Ekşi Duyuru

şu sıralar birşeyler alma iştahımı bastırmaya çalışmakla beraber aklımda farklı fikirler cirit atıyor şöyle ki,

Daha önceden legal oyunum olmadı hiç bir tane para verip online oyun alayım diyorum, cod mw3 preorder şu an 110 lira falan gibi bir rakama geliyor, 8 kasımda oyun çıkacak.

Sistem speclerini belirtmişler, laptop çalıştırır gibi duruyor ama ısınma sorununa nasıl çözüm bulurum, şu an mw2 ekran kartını 95 dereceye kadar dayıyor.

Acaba oyunu illegal netten çekip oynadıktan sonra oyun kaldırıyorsa para verip orjinalini alayım mı kararsızlığı var.

Yada netten 110 liraya falan preorder oyunu alacam, oyun çıktığı gün elimde olacak, kurup deli gibi oynayacam.

Hangisi kulağa daha mantıklı geliyor

 

7 tane tshirt seçeneklerinden, 2 tane seçmem lazım, beğendiğinizin numarasını yazarsanız ona göre karar verme sürecim daha kolay olur.

1)www.threadless.com

2-)www.threadless.com

3-)www.threadless.com

4-)www.threadless.com

5-)--- iptal ---

6-)www.threadless.com

7-)www.threadless.com

Tişkür ettim

 

2-3 tane site buldum ama yine de sorayım,

işte günün tshirt ü, ya da threadless gibi bir sürü tshirt satan yabancı tercihli web siteleri hangileri vardır? varsa kullandıklarınız?


 

Eylül başı yeni bir yerde işe başladım, sigortamın yatıp yatmadığını edevletten bakmam lazım bunu biliyorum ama, sigortanın yatırılıp yatırılmadığını kaç gün sonra görebilirim?

1 ay diye biliyordum, IK cı biri bana sonraki ayın 20 sinde görürsün dedi ama şu an baktığımda birşey gözükmüyor.

Sonuç olarak eylül 4 iş başı yapılan sigortanın kontrolünü ne zaman yapabilirim

 

Şirkette var 3-5 kişinin elinde şu kahve termoslarından

www.starbucks.com.tr


Bunların kenarları metal, tutacağı plastik ve kahve içilen yeri de plastik ya da lastik. Kahve içilen yerine plastik veya lastik olması sağlıklı mı?

Ben de almayı düşünüyorum da bu tarz birşey, sanırım içine kahve çay su herşey konur ama şu ağızlık kısmına takıldım. Bir de koku vs yapıyor bu meretler?

 

Şu konuları Türksele soramamaktan nefret ediyorum, her türlü öpmeye çalışıyorlar çünkü.

Şu an gnçtarife mi ne boksa ondan kullanıyorum. 29 tl ye 300 dakika veriyor, 1 smsten sonraki 100 sms ücretsiz, 2 gün bedava ayakları. 3 liraya da 100 mb internet veriyor.

Bu paketin bana maliyeti her ay ortalama 40 tl, internet paketi 3 tl ye geliyor sonra sms falan derken 40 ı buluyorum.

Türkselin şöyle bir kampanyası var : www.turkcell.com.tr

49 TL ye, 1 sene taahütle, 500 dak. 500 sms ve 500 mb internet veriyor. 500 mb internet bana fazla gelir muhtemelen, 500 dakikalık da birşey konuşmuyorum 500 sms i de kullanamam heralde ama en azından faturam sabit olur. Bu paketin orjinal fiyatı 59 tl, vazcayarsam, kullandığım her ay için bana 10 tl indirm parasını ceza olarak dayayacaklar.

Ya da, 14 tl ye 250 mb internet alacam, 5 tl ye de 250 sms alacam. 29+14+5= 48 TL olacak, ama en azından taahütüm olmayacak. 250 sms bile fazla gelebilir bana ama ayda 3-5 kere mesaj atınca, ve her gün sadece ilk mesaj paralı diye bana toplamda 5 tl mesaj parası geliyor, işte 2 tl de ekstra konuşma diye dayıyorlar ay sonunda 40 tl yi gösteriyorlar bana.

100 mb internet bana yeter mi onu bilmiyorum şu akıllı telefnlardan alınca sürekli interneti kullanıyor cihaz, zaten hali hazırda daha 5 aylık her ay 300 dakikalık paketim var.

Sonuç olarak 600 dakika, 100 mb paket ve sözde indirimli mesajlarla bana 40 tl ye giriyor bir fatura.

Bu durumda 1 sene taahüt vermek mi daha mantıklı yoksa işte ek internet sms paketiyle falan faturayı 50 tl ye dayamak mı daha mantıklı? 300 dakikanın 29 tl den ucuz olduğu bir paket yok maalesef.

edit: operatör değiştirmek pek mantıklı bir teklif değil şu durumda

 

www.vatanbilgisayar.com

şuradan baktım ama bir sürü var, 15.6" lik bir laptop var, gt540m ekran kartı var ve ekran kartı 95 dereceden sonra sapıtıyor cihazı kilitliyor, sanırım soğutma ile düzelebilecek bir sorun bu.

Çok dandik olmayan, çok da pahalı olmayan ne tavsiye edebilirsiniz şu linkteki şeylerden?

 

Şimdi şu fırsat sitelerine bakıyorum da trendyol gibi, 250 liralık ayakkabı 180 lira oluyor ve bu tükeniyor. Arkadaş üzerinize giymediğiniz denemediğiniz ürünü, üstünüze olup olmayacağını bilmeden, nasıl gözükeceğini bilmeden nasıl alıyorsunuz bunun sırrı nedir?

Dükkanda bile ürünü üzerimde 10 dakika denemeden alamam. İnternetten aldığım en süper ürün tshirt, onun da bedeni sabit zaten.

Dockers'tan pantalon alan var helal olsun diyorum. E üzerinize uymadığınızda napıyorsunuz? Klasik Türk mantığı, bu bana olmadı, değiştir mi diyorsunuz? Ya da para iadesi mi istiyorsunuz?

 

Haftasonu üniversiteden kız arkadaşımla görüştüm, nevizadede içmece vs. oturduğum yer de sokak üstü olunca gayet gelen geçen insana baktım şahsen.

Konu kıyafetlere kaydı, kendisi Amerika'ya gitmiş 1 aylığına, işte vay efendim orada istediği kadar kısa etek/şort giyermiş kimse bakmazmış, ama burada rahat olamazmış (sonuna kadar katılıyorum da), gelen geçen hatun kişilere bakarken, işte dönüp bakmıyorlar amerikada kısa etek giyince, öyle bakılmaz tarzı birşeyler söyledi.

Sonuç olarak, abazan bakışı olmadıkça hatunları ortalama 10 sn içinde yukardan aşağı ya da tam tersi yönde süzmek ayılık mı sayılıyor? Abazan bakışı olmadıkça (yiyecek gibi bakıp salya akıtmak) kadınlara bakmak, bağyanları bu kadar geriyor mu?

Yoksa hiç mi bakmamak gerekiyor?

Not: Sorun olmasın diye, bir soru içinde, kız, kadın, hatun ve bayan kelimelerini bir arada kullandım.

 

Şu an çalıştığım işyerimin şartlarından çok memnun olmasam da (kim memnun ki?) yaptığım iş zevkli (game testerım artık herkes öğrendi). Kafamda her zaman ki gibi yurtdışı planları var. Daha önceden yurtdışı eğitimim falan da var (Erasmus) neyse, efendim şimdi bulunduğum sektör gayet eğlenceli canlı renkli ve deli gibi gelişen bir sektör (sosyal oyunlarda senede 2 milyar dolar gibi bir para dönüyor), yurtdışında olan belli başlı oyun firmalarını buldum ve benzer pozisyonlar için onlara başvurmayı düşünüyorum.

Yalnız sorun şu ki, benim adam gibi ilk iş deneyimim olacak bu, bundan önce 4 ay kadar bir yazılımcı maceram oldu ama, o defteri kapattım. Neyse işin özü şu ki, ben daha bu sektörde 1 aydır falan varım, cv hazırlayıp millete ben bu sektörde iş arıyorum bak x firmasında çalışıyorum demek için daha erken mi? Yani sektörde 1 aylık iş deneyimiyle, yurtdışındaki firmalara başvurmak mantıklı mı değil mi? Komik olur mu? Daha beklemem mi lazım?


 

AB nin kullandığı bir cv şablonu vardı, neydi o cv nin adı?

Daha önceden sorulmuştu bu ama, soru sorunca para veriyoruz ya sanki, duyurusunu cevabını aldıktan sonra silen bazı kişiler yüzünden tekrar sormam gerekiyor


 

Daha önceden sordum mu bu soruyu bilmiyorum ama cep telefonlarında, yabancı numaraları kayıt ederken ülke kodu için +90 şeklinde mi yazmak 0090 şeklinde yazmık daha geçerli?

İkisi aynı göreve hizmet ediyor bunun bilincindeyim


 

25.media.tumblr.com

Bilemedik bi türlü


 

ref : (git: 312599)

Sanırım bu seçeneklerden akbank, ve garanti kaldı. İşbankası puan konusunda cimri zaten, hsbc yi de sevemedim.

Bu iki banka arasından, kart ücreti konusunda pazarlığa daha açık olan, alttan alan banka hangisidir, yok otomatik ödeme şeysi verirsen tamamdır mualemesi yapmayan? Backup kartım olsun, ayda yılda bir kullanayım, diğer zamanlarda cüzdanımda dursun kafası yani.

Garantide banka kartı hesabım var, kendilerinin mezar soyucu olduğunu biliyorum. Akbankla hiç çalışmadım, çünkü 2 kere başvurumu kaybettiler.

Sadece kredi kartım olacak, hesap olaylarına girmek istemiyorum.

 

ref : (git: 311521)

Cumartesi günü telefonu aldığım yere gidip durumu anlattım pos makinesinden iptali denedi olmadı. (Bu arada banka ile konuştum: İptal olayı 24 saat içinde oluyormuş, iade işlemi için ise firmanın bankaya dilekçe yazması lazımmış işte iptal edin vs diye.)

Kredi kartı slibinin fotokopisini çekti, altına, 6 taksit olarak yapılan işlemin 12 taksit olarak değiştirilmesini arz ederim yazdı, kaşeledi imzayı attı, ben pazartesi günü faxlayacam bunu bankaya dedi.

Gerizekalı banka nuh diyor peygamber demiyor, biz birşey yapamayız firma durumu çözecek diyor. Firma da pazartesi dilekçeyi gönderecekti (gönderdi mi bilmiyorum, arayıp şimdi sinirimi bozmak istemiyorum), bu durumun netleşmesi ne kadar sürer? Banka bu konu hakkında bilgi de vermiyor.

Bunun dışında işyerinin yapması gereken birşey var mı? 6 taksit azıcık zorlayacak ama, bir yandan da bankadan lanet ettim, kartı kapatmanın derdine düştüm. Ne halt edeyim karar veremedim.

Ya da en temizi tüketici derneklerinden biri aracılığı ile bankayı şikayet mi etsem tüketici mahkemesine?

 

ben teşhisi koymuş gibi oldum ama durum şu,

Elimde 4 lük, eski nokia telefonumda kullandığım bir micro sd card var, yeni aldığım htc ye taktım, bunlar kardeş kardeş çalışıyorlardı, taki bugün microsd de partition yaratmak zorunda kalana kadar.

Elimde bir microsd -> sd converter var, kendisi çok sağlıklı değil gibime geliyor, elimde 4 tane microsd card var, 3 ünü okuyor, şu htc ve nokia telefonlarımda kullandığımı okumuyor.

Öyle olunca telefonu nokiaya takıp harici disk olarak gösteriyorum, diskin içeriğinde sörf yapmak falan okey. Ama diske full format atmak falan yok, sapıtıyor card, aklıma tek gelen, nokia üzerinden cihaza bağlı olduğu için nokia bu kadar fantastik şeylere izin vermiyor.

HTC ye taktığımda da bir sorun yok, kartın içeriğini görmekte yazmakta falan herşey OK ama, işte bir sıçışlar oldu.

Bu kart bozuk mudur acep? Şimdi Flash Memory toolkit ile okuma yazma testi yapıyorum, üstüne de benchmark çakacam ama emin olamadım

 

Bankalardan nefret ederim ama malum kredi kartı vb sebeplerle kullanmak lazım oluyor.

Şu an yapıkredi ve finansbankla çalışıyorum, finansbank kartını taksitler bitince yakmak suretiyle bir daha kullanamyacğaımı umuyorum.

2. banka olarak hangi bankayı tavsiye edebilirsiniz, kredi kartı aidatı konusunda uyuzluk yapmayan?

Garanti, İşbankası, Finansbank, Denizbank olmaz.

Akbank'a da ağır kılım, önceden 2 kere kart başvurumu kaybettiler ama. Vakıfbank, Halkbank, Asyabank gibi alakasız bankalar dışında yaygın olan ve tavsiye edeceğiniz banka?

 

X markası hakkında olumsuzluklarını gösteren (kişisel fikirleriniz, topladığınız dökümanlar vs.) hakarete kaçmayan (çok boktanlar, çok ipneler gibi.) yazıların yayınlanacak bir blog açılabilir mi? Hukuki açıdan bunda bir engel var mı?

Atıyorum blogspot'a vs X firması bu benim ismimi lekeliyor diye şikayet ettiği takdirde blogun kapatılma durumu olur mu? Yoksa, saygı çerçevesinde kalındığı sürece bu tip bir şey yapmaya hakkımız var mı ? Atıyorum yabancılarda "x scam" şeklinde kullanıcı şikayetlerinin yayınlandığı siteler var, bunun benzerini sadece belirli bir X markası için yapabiliyor muyuz yani?

Alan adında, X markasının isminin geçmesi teklif hakkı sorunu oluyor mu? Yani xsikayetleri.com gibi bir şey alındığında iki gün sonra firma yasal yollardan o domaini bizden alabilir mi geri?

Benim genel olarak bildiğim, hakarete kaçılmadığı sürece böyle birşey yapabiliyoruz, ve eğer marka ismini kullanarak gelir elde etmiyorsanız bu sorun olmuyor.

Ama atıyorum, x markasını eleştiren siteme reklam koyarsam bu o markayı kullanarak gelir elde etmek kapsamına mı girer?

Hukukçu olan olmayan herkese soruyorum...

 

Gittim, şu meşhur telefonumu aldım, finansbank kartım ile, adama dedim 12 taksit yap yeğen, o kastı bilgisayardan pos falan birşeyler uğraştı, sonra pos makinasından kartı çekti, ben 12 taksit yaptım dedi, okey dedik, şifreyi girdik, slipte 6 taksit yazdı, o 12 olarak gözükecek ekstrende dedi, tamam dedik.

Üzerinden 2 gün geçti, aynı gün bankayı aradım işlemi göremediler, bugün bankayı aradım, o işlem 6 taksit gözüküyor dedi. Bu durumda ne yapacam dedim, dükkanla konuşacaksınız dedi telefonda kadın.

Şimcik bu durumda, dükkan sahibi ne yapabilir? Telefonla arayıp yanına gidecem, o muhtemelen ya salağa yatacak ya da harbi bilmiyor olacak ama, bu durumda taksit olayını firma nasıl düzeltebilir? Ona göre fikir söylerseniz ben de adama, böyle yap abi diyebileyim.

Bilgisi olan?

 

Şimdi yeni moda bireysel emeklilik sigortası ya, hani her ay bir miktar prim yatırıyoruz emekli olunca o parayı alıyoruz vs. bu sistemler mantıklı mı ? Bu işe başlamak için en ideal yaş nedir?

Prim olarak ne kadar yatırmamız / yatırmak gerekiyor ya da en ideal rakam nedir?

Bir de eğer kullanıyorsanız hangi banka vs.

 

Telefon bana 128 tane birbirine bağlanabilir kişi gösterdi, bunların bir kısmını bağladım, sonra eeeh uğraşamam dedim ama, bu bağlamadığım ama bağlanabilecek kişileri nerede görebilirim? Geri kalanları da bağlayayım diyorum.

Edit : Bir de bu tüm twitter facebook arkadaşlarımı kişilere ekliyor amma, ekledikleri gereksiz kişileri silme gibi bir lüksüm var mı kişilerden? ayarlarından bulamadım


 

Wildfire S aldım, android ile ilgili bilgim tamamen sıfır. Cihazı çözmeye çalışıyorum ama sıfırdan bana, şunu yapman lazım, şunu etmen lazım, root şöyle atılır vs diye anlatan bir site lazım.

Ya da tavsiye verecek kişiler de olur. Hangi site ya da gönüllü?

artı : telefonu ilk kullanımda şarjını bitirin sonra 10 saat şarj edin dedi aldığım yer ama illa 10 saat mi? 7 8 olmaz mı?

 

Wildfire S ve Desire S arasındayım araştırıyorum,

Bu telefonları telefoncular, pasaporta kayıtlı az kullanılmış vs diye satıyor ama:

Telefon pasaporta kayıtlı olduğunda, kısaca yurtdışından alındığında Türkiye'deki garantisi nasıl oluyor? Universal garanti olayı var mı? Yoksa burada garantisiz ya da 1 sene garantili falan mı?

 

almaya karar verdim, yalnız bir iki sorum var.

1-) Card Finans ile 12 taksit alabileceğim neresi var ? Vatanda cihaz yok, Teknosada yok, Gold'da var,onların da Finansbank anlaşması yok. Hepsiburada'ya bakmadım ama telefonumun 1 sene içinde değil 2 gün içinde gelmesini istiyorum, kaldı ki telefonun yerden yere vurulmasını da istemem.

2-) Cihazda GPS desteği var, direk uyduya bağlanıp nokta olarak yerimi gösteriyor değil mi? A GPs desteği varmış ama asıl gps daha önemli.

3-) Ses durumları nasıl, birisi sesinin vasat olduğunu söylemiş.

4-) Desire Hd ile kıyasladım, en büyük farkları 5 MP yerine 8 MP kamerası ve 1" olan büyük ekranı. Başka süper bir farkı var mı?

5-) Cihaz flash içerik destekliyor mu? Web sitesindeki flashlar vs

6-) Telefonla ilgiili söyleyebileceğiniz olumsuz neler var? Varsa tabi, ilk kez dokunmatik telefon kullanıcam

 

Türkiyedeki htc lerin fiyatlarını nereden görebilirim? Model model, kapalı kutu, yani hangi mağaza satıyor? vatanda 2 model var sadece.

Bir de, samsung'un ace ve galaxy s modelleri yok bu vatanda falan bu modeller piyasadan kalktı mı yoksa peynir ekmek gibi gidiyor mu?

edit : model karar vermedim ama genel olarak androidli cihazlarda htc mi tercih sebebi samsung mu?

 

Fikirlerinize danışayım dedim,

Kurban bayramı için plan yapayım dedim, tek kişilik, turlara falan baktım fikir vermesi açısından. Dubrovnik ön plandaydı, dedim turlar pahalıdır falan, uçak biletlerine baktım, en ucuz uçak bileti (skyscanner, edreams vs bakıldı) 800 liradan başlıyor, ets nin turlarında ise tek kişilik bir plan 3 gece 4 gün falan 1000 lira, yani bu durumda sanırım çok daha mantıklı oluyor, çünkü ucuz uçaklar 10 saatte falan uçuruyormuş, öyle gösteriyor.

1000 lira sırf oradaki tura verdikten sonra, bir de bunun yemeği, gezmesi falan var, sanırım bu iş bana 2000 liradan aşağıya patlamayacak gibi geldi. Dubrovnikten tırstım.

Bunların dışında Bosna Hersek, Kosova, Makedonya, Sırbistan, Rusya, Ukrayna falan var. Buralara gördüğüm kadarıyla turlar yok, ama uçak biletleri fiyatlarına da bakmadım. Amaç kültürü gezip görmekten çok, gece hayatı, insanlar, alkol 3 leminde bir tatil geçirmek. Konaklamayı da, ya couchsurfingden, ya da hostel, ya da kampanyası olan otellerden birinde yapacam. Moskovanın hayvan gibi pahalı olduğunu duydum. Pasaport alacam bir tane, vize istenmeyecek falan. Fiyatları da Avrupadaki Polonya gibi bizle denk ya da ucuz olacak.

Bu şartlara göre, diğer ülkeler içinden hangisini tavsiye edebilirsiniz acaba?

 

1 milyar barajını aşmayan androidli telefon tavsiye edebilir misiniz?

Aslında HTC istiyorum ama sanırım 1000 liranın altında güzel telefon yok, Desire'a bak fiyatı uygundur dediler (HD olanı değil), onun fiyatını bulamadım.

Samsung tasarımı iPhone çakması bu bariz belli ama telefonlarının fiyatı da daha uygun, Galaxy Ace'i kullanan arkadaşım memnunum falan dedi, kısaca 1000 tl yi geçmeyen, androidi olan, ve içini dışını kurcalayıp her haltı yiyebileceğim (işletim sisteminde) bir telefon arıyorum.

Tavsiyeleriniz?

 

Efenim kurban bayramı ile ilgili aklıma bir yurtdışı tatili yapmak geldi ama kafama takılan bir kaç soru var,

1-) Vize istemeyen (almaya şartlarım müsait değil) ve varoş olmayan (Mısır, Pakistan vs.) gidilebilecek hangi ülke ya da ülkeler var ? Vize istemeyen ülkeler listesine bakacam birazdan ama yine de sizin bildikleriniz varsa sorayım dedim.

2-)Bu tip bir seyahate tur şirketlerinin paket programlarıyla mı gitmek daha ucuz ve hesaplı olur, yoksa uçak biletini kendin alıp kalacak yeri kendin ayarlarsan mı ?(CS, hostel, kampanyalı otel)

3-)Bu tip bir yurtdışı turu için hangi firmaları tavsiye edersiniz ? (ETS gibin)


Danhe schön !

 

Kafama takıldı da tabi ki sevgili medikalci duyuruculara sorayım dedim, bir yeri parmaklarımızla ellediğimizde parmak izi kalır burası okey.

Yalnız bende bu olay gereğinden fazla oluyor gibi, atıyorum bir cam kapıyı ellediğim zaman üzerinde kalan parmak izlerim 100 metre öteden belli oluyor. Arabanın camını el sürdüğüm zaman bildiğin pis gözüküyor. Hatta cam bardaktan çay içerken, 3-5 ellemeden sonra, sanki bardak 1 haftadır yıkanmamış da o kadar garip gözüküyor, üstünde bir sürü parmak izi, dudağımı değdirdiğim yerde dudak izi vs.

Yağlı bir cildim olduğunu biliyorum, daha doğrusu sanıyorum, ama parmak izinde yağlı cildin etkisi olur mu?

Not : Hergün duş alırım, ellerimi normal bir insan evladı gibi wc ye girerken vs yıkarım, yani olay temizlikle ilgili değil

 

magazin.milliyet.com.tr

şu haberde okuduktan sonra, ortada çocuk yokken de kadınlar nafaka talep ediyor mu? Ve hukukta, çocuk olmasa bile nafaka talep edilebilir diye bir madde var mı ?


 

Milliyette sanki inatla yazmamışlar, maç akşam hangi kanalda?




 

Ömründe futbol oyunu oynamamış birisine (ben), bu olaya başlamak için hangi oyunu tavsiye edersiniz, fifa mı pes mi? Laptopda gamepad ile oynanacak diye de not düşeyim.




 

1-)İnternette anonim kalmanın sizin için önemi?

2-)Anonim kalmasını istediğiniz bilgiler?

3-)Başkalarıyla internet üzerinde, facebook arkadaşı vs olsa dahi paylaşmayacağınız bilgiler nelerdir?


Örnek cevap,

1-) Neredeyse hiç, isim soyadımı arayarak google'da 3 bin tane sonuç çıkıyor. Facebook ve twitter profilim arama sayfalarında gözüküyor vs.

2-) Guest olarak gelen kişi, facebook profil bilgilerimi göremez, ama eklediğim birisi çok şüpheli bir durum olmadıkça (random ekleme vs.) ev adresimi telefon numaramı vs görebilir bana ulaşabilir. Mesela, 4sq twitter bağlantısı ile, ev adresim gayet ifşa edilmekte. Ama pek de fifi olmamakta bu durum için. Tanımadığım birine isim soyadımı da söylerim, connected2.me üzerinden vs

3-) Hiç yok

Bu formatta yazan olursa çok mutlu olurum, merak ettim sadece

 

Öğrenci istanbul kartım vardı, çok büyük beceriler sonrasında rfid özelliğini bozduğum için artık gişeden para yüklenemiyor, makinadan bolca bekleyerek yüklüyorum para, ve turnikeden geçişte baya sürüyor bu kartı okutması. Çok boktan yani.

Şimdi ben direk, istanbul kart almak istesem (sanırım 6 liraya gişelerde falan satılıyor), eski kartı vermem durumunda, yenisini beleşe verme durumları oluyor mu? Yoksa eski kartı kaldır çöpe at, yenisine para domal al şeklinde mi oluyor?

Acelem vardı gişeye soramadım da

edit : bir iki yazı okudum durumla ilgili, sanırım en güzeli 6 lirayı domalıp yeni kart almakta, çünkü eski kart öğrenci olduğu için ve öğrenci olmadığım için o kartı bana vermezler, verseler de işe yaramaz, tam basacak çünkü

 

Var mı?

Herhangi bir sektörde olabilir ama özellikle, şu direk para yardımı isteyen derneklerden bahsediyorum.

Örnek, LÖSEV, gerçekten ciddi bir konu ama bence duygu sömürüsünün kralını yaparak para toplamaya çalışır. Televizyonların prime time kuşağında 3 dakikalık reklamı döner, çalıştığım ajansa (3 bin eurodan aşağı iş yapmayan bir yer) web sitelerini yaptırırlar. Tabi ki tanıtım, gelişme vs güzel ama sanki aşırıya kaçma durumu var, ve benim kafama takıldı.

Onun dışında, güvendiğiniz, gözünüz kapalı yardımda bulunurum dediğiniz nereleri var ? Kızılay bile şu Somali olayından sonra gözümden düştü.

 

Gayet açık söyleyeyim, şimdiye kadar para verip orjinal oyun almış biri değilm, oyun bağımlılığım olmamasına karşın fps oyunlarına sarmış durumdayım.

Mesela COD oyunları için private serverlar var (bireysel ya da ufak olanları demiyorum), bunlara özel clientlarla bağlanıp, anti cheat vb. bir sürü bok püsürün önüne geçmek için yapılıyor.

Ama, mutlaka "bilinmeyen, ya da yakalanamayan" hile hurdalar mevcut, eleman gayet açık ben aimbot kullanıyorum diyor, ve yakalanmadığı sürece ban ihtimali yok.

COD ya da diğer oyunların multilerinde, orjinal alıp lisanslı oynadığınızda da bu tip işin bokunu çıkaran durumlar oluyor mu? Oluyorsa önüne geçilme durumları oluyor mu yoksa kimsenin umrunda değil kör tuttuğunu misali mi.

Gayet soğumuş durumdayım şu an private serverlardan, legal serverlarda durumlar nasıl onu merak ediyorum

 

Merak ettim, Türksel kullanıyorum,

300 dk gnç paketi, işte her gün 1 mesaj atmaktan kaynaklanan 5 liralık bir sms ücreti, 3 liraya 100 mb internet falan derken toplamda 40 lira.

Özellikle Türkselde olup benzer özelliklere daha az ödeyen var mı merak ettim

 

Neler yapılabilir? Kısaca işim gereği bütün gün facebook, twitter vb. bütün internetteyim. Game testerım, bütün gün oyun oynuyorum, yani normalde insanların vakit öldürmek için yaptığı şeyi ben iş olarak yapıyorum.

Aynı anda bir sürü oyun oynarken malum klasik enerji bitmesi gibi sebeplerden dolayı oyun çıkmaza giriyor ve beklemem gerekiyor, bu durumda uyuklamayı engelleyecek neler yapabilirim?

9gag i biliyorum, gazeteleri, karikatürleri biliyorum, sıkıntıdan facebookta milletin profiline bakmaya başladım, o derece. Daha fazla flash oyun olmasa iyi olur, aynı anda 5 tane falan oynuyorum çünkü.

PHP gibi yeni bir dil öğreneyim diyorum, bunun dışında neler yapılabilir acaba?

 

evdeki bilgisayarımdan itunes u kullanarak ipoduma şarkı vs atıyorum dinliyorum. İş yerimdeki bilgisayarımda da itunes var, cihaz ayarlarından manual sync seçersem,

cihazımın içindeki şarkılar silinir mi? iş yerindeki itunesda sadece 10 15 tane podcast var, amacım onları cihaza atmak


 

aramaya üşendim, çok major olmasa da bir hangover durumu var, evet bu saatte uyandım.

Kahvaltı edecem ama kahvaltıda ne içmeli bilemedim. Kahve kafein olduğu içi n uzak durulmalı onu biliyorum.

Seçenekler : Süt, Kapi Şeftali, Çay

hangisini içmeli?

Bi de midem de çalkantılı hani

 

Görsel iletişim tasarımı mezunu biriyim, yüksek lisans yapmak istediğim zaman (yurtdışında) üniversitemde okuduğum dalla alakası olması gerekiyor mu?

Yani benim gidip business administration konusunda yüksek lisans yapma şansım/hakkım yok mu? BA dalı sadece bir örnek. İllaki kendi major ımla alakalı bir konuda mı yüksek yapmam lazım? Buna nasıl karar veriliyor? Genel olarak Art kapsamına mı giriyor bu major?

Yurtdışında yükseğe başvurmak için buradaki üniversitenin tanınırlık gibi konuları sorun yaratıyor mu? Yani direk diplomayla başvura biliyor muyuz?

Hali hazırda üniversite mezunu olduğum için sanırım tekrar üniversite okumamın bir anlamı olmaz, ama yüksek lisans konusunda merak ettim bunu.

Aynı şekilde MBA yapmak/okumak için bölüm engeli var mı? Yurtdışında MBA oluyor mu?

 

zoretanin adlı ilacı kullanıyorum, malum karaciğere hayvan gibi yük yaptığı için birlikte alkol almayı tavsiye etmiyorlar. En son kan testi yaptırdığımda alt ast değerleri 100 ün altında olduğu için doktor ilacı kullanmanda sakınca yok dedi.

Geçen hafta içtim, bokunu çıkarmadan kafa kıyak oluncaya kadar dışarda içtim takıldım. Görünürde bir sorun yoktu.

Bu akşam da aynen içip, hatta azıcık daha fazla içsem, kafayı sağlam buluncaya kadar, sıçma ihtimalim nedir?

Karaciğer'in sıçması durumunda sanırım siroz rahatsızlığı ortaya çıkıyormuş, bu adımdan önce, karaciğerin sıçtığının ,ya da aşırı derecede yüklendiğinin belirtileri var mıdır? Varsa nelerdir?

 

korkmayın evlenmeyecem, neyse kafama takıldı, aramızda mutlaka evlenen, ya da bu tip konularda bilgisi olan vardır.

Evliliğe uzak bir insanım ama, insanların şu evlilik konvoyunda hayvan gibi korna çalmasının sebebi nedir? Benim bildiğim bundaki olay, duyun cümle alem biz evleniyoruzdur, bu bariz görmemişliktir, köyde kasabada olur ama istanbul gibi bir memlekette böyle birşey garip kaçar bence.

Ek olarak, abi adet falan ama, o kadar insan evladının aklına gelmiyor mu, bunu yaparsak millet A dan Z'ye tüm sülalemize söver, biz insan gibi evlenelim diye?

 

Yüzüme bir arkadaşım tarafından "çat" ses efektiyle vurulan bir konu kafama takıldı, ehe ya işte öyle böyle dedim ama içime kurt düştü. Kısaca çok uzun tutmamaya çalışıp, fikirlerinizi rica edecem.

Yaş 24 oldu, askerden döndüm, geçen sene üniden mezun oldum, görsel iletişim tasarımı mezunuyum. Mezuniyet sonrası mal gibi ben ne iş yapacam ulan moduna girdim, tasarımdan anlamam (her ne kadar tasarım bölümü mezunu da olsam), yazılımı deneyeyim dedim, bir iki firmada kısa süreli çalışmalar sonucunda, yazılımla uğraşamam dedim, sıfırdan bunu öğrenmek demek en az 1-2 sene beleşe stajyer olarak çalışmak demekti çünkü. Çalıştığım bir patron şirketinden, ve kıytırık bir ajanstan sonra tövbe dedim patron ve ajanslara.

Sektör değiştirecem diyip, başka iş yapacam bölümümle alakası olmayacak, kurumsal olacak, gerekiyorsa takım elbise giyip gidebileceğim bir iş yapmaya karar verdim. Ama sektöre karar veremedim, dış ticaret mi o mu bu mu derken (tamamen kendi seçimim, belki hedeflediğim sektörde bir iş bile yapamayabilirdim ya da mutlu olamazdım).

Sonuç olarak araya tanıdıklar girdi vs derken, bir oyun firmasında game tester olarak işe başladım, yaptığım iş kabaca, bütün gün facebook'ta oyun oynamak, oyunların tercümelerini, işleyiş hatalarını vs bulup rapor etmekten ibaret, en azından şimdilik. Milletin, abi oyun oynayarak para kazanıyosun ne güzel lafları da cabası tabi. Yalnız bana arkadaşımın gelip, e abi bu iş sana ne katacak diye sormasıyla ben sağlam afalladım. Ve şu an 1 haftalık olduğum yerde, harbi lan bana ne katacak moduna girdim.

Firma çok uluslu, yurtdışı şubeleri vs var(mış), iş görüşmesinde konuştuğum, ve şu an patronum olan kişi de bana, yurtdışından iş teklifi gelir bizim çalışanlara, yani biz tırt değiliz, facebook oyun sektörünün cirosu da 2 milyar dolardır, yani boktan bir şey değildir gibisinden açıkladı.

Şu anki durumum, ilk uzun süreli iş deneyimim olmasını umduğum bir yerde (önceden 2 şer ay iki farklı yerde çalışmıştım) bütün gün oyun oynuyorum, başlangıç düzeyinde bir maaşım var, sosyal güvencem var vs. Eve gittiğim zaman kafam davul gibi değil, rahatım. Bugün naptın sorusuna da oyun oynadım diyecek kadar da rahat gün geçiriyorum, tamam arada azıcık sıkıyor ama neyse durum bu.

Şu ana kadar kafamda olan şey, bu işten sonra, yurtdışındaki bir oyun firmasında game testerlık imkanı yakalamak idi, ne kadar realistik bir düşünce ondan da emin değilim.

Bir yandan da deneyimsizlik durumu var, çünkü adam gibi hiçbir firma daha önceden doğru düzgün deneiymi olmayan ya da iş kısmı boş olan birine iş teklif etmek istemiyor.

Sonuç olarak, bu muhabbetten sonra ulan acaba ben napacam, ilerde bunun bana ne faydası olacak gibi bir durumla karşı karşıyayım, şirket ortam olarak güzel, patron şirketi olmayan bir yer. Aslında kafamda bir yandna başka işlere başvurup deneme süresinde daha iyi bir yer bulursam oraya geçmek vardı ama, "anı düşünürsek" burada mutluyum, ama ben 1 sene sonra buradan çıktığım zaman, kendi yaptığım işle alakalı bir iş bulamazsam, yine saçmalayacam, ne yapacağımı bilemeyecem.

 

Durum şudur,

Kullanmakta olduğum sağlam çalışan bir symbian telefonum var, kendisinden memnunum ama bir yandan da android telefon sahibi olmak istiyorum, heves falan diyebiliriz, amma velakin mevcut borç harç olaylarından dolayı telefon almaya maddi durumum imkan vermiyor şimdilik.

Aklıma Vodafonun kampanyalı android cihaz olayı geliyor ama onla ilgili de endişem şu, sitesini tam olarak incelemedim daha ama,

1-)faturalı öğrenci tarifesine + kaç para daha vermek gerekiyor telefon alınca?

2-) ne kadar süre ile bizi bağlıyor vodafon?

3-) türkselden numaramı taşısam bu kampanyadan hemen yararlanabilir miyim?

4-) en önemli soru, muhtemelen 2 sene vodafone a bağlı kalmam gerekecek, iki gün sonra bunların bok gibi operatör kalitesi varsa cinnet geçirip türksele geri dönme durumum olur mu acaba?

 

tadı ne olmuş öyle yaw, uzun zamandır cola içmiyordum ama sanki iyice içine edilmiş koka kolanın. Acımsı garip asitimsi bir tadı var, sürekli bu meretin tadı neden değişiyor?

Yoksa ben uzun süredir içmedim diye bana mı öyle geldi


 

sıkı bir kahve hayranı olduğum söylenemez, neskahve ve starbuck'sta ice caramel frappe ya da macchiato içen biriyim (macchiato gerçi acı geliyor, frappe daha iyi tatlı), aynı şekilde starbaskta kahvelerin gereksiz pahalı ve aslında gerçek kahve olmadığını da biliyorum bunun edebiyatını yapmayalım.

Bunun dışında sıcak çikolata içerim soğuk zamanlarda fakat bu 2 liden sıkıldım, bunun dışında, tavsiye edebileceğiniz sıcak ve soğuk kahve çeşitleri neler vardır? Dediğim gibi çok hardcore kahveci değilim7

edit: starbaksta içilecek kahve çeşidi olarak soruyorum

 

komik ama garip bir durum başıma geldi, malum sabit telefon olsa hatlar karıştı falan denir de.

Telefon çaldı, telefonu açtım, karşı taraf sanırım sesimi zor duyuyordu ki bir kaç kere ismimi tekrarladı, bu arada alakasız birinin telefon konuşmasını duydum, yani sanki başkasının telefon muhabbetine dalmış gibi oldum."İşte abi oradan düz git sağa dönünce falan diye karşı tarafla konuşuyordu aradaki kişi", kapattım, karşı taraf tekrar aradı ve aynı şey tekrar oldu ve sonra aradaki ses kesildi.

Sabit hatlarda olsa işte santral sorunu vs denir de cep telefonlarında bu durum yaşanıyor mu? Ya da sebebi nedir

 

koşuyolundan taksime gitmem lazım amma velakin, e5 üstünde metrobüse kadar kazı var, sanırım metrobüse ulaşmam baya vakit alır.

En kısa yoldan Taksime nasıl kaçabilirim?

Ya kadıköyden Eminönü Karaköy yapacam tünelle çıkacam taksime (vapurlar saatli, aöma motorlar doldukça kalkıyor mu?)

Üsküdardan Kabataş da olur dediler ama Koşuyolundan Üsküdara nasıl geçerim direk? Akbilim boş, ondan sanırm otobüs olmaz.

bi yardım ediverin be

 

İşe başlarken istedikleri evraklardan,

1-)6 fotoğraf var, bunları foto kağıdına fotokopi çektirip versem olur mu? elimde 5 tane var 1 tanesi sorun olur mu bilmiyorum.

2-)Sağlık raporu alırken akciğer röntgeni istiyorlarmış, öyle mi? Sadece sağlık raporu diyor evraklarda, yani ağır iş durumu vs yok.

3-)Askerlik durumu kağıdında, illa şubeden bir kağıt mı almak gerekiyor, yoksa elimdeki terhis belgesinin (terhis olduğum birlikten imzalı mühürlü) fotokopisini götürsem yeter mi?

neden duyuruda soruyorum ? çünkü iş yerinde bu saatte bunları soramam, yarın sabaha tamamlayayım diyorum evrakları