Ekşi Duyuru

Eskiden boyanmış. Boyayan kişi de hiç özenmemiş, her yere damlatmış. Tiner ile çok uğraştım, en ufak bir değişiklik olmadı. Nasıl çıkacak bunlar?

Az çok belli mi? Bir yerde yazıyor mu? Ya da "geçen gün şurada konserde şunları söylemişti, yine aynılarını söyler" gibi bir şey var mı?

11 temmuzdaki vodafone arena konseri.

Bir lira olur diye tahmin ediyordum ama geçen gün bir büfe bir buçuk lira istedi şaşırdım. Yaz sıcaklarında Mecidiyeköy Beşiktaş gibi yerlerde 1 liraya su bulamayacak mıyız?

Selamlar,

5 ay kadar önce bir iphone 6S gelmişti yurtdışından. Beş aydır da kullanıyordum. Üstelik hiç "telefonunuz kapancak" diye bir mesaj gelmedi. Sonra ben yurtdışına çıktım döndüm.

Döndüğümde uçaktan indiğimde sol üstte "türk telekom" yazması gereken yerde "servis yok" yazıyordu. Hemen cuma günü telefonun pasaport kaydını yaptırdım.

BTK'nın sitesinde imei sorgulama yapıyorum, telefon kayıtlı görünüyor. Cumadan beridir 4 gün oldu.

Kayıtlı görünmesine rağmen telefonda servis yok hatası var. Şu durumda, ya henüz btk kayıtlı göstermesine rağmen bana sinyal gelmiyor, ya da telefonum bozuldu? Telefonum bozulmuş olabilir mi? Yoksa mesele telefonumun imei kaydının henüz tamamlanmamış olmasıyla mı ilgili?

Ama şehir gerçek amerikan şehri olsun. Bir zamanlar midtown madness vardı mesela, şimdi aradım bulamadım. Var mı böyle los angeles, san fransisco, new york sokaklarında arabayla gezebileceğim bir ios yahut windows oyunu?

Metal kayışlı, arkada birçok zımbırtısı olan, beyaz fonlu bir saat arıyorum. 10 sene çalışsın istiyorum. Ama iyi markalar nedir hiç bilmiyorum. Mesela swatch çok kötüymüş, öyle diyorlar sözlükte. 2 senede bozuluyormuş hemen. Şu resimdekini beğenmiştim ama bu da hemen bozulurmuş, alacaktım az daha.

Fiyat olarak 300 veririm. Çok über süperse 500 de veririm. Daha fazla vermem. Kolda kendi kendini şarj etmesine gerek yok, pille çalışsa da olur, öyle beklentilerim yok.

Hangi markalar iyidir (bu fiyat aralığında)? Gidip de yanlışlıkla çin malı dandik bir şey almayayım.

Ve ona astığım giysilerin enselerinde iz oluşması. Bu askının ucuna top gibi bir şey taksam da sivri kısmı giysilerime batmasa, ama ne taksam? Ne dersiniz?

Şunun gibi bir şey var epanel.vspteknoloji.com

Altına ne koysam da hafifçe yükselterek tekerlekleri devre dışı bıraksam? Aslında şimdi aklıma geldi de, tekerleklerin arasına bir şey mi sıkıştırsam? Hiç oynamasın kıpırdamasın.

Teşekkürler dostlar.

Edit: şirketin malı olduğundan tekerlekleri sökemiyorum

birkaç günlük araştırmayla ben de öğrenirdim ama halihazırda her şeyi bilen sizlere sormak istedim. dün akşam çok eski telefonum yaşamını yitirdi. aradıklarım:

-android olsun.
-sd kart takabileyim, ki müzikleri oraya koyayım
-müzik kalitesi iyi olursa güzel olur
-sorun çıkartmasın, bir yerleri bozulmasın cidden
-tipi düzgün olsun, güzel olsun, şık olsun
-kameradan anlamam ama güzel fotoğraflar çekebileyim, hatıralık
-çok kurcalamadığım halde beni şarjsız bırakmasın
-az para vermek istiyorum, 1100 lirayı asla geçmek istemiyorum.

ve üstelik
-ekranı iyi olup olmaması önemli değil
-ekranın büyük olup olmaması da önemli değil
-çok ağır programlar çalıştırmam
-güncelleme olması ne işe yarıyor bilmiyorum

Sağolun varolun.

Bir de araplar evet için neam diyor galiba, başka da duymadım.

Karadeniz'de göğe uzanan postmodern yapı gibi bir şeydi, neydi? Yarım kalmış bir üstgeçit vardı.

ofisinizde neler var size ait şahsi eşyalarınızdan? Çorap, fotoğraf, şarj aleti, roman, ayakkabı vs.

odam çok boğucu. a3 kağıda bastırıp duvara asmayı düşünüyorum. fotoğraf da olabilir ama aslında resim istiyorum.

iki kural var: insan hayvan gibi canlı figür olmasın. sadece sadece doğa olmasın. böyle sadece orman veya sadece deniz gibi olmasın.

mesela neler olabilir? deniz feneri. masanın üstünde elma. dağ evi. kitaplık. tramvay. anlamsız görünen bir soyut resim. her şey olabilir, yukarıdaki şartı taşıdığı sürece.

tavsiyelerinizi bekliyorum, tikler yarın akşama doğru gelecek.

edit: ünlü bir ressamın eserinin bir kopyasını duvarımda taşımaktan gurur duyarım.

Filmde adamlar bombayı son saniyede imha etmek yerine üç gün önceden mi imha etsin? Bu mudur? Bence son anda olunca daha heyecanlı oluyor. Üstelik hiç de "aaa bak son saniyede yapacak yine, püüüü klişe" demiyorum.

Sadece bununla ilgili değil tabii, genel olarak klişeler güzel şeyler değil mi?

Nasıl bir çare bulunabilir? Şu dilin girdiği deliğin içine incecik bant yapıştırarak biraz sıkışmasını sağlamayı düşündüm ama emin olamadım. Mahsur kalmayayım gerek içeride gerek dışarıda.

Evet millet nerden buluruz bunları? Mesela mission impossible'da "should you choose to accept it" diyordu. Veya gazete manşetlerinde falan ilginç şekilde kullanırlar ya grameri, şimdi aklıma örnek gelmedi.

May there be peace on earth.

Elde var bir bluetoothlu cep telefonu. Bir de elektrikli kocaman hoparlör. Bunu kabloyla da bağlarız gerçi amaaaa

Acaba o hoparlörün kablosunun ucuna bluetooth bir aparat bağlayıp kablosuz hoparlöre dönüştürmek mümkün mü? Hangi aparat?

Acaba bana mı denk geliyorlar hep? Mesela 3buçuk kişilik kaldırım var, onların üçü yanyana kahkahalarla geliyorlar. Ben yan dönüp buçukluk yerden geçiyorum, onlar aynen muhabbetlerine devam ediyorlar.

Bir keresinde çekilmesem nolur acaba dedim, son saniyeye kadar onlarda bir değişiklik olmayınca ben omzumu çektim sıkıştım, yoksa çarpacaktım.

Siz de farkediyor musunuz böyle bir şey?

Ufak kardeşler oyun oynamak istiyorlar, fakat çok da meraklıdırlar kurcalamaya. Fotoğraflara girerler, tarayıcıya girip sık kullanılanlarıma bakarlar, anımsatıcılarımı okurlar, maillerimi okurlar, facebookta mesajlarımı okurlar. Bunların hiçbirini yapamasınlar, yalnızca oyun oynasınlar istiyorum. Mümkün mü?

Ayrı bir kullanıcı hesabı açmak gibi?

Eski bir laptopun ekran menteşeleri kırılmıştı. Menteşeleri değiştirdim. Ekranın kablolarını söktüm geri taktım. Şu anda bilgisayar normal açılıyor fakat ekran çok çok karanlık, gece bile zor okunuyor. Nedir teşhisiniz? Devreler falan mı yanmış, ufak bir kablo mu kopmuş? Onarılabilir bir şey mi?

Yarışma programına öldürsen başvurmayanlar (ahaha salak ikinci soruda elendi, norveçin başkentini bilemedi)
Sokakta muhabir görünce kaçmaya başlayanlar (son olaylar hakkında bir şey düşünemiyorum çünkü sizden öğrendim, acaba ne uydursam)
Bu gruplardan mısınız?

2 gün önce çalıştırdığımızda 1 saat sonra falan soğuk hava üflemeye başlamıştı. (Önceden de bu tarz şikayetimiz vardı gerçi). Dün yine aynısı oldu, ayrıca klimanın altından su altı, sildik falan. Bugün yine çalıştırdık, saatlerce yine normal (soğuk olmayan) hava üfledi, sonra altından yine su aktı. Gürültü yapmaya başladı. Kapattık. Sonra bi daha açalım dedik, içinden birkaç tane buz düştü.

Nedir durum? Ne yapmalı ne etmeli?

Aklıma çok ilginç bir teori geldi. Şimdi işini iyi yapan birtakım adamlar, mesela güllüoğlu baklava, türkiyedeki insanların her akşam baklava yememesinden şikayetçi. Sonra bunlara rakip birkaç baklavacı açılıyor. İnsanlar, yok bence şu iyi bu iyi derken alışkanlık kazanıyor. Pasta büyüyor, en büyük dilimi güllüoğlu alıyor, kendine rakip çıkması işine yarıyor.

Böyle (rakip firma açılınca daha çok para kazanmak diye) bir şey var mı? Varsa ismi nedir?

Aaaaa hatta çiğköftecilerde böyle bi olay oldu sanki.

istanbulda abimle beraber yaşarken istanbuldaki telefon ve interneti benim üzerime açtırmıştık. Sonra ben başka bir şehre geldim. şimdi bulunduğum şehirde, tek başıma telefon ve interneti yengemin (abimin eşinin) üzerine yapmam mümkün mü?

Edit: yani istanbulda benim üzerime olan telefon ve interneti başkasının üzerine alacağım. Benim üzerimde bir şey kalmayacak.

Hatıralaaaaar hatıraaalaaaaar....

Tikler yarın.

Sonra da "yeni donanım olduğunu buldum ama ne olduğunu anlayamadım bilemedim" diyor. Madem bilemeyecek, ikide bir donanım eklendi çıkarıldı sesi olan düdüt yapmasın. O donanım bilgisayara girse çıksa bile umursamasın. Mümkün mü?

Ama silinmediler, çünkü arama yapınca çıkıyor hepsi. Hem de sağ tıklayınca dolu görünüyor. Fakat bilgisayarımdaki o bölüme girince klasörlerin hiçbiri görünmüyor (2 tane rar dosyası vardı harddiskin doğrudan içinde, onlar görünüyor). Gizli dosyaları, sistem dosyalarını göster falan dedim ama görünmüyorlar. Çok enteresan değil mi? Şimdi bunları kazasız belasız kurtarmamız lazım, naapsak?

olm bi şarkı atmak bile ölüm ya. beceremedim zaten, dinlemiyorum şarkı markı. youtubedan dinliyorum çok lazım oldukça. daha önce android tablet kullanmıştım, ne güzeldi. yanında sd kart girişi bile vardı.

macbooklar da böyle uğraştırır mı? onlar da ipad gibi her şeyi zorlaştırıyor mu?

resim galiba, fotoğraf değildir herhalde. ressam her yeri mavi tonlarda yapmış (gece karanlığında gibi), sadece ışıkları turuncu renkte yapmış, evin pencerelerinden dışarı sızan ışıklar ve tramvayın farı gibi.

ama bunun gibi pek çok resim yapmış, hepsi aynı formattta.

bir tanesini bulduruverseniz.

böyle bir şey varmış gündemde. işin aslı nedir ne değildir ben de tam bilmiyorum. vakıf üniversitelerinde boş yerler kalmış.

tamam sistemi eleştiriyoruz ama, öğrenciler de birkaç soru yapıp barajı geçiversinler bir zahmet, değil mi? hiçbir şey mi öğrenmemişler? liseden mezun olamamaları mı lazımdı acaba?

(ekstra soru: bir üniversite öğrencisi ayrı yazılan de'nin ne zaman ayrı yazılacağını nasıl bilemez, insaf)

önümüzdeki sene (yani bu eylülde) sosyoloji bölümü açılacakmış. halihazırda lisans okuyan öğrenciler ygs lys'ye girmedikleri halde kayıt yaptırabilirler mi?

bana olmaz gibi geliyor ama bilemedim

ceketin arkasından bahsediyorum. bunun bir modası mı var, geçen sene tek yırtmaç modaydı gibi? yoksa giyilen ceketin tarzına göre mi (takım elbise, smokin, blazer oluşuna göre)? yoksa öyle rastgele mi yapıyorlar, hadi buna da çift yırtmaç koyalım diye?

sorum şudur ki:

biraz c programlama öğrenmiştim. fakat bu c'de yazdığımız, mesela bir hesap makinesini, güzel bir arayüze uyarlamamız mümkün değil mi? mümkünse nasıl olur?

ben paintte bir tane pencere çizsem, kutular çizsem, birinci kutuya birinci sayıyı, ikinci kutuya ikinci sayıyı girsem, sonra da + - * / işaretlerinden birine tıklasam, üçüncü kutunun içinde cevap çıksa? nasıl yapılır böyle şeyler? yapılmaz mı ki?

sayın duyurucular,

öncelikle, nota okuyabiliyorum ve akorları biliyorum.
ama akorları şekillendirmek istiyorum.

bir resim koydum oradan bakabilirsiniz.
orada mesela do majör akorunu 3-4lük olarak abuk subuk çeşitli şekillerde yazdım. bunların çok daha değişik farklı olanları da vardır mutlaka.

İSTEDİĞİM ŞU: böyle akorların çeşitli hoş versiyonlarını (mümkünse iki elle yapılanı da olsun) nasıl bulabilirim? mesela bunun aradığım şeyin ingilizcesi nedir? chord structure mı? youtubeda arayabilirim, kitabını arayabilirim... tavsiye edeceğiniz kitap/kaynak var mı?

AMACIM ŞU: pop müzik şarkılarına sadece akorlarıyla (iki elimle akor basarak) eşlik etmek + doğaçlama yapmayı geliştirmek

sayın duyurucular,

şu linkte 1.50de çalmaya başlayan şarkı nedir acaba?

www.youtube.com

sayın duyurucular,
sizden iki tane oyun tavsiyesi istiyorum. örneklerden yola çıkarsanız memnun olurum. verdiğim örnekleri bilmiyorsanız, cevaplarınız tatmin etmeyecektir muhtemelen.

1) aksiyon olsun, heyecan olsun, ama zor olmasın, düşündürtmesin. insanın kafasını boşaltsın.
serious sam severim mesela bu tarzda.

2) yine zor olmasın, ama böyle sanki zeka oyunuymuş gibi olsun. mühendislerin sevip birbirine tavsiye edeceği gibi olsun. çocukların oynadığı amaçsız salak oyunlar gibi olmasın.
world of goo hoşuma gitmiştir.