Ekşi Duyuru

tam olarak sözlük anlamını sormuyorum. bu kelimenin arka planındaki hikaye ne? genel olarak neyi anlatıyor ve çağrıştırıyor?

sözlükte sorduğum şekile en uygun cevap olarak şu yazılmış; " inovasyon; yaratıcı düşüncenin teknik bir icada dönüştürülerek ticarileştirilmesidir. daha basit bir ifade ile açıklayacak olursak; inovasyon radikal bir yeniliğin ticarileştirilmesidir. bir ürün üzerinde yapılan her iyileştirme, yenileştirme inovasyon değildir. inovatif özellik gösterebilmesi için radikalliği içerisinde barındırması gerekir. ( buyuyunce cocuk olucam ) "

ekmeleddin ihsanoğlu - ekmeleddin ihsanoğlu -ekmeleddin ihsanoğlu -ekmeleddin ihsanoğlu -ekmeleddin ihsanoğlu -ekmeleddin ihsanoğlu -ekmeleddin ihsanoğlu -ekmeleddin ihsanoğlu -ekmeleddin ihsanoğlu -ekmeleddin ihsanoğlu -ekmeleddin ihsanoğlu -

bu film örümcek adamsız örümcek adam filmi gibi mi olmuş? henüz izlemedim, oynatıcı üzerinde atlayarak baktım ama örümcek adam kıyafetiyle olan sahnesi çok az gibi geldi. ben örümcek adamı ağ yapması, ordan oraya atlaması olarak seviyorum. izlemeye değmez mi beklentime göre bakıldığında?

ekmeleddin ihsanoğlu -ekmeleddin ihsanoğlu -ekmeleddin ihsanoğlu -ekmeleddin ihsanoğlu -ekmeleddin ihsanoğlu -ekmeleddin ihsanoğlu -ekmeleddin ihsanoğlu -ekmeleddin ihsanoğlu -

böyle pes seste, sözcükler arası belirgin kesiklikte söyleniyor şarkı sanırım.

şöyle bir kısmı var gibi;

sen beni naynanaynana naynana -sanma
........... yapma/sanma

çok mu malca sordum?

davutoğlu'nun konuşmasını izleme fırsatı oldu mu? nasıl buldular?

2. sezon ile bitiyor mu yoksa devam edecek mi?

sb.

en fazla 10(+3) bölümlük mini diziler önerir misiniz?

neler oynuyorlar?

ek: dedeler genç oyunlarını söylemiş hemen :) yeğeniniz, çocuğunuz en fazla 8 yaşındaysa cevap veriniz lütfen. şöyle pek şiddet içermeyen, minimum tuş kombinasyonlarıyla oynanan çocuk oyunları önerirseniz sevinirim.

hangi il kazandı bu yıl?

nasıl ulaşırım? havaş dışında(varsa böyle bir şey ) alternatif var mı? izmit-kartal(200) otobüsleri ile gidilir mi? nerede inmem ve neye binmem gerekir?

dağa çıkmış biri olmasından başka hiç bir şey bilmiyorum. niye kırmızı fularlı kız deniyor? ne ile meşhur oldu? niye meşhur oldu?

mesela; bir yerde "kjbfsdnlk" şeklinde imza atıp, başka yerde "uwergepo" şeklinde imza atsam olur mu?

not: bokunu çıkartmaktan bahsetmiyorum.

bilgisayar üzerinden oyunu indirip telefona kurmak mümkün mü? hangi siteden, nasıl yapılır? teşekkür ederim şimdiden.

yeğenlerim gelecek birazdan. bilgisayarımda hiç oyun yok. onların oynayabileceği, araba yarışı, basit fps veya benim bilmedimğim çocukların sevdiği küçük boyutlu oyun önerir misiniz?

netim kotalı/bağlantı sorunlu olduğu için indirip oynamaları gerekiyor. en fazla 250 mblık oyun( indirebileeğim yeri mesaj yoluyla bildirirseniz çok iyi olur) önerseniz de bebeler sevinse :)

bana şöyle 10-15 filmlik bir liste yapar mısınız? cevap verenlerin söylediklerini de ekleyerek yapabilirsiniz. öğlene kadar vaktim var. şimdiden teşekkür ederim.


son 6 ayda çıkan filmleri izlemedim, bu aralıkta önerebilirsiniz.
nunta muta/sessiz düğün tipinde balkan filmleri önerebilirsiniz.
hint ve kore/japon filmleri sevmem. kuzey avrupa filmleri olabilir. haneke kadar değil de nubice ayarında filmler olabilir.


eski duyurularımdan şöyle bir şeyler kopyalıyorum ek olarak.

" savaş filmi olarak ise, ordu seferdeyken yalap şalap öpüşen esas oğlan ve esas kızın olmadığı filmler arıyorum. ayrıca fantastik öğeleri barındıran, ancak süper güçlerin bokunu çıkartmadan çekilmiş savaş filmleri de olur. "

" 80lerin son 90ların başı çocukları için unutulmayan filmlerden önerir misiniz? indiana jones, jurasic park, terminatör, av vs.

veya bu sorum yerine, son 2 yılda çıkmış, kafa yormayan, akıcı, aynı zamanda çokta yüzeysel olmayan filmlerden önerirseniz sevinirim. intouchables, source code vs. "

" "izledim, çok beğendim", " beğenmedim, ama izleyeni çok " şeklinde ifade edebileceğiniz 50-80 aralığına ait, yabancı film önerisinde bulunur musunuz?

tür olarak daraltamayacağım, ancak izleyip sevdiğim filmlerden bir kısmı şunlar;
12 angry men, north by northwest, birds, sunset bulvarı,
rear window, psycho, paths of glory, midnight cowboy,
beklenmeyen şahit, kramer vs kramer, kelebek, annie hall, vertigo "

" twelve monkeys
incendies
changeling
127 hours
city of god "

" ( çok boş bir film de olmasın. korku filmi, gençlik komedisi, romantik film olmasın. türü önemliymiş aslında "

çağrı erhan, twitterda capstakileri söylemiş. siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

bioshock infinite, far cry 3, left 4 dead oyunlarını çok sevdim.


sevmediğim veya bazı sebeplerle yarıda bıraktığım(zor gelen bir görev, monotonlaşma, tek tip senaryo vs. )oyunlar ise şunlar;
dishonored
elite sniper
hitman
crysis 3
battlefield serisi
call of duty serisi

ek: en eskisi, 1-2 yıllık oyun önerirseniz sevinirim.

ekmeleddin ihsanoğlu-ekmeleddin ihsanoğlu-ekmeleddin ihsanoğlu-ekmeleddin ihsanoğlu-ekmeleddin ihsanoğlu-ekmeleddin ihsanoğlu-ekmeleddin ihsanoğlu-ekmeleddin ihsanoğlu-ekmeleddin ihsanoğlu


kalesinin ejderhaları 3 taneydi. 3.sü kaçmış diye anlamıştım, ancak hapsedildikleri zindanda paylaşamadıkları parçaların 3. ejderhaya ait olduğunu söyleyenler var.

ayrıca; sıtanis bey, neden kuzeye, duvara geldi? duvar tarafsız bölge mi normalde? yoksa kralın şehrine mi bağlı(laenistırlara)? yabanilerin bir tarafı tutuşuyor zaten kış gelecek diye. duvarı geçip nispeten güneye geçerek rus politikası güdüyorlar. napcak bu adam yabanileri?

ek: bu kalesiyi o kadar övüyorlar, yönetim kabileyeti falan diye de, ben bu kadına bim şubesi bile emanet etmem(dizide göründüğü kadarıyla). çünkü ne yönetiyor, neyi nasıl yönetiyor belli değil. saldım çayıra mevlam gayıra yönetim şekli var gibi. belki kitaplarda bu konular ayrıntılı ele alınıyordur.

eğitim politikan, sosyal politikaların neler diye soran bir tek ben miyim :) mal-hizmet-sermaye ve emek dolaşımına nasıl bakıyor? dış politikasını belirleyen ana unsur belirsiz ideolojisi ve bunu yayma hedefi mi? yoksa en baştaki westeros hakimiyeti mi? falan filan işte.

ekmeleddin ihsanoğlu-ekmeleddin ihsanoğlu-ekmeleddin ihsanoğlu-ekmeleddin ihsanoğlu-ekmeleddin ihsanoğlu-ekmeleddin ihsanoğlu-ekmeleddin ihsanoğlu-ekmeleddin ihsanoğlu-ekmeleddin ihsanoğlu

buradaki kadromuza transferi nasıl yapıyoruz? fitnıs, kontrat, antrenman paketi falan nasıl alınıyor?

bu meret ulaşımı kolay, ucuz bir şey mi? şu an türkiye'nin her yerinde yaygın mı, yoksa kocaeli'de yaygın olduğunu düşünmem algı seçiciliğimi?

yanlış bilgi olmasın ancak, son 3-4 ayda 5-6 ölüm haberi gördüm bu konuyla ilgili kocaeli içinde gerçekleşmiş olan. üstelik 15-20 yaş arası çocuk/genç vs.

kocaeli yerel medyasında buna yönelik kamu oyu oluşturulmaya çalışıldığı, ilçelerdeki insanların örgütlenerek(mahalle parklarında toplanıp, açıklama yaparak) seslerini duyurmaya başladıklarını görüyorum. haftada 2-3 kere buna yönelik haberler çıkıyor yerel medyanın çeşitli unsurlarında.

son olarak; yerel bakışlı faydacı bir yaklaşım olabilir ancak, buna yönelik ses çıkarma çabaları en azından kocaeli için nasıl daha işlevsel hale getirilebilir? sıradan mahalleli, esnaf vs. bu konuda ne yapabilir farklı olarak?

20 dk içinde cevabını almam lazım. teşekkürler

Üye ülke devlet borçlarının GSYİH’sına oranı %60’ı geçmemelidir.
Üye ülke bütçe açığının GSYİH’sına oranı %3’ü geçmemelidir.

devlet borcu = dış borç ?
bütçe açığı = kamu açığı mıdır?

tartışma başlatıcı" gerekçsiyle sorunun silinmesi ne demektir? yeni mi çıktı bu salakça silme gerekçesi?
siz ne düşünüyorsunuz(seviyeli bir şekilde, tartışmadan cevaplayın lütfen, kimse yanındaki arkadaşına laf atmasın )

soru bu;

Başlık: Türk Bayrağı İndirilme Mevzuu Nedir?

Duyuru: sınava çalıştığım için pek bakmak istemiyorum. az önce bakkalden gelirken kulağıma çalındı merak ettim. şimdi haber falan bakarsam, ayrı ayrı kaynak peşinde koşacağım, vakit kaybı olacak.

kısaca nedir bu olay? kim/kimler, nerede, nasıl yaptı? siz ne düşünüyorsunuz?

teşekkürler, tikler gelir geç olmadan.


gelen mesaj;

"Türk Bayrağı İndirilme Mevzuu Nedir?" başlıklı duyurunuz "deckard" tarafından aşağıda belirtilen gerekçe ile silinmiş.

Gerekçe: Tartışma başlatıcı içerik.
Moderatör Notu: [yok]

Bir hata olduğunu düşünuyorsanız kendisine mesaj göndererek durumu bildiriniz, bu mesaja cevap yazmayınız.

daha doğrusu, bu konuda atılım vadeden bir hükümet uygulaması dönemi oldu mu? yoksa süreç içinde kendiliğinden mi yaygınlaştı?

kiler ve migros boyutlarında bir mekan, ve ürünlerin hepsinde de "bim" markası mı olacak? bu arada, ucuz olma özelliğini de devam mı ettirecek? bilgisi olan var mı?

twitter.com

" bence şu olur, ama ben şunu isterim " şeklinde yazarsanız sevinirim.
buyrun;

hotmail ya da facebook ile gönderilmiyor. yandeks disk hesabı aç diyorum becermem(üşeniyor sanırım) falan diyor. whatsapp mı ne onunla göndereyim diyor. mümkün müdür? bana yollamasının farklı bir yolu var mı beyzadenin bir tarafını kaldırmaya erinmeden göndermesi için?

ben bu dipnot olayını fazla önemsiyorum. kendime has cümlelerim var. herkes konuşacaksa böyle konuşsun, yoksa sussun anlayışında değilim. lakin, elimden geldiğince/farkında olduğum müddetçe dipnot gerektirecek alıntılara veya esinlenmelere kaynak vermeye çalışırım. öyle çok akademik olmasına gerek yok. bir tv programında tartışanların cümlesini kullanacaksam bile "ahmet hakan şöyle diyor" gibisinden veya ismini hatırlamasam bile "bir gazeteciden/yazardan şöyle duymuştum" falan diyorum.

eskiden buna daha çok takardım, hatta anladığımda karşı tarafa direkt olarak; sen şunu izlemişsin, şunu okumuşsun derdim. bu bana alıntıladığımız kişiye saygı olarak geliyor. bir kazancım falan yok esasında :) bu takıntım çok mu safça/salakça?

neyse fazla uzattım sanırım ek olarak şunu da sorayım; bu dipnot olayının günlük yaşamda sınırı nedir sizce?

en çok da şu cümleden kıllandım; " bir simülasyon içinde birebir yaşatarak sunacak." :)

www.kariyer.net

nokia 1100 kullanıyorum. telefonumun arka kapağı kırık olduğu için sık sık batarya düşüyor. bu kapak için esnafına yabancı olduğum bir yerde 2 telefoncuya kapak fiyatı sordum. biri 15 lira dedi, diğeri 20 lira. internet üzerinde 5 liraya falan gördüm ancak, telefoncuda piyasası mı böyle? yoksa nasılsa tanımıyoruz diye kazıklamaya mı çalıştılar?


derdini seveyim butonu için; inciswf.com

sözlükte neden gündemde olmuyor? bunun bölge için, bölge insanının cesaretlenmesi adına büyük bir kırılma olduğu konusunda yanılıyor muyum? bu bir taktik(kimin işine yararsa yarasın), kurgu vs bile olsa(ki sanmıyorum) yarıa bırakacağı etkiler adına büyük değişimlere gebe değil mi?

www.economist.com

sadeleştirebilir misiniz? noktasına, virgülüne bir ayar çekebilir misiniz?

" Bu yüzden ne olursa olsun, kat edilmesi gereken mesafe anlamında İngiltere'den ne kadar uzakta olursak olalım; tarihsel(toplumsal) hafızamızı bir kenara iterek gerilemeyi ve Mısır olmayı istesek bile, hafızanın yarına olan zoraki yansımaları bir engel olarak karşımıza çıkacaktır. Geriye dönmenin bizim için ne kadar geç ve güç bir eylem olduğu açıkça görülecektir. Aksine, ilerlemenin ise tarihsel hafızamızın bize dayattığı, bize rağmen dahi olsa bizim için işleyecek bir süreç olduğunun gerçekliği de gerektiği anda kendisini hepimize gösterecektir. "

dün bir dükkanın camında, " anne penyesi 10tl " yazan bir kağıt gördüm. niye böyle deniyor? anneler giydiği için mi, yoksa teknik bir karşılığı mı var? tekstil sektöründe anne kesim penyeler :) gibi. www.google.com.tr

trtokul.anadolu.edu.tr

x parti sol tarafa, y parti ortaya, z arkaya vs. şeklinde yazılı bir kural var mı?

" çocuğumu geri verin " eylemlerine siz nasıl bakıyorsunuz? ne düşünüyorsunuz? 32'ye çıkmış sanırım, bekleyen anne sayısı.

mesaj yoluyla bir şey sormam lazım. ek: polis değilim :)

EDİT : 08.11.14 tekrar yardıma ihtiyacım var.


2013-2014 yılının; çalışma ekonomisi, uluslararası ilişkiler, iktisat, kamu yönetimi ve maliye kitapları olan var mı? diğer kullanıcılara kapatılmış erişim. elinde olan veya edinme fırsatı olanlar benimle paylaşabilir mi? ya da nereden bulabilirim bu yılın kitaplarını?

mikro ve makro yerine, türkçe bir ifade kullanmak istiyorum. fakat, beynim durdu.

aşti'den ulaşım nasıl olur buraya? en temizi kızılay'dan mı olur?

ilk bölümü ingilizce altyazı ile şimdi bitirdim. 38 tane bilmediğim kelime çıktı. bir kaç gündür gaza geldiğim için çalışıyorum. şevkimi kırmadan, bana durumumun ne kadar kötü olduğunu söyleyebilir misiniz? 38 kelime çıkınca kötü hissettim lan :(


ek: sade bir ingilizce-türkçe sözlük sitesi önerir misiniz? zargan çok fazla alternatif çıkarıyor. misal; www2.zargan.com

virgül düzeltmesi yapıldı :)

yayınlanmadı mı? bir durum mu var?

onların bizden bir elektrik aldıkları kesin. yolumuzda ölürler falan demiyorum elbette, ancak seviyorlar işte. genel kanı bu en azından. neden biz onlara karşı mesafeliyiz? devlet ve dış politika anlamında sormuyorum. o açıdan bizden ( vatandaşlar arası ) daha iyi ve saygılı bir iletişim var.

söyler misiniz düşüncenizi?

mesela; my name is ete dendiğinde anlıyorum. ancak, my name .... ete? şeklinde sorulduğunda veya my/is/ete/name olarak verildiğinde cümleyi kuramıyorum.

anlamada( kelime bilgisi ve mantıkla tamamlama yaparak ) orta seviye için pek sıkıntı olmuyor. test sorularında niye öyle yaptığımı bilmeden ( kural anlamında ) doğru cevapları bulabiliyorum. ancak yazılı sınavlarda veya boşluk doldurma / dağınık kelimler ve eklerle cümle kurma gibi hallerde çok zorlanıyorum.

sözlükte çok önerilmiş diye friends indiriyorum. bu işin en iyisi bu mudur? diziyi ingilizce altyazılı izlerken uyulması gereken veya daha faydolı olur diyebileceğiniz şeyler var mı?

bilen var mı?

hiç bir parti tabanı tarafından(meclis içi 4 parti, diğer tabanlardan kıyas yapacak kadar tanıdığım yok.), şöyle içine sine sine kabul görmeyen. herkesin azıcık şuramızdan, biraz buramızdan hoşlandığı benim gibi insanların hali ne olacak?

"usta hep haklı" ile "katil erdoğan" arasında taraf seçmek istemeyenlerin hali ne olacak?(çok yüzeysel olduğunun farkındayım, ancak anlamışsınızdır derdimi)

o kadar karikatürize bir hal geldiki artık. sosyal ortamlarda ve sosyal medyada söyleyeceğim şeyin kimlerin hoşuna gideceğini veya hangi sözlerimin hiç bir tarafta yankı bulamayacağını biliyorum. her iki taraftan da onay gören düşüncelerim çok az, veya suya sabuna dokunana kadar olanlar.

not: bu soru "en sevmediğim özelliğim asla hayır diyememeeaam" sahteliğinde bir soru değil.

resimdeki musluğun images.gittigidiyor.com sol tarafından sıcak suyu akarken o yuvarlak kısım yerinden çıktı. zaten sorunluydu bazen damlatıyordu falan ama şimdi musluk açıkken kapatayım dediğimde kaldı elimde. alttan kapadım sıcak su kısmını ama bunu nasıl çözebiliirm? o parçadan ben alsam takılır mı yerine? farklı bir sorun mu var? tamirci mi çağırmam lazım?

daha bu sabah, sifonla ilgili çağırdım adamı 65tl aldı. musluğu gösterdiğimde, yok bunun bir şeyi dedi(aksilik 2 aydır damlatan musluk o varken damlatmadı) gitti. çağırsam yarın para alır mı yine? parça ücreti falan neyse tamam da, 2-3 plastik parça değiştirdi diye 65 alan adam yine alır gibi geliyor. çevre kısıtlı bir yer. el mahkum tamirci çağırılacaksa bu adamı çağıracağım yine.

nedir bu geyik? geçmişte akademik hayatta çok kullanılan bir kavram olmasına rağmen, bunun bugün de kullanılması size zorlama geliyor mu? x anabilim dalı dendiği de yok öğrenci dilinde, ama bazı öğrenciler kürsü kürsü diye dolaşıyorlar.

hocalara falan sözüm yok, ama öğrenciler sanki seviye artırıcı bir şey gibi görüyorlar bunu. 1. sınıfa başlayan öğrencinin " vizeler var ya, finale girmesem de büte mi bıraksam " diye diye dilini eskitmesi gibi bir durum. 5. sınıfa kadar öğretmen diyen elemanın, 3 ay sonra hocam demesi gibi bir şey. aslında bunu çok daha masumane buluyorum :)

: derdimle ilgili her türlü ilişki teklifi serbesttir :)

konusu farketmez. tiz sesli veya fazla heyecanlı birisi olmasın yeter. sadece fazla susmasın. yutuub üzerinden link verirseniz sevinirim.

farketmez dedim ancak, tarih, felsefe, sosyoloji, ekonomi, politika alanları önceliklidir :) yoksa şart değil.