23 yaş üstü olup 2 seneyi geçen çiftlerdenseniz sorum size. Neden evlenmiyorsunuz ya da evlenmediniz?
Selamlar, soru başlıkta. Birkaç gün önce 29'a bastım. İnsanların 29'da neler yaşadıklarını, 29'un neler getirdiğini, 29'un ne olacağını bekleyip de olmadığını falan merak ediyorum. Haydin rastgele.
çünkü doğru düzgün kimse kutlamadı. beşiktaşta tek başıma bira içiyorum, aslında sosyalimdir de..
mesleki ve özel hayatımda istediğim yerde değilim. 3. birayı alacak param yok ve mühendisim güya...20ker güzel geçti,2. yarısı çok sıkıntılıydı. canımın canını 6 ay önce toprağa verdim.
buruğum ahali, 30lara dair umudum yok pek, biraz da korkuyorum.
30 üstü yaşta olup, daha iyi olduğuna inan birileri varsa belki yazar diye buraya yazmak istedim.
Biri bana umut versin lan.
mesleki ve özel hayatımda istediğim yerde değilim. 3. birayı alacak param yok ve mühendisim güya...20ker güzel geçti,2. yarısı çok sıkıntılıydı. canımın canını 6 ay önce toprağa verdim.
buruğum ahali, 30lara dair umudum yok pek, biraz da korkuyorum.
30 üstü yaşta olup, daha iyi olduğuna inan birileri varsa belki yazar diye buraya yazmak istedim.
Biri bana umut versin lan.
komikli dediğim, karikatür, komik caps/video falan.
sadece onu sevdiğiniz için bir ilişkiye başlar mısınız? içinde kapatamadığı konuları, affedemediği şeyleri aşması için zaman verir misiniz?
Az önce zevkine tinder açtım. Ama kadın profiliyle. Profil resmine de bir adet kadın eli koydum. Bakın sadece el.
Sadece 5 dakika içinde 100+ beğeni geldi. Agalar bu nasıl bir açlıktır.. bu insanlar ne yapmak nereye varmak istemektedir. Eğer el koyunca böyle oluyorsa hiçbir özelliği olmayan kızlar sıradan 1-2 foto koyunca binlerce kişi düşüyordur. Sonra neden türk kızı rus-ukraynalı güzel kızlarda olmayan egoya sahip... ee sebebi bizim erkeklerin açlığıymış?
Sadece 5 dakika içinde 100+ beğeni geldi. Agalar bu nasıl bir açlıktır.. bu insanlar ne yapmak nereye varmak istemektedir. Eğer el koyunca böyle oluyorsa hiçbir özelliği olmayan kızlar sıradan 1-2 foto koyunca binlerce kişi düşüyordur. Sonra neden türk kızı rus-ukraynalı güzel kızlarda olmayan egoya sahip... ee sebebi bizim erkeklerin açlığıymış?
Ben mesela son bir kaç yildir mobil oyunlar ve sosyal medyayla ömrümü harcadığımı farkettim. Gercekten zaman akip gidiyor ve biz o ekraa bakarken bunu farketmiyoruz. Ozellikle mobile legends adli oyuna takmistim. Bilmeyenler icin 5v5 mantiginda ortalama yarim saatlik maclarin oynandigi bir oyun. Bir oyun daha bir oyun daha derken 5-6 saatimi yiyordu. Bu sabah kalktigimda ilk isim oyunu silmek oldu ayni saatte uyanmama ragmen bir sürü isimi halledip üstüne zaman arttirabildim. Mucize gibi geliyor suan bana bu durum.
Sizim yeni yilda aldığınız kararlar neler ve garceklestirmek için harekete gectiniz mi?
Sizim yeni yilda aldığınız kararlar neler ve garceklestirmek için harekete gectiniz mi?
Aranan: İlk ailemi aradım.
Arayan: Eski sevgili. Çok içmiş xd.
Arayan: Eski sevgili. Çok içmiş xd.
yeni yılda şans getirsin vs. diye
nabersiniz?
umarım istediğiniz şeyler gerçekleşir 2019 yılında...
bankayla hesapları tutturdum, mali yılı kapattım. son zamanlarda hiç bu kadar mutlu olmamıştım. akşama kendime lahmacun ısmarlıycam. siz nasılsınız?
Ortak yılbaşı mesajları yolluyor musunuz? Yolluyorsanız niye böyle bir şey yapıyorsunuz? Yakışıyor mu hiç? Tabi duyuruda açılan duyurular için söylemiyorum. Bunlar güzel şeyler. İyi seneler
İnsanları izliyorum ve bunca çift olduğuna göre herkes mi zeki, akıllı da bu kadar ilişki yaşanıyor, onlar nasıl başarıyor, bende eksik olan ne, benim bir türlü bulamadığım ne sorularının içinden çıkamıyorum. Sorun güzellik/yakışıklılık da değil burada, o kısmı geçtiğimizi (geçemediğimiz insanlar da oluyor tabii ki) varsayarak devam ediyorum. 2018'in son günündeyiz ve ben hala ikili ilişkileri çözebilmiş değilim. Üstelik sadece karşı cinsle de değil ama bu ayrı bir duyuru konusu. Bu konularda yeteneksiz ve yeterince akıllı olmadığımı düşünüyorum, kapasitemin karşı cinsle çoğunlukla flörtleşmekten iler götüremeyeceğini de. Tabii ki sevgililerim, beni seven insanlar oldu ama artık ne zaman bir ilişkiye başlamak istesem bu sorunlarla karşılaşıyorum.
Birbirini seven, birlikte eğlenen bir sürü insan harika anlar yaşıyor, mesela bu gece birbirlerini buldukları için ne kadar şanslı olduklarını bile farketmeden eğlenecekler ama ben ve eğer varsa benim gibi insanlar hala kendilerinde neyin eksik olduğunu, neden onlar kadar şanslı ya da akıllı olamadığını düşünerek kapatacaklar bir yılı daha.
Başarmış insanlardan tavsiyeler almak, hikayeler dinlemek için bu duyuru açtım. Umarım bir çare bulunur, bir ışık yanar.
Birbirini seven, birlikte eğlenen bir sürü insan harika anlar yaşıyor, mesela bu gece birbirlerini buldukları için ne kadar şanslı olduklarını bile farketmeden eğlenecekler ama ben ve eğer varsa benim gibi insanlar hala kendilerinde neyin eksik olduğunu, neden onlar kadar şanslı ya da akıllı olamadığını düşünerek kapatacaklar bir yılı daha.
Başarmış insanlardan tavsiyeler almak, hikayeler dinlemek için bu duyuru açtım. Umarım bir çare bulunur, bir ışık yanar.
bu.
kıza biraz yürüyorum sonrası yok. ondan da adım gelmiyor. çok sık karşılaşılan ortamda değiliz, denk gelirse merhaba merhaba.
kendi kendine bir şey olmayacak onu biliyorum. abartmadan, zaman kaybetmeden nasıl etkili bir sonuç elde ederim?
detaylı bilgi ve yardımcı olmak isteyenler pm pls.
tikler peşindir.
kıza biraz yürüyorum sonrası yok. ondan da adım gelmiyor. çok sık karşılaşılan ortamda değiliz, denk gelirse merhaba merhaba.
kendi kendine bir şey olmayacak onu biliyorum. abartmadan, zaman kaybetmeden nasıl etkili bir sonuç elde ederim?
detaylı bilgi ve yardımcı olmak isteyenler pm pls.
tikler peşindir.
ne olabilir sizce? bir tanıdık bunu yaşıyor da ve konuştuğu kişilerin çok üzerine düşüyor, onları bunaltıyor...
bu tür bir teklifi yapanlar var mı aramızda? varsa, olumlu cevap alma yüzdeniz ne seviyelerde oldu?
böyle bir sevgiliye siz olsanız ne yaparsınız?
Tamam hala sevmiyor ama tam olarak da unutamamış. Hatta o arada 2 ilişkisi bile olmuş. Geçen adam buna dostane bir şekilde watsaptan yazmış. Konuşmaları gördüm ciddi bir şey yok. Bi şeyler sormuş sadece. Sonra instadan takip etmiş bizimki de kabul edip geri dönmüş. Bunu fark edince yol verdim. İyi yapmış mıyım? Özür diliyor yalvarıyor dönmek için ama telefonlarını açmıyorum mesajlarına cevap vermiyorum. Aklımı çelmesine izin vermeli miyim?
Tamam hala sevmiyor ama tam olarak da unutamamış. Hatta o arada 2 ilişkisi bile olmuş. Geçen adam buna dostane bir şekilde watsaptan yazmış. Konuşmaları gördüm ciddi bir şey yok. Bi şeyler sormuş sadece. Sonra instadan takip etmiş bizimki de kabul edip geri dönmüş. Bunu fark edince yol verdim. İyi yapmış mıyım? Özür diliyor yalvarıyor dönmek için ama telefonlarını açmıyorum mesajlarına cevap vermiyorum. Aklımı çelmesine izin vermeli miyim?
Her sağlıklı birey çocuk sahibi olmalımı ki?
Bir soruya yanıt arıyorum. Net bir yanıt olmasa da en azından fikirlerine ihtiyacım var insanların. Zaman itibariyle zaten 2 ya da 3 tane en fazla güvenebildiğimiz, bizi anlayan kişi var artık çevremizde.
35 yaşında bekar bir erkeğim. Bir idealim ya da hayalim vardı diyelim bugüne kadar. Lakin 4 ay kadar önce birden bir aydınlanma mı diyelim ya da farkındalık seviyesinde artış mı ya da durum analizimi ne dersek işte. O türde bir şey yaşadım. 5.5 yıl çalıştığım işyerinden ayrılmıştım. Aylardan yazdı ve bende yazlığa aile yanına gittim. O esnada eşiyle beraber öğretmenlik yapan ablamın da yazlık da çocuğuyla beraber 3-5 ay tatil yapmak da olmasıyla yeğenle baya bi kaynaştık.
Ulan ne güzel şeymiş bu çocuk dedim, 1 ay kadar beraber vakit geçirince çocukla (1.5 yaşında) baya bi bağlandım kerataya. Tekrar iş görüşmesi için ayrıldım ailemden ve yaşadığım şehre döndüm. İşe girdim ve o aydınlanma anı oldu;
belki, belki de bu videonun etkisinde kaldım ha?
www.instagram.com
bilemiyorum :)
neyse nerede kaldık. "İşe girdim ve o aydınlanma anı oldu" demiştim demi :)
35 yaşındasın ne yapıyorsun sen? Bu yaşına kadar olmadıysa zaten istediğin hayat biçimi, artık kendine başka bir yol çizmelisin dedim. Ulan benim evlenmem lazım dedim. 2 gün kadar bunu düşündüm paso. Ben ne yapıyorum, ben ne yaptım, elime ne geçti?
Cevap: hiçbir şey geçmemişti. Edindiğim maddi birikimlerle bir evim vardı, bir de işim. Ama istediğim işi yapmıyordum. Her dakikasını artık bitsin diye saate bakarak beklediğim bir işte çalışıyordum. Ki çalıştığım iş dünyanın en zor 2. işi diye de bilirim senelerdir (call center elemanlığı) köye haber saldım. İzlediğim türk filmlerinden olsa gerek, ne yapabilirim bu evlilik konusunda deyu düşününce bu geldi aklıma :)
Evet aradım köydeki büyükleri, böyle böyle yaşım bu, evim var, işim var evlenmek istiyorum var mı çevrede iyi, güzel bir talip? Bakalım dedi görüştüğüm 2 teyzem de. 1 ay geçti haber çıkmadı. Ben aradım, "gülüm yaşı küçük kızların ama bakıyoruz bakalım" yanıtını aldım. Ee haliyle yaş 35 olunca zor oluyor tabi dedim içimden. Tamam teyze haber bekliyorum sizden dedim kapadım telefonu.
o esnada işyerinden bir kızla tanıştım, güzeller güzeli! (ya da bir dakika, benim için güzeller güzeli diyeyim. Çünkü ben aşık oldum. Sonradan arkadaşlarıma sorduğumda, orta güzellikte bir kız olduğunu yani onlara öyle geldiğini söylediler) kızla da bu durumu konuştuk. Ben böyle hızlı girince kız da birden ben bu çocuğu kaçırmayayım telaşına kapıldı sanırım, hemen o da evlilik çocuk muhabbetine girdi. Hızla gelişen olay sonucu evlenme de teklif ettim. Derken kız bir anda soğudu, 360 derece ters yöne gitti. Var böyle ilişkiler. Her şey iyi giderken (hatta yıllarca süren ilişkilerde bile) birden kadın tarafı buz gibi bir soğuklukla kesip atabiliyor bir anda her şeyi. Nedenini sordum, anlatmadı. Aşık olduğum için bende üzmek, onu sorgulamak, baskı yapmak istemedim. Bir gün anlatmak istersen dinlerim dedim. Daha hala bile ne düşündüğünü bilemiyorum ama önemli değil. O iyi olsun yeter. Görüşmüyoruz da sayılır zaten.
Call center’da 6 yıl çalışmak artık psikolojik ve bedensel olarak bazı zararlar verince işten ayrılmayı tekrar düşündüm. Zaten aşık olduğum kızı da hergün orada görünce ve onunla aynı şeylere gülüp, aynı şeylere eğlenemedikten sonra, diğer türlüsü acı vermeye başlamıştı. Başka bir çocuktan hoşlandığını gördüm. Eyvallah dedim içimden ama o da acı vermeye başlayınca 3 ay çalışıp oradan ayrıldım ve çağrı merkezi sektörüne bi daha dönmemek üzere o sayfayı kapattım.
Sonradan tekrar ablamın yanına gittim, yeğeni göreyim dedim. Beni görünce kerata sarıldı, hoş geldin dayı dedi öptü. Konuşmayı da sökmeye başlamıştı. Birkaç gün kaldım. Baktım ulan bu çocuğun bakımı ayrı bir dert. Ablama baktım. Okuldan eve geliyor sırf çocukla ilgileniyor. Çişiydi, üstünü değişmesiydi vb. bir gün çıktık enişte ben yeğen ve abla. Ablam orada dedi ki; herkes çocuk yapmak zorunda değil bence. Yani çocuk yetiştirmek ayrı bir hayat biçimi. Ya da bu minvalde bir şeyler anlattı. Bende şimdi tekrar yalnız yaşadığım evime döndüm. Dönerken tren yolculuğunu seçtim. 2 saat kadar sonra arkadan gelen çocuk sesine bir ana sesiyle uykulu halimden uyanır oldum. Çocuk aptal suptal şeyler konuşuyordu kendi kendine (ee çocuk haliyle) annesi de “ee sus be!” şeklinde tüm vagonu olmasa da vagonun yarısının duyacağı şekilde nefretini dile getirdi. Ula bir ablamı düşündüm bir de bu kadını. Ablam hayatta çocuğuna böyle bir nefretle bağırmaz. Demek ki böyleleri de varmış hmm. Sanırım ablam haklıydı dedim
ve baktım benim öyle pek çocuk ister bi halim yok. Yani olsa da olur olmasa da derler ya hani. O ayak işte.
Şimdi asıl mevzuya gelirsek, benim gibi düşünen birinin hayatında çocuk olmalı mı? Olmaz ise bunun 45’i var 55’i var. İlerki yıllarda ulan keşke zamanında çocuk yapaymışım tarzı bir depresyon durumu olur mu lan? Kafama takıldı yine 2 gündür. Kafa da deli sorular! Bir de iş işten geçtiği için şunu da belirteyim. Başta yazdığım, idealim olan meslek müzisyenlik di lan! Evet bir müzik grubunda gitaristlik yapıp geçimimi sağlamak, benim her saniyesinden zevk alarak yapacağım bir işti. Bu da ayrı bir hikaye :)
Bir soruya yanıt arıyorum. Net bir yanıt olmasa da en azından fikirlerine ihtiyacım var insanların. Zaman itibariyle zaten 2 ya da 3 tane en fazla güvenebildiğimiz, bizi anlayan kişi var artık çevremizde.
35 yaşında bekar bir erkeğim. Bir idealim ya da hayalim vardı diyelim bugüne kadar. Lakin 4 ay kadar önce birden bir aydınlanma mı diyelim ya da farkındalık seviyesinde artış mı ya da durum analizimi ne dersek işte. O türde bir şey yaşadım. 5.5 yıl çalıştığım işyerinden ayrılmıştım. Aylardan yazdı ve bende yazlığa aile yanına gittim. O esnada eşiyle beraber öğretmenlik yapan ablamın da yazlık da çocuğuyla beraber 3-5 ay tatil yapmak da olmasıyla yeğenle baya bi kaynaştık.
Ulan ne güzel şeymiş bu çocuk dedim, 1 ay kadar beraber vakit geçirince çocukla (1.5 yaşında) baya bi bağlandım kerataya. Tekrar iş görüşmesi için ayrıldım ailemden ve yaşadığım şehre döndüm. İşe girdim ve o aydınlanma anı oldu;
belki, belki de bu videonun etkisinde kaldım ha?
www.instagram.com
bilemiyorum :)
neyse nerede kaldık. "İşe girdim ve o aydınlanma anı oldu" demiştim demi :)
35 yaşındasın ne yapıyorsun sen? Bu yaşına kadar olmadıysa zaten istediğin hayat biçimi, artık kendine başka bir yol çizmelisin dedim. Ulan benim evlenmem lazım dedim. 2 gün kadar bunu düşündüm paso. Ben ne yapıyorum, ben ne yaptım, elime ne geçti?
Cevap: hiçbir şey geçmemişti. Edindiğim maddi birikimlerle bir evim vardı, bir de işim. Ama istediğim işi yapmıyordum. Her dakikasını artık bitsin diye saate bakarak beklediğim bir işte çalışıyordum. Ki çalıştığım iş dünyanın en zor 2. işi diye de bilirim senelerdir (call center elemanlığı) köye haber saldım. İzlediğim türk filmlerinden olsa gerek, ne yapabilirim bu evlilik konusunda deyu düşününce bu geldi aklıma :)
Evet aradım köydeki büyükleri, böyle böyle yaşım bu, evim var, işim var evlenmek istiyorum var mı çevrede iyi, güzel bir talip? Bakalım dedi görüştüğüm 2 teyzem de. 1 ay geçti haber çıkmadı. Ben aradım, "gülüm yaşı küçük kızların ama bakıyoruz bakalım" yanıtını aldım. Ee haliyle yaş 35 olunca zor oluyor tabi dedim içimden. Tamam teyze haber bekliyorum sizden dedim kapadım telefonu.
o esnada işyerinden bir kızla tanıştım, güzeller güzeli! (ya da bir dakika, benim için güzeller güzeli diyeyim. Çünkü ben aşık oldum. Sonradan arkadaşlarıma sorduğumda, orta güzellikte bir kız olduğunu yani onlara öyle geldiğini söylediler) kızla da bu durumu konuştuk. Ben böyle hızlı girince kız da birden ben bu çocuğu kaçırmayayım telaşına kapıldı sanırım, hemen o da evlilik çocuk muhabbetine girdi. Hızla gelişen olay sonucu evlenme de teklif ettim. Derken kız bir anda soğudu, 360 derece ters yöne gitti. Var böyle ilişkiler. Her şey iyi giderken (hatta yıllarca süren ilişkilerde bile) birden kadın tarafı buz gibi bir soğuklukla kesip atabiliyor bir anda her şeyi. Nedenini sordum, anlatmadı. Aşık olduğum için bende üzmek, onu sorgulamak, baskı yapmak istemedim. Bir gün anlatmak istersen dinlerim dedim. Daha hala bile ne düşündüğünü bilemiyorum ama önemli değil. O iyi olsun yeter. Görüşmüyoruz da sayılır zaten.
Call center’da 6 yıl çalışmak artık psikolojik ve bedensel olarak bazı zararlar verince işten ayrılmayı tekrar düşündüm. Zaten aşık olduğum kızı da hergün orada görünce ve onunla aynı şeylere gülüp, aynı şeylere eğlenemedikten sonra, diğer türlüsü acı vermeye başlamıştı. Başka bir çocuktan hoşlandığını gördüm. Eyvallah dedim içimden ama o da acı vermeye başlayınca 3 ay çalışıp oradan ayrıldım ve çağrı merkezi sektörüne bi daha dönmemek üzere o sayfayı kapattım.
Sonradan tekrar ablamın yanına gittim, yeğeni göreyim dedim. Beni görünce kerata sarıldı, hoş geldin dayı dedi öptü. Konuşmayı da sökmeye başlamıştı. Birkaç gün kaldım. Baktım ulan bu çocuğun bakımı ayrı bir dert. Ablama baktım. Okuldan eve geliyor sırf çocukla ilgileniyor. Çişiydi, üstünü değişmesiydi vb. bir gün çıktık enişte ben yeğen ve abla. Ablam orada dedi ki; herkes çocuk yapmak zorunda değil bence. Yani çocuk yetiştirmek ayrı bir hayat biçimi. Ya da bu minvalde bir şeyler anlattı. Bende şimdi tekrar yalnız yaşadığım evime döndüm. Dönerken tren yolculuğunu seçtim. 2 saat kadar sonra arkadan gelen çocuk sesine bir ana sesiyle uykulu halimden uyanır oldum. Çocuk aptal suptal şeyler konuşuyordu kendi kendine (ee çocuk haliyle) annesi de “ee sus be!” şeklinde tüm vagonu olmasa da vagonun yarısının duyacağı şekilde nefretini dile getirdi. Ula bir ablamı düşündüm bir de bu kadını. Ablam hayatta çocuğuna böyle bir nefretle bağırmaz. Demek ki böyleleri de varmış hmm. Sanırım ablam haklıydı dedim
ve baktım benim öyle pek çocuk ister bi halim yok. Yani olsa da olur olmasa da derler ya hani. O ayak işte.
Şimdi asıl mevzuya gelirsek, benim gibi düşünen birinin hayatında çocuk olmalı mı? Olmaz ise bunun 45’i var 55’i var. İlerki yıllarda ulan keşke zamanında çocuk yapaymışım tarzı bir depresyon durumu olur mu lan? Kafama takıldı yine 2 gündür. Kafa da deli sorular! Bir de iş işten geçtiği için şunu da belirteyim. Başta yazdığım, idealim olan meslek müzisyenlik di lan! Evet bir müzik grubunda gitaristlik yapıp geçimimi sağlamak, benim her saniyesinden zevk alarak yapacağım bir işti. Bu da ayrı bir hikaye :)
Merhaba. Ciddi görüştüğüm biri var ama kendisi kedilerim için hayatta olmaz diyor. Evimde 5 tane kedi var. İstanbul'da yaşıyorum. Ankara'dan gelecek evlilik olursa. Benim evime gelecek yani. Ama evimdeki kedilerden huylanıyormuş hanımefendi. Bana söylediği şey:
"beni gerçekten seviyorsan kedilerini bırakırsın."
Bu durumda ne dersiniz? kedileri bırakmakla sevgi arasında ne alaka var? bir kişi neden böyle bir şey ister?
"beni gerçekten seviyorsan kedilerini bırakırsın."
Bu durumda ne dersiniz? kedileri bırakmakla sevgi arasında ne alaka var? bir kişi neden böyle bir şey ister?
Soru çarpık oldu, Farkındayım.
Tanıdık bir kadın var ve aldatılıyor, hem de bir hayat kadınıyla. Bu hayat kadının oturma izni yok ama aldatan koca kendisine ev tutmuş.
Bilgiler bunlar.
Kadın üç küçük çocuk sahibi. Boşanmak seçenek dışı.
Tek sanrısı ve çare olarak gördüğü şey şu ki bu yabancı hayat kadını şikayet edilip sınır dışı edilirse sorun çözülecek.
Polise gidip ne yapmalı bu kadın?
Tanıdık bir kadın var ve aldatılıyor, hem de bir hayat kadınıyla. Bu hayat kadının oturma izni yok ama aldatan koca kendisine ev tutmuş.
Bilgiler bunlar.
Kadın üç küçük çocuk sahibi. Boşanmak seçenek dışı.
Tek sanrısı ve çare olarak gördüğü şey şu ki bu yabancı hayat kadını şikayet edilip sınır dışı edilirse sorun çözülecek.
Polise gidip ne yapmalı bu kadın?
Herkese merhaba! Dışarıdan bir bakış açısına ihtiyacım var.
Ben [23K] onunla [30E] Kasım ayında Tinder'da tanıştım. Uygulamayı kuzenimin ısrarıyla ilk kez indirmiştim. Bir süre uygulamada sohbet ettik, sonra birbirimize numaralarımızı verdik. Onunla konuşmak güzeldi. İkimiz de burada yabancıyız. Ben birkaç aylığına okumak için bu ülkedeyim. O burada çalışıyor. Birkaç ay sonra kendi ülkesine transfer isteyebilir. Ben de Türkiye’ye döneceğim ama sonra ne yapacağıma tam olarak karar vermiş değilim.
Birkaç kez benimle buluşmak istedi ama ya seyahat etmekle meşguldüm ya da buluşmak istemeyerek bunu bahane ettim. Yine de konuşmaya devam ettik. Eğlenceli birisi. Onu etkilemek için çok uğraşmadım ama benimle ilgilendi, iltifat etti, beni anlıyordu. Sınavlarımı, sunumlarımı destekledi. Kendimi asla olmadığım biri olarak göstermedim. Tamamen doğal davrandım ve o da gerçek benden hoşlandı, bu durum gerçekten hoşuma gitti.
Gezilerimden fotoğraflar göndermemi istedi, zaten bu nedenle Whatsapp’a geçtik. O da bana çektiği manzara fotoğraflarını gönderiyordu. Attığı gün batımı manzaralarına bayıldığımı itiraf etmeliyim.
Günlük hayatımız, ailemiz, gelecek planları, eğitim vb. konuştuk. Ben yakında mezun olacak bir tıp öğrencisiyim. Her zaman başarılıydım. Onun gayet iyi bir işi var ama parlak bir öğrenci olmadığını söyledi. Gerçekten pek umrumda değil. Sanırım bu konuda biraz özgüvensizdi. Eğitimim, hobilerim vb. nedeniyle birkaç kez onun için fazla iyi/zeki olduğumu söyledi. Tam bir klişe. Ayrıca yaş farkı var ama çocuk akıllı olduğunu söyledi. Bu gerçekten doğru olabilir.
Her nasılsa 3 hafta boyunca mesajlaştıktan sonra, bir haftalığına şehir dışına çıkmadan önce onunla buluşmaya karar verdim. Mekanı ben seçtim. Bu benim ilk randevumdu. Bir arkadaşımla buluşuyor gibiydim ama tabi bir arkadaştan daha fazlası da olabilirdi. Biraz gergindi. Bir buçuk saat kadar konuştuk. Randevunun iyi gitmediğini düşündüm ama eve gider gitmez bana mesaj attı. Utangaç olduğunu ama benden hoşlandığını, bir dahaki sefere daha konuşkan olacağını söyledi. Bu Kasım ayının sonundaydı.
Ertesi gün bir seyahate çıktım, güvenle varıp varmadığımı sordu. Ben oradayken ilk birkaç gün mesajlaşmaya devam ettik. Bulunduğum yerin gerçekten çok güzel olduğunu söyledim. “Şimdi geleyim mi?” diye sordu ve şakayla karışık “Hayır onu kastetmedim.” dedim çünkü arkadaşlarımla anakaradan 1500 km uzakta, okyanusun ortasındaydım. Evet desem bile geleceğini sanmıyorum. Sonra bir arkadaşını ziyaret etmek için birkaç günlüğüne ülkeden ayrıldı ve ondan eskisi kadar sık haber alamadım. Ben ona çok güzel fotoğraflar gönderdim. Evini hatırlattığını söyledi. Sonra iki fotoğraf gönderdi. Hepsi o.
Geri döndüğümüzde, ertesi gün ne yaptığını sordum çünkü izin günümdü, bir arkadaşıyla buluşacağını ve ardından futbol oynayacağını söyledi. “Ah, şimdi meşgul olan sensin” dedim. “Sanırım öyle.” dedi. Başka bir şey demedim. Üzülmüştüm çünkü beni görmek için zaman ayırmadı. Eskiden meşgulüm diyen bendim, bu yüzden birini gerçekten önemsiyorsan onun için zaman yaratabileceğini biliyorum.
Önceden her gün mesajlaşıyorduk ama bu olaydan sonra sessizdi. Hiçbir şey yazmadım. 3 günlük sessizlikten sonra tekrar çok güzel manzaralar gönderdi. O günden sonra, yine sık sık mesajlaşmaya devam ettik. Sohbeti o başlatıyordu. Akşamları güvenli bir şekilde eve döndüğünü söylüyordu. Bir gün sohbet arasında keman çaldığımı söyledim. “Benim için çok çok akıllısın.” dedi. “O kemanı almamam gerektiğini biliyordum.” dedim. “Demek istediğinde ciddi misin emin değilim.” dedi. Ondan hoşlanmış olabileceğime ihtimal vermiyor gibi. Yine de bir daha hiç buluşmadık.
Neredeyse 2 hafta önce ailesini ziyaret etmek için ülkesine gittiğini ve yeni yıla kadar geri dönmeyeceğini, Aralık gezilerimin tadını çıkarmamı söyledi. Belki de Ocak ayının ilk haftası dönecek. Bana evinin ve ailesinin videolarını gönderdi. Yeğeniyle oyun oynadıkları sevimli bir video atmış. Ailede herkes turuncu saçlı olduğu için şakayla karışık bu iş olmaz diye güldüm ama aslında turuncu saçı çok severim. Güldük, bana iltifat etti. Bir iki gün daha konuştuk ama çok geç cevap veriyordu. Ailesi başka bir yere gittiği için işlerle tek başına ilgilenmesi gerekiyordu. Meşgul olduğunu düşündüm. Bir hafta sessiz kaldı. Ben hala seyahat ediyordum.
Cumartesi günü ona seyahatimden güzel bir video gönderdim. Onun arkadaşını ziyarete gittiği şehre gideceğim için önerilerini sordum. Hızlıca yanıt verdi, ancak konuşma hiçbir yere gitmedi. Ailesiyle birlikte olduğunu biliyorum ama ondan haber almayı özlüyorum. Eve güvenli bir şekilde dönüp dönmediğini bilmek istiyorum. Güzel bir şey gördüğümde onun da görmesini istiyorum. Gittiğim yerlere benimle gelmesini istiyorum.
Aşık değilim ama onu umursuyorum. Bir arkadaş ya da biraz daha fazlası olarak.
Bu noktada ne yapacağımı bilemiyorum. Hiç erkek arkadaşım olmadı, çünkü yakınlaştığımızda geri çekilme eğilimindeyim. İnsanların hayatıma kolayca girmelerine izin vermiyorum. Duygusal olarak incineceğimden korktuğum için ilk başta bir ilişkiyi hiç başlatmıyorum. İlk defa cesur davranmak istiyorum. Şimdi özgürüm, geleceğimle istediğim her şeyi yapabilirim. Yurt dışına çıkabilirim ya da ülkemde kalabilirim. Kimseye bağlı değilim, bu yüzden insanlarla çıkmıyorum ama ilk defa onun için bunları göz ardı edebilirim. Diplomamı almak için 2 ay içinde ülkeme dönüyorum ve yanımda herhangi bir drama götürmek istemiyorum. Ortada bir ilişki bile yok ama uzun mesafe ilişkisi kolay değil.
O kadar uzun yazdığım için üzgünüm. Metni baştan Türkçe yazmadığım için biraz farklı gelmiş olabilir. Birileriyle paylaşmam lazımdı. Buraya kadar okuduysanız bir tebriği hak ediyorsunuz. Teşekkür ederim.
Soru: Ne düşünüyorsunuz? Ne yapmamı önerirsiniz? Bizden bir şey olur mu? Hala benden hoşlanıyor mudur?
Ben [23K] onunla [30E] Kasım ayında Tinder'da tanıştım. Uygulamayı kuzenimin ısrarıyla ilk kez indirmiştim. Bir süre uygulamada sohbet ettik, sonra birbirimize numaralarımızı verdik. Onunla konuşmak güzeldi. İkimiz de burada yabancıyız. Ben birkaç aylığına okumak için bu ülkedeyim. O burada çalışıyor. Birkaç ay sonra kendi ülkesine transfer isteyebilir. Ben de Türkiye’ye döneceğim ama sonra ne yapacağıma tam olarak karar vermiş değilim.
Birkaç kez benimle buluşmak istedi ama ya seyahat etmekle meşguldüm ya da buluşmak istemeyerek bunu bahane ettim. Yine de konuşmaya devam ettik. Eğlenceli birisi. Onu etkilemek için çok uğraşmadım ama benimle ilgilendi, iltifat etti, beni anlıyordu. Sınavlarımı, sunumlarımı destekledi. Kendimi asla olmadığım biri olarak göstermedim. Tamamen doğal davrandım ve o da gerçek benden hoşlandı, bu durum gerçekten hoşuma gitti.
Gezilerimden fotoğraflar göndermemi istedi, zaten bu nedenle Whatsapp’a geçtik. O da bana çektiği manzara fotoğraflarını gönderiyordu. Attığı gün batımı manzaralarına bayıldığımı itiraf etmeliyim.
Günlük hayatımız, ailemiz, gelecek planları, eğitim vb. konuştuk. Ben yakında mezun olacak bir tıp öğrencisiyim. Her zaman başarılıydım. Onun gayet iyi bir işi var ama parlak bir öğrenci olmadığını söyledi. Gerçekten pek umrumda değil. Sanırım bu konuda biraz özgüvensizdi. Eğitimim, hobilerim vb. nedeniyle birkaç kez onun için fazla iyi/zeki olduğumu söyledi. Tam bir klişe. Ayrıca yaş farkı var ama çocuk akıllı olduğunu söyledi. Bu gerçekten doğru olabilir.
Her nasılsa 3 hafta boyunca mesajlaştıktan sonra, bir haftalığına şehir dışına çıkmadan önce onunla buluşmaya karar verdim. Mekanı ben seçtim. Bu benim ilk randevumdu. Bir arkadaşımla buluşuyor gibiydim ama tabi bir arkadaştan daha fazlası da olabilirdi. Biraz gergindi. Bir buçuk saat kadar konuştuk. Randevunun iyi gitmediğini düşündüm ama eve gider gitmez bana mesaj attı. Utangaç olduğunu ama benden hoşlandığını, bir dahaki sefere daha konuşkan olacağını söyledi. Bu Kasım ayının sonundaydı.
Ertesi gün bir seyahate çıktım, güvenle varıp varmadığımı sordu. Ben oradayken ilk birkaç gün mesajlaşmaya devam ettik. Bulunduğum yerin gerçekten çok güzel olduğunu söyledim. “Şimdi geleyim mi?” diye sordu ve şakayla karışık “Hayır onu kastetmedim.” dedim çünkü arkadaşlarımla anakaradan 1500 km uzakta, okyanusun ortasındaydım. Evet desem bile geleceğini sanmıyorum. Sonra bir arkadaşını ziyaret etmek için birkaç günlüğüne ülkeden ayrıldı ve ondan eskisi kadar sık haber alamadım. Ben ona çok güzel fotoğraflar gönderdim. Evini hatırlattığını söyledi. Sonra iki fotoğraf gönderdi. Hepsi o.
Geri döndüğümüzde, ertesi gün ne yaptığını sordum çünkü izin günümdü, bir arkadaşıyla buluşacağını ve ardından futbol oynayacağını söyledi. “Ah, şimdi meşgul olan sensin” dedim. “Sanırım öyle.” dedi. Başka bir şey demedim. Üzülmüştüm çünkü beni görmek için zaman ayırmadı. Eskiden meşgulüm diyen bendim, bu yüzden birini gerçekten önemsiyorsan onun için zaman yaratabileceğini biliyorum.
Önceden her gün mesajlaşıyorduk ama bu olaydan sonra sessizdi. Hiçbir şey yazmadım. 3 günlük sessizlikten sonra tekrar çok güzel manzaralar gönderdi. O günden sonra, yine sık sık mesajlaşmaya devam ettik. Sohbeti o başlatıyordu. Akşamları güvenli bir şekilde eve döndüğünü söylüyordu. Bir gün sohbet arasında keman çaldığımı söyledim. “Benim için çok çok akıllısın.” dedi. “O kemanı almamam gerektiğini biliyordum.” dedim. “Demek istediğinde ciddi misin emin değilim.” dedi. Ondan hoşlanmış olabileceğime ihtimal vermiyor gibi. Yine de bir daha hiç buluşmadık.
Neredeyse 2 hafta önce ailesini ziyaret etmek için ülkesine gittiğini ve yeni yıla kadar geri dönmeyeceğini, Aralık gezilerimin tadını çıkarmamı söyledi. Belki de Ocak ayının ilk haftası dönecek. Bana evinin ve ailesinin videolarını gönderdi. Yeğeniyle oyun oynadıkları sevimli bir video atmış. Ailede herkes turuncu saçlı olduğu için şakayla karışık bu iş olmaz diye güldüm ama aslında turuncu saçı çok severim. Güldük, bana iltifat etti. Bir iki gün daha konuştuk ama çok geç cevap veriyordu. Ailesi başka bir yere gittiği için işlerle tek başına ilgilenmesi gerekiyordu. Meşgul olduğunu düşündüm. Bir hafta sessiz kaldı. Ben hala seyahat ediyordum.
Cumartesi günü ona seyahatimden güzel bir video gönderdim. Onun arkadaşını ziyarete gittiği şehre gideceğim için önerilerini sordum. Hızlıca yanıt verdi, ancak konuşma hiçbir yere gitmedi. Ailesiyle birlikte olduğunu biliyorum ama ondan haber almayı özlüyorum. Eve güvenli bir şekilde dönüp dönmediğini bilmek istiyorum. Güzel bir şey gördüğümde onun da görmesini istiyorum. Gittiğim yerlere benimle gelmesini istiyorum.
Aşık değilim ama onu umursuyorum. Bir arkadaş ya da biraz daha fazlası olarak.
Bu noktada ne yapacağımı bilemiyorum. Hiç erkek arkadaşım olmadı, çünkü yakınlaştığımızda geri çekilme eğilimindeyim. İnsanların hayatıma kolayca girmelerine izin vermiyorum. Duygusal olarak incineceğimden korktuğum için ilk başta bir ilişkiyi hiç başlatmıyorum. İlk defa cesur davranmak istiyorum. Şimdi özgürüm, geleceğimle istediğim her şeyi yapabilirim. Yurt dışına çıkabilirim ya da ülkemde kalabilirim. Kimseye bağlı değilim, bu yüzden insanlarla çıkmıyorum ama ilk defa onun için bunları göz ardı edebilirim. Diplomamı almak için 2 ay içinde ülkeme dönüyorum ve yanımda herhangi bir drama götürmek istemiyorum. Ortada bir ilişki bile yok ama uzun mesafe ilişkisi kolay değil.
O kadar uzun yazdığım için üzgünüm. Metni baştan Türkçe yazmadığım için biraz farklı gelmiş olabilir. Birileriyle paylaşmam lazımdı. Buraya kadar okuduysanız bir tebriği hak ediyorsunuz. Teşekkür ederim.
Soru: Ne düşünüyorsunuz? Ne yapmamı önerirsiniz? Bizden bir şey olur mu? Hala benden hoşlanıyor mudur?
Şöyle bir geçmişe gidiyorum...
Lise'de bir kızı çok severdim. Kız beni yakın çevresinde tutardı. Ama "umutlanma" derdi. Sırlarını verirdi, sohbet ederdik, gezerdik. Evime gelirdi, odamda birlikte vakit gecirirdik. Herhalde bu yüzden çok zaman efsunlu gibi etkisinde, kuyruğunda dolaştım. Çok sonra, üniversite yıllarında çıkabildim tesirinden.
Ama daha bebeyken bile anımsıyorum o halimi. Bu kızcağızı sevmek icin kendime adeta telkinde bulundum. Güzel kız, tatlı konuşuyor, şiirden anlıyor, kafa dengidir, vesaire.
Üniversite'de bir kızla aynı ortama girip çıkıyorduk. Sanırım aynı şeyi yaptım orada da. Yalnızdım, öbür kızın tesirinden kurtulmak istiyordum. Bu kız için de kendime telkinde bulundum. Şirin kız, müzik zevkimiz uyuşuyor, sanattan anlıyor, vesaire. Sonra kapıldım biraz. Kısa bir süre kız arkadaşım oldu. Ama çok çocuktum. Yürümedi. Ayrılık o vakitler beni duvara çarpmış gibi sarsmıştı. (Şimdi bakınca gülüp geçiyorum, sallamıyorum)
Sonraki yıllarda kızlarla münasebetim, daha ziyade kızların isteği üzerine gelişti. Kendimi pek kasmadım. Ama duygu yoğunlugu, kalp çarpıntısı hissedemedim.
Şimdi uzun süreli bir ilişkim var. İyi gidiyor.
Ama arada aklıma takılıyor, insanın kalbinin çarpmaması normal midir?
Öyle ise ben hiç sevmemiş sevilmemiş miyim ey gönül?
Geçen günlere yazık mı etmişim ey gönül?
Lise'de bir kızı çok severdim. Kız beni yakın çevresinde tutardı. Ama "umutlanma" derdi. Sırlarını verirdi, sohbet ederdik, gezerdik. Evime gelirdi, odamda birlikte vakit gecirirdik. Herhalde bu yüzden çok zaman efsunlu gibi etkisinde, kuyruğunda dolaştım. Çok sonra, üniversite yıllarında çıkabildim tesirinden.
Ama daha bebeyken bile anımsıyorum o halimi. Bu kızcağızı sevmek icin kendime adeta telkinde bulundum. Güzel kız, tatlı konuşuyor, şiirden anlıyor, kafa dengidir, vesaire.
Üniversite'de bir kızla aynı ortama girip çıkıyorduk. Sanırım aynı şeyi yaptım orada da. Yalnızdım, öbür kızın tesirinden kurtulmak istiyordum. Bu kız için de kendime telkinde bulundum. Şirin kız, müzik zevkimiz uyuşuyor, sanattan anlıyor, vesaire. Sonra kapıldım biraz. Kısa bir süre kız arkadaşım oldu. Ama çok çocuktum. Yürümedi. Ayrılık o vakitler beni duvara çarpmış gibi sarsmıştı. (Şimdi bakınca gülüp geçiyorum, sallamıyorum)
Sonraki yıllarda kızlarla münasebetim, daha ziyade kızların isteği üzerine gelişti. Kendimi pek kasmadım. Ama duygu yoğunlugu, kalp çarpıntısı hissedemedim.
Şimdi uzun süreli bir ilişkim var. İyi gidiyor.
Ama arada aklıma takılıyor, insanın kalbinin çarpmaması normal midir?
Öyle ise ben hiç sevmemiş sevilmemiş miyim ey gönül?
Geçen günlere yazık mı etmişim ey gönül?
Kimse bana hediye almıyor, ben alıyorum ama kimse bana almıyor.
ben de kendimi şımartmak adına zippo 1935 replika aldım (replica: 1935 model zipponun yeni cıkarılmış versiyonu). Dışardan mafsallı harika orjinal bişi. Yanında çakmak taşı da aldım, benzin de aldım, bi de onları hediye paketi yaptırdım..
Zavallılık skalasında (0:şirin yalnızlık- 10:iflah olmaz zavallı) kaçımdır?
ben de kendimi şımartmak adına zippo 1935 replika aldım (replica: 1935 model zipponun yeni cıkarılmış versiyonu). Dışardan mafsallı harika orjinal bişi. Yanında çakmak taşı da aldım, benzin de aldım, bi de onları hediye paketi yaptırdım..
Zavallılık skalasında (0:şirin yalnızlık- 10:iflah olmaz zavallı) kaçımdır?
Sizi sevmediğini belli eden birine karşı naparsınız. Veya nötr davranan ama ona yalakalık yapmayınca dark side'a geçecek tiplerle aynı ortamdaysanız tutumunuz nasıl olur.
selamlar,
olay kısaca şöyle: yurtdışında yaşayan samimi bir arkadaşım var. gayet arkadaş canlısı yeni insanlar ve kültürler tanımayı seven bir insan kendisi. bizim çocuğu 2 hafta önce instagram'dan şu arkadaş ekliyor: www.instagram.com
sonra bizim çocuk da takip ediyor.bunlar ara ara nasılsın kardeşim hoşgeldin beşgittin muhabbeti yapıyorlar dm'den. 1 hafta önce bizim çocuk istanbul'a yanıma geliyor. bak diyor biriyle tanıştık netten pırlanta gibi çocuk o da istanbul'da yaşıyor sizi de tanıştırayım çok iyi anlaşırsınız falan. bana bu profili gösteriyor. ben de diyorum ki abi nasıl olur bu eleman fake. bu yok canım falan filan diyor. deathrow işin piçi olduğu için bir araştırıyor bakın ne buluyor: www.instagram.com
bizimki şok tabi. hala bunlar ara ara konuşuyorlar. arkadaşım istanbul'a geldiğini söylüyor çocuk buluşmamak için diyor ki abi sevgilimle aram bozuk akşam newyork'a uçuyorum:) dolandırıcı desem elimde kanıt yok, bizimki salağa yatıyor şu an. Herif bir sey istemedi henuz onu bekliyor ara ara konusuyorlar.story bile koyuyor, ne çeşit bi işsiz anlamadım. esas elemanın sevgilisi adına falan da hesap açmış, kızkardeşim diye tanıtıyor: www.instagram.com
en az 2-3 farklı kişi adına fakeler de açmış fotoğraflara yorum yapıyor inandırıcı kılsın diye: www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com
bu hesapların hepsi fake. hepsini bir kişi de almış olabilir, bir çeteyi deşifre de etmiş olabilirim. valla çok garip bi durum değil mi dostlar yavv? ne ayak sizce bunlar?kim neden uğraşsın bununla? hayır çocuk story mtory koyuyor, herifin hayatını taklit ediyor resmen. işin komiği bu oktay'ı şikayet ettim instagram'a, instagram dönüş yaptı, hesabı inceledik herhangi bir ihlal yok diye lol:)
olay kısaca şöyle: yurtdışında yaşayan samimi bir arkadaşım var. gayet arkadaş canlısı yeni insanlar ve kültürler tanımayı seven bir insan kendisi. bizim çocuğu 2 hafta önce instagram'dan şu arkadaş ekliyor: www.instagram.com
sonra bizim çocuk da takip ediyor.bunlar ara ara nasılsın kardeşim hoşgeldin beşgittin muhabbeti yapıyorlar dm'den. 1 hafta önce bizim çocuk istanbul'a yanıma geliyor. bak diyor biriyle tanıştık netten pırlanta gibi çocuk o da istanbul'da yaşıyor sizi de tanıştırayım çok iyi anlaşırsınız falan. bana bu profili gösteriyor. ben de diyorum ki abi nasıl olur bu eleman fake. bu yok canım falan filan diyor. deathrow işin piçi olduğu için bir araştırıyor bakın ne buluyor: www.instagram.com
bizimki şok tabi. hala bunlar ara ara konuşuyorlar. arkadaşım istanbul'a geldiğini söylüyor çocuk buluşmamak için diyor ki abi sevgilimle aram bozuk akşam newyork'a uçuyorum:) dolandırıcı desem elimde kanıt yok, bizimki salağa yatıyor şu an. Herif bir sey istemedi henuz onu bekliyor ara ara konusuyorlar.story bile koyuyor, ne çeşit bi işsiz anlamadım. esas elemanın sevgilisi adına falan da hesap açmış, kızkardeşim diye tanıtıyor: www.instagram.com
en az 2-3 farklı kişi adına fakeler de açmış fotoğraflara yorum yapıyor inandırıcı kılsın diye: www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com
bu hesapların hepsi fake. hepsini bir kişi de almış olabilir, bir çeteyi deşifre de etmiş olabilirim. valla çok garip bi durum değil mi dostlar yavv? ne ayak sizce bunlar?kim neden uğraşsın bununla? hayır çocuk story mtory koyuyor, herifin hayatını taklit ediyor resmen. işin komiği bu oktay'ı şikayet ettim instagram'a, instagram dönüş yaptı, hesabı inceledik herhangi bir ihlal yok diye lol:)
Hakkında ne düşünüyorsunuz? Ben bu konuda birwz katı ve geri kafalıyım galiba. Benden 1 yaş bile küçük erkeği istemiyorum. Hoşlandığım birinin benden 2-3 yaş küçük olduğunu öğrendiğimde aa olmaz o zaman falan diyorum.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Siz ne düşünüyorsunuz?
İddialı olan birileri varsa, istanbul avrupa yakasında metrocity civarı bir avmde kahve ısmarlayabilirim. teşekkürler
Bak nick olarak alaydım keşki bunu..
kuzenim bu. uzun zamandır eline değil kadın erkek eli bile değmemiş,işsiz, bilgisayarda takılan, ailesiyle yaşayan, aşırı kilolu zaten kadın eli istese de değmez, sosyal çevresi yok falan filan... ne kadar kötü özellik varsa ekleyin elinizi korkak alıştırmayın.
Nerden tutsan elde kalıyor bu adam değil mi? hayata nasıl bağlıcaz bu adamı? depresif eğilimleri de var, bir gün haberi gelecek diye korkuyorum.
not: lisans mezunu
kuzenim bu. uzun zamandır eline değil kadın erkek eli bile değmemiş,işsiz, bilgisayarda takılan, ailesiyle yaşayan, aşırı kilolu zaten kadın eli istese de değmez, sosyal çevresi yok falan filan... ne kadar kötü özellik varsa ekleyin elinizi korkak alıştırmayın.
Nerden tutsan elde kalıyor bu adam değil mi? hayata nasıl bağlıcaz bu adamı? depresif eğilimleri de var, bir gün haberi gelecek diye korkuyorum.
not: lisans mezunu
Sevgili duyuru,
Uzun yıllardır yurtdışında yaşamamdan ötürü İstanbullu olmama rağmen İstanbulda pek çevrem arkadaşım kalmadı. 24 Aralıktan yılbaşına bi hafta kadar İstanbulda olacağım, müsait olanlarınız varsa oturup iki lafın belini kiralım, kadıköyde falan buluşabiliriz.
Anladığım konular,
Moleküler biyoloji
Cooking, baking, sous vide, steak vs
Budizm
Meditasyon
SciFi
Fermentasyon
Ayahuasca
Kedi
Mantar kültürü, bahçe, tarım, permakültür, compost vs
Uzun yıllardır yurtdışında yaşamamdan ötürü İstanbullu olmama rağmen İstanbulda pek çevrem arkadaşım kalmadı. 24 Aralıktan yılbaşına bi hafta kadar İstanbulda olacağım, müsait olanlarınız varsa oturup iki lafın belini kiralım, kadıköyde falan buluşabiliriz.
Anladığım konular,
Moleküler biyoloji
Cooking, baking, sous vide, steak vs
Budizm
Meditasyon
SciFi
Fermentasyon
Ayahuasca
Kedi
Mantar kültürü, bahçe, tarım, permakültür, compost vs
günlük hayatınızda sorunlara-sorulara- insanlara yapıcı şekilde mi yaklaşıyorsunuz yoksa yıkıcı (salt eleştiri mesela) mısınız?
Biyolojik baba mı, yoksa senelerce bakıp büyüten mi?
Bence emek veren.
Bence emek veren.
gösterişli şeyleri sevmiyorum. daha sade ama etkili şeyler arayışındayım. ne tavsiye edersiniz?
edit: şehir istanbul.
edit: şehir istanbul.
Günde 1 paket bitiren biriyle sevgili olur musunuz?
kız arkadaşım haftasonu için ailesinin yanına şehir dışına gitti. haftaiçi biraz tartışmıştık, kırgın gittiği için dönüşünde bir süpriz hazırlayıp mutlu edeyim onu istiyorum. odasını güzelce süsleyip, çiçeklerle belki bir peluş oyuncakla vb bir şeyler yapmak istedim.
neler yapılabilir sizce? alternatif fikirler gelebilir diye sormak istedim:)
neler yapılabilir sizce? alternatif fikirler gelebilir diye sormak istedim:)
İçiyor musunuz bu akşam? Ne içiyorsunuz?
ve kac yasinda idiniz?
Selam,
Yildonumu kutlaması için orijinal fikir önerebilir misiniz? Mekan önerileriniz lütfen alkolsüz olsun iki tarafta kullanmıyor.
Yildonumu kutlaması için orijinal fikir önerebilir misiniz? Mekan önerileriniz lütfen alkolsüz olsun iki tarafta kullanmıyor.
(6)
Ayrıldığınız/sizi reddeden karşı cins aşk acısı çekince zevk alıyormusunuz?
livaneli kadir #1327569
*musunuz ayrı yazılır. başlıktaki karakter sınırlamasından ötürü öyle oldu, kendi kendimi düzelteyim önce :D
Ben zevk alıyorum sanki, oh olsun, beter ol diyorum içimden :D
Hastalıklı bir düşünce biçimi mi bu bilmiyorum ama böyleyim.
Siz?
Ben zevk alıyorum sanki, oh olsun, beter ol diyorum içimden :D
Hastalıklı bir düşünce biçimi mi bu bilmiyorum ama böyleyim.
Siz?
merhabalar duyuruya ilk kez yazıyorum, anamnezimi uzattıysam affola.
benimle tanışmak adına bir takım çabalar veren ve sonrasında benim de kendisine tutulduğum bir arkadaşla 2 yıldır birlikteyiz. üniversitedeyiz haliyle okul ev paralel neredeyse hiç ayrılmıyoruz.
başlarda her hamlemi merak eden, mesaj attığımda bir kelimeden beşyüz anlam çıkaran gerçekten sevildiğimi hissettiren bu birey şimdilerde beni pek iplemiyor. onun ailesinden birisiymişim gibi yanımda çok rahat ama flört dönemi onun tarafında bitti. roller değişti. davranısları umursamayan ilişkiyi çok ciddiye almayan ben şu aralar her olayı deşmeye başladım. birisi hayatımda yokken üçbeş yerden mesıc ya da yanbakış görüp beğenilme hissiyle mutlu olurdum e hayatıma birini aldıktan sonra flörtlere de kapattım kendimi. şimdi o açığı sevgilimin kapatmasını istiyorum eh her gün aynı pilav yenmez.
özetle bu rol değişimi. ilgi beklemek, sevildiğini hissedememek neye delağlettir?
benimle tanışmak adına bir takım çabalar veren ve sonrasında benim de kendisine tutulduğum bir arkadaşla 2 yıldır birlikteyiz. üniversitedeyiz haliyle okul ev paralel neredeyse hiç ayrılmıyoruz.
başlarda her hamlemi merak eden, mesaj attığımda bir kelimeden beşyüz anlam çıkaran gerçekten sevildiğimi hissettiren bu birey şimdilerde beni pek iplemiyor. onun ailesinden birisiymişim gibi yanımda çok rahat ama flört dönemi onun tarafında bitti. roller değişti. davranısları umursamayan ilişkiyi çok ciddiye almayan ben şu aralar her olayı deşmeye başladım. birisi hayatımda yokken üçbeş yerden mesıc ya da yanbakış görüp beğenilme hissiyle mutlu olurdum e hayatıma birini aldıktan sonra flörtlere de kapattım kendimi. şimdi o açığı sevgilimin kapatmasını istiyorum eh her gün aynı pilav yenmez.
özetle bu rol değişimi. ilgi beklemek, sevildiğini hissedememek neye delağlettir?
merhaba duyurunun santaları,
1. 2018 sizin için nasıl geçti?
2. "bu yıl şunları yapıcam" dediğiniz şeyleri yapabildiniz mi? (şekeri bırakmak, spor yapmak vb)
3. 2. soruda başardığınız şeyler varsa, bunları nasıl başardınız?
4. 2019 için planlarınız, "new year resolution"larınız neler?
5. yılbaşı hediyesi olarak ne alsanız çok mutlu olursunuz?
şimdiden mutlu seneler hepinize.
1. 2018 sizin için nasıl geçti?
2. "bu yıl şunları yapıcam" dediğiniz şeyleri yapabildiniz mi? (şekeri bırakmak, spor yapmak vb)
3. 2. soruda başardığınız şeyler varsa, bunları nasıl başardınız?
4. 2019 için planlarınız, "new year resolution"larınız neler?
5. yılbaşı hediyesi olarak ne alsanız çok mutlu olursunuz?
şimdiden mutlu seneler hepinize.
(24)
26. Doğumgününüzde hayatınızın neresindeydiniz/ neresinde olmak isterdiniz
tuborg yesili #1327119
Ne ölçüde istediğiniz hayatı yaşıyordunuz/ yaşamak istersiniz vs
Bugün 26. Doğumgünüm ve ben sabah 6da uyanıp işe gitmeliyim elbette bunu hayal etmemiştim canım sıkkın biraz.
Bugün 26. Doğumgünüm ve ben sabah 6da uyanıp işe gitmeliyim elbette bunu hayal etmemiştim canım sıkkın biraz.
hafta içi işten- okuldan kaçta geliyorsunuz ve neler yapıyorsunuz? hafta sonu bunlara ek olarak veya tamamen farklı ne yapıyorsunuz?
her gün muhakkak yaptıgınız seyler var mı, evetse bu ne kadar zaman alıyor?
yapamadığınız ve yapmayı istediğiniz aktiviteler var mı, yani rutin hale getirmek istediğiniz?
her türlü cevabı duymak isterim, " hafta içi iki gün arkadaslarımla buluşuyorum, bir yerde oturup kahve içiyorum, kitap okuyorum, squash oynamak istiyorum" vs
edit: bu gönül işi mi yav sayın modlar!!!!??!!! :///
her gün muhakkak yaptıgınız seyler var mı, evetse bu ne kadar zaman alıyor?
yapamadığınız ve yapmayı istediğiniz aktiviteler var mı, yani rutin hale getirmek istediğiniz?
her türlü cevabı duymak isterim, " hafta içi iki gün arkadaslarımla buluşuyorum, bir yerde oturup kahve içiyorum, kitap okuyorum, squash oynamak istiyorum" vs
edit: bu gönül işi mi yav sayın modlar!!!!??!!! :///
Biraz saçma oldu galiba. Zinciri kırma diye bir motivasyon meselesi vardı belki bileniniz vardır barış özcan diye bir adam var youtube da orda izledim ve uyguladım. 2018 hedefim hergün en az 15 sayfa kitap okumaktı ve bunu gerçekleştirmem için 2 haftam kaldı. Buna benzer tavsiyeleriniz varsa bekliyorum.
İzlemek isterseniz
m.youtube.com
İzlemek isterseniz
m.youtube.com

Karı-koca çalışıyoruz. Yaşları 40+ olarak düşünün. Kadın özel bir şirkette çalışıyor uzun zamandır. Çok sıkıldığı dönemler de olmuş ancak şimdilerde olağan stresler haricinde işi yolunda diyelim. Ama olağan stresler dediğimiz bazı insanların senede bir denk geldiğinde ayılıp bayıldığı türde olanlar. İşin içinde trajediler filan barındıran türden.
Erkek çok iyi bir akademik kariyerden sonra senelerdir kendi işini yapıyor ve senelerdir (20+ seneden bahsediyoruz) güzel ve yanlız ülkemizin ekonomik dalgalanmaları sebebiyle bir türlü düzgün bir gelir sahibi olamıyor. Bu 20+ senelik dönemde 2 defa çok büyük batmış durumda ama her batış sonrasında kadının "bu sefer bari bir kurumsal şirkette işe girsen?" teklifini kesinlikle geri çeviriyor (örn. "bu kadar borcu kurumsal şirkette çalışarak ödeyemem" gibi). Erkek tembel değil ama kurumsal hayata geçmeyi reddetmesinin temel sebebi sanırım özgürlük, herhangi birine hesap vermeme isteği.
Kadın tarafı benim ve tahmin edebileceğiniz gibi bunaldım. Dediğim gibi kısa bir dönemden bahsetmiyorum. 2 evlat var ve bu kadar sorumluluğun altından tek başıma kalkmak zorunda olmak müthiş bir depresyon ve buna bağlı hastalıkları getiriyor. Genelde çok pozitif ve enerjik biriyim ama artık eve gelince parmağımı kıpırdatacak halimin kalmadığını hissediyorum. Bu sene büyük kızın sınav dönemi, eşime rica ettim "hiç olmazsa bu sene eve erken gelmeye dikkat et, kızın derslerine destek olursun" diye 2 gün erken gelemedi. Hep işi çıkıyor, meşgul. Eee, ben de çok yoğun çalışıyorum ama eve erken gelmeye geldiğim zaman da kızla oturup ders çalışmaya vakit ayırıyorum. Bir gün erken geldi, tesadüf o gün benim işim uzamıştı, geldiğimde bir baktım küçükle monopoly oynuyorlar. Koca adamı çocuk gibi azarlayamam ama şiştim artık resmen!
Dediğim gibi yetişkin sorunu bu, adamı da seviyorum, ayrılmak çözüm değil. Defalarca konuştum, kavga etmeden, size anlattığım gibi. Ya küsüyor, ya da suçu ekonomiye atıp olayı çözümsüz bırakıyor. Halbuki sorun sadece ekonomik değil, aynı zamanda manevi destek. Benim yerimde olsanız ne yapardınız? Konuşurum diyorsanız nasıl konuşurdunuz?
Erkek çok iyi bir akademik kariyerden sonra senelerdir kendi işini yapıyor ve senelerdir (20+ seneden bahsediyoruz) güzel ve yanlız ülkemizin ekonomik dalgalanmaları sebebiyle bir türlü düzgün bir gelir sahibi olamıyor. Bu 20+ senelik dönemde 2 defa çok büyük batmış durumda ama her batış sonrasında kadının "bu sefer bari bir kurumsal şirkette işe girsen?" teklifini kesinlikle geri çeviriyor (örn. "bu kadar borcu kurumsal şirkette çalışarak ödeyemem" gibi). Erkek tembel değil ama kurumsal hayata geçmeyi reddetmesinin temel sebebi sanırım özgürlük, herhangi birine hesap vermeme isteği.
Kadın tarafı benim ve tahmin edebileceğiniz gibi bunaldım. Dediğim gibi kısa bir dönemden bahsetmiyorum. 2 evlat var ve bu kadar sorumluluğun altından tek başıma kalkmak zorunda olmak müthiş bir depresyon ve buna bağlı hastalıkları getiriyor. Genelde çok pozitif ve enerjik biriyim ama artık eve gelince parmağımı kıpırdatacak halimin kalmadığını hissediyorum. Bu sene büyük kızın sınav dönemi, eşime rica ettim "hiç olmazsa bu sene eve erken gelmeye dikkat et, kızın derslerine destek olursun" diye 2 gün erken gelemedi. Hep işi çıkıyor, meşgul. Eee, ben de çok yoğun çalışıyorum ama eve erken gelmeye geldiğim zaman da kızla oturup ders çalışmaya vakit ayırıyorum. Bir gün erken geldi, tesadüf o gün benim işim uzamıştı, geldiğimde bir baktım küçükle monopoly oynuyorlar. Koca adamı çocuk gibi azarlayamam ama şiştim artık resmen!
Dediğim gibi yetişkin sorunu bu, adamı da seviyorum, ayrılmak çözüm değil. Defalarca konuştum, kavga etmeden, size anlattığım gibi. Ya küsüyor, ya da suçu ekonomiye atıp olayı çözümsüz bırakıyor. Halbuki sorun sadece ekonomik değil, aynı zamanda manevi destek. Benim yerimde olsanız ne yapardınız? Konuşurum diyorsanız nasıl konuşurdunuz?
Ayrılmış olanlar da geçmiş zamandaki özdeşlikten yola çıkarak yazabilir.
Bakalım hangi şarkıları dinlemişsiniz.
Bakalım hangi şarkıları dinlemişsiniz.
Bugün benim için özel bir gün, 50lik viski alıyorum.
Sizin menüde ne var?
Sizin menüde ne var?