aldığım lcd'ye de, pc'ye de lanet ettiriyor bu durum arkadaşlar. bunun tek çözümü hoparlör almak mı? film keyfi yapmak istiyorum ama laptop'tan izlemek benim için boyun ağrısından başka bir şey değil.
ps3 var, laptop var ve 1 adet de lcd var. amacım bir şekilde altyazılı haliyle filmleri bu televizyonda izlemek. nasıl bir yöntem izlesem?
ps3 var, laptop var ve 1 adet de lcd var. amacım bir şekilde altyazılı haliyle filmleri bu televizyonda izlemek. nasıl bir yöntem izlesem?
yani demek istediğim gerçekçi olması arkadaşlar. mesela lilja 4 ever. ya da klass. dram tercihimdir. böyle mideye yumruk indiren, yaşamı sorgulatan falan. var mıdır ki aklınıza gelen.
durduk yere bu geldi aklıma arkadaşlar, fikirlerinizi merak ediyorum.
normalde çenesi asla durmayacak tansu çiller, demirel, mesut yılmaz gibi ağırbaşların yanı sıra o döneme ait sükseli milletvekillerinin son 4-5 yılda hiç konuşmaması sizce normal mi? yoksa mevcut hükümet ''konuşursan yanarsın'' gibi bir strateji mi izliyordur? merak ediyorum.
normalde çenesi asla durmayacak tansu çiller, demirel, mesut yılmaz gibi ağırbaşların yanı sıra o döneme ait sükseli milletvekillerinin son 4-5 yılda hiç konuşmaması sizce normal mi? yoksa mevcut hükümet ''konuşursan yanarsın'' gibi bir strateji mi izliyordur? merak ediyorum.
evet bunu merak ediyorum arkadaşlar.
çocukluğumuzda bizi ağlatan bir şey olabilir, ya da gençliğimizi duman eden. mutlu mesut eden de olabilir tabii.
aklıma yeni türkü geliyor benim. destina mesela. hiç eskimeyecek gibi.
çocukluğumuzda bizi ağlatan bir şey olabilir, ya da gençliğimizi duman eden. mutlu mesut eden de olabilir tabii.
aklıma yeni türkü geliyor benim. destina mesela. hiç eskimeyecek gibi.
arkadaşlar bugün gittim zar zor bulduğum 90 lira ile aldım bu oyunu. bi hevesle oturdum ps'3 ün başına ama bir de ne göreyim, online oynamak için gerekli kodu kabul etmiyor. sorun nedir ki tam olarak.
giriş yaptığım hesabım amerika adresli olduğu için olabilir mi? eğer sorun öyleyse nasıl türkiye'ye ait bir adres açabilirim.
teşekkürler.
giriş yaptığım hesabım amerika adresli olduğu için olabilir mi? eğer sorun öyleyse nasıl türkiye'ye ait bir adres açabilirim.
teşekkürler.
bu klişe soruya yanıtlarınızı beklemekteyim sevgili beckenbauer'ler.
playstation için alacağım. zar zor 150 lira biriktirebildim sonunda oyun için. pek oynamaya fırsatım olmadı ikisini de. yarın gidip almayı düşünüyorum ama hangisini almalıyım sizce?
playstation için alacağım. zar zor 150 lira biriktirebildim sonunda oyun için. pek oynamaya fırsatım olmadı ikisini de. yarın gidip almayı düşünüyorum ama hangisini almalıyım sizce?
ve tavsiye ettiğiniz arkadaşlar. mümkünse türkçe.
neresi var arkadaşlar? özdilek'teki o yere sordum yokmuş. başka da yer gelmedi aklıma.
arkadaşlar şöyle before sunrise, last night, closer tarzı böyle aldatmaya, karmaşık ilişkilere dayalı konusu olan film var mıdır bildiğiniz.
filmde hem ingilizce hem fransızca konuşuluyor. çok başarılı bir iş kadını var. nükleer santral projelerine falan giriyor. hayatı çok monoton böyle. bir gün iş yerine bi posta geliyor. açıyor bakıyor çocukluk dönemine ait mektuplar var içinde. mektupların içeriği, büyüyünce nasıl bir insan olmak istediği, nasıl bir hayat yaşamak istediği yönünde. ve o an bakıyor ki hayalindeki insandan çok başka bir insan olarak yaşıyor. o mektupları okuduktan sonra hayatında bazı değişikliklere gitmeye karar veriyor.
neydi bu filmin adı arkadaşlar, hatırlayan var mı acaba?
neydi bu filmin adı arkadaşlar, hatırlayan var mı acaba?
filmden hatırladığım tek sahne, bar gibi bir yerde otururken, di caprio'nun sigara içerken yanında oturan adamın kafasında şişe kırması. bunun tam tersi de olabilir.
hatırlayan var mı arkadaşlar?
hatırlayan var mı arkadaşlar?
konusunu hatırladığım kadarıyla şöyleydi: bir kız isteği dışında bi kilisenin kız yurduna yollanıyordu. kız oraya gidip gelen bi gençle gizli ilişki yaşıyordu. rahibeler bununla baya uğraşıyordu falan.
konusunu da unuttum bak.
konusunu da unuttum bak.
www.publispain.com 
şu köpeğin türü boxer mı arkadaşlar? pek anlamam bu işlerden ve inanılmaz sevimli buluyorum şunları. pek merak ettim.
tam da belli olmuyor gerçi ama tek bulabildiğim bu.

şu köpeğin türü boxer mı arkadaşlar? pek anlamam bu işlerden ve inanılmaz sevimli buluyorum şunları. pek merak ettim.
tam da belli olmuyor gerçi ama tek bulabildiğim bu.
sanırım pop. baya bilinen bir şarkı aslında. kadının sesi izel'e benziyordu, erkeği çıkaramadım. ama izel değildi sanırım. sözlerinin hiçbirini hatırlamıyorum. slow bir parça.
dün hafif alkollüyken bu parçaya ağlamışım arabada. tekrar dinlemek için bilgisayara oturdum ama bön bön bakıyorum adı neydi diye. tahminlerinizi alabilir miyim arkadaşlar.
dün hafif alkollüyken bu parçaya ağlamışım arabada. tekrar dinlemek için bilgisayara oturdum ama bön bön bakıyorum adı neydi diye. tahminlerinizi alabilir miyim arkadaşlar.
www.youtube.com 
bella luna tadı tam olarak ne bilmiyorum ama aynı şarkıyı günde 2500 kere dinlemek biraz sorun yapıyor bende.
bak bu şarkıda öyle hayallere daldırır, öyle tatlıdır dediğiniz tavsiyelerinizi alabilirim.

bella luna tadı tam olarak ne bilmiyorum ama aynı şarkıyı günde 2500 kere dinlemek biraz sorun yapıyor bende.
bak bu şarkıda öyle hayallere daldırır, öyle tatlıdır dediğiniz tavsiyelerinizi alabilirim.
nasıl bir taktik izlerdiniz canlar?
tematik mi çalışırdınız, yoksa dincilik mi yapardınız. ya da ırkçılık mı. ya da carl barat ya da kurt rambis gibi alternatif şeyler mi denerdiniz.
fikirlerinizi merak ettim.
tematik mi çalışırdınız, yoksa dincilik mi yapardınız. ya da ırkçılık mı. ya da carl barat ya da kurt rambis gibi alternatif şeyler mi denerdiniz.
fikirlerinizi merak ettim.
arkadaşlar küçüklüğümden beri huyum olan ve bu zamana kadar kimseye sormadığım, sadece bende olmasına ihtimal vermediğim bir takıntım var.
hiç alakası olmayan şeylerden çıkarım yapıyorum. mesela karşıdan karşıya geçiyorum ya, ''ben karşıya geçene kadar araba gelmezse bu akşam eski sevgilim arayacak'' diye düşünüyorum mesela. ya da mp3'te müzik dinlerken ''eğer sıradaki parça pink martini olursa bir saat sonraki sınavım çok iyi geçecek'' gibi. binlerce örneği var daha.
var mı bu saçma şeyden mustarip.
hiç alakası olmayan şeylerden çıkarım yapıyorum. mesela karşıdan karşıya geçiyorum ya, ''ben karşıya geçene kadar araba gelmezse bu akşam eski sevgilim arayacak'' diye düşünüyorum mesela. ya da mp3'te müzik dinlerken ''eğer sıradaki parça pink martini olursa bir saat sonraki sınavım çok iyi geçecek'' gibi. binlerce örneği var daha.
var mı bu saçma şeyden mustarip.
tavsiyelerinizi alabilir miyim arkadaşlar. şöyle ''ulan rus gelin getirtmek farz oldu'' dedirtecek filmler. tam tersini söyletse de olur :)
var mıdır acaba arkadaşlar.
çocukluğumdan bu yana gelen bi maske takıntım vardır. korku filmi karakterlerinden kar maskelerine, tahta maskelerden gülen tavşan maskelerine kadar her türlü şeye feci ilgi duymaktayım.
bildiğiniz bi yer varsa bu tarz alışveriş yapabileceğim, yönlendirirseniz pek mutlu olurum.
çocukluğumdan bu yana gelen bi maske takıntım vardır. korku filmi karakterlerinden kar maskelerine, tahta maskelerden gülen tavşan maskelerine kadar her türlü şeye feci ilgi duymaktayım.
bildiğiniz bi yer varsa bu tarz alışveriş yapabileceğim, yönlendirirseniz pek mutlu olurum.
arkadaşlar kız kardeşinizin bu iki yere de girme şansı var diyelim. ama geleceğine yön verme, karar verme konusunda biraz sıkıntılı ve genetik mühendisliği düşünüyor. siz ne yapardınız? hangisini seçtirirdiniz
ama herkeste koç özel olduğu için bir ön yargı var. benim bildiğim kadarıyla imkanları tüm üniversitelerden daha iyi. bu konuda ne diyorsunuz acaba.
ama herkeste koç özel olduğu için bir ön yargı var. benim bildiğim kadarıyla imkanları tüm üniversitelerden daha iyi. bu konuda ne diyorsunuz acaba.
belki de çok ünlü değil arkadaşlar bilmiyorum ama feci kafama takıldı şu an ve mutlaka bulmam lazım.
şöyle anlatayım. resim ispanyol prenslerden birinin ölümünü tasvir ediyor. cenazesinin başına onlarca kişi toplanmış, prensin cesedine bakıyor. bu sırada onlarca kişinin içinden iki kişi cesede değil de bize doğru bakıyor. bu iki kişi de eserin sahibi ve onun oğlu.
neydi bu acaba hatırlayan var mı be canlar?
şöyle anlatayım. resim ispanyol prenslerden birinin ölümünü tasvir ediyor. cenazesinin başına onlarca kişi toplanmış, prensin cesedine bakıyor. bu sırada onlarca kişinin içinden iki kişi cesede değil de bize doğru bakıyor. bu iki kişi de eserin sahibi ve onun oğlu.
neydi bu acaba hatırlayan var mı be canlar?
arkadaşlar haftada sadece bir kaç saat böyle boş vakit ayırabiliyorum. ve ilişkilere değinen filmlere bayılıyorum. before sunrise, annie hall gibi filmler favorimdir.
sorum şu ki, bu film sizce zar zor bulunan boş vakti değerlendirmek için ideal midir? ilişkiler üzerine yapılmış, diyalog ağırlıklı filmleri seven birini tatmin eder mi? spoiler korkumdan pek bakamıyorum da yorumlara.
bi sorayım dedim canlar.
sorum şu ki, bu film sizce zar zor bulunan boş vakti değerlendirmek için ideal midir? ilişkiler üzerine yapılmış, diyalog ağırlıklı filmleri seven birini tatmin eder mi? spoiler korkumdan pek bakamıyorum da yorumlara.
bi sorayım dedim canlar.
var mıdır arkadaş önerebileceğiniz.
kuzey avrupa'nın soğukluğunu hissedebileceğim bir dram şöyle. konusu hayatından içinden olan, yer yer sarıcı, sonunda o siyah ekrana sonuna kadar baktıran. şöyle amerikan yapmacıklığından uzak güzel bir drama istiyorum. güney amerika sineması da kabulümdür.
kuzey avrupa'nın soğukluğunu hissedebileceğim bir dram şöyle. konusu hayatından içinden olan, yer yer sarıcı, sonunda o siyah ekrana sonuna kadar baktıran. şöyle amerikan yapmacıklığından uzak güzel bir drama istiyorum. güney amerika sineması da kabulümdür.
evet canlar, merak ettiğim bu.
hayalinizdeki insan karşınıza çıktı mı? yoksa hayaldeki insanın yeri daima hayaller midir. ya da çıkacağını düşünüyor musunuz? ya da imkansız mı diyorsunuz, nedir yani sizin için olay.
mesela ben hep doğa aşığı, yolculuğu seven bir kadın aradım. geçen yıl bulduğumu sandım. benimle ormanlık bir yerde tatile gitmişti ve dışarıda böcekler var diye odadan hiç çıkmamıştı. sonra silkelendim tabi.
ya siz?
hayalinizdeki insan karşınıza çıktı mı? yoksa hayaldeki insanın yeri daima hayaller midir. ya da çıkacağını düşünüyor musunuz? ya da imkansız mı diyorsunuz, nedir yani sizin için olay.
mesela ben hep doğa aşığı, yolculuğu seven bir kadın aradım. geçen yıl bulduğumu sandım. benimle ormanlık bir yerde tatile gitmişti ve dışarıda böcekler var diye odadan hiç çıkmamıştı. sonra silkelendim tabi.
ya siz?
tepkiniz ne olurdu?
canınız sıkkın, nefes alamıyorsunuz daralmaktan. ve bu derdi ona açıyorsunuz, o ise sadece ''çok talihsizsin, bence biz mutlu olamayız. bitsin'' diyor. ''o çocuğun etkisi var mı'' dediğinizde ise ''yok diyemem'' diyor. ama daha dün o benim dostum diyordu.
söver misiniz? susar mısınız? başkınıza geldi mi? duşta mı ağladınız? ne yaptınız?
canınız sıkkın, nefes alamıyorsunuz daralmaktan. ve bu derdi ona açıyorsunuz, o ise sadece ''çok talihsizsin, bence biz mutlu olamayız. bitsin'' diyor. ''o çocuğun etkisi var mı'' dediğinizde ise ''yok diyemem'' diyor. ama daha dün o benim dostum diyordu.
söver misiniz? susar mısınız? başkınıza geldi mi? duşta mı ağladınız? ne yaptınız?
var mı böyle bir şey arkadaşlar?
geri zekalıca şeyler üzerine yoğunlaşıyorum şu boş zamanlarımda. önce yaşama isteği veren film izleyip üstüne bunlardan bir tane izleyip hangisi ağır basacak onu merak ediyorum.
bknz: dünyanın en boş adamı.
öneriler lütfeen.
geri zekalıca şeyler üzerine yoğunlaşıyorum şu boş zamanlarımda. önce yaşama isteği veren film izleyip üstüne bunlardan bir tane izleyip hangisi ağır basacak onu merak ediyorum.
bknz: dünyanın en boş adamı.
öneriler lütfeen.
şöyle biraz The Lincoln Lawyer tadında, biraz da devil's advocat. var mıdır arkadaşlar tavsiye edebileceğiniz bir şeyler. hayatımızın geçtiği duruşma salonları sinemada nasıl aktarılıyor merak ediyorum.
aklıma nedense beyaz kelebekler'den başkası gelmiyor arkadaşlar. bir el atsanız.
böyle sevdiceğin yanında dinlerken bir anda mutlu etsin çocuk gibi, garip hareketler yaptırsın falan.
böyle sevdiceğin yanında dinlerken bir anda mutlu etsin çocuk gibi, garip hareketler yaptırsın falan.
şöyle bir şey arkadaşlar. kulağınızda kulaklık, duvara dayanmış bekliyorsunuz. bu arada o şarkı çalmaya başlıyor ve karşıdan sevdiceğin geldiğini görüyorsunuz. böyle gidip ona hiç beklemediği bir anda salsa gibi saçma hareketler yaptırıp, kolunu böyle çevirip belinden tutturacak falan şarkılardan bahsediyorum.
ne diyor lan bu dediğinizi duyar gibiyim ama vardır belki aklınızda bir şeyler. mesela beyaz kelebeklerin şarkıları hep mutlu eder beni. gençlik başımda duman falan. daha alternatif var mıdır böyle, türkçe yabancı fark etmeden.
ne diyor lan bu dediğinizi duyar gibiyim ama vardır belki aklınızda bir şeyler. mesela beyaz kelebeklerin şarkıları hep mutlu eder beni. gençlik başımda duman falan. daha alternatif var mıdır böyle, türkçe yabancı fark etmeden.
bunun bir cevabı var mıdır sizce arkadaşlar. ya da ilişkisinde ilk zamanları özleyenler? yoksa sizce de ilk zamanlar iki tarafında rol yaptığı, açık vermemeye çalıştığı o dönemlerden mi ibaret. ya da ne gereği var yeni tanışmış triplerinin, samimiyetin tadını çıkarmalıyız mı diyorsunuz? halbuki ne kadar da o zaman hoştu yaşananlar.. evet sanırım geride kalıyor ne yaparsak yapalım.
arkadaşlar bunu feci şekilde merak ediyorum ne zamandır. şu an son sezonu da bitirdim ve kafama takıldı. saçma da gelebilir ama ben resmen bu adamların çatır çatır kazanmasını istiyorum. sonra diyorum ki bir tv dizisi ne kadar kazanabilir ki.
ve oldukça pahalı bir prodüksiyon olduğunu düşünüyorum. bi fikri olan var mıdır, gelirlerin giderleri ne oranda karşıladığı hakkında falan.
ve oldukça pahalı bir prodüksiyon olduğunu düşünüyorum. bi fikri olan var mıdır, gelirlerin giderleri ne oranda karşıladığı hakkında falan.
evet soracak başka kimsem yok arkadaşlar. sipariş etmeye değer mi, bir gözatıverin bi zahmet.
www.ebay.com
www.ebay.com
çaresi yoktur değil mi. ya da benzerini yaşayan?
tam 10 ay önceydi. facebook'tan tanışmıştık. tamamen bir yanlış anlaşılma sonucu, tanıdığım biriyle konuştuğumu sandığım halde hiç tanımadığım biriyle konuşuyormuşum meğer. 1 haftalık bir yazışma sonucu antalya/kaleiçinde bir buluşma ayarladık. benim de hayatımın aşkını bulmaya niyetim yoktu, sadece takılmayı istedim. ilk buluşmada 30 dakika sohbet ettikten sonra bana ''senin teninde kendi mutluluğumu görüyorum'' dedi. ve elimden tutup oturduğumuz yerden çıkardı. yaklaşık 45 dakika ayaküstü öpüştük. sonra o günün akşamında yarın bana gelmek istedi. bazı şeyleri o kadar korkusuzca, o kadar istekleri doğrultusunda yaşıyordu ki, etkilenmemem elde değildi. sanki yarın ölecekmiş gibi. bize geldi. yatağa kendisi attı beni. sevişirken ''bunun için mi geldim ben'' deyip deyip devam etti sevişmeye. 3 saat sonra evden ayrıldı. ve bir gün öncesinde ''kokun içime sinmiş'' dediği adama bir gece sonra ''kokun beni yanıltıyor'' diye bir cümle kurdu ve son cümlesi oldu. yaklaşık 10 aydır ulaşamıyorum. 10 aydır sadece iki kez yazışma, bir kez karşılaşma fırsatımız oldu. bu süre zarfında kimlerle yattı kimlerle dediğinizi duyar gibi.
belki unutması kolay olurdu, ilk gün o kadar içten sarılmasa. ve diyeceğim şudur ki, SEVİŞİN AMA ÖZLEMEYİN.
paylaşmak istedim, saygılar.
tam 10 ay önceydi. facebook'tan tanışmıştık. tamamen bir yanlış anlaşılma sonucu, tanıdığım biriyle konuştuğumu sandığım halde hiç tanımadığım biriyle konuşuyormuşum meğer. 1 haftalık bir yazışma sonucu antalya/kaleiçinde bir buluşma ayarladık. benim de hayatımın aşkını bulmaya niyetim yoktu, sadece takılmayı istedim. ilk buluşmada 30 dakika sohbet ettikten sonra bana ''senin teninde kendi mutluluğumu görüyorum'' dedi. ve elimden tutup oturduğumuz yerden çıkardı. yaklaşık 45 dakika ayaküstü öpüştük. sonra o günün akşamında yarın bana gelmek istedi. bazı şeyleri o kadar korkusuzca, o kadar istekleri doğrultusunda yaşıyordu ki, etkilenmemem elde değildi. sanki yarın ölecekmiş gibi. bize geldi. yatağa kendisi attı beni. sevişirken ''bunun için mi geldim ben'' deyip deyip devam etti sevişmeye. 3 saat sonra evden ayrıldı. ve bir gün öncesinde ''kokun içime sinmiş'' dediği adama bir gece sonra ''kokun beni yanıltıyor'' diye bir cümle kurdu ve son cümlesi oldu. yaklaşık 10 aydır ulaşamıyorum. 10 aydır sadece iki kez yazışma, bir kez karşılaşma fırsatımız oldu. bu süre zarfında kimlerle yattı kimlerle dediğinizi duyar gibi.
belki unutması kolay olurdu, ilk gün o kadar içten sarılmasa. ve diyeceğim şudur ki, SEVİŞİN AMA ÖZLEMEYİN.
paylaşmak istedim, saygılar.
''bu ne saçma tanım lan'' dediğinizi duyar gibiyim arkadaşlar ama bana bu tanıma uyan hatun isimleri lazım. oyuncu, şarkıcı fark etmez. yaşadığım aşk acısına verin biraz.
kalkık kaştan kastım, oluyor ya şöyle inanılmaz sinsi bakış atabiliyorlar. örnek verebilecek bile bir isim gelmiyor aklıma, hay allah. kafayı yiyorum sanırım.
kalkık kaştan kastım, oluyor ya şöyle inanılmaz sinsi bakış atabiliyorlar. örnek verebilecek bile bir isim gelmiyor aklıma, hay allah. kafayı yiyorum sanırım.
var mıdır arkadaşlar. hitler'in propaganda filmleri dışında. hümanistlik taslamayı bir kenara bırakırsak, yahudi lobi destekli vıcık vıcık dramatize edilmiş, her sahnesinde bir nazi askerinin beyni uçurulan filmlerden pek sıkıldım açıkçası.
bir de böyle değişik bir şey arıyorum. pek yoktur gerçi ama, sorayım dedim.
saygılar.
bir de böyle değişik bir şey arıyorum. pek yoktur gerçi ama, sorayım dedim.
saygılar.
arkadaşlar bu neden oluyor acaba. sizde de oluyor mu. çok fazla rüya görmemin bir etkisi var mıdır ya da.
resmen 68 kilo yatıp, 66.5 kilo uyanıyorum. ve hiç hoşuma gitmiyor bu durum.
resmen 68 kilo yatıp, 66.5 kilo uyanıyorum. ve hiç hoşuma gitmiyor bu durum.
arkadaşlar peder aramız bozuk olduğu için bi beyaz bayrak niyetine bana amerika'dan blackberry storm 2 yollamış. şimdi bugün elime geçti ve telefonu kurcaladım biraz.
telefon çekiyor şu an, arama yapabiliyorum ama üst tarafta ''activation required'' yazıyor. bu aktivasyon şu kırdırmak dediğimiz olay mı. hiç anlamıyorum bu işlerden. bi el atıverirseniz.
telefon çekiyor şu an, arama yapabiliyorum ama üst tarafta ''activation required'' yazıyor. bu aktivasyon şu kırdırmak dediğimiz olay mı. hiç anlamıyorum bu işlerden. bi el atıverirseniz.
daralıyorum arkadaşlar, çok daralıyorum. içimde o kadar büyük bir sıkıntı var ki isteklerimi yapamayacağıma dair. öyle bir hiçlik, öyle bir boşluk. merak ediyorum sizde de oluyor mu? isteklerimize ulaşamadan öleceksek bu yaşamanın anlamı ne. böyle içiniz kararıyor mu sizin de.
arkadaş bıktım desem yeridir. zaten sıkıntılar başımızdan aşkın, biraz rahatlamak amacıyla sözlüğe giriyoruz, onda da tahmin ettiğiniz troller çıkıyor karşımıza. bunların entrylerini görmemenin bir yolu yok mu. bu cemaat çocuklarını nasıl yok edebiliriz bir nevi.
arkadaşlar o kadar çok bunaldım ki.. bu antalya'nın havası darmadağan etti. tatile de gidemiyoruz, o yüzden şöyle karavanla milletin dağa, bayıra, ormana yardırdığı filmlerin isimlerini rica ediyorum bildiğiniz varsa. RV gibi, Meet The Fockers gibi.
filmlerle bari tatmin olalım.
filmlerle bari tatmin olalım.
arkadaşlar gece gece canım şöyle ormanda, dağda bayırda geçen filmlerden istedi. bıktım bu evin içinde biraz kendimi avuturum belki. ''arka plana hayran oldum resmen'' dediklerinizden.
into the wild tadında şöyle. iki saatliğine kurtarıverin şu suseri bu azaptan.
into the wild tadında şöyle. iki saatliğine kurtarıverin şu suseri bu azaptan.
arkadaşlar şu an öyle bir filme ihtiyacım var ki, film boyu hiç güneş olmasın neredeyse. dark city, the crow tarzı bir şey arıyorum. saçma sapan korku filmleri değil de daha başka böyle. bir el atıverin. kudurdum burda karanlık karanlık diye.
az önce uyandım ve rüyamda bir şatoda şövalye kıyafetinin içinde bekçilik yapıyordum. resmen rüyamdaki atmosferin etkisinde kaldım arkadaşlar.
şöyle çoğunluğu şatoda geçen, kasvetli atmosfere sahip bildiğiniz film varsa söylerseniz pek bir memnun olurum.
şöyle çoğunluğu şatoda geçen, kasvetli atmosfere sahip bildiğiniz film varsa söylerseniz pek bir memnun olurum.
bu yaz 5 haftalığına ingilizce kurs almayı planlıyorum arkadaşlar yurt dışında. 4000 lira gibi bir bütçem var. yeterli midir değil midir. açıkçası bu işlerden de hiç anlamıyorum. daha önce gitmiş olanınız, herhangi bir yeri tavsiye edecek olanınız varsa dinlemekten keyif duyarım.