Ekşi Duyuru

orta-kafa-gol üçlüsüne tenezzül etmeden, güzel oyun oynamayı arzulayan, olur olmadık kayma, faul gibi çirkefliklere mesafeli, mümkünse emekli ve arabası olanlarınız, benimle oyun arkadaşı olur musunuz?

ek:
online modda divisionlarda düşme var mı?
şu an 7.deyim, 8 puan baraj oluyor sanırım. yanılıyor muyum?

ben italyan takımı kurdum, ancak havuz pek geniş değilmiş. ispanyol takımı vs kurmaya çalışsam çok mu geç olur?

lig atladıkça, rakiplerimin seviyesi de mi yükseliyor? yoksa ligler arası random bir eşleştirme mi var? orta-kafa-gol oynayanlardan tiksinenlerin, rakibe uyarıda bulunduğu bir hareket var mı?
ben kendi köşe noktama koşuyorum, kendi kaleme orta açıyorum, yavşaklar anlasın diye. şu ana kadar bir rakibim anladım :)
ultimate aleminde dert anlatmanın yolları nelerdir?

en başta verilen oyuncular satılmıyor sanırım. onlar öylece duracak mı, eti sütü bir şeyinin faydası yok mu bana?

online turnuva kısmına hiç girmedim henüz. ordaki maçların takvimi nasıl oluyor? bir oturuşta 1 saatten fazla kalmıyorum konsol başında. ben bir turnuvaya girsem, maç yapmak için nasıl bir zamanlamaya uymam gerekiyor?

sizce, en iyi seslendiren kim? dinleyebileceğim link verirseniz sevinirim.

konferansa katılımda, büyükelçilerin oranı yüksek mi acaba? bilen birisi var mı? ya da bunu öğrenebileceğim bir yer(internet ortamında) var mı?

sakat oyuncuları iyileştirmek için bir item almam gerekiyormuş sanırım. nerde satılıyor bunlar? nasıl iyileştireceğim bu adamları?

ek: birinizle maç yapma şansımız oluyor mu ( bilinci olarak)?
misal; benim takımım " Amele Birligi ", içinizden biri beni bulup benimle maç yapabilir mi? mümkün mü?
platform: xbox 360

17 aralıktan bu yana, tv'de gazete'de konuşması falan oldu mu?

ben ilk kez böyle UT olayına girdim. başta, falcaoyu seçince toulouse geldi. ben bunla oynamam lan falan dedim ve sildim. sonra alba'yı seçince de borrussia münich gibi uyduruk(ya da bilmediğim) bir takım geldi. niye böyle oldu?

oyuncularım genelde 60 düzeyinde. bağlantıları da genelde kırmızı yeşil yapamadım bir türlü. benim amacım ne şimdi. single match ile maç falan yaptım ancak benim takımın gelişmesi için lige falan mı girmem lazım?

daha iyi bir takım seçemiyor muyum? takım değiştirmenin sınırı nedir?

ben bu UT olayını nerden öğrenebilirim?

UT'de makinaya karşı oynamıyor muyum hiç? daima online karşılıklı mı oynuyorum? lig yükselme gerçek şahıslar arasında olan bir şey mi?

bm'deki filistin oylamasında (2012 30 Kasım'da falan ), abd ile birlikte hayır oyu veren ( İsrail lehine ) tek ab üyesi ülke çek cumhuriyetiymiş. 1 ocak 2014 günü de, filistin'in çek cumh. elçisi prag'da bombalı saldırı sebebiyle öldü.

çeklerin diğer ab üyelerinden farklılığı nedir ki, israil'in yanında oluyor? çeklerle israil arasında nasıl bir ilişki var? salt Yahudi lobisi veya eski Yahudi nüfus varlığı açıklamıyor sanırım. neyse, bileniniz var mı?

bu haberdeki olay, hukuka uygun mu?

www.radikal.com.tr

fifa 14'ü 2. el alırsam, online oynamada bir sıkıntı çıkar mı? hiç bilmiyorum böyle şeyleri.

x kişisine sohbeti kapatmıştım. şimdi birşey yazmam gerekti. o kişi bana cevap yazabilir değil mi? ulaşılmıyor, engellenmişsiniz gibi bir durumla karşılaşmaz.

en yavan ve düz anlamıyla soruyorum. yarın, bu ikisinden biri yok olacak deseler, ve sizden illa bir seçim yapmanız istense, hangisinin varlığının devamını istersiniz?

bu haberde bahsedilen durum, sadece yahudilere karşı takınılan bir tavır mı? gerçi haberin içinde " isveç, isveçli kalsın " diyen ülkücü arkadaşlardan bahsetmiş ama yine de emin olmak için soruyorum.

www.bbc.co.uk

söylemek istenilenin, aksini söyleme durumunun ( farkında olmadan ) ecnebice bir adı vardı. bilen var mı aranızda?

örn; " içinde bu kadar hüznü barındıran bir film için, gülümserken bile gözlerinin içi gülen bir aktristin seçimi hata olmuş "


soru tipini değiştiren yöneticiye selam olsun. teknik denildiğinde zihninde tornavida mı canlanıyor acaba? 3310 menüsünü kaldır artık beyninden.

bu buluşmanın gerçekleşmesi kısmına, en ufak itirazım yok. lakin bu buluşmanın, ekşi sözlük, bir kimlik ( yekpare, homojen ) sahibi site gibi bunu "olay" kısmından duyurunca, garipsedim. chp tarafından bir talep varmış, bunda bir sorun yok. lakin bunu farklı bir yöntemle duyursalardı. içeriğini " ekşi sözlükteki yazarlarla " şeklinde bildirselerdi olmaz mıydı? sözlük bu tip bir siyasal beklentiye, neden bir dernekmiş( ordulular, izmirliler, kuş severler, otomobil severler vs. ) gibi davranıyor? yarın, farklı bir parti bu tip taleple gelirse bu da sözlük yönetimi tarafından bir organizasyona dönüştürülecek ve "olay" kısmından duyurulacak mı? sözlükten birileri bunu organize etseydi, ve sıradan bir başlık veya limon organizasyonu ile oluşturulsaydı daha doğru olmaz mıydı?
sözlükte, bu tip buluşma taleplerinin kıstası nedir? neyse, fazlasıyla uzattım. faşizm söyleme mecburiyetidir diyerek, sorumun içeriğinin buluşmadan ziyade, buluşmanın organize ediliş ve duyuruluş şekliyle ilgili olduğunu yineliyorum.

15 dk içinde başlayacağım birini izlemeye. hangisi daha güzeldir diye sormuyorum. acaba hangisi daha akıcıdır. hangisi daha az zihin çalıştırıcıdır?

twelve monkeys
incendies
changeling
127 hours
city of god

"izledim, çok beğendim", " beğenmedim, ama izleyeni çok " şeklinde ifade edebileceğiniz 50-80 aralığına ait, yabancı film önerisinde bulunur musunuz?

tür olarak daraltamayacağım, ancak izleyip sevdiğim filmlerden bir kısmı şunlar;
12 angry men, north by northwest, birds, sunset bulvarı,
rear window, psycho, paths of glory, midnight cowboy,
beklenmeyen şahit, kramer vs kramer, kelebek, annie hall, vertigo

sözlükte/duyuruda mesajlaşırken veya cevap verirken. "siz" ve "sen" arasında rahatsız edici bir durum görüyor musunuz? siz kullanırdım 2 yıl öncesine kadar, lakin "sizli bizliliğe gerek yok" gibi tepkiler gelirdi. veya ben, "sizli bizli" bir mesaj gönderdiğimde cevap "senli" şekilde gelirdi. neyse efendim, derdimi ben de seveyim, ancak fikrinizi söylerseniz sevinirim.

ek: ilk kez, "sen" şeklinde hitap ettiğim bir arkadaş, bundan rahatsız olduğunu ifade edince, ben de sizlere sormak istedim.

1997 yapımı olanını izlemiştim daha önce. 2007 yılında sanırım tekrar çekilmiş bu film. hangisini izleyeyim?

80lerin son 90ların başı çocukları için unutulmayan filmlerden önerir misiniz? indiana jones, jurasic park, terminatör, av vs.

veya bu sorum yerine, son 2 yılda çıkmış, kafa yormayan, akıcı, aynı zamanda çokta yüzeysel olmayan filmlerden önerirseniz sevinirim. intouchables, source code vs.

antikte sayfayı her yenilediğimde veya başlığa tıkladığımda bu hatayı veriyor. sözlükle ilgili bir durum mu, yoksa bilgisayarım yüzünden oluşan bir sorun mu?

Chrome'da işaretlenmiş sayfaların sayısı çok fazla. bunlara daha kolay erişmemin bir yolu var mı? bilgisayarın neresine kaydediliyor bu adresler. o klasöre girsem ve hızlıca bulsam olmaz mı? veya alternatif bir yolu var mı?

arayüzü çok basit, powerpoint slaytı gibi " ileri " tuşuna bastıkça ilerleyecek bir program arıyorum. fotoğrafı tam ekran yaptığımda arka plan siyah olacak ve herhangi bir görev çubuğu vs görünmeyecek. ben tıklamadıkça fotoğraf değişimi olmayacak. şimdiden teşekkür ederim.

idm aktif hale gelmiyor. boyut olarak küçük bir video. indirmeme yardımcı olabilir misiniz?

www.nbcuniversalarchives.com

üye olanlar siteye giriş bilgilerini benimle paylaşabilir mi acaba? veya 2-3 dk vakti olanlar siteye üye olup ( çok kısa sürüyor üyelik ) bana giriş bilgisi verebilir misiniz? 5 tane fake mail adresi açtım üye olacağım diye. her hesaba günlük 20 gösterim hakkı veriyor arşivde gösterim yapmak için.

bizim forum sitelerinde olurdu 1919-2007 arası gazete manşetleri şeklinde, gazetelerin ilk sayfalarının taranmış halleri pdf formatında paylaşılırdı. bu tip bir çalışma washington post, ny times, wall s. journal vs. abd gazetelerinin ilk sayfaları için yapılmışmıdır. nasıl edinebilirim? ücretsiz ve internet ortamında.

büyük boyutlu pdf dosyalarını bölebileceğim bir program var mı? elimde 100-150mb boyutlarında pdf dosyalara var, pdf split boyut yüzünden bölemiyor sanırım. alternatif önerir misiniz?

bu döneme ait, bülent ecevit, süleyman demirel ve gerald ford'a ait video görüntülerine ( fotoğraflar da olur ) ihtiyacım var. youtube bu noktada pek faydalı olmadı. abc,nbc, bbc gibi arşivi geniş kaynaklara veya alternatiflere yönlendirebilir misiniz? nerelerde ve nasıl aramalıyım? bilenler yardımcı olursa sevinirim.

ek: türkiye'deki gazetelerin arşiv erişimi açık ( 74-77 arasını içeren) olanları yazarsanız sevinirim.

idm ile indirmeyi deniyorum, fakat bazıları hata veriyor. bunun bir çözümü veya alternatifi var mıdır? veya biriniz benim için sadece gerald ford dönemi konuşmalarını indirip dropbox aracılığıyla bana gönderebilir mi?

millercenter.org

73 arap-israil savaşı, helsinki nihai senedi, petrol krizi, kıbrıs barış harekatı, ambargo, vietnamdan asker çekme, C.S.C.E gibi olaylar dışında uluslararası ilişkiler bağlamında hangi olaylar, anlaşmalar, durumlar vs. vardır?

In the 1970s and 1980s, the foreign policy of the United States was still dominated by concerns over the Soviet Union and the expansion of Communism.

Specifically, in the 1970s the United States was acting largely on the policy of Mutual Coexistence from Eisenhower/Khrushchev and then Detente from Nixon-Ford/Brezhnev.

This period was largely proxy wars fought between third countries (Arab-Israeli, Algeria-France, etc) and punctuated with boisterous but largely ineffective summits and agreements between the two powers.

During the term of President Carter, the relationship began to grow more uncomfortable as the Soviet Union directly invaded Afghanistan and the US began not-too-secret support for the resistance.

ilk 15 dksını izledim. yine aynı ruhsuz 5 para etmez futbolu görünce izlemeyi bıraktım. şimdi baktım sonuca 4-1 olmuş. neyse, skordan bağımsız olarak soruyorum, kalan 75 dk yine aynı ruhsuzluk ve boktan oyun anlayışıyla mı geçti?

herhangi bir markaya bağlılık hissetmek, fanatiğiyim demek gibi durumların argoda veya literatürde terminolojik bir karşılığı var mı?

eepıl fanatiğiyim. maykrosoftçuyum. ailecek nokyacıyız vs diyenler.

ülkemizde, kitap ve makale yazan akademisyenlerin çoğu, neredeyse dipnotlardan ibaret eserler yazıyor. bu dipnot kullanmanın bir sınırı yok mu? oransal bir karşılığı vs. veya dipnotu bol bir eser ile dipnotu az ama intihal olmayan eserler daha makbul değil midir? bağlaçlarla ve bağlayıcı bir iki cümle ile dipnotların arasını doldurmanın yazısız da olsa bir kötü algılanışı yok mu?

mesela bu bir makale midir? eleman 3 tane makale okumuş, düşüncesine uygun olarak birleştirmiş. bunun ne gibi bir değeri var? çok mu düz bakıyorum? aydınlatırsanız sevinirim.

akademikperspektif.com

ay, fazla mı kırmızı şu an? bana mı öyle geliyor? izmit semalarında olanlar bir göz atsanız.

20 yy siyasi tarihi açısından, kaynak olarak kullanabileceğim, 70-80 dönemi ağırlıklı kitap/makale önerir misiniz?

hem dünya tarihi açısından hem de türkiye tarihi açısından ayrı ayrı veya bütünleşik kitap/makale önerisi olursa sevinirim.

ek: fahir armaoğlu da sayılmaz :)

abd-türkiye ilişkileri ve abd tarihi açısından 74-77 arası önemli hangi olaylar var? kıbrıs barış harekatı, vietnam'dan asker çekme, başka ne var? siyasal tarihimiz açısından hangi dış politik olaylar var?

gerald ford dönemi abd tarihi üzerine bir sunumda hangi konulara yoğunluk vermeliyim sizce? abd ve türkiye arasında, politik anlamda algısal bir kırılma var mı bu dönemde? silah ambargosu ve sonrasında silah sanayisi kurma düşüncesi dışında bir kırılmadan söz ediyorum.

yaklaşık 10 yıl önce star tv'de izlemiştim sanırım. okullu bir filmmiydi hatırlamıyorum, ama yurt gibi bir odada 2 kız kalıyordu. esas kız esmer, uzun düz siyah saçlı bir kızdı. film boyunca mı problemliydi yoksa sadece geceleri mi bir dönüşüm yaşıyordu tam hatırlamıyorum. sanki geceleri yurttan, odadan gizlice çıkıyordu. hep mi sevişiyordu bu kısmını da hatırlamıyorum ama, seviştiği erkeğe zarar veriyordu sanırım. böyle şeytani bir yanı vardı sanki kızın. htta yanılmıyorsam filmin çeviri adında şeytan geçiyordu ama emin değilim.

bu kadar bilgiyle bu filmi buldurabilene helal olsun. teşekkür ederim şimdiden.


ek:
fotoğrafları, aklımdaki esas kıza benzemiyor ama teşekkür ederim cevap için.

jennifer's body 2009 filmi. imkansız. poison ivy'nin devam filmi gii şeyleri de varmış. belki onlardan biridir.

@senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin
öyle birşey hatırlamıyorum. belki düşündüğümden de daha önce izlemişimdir. prezervatifin ne olduğunu bilmiyorumdur o zamanlar. yoksa hatırlanacak kadar keskin birşey söylediğin.

@hubaku "tür" değil.

bazı youtube ve vkplayer üzerindeki videolara indirme başlatıcı göstermiyor. bunun çözümü var mıdır?

bunun akıbeti ne oldu? failler diye yakalananlar oldu ama, nereye kadar gidildi?

bu yıl gidenler, o gün orda olan havayla ilgili genel izleniminiz nedir? siyasal bir hava, tepki üzerine bir toplanış mı ağırlıktaydı? düşünce çeşitliliği nasıldı? siyasi görüşler açısından tek tiplilik mi hakimdi? cemaatçi, akp'li yok muydu? cumhuriyet mitingleri ( ziyaretçiler, ortam vs. ) havasında mıydı?

bu yönde gözlemi olanlar cevap verirse teşekkür ederim.

sınavda bir soruya verdiğimiz cevabın, daha sonra akademik çalışmada hoca tarafından kullanılması, öğrenciye telif hakkı kazandırır mı?

ek: öğrencinin yazdıklarının içerik olarak özgün olması ile biçim olarak özgün olması arasında bir fark var mıdır?

örn; fransız ihtilali ile alakalı daha önce farkedilmemiş bir yönü farketmekle; fransız ihtilalini özgün bir anlatım ile yazmak arasında fark var mıdır?
her iki durumda da hocanın, neredeyse kopyala-yapıştır yaptığını varsayarak soruyorum. hoca şöyle savunabilir mi kendisini, ben zaten kağıda dökmeden evvel sınıfta söylemiştim bunları vs. ( söylemediği halde ) kabul görür mü?

update falan yaptırmayacak, indirip hemen kurup oynayabileceğim, sorunsuz olan hangisidir?

PC ISO Call of Duty: Ghosts [Black Box] (2013) / 22.17 gb

PC Rip Call of Duty: Ghosts - Deluxe Edition [Origins] / 32.14gb

PC ISO Call of Duty: Ghosts [RELOADED] / 28.60gb

tatlıses ile birlikte şarkı söylediler. tatlıses'in sağlık durumu el vermiyordur falan bilmiyorum. sesini kontrol edemiyordur veya farklı bir sorun çıkarıyordur. neyse, bu şivan perver niye bu kadar kötü söyledi? esasında şunu söyleyeyim, ben hala bu megri megri denemesinden başka bir şarkısını dinlemedim. belki hep böyle kötüydü bilmiyorum. kısacası, var mıdır bu megri megri böğürtüsünün müzikal bir sebebi?

ek: verilen fotoğraftan bağımsız soruyorum.

elimde pdf formatlı gazete manşetlerinin taranmış hali var. ben bu gazete manşetlerini jpg ve türevlerinde bir formatla nasıl tek tek çıkarabilirim. kopyala yapıştır yaptım worde ordan da çıkaramadım. nasıl yapılır bu iş?

belki başka birisi de sorar, ataturkist'in önerdiği program çalışıyor.
program yükleme fırsatı olmayanlar için, şöyle bir site varmış; www.extractpdf.com

birisi, sırf güzel diye böyle biriyle sevgili olunur mu falan diye sormuştu. leyla ile mecnun, çay, kahraman tazeoğlu falan takip ediyor demişti.

15 haziranda kilo vermeye karar vermiştim. belli başlı bilindik yöntemler ışığında kendimce bir diyet ve hareketlilik programı uygulamış ve 4 ayda 10.5 kilo vermiştim. amacım buydu, ancak 1 aydır tartılmıyorum ve farkettimki 13 kilo vermişim. ben daha fazla kilo vermek istemiyorum. ama kilo almaktan da çekiniyorum. midem küçüldü sanırım haliyle, ya da psikolojik bir doyum oluyor bilmiyorum ama daha az ile doyabiliyorum. açıkcası, porsiyonlarımı biraz artırmak dışında bir yöntem gelmiyor aklıma. ama bu artırmanın önünü alamazsam diye tırsıyorum. ekmeği çok çok azalttım, kola içmiyorum, kahve içimiyorum, cips vs. yemiyorum. 15 haziran öncesi çok sık yer içerdim bunları. neyse anlatamadım derdimi sanırım ama bir fikir verebilecek olan var mı?

ek: 1-2 saat önce bir bardak kola içeyim dedim. yarısını zor içtim. çok şekerli geldi. 1lt coca kola idi. tadı mı değişti bu meretin yoksa bu hep bu kadar kötü bir içecek miydi?

2007 finans krizini, yapısalcılar nasıl değerlendirmişlerdir? ( analizleri nelerdir )
ingilizce kaynak çok, elimde ingilizce 4 sayfalık bir metin var, ancak çevirecek ve anlayacak kadar vaktim yok. gugılladım lakin türkçe kaynak bulmadım ( doğru yöntemle aramamış olabilirim ).
bu işi bilenlerden ricam, ya beni türkçe bir kaynağa yönlendirin ( şu dar vakitte türkçe olması şart ), ya da bir zahmet sizlerin bu yapısalcıların 2007 finansal krizi ile ilgili düşüncelerini biliyorsanız, bir zahmet en azından birkaç cümle ile yardımcı olursanız sevinirim.

bireyin, kendisine biçilen rolü reddetmesi midir? zalimden doğan alim veya alimden doğan zalim etkin bir özne midir? yoksa birey edilgen olmasına rağmen, üst kuşak tarafından nasılsa bizim yolumuzda olur denerek üstüne pek düşülmemesinden midir?

soru biraz saçma ve genel bir tespite erişilmeyecek bir soru. ancak yine de bir yaklaşım olarak literatürde veya fikir olarak aklınızda varsa bir şeyler söylerseniz sevinirim.

ek: cemal paşa'nın torunu hasan cemal; kabaca bir geçmiş inkarı ( dedem yok benim, veya tiksiniyorum ondan gibi değil, sadece düşünsel anlamda epey farklı olmaları ) içinde olmasında çevre faktörü ne derece etkilidir?
( hasan cemali birebir tanıyan yoktur burda sanırım. düşünsel gelişimini etkileyen şeyleri, yaşamını bilmiyorum elbette. bir birey geçmişindeki sağlam bir figür üzerinden tahlil edilemez elbette. sadece bir örnek anlamında soruyorum hasan cemal'i)

ek2: bu soruyu sormayı beceremedim sanırım.

toplum vicdanını sarsan olaylar diye tabir edilen durumlarda, suçluların diğer mahkumlar tarafından cezalandırılıdığı falan söylenir. bu ne derece doğrudur? bunun söylentiden öte emareleri var mı? yoksa sadece toplumun beklediği adalet duygusunu bu yönde kanalize ederek, tatmin olma çabası mı?

burial at sea episode 1, oynamak için bioshock infinite yüklü mü olmalı? sözlükte dlc falan demişler anlamadığım bir durum. yama, ek falan mıdır nedir bu? seri devamı bağımsız bir oyun değil mi?