Uzun suredir beraberligim yok.
Cok uzak kaldim bu konulara.
Yani zor geliyor artik tanisma fasli mesela.
Gozumde buyuyor.
Cok olumsuzluk yasadim bu beraberligim yyok dedigim donemde.
Soyle kullanmasi kolay, kitlesi duzgun bir oneriniz var mi?
Fark eder mi bilmiyorum ama kadinim.
Cok uzak kaldim bu konulara.
Yani zor geliyor artik tanisma fasli mesela.
Gozumde buyuyor.
Cok olumsuzluk yasadim bu beraberligim yyok dedigim donemde.
Soyle kullanmasi kolay, kitlesi duzgun bir oneriniz var mi?
Fark eder mi bilmiyorum ama kadinim.
Ben erkek, o kadin. Kendisi Türk degil, Ingilizce konusuyoruz. 2 ay önce sergide tanistik, 10-11 kez degisik vesilelerle bulustuk (kahve, konser, sinema, evde film, dogada yürüyüs, disarida yemek, evde yemek vs).
Pirlanta gibi bir karakteri, tertemiz bir kalbi var. Son derece olgun, sevgi dolu birisi. Zevklerimiz, hayattan beklentimiz net sekilde uyusuyor.
Fakat aradan gecen zamanda fiziksel olarak bir heyecan duyamadim. 5 ya da 6. görüsmemizde bu konuyu usulca actim. Acelesi yok, fiziksel olarak yakinlasmak icin cok güven duymaya ihtiyacim oluyor zaten dedi. Ama sana karsi hislerim artiyor, iliskiye acigim dedi. Iyi dedim o zaman bir süre daha böyle görüselim. Hatta bir sonraki sefer rahat olalim diye evde görüsmeyi teklif ettim, bu konuda acik olup aksiyon almam hosuna gitti.
Cok net heyecan duymasam da sonraki görüsmelerimizde evde film izlerken falan biraz elini tuttum, kollarimiz bacaklarimiz temas edecek sekilde koltukta yakin oturdum, ayrilirken yanagindan uzunca öptüm sarildim falan ama böyle daha ötesine gecmek icimden gelmedi. Icim bir hos olmadi, cok nötr kaldim.
Son görüsmemizdeyse kendi acti konuyu. Dürüst bir sekilde ona son derece deger verdigimi, gecirdigimiz vakitten keyif aldigimi ama cinsel cekim acisindan galiba platonik bir durumun ötesine gecemedigimi söyledim. Cok bozuldu, ertesi gün hemen tekrar görüsmek istedi, görüstük, aglayarak geldi, ben iliskiye dogru gidiyoruz sanmistim dedi. Zaten gecmiste de hep böyle iliski istemeyen tiplere denk geliyordum, sen de ayni ciktin, ben nerede yanlis yapiyorum, ilgilendigin baska birisi mi var (yok) falan gibi seyler söyledi.
Kisacasi üzücü bir durum icindeyim. Bir kac sorum var:
1- Nasil davransaydim daha iyi olurdu? Baktim olmuyor deyip 2-3 görüsmeden sonra biraksa miydim? Ya da yürü ya kulum deyip, ne kadar uyumlu ve iyi bir insan olduguna odaklanip aradaki atesi harlayacak ve hislerimi uyandiracak sekilde sarilma, öpüsme ve daha ötesi sekilde aktivitelere mi girisseydik?
2- Diyelim ki sorun bende (iliski beklentilerinde realist veya olgun olamama, kacingan baglanma, bana aslinda iyi gelecek, iliskiye müsait insanlardan hoslanamama tarzi psikolojik durumlar): Öyle bir durumda ne yapmali? Ben önce bir kendi icime bir döneyim, sonra belki uygun olursak tekrardan devam ederiz falan mi deseydim, tam nasil olucak?
Pirlanta gibi bir karakteri, tertemiz bir kalbi var. Son derece olgun, sevgi dolu birisi. Zevklerimiz, hayattan beklentimiz net sekilde uyusuyor.
Fakat aradan gecen zamanda fiziksel olarak bir heyecan duyamadim. 5 ya da 6. görüsmemizde bu konuyu usulca actim. Acelesi yok, fiziksel olarak yakinlasmak icin cok güven duymaya ihtiyacim oluyor zaten dedi. Ama sana karsi hislerim artiyor, iliskiye acigim dedi. Iyi dedim o zaman bir süre daha böyle görüselim. Hatta bir sonraki sefer rahat olalim diye evde görüsmeyi teklif ettim, bu konuda acik olup aksiyon almam hosuna gitti.
Cok net heyecan duymasam da sonraki görüsmelerimizde evde film izlerken falan biraz elini tuttum, kollarimiz bacaklarimiz temas edecek sekilde koltukta yakin oturdum, ayrilirken yanagindan uzunca öptüm sarildim falan ama böyle daha ötesine gecmek icimden gelmedi. Icim bir hos olmadi, cok nötr kaldim.
Son görüsmemizdeyse kendi acti konuyu. Dürüst bir sekilde ona son derece deger verdigimi, gecirdigimiz vakitten keyif aldigimi ama cinsel cekim acisindan galiba platonik bir durumun ötesine gecemedigimi söyledim. Cok bozuldu, ertesi gün hemen tekrar görüsmek istedi, görüstük, aglayarak geldi, ben iliskiye dogru gidiyoruz sanmistim dedi. Zaten gecmiste de hep böyle iliski istemeyen tiplere denk geliyordum, sen de ayni ciktin, ben nerede yanlis yapiyorum, ilgilendigin baska birisi mi var (yok) falan gibi seyler söyledi.
Kisacasi üzücü bir durum icindeyim. Bir kac sorum var:
1- Nasil davransaydim daha iyi olurdu? Baktim olmuyor deyip 2-3 görüsmeden sonra biraksa miydim? Ya da yürü ya kulum deyip, ne kadar uyumlu ve iyi bir insan olduguna odaklanip aradaki atesi harlayacak ve hislerimi uyandiracak sekilde sarilma, öpüsme ve daha ötesi sekilde aktivitelere mi girisseydik?
2- Diyelim ki sorun bende (iliski beklentilerinde realist veya olgun olamama, kacingan baglanma, bana aslinda iyi gelecek, iliskiye müsait insanlardan hoslanamama tarzi psikolojik durumlar): Öyle bir durumda ne yapmali? Ben önce bir kendi icime bir döneyim, sonra belki uygun olursak tekrardan devam ederiz falan mi deseydim, tam nasil olucak?
Özellikle erkekler için soruyorum. Tinder, okcupid ya da herhangi bir date uygulamasında birilerini beğenirken bikinili vs fotoğrafının olması sizin o kişiyi sağa kaydırmanızda rol oynuyor mu?
Ya da kadınlar erkeklerin kaslı çıplak fotoğrafları sizi etkiliyor mu?
Ben şahsen bikiniyle vs fotoğraf atan birisi varsa direkt sola gönderiyorum. Yani çoğu kişi ne var bikini denize gidiyosunuz görüyosunuz vs diyor ama bu tarz yerlerde ben biraz daha mahremiyetten yanayım. O sebeple bikinili ya da farklı şekilde açık saçık fotoğraf koyan birisi varsa beğenmiyorum hiç bir şekilde.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Ya da kadınlar erkeklerin kaslı çıplak fotoğrafları sizi etkiliyor mu?
Ben şahsen bikiniyle vs fotoğraf atan birisi varsa direkt sola gönderiyorum. Yani çoğu kişi ne var bikini denize gidiyosunuz görüyosunuz vs diyor ama bu tarz yerlerde ben biraz daha mahremiyetten yanayım. O sebeple bikinili ya da farklı şekilde açık saçık fotoğraf koyan birisi varsa beğenmiyorum hiç bir şekilde.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Hayattan keyif almadığımı fark ediyorum. Sizde durumlar nasıl? Kendinizi nasıl motive ediyorsunuz ya da yaşamaktan nasıl keyif alıyorsunuz?
Şöyle ki işvereniniz önemli bir topluluğa sunum için sizi görevlendiriyor. Ama bir meslektaşınızı da dinleyiciler içerisinde tüm gün tutuyor. Ve gün içinde de aynı iki seansa da kendi ara ara katılıyor.
Ve 1 yıl beraber çalışmışsınız.
Bu ne anlama gelir? Nasıl algılamalıyım?
Tam güvenmiyorsan neden görev veriyorsun diyorum içimden. Demoralize edici çünkü.
İçimi de dökmek istedim.
Şimdiden teşekkürler…
Ve 1 yıl beraber çalışmışsınız.
Bu ne anlama gelir? Nasıl algılamalıyım?
Tam güvenmiyorsan neden görev veriyorsun diyorum içimden. Demoralize edici çünkü.
İçimi de dökmek istedim.
Şimdiden teşekkürler…
herkesin herkesle flörtleştiği bir dönemdeyiz. bazısına sorulduğunda ilişkimiz 2 hafta sürdü diyor mesela. bu kadar kısa süren bir ilişkinin başlangıç miladı mı oluyor o halde? zaten 1-2-3 hafta dediğin periyot flörtleşme periyodu.
yani bir şey oluyor da o bir anda ilişkiye mi dönmüş oluyor, ne oluyor yani?
yani bir şey oluyor da o bir anda ilişkiye mi dönmüş oluyor, ne oluyor yani?
Böyle bir sorunumuz var,
4 aydır birlikteyiz, sevgilim benim yaşadığım eve yerleşti, 4 yıldır burada yaşıyorum ben.
Gelirken kendi evini olur da ileride bir sorun yaşarsak diye kapatmadı ve kardeşine bıraktı. Kardeşine de dedi ki ayrılırsak dönerim buraya.
Buraya kadar normaldi her şey.
Sonra güvensizlik yaşadığını, artık kardeşine evden çık diyemeyeceğini, ayrılırsak evden kimin gitmesi gerektiğini konuşabileceğimiz bir zeminde birlikte yaşamayı sürdürmemizi istedi. Evden gitmesi gereken kişi olmak istemiyor, benim de ayrıldığımızda gidebilmem konuşulsun istiyor, kim uygunsa o çıksın diyor.
Ben onun güvensizliğini gidermek adına kabul ettim bunu ama bu bana adil gelmiyor şu an ve kendimi güvensiz ve korkmuş hissediyorum. Bu evden çıkarsam şu an tek başıma başka bir eve geçecek gelirim ve lüksüm yok.
Gelirlerimiz de eşit bu arada.
Bugün de bu konuyu konuşup bu şekilde yapamayacağımı söyleyeceğim ama size sormak istedim. Bunun doğrusu eğrisi nedir?
Bana daha şimdiden bu hesaplara girmiş olmak bile tuhaf hissettiriyor
4 aydır birlikteyiz, sevgilim benim yaşadığım eve yerleşti, 4 yıldır burada yaşıyorum ben.
Gelirken kendi evini olur da ileride bir sorun yaşarsak diye kapatmadı ve kardeşine bıraktı. Kardeşine de dedi ki ayrılırsak dönerim buraya.
Buraya kadar normaldi her şey.
Sonra güvensizlik yaşadığını, artık kardeşine evden çık diyemeyeceğini, ayrılırsak evden kimin gitmesi gerektiğini konuşabileceğimiz bir zeminde birlikte yaşamayı sürdürmemizi istedi. Evden gitmesi gereken kişi olmak istemiyor, benim de ayrıldığımızda gidebilmem konuşulsun istiyor, kim uygunsa o çıksın diyor.
Ben onun güvensizliğini gidermek adına kabul ettim bunu ama bu bana adil gelmiyor şu an ve kendimi güvensiz ve korkmuş hissediyorum. Bu evden çıkarsam şu an tek başıma başka bir eve geçecek gelirim ve lüksüm yok.
Gelirlerimiz de eşit bu arada.
Bugün de bu konuyu konuşup bu şekilde yapamayacağımı söyleyeceğim ama size sormak istedim. Bunun doğrusu eğrisi nedir?
Bana daha şimdiden bu hesaplara girmiş olmak bile tuhaf hissettiriyor
Ben işler dolayısıyla tükenme yaşadığım bitkin aşırı derecede yorgun bir haftayı geçiriyorum. Eşim ise evde çocuğumuza bakıyor. Eşim örneğin çocuğu ameliyata girecek olan arkadaşına destek olmak adına hastanede ziyaret etmek destek olmak istiyor. Ben ise pestilim çıkmış derecede yorgunum. Ve eşim isteğinde talebinde ısrar ediyor, (müthiş psikolojik baskısını stres olarak ben hissediyorum) konuşmamız böyle 15-20 dakika sürüp gidiyor.
Bu bir örnek tabi ki.. Evliliklerde iki tarafın ihtiyaçlarının eşzamanlı uyuşmadığı şüphesiz çok durumlar oluyordur…. Burada ölçü nedir? Denge nedir?
Biri bir tarafın temel dinlenme ihtiyacı, kafayı ve bedeni tekrar toparlama gereksinimi, diğeri ise karşı tarafın sosyal ağıyla ilgili bir ihtiyacı gibi. Evliliği iyi gidenler böyle durumlar söz konusu olduğunda neye göre, ve nasıl bir yol izliyorsunuz ? merak ediyorum
Şimdiden teşekkürler
Bu bir örnek tabi ki.. Evliliklerde iki tarafın ihtiyaçlarının eşzamanlı uyuşmadığı şüphesiz çok durumlar oluyordur…. Burada ölçü nedir? Denge nedir?
Biri bir tarafın temel dinlenme ihtiyacı, kafayı ve bedeni tekrar toparlama gereksinimi, diğeri ise karşı tarafın sosyal ağıyla ilgili bir ihtiyacı gibi. Evliliği iyi gidenler böyle durumlar söz konusu olduğunda neye göre, ve nasıl bir yol izliyorsunuz ? merak ediyorum
Şimdiden teşekkürler
sağolsun arkadaşlarım tüm negatif duygu ve düşüncelerini bana açıyorlar. beni aradıklarında anlıyorum ki bi 15-20 dk ne kadar kötü-negatif-anlamsız düşüncesi varsa bana anlatıyorlar.
başlarda saf gibi bunun iyi bir şey olduğunu falan düşünüyordum. sonradan anladım ki bir adet duygusal çöp kovasından farkım yok.
mesela şunu yapalım bunu yapalım diyorlar. yemek, gezi vs vs yapıyoruz da ama arkadaş günün sonunda ben cidden şişmiş oluyorum. başka eventlerine falan bakıyorum güle eğlene vakit geçiyorlar. gülmeli çoşmalı selfiler çekiliyorlar. bizim buluşmalarda tek bir selfi yok çünkü suratlar asık, moodlar düşük.
peki ben anlatıyor muyum negatif şeyleri? tabiki hayır.
biraz gibideki mektup gibi oldu ama çok kafam takıldı bu işe. gezmeye eğlenmeye x kişisi ile dert yanmaya dk'ya diye bir gidişat var.
ben mi abartıyorum yoksa cidden böyle bir şey var mı hayatta ?
yani bazı insanlara duygusal bir çöp kovası gibi davranmak gibi.
başlarda saf gibi bunun iyi bir şey olduğunu falan düşünüyordum. sonradan anladım ki bir adet duygusal çöp kovasından farkım yok.
mesela şunu yapalım bunu yapalım diyorlar. yemek, gezi vs vs yapıyoruz da ama arkadaş günün sonunda ben cidden şişmiş oluyorum. başka eventlerine falan bakıyorum güle eğlene vakit geçiyorlar. gülmeli çoşmalı selfiler çekiliyorlar. bizim buluşmalarda tek bir selfi yok çünkü suratlar asık, moodlar düşük.
peki ben anlatıyor muyum negatif şeyleri? tabiki hayır.
biraz gibideki mektup gibi oldu ama çok kafam takıldı bu işe. gezmeye eğlenmeye x kişisi ile dert yanmaya dk'ya diye bir gidişat var.
ben mi abartıyorum yoksa cidden böyle bir şey var mı hayatta ?
yani bazı insanlara duygusal bir çöp kovası gibi davranmak gibi.
9gag.com burdan esinlendim
Ben şu sıralar tatlı bir heyecan içindeyim :)
Sizler nasılsınız?
Sizler nasılsınız?
benden(E) umudu kesmiş olacaklar ki akrabalar birileriyle tanıştırmaya çalışmaya başladı. İstemiyorum, bakarız, ederiz derken telefon numaraları iki tarafa da iletildi. Hadi 15 sene önce chat odalarında direkt muhabbete dalıyorduk, anonimdik vs. Böylesi ilk defa başıma geliyor. Ne yazılır, ne söylenir bilmiyorum şuan, beynim durdu resmen. Konuşma, daha başında tıkanıp kalacak gibi geliyor. Fikir ya da tavsiye verenlerinize şimdiden teşekkürler.
Müdürlerimden yaptığım işimle ilgili olumlu geribildirimler alıyorum. Ama asosyalsin, mesafelisin gibi geri bildirimleri de konuşma içerisinde birşekilde samimiyete bağlı olarak geçiyor.
Özetle sosyalleşmeyi seven ama sosyal iletişim veya sosyal zeka konusunda bir yetişkine göre biraz zayıf bir yapım var. Bugüne kadar güleryüz, saygı ve nezaketle bir de sanırım bu açığımı telafi etmeye çalıştım.
Sizce bu iş hayatında sürekliliğim için büyük bir problem midir? Acaba daha az sosyal iletişim beklentisi olan iş sahalarına mı yönelmeli?
Şimdiden teşekkürler…
Özetle sosyalleşmeyi seven ama sosyal iletişim veya sosyal zeka konusunda bir yetişkine göre biraz zayıf bir yapım var. Bugüne kadar güleryüz, saygı ve nezaketle bir de sanırım bu açığımı telafi etmeye çalıştım.
Sizce bu iş hayatında sürekliliğim için büyük bir problem midir? Acaba daha az sosyal iletişim beklentisi olan iş sahalarına mı yönelmeli?
Şimdiden teşekkürler…
30+ herkesin bir şekilde eşi, sevgili oluyor olmasa bile bir süre sonra oluyor. sevgililik veya evlenme sonrası karşı cins eski arkadaşınızı rahat rahat çaya, kahveye, öğle yemeğine, yeni bir yer denemesine çağırabiliyor musunuz?
yoksa biraz mesafe koymaya başlıyor musunuz?
yoksa biraz mesafe koymaya başlıyor musunuz?
Soru bir arkadaşım ekolünden geliyor.
Arkadaşımın kız arkadaşı x diyelim. Y’de benim arkadaşım.
X’e kendi arkadaşlarıyla whatsapp grubunda önceki sevgilileri soruluyor
İsimlerini yazdıktan sonra başka bir arkadaşı da götüüüürr diye yazıp random atıyor
Sonrası sesli mesaj şeklinde ilerliyor konuşmanın.
Y isimliArkadaşım da bunu görünce haliyle x’ten soğuyor.
Siz ne tepki verirdiniz bu durumda?
Ayrıca x eski sevgilileriyle olan fotoğraflarıda tutmuş telefonda ya da gittiği tatilde yaptıkları haritaya kadar silmemiş. Guya görmedim hatırlamıyorum diye geçiştirmiş
Arkadaşımın kız arkadaşı x diyelim. Y’de benim arkadaşım.
X’e kendi arkadaşlarıyla whatsapp grubunda önceki sevgilileri soruluyor
İsimlerini yazdıktan sonra başka bir arkadaşı da götüüüürr diye yazıp random atıyor
Sonrası sesli mesaj şeklinde ilerliyor konuşmanın.
Y isimliArkadaşım da bunu görünce haliyle x’ten soğuyor.
Siz ne tepki verirdiniz bu durumda?
Ayrıca x eski sevgilileriyle olan fotoğraflarıda tutmuş telefonda ya da gittiği tatilde yaptıkları haritaya kadar silmemiş. Guya görmedim hatırlamıyorum diye geçiştirmiş
Selamlar. Fb ile bir süredir sevişemedik ve özledik. Fakat o ailesi ile yaşıyor ve benim evimde de uzun süreli bir misafir var. Daha önce tr’de hiç airbnb ile kiralama yapmadım, bir ara yasaklanma olayları falan vardı. İstanbul’da bu sistemi kullanabiliyor muyuz, gecelik olarak. Yoksa direkt otele mi gidelim?
2 hafta flort ettigimiz, coookkk hoslandigim adam beni aniden ghostladiktan sonra klasik "sorun sende degil bende" konusmasi yaparak benimle gorusmek istemedigini soyledi. ben de ne yapayim, durumu kabullenmeye calisiyorum.
sorun su ki bu arkadasla biz ayni dans kursuna gidiyoruz ve kursta her turda partner degistirerek dans ettigimiz icin denk gelme ihtimalimiz cok yuksek. beni reddettikten sonraki ilk derste ozellikle benimle dans etmek icin yanima geldi (denk gelmedik) hayir diyemedim ama kendimi cok huzursuz hissettim. belki yaniliyorumdur ama benim ilgimi kaybetmek istemiyor ya da beni gormezden geliyormus gibi gorunup kalbimi daha fazla kirmamak icin de fake bir ilgi gosteriyor olabilir. iki turlu de kalbim daha cok kiriliyor. ayrica kafami resetlemeye calisirken, kursta onu gorucem anksiyetesi yetmezmis gibi bir de "acaba benimle dans etmek isteyecek mi" gerginligi yasiyorum.
bu durumu ortadan kaldirmak icin kendisine acikca "bana biraz zaman ver, sana karsi ilgimi kaybedince, kendimi hazir hissedince yeniden seninle dans etmek icin ben sana gelirim" demeyi dusunuyorum. boyle hem fake ilgisinden kurtulurum, hem dans etme ihtimalimiz ortadan kalkar, hem de ben kendimi hazir hissettigimde o da bunu biliyor olur.
ne dersiniz? sacma mi dusunuyorum?
dipnot: karsimdaki kisi (tamamen benim yorumum) aldatilarak terk edilmis olma travmasini atlatamamis, o gunden beri yaklasik 20 kadinla gecici iliskiler yasamis, ozguveni cok yuksek gorunen ama bir yandan da cok kirilgan bir adam. taktik filan yapip ilgisini nasil yeniden kazanirim derdinde degilim, boyle bir adami hayatimda istemiyorum ama ilgim hala bitmedi, azalarak bitsin istiyorum.tesekkurler.
sorun su ki bu arkadasla biz ayni dans kursuna gidiyoruz ve kursta her turda partner degistirerek dans ettigimiz icin denk gelme ihtimalimiz cok yuksek. beni reddettikten sonraki ilk derste ozellikle benimle dans etmek icin yanima geldi (denk gelmedik) hayir diyemedim ama kendimi cok huzursuz hissettim. belki yaniliyorumdur ama benim ilgimi kaybetmek istemiyor ya da beni gormezden geliyormus gibi gorunup kalbimi daha fazla kirmamak icin de fake bir ilgi gosteriyor olabilir. iki turlu de kalbim daha cok kiriliyor. ayrica kafami resetlemeye calisirken, kursta onu gorucem anksiyetesi yetmezmis gibi bir de "acaba benimle dans etmek isteyecek mi" gerginligi yasiyorum.
bu durumu ortadan kaldirmak icin kendisine acikca "bana biraz zaman ver, sana karsi ilgimi kaybedince, kendimi hazir hissedince yeniden seninle dans etmek icin ben sana gelirim" demeyi dusunuyorum. boyle hem fake ilgisinden kurtulurum, hem dans etme ihtimalimiz ortadan kalkar, hem de ben kendimi hazir hissettigimde o da bunu biliyor olur.
ne dersiniz? sacma mi dusunuyorum?
dipnot: karsimdaki kisi (tamamen benim yorumum) aldatilarak terk edilmis olma travmasini atlatamamis, o gunden beri yaklasik 20 kadinla gecici iliskiler yasamis, ozguveni cok yuksek gorunen ama bir yandan da cok kirilgan bir adam. taktik filan yapip ilgisini nasil yeniden kazanirim derdinde degilim, boyle bir adami hayatimda istemiyorum ama ilgim hala bitmedi, azalarak bitsin istiyorum.tesekkurler.
Duygusal bir insanım. İkinci kez yaşıyorum bunu ve çok ağır geliyor. Yemeden içmeden kesilecek kadar buhrana kapılıyorum. Çok yalnız hissediyorum, konuşasım gelmiyor. İşe odaklanamıyorum. Eve gidip haftalarca yatmak istiyorum. Sürekli kalbin oralarda bir yumru var gibi.
Hepimiz bunu aşağı yukarı aynı hislerle mi yaşıyoruz, yoksa bazıları için hafif tatlı bir acı mı? Hani kırmızı biber yersin yakar ama bir yandan da seversin o acıyı ya da melankoliden zevk almak gibi. Bazıları da bu şekilde mi hissediyor? diye merak ediyorum, sizde durum nedir?
30 E.
Hepimiz bunu aşağı yukarı aynı hislerle mi yaşıyoruz, yoksa bazıları için hafif tatlı bir acı mı? Hani kırmızı biber yersin yakar ama bir yandan da seversin o acıyı ya da melankoliden zevk almak gibi. Bazıları da bu şekilde mi hissediyor? diye merak ediyorum, sizde durum nedir?
30 E.
Bir ben mi özledim duyurunun eski halini. Eğlenceliydi, ilginçti. Şimdi çok sönük. Tamam arada saçma şeyler de oluyordu ama genel olarak iyiydi. Sizce?
Engellenirse daha çok takar diye mi?
Kaza geçiren sokak kedisine destek yuva arıyorum
amabenkedilinickistiyorum #1580197
Merhaba,
Çok yorgunum ve kısa cümlelerle anlatmaya çalışacağım.
Bir sokak kedisine motor çarpıp kaçtı.
Klinikte ilk tetkikleri ve müdahalesi yapıldı.
Bir iki gün klinikte kalacak, iç kanama ihtimaline karşın.
Ancak üç dişi kırık durumda ve önümüzdeki günlerde ameliyat ile alınmalari
Gerekiyor.
Tedavisine destek olmak isterseniz klinik adresini ve telefonunu paylasabilirim.
Sonrası için ise sokakta üç kırık diş ile kuru mama bulamıyor iken
Ağzına uygun yaş mama bulamayacağını göre yuvalanmasi gerekiyor
Desteğe ihtiyacımız var.
Sevgiler
Çok yorgunum ve kısa cümlelerle anlatmaya çalışacağım.
Bir sokak kedisine motor çarpıp kaçtı.
Klinikte ilk tetkikleri ve müdahalesi yapıldı.
Bir iki gün klinikte kalacak, iç kanama ihtimaline karşın.
Ancak üç dişi kırık durumda ve önümüzdeki günlerde ameliyat ile alınmalari
Gerekiyor.
Tedavisine destek olmak isterseniz klinik adresini ve telefonunu paylasabilirim.
Sonrası için ise sokakta üç kırık diş ile kuru mama bulamıyor iken
Ağzına uygun yaş mama bulamayacağını göre yuvalanmasi gerekiyor
Desteğe ihtiyacımız var.
Sevgiler
Sosyal iletişimi zayıf birisiyim. Şöyle ki 6-7 sene önce çıktığım işlerdeki müdürlerimi müdür yardımcılarımı çıktığımdan beri hiç aramadım ama her bayram ismiyle bayram mesajı atıyorum. Sağolsun bazıları her bayram ismen cevap veriyor. Bazısı (beni işten çıkaranlar) hiç cevap vermiyor. Bazısı da başlarda cevap veriyordu son bir iki yıldır cevap vermiyor. Acaba hiç aramadığım, iletişimim aktif olmayan kişilere bu şekilde bayram mesajı atarak doğru mu yapıyorum. Yoksa tuhaf mı kaçıyor?
Dürüst olmak isterim mesaj atma sebebim de olası iş arama durumunda yardımları olur belki diye düşünerek atıyorum.
Dürüst olmak isterim mesaj atma sebebim de olası iş arama durumunda yardımları olur belki diye düşünerek atıyorum.
alırım bi hayırlı olsun.
4 yıl önce açtığım duyuruyu bu vesile ile tekrarlamış olayım. :)
4 yıl önce açtığım duyuruyu bu vesile ile tekrarlamış olayım. :)
Denizde olmayı, denize karşı balkonda şakşuka ve karpuz yemeyi özledim. Var mı benim gibi düşünen?
hikaye şöyle başladı. anonim bir kız profili twitter'da takip etti beni ben de geri döndüm. sonra bana mesaj atmaya başladı oradan buradan muhabbet etmeye başladık. ben ankara'da yaşıyorum kızın istanbul'da yaşadığını öğrendim. açıkçası aynı şehirde olsak bir date ayarlamaya çalışırdım kızın da istekli tavırlarını görünce ama farklı şehirler olunca hiç sallamadım yazmadım. kız arada bir yazmaya devam etti ama. sık aralıklarla değil de bazen 15 günde 1 bazen ayda 1 falan ve güzel bir muhabbetimiz oluştu. insanlarla frekansı kolay kolay tutan biri değilim ama onunla tuttu. konuşmalarımız keyif veriyordu yani. ben de bazı şeyleri bahane ederek yazmaya başladım buna öylece muhabbetimiz arttı.
bu arada bu kızın küçük bir profili var 40-50 kişi civarı takip ve takip edilen sayısı. ve ara ara üstü kapalı ama bana mesaj veren tarzda tivitler atıyordu. mesela burcumun ne olduğunu biliyor yıldız haritasında benim burcumun çıktığını yazıyor şakayla karışık falan ya da rüyasında ankara'da çok güzel birisiyle date'te olduğunu yazıyor vs. kızın böyle bariz şekilde yürümesini gördükten sonra istanbul'da olduğu için hiç düşünmediğim ilişki işini ufaktan düşünmeye başladım. biraz daha flörtöz konuşmalara girdik falan o muhabbetlerde de biraz ilerledik karşılıklı yürüştük yani. instagram'a da geçtik. ama bir sonraki aşamaya taşımak için napabilirim bunu hiç bilmiyorum.
kalkıp istanbul'a gitmek hiç yüz yüze görüşmediğin biri için çok fazla bir hareket bence onu yapmak istemedim. birbirimizin fotoğraflarını görsek de ve yazışsak da yüz yüze görüşmenin enerjisi farklı belki karşı taraf belki ben hayal kırıklığına uğrayacağız. aynı şehirde olsak kötü date sonrası gider evine normal hayatına devam edersin de başka şehire gitmek çok daha kötü bir etki yaratır bende. ve hala başka şehirdeki biriyle ilişki yaşamak istediğimden emin değilim bu da var. kız henüz üni okuyor ama ilerde ankara'da yaşamak istediğine dair de bir şeyler dedi bana. bir de çok sık konuşmuyoruz. ben zaten genel olarak her gün yazmayı sevmiyorum (aşık olsan severdin demeyin öyle olmuyor bende) karşıdaki kişiden bağımsız bana fazla geliyor. bir de arada 500 km olma durumu olduğundan o da bir frenliyor beni. haftada veya 2 haftada 1 falan konuşuyoruz bazen bir muhabbet 3 gün de sürebiliyor ama genel olarak sıklık az. bir yandan da kız aklımda kaldı. niyeyse benden çok etkilendi gibi böyle böyle aklıma soktu kendini ve konuştukça ben de onu sevdim. sonuç olarak başka şehirde diye hiç bu işle uğraşasım gelmese de sevdiği ve keyifle konuştuğu birisi nadir çıkan birisi olarak çıkanı da sırf başka şehirde diye yok saymak da mantıklı gelmiyor. şimdi ne yapmalıyım sizce?
bu arada bu kızın küçük bir profili var 40-50 kişi civarı takip ve takip edilen sayısı. ve ara ara üstü kapalı ama bana mesaj veren tarzda tivitler atıyordu. mesela burcumun ne olduğunu biliyor yıldız haritasında benim burcumun çıktığını yazıyor şakayla karışık falan ya da rüyasında ankara'da çok güzel birisiyle date'te olduğunu yazıyor vs. kızın böyle bariz şekilde yürümesini gördükten sonra istanbul'da olduğu için hiç düşünmediğim ilişki işini ufaktan düşünmeye başladım. biraz daha flörtöz konuşmalara girdik falan o muhabbetlerde de biraz ilerledik karşılıklı yürüştük yani. instagram'a da geçtik. ama bir sonraki aşamaya taşımak için napabilirim bunu hiç bilmiyorum.
kalkıp istanbul'a gitmek hiç yüz yüze görüşmediğin biri için çok fazla bir hareket bence onu yapmak istemedim. birbirimizin fotoğraflarını görsek de ve yazışsak da yüz yüze görüşmenin enerjisi farklı belki karşı taraf belki ben hayal kırıklığına uğrayacağız. aynı şehirde olsak kötü date sonrası gider evine normal hayatına devam edersin de başka şehire gitmek çok daha kötü bir etki yaratır bende. ve hala başka şehirdeki biriyle ilişki yaşamak istediğimden emin değilim bu da var. kız henüz üni okuyor ama ilerde ankara'da yaşamak istediğine dair de bir şeyler dedi bana. bir de çok sık konuşmuyoruz. ben zaten genel olarak her gün yazmayı sevmiyorum (aşık olsan severdin demeyin öyle olmuyor bende) karşıdaki kişiden bağımsız bana fazla geliyor. bir de arada 500 km olma durumu olduğundan o da bir frenliyor beni. haftada veya 2 haftada 1 falan konuşuyoruz bazen bir muhabbet 3 gün de sürebiliyor ama genel olarak sıklık az. bir yandan da kız aklımda kaldı. niyeyse benden çok etkilendi gibi böyle böyle aklıma soktu kendini ve konuştukça ben de onu sevdim. sonuç olarak başka şehirde diye hiç bu işle uğraşasım gelmese de sevdiği ve keyifle konuştuğu birisi nadir çıkan birisi olarak çıkanı da sırf başka şehirde diye yok saymak da mantıklı gelmiyor. şimdi ne yapmalıyım sizce?
2 hafta once gorusmeye basladik. 2 sefer bas basa, 4-5 kere arkadas ortaminda gorustuk. butun sozleri ve davranislari benimle ilgilendigini ve daha yakindan tanimak istedigini ifade ediyordu. her sey guzel gidiyor gibi gorunuyordu. en son 5 gun once yine bir arkadas bulusmasinda gorustuk, bence gayet guzel gecmisti. ertesi gun cok sicak bir mesaj attim, buz gibi mesafeli bir cevap verdi. ve 5 gundur baska hicbir iletisim kurmadik. yanlis bir sey mi yaptim diye dusunmekten beynim yandi ama yazmak istese yazardi, gorusmek istese bir firsat yaratirdi diye dusunuyorum. 5 gundur iletisime gecmemis olmasi benimle ilgilenmedigine ya da fikrinin degistigine kanaat getirmem icin yeterli mi?
edit: ben kadin kisiyim.
edit: ben kadin kisiyim.
selam budapeşteliler,
valide hanıma birkaç adet beyaz eşya aldım. ben ödedim mevzuyu kapadım.
ancak valide hanım ısrar etti, kıramadım. hep yapıyorsun bu kez ödeyeceğim dedi ve tüm tutarı ödedi.
içim rahat değil yine de ben kazanıyorum alırım yine. sizce ne yapayım?
1) vermiş, aldın. bitti unut.
2) bir katakulliye getirip geri ver. (böyle olduğunu anlarsa hiç almıyorsun diyerek iyice içerleyecek bir süredir yapıp almıyordum çünkü artık bende defans yapamadığımdan buralara geldik)
sonraki seferler için ne yapmalıyım? siz anne-baba yaklaşımında nasıl davranmaktasınız?
valide hanıma birkaç adet beyaz eşya aldım. ben ödedim mevzuyu kapadım.
ancak valide hanım ısrar etti, kıramadım. hep yapıyorsun bu kez ödeyeceğim dedi ve tüm tutarı ödedi.
içim rahat değil yine de ben kazanıyorum alırım yine. sizce ne yapayım?
1) vermiş, aldın. bitti unut.
2) bir katakulliye getirip geri ver. (böyle olduğunu anlarsa hiç almıyorsun diyerek iyice içerleyecek bir süredir yapıp almıyordum çünkü artık bende defans yapamadığımdan buralara geldik)
sonraki seferler için ne yapmalıyım? siz anne-baba yaklaşımında nasıl davranmaktasınız?
Ben aşırı sıkılıyorum. Sizler nasılsınız?
Merhaba. 2015 yılıydı sanırım bir arkadaşımın annesinin şirketine internet sitesi yaptım. Yaşım küçüktü ve ergendim, biraz girişimcilik hevesiyle güzel bir site yaptım. O zamanlar arkadaşıma da annesine de ismimi misal veriyorum Berk olarak tanıtmıştım. Site tuttu, kadın dokuz yıldır siteden inanılmaz ekmek yedi. Bu süre boyunca bana da çok paralar gönderdi ama hiç yüzyüze gelmedik. Yakın şehirlerdeydik ama ben üniversiteyi bitirdim, iş sahibi oldum, evlendim. Velhasıl şimdi o kadının olduğu şehre bu yaz yerleşeceğim. Kendisinin bir erkek çocuğu yok ve dokuz sene içinde o da yaş aldı takdir edersiniz. Durumumdan haberdar olmuş ve gel işi sen devral diyor. Ama yıllardır bana Berk diye sesleniyor. :/ Velhasıl iş resmiyete dönerse, yaz tatilinde kendisiyle çalışmayı düşünüyorum ama gerçek adımın misal veriyorum Abdulkerim olduğunu kadına nasıl itiraf edeceğim…
Arkadaşım dediğim kızıyla iletişimim kalmadı, kendisi gerçek adımı biliyordu ama söylediğim isimle de hitap ediyorlardı. Velhasıl annesi de ilk ne duyduysa öyle gitti. Dokuz yıldır bir şey demedim. Böyle saçma bir çıkmazdayım…
Arkadaşım dediğim kızıyla iletişimim kalmadı, kendisi gerçek adımı biliyordu ama söylediğim isimle de hitap ediyorlardı. Velhasıl annesi de ilk ne duyduysa öyle gitti. Dokuz yıldır bir şey demedim. Böyle saçma bir çıkmazdayım…
Selam, bugünü nasıl geçireceksiniz? Belki bana da ilham olur.
eski kız arkadaşım bir işinde kendi iletişime geçmesi gerekirken, işi üstü üzerinden yollattı bana. haberim yok zaten umrumda da değil ama garipsedim. çalışmanın içerisinde muhtelif yerlerde kendi ismiyle notlar bırakmış. zamanında beraber çalıştığımız ve sorabileceğim yerlerine özellikle. görünce bi şaşırdım sonra devamke.
dönecekse yada dönerse gelişine şutungen ştraze zaten ama niye böyle birşey yaptı anlamadım. bir bana mı çocukça geliyor bana bu tür şeyler?
dönecekse yada dönerse gelişine şutungen ştraze zaten ama niye böyle birşey yaptı anlamadım. bir bana mı çocukça geliyor bana bu tür şeyler?
yıllar geçtikçe muhafazakarlaştığınızı düşünüyor musunuz? örnek verebilir misiniz
?
?
Başlığı gönül işleri olarak açtım ama sadece sevgili-partner olarak değil, genel olarak erkekleri kastediyorum. Çevremdeki erkekler: sevgili, arkadaş, iş arkadaşı, baba, abi, amca...hepsi sürekli ufak tefek yalanlar söylüyor. Genelde bir işi yapmamak, savsaklamak, yaptığı yanlışı başkasının üstüne atmak için yapıyorlar. Sonra bu ortaya çıksa da kabul etmiyorlar. Ben kavga da çıkacak olsa doğruyu söyleyip pazarlık yapıyorum ama çevremdeki erkekler her şeyden yalanla sıyrılıyor.
Siz de böyle yalanlar söylüyorsanız, konuşup anlaşmak yerine sizi yalana iten nedir? Çalıştığınız yerde de aynı şekilde yalan söylüyor musunuz?
Siz de böyle yalanlar söylüyorsanız, konuşup anlaşmak yerine sizi yalana iten nedir? Çalıştığınız yerde de aynı şekilde yalan söylüyor musunuz?
Az önce ekşide başlığını gördüm merak ettim. Ben kitap aldım az önce. Aslında kendime çok nadir hediye alırım.
Örneklerle anlaticam ama sorum aslinda daha genel.
Son 2 yıl içinde iki ayrı kadınla birkaç aylık ilişkilerim oldu. Her iki durumda da ilişkinin ilk 1-2 ayında aslında kafaca uyumsuzluk yaşayabileceğimizi gösteren şeyler ortaya çıkmıştı ama çabuk vazgeçmedim. Yürütebilmek için uğraştım, bazı şeyleri alttan almaya çalıştım falan. İki durumda da onlara fiziksel olarak kuvvetli bir çekim hissetmemin bunda kesinlikle etkisi vardı. Ama sonuç olarak ikisi de bir kaç ay içinde vadesini doldurdu. Ne yazık ki her iki kadın da önceki ilişkilerinden yaralı şekilde çıkmış insanlardı (hatta bir tanesinin boşanma sonrası ilk ilişkisiydim, kolay olmayacağı barizdi), anlaşamama sebeplerimizin temelinde bu yatıyordu.
Şimdi hobilerimden birisiyle alakalı bir etkinlikte, bana çok daha uygun olduğu gün gibi ortada olan yeni birisiyle tanıştım. Hatta gittim kendim merhaba dedim, sohbet açtım. Sonrasında da birkaç kez görüştük, gördüğüm kadarıyla süper düzgün karakterli birisi, bana da gayet ilgisi var. Hobilerimiz, zevklerimiz, karakter özelliklerimiz, hayatta bulundugumuz konum falan yukarıdakilere kıyasla daha uygun. Ama fiziksel çekim hissedemiyorum. Halbuki bahsettiğim kadınlardan güzellik olarak çok bir farkı yok. Onlarla daha birinci-ikinci haftadan yakınlaşmıştık, bu yeni durumda nedense kanım kaynamıyor, fiziksel olarak hoş bulsam da öpesim sarılasım gelmiyor.
Biraz hayal kırıklığı yaşıyorum. Örneklerle anlattım ama daha önceden de çok sefer böyle hissetigim durumlar olmuştu (tam olarak anlasamadıgım insanlara fiziksel olarak çekilmem, uyuştugum insanlardan tam anlamiyla etkilenememem). Neden böyle oluyor? Son bahsettigim kisiyle 6-7 sefer bulustuk, biraz yavas ilerleyelim diye konustuk anlastik ama artık net bir hareket bekledigini hissedebiliyorum :-/
Son 2 yıl içinde iki ayrı kadınla birkaç aylık ilişkilerim oldu. Her iki durumda da ilişkinin ilk 1-2 ayında aslında kafaca uyumsuzluk yaşayabileceğimizi gösteren şeyler ortaya çıkmıştı ama çabuk vazgeçmedim. Yürütebilmek için uğraştım, bazı şeyleri alttan almaya çalıştım falan. İki durumda da onlara fiziksel olarak kuvvetli bir çekim hissetmemin bunda kesinlikle etkisi vardı. Ama sonuç olarak ikisi de bir kaç ay içinde vadesini doldurdu. Ne yazık ki her iki kadın da önceki ilişkilerinden yaralı şekilde çıkmış insanlardı (hatta bir tanesinin boşanma sonrası ilk ilişkisiydim, kolay olmayacağı barizdi), anlaşamama sebeplerimizin temelinde bu yatıyordu.
Şimdi hobilerimden birisiyle alakalı bir etkinlikte, bana çok daha uygun olduğu gün gibi ortada olan yeni birisiyle tanıştım. Hatta gittim kendim merhaba dedim, sohbet açtım. Sonrasında da birkaç kez görüştük, gördüğüm kadarıyla süper düzgün karakterli birisi, bana da gayet ilgisi var. Hobilerimiz, zevklerimiz, karakter özelliklerimiz, hayatta bulundugumuz konum falan yukarıdakilere kıyasla daha uygun. Ama fiziksel çekim hissedemiyorum. Halbuki bahsettiğim kadınlardan güzellik olarak çok bir farkı yok. Onlarla daha birinci-ikinci haftadan yakınlaşmıştık, bu yeni durumda nedense kanım kaynamıyor, fiziksel olarak hoş bulsam da öpesim sarılasım gelmiyor.
Biraz hayal kırıklığı yaşıyorum. Örneklerle anlattım ama daha önceden de çok sefer böyle hissetigim durumlar olmuştu (tam olarak anlasamadıgım insanlara fiziksel olarak çekilmem, uyuştugum insanlardan tam anlamiyla etkilenememem). Neden böyle oluyor? Son bahsettigim kisiyle 6-7 sefer bulustuk, biraz yavas ilerleyelim diye konustuk anlastik ama artık net bir hareket bekledigini hissedebiliyorum :-/
Boşanan anne-babası için "iyi ki boşanmışlar" diyebiliyor mu insan?
Yoksa hep bir "biraz daha şöyle davransaydınız boşanmazdınız, keşke deneseydiniz" gibi bir düşünce mi oluyor?
Kendinizden olmak zorunda değil, arkadaşlarınızdan da biliyorsunuzdur bu durumu.
Yoksa hep bir "biraz daha şöyle davransaydınız boşanmazdınız, keşke deneseydiniz" gibi bir düşünce mi oluyor?
Kendinizden olmak zorunda değil, arkadaşlarınızdan da biliyorsunuzdur bu durumu.
35 yasimi geride bıraktım, son 7-8 senede kaç kişi ile gorussem, date gerçekleşse hep bir ruh sağlığı hastanesi geçmişleri var..
Geçmişte 2 kız arkadaşım intihar girişiminde bulunmustu, birisi maalesef başarılı oldu. Ve ben artık böyle insanlarla tanışmak istemiyorum.
Kafa olarak sağlıklı bireyler cidden yok denecek kadar azaldı mi?
Geçmişte 2 kız arkadaşım intihar girişiminde bulunmustu, birisi maalesef başarılı oldu. Ve ben artık böyle insanlarla tanışmak istemiyorum.
Kafa olarak sağlıklı bireyler cidden yok denecek kadar azaldı mi?
Selam, sizi şu an olduğunuz kişi yapan kırılma noktanız ne olmuştu?
selam, uygun başlığı seçemedim ama durumu şöyle açıklayayım: işe giderken bazı günler protez bacaklı bir adamı yere oturmuş mendil satarken görüyordum. bir gün kendisine gidecek yeri olup olmadığını, neyle nasıl geçindiğini sordum. adamcağızın emekli olmasına 3 yıl varmış ama bacağını kaybedince bu duruma düşmüş. cimere yazmış malulen emekli olabilmek için ama olumlu bir cevap gelmemiş. belediyenin yaptığı aylık erzak yardımı vb şeylerle hayatını idame ettiriyormuş. bu adama yardımcı olmak istiyorum, bilgilerini aldım. sizce ne yapabilirim. etrafımdaki insanlarla aynı zamanda cimere yazsak biz de mesela ciddiye alınır mı?
whatsapp gruplarında arkadaşlar arasında yazışırken bazen çok iyi denk geliyor..
benim favorilerim
- kesbişolsun neoltu
- işin içinde bi kahbelik olabilir
gibi..
benim favorilerim
- kesbişolsun neoltu
- işin içinde bi kahbelik olabilir
gibi..
Kapi arkasi yazilari oluyor mu ?
Oluyorsa ne tarz yazilar, mesajlar genelde ?
Oluyorsa ne tarz yazilar, mesajlar genelde ?
evlendiğimiz ilk yıllardaydı, eski eşim (hala boşanamadık) bana “ben iş gezisine gittiğimde sen sütçüyü eve alır çocuk yaparsın” gibi bi şaka (!) yapmıştı. ben çok şaşırmıştım tabii, bu şaka mı şimdi diye. böyle densiz densiz şakalar yapıyordu, bir kere araç bir yere sürtmüştü, “sen sürtüksün, sürtüklerin arabası sürter” falan demişti. bunun gibi çok şey var. bu adam normal değildi, di mi?
Bu tür duyurular genelde gereksiz bulunuyor, ben de böyle düşünüyorum ama şu an bu sıkıntılı halimi bir yere yazmam lazım. Çünkü kimse yok söyleyebileceğim. Belki sonra silerim sorumu. Nasılsınız?
Merhaba değerli arkadaşlar,
Ben 33 yaşına girmek üzereyim. Ama hala bireyleşemedim. Annem ve babamla yaşıyorum ikisi de oldukça yaşlı ve hastalar, işsizim. Hiç arkadaşım da yok. Çirkin bir yüzüm olduğu için pek kız arkadaşım da olmadı. Zaten sosyal biri değildim, içime kapanıktım ama işsizlik sosyal izolasyonumu çok daha arttırdı. İş bulamıyorum bir türlü, artık işe girmekten de korkuyorum doğrusu. Çünkü çok alınganım. Kafaya her şeyi takıyorum. Birisinden kötü bir söz işitsem günlerce aklımdan çıkmıyor. Değer görmüyorum asla. Fikirlerim önemsenmiyor. Pasif ve edilgen bir karakterim var. Her gün o kadar mutsuz ve huzursuz uyanıyorum ki anlatamam. Az önce iki kuzenim bize geldiler annemle babamı ziyarete ve özel bir konudan bahsettiler sonra ben de odadaydım diye X de yabancı değil dedi bir kuzenim. Oysa ben de onlar gibi eşittim, diğer çocuk için o da yabancı değil demedi. Bu boktan şey dahi beni üzmeye yetti. Verhasıl hayat beni zorluyor. Ben nasıl biraz nefes alabilirim?
Ben 33 yaşına girmek üzereyim. Ama hala bireyleşemedim. Annem ve babamla yaşıyorum ikisi de oldukça yaşlı ve hastalar, işsizim. Hiç arkadaşım da yok. Çirkin bir yüzüm olduğu için pek kız arkadaşım da olmadı. Zaten sosyal biri değildim, içime kapanıktım ama işsizlik sosyal izolasyonumu çok daha arttırdı. İş bulamıyorum bir türlü, artık işe girmekten de korkuyorum doğrusu. Çünkü çok alınganım. Kafaya her şeyi takıyorum. Birisinden kötü bir söz işitsem günlerce aklımdan çıkmıyor. Değer görmüyorum asla. Fikirlerim önemsenmiyor. Pasif ve edilgen bir karakterim var. Her gün o kadar mutsuz ve huzursuz uyanıyorum ki anlatamam. Az önce iki kuzenim bize geldiler annemle babamı ziyarete ve özel bir konudan bahsettiler sonra ben de odadaydım diye X de yabancı değil dedi bir kuzenim. Oysa ben de onlar gibi eşittim, diğer çocuk için o da yabancı değil demedi. Bu boktan şey dahi beni üzmeye yetti. Verhasıl hayat beni zorluyor. Ben nasıl biraz nefes alabilirim?
Selamlar, biraz uzun yazacağım. Doldum fakat tanıdığım biriyle dertleşmek istemiyorum. Eşimin mahremiyetini ihlal etmiş olurum diye tanıdık biriyle konuşmayı doğru bulmuyorum. O yüzden burada oversharing'in dibine vuracağım üzgünüm. Nasılsa kimse beni tanımıyor. Evli ya da başından evlilik geçmiş kişiler (özellikle kadın) özelden yazarsa ne güzel olur.
Yaş 33, 5 yıllık evliyim. Eşimle severek evlendik, hala da seviyorum. Güvenilir, merhametli, iyi kalpli bir insan. Neşeli çocuk ruhlu biri, ailem de onu kendi çocuğu gibi sever. Sorun ne diyecek olursanız, sorun 5 yıl geçmesine rağmen hala oturmayan bazı şeylerin beni artık tüketmiş olması. Her şey ama her şeyin benim ittirmemle, benim iknamla yapılması. En basitinden, ikimiz de çalışıyoruz ve haftasonları 1 gün temizlik yapılması gerekli. Bunun için hala her haftasonu mutlaka bir gerginlik olur. “Ben bugün yapmayacağım sen kendi payına düşeni yap. Ben yarın yaparım. Şu zaman yaparım bu zaman yaparım.” İşten geliyorum o içerde yatarken ben yemek yapıyorum yiyoruz (yemek bende, bulaşık onda). Mutfakta bulaşıklar gece saat 10 11’e kadar bekler kokar. “Biraz yatayım yapıcam, yoruldum, maça gideyim gelince toplicam.” Her şey bir savaş evde. En basic rutinler bile devamlı gerginlik sebebi. Haftasonu temizliğimizi iki üç saatte halledip güle oynaya bir yere çıkamıyoruz. Kavga edip bozuşuyoruz ve tüm haftasonu evde küs geçiyor bazen. Böyle günlerde kendimi camdan atasım geliyor ruhum daralıyor. Onun çok da umrunda olmuyor. Karşımda 36 yaşında bir erkek değil de, annesi tarafından devamlı dürtülen 15 yaşında bir ergen var gibi hissediyorum. Bunlar basit örnekler ama demek istediğimi anlamışsınızdır. Hiç bir iş yapmadan yatarsak ondan iyisi yok, o zaman kavga etmeyiz. Sarılıp yatmak ister bütün gün.
Eşim çocukları çok seviyor, ben de istiyorum 10 aydır çocuk deniyoruz ancak henüz olmadı. Her ne kadar temas bağımlısı olsak da bu biraz şefkat ağırlıklı olmaya başladı, cinsellik çok çok seyrekleşti. Ovulasyon günleri dışında nadiren beraber oluyoruz. Belli günlerde olunca vazife gibi oluyor, kendimi çok kötü hissediyorum, istek duyamıyorum. Bunu onunla birkaç kez konuştum, bari şu ovulasyon günlerinde biraz beraber zaman geçirsek, biraz romantik bir ortam olsa da ben kuluçka makinesi gibi hissetmesem. Ama bir türlü aşamadık, tamamen tatsız isteksiz, çocuk yapmak üzerine yaşanan bir eyleme döndü. Açık açık ona cinsel yaşamımızdan inanılmaz mutsuz olduğumu söyledim. Güzellikle söyledim olmadı, kavga ettim olmadı. 60 yaşında bir çiftin yaşamı bizden iyidir, inanın artık uğraşmıyorum ve geçtim bu konudan.
Gelelim bugün kopan kavganın sebebine. Bu ay doktora gittim ve birkaç gün ovulasyon takibi yapıldı. Pazartesi yumurtlama gördü ve üç gün birliktelik olmasını önerdi doktor. Pazartesi yaptık iyi hoş. Salı yani dün akşam eve geldik, yemek faslı. Sonra aslında haftasonu yapması gereken fakat yine ertelediği bazı ev işlerini yaptı. Sonra dışarı terziye gitti, çıkmışken biraz arkadaşlarının yanına uğradı ve 22.30 civarı eve geldi.
Ben bu arada haftasonu memleketten topladığımız bazı taze otları ayıklayıp haşlayıp buzluğa atmakla meşguldüm. Amk otları tam gününü buldu fakat ertesi güne kalsa artık bozulacaktı. Uzun da bir iş. Neyse benim saat 00.30 gibi işim bitti. Bu arada salonda yatıyor, asla gelip yardım teklif etmiyor. Ovulasyon var değerlendirmemiz lazım, zaten saat geç olmuş. Yardımın dokunmasa bile gel, napıyosun canım de, bi ilgilen. İşim bitti salona geçtim yatıyor, eline sağlık dedi yanıma gelsene dedi. Gerçekten o kadar istemedim ki o an, duşa girip yatıcam dedim ve gittim, çıktığımda uyumuştu. O gece bir şeyler yaşanacaksa o akşam biraz daha ilgili olunmasını, moda girilmesini istiyorum, çok mu abes bir şey istiyorum ki?
Bu sabah kalktık, modum düşüktü. En değerli gün boşa geçmişti çünkü. Noldu diye sorduğunda kavga koptu. Beni suçluyor, bütün sorun akşam sana mutfakta yardım etmemem mi diyor. Bendeki birikmişliği asla ama asla anlamıyor, kaç kez anlatmama rağmen. Gece seni yanıma çağırdım gelmedin diyor. Artık vazife gereği yapılan randevulu ilişkilerden de sıkıldığımı söyledim. Ovulasyon zamanında da biraz isteksiz yapıverelim idare et diyor. Sanki o günler dışında yapıyormuşuz gibi. İnanılmaz kötü kavga ettik, birkaç kez ayrıl benden o zaman dedi, bana çok ağır bir cümle kurdu hatırladıkça gözlerim doluyor. Benden ayrıl o zaman, kendini yaptırtacak birini bulursun çok meraklısın ya zaten dedi (elbette bu kelimelerle değil). İnanamadım, hiç bu kadar ağır cümleler kurmazdık kavga ederken.
Bu lafı yutamıyorum. Her ay aynı günlerde, her haftasonu aynı günlerde aynı konulardan kavga etmekten artık tükendim. Dışardan bakıldığında iyi bir çiftiz, ayrı ayrı bakıldığında belki de iyi insanlarız. Ne desem yapar, ama kendisi asla bir şey planlamaz. Kendi kendine bir fikir ortaya atmaz. Bütün erkekler mi böyle? Ne istedin de yapmadım diyor, çok basit, ben o da bir şeyler istesin istiyorum. Her şeyi düşünmek zorunda kalmak istemiyorum, biraz ipleri eline alan, bu kadar edilgen olmayan bir eş istiyorum. Gerek güzellikle gerek kavga ile kaç kere konuştuk. Hep dikkat edeceğim diyor ama olmuyor.
Bu akşam eve gitmeyi düşünmüyorum o ağır lafın üzerine. Boşanmak istiyor muyum? Bilmiyorum, ama eşimi artık bu haliyle istemediğimi biliyorum. Eskisi gibi olsun istiyorum. Ben hiçbir kavgada ayrılık kelimesini kullanmam ama o bugün birkaç kez söyledi. Ayrılmak öyle zor geliyor ki. Yeniden bir hayat kurmak, bütün rutinlerinden vazgeçmek, hayatın tepetaklak olması. Bu ruh haliyle bunlarla başa çıkamayacak gibi hissediyorum. Çift terapisi işe yarar mı bilmiyorum.
Her akşam evde boş boş yatarak geçirdiğimiz bir hayat, ben talimat verdikçe sorunsuz olan, duygusal olarak çok bir şey beklemediğim evliliğim. Bütün evliliklerin sonu bu mu? Erkekler bu rutin yaşamı sorun etmiyor biz mi ediyoruz? Şiddet yoksa aldatma yoksa her şey okey midir? Artık intihar eden insanların ruh halini bile anlayabiliyorum. Eskiden çok şaşırırdım, madem hayatından vazgeçecek duruma geldin, bari her yolu dene, ölümden kötü ne olabilir evden ayrıl aç kal sürün, olmazsa yine intihar edersin derdim içimden. Şimdi anlıyorum, insan bunlarla uğraşmayı göze alamayacak, savaşamayacak kadar tükenmiş oluyormuş. Uğraşmak istemiyormuş sadece bitsin istiyormuş. Ayrılmak istemiyorum, tüm bunlarla uğraşacak, aileme laf anlatacak, yeni bir hayata başlayacak gücüm yok. Tüm bunları göğüslesem bile boşanınca hayat daha mı iyi olacak, bunun garantisi yok. Ama böyle de o kadar mutsuzum ki.
Yaş 33, 5 yıllık evliyim. Eşimle severek evlendik, hala da seviyorum. Güvenilir, merhametli, iyi kalpli bir insan. Neşeli çocuk ruhlu biri, ailem de onu kendi çocuğu gibi sever. Sorun ne diyecek olursanız, sorun 5 yıl geçmesine rağmen hala oturmayan bazı şeylerin beni artık tüketmiş olması. Her şey ama her şeyin benim ittirmemle, benim iknamla yapılması. En basitinden, ikimiz de çalışıyoruz ve haftasonları 1 gün temizlik yapılması gerekli. Bunun için hala her haftasonu mutlaka bir gerginlik olur. “Ben bugün yapmayacağım sen kendi payına düşeni yap. Ben yarın yaparım. Şu zaman yaparım bu zaman yaparım.” İşten geliyorum o içerde yatarken ben yemek yapıyorum yiyoruz (yemek bende, bulaşık onda). Mutfakta bulaşıklar gece saat 10 11’e kadar bekler kokar. “Biraz yatayım yapıcam, yoruldum, maça gideyim gelince toplicam.” Her şey bir savaş evde. En basic rutinler bile devamlı gerginlik sebebi. Haftasonu temizliğimizi iki üç saatte halledip güle oynaya bir yere çıkamıyoruz. Kavga edip bozuşuyoruz ve tüm haftasonu evde küs geçiyor bazen. Böyle günlerde kendimi camdan atasım geliyor ruhum daralıyor. Onun çok da umrunda olmuyor. Karşımda 36 yaşında bir erkek değil de, annesi tarafından devamlı dürtülen 15 yaşında bir ergen var gibi hissediyorum. Bunlar basit örnekler ama demek istediğimi anlamışsınızdır. Hiç bir iş yapmadan yatarsak ondan iyisi yok, o zaman kavga etmeyiz. Sarılıp yatmak ister bütün gün.
Eşim çocukları çok seviyor, ben de istiyorum 10 aydır çocuk deniyoruz ancak henüz olmadı. Her ne kadar temas bağımlısı olsak da bu biraz şefkat ağırlıklı olmaya başladı, cinsellik çok çok seyrekleşti. Ovulasyon günleri dışında nadiren beraber oluyoruz. Belli günlerde olunca vazife gibi oluyor, kendimi çok kötü hissediyorum, istek duyamıyorum. Bunu onunla birkaç kez konuştum, bari şu ovulasyon günlerinde biraz beraber zaman geçirsek, biraz romantik bir ortam olsa da ben kuluçka makinesi gibi hissetmesem. Ama bir türlü aşamadık, tamamen tatsız isteksiz, çocuk yapmak üzerine yaşanan bir eyleme döndü. Açık açık ona cinsel yaşamımızdan inanılmaz mutsuz olduğumu söyledim. Güzellikle söyledim olmadı, kavga ettim olmadı. 60 yaşında bir çiftin yaşamı bizden iyidir, inanın artık uğraşmıyorum ve geçtim bu konudan.
Gelelim bugün kopan kavganın sebebine. Bu ay doktora gittim ve birkaç gün ovulasyon takibi yapıldı. Pazartesi yumurtlama gördü ve üç gün birliktelik olmasını önerdi doktor. Pazartesi yaptık iyi hoş. Salı yani dün akşam eve geldik, yemek faslı. Sonra aslında haftasonu yapması gereken fakat yine ertelediği bazı ev işlerini yaptı. Sonra dışarı terziye gitti, çıkmışken biraz arkadaşlarının yanına uğradı ve 22.30 civarı eve geldi.
Ben bu arada haftasonu memleketten topladığımız bazı taze otları ayıklayıp haşlayıp buzluğa atmakla meşguldüm. Amk otları tam gününü buldu fakat ertesi güne kalsa artık bozulacaktı. Uzun da bir iş. Neyse benim saat 00.30 gibi işim bitti. Bu arada salonda yatıyor, asla gelip yardım teklif etmiyor. Ovulasyon var değerlendirmemiz lazım, zaten saat geç olmuş. Yardımın dokunmasa bile gel, napıyosun canım de, bi ilgilen. İşim bitti salona geçtim yatıyor, eline sağlık dedi yanıma gelsene dedi. Gerçekten o kadar istemedim ki o an, duşa girip yatıcam dedim ve gittim, çıktığımda uyumuştu. O gece bir şeyler yaşanacaksa o akşam biraz daha ilgili olunmasını, moda girilmesini istiyorum, çok mu abes bir şey istiyorum ki?
Bu sabah kalktık, modum düşüktü. En değerli gün boşa geçmişti çünkü. Noldu diye sorduğunda kavga koptu. Beni suçluyor, bütün sorun akşam sana mutfakta yardım etmemem mi diyor. Bendeki birikmişliği asla ama asla anlamıyor, kaç kez anlatmama rağmen. Gece seni yanıma çağırdım gelmedin diyor. Artık vazife gereği yapılan randevulu ilişkilerden de sıkıldığımı söyledim. Ovulasyon zamanında da biraz isteksiz yapıverelim idare et diyor. Sanki o günler dışında yapıyormuşuz gibi. İnanılmaz kötü kavga ettik, birkaç kez ayrıl benden o zaman dedi, bana çok ağır bir cümle kurdu hatırladıkça gözlerim doluyor. Benden ayrıl o zaman, kendini yaptırtacak birini bulursun çok meraklısın ya zaten dedi (elbette bu kelimelerle değil). İnanamadım, hiç bu kadar ağır cümleler kurmazdık kavga ederken.
Bu lafı yutamıyorum. Her ay aynı günlerde, her haftasonu aynı günlerde aynı konulardan kavga etmekten artık tükendim. Dışardan bakıldığında iyi bir çiftiz, ayrı ayrı bakıldığında belki de iyi insanlarız. Ne desem yapar, ama kendisi asla bir şey planlamaz. Kendi kendine bir fikir ortaya atmaz. Bütün erkekler mi böyle? Ne istedin de yapmadım diyor, çok basit, ben o da bir şeyler istesin istiyorum. Her şeyi düşünmek zorunda kalmak istemiyorum, biraz ipleri eline alan, bu kadar edilgen olmayan bir eş istiyorum. Gerek güzellikle gerek kavga ile kaç kere konuştuk. Hep dikkat edeceğim diyor ama olmuyor.
Bu akşam eve gitmeyi düşünmüyorum o ağır lafın üzerine. Boşanmak istiyor muyum? Bilmiyorum, ama eşimi artık bu haliyle istemediğimi biliyorum. Eskisi gibi olsun istiyorum. Ben hiçbir kavgada ayrılık kelimesini kullanmam ama o bugün birkaç kez söyledi. Ayrılmak öyle zor geliyor ki. Yeniden bir hayat kurmak, bütün rutinlerinden vazgeçmek, hayatın tepetaklak olması. Bu ruh haliyle bunlarla başa çıkamayacak gibi hissediyorum. Çift terapisi işe yarar mı bilmiyorum.
Her akşam evde boş boş yatarak geçirdiğimiz bir hayat, ben talimat verdikçe sorunsuz olan, duygusal olarak çok bir şey beklemediğim evliliğim. Bütün evliliklerin sonu bu mu? Erkekler bu rutin yaşamı sorun etmiyor biz mi ediyoruz? Şiddet yoksa aldatma yoksa her şey okey midir? Artık intihar eden insanların ruh halini bile anlayabiliyorum. Eskiden çok şaşırırdım, madem hayatından vazgeçecek duruma geldin, bari her yolu dene, ölümden kötü ne olabilir evden ayrıl aç kal sürün, olmazsa yine intihar edersin derdim içimden. Şimdi anlıyorum, insan bunlarla uğraşmayı göze alamayacak, savaşamayacak kadar tükenmiş oluyormuş. Uğraşmak istemiyormuş sadece bitsin istiyormuş. Ayrılmak istemiyorum, tüm bunlarla uğraşacak, aileme laf anlatacak, yeni bir hayata başlayacak gücüm yok. Tüm bunları göğüslesem bile boşanınca hayat daha mı iyi olacak, bunun garantisi yok. Ama böyle de o kadar mutsuzum ki.
Selam, rutin her gün yaptığınız neler var, disiplin göstererek? Ben çok rutin yaşayamıyorum. Mesela her gün işte şu kadar sayfa kitap okuyacağım diyorum, o hedef tutmuyor. Spor yapmak istiyorum bir gün oluyor 3 gün olmuyor. O disiplini nasıl sağlıyorsunuz?
işyerinde bir kadına aşık oldum. hem de öyle böyle değil. büyük bir kampüste farklı departmanlardayız. öğle aralarında yemekhanede/bahçede veya bazen kantinde görüyorum. aylardır aklımda. her gün görmeye çalışıyorum. önce içime attım, boşver dedim ama içime attıkça daha da büyüdü. ona olan ilgimi çeşitli şekillerde belli ettim. benim onunla ilgilendiğimden haberi olduğuna eminim. hayatında birisi var mı yok mu bilemiyorum. instagram hesabında tek başına olduğu bir profil fotoğrafı var. yaşlar ben: 37, o: 30.
şimdi... önümüzdeki günlerde doğumgünü var. doğumgününü kutlamak istiyorum. ama nasıl yapsam bilemedim..
önceliğim doğumgününe kadar bir şekilde konuşmak. hep çalışma arkadaşlarıyla gezdiği için yanına yaklaşamıyorum. ama becerebilirsem öncelikle birebir görüşeceğim. olmadı doğumgününde biraz tekila bir şeyler içip gözümü karartıp yaklaşmak istiyorum.. belki dışarıda yakalarım, belki ofisine gider yanına konuşurum. bunu yapabileceğimden emin değilim. doğru yöntem bu mu bunu da bilmiyorum.
eğer olur da birebir konuşamazsam nasıl bir yol izlemeliyim? aklımda çok çeşitli senaryolar var.
a) teams'ten yazayım.
b) dahiliden arayayım.
c) email atayım. (sahte hesapla mı gerçek hesapla mı?)
d) instagram'dan yazayım. (sahte hesapla mı gerçek hesapla mı?)
e) aracına not bırakayım.
f) doğumgününden bir gün önce ofisine not bırakayım, sabah gelince görsün.
g) telefondan arayayım. telefonunu e-devlet sızıntısı döneminde bulmuştum. kimseden almadım.
h) o gün işe gelirken/iş çıkışı karşısına çıkayım.
işe gelişte/iş çıkışta karşısına çıkmak kendini av gibi hissetmesine neden olur. o da aklıma geldi.
hediye alsam.. hiç tanımayan biri için aşırı olur.
doğum günü kutlamasında, kendi adımın olmadığı seçeneklerde (e,f,g) kendi adımı belirtsem mi? belirtip rezil olmak istemiyorum belki çevresindekilere gösterir (yakın çevresinde tanıdığım biri var).. belirtmesem de ben olduğumu bileceğini düşünüyorum.
bir de ben onun doğumgününün hangi gün olduğunu sistemden gördüm. eziklik olur mu? "tanımayan etmeyen, ama ilgilenen biri uğraşıp doğum günümü kutlamış, vay ezik" der mi? boş geçmek istemiyorum. bu sene içinde tanışırsak ki tanışmak istiyorum, ona bu kutlamayı hatırlatırım.
özellikle kadın arkadaşlar. ilgisinin farkında olduğunuz birinin size doğum günü kutlaması hangi şekilde olsaydı en az rahatsız olurdunuz?
uzun zamandır yalnızım ve böyle bir hissi uzun zamandır yaşamıyorum. başka hiçkimsede olmayan şeyler onda oluyor. çok heyecanlanıyorum..
valla beynim yandı kaç gündür düşünüyorum. bi el atın.
şimdi... önümüzdeki günlerde doğumgünü var. doğumgününü kutlamak istiyorum. ama nasıl yapsam bilemedim..
önceliğim doğumgününe kadar bir şekilde konuşmak. hep çalışma arkadaşlarıyla gezdiği için yanına yaklaşamıyorum. ama becerebilirsem öncelikle birebir görüşeceğim. olmadı doğumgününde biraz tekila bir şeyler içip gözümü karartıp yaklaşmak istiyorum.. belki dışarıda yakalarım, belki ofisine gider yanına konuşurum. bunu yapabileceğimden emin değilim. doğru yöntem bu mu bunu da bilmiyorum.
eğer olur da birebir konuşamazsam nasıl bir yol izlemeliyim? aklımda çok çeşitli senaryolar var.
a) teams'ten yazayım.
b) dahiliden arayayım.
c) email atayım. (sahte hesapla mı gerçek hesapla mı?)
d) instagram'dan yazayım. (sahte hesapla mı gerçek hesapla mı?)
e) aracına not bırakayım.
f) doğumgününden bir gün önce ofisine not bırakayım, sabah gelince görsün.
g) telefondan arayayım. telefonunu e-devlet sızıntısı döneminde bulmuştum. kimseden almadım.
h) o gün işe gelirken/iş çıkışı karşısına çıkayım.
işe gelişte/iş çıkışta karşısına çıkmak kendini av gibi hissetmesine neden olur. o da aklıma geldi.
hediye alsam.. hiç tanımayan biri için aşırı olur.
doğum günü kutlamasında, kendi adımın olmadığı seçeneklerde (e,f,g) kendi adımı belirtsem mi? belirtip rezil olmak istemiyorum belki çevresindekilere gösterir (yakın çevresinde tanıdığım biri var).. belirtmesem de ben olduğumu bileceğini düşünüyorum.
bir de ben onun doğumgününün hangi gün olduğunu sistemden gördüm. eziklik olur mu? "tanımayan etmeyen, ama ilgilenen biri uğraşıp doğum günümü kutlamış, vay ezik" der mi? boş geçmek istemiyorum. bu sene içinde tanışırsak ki tanışmak istiyorum, ona bu kutlamayı hatırlatırım.
özellikle kadın arkadaşlar. ilgisinin farkında olduğunuz birinin size doğum günü kutlaması hangi şekilde olsaydı en az rahatsız olurdunuz?
uzun zamandır yalnızım ve böyle bir hissi uzun zamandır yaşamıyorum. başka hiçkimsede olmayan şeyler onda oluyor. çok heyecanlanıyorum..
valla beynim yandı kaç gündür düşünüyorum. bi el atın.
Selam, iş dışındaki zamanlarda neler yaparsınız? Daha doğrusu zamanınız oluyor mu? Bir de yorgunluğunuzu nasıl atıyorsunuz?
3-4 tane arkadaşım var görüştüğüm onun dışında tanıdıklar falan var hepsini toplasan 15-20 kişi yapar.
Hesabı karşı cins ile iletişim kurmak için açıcam ama 15-20 takipçisi olan birinin güven vereceğini düşünmüyorum. Direkt asosyal damgası vurur haklı da. ne diyorsunuz ?
Hesabı karşı cins ile iletişim kurmak için açıcam ama 15-20 takipçisi olan birinin güven vereceğini düşünmüyorum. Direkt asosyal damgası vurur haklı da. ne diyorsunuz ?