[]

Yahu şu nasıl bir cümle?

* We then start placing the cells one layer at a time onto these three dimensional molds and we then let it cook if you will in an oven like device that has the same conditions as the human body.

Let it cook'tan sonrasını kaybettim ben. Ne anlattığını anlayan varsa özet geçebilir mi?


 
aşırı basit. thenlerden istediğin birini çıkar. we ile değiş.
ayrıca ve dendiğine göre tırt bi kaynaktan alıntı. öğrenci ödevi mi?

  • kargn  (08.05.15 17:44:17) 
if you will'in anlamı "isterseniz" burada. "İnsan bedeni ile aynı şartlara sahip, isterseniz fırın diyebileceğimiz bir aracın içinde pişirebiliriz".

Edit: Yanlış yere koymuşum, tekrar çevirip geliyorum.

"İsterseniz, insan bedeni ile aynı şartlara sahip, fırın gibi bir aracın içinde pişirebiliriz"

Daha düzgün oldu ama daha iyi de çevrilebilir.
  • aychovsky  (08.05.15 17:45:18 ~ 17:47:40) 
if you will orada olmamış. optionally gibi bir adverb daha iyi olma mıydı

...sonrasında hücreleri üç bouytlu kalıpların içerisine her seferinde 1 tabaka olacak şekilde yerleştirip, isteğe bağlı olarak insan vücudu ile benzer ortamdaki bir fırın benzeri bir cihazda pişiriyoruz.
  • screamshot  (08.05.15 18:39:37 ~ 18:40:27) 
[]

In-house production

Tüm ürünlerini kendi bünyelerinde üreten şirketler için kullanıldığını biliyorum ama Türkçe direkt bir karşılığı var mıdır bunun?




 
Fabrikadan halka =)


  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (08.05.15 10:54:08) 
kurum içi üretim dedim artık ne kadar olursa :D


  • pokerface  (08.05.15 10:57:17) 
[]

City vs State/Province/Region

Amazondan sipariş veriyorum da, bu alanlarda kafam karıştı. City alanı il, State/Province/Region alanı da ilçe değil mi?




 
State eyalet demek. Bir şey yazmayın illa yazacaksanız marmara yazın.


  • Sarix  (08.05.15 09:49:45) 
@Sarix,

State/Province/Region olarak tek alan var.
  • inheritance  (08.05.15 09:52:29) 
bölge kısaca o üçü


  • cokponcik  (08.05.15 10:33:25) 
[]

Tek cümle Çeviri

Net çeviremedim. Havada kaldı sanki

"Brained deltas are non tidal, but their geographical and sedimentary characteristics resemble those of marine fan deltas"



Örgü deltalar, gelgit dışında coğrafik ve tortul özellikleri açısından denizel fan deltalarà benzemektedir.


Desem doğru mudur

 
örgün deltalar'ın non tidal olsa da coğrafik ve tortul özellikleri açısından denizel fan deltalarà benzemektedir.


  • rakicandir  (06.05.15 19:20:28) 
[]

Testicles

Söz konusu gastronomi olduğunda bu kelimeyi nasıl çevirmeli?

Yumurtalık olmaz, burada bildiğimiz erkek hayvanın testislerinden bahsediyoruz.

Onu yiyen çok varmış. Öğk.

Yahni diye diyemem, yahni bizde başka bir ifadeye denk geliyor çünkü.

Hadi beyin fırtınası!

 
koç yumurtası var bizde o da testis size hangi hayvan lazımdı acaba dessy hanım? :)


  • neferkitty  (06.05.15 12:00:12) 
billur de :)


  • sta  (06.05.15 12:01:58) 
billur +1903.

ne diyeceksn ki başka?
  • indescribable  (06.05.15 12:04:05) 
İşte et yememenin bir zararı daha :D :D :D

İmkansız bir besinmiş gibi geliyor, sıfırdan kelime üretmek gerek gibi düşündürtüyor :)

Öğk.
  • dessy  (06.05.15 12:05:42) 
koç yumurtası olarak tükettiğimiz şey tam olarak koçun testisleri.
yumurtalık olabilir yani pekala

  • sanrey  (06.05.15 12:15:20) 
Erkek bir hayvan olduğu bariz olan isim ''koç'' + yumurta olur da yumurtalık olmaz yau bence :D

Yumurtalık over demek.
  • neferkitty  (06.05.15 12:17:49) 
bu protein depolarının yürürlükteki ismi billurdur.


  • kargn  (06.05.15 12:21:24) 
gavurun "testicles" dediği ve yemek olan yumurtalıkları türkçeye çevireceksen tam karşılığı "koç yumurtası". yemekten bahsedeceksen koç yumurtası. biyolojik bir mevzuysa testis.


  • kibritsuyu  (06.05.15 12:22:48) 
[]

pronouns adjectives

subject pronouns
object pronouns
possessive adjectives
posessive pronouns

bunlar hakkında ne biliyorsanız yazarmısınız arkadaşlar şimdiden tşkler.

 
Sp:i you we they
Op: him, her, us, them
Pa: my, your, our
Pp: mine, yours, hers, theirs

Hangi grup olduğunu anlamaniz için örnekler verdim.hepsi onlar değil.Her grupta 7 tane var.
  • elebego  (07.05.15 13:58:01) 
[]

Almanca'dan Ingilizce'ye ceviri

Bir kac sayfa ceviri isi var, bir hayvan dernegi icin. Gonullu ya da uygun fiyata yapabilecek varsa lutfen mesaj atiniz.




 
merhaba! tercüman değilim ama ben yapabilirim zannedersem. sözlükten de yazıyorum.


  • grazerin  (05.05.15 23:09:21) 
[]

"Haya" diyen kasiyer

Londra'dayım, sık gittiğim markette bir kasiyer var hello, hi diyorum alışveriş sırasında o hep "haya" diyor. Hi demenin başka şekli falan mı bu "haya"?




 
hiya diyor. evet hi demenin bir başka biçimi. kuzeyli olabilir, yaygındır. myself yerine meself de diyorsa git bir city forması kap gel


  • ack3000  (05.05.15 21:38:13) 
hiya dıye yazılır. evet kullaniyorlar.


  • baldur2  (05.05.15 22:00:47) 
Haya et diyor sana. Edep yahu diyor." Kızlı erkekli hi, hello falan ayıp olmuyor mu?" Diyordur belki.


  • unsuz bir turk dusunuru  (05.05.15 22:24:55) 
@unsuz bir turk dusunuru o sizin dediğiniz haya değil, hayâ. haya ise taşak demek.


  • microfiction  (05.05.15 23:33:48) 
"hey you!"nun sokak ağzıyla söylenişi gibi geldi bana.


  • shubulubapshubaptishaluva  (06.05.15 01:34:12) 
[]

1 cumle ingilizce

Her ne olursa olsun suclular cezalarini cekmeli.




 
whatever happens, criminals must/should serve their sentences.

serving sentence yamulmuyorsam hapis yatmak suçlarının bedelini ödemek anlamındaydı
  • KidLazer  (04.05.15 23:24:09) 
Guilties should be punished no matter what.


  • jagermeister  (04.05.15 23:24:34) 
@jagermeister çevirisinde suçlar cezalandırılmalıdır diyor. özne suçlularsa çeviri yanlıştır yanılmıyorsam.


  • Allahin Sopasi  (04.05.15 23:49:45) 
Criminals must be punished no matter what.


  • eindaclub  (05.05.15 10:06:14) 
[]

passive te yapamadığım 4 gramer sorusu

1) I love ... round a city by someone who knows it well. (show)

2) The gallery was closed because a TV series ... inside. (film)

3) The monarchy ought not ... public money. (give)

bunda da aynı anlamı verecek şekilde yazmamız gerekiyor:

4) The government should pay for new hospitals.

New hospitals ...

bi yardım ediverin çıkamadım işin içinden.

 
1. ...being shown..
2. was being filmed..
3. ?
4. New hospitals should be paid by the government.
  • kimse  (04.05.15 19:35:17) 
1 to be shown
3 to be given

  • partizan  (04.05.15 19:37:37 ~ 19:42:13) 
Hepsi için kimse + 1
3. ought not to be given

  • aychovsky  (04.05.15 19:37:49) 
1- being shown (love'ın buradaki anlamı gerund ister, gerund passive ama infinitive aldığı durumlar da oluyor anlama göre, o zaman to be shown olurdu)

www.edufind.com

2-was being filmed (past continous passive'i) (burayı düzelttim tv series tekilmiş uyardılar)

3-bu cümleden emin miyiz? anlamca sanki saçma oluyor gibi.

amma illa çevireceksek ;to be given (modal passive)

4-The castle is visited by the government of people every day. (simple present passive)

edit: ah geç kalmışım ^^

son cümle de değişmiş sanki yoksa ben mi kafayı yedim :S
  • neferkitty  (04.05.15 19:38:20 ~ 19:49:14) 
a tv series tekil ama were olmaz ayrıca 1 infinitive genel durum değil love to prefer to gibi

edit
a city yi the city olarak okudum gerund daha mantıklı genel durum
  • partizan  (04.05.15 19:43:52 ~ 19:55:26) 
[]

(yazılım) test case / test suite Türkçe'ye nasıl çevriliyor?

sb.




 
Test case i test senaryosu olarak çevirebilirsin.


  • 111111  (04.05.15 12:18:52) 
test case'in karşılığı tam olarak test senaryosu olmuyor. test case > test scenario > test suite hiyerarşisine karşılık bulmam lazım.


  • ben yapmadim miki yapti  (04.05.15 12:22:08) 
test case = test senaryosu, test suit = testler (hazırlanmış tüm testleri çalıştıran kısım aslında bu) aklıma daha iyi bi çeviri gelmedi.


  • selam  (04.05.15 12:24:49) 
test scenario diye bişi yok ki? "scenario testing" diye bişi var,

scanerio test de belirli fonksiyonların (birden fazla ve belirli bir sıra ile) belirli parametrelerle çalıştırılıp belirli bir sonuca ulaşıp ulaşmadığı kontrol ediliyor. genelde kullanıcıların gerçek davranışları üzerinden hazırlanıyor.

test case de tek bir fonksiyon hem geçerli hemde geçersiz parametrelerle test ediliyor ve istenildiği gibi çalışıp çalışmadığı kontrol ediliyor.

test suite bütün bu testleri barındırıyor.
  • selam  (04.05.15 12:33:42 ~ 12:43:58) 
[]

Ingilizce tek cümle

A key goal of our storage system is to provide a single global namespace that allows clients to address all of their storage in the cloud and scale to arbitrary amounts of storage needed over time.

Yukardaki cümleye sunu ekleyerek:

During the development,...

nasil özet haline getirebiliriz. Cümle asagi yukari su anlami vermeli

Gelistirilme sirasinda ana hedeflerden birisi de depolama sisteminin tek bir global namepace ile clientlerin erisimine acmakti.

bu türkcesini yazdigim hale nasil getirebilirim. Tesekkürler simdiden

 
during the development of our storage system, providing a single global namespace which allows clients to address all of their storage in the cloud is one of our key goals....


  • t joe  (04.05.15 12:30:40) 
tesekkürler.


  • beholderrulez  (04.05.15 12:34:41) 
[]

Yeni doğan bebek için dilekler (İngilizce)

selam ınaleyküm,

bir iş arkadaşımın bu cumartesi bir bebeği olmuş, maille bildirmiş. ben de iyi dileklerimi yazmak istedim. işte congrats vs gibi lafların ardından bişeyler daha demem gerekiyormuş gibi hissediyorum.

"may she live long and prosper" diyesim geldi, içime de sindi aslında ama çok mu geyik kaçar bu duruma?

 
"long may she reign" de kraliçe gibi hissetsin.


  • himmet dayi  (04.05.15 08:35:57) 
[]

Videoda Geçen Bir Kelime

youtu.be

That makes me feel so much better dendikten sonra Tobey Maguire tam olarak ne diyor? Through demesinden önceki fiili bir türlü çıkartamadım.


 
i would see him leafing through them

diye anladım

leaf: to turn over pages especially to browse or skim <leaf through a book>

dergileri karıştırıken görmüş ama hiç satın aldığını görmemiş.
  • neferkitty  (03.05.15 17:31:26 ~ 17:38:27) 
Teşekkür ederim.


  • kilisenin imami  (03.05.15 19:23:19) 
[]

1 Sayfa Çeviri Kontrolü

Teknik bir makale çevirdim ingilizceme hiç güvenmediğimden 1 sayfa kadar kontrolü gerekiyor eğer çok kötü ise devamını çevirmeyeceğim bakabilecek olan varmı ?yeşillendirirse süper olur




 
teknik?

ne üzerine?

anladığım bir şeyse bakabilirim
  • mushtopus  (03.05.15 00:21:11) 
ağ sistemleri * bilgisayar bilişim


  • baknedicem  (03.05.15 00:23:54) 
çok yanlış gelmişim :)


  • mushtopus  (03.05.15 00:32:42) 
Olsun ya düşünmen yeter yinede sağolasın


  • baknedicem  (03.05.15 00:36:20) 
[]

film altyazisindan dil ogrenme

Bi site vardi kisa sahneler gosteriyordu yanlis hatirlamiyorsam ingilizce altyaziliydi vidyo bittikten sonra turkcesini seciyorduk sıklardan. Boyle bisey var miydi varsa sitenin adresi neydi? Yoksa ben mi hayallerde yasiyorum




 
voscreen.com


  • primusinterpares  (02.05.15 16:05:14) 
ororo.tv olabilir


  • feykalade  (02.05.15 16:10:32) 
[]

Ceviri : Buy Now & Book Installation

Bir lastik sitesi icin basliktaki cumleyi nasil ceviririm.

Book Installation kismi icin buldugum sey biraz uzun oldu, sizden daha iyi fikir gelir mi diye duyuruya sorayim dedim.


 
- Şimdi Alın & Tarih Belirleyin


  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (01.05.15 16:40:57) 
- Şimdi Alın & Tarih Seçin


  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (01.05.15 16:42:29) 
installation kismini biraz daha net belirtmek istersek ceviriyi nasil degistirirsiniz?


  • delikan76  (01.05.15 16:48:43) 
randevu ayarlayın da olur


  • eksi sozlukte eksiyen adam  (01.05.15 16:49:01) 
- Şimdi Alın & Kurulum Günü Seçin


  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (01.05.15 16:52:59) 
Su secenekler icin ne diyorsunuz?

(a) SATIN AL VE LASTİK DEĞİŞİMİ İÇİN REZERVASYON YAPTIR
(b) SATIN AL VE LASTİK DEĞİŞİMİ İÇİN TARİH SEÇ
(c) SATIN AL VE LASTİK DEĞİŞİMİ İÇİN RANDEVU AYARLA
(d) SATIN AL VE SÖKME/TAKMA REZERVASYONU YAPTIR

Tum yazilanlari dusununce hangisi kulaga daha normal geliyor?
  • delikan76  (01.05.15 17:07:43) 
Şahsen (c) kulağa daha tanıdık ve doğru geliyor diyebilirim.


  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (01.05.15 17:22:04) 
[]

Exact Designation ne demek

Soru Üstte. Resim, oturma izini belgesi forumu içindeki sorulardan pasaport kısmının görüntüsü.

Ben pasaport türü gibi anladım. Aşağıdaki linkteki cevapta yaşayacağın yer demişler. Sizin yorumunuz nedir?

Linki unutmuşum: answers.yahoo.com

 
almanca'daki anlami (genau bezeichnung), senin basvuru belgene gore tam address demek istiyor. belki ikamet edecegin, belki turkiye'deki adresin.


  • ubi dubium ibi libertas  (01.05.15 01:03:00) 
[]

tek cümle - ingilizce

selamlar,

hadi biraz beyin fırtınası yapalım. söyleyeceğimiz şey

"bu şarkıyı baharın habercisi ilan ediyorum." kaç farklı şekilde bu ifadeyi sağlayabiliriz?

 
i proclaim that this song is the hermes for springtime.


  • tepedeki psychedelic adam  (30.04.15 21:09:23) 
@tepedeki

o cümle biraz dini kitaplarda geçer gibi bir cümle mi oldu?

mesela şu cümleden ne kadar farklı?
i declare that this song is the messenger of the spring.
  • dahinnotha  (30.04.15 21:12:42) 
ya farklı şekillerde diye sormuşsun ben de nasıl olsa sade bir şekilde çevirisi yapılır diye öyle yazdım eheh.
ama bence springten önce for kullanmak lazım bence. of diyince bahara ait bir haberciymiş gibi de for kullanınca baharı müjdeleyen bişey gibi geliyor bana.

  • tepedeki psychedelic adam  (30.04.15 21:15:53) 
yarın tatil diye herkes bu akşam dışarı mı çıktı noldu, iki dakikada bir sürü cevap gelir diye düşünmüştüm halbuki.


  • dahinnotha  (30.04.15 21:18:21) 
[]

[tek cümle ingilizce] Su cümleyi pasif hale getirmek

To increase the storage capacity we deploy storage stamps in desired locations of data center and we add them to LS

depolama kapasitesini arttirmek icin storage stampler data centerin arzu edilen bölgelerine deploy edilerek LS'lere eklenir.

yukardaki ingilizce cümleyi nasil cevirebilirim?

 
To increase the storage capacity, storage stamps are deployed in desired locations of data center and then they are added to LS

voila
  • no christ requires  (30.04.15 19:19:10) 
tesekkür ederim.


  • beholderrulez  (30.04.15 19:31:59) 
[]

Almanca Tercüme Edilecek Bir Paragraf

Arkadaşlar aşağıdaki paragrafın çevirisini yapacak yardımsever biri aranıyor. Teşekkürler şimdiden. Çok ama çok makbule geçecek.

Name and adress Hauptzollamt Hannover, Waterloostraße 5 30169 Hannover
Description of goods Leuchtdiodenbaugruppe - aus einer spezifisch geformten und mit vier Leuchtdioden in SMD-Bauweise und weiteren aktiven und passiven Bauelementen bestückten gedruckten Schaltung mit drei Anschlusskontakten (Abbildung siehe Anlage), - erkennbar ausschließlich zum Einbau in elektrische Beleuchtungs- und Sichtsignalgeräte (z.B. Rückleuchte, Bremslicht) von der für Kraftfahrzeuge verwendeten Art bestimmt. "Teil, erkennbar ausschließlich für Beleuchtungs- und Sichtsignalgeräte von der für Kraftfahrzeuge verwendeten Art bestimmt - Leuchtdiodenbaugruppe für Rückleuchte"
National keywords
ASSEMBLIES
PRINTED CIRCUIT BOARDS
ELECTRIC
SECTIONS

 
Selamlar,

Isim ve Adres: Hannover Merkez Gümrük Ofisi, Waterloo Caddesi. ....

Özel olarak form verilmis ve SMD tarzindaki 4 isikli iyotla donatilmis,3 baglayici konektörle diger aktif ve pasif yapi elementleri techiz edilmis, baskili devreler(resim icin eki görüntüle), - bilhassa elektrikli aydinlatmanin montaji icin fark edilir- ve motorlu araclarin sinyalizasyon donatimi icin (örnegin arka isik, fren isigi) belirlenmistir. "Parca, isiklandirma icin taninabilir- ve motorlu araclarin sinyalizasyon aygitinda kullanilmis/yararlanilmis cesit kesin- arka isiklar icin isikli iyot grubu"

Yazdigindan bir sey anladin mi diye sorarsan, hayir.

Cok terim var, nasil cevirecegimi bilemedim gercekten.

paragraf da cümle yok. sifat, sifat ve sifat... yardimci olabildim umarim.
  • buf-e kür  (30.04.15 19:52:47) 
Sağlam bir metin olmadığını farketmiştim bende. Çok teşekkürler, yardımcı oldu bu haliyle.


  • electro kickerhands presents  (30.04.15 21:52:44) 
[]

[EN] Su text block icersinde anlam kaymasi yada bir hata görebiliyor musunz

The cloud customer has to be always sure that these systems are running continually and the backup jobs are working as it should be [6]. The further problem is that the customer has to pay money for some unnecessary features of hardware or software [6]. Even the customer might not want to buy one or more features, but as it exists in package, the customer has to buy and pay for it. [6]
Cloud computing brings many advantage to the traditional on-premises datacenter. With cloud computing you take lease of expensive hardware and software equipments on “as-needed” basis. Therefore you can spend your internal resources for achieving operational targets to grow-up your business [6]
Vendor meets your all kind of infrastructural requirements. He is also responsible for smooth working of all systems anytime and in any condition. Especially the large enterprises meet their own huge data storage needs from Storage Area Network (SAN) Vendors through purchasing of paid services. Now they can meet these kinds of needs from Cloud Computing Services with a very reasonable price. [8]



yardimlariniz icin simdiden tesekür ederim

 
konuya oldukça uzak olmama rağmen bana gayet anlaşılır geldi.


  • şubatsonrası  (30.04.15 16:36:55) 
[]

şunu bi çevirir misiniz lütfen?

google translate çok karıştırıyor :(

çevrilecek;
şerefsiz pezevenkler teyit için banka hesabımdan 6 sefer 1 dolar kesmişsiniz. geri iade edin onu alacağım şey bile 6 dolar tutmuyor benim.

edit: şerefsiz pezevenkleri çevirmeseniz de olur.


teşekkürler. gönderdim cevaplarınızı :)

 
You charged me 6 dolars( 1 dolar X 6 times) for confirmation, please refund my money, the product doesn't even cost me 6 dolars.


  • t joe  (29.04.15 11:43:28 ~ 11:43:36) 
Eğer atar yapacaksan:

You have already charged me a dollar six damn times, six damn times for this verification thing. You know what's funny, my purchase is not even six dollars. I want you to refund the amount immediately.

Yapmayacaksan:

I've learnt that you have charged me a dollar for verification. The problem is you have charged me a dollar six times in total. This is unacceptable since my purchase is not even six dollars. I want an immediate refund of the total amount.
  • zamanin otesinden gelen edit  (29.04.15 11:46:19) 
You motherfuckers charged me a dollar 6 times for a fucking confirmation. Refund my goddamn money, the shit im buying doesnt even cost 6 dollars.


  • eindaclub  (29.04.15 11:52:11 ~ 11:53:27) 
@ eindaclub :) o para geri ödenmezse senin çeviriyi de gönderecem :)


  • semender  (29.04.15 11:53:57) 
I see that you charged me six fuckin' dollars from my account for a goddamn confirmation. I want a refund cos the product isn't even close to 6 bucks. Bitch.


  • humblebirth  (29.04.15 11:59:50) 
@semender ok inşallah öderler ama ödemeyip itlik yaparlarsa hakettiler :))


  • eindaclub  (29.04.15 12:23:19) 
[]

Birine bağlı olmak

işyerinde alt pozisyonlarından sorumlu olmak ve tam tersi bir üstüne bağlı olmak ingilizce nasıl ifade ediliyordu?




 
üste bağlı olmak: report to, managed by


  • inheritance  (29.04.15 09:48:06) 
[]

ingilizce

selamlar,

"Each customer have to be seen with his individual combination of relations to the group"

bi' arkadaşımın şu cümleyi çevirmesi gerekiyor lakin konu nedir ne değildir bilmiyorum o yüzden "her müşteri grupla ilgili bireysel kombinasyonuyla görülmelidir" gibi saçma bi' cümle çıkardım ortaya ben. daha düzgününü yapabilecek olan var mı rica etsem?

teşekkürler şimdiden.

 
Her müşteri, grupla(toplulukla, zümreyle vb.) bireysel olarak girdiği birleşme(özdeşleşme, kaynaşma vb.) ilişkileri çerçevesinde dikkate alınmalıdır(göz önünde bulundurulmalıdır, tanımlanmalıdır vb.).


  • protector  (28.04.15 16:48:41 ~ 16:49:12) 
teşekkürler hocam.


  • i am cookie monsters nipple  (28.04.15 16:54:08) 
[]

Bir cümlelik ingilizceye çeviri

Şöyle bir cümle var "Hiçbir zaman gittiği yere kadar gitsin anlayışında olmadım." Ben çeviremedim, yardım edebilecek birisi olursa çok sevinirim.




 
I never thought as / have the perspective of 'not so, not so' olabilir belki, tam bilemedim


  • lunatixx  (28.04.15 14:29:03) 
I have never had the "to the hilt" / "till the end" mindset.


  • cbe  (28.04.15 23:20:32) 
Teşekkürler


  • nickalangeronimo  (29.04.15 09:09:42) 
[]

Ingilizcesi süper arkadaslar bu düzenlemeye 10 üzerinden kac verirsiniz

Ortaokul terk Ingilizcemle yazdigim:

"The durability mechanism works for stream layer and it guaranteed that any of data has on different geographical locations three durable copies. "

Isi bilen bir arkadasin tarzanca2english düzenlemesi:
“The Durability Mechanism works for the Stream Layer and guarantees three durable copies of all data on different geographical locations."

nasil sizce?

 
türkçe ne yazmak istediğini de yaz bence.


  • erty_ksk  (28.04.15 11:13:33) 
"dayaniklilik mekanizmasi stream katmaninda calisir ve datanin 3 farkli saglam kopyasinin farkli cografik bölgelerde bulunmasini garanti eder"

asagi yukari bu anlami vermeli.
  • beholderrulez  (28.04.15 11:21:04) 
[]

bu italyanca hani kolaydı lan

3 haftadır babbel ve duolingo'dan çalışıyorum imanım gevredi, daha iyi bir noktaya gelemedim.

neyse asım tanış kitabını da aldım, o da baydı. keşke almasaydım.

başka ne önerirsiniz? evde 3-4 kur ilerleyip kursa yazılacağım.

 
progetto italiano serisi bir klasiktir bu konuda. onun dışında bol bol müzik dinlemeni e eğer mümkünse türkçe alt yazı ile italyanca klasik filmleri izlemeni öneririm ben.

bir de şu laf kimden çıktıysa artık bilmiyorum ama italyanca kolay falan değil. o kitaplarda yazılandan çok farklı bir dil konuşuluyor. hatta araya dialettolar giriyor tam oluyor gerçekten. x2 hız ile birlikte bir de. neyse italyanca grameri öğrenmesi kolay gözükse de pratiğe dökmesi zor bir dil diyor ve kaçıyorum.
  • gizemlikovboydankacankertenkele  (27.04.15 23:28:15) 
fono - yeni başlayanlar için italyanca


  • deckard  (27.04.15 23:51:20) 
Hacı dil bu, 3 haftada bir yere gelememen lazım zaten. Ben de az buçuk dil öğrenmiş ve halen öğrenmekte olan biri olarak (İtalyanca olmasa da) pes etmemeni öneriyor hatta rica ediyorum. Sökük dikiği durumuna getirene kadar yardır.


  • sesee  (27.04.15 23:58:26) 
italyanca sadece 101 sevviyesindeyken kolay. Geniş zaman/şimdiki zaman çekimi aynı falan. İlerledikçe o kadar çok kural giriyor ki. Niye hemen kursa yazılmıyorsunuz? daha kolay olur sizin için.


  • kaffle  (28.04.15 00:07:14) 
anahtar kelimeler: "3 hafta"


  • hot potato  (28.04.15 00:58:56) 
[]

İngilizce çeviri isteği

cümleyi çevirebilir misiniz?

"Bir istatistikçinin bankalarda çalışabilecekleri pozisyonlara örnek olarak risk analisti ve finansal analistlik verilebilir."


teşekkürler

 
As example of the positions which a statistician can work in banks, the risk analyst and the analyst/examiner can be given.
çok formal bir metin için sorduysan bazı hatalar olabilir.

  • brkwashere  (27.04.15 23:46:54) 
Risk analyst and Financial Analyst positions in banks can be given as examples, in which a statistician can work.


  • cbe  (28.04.15 23:29:01 ~ 23:29:45) 
[]

Japonca bilenler az bi bakın!

www.dropbox.com

resimdeki çocuğun tişörtünün üstünde ne yazıyor?


 
  • melancholia  (27.04.15 23:05:25) 
teşekkürler :)


  • mesgul ve huzursuz  (28.04.15 20:32:45) 
[]

doğru çevirebilmiş miyim? / kısa

previous meta-analyses have provided some evidence of effectiveness of task-based interaction in learners' morphosyntactic development

önceki meta analizler görev odaklı dil öğretiminin öğrencilerin biçimbilimsel gelişimlerinin artmasında etkili olduğuna dair bazı kanıtlar sunmuştur.


 
Evet.


  • humblebirth  (27.04.15 21:39:03) 
task-based interaction: görev/amaç odaklı etkileşim daha doğru olur diye düşünüyorum. öğretimden ziyade hoca/öğrenci etkileşimi gibi.

önceki meta-analizler, öğrencilerin biçimbilimsel gelişimlerindeki amaç odaklı etkileşimin etkililiğine dair bazı ispatlar sağlamıştır.
  • cbe  (28.04.15 23:35:30) 
[]

çeviri yardımı

There were three overarching purposes of the present study: (a) to examine the relationship between self-efficacy for the target language and select outcomes such as willingness-to-communicate and course grade, (b) to examine key contextual factors that may promote self-efficacy and willingness-to-communicate such as perceptions of teacher and classroom characteristics, and (c) to examine actual teacher practices that may lead to the promotion of self-efficacy beliefs.




 
Mevcut çalışma 3 tane önemli(kapsayıcı) amaç ıcermekteydi;a) hedef dilin kendi kendine yeterliliği ile iletişim kurmaya isteklilik ve ders notu gibi secilmiş sonucların(cıktıların) arasındaki ilişkiyi incelemek, b) öz-yeterlilik ve ogretmen ve sınıf karakterıstıklerı ile ilgili algıları barındıran iletişim kurma istekliliğinin anahtar içerik faktörlerini incelemek c)ogretmenlerin gercekte yapmıs oldugu uygulamaları ınceleyerek, öz-yeterlilik ile ilgili inanclara katkıda bulunmak, onları geliştirmek.


  • t joe  (27.04.15 13:43:08) 
[]

kısa bir çeviri yardımı

Finally, the process of designing a syllabus by adapting a task-based model for integrating language and content is reflected upon.




 
nihayet, dili ve içeriği bütünleştirmek için, görev temelli modelin adaptasyonu ile tasarlama sürecinin üzerine kafa yorulmuştur.


  • himmet dayi  (27.04.15 13:24:10) 
[]

Çoook kısa yardım

"Sigara içmeyen babaların oranı" derken;

"Rate of non-smoker fathers" mı

yoksa

"Ratio of non-smoker fathers" mı,

yoksa başka bir şey mi?

 
ratio orantı oluyor biraz, rate daha iyi ama yüzdelik olarak bi orandan bahsediyorsak percentage daha iyi olur.


  • baba jo  (26.04.15 21:14:48) 
Evet yüzdelik oran verilecek.


  • the kene  (26.04.15 21:15:59) 
Percentage daha iyi bence de.

İlla ikisinden biri olacaksa ratio.
  • cari kacik  (26.04.15 21:16:23) 
[]

kısa bir çeviri

The purpose of this study was to investigate the influence of a continuous self-assessment component on the self-efficacy .




 
Bu çalışmanın amacı sürekli öz-değerlendirme bileşenlerinin, öz-yeterlilik üzerine etkisinin araştırılması.

Gibi bir şey anladım.
  • mindwars  (26.04.15 15:59:50) 
[]

minicik çeviri yardımı

benim anladığım "kalıbın bu kayışa uygunluğunu kontrol edin"

orjinali "Please confirm if mold is for that strap is ok"

siz ne anlıyorsunuz? doğru mu çevirmişim?

thanks everybody..

 
ingilizceyi yazan saniyorum native degil.

please confirm if mold is ok for that strap olmali aslinda. yani muhtemelen dogru cevirmissindir, cunku baska anlam cikmiyor
  • sage  (26.04.15 15:44:06) 
klasik bir çinli ingilizcesi. evet doğru anlamışsın.


  • taratorr  (27.04.15 04:49:34) 
[]

ingilizce kursuna yazıldım tavsiyeleri alayım

en basit olan seviyeden yazıldım.kolay gelebilir diyorlar ancak tam bir temel almak istiyorum.daha önce kursa gitmiş şunu yapsan çok iyi olur dediğiniz ve diğer tüm tavsiyelerinizi bekliyorum.




 
konuşma geliştirici etkinlikler varsa onlara katıl. çoğu yerde gramer öğretimi ön planda, çaba sarf etmezsen biliyom ama konuşamıyom diyenlerden olursun.


  • baba jo  (26.04.15 11:45:16) 
extradan kelime çalış kesinlikle


  • birakyazarinolayim  (26.04.15 12:06:01) 
[]

bir paragraf çeviri yardımı (cinsiyetçilik üzerine)

bağlamı kopuk olabilir ama (önceki cümleleri yazamadığım için), paragrafta ne anlatmak istediğini çıkaramadım.
yardımcı olursanız sevinirim.



(...) Another way that Gairdner trivializes feminists/women is through his use of
transitivity. The following discussion draws on Fowler (1985), Simpson (1993),
and Sykes (1985), all of whom envision transitivity as something much broader
than the traditional notion that a verb can be either transitive (having a direct
object complement) or intransitive (having no direct object complement). Rather,
transitivity is understood to be a relative concept which is applied to a clause rather
than just to a verb. A clause can be judged as being highly transitive, somewhat
transitive, relatively low in transitivity, with infinite gradations in between. Clauses
that are deemed to be very highly transitive have three main characteristics: an
animate subject, who deliberately performs an action, which affects a patient.
The transitivity of the clause diminishes as one alters, obscures, or removes any
of these three criteria.

 
Gairdner'in feministleri/kadınları değersizleştirmesinin bir diğer yolu da trasitivity'i/geçişliliği (terim olduğu için tam olarak nasıl kullanıldığını bilemiyorum) kullanışıdır. Fowler, Simpson ve Sykes geçişliliği geleneksel geçişli/geçişsiz (parantez içlerinde geçişli/geçişsiz fiil nedir onu açıklamış) fiil kullanımından daha geniş/farklı anlamda kullanıyorlar/düşünüyorlar. Geçişlilik aslında sadece bir fiile/yükleme değil bir yancümleye(clause'u yancümle olarak çeviriyorum. terim olduğu için tam olarak bilemiyorum. tümce, tümcecik filan da olabilir) de uygulanan göreceli bir konsept olarak algılanır. Bir yancümle fazlasıyla geçişli, biraz geçişli, az geçişli ve bunların arasında sonsuz sayıda farklı derecede geçişli olabilir. Fazlasıyla geçişli olarak görülen yancümlelerin üç tane karakteristik özelliği vardır: canlı özne, bu öznenin bilerek yaptığı bir eylem ve etkilenen. Bu üç özellikten biri değiştirilirse, silinirse veya gizlenirse yancümlenin geçişliliği azalır.

biraz dağınık oldu ama umarım yardımcı olmuştur :)
  • met mo  (25.04.15 22:33:33 ~ 22:43:15) 
[]

school kelimesini lise olarak mı ilkokul olarak mı çevirmek lazım?

The purpose of the study was to investigate relationships among teacher self-efficacy, trust, and collective efficacy among teachers in a southwest Texas school district.

buradaki "school district" için okul bölgesi çevirisi nasıl olur? ya da lise, ilkolul vs diye mi çevirmek lazım ? yyoksa sade "okul" desem nasıl olur? teşekkürler.


 
okul bölgesi kafi bence.
liseye ilkokula girmezdim ben olsam hiç.

  • fatihkkk  (25.04.15 20:41:52) 
  • carnal malefactor  (26.04.15 21:28:24) 
[]

çeviri yardımı

Moreover, the results indicate that academic self-efficacy is a significant predictor of accounting students' academic goals. Finally, the results indicate that computer self-efficacy, Internet self-efficacy, academic goal, academic self-efficacy, computer anxiety, and Internet anxiety are significant predictors of accounting students' self-assessment of performance.




 
Artı, sonuçlar göstermektedir ki akademik öz yeterlilik öğrencilerin akademik hedeflerinin hesaplanmasında önemli bir öngöstergedir. Son olarak, sonuçlar bilgisayar öz yeterliliği, internet öz yeterliliği, akademik hedef, akademik öz yeterlilik, bilgisayar kaygısı, ve internet kaygısının öğrencilerin performansa yönelik özdeğerlendirmesinin hesaplanmasında önemli öngöstergeler olduğunu göstermektedir.


  • oxibrinth  (25.04.15 18:51:23) 
[]

kısa bir çeviri (ing>türkçe)

The study's results support the hypothesis that Internet self-efficacy is a significant predictor of whether accounting students will enroll in campus-based courses or Internet-based courses when they have the choice of instruction mode.




 
çalışmanın sonuçları, internet öz yeterliliğinin eğitim modu seçeneğine sahip olduklarına öğrencilerin kampüs temelli derslere mi yoksa internet temelli derslere mi yazılacaklarının hesaplanmasında önemli bir öngösterge olduğu hipotezini desteklemektedir.


  • oxibrinth  (25.04.15 18:53:58) 
[]

Çok küçük bir çeviri

Bir iş başvurusu yapıyorum da resimde "Title" olarak yazan kısmı anlamadım. Şimdi direkt çevirince "başlık" anlamı çıkıyor da acaba terimsel bir anlamı olabilir mi diye sormak istedim. Eğer bu "başlık" alamına geliyorsa, neyin başlığını yazacağım oraya? Teşekkürler..

i.hizliresim.com


 
Unvan olabilir title.


  • reavelyn  (25.04.15 16:43:57) 
mr, dr, ms falan yazacaksin.


  • baldur2  (25.04.15 16:48:05) 
Teşekkür ediyorum arkadaşlar.. :)


  • biz siz onlar bensiz daha mutlular  (25.04.15 16:53:52) 
[]

redaksiyon, editörlük

merhaba arkadaşlar

Bir konuda değerleri fikirlerinize ihtiyacım var.

Daha önceden ingilizceden türkçeye tercümesi yapılmış bir medikal teknik bir kitabın daha iyi bir şekilde türkçe olarak revizyonunu yapmam istenmekte, anlaşılan o ki bu iş redaksiyon olarak geçiyor.
firma benden ne kadara yapacağımı soruyor, daha önceden bu işlerle ilgilenmiş olanlar ne kadar fiyat vermem gerektiğini yazabilir mi?
şimdiden teşekkür ederim.

 
ben de geçenlerde buna benzer bi soru sormuştum cevap çıkmadı. favladım gitti takipteyim. :)


  • gis  (25.04.15 15:23:57) 
[]

almanca

Arkadaslar merhaba, almanca ögrenmek istiyorum. Konusmalari falan cok hosuma gidiyor. Kelimeleri artikelleriyle ogreneyim. 1 yil kadar bu sekilde devam edip Sonra grammer ogrenmeye baslayayim diye dusundum. Doktorami almanyada yapmak istiyorum ama bunun dogrultusunda degil kendim icin ogrenmek istiyorum. Rusca ogrenmistim biraz kursuna da gitmistim sonradan ama simdi kursa ayiracak param yok. Dogru mu yapiyorum yoksa baska bi oneriniz var mi?




 
Bence ilk once grammer ogrenmek daha mantıklı. Bize oyle yapıyorlar mesela. a1 ve a2 grammer yogunluklu, b1 ve b2 kelime yogunluklu. O yuzden once temelini saglamca ogrenseniz daha iyi bence.


  • yuzır  (25.04.15 00:21:57) 
olmaz oyle bence sirf kelime ogrenerek, cumle kurmayi ogrenmen lazim bunun icin de gramer gerekli. Ismin halleri olsun, fiil cekimleri olsun ilk ogrenilen seyler. almancanin ilk etabi gramer sonra bir suru fiil vb ogrenmen gerekicek. O fiillere yillar gecse de hakim olmayacaksin falan,yani saglam gramer altyapisiz olmaz.


  • eick  (25.04.15 00:36:55) 
ben senin almanca ogrenemeyip, hevesinin kirilip birakicagini net bir sekilde gorebiliyorum su an. ya da tam bir gazla baslayip a*na koyarsin, koyarsin kenara. almancayi ceken bilir. tavsiyemi dinle.


  • groove  (25.04.15 01:45:26) 
dil öğrenmek hobim. kalbimi kırıyosun.


  • durgunfoton  (25.04.15 02:33:56) 
oncelikle sunu belirteyim. almanca ogrenmek fransizca ogrenmekten daha kolay. ingilizce ogrenmekten daha zormus, ingilizce benim ana dilim oldugu icin bilemiyorum tabii. neyse kelimeleri artikelleriyle ogrenmeniz lazim zaten, dogru yoldasiniz. baslangic icin bir de kisiye cekimlerini ogrenirseniz fiillerin tadindan yenmez. kolay gelsin, kursa gitmenize gerek yok, hocanin katabilecegi pek bir sey yok, telaffuz falan zor degil zira. yapabilirsiniz.

internete deutsch lernen yazip kaynaklara falan bakabilirsiniz. yardima ihtiyaciniz olursa da mesaj atin
  • düşünüyorum öyleyse vurun  (25.04.15 02:55:05) 
almanca, ingilizce'den daha zor. bana gore, daha eglenceli. biraz matematik kafasi olanlar almanca'nin mantigini cok daha kolay kapiyor digerlerine gore. okumak, kelime ezberlemeye calismak, grammere bakmak, film izlemek, yazi yazmak diger dilleri ogrenirken yapman gerektigi gibi.

slowgerman.com
  • ubi dubium ibi libertas  (25.04.15 03:39:03) 
[]

cümle ortasında kullanılan ama defining relative clauses olmayan that'ın...

anlamı nedir? başka bi gramer kuralı mı?

örnek: The rails are so full of clothes that you can't even see the sizes.

cümlede ne denmek isteniyor ve that'in olayı nedir?
---
bir de bikaç yerde that'in 'ki' olarak kullanıldığını anladım doğru mu anlamışım.

örnek: I learned that = öğrendim ki şeklinde

 
evet. "öyle ki..."


  • norek  (24.04.15 21:38:58) 
ki diye çevrilmez. yanlış.


  • bigl0rd  (24.04.15 21:40:57) 
i learned that kullanımı noun clause öncelikle çünkü orada sıfat gibi nitelediği bir şey yok.

i learned that she was not 18.

Onun 18 yaşında olmadığını öğrendim.

bu yukarıdaki örnekte de railin tam hangi anlamıyla kullanıldığını bilmiyorum ama

railler kıyafetlerle o kadar dolu ki boyutlarını göremiyorsun bile.

Burada ki anlamı veriyor mesela dediğiniz gibi.
  • neferkitty  (24.04.15 21:41:05 ~ 21:41:57) 
buradaki kalıp şu: "so...that"


  • terp  (24.04.15 21:48:30) 
terp'in tanım cuk oturmuş evet.


  • neferkitty  (24.04.15 21:50:10) 
bu cümledeki "rail", hani mağazalarda kıyafet askılarının asıldığı metal uzun şeyler yok mu, işte onlar... türkçede adı nedir bilmiyorum bilenler yazarsa öğrenmiş olur şimdiden teşekkür ederim.

"askılık" diyelim ona mesela;

"askılıklar o kadar tıka basa kıyafet dolu ki (o kadar sıkışık ki), kıyafetlerin bedenlerini bile göremiyorsun."

ve evet ben de oradaki yapı "so... that" diyorum.
  • holy diver  (25.04.15 00:35:03 ~ 00:35:39) 
buradaki kalip so...that kalibi degil ki. so that farkli ve bu sekilde, 'let me finish your homework so that you can sleep earlier' adamin verdigi ornekteki so very anlamina gelen so.

that orada iki ayri cumleyi baglamis. ve ki anlamina gelmis.
  • baldur2  (25.04.15 19:39:10) 
[]

lütfen acil yardım (ing) capsli

Bi saattir cv de ayni paragraf uzerinde kaldim :) sanirim ingilizce okuyorum ama yazamiorum :D Bana bi oneriniz olur mu ozellikle providing ile baslayan kisimda support u noun olarak kullanmaktaki israrim yuzunden cumle istedigim gibi gitmiyor.




 
bence orada sorun paragraf yapma ısrarında. madde madde yazılsa o cümleler sırıtmaz.


  • ron dennis  (24.04.15 20:57:23) 
ikinci kisimdaki o 4 satirlik cumle var ya. problem o. hem bir gariplik var hem de okurken baymaya basliyor ben soylemis olayim.


  • mushtopus  (24.04.15 21:00:37) 
[]

birtakım anlayamadığım ingilizce cümleler (cinsiyetçi söylem ile ilgili) *

şu an ingilizce bir makale okuyorum, anlamadığım bazı yerler var.
sürekli yeni konu açmak yerine bazılarını buraya yazsam, anlamını yazmak isteyen biri olabilir mi? cümleleri yeni başlık açmak yerine silip, yenisini ekleyeceğim, yıldız ekleyeceğim öyle olduğunda başlığa. doğrudan çeviri değil, anlamı çözmeye çalışıyorum sadece. sevgilerle...

(çevrildi)bir cümle şu: since society still operates as if male and female were simple, self-evident categories, we, as feminist, must still respond to and challenge the sexist discourses that perpetuate and reproduce such dichotomies. one way to do that is to recognize sexist dicourse as a form of hate speech and to challenge it on that basis.

(çevrildi) ikinci cümle/ler: the issue of hate speech is a particularly thorny one for linguistist and discourse analysts because identifying discourse as hate speech and taking a stand against it may be construed by some as taking a position in opposition to free speech right. no less fraught than the issue of hate speech is the problem of sexist discourse it self.

üçüncü cümle: ehrlich and r. king have investigated what happens to such eminist words and feminist meanings when they enter the seixist mainstream. they identifiy three major proceses of redefinition that feminist meanings undergo: redefinition as omission or obscuring, redefinition as expansion, and redefinition as obliteration. specific expamles of the redefinition of family, date rape and the word "no" as used by a women in the context of refusing a man's sexual advances are discussed below.

 
toplum hala kadın ve erkek basit, self evident(bunun türkçesi yok (bkz: self evident) kategorilermişçesine davrandığı için bizler, feministler olarak, bunun gibi dikotomileri (bkz: dichotomy) sürdüren cinsiyetçi söylemlere cevap vermeli ve onlarla mücadele etmeliyiz. bunu yapmanın bir yolu da cinsiyetçi söylemi nefret söylemi olarak kabul etmek ve bu bağlamda mücadele etmek.

sorunla alakalı değil ama aşırı uç feministlerin cinsiyetçi söyleme laf ederken kendilerinin cinsiyetçi söylemin kralını yapmalarını ise çok komik buluyorum.
  • diyarbakir karpuzu  (24.04.15 21:00:49) 
burada demis ki toplum hala biyolojik cinsiyete basit ve kendinden ayrilmis sekilde bakiyor. feministler olarak bu ayrimi guclendiren seksist soylemlere karsi cikmaliyiz diyor. bunun bir yolu bu seksist soylemi bir nefret soylemi olarak addedip ona gore davranmaktir diyor.


  • mushtopus  (24.04.15 21:04:48) 
ikinci cumle: nefret soylemiyle ilgili problem, nefret soylemine karsi cikilmasi bazilarinca konusma ozgurlugune aykiri bir durus olarak algilanabilir. seksist soylem problemi de nefret soyleminden daha az onemli degil. (yani ikisi de endise verici vs.)


  • mushtopus  (24.04.15 22:10:55) 
[]

Şu kısmı nasıl çevirirdiniz?

This is part of it, see, I am rubbish at multi-tasking.




 
bu sadece bir kısmı, gördüğün gibi (veya görüyorsun ya) aynı anda birkaç işi yapamıyorum (veya çoklu görevi beceremiyorum)


  • EasyTiger  (24.04.15 09:44:43) 
bir kısmı bu, gördüğün gibi, birden fazla iş yapmakta(çoklu görevlerde) işe yaramazım.


  • t joe  (24.04.15 10:07:00) 
Cümlenin önünü arkasını bilmediğimden kesin bir şey söyleyemiyorum ama "this is part of it" derken bir şey gösterdiğini değil de, bir problemden bahsettiğini çıkardım ben.

"İşte sorun o ya, aynı anda birkaç iş yapmakta rezaletim" ya da "İşte bir nedeni de bu, aynı anda birkaç iş yapmakta rezaletim" tarzında çevirirdim.

Tamamıyla yanlış düşünüyor olabilirim o ayrı.
  • sesee  (24.04.15 10:41:17) 
[]

çeviride bir gariplik var ama çözemedim

ilk cümleyi çevirdim, ikinci çıktı ortaya. bir sorun var ama nasıl düzelteceğimi bilemedim. bir el atıverin :/


Son kırk yıl içinde, belki Sovyetler Birliği dışında, eğitimciler dünyanın hiçbir yerinde bir ulusa rehberlik etme olanağına Atatürk Türkiye'sinde olduğu kadar kavuşamamışlardır. (p 51)

“in the last 40 years; educators, rather than Soviet Union's, could not get the chance of guiding a nation as much as the ones could get in Atatürk’s Turkey”

 
İngilizce uzmanı değilim ama rather than yerine except, last 40 years yerine past 40 years olmalı gibi geldi


  • annebenasikoldum  (24.04.15 02:11:32) 
in last 40 years; educators couldn't get the chance of guiding a nation as much as the ones got in Atatürk’s Turkey. -maybe except USSR-”

Ben böyle çevirirdim. Yalnız cümlenin Türkçe hali de biraz cins, o yüzden.
  • pozzecco  (24.04.15 02:13:17) 
except önerisini kabul ediyorum. ancak past 40 years olmaz.


  • kayisili turta  (24.04.15 02:13:23) 
In the last 40 years, no educator around the world besides perhaps in the USSR had the opportunity to guide a nation as firmly as Ataturk did in Turkey.


  • common of demons  (24.04.15 02:27:34) 
the ones kısmından emin misin?
belki de türkçesini tam anlayamadım ama sanki tam uymuyor gibi.

  • brkwashere  (24.04.15 04:25:23) 
Educators, in the whole world, could not embrace the opportunity guiding a nation as much as the ones in Ataturk's Turkey. USSR may be an exception.


  • EasyTiger  (24.04.15 09:37:49 ~ 09:38:07) 
Bu cumledeki "egitimci" kelimesi ogretmenleri degil, "benevolent dictator"lari anlatiyor. Dolayisiyla, "...Ataturk Turkiye'sindeki egitimciler/ogretmenler kadar.." seklinde cevirilemez.


  • common of demons  (24.04.15 09:55:57) 
Hocam egitimci kelimesi diktatorleri anlatmiyorr, ogretmenleri anlatiyor. Egitim tarihiyle ilgili bir kutap cunku.


  • kayisili turta  (24.04.15 17:47:04) 
no other education professionals around the world, with the possible exception of ussr, have embraced the very chance to lead a nation as the ones in ataturk's turkey did, past 40 years.


  • e haliyle  (24.04.15 18:37:39) 
[]

Bir Cümlelik Çeviri İng/Tür

Merhabalar,

Acaba yardımcı olabilir misiniz?

İyi akşamlar.

Such minutes shall be deemed to have been affirmed unless dissented from not later than three days after they are deemed to have been received by the dissenter.

 
naçizane denemem:

muhalifin(itirazcının) eline ulaştıktan sonra 3 gün içinde itiraz edilmezse bu kayıtlar geçerli/kabul edilmiş/teyit edilmiş sayılacaktır.
  • fanniversary  (23.04.15 23:28:12) 
1 ... •767778798081828384• ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.