[]

İngilizce listening

İngilizce listening geliştirebileceğim bir internet sitesi tavsiyesi olan var mıdır?




 
voa


  • zebragibi  (03.08.16 18:18:56) 
BBC Podcast


  • dissendium  (03.08.16 18:21:50) 
Spotify'deki podcastler.
Bana sorarsan İngilizce altyazilo film izle ama.

  • stavro  (03.08.16 18:24:27) 
Bu tur amaclar icin internete 10 basan baska bir super teknoloji var.. kisaca Radyo deniyor adina.

Bilmeniz lazim gelen tek kanal da "BBC world service"

illaki internet uzerinden dinliycem derseniz:
www.bbc.co.uk
siteden bulundugunuz IP adresinden dinleyebileceginiz tum radya kanallarini gorebilirisniz.
Radio-4 ve BBC World Service, konusma agirlikli kanallardir.

veya orijinal Kisa Dalga Radyo:
bbc websitesinden BBC world service yayinlarinin shortwave/kisa dalga frekanslari ile yayin saatlerini bulabilirsiniz.

Internet den once radyo nasil dinleniyordu nostaljisi icin ideal.

Not: VOA de olur. Amerikan aksanina fit olursaniz, ve biraz da USofA propagandasini tolere edebilirseniz tabii.
  • parcxerox  (04.08.16 04:51:33) 
[]

kontrol eder misiniz?

Benim çevirdiğimi yabancı doktor okusa anlar mı? Eksiği, anlaşılmayan yeri var mıdır?

Metin:

Dalak hilusunda 15 mm ve 12 mm, ve dalak anteriorunda 7 mm çaplı dalak dansitesinde aksesuar dalak ile uyumlu yumuşak doku dansiteleri izlenmiştir.

Benim çevirim:

Soft tissue densities that measured 15 mm, 12 mm were at the spleen hilum and mesaured 7 mm were at the anterior spleen were the same as spleen density compatible with accessory spleen.

 
The same as kısmı sanırım karşılamıyor gibi anlatılmak isteneni onun dışında bir sıkıntı göremedim.
Uygun kelimeyi bulamadım yalnız.

  • bass solo take one  (03.08.16 11:55:49) 
Up!


  • fallopian  (03.08.16 21:29:27) 
Ceviri cumlesinde izlenmistir fiili goremedim ve gramer olarak yanlis, fiiller. Yazdigindan hicbir sey anlasilmiyor.

Soft tissue densities measuring 15 mm, 12 mm at the spleen hilum and measuring 7mm at the anterior have been observed to be matched to the acessory spleen density.
  • shadowcat  (03.08.16 22:04:01 ~ 22:05:54) 
[]

Ukraynaca konuşma ve gezi rehber kitabı

İnternette arattım ancak bulamadım, bunun rusça için olan versiyonu var. Rusça versiyonu ukraynada işimi görür mü ?




 
Ukraynanın dogusu dışındaki yerlerde zaten herkes rusça konuşuyor. doğusunda da genelde herkes rusça biliyor.


  • zaxurani  (01.08.16 14:05:01) 
@zaxurani, batısı demek istedin sanırım?

soruya cevab,

ukraynaca-türkçe arıyorsan sanırım imkânsız ama iş görebilecek bazı kalıplar olarak, ingilizce-ukraynaca, şunlar var,

www.omniglot.com

wikitravel.org ("bu ne aq çok uzun" deme, aşağılarda çok güzel şeyler var)

bunun dışında kiril alfabesini bilmek ve az buçuk rusça-ukraynaca konuşabilmek tabii ki oldukça avantajlı. özellikle su için "voda bez gaz" (gazsız su) demeye alışmanı öneririm, "mineralsiz su" deyince anlamıyorlar, hepsi mineralli sanırım, sadece "az mineralli" var, o yüzden "gazsız" demek daha iyi markette falan.

turist olduğun için, ukraynaca konuşmaya çalışmak artı puan olur ama rusça konuşursan ses etmezler. batı ukrayna'da bir ukraynalı rusça konuşursa SIKINTI BÜYÜK ama turistlerin zaten rusça veya ukraynaca bilmediğinin farkında adamlar, o yüzden iplemiyorlar pek. ama yine de mümkün olduğu yerde ukraynacayı tercih etmek daha iyi. salak salak surat yapabiliyorlar bazen.
  • der meister  (01.08.16 14:10:48 ~ 14:11:02) 
[]

get ve that ile alakalı çeviri isteği

merhaba sözlükdaşlarım. elimde şöyle bir cümle var. burada get tam olarak nedir veya cümlenin çeviris tam olarak nedir

so thats kinda fun to get known for!

ve that li çıldırtan şey

people have different passions in life and çeviri ricası-> if you arent that into that types of things thats allright too,

 
ilk cumle: bu sekilde bilinmek hos.
ikinci cumle: insanlarin hayatta farkli tutkulari var. o tur seylere o kadar da cok ilgin yoksa da yine iyi.

ikinci cumledeki "that" kullaniminin karsiligi "o kadar da" gibi.
ornek cumle: it's not that difficult.
cevirisi: o kadar da zor degil.

daha iyi aciklayan cikacaktir sanirim.
  • hopeless  (01.08.16 03:18:51) 
That için, insanların hayatta farklı tutkuları vardır ve o tür şeylere o kadar da ilgili değilsen bu da sorun değil. That'in kattığı anlam "o kadar da" burada.


  • kipss  (01.08.16 03:19:38) 
Ilk cumledeki "get", "olmak" anlaminda.


  • stavro  (01.08.16 08:42:45) 
[]

YDS vocabulary kitabı?

Arkadaşlar,

YDS'de en çok çıkan kelimeler gibi bir kitap almak istiyorum (Sadece yds kelimelerini ezberleyebileceğim bir kitap). Kaynak ve yazar tavsiyesi verebilecek olan var mı?


 
irem yayıncılık ın exam word var. bir de prasal verbs. cep kitapları. örnek cümleler ve eş ve zıt anlamlar verilmiş birincide. fena değil.


  • gijilti  (01.08.16 01:27:09) 
cesur öztürk +1


  • kulakligin calismayan teki  (01.08.16 10:39:50) 
[]

"ebedi misafirlik" in ingilizcesi tam olarak nasıl olmalı?

ben en fazla "eternal guest" gibi şeye çevirebiliyorum.

ingilizceyi iyi bilenleriniz nasıl yorumlar bunu? basit, sıradan değil de biraz güzel ve şık kelimeler bulunabilir mi?


 
cümleyi yazar mısınız böylece daha çok fikir edinmiş oluruz ve istediğiniz süslü çeviriye karşılık bulabiliriz.


  • cileklikusmuk  (31.07.16 23:12:36) 
maalesef cümle yok. bunu bir yerde özel isim olarak kullanacağım.

"ebedi misafirlik"
"sonsuz misafirlik"

ya da ne bileyim buna benzer anlamlara gelen bir şey arıyorum.

edit: süslü kelimesini anında çıkarmıştım iyi görmüşsün :)
  • kupigometa  (31.07.16 23:21:36 ~ 23:22:15) 
guest misafir demek yalnız, misafirlik sözcüğüne karşılık olarak tek kelimelik visit var. eternal visit filan olabilir belki.. ama hangi misafirlik sonsuza dek sürer, işin orasını anlayamadığımdan tuhaf geldi biraz. misafirlik dediğimiz şey geçici birşey doğası gereği. kalıcı olursa ne kadar misafirlik olur o, artık evin demektir çünkü.. vs.


  • gloomystorm  (31.07.16 23:42:30) 
aslında immortality (ölümsüzlük) kelimesini kullanmak istedim ama doğrudan anlatmak yerine bunu seçtim.

konu üzerinde gerçekçi düşünmeye gerek duymadım.

örneğin erkan oğur "bir ömürlük misafir" demiş. o bir ömürlük demiş ben ise sonsuz diyorum. biraz böyle bakıyorum konuya. oy üzden kafanızın karışması normaldir.
  • kupigometa  (31.07.16 23:49:13) 
hm, enteresan.
endless ya da everlasting de diyebilirsin. fena durmaz bence.
visit dersen tabi, guest değil de..
  • gloomystorm  (31.07.16 23:57:57) 
ingilizcede -lık eki genelde "ness" ekiyle yapılır. ancak, ingilizcedeki misafir kelimesinin (guest, visitor vb.) ness ekiyle misafirliğe çevirmek mümkün değil. "ness" sadece sıfatlarda kullanılır bildiğim kadarıyla, bunlar da isim.

endless visit diye çevirmek uygun olabilir.
  • haistre  (01.08.16 00:00:09) 
Anlamı tam karşılamıyor ama:

An everlasting journey
  • inawen  (01.08.16 00:24:01) 
sağ ol @inawen bu da güzel duruyor (sonsuz bir yolculuk)

endless visit (sonsuz ziyaret) daha yakın sanki. bilemedim tam...
  • kupigometa  (01.08.16 00:30:35) 
everlasting journey daha suslu bence


  • kassiopeia  (01.08.16 00:35:04) 
başına "the" koymadığın için garip geliyor belki..

the endless visit... fiyakalı oldu bak şimdi.
  • gloomystorm  (01.08.16 00:44:58) 
everlasting journey ; bu da güzel fakat devam eden yolculuğu tarif ediyor.

the endless visit ; kalıcılık üzerine daha oturaklı anlamı var gibi. zaman geçse de onlar duruyor vs

neymiş bu diye merak edenler oluyordur. resim serisi yapıyorum. bu da onun adı. Teşekkürler herkese ;))
  • kupigometa  (01.08.16 00:52:19) 
[]

bir cümleyi tam çeviremedim

Indians are basically over-emotional people and highly biased towards bubbly, talkative and over-the-top personalities. Just because she acts girl-next-door does not mean she is a good actress.


bu cümledeki ''highly biased towards bubbly, over-the-top personalities'' kısmını anlayamadım. daha doğrusu anladım ama tam çeviremedim. biri tam olarak çevirebilir mi?

 
"şen şakrak, konuşkan ve çok abartılı kişiliklere karşı oldukça ön yargılılar" diye anladım ben.


  • nathanieltroy  (29.07.16 18:40:36 ~ 18:40:45) 
[]

konsolosluka ek evrak yüklerken ekranda çıkan ingilizce cümlenin türkçe çev

Merhaba,
tam olarak ne diyor burada? Sakata gelecek kelimeler var yanlış yapmayayım dedim. şimdiden teşekkürler

ubmitting a follow-up action request for an applicant who has not completed a visa application (by interview or courier) and received Consular instructions is considered an attempt to commit fraud and will have a serious negative impact on the applicant's visa application record.

 
anladığım kadarıyla:
sana başvuru ile ilgili talimatlar vermiş olmalarına rağmen, vize başvurunu henüz tamamlamadan ek bir şeyler yapmışsın. Bunu bir sahtekarlık gibi algılayabilirlermiş ve vize başvuruna olumsuz etkisi olurmuş.

  • skoofer  (29.07.16 17:27:14) 
[]

çince yardım

today.hit.edu.cn

şurada ne yazıyor?


 
哈工天秉职教授仪式


  • masa penisi  (29.07.16 09:49:33) 
Harbin teknoloji enstitü'sünün, misafir profesör töreni.

cep telefonundaki google translate'i fotoğraf çekerek kullanabilirsin.
  • bagcivan  (29.07.16 10:50:32) 
[]

ne demek istemiş ?

"maybe see one time in germany."

belki almanya'da bir kere görüş...

ben tam anlayamadım. kalıp mı var bilmediğim diye sözlüğe baktım ama bulamadım.

 
alamanya'da bir kere daha görüşebiliriz belki demiş olabilir.


  • himmet dayi  (28.07.16 17:18:46) 
text in tamamı nasıl? nerede geçiyor iki kişi arasında mı vb.


  • try again fail again fail better  (28.07.16 17:18:47) 
cümlenin tamamı bu.

evet iki kişi arasındaki diyalog. ilk cümleyi anladım :D
bu da ikinci cümleydi.
  • kupigometa  (28.07.16 17:21:28) 
One more time diyecekti belki, belki İngilizce'si bitti o sıra bilemiyoruz ama "Almanya'da bir kez daha görüşebiliriz belki" +1


  • chicha  (28.07.16 17:25:56) 
belki bir gun almanyada gorusebiliriz demis ama tarzanca konusarak demis.


  • safepassage  (28.07.16 17:39:39) 
inşallah bir gün Almanya'ya gelirsin, burda görüşürüz demiş...


  • kartallar yuksek ucar  (28.07.16 18:02:19) 
ben de ortalama öyle anladım ama bilmediğim kalıp falan mı var diye düşündüm.


  • kupigometa  (28.07.16 19:00:45) 
[]

yabancı dil öğrenme ilgili içeriği bol bir duyuru vardı, silindi mi o?

favoriye de almıştım oysa ama şimdi göremiyorum.
silindi mi?



 
neferkitty idi duyuru sahibi
evet silinmiş

  • basond  (28.07.16 15:04:02) 
peki neden silinmiş?
başka bir sosyal medyada yedeği var mıydı acaba?

  • m e b  (28.07.16 15:07:15) 
rica etmiştim bana davetiye yollamıştı mesaj atarsan kendisine yardımcı olur.

kendisine buradan çok teşekkür ediyorum.
  • basond  (28.07.16 15:12:07) 
[]

Matriculated ne demek?

ekran görüntüsünde de göreceğiniz üzere bir community college in ücretlendirme kısmında bu ifade geçiyor. sözlük anlamı olarak sormuyorum. kayıtlı olmaktan kasıt ben bu koleje öğrenci kaydı yaparsam ücret Matriculated kısmındaki non-nyc residents fiyatını mı ödeyeceğim? okul 2 yıllık degree olarak geçiyor kafam karıştı dönemlik ücret 3840 mı yoksa 5040 mı?




 
Matriculated kayıtlı öğrenci, non-degree olan dışarıdan tek ders olarak alanlar diye anladım.

Yani 3.840 ödersin tahminimce.
  • cakabo  (28.07.16 10:29:16) 
[]

torpil yapmak, kayirmak anlaminda ingilizce terim

merhaba.

op***ism gibi bir kelimeydi bu ama hatirlayamiyorum. icinde o ve p harfleri kesin var gibi hissediyorum.

bi' buldurun be.

 
nepotism


  • qazaqwsx  (27.07.16 22:07:35) 
[]

Arapça için standart bir romanizasyon var mı? Bir de latin converter?

Çincenin bildiğim kadarıyla standart bir romanizasyon sistemi var: Pinyin
Peki Arapça için var mı böyle bir sistem? Veya Arapça için en çok tutulanı, uygunu hangisi?

Arap alfabesinden Latin alfabesine aktaran bir web sayfası veya program var mı?

Benim araştırıp bulduklarım tatmin etmedi.

 
standart bir sistem yok, sunlar var:

en.wikipedia.org

almanca konusulan ülkelerde yayin olan DIN 31635 (osmanlicada farki zel ve dad harflerinde).
  • shi aila  (27.07.16 15:57:30) 
[]

That'li cümle çevirisi

çevirebilecek sözlükdaşlara şimdiden teşekkür ederim

I love things that doesn't need an objetive reason for being loved

2) if you are a nice person that's almost all that matters

 
sevilmek için nesnel bir gerekçeye ihtiyaç duymayan şeyleri seviyorum.


  • qazaqwsx  (26.07.16 22:29:15) 
iyi biriysen muhim olan nerdeyse tek sey bu


  • partizan  (26.07.16 22:43:03) 
[]

en son basım Toefl kitabi

Elimde eski kaynaklar ama bir de guncel kaynak almak istiyorum. Icerisinde mumkunse son senelerden sinav ornekleri de olan (aciklanmiyorsa olamaz tabi), guzel bir toefl kitabi almak istiyoru. Hangi yayinin kitabini tavsiye edersiniz?




 
ben 2016-2017 kaplan toelf ibt aldım. içinde hem sınavlar var hem de bölüm bölüm sınavı anlatıyor. ne tip sorular çıkacağı, pratikler, benzer soru tipleri vs. ben sınavı bir girişte halletmek istediğim için ve yüksek puan almam gerektiği için böyle ayrıntılı bir kitap aldım. internette fiyatı 88 TL (D&R) kabalcı'da aynı kitap 125 TL idi. ben araştırmalarım sonucu işime en yarayacak kitap olarak bunu buldum.


  • mrsmoon  (26.07.16 17:36:50) 
[]

Türkçe'de bug mı bulmuşum?

Efenim şu diyaloğa bir bakalım:
A:Burayı niye temizlemedin olm, kasıtlı olarak mı yapıyorsun?
B:Kasıtlı olarak yapmıyorum, unutuyorum abi.

Bir de şu diyaloğa bakalım:
A:Adamın verdiği işi niye yapmıyon olm, zamanın mı yok?
B:Kasıtlı olarak yapmıyorum, gıcığım abi herife.

önce iki diyalogdaki farkı anlayalım.İlkinde B şahsı art niyetinin olmadığını anlatmaya çalışıyor. İkinci diyalogda ise B şahsı art niyetinin olduğunu, işi kasten yavaşlattığını, aksattığını, işi savsakladığını anlatıyor.

Sorun ikinci diyalogda.İkinci diyalogda anlatılan "bir şeyi yapmayı kasıtlı olarak reddetmek " anlamını tek başına veren bir ifade Türkçe 'de yok !!!!!!

İki diyalogdaki aynı ifadenin, kasıtlı olarak yapmamak ifadesinin anlamını, peşinden gelen ifadelere bakarak ayırt etmek zorundayız.Ama öyle bir diyalog yaşanır ki, karşı taraf sadece "kasıtlı olarak yapmıyorum" der, birbirine zıt olan yukarıda bahsettiğim iki anlam da anlaşılabilir, o zaman ne yapacağız?

 
Bug degil, Turkcenin esnekligi. Benzer bir durum uyku icin var:

"Uykum yok" ve "uykusuzum" aslinda ayni anlama gelmesi gerekekirken (gozlugum yok = gozluksuzum, param yok = parasizim gibi) pratikte tam zit anlama geliyorlar.

Uykum yok: Uyuma ihtiyaci hissetmiyorum, uykumu aldim
Uykusuzum: Uykumu alamadim, uyumaya ihtiyacim var
  • crown  (25.07.16 19:59:48) 
Aslında diyalogda olay
1.sinde olumlu fiile, olumsuz fiil kullanarak durumu reddetmeyken
2.sinde olumsuz fiile, olumsuz fiil kullanarak durumu onaylama olarak ele alırsak önceki diyaloga, fiilin durumuna bakarak sorun çözülür. En azından ben günlük hayatımda bu tip anlam belirsizliğinde soruyu yineleme şansım yoksa böyle bir yol izliyorum.
  • deeps  (25.07.16 20:02:49) 
Kasıtlı yerine bilerek yaz yine oku.

Bug yazmışsın, bug kelimesini bag olarak okuyup mı demişsin, olm yazmışsın, abi yazmışsın. Sonra açık buldum.
  • bir ileti paylastim  (25.07.16 20:15:36) 
Bi de sadece yazı olarak bakma, birinci diyalogda vurgu yapmıyorum'un üzerinde ikincide ise kasıtlı'nın üzerinde. Konuşurken vurgu çok şey değiştirir.


  • Haldamir  (25.07.16 21:28:29) 
Birincisinde eylem "temizlemek" ikincisinde "yapmak".


  • gormemisin oglu  (26.07.16 06:31:32) 
birinci diyalogda kasıt kelimesi geçiyor ve olumlu hali kullanılıyor, (kasıtlı olarak mı yapıyorsun?) ve ikinci cümlede birinci cümledeki olumluluğu olumsuza çeviriyor, ve bunu anlaşılır hale getiren "unutuyorum abi" cümlesi ile pekiştiriyor, iki cümleyi birbirine "iliştiren" kelime "kasıt"

ikinci diyalogda ise kasıt kelimesi başka bir kelime ile değiştirilmiş, bu durumda ikinci diyalogda ki kasıt olumlu hale gelmiş ve bu olumluluğu cümlenin devamındaki "gıcığım abi herife" ile de sağlamlaştırmış. her iki diyalogdaki ikinci cümlenin virgülden sonrasını silip koyarsan ikisinden de aynı anlam çıkıyor, virgül sonrası yazılanlar virgül öncesini pekiştirmiş/anlaşılır kılmış
  • selam  (26.07.16 07:42:42) 
scouse galiba


  • nothing in my way  (23.07.16 15:31:44) 
cockney


  • hopeless  (23.07.16 15:33:41) 
  • i was made for you  (23.07.16 15:34:23) 
[]

"trajectory" mi, "trace" mi?

veri gizliliğiyle ilgili bir makale üzerinde çalışıyorum şu an. bir terimi ingilizce olarak isimlendirme konusunda kararsız kaldım. göz attığım makalelerde de bahsettiğim şeyi kesin olarak anlatan bir kelime yok.

mesela ben 00:01'de 80 enlemi, 60 boylamında yer alıyorum. benim konum değiştirme bilgim de 5 dakikalık bir periyotta aşağıdaki gibi kayıt altında tutuluyor:
00:01 80 60
00:02 80 61
00:03 81 61
00:04 82 62
00:05 83 62

oluşan bu zaman serisi için sizce hangi isim uygun? "trajectory" mi, "location trace" mi? yoksa aklınıza gelen daha iyi bir alternatif var mı? teşekkürler.

 
trajectory aslında güzel bunun yanında route, path, course olabilir. Landmark trail diyebilirsin.


  • okumayi sevmeyen okur  (22.07.16 17:15:05) 
bir yönde hareket halindeyken önündeki (bitişe doğru) trajectory, arkandaki (başlangıca kadar) trace.


  • nawar  (22.07.16 18:15:53) 
trajectory +1
Proteinin fonksiyonunu yerine getirirken yaptığı birtakım majör hareketler vardır. Belirli bir zaman ölçeğinde gerçekleşen bu hareketleri modelleyince, her düğüm için koordinat elde ediliyor. Biz bunun gösterimine "trajectory" dedik hep. Sizin bahsettiğiniz durumu da daha iyi karşılıyor bence.

  • gayda  (22.07.16 18:31:23) 
"trajectory"nin ilk anlamı bizdeki "yörünge"ye denk geliyor. dolayısıyla mikrobiyoloji ve fizik biliminde bahsettiğiniz kavramları karşılamak için bu kelimenin kullanılması mantıklı. benim bahsettiğim gps verilerinin "track" edilmesi sonucu belli bir zaman diliminde elde edilen serilere ingilizce'de ne ad verildiği. yeni bulduğum şu makalede görüleceği üzere bu anlamı "location trace" ifadesi daha iyi karşılıyor bence:
research.microsoft.com

  • jack of hearts  (22.07.16 18:41:35) 
www.cs.uic.edu
Burda da "trajectory data" demişler. "Trajectory data set" diye de geçiyor GPS verileri başka yerlerde gördüğüm kadarıyla.
Sizin verdiğiniz örnek de, bu da Amerika'dan. İkisi de uygun olur o zaman heralde.
  • gayda  (22.07.16 19:25:43 ~ 19:35:36) 
trajectory olarak literatürde geçer.


  • gurur  (22.07.16 23:17:12) 
[]

Almanca bir cümle

Eine Beschreibung des Geräts liegt bei.

Ne demek arkadaşlar?


 
Cihazin tarifi/anlatimi/aciklamasi ekte/yaninda


  • yuzır  (21.07.16 22:52:05) 
[]

"in favor of" kalibinin zit anlamlisi hangi kaliptir?

"in favor of" kalibinin zit anlamlisi hangi kaliptir?

Aleyhinde anlaminda olan.


 
Opposed to? Veya against?


  • sesee  (21.07.16 12:44:56 ~ 12:48:24) 
against.


  • evde liyakat kalmamis  (21.07.16 12:53:34) 
ben de against diyorum ve seni 3 against'le ugurluyoruz, yari finalde gorusmek uzere.


  • no christ requires  (21.07.16 13:32:17) 
[]

Salvage Kelimesi

Bu kelimeyi duymuşsunuzdur. Bir eşyayı batan bir gemi vs.den kurtarmak anlamı var. Bir de kullanılamayacak durumda olan bir şeyden kullanılabilir parçaları kurtarmak, çıkarmak anlamı.

Şimdi oyunda canavarlar salvage'lanıp yerine başka parçalar alınıyor. Fakat ben bu salvage'a ne kelimesi kullanılabilir bulamadım bir türlü. Yani kurtarmak desem, "Canavar kurtarılıyor" gibi durum çıkıyor ki saçma. Zaten canavar kullanılamayacak durumda da değil. Hurdaya çıkarma falan desem arabaymış gibi oluyor. Parçalamak diyecektim ki eğer cansız bir şeyden bahsediyor olsaydık olurdu bence ama canlı bir şeyden bahsettiğimiz için ortaya kanlı bir durum çıkıyor.

Yani dostlar, sizce ne diyeyim bu kelimeye ben?

 
parça toplanıyor desek yine olmuyor değil mi? belki pozitif sözcüklerle süslense çok korkunç bir anlam çıkmaz?


  • evde liyakat kalmamis  (21.07.16 11:31:00) 
Arta kalanlarla geridonusum yapmaya calisiyosun yani bence geridonusum


  • beriberi  (21.07.16 11:35:18) 
(canavarlardan) arda kalanları toplamak olabilir mi? geriye kalanları da olur ama oyun çevirisiyse salvage gibi günlük kullanımdan ziyade terimsel bir ifade çağrıştırması açısından "arda kalanlar" daha makul bence.


  • baba jo  (21.07.16 11:42:45) 
parçalarına ayırmak olarak algılıyorum ben.


  • valkin rockefeller  (21.07.16 11:42:50) 
geri dönüşümden ziyade "gerikazanım" denilebilir,
itfa etmek diyebilirsin fakat çok bilinen bir kullanım değil, alternatifi "amorti etmek" ama o da tam uymuyor diyeceksin
worst case, "iflah ediliyor" diyebilirsin :)
  • skulldragon  (21.07.16 11:45:29) 
Herkese çok teşekkürler.

Gerikazanım kelimesini kullanmaya karar verdim. Hem canavarlarını hunharca parçalamaıyor, onları geri kazanıyorsun gibi sevimli bir tınısı var hem de durumu gayet iyi anlatıyor. Ayrıca kısa; yani tek bir buton kelimesi olarak kullanılmaya uygun.
  • sesee  (21.07.16 12:04:55) 
Geri kazanım güzel olmuş. Aklıma bir şey gelecek ama gelemiyor, gelirse yazarım. Sanki tam karşılığı var gibi.


  • Adramelekhh  (21.07.16 12:37:33) 
[]

"decay" kelimesi için çeviri önerisi

gözden düşmek dışında ne olabilir?
"fall from grace" minvalinde, eşdeğer bir türkçe kelime-kelimeler aradım bulamadım.
nakz etmek, tenaküz diyesim var ama beni tatmin etmedi.
gözden düşmek dışında bir şey.

 
Pabucu dama atılmak


  • Lim5  (21.07.16 02:40:51) 
çürümek


  • roe  (21.07.16 02:48:19) 
siz gözden değil de çaptan düşmeyi kastettiniz sanırım ki decay'in anlamı sanki tam olarak bu değil. çürüme, dağılma, bozulma, yozlaşma yani başkalaşma var işin içinde. bozmak var.


yani decay fall from grace değil. kötüleşmek ikisinde de ortak payda ama algılarda gözden düşmek değil. mesela fall from grace'in olduğu yerde decay olmak zorunda değil veya decay olan yerde fall from grace olmak zorunda değil. fall from grace'te başkasının bu durumu tanıması ve sonra tanımayışı var.

fall from grace için gözden düşmek'i kullanabilirisiniz mesela.

ama decay için yozlaşmak, bozulmak, çürümek, dağılmak söz konusu.
  • godoşu beklerken  (21.07.16 03:09:56) 
aha. bugün kısmındaki sorunuzu görünce jeton düştü. siz oscar wilde'ın yazısını mı çeviriyorsunuz veya bununla alakalı mı sordunuz?

orada oscar wilde bir sanat olarak yalan söylemenin gitgide bozulması, dejenere olmasından, hayalgücünün yok olmasından bahsediyor sanırsam. (wilde "sanat sanat içindir"cilerden) okumadım da göz gezdirdim.

yani orada decay, demise veya fall değil.yalanın bozunumu gibi bir şey. azalarak ve değişerek doğasını kaybetmesi. mesela sanatın sanat için sanat olmaktan çıkıp gerçeğin imitasyonu olma çabası vs. giderek daha fazla sanatçının bunu yapması sanatın içerdiği yalanın ve yorumun gözden düşmesi oluyor, doğru. ama sanatın üzerine kurulduğu yalanın hayalgücü ayağının çürümesi işi bozuyor. bu aslında bence daha ziyade yalanın çürümesi, bozulması olur.
  • godoşu beklerken  (21.07.16 04:11:32 ~ 04:12:42) 
@godoşu beklerken samuel beklet:
evet onunla uğraşıyorum, ilgilenmene sevindim ^^

şu ara gerekli olup olmadığından emin olmadığım bir takıntı sardı beni, okuyabildiğim dillerdeki metinlerin bilhassa kavramsallaştırmalarını, başlıklarındaki kelimelerin geçmişini ve kim ne anlamda kullanmış onu takip ediyorum ve temin edebildiysem (ki çoğu libgende var) asıl metinden okuyorum, tabi her kitabı değil de zaten okuduğum şeyleri.

işte oscar wilde "decay of lying" demiş, türkiyede neşredilen tek tercümesinde de ona "yalanın gözden düşüşü" demişler -fall from grace falan burdan çıkmıştı-, decay'i de demin yazdığım takibi yapınca ve bunu oscar wilde'ın metniyle birleştirince bozulmanın da ötesinde yalanın yaygınlaşma ayağa düşme ve vulgarize edilmesi, hödük zevksiz kim varsa onlar tarafından da kullanıla kullanıla bokunun çıkması minvalinde bir anlamı olduğuna vardım, ki yazıda da bundan bahsediyor zaten, mesela romancıların bir kısmına -charles dickens gibi- kendilerinin bile inanmadığı şeyler yazmanın adı roman olmuş minvalinde laflar sokmuş.

hoş çeviricem ve bir arkadaşıma da okuması için vericem vermesine de, "yalanın yaygınlaşma ayağa düşme ve vulgarize edilmesi, hödük zevksiz kim varsa onlar tarafından da kullanıla kullanıla bokunun çıkması" diye de başlık olmaz gibi geliyo, nakzetmenin buna yakınsayan bir anlamı var ama beni yine de tatmin etmiyo.

çürüme bozulma kelimeleri de yetersiz, yalan söylememek umum tarafından bir erdemlilik olarak kabul görüyo da buna mukabil yalan söylemek zaten çürük bozuk bişey oluyo da, oscar wilde'ın kastında bu da içkin ve böyle algılayışı da yerin dibine sokuyo.

bana fuzuliyi de anıştırıyo söyledikleri
"gel derse ki fuzuli güzellerde vefa var
aldanma şair sözü elbet yalandır"

nakzetmeden daha iyisini bulamadım ama du bakalım.
  • dafaisss  (21.07.16 05:03:32 ~ 05:10:32) 
[]

Almanca Öğrenmek İçin Uygulama

Merhaba

Almancamı geliştirmek ve günlük düzeyde kullanabilecek, pratik iletişim kurabilecek seviyeye erişmek istiyorum. Ücretli ya da ücretsiz hangi uygulamayı önerirsiniz ?

Not : Duolingo hariç ama :)

 
(bkz: memrise) Duolingo'nun laciverti bu da gerci.

Pimsleur var bir de. Simdi baktim da pahali bir seymis, malum internet sitelerinden bulabilirsiniz.
  • yuzır  (21.07.16 00:07:20) 
Fabulo.


  • bego  (21.07.16 02:02:06) 
fun easy learn almanca :)

kelime ezberi için güzel...
  • chihirovekohaku  (21.07.16 10:15:28) 
[]

Burada ne yazıyor arkadaşlar?

scontent-arn2-1.cdninstagram.com

Bakalım siz nasıl çevireceksiniz, ve buradaki go ne anlama geliyor?


 
bir gün bile düşünmeden yapamadığın birinden asla vazgeçme


  • sttc  (20.07.16 22:52:16) 
hakkında düşünmeden bir gün bile geçiremediğiniz birisi için uğraşmaktan vazgeçmeyin. amatör çeviri.


  • kimlanbu  (20.07.16 22:54:07) 
[]

şunu ingilizceye çevirebilir misiniz

zamanın görkemi yalanın maskesini düşürür gerçeği ortaya çıkarır
şu şekspirin sözünü ingilizceye şey edebilir misiniz



 
Orijinalinden alıntı yapmak gerekirse paragrafin tamamı şöyle
Time's glory is to calm contending kings, To unmask falsehood and bring truth to light, To stamp the seal of time in aged things, To wake the morn of sentinel the night, To wrong the wronger till he render right, To ruinate proud buildings with thy hour And smear with dust their glittering golden towers.

Bu kısa kısmı orijinaline sadık kalmaya çalışarak 'Time's glory unmasks falsehood and brings truth to light' diyebiliriz ama şuralardaki the eksiklikleri beni rahatsız etti. 'Time's glory unmasks the falsehood and brings the truth to light' yaptım.
  • aychovsky  (20.07.16 19:50:25) 
[]

makina parça satışı için ufak bir çeviri

selamlar

makina mühendisliği öğrencisiyim, ingilizceme güvenerekten bi' işe kalkıştım ama teknik ingilizce işin içine girince biraz afallıyor insan. yurtdışına bir parça satışı yapacağız, gelen mailde parçadan vs. bahsettikten sonra şöyle bir cümle geliyor.

european brands only are needed, application is for trucks.

parçaların üzerine yapılan markalama işleminden bahsediyor sanırım, virgülden sonraki kısım ise teslimatın tırlarla olmasını istiyor ama emin olamadım. yardımcı olabilecek varsa çok mutlu olurum

 
"avrupa markaları sadece kamyonlar için olan uygulamaya ihtiyaç duyar" gibi bişey anladım ben. ama pek de anlamlı gelmedi.


  • vodafona kayıtlı böyle bir kullanıcı yoktur  (19.07.16 18:54:01) 
çeviri duyurularında mümkün mertebe metnin tamamının yazılmasında fayda var. sadece avrupa'ya ait markalar/markalarda gereklidir, başvuru/uygulama kamyonlar içindir gibi bir mana var.

şimdi de şöyle anladım. başvuru/uygulama avrupa markaları olan kamyonlar içindir.

tam metin en iyisi
  • lazpalle  (19.07.16 18:57:35 ~ 18:58:48) 
as for our telephone conversation, i would like to receiva a product pricelist of manifold you manifacture for direct purchasing. product material is cast iron, quailty is SIMO. european brands only are needed, application is for trucks.

aptal italyanın saçma sapan ingilizcesi yüzünden düştüğümüz duruma bak ya. bizde kendimizi küçük görüyoruz. yardımlarınız için çok teşekkür ediyorum, şöyle çevirdim. eksik yanlış görürseniz söyleyin lütfen düzelteyim :)

telefonda da görüştüğümüz gibi, doğrudan satın alım için ürettiğiniz ürünlerin fiyat listesi istiyorum. avrupa firmaları kamyon uygulamalarında SIMO standartlarında dökme demire ihtiyaç duymakta
  • the elleh  (19.07.16 19:12:35 ~ 19:12:55) 
ben şöyle çevirdim;

telefonda görüştüğümüz gibi, üretmiş olduğunuz manifoldların direct fiyat listesini almak/edinmek isterim.
Manifoldlar dökme demirden SIMO kalitesinde/standartlarında üretilmiş olmalıdır.
ihtiyaç duyulan ürünler tır/kamyon için olup sadece avrupa üretimi markalar kabul edilecektir. -şair burada çinde ürettirip bize çakamazsın diyor-


şimdi yalan yok ben direct price list for direct purchase diye bişey hiç duymadım ama bu italyan arkadaşımı sizinle pazarlığa başlamadan önce -direct to consumer kastederek- perakende fiyat listeni istiyor da olabilir. onun üzerinden %50-60 iskonto isteyecek yamyam.

benim bildiğim normalde perakende fiyat listesi retail, toptan fiyat da aradaki ilişkiye göre wholesale/distributor/dealer şeklinde oluyor fakat italyan bunu bilmiyor veya benim bildiğimden fazlasını biliyor

yerinde olsam
50000€ üzeri alım yapan müşteriler için wholesale price list uyguluyorum aha da liste bu
20000€-50000€ arası alım yapan müşteriler için distributor price list uyguluyorum aha da liste bu
20000€'ya kadar alım yapanlara da dealer price list uyguluyorum o liste de bu
şeklinde 3 ayrı liste ve ek olarak perakende satış fiyatlarının olduğu 4. bir listeyi yollarım kafam rahat olur. öyle olsa ne yaparsın böyle olsa ne yaparsın diye kafa düdüklemesinin de önüne geçersin
  • azizakin  (19.07.16 20:08:43 ~ 20:12:31) 
[]

ingilizce öğrenmek hk.

merhaba duyurunun güzel insanları,

ingilizce öğrenmek ve bilgi düzeyi sıfır olan bir müslüman kişisi, bu işe nasıl başlamalı? nereden başlamalı?
kaynak ve metot önerilerinizi esirgemeyin.
şimdiden teşekkürler.

 
duolingo ile başlanabilir. biraz yol aldıktan sonra da ingilizce çocuk kitapları okunabilir, basit dilleri okuma ve anlama yeteneğinin gelişmesine yardımcı olacaktır.

ayrıca youtube'ta beginner english, elementary english gibi aramalar yapılarak başlangıç seviye için eğitim videoları bulunabilir eminim.
  • nathanieltroy  (19.07.16 14:35:28 ~ 14:36:46) 
tabii ki "voscreen"

patlayana kadar oyna.

defter tut

sonra günlük oynayıp deftere yazdıklarını tekrar tekrar yaz.

bunu hergün yap kesinlikle çok gelişecek güven bana
  • ruh i tibbiye  (19.07.16 14:41:39) 
ingilizceye ders değil; yeni bir kültür, anlayış ve iletişim bakış açısıyla bakmanız size kısa sürede çok şey kazandıracaktır.

kendinizden yola çıkın, biriyle tanıştığınızda oldukça basit ve anlaşılır cümleler kuruyorsunuz. kendinizi nasıl ifade ederdiniz? öncelikli olarak hangi sözcükleri öğrenmeniz sizin için yararlı olabilir? sayılar, renkler, hisler, present perfectler, hello my name is'ler filan çok temel şeyler, internetin her yanında da kusturacak kadar var, bulmakta zorluk çekmezsiniz ama bunların dışında kalan sözcük bilginiz tamamen bireysel ilgi alanınız ve dil kullanımının tekrarıyla alakalı.

merak olmazsa dil öğrenemezsiniz. müzik dinleyeceksiniz, dizi izleyeceksiniz. bu adam ne anlatmaya çalışıyor diyeceksiniz. alt yazıda duyduğunuzu göremediniz, merak edip bakacaksınız. hikaye, kitap okuyacaksınız. hem de bol bol. 9gag'e, imgur'a bakacaksınız, yorumlarda ne söylemiş, cümleyi nasıl kurmuş irdeleyeceksiniz. konuşmaya yeni başlamış bir çocuk gibi merak dolu, bilgiye aç olacaksınız kısaca, dil başka türlü öğrenilmiyor. naçizane.
  • evde liyakat kalmamis  (19.07.16 14:49:27) 
dizi, film izleyerek başlanabilir. düz bakarak değil, konuşulanı dinleyerek, kelimeleri seçmeye çalışarak izlersen bir faydası olur.

müslüman kişisi nedir onu da anlamadım ya, neyse.
  • naberabi  (19.07.16 15:34:52) 
[]

Normal's overrated sözü tam olarak ne anlama geliyor?

Sb




 
Normal olmak abartiliyo, anormallik daha iyi gibi bi anlami var bence. Klasik tumblr girl yazisi ama bana kalırsa


  • nundu  (19.07.16 13:46:48) 
normallik çok balon, abartılmış bir şey demek.


  • nathanieltroy  (19.07.16 14:26:53) 
nundu +1, "Normallik abartılıyor, anormal olmak sanıldığı kadar da kötü değil" gibi bir anlamı var.


  • aychovsky  (19.07.16 14:27:49) 
[]

Şu kısa cümle ingilizceye nasıl çevirilir?

"Şirkete bayi kazandırılması, bayilerin yönetilmesi ve bayi satışlarının organizasyonunun yapılması."




 
"seeking for new branch opportunities, management of branches and their sales respectively."


  • loveinaflipbook  (18.07.16 13:23:53) 
şirketlerin bayileri branch olarak mı çeviriliyor?


  • merak ediyorum  (18.07.16 13:29:31) 
branch, şube demek. sen istersen franchisee de, istersen distributor de. detaylı bilgi vermediğin için ben kendi uygun gördüğüm kelimeyi seçtim.


  • loveinaflipbook  (18.07.16 13:35:41) 
[]

bu ne demek?

"To apply please send your CV in English with ref: BC/LX/ELJ"




 
başvuru için ingilizce sivinizi bc bilmemne referansıyla gönderin.


  • alperz  (17.07.16 13:15:18) 
basvurmak icin lutfen cv'nizi su referans koduyla gonderin: BC...


  • mayeskuel  (17.07.16 13:15:35) 
yani göndereceğin mail'in konu kısmına "ref: BC/LX/ELJ" yazacaksın.


  • nathanieltroy  (17.07.16 13:34:05) 
[]

İngilizce, 2 soru.

Merhaba,

1)
"As regards liability this is not in dispute."
bu cümle ne demek..
dava konusu değil miymiş?

2)
"prison with suspension" ne demek oluyor?
mesela; he was sentenced to 1 year of prison with suspension.

Teşekkürler.

 
1. Sorumlulugu artik tartisilmaz, belirli
2. Bu suspended sentence demek bi sureligine ceza suspend oluyo demek yani erteliyor. Bu sure icinde yine suc islemezsen cezayi kaldirabiliyolar, islersen de diger cezaya ekliyolar

  • beriberi  (16.07.16 13:06:38) 
[]

İmam Hatip'in İngilizce karşılığı

Başlıkta yazdığı gibi, İmam Hatip okulunun İngilizcesi nedir? (adam Arap, yani direkt imam hatip yazarsam imam'ı anlar da hatip anlaşılır mı bilmiyorum)




 
Tüm dillerde İmam Hatip olarak geçiyor sanırım:

İmam Hatip school : en.wikipedia.org
  • teknikekip  (15.07.16 16:08:16) 
hatip (khatib) hutbe veren kişiden gelen arapça kelimeymiş, aynen vermek sıkıntı olmaz herhalde.


  • kaichi  (15.07.16 16:12:35) 
[]

iş terimi ingilizce, iş sektörü

yarı özel yarı devlet diyeceğiz güya




 
50/50 (fifty-fifty) partnership between the government and the private sector
Özel ney ? Sektörse bu, özel bi şirketse kasıt company/corporatiom kullan işte artık o duruma göre.

  • naberabi  (14.07.16 17:20:38) 
Partially private company
Partially privatized sector/domain/industry vs

  • beriberi  (14.07.16 19:00:25) 
[]

FRANSIZCA - Çok kısa çeviri yardımı

"yol haritanızı birlikte oluşturalım" ve "keyifli bir iş"

yukarıdakileri fransızcaya nasıl çevirirdiniz?

teşekkürler...

 
ne için kullanılacağı önemli ama;
un travail gratifiant
creons votre itineraire ensemble
  • logisticsmanager  (14.07.16 13:13:04) 
[]

olmayacak bir işin "şöyle yapsak ne iyi olurdu yaa" derken.. (ingilizce)

"that would be great if we bla bla" dedim ama sonradan "e bu iş olacağında da aynı bu cümleyi kullanıyorum ben" dedim ve kendi kendime bir kaos yaşadım. bu anlamda kullanmam doğru mu bu cümleyi? değilse ne demeliydim? muhabbetin öncesinde işin olmayacağını kesin anlattım zaten de işte "iyi olurdu, tüh ya" falan diye yalandan bir üzülmek amaç..




 
that would be great, doğru.

ikinci kullanım, bu iş olacağında durumu için will i tercih edebilirsiniz.
  • scars dont fade  (13.07.16 23:03:16) 
Would 'have been' better bla bla deseydin geçmiş ve olmamış anlamı olurdu. Gelecek işse sizinki gibi oluyor.


  • Lim5  (13.07.16 23:03:59 ~ 23:04:57) 
Lim5 +1
That would have been olacak

  • naberabi  (13.07.16 23:20:29) 
[]

ingilizce'de sc

isteğe göre isimlerden önce sc yazılabiliyor mu? sanki sn. gibi.

anlamını bilmiyorum. var mı böyle bir şey?

mesela: SC: ahmet yılmaz

 
İlk kez duyuyorum böyle bir şeyi.

MSc olmasın? Master of Science anlamında.
  • himmet dayi  (12.07.16 22:52:07) 
1-2 kişide gördüm sadece. başka amaçları vardı belki de.


  • kupigometa  (12.07.16 22:57:54) 
[]

bu ufacık çeviri için yardımcı olabilir misiniz

Sevgili Kim,

Fedex ile iletişime geçtik ve malzemeleri bugün teslim alacağız. Telefon numarası doğru fakat posta kodu farklı çünkü Türkiye'de farklı bir posta kodu sistemi kullanılıyor . Doğrusu 06010


 
Dear Kim,

We have got in contact with Fedex and we're receiving the materials today. Phone number is right but zip code is wrong (different). Because there's a different zip code system in Turkey. So zip code must be 06010.
  • himmet dayi  (12.07.16 11:32:31 ~ 11:34:35) 
[]

İng çeviri bir cümle

Ellerini bırakma araba sürerken demek istiyorum. Nasıl derim?




 
1. don't let go of the wheel while driving.
2. don't take your hands off the wheel while driving.

  • hopeless  (10.07.16 21:58:01) 
don't leave the wheel while driving.


  • bohr atom modeli  (10.07.16 21:58:07 ~ 21:58:27) 
hopeless + 1
İlkinden daha çok duydum.

  • aychovsky  (10.07.16 22:00:29) 
[]

İngilizce Sözlük

İngilizce öğrenmeye yeni başlıyorum. Sıkıntımı bir örnekle açıklamak istiyorum.
Atıyorum izin kelimesini permission olarak öğrendim ve cümlede izin geçen yerde yapıştırıyorum permission'u. Fakat bunun let'i var püsürü var.

Aradığım şey kelimenin hangi durumlarda kullanıldığı ve örnek bir cümle içinde kullanıldığı bir sözlük var mıdır ?

 
Türkçe açıklamalı mı dostum ?


  • kutkut  (10.07.16 13:25:22) 
  • baldur2  (10.07.16 15:14:44) 
BEST


  • fikir iscisi65  (10.07.16 15:36:16) 
[]

sgk'nın yaptığı teşvik uygulamasının ingilizce kelime karşılığı

buradaki teşvik için aşağıdakilerden hangisini kullansam daha uygun olur?

a-incitement
b-inducement
c-hepsi
d-hiç biri

ya da e, sizin dediğiniz. ben a diyeceğim ama emin olamadım, muhtemelen bilen çıkmaz ama yine de sorayım dedim...
(asıl incitement buna denir eki eki)

 
sgk'nın neye nasıl bir teşvik uyguladığını bilsek belki daha nokta atışı bir şey söyleyebilirdik.

misal kosgeb'den aldığın teşviğin ingilizce karşılığı subsidy.
  • evde liyakat kalmamis  (08.07.16 16:23:24) 
@evde liyakat kalmamis, onu güzel sordun bak. tek bi sebepten teşvik vermiyor sgk; asgari ücretli çalıştırdın diye ayrı, genç çalıştırdın diye ayrı, primleri düzenli ödedin diye ayrı, böyle çeşitli kalemler var. o sebeple daha genel bir teşvik kavramı bulmaya çalışıyorum.

subsidy daha çok parasal destek gibi olduğu için düşünmedim, neticede burada destekten biraz daha pasif ve genel bir durum var gibi. en azından; birinde para veren karşı tarafken diğerinde aynı taraf parayı az alıyor. aynı kapıya çıkıyor gibiler ama değil gibiler de sanki, bilemedim.
  • baba jo  (08.07.16 16:29:45 ~ 16:33:46) 
örneğin environmental economics literatüründe firmaları yeşil teknoloji konusunda "incentive(?)" vermeye çalıştıklarında inducement kullanılıyor.

subsidy ise daha direk anlamda policy intervention olarak anlamlı.

Fikir verebilir.
  • qazaqwsx  (08.07.16 16:31:11 ~ 16:37:43) 
incentive olabilir mi peki? benim aklıma ilk olarak o geliyor.

hatta social security incentive diye aratınca şöyle bir sayfa çıktı.

www.ssa.gov

edit: google'da bakana kadar @qazaqwsx başka bir şeyler yazmış bile.
  • maxc  (08.07.16 16:35:31 ~ 16:36:45) 
öyleyse promotion ve hatta incentive diyorum. promotion yerine incentive sanki daha uygun gibi.


  • evde liyakat kalmamis  (08.07.16 16:38:25) 
incentive olarak karar kıldım o halde, grazie mille!


  • baba jo  (08.07.16 16:43:02) 
  • 507  (09.07.16 01:16:21) 
[]

İngilizce seviye tespit sınavı

Merhabalar,

sadece ingilizce seviye tespiti yapan bildiğiniz bir kurs/kurum var mıdır? vize danışmanım ielts veya toefl'a gerek olmadığını, herhangi bir dil kursu vb den seviyemi gösteren bir belgenin yeterli olduğunu söyledi, vaktim de kısıtlı olduğundan yüzden büyük sınavlara hazırlanmak istemiyorum. Bir kaç yere sordum ama öğrencileri hariç test yapmadıklarını söylediler.

Internet üzerinden www.efset.org sitesini buldum ama geçerliliği konusunda pek bir bilgi bulamadım. burada seviyem "C2 Proficient" çıktı.

 
Tömer ler var bildiğim kadarıyla


  • ordinov  (07.07.16 18:04:01) 
[]

1 cümle fransızca çeviri

Heures d'ouverture: lundi au samedi de 10h à 04h et dimanche de 10h à 02h

Arkadaşlar buna göre şimdi cumartesi akşamı gidersek buraya, kapanış gece 4 mü yoksa 2 mi?

Teşekkürler.

 
4 olması gerekli.


  • theseachange  (07.07.16 17:18:48) 
4


  • i ve been mistreated  (07.07.16 17:19:55) 
Açılış saatleri: ptesi-ctesi 10-04
Pazar 10-02

  • medievalman  (08.07.16 10:58:20) 
[]

tek kelimelik bir ingilizce çeviri

uncertain kelimesini nasıl çevirebilirim?
"un-bariz" gibi bir kelime olması lazım ama bu kadar da melez değil.



 
Belir-siz


  • Lim5  (07.07.16 01:21:07) 
ı ıh, o olmaz. kısır kalıyor anlam. belirsizlik, belirliliğe dönüştürülebilir, ama açıklaması doğasından ötürü imkansız olan bir şeyden bahsediliyo.


  • dafaisss  (07.07.16 01:22:29) 
kelime kelime çevirmek yerine cevaba yazdığın gibi "açıklaması doğasından ötürü imkansız olan..." şeklinde çevirsen??

ya da cümlenin tamamını bilmiyorum ama "kestirilemeyen" işe yarar mı?
  • seksli harf  (07.07.16 01:24:15) 
ilgili cümleyi yazarsanız belki fikir belirtmeye faydası olur.


  • holy diver  (07.07.16 01:26:55) 
şöyle ilgili kısım, yani bu yazının başlığı "uncertain rebellion" ve kabaca "açıklaması doğasından ötürü imkansız olan" diyebildim ben, ama tek kelime lazım başlığı için:

First of all, let's get rid of our schemes and certainties, our gods
and ideologies, our discourses and myths, our stupidity and security!
Let's abolish our routine that is nothing but a collection of nonsense.
It is not simple. Uncertain rebellion is a double-edged sword: it is
a transformation of our own life and at the same time a destruction of
all forms of authority, some of which are difficult to recognize .
Government, capital and religion are the more obvious faces of power. But technology, work, art, morality, the ingrained habits of
social etiquette and propriety, roles and status, duties and obligations
- these too are domesticating authorities which transform us from
playful, uncertain, unruly beings into tamed, bored producers and
consumers. These things work in us permanently, limiting our imagination,
usurping our desires, suppressing our lived experience.
Clearly, all this must be attacked.
How to do it? Uncertain rebellion describes a particular type of
situation: one in which authority's power to control is negated, here
and now. You decidedly rise up against domination in the given conditions.
So, uncertain rebellion is an insult. It is a direct physical
attack. It is a clash. It is a daring exploration of becoming deranged.
It takes us into unknown territories for which no maps exist. It is an
adventure. It is an effort of raising your head. It is the elimination of
the fear to be stupid, ignorant, ridiculous, pathetic. It is a situation to
which such categories as failure and success, right and wrong can't be
applied. Such a situation guarantees nothing - not even the continued
existence of that situation. But it does open up the possibility for each
of us to start creating our lives for ourselves. Can you imagine such a
situation? Try to, there is no place for examples. Can you handle it?
It is up to you.
Uncertain rebellion is always concrete. It deals with power relations
in the family, school, the army, the university, the professional
field, public events, everyday life. One must be very attentive to the
prefabricated social context. One must quickly analyze the given conditions.
One must immediately decide about one's rebellious techniques
and methods. Then one must attack.
The authorities in our heads and around.
  • dafaisss  (07.07.16 01:34:24) 
"beklenmedik isyan" ?


  • seksli harf  (07.07.16 01:36:40 ~ 01:37:11) 
ı ıh, o da kafi değil. daha başka bişey lazım.
inşallah türkçede öyle bir kelime vardır ;((

  • dafaisss  (07.07.16 01:40:04) 
Umulmayan


  • murtiii  (07.07.16 01:43:15) 
Kekremsi.


  • bigbadabum  (07.07.16 01:44:23) 
Bahsettigin anlamın ingilizce karşılığı 'inexplicable". Boyle bir kelime varken bunu kullanmayip "uncertain"ı kullandiysa bahsettigin anlam degildir gibi geliyor. Parcada da oyle bir anlam yok. Bu bölümde en azindan.


  • shadowcat  (07.07.16 01:50:04 ~ 01:50:31) 
"tahmin olunamaz" gibi bir anlamı da varmış.

aklıma gezi'yi getirdi. uncertain rebellion'a örnek.

gezi belgesellerinden birinde, katılanların gezi olaylarını tanımlamalarında vardı tek kelimelik ifadeler ama şu anda aklıma gelmedi. sanki aradığın o tür kelimeler gibi geldi.
  • holy diver  (07.07.16 02:02:38) 
Müphem


  • i ve been mistreated  (07.07.16 02:57:27) 
Bele bele ipnemsim puştumsum bir şeydir agam.
Yani diyor ki burda, nerden geliyorsun nereye gidiyorsun ey yolcu?

Müphem +1
  • bigbadabum  (07.07.16 04:52:03) 
[]

where doest that make you in the country at the moment nedemek

neden bu kadar uzaktasın sorusuna hitaben gelen bi cevap. ne demek bu ?




 
Adam sarhoş. Cümleyi kuramamis


  • anonymice  (05.07.16 22:48:08) 
does işte yahu doest yazmışım


  • mhmtt  (05.07.16 22:48:53) 
bu ne biçim vcümle lan. "bu seni şu anda ülkenin neresinde yapıyor?" gibi anlamsız bir soru.


  • peace.on  (05.07.16 22:51:34) 
"sen şu an ülkenin neresinde oluyosun" anladım ben. ha anlam olarak ne ifade ediyo dersen hiçbi fikrim yok.


  • der meister  (05.07.16 22:53:02) 
[]

Arapça öğrenimi

Merhabalar herkese, Arapçaya giriş yapmayı düşünüyorum, bu konuda bir iki sorum var:

-Arapça öğrenmek isteyen birisine verebileceğiniz tavsiyeler var mı?

-Arapça için bildiğiniz güzel bir e-öğrenme platformu var mı?

-Kitap önerileriniz var mı?

*Kurs düşünmüyorum şu an için.

*Tikler bir iki saat sonra.

Teşekkürler

 
www.reddit.com

O subreddit'te başka başlıklar da vardır elbet, araştır oradan işte.
  • soso  (04.07.16 19:42:17) 
[]

"Olmasa da olur" ingilizcesi

olup olmaması fark etmez anlamında bir yapı var mı?




 
"it's not a big deal" geldi aklıma anlamca benzer olarak.


  • devilred  (30.06.16 10:45:17) 
yerine göre not necessarily kullanabilirsin.


  • okumayi sevmeyen okur  (30.06.16 10:45:25) 
www.wordreference.comça%20m'est%20égal


  • i ve been mistreated  (30.06.16 11:05:22) 
[]

Verbling.com'da dersler birebir mi?

Yoksa konuşma grubu mu oluşturuluyor? Ya da iki seçenek mi var:D




 
Birebir aliyorsunuz dersi. Grup dersi de var ama isterseniz.


  • stavro  (27.06.16 16:56:34) 
@stavro yok ben de birebir ders istiyordum iyi oldu bu. cok tesekkurler


  • hononu  (27.06.16 17:04:06 ~ 17:04:26) 
[]

ingiliççe yardım: upset

upset bana göre hayalkırıklığıyla bağlantılı üzgün olma hali anlamında ama dizilerde sanki daha çok sinirli olma hali için kullanılıyor. görsel arama yaptığımda da hep sinirli smileyler vs çıkıyor. günlük kullanımda doğrusu nedir bunun biri beni aydınlatsın pls.




 
bana da tam olarak dediğin gibi geliyor bence bize kelimenin ilk öğretiliş tarzıyla alakalı olabilir, ama sanki iki anlamı da karşılıyor yine de.


  • freya  (27.06.16 12:03:09) 
dictionary.cambridge.org endişeli, üzgün veya kızgın olma anlamlarına gelebiliyor upset kelimesi. yani her ikisi de doğru.


  • saldirgan catili eylem  (27.06.16 12:30:29) 
Valla bazı kelimeler %51 bi anlamda %49 diğer anlamında falan kullanılabiliyor da, bu upset benim de dikkatimi çekiyordu. Bazen anlık olarak ayırt edilemiyor hangi anlamda olduğu.


  • la rana  (27.06.16 14:14:29) 
[]

İngilizce Çeviri (1 Cümle)

Herkese kolay gelsin.

"parçaların montajı manuel olarak yapılıyordu"

için ingilizce önerilerinizi rica ediyorum.

Teşekkürler.

 
parts were being assembled manually.


  • t joe  (27.06.16 11:09:15) 
1 ... •585960616263646566• ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.