Ekşi Duyuru

öğrenciydim, 6. kattaydı daire. 4 kişilik asansöre çekyatla birlikte girmiştim. bi ara lan çıkamazsam buradan falan dedim. sonra yatağı yükledik asansöre. sonra diğer eşyaları asansörün önüne götürdüm. asansörü çağırdık gelmedi, meğer apt yöneticisi dış kapıdaki kameradan görmüş eşya taşıdığımızı... yasak oldugunu da bilmiyorduk. mecbur geri kalan eşyaları 6 kat aşağı indirmek zorunda kalmıştık merdivenlerden.... bu da böyle bir anımdı yardımcı olması dileeeğimle. nakliyatçı hikayesi olmadı ama.

Türkmen bir nakliyat personeli göt kadar boyuyla buzdolabı taşımıştı hemde rahat rahat. Eleman bildiğin 1.50 boylu ufak tefer birşey. Koca buzdolabını sırtına aldı götürdü. Tabi bundan hemen sonra bulaşık ve çamaşır makinalarınıda tek başına taşıdı. Sonra geldi oturduydu la! Bizde crosafit kastıralım güçlü kuvvetli olucaz diye...

Buda böyle bir anımdır. Evet buda.

belediyeyi ararsan en fazla barınağa yollarlar daha kötü olabilir
haytap var bence orayı arayıp anlat birileri gelip olay çıkarır alır kuçuyu

Sorunuz niyetinize göre cevaplanır,benim anladığım evet aiz boşuna tahsil yapmışsınız,orjinal metinden böyle yorumlar çıkarılması pek mantıklı gelmedi,zira yazı da hiç bir hata yok,Bülent Arınç gayet doğru konuşmuş.

Ayni duygulari meshur 'bulut bilisim kafayi yedirir' soyleminde yasadim.

Konusmadaki sikintiyi anlamayan arkadaslar, bu soylemleri yapan takimin cok uzun yillardir tepede her seyi biliyormus edasiyla yonetim yaptiklarini, isinde uzman insanlari dogradiklarini ve ulkeyi isinde uzman insanlar icin nasil yasanmaz hale getirdiklerini nasil goremiyorsunuz bilmiyorum. Ust duzey yonetici cikmis ben cahilim diyor, arkasindan cok dogru konusmus diye alkis tutuyorsunuz. Insan sorar madem cahilsin neden yillardir oradasin ya da neden yillardir uzman insanlari o islerde gorevlendirmedin diye.

tahsili ne için yaptığın önemli

güzel konuşmuş.

hiçbir sıfatının doğru kullanımını bilmeyenler, -de, da kullanımında sıkıntı yaşayanlar böyle üstten bakıp yorumlarda bulunuyorlar ya, ayar oluyorum.

yazıda anlaşılmayacak bir durum yok. örgütlü cehalet bütün kurumlarıyla omzumuza binerken ve bu toplumun hatırı sayılır kesiminde kabul görürken, en azından kanıksanmışken tahsil için eşek yükünü sırtlamak ağır geliyor; o yüzden tokatlama işine gireceğim. güzel konuşmuş diyenler ülkenin tüm güzelliklerinin bu cahiller ordusunun elinde olmasının önemini kavrayamıyorlar mı yoksa sadece kötü niyetliler mi?

bu ülkenin çoğu talebesini bu tavır nihilist yaptı da, toprak sahibinin kabul salonunda orada ne iş yaptığı belli olmayan öfkeli nihilist gibi dolaşıyoruz ortalıkta. nihilist olup veremli olmaya gerek yok arkadaşlar, bunu okuyup üzülmeyin. tokatlayın bunları.

evet boşuna yapıyorsun. tahsil yaptığın sürede ticaret yapsan hem daha çok kazanırsın, hem daha çok saygı görürsün.

konuşmayı bilmek şart değil.

Orman kanunlarinda yasamayi elestiriyoruz zaten. Bunlari konusmamiz lazim. Kafa kesmeye nereden geldik? Kose kapmacayi inkar ettigimi niye varsaydin? Kose kapmacanin kurallarinin olmasi gerektigini soyluyorum.

Bak sana ne yapalimi net olarak soyluyorum: ise alimlari liyakate gore yapalim. Su haberi okuyup alkis tutmak tahsil yapana bok atmak mi, yoksa yanlisa ses cikarmak oneri sunmak mi?

Nope.. "Kim lan bu" dedim direk..

Bana hiç tanıdık gelmedi ama eleman Marc Dutroux'ya benziyor (git:www.google.com.tr )

Adamı sırasıyla ilber ortaylı, rıdvan dilmen, john lennon, russel crowe ve şimdi çıkaramadığım birkaç kişiye daha benzettim. Dolayısıyla tanıdık geliyor, evet :D

tanıdık değil.

nasıl yapacağını bilmiyorum ama müşterin olurum nolur yap

taksim'de bi tek beyoğlu sineması'nda var. anadolu'da da moda sahnesi. pek bi yerde yok zaten. arayıp sorarsan kesin cevabı alırsın.

metrobüs yapsana tertemiz. direkt son durakta inersin.
Taksi'yi tercih etmezdim ben.

metrobüsle hiç yetişebilirmişim algısı oluşmadı. bir de haydarpaşa'ya gideceğim, söğütlüçeşme'ye çok ters kalıyor. metrobüse binersem altunizade'de falan inerim öyle taksiye binerim herhalde ama adliye'den metrobüse gidişi kestiremedim. ne kadar sürer?

1 saat 45 dk var. metrobüs ile bile rahat rahat geniş geniş gidersin. illa para vericem lüks gidicem diyosan bakırköy adliyeden taksiye bin ataköy ido'ya gel deniz otobüsüne bin 30 dkda kadıköydesin.

yok para vericem ama metro seviyorum diyorsan adliyeden taksiye bin kazlıçeşme marmaraya git. 10dk + 15dk + 5 dk yine 30 dkda kadıköydesin.

Metrobuse gecmden mumkun mu. Havalimani metrosu geciyor mu oradan?

Aktarmayla havalimani metrosuna gecip bakirkoy incirli de inip yokus asagi yuruyeceksin. Metrobus biraz daha uzakta indirir metroya gore o yuzden direkt metroyla git. Kapidan cikinca sol taraftan ters istikamete yuru. Zaten duraga gelirken pencerede goruceksin nereye yuruycegini.

tamamen cahillikten kaynaklanan ve art niyet barındırmayan bir hatayı başta düzgünce uyarsa da devamında sanki yüz kızartıcı bir suçmuş gibi internete yüklemekle tehdit etmesi hiç hiç hiç hoş değil.

fakat linç girişimi de yanlış.

sözlükte yeni moda kimin haklı kimin haksız olduğu siyah ve beyaz kadar bariz olmayan asghar fahradi filmleri benzeri konularda fikir belirtip çıkarımlar yapmak.

bu da onlardan biri. bence sen de haklısın.

bu ülkede her şey böyle. biri bir bok yiyor. onu onarmak istiyoruz. fakat onarırken biz ayrı bir bok yiyerek onarmaya çalışıyoruz. bizim için düzelterek onarmak yok.

al sana bir örnek daha:
eksiduyu.ru

yani demek istediğim, bu ne ilk ne de son olacak. eksiduyu.ru şöyle bir duyuru açmıştım zamanında. konu hakkında uzun uzadıya yazmayı gereksiz buluyorum. ne zaman egolarımızı bir kenara bırakıp başka insanlara -ve fikirlerine- saygı duyarız, o zaman bu konuları uzun uzadıya konuşuruz, tartışırız. bu konuma gelebilmemiz için de daha çook yol katetmemiz gerekiyor. bence katedilmesi gereken yolu hiçbir zaman kat edemeyeceğiz.

agresifliğe bak. şıllık diyor. neyi konuşmaya çalışıyoruz aceleciliğe bak. konu kilit dedi gitti adam.

ben sana söyliyim. direk savaşa sokmanın yumuşatılmış hali. bir zamanlar savaş içi,n gerekirse türbeyi vuracak adam sonuçta

hem ypg, hem ışid, hem öso, hem de esad güçleriyle çarpışmayı göze almıyor diye sanıyorum nihayetinde. ama bunlardan birine karışmadan orada böyle bir işe de kalkışılamaz. acaba sadece ışid'e karşı bir cephe mi açılacak bu son koalisyon neticesinde?

valla amerika "haydi aslanlarım halife olan bağdadi değil sensin erdoğan" dese her şeyi yapar bunlar.

nerdeyse etle yaşıyorum ve gerizekalılık derecesinde unutkanım, nasıl karşılanır bilmiyorum ama vegan-b12 teorisi saçma, yeşil mercimekle falan destekleyebilirsin diye de öneri getiriyorum.

Her şeyi besinlerle almak en doğrusu. Bir şeyler eksik kalıyorsa yanlış besleniyorsun demektir. B12'nin en çok bulunduğu besinler de hayvansal gıdalar başta da et ürünleri. Ben israrciyim diyorsan tabletle destekleyebilirsin tabi.

(bkz: b12 vitamini/@tek millet tek dil tek yuzuk)

İngilizce olması sorun olmayacaksa Stuff You Missed In History Class diye bir podcast var 20-30 dakikalık, genellikle batı tarihi ve daha çok son iki yüzyıldan bahsediyorlar ama genel olarak yelpazeleri oldukça geniş. Her konuda howstuffworks.com'da alakalı bir makale çıkıyor zaten ve bazen kitap referansları da veriyorlar.

World Civilizations: The Global Experience

Giris istiyorsan(kucuk punto ile 1500 sf, giris ancak bu kadar)

Norman davies - avrupa tarihi

Akademik olarak bulunabilecek, giris niteliginde, makro duzlemde en iyi eserdir.

Telefondan ekleme yapamiyorum, soruna bir daha bakinca sunlari da ekleyeyim dedim:

Fernand braudel'in butun eserleri(akdeniz cevresi icin onemli)

William mcneill - dunya tarihi

1- turan berber: 9 liraya saçı kesip yıkıyorlar, eğer dümdüz saç istiyorsan gidebilirsin. en son orda kestirdim, işini yapıyor. yerini anlatırım istersen.

2- kuaför ali (aslan?) (ali diye hatırlıyorum, bugün bakarım olmadı): moda caddesinde ilk ışıkların orada. 25tl'ye kestirmiştim ben. çok memnun kaldım.

onu bilmiyorum da bizim burada coguzel bir erkek kuaforu var. 25 liraya kesiyor, coguzel kesiyor cidden.

sacim kisayken hep gidiyordum.

Sanatçlılar sokağına gir Bahariye caddesi tarafından ilk dönüşte sağ köşede rahat 20 yıllık berber var. 15 liraya keser yıkarlar saçını krallar gibi.

iyi hoş diyorsunuz babalar lakin öyle harala gürele girişmeyecek yerler söylüyorsunuz değil mi? koca çınar berberler dahi eski usul ile pek yanaşmıyor bildikleri harici bir şeylere. biraz spesifik şeyler isteyeceğim, 1 senedir gül gibi baktığım uzun saçlarıma kısa olmayacak şekilde şekil verdirmeyi planlıyorum. bir 50 lirayı da gözden çıkarmıştım aslında. şimdi çıkar 80 tl 90 tl der burası diye biraz çekindim.

ikinci dediğim yere ben omuzuma düşen saçlarımla gitmiştim. modelli kestirmiştim, oldukça beğendim. çevremdekiler de beğendi.

başkalarının tavsiyesi ile gitmiştim ben de.

Çırak 45tl, yalnız çırağın namını yürüten berber (erol) oradan ayrıldı. O yok diye ben de oraya gitmeyi bıraktım

Nişantaşı'nda Hair Mafia var, en son 75'di. Orası da gayet iyi

fışkırır şekilde kusarsan git bence.

ağrı kesici alabilirsin.

kafayı çarpınca falan uyumamak lazım diye biliyorum emin olana dek..

bu kadar şiddetli çarptıysan vakit geçirme bence. git doktora.

Kolay kolay bi sey olmaz. O kadar siddetli olsa beyin kendini korumaya alirdi bayilirdin. Yani zarar verecek kadat siddetli olsa. Olacagi varsa da olur doktora gidene kadar zaten.

Osmanlara camiinin arkasında pasaj gibi bir yer var, onun hemen girişinde vardı eskiden. Yerli formalar pek iyi değil ama yabancı formaları çok iyiydi ve ucuzdu..

Osmanağa olacak o, anlamışsındır zaten..

(Mobile edit koyun!)

Gülşah Küçük Anne

kilerin caddesinden dümdüz aşağı inin. yokuşun bittiği yerde sol tarafta başlıyor. bulduğunuz bi sokaktan girebilirsiniz. biraz daha inip hükümet konağının tam karşısından girerseniz pazar yolu sola ve sağa doğru çatallanıyor. sol taraf kıyafet ağırlıklı sağ taraf sebze ağırlıklı.

not: en son mayısta gittim, tezgah ağırlıkları değişmiş olabilir :)

En son 5 yıl önce falan gitmiştim ama sanıyorum ki hala aynı yerindedir. Ahmediye Meydanı'na gittiğin an görürsün zaten. Zeynep Kamil'den aşağı Üsküdar'a doğru indiğinde Ahmediye'ye inmiş oluyorsun ve hemen solundaki sokakta kuruluyor. Doğancılar yokuşundan indiğini düşün, bu sefer de hemen sağdaki sokakta. Yani Zeynep Kamil ve Doğancılar yollarından Üsküdar'a indiğini düşün, iki yolun bittiği yerde ve aralarında kalıyor diyebilirim.

cetinkayayi biliyorsan cetinkayayi soluna aldiginda sag carprazinda kaliyor.

ptt var hatta ptt den 40-50 adim ilerisi diyim ben sana

Bişey götürmek gerekmiyor, sınav ücretini yatırıp ais.osym.gov.tr'den kendiniz başvuru yapabilirsiniz. Ya da okullarda da başvuru yapılabiliyor, bi okula gidip oradan da başvuru yapabilirsiniz.

Fatsa Devrimci Yol Savunması Bir Yerel Yönetim Deneyi
Pertev Aksakal

zeynepkamil-altunizade metrobüs-zincirlikuyu-otobüsle boğaziçi
zeynepkamil-kadıköy-tek otobüsle boğaziçi. kadıköyden gidiyor direkt ama trafik olur. hangi otobüstü hatırlamıyorum. hatta bu otobüs z.kamilden de geçiyor olabilir. saatlerine iettden bakarsan ona göre çıkarsın evden.

metrobüs belasına hiç bulaşmayayım diyorum kardaşlık. aynı zamanda o otobüs zeynep kamil'den büyük ihtimalle geçmiyor, çünkü geçse görürdüm. ama sabah boğaz trafiği falan olur onda da?

125 diye bir otobüs vardı kadıköyden seneler önce, ona da bir bakabilirsiniz..

benim bahsettiğim de 125ti sanırım. deneyerek öğren hangisi en uygun diye.

Her türlü sabah trafiğine kalacaksın.
Beşiktaş'tan otobüse binsen ohoooo, Metrobüs çok kalabalık oluyor sabah binmeyi başardığında da Hisarüstü otobüslerine binmek zor oluyor yine- sabah saatleri için geçerli-
Bi yarım saat evden erken çıkarsan 559R ve 43R daha iyi oluyor-8.30'da binmeye çalışırsan bittin.- ben binemeyip 9'daki dersime geç kalıyordum hep.Ama binersen 15dk falan çok rahat. Kolay olacaksa metrobüse bulaş ya da bence sen her gün bir yol dene, deneye deneye en kolayını bulursun.

20 tl ye koctaslardan orkide.

şahsen ben istediğim bitkinin tohumunu ekiyorum, büyümesini 0'dan izliyorum. Evladınmış gibi oluyor. Canın ne isterse koyabilirsin. Benim geniş bir saksıda karaçam, limon ve kızılcık var mesela şu an. Hem paran da cebinde kalır. 5 kilo toprağa vereceğin fiyat da 1-2 lira zaten.

gardenia al canikom. mis kokar

valla kontenjan dolmadiysa sus biberi yetistir derim ben. kokmaz ama hizli ve renkli renkli oyle guzel buyur ki mutlu eder seni. onlari da hapir hupur yersin. olmadi kurutur corbaya felan katarsin istah acar. tavsiye ederim.

süs biberi +1
büyümesini izlemek çok keyifli.

kablonet iyidir ama heryerde yoktur. turksatkablo.com.tr sorgulama yaptınız mı?

memnun olmasam da ttnet-üçlü avantaj tarifesi var. 20mbit'e kadar internet, tivibu ve ev telefonu 55,5tl

@sutlu nescafe, şimdi sayende baktım var mı hizmet diye, var imiş.
@motta, pek hoş gözükmedi hocam.

www.kablonet.com.tr?

niyeyse bana kendini yeni bir bakış açısına/düşünceye açmaya çalışıyormuşsun ama biraz zorlanıyomuşsun gibi geldi.
rüyamızdaki herkes bizim bilinçaltımızın üretimi

gözünüzü korkutmak gibi olmasın ama, baş ağrılarınız her gün devam ederse, bence hemen bir doktora gidin. bünye böyle alarm veriyor olabilir.

hayatımın gidişatını etkileyecek önemli bir karar aldım 1-2 ay önce. yeni bir şey sayılır. ama bu şerefsiz bilinçaltı niye böyle oyunlar oynuyor. bildiğin korkutuyor ve acıtıyor. şu an bu rüyayı düşündükçe bile bir şeyler saplanıyormuş gibi hissediyorum.

bir de tekrar uyuyorum dedim ya bu rüyayı gördükten sonra. bu yarı uyanıklılık halinde rüyamda bir yerlere gittiğimi, bir maceraya katıldığımı ama her seferinde yenilip o düzlemden bu şekilde çıkartıldığımı hayal ettim. beni her seferinde yakalıyorlar ve beynime iğne sokarak oradan çıkartıyorlar. ben de gerçekliğe geri dönüş yapıyorum. bu geceki rüyamda adam, "hadi çabuk ol daha yüzlerce kişi var" dedi mesela. he? çok etkiliyor bu rüya beni.

o otobüslerin artık kalkmadıklarından şüpheleniyorum. bilen duyan yazsın nütfen

Orada hiçbir otobüs yok ama 110'u orada yolcu alıp kalkarken gördüm ben son bir hafta içerisinde. Muhtemelen aynı yerden kalkıyor ama uzun bekleme yapmıyor, yolcu alıp gidiyordur.

Kalkmaya devam ediyor fakat yeri degisti. Akmnin onunden sola ( gumussuyunun zit yonu) dogru dumduz git. 300 metre ilerden caddeye cikinca saga yani asagiya don. Oradan da 200 metre falan indikten sonra sagda kucuk bir alan var otobus duraklarinin oldugu. Oradan kalkiyor.

pratik meselesi. 10-20-30 defa çık sende alışırsın farkında olmadan. bak ben sene 2007'de ilk motosikletimi aldığımda kullanmayı bile bilmiyordum. hatta motoru aldığım yerdeki adama sormuştum nasıl çalışıyor bu göstersene diye. şimdi sanki motorla doğmuşum gibi geliyor.

aynı şekilde hissediyorum. o yüzden araba kullanırken çok tedirgin oluyorum ben de ve sürekli dikkatliyim ve sürat yapmıyorum. arabanın dibine kadar girip sürekli sellektör yapıp panikletenlere uyuz oluyorum. tam kaza sebebi.

antik.eksisozluk.com

ben sürekli çıkıyorum, aynı sorun bende de var. bazı şeylere çok dikkat ediyorum mesela müdür. sol şeritteyim diyelim, trafik sakin seyrediyor. orta şeritteki adamın kör noktasında kalmamaya çalışırım. ayrıca en çok dikkat ettiğim şeylerden biri de önümdeki ve arkamdaki arabalar. kesinlikle yüksek arabaların arkasında durmam. ayrıca arkamdaki arabanın şöförü bayansa veya telefonla konuşuyorsa; veya önümdeki arabanın sürücüsü geç fren yapıyorsa ona aldanıp yanlış hareket etmeyeyim diye onun arkasından ayrılıyorum.

yolu okumak çok önemli. sol şeritten 90 ile gidiyorsun mesela, orta şeritteki adam da senin 100 metre önünde ve 80-90 ile gidiyor. dikkat etmen lazım. eğer o adam yavaş yavaş kendi şeridinin soluna geçiyorsa ya dikkati dağılıp sola kaymıştır yavaşça, ya da seni umursamadan sola geçecektir. yavaşlamak lazım falan.

bunlar bilinen şeyler. ilk başta ben de çok korkuyordum, hala da bazen sınava giderken yolda sıkıntı olursa boşuna gerilmeyeyim diye başka şeyler giderim gideceğim yere. bir ara araba kullanıyorum, yanımda babam var. bir caddede sağa dönüyoruz. ben soldayım, sağımda otobüs. ben otobüsle aynı hizaya gelince otobüs sola geçiyor gibi hissettim (hala da aynı şeyi hissederim) ve gaza bastım. babam çok kızdı niye gaza basıyorsun diye, otobüs sıkıştıracaktı falan dedim de takmadı. oluyor böyle durumlar. trafiğe çıktıkça ne zaman nasıl davranman gerektiğini göreceksin. bazen benim de içim sıkılıyor hayvan gibi kullanan taksilerin içinde.

öyle yani...

hacı sol şeritte kağnı gibi ilerleyen şerefsizlerin götüne girilir, selektör yapılır yanından geçerken de el kol hareketi yapılır.

götünüzden ter damlar ama gidin..
gidin gidin..

"gitmeyin olm manyak mısınız?" demem ama ben olsam gitmem. zira ben de bu sene planlıyorum 4-5 günlük bir likya turu ve en erken eylülde yaparım sanırım. ağustos güneşinde sıcağında çok yorulursunuz, hava kararsın da yürüyelim deseniz likya yolundan bi bok anlamazsınız ve yoldan sapabilirsiniz.

kısacası, gitmeyin olm manyak mısınız?

kafaniza estiyse gidin.
ama,
tabelalarin sizi her zaman dogru yonlendirmeyecegini,
yolun yol degil bir patika (bazi yerlerde patika bile degil)oldugunu,
eger yapili ve uzun boyluysaniz, agac dallari ile ciddi sekilde ugrasacaginizi,
yaniniza almak istediginizden daha fazla su almaniz gerekecegini (hele bir de cabuk terleyen bir yapiniz varsa),
elalem, koylarda deniz sefasi yaparken, onlari uzaktan gorup, ulasamayacaginiz icin sinirlerinizin bozulacagini,

bilerek, gitmenizde yarar var.
yolunuz acik olsun.

fiber optik varsa bağlat, yoksa değştirme

fiber optik yok evet ama 60 küsür lira karşılığında fotoğrafın yüklenmesini beklediğin o meş'um zamanlara gitmek istemiyor insan. mutlaka daha iyi hizmetler vardır.

super online fiber..yoksa klasik telekom adsl.

bağlantın nedir, ne kadar ödüyorsun?

keşke öyle olsaydı.

taksim'e cikilacak herhalde ya.

trabzonsporlularin kortejine katilicam bende eger istanbul'da olursam.
etkinlik planında mecidiyekoy'de toplanip taksim'e cıkmaca var.

bir ihtimal kosla oxi action işe yarayabilir, ama ne lekesi olduğunu bilseniz çözüme daha kolay ulaşabilirsniz.

koslanın vanishini deneyebilirsiniz, biraz pahalıdır ama çıkarır diye düşünüyorum.

teorisi su:

ya ilk giris yapilan ülkeden ya da uzun süre kalinacak ülkeden alinmak zorundadair schengen vizesi.

yani fransada 4 ispanyada 3 gün kalicaksaniz ve bu belgeliyse sorun olmaz.

bildigim kadariyla ispanyaya giris yapabilirsiniz ama cikisi fransa dan yapmak lazim.. bir sekilde oraya gitmek lazim yani.. ama tabi kara yoluyla gidip sonradan ispanyaya donup ordan cikarsaniz bilemezler fransaya gittiginizi, bir daha schengen alacaginiz zaman problem cikartirlar.. giriste ispanyol polisi sorarsa ucak bileti buraya ucuzdu derseniz ama cikisi fransadan yapin mutlaka

aslında dediğin gibi ilk giriş şengeni aldığın ülkeden olmalı, ama bu biraz şans işi. iyi polise denk gelirsen sorun yaşamazsın, kötü polise denk gelirsen de binbir tane soru sorarlar hatta önce fransaya girmelisin cart curt gibi şeyler söyleyip problem çıkarabilirler. tamamen şansına bağlı yani. tabi riske atmasan daha iyi.

en çok ispanya'da kalacağım. fransa'dan davetiye olduğu için oradan alıyorum. fransa'da bir-iki gün bile kalmayabilirim yani. ama dönüşte fransa'ya giriş yapıp 1-2 gün kalabilirim, bu yeterli olur mu?

ya bu şans meselesi işte beni korkutuyor. o zaman fransa-ispanya sınırındaki bir fransız memleketine uçup oradan ispanya'ya geçeceğim mecbur

serabetan o kurali bilmiyordum, ama kara yolunda sinir yok kontrol vs. de olmuyor onu nasil biliyorlar?
kara yoluyla gecis yaparsaniz hangi ulkede daha cok kaldiginizi bilemezler bence

kontrol yok degil aslinda. var ama cok yapilmiyor, trenlerde, otobüslerde kontroller oluyor, araclarda ise random ama az baya.

neyse eger giris cikis damgasi vurdurmaniz gerekiyorsa bunu ordaki polis merkezlerinden yapabilmeniz lazim, hepsi yapamayabilir bunu ama herhangi bir polis merkezine ugrayin onlar söylerler nerede bu islemi yapmaniz gerektigini, eger zor ise bi yere ugramananiz en garantisi sehir merkezindeki uluslarasi tren istasyonunda kesin vururlar damga.

ben iki sene önce bu şekilde giriş yaptım..hiç sıkıntı yok..tiple ilgili de olabilir..bana sormadılar bile..aynısını hatta isviçre almanyada romanyada da yaptım..sorunsuz girişler hepsi

riski alıp ilk önce gidiyorum o zaman ispanya'ya. buna "risk" denir mi bilmiyorum, yani ortada öyle bir risk var mı. çünkü her şey keyfi gibi gözüküyor. beni de nereye yönlendirirseniz oraya doğru gidiyorum gördüğünüz gibi, çok kararsızım.

tipin çok şüpheli(!) görünmüyorsa ve turist olduğun izlenimini iyice verirsen sorun yaşamazsın gibi geliyor aslında. bi de bu ispanyollar çok rahat adamlar, öyle turist murist der geçersin, zaten soru soran olursa ordan fransaya geçeceğini daha uzun süre orda kalacağını filan söyler geçersin, azcık şirin ve kibar olursan problem yaşayacağını sanmıyorum.

İspanyollar pek bir şey sormuyorlar sanki girip çıkarken, ya da bize öylesi denk geldi. 2 kez girdik, 2 kez çıktık, her seferinde güler yüz! Ama Fransa vize verirken sorun çıkartabilir mi? Fransa kendisine doğru bir uçak bileti isteyebilir. Mesela Avusturya'nın vize şartlarında "Hedef ülke Avusturya olmalıdır" diye bir şart da okumuştum.

çarşamba günü arkadaşım yunanistan şengen vizesiyle ispanya'ya girip çıktı, kimse de bişey sormadı.

İspanya takmaz. Her türlü girersin. Fransa bir h şegen alırgen ee bize girmemişsin diybilir. O yüzden vize bitmeden giriş-çıkış yapsan iyi olur. Yapamazsan da Fransa'nın kıyamet koparacağını sanmam. Bu konuda en sıkıntılı ülkeler Almanya, Hollanda ve Avusturyadiye biliyorum".

olabiliyor sanirim bu durumda ama bence kesinlikle ugrasmayin, 10 senelik alin cünkü yillik cok daha ucuza geliyo.

10 senelik almayı düşünüyorum zaten, yıllık bir sınır mı oluyor, alınamıyor mu bu belge 10 senelik için? bir de sanırım üniversiteyle alakalı bir şey için gittiğimde veriyorlar bu belgeyi, emin olamadım.

okulla alakasiz seyler icin okul pasaport yazisi da vermez zaten.

denildigi gibi 10 yillik pasaport alip gecin.

okulla alakasiz durumlar e.g. wat. gibi durumlarda da ögrenci pasaportu alabilirsin. ama degmez ve sacma.

cüzdan parasi zaten az degil, ek belgelerde almak gerekiyomus sanirim simdi , ugramasi susu busu derken, uzun vadeli ve icinde baska vizelerin de oldugu bir pasaport daha güzel

ögrenci olarak degisiyo bazen 6 ay bazen 2 senelik veriyolar da her iki durumda da gereksiz dert biten pasaport derdi var.

cogu ülkeye vize icin 6 ayi kalan pasaportla basvuru yapilamiyor...

ben de oldum olası safariden kullanamadım benzer problem de yaşadığım oldu ama daha çok donuyordu herhangi bir işlem yapamıyordum facebookta. flashla alakalı bi problem bence ama bilemiyorum. chrome kurdum ordan giriyorum facebooka

kovulduğuna göre tazminat alması gerek, siz niye hemen eziyorsunuz kendinizi?

2 haftalık sigortayla tazminat alamaz. 2 ay deneme süresi var, bu süre içinde işveren istediği zaman kovabilir, işçi istediği zaman ayrılabilir. yasal olarak maaşını alma hakkı var, zaten türkiyede dava açan işçi çok büyük bir yüzdeyle davayı kazanır ama arkadaşının dava falan açacağını sanmıyorum, ne yazık ki davasız almanın bir yolu da yok.

işveren düzgün bir adamsa verir, vermezse sinirlenirseniz de şikayet edersiniz.

İs kanunu bu gibi durumlarda isverene sozlesmeyi derhal ve tazminatsiz fesih hakki verir. Yine de parasini isteyebilir arkadasin, isveren insiyatif kullanabilir.

herşeye tazminat alan ekşi duyuru milletine hayranım... (bkz: moondalina )
23 günlük parasını alabilir sadece o da yaklaşık (asgari ücret ile çalışan bir yerde) 600tl eder.

Bu arada deneme suresi taraflar daha once aralarinda anlasmislarsa vardir. Deneme suresiz is sozlesmesi ² ay dolmadan sonlandi diye deneme sureli kabul edilmez

malwarebytes anti malware'i deneyin

yarın öbürgün ceyhun diye biri gelip bişey yapmasın lan

müneccim boku yemişsin.

rüyanda fm oynaman da alternative metal'e ilgi duyduğunu gösterir.

tam olarak o dediğini yapmıyor ama tineye.com işini görebilir.

tineye olabilir mi? en azından benzerlerini buluyor.

artık google'ın görsel araması ile de resim aratabilyorsunuz.

gazopa.com ?

www.google.com.tr

dns değiştirme devri bitti artık, artık "makat" var: www.makat.org

aynı sorun bende de var. smile adsl ile ilgili olduğu söyleniyor divxplanet'ta. (super hide ip ile girdim.)

evet smile adsl var bende de. super hide ip'yi indiriyorum şu anda.

anayolu takip ederek yukarı, cağaloğlu'ya doğru çık. yol sola dönmeden önceki ilk sağdan gir, bir süre yürüdükten sonra ufak bir meydana çıkacaksın, ikinci soldan gir, o yolun devamı.
ama biraz karışık oralar, meydana ulaştığında (bankalar falan var etrafta) insanlara sormanı tavsiye ederim.

-> Eminönü -> Mısır Çarşısı'nın arka kapısından çıkın -> Yukarı doğru yürüyün

mısır çarşısının arka kapısının orada köşede (çarşı içinde kalıyor) malatya pazarı var. o kapıdan çıkacaksın..

eger bır sure ındırıp sonra ındırmıyorsa ve ortak sayısı coksa. o dosyadan banlanmıssındır benm gecen banlandım bir grubun discographysini indiriyordum ve ındırdıgımden az yolladım dıye %74 te kaldı .

hiçbir filmi indiremiyorum ama artık.

ama hiç bilgi vermeyip sadece indiremiyorum denmez ki? ne oldu da indirememeye başladınız? dosyaları nerden indidiyorsunuz? public bir torrent sayfasındna yuksek seed li bir dosya cekın ınmezse baglantında sorun var demektır.

btjunkie.org burdan bırsey ındır. gene ınmazse baglantında sorun vardır. eger ınıyorsa dıger dosyaları ındırdıgın trackerdan banlanmıssın demektır.

btjunkie'den indiriyorum zaten hep ve yüksek seed oluyor. birkaç film indirememeye başladım birden. bağlantımda da sorun yoktur herhalde, bir yavaşlık yok çünkü. son iki gündür film bir süre duruyor sonra yanındaki aşağıya doğru olan ok kırmızıya dönüyor.

böyle oluyor işte: img217.imageshack.us bir bilen bakıverse.

baglantıda sorun var. ayarlar kısmından port degıstır yanı port ayarı yap olmadı guvenlık duvarı ayarlarına falan bak torrentte bırsey yok cunku dıkkat et ortakları bıle gostermıyor eslerıde oyle. sen ındırmen gereken baglantıyla iletişme gecemıyorsun. guvenlık duvarı ve torrent port ayarına bak.

benim tercihim sadece cin tonik olarak tüketmek. bir bardağa %60 cin, %40 tonik, bir de ince dilimlenmiş bir limon ile ağır ağır demlenebilirsiniz.

afiyet olsun.

şunlar da merak ederseniz diye internette bulunan birkaç cinli kokteyl tarifi. tek uyaracağım şey burada yazan sodalara aldanıp da maden suyu kullanmamanız, sodanın köpüğü yitince içkinizin lezzeti gider.

www.nepisirsem.com
www.kokteylkeyfi.com

gordons diğer cinlerden farklıdır ve esas içilen şekli sadece cin ve buz dur. tekel cin gibi kalitesiz cinler için tonik ve limon kullanılır

yok, ondan silmedim.

illa aile filmi olacak da değil tabii, bu tanıma uyan ve insana mutluluk veren herhangi bir komedi filmi olabilir.

Paris'te İki Gün.

her film sorusu altına bunu yazıyorum ama izlemediyseniz "the hangover".
ben hep izliyorum.haftada bir fln=P
edit:aile filmi fln diil sırf sevdiğimden yazdım.

@demoniclewinsky, hocam bundan korkmuştum ama belirtmedim. bu vesileyle belirteyim. the hangover, hot tub time machine haricinde olsun. zaten bu filmler de bu tanıma uymuyor sanırım. yine de teşekkürler. bu arada paris'te iki gün inmeye başladı teşekkür ederim.

aile komedisi degil ve aile ile izlenemez ama soylemezsem catlarim; lars and the real girl.

eskilerden my best friend's wedding ve bridget jones's diary

biraz uzak ara martian child

animasyonlardan ratatouille, kung fu panda ve up.

bu saydiklarimin hepsi samimi filmler ve genel olarak "gunesli" ic isitan filmler.

home alone serisi birkaç cümle kurup anlatamadığım bu türün en iyilerindendir zaten. entrapmen teşekkür ederim, bunlar beni birkaç gün götürür.

"matchstick men" de güzel.

bazı filmlerde altyazı dosyası eklenmiş oluyor containera, hatta birkaç altyazı birden seçilebiliyor bu vasıtayla. bu durumda subtitles^dan none seçilerek halledilebilir ancak frame'lere fiziksel olarak gömülmüşse mümkün değil.

Kesin bilmiyorum ama çok büyük olasılıkla yoktur. En fazla üstünü kapatırsın.
Eğer olsaydı tv kanalları diğer kanalın görüntüsünü kullanırken onun amblemini mozaiklemeyip direk silerdi.

mkv formatlı bir film ise "mkvtoolnix" isimli program ile gömülü altyazıları, var ise başka dildeki dublajları falan çıkarabilirsin...

yok.ama yazı gerçekten gömülü mü? emin misiniz?
mkv lerde ekli oluyor.varsa çıkartılıyor.

evet evet evet!

500 lira taksitle araç satılıyor az bile.

aynen ya son 1 aydır farkettim ben de bunu. lanet olsun... 1 saatlik yolu 3 saatte gidiyorum resmen.

otomobilden ziyade o bölgedeki nüfus arttı. bloklar, insanlar = kalabalık

tek çözümün kirada oturuyorsan işinin olduğu yere taşınmak. yoksa her zaman trafik olacak.

garip tesadüf...
şimdi işe geldiğimde bunu söyledim geçen sene bu kadar trafik yoktu diye...
çin'i bildiğiniz levent'e taşımışlar sanki...

her ehliyet alan 500.tl taksitle altına araba çekince böyle oluyor. kimse toplu ulaşıma bakmıyor bile haa tabi toplu ulaşmında pek olduğu söylenemez. en güzeli memlekette geri dönmek ne varsa su istanbul da kopan buraya geliyor.

kesinlikle gittikçe artıyor ama içinde olduğumuzdan çok öyle fark etmiyoruz
1 sene kadar yurtdışında kalıp istanbul a geri döndüğümde şoklardan şok beğenmiştim
napıcaz ya :(

abi ne zaman yola çıksam trafik var.
trafik olmayan zamanlarda çıkmaya çalışıyorum ama her zaman mı var ya?

bi sike benzemeyen, insanlari koyun yerine koyan, ucuz da olmayan toplu tasimadansa tabi ki kendi aracini alip insan gibi yolculuk etmek daha mantikli. bu yontem trafigi arttirsa da hayvan yerine konmaktan iyidir.

işte tamm da bu kafa.
insanlar toplu olarak taşındıkları her yerde koyuna benzetilcekse ben sonu gelmez araba kuyruklarını daha çok benzetiyorum
toplu taşımaya rağbet yok
topbaşa kıl olduğu için kullanmayan bile gördüm tuhaf tuhaf işler
şişli'den kadıköy'e arabayla giden var mesela. metrobüsü reddediyolar filan.

sorun toplu olarak tasinmak degil ilk yazdigimdan da anlasilacagi gibi. koyun gibi tasinmak.

istanbul'dan bahsediyorum ben, iett'den, halk otobuslerinden. klima diye bir seyin olmadigi, yazin sicak, kisin soguk, durakta bekleyen 10 yolcudan sadece 5'inin balik istifi yaparak ancak binebildigi toplu tasimalardan ve buna ragmen bir sonraki durakta soforun 'arkalar bos, ilerleyin...' dedigi otobuslerden.

istanbul'un bir cok yerinde yasadim, bundan baska turlusune de pek rastlamadim.

ben de bu türlüsüyle az karşılaşıyorum
en azından kafam rahat, kitabımı okuyorum, müzik dinliyorum, uyuyorum
trafiğin içinde debriyajdan kopma raddesine gelen bi ayak bileğim yok ve uykusuzlukla sinir stres karışımı bi ruh hali içinde diilim
sadece her sabah ayakkabılarımı yeniden boyamam gerekiyor
basıyolar çünkü :)
bence değer yahu.

Toplu taşımanın kullanılmamasıyla ilgisi yok. İstanbul'da yoğun saatlerde toplu taşıma araçlarına binilemiyor bile. (bkz: #20646375) Kalabalığız ve giderek daha da kalabalıklaşıyoruz. İstanbul da mâlûm, hep söylenir "kocaman bir şantiye" diye. Her yerde inşaat/çalışma var. Çağlayan kapalı, tünel girişleri yoğun vs.

ben metrobusu 3-4 aydir kullaniyorum, belki 1-2 defa oturmuslugum vardir, o da alakasiz saatlerde bindigim icin. hatta oturmayi gectim, duraga gelen ilk metrobuse binebilme oranim bil cok dusuk.

otobusleri saymiyorum bile; oturmak, muzik dinlemek, uyumak gibi luksleri gectim, bir fortcuya kurban gitmeden ulasmak yeter gidecegim yere.

benim bi teorim var ama kim ciddiye alır bilmiyorum. işten 17.30 çıkıyorum. saatler geri alınmadan önce nadiren trafikte kalıyordum. fakat nolduysa 4 gündür tem de E-5 de bombok arkadaş. karanlıktan kaynaklanıyor bence. millet hızlı gitmeye tırsıyor. kaza maza yok çünkü. yol aynı yol. neyse ya kafayı yedim herhalde...

bi de 15 milyonluk şehirde adam gibi 2 metro hattı olursa olcağı budur. ah o paris'in metro ağına gurban oliyim ben...

Oturup kitap okuyabilecegim bir toplu tasima aracini diger her turlu araca tercih ederim.

Ama cok zor bu dedigin, hele is giris/cikis saatlerinde.

Eğer film ile aynı fps'de altyazı indirdiysen ve uymuyorsa: Subtitle Workshop.

bende sapasağlamı var sana yollayayım bu sorunu çözelim kardeş.

ayni sikintiyi ben de yasadiydim..bu altyazi uyuyor..denemediysen bi dene istersen..
divxplanet.com

uymuyor hocam.

ugrasirim diyorsaniz gom player'da altyaziyi ileri ve geri alma tuslari var.. senkron bozuldukca ileri geri alarak duzeltebilirsiniz..

vlc player da ayarlardan girerek senkronize edebilirsinizz.

polaroid

polaroid

~hadi beeeee :D

polaroid tüh:(

eğer satın almayı düşünürseniz tavsiyem asla polaroid almayın, şirket instant film departmanını kapadığı için filmlerini bulmak imkansız, bulursanız da 10 kare için 100 tl falan ödemeniz gerekebilir.
onun yerine fujifilm'in "instax"ları var aynı şekilde çekince alttan çıkan tarzda, filmleri nispeten kolay bulunuyor, şirket desteği var yeni modeller çıkarıyorlar, en popüler olanı "instax mini 7s" sanırım, kredi kartı boyutunda fotolar çıkarıyor, gittigidiyor ve ebayde sürüyle mevcut.

acer'dan uzak dur
toshiba ya bak derim

aynı fiyatta acer'ın sistemi daha iyiydi ama neden uzak durayım, kimse sevmez mi acer'ı?

1.5 yıldır kullanıyorum. tık demeden çalışıyor. ayrıca kuzenim de acer kullanıyor ki baya özensiz kullanır elektronik eşyalarını. onda da bir sorun çıkardığını görmedim.

acer 5920G sahibiyim.

kör topal idare ediyor ama oyun oynamak imkansız aşırı ısınıyor ve kapanıyor.

uzak dur derim.

ben de 1,5 yıldır kullanıyorum, 1500 liraya aldım. memnunum. toshiba'dan başka laptop düşünmezdim ama acer'dan memnunum.

asus,dell,samsung ve lenovo'ya bak istersen. acer'dan daha iyidirler.

acer 5740G aldım. 9.ayına girdi. Ne ısınma var ne ses. Kaldı ki makinede mafia 2 gta iv gibi oyunları çok çok rahat oynuyorum. Biraz tozdan kaynaklı ısınma sorunum var onu da temizleyince geçiyor.
Ama alet hiç ses çıkarmıyor üstelik çok ergonomik geliyor bana.

Acer eskiden iyi bir firma değildi ama şimdi harikalar yaratıyor. Hp ve toshiba'ya gereksiz para vermektense Acer öneririm. f/p açısından en iyisi.
Toshiba'lar kısa bir süre içinde hurda yığınına dönüyor keza hp'lerde öyle.

bak bunlar benim aralarında kaldığım fiyat-performans olarak çok iyi gözüken 3 tane laptop. 1250-1500 lira aralığındalar.

www.eksenbilgisayar.com

www.netsiparis.com

www.akakce.com

acer 5920G sahibiyim.

super calisiyor kendisi. oyun oynamak gayet mumkun, isiniyor diger makineler gibi ancak kapanmiyor.

direk al derim.

not: kendisine kaya adini taktim, tas gibi saglam ve agir oldugundan ancak desktop olarak kullaniyor durumdayim. 3 yasinda ve sadece harddisk problemi cikti o da harddisk'in durup dururken kendini kaybetmesinden dolayi. diger markalara verecegin parayla acer'in en kralini alirsin.

tabii ki elektronik isi tamamen sans. bende canavar gibi calisan cihaz baskasinda patlar. o yuzden karar senin.

acer er ya da gec problem ci-kar-ta-cak. emin ol. bugune kadar tahminimce 7-8 kisiye laptop aldirmisimdir, acer aldirdiklarimdan suan ozur diliyorum, o derece.

3 yıllık bir acer kullancısıyım.
ilk laptop'umu 2 sene kullandım. tık demedi. hala çalışmakta yeğenime hediye ettim. tek format yemişliği yoktur.

su an yine acer kullanıyorum. 5741g modeli. çok memnumun.

her sey kullanıma bağlı. arada bir açıp fanı temizlemezsen her bilgisayarsa ısınma sorunu olur. zira laptopların fanları normal kasa fanları gibi değil. delikleri küçük çıkışları küçük sıkışma yaparsa hava girişi ve cıkısı olmuyor ısınma oluyor haliyle.

ben tavsiye ediyorum şahsen. son modellerinin bir çoguda led ekran kir tutmuyor, pırıl pırıl. performansı emsallerinden kat kat üstün.

acer 5739g kullanıcısıyım.

başta alırken servis problemli falan dediler ama 1300 tlye biçok markadan alamayacağım özelliklere sahip laptop aldım. 9 aydır kullanıyorum çok memnunum tavsiye ederim.

akıyor bizde.

ben ne yapayım şimdi? hakkını aramasını bilenler bir yere yöneltsin beni de, naif bir şekilde sorunumu anlatayım.

yoo. aynı: 100 mbit. swh