Ekşi Duyuru

bu hise kapılınca ne yapıyosunuz arkadaşlar?

antalya'ya döndüğüm andan itibaren kurtulamadım şu histen. şehrin pis havasından mıdır nedir.

of çok kötü. hayırdır inşallah.

ben bunu merak ediyorum arkadaşlar. mesela ben 2 yıllık sevgilim için böyle bir şeye inanmıyorum diyelim. ve kadınların ilişkilerini iyinin kötüsü olarak yaşadıklarını düşünüyorum. yani o kötünün daha iyisi denk geldiğinde hoop kapı önündesiniz. erkeklerde de öyledir tabi.

yani şöyle diyeyim. sevgilinizle tanıştığınız gün, sizden daha yakışıklı/güzel biri daha sevgilinizle tanışsaydı o insan yine sizi mi seçerdi? yoksa sırf o an siz denk geldiğiniz için mi sizinle?

ya da sevgilinizle tartıştınız. sizden habersiz tatile çıktı. orada bir gece barda biriyle tanıştı. gayet hoş bir insan. sizi aldatmayacağına inanıyor musunuz?

gece gece neleri takıyosam böyle.

tam olarak anlatamamış olabilirm arkadaşlar ama aradığım filmler şöyle: abimiz ya da ablamızın bir ilişkisi ya da evliliği var. ama karmakarışık haller içerisinde. bunalım yaşıyor. tam bu sırada bir şekilde yeni biriyle tanışıyor. sonra olaylar gelişiyor.

birkaç örnek: before sunrise, last night, closer, lost in translation..

umarım anlatabildim. teşekkürler.

turla mı gitsem yoksa tek mi gitsem diye düşünürken tek gitmeye karar verdim arkadaşlar, ekonomik olarak daha avantajlı olacağımı düşünerekten.

şöyle fazla tuzlu olmayan 5 gece kalabileceğim bir yer arıyorum. nereyi önerirsinz?

bu durumda olanınız var mı arkadaşlar. kendi şehrimden kimseyi anlayamıyorum ve onlar da beni anlamıyormuş gibi sanki. öyle kendini beğenmiş, farklı olmaya çalışan sikko tiplerden de değilim. dostluk kavramını çok iyi bilirim ama şu koskoca antalya'da bir tane bile arkadaşım yok. sadece insanların duymak istediği şeyleri söylemeyen bir insanım. içimden ne geliyorsa onu söylüyorum. yalandan kaçınıyorum. ama kötü ediyorum sanırm.

en son bi cezayirli ile tanışmıştım kemer'de. ülkesine döndüğüde hüngür hüngür ağlamıştım tek dostum kaybettim diye.

garip be canlar. dostunuz varsa kıymetini bilin cidden.

arkadaşlar bikaç şey sorucam. petersburg mu zagreb mi diye düşünürken kararımı zagreb'ten yana kıldım.

1 haftalık tatil için kaç kuka/lira yeterlidir?
tavsiye ettiğiniz otel var mı?
gece hayatı çok mu durgun?

teşekkürler.

böyle bir şey mümkün mü arkadaşlar? sabahtan beri rusya'dan 10 numara falan aradı beni aramışsınz diye. bunların yarısı türktü. hatta ''pardon şu an açamıyorum ben cemil, ne için aramıştınız'' diye mesaj atan oldu. beni arayıp rusça bağırıp çağıranlar da var. turkcell'i aradım, hiçbir yeri aramamış gözüküyorum.

hayırdır inşallah.

evet arkadaşlar sizce yabancı kulağına en iyi gelebilecek isimlerimiz kimler? kimleri önersem? mfö'den başka aklıma gelen yok ne yazık ki.

bilinen çoğu korku filmini silmiş süpürmüş biri olarak tavsiyelerinizi istiyorum arkadaşlar.

klişe olmaması tek şartım :)

sıcak insanlar, tarih kokan caddeler, zarif sokaklar ve hareketli bir gece hayatı arayan biri olarak bu şehre gitsem memnun kalır mıyım yoksa biraz daha avrupa'ya çevireyim mi rotayı arkadaşlar?

alabilir miyim arkadaşlar. yeopgijeogin geunyeo gibi şöyle, vurucu olanlardan.

japon da kabulum :)

bir ordu bu mayaların kaldığı yeri basıyordu, mayalar da özel sığınaklarından kaçıp denize ulaşıp orada yeni bir yer keşfediyordu. buradaki yerliler durumu sonraları fark ediyorlardı. mayalar yerlilerden birini esir alıyordu. bir maya kızı o yerliye aşık oluyordu falan.

neydi bu film arkadaşlar?

2 erkek 1 kadın olanını arıyorum arkadaşlar. mümkünse erkeklerin birbirinden haberi olsun. vicky cristina'nın değişik versiyonu biraz. porno değil tabii bahsettiğim.

iki erkek, bir kadın, olaylar, bir onla bir bunla sevişme, erkeklerin genişliği, bilinçaltı falan bla bla..

var mıdır böyle filmler?

biraz garip bir tabir mi oldu bilmiyorum ama ben bunlardan arıyorum arkadaşlar. geçmese bile en azından bir kısmında orada bulunsun kahramanlarımız. dumb and dumber ya da crazy heart gibi..

seviyorum o atmosferi.

giden arkadaşlar aydınlatırsa pek sevinirim arkadaşlar.

buraya giden soyulmadan ya da dayak yemeden dönmez mi, öyle midir? nedir olayı. gitmeyi çok istiyorum da.

şu günlerde uçak biletini almayı düşünüyorum arkadaşlar ama bir türlü karar veremedim. ilk kez tur harici bireysel olarak bir tatile çıkacağım ama bu iki ülke arasında kararsız kaldım.

siz ne diyorsunuz?

şimdiye kadar paris'i, münih'i madrid'i ve barselona'yı gezdim ama paris ile münih'e gitmesem de olurmuş dedim kendime. barselona'ya ise aşık oldum.

ben bu şehre benzer, sıcak insanlarla dolu, her saat hayat olan şehir tavsiyelerinizi almak istiyorum bu yaz için.

barselona'ya benzer nereler vardır?

inciswf.com

o kadar hoşuma gitti ki arkadaşlar. hemen müzikçalarıma atıp yollarda eşlik etmesini istiyorum.

nedir bu şarkının adı?

arkadaşlar temmuz ayında 1 haftalık falan bir tatil düşünüyorum. kıyıya köşeye attığım kadarıyla elime 2000 euro para geçti. bu para avrupa'da ya da başka bi yerdeki hangi ülkede iyi bir şekilde değerlendirilir? iyi bir şekilde eğlenilir? ya da parayı boşvereyim, ben bu yaz nereye gideyim?

şimdiye kadar sadece ingiltere ve ispanya'ya gittim.

images.nymag.com

diyeceksiniz o kadarcık yerden nerden bilelim biz. ama filmden elimdeki tek kare bu. şöyle tarif edeyim: sokakları hep dar dar. italya'nın bazı şehirlerine benziyor böyle sanki bir yamacın tam ucuna kurulmuş gibi. evlerin hepsi beyaz.

olmadı dimi. tüh.

başlık tam anlatamamış olabilir, şöyle 2 erkek 1 kadın ya da 2 kadın 1 erkek filmleri arıyorum arkadaşlar. mama tambien gibi böyle. ama closer tarzı değil. yani birbirlerinden haberleri olmalı.

ilişki threesome'ı işte, bir el atıverin.

sizce böyle bir şey mümkün müdür? bu konuda yazılmış hiç yazı var mı bildiğiniz?

düşüncelerinizi merak ediyorum arkadaşlar.

bence platon'un dediği gibi devlet yönetimi ''filozof'' dedikleri o bilge kişide olmalı. o bilgelik neye göre tescillenir bilmiyorum ama bulunurdu bir yolu.

siz ne düşünüyorsunuz?

2 saatliğine kopmak istiyorum şu sıkıntılardan arkadaşlar. şöyle enteresan konusu olan, akıcı film tavsiyelerinizi alabilir miyim?

idioacracy gibi mesela. 500 yıl sonraki dünya'da var olan aptal insan populasyonunu anlatıyor. distopik tarz olabilir biraz.

teşekkürler.

www.liveleak.com

13 saniyede gözüken bir şey var arkadaşlar onun ne olduğunu çok merak ettim. dil desen değil, y.rrak desen o da değil gibi. ya da ikisinden biri mi ki?

şu videoyu izledikten sonra masadaki baklavaya gözüm ilişti, bi gülümsedim.

böyle güney amerika'daymış gibi hissettiren. azıcık buena vista social club gibi de olabilir.

teşekkürler.

ben merak ediyorum. ciddi manada soruyorum. müthiş bir duygu olsa gereken güçlünün tarafı olmak?

hayır yani bugün zehirlenenlerden biri yeğenim olduğu için sormuyoruum kattiyyen, akp'li olmak nasıl bir duygu?

merhaba arkadaşlar. ben kültür üniversitesi son sınıf öğrencisiyim, hukuk bölümü. kardeşim var, lys'ye hazırlanıyor. ben babamla birlikte çalışacağım, onu da aramıza almak istiyoruz ama matematik sıkıntısı var.

kıbrıs'ta bir özel okula versek, hiçbir şey öğrenemez mi bu çocuk? kıbrıs'taki hukuklar hakkında bilgi verebilir misiniz biraz? yoksa diğer yerlerdeki gibi kendini geliştirmeye mi bakar olay?
teşekkürler.

brezilya, hindistan, japonya ya da küba mesafesinde yerlerden bahsediyorum arkadaşlar.

bu yaz bu ülkelerden birine gitmeyi düşünüyorum ama tura katılıp katılmamak konusunda kararsızım. acaba hangisi daha ekonomik olur? hangi şekilde daha çok keyif alırım?

tecrübelerini paylaşabilecek gezginleri dinleyebilirim. teşekkürler.

eskişehir'e 1'den 1 girmeyi düşünüyorum arkadaşlar yarın, sizce ne olur?

bursa türkiye kupasında finale kalarak istediğini aldı gibi sanki.

kader arkadaşı arıyorum kendime resmen rahatlamak için.

oynadıysanız ne kadar yatırdınız arkadaşlar? ühüüü demek istiyorum.

arkadaşlar bu filmlerden arıyorum. cinsel saplantıları olan olabilir, pedofili olabilir, ölü sevici olabilir, enseste meraklı olabilir. böyle sosyopat, nevrotik, deli, azıcık da çatlak. ama filmin sadece 5-6 dakikalık bir kısmında gözükmesin mümkünse.

blue velvet'deki frank gibi. otomatik portakal'ın alex'i gibi.

teşekkürler.

böyle bir şansa nasıl kavuşabiliriz arkadaşlar?

mesela tamamen avukatlık mesleğini icra eden bir aileden geliyorsunuz. anne, baba, abi, kardeş.. ama siz avukatlığınızı madrid'te yapmak istiyorsunuz diyelim. sadece ispanyolca öğrenmek bunun için yeterli mi? ya da üniversiteyi orda mı okumak gerekir, buranın diploması yetmez mi?

çok merak ediyorum, böyle bir hayal çok mu ütopik.

arkadaşlar niye bu? sanki hiç ehliyet alamayacakmışım gibi.. çocukluğumdan beri hiç hevesim olmadı şu araba işlerine, ama mecbur kalınıyor bir yerde. trafik ölüm yeri gibi sanki. ya da arabayı virajlarda döndüremeyip uçurumdan uçacakmışım gibi.

bu korku direksiyon başına geçince yenilir mi. feci tırsıyorum vallahi. yaşadığımız ülke de malum bir de.

24.media.tumblr.com

arkadaşlar otel tarzı konaklanabilecek bir yerse, hangi ülkededir burası? 3-4 gece kalmadan ölmek istemiyorum şöyle bir yerde.

arkadaşlar uzun zamandır facebook'a girmiyorum demin şöyle bir göz atayım dedim ama giriş yaptığımda sadece üst menü gözüküyor, başka hiçbir içerik gözükmüyor. ie'de sorun yok ama o da kullanılmaz malum.

bi çözümü var mıdır bunun?

arkadaşlar gece gece bunu çok merak ettim. bana göre böyle bir durum var.

acaba neden başka ülkelerin yaşlı kadınları türkiye'dekilere göre daha gencimsi oluyor. koşabiliyorlar, güneşleniyorlar, merdivenden inip çıkıyorlar vs. 65+ yaştan bahsediyorum özellikle. bizimkiler bu yaştan sonra yatalak durumuna geçiyor gibi.

olayın fakir ülke - zengin ülke diye alakalı olduğunu düşünmüyorum. mesela arjantin ya da bolivya'da yaşı hatunlar da 85'ten sonra hareketsiz kalıyor anca. aşırı bir genelleme mi oldu bilmiyorum ama, bu konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

bu tespiti tel taktırmayı düşünen bir erkek olarak yaptım arkadaşlar, ne diyorsunuz bu konuda. bir de özgüveni düşürüyor mu hakikaten?

ön dişlerimden birisi diğerine göre daha önde. ve beni çok rahatsız ediyor.

diş teli takan hemcinslerimin tavsiyeleri beni mutlu edebilir.

amacım genelleme değil. güzellikle ve merakımdan sormak istiyorum. rock ve metal dinleyen arkadaşlarda neden diğer müzik türlerini küçümsemek gibi bir huy var?

ben antalya'da yaşıyorum. burada kaleiçi diye bir mekan var. ve bu camianın tüm adamları burada takılıyor, gözlemleyebiliyorum.

pop dinleyenlerle alay ediyorlar mesela. türkü dinleyenlere küçük gözle bakılıyorlar, banal diyorlar. klasik müzik dinleyere sıkıcı diyorlar. sanki tek kaliteli müzik onların dinledikleri gibi. bir de bunlar amatör gruplar kurup karı kız kaldırmaya falan çalışıyor.

amacım trollük değil kesinlikle. sadece bu konudaki görüşünüzü merak ettim.

okuyamaz diye iddia eden kişi bir hukuk profesörü arkadaşlar. ve kardeşimi avukat yapmayı düşünüyoruz. sözelde başarılı olduğu kadar matematikte başarısız.

sizce gerçekten matematik yapmayan biri avukat olamaz mı yoksa olay kendini geliştirmeye mi bağlı?

yani kastım hukukta matematik görüldüğü değil, matematiğe kafası basmayan bir insanın hukuk derslerini hiç başaramayacağı.

özel okula gitme şansı da var.

arkadaşlar hiç anlamıyorum bu işlerden. 74 gb'lık boş alan var ama sadece 10 gb'lık yer var. oyun olarak sadece fm var. ekle veya kaldıra bakıyorum, herhangi silinecek bir şey yok. yani bilgisayar boş ama neden o 60 gb'lık yer dolu?

teknoloji özürlü baba sorusu biliyorum ama olsun :)

arkadaşlar en uygun fiyatlısını nerden bulabilirim? bu yaz hayatımın dönüm noktası. bu kıtaya gittim gittim, sonrası zor gibi. en büyük hayalim çocukluğumdan beri. ama gidiş dönüş fiyatlar en az 3500 lira benim bulduklarımda.

rio olur, bueno aires olur, bogota olur, şili'den bi yer olur falan fark etmez. hatta az ortalardaki havana bile olabilir.

gideniniz var mıdır? bi yardımcı olabilecek.

arkadaşlar bu korkuyu yaşayanınız var mı?

yani durum şu. bu yıl mezun oluyorum, stajer avukat olarak başlayacağım umarım. benim sıkıntım şu ki: araba kullanmaya kalkarsam ölecekmişim gibi geliyor. çocukça biliyorum.

şöyle bir korkum var mesela. hani bazı vakitler oynanılan araba oyunlarında viraj, uçurum kenarı gibi yerlerde arabayı döndüremezsin de uçar gider ya aşağı, sanki gerçekte de böyle durum olacakmış gibi. hele o uçurum kenarı yollar inanılmaz korkunç geliyor. yahu döndürdük mü döner değil mi bu araba :) yoksa cidden o kadar zor mudur.

saçma biliyorum ama, var mıdır bu konuda söyleyeceğiniz bir şeyler?

var mıdır bildiğiniz arkadaşlar? ya da ''ben kiralarım bir günlük'' diyen falan.

referans olabileceğiniz bir tanıdığın pansiyonu falan da olur..

şöyle biraz enter the void, biraz trainspotting karışımı; kafayı çekerken insana eşlik edebilecek, konusu çok yavan olmayan ama alkol-uyuşturucu gibi şeylere dikkat çeken, ayık kafayla izlerken bile adamın kafayı iyi yapabilecek bir şey arıyorum arkadaşlar.

başka şekilde tanım bulamadım buna arkadaşlar.
sanki geceden kalma gibi bir hal böyle. bi şeye odaklanamama filan. tarif de edemiyorum pek.

buna ne iyi gelir ki.

arkadaşlar bu sene sınava hazırlanan bir kardeşim var. ve isteği benim ve babamız gibi avukat olmak. ben bu yıl içinde babamın yanında staja başlayacağım. selçuk son sınıftayım. her neyse, bu kardeş kazanacak gibi değil. bari özele yollayalım diyoruz. biliyorum devlette okumak gibisi yok ama yeteneği falan da yok, çaresiz yani.

karar bende. şu iki özelden hangisini tercih ettirsek daha mantıklı sizce? ya da başka bi şey mi denesek?

teşekkürler.

çok acil bir şekilde bunlardan lazım bana arkadaşlar. ama rahatsızlık derken öyle bol bol kan, kesmeli biçmeli şeyler değil.

gaspar noe filmleri mesela. ya da haneke. funny games ya da irrevesirble örnek. böyle toplumun geneli tarafından yadırganabilecek şeylerden bahsediyorum. ma mere mesela. ensest bir konuyu anlatıyor.

intihar etme isteği uyandırabilir. enseste çağrışım yapabilir. katilleri övebilir. her şey olabilir. yeter ki sizde rahatsızlık duygusu uyandırmış olsun.

düşüncelerinizi alabilir miyim? avrupa harici bir yer düşünüyorum. küba her şeyiyle ilgimi çekiyor. iyi ki çekiyor, git gör bence mi diyorsunuz yoksa rotayı arjantin taraflarına çevireyim mi?

www.liveleak.com

olayı çok merak ettim arkadaşlar ama ingilizcem yetmedi durumu çakmak için. gaf mı söz konusu?