefsiz. yemin ederim üzülüyorum.
bayadır php ile uğraşan biri olarak, bu benim utancım. farkındayım, oop kodlamamış olmak ve mvc mimarisini kullanmamış olmak vücuduna bakmaktan aciz türk futbolcusu gibi hissettiriyor bana.
ama, artık vakit buldum ve bunlarda da geliştiricem kendimi. udemy'den oop dersleri satın aldım, çözersem mvc mimarisini de kavrıycam.
çok cahil değilim bu konularda. yani opencartla vs. uğraşırken her ikisi hakkında da bilgi sahibi oldum, editlemekle uğraşırken.
ama hiç sıfırdan bu şeyler üzerinde çalışmadım, haliyle pratik ve mantık eksiğim var. ne kadar sürede çözerim ki, bi de çözebilmek için bazı projeler üstünde çalışmalıyım. nasıl bi proje yapsam da keyifle çalışsam diyorum. nabim ya
ama, artık vakit buldum ve bunlarda da geliştiricem kendimi. udemy'den oop dersleri satın aldım, çözersem mvc mimarisini de kavrıycam.
çok cahil değilim bu konularda. yani opencartla vs. uğraşırken her ikisi hakkında da bilgi sahibi oldum, editlemekle uğraşırken.
ama hiç sıfırdan bu şeyler üzerinde çalışmadım, haliyle pratik ve mantık eksiğim var. ne kadar sürede çözerim ki, bi de çözebilmek için bazı projeler üstünde çalışmalıyım. nasıl bi proje yapsam da keyifle çalışsam diyorum. nabim ya
çocuk işte sigortalıysa, anne baba sigortalı değilse.
anne baba çocuk üstünden bakılabiliyor mu?
anne baba çocuk üstünden bakılabiliyor mu?
şükrüsaracoğlu stadından, buyaka avm'ye iş çıkış saati (6-6.30 gibi) taksiyle gitmeye kalksam kaç lira kaçar?
butaxi falan varmış galiba ama windows phone'da olmadığı için bakamıyorum
butaxi falan varmış galiba ama windows phone'da olmadığı için bakamıyorum
4-5 aydır
/urunler.php?id=5 şeklinde çalışan linklerimi düzenlemek istiyorum.
/urunler/5/urunadi.html şekline sokacağım.
Ancak google beni ilk şekilde indexlediği için bunu yaparsam önceki linklerim çöp olacak. Çöp olmamaları için yapabileceğim bir şeyler var mı acaba
/urunler.php?id=5 şeklinde çalışan linklerimi düzenlemek istiyorum.
/urunler/5/urunadi.html şekline sokacağım.
Ancak google beni ilk şekilde indexlediği için bunu yaparsam önceki linklerim çöp olacak. Çöp olmamaları için yapabileceğim bir şeyler var mı acaba
ne oluyor arkadaşlar tam olarak?
fizik/kimya bilgim düşük ve kısıtlı, hani benim gibi vasat adamların anlayabileceği şekilde anlatır mısınız?
ya anlamadığım şey, vücudumuzdaki oksijenin köpürmesi meselesi (belki de yanlış okumuşumdur) bu köpürme olayının sebebi ne acaba?
fizik/kimya bilgim düşük ve kısıtlı, hani benim gibi vasat adamların anlayabileceği şekilde anlatır mısınız?
ya anlamadığım şey, vücudumuzdaki oksijenin köpürmesi meselesi (belki de yanlış okumuşumdur) bu köpürme olayının sebebi ne acaba?
bugüne kadar 200000000000000000000000 tane siteye analytics koydum.
ama şuanki sitede analytics gözükmüyor.
js kodunu siteye koydum, analytics'e girdim ve gerçek zamanlı raporlamaya bakıyorum, tık yok.
site yüklenirken sol altta analytics'e bağlandığına dair bi ibare de geçmiyor.
fıttırayım mı? probleme dair bi fikrio lan var mı?
ama şuanki sitede analytics gözükmüyor.
js kodunu siteye koydum, analytics'e girdim ve gerçek zamanlı raporlamaya bakıyorum, tık yok.
site yüklenirken sol altta analytics'e bağlandığına dair bi ibare de geçmiyor.
fıttırayım mı? probleme dair bi fikrio lan var mı?
arkadaşlar yardımınıza ihtiyacım var. hayattan bezmiş durumdayım. sizden isteyeceğim şey, birazdan bir metin paylaşacağım, bunu iett'ye şikayet olarak iletmeniz. belki 50-60 kişi yazarsa ilgi çeker bişi olur. yoksa ben yakında köprü trafiğini intihar girişimiyle kitleyeceğim. o derece bezdim.
çekmeköy taşdelen'den kadıköy'e gitmeye çalışıyorum her sabah. normalde bu yol, anayol üzerinden (hangi yol bilmiyorum şile mi oluyor noluyorsa) 35-40 dakika süren bir yol. hadi bilemedin 50 dakika olsun 60 dakika olsun.
ancak öyle olmuyor işte. taşdelen'den, tüm anadolu yakasının tüm trafiklerine girerek bu yolu 2-2.30 saatte katediyor. (bugün 2.30 saatte katetti)
delirmek üzereyim, çıldırıcam. madenler, ataşehir, yeni hal, modoko, aklınıza gelen tüm kilitli bölgelere giriyor bu otobüs. ve asıl trajik olansa, buralarsa ne yolcu alıyor ne yolcu indiriyor. taşdelen'de full kapasiteye ulaşıyor ve tüm bu kapasitesi de kadıköyden önce inmiyor. inen en fazla 5 kişi 10 kişi.
ve bu bölgeden aynı yolu dolaşan 14a-14ak-14t isimli üç otobüs var. bu üç otobüsün de güzergahı bu. hiçbiri kestirme kullanmıyor, hepsi tüm anadolu yakası trafiğinin içine dalıyor. ya arkadaşlar: müthiş yoğun kullanılan bir güzergahta 70-80 duraktan az durağı olan otobüs olmaz mı ya? ben delirmenin eşiğine geldim artık. çıldırıcam.
sizden ricam iett'ye şikayet yazmanız, kamuoyu oluşturmam bişi yapmam lazım. delirmeden önce bir şeyler yapabilmem lazım.
"İyi günler,
Taşdelen-Kadıköy hattını her sabah kullanan yüzlerce insandan biriyim. Bu hat arasında giden 14A-14T-14AK isimli üç otobüs var. Bu hatların geneli Taşdelen'de tam kapasiteye ulaşmasına/yaklaşmasına rağmen, yolun devamında tüm ara sokakları kullanarak 40-45 dakikada katedebileceğimiz Taşdelen-Kadıköy güzergahını 2-2.30 saatte katetmemize neden oluyor.
Bu hattı kullanan yolcuların tamamına yakını, Taşdelen durağına kadar biniyor ve Kadıköy'de iniyorlar. Herkesin güzergahı aynı, ancak hiç kimsenin kullanmadığı ara güzergahlarda sürekli vakit kaybederek sinir hastası olmanın eşiğine gelmiş durumdayız.
Sizden ricamız, Taşdelen-Kadıköy arasını ana artellerden katedip yan yollarda sıkışıp kalmayacak bir ekspres hat açmanız. En azından iş giriş ve çıkış saatlerinde. Herkesin sinirleri bozuk durumda. 40-45 dakika sürmesi gereken yolculuğun 2-2.30 saat sürmesi haksızlıktır. Lütfen bir çözüm üretilsin. Bu güzergahtaki en kısa otobüs hattı 72 durak. 72 durak, dilekolay. 35-40 durakta da full kapasite gidebilecek bir otobüsü 30 durak fazla götürmek, insanlara yapılan işkenceden başka bir şey değildir.
Lütfen konuyla ilgilenin. Bizim metro, metrobüs vb. hiçbir alternatifimiz yok. Aktarma alternatifimiz bile yok. ve her gün bu 2-2.30 saatlik yolu, yanlış güzergahtan dolayı çekmek zorunda kalıyoruz. Şikayetçiyiz"
edit:
www.iett.gov.tr
buraya yazmamız gerekiyor. uzun bir form gibi görünüyor ama değil.
Şikayet bölümünde -> Hat ve Güzregahlar -> Ekspres Hat Talebi -> Hat numarası 14A diyelim.
çekmeköy taşdelen'den kadıköy'e gitmeye çalışıyorum her sabah. normalde bu yol, anayol üzerinden (hangi yol bilmiyorum şile mi oluyor noluyorsa) 35-40 dakika süren bir yol. hadi bilemedin 50 dakika olsun 60 dakika olsun.
ancak öyle olmuyor işte. taşdelen'den, tüm anadolu yakasının tüm trafiklerine girerek bu yolu 2-2.30 saatte katediyor. (bugün 2.30 saatte katetti)
delirmek üzereyim, çıldırıcam. madenler, ataşehir, yeni hal, modoko, aklınıza gelen tüm kilitli bölgelere giriyor bu otobüs. ve asıl trajik olansa, buralarsa ne yolcu alıyor ne yolcu indiriyor. taşdelen'de full kapasiteye ulaşıyor ve tüm bu kapasitesi de kadıköyden önce inmiyor. inen en fazla 5 kişi 10 kişi.
ve bu bölgeden aynı yolu dolaşan 14a-14ak-14t isimli üç otobüs var. bu üç otobüsün de güzergahı bu. hiçbiri kestirme kullanmıyor, hepsi tüm anadolu yakası trafiğinin içine dalıyor. ya arkadaşlar: müthiş yoğun kullanılan bir güzergahta 70-80 duraktan az durağı olan otobüs olmaz mı ya? ben delirmenin eşiğine geldim artık. çıldırıcam.
sizden ricam iett'ye şikayet yazmanız, kamuoyu oluşturmam bişi yapmam lazım. delirmeden önce bir şeyler yapabilmem lazım.
"İyi günler,
Taşdelen-Kadıköy hattını her sabah kullanan yüzlerce insandan biriyim. Bu hat arasında giden 14A-14T-14AK isimli üç otobüs var. Bu hatların geneli Taşdelen'de tam kapasiteye ulaşmasına/yaklaşmasına rağmen, yolun devamında tüm ara sokakları kullanarak 40-45 dakikada katedebileceğimiz Taşdelen-Kadıköy güzergahını 2-2.30 saatte katetmemize neden oluyor.
Bu hattı kullanan yolcuların tamamına yakını, Taşdelen durağına kadar biniyor ve Kadıköy'de iniyorlar. Herkesin güzergahı aynı, ancak hiç kimsenin kullanmadığı ara güzergahlarda sürekli vakit kaybederek sinir hastası olmanın eşiğine gelmiş durumdayız.
Sizden ricamız, Taşdelen-Kadıköy arasını ana artellerden katedip yan yollarda sıkışıp kalmayacak bir ekspres hat açmanız. En azından iş giriş ve çıkış saatlerinde. Herkesin sinirleri bozuk durumda. 40-45 dakika sürmesi gereken yolculuğun 2-2.30 saat sürmesi haksızlıktır. Lütfen bir çözüm üretilsin. Bu güzergahtaki en kısa otobüs hattı 72 durak. 72 durak, dilekolay. 35-40 durakta da full kapasite gidebilecek bir otobüsü 30 durak fazla götürmek, insanlara yapılan işkenceden başka bir şey değildir.
Lütfen konuyla ilgilenin. Bizim metro, metrobüs vb. hiçbir alternatifimiz yok. Aktarma alternatifimiz bile yok. ve her gün bu 2-2.30 saatlik yolu, yanlış güzergahtan dolayı çekmek zorunda kalıyoruz. Şikayetçiyiz"
edit:
www.iett.gov.tr
buraya yazmamız gerekiyor. uzun bir form gibi görünüyor ama değil.
Şikayet bölümünde -> Hat ve Güzregahlar -> Ekspres Hat Talebi -> Hat numarası 14A diyelim.
merkezi sistem var apartmanda. kablo aldım, dahili uydu alıcısı olan ttelevizyonuma bağladım kabloyu, duvardaki anten girişinden (duvardaki anten girişini nette gördüğüm üzere düzenledim ne skim deniyorsa onun adına).
ancak sinyal minyal almıyor televizyon. sikecem tahtasını böyle işin.
yöneticiye çıktım acaba yukardan mı sinyal vermiyorlar diye, ama onlar da "yoo böyle bişi yok ki herkese gidiyor yayın" diyor.
uyducuyu çağırıp kanal aratması yapması için 50tl para bayılamıcam, çünkü problem kanal arama falan değil. sinyal gitmemesi.
ya akıl verin televizyonu camdan mı fırlatayım yoksa kendimi mi sikeyim.
1 aydır digiturk, tivibu hepsini çağırdım hiçbiri kurmaya gelmedi iptal ettirdim. bi yarrağıma yaramayan bu televizyonu çöpe atacam sonunda.
ancak sinyal minyal almıyor televizyon. sikecem tahtasını böyle işin.
yöneticiye çıktım acaba yukardan mı sinyal vermiyorlar diye, ama onlar da "yoo böyle bişi yok ki herkese gidiyor yayın" diyor.
uyducuyu çağırıp kanal aratması yapması için 50tl para bayılamıcam, çünkü problem kanal arama falan değil. sinyal gitmemesi.
ya akıl verin televizyonu camdan mı fırlatayım yoksa kendimi mi sikeyim.
1 aydır digiturk, tivibu hepsini çağırdım hiçbiri kurmaya gelmedi iptal ettirdim. bi yarrağıma yaramayan bu televizyonu çöpe atacam sonunda.
çekmeköyden pendik'e gitmem lazım.
nasıl giderim'de nasıl gidebileceğime dair bişi çıkmıyor
önce kadıköy'e gidip, oradan söğütlüçeşmedeki minibüslerle mi gideyim, yoksa başka yerden mi aktarılayım? (eğer öyleyse nerden?)
nasıl giderim'de nasıl gidebileceğime dair bişi çıkmıyor
önce kadıköy'e gidip, oradan söğütlüçeşmedeki minibüslerle mi gideyim, yoksa başka yerden mi aktarılayım? (eğer öyleyse nerden?)
erkek yaş 25 aşırı beyaz ten
gözaltı torbalarım giderek büyüyor. şu brad pitt'e benzeyen el toro mu ne biri vardı, onunkilere doğru ilerliyorum resmen.
buna ne yapabilirim?
bir de sakal bıraktığımda, alttan sivilceler filizleniyor, sivilce çıktığı için sakalı kesemiyorum, kesmezsem sivilce gitmiyor. buna dair de ne önerirsiniz ne kullanayım?
bi de geniş gözenekler falan var onlara karşı bişi yapılabiliyor mu
gözaltı torbalarım giderek büyüyor. şu brad pitt'e benzeyen el toro mu ne biri vardı, onunkilere doğru ilerliyorum resmen.
buna ne yapabilirim?
bir de sakal bıraktığımda, alttan sivilceler filizleniyor, sivilce çıktığı için sakalı kesemiyorum, kesmezsem sivilce gitmiyor. buna dair de ne önerirsiniz ne kullanayım?
bi de geniş gözenekler falan var onlara karşı bişi yapılabiliyor mu
şimdi bunun şartlarını merak ediyorum.
isteyen tüm azınlıklar, istediği zaman kendi kaynaklarıyla bir referandum düzenleyip bağımsızlık veya özerklik talep edebiliyorlar mı?
mesela 4-5 milyon cezayirli fransa'nın bir kentinde referandum yapıp %60 70 çoğunluğa sahip olduğu ortaya çıksa, buna dair bir yaptırım geliyor mu?
ya da daha güzel bişi, mesela 10 sene sonra hatay'a antep'e yerleşen suriyeliler "dövlet bize bokmir" diyip referandum gömseler ve suriyeye bağlanmak istediklerine dair %60-70lerde oy çoğunluğuna sahip olsalar, yine bir yaptırım oluyor mu uluslararası düzeyde?
yani şartları ne bu referandum işinin?
isteyen tüm azınlıklar, istediği zaman kendi kaynaklarıyla bir referandum düzenleyip bağımsızlık veya özerklik talep edebiliyorlar mı?
mesela 4-5 milyon cezayirli fransa'nın bir kentinde referandum yapıp %60 70 çoğunluğa sahip olduğu ortaya çıksa, buna dair bir yaptırım geliyor mu?
ya da daha güzel bişi, mesela 10 sene sonra hatay'a antep'e yerleşen suriyeliler "dövlet bize bokmir" diyip referandum gömseler ve suriyeye bağlanmak istediklerine dair %60-70lerde oy çoğunluğuna sahip olsalar, yine bir yaptırım oluyor mu uluslararası düzeyde?
yani şartları ne bu referandum işinin?
www.dogalecza.com
aha bu wax'ı izmirde berberlerden alıyordum. baya dandik ve ucuz ama çok kullanışlı, 19tl'ye başka wax aldım hiç bunun etkisini yaratamadı.
bunu istanbulda nerden bulurum ya, fazla da yere bakmadım ama berberlerde bulamadım kısaca.
bi de daha sonra unuttuğum 1-2 soru sorucam.
aha bu wax'ı izmirde berberlerden alıyordum. baya dandik ve ucuz ama çok kullanışlı, 19tl'ye başka wax aldım hiç bunun etkisini yaratamadı.
bunu istanbulda nerden bulurum ya, fazla da yere bakmadım ama berberlerde bulamadım kısaca.
bi de daha sonra unuttuğum 1-2 soru sorucam.
www.treo.com.tr
arkadaşlar şuna benzer birkaç renkte pattern lazım. buna benzer derken: renk ön planda olacak, arkadaki desen hiç orada olduğunu çaktırmayacak ama bir etki yaratacak.
elinizde avucunuzda böyle şeyler barındıran siteler var mı :(
arkadaşlar şuna benzer birkaç renkte pattern lazım. buna benzer derken: renk ön planda olacak, arkadaki desen hiç orada olduğunu çaktırmayacak ama bir etki yaratacak.
elinizde avucunuzda böyle şeyler barındıran siteler var mı :(
Pazar oglen kremalı tavuk yaptım pakette krema kaldı biraz. Buzdolabına koydum bozulmadıysa makarnada değerlendirecem eve gidince. Bozulmuş mudur?
kadıköy rıhtımdan veya söğütlüçeşme dolaylarından buyaka avm'ye en hızlı nasıl giderim. neyle giderim arkadaşlar? ve kaç dakikada giderim?
fıttıracam amk, okullar açıldı hepten fıttıracam.
normalde 30-40 dakika sürmesi gereken yol, aynı güzergaha giden 3 otobüsün de neredeyse tüm istanbulu dolaşması sebebiyle 2 saat sürüyor. 2 saat amk 2 saat, tek otobüs. (üstelik bunların dolaştığı ara yollarda ne indirme ne bindirme var. 100 kişilik otobüsten 1 kişi 2 kişi inip biniyor)
şimid şikayetvar'a yazdım, ibb'ye şikayet yazdım ve iett beyaz masaya ekspres hat talebinde bulundum.
başka nere yazayım?
delirmemek elde değil.
normalde 30-40 dakika sürmesi gereken yol, aynı güzergaha giden 3 otobüsün de neredeyse tüm istanbulu dolaşması sebebiyle 2 saat sürüyor. 2 saat amk 2 saat, tek otobüs. (üstelik bunların dolaştığı ara yollarda ne indirme ne bindirme var. 100 kişilik otobüsten 1 kişi 2 kişi inip biniyor)
şimid şikayetvar'a yazdım, ibb'ye şikayet yazdım ve iett beyaz masaya ekspres hat talebinde bulundum.
başka nere yazayım?
delirmemek elde değil.
yasak mı bilmiyorum gerçi de, yasaksa silerim hemen.
yasak değilse de, profesyonel sayılmayan ama birkaç yere yaptığı işleri paylaştığı sitesini paylaşayım. özel gün süsleri işte, neyse. belki ilginizi çeker, belki ihtiyacınız vardır, belki yeni bişi görürsünüz içlerinde düğününüzde kullanırsınız.
www.sulesokmen.com
bu da facebook sayfası olur: www.facebook.com (bi like atsanız fena olmaz, atmasanız da fena olmaz :) )
yasak değilse de, profesyonel sayılmayan ama birkaç yere yaptığı işleri paylaştığı sitesini paylaşayım. özel gün süsleri işte, neyse. belki ilginizi çeker, belki ihtiyacınız vardır, belki yeni bişi görürsünüz içlerinde düğününüzde kullanırsınız.
www.sulesokmen.com
bu da facebook sayfası olur: www.facebook.com (bi like atsanız fena olmaz, atmasanız da fena olmaz :) )
2 haftada vücudumu dikeltip belli ölçüde sıkılaştırmam lazım. olabildiğince çabuk olmalı. (mucize beklemiyorum ama 2 haftada olabielcek maksimumu istiyorum)
bu yüzden sizden ricam: içinizden birilerinin bana yardım etmesi :(
evde şınav barfiks ve mekik türleriyle çalışıcam. dambıl da var.
spor geçmişim var, müthiş kaslı değildim ama en azından düzgün bir fiziğim vardı. son 4 ayda baya saldım. insan kendini salınca omurgasının duruşu bile değişiyor. amacım zaten duruşumu düzeltmek.
yani:
1. kas yapmak değil, sıkılaşmak ve omurgamın duruşunu düzeltmek
2. düzgün bir diyet programıyla az bişi de olsa kilo vermek (kilom çok çok fazla değil, en fazla 3-4 kilom fazlalıktır)
3. bunu vücut ağırlığıyla yapmak.
4. evde bu hareketleri yaptığımda kan ter içinde kalmak.
istiyorum. acil yardımınız lazım :(
bu yüzden sizden ricam: içinizden birilerinin bana yardım etmesi :(
evde şınav barfiks ve mekik türleriyle çalışıcam. dambıl da var.
spor geçmişim var, müthiş kaslı değildim ama en azından düzgün bir fiziğim vardı. son 4 ayda baya saldım. insan kendini salınca omurgasının duruşu bile değişiyor. amacım zaten duruşumu düzeltmek.
yani:
1. kas yapmak değil, sıkılaşmak ve omurgamın duruşunu düzeltmek
2. düzgün bir diyet programıyla az bişi de olsa kilo vermek (kilom çok çok fazla değil, en fazla 3-4 kilom fazlalıktır)
3. bunu vücut ağırlığıyla yapmak.
4. evde bu hareketleri yaptığımda kan ter içinde kalmak.
istiyorum. acil yardımınız lazım :(
sorum şu:
şimdi bir butona tıklandığında bir animasyon işi yapılıyor.
basit bişi, bir resim sağdan sola doğru kayıyor kısaca.
animasyon 750ms sürüyor.
eğer kişi, bu 750ms'lik animasyon tamamlanmadan butona tekrar basarsa, benim animasyon biraz sapıtmaya başlıyor.
haliyle şunu yapmak istiyorum: adam ne kadar tıklarsa tıklasın, önce animasyon tamamlanacak. ardından işlem yürüyecek.
fonksiyonu da, basitleştirerek size söyleyeyim:
function slideDiv(){
$(p).animate({
left: b,
}, 750);
}
$("body").on('click', 'button', function(){
slideDiv();
});
şeklinde çalıştırıyorum. (basitleştirilmiş hali tabi, normalde çok daha fazla satırı var)
bunu, istediğim şekle nasıl sokarım?
edit: true/false parametreleri yöntemiyle çözdüm.
şimdi bir butona tıklandığında bir animasyon işi yapılıyor.
basit bişi, bir resim sağdan sola doğru kayıyor kısaca.
animasyon 750ms sürüyor.
eğer kişi, bu 750ms'lik animasyon tamamlanmadan butona tekrar basarsa, benim animasyon biraz sapıtmaya başlıyor.
haliyle şunu yapmak istiyorum: adam ne kadar tıklarsa tıklasın, önce animasyon tamamlanacak. ardından işlem yürüyecek.
fonksiyonu da, basitleştirerek size söyleyeyim:
function slideDiv(){
$(p).animate({
left: b,
}, 750);
}
$("body").on('click', 'button', function(){
slideDiv();
});
şeklinde çalıştırıyorum. (basitleştirilmiş hali tabi, normalde çok daha fazla satırı var)
bunu, istediğim şekle nasıl sokarım?
edit: true/false parametreleri yöntemiyle çözdüm.
gecenin bir yarısı ya da sabahın köründe, o iflahını siktiğimin motorunu bağırtarak sokaklarda dolaşıp insanların uykusunu sikmekten ne zevk alıyorsunuz?
docs.google.com
profesyonel bir anket değil, birkaç görüş almak ve daha önemlisi verilerle işlem yapmak asli amacım. (spss işleri işte, öğrenim aşaması)
anket biraz uzun gelebilir. neyse, doldurmak isteyen varsa sevinirim yoksa canınız sağolsun.
profesyonel bir anket değil, birkaç görüş almak ve daha önemlisi verilerle işlem yapmak asli amacım. (spss işleri işte, öğrenim aşaması)
anket biraz uzun gelebilir. neyse, doldurmak isteyen varsa sevinirim yoksa canınız sağolsun.
son doğalgaz faturamın son ödeme tarihi 5 ağustos.
elektrik faturamın da 28 temmuz falandı.
eve fatura gelmiyor ne bu ya?
napayım ben telefon falan mı açsam fatura gelmiyor gönderin diye?
elektrik faturamın da 28 temmuz falandı.
eve fatura gelmiyor ne bu ya?
napayım ben telefon falan mı açsam fatura gelmiyor gönderin diye?
arkadaşlar 10 güne kadar annemler istanbula gelicek izmirden.
önnot belirteyim: ben araba, araba kiralama, kaç yakar kaç yakmaz hesabından anlamam.
o yüzden burada sorayım dedim.
şimdi, annemlerin eşya da getirmeleri gerekiyor. bir kısım eşya çok yer kapladığı için, o yüzden kargoya vermek de gerekiyor. düşündük ve acaba araba kiralama daha ekonomik olur mu diye merak ettik. o yüzden size sormam lazım:
1. izmir'de kiralayıp istanbul'da teslim edebileceğimiz bir araba kiralama metodu veya şirketi var mıdır? varsa isim, yer, telefon vs. bişi verebilir misiniz?
2. bizim doblo tarzı bir arabaya ihtiyacımız var galiba, hem arkasına eşya atabilelim hem de 3 kişi gidebilsin arabada diye. ama bu araçlar nasıl benzin/lpg vs. yerler bilmiyorum.
3. sorumun aslı şu: şekil olarak en ufak bir önemi olmayan, sadece hem eşyalarımızı koyabielceğimiz hem de izmirden istanbula az yakacak bir araba lazım.
hangi araba türünü kiralamalıyız?
bu tür arabalar genelde aşağı yukarı kaç liraya kiralanır?
izmir'den istanbul'a aşağı yukarı kaç lira yakar?
ve aslında sormam gereken ama konuyu bilmediğim için sormadığım başka bilgiler lazım.
önnot belirteyim: ben araba, araba kiralama, kaç yakar kaç yakmaz hesabından anlamam.
o yüzden burada sorayım dedim.
şimdi, annemlerin eşya da getirmeleri gerekiyor. bir kısım eşya çok yer kapladığı için, o yüzden kargoya vermek de gerekiyor. düşündük ve acaba araba kiralama daha ekonomik olur mu diye merak ettik. o yüzden size sormam lazım:
1. izmir'de kiralayıp istanbul'da teslim edebileceğimiz bir araba kiralama metodu veya şirketi var mıdır? varsa isim, yer, telefon vs. bişi verebilir misiniz?
2. bizim doblo tarzı bir arabaya ihtiyacımız var galiba, hem arkasına eşya atabilelim hem de 3 kişi gidebilsin arabada diye. ama bu araçlar nasıl benzin/lpg vs. yerler bilmiyorum.
3. sorumun aslı şu: şekil olarak en ufak bir önemi olmayan, sadece hem eşyalarımızı koyabielceğimiz hem de izmirden istanbula az yakacak bir araba lazım.
hangi araba türünü kiralamalıyız?
bu tür arabalar genelde aşağı yukarı kaç liraya kiralanır?
izmir'den istanbul'a aşağı yukarı kaç lira yakar?
ve aslında sormam gereken ama konuyu bilmediğim için sormadığım başka bilgiler lazım.
bir süredir, jimdo'daki alan adımı natro hostinge geçirmek içinu ğraşıyordum.
dün transfer tamamlanmış. bugün dns'leri ns1.natrohost.com ve ns2'ye yönlendirdim.
dns pinglediğimde, alan adımın dns leri natro'da gözüküyor.
ancak hala www.xxxx.com yazdığımda
xxxx.jimdo.com adresine yönlendiriyor.
gün içerisinde bu değişir mi? yoksa, dns yönlendirme dışında yapmam gereken ekstra bir şey mi var?
dün transfer tamamlanmış. bugün dns'leri ns1.natrohost.com ve ns2'ye yönlendirdim.
dns pinglediğimde, alan adımın dns leri natro'da gözüküyor.
ancak hala www.xxxx.com yazdığımda
xxxx.jimdo.com adresine yönlendiriyor.
gün içerisinde bu değişir mi? yoksa, dns yönlendirme dışında yapmam gereken ekstra bir şey mi var?
kışlık eşyalarımı izmir'den istanbul'a kargolamamız gerekiyor. ne kadar yer tuttuğunu bilmiyorum, ama muhtemelen çok. yani baya çok.
bunu en ekonomik hangi kargo şirketiyle hallederim? yani sahiden ekonomik olması lazım, nasıl olacak bilmiyorum ama.
bunu en ekonomik hangi kargo şirketiyle hallederim? yani sahiden ekonomik olması lazım, nasıl olacak bilmiyorum ama.
natroya 5 gün önce bir alan adımı transfer etmeye başladım.
neyse, geçenlerde şu mesaj geldi.
4] 9/4/2014 11:53:52 AM [Transfer Completed] Transfer of domain xxxxxxx.COM completed..
5] 9/4/2014 11:53:52 AM [Completed] transfer of domain xxxxx.COM completed successfully.
yani transfer tamamlandı diyor ama hala aktif alan adlarımın arasında bu site yok. acaba süreçle ilgili sıkıntı mı var, çünkü tamamlandı gibi gözüküyor ama hala tamamlanmadı. yoksa biraz daha mı beklemeliyim?
neyse, geçenlerde şu mesaj geldi.
4] 9/4/2014 11:53:52 AM [Transfer Completed] Transfer of domain xxxxxxx.COM completed..
5] 9/4/2014 11:53:52 AM [Completed] transfer of domain xxxxx.COM completed successfully.
yani transfer tamamlandı diyor ama hala aktif alan adlarımın arasında bu site yok. acaba süreçle ilgili sıkıntı mı var, çünkü tamamlandı gibi gözüküyor ama hala tamamlanmadı. yoksa biraz daha mı beklemeliyim?
arkadaşlar işyerimizde bu çeşme suyunu arıtan baya kapsamlı bir cihaz var. türünün baya iyi örneklerindendir herhalde.
şimdi bu istanbuldaki hastalıklı çeşme suyu malum.
biz de bu arıtıcıdan su içiyoruz. 2 haftadır da ishalim vardı, yeni yeni geçti. acaba bu arıtıcı mikrobu falan da arıtıyor mudur? içmesem mi artık ondan suyu?
şimdi bu istanbuldaki hastalıklı çeşme suyu malum.
biz de bu arıtıcıdan su içiyoruz. 2 haftadır da ishalim vardı, yeni yeni geçti. acaba bu arıtıcı mikrobu falan da arıtıyor mudur? içmesem mi artık ondan suyu?
tutamama şeklinde değil, dışkım sıvı ya da sıvıya yakın şekilde çıkıyor iki haftadır.
muhtemelen doktora gidicem ama önce pazartesi işten izin almam lazım.
şuan yapabileceğim ya da geçici olarak kullanabileceğim bişi var mı?
sebebi nolabilir bunun?
ateşim yok. iştahsızlık yok. karın ağrısı yok.
kısaca: sıvı dışkılama dışında bir problem yok.
dışkıyı tutamama gibi bir durum da yok.
muhtemelen doktora gidicem ama önce pazartesi işten izin almam lazım.
şuan yapabileceğim ya da geçici olarak kullanabileceğim bişi var mı?
sebebi nolabilir bunun?
ateşim yok. iştahsızlık yok. karın ağrısı yok.
kısaca: sıvı dışkılama dışında bir problem yok.
dışkıyı tutamama gibi bir durum da yok.
yazdıktan sonra edit: oha okunmaz bu çok uzun olmuş. neyse ben içimi dökmüş oldum.
arkadaşlar çok dağınık anlatabilirim, ama kimseye anlatmadığım şeyler olduğu için, içimi boşaltıcam.
dünyanın en iyi arkadaşı değilim belki ama sadık bir arkadaşımdır. hayatımda hiçbir arkadaşımın arkasından vurmuşluğum yoktur ya da bir yere çağırdığında, bir şey istediklerinde bahane üretmişliğim yoktur. olabildiğince yanlarında olmaya çalışırım kısaca.
liseden süre gelen arkadaşlıklarımız var, altı kişiyiz. kişiydik, üç kız üç erkek. aramızda sevgili vs. olayları yoktu,z aten çoğumuzun sevgilisi var veya genel olarak olurdu diyebiliriz. neyse, bu arkadaşlardan biri istanbula gitti, kız olanlardan biri. o arkadaş grubundaki en yakın arkadaşımdı diyebilriim. en azından istanbula gidene kadar, araya mesafe girince tabi yakınımda olan arkadaşlarla daha yakın olduk. yoksa onunla dostluğuma dair bir problem yok. tu.
önce bu arkadaş grubundaki bir yavşaktan bahsedeceğim.
kıvırcık kafalı ibnenin teki. ben hayatımda hiçbir arkadaşımın arkasından böyle konuşmam, birinin konuşmasına da izin vermem. ama bu götoğlanı belli ki arkadaşım falan değilmiş, zaten konuşmuyorum da nerdeyse 1 senedir.
ben yavşakoğlu yavşak ve çok sevdiğim bir başka dostumla üç erkek her gün takılırdık. boş muhabbet işte, bazen bira içerdik, ki ben pek içmem. genelde onlar içer ben eşlik ederdim. pes oynar, ya da oturur bir yerde çay içip boş muhabbet çevirirdik.
o dönem sikindirik günlerden geçiyordum. kitabevinde çlaışmaya başladım haliyle bunlarla fazla takılamaz oldum ama boş bulduğum her vakit yanlarına gidiyordum. sonra yavaş yavaş bunlar beni çağırmamaya başladı, o çok sevdiğim elemanla ilgili bir sıkıntı yok. çünkü onun huyunu biliyorum, zaten kimseyi çağırmaz. hep boş bir adam olduğu için :) o genelde bir yerde oturur, biz onu arar yanına gideriz. neyse, ben bu sevmediğim yavşağı birkaç kez ayarlayıp buluştuk ettik. ama baktım bu beni hiçbir yere çağırmıyor etmiyor.
o dönemden sonra araya soğukluk girdi. sebebini hala anlamıyorum. yani bu yarrak kafalı ne sikime beni hiçbir yere çağırmamaya başlar, hiçbir sebep bulamıyorum. o sıralar kız arkadaş falan edinmiş bu. düşünün yani haberim bile yok.
neyse, sonra doğumgünüm vasıtasıyla üniversiteden arkadaşlarla rakı balığa gittik. ben liseden bu grubumu da çağırdım. sevdiğim eleman hasta olduğu için gelemedi. bu orospu evladı da, işini gerekçe göstererek gelmeyeceğini söyledi. doğumgünüüm ortasında, üniversiteden arkadaşlar bu yavşağı foursquare'de bilmem nerde taglerken görmüşler. ayıpladılar falan, "nasıl iş bu ya falan" diye. ben de feci utandım. harbiden utandım çünkü, en yakın arkadaşlarımdan diyeceğim adamın yaptığı ibneliğe bakın. kendimi sevilmeyen, asosyal biri gibi hissettim. hiç kimsenin siklemediği biri gibi.
o günden sonra iyice soğukluk girdi aramıza. ve ben tüm bu soğukluğa rağmen doğumgünüme çağırdığım piçin, birkaç hafta sonra olan doğumgününe çağırılmadım. daha dünkü bok 3-5 elemanı da almış, benim sevdiğim arkadaşla beraber bilmem nerde doğumgünü kutlamışlar.
feci zoruma gitti.
o arkadaş grubundan 'merve' (kodadı olarak kullandım) isimli arkadaş da "oha 'burak' (kodadı) seni doğumgününe çağırmadı mı" falan diye konuşunca, ben yine utandım amk. resmen kendimi ezik hissettim. ciddi diyorum, hayatımda kendimi en ezik hissettiğim dönemdi.
o günden sonra bu orospu çocuğuyla bağımı kopardım. demek içten içe bir hesabı varmış benimle, bir türlü anlamadığım bir hesabı. ve bulduğu ilk boşlukta bağları koparma planı yapıyormuş. hala o doğumgünümde yaşadığım üzüntüyü unutamam. ki ben doğumgünü kutlayan biri de değilimdir, belki ortaokuldan beri ilk kez arkadaşlarla birleşip doğumgünü kutlamıştım. cidden aklıma geldikçe üzülüyorum amk. böyle davranmasına da hiçbir sebep hala bulamıyorum. dediğim gibi aklında bir hesabı varmış demek.
bir diğer tokadı da bu sıralar yiyorum esasında.
iş dolayısıyla istanbula taşındım. tanıdığım bi üniversiteden arkadaş var burada, bir de o 6 kişilik grubumdan 'ece (kodadı)' var. bir de askerlik arkadaşım. neyse, kimseye yük olamyayım diye iyice yerleşene kadar, ilk 1 hafta falan sesimi çıkarmadım. şimdi zannederler, onlardan bir şeyler isteyeceğim falan diye. sağolsun, üniversiteden 'berk(kodadı)' isimli arkadaş, ben hiç istemememe rağmen bu dönemde de baya yardımcı olmuştu.
neyse, hafif bir düzen kurunca 'ece' ye mesaj falan attım. zaten istanbula taşındığımı biliyordu. dedim buluşalım edelim diye, zaten uzun süredir görüşmüyorduk. ben askerden yeni geldiğim için. neyse buluştuk. sohbet muhabbet.
ulan istanbula taşınalı 4 ay oldu nerdeyse, bundan da ses yok.
yani ne bileyim, bu kız izmire geldiğinde ne kadar işim varsa ben iptal eder, buluşma falan ayarlardım. başka birileriyle planlarım varsa bile '40 yılın bi başı geliyor', der iptal eder onunla olan buluşmalara katılırdım. ama yok, ondan da ses yok. konumu gereği ben de söylemiyorum hani buluşalım edelim diye, emri vaki olacak çünkü. ben daha önce de yazmıştım "ben zaten hep boşum ya tanıdığım kimse yok burda, sen buluşmak istediiğinde mesaj at yeter ben gelirim" diye.
yok, ondan da ses yok. olabildiğince yazı da yazmamaya çalışıyor.
ayıp olmasın diye haftada bir ben bişiler yazıyorum. daha doğrusu yazıyordum, artık bişi yazmıyorum.
ben anlamıyorum bu insanları amk.
en basitinden bu kız bizim oralara taşınmış olsa (ha bu arada istanbulda da evler yakın ha 20-25 dakika) o istese de istemese de ben zorlarım yardıma giderim, şehirde hiç tanımadığı birileri olsa her gün "bak sıkılıyor musun gel iş çıkışı bişi yapalım" falan derim.
harbiden kendimi boktan hissediyorum ya.
alınganlık yaptığımı düşünmüyorum. çünkü alınganlık yapmıyorum, hiç de yapmadım. yarın gelse buluşalım dese, bunları yüzüne de söylerim. ama hakikaten zoruma gidiyor amk. ben bu insanlara 10 yıla yakın zamanımı verdim. işleri düştüğünde en önden koşturdum, yeri geldi onlar için sabahladım. şimdi bi tane yavşak orospu çocuğu, kafasında kruduğu hesaplarla arkadaşlığı bitirdi.
öbürü de, sevgilisi yüzünden midir (gerçi tanıyorum elemanı da, öyle biri de değil.) ne diyedir bilmiyorum, arayı mesafelemeye çalışıyor.
cidden üzülüyorum.
arkadaşım yok demiyorum bu arada. grubun diğer 3 insanıyla hala çok yakın arkadaşım. onların artık her şeylerinden, her hislerinden de eminim. hiçbir zaman bırakmayacakalrını da biliyorum. üniversite grubumdaki 6 kişilik grubumla da aram iyi. hepsi iyi dostlarım, kötü günlerimde yanımda da oluyorlar.
ama bu iki insan cidden moralimi bozdu.
niye yahu amk, adam silmek bu kadar kolay mı cidden bunu sorup duruyorum kendime.
arkadaşlar çok dağınık anlatabilirim, ama kimseye anlatmadığım şeyler olduğu için, içimi boşaltıcam.
dünyanın en iyi arkadaşı değilim belki ama sadık bir arkadaşımdır. hayatımda hiçbir arkadaşımın arkasından vurmuşluğum yoktur ya da bir yere çağırdığında, bir şey istediklerinde bahane üretmişliğim yoktur. olabildiğince yanlarında olmaya çalışırım kısaca.
liseden süre gelen arkadaşlıklarımız var, altı kişiyiz. kişiydik, üç kız üç erkek. aramızda sevgili vs. olayları yoktu,z aten çoğumuzun sevgilisi var veya genel olarak olurdu diyebiliriz. neyse, bu arkadaşlardan biri istanbula gitti, kız olanlardan biri. o arkadaş grubundaki en yakın arkadaşımdı diyebilriim. en azından istanbula gidene kadar, araya mesafe girince tabi yakınımda olan arkadaşlarla daha yakın olduk. yoksa onunla dostluğuma dair bir problem yok. tu.
önce bu arkadaş grubundaki bir yavşaktan bahsedeceğim.
kıvırcık kafalı ibnenin teki. ben hayatımda hiçbir arkadaşımın arkasından böyle konuşmam, birinin konuşmasına da izin vermem. ama bu götoğlanı belli ki arkadaşım falan değilmiş, zaten konuşmuyorum da nerdeyse 1 senedir.
ben yavşakoğlu yavşak ve çok sevdiğim bir başka dostumla üç erkek her gün takılırdık. boş muhabbet işte, bazen bira içerdik, ki ben pek içmem. genelde onlar içer ben eşlik ederdim. pes oynar, ya da oturur bir yerde çay içip boş muhabbet çevirirdik.
o dönem sikindirik günlerden geçiyordum. kitabevinde çlaışmaya başladım haliyle bunlarla fazla takılamaz oldum ama boş bulduğum her vakit yanlarına gidiyordum. sonra yavaş yavaş bunlar beni çağırmamaya başladı, o çok sevdiğim elemanla ilgili bir sıkıntı yok. çünkü onun huyunu biliyorum, zaten kimseyi çağırmaz. hep boş bir adam olduğu için :) o genelde bir yerde oturur, biz onu arar yanına gideriz. neyse, ben bu sevmediğim yavşağı birkaç kez ayarlayıp buluştuk ettik. ama baktım bu beni hiçbir yere çağırmıyor etmiyor.
o dönemden sonra araya soğukluk girdi. sebebini hala anlamıyorum. yani bu yarrak kafalı ne sikime beni hiçbir yere çağırmamaya başlar, hiçbir sebep bulamıyorum. o sıralar kız arkadaş falan edinmiş bu. düşünün yani haberim bile yok.
neyse, sonra doğumgünüm vasıtasıyla üniversiteden arkadaşlarla rakı balığa gittik. ben liseden bu grubumu da çağırdım. sevdiğim eleman hasta olduğu için gelemedi. bu orospu evladı da, işini gerekçe göstererek gelmeyeceğini söyledi. doğumgünüüm ortasında, üniversiteden arkadaşlar bu yavşağı foursquare'de bilmem nerde taglerken görmüşler. ayıpladılar falan, "nasıl iş bu ya falan" diye. ben de feci utandım. harbiden utandım çünkü, en yakın arkadaşlarımdan diyeceğim adamın yaptığı ibneliğe bakın. kendimi sevilmeyen, asosyal biri gibi hissettim. hiç kimsenin siklemediği biri gibi.
o günden sonra iyice soğukluk girdi aramıza. ve ben tüm bu soğukluğa rağmen doğumgünüme çağırdığım piçin, birkaç hafta sonra olan doğumgününe çağırılmadım. daha dünkü bok 3-5 elemanı da almış, benim sevdiğim arkadaşla beraber bilmem nerde doğumgünü kutlamışlar.
feci zoruma gitti.
o arkadaş grubundan 'merve' (kodadı olarak kullandım) isimli arkadaş da "oha 'burak' (kodadı) seni doğumgününe çağırmadı mı" falan diye konuşunca, ben yine utandım amk. resmen kendimi ezik hissettim. ciddi diyorum, hayatımda kendimi en ezik hissettiğim dönemdi.
o günden sonra bu orospu çocuğuyla bağımı kopardım. demek içten içe bir hesabı varmış benimle, bir türlü anlamadığım bir hesabı. ve bulduğu ilk boşlukta bağları koparma planı yapıyormuş. hala o doğumgünümde yaşadığım üzüntüyü unutamam. ki ben doğumgünü kutlayan biri de değilimdir, belki ortaokuldan beri ilk kez arkadaşlarla birleşip doğumgünü kutlamıştım. cidden aklıma geldikçe üzülüyorum amk. böyle davranmasına da hiçbir sebep hala bulamıyorum. dediğim gibi aklında bir hesabı varmış demek.
bir diğer tokadı da bu sıralar yiyorum esasında.
iş dolayısıyla istanbula taşındım. tanıdığım bi üniversiteden arkadaş var burada, bir de o 6 kişilik grubumdan 'ece (kodadı)' var. bir de askerlik arkadaşım. neyse, kimseye yük olamyayım diye iyice yerleşene kadar, ilk 1 hafta falan sesimi çıkarmadım. şimdi zannederler, onlardan bir şeyler isteyeceğim falan diye. sağolsun, üniversiteden 'berk(kodadı)' isimli arkadaş, ben hiç istemememe rağmen bu dönemde de baya yardımcı olmuştu.
neyse, hafif bir düzen kurunca 'ece' ye mesaj falan attım. zaten istanbula taşındığımı biliyordu. dedim buluşalım edelim diye, zaten uzun süredir görüşmüyorduk. ben askerden yeni geldiğim için. neyse buluştuk. sohbet muhabbet.
ulan istanbula taşınalı 4 ay oldu nerdeyse, bundan da ses yok.
yani ne bileyim, bu kız izmire geldiğinde ne kadar işim varsa ben iptal eder, buluşma falan ayarlardım. başka birileriyle planlarım varsa bile '40 yılın bi başı geliyor', der iptal eder onunla olan buluşmalara katılırdım. ama yok, ondan da ses yok. konumu gereği ben de söylemiyorum hani buluşalım edelim diye, emri vaki olacak çünkü. ben daha önce de yazmıştım "ben zaten hep boşum ya tanıdığım kimse yok burda, sen buluşmak istediiğinde mesaj at yeter ben gelirim" diye.
yok, ondan da ses yok. olabildiğince yazı da yazmamaya çalışıyor.
ayıp olmasın diye haftada bir ben bişiler yazıyorum. daha doğrusu yazıyordum, artık bişi yazmıyorum.
ben anlamıyorum bu insanları amk.
en basitinden bu kız bizim oralara taşınmış olsa (ha bu arada istanbulda da evler yakın ha 20-25 dakika) o istese de istemese de ben zorlarım yardıma giderim, şehirde hiç tanımadığı birileri olsa her gün "bak sıkılıyor musun gel iş çıkışı bişi yapalım" falan derim.
harbiden kendimi boktan hissediyorum ya.
alınganlık yaptığımı düşünmüyorum. çünkü alınganlık yapmıyorum, hiç de yapmadım. yarın gelse buluşalım dese, bunları yüzüne de söylerim. ama hakikaten zoruma gidiyor amk. ben bu insanlara 10 yıla yakın zamanımı verdim. işleri düştüğünde en önden koşturdum, yeri geldi onlar için sabahladım. şimdi bi tane yavşak orospu çocuğu, kafasında kruduğu hesaplarla arkadaşlığı bitirdi.
öbürü de, sevgilisi yüzünden midir (gerçi tanıyorum elemanı da, öyle biri de değil.) ne diyedir bilmiyorum, arayı mesafelemeye çalışıyor.
cidden üzülüyorum.
arkadaşım yok demiyorum bu arada. grubun diğer 3 insanıyla hala çok yakın arkadaşım. onların artık her şeylerinden, her hislerinden de eminim. hiçbir zaman bırakmayacakalrını da biliyorum. üniversite grubumdaki 6 kişilik grubumla da aram iyi. hepsi iyi dostlarım, kötü günlerimde yanımda da oluyorlar.
ama bu iki insan cidden moralimi bozdu.
niye yahu amk, adam silmek bu kadar kolay mı cidden bunu sorup duruyorum kendime.
şimdi arkadaşlar mysql için konuşuyorum.
kitapları kaydedeceğiz diyelim. oldukça da bol bir listemiz var.
kitap ismi - yazar ismi - yayınevi - kategori ismi gibi sütunları olacak. haliyle fiyat - iskonto - açıklama gibi sütunlar da.
şimdi bunun kaydını nasıl yapayım sizce? iki yöntem var.
kitap ismi - yazar_id - yayinevi_id - kategori_id - fiyat vs. diye kaydetmek.
haliyle bu yazar_id'ler için de "yazarlar" "yayinevleri" vs. diye tablolar oluşturup orada yazar ismine karşılık gelen id'ye kayıt yaptırarak.
diğer yöntem ise:
kitaplar diye bir tablom olsun.
kitap - fiyat - iskonto - aciklama diye 4 girdisi olacak.
yine aynı şekilde yazarlar, yayinevleri vs. diye isimleri barındıran tablolar olacak.
( bu kısım biraz karışabilir)
ekstra olarak, bu yazarlar ile kitapları, yayınevleri ile kitapları, kategoriler ile kitapları eşleştiren üç ayrı tablo.
yani: "catYazarlar" tablosu: id - yazarId - kitapId
"carYayinevleri" tablosu: id - yayineviId - kitapId
şeklinde kayıt alacak şekilde.
bu yöntemlerden hangisi daha faydalı olur sizce?
tüm verileri, eşleştirmeleri tek tabloda tutmak mı yoksa hepsini ayrı tablolara bölüştürmek mi?
kitapları kaydedeceğiz diyelim. oldukça da bol bir listemiz var.
kitap ismi - yazar ismi - yayınevi - kategori ismi gibi sütunları olacak. haliyle fiyat - iskonto - açıklama gibi sütunlar da.
şimdi bunun kaydını nasıl yapayım sizce? iki yöntem var.
kitap ismi - yazar_id - yayinevi_id - kategori_id - fiyat vs. diye kaydetmek.
haliyle bu yazar_id'ler için de "yazarlar" "yayinevleri" vs. diye tablolar oluşturup orada yazar ismine karşılık gelen id'ye kayıt yaptırarak.
diğer yöntem ise:
kitaplar diye bir tablom olsun.
kitap - fiyat - iskonto - aciklama diye 4 girdisi olacak.
yine aynı şekilde yazarlar, yayinevleri vs. diye isimleri barındıran tablolar olacak.
( bu kısım biraz karışabilir)
ekstra olarak, bu yazarlar ile kitapları, yayınevleri ile kitapları, kategoriler ile kitapları eşleştiren üç ayrı tablo.
yani: "catYazarlar" tablosu: id - yazarId - kitapId
"carYayinevleri" tablosu: id - yayineviId - kitapId
şeklinde kayıt alacak şekilde.
bu yöntemlerden hangisi daha faydalı olur sizce?
tüm verileri, eşleştirmeleri tek tabloda tutmak mı yoksa hepsini ayrı tablolara bölüştürmek mi?
digiturk mu dsmart mı alsam diye düşünürken aklıma tivibu geldi. açıkçası, ttnet'i de pek sevmesem de digiturk ve dsmart gibi iki kurumun yanında sütten çıkmış ak kaşık gibi geliyor ttnet.
neyse arkadaşlar. bu tivibu'nun olayını anlatır mısınız bana?
bende superonline fiber var şuan oturduğum evde. 50mbit.
bu tivibu kotadan yiyor mu, yoksa farklı bir sistem mi? hd md olayları nasıl oluyor kısaca tecrübeniz varsa bana bi tivibu'dan bahseder misiniz?
(bi de illa ttnet üyeliği istiyorlarsa da, annemlerin evinde benim üstüme kayıtlı ttnet'im de var sıkıntı olmaz yani)
bu arada tivibu'yu televizyon için istiyorum, farklı paketleri varsa. pek anlamadım açıkçası sistemi.
neyse arkadaşlar. bu tivibu'nun olayını anlatır mısınız bana?
bende superonline fiber var şuan oturduğum evde. 50mbit.
bu tivibu kotadan yiyor mu, yoksa farklı bir sistem mi? hd md olayları nasıl oluyor kısaca tecrübeniz varsa bana bi tivibu'dan bahseder misiniz?
(bi de illa ttnet üyeliği istiyorlarsa da, annemlerin evinde benim üstüme kayıtlı ttnet'im de var sıkıntı olmaz yani)
bu arada tivibu'yu televizyon için istiyorum, farklı paketleri varsa. pek anlamadım açıkçası sistemi.
ufaktan öğreneyim diyorum da.
sıfırdan hem sdk'ları, jdk'ları sırayla kurdurup üstüne de basit de olsa bir uygulamayı yazan bir tutorial var mı. ilk tercih türkçe olmak üzere. 9-10 derste güzelce sıfırdan bir anlatsın.
not: programlama hakkında bilgim var. html, jquery, css, php anlarım.
sıfırdan hem sdk'ları, jdk'ları sırayla kurdurup üstüne de basit de olsa bir uygulamayı yazan bir tutorial var mı. ilk tercih türkçe olmak üzere. 9-10 derste güzelce sıfırdan bir anlatsın.
not: programlama hakkında bilgim var. html, jquery, css, php anlarım.
18 eylüldeki maça gidicem. saat 20.00'da maç. 22.00'da bitse, burdan gece 11'e kadar kadıköye varma ihtimalim yoktur dimi?
kadıköyden kalkan otobüsümün son hareket saati 23.20.
arsenal maçına da gitmiştim, orada bi arkadaşın arkadaşının arabasıyla dönmüştük ama yol feciydi. 3 saat aflan sürdü toplamda.
metroyla dönerken de bu derece felaket olur mu? sizce son otobüse kadar kadıköy rıhtımda olur muyum? (rıhtım olmasa da, otobüsün geçtiği uzunçayır vs. işimi görür)
kadıköyden kalkan otobüsümün son hareket saati 23.20.
arsenal maçına da gitmiştim, orada bi arkadaşın arkadaşının arabasıyla dönmüştük ama yol feciydi. 3 saat aflan sürdü toplamda.
metroyla dönerken de bu derece felaket olur mu? sizce son otobüse kadar kadıköy rıhtımda olur muyum? (rıhtım olmasa da, otobüsün geçtiği uzunçayır vs. işimi görür)
digiturk bağlatmayı düşünüyorum, ama bulundğum ilçedeki bayinin benimle ilgilenmesini istemiyorum. başka bayi göndersinler, ben bu heriflerle kavgalıyım.
mümkün mü?
mümkün değilse dsmart bağlatıcam çünkü.
mümkün mü?
mümkün değilse dsmart bağlatıcam çünkü.
ben anlamadım ya.
2 haftadır (tam ve aralıksız) midem bozuk. daha doğrusu tuvaletim kötü. tam ishal diyemiyorum, ama her zaman sıvı kıvamı var. (ya iğrenç cümle kusura bakmayın)
tamam, sağlıklı beslenmediğimle alakası olabilir. ama bu ihtimali düşünerek, bu hafta başından beri düzgün beslenmeye çalışıyorum.
diğer bir ihtimal, her gün kadıköydeki kurbağalı derenin yanından geçiyorum otobüse giderken. acaba orası mı hasta ediyor. ama yani 15-20 saniyelik bişi, olmaz heralde.
nedir bu arkadaşlar? 2 hafta oldu, 2 haftadır normal tuvalet yapamadım.
ben askerde bile yediğim iğrenç şeylere rağmen 1 kez bile boşaltım problemi yaşamamıştım, sıfır. herkes ishal vs. olurken ben hiç olmamıştım.
şimdiyse 2 haftadır bu haldeyim.
2 haftadır (tam ve aralıksız) midem bozuk. daha doğrusu tuvaletim kötü. tam ishal diyemiyorum, ama her zaman sıvı kıvamı var. (ya iğrenç cümle kusura bakmayın)
tamam, sağlıklı beslenmediğimle alakası olabilir. ama bu ihtimali düşünerek, bu hafta başından beri düzgün beslenmeye çalışıyorum.
diğer bir ihtimal, her gün kadıköydeki kurbağalı derenin yanından geçiyorum otobüse giderken. acaba orası mı hasta ediyor. ama yani 15-20 saniyelik bişi, olmaz heralde.
nedir bu arkadaşlar? 2 hafta oldu, 2 haftadır normal tuvalet yapamadım.
ben askerde bile yediğim iğrenç şeylere rağmen 1 kez bile boşaltım problemi yaşamamıştım, sıfır. herkes ishal vs. olurken ben hiç olmamıştım.
şimdiyse 2 haftadır bu haldeyim.
güneşlik olarak değil, fon perde olarak geçiyor.
daha önce şöyle bişi sormuştum: www.eksiduyuru.com
yukarıda da yazdığım gibi, bir duvar komple cam ve haftasonları falan bu duvar günün neredeyse her saati (özellikle öğlen) güneş alıyor. haliyle salonda baya rahatsız ediyor. amacım o güneşi rahatsız olduğum zamanlar kesmek. eğer güneşi olduğu gibi geçirir diyorsanız hiç almayım, ama pek güneş geçirmez, geçirse de zaten rahatsız etmez diyorsanız
bu perdeden 3 tane alayım komple kapatayım?
www.yastikminder.com
edit: bu arada eğer perde falan işimi görebilecek kadar güneş ışığını yalıtıyorsa şunları da almayı planlıyorum:
www.yastikminder.com
www.yastikminder.com
www.yastikminder.com
fiyat uygun geldi çünkü.
daha önce şöyle bişi sormuştum: www.eksiduyuru.com
yukarıda da yazdığım gibi, bir duvar komple cam ve haftasonları falan bu duvar günün neredeyse her saati (özellikle öğlen) güneş alıyor. haliyle salonda baya rahatsız ediyor. amacım o güneşi rahatsız olduğum zamanlar kesmek. eğer güneşi olduğu gibi geçirir diyorsanız hiç almayım, ama pek güneş geçirmez, geçirse de zaten rahatsız etmez diyorsanız
bu perdeden 3 tane alayım komple kapatayım?
www.yastikminder.com
edit: bu arada eğer perde falan işimi görebilecek kadar güneş ışığını yalıtıyorsa şunları da almayı planlıyorum:
www.yastikminder.com
www.yastikminder.com
www.yastikminder.com
fiyat uygun geldi çünkü.
80cm-80cm-160cm-80cm-80cm
şeklinde cam bir duvarım. soldan ikinci ve sağdan ikinci cam açılıyor.
yükseklik 2.5 metre.
benim buraya güneşlik perde almam lazım.
yani: 250x160 250x160 250x160
veya 4 tane 80x250 ve 1 tane 250x160cm lik perde gerekli bana.
ama nereden bakayım en uygun fiyatlı nerden bulurum, bi de güneşi iyi kesmesi için hangi tür kumaş olması gerekiyor? aşağı yukarı kaça patlar?
(o bahsettiğim yer komple cam kısaca. baştan aşağı, yani perdenin yükseklği 2.5 metre olmak zorunda.
şeklinde cam bir duvarım. soldan ikinci ve sağdan ikinci cam açılıyor.
yükseklik 2.5 metre.
benim buraya güneşlik perde almam lazım.
yani: 250x160 250x160 250x160
veya 4 tane 80x250 ve 1 tane 250x160cm lik perde gerekli bana.
ama nereden bakayım en uygun fiyatlı nerden bulurum, bi de güneşi iyi kesmesi için hangi tür kumaş olması gerekiyor? aşağı yukarı kaça patlar?
(o bahsettiğim yer komple cam kısaca. baştan aşağı, yani perdenin yükseklği 2.5 metre olmak zorunda.
ama çok pahalı, 2-3 ay sonra alsam nerdeyse yarı fiyatına alıcam. ama şuan da ihtiyacım var.
şu gap'in kapüşonlu fermuarlı sweatleri mesela, tüpçü yeleği ve ne kalın ne ince uzun kollu bir iki parça bişi lazım (yünsüz). belki bi de kot.
ama arkadaş mevsime yeni girdik diye iteliyorlar.
yok mu bu mevsimin mallarını ucuza alabileceğim bir mağaza, bir sanayi, bir outlet.
mudo, pull and bear, gap ve buna benzer tarzdaki mağazalar tercihim (marka önemli değil, içindeki tarz olarak söyledim, markacı değilim).
erkeğim bu arada ve istanbuldayım. illa zincir mağaza falan olmasına da gerek yok, bilmiyorum burada var mı ama izmir'de küçük butik mağazalar oluyordu hem ucuz hem de seçilmiş ürün falan getiriyorlardı.
edit: gerçi pull and bearın online mağazasına baktım da, bu seneki ürünleri pek benim istediğim tarz değil. o tarzı eleyebiliriz.
şu gap'in kapüşonlu fermuarlı sweatleri mesela, tüpçü yeleği ve ne kalın ne ince uzun kollu bir iki parça bişi lazım (yünsüz). belki bi de kot.
ama arkadaş mevsime yeni girdik diye iteliyorlar.
yok mu bu mevsimin mallarını ucuza alabileceğim bir mağaza, bir sanayi, bir outlet.
mudo, pull and bear, gap ve buna benzer tarzdaki mağazalar tercihim (marka önemli değil, içindeki tarz olarak söyledim, markacı değilim).
erkeğim bu arada ve istanbuldayım. illa zincir mağaza falan olmasına da gerek yok, bilmiyorum burada var mı ama izmir'de küçük butik mağazalar oluyordu hem ucuz hem de seçilmiş ürün falan getiriyorlardı.
edit: gerçi pull and bearın online mağazasına baktım da, bu seneki ürünleri pek benim istediğim tarz değil. o tarzı eleyebiliriz.
hayatımda motor falan kullanmadım aslında, ama en kısa zamanda motor ehliyeti ve motorsiklet almayı planlıyorum.
taşdelen'den kadıköye gidip geliyorum her gün, iş dolayısıyla. haliyle bu yolun çekilebilirliği yok. bana motorsiklet lazım arkadaşlar.
böyle bir yol için en az yakacak motorsikletler nelerdir, aynı zamanda acemi bir motorsikletçi için. hem bu yolu git gel kaça yakar aşağı yukarı, hem motorun aşağı yukarı fiyatı nedir.
birkaç ay sonraki bir iş tabi bu ama şimdiden bi plan oluşturmam lazım kafamda.
taşdelen'den kadıköye gidip geliyorum her gün, iş dolayısıyla. haliyle bu yolun çekilebilirliği yok. bana motorsiklet lazım arkadaşlar.
böyle bir yol için en az yakacak motorsikletler nelerdir, aynı zamanda acemi bir motorsikletçi için. hem bu yolu git gel kaça yakar aşağı yukarı, hem motorun aşağı yukarı fiyatı nedir.
birkaç ay sonraki bir iş tabi bu ama şimdiden bi plan oluşturmam lazım kafamda.
hangi hosting en mantıklıdır, basit bir web site için?
önemli olan: bol mail adresi alabilmemiz ve kopma mopma problemleri yaşamamamız.
önemli olan: bol mail adresi alabilmemiz ve kopma mopma problemleri yaşamamamız.
kıyafet sezonu, senenin en pahalı dönemini yaşıyor herhalde şuan dimi.
bi gömlek, hırka bişi alsam şuan en pahalı fiyattan alırım, kasım ayında falan fiyatı düşünce de pişman olurum?
eğer öyleyse, bana önerebileceğiniz outlet tarzı yer var mı?
gerçi outlette de bir önceki sezonun ürünleri satılır gene işimi görmez.
neyse, alışveriş yapılmaz mı? (mudo, pull&bear, gap map öyle yerlere bakacaktım normalde)
bi gömlek, hırka bişi alsam şuan en pahalı fiyattan alırım, kasım ayında falan fiyatı düşünce de pişman olurum?
eğer öyleyse, bana önerebileceğiniz outlet tarzı yer var mı?
gerçi outlette de bir önceki sezonun ürünleri satılır gene işimi görmez.
neyse, alışveriş yapılmaz mı? (mudo, pull&bear, gap map öyle yerlere bakacaktım normalde)
annem kışlık giysilerimi, perde vs. vakumlaıyp izmirden istanbula gönderecek.
de hangi kargo en ucuza yapar bu işi. kırılacak, zarar görecek hiçbir eşya yok bu arada.
de hangi kargo en ucuza yapar bu işi. kırılacak, zarar görecek hiçbir eşya yok bu arada.
1 kişilk makarna yapıcam, en fazla 2 tabak çıkar.
bunun için bir tam paket domates püresi çok mudur (normal küçük paket domates püresi işte)
bunun için bir tam paket domates püresi çok mudur (normal küçük paket domates püresi işte)
valla moralim bozuldu açıkçası, yeni yeni farkediyorum. öndeki saç tellerine bakın nasıl da seyrekleşmeye başlamış. benim baya gürdü saçlarım döküleceğine hiç ihtimal vermezdim.
tamamı gitmeden önce yapabileceğim bişi var mı yoksa oturup kelleşemyi mi bekleyeceğim
tamamı gitmeden önce yapabileceğim bişi var mı yoksa oturup kelleşemyi mi bekleyeceğim