Ekşi Duyuru

macini yurtdisindan internet nereye hangi sekilde para vererek izleyebilirim. biraz once exxen'e para verdim izlemek icin ama 204 hatasi diye bir sey veriyor canli yayini acmiyor. baska nerelere para vereyim lutfen yol gosterin.

fast-fashion erkek pantolonlarından kendime bir şey bulamıyorum. kadınlara deryalar dolusu geniş paça pantolon çıkarmışlar, erkeklere hala slim fitleri dayıyorlar. ben de belki de cross dresser olmamı müjdeleyen şeyi yapacağım, kadın pantolonu alacağım. ama 34 beden diye aldığım şey erkek 34 bedeni değildir değil mi. nasıl hesaplayacağız onu? 185 boy, 75 kilo olarak hangi bedeni alayım kadın pantolonlarından sevgili erkekler ve kadınlar?

selamlar sevgili fibromiyalji akranları ve kronik ağrı paydaşları. şimdi ben birkaç şey denedim. kuru iğneleme, elektroterapi gibi. içinde bulunduğum gerçekliğin daha yüksek ve uzun süreli bir dedikasyon istediğinin de farkındayım ancak gittiğim doktorlar, fizik tedaviciler beni maalesef ki memnun etmiyor. şöyle işini layığıyla yapan, bilgili bir fizik tedavici var mıdır bildiğiniz istanbul'da. lütfen beni sevdiğiniz şifacılara yönlendirin zor durumdayım :(((

dostlarim, aranizda olanlar vardir, hepimiz oturan ama ayni zamanda sporcu insanlariz, piriformis var, bel fitigi baslangici var, hadi ama bu sirt agrisi niye var. son bir aydir gunlerim dokuzuncu hariciye kogusundan beter oldu. var mi bildiginiz istanbul'da bir doktor "ya senin problem surada" deyip hic beklemedigim bir yerden tamir etse beni. fizik tedaviciler de kabulumdur.

erkek için. istanbul'dayım.

merhaba. beyoğlunda yaşıyorum, yarın bir ortodoks pazar ayinine katılmak istiyorum. ilahilere bayılıyorum ve biraz merasimli ve dinsel bir vakte ihtiyacım var. nerelere saat kaçta gidebilirim?

bilginiz var mı? erkek kolej ayakkabısı benzeri bir model fotoğrafı var elimde, fotoğrafa bakıp aşağı yukarı aynı bir şey çıkarabilecek maharetli bir el istanbul'da neredeyse gidebilirim.

merhaba. yaklaşık iki senedir belimin sağ tarafının kaba et ile buluştuğu noktada bir ağrıdan mustaribim. bu ağrı özellikle ilk sene çok fazla ayakta kaldığımda ve yürüdüğümde akşamçektiren olarak musallat oluyordu, ama gel gör ki özellikle son birkaç aydır arka tarafın yine sağ tarafında sırta sirayet edecek şekilde (postürüme dikkat etsem dahi) yarım saatlik bir oturuş sonrası kendini belli ediyor. bunun için henüz bir fizik terapisti görmedim, bel kırmalarıyla meşhur bir tay masözü kaba etimde sorunun kökü zannettiğim yeri bir güzel ovalayıp oradaki düğümlüğü dağıttı ancak kalıcı bir çözüm vermedi haliyle.

özet: istanbul'da bel ağrılarını sadece "dik otur, şu streçi yap" reçetesiyle başından savuşturmayacak konvansiyonel/alternatif/holistik fark etmez çalışan uzman isimlerini istiyorum sizden değerli bel ağrısı ıstırabı akranlarım.

selam. şöyle mephisto d&r gibi yerlerde bulunanlar harici farklı farklı defterler nerede bulabilirim? tercihim el yapımı, dikilmiş, eğilir bükülür defterler.

özellikle türkiye'deki şaraplar üzerine kaynaklar önceliğimdir ancak ülke fark etmeksizin genel olarak şarap üzerine kitap tavsiyeleri de süper olur.

merhaba. yabancı bir mimar arkadaşımız istanbul ve çevresindeki görülebilecek alevi toplanma/ziyaret yerlerini ve varsa doğal ziyaret yerlerini (türbe vesaire) bilmek görmek istiyor kendisi aleviler için bir yer planladığı için. herhangi bir bilgi, gidilecek görülecek bir cem evi veya irtibat maili/numarası çok makbule geçer.

ekstra soru: gidip kaynak bulabileceğimiz herhangi bir mekân/kütüphane de çok uygun olur.

merhaba. şimdi ingilizcede seslenişten sonra büyük harfle başlıyoruz:

Dear X,

Today I write you because...

almancada küçük harfle:

Lieber X,

heute schreibe ich Ihnen weil...

türkçede nasıl yapıyoruz bunu?

Sayın X,

Bugün size yazıyorum çünkü...
bugün size yazıyorum çünkü...

apple harici yaptıranlar var mı aranızda? nasıl memnuniyetiniz? burada (beyoğlu) bir serviste yaptırmayı planlıyorum çabucak olsun diye. 1500 lira fiyat verildi 1 sene garantiyle. 2017 model pro. ne diyorsunuz gözü kapatıp yaptırayım mı? model bazen kapanıyor %20'lerdeyken ve bazen şarj etmiyor. öyle durumlarda başka bir şarj aletini bir kere takıp çıkarıyorum ve kendi şarj aletiyle şarj edebiliyorum sonrasında. böyle bir gariplik ve şarj etmeden görece çabuk enerjisinin tükenmesi haricinde bir problem yok.

istanbul'da bir slr ve bir kompakt olmak üzere iki analog kameramın büyük ihtimalle elektroniğiyle alakalı problemlerini çözmek üzere tamirci arıyorum. hayyam'ın alt katındaki yere gidiyordum, ancak benim problemime çözüm bulabilmiş değil orası. neresi var bildiğiniz?

bir süredir türkiye'de değildim, şimdi döndüm aile evine. kullandıkları dsmart tarifesinin taahhüt süresi geçmiş, hem yüksek fiyat ödüyorlar hem de internet berbat. ne var şu aralar kullanılan, memnuniyeti görece daha yüksek, internet sağlayıcıları arasında?

edit: kablonet yokmuş maalesef.


edit2: türknet uygun gibi gözüküyor. kullanıp memnun olan var mı burada?

kedimiz iki yaşında. annemler sürekli aşılatıyor. 45 günde bir gibi. bu kadar sıklıkla aşılatmak zaruri mi? hayvancağız telef oluyor aşıya gideceğini anlayınca. en son arabanın içinde çişini tutamamış uzun miyavlamalar sonrası oradan oraya işemiş götürülürken. veterinerde yaşadığı stres de cabası. sonrasında da küsüyormuş biraz hatta. bana da biraz sanki normalden çok götürülüyormuş gibi geldi. bu tabii ailemin evhamı değil de daha çok veterinerin telkini. nedir bu işin normali?

protestoların ikinci veya üçüncü haftası gibi gaz bir müzikle bir video kolajlamıştı birisi. üç-dört dakikalık bir şeydi, çok popüler olmadı hiçbir zaman ama arada girer bakardım. şimdi bir izleyeyim dedim de unutmuşum nasıl ulaştığımı. belki bir ihtimal çıkar buradan bir şeyler

selam. macbook'ta service battery problemi neticesinde bilgisayar şarj olmamaya başlamıştı bugün. bir araştırmayla smc resetin iyi gelebileceğini okudum. ancak reseti yaptıktan sonra başlangıçla birlikte gelen ve hiç susmayan bir fan sesi peyda oldu. bir sürü insana daha olmuş, ancak bana yarayan bir çözüm göremedim. bilen eden var mıdır?

merhabalar,

biraz özel ve belki kiminiz için hassas bilgi içerir...

yaklaşık iki senedir çok sık olmamakla birlikte (bazen ayda bir, bazen iki ayda bir gibi) tuvalette idrarımı yaparken sık kalıyordum. sebebi ise bittiğini düşündüğüm anda sürekli işemek hissiyatının gitmemesi ve klozette oturur bir halde kalan neredeyse "son damla"nın gitmesi için uğraşmamdı. bu süreçte tabii ağrı çekiyordum, ancak bu damlalar birkaç dakika aralıklarla hafif hafif gelirken ilginç bir zevk de alıyordum ne yalan söyleyeyim. velhasılkelam, bu ağrı dayanılmaz değildi (evet biraz üzüyordu) ve çok sık aralıklarla olmuyordu. ancak bugün, "yahu bu nedir ne değildir" diyerek bilgi çağında olduğumuzu hatırladım ve google'dan ilk teşhis olarak bel soğukluğunu koydum kendim için. semptomlar üzücü bir şekilde benzer. farklı renkte bir akıntım yok, ancak sürekli boğaz ağrısı olmasına kadar (ne alaka yahu? ben bunu kronik farenjite bağlıyordum) bazı semptomlar uyuyor. ancak ben bu teşhis için çok geç kalmışım gibi hissediyorum. bu hastalık iç organlara yayılıyor ve insanı kısır bırakabiliyormuş, bir de bulaşıcıymış. yahu biliyordum bulaşıcı olduğunu da, bende ne arar diye düşünüyor insan. ne kadar sorumsuz ve aptalım, bende varsa bu, çok uzun bir süre önce kız arkadaşıma da geçirdim demektir.

doktora gideceğim de. bir anda aşırı yıkıldım, yazmak istedim.

iki saat önce koca bir bardak espresso içtim ve anksiyete şov yapıyorum çalışmak yerine.
free style yaparken aklıma deprem de geldi tabii istanbul'da yaşayan biri olarak. bizim çıktığımız ev 99 depremi öncesi. nereden baksan 30 seneliktir. deprem sonrası bakımları falan yapılıyor vs. ve bana işin açığı sağlam da görünüyor ev (büyük bir illüzyon içinde olmam olasılığı bir önceki olasılıkla kapışıyor, hatta onu yeniyor olabilir). bu evin beklenen büyük istanbul depreminde yıkılacak olmasının istatistiksel değerleri nedir? nasıl bir varsayım yapabiliriz.

not1 hay allah ya.

metis'ten çıkma wittgenstein'ın tractatus eseri almanca tıpkıbasımı ve türkçe çevirisiyle birlikte basılmış. iş bankası'ndan çıkma "geceye övgüler" de böyle. bildiğiniz başka almanca türkçe birlikte basılmış eserler var mıdır? yazar ve tür fark etmez.

geçen senenin temmuz ayına göre dramatik bir artış var. bu istanbul havalimanın açılmasıyla fiyatlar azalacakken tam tersine fırlamış gibi gözüküyorlar. bu global bir artış mı? bunu enflasyon harici tutuyorum çünkü euro üzerinden değerlendirirsek de müthiş bir artış var.

iki gün önce hemen gezi parkı'nın meydana bakan girişinde konuşlanmış tomaları, polis araçlarını ve girişe çekilmiş şeridi görüp nöbet tutan polise sormuştum nedir bu diye, geçici diye cevaplamıştı. tomalar bir aşağı bir yukarı inip çıkıyor istiklal'de. zaten herkesi döve döve hapise attıkları için artık protesto eden de kalmadı da nedir bu toparlanma gezi'yi önden koca koca araçlarla kapatacak kadar. bir bilgisi olan var mı? yoksa olası bir seçim tekrarı karşısındaki bir infial ihtimaline hazırlık mı?

bugün biriyle tanıştım, numarasını girdi, ismini girdi ancak kaydedilmemiş, ben de bunu birkaç saat sonra öğrendim. o numarayı telefona sadece tuşlanmış olsa da bir şekilde bulmak mümkün müdür? lütfen mümkün olsun.

allah kahretsin ya.

merhaba. 1915'te yıkılan bu rus anıtının izini sürmek istiyorum. şenlikköy yakınlarında inşa edildiği söyleniyor. ekşi sözlük'te askeri alan içinde olduğu ve alana konut planı yapıldığı söylenmiş. tam olarak nerde kaldığına dair bir bilgisi olan var mıdır?

merhaba. izmir'e sadece bir defa gelmiş onda da bornova'da kalmış biri olarak civarları, semtleri kulak aşinalığı haricinde bilmiyorum. goethe'de bir sınava girmek için geleceğim izmir'e ve iki gün kalacağım. konak'ta imiş, nerede kalsam benim için iyi olur? sınav günü bir yürüme, otobüs, metro mesafesi olsa gitsem rahat rahat önceliğim o, konak'ta herhangi bir pansiyonda veya otelde veya bir airbnb'de kalmak öğrenci bütçemi aşıyorsa civar semtlerden bildiğiniz bir pansiyon veya otel varsa tavsiye alabilirim.

son zamanlarda çok denk geliyorum buna youtube'ta. 400 kişinin dinlemiş olduğu bir şarkıya bakacağım, engellenmiş oluyor. arkadaşlarım şarkı paylaşıyor farklı memleketlerden, çoğuna erişemiyorum. ne oldu böyle?

şu istanbul ülkesinin büyükçekmece vilayetinde her gün bu vakitlerde sela okunuyor etraftan birinin cenazesi vesilesiyle. bir evvel vakit düşünürdüm, her gün sela okunması gerek diye. neticede nüfusun yoğunluğundan dolayı her gün mutlaka bir cenaze çıkıyordur her cami için. düşündüğüm başıma geldi. ya herkes için sela okunmaya başladı geçmiş tarihin aksine ya da ölülerimiz çoğalmaya. iki takdirde de islami kolonizasyonun nişanelerinden biri olan yüksek bir mevkiden bağırma hadisesinin ağırlaştırılmış bir versiyonuyla karşı karşıyayım. ne oldu bu selalar darbe sonrasında kullanımının yükseltilme mevzusunda olduğu gibi artık her gün cenazeler vesilesiyle kullanılır mı oldu?

sgk'yı, sigortalı olduğumu gösterir belgeyi nereden edinebilirim. e-devlet'te sadece ödeme-borç kaydı çıkıyor.

mesela atina'da kiraladım, birkaç gün sonra belgrad'da bırakmak istiyorum veya herhangi bir lokasyonda, kiev'de farz edelim (planımı buna göre yapacağım) ancak denediğim birkaç rent-a-car sitesinde lokasyonlar arası hiçbir şey denk getiremiyorum. sizin bildiğiniz, hatta böyle rotalar gösterebilen bir site var mıdır acaba? ya da halihazırda neler yaptınız onlardan bahsetsenize biraz.

ne durumdaydınız, nasıl oldunuz, nasıl bir süreç oldu, nasıl hissediyorsunuz vs. özelden veya buradan yazabilir misiniz? artık tedavi olmam gerektiğini düşünüyorum. internette milyon yorum var, buradan etkileşime geçmek daha iyi hissettirecektir mutlaka.

nasıl oluyor? yapanınız var mı?

merhaba. bugün sabahtan yanıbaşımdaki yanmış evi balyozla yıkmaya başladılar. baya uzun ve gürültülü bir süreç olacak. evden çalışan biri olarak baya mutsuz hissediyorum. bu işin bir yönetmeliği var mı? saat kaçta başlar kaçta biter bir standartı? bir de bunlar istedikleri kadar uzatabilirler değil mi süreci? etrafın sıhhati açısından iki ayda bitireceksin gibi bir kural koyabilir mi herhangi bir otorite?

kendi başıma b2 sertifikası için hazırlanıyorum da, goethe'nin b1 için aldırdığı kitap hangisi? a2'ye kadar netzwerk olduğunu biliyorum. sonra da öyle devam mı ediyor?

bunu daha önce de sordum ama cevaplar yeterli değildi maalesef.
benim acilen cefr damgalı almanca sertifikası almam lazım. göthe enstitüsü'nün yaptığı sınav için başvuruyu kaçırdım. türkiye'de veya almanya'da herhangi bir yerde benim bu sertifikayı almam mümkün değil mi? iki saattir bakınıyorum ama bir şey bulamadım maalesef. bir şans buraya da yazıyorum tekrardan.

en yakın sınavları 15 aralık'ta, bir sonraki 26 ocak'ta. iki tarih de bana uymuyor. arada bir yerde sınava girip almam lazım sertifikayı. goethe denkliğinde sertifika veren başka bir kurum var mı? yoksa direkt almanya'da da herhangi bir kurumun sınavına girerek alınabilir mi sertifika? not: almanya'da bir okula vereceğim.

merhaba. hollanda vatandaşı olan sevgilimle evlendiğim takdirde almanya'da ikamet hususunda herhangi bir kolaylık yaşar mıyım? herhangi bir kolaylık getirmesi halinde böyle bir sözleşmeye sokacağız kendimizi. ama ben hollanda'da yaşamayı düşünmüyorum. ezelden bir alman sevdalısıyım, ama gönlüm felemenkte. almanya'da öğrencilik yapmayı planlıyorum önümüzdeki üç senelik zaman zarfında.

bu sonu kent veya şehirle biten veya öyle bitmese de aynı karakteri ihtiva eden yeni kurulmuş istanbul semtlerinin isimleri nelerdir? büyük büyük alanların olduğu, kocaman binaların, kocaman camilerin olduğu yerler. özellikle yarın yenibosna çevresinden başlayarak bir proje sebebiyle ziyaret etmem gerekiyor bu yerleri. bu yere yakın yerler tercihimdir. anadolu yakası tercih dışı. ama “bunu görmen lazım” dediğiniz anadolu semtlerini de alırım. teşekkürler.

whatthefont'tan sonuç alamadım. nedir bu font acaba?

yahu bir tane şunu yapın şunu yapın diye bilgi olmaz mı internette? ben şimdi ben artık 26 yaşında işsiz biri olarak buna kaydolmak zorundayım. gelir testi falan yaptırmayacağım. 500 liranın altında olduğunu falan göstermem gerekiyormuş haneye giren aylığın. şimdi ben şu aylık olan 57 lirayı ödeyip artık sağlık hizmeti almak istiyorum. çünkü kurdeşen döküyorum. nasıl kaydolacağım ben buna?

merhaba. hevesli bir arkadaş türkçe öğrenmek peşinde. nispeten basit ve anlaşılır bir türkçenin olduğu herhangi bir program, dizi, sürekliliği olan bir tv materyali örneği verebilir misiniz?

elde kitapla en azından istanbul etrafındaki parklara, ormanlara gidip ağaç tanımak, bitki böceğe daha farkında olarak bakmak istiyorum. bunu sağlayacak türkçe veya ingilizce bir kitap var mı bildiğiniz?

merhaba. aralık 2015 yılında taşındığımız eve (2400 lira) ocak 2017 itibariyle 200 liralık zam yapıldı. ancak kira artış oranını hesapladığımızda "%4.3 (Ocak 2017 döneminde yapılacak kira artışı için TÜİK`in Aralık 2016 Yİ-ÜFE verisi kullanılmaktadır)" böyle bir ibareyle kiramızın 2503 liraya geldiğini görüyoruz. bunu ev sahibine ilettik ama kendisi enflasyon yıllık artış oranını kullanarak (8,53) 2600 liraya çıkardığını söyledi. bu durumda hangimizin yaptığı doğrudur bir sizden akıl alayım istedim.

şu anda ne yaşıyorum bilmiyorum ama garip bir şeylerin olabilmekte hissiyatı çok ağır basıyor. türkiye'de yaşayan biri olarak bunu giderek sertleşen konjonktür tarafından verilen zaman-mekanı kaybetme hissiyatı ve giderek paranoyaklaşma, absürtlük karşısında manyaklaşma da olarak yorumlamak mümkün ama bugün ekstra garip bir hava mı var? başka bir boyuttan gelen ve algılanamayan böyle bir hissiyata mecburlaştırma var gibi. bugün beşiktaş'taki evimden çıktım, her zamanki gibi bir kalabalık vardı maçtan dolayı, taksime otobüsle gidemedim ve nişantaşı'nda bir yerde inmek durumunda kaldım, harbiye'ye çıkarken kayboldum ve daha önce görmediğim distopik, bomboş yollardan, herkesin birer görevli olduğu ve üniforma giydiği, onlara sora sora yolu bulduğum yerlerden geçtim. daha önce hiç bakmadığım bir yerden, yine süzer plazalı bir manzarayı içeren puslu bir istanbul görüntüsüne baktım, sinematografik olduğunu düşündüm. devam ettim. bu hissiyatı, burada birkaç aydır yaşamakta olan yabancı bir arkadaşıma anlattım, o da buna benzer şeyler deneyimlediğini söyledi bugün. geri dönüş yolunda dolmuşa binen bir adam şoförle hemen konuştu, nişantaşı'ndan taksim'e giden mevkilerde çekicilerin yolu kapattığını söyledi, olay vardır diye olağanlıkla karşıladı şoför. ama basit bir politik hissiyattan çok ekstra bir şeylerin olabileceği bütün ruhumu kapladı. bir yandan da sanki yeni bir momentum oluşuyormuş gibi, toplum kırıklıklarının daha fazla farkına varıyormuş gibi, ama bunun kartal heykelinden abbasağa yoluna giden ve her zaman ışıklı olan yolun tamamen karanlık olmasıyla bir alakası var mı? garip birşeylerin olmakta olduğunu hissettiniz mi bugün?

bu posterde neler yazıyor acaba?

www.reorientmag.com

merhaba. salonumuz büyük, bir kısmını oda yapmak istiyoruz (12 metrekare kadar) ama büyük inşaata girmeden (kiracıyız) bu mümkün müdür, sunta montelesek, izolasyon, kapı falan nasıl halledilir bir şey mi, tahminen ne kadar tutar?

merhaba. tekrar soruyorum. küçük bir okul projesinde kullanacağım müzik için izin almam gerekiyor. aslında sadece öğrencilere gösterileceği ve ticari olarak pazarlanmayacağı için izin almasam da olur ama dersin hocası özellikle telif izni istiyor. benim kullanacağım müzik amalia rodrigues'un "estranha forma de vida"sı. bir de youtube'taki bir videoyu kullanacağım şarkıyı canlı olarak söylemiş olduğu bir kaydı. bunun için ne yapmam gerekiyor. buradaki dağıtıcılarına mı ulaşmam gerekir? burada bir dağıtıcısının olup olmadığından da emin değilim. piyasaya verilmiş ama herhangi bir şekilde bilgi yok.

şu müthiş şarkıdaki müthiş tınıları çıkaran gitarı alıp çalmak istiyorum. (git: youtu.be) ancak küçük bir araştırmayla portekiz gitarı edinebileceğim bir yer bulamadım. mandolin alsam buna yakın bir şeyler çıkar mı sizce, ya da portekiz gitarı bulma, öğrenme ihtimali nedir? (git: en.wikipedia.org)

merhabalar. gün geldi çattı zamanı manipüle edememeye başladım. acil olarak profesyonel yardımın ne menem bir şey olduğunu görmem lazım. öğrenciyim. cebimde de çok fazla para yok, ama çok çaresiz kalırsam bir şekilde para bulurum. yani ücretsiz veya ucuza bulamazsam. istanbul'da önerebileceğiniz yerler var mıdır?

son bir diyeceği olan var mı? fotoğrafı değiştirirken aradan çıkartıyorum. adı üstünde hüviyet, benimle alakalı olmayan bir şey ne sebeple duruyor orada insan üstüne bir dakika (fazla değil) düşününce ayırdına varıyor. çıkarılmaması için karşı argümanlar da bu ülkede çoğunluk karşısında yapılacak her şeyin onların "hassasiyetlerine" dokunmamak için engellenmesine ve herkesin vasatlığın içine girmesine temel hazırlıyor.