(8) 

doğal maden suyu adıyla satılan içeceklerin zararı olur mu?

der meister #1409169 
gubarmalı içecekleri çok seven biriyim. her türlü asitli içeceğin ve kimyevi maddenin hastasıyım ama takdir edersiniz ki geberip gitmemek için bunları bırakmak durumunda kaldım ve netice itibariyle maden suyu manyağı oldum. genelde 250-500ml'yi geçmiyor günlük tüketimim ama kendimi şımartmak istersem bir litre devirdiğim oluyor. düz su da içiyorum, genel olarak tüketim yarı yarıya diyebilirim, bir litre maden suyu içiyorsam bir litre de renksiz, vasat su içiyorum.

bu durum uzun vadede sorun yaratır mı, bu içecekler güvenilir midir? işin yararında değilim, sudan ne bekliyorsam maden suyundan da onu bekliyorum, hücrelerime "ooo su, su iyidir hocam, allahıma iyidir su" dedirtse ve su ihtiyacımı karşılasa yeterli.

ama işte mineral diye içine siyanür falan karıştırıyolar vs. bu tip şeylerden çekiniyorum biraz. içiyim mi bi şey olmaz mı bu millet benimle mi, ne dersiniz?

not: aldığım şey DOĞAL MİNERALLİ MADEN SUYU. öyle limonlu soda falan değil, maden suyu.
(15) 

bana şöyle karlı, kuzeyde geçen bir film önerir misiniz?

der meister #1400906 
bu soğuk ve sıkıcı ankara akşamında izleyeyim diyorum. karlı dedim ama coğrafyanın soğuk ve filmin kasvetli olması yeterli aslında, doğa filmi istemiyorum. aksine şehirde geçse daha güzel olur. madde madde toparlayacak olursam,

* avrupa ya da rusya'da çekilmiş/geçen,
* kış mevsiminde, serin-soğuk-karlı olduğu belli olan bir memlekette geçen,
* mümkünse son 20 yıl içinde çekilmiş,
* ağırlıklı olarak dağda bayırda değil de şehirde geçen,
* hüzünlü, duygusal, yer yer sayko yönü olan

bir film arıyorum. "bunlar ne biçim kriterler hayvan oğlu hayvan" derseniz kraftidioten, jagten, ondskan, klass, plemya'nın yanı sıra andrey zvyagintsev'in tüm filmlerini bu kategoride değerlendirebilirim sanırım, bunlardan birini dahi izlediyseniz ve "aha aynı onun gibi, çok severim" dediğiniz film varsa paylaşın lütfen.
(3) 

romanlar hakkında spoiler yemeden bi' şeyler okuyabileceğim site

der meister #1400826 
var mıdır? öncdesinde, bir nevi ön hazırlık gibi. bu romanda yazar şunu şunu anlatmıştır, şu dönemde geçmektedir, şu açıdan kıymetli bir eserdir tarzı bilgiler olsun. spoiler vermesin, hikayeyi fazla anlatmasın. kitaba ne okuyacağımı, nasıl okumam gerektiğini bilerek başlayayım yani, derdim biraz o.

bu amaca yönelik bir site, katalog vs. var mı? goodreads'teki yorumlar uygun olur mu örneğin?
(3) 

eski dönemleri anlatan belgesel önerisi

der meister #1400396 
eski dönemden kastım mümkünse 15. yüzyıl öncesi. milattan önce 3'üncü yüzyıl da olabilir, fark etmez. antik yunan olur, roma olur, selçuklu olur... nasıl desem böyle canlandırmaların yer aldığı, o dönemleri anlatan bi' şeyler arıyorum. malum o zamanı anlatan film/dizi/kitap pek yok, varsa da ben bilmiyorum, çok az gördüm. konusu önemli değil ama bu tarzdaki belgeselin konusu tarih olur zaten herhalde, ne olacak başka.

bu tarz bildiğiniz bi' şeyler varsa paylaşır mısınız? türkçe-ingilizce olabilir. devlet mevlet fark etmez, sadece 15. yüzyıl veya öncesini anlatıyor olsun.
(25) 

bana ingiliz dizisi önerir misiniz?

der meister #1399524 
bu aralar canım o taraflardan bi' şeyler izlemek istiyor çok. sık sık the it crowd ve black books'u özlediğimi fark edip hüzünleniyorum. komedi olması şart değil ama bu iki diziyi çok sevmiştim, o yüzden bu tarzda bi' şeyler olması artı puan olur. şöyle bölümleri 20-40 dk arası, bitirmesi yıllar sürmeyecek ama bölüm sayısı çok az da olmayan, buram buram cheeky cunt kokan esaslı bir ingiliz dizisi önerir misiniz?

peep show ve peaky blinders var aklımda, onları tavsiye eder misiniz mesela? bunun dışında "dizi yok ama film var" derseniz onlar da olur ama öncelik dizi tabii.

teşekkürler.
(7) 

ankara'da tiyatro bileti bulmak neden imkansız? benim bilmediğim bi şey mi

der meister #1398642 
var?

ta iki sene önce bölümden bir arkadaş sağolsun ayarlamıştı da öyle gidebilmiştim, sonra o ayrıldı zaten, o günden beridir tiyatroya gitmedim. daha doğrusu niyetlendim, biletlere bakayım dedim, tek bir oyunun tek bir bileti dahi olmadığını görüp vazgeçmek durumunda kaldım.

ben biletinial.com'dan bakıyorum. yanlış mı yapıyorum? bu sitede sahnelenecek oyunlar, biletlerin satışa çıkacağı tarihler de yazıyor. satışa çıktığı an hücum etmek şart mı, başka türlü olmuyor mu?

gitmek istediğim oyunları önceden işaretleyip biletler satışa çıktığı an uvelek uvelek diye atlamalı mıyım? öyle canım isteyince "dur bakayım neler varmış" deyip de bilet alamıyor muyum yani? yahu 10 gün sonraki oyunlarda bile BİR TANE boş yer yok, çok ilginç.
(4) 

kitap (özellikle roman) okuma oranları düşüyor mu?

der meister #1396935 
bu alanda yapılmış uluslararası (ülke içinde de olur) araştırmalar var mı? varsa ne diyorlar?

son yıllarda özellikle türkiye'de "roman okumak boş iş" düşüncesinin çok ciddi bir yükselişte olduğunu görüyorum. edebiyat öğrencisi olmama rağmen çevremdekilerin dahi az okuduğunu veya bu işi pek önemsemediğini görüyorum. amacım kimseyi yargılamak değil, ben de doğru dürüst okuyorum diyemem açıkçası, okuluydu işiydi boş yapmasıydı derken ayda bir kitap bitirsek kendimizle gurur duyacak hale geldik.

sizin gözleminiz nedir, bu açıdan bir değişiklik görüyor musunuz? bilgiye ya da farklı tecrübelere erişmenin kolaylaşması yüzünden daha mı az okur oldu insanlar? veya vakit bulamadıkları için? yoksa "yoo okuyan okuyor, senin çevrende okuyan yokmuş, edebiyat öyle 15-20 senede bitecek iş değil kamon" diyebilir miyiz?
(1) 

orijinal dili türkçe olmayan kitaplar için hangi yayınevleri güvenilir?

der meister #1396581 
kendim de dil-edebiyat öğrencisi olduğum için özellikle dandik yayınevlerinin çevirilerini okurken acayip sinirleniyorum. ya mesela adam orijinali ingilizce olan romanda "bir bavul ya da iki" diye çevirmiş. türkçesini okusan da bunun "a suitcase or two" gibi bir ifadenin katledilmiş çevirisi olduğunu anlıyorsun, canın sıkılıyor.

iş bankası ve can dışındaki tüm yayınlara şüpheyle yaklaşır oldum ama takdir edersiniz ki her şeyi bunlardan almak mümkün değil.

sizin genel olarak çeviri işinde iyi olduğunu düşündüğünüz, "bunlar basıyorsa gönül rahatlığıyla alırım" dediğiniz yayınevleri var mı? dil özelinde yayınevi veya çevirmen de paylaşabilirsiniz, atıyorum fransızca için şu şu isimlere güvenirim, italyanca için şunlar çok iyidir gibi.
(5) 

kışın yürüyüş için nasıl giyinmeli?

der meister #1395239 
hem sakat hem şişko olduğum için tempoyu zaten fazla arttıramıyorum, düz yürüyüş temposu olarak düşünelim. bazen gaza gelirsem hızlandığım oluyor.

20 gün kadar önce bayağı coştum, 2 saat yürüdüm, sonra bir hafta boyunca yataktan kalkamadım. ne yapmam gerektiğini anlamıyorum. kalın giyinmesem çok üşüyorum. kalın giyinsem terliyorum. ortasını bulmak çok zor, 10 dakika yürüsem terliyorum zaten.

bu işin püf noktası nedir? nereyi ne kadar örtmeli, ne kadar açık tutmalı, hangi malzemeden yapılmış kıyafet giymeli?

akşam 2 derece mesela, ben çıkıp 1.5 saat boyunca deli dana gibi yürüyeceğim. nasıl bir şey giymem lazım ertesi gün düşüp ölmemek için?
12   « Önceki Sonraki

mobil görünümden çık