Önümüzdeki ay bi Rusya seyahatim olacak. Kart kullanabiliyor muyuz? Yaptırımlar devam ediyor mu? Etrafından dolanmanın bi yolunu bulabildiler mi?
Şimdi abi ben büyük bi şirkette direktör oldum, ama ilk kez bu boyutta bi şirkette yöneticilik yapıyorum, dolayısıyla işin doğrusu yanlışı konusunda arada kaldım, fikrinizi alayım dedim.
Bana bi bütçe verdiler önümüzdeki yıl için. Maaştır, eğitimdir, ekstra harcamadır falan hepsini buradan karşılamam gerekiyor.
Ekipte özellikle junior seviyede çok iyi çocuklar var, bunlara güzel bi zam yapmak istiyorum. Hem yapmazsam kaçabilirler ve bunu istemem, hem de zaten mevcut maaşları "ayıp" denebilecek düzeyde, bunu düzeltmek lazım.
Fakat ben bu arkadaşlara bu zamları yaparsam, bana para kalmıyor :( Kendi zammıma da kendim karar veriyorum bütçe içerisinde.
Şimdi iki opsiyonum var.
1- Projelerin ettiği kârdan yılın sonunda pay alıyorum, dolayısıyla maaşı boşverip projelere kasabilirim.
Ama ben ar-ge departmanındayım. Yani benim projeler iyi hoş güzel ama çok kolay paraya dönüşebilecek şeyler değil. Madem öyle işin ar-ge kısmını hafifletip paraya çevireyim projeleri? Bu sefer de asıl yapmak istediğim şeyden uzaklaşıcam, tatsız.
2- Ek bütçe talep edebiliyorum ama o durumda da IK, finans falan işin içine giriyor, onlarla uğraşabilecek ya da her kalem için onlara hesap verebilecek mental durumda değilim, zaten işim başımdan aşkın.
3- ??? Başka ne yapılabilir ???
Ek soru: Acaba bu bütçeyi, bu durumu / ikilemi öngörüp ona göre mi belirlediler? Ne karar verip ne sonuca varacağıma mı bakmak istiyorlardır?
Bana bi bütçe verdiler önümüzdeki yıl için. Maaştır, eğitimdir, ekstra harcamadır falan hepsini buradan karşılamam gerekiyor.
Ekipte özellikle junior seviyede çok iyi çocuklar var, bunlara güzel bi zam yapmak istiyorum. Hem yapmazsam kaçabilirler ve bunu istemem, hem de zaten mevcut maaşları "ayıp" denebilecek düzeyde, bunu düzeltmek lazım.
Fakat ben bu arkadaşlara bu zamları yaparsam, bana para kalmıyor :( Kendi zammıma da kendim karar veriyorum bütçe içerisinde.
Şimdi iki opsiyonum var.
1- Projelerin ettiği kârdan yılın sonunda pay alıyorum, dolayısıyla maaşı boşverip projelere kasabilirim.
Ama ben ar-ge departmanındayım. Yani benim projeler iyi hoş güzel ama çok kolay paraya dönüşebilecek şeyler değil. Madem öyle işin ar-ge kısmını hafifletip paraya çevireyim projeleri? Bu sefer de asıl yapmak istediğim şeyden uzaklaşıcam, tatsız.
2- Ek bütçe talep edebiliyorum ama o durumda da IK, finans falan işin içine giriyor, onlarla uğraşabilecek ya da her kalem için onlara hesap verebilecek mental durumda değilim, zaten işim başımdan aşkın.
3- ??? Başka ne yapılabilir ???
Ek soru: Acaba bu bütçeyi, bu durumu / ikilemi öngörüp ona göre mi belirlediler? Ne karar verip ne sonuca varacağıma mı bakmak istiyorlardır?
Selamlar, iyi bir psikolog arayışındayım.
Bunlar önemli:
- Travma sonrası stres bozukluğu konusunda tecrübeli olması
- Ankara'da olması
- Kadın olması
- İlaç kullanma konusunda şüpheci olması (opsiyonel)
- Bir kuruma bağlı değil de kendi muayenehanesi olması (opsiyonel)
- Çok genç olmaması, tercihen 40+ (opsiyonel)
Seans ücreti, uzaklık, saat uygunluğu vs. önemli değil. "Ankara'da bu kriterlere uyan en iyi psikologlar budur, başkasını arama" diyebileceğiniz türden birisini arıyorum.
Şimdiden çok teşekkürler.
Bunlar önemli:
- Travma sonrası stres bozukluğu konusunda tecrübeli olması
- Ankara'da olması
- Kadın olması
- İlaç kullanma konusunda şüpheci olması (opsiyonel)
- Bir kuruma bağlı değil de kendi muayenehanesi olması (opsiyonel)
- Çok genç olmaması, tercihen 40+ (opsiyonel)
Seans ücreti, uzaklık, saat uygunluğu vs. önemli değil. "Ankara'da bu kriterlere uyan en iyi psikologlar budur, başkasını arama" diyebileceğiniz türden birisini arıyorum.
Şimdiden çok teşekkürler.
Biraz ironik oluyor farkındayım ama her türlü yoruma açığım :)
Şimdi startup'larda şöyle bi âdet var: işe alırken piyasadan daha düşük bir maaş teklif edip, karşılığında hisse veriyorlar. Bu sayede eğer şirket büyür ve satılırsa, toplu para alma şansı oluyor çalışanların.
Ben de zamanında bi startup'ta çalıştım. O dönem nakit akışı çok kötüydü, maaşlarımızı ödeyemedikleri için bütün çalışanları işten çıkardılar. Sonra kurucular kendi başlarına devam ettiler, bugün gördüm ki şirket satılmış :)
Benim hisseler vest oldu, yani çalışma süremi tamamladığım için aslında o hisseyi hakettim. Ama işten ayrıldım, satılırken işte değildim. Ama işten ayrılmak benim tercihim de değildi.
Bu durumda sizce ben paramı alır mıyım? Bu noktadan işi çevirip başarılı exit yapan pek şirket olmadığı için "genelde" nasıl oluyor bu işler hiç bir fikrim yok.
Para da nereden baksan bi ev parası eder. Heycanlandım durduk yere. Umutlanıyım mı?
Şimdi startup'larda şöyle bi âdet var: işe alırken piyasadan daha düşük bir maaş teklif edip, karşılığında hisse veriyorlar. Bu sayede eğer şirket büyür ve satılırsa, toplu para alma şansı oluyor çalışanların.
Ben de zamanında bi startup'ta çalıştım. O dönem nakit akışı çok kötüydü, maaşlarımızı ödeyemedikleri için bütün çalışanları işten çıkardılar. Sonra kurucular kendi başlarına devam ettiler, bugün gördüm ki şirket satılmış :)
Benim hisseler vest oldu, yani çalışma süremi tamamladığım için aslında o hisseyi hakettim. Ama işten ayrıldım, satılırken işte değildim. Ama işten ayrılmak benim tercihim de değildi.
Bu durumda sizce ben paramı alır mıyım? Bu noktadan işi çevirip başarılı exit yapan pek şirket olmadığı için "genelde" nasıl oluyor bu işler hiç bir fikrim yok.
Para da nereden baksan bi ev parası eder. Heycanlandım durduk yere. Umutlanıyım mı?
Ya dün 3 saat falan sırt antrenmanı yaptım, baya yoğun ve güzeldi.
Ama bugün sağ elim kavrama yetisini kaybetmiş :D Elimi yumruk bile yapamıyorum, bardak falan tutabiliyorum ama ağır bişey tutup kaldıramam.
Normalde de böyle oluyordu ama 1-2 saat sonra geçiyordu. Şimdi 12 saat falan geçti ama hala düzelmemiş.
Doktora gitmeye gerek var mı? Yoksa yarına düzelir mi?
Ama bugün sağ elim kavrama yetisini kaybetmiş :D Elimi yumruk bile yapamıyorum, bardak falan tutabiliyorum ama ağır bişey tutup kaldıramam.
Normalde de böyle oluyordu ama 1-2 saat sonra geçiyordu. Şimdi 12 saat falan geçti ama hala düzelmemiş.
Doktora gitmeye gerek var mı? Yoksa yarına düzelir mi?
Eski bi ev aldım, içinin neredeyse komple baştan yapılması gerekiyordu. Ustalara gittim falan çok anlamsız fiyatlar verdiler, ben de kafayı kırdım kendim yapayım dedim.
Şimdi su tesisatını komple değiştirdim, fayansları yeniliyorum, kombiyi taşıdım (ama doğalgazı bağlayamadım, bakıcaz buna), kapıları kestim biçtim falan sıfır sıkıntı.
Ama elektrik tesisatı çok eski, benim de elektrik nasıl çalışıyor, tesisatı nasıl olur hiçbir fikrim yok. O noktada ne yapmam gerektiğine dair sorularım var.
1- Sigorta kutusunda sadece 6 tane sigorta var. Bu çok az değil mi? Her büyük alet için (fırın, çamaşır makinesi, buzdolabı vs), yeni bir sigorta ile direkt 2.5mm yeni bir hat çekmem gerekiyor mu sizce?
2- Yeni prizler lazım, ama malum oraya bir hat yok. Eskisini direkt duvarın içinden uzatıcam. Bazı duvarlar delikli tuğla, o kısım tamam ama bazı duvarlar dümdüz beton. Burayı nasıl halledeyim, 1-2 cm derinliğinde yol mu açayım? Yoksa o iş sıkıntı mı?
3- Kaç prize yeni bir sigorta lazım kısmını nasıl hesaplıyoruz? Zaten en fazla TV, saç kurutma makinesi vs. bağlanır yeni prizlere, buralardaki hattı yenilemek yeterli olur mu? Yeni hat çekeyim mi?
4- Duvarın birini kırarken içinden bu junction box dedikleri bağlantı kutusu çıktı. Bi yerden kablo geliyo ama dışarı giden bişey yok. Ne bu?
5- Eski tesisatı komple unutup, baştan sıfır tesisat yapsam daha mı rahat olur? Yoksa eskisini yenileyip genişletmekle uğraşayım mı? Duvar kırmaya, sıva çekmeye alıştım, vaktim de bol, daha iyi olacaksa böyle yapayım?
+ her türlü tavsiyenize açığım. Teşekkürler.
Şimdi su tesisatını komple değiştirdim, fayansları yeniliyorum, kombiyi taşıdım (ama doğalgazı bağlayamadım, bakıcaz buna), kapıları kestim biçtim falan sıfır sıkıntı.
Ama elektrik tesisatı çok eski, benim de elektrik nasıl çalışıyor, tesisatı nasıl olur hiçbir fikrim yok. O noktada ne yapmam gerektiğine dair sorularım var.
1- Sigorta kutusunda sadece 6 tane sigorta var. Bu çok az değil mi? Her büyük alet için (fırın, çamaşır makinesi, buzdolabı vs), yeni bir sigorta ile direkt 2.5mm yeni bir hat çekmem gerekiyor mu sizce?
2- Yeni prizler lazım, ama malum oraya bir hat yok. Eskisini direkt duvarın içinden uzatıcam. Bazı duvarlar delikli tuğla, o kısım tamam ama bazı duvarlar dümdüz beton. Burayı nasıl halledeyim, 1-2 cm derinliğinde yol mu açayım? Yoksa o iş sıkıntı mı?
3- Kaç prize yeni bir sigorta lazım kısmını nasıl hesaplıyoruz? Zaten en fazla TV, saç kurutma makinesi vs. bağlanır yeni prizlere, buralardaki hattı yenilemek yeterli olur mu? Yeni hat çekeyim mi?
4- Duvarın birini kırarken içinden bu junction box dedikleri bağlantı kutusu çıktı. Bi yerden kablo geliyo ama dışarı giden bişey yok. Ne bu?
5- Eski tesisatı komple unutup, baştan sıfır tesisat yapsam daha mı rahat olur? Yoksa eskisini yenileyip genişletmekle uğraşayım mı? Duvar kırmaya, sıva çekmeye alıştım, vaktim de bol, daha iyi olacaksa böyle yapayım?
+ her türlü tavsiyenize açığım. Teşekkürler.
Elimde parametre olarak pointer alan bi fonksiyon var. Şöyle bişey:
func myFunc(var *type)
Bende bu fonksiyonlardan milyon tane var. Şimdi ben her zaman dışarıdan gelen "var" değişkenini kullanmak istemiyorum, bazı fonksiyonlarda aynı tipten yeni bir obje kullanmak istiyorum.
Fonksiyonun ilk satırında
var = new(&type) diyip yeni bi obje yaratabilirim. Ama bu durumda bu değişken bir pointer olduğu için, değişkenin değeri değişecek ve bu da diğer fonksiyonlara etki edecek. Bunu istemiyorum.
var2 = new(&type) dersem de fonksiyonların içinde "var" olan her yeri "var2" olarak değiştirmem gerekecek, bunu da istemiyorum çünkü çok iş.
Aklıma gelen çözüm: fonksiyon imzasından bu "var *type" kısmını kaldırıp, her fonksiyonun ilk satırına
var = getVar()
gibi bişey koyup factory pattern'ına dönmek. Regex kullanacağım için tüm codebase'de bu değişikliği kolayca yapabilirim. getVar() içinde de, fonksiyonun çağırıldığı yere göre yeni obje yarat / eskisini tekrar kullan vs. işlerini handle edebilirim.
Ama daha güzel, daha temiz bir çözüm yöntemi aklına gelen varsa önerilere açığım.
func myFunc(var *type)
Bende bu fonksiyonlardan milyon tane var. Şimdi ben her zaman dışarıdan gelen "var" değişkenini kullanmak istemiyorum, bazı fonksiyonlarda aynı tipten yeni bir obje kullanmak istiyorum.
Fonksiyonun ilk satırında
var = new(&type) diyip yeni bi obje yaratabilirim. Ama bu durumda bu değişken bir pointer olduğu için, değişkenin değeri değişecek ve bu da diğer fonksiyonlara etki edecek. Bunu istemiyorum.
var2 = new(&type) dersem de fonksiyonların içinde "var" olan her yeri "var2" olarak değiştirmem gerekecek, bunu da istemiyorum çünkü çok iş.
Aklıma gelen çözüm: fonksiyon imzasından bu "var *type" kısmını kaldırıp, her fonksiyonun ilk satırına
var = getVar()
gibi bişey koyup factory pattern'ına dönmek. Regex kullanacağım için tüm codebase'de bu değişikliği kolayca yapabilirim. getVar() içinde de, fonksiyonun çağırıldığı yere göre yeni obje yarat / eskisini tekrar kullan vs. işlerini handle edebilirim.
Ama daha güzel, daha temiz bir çözüm yöntemi aklına gelen varsa önerilere açığım.
Kapının iki kilidi var, alttakinde sıkıntı yok ama üsttekinin anahtarı kayıp.
Kilidi değiştireyim dedim. Vidasını falan söktüm, ama kilit yerinden çıkmıyor. Anahtarı olsa açık konuma getirip çekince çıkması lazım ama o ortadaki metal kısım tutuyor kilidi kapının içinde.
İnternetten baktım millet kilidi penseyle iki sallayıp kırıyor, o da olmadı. Kilit mi sağlam kapı mı sağlam artık hangisiyse hayvan gibi abanmama rağmen kıramadım kilidi.
Çilingir çağırıp açtırabilirim evet. Ama kendim yapayım desem bunun başka bir yöntemi var mıdır?
Kilidi değiştireyim dedim. Vidasını falan söktüm, ama kilit yerinden çıkmıyor. Anahtarı olsa açık konuma getirip çekince çıkması lazım ama o ortadaki metal kısım tutuyor kilidi kapının içinde.
İnternetten baktım millet kilidi penseyle iki sallayıp kırıyor, o da olmadı. Kilit mi sağlam kapı mı sağlam artık hangisiyse hayvan gibi abanmama rağmen kıramadım kilidi.
Çilingir çağırıp açtırabilirim evet. Ama kendim yapayım desem bunun başka bir yöntemi var mıdır?
3-4 yıldır go yazıyorum ve bu yüzden biraz yanlı düşünüyor olabilirim ama bence çok iyi bir dil. Ama bu kadar iyi olmasına rağmen çok az şirket/kişi tarafından kullanılıyor gibi geliyor bana. İş ilanlarına falan bakıyorum arada, bi Python / JS ikilisinin 100'de 1'i kadar bile ilan yok.
Halbuki geçen ay işte şöyle bi şey oldu. Şimdi bizde mikroservisler var, her birini başka başka dillerde yazmışlar. Bi tane servis JS'te yazılmış. Benim de orada bişey değiştirmem gerekiyordu, elim değmişken Go'da baştan yazdım. 300 MB ram tüketen servis 250 KB ram kullanmaya başladı. Doğal olarak bu servis için ayrılan sunucuların %90'ını kapattık, şirketin bu iş için sunucu masrafı AYLIK 5000$'dan 500$'a düştü. Çok iyi değil mi? Bunun gibi 2 tane iş yapsam bedavaya geliyorum şirkete.
Öğrenmesi falan da çok kolay bi dil. JS öğrenmek, iyi JS yazmak çok daha zor bi iş bence. O zibilyon tane edge case'i öğrenmek yerine temiz temiz ilerleyebiliyorsun burada.
Mesela Java'da yazılmış bi servis vardı. Oturdum onu da baştan Go'da yazdım. Derlenmesi ve çalışmaya başlaması 30-40 saniye sürüyordu, şu an 5 saniye sürüyor. Maddi bi getirisi var mı bilmiyorum ama güzel bi ilerleme bence.
Ek bir soru: bu konuyu paylaştığım yöneticim dedi ki "maliyet kısmak için çabalama, onun yerine para getirecek iş yapsan daha iyi olur, 10 bin $ tasarruf ettireceğine 1000 $ gelir yaratsan şirkette daha çok adın duyulur". Sonrasında da beni yeni deneysel projesinde React yazmaya ikna etmeye çalıştı.
Niye böyle? Yöneticinin bu cevabının, orijinal soruyla bir alakası olduğunu hissediyorum ama bağlantıyı tam kuramadım.
Halbuki geçen ay işte şöyle bi şey oldu. Şimdi bizde mikroservisler var, her birini başka başka dillerde yazmışlar. Bi tane servis JS'te yazılmış. Benim de orada bişey değiştirmem gerekiyordu, elim değmişken Go'da baştan yazdım. 300 MB ram tüketen servis 250 KB ram kullanmaya başladı. Doğal olarak bu servis için ayrılan sunucuların %90'ını kapattık, şirketin bu iş için sunucu masrafı AYLIK 5000$'dan 500$'a düştü. Çok iyi değil mi? Bunun gibi 2 tane iş yapsam bedavaya geliyorum şirkete.
Öğrenmesi falan da çok kolay bi dil. JS öğrenmek, iyi JS yazmak çok daha zor bi iş bence. O zibilyon tane edge case'i öğrenmek yerine temiz temiz ilerleyebiliyorsun burada.
Mesela Java'da yazılmış bi servis vardı. Oturdum onu da baştan Go'da yazdım. Derlenmesi ve çalışmaya başlaması 30-40 saniye sürüyordu, şu an 5 saniye sürüyor. Maddi bi getirisi var mı bilmiyorum ama güzel bi ilerleme bence.
Ek bir soru: bu konuyu paylaştığım yöneticim dedi ki "maliyet kısmak için çabalama, onun yerine para getirecek iş yapsan daha iyi olur, 10 bin $ tasarruf ettireceğine 1000 $ gelir yaratsan şirkette daha çok adın duyulur". Sonrasında da beni yeni deneysel projesinde React yazmaya ikna etmeye çalıştı.
Niye böyle? Yöneticinin bu cevabının, orijinal soruyla bir alakası olduğunu hissediyorum ama bağlantıyı tam kuramadım.
Selamlar, bi sürü uğraşın ardından nihayet bi ev alabildim. Evin konumu şekli şemali güzel, ama içi berbat bi halde. Yani tesisat vs. iyi ama görüntü kötü. Dolayısıyla evin içini komple baştan yaptırmam gerekiyor.
Bu iş için Ankara'da tanıdığınız bildiğiniz anahtar teslim çalışan iyi bir iç mimar var mı? Ya da genel olarak iç mimarla çalışmayı tavsiye eder misiniz?
Elimden iş geliyor, şu an oturduğum evin yarısını falan yıkıp baştan kendim yaptım. Ama gördüğüm kadarıyla işçilik ucuz, asıl maliyet malzeme. Benim de vaktim kısıtlı epey. O yüzden kendim uğraşmaya değer mi kararsızım. Eğer "değer tabi" derseniz, tasarım hakkında fikir edinmek için nerelere bakayım?
Bu iş için Ankara'da tanıdığınız bildiğiniz anahtar teslim çalışan iyi bir iç mimar var mı? Ya da genel olarak iç mimarla çalışmayı tavsiye eder misiniz?
Elimden iş geliyor, şu an oturduğum evin yarısını falan yıkıp baştan kendim yaptım. Ama gördüğüm kadarıyla işçilik ucuz, asıl maliyet malzeme. Benim de vaktim kısıtlı epey. O yüzden kendim uğraşmaya değer mi kararsızım. Eğer "değer tabi" derseniz, tasarım hakkında fikir edinmek için nerelere bakayım?
için hangi platformu kullanıyorsunuz?
Edit: yurtiçi
Edit: yurtiçi
Şimdi benim kenarda yıllardır "dandik 1 ev" parası kadar param duruyor. Ama paranın miktarı artsa da ederi hep "dandik 1 ev" oluyor :) Enflasyonla mücadelede fena tokat yedim yani.
Neyse dedim ki bu böyle olmayacak madem bi ev alayım. Ufak bir piyasa araştırması sonucu ortaya çıktı ki elimdeki seçenekler şunlarmış:
1- Aylık gelirin 1/3'ü kadar ödemesi olan bir kredi çekip, güzel bir semtte ufak (80-90 m^2, 2+1) bir ev almak.
2- Yine aynı miktarda kredi, ama daha "kötü" bir semtte büyük (160+ m^2) bir ev almak.
3- Krediyi ya da peşinatı düşürüp, yine "kötü" semtte daha ufak bi ev almak.
Önemli noktalar:
1- Evde oturacağım. Yatırımlık evim var ama başka şehirde. Kira getirisi vs. bi faktör değil yani.
2- Aslında bana kalsa 2. seçenekten giderdim, evin büyüklüğü önemli bence ama hanım bir arkadaş var, kendisi o semtte oturmak istemez diye düşünüyorum. Bi zarf atayım dedim ama "niye bana soruyorsun" diye bi kontra atakla sorumu savuşturdu.
3- Kenarda bi miktar param yine kalsın istiyorum (3. seçenek o yüzden var), çünkü kenarda bi 6 aylık maaşın bulunuyor olması iş hayatında atar gider yapma alanı açıyor insana. O lüksü kaybetme konusunda çekincelerim var.
4- Aile, eş, dost, akraba desteği gibi opsiyonlarımız yok. Para sabit yani.
Karar veremediğim için sizlere sorayım dedim. Tabi illa ev almak zorunda da değilim, "1 sene bekle, piyasalar düzelecek" diye düşünüyorsanız (veyahut görmediğim başka bir seçenek varsa) lütfen onu da belirtin.
Neyse dedim ki bu böyle olmayacak madem bi ev alayım. Ufak bir piyasa araştırması sonucu ortaya çıktı ki elimdeki seçenekler şunlarmış:
1- Aylık gelirin 1/3'ü kadar ödemesi olan bir kredi çekip, güzel bir semtte ufak (80-90 m^2, 2+1) bir ev almak.
2- Yine aynı miktarda kredi, ama daha "kötü" bir semtte büyük (160+ m^2) bir ev almak.
3- Krediyi ya da peşinatı düşürüp, yine "kötü" semtte daha ufak bi ev almak.
Önemli noktalar:
1- Evde oturacağım. Yatırımlık evim var ama başka şehirde. Kira getirisi vs. bi faktör değil yani.
2- Aslında bana kalsa 2. seçenekten giderdim, evin büyüklüğü önemli bence ama hanım bir arkadaş var, kendisi o semtte oturmak istemez diye düşünüyorum. Bi zarf atayım dedim ama "niye bana soruyorsun" diye bi kontra atakla sorumu savuşturdu.
3- Kenarda bi miktar param yine kalsın istiyorum (3. seçenek o yüzden var), çünkü kenarda bi 6 aylık maaşın bulunuyor olması iş hayatında atar gider yapma alanı açıyor insana. O lüksü kaybetme konusunda çekincelerim var.
4- Aile, eş, dost, akraba desteği gibi opsiyonlarımız yok. Para sabit yani.
Karar veremediğim için sizlere sorayım dedim. Tabi illa ev almak zorunda da değilim, "1 sene bekle, piyasalar düzelecek" diye düşünüyorsanız (veyahut görmediğim başka bir seçenek varsa) lütfen onu da belirtin.
Şimdi ben yeni bi işe başladım kısa bi süre önce, işe girerken bi miktar parada anlaştık, ama yılbaşında zam alacak mıyım, ne kadar alıcam, ne yapmam lazım falan bilmiyorum, kafam karışık.
Kafa karışıklığının temeli de şu: şirket diyor ki biz zammı yılbaşında yapıyoruz, sonra da yıl boyunca ara zam falan yapmıyoruz. Bunun istisnası yok. Çok sıkı görünüyorlar bu konuda.
Aldığım para da şu an için bana yetiyor ama yine %80 enflasyon olursa yetmez, o yüzden yılbaşında bu işi sıkı tutmam lazım.
Fakat şirketin onboarding süreci o kadar kötü ki, daha hala doğru düzgün bi iş yapmadım. Normalde girerim, bi ay hayvan gibi kasarım, ondan sonra da pazarlıkta elim güçlü olur diyorum ama olmadı, çünkü ortada iş yok.
Üstelik Aralık'ın ortasındayız ve kimse benimle zam falan bişey konuşmuyor?? Ocak'ta mı konuşulur bu? Beklediğimden düşük gelirse ne yapmam lazım? "Sen zaten yeni başladın" deyip düşük zam yapmaya çalışırlar mı?
Büyük şirketlerde bu işin normali nedir bilmediğim için soruyorum.
İstifa etmek de çok istemiyorum açıkçası ama para gelmezse mecbur iş aramaya başlıycam tekrardan.
Kafa karışıklığının temeli de şu: şirket diyor ki biz zammı yılbaşında yapıyoruz, sonra da yıl boyunca ara zam falan yapmıyoruz. Bunun istisnası yok. Çok sıkı görünüyorlar bu konuda.
Aldığım para da şu an için bana yetiyor ama yine %80 enflasyon olursa yetmez, o yüzden yılbaşında bu işi sıkı tutmam lazım.
Fakat şirketin onboarding süreci o kadar kötü ki, daha hala doğru düzgün bi iş yapmadım. Normalde girerim, bi ay hayvan gibi kasarım, ondan sonra da pazarlıkta elim güçlü olur diyorum ama olmadı, çünkü ortada iş yok.
Üstelik Aralık'ın ortasındayız ve kimse benimle zam falan bişey konuşmuyor?? Ocak'ta mı konuşulur bu? Beklediğimden düşük gelirse ne yapmam lazım? "Sen zaten yeni başladın" deyip düşük zam yapmaya çalışırlar mı?
Büyük şirketlerde bu işin normali nedir bilmediğim için soruyorum.
İstifa etmek de çok istemiyorum açıkçası ama para gelmezse mecbur iş aramaya başlıycam tekrardan.
Bugün anneannemle gözleme yaparken eskiden tavşan ayağı kullandığını (komşunun oğlu ava gidince getiriyormuş), hamur yağlama için iyi olduğunu ama artık bulamadığını falan anlattı.
İnternette baktım satılmıyor gibi bi yerde. Kasaba falan mı gideyim, nereden bulunur bu?
İnternette baktım satılmıyor gibi bi yerde. Kasaba falan mı gideyim, nereden bulunur bu?
Eskiden kalan 3-5 tane tişörtüm var, lisedeyken almıştım bunları (15+ sene önce) hala giyiyorum. Ne baskısı soldu ne kumaşı dağıldı falan, hayvan gibi iyi tişörtlermiş.
Etiketine baktım ama Tayca bi şirket adı çıkıyor, Google'da da bulamadım bişey, kapanmış herhalde şirket.
Şimdi benzer kalitede tişört arıyorum ama bulamıyorum. H&M, koton, kaft vs. epey dandik kalıyor bunların yanında.
Ek olarak, %100 pamuk ve "heavy cotton" diye kalın bi kumaş türü kullanıyorlar. Böyle giyince omuzlar tam oturuyor ama beli falan sarmıyor, güzel dökümlü bi duruşu var.
Affix falan güzel ama onlar da 70-80 € olmuş, bi tişörte 1500 lira vermek de istemiyorum açıkçası.
Tekstil cennetinde yaşamıyor muyuz ya, yok mu şöyle 300 liraya falan güzel tişört?
Etiketine baktım ama Tayca bi şirket adı çıkıyor, Google'da da bulamadım bişey, kapanmış herhalde şirket.
Şimdi benzer kalitede tişört arıyorum ama bulamıyorum. H&M, koton, kaft vs. epey dandik kalıyor bunların yanında.
Ek olarak, %100 pamuk ve "heavy cotton" diye kalın bi kumaş türü kullanıyorlar. Böyle giyince omuzlar tam oturuyor ama beli falan sarmıyor, güzel dökümlü bi duruşu var.
Affix falan güzel ama onlar da 70-80 € olmuş, bi tişörte 1500 lira vermek de istemiyorum açıkçası.
Tekstil cennetinde yaşamıyor muyuz ya, yok mu şöyle 300 liraya falan güzel tişört?
Ya bu "evsiz internet kalmasın"cı arkadaşlar level atlamış.
Arıyor, numarayı da tanıyorum artık, açıyorum, karşıdan ses seda yok. 10-15 saniye karşılıklı susuşuyoruz, sonra kapatıyor telefonu.
Amaçları ne? Zaten bir şey satamıyoruz diyip dümdüz tacize mi döndüler? Ahizeye üflemem mi gerekiyor?
200 civarı numara engelledikten sonra pes etme noktasında geldim resmen.
Arıyor, numarayı da tanıyorum artık, açıyorum, karşıdan ses seda yok. 10-15 saniye karşılıklı susuşuyoruz, sonra kapatıyor telefonu.
Amaçları ne? Zaten bir şey satamıyoruz diyip dümdüz tacize mi döndüler? Ahizeye üflemem mi gerekiyor?
200 civarı numara engelledikten sonra pes etme noktasında geldim resmen.
Şimdi yıllardır <10 elemanlı startuplarda çalışıyordum, "kurumsal şirket" konseptini unutmuşum. Yüzlerce çalışanı olan yeni bi yerde başladım, garip garip şeyler oluyor, sizde de böyle mi yoksa buraya özgü durumlar mı diye bi sorayım dedim.
1- Şirket içinde kullanacağım tüm hesapları açmaları haftalar sürdü. Şimdi hesaplar var, ama hala bana kimse bi iş vermiyor. Napıcam ben diyorum, takıl kafana göre diyorlar.
2- Hiç iş olmamasına rağmen mesai saatleri konusunda acayip bi hassasiyet var. Geçen bi yere gidicem diye erken çıktım, yöneticim trip attı "keşke haber verseydin" diye. Zaten işim yok napcan beni diyorum, olsun sen söyle yine de diyo.
3- "Açıkta priz görürseniz parmağınızı sokmayın, elektrik çarpar" gibilerinden bir iş güvenliği eğitimi verdiler. Baya ciddilerdi. Sonrasında sınav falan yaptılar. Geçer not alamazsam tekrar eğitim alacakmışım.
4- HER GÜN birden fazla toplantı var. Ama belli bi konusu yok bunların. Herkes birbirinin halini hatrını soruyor, bir önceki toplantıda konuşulan şeyler tekrar söyleniyor, sonra toplantı bitiyor. Ertesi gün yine aynı konuyu konuşuyorlar, kimse bi karar almıyor, "tamam not aldım" diyo yönetici. Not aldın da napıcaksın? Cevap yok. Toplantının süresi var, sonuna kadar oturuyor herkes ortada bi konu olmamasına rağmen.
5- Maalesef yazılımcıların kalitesi çok düşük. Adamın son 2 ayda yazdığı kodu baştan sona refactor ettim. Oturdum bi sürü test falan yazdım. PR açtım "LGTM" diyip onaylamışlar, sıfır yorum. Nolcak şimdi? Bi itiraz, bi naptın nettin gel anlat hele diyen falan yok. Normalde 10 satır kod yazsam 15 tane öneri/yorum gelirdi, ne yapacağımı bilemedim.
Ortam bu mu yerli ve milli büyük şirketlerimizde?
1- Şirket içinde kullanacağım tüm hesapları açmaları haftalar sürdü. Şimdi hesaplar var, ama hala bana kimse bi iş vermiyor. Napıcam ben diyorum, takıl kafana göre diyorlar.
2- Hiç iş olmamasına rağmen mesai saatleri konusunda acayip bi hassasiyet var. Geçen bi yere gidicem diye erken çıktım, yöneticim trip attı "keşke haber verseydin" diye. Zaten işim yok napcan beni diyorum, olsun sen söyle yine de diyo.
3- "Açıkta priz görürseniz parmağınızı sokmayın, elektrik çarpar" gibilerinden bir iş güvenliği eğitimi verdiler. Baya ciddilerdi. Sonrasında sınav falan yaptılar. Geçer not alamazsam tekrar eğitim alacakmışım.
4- HER GÜN birden fazla toplantı var. Ama belli bi konusu yok bunların. Herkes birbirinin halini hatrını soruyor, bir önceki toplantıda konuşulan şeyler tekrar söyleniyor, sonra toplantı bitiyor. Ertesi gün yine aynı konuyu konuşuyorlar, kimse bi karar almıyor, "tamam not aldım" diyo yönetici. Not aldın da napıcaksın? Cevap yok. Toplantının süresi var, sonuna kadar oturuyor herkes ortada bi konu olmamasına rağmen.
5- Maalesef yazılımcıların kalitesi çok düşük. Adamın son 2 ayda yazdığı kodu baştan sona refactor ettim. Oturdum bi sürü test falan yazdım. PR açtım "LGTM" diyip onaylamışlar, sıfır yorum. Nolcak şimdi? Bi itiraz, bi naptın nettin gel anlat hele diyen falan yok. Normalde 10 satır kod yazsam 15 tane öneri/yorum gelirdi, ne yapacağımı bilemedim.
Ortam bu mu yerli ve milli büyük şirketlerimizde?
Ayda 15 milyar civarı request atacağım bi proxy servisi lazım.
Test etmediğim için bilemiyorum tabi ama bi kaç bin IP'lik bi havuz olsa daha güzel olur.
Ayrıca IP'lerin AWS / DO gibi bilinen servislerin bloklarında değil de random lokasyonlarda olması gerekiyor.
En ucuz 100.000 req / 0.1 $ civarı bi teklif alabildim. Aylık 15.000 $ ediyor. Bana daha ucuzu lazım :)
Var mıdır önerisi olan?
Test etmediğim için bilemiyorum tabi ama bi kaç bin IP'lik bi havuz olsa daha güzel olur.
Ayrıca IP'lerin AWS / DO gibi bilinen servislerin bloklarında değil de random lokasyonlarda olması gerekiyor.
En ucuz 100.000 req / 0.1 $ civarı bi teklif alabildim. Aylık 15.000 $ ediyor. Bana daha ucuzu lazım :)
Var mıdır önerisi olan?
Nelerdir?
Hayvanat bahçesi, pet shop ya da safari vs. gibi spesifik yerleri saymıyorum. Günlük hayat içinde nelere denk geliyorsunuz? Mesela şu hayvanlardan hangilerini gördünüz:
- Tilki
- Ağaçkakan
- Bülbül
- Ateşböceği
- Çakal
- Sincap
- Kartal / Akbaba / Atmaca
Nereden aklıma geldi? Haftasonu bahçedeki narları topladım, ama çatlamış olanları kuşlar yesin diye dalında bıraktım. Bugün bi çıktım, cennet papağanı, bülbül vs. bi sürü kuş gelmiş.
Sonra bi düşündüm eskiden yukarıdaki hayvanları görüyordum yılda bi kaç kez, ama bayadır hiçbirini görmüyorum. Yaşadığım yer maalesef şehrin çok içinde kaldı.
Sizde durumlar nasıl?
Hayvanat bahçesi, pet shop ya da safari vs. gibi spesifik yerleri saymıyorum. Günlük hayat içinde nelere denk geliyorsunuz? Mesela şu hayvanlardan hangilerini gördünüz:
- Tilki
- Ağaçkakan
- Bülbül
- Ateşböceği
- Çakal
- Sincap
- Kartal / Akbaba / Atmaca
Nereden aklıma geldi? Haftasonu bahçedeki narları topladım, ama çatlamış olanları kuşlar yesin diye dalında bıraktım. Bugün bi çıktım, cennet papağanı, bülbül vs. bi sürü kuş gelmiş.
Sonra bi düşündüm eskiden yukarıdaki hayvanları görüyordum yılda bi kaç kez, ama bayadır hiçbirini görmüyorum. Yaşadığım yer maalesef şehrin çok içinde kaldı.
Sizde durumlar nasıl?
Şimdi ben bi 13-14 yıldır kod yazıyorum. Bunun ilk yarısı amatör / hobi işiydi, son yarısı profesyonel.
Amatör takılırken çok mutluydum. Bok gibi kod yazıyordum ama ne istiyorsam onu yazıyordum, çok da eğlenceli projeler çıkıyordu. Mesela daha ortada websockets yokken http 1.0 "keep-alive" header'ını abuse edip canlı sohbet uygulaması falan yazmıştım. Kodu kötüydü ama kendisi güzel bi projeydi yani. Bayadır böyle şeyler yap(a)mıyorum.
İşe başladıktan sonra da günde oturup 2 bin 3 bin satır kod yazdığım, hayvan gibi üretken olduğum zamanlar oldu. Çünkü kod yazma işinden keyif alıyordum yani. İlk işe girdiğimde "ya evde bedavaya yaptığım iş için bana para veriyorlar, üstelik kahve de hazır" diye güle güle gidiyordum ofise.
Fakat arada nolduysa bunaldım. "Challenging" iş yapmıyor da değilim. Yazdığım kodu milyonlarca insan kullanıyor, bütün projeyi benim tasarladığım da oldu, ekip kurdum, junior yetiştirdim, sıfırdan "şirket kültürü" oturttum. Zaten her allahın günü yeni bir teknoloji deniyorum / öğreniyorum. Yani bir monotonluk da söz konusu değil.
Ama bir endpoint daha yazmam gerekirse monitörün böğrüne bıçağı saplayacak noktaya geldim. İşin bitmiş hali kafamda çok netken, yazılacak kodu satır satır anlatabilecek haldeyken oturup klavye tuşlarına basma zorunluluğu beni çok yoruyor :)
Kaldı ki şu an kullandığım tech-stack de aşırı "cutting-edge", TR'de millete anlatıyorum "bunu bunu böyle yaptık" diye, insanlar daha adını bile duymamış. Yani kötü / yetersiz teknolojilerle uğraşmak da mevzu değil. Teknolojinin nimetlerinden sonuna kadar faydalanıyorum.
Kafayı kırıp serada sebze meyve yetiştiriciliğine geçmeden önce bi şans daha verip, yine kod yazacağım ama normalde hiç alakamın olmadığı bi alanda işe başvurdum. Mülakatta aşırı kibirli bi şekilde "ben bu kodu yazmak istemiyorum ama şöyle şöyle yaparsın hallolur" dememe rağmen istediğim paranın 1,5 katını verip işe aldılar. Bakalım neler olacak, inşallah 2 ay sonra kovulup kimseyi utandırmam :)
Genel olarak böyle bi iç dökeyim dedim. Sizde durumlar nasıl? Benzer süreçlerden geçip toparlayan (veya toparlayamayan) oldu mu? Tavsiyelere de açığım.
Amatör takılırken çok mutluydum. Bok gibi kod yazıyordum ama ne istiyorsam onu yazıyordum, çok da eğlenceli projeler çıkıyordu. Mesela daha ortada websockets yokken http 1.0 "keep-alive" header'ını abuse edip canlı sohbet uygulaması falan yazmıştım. Kodu kötüydü ama kendisi güzel bi projeydi yani. Bayadır böyle şeyler yap(a)mıyorum.
İşe başladıktan sonra da günde oturup 2 bin 3 bin satır kod yazdığım, hayvan gibi üretken olduğum zamanlar oldu. Çünkü kod yazma işinden keyif alıyordum yani. İlk işe girdiğimde "ya evde bedavaya yaptığım iş için bana para veriyorlar, üstelik kahve de hazır" diye güle güle gidiyordum ofise.
Fakat arada nolduysa bunaldım. "Challenging" iş yapmıyor da değilim. Yazdığım kodu milyonlarca insan kullanıyor, bütün projeyi benim tasarladığım da oldu, ekip kurdum, junior yetiştirdim, sıfırdan "şirket kültürü" oturttum. Zaten her allahın günü yeni bir teknoloji deniyorum / öğreniyorum. Yani bir monotonluk da söz konusu değil.
Ama bir endpoint daha yazmam gerekirse monitörün böğrüne bıçağı saplayacak noktaya geldim. İşin bitmiş hali kafamda çok netken, yazılacak kodu satır satır anlatabilecek haldeyken oturup klavye tuşlarına basma zorunluluğu beni çok yoruyor :)
Kaldı ki şu an kullandığım tech-stack de aşırı "cutting-edge", TR'de millete anlatıyorum "bunu bunu böyle yaptık" diye, insanlar daha adını bile duymamış. Yani kötü / yetersiz teknolojilerle uğraşmak da mevzu değil. Teknolojinin nimetlerinden sonuna kadar faydalanıyorum.
Kafayı kırıp serada sebze meyve yetiştiriciliğine geçmeden önce bi şans daha verip, yine kod yazacağım ama normalde hiç alakamın olmadığı bi alanda işe başvurdum. Mülakatta aşırı kibirli bi şekilde "ben bu kodu yazmak istemiyorum ama şöyle şöyle yaparsın hallolur" dememe rağmen istediğim paranın 1,5 katını verip işe aldılar. Bakalım neler olacak, inşallah 2 ay sonra kovulup kimseyi utandırmam :)
Genel olarak böyle bi iç dökeyim dedim. Sizde durumlar nasıl? Benzer süreçlerden geçip toparlayan (veya toparlayamayan) oldu mu? Tavsiyelere de açığım.
Gavurlar buna spatial intelligence gibi bişey diyorlar sanırım. Bende hiç yok. Sıfır.
Bugün arabanın sileceklerini değiştiricem, yarım saat uğraştım yerine denk getirip de takamadım. En son bütün olası kombinasyonları hesaplayıp sıradan brute force yöntemi ile denerken 20. denemede falan denk getirebildim, ancak öyle oldu.
Bi keresinde odada koltuk vardı, başka odaya koyucam, çıkartamıyorum bi türlü kapıdan. Yani o koltuk odaya girdiyse bi şekilde çıkabilmesi de lazım. Ama döndürüyorum, çeviriyorum yok, kapıdan sığmıyo. Sonra kız arkadaşım geldi tek seferde çıkardı.
Bi keresinde de buzdolabını merdivenlerden indiremediğim için camdan aşağı iple sarkıtmıştım. Halbuki yine aynı merdivenden çıkıp geldiğine göre aynı şekilde inebilmesi lazımdı, ama olmadı.
3 boyutlu bi objeyi hangi yöne çevirince ne şekil alacağını canlandıramıyorum kafamda. Yani günlük hayatta bi şekilde idare edebiliyor olsam da ara sıra canımı sıkıyo bu iş.
Küçükken aslında şu uygun deliğe uygun objeyi atmalı oyuncaklarla da çok oynadım ama niye böyle oldu bilemiyorum cidden.
Var mıdır bunu bu yaştan (30) sonra geliştirmek için yapabileceğim bişey?
Bugün arabanın sileceklerini değiştiricem, yarım saat uğraştım yerine denk getirip de takamadım. En son bütün olası kombinasyonları hesaplayıp sıradan brute force yöntemi ile denerken 20. denemede falan denk getirebildim, ancak öyle oldu.
Bi keresinde odada koltuk vardı, başka odaya koyucam, çıkartamıyorum bi türlü kapıdan. Yani o koltuk odaya girdiyse bi şekilde çıkabilmesi de lazım. Ama döndürüyorum, çeviriyorum yok, kapıdan sığmıyo. Sonra kız arkadaşım geldi tek seferde çıkardı.
Bi keresinde de buzdolabını merdivenlerden indiremediğim için camdan aşağı iple sarkıtmıştım. Halbuki yine aynı merdivenden çıkıp geldiğine göre aynı şekilde inebilmesi lazımdı, ama olmadı.
3 boyutlu bi objeyi hangi yöne çevirince ne şekil alacağını canlandıramıyorum kafamda. Yani günlük hayatta bi şekilde idare edebiliyor olsam da ara sıra canımı sıkıyo bu iş.
Küçükken aslında şu uygun deliğe uygun objeyi atmalı oyuncaklarla da çok oynadım ama niye böyle oldu bilemiyorum cidden.
Var mıdır bunu bu yaştan (30) sonra geliştirmek için yapabileceğim bişey?
Ya ben sözde yazılımcıyım ama bu coin vs. işlerine hiç girmedim. Teorik olarak biliyorum ama oturup kod yazmamıştım hiç.
Bi kaç haftadır bakıyorum ufak tefek şeyler yazdım, acayip keyifli bi olaymış.
Ne diyorsunuz, bu alana girilir mi? Mantıklı olur mu? Yoksa çok mu geç kalındı? Veya alan ölü bir alan mıdır?
Bi kaç haftadır bakıyorum ufak tefek şeyler yazdım, acayip keyifli bi olaymış.
Ne diyorsunuz, bu alana girilir mi? Mantıklı olur mu? Yoksa çok mu geç kalındı? Veya alan ölü bir alan mıdır?
ABD'de bi şirkete başvurdum. TR'den remote çalışacağım. Bana böyle bi form vereceklermiş, vergi işleri için bunu dolduracakmışım falan.
Fakat internette bi türlü düzgün bi bilgi bulamıyorum. Ne kadar para isteyeceğime karar vermek için de bu formu doldurursam kime ne kadar vergi ödemem gerekeceğini bilmem lazım. Bi yer diyor ki %30 ödemen gerekiyor, öbürü "ben %5 ödüyorum" yazmış falan. Kaos resmen.
Var mı daha önce bu formu dolduran? Bu şekilde çalışırken vergiyi hangi ülkeye, nasıl bir oranla ödüyoruz?
Fakat internette bi türlü düzgün bi bilgi bulamıyorum. Ne kadar para isteyeceğime karar vermek için de bu formu doldurursam kime ne kadar vergi ödemem gerekeceğini bilmem lazım. Bi yer diyor ki %30 ödemen gerekiyor, öbürü "ben %5 ödüyorum" yazmış falan. Kaos resmen.
Var mı daha önce bu formu dolduran? Bu şekilde çalışırken vergiyi hangi ülkeye, nasıl bir oranla ödüyoruz?
Freelance çalışırken bu banka transfer ücreti vs. gibi ekstra masrafları kimin ödemesi daha uygun olur?
Başta düşünmemiştim bunu, sonradan aklıma geldi o yüzden soruyorum. Gerçi fatura muhabbetini de baştan konuşmamıştık... Fiyatı verdikten sonra "bana bi de fatura kesiver" dedi :)
Otomatik ödeme aldığım bi sistem var. Faturayı gönderirken mesela 1000$ yerine 1010$ yazıp gönderebilirim. Ya da 1000$ gönderirim, ama bana 990$ ulaşır.
Nedir bu işin raconu?
Başta düşünmemiştim bunu, sonradan aklıma geldi o yüzden soruyorum. Gerçi fatura muhabbetini de baştan konuşmamıştık... Fiyatı verdikten sonra "bana bi de fatura kesiver" dedi :)
Otomatik ödeme aldığım bi sistem var. Faturayı gönderirken mesela 1000$ yerine 1010$ yazıp gönderebilirim. Ya da 1000$ gönderirim, ama bana 990$ ulaşır.
Nedir bu işin raconu?
Masanıza oturunca duvara mı bakıyorsunuz, yoksa odanın içine mi? Sırtınız nereye dönük?
Yeni masa yaptım kendime de internetten örneklere bakıyordum fikir almak için, neredeyse herkes duvara bakıyormuş. Benim içim sıkıldı görüş açım 1 metreyle kısıtlanınca.
Yeni masa yaptım kendime de internetten örneklere bakıyordum fikir almak için, neredeyse herkes duvara bakıyormuş. Benim içim sıkıldı görüş açım 1 metreyle kısıtlanınca.
En son 10 sene önce falan bakmıştım, WP dünyası nereye gitti bilmiyorum.
Site bu: hypeauditor.com
Soru da şu: bu siteyi bu kalitede, sadece wordpress kullanarak yapmak mümkün müdür? Mümkünse kabaca nasıl bir gidiş yolu izlemek lazım? Yoksa çok zordur, hiç uğraşmayıp düz sıfırdan mı yapmak gerekir?
Site bu: hypeauditor.com
Soru da şu: bu siteyi bu kalitede, sadece wordpress kullanarak yapmak mümkün müdür? Mümkünse kabaca nasıl bir gidiş yolu izlemek lazım? Yoksa çok zordur, hiç uğraşmayıp düz sıfırdan mı yapmak gerekir?
Ya sözlükte ufaktan biraz data structures anlatayım dedim. Çünkü Türkçe kaynak yok gibi bişey. Ama ilgi sıfır neredeyse. Hatta mesajlar geliyor "olm bunu kimse kullanmıyor, niye yazmakla uğraşıyorsun" diye. Haksız da değiller gerçi.
design patterns yazayım diye düşündüm, başlıklara bakıyorum onlar da aynı, 3-5 yazı var o kadar.
Acaba ekşi doğru yer değil mi yazmak için? Yoksa kod örneği mi olması lazım?
Bişeyler yazasım var ama yazmışken uğraştığıma değsin, biraz okunsun da istiyorum. Ne yazayım?
design patterns yazayım diye düşündüm, başlıklara bakıyorum onlar da aynı, 3-5 yazı var o kadar.
Acaba ekşi doğru yer değil mi yazmak için? Yoksa kod örneği mi olması lazım?
Bişeyler yazasım var ama yazmışken uğraştığıma değsin, biraz okunsun da istiyorum. Ne yazayım?
Eskiden Metro'da ya da dandik kahvecilerde bile oluyordu, artık hiçbir yerde bulamıyorum.
Var mı gördüğünüz bildiğiniz bir yer?
Var mı gördüğünüz bildiğiniz bir yer?
Sarışın uzun saçlı bi kız. Ciyak ciyak konuşuyordu. Saçlar da platin sarısıydı yanlış hatırlamıyorsam.
Yaşı da 18-22 civarı olabilir ama olmayabilir de, tam emin değilim. Kanalının da bi konusu konsepti yoktu zaten, boş boş konuşuyordu (vlog falan işte) diye hatırlıyorum.
Kimdi bu biliyor musunuz?
Yaşı da 18-22 civarı olabilir ama olmayabilir de, tam emin değilim. Kanalının da bi konusu konsepti yoktu zaten, boş boş konuşuyordu (vlog falan işte) diye hatırlıyorum.
Kimdi bu biliyor musunuz?
Bi işe girdim ama içerisi felaket çıktı. Yöneticim kötü (sıfır yöneticilik tecrübesi var ve benden 5 yaş küçük), eski kodlar çok kötü en ufak bi iş yapmak için bile deli gibi uğraşmak gerekiyor, domain berbat (bankacılık, faturalar, vergi hesaplama), her yer bozuk zaten bi yeri düzeltiyorsun başka 10 yer bozuluyor bi de oraları toplamaya çalışıyorsun günlerce vs. Kendimi geliştirecek bi iş de yapamıyorum zaten.
Yani o kadar bunaldım ki haftada 1-2 gün anca iş yapabiliyorum, geri kalan zamanda yatıp tavanı izleyebiliyorum ancak.
Fakat buradan daha çok para veren bi tek Google vs. var sektörde, oralara da giremiyorum, mülakata girdim geçemedim. Baya hazırlanmak gerekiyormuş. Belki parlak startup'lar da verir benzer bi para, ama son çalıştığım 3 startup battı, o sinir stresi de yaşamak istemiyorum. Daha düşük maaşlı bir yere geçmek de anlamsız geliyor, zaten daha çok para kazanmak için geliştiriyoruz kendimizi vs.
Şimdi ben ne yapayım? Nasıl bir çıkış yolu olabilir buradan? Sektörün bug'ını buldum sanırım bu level'ı geçemiyorum.
Yani o kadar bunaldım ki haftada 1-2 gün anca iş yapabiliyorum, geri kalan zamanda yatıp tavanı izleyebiliyorum ancak.
Fakat buradan daha çok para veren bi tek Google vs. var sektörde, oralara da giremiyorum, mülakata girdim geçemedim. Baya hazırlanmak gerekiyormuş. Belki parlak startup'lar da verir benzer bi para, ama son çalıştığım 3 startup battı, o sinir stresi de yaşamak istemiyorum. Daha düşük maaşlı bir yere geçmek de anlamsız geliyor, zaten daha çok para kazanmak için geliştiriyoruz kendimizi vs.
Şimdi ben ne yapayım? Nasıl bir çıkış yolu olabilir buradan? Sektörün bug'ını buldum sanırım bu level'ı geçemiyorum.
Şimdi bildiğim kadarıyla bu olay (şirket de çalışan da TR'deyse) illegal. Yani ben X dolar maaş istiyorum veya X'in o anki kur karşılığı TL olarak istiyorum diyemem. Şirket de teklif edemez vs.
Öte yandan bu işleyiş yazılım sektöründe aşırı yaygın. İş ilanlarında falan hep "USD bazlı maaş" diye yazıyorlar açık açık.
Bunun bi trick'i mi var? Bir şekilde kılıfına mı uyduruyorlar yoksa bişey olmaz diyip yardırıyorlar mı? Devlet göz mü yumuyor?
Ama olay legal değilse bunu sözleşmeye ekleyemezsin. O zaman sadece karşı tarafın sözüne mi güvenmemiz gerekiyor?
Ayrıca ben şirketten bunu talep ediyorum iş görüşmelerinde, ama mesela ev sahibi kirayı dolara sabitlemek istese kabul etmem. O zaman baya çakallık ediyorum?
Ne diyorsunuz?
Öte yandan bu işleyiş yazılım sektöründe aşırı yaygın. İş ilanlarında falan hep "USD bazlı maaş" diye yazıyorlar açık açık.
Bunun bi trick'i mi var? Bir şekilde kılıfına mı uyduruyorlar yoksa bişey olmaz diyip yardırıyorlar mı? Devlet göz mü yumuyor?
Ama olay legal değilse bunu sözleşmeye ekleyemezsin. O zaman sadece karşı tarafın sözüne mi güvenmemiz gerekiyor?
Ayrıca ben şirketten bunu talep ediyorum iş görüşmelerinde, ama mesela ev sahibi kirayı dolara sabitlemek istese kabul etmem. O zaman baya çakallık ediyorum?
Ne diyorsunuz?
ya bu 90'larda çıkmış, 2005'ten sonra da yok olmuş gitmiş bi müzik türü sanırım, ya da ben bulamıyorum. encyclopaedia metallum'da milyon tane kayıt var ama random 3-5 tane dinlemeye çalıştım, müziği bulamadım, ya da çok kötü şeyler denk geldi, o yüzden bir bilene sorayım dedim.
sacramentum, dissection, vinterland, illnath ayarında grupların albümünü arıyorum. ha normalde black grubudur, ama melodik bi albüm yapmışlardır, o da olur.
ama death (misal amon amarth gibi) olmasın.
örnekler:
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
teşekkürler.
sacramentum, dissection, vinterland, illnath ayarında grupların albümünü arıyorum. ha normalde black grubudur, ama melodik bi albüm yapmışlardır, o da olur.
ama death (misal amon amarth gibi) olmasın.
örnekler:
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
teşekkürler.
Her taksiye bindiğimde yüreğim ağzıma geliyor.
Benim 50 ile zor döndüğüm viraja adam 90'la gözünü kırpmadan giriyor, kaldırıma çıkıyor, aralara giriyor, kırmızıda geçiyor vs. vs.
Ama hiç kaza yapan taksiciye denk gelmedim. Haberlerde de görmüyorum.
Tecrübe muhabbeti mi bu?
Benim 50 ile zor döndüğüm viraja adam 90'la gözünü kırpmadan giriyor, kaldırıma çıkıyor, aralara giriyor, kırmızıda geçiyor vs. vs.
Ama hiç kaza yapan taksiciye denk gelmedim. Haberlerde de görmüyorum.
Tecrübe muhabbeti mi bu?
Ya şöyle bi template var, niye herkes bunu kullanıyor:
"""
Merhaba pluton,
Bıdı bıdı bıdı bıdı...
Regards,
Ahmet Bilmemkim
"""
Yani zaten ben mailin kimden geldiğini görüyorum, subject line da var, ne anlatacağını hemen anlattığın şöyle bi format çok daha kolayıma gelirdi:
"""
Selam pluton, bıdı bıdı bıdı, görüşürüz.
"""
Ama bunu kimse yapmıyor. Hadi başta resmiydik, elemanla 150. maili gönderiyoruz birbirimize, hala birinci şablonu kullanmakta ısrar ediyorlar.
Niye böyle bişey var? Bi de ben 1-2 mailden sonra bıkıp ikinci formata dönüyorum, tek satırlık mail atıp selam naber'i güle güle'yi kaldırıyorum, çok mu ayıp oluyor?
"""
Merhaba pluton,
Bıdı bıdı bıdı bıdı...
Regards,
Ahmet Bilmemkim
"""
Yani zaten ben mailin kimden geldiğini görüyorum, subject line da var, ne anlatacağını hemen anlattığın şöyle bi format çok daha kolayıma gelirdi:
"""
Selam pluton, bıdı bıdı bıdı, görüşürüz.
"""
Ama bunu kimse yapmıyor. Hadi başta resmiydik, elemanla 150. maili gönderiyoruz birbirimize, hala birinci şablonu kullanmakta ısrar ediyorlar.
Niye böyle bişey var? Bi de ben 1-2 mailden sonra bıkıp ikinci formata dönüyorum, tek satırlık mail atıp selam naber'i güle güle'yi kaldırıyorum, çok mu ayıp oluyor?
Benim bi arkadaş var, dolma kalem meraklısı. Lamy'nin şu meşhur beyaz kalemlerinden almış severek kullanıyor vs.
Şimdi ben de güzelinden hediye bi dolma kalem almak istiyorum kendisine, ama hangisi iyidir hangisi kötüdür hiçbir fikrim yok.
Maks 5k fiyatı olacak şekilde alabileceğim en iyi kalem hangisidir? İlla spesifik bir kalem önerisi olmasına gerek yok (olsa güzel olur tabi), ama "şu marka model iyidir" gibi tavsiyelere de açığım.
Şimdi ben de güzelinden hediye bi dolma kalem almak istiyorum kendisine, ama hangisi iyidir hangisi kötüdür hiçbir fikrim yok.
Maks 5k fiyatı olacak şekilde alabileceğim en iyi kalem hangisidir? İlla spesifik bir kalem önerisi olmasına gerek yok (olsa güzel olur tabi), ama "şu marka model iyidir" gibi tavsiyelere de açığım.
Görseldeki "A" harfine bakın, ortasında şeffaf çizikler var.
Macos kullanıyorum, safari'de de chrome'da da bazı sitelerde bu harf böyle görünüyor. Her sitede değil ama, sanıyorum sitenin kullandığı font benim bilgisayarda (bir sebepten) bulunmuyorsa böyle oluyor. Mesela bu görseldeki site montserrat kullanıyormuş, font book'ta bakınca göremiyorum bu fontu.
Bilgisayarın dili İngilizce. Tek tek olmayan her fontu yüklemekten başka ne gibi bir çözümü olabilir bu işin?
Macos kullanıyorum, safari'de de chrome'da da bazı sitelerde bu harf böyle görünüyor. Her sitede değil ama, sanıyorum sitenin kullandığı font benim bilgisayarda (bir sebepten) bulunmuyorsa böyle oluyor. Mesela bu görseldeki site montserrat kullanıyormuş, font book'ta bakınca göremiyorum bu fontu.
Bilgisayarın dili İngilizce. Tek tek olmayan her fontu yüklemekten başka ne gibi bir çözümü olabilir bu işin?
Evin çelik kapısı sıkıntı çıkarıyor.
Özellikle soğuk havalarda kilit sıkışıyor gibi. Kilidi açarken (kapıyı açmaya yarayan) en son çevirme çok sert oluyor, baya yüklenmek gerekiyor anahtara. Kapıyı tutup kendime çekerek açabiliyorum anca falan. (kilitleme, kilidi açma falan normal ama, sadece sonuncusu sıkıntılı).
Sorun ne olabilir? Menteşeleri yağladım, bi farkı olmadı. Nasıl çözeriz?
Özellikle soğuk havalarda kilit sıkışıyor gibi. Kilidi açarken (kapıyı açmaya yarayan) en son çevirme çok sert oluyor, baya yüklenmek gerekiyor anahtara. Kapıyı tutup kendime çekerek açabiliyorum anca falan. (kilitleme, kilidi açma falan normal ama, sadece sonuncusu sıkıntılı).
Sorun ne olabilir? Menteşeleri yağladım, bi farkı olmadı. Nasıl çözeriz?
Eskiden çok vardı, son bi kaç yıldır bulamıyorum bunlardan.
İnternette var ama çok saçma sapan fiyatlara satılıyor. Ankara içi satan mağaza biliyor musunuz?
İnternette var ama çok saçma sapan fiyatlara satılıyor. Ankara içi satan mağaza biliyor musunuz?
Freelance çalışıyorum. Bi müşteriyle konuştuk, anlaştık, X gününde başlarız diye sözleştik.
Fakat X günü geldiğinde "hazır değiliz, Y günü başlayalım" dediler. Y günü geldi, yine ses seda yok.
Bi başlangıç günü lazım, bana sistemden yetki verecekler vs. o olmadan ben kendim çalışmaya başlayamıyorum.
Şimdi durduk yere benim 2 haftamı yediler, bunlar olmasa ben başkasıyla çalışırdım.
Bu durumda ne yapmak lazım sizce?
1- Başta anlaştığımız ücreti biraz artırıp, Z günü başlayacağız diye ültimatom vermek. Z günü de başlamazsak çalışmamak.
2- Direkt salıp başka iş bakmak.
3- Nolcak diyip beklemek.
4- ??
Fakat X günü geldiğinde "hazır değiliz, Y günü başlayalım" dediler. Y günü geldi, yine ses seda yok.
Bi başlangıç günü lazım, bana sistemden yetki verecekler vs. o olmadan ben kendim çalışmaya başlayamıyorum.
Şimdi durduk yere benim 2 haftamı yediler, bunlar olmasa ben başkasıyla çalışırdım.
Bu durumda ne yapmak lazım sizce?
1- Başta anlaştığımız ücreti biraz artırıp, Z günü başlayacağız diye ültimatom vermek. Z günü de başlamazsak çalışmamak.
2- Direkt salıp başka iş bakmak.
3- Nolcak diyip beklemek.
4- ??
Milyonlarca kez soruldu biliyorum, ama şahıs şirketi kurmaktan başka bir çıkış yolu arıyorum.
Sebebi de şu, freelance işlerim düzenli değil. Denk geldikçe iş yapıyorum. Dolayısıyla her ay bağkur + muhasebeci masrafı + ön muhasebe programı ücreti vs. ödemek istemiyorum. Çok gereksiz masraflar gibi geliyor.
Ama vergi mevzusu yüzünden başım derde girmesin de istiyorum. Yani şahıs şirketi kurmadan, kardeş ben şu kadar para aldım, aha makbuzu bu, iş başına şu kadar stopaj ödeyeyim falan gibi, vergimi vereyim kurtulayım deme şansım yok mu?
Ek soru: müşterilerimin çoğu yurtdışından. Parayı Wise'da ya da Payoneer'de tutup, ihtiyaç duydukça bankaya geçirsem yine de takibe düşer mi? Bu aracı arkadaşlar bildirim yapıyor mu devlete?
Sebebi de şu, freelance işlerim düzenli değil. Denk geldikçe iş yapıyorum. Dolayısıyla her ay bağkur + muhasebeci masrafı + ön muhasebe programı ücreti vs. ödemek istemiyorum. Çok gereksiz masraflar gibi geliyor.
Ama vergi mevzusu yüzünden başım derde girmesin de istiyorum. Yani şahıs şirketi kurmadan, kardeş ben şu kadar para aldım, aha makbuzu bu, iş başına şu kadar stopaj ödeyeyim falan gibi, vergimi vereyim kurtulayım deme şansım yok mu?
Ek soru: müşterilerimin çoğu yurtdışından. Parayı Wise'da ya da Payoneer'de tutup, ihtiyaç duydukça bankaya geçirsem yine de takibe düşer mi? Bu aracı arkadaşlar bildirim yapıyor mu devlete?
Geçen gün tam evimin önünde motorlu kuryeye bi araba çarptı. Kurye baya kötü yaralandı, bacağı falan kırıldı sanırım. Ambulans polis vs. geldi götürdüler adamı, muhtemelen hala hastanededir.
Ama adamın motoru yerde bırakıp gittiler. Ben de hırsızın biri alıp götürmesin diye kapının önüne zincirledim. Kıymetli bir şey mi onu da bilmiyorum, motordan hiç anlamam.
Fakat adamın kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Motorun plakası da yok ortalarda. Adamın ailesine, arkadaşlarına falan ulaşmaya çalışayım mı? Nasıl ulaşırım? Yoksa dursun öyle, adam iyileşince gelir alır mı?
Bunun bi prosedürü falan yok mu ya? Kaza olunca polis araçları alıp parka falan çekmiyor mu?
Ama adamın motoru yerde bırakıp gittiler. Ben de hırsızın biri alıp götürmesin diye kapının önüne zincirledim. Kıymetli bir şey mi onu da bilmiyorum, motordan hiç anlamam.
Fakat adamın kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Motorun plakası da yok ortalarda. Adamın ailesine, arkadaşlarına falan ulaşmaya çalışayım mı? Nasıl ulaşırım? Yoksa dursun öyle, adam iyileşince gelir alır mı?
Bunun bi prosedürü falan yok mu ya? Kaza olunca polis araçları alıp parka falan çekmiyor mu?
Bi firmayla görüşüyordum. 3 tur teknik mülakat yaptılar, baya iyi geçti, yapamadığım soru olmadı. Arada sürekli espri falan da yaptım, güle eğlene geçti mülakatlar yani.
Ama en son "cultural fit" olmadığım için teklif yapmayacaklarını söyleyen bir mail attılar. İlk kez başıma geldiği için anlamadım açıkçası, niye "cultural fit" değilim? Ne demek bu?
Ama en son "cultural fit" olmadığım için teklif yapmayacaklarını söyleyen bir mail attılar. İlk kez başıma geldiği için anlamadım açıkçası, niye "cultural fit" değilim? Ne demek bu?
Böyle spesifik bir "x dilinde y nasıl yapılır" gibi değil de, konsept olarak clean code nedir, x pattern'ı ne işe yarar gibi sorularınız için nereye bakıyorsunuz?
Ben genelde random blog / youtube kanalları takip ediyorum, karşıma çıkarsa açıp öğreniyorum. Ama özellikle aramak için bi yer olmadığını (misal SO, github falan gibi) farkettim, google'dan karşıma ne çıkarsa ona bakıyormuşum.
Sizde de durum böyle mi, yoksa başka yöntemleriniz var mı?
Ben genelde random blog / youtube kanalları takip ediyorum, karşıma çıkarsa açıp öğreniyorum. Ama özellikle aramak için bi yer olmadığını (misal SO, github falan gibi) farkettim, google'dan karşıma ne çıkarsa ona bakıyormuşum.
Sizde de durum böyle mi, yoksa başka yöntemleriniz var mı?
Domain'lerimi Namecheap'te tutuyordum normalde ama elemanlar bütün Rus müşterilerine mail atıp "sizi deplatform ediyoruz, alın domain'lerinizi gidin buradan" demiş.
Sansür olaylarından hiç hazzetmeyen biri olarak ben de domain'lerimi namecheap'ten taşımaya karar verdim.
Bildiğiniz, önerebileceğiniz sansür karşıtı, TR'de yer almayan hangi şirketler var? nic.ru nasıldır? Swift yok, kredi kartı ile ruslardan alışveriş yapamıyor muyuz artık?
Sansür olaylarından hiç hazzetmeyen biri olarak ben de domain'lerimi namecheap'ten taşımaya karar verdim.
Bildiğiniz, önerebileceğiniz sansür karşıtı, TR'de yer almayan hangi şirketler var? nic.ru nasıldır? Swift yok, kredi kartı ile ruslardan alışveriş yapamıyor muyuz artık?
Bi iş teklifi aldım ama süreç çok acayip gelişti:
3 tane mülakat (2'si teknik) + teklif toplamda 2 gün içerisinde gerçekleşti. Acayip hızlı. Mülakatlar da efsane geçti, soruları çok rahat tık tık cevapladım geçtim.
İşe başlarken kendilerine bir maaş aralığı söylemiştim. O aralığın alt limitinin %10 altında teklif yaptılar.
Önerdikleri para benim şimdiye kadar aldığım bütün maaşlardan yüksek. Ama işin piyasası daha yüksek diye düşünüyorum, zaten aralık söylerken de ona göre söylemiştim. Bunu kabul etmesem aynı paraya zaten bir iş bulabilirim gibi geliyor.
Şimdi kimle konuşsam "abi acayip para, %10 için reddetme" diyor ama ben de bi mail atıp "iyi güzel ama az daha para verin" demek istiyorum aşırı bir şekilde.
Ne dersiniz?
Bi de şirket İsveç'li, her ülkeden çalışanları var ama İsveç'te pazarlık kültürü vs. hakkında bilgili biri varsa duymak isterim.
3 tane mülakat (2'si teknik) + teklif toplamda 2 gün içerisinde gerçekleşti. Acayip hızlı. Mülakatlar da efsane geçti, soruları çok rahat tık tık cevapladım geçtim.
İşe başlarken kendilerine bir maaş aralığı söylemiştim. O aralığın alt limitinin %10 altında teklif yaptılar.
Önerdikleri para benim şimdiye kadar aldığım bütün maaşlardan yüksek. Ama işin piyasası daha yüksek diye düşünüyorum, zaten aralık söylerken de ona göre söylemiştim. Bunu kabul etmesem aynı paraya zaten bir iş bulabilirim gibi geliyor.
Şimdi kimle konuşsam "abi acayip para, %10 için reddetme" diyor ama ben de bi mail atıp "iyi güzel ama az daha para verin" demek istiyorum aşırı bir şekilde.
Ne dersiniz?
Bi de şirket İsveç'li, her ülkeden çalışanları var ama İsveç'te pazarlık kültürü vs. hakkında bilgili biri varsa duymak isterim.
Elinizde 3 opsiyon var:
1- Haftada 20 saat çalışıp, X lira kazanmak.
2- Haftada 40 saat çalışıp, 1,5 X kazanmak.
3- Haftada 60-80 saat arası çalışıp, 3X - 4X kazanmak. Ama iş harici bir şeye pek vakit kalmıyor.
X = hayatınızı minimumda sürdürmeye yeten miktarın 2 katı. Yani yarısını biriktirmek mümkün gereksiz harcamalar yapmazsanız.
Hangisini tercih ederdiniz? Neden?
1- Haftada 20 saat çalışıp, X lira kazanmak.
2- Haftada 40 saat çalışıp, 1,5 X kazanmak.
3- Haftada 60-80 saat arası çalışıp, 3X - 4X kazanmak. Ama iş harici bir şeye pek vakit kalmıyor.
X = hayatınızı minimumda sürdürmeye yeten miktarın 2 katı. Yani yarısını biriktirmek mümkün gereksiz harcamalar yapmazsanız.
Hangisini tercih ederdiniz? Neden?
Şimdi internette girdiğimiz siteler reklam gösteriyor ya para kazanmak için, onun yerine efendi bi şekilde coin mine etseler nolur?
Yani abartmadığın sürece cihaza çok bi etkisi olmaz, kötü yazılmış bi site daha çok CPU tüketebilir yani, bunun önünü almak mümkün değil. Sağdan soldan popup çıkmaz, istersen adblock ile yine engelleyebilirsin vs. vs.
Bunu böyle exploit gibi illegal yollardan yapanlar olmuş da, niye doğru düzgün bi business model haline gelmemiş bu onu anlamadım.
Fikri olan var mı?
Yani abartmadığın sürece cihaza çok bi etkisi olmaz, kötü yazılmış bi site daha çok CPU tüketebilir yani, bunun önünü almak mümkün değil. Sağdan soldan popup çıkmaz, istersen adblock ile yine engelleyebilirsin vs. vs.
Bunu böyle exploit gibi illegal yollardan yapanlar olmuş da, niye doğru düzgün bi business model haline gelmemiş bu onu anlamadım.
Fikri olan var mı?
Bi sütunun değeri mesela yağmur, ama ben arayan adam yagmur yazdığında da bulabilsin istiyorum. ñazlı diye bi kayıt var mesela, nazli yazınca da bulunabilsin vs. vs.
Şimdi normal LIKE yapıp geçiyorum, ama o match etmiyor. Database'deki verileri değiştirmem mümkün değil, insanlar da kafalarına göre arayabilir, tek tek harfleri değiştirerek bakmak istemiyorum. Yani adam ñ harfine basamadı, n yazdı geçti, ben bunu manuel handle etmeyeyim.
Bunun yöntemi nedir?
Kullandığım database sqlite bu arada.
Şimdi normal LIKE yapıp geçiyorum, ama o match etmiyor. Database'deki verileri değiştirmem mümkün değil, insanlar da kafalarına göre arayabilir, tek tek harfleri değiştirerek bakmak istemiyorum. Yani adam ñ harfine basamadı, n yazdı geçti, ben bunu manuel handle etmeyeyim.
Bunun yöntemi nedir?
Kullandığım database sqlite bu arada.
İnternet kopuyor, sonra 1-2 saniye içerisinde tekrar bağlanıyor. Bilgisayardaki simgeden de görebiliyorum olayı.
Macbook kullanıyorum ve superonline'ın verdiği standart modem var.
Modemde elektrikle ilgili falan bi sorun olsa internete tekrar bağlanması biraz daha uzun sürerdi diye düşünüyorum. Eskiden ADSL kullanırken öyle oluyordu en azından, şimdiki fiber, bişey farkediyor mu bilmiyorum.
Bi de bu sadece evde oluyor, o yüzden sorunun bilgisayarda değil de modemde olduğunu düşünüyorum.
Nasıl çözeriz?
Macbook kullanıyorum ve superonline'ın verdiği standart modem var.
Modemde elektrikle ilgili falan bi sorun olsa internete tekrar bağlanması biraz daha uzun sürerdi diye düşünüyorum. Eskiden ADSL kullanırken öyle oluyordu en azından, şimdiki fiber, bişey farkediyor mu bilmiyorum.
Bi de bu sadece evde oluyor, o yüzden sorunun bilgisayarda değil de modemde olduğunu düşünüyorum.
Nasıl çözeriz?