Ekşi Duyuru

a) sigara ve içki kölesi, spor yok, konuşkan ve günübirlik yaşayan erkek.
b) spor yapan, tiyatroya giden, müzikle uğraşan, sosyal olarak içki içen ve içine kapanık erkek.

hangisiyle sevgili olurdunuz?
nedenlerini de yazarsanız sevinirim.

dipnot: neden mi sordum? a grubundaki bir kişi çorap gibi sevgili değiştirebilirken b grubundaki kişi yalnız olabiliyor. neden böyle olduğunu anlamak istiyorum.

sevginin(aşık olunan kişi olması şart değil, arkadaş ve akraba da olur. genel bir şey soruyorum) ölçütü nedir? neyle ölçülür sevgi? kimseyi bu konuda sınamak doğru değil fakat ben kişiye duyulan kaybetme korkusu derdim. sizce ne?

Konuya nasıl başlasam bilemedim, iş yerinde öncesinde çok iyi anlaştığımız hanımefendi vardı, ne oldu ise birden soğuk davranmaya başladı, sonradan öğrendim ki benim bazı şaka ile karışık tavırlarımı gerçek anlamış ve kırılmış.

bu geçen süreçte bu hanımefendi benim projemden bir bahane ayrıldı, bugün öğrendim ki bu kırılma kaynaklı imiş bu ayrılma.

bugün oturduk uzun uzun konuştuk, kendisini neden kırıldığı ve benim bu konuda üzüntü duyduğumu, kendisi ile iletişime değer verdiğimden bahsettim. Bir nebze konu ile ilgili bir çözüm ve sulh sağlandı gibi.

yalnız kendisinin de bir projesi var ve ben de orada görevliyim, şimdi bu arkadaş benim gördüğüm kadarı ile yaşanan olaylar neticesinde iş ve arkadaşlık ilişkilerini birbirinden ayıramıyor, ileride yaşanabilecek bir olası anlaşmazlık, yanlış anlama, kırılma gibi durumların projeyi zor durumda bırakmaması açısından, onun projesinden ayrılmayı teklif etsem mi ya da çıkmak istesem mi?

ilk buluşmada eve gitmek çoğu kadına garip mi geliyor yoksa normal mi?

"büyük konuşmayayım ama falanca özellikleri taşıyan insanla sevgili/partner/eş olmazdım" diyeceğiniz özellikleri yazın. nasıl bir insanla, kendisine ne kadar aşık olursanız olun, asla birlikte olmazdınız? alışkanlık olur, karakter özelliği olur. herhangi bir şey.

edit: ekleme. yorumda yazdım fakat anlaşılır olmadı sanırım. :D "ne kadar aşık olursanız olun" ve "asla" kısmını vurguladım. fiziksel özelliklerini beğenmediğiniz insana zaten bir çekim hissetmezsiniz, bu normaldir. sorduğum şey.. mesela kişiyi iyi tanıyorsunuz, çok da seviyorsunuz ama atıyorum, aşırı bencil, egoist biri. ya da ne bileyim, yasadışı maddeler kullanıyor, veyahut birçok yalanına tanık oldunuz, güvenilmez biri. bu sizi itiyor. bu tip şeyleri soruyorum. soğumanıza sebep olacak tek bir neden gibi yani.

Normalde yapılanlar bana samimiyetsiz geliyor o nedenle hoşlandığım kimse benden hoşlanmıyor sanırım. Yalaka gibi olmadan hoşlanılan kişiye bu nasıl belli edilir ve o kişinin de sizden hoşlanması sağlanır

sb.

Buradan tanıştığınız ya da onceden tamidiginiz kimse var mi?

Ben duyurunun duyuru oldugu zamanlarda burada firtinalar estiren, buranin fenomeni sayilabilecek biriyle tanismistim mesela.

Ayrica su an iletisimimiz kopuk olsa da, insanliklarina kiymet verdigim, bana cok guzel seyler katmis iki uc kisiyle daha tanismistim.

Ezelden beridir kafamın içinde var olan bir durum bu. Biliyorum, daha önceleri de çok ifade ettim bunu burada ama aşamıyorum bir türlü.

Böyle hissetmek için o kadar çok sebebim var ki... Maddi zayıflık, dış güzelliğin olmayışı, zeka düşüklüğü, beceri eksikliği, bilgi birikimi fakirliği, şanssızlık, özgüvensizlik, mutlak yalnızlık, pasif karakter sahibi olmak, başarısızlık, yapmak istediğin şeyleri yapamamak... Hepsi üst üste biniyor. Etrafıma, arkadaşlarıma, bindiğim otobüsteki kişiye, ofistekilere bakıyorum ve her zaman ama her zaman ezikliğimi, herhangi bir alandaki yetersizliğimi sonuna kadar hissediyorum. Kendimde zerre kadar beğendiğim bir özellik yok, tutunacak bir dalım, "Bu konuda iyiyim" diyebileceğim hiçbir şey yok.

Küçüklüğümden bu yana her şekilde de ince bir alayla, bıyık altından gülmelerle, "Ya şöyle dik dur, ezik duruyorsun" denilen tavsiyelerle, özünde iyi niyet olan ama tam tersine bendeki eziklik/yetersizlik değirmenime su taşıyan olaylarla hep yıprandım.

Etrafımdaki tanıdığım ya da tanımadığım erkeklere baka baka üzülüp duruyor, onların yanında kendimi her yönüyle düşük profilde yaratılmış bir insan olarak görüyorum. Metrobüste güzel giyinmiş hemcinsimi görünce de üzülüyorum kendime, en yakın arkadaşıma bakarken de.

Bu hissiyatın üstesinden nasıl geleceğimi hiç bilmiyorum.

Hayatında böyle dönemler yaşamış olup da atlatan var mı?
Ölene kadar böyle gidecekmiş gibi hissediyorum.

Benim açık. Kapatan insanları hiç anlamam.

bir erkekte ilk neye/nereye bakarsınız

Hanımlar beyler, ben dizginlenemez şekilde ayak bileklerine hayranım. İncecik olan ayak bileklerini uzun uzun izlemek ihtiyacı his ediyorum, sırf bu yüzden ne vakit güzel bir hanımefendi görsem direkt ayak bileklerine bakıyorum. Günümüz modasına uygun şekilde kısa giyilen pantolonlar bana yardımcı oluyor.

Estetik, tamamen doğal ve çekici geliyor. Hiçbir cinsel münasebet söz konusu değil. Sadece hoşuma gidiyor.

Sizin de öyle değil mi?

1) hangi mecradan başlıyorsunuz ve devam ediyorsunuz?
2) ismini soyismini google'luyor musunuz?

Bu nasıl sağlanır? Geyik yapayım derken şakanın dozunu kaçıyorum sanırım. İnsanları farkında olmadan sinir ediyorum. Sabırsızım artık bu konularda. Var mıdır bir yolu yöntemi.

biliyorum bi heyecanla girdiniz ama erkeğim

eksiup.com

gece gece cosmus burasi. nasil basladi onu bulamadim ama.

buyrun o halde before-after




nite nite.

eksiup.com

hayırdır arkadaşlar canınız mı sıkılıyor? :D

geçen yıldan kalma.

Bugün yalnız kalıp güzel bir rakı sofrası kurdum kendime. Güzelde oldum şuan arkada Ahmet Kaya - Selda bağcan öyle bir yerdeyim ki çalıyor ve ben kadehimi size kaldırmak geldi içimden.. Buradaki güzel insanları seviyorum hepinizin şerefiniz..

Soru sormam gerekiyor, siz neler yapıyorsunuz şuan?

Değişiklik oluyo mu? Düşene de bi de onlar mı vuruyo yoksa yardım etmeye çalışıyolar mı?

Sizin arkadaşlarınızda da lahanayı yerken kıtır kıtır sapına gelince mee durumu var mı?

34 yaş.

Bu aralar çok aklımı kurcalıyor. sevecek birini mi bulamadım, beni mi sevmediler. her ikisi de aslında eşit derecede ilgisiz.

Çok az bir toplum baskısı oranı var yüzde 32 kadar falan. Ama bazen napıyorum ben ya sevecek sevilecek kimsem yok diye kalkıyorum yataktan. bu da toplum baskısından öte içsel bir troleybüs yaşadığımı belirtiyor sanki.

Evliler- evli olmayanlar- yorumunuzu alabilir miyim?

cinsiyet: sensiz.

Mesela ben sosyal medyada sevgiliyle verilen mutluluk pozlarını gösteriş gibi görüyorum. Yada insanlık bende kalsın diyerek kendini bi bok sananlara, ha bide tahminde bulunup keşke yanılsaydım diyenlere

Sizde de var mı böyle kıldığınız davranışlar.

Sevgili abiler, ablalar güzide bir Akdeniz şehrimizde üniversite öğrencisiyim ve ailem ile kalıyorum. Erkek olmama rağmen ailem kısıtlayıcı ve pimpirikli davranıyor bu yüzden hayatım okul ve ev arasında geçiyor. Mezun olup farklı bir şehire gittikten sonra bütün bu yaşanamamışlıkları yaşamak için çok geç olur mu? Sosyal ortam iş hayatına girdikten sonra da yaratılıp takip edilebilir mi? Çok çaresiz hissediyorum kendimi bu konuda.

Herkese günaydın :)
open.spotify.com

selamlar güzin ablalarım.
''ayşe'' isimli şahısla kasım ayında tanışıp(alt dönemim kendisi) 2 hafta flörtten sonra 1 aylık bir ilişki yaşadık. ilişki yürümeyince ayrılık kararı aldık insanca(ocak ortası gibi oluyor işte). hatta ayrılırken arkadaş kalabiliriz dedi, ben tabii ki her eski sevgilimde olduğu gibi hayatımdan tamamen çıkardım, hastanede görürsem olabildiğince görmezlikten gelme vs. o selamlaşmaya çalışırdı ama merhabadan öteye götürmedim hiç.
şimdi bu ayşenin merve isminde bir arkadaşı vardı. hiç tanıştırmadı ama bir kaç kez bahsetti merve yakın bir arkadaşım tarzı. Ama kesinlikle en yakın arkadaşı değil. neyse merveyle de geçen hafta bir kongrede tanıştık, o beni tanıyormuş (ayşeden dolayı) ama ben onu tanımıyordum. neyse tam konuşuyoruz kafalar uyumlu çıktı, bir elektriklenme kesinlikle vardı. lafın ortasında ''ayşe benim çok yakın bir arkadaşım'' dedi, bir kaç cümle sonra uzaklaştı.
şimdi ben merveye yürümeyi planlıyorum, çok mu ayılık olur, hiç umut yok mu, adım mı çıkar? çok kararsız kaldım duyuru.
edit: ben 23 e, kadınlar 22 yaşında
edit 2: arkadaşlar bir şeyi netleştirmek istiyorum, 18 yaşında abaza liseli değilim, merveyle arada karşılıklı bir çekim vardı diyorum, sanırım biraz suçlu hissetti ondan öyle uzaklaştığını düşündüm ben. benim sorum peşinden gitmeli miyim?

biriyle tanıştınız ve 10 gün içerisinde günün her anı konuştunuz, mesajlaştınız.
ardından 4 günde 3 defa buluştunuz. bunların hepsinde beklentinin üzerinde keyifli zaman geçirdiniz ve bir miktar yakınlaştınız.

taraflardan birinin diğerine sevdiğini ve yoğun hisler beslediğini söylemesi normal mi?
bunu söyleyen taraf diğer tarafı korkutmuş olur mu?

çok güzel şarkı yayınlamışlar;

www.youtube.com

hiç arkadaşı olmayan var mı, nasıl etkiliyor sizi bu durum ve nasıl idare ediyorsunuz?

arkadaşı olmayıp yalnız yaşayanlar, evde zamaniniz nasıl geçiyor, neler yapıyorsunuz?
eve kacta geliyorsunuz ve haftanın kaç günü evde oluyorsunuz?

Duyuruda açılan bazı başlıklarda, yazılan bazı yorumlara bakıyorum da hep insanlar şuna benzer bir kalıp kullanıyor ''İyi eğitim almış, maddi yönden bir sıkıntısı yok, Avrupa görmüş... O yüzden güvenilir bir insan. Sizin gibi sığ değil'' vs. Bu ve buna benzer cümleleri kullanan çok insan var. Tabi tahmin edersiniz ki genellikle gönül işleriyle alakalı konularda yazılır, konuşulur böyle şeyler. Bu kalıbı genellikle kadınlar kullanır.

Bir insanın Avrupa görmesinin insana bir şey kattığını mı düşünüyorsunuz cidden?! Erkeğimiz Türk kadınlarına sallar, kadınlarımız Türk erkeğini beğenmez. Herkes birbirine sallıyor memlekette. Bahsettiğim tarz cümlelerde ''Avrupa görmüş'' kısmına hiç anlam veremiyorum. Bir insana güvenmenizde, yargılamanızdaki önemli etkenlerden biri Avrupa görmesi mi gerçekten? Bu mudur yani? Bana göre bu kalıbın kullanılması çok yanlış ve inanılmaz derecede anlamsız. Siz hiç Avrupa'nın(yerlisi) p.çine(veya o...) denk geldiniz mi :)) Ben geldim maalesef ve sadece bana denk gelen değil çoğunluğu öyle(eğer siz de yarın bir gün denk gelirseniz ne demek istediğimi anlarsınız) Bir insanın Avrupa görmüş olmasının kişiye düşünüldüğü kadar bir şey katmadığını düşünüyorum. Gereksiz ve kullanılmasa da bir şeyin kaybedilmeyeceği bir kalıp.

Bu sorumu sadece ''Gönül İşleri'' kafasında(başlığında) düşünüp cevaplayın. O zaman ne demek istediğimi biraz daha anlarsınız belki.

evliler; eşinizin ailesine 'anne', 'baba' diye mi hitap ediyorsunuz yoksa farklı bir şekilde mi? eşinizin 2. ve 3. derece akrabalarına kendi yakınlarınız gibi 'babaanne', 'dede', 'amca', 'teyze',vs mi diyorsunuz yoksa farklı mı?

bekârlar; müstakbel eşinizin ailesine ve akrabalarına nasıl hitap etmeyi planlıyorsunuz, size doğrusu nasıl olmalı?

Günaydın,

Radiohead'i bu kadar geç keşfetmiş olmanın pişmanlığını yaşıyorum, itiraf ediyorum:

www.youtube.com

Gününüz güzel geçsin.

30 erkek
Etrafıma bakıyorum (yurtdışı), hippisi hippiyle birlikte, ne bileyim arap arapla birlikte, apaçisi apaçiyle birlikte, çinli bebek yüzlü mavi saçlılar çinli mavi saçlı cool soytarılarla birlikte, herkes kendi tipini bulmuş, herkes kendine göre birisiyle birlikte. Kendi etrafıma bakıyorum, hani seçeneksiz de değilim, ama bu eski kız arkadaşım sanki benim yarım oydu gibi ya. 4 tane kız arkadaşım oldu, en sonuncusuydu, türkiyedeyken olmuştu. Geçmişimiz 5 yıla dayanıyor ama 5 aylık bir ilişkiydi, son 2 ayı birlikte yaşamıştık. Aradan 1 yıldan fazla zaman geçti, ama onu özlüyorum. Cinsel açlıktan değil ama bu duygular, zira cinsel açlık yok. hakkaten o olmalı gibime geliyor. onu istiyorum. Yanımda o olmalı, "eş" im o olmalı, yani hayatımı onla geçirmek istiyorum gibi hissediyorum.

Tribe mi girmişim ben ne yapayım ya?

Bir ara çok samimi olduğumuz hanfendi (ben erkek tarafı) nedenini bilmediğim şekilde son günlerde soğuk davranıyor, gelince günaydın giderken iyi aksamlar, dememeler, bulunduğum yere gelmemeler, bir sorun da olmadi aramızda, sebep ne olabilir durup dururken uzak durmaya çalışmak hakkinda?

mesaj attigim bir kiz mesajima iki defa 15-20 gun zaman gectikten sonra cevap verdi. bu kiz antepte ise basladi. her iki defasinda antepe gelmeden haber verdim ve kalabilir miyim diye sordum. her defasinda varmadan once cevap verdi fakat evimde bakim var ama disarida goruselim dedi. ilkinde 15 gun sonra cevap verdi olsun sorun degil varmama zaman vardi ve ok dedim gorustuk. haftaya yine oradayim ben mesaji atali 24 gun gecmis dun cevap gelmis. bu ne simdi? 24 gun gecince insan yazmayi unutmaz mi? hadi takmadi diyelim o zaman omur boyu takma o mesaji aniden nerden aklina geliyo anaa mesaj vardi yazayim demek. zaten demis ki pardon cok yogunluk vardi yazamadim ve unuttum. ee birden nereden aklina geldi? bu napiyo sevgilisi var da beni gizli mi goruyo? istemem yan cebime mi? yoksa umrumda degilsin mi? manasi ne bunun? kizlar niye boyle?

hemen kurulanıp giyiniyor musunuz?
sonrasında dışarı çıkmayacaksınız diyelim, hatta uykudan 2-3 saat öncesine denk gelen duşlar için diyelim.

ben genel olarak da uyuşuk bi insanımdır ama duştan sonra hiçbişey yapasım gelmiyor. gelenler de kurulanıp giyinmekten önce geliyor. bornozla oturmak çok rahat bişi, dimi?

Insanlarla ilişkilerimde hep elinden geleni yapmaya çalışan,fedakarlık yapan,karşısındakinin mutluluğunu daha önde tutan bir insanım.Ama buna rağmen saygı,sevgi,sadakat hiç bir şey görmüyorum.Ilişigim kesildiğinde o kişi tarafından kötü anılıyorum.Kötü de anılınca gerçekten kendimi salak gibi hissediyorum.Sanki karşı taraftan bir menfaat bekliyormuşum ama babayı almışım gibi gözüküyor,ama gerçekten fedakarlığım tamamen kendimle alakalı
Arkadaş ortamı olsun,iş yeri ortamı olsun en sonunda hep dışlanıyorum.Dedikodu yapan,birbirinin kötülüğünü isteyen,birbirlerine nispet yapan insanlar 5 dakika sonra kakara kikiri takıliyorlar,ben bunların hiçbirini yapmadığım halde insanlarla ilişkilerinde sorunluymuşum gibi gözükmek beni deli ediyor.
Bundan sonra gireceğim ortamlarda kendimden ödün vermemeye,samimiyet aramamaya,öylesine ilişkiler kurma konusuna çok dikkat edeceğim.
Bunlar hariç tavsiyeleriniz var mı

www.instagram.com

bu arkadaşımızdan bahsediyorum, bugün vefat etmiş, allah rahmet eylesin
1.88 boyundaymış, valla bende de aynı boy var benimde böyle olmam gerekiyor :D

95 kiloyum. biraz göbek var yani. bu arkadaşa yakın bir görüntüye ne kadar sürede ulaşabilirim?

2 yılı aşar mı?

bu soruya sadece kadınların cevap vermesini tercih ederim; hatta özellikle kendini toplumsal cinsiyet eşitsizliği, cinsiyet rolleri gibi konularda bilinçli olduğunu düşünenlerin fikirlerini duymak isterim.

kadının erkekten uzun olması ne açıdan sakıncalı sizce? "ne biliyim, kötü duruyor işte" gibi bir açıklamanın ötesinde neler söyleyebilirsiniz?

yoksa sizden kısa bir erkekle beraber olur musunuz?

valla attım gitti mesajı ama cevap gelmedi görmesine rağmen

Ama böyle aralıksız, inceleyerek bakmak durumu. Kendimi alamıyorum arkadaşlar. Güzel bir yüz, burun, çene saçlar yahut ayak bilekleri görünce uzun uzun bakmak istiyorum, mani olamıyorum.

Fakat şüphesiz bu durum memleketimizde büyük sorunlara yol açabilir. Yine de duramıyorum.

Siz nasıl bakmadan durabiliyorsunuz?

Not: Hiçbir cinsel şey düşünmeden, sadece güzel olana duyduğum hayranlıkla olan bakışlarımdan bahis ediyorum. Başka hiçbir amacım yok.

yerli yabancı celebrity fark etmez

10 yıllık arkadaşım 15iq falan , liseden beri çok yakınız ama o zamanlar çok farklı biriydi, ergenlik ailevi meseleler vs eleman yıllar içinde bambaşka birine dönüştü, eski hali daha kaba daha cahil ama daha istanbul insanıydı , şimdi ayda 5 klasik bitiren bir insan genel kültür ve sosyalojik anlamda prof seviyede diplımalı , gel gelelim 15 iq , yeni tanıştığım insanlarla tanıştıtdığımda onun için hep saftirik ayık değil değişik vs gibi benzetmeler alıyorum, benimde kanıma dokunuyor sonuçta arkadaştan ziyade kardeşim gibi artık , günlük hayatımıda etkiliyor saftiriklikleri dalgınlıkları , çizgi film karakteri gibi adam , hayatınızda benim düştüğüm pozisyona düştünüz mü hiç bu adam iflah olur mu

arkadaşlar merhaba yine bir cumartesi günü önerilerinize açık olarak karşınızdayım. benim şimdi bu hayatla tam olarak ne yapmam lazım? bi anlamsızlaştı sabah sabah yine hayat.

Merhaba, kısa sürede bağlanma sorunum var, değmeyecek insanlara bile gittiklerinde boşluğa düşüyorum bunu nasıl yenebilirim, teşekkür ederim.

penis boyunu sormuyorum, insani boyu soruyorum

nasıl bir ruh hali içinde olurdunuz ve yapmadığınız neleri napardınız? hayata insanlara bakış açınız değişri miydi? biraz daha ömrüm olsaydı şöyle yapar, hayata böyle bakardım der miydiniz ve nasıl bakardınız?


not: bu arada belki 1 hafta bile ömrümüz yok onu da bilmiyoruz ama öprendik farzedelim 1 hafta kalmış

sizden en fazla kaç yaş büyük biriyle evlenmeyi düşünürsünüz/düşünürdünüz?

yaşınızla birlikte yazarsanız sevinirim. şu anki yaşınızı yazmayıp "... yaşımdayken ... yaşına kadar olanları kabul edebilirdim" de yazabilirsiniz. yani "geçmişte şöyleydi, şimdi böyle de" olabilir.

not: kendim için sormuyorum, yani verilen yanıtlara göre dm'den yürümeyecem :D
tamamen meraksal.

Sevgili Casanovalar,

Bir hatun kişi var. Aynı spor salonuna gidiyorduk, birkaç defa gördüm beğendim falan. Ben sporu bıraktım ama her gün spor salonunun orada işim oluyor, kaç zamandır da denk geleyim de göreyim diye umuyordum bugün otoparkta gördüm, göz göze geldik falan ama ben bir hamle yapamadım aşikar olarak.

Şimdi ben bunun arabayı gördüm, artık her otoparka gittiğimde gözlerim arabasını arayacak. Nasıl yapsak da tanışsak? Yaratıcı bir tanışma ortamı nasıl hazırlarız? Arabanın sileceğine not bırakmak olmaz değil mi?

Teşekkürler

İyi akşamlar hepinize.
Bir iki aydır aynı işyerinde çalıştığım bir kızdan ciddi anlamda hoşlanıyorum.(Aynı işyeri - farklı şirketler şeklinde yani outsource olarak çalışıyorduk.) Şimdi bu kız bizim şirkete geçiş yapıyor ama aylarca aynı projede olmayacağız anlamına geliyor.
Kırk yılda bir birinden aşırı derecede etkilenmişken harekete geçmek zorunda hissediyorum. Şuanda kızın benimle ilgili tek düşüncesi muhtemelen iyi bir insan olmamdır yani aşk vs. bir düşüncesi yoktur bundan eminim. Bir yandan da olumsuz cevap verdiğinde aynı şirkette olmak sorunlu bir sonuç olacaktır. Kız gördüğüm kadarıyla bayağı çekingen yani komplekse girmese bile bana sormak istediği bir şeyi artık sormaktan çekinebilir ve huzursuz olabilir en basitinden. Şimdi size

sorum 1: Açılmalı mıyım veya harekete geçmeli miyim? Yoksa aynı şirket içinde fol yok yumurta yokken fazla mı riskli?
sorum 2: Harekete geçdiyorsanız ne yapmalıyım? Bu konularda sıfır tecrübe durumdayım bir strateji mi uygulamak gerekiyor yoksa direk karşısına geçip konuşmalı mıyım bilmiyorum.

var mı böyle bi' şey? yirmilerin ortasına geldik diye tribe giriliyor mu? ben girdim valla. sex education izlerken ne güzel lan herkes 16-17 yaşında ne güzel boş boş eğleniyolar diye özendim.

edit: çok bir maddi sıkıntım yok, herkes kadar ortalama. sevdiğim ve ortaya koyduğum şeylerin belli bir kitleye hitap ettiği, heyecan uyandırdığı bir iş yapıyorum. ama bu duygu var bir süredir.