[]

şu çevirmeç cümlelere yardım edebilir misiniz aceba

savaş zamanı kıtlık, ingilizce nasıl denir?

"this will make you forget the need for sleep"
-Who says words cannot be retracted?

bu deyişler, cümleler ok görünüyor mu?

kolay çıkmayan nasıl denir, ( kalması iyi bişey, mesela boya)

özel temizleyici nasıl denir? şunun için bu cleaner, bunun için özel olarak şu cleaner gibi.

 
ilki scarcity

Boya için permanent denilebilir

Xxx remover olabilir
  • passion rules the game  (30.11.17 20:31:33) 
bi de:
-milyonların sevgilisi, anlamındaki şey.

-"ayağına getirmek" deyimi ingilizce'de var mı?

-"insanların rahatına katkı sağlamak"
-"How difficult could it be" mi "how difficult it could be" mi ( to produce.. diye devam ediyor)
-yakan ve yakılan?
  • neynep  (30.11.17 20:31:55 ~ 20:37:17) 
sadece kıtlık değil, savaş zamanı kıtlık


  • neynep  (30.11.17 20:32:33) 
"Uykuya ihtiyacı unutturacak " şeklinde söylemem lazım :/


  • neynep  (30.11.17 21:21:52) 
Forget to sleep mi forget the need for sleep mi


  • neynep  (30.11.17 21:22:44) 
[]

söz geri almak

ingilizce nasıl denir?
teşekkürler



 
retractation


  • Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir  (30.11.17 19:04:59) 
yazılı olan söz


  • neynep  (30.11.17 19:05:25) 
take it back
dictionary.cambridge.org
edit: bu yazılı olur mu emin değilim
  • high hopes of the sozluk  (30.11.17 19:05:40 ~ 19:06:30) 
[]

fuck you you fucking fuck ???!!!

Evet gençler bu aralar çok moda her yerde duyuyorum. Her yer troll olarak "lanet, seni gidi lanet" gibi çeviriler yapıyor.

tam olarak çevirisi nedir bunun :( ?


 
sikeyim seni sen sikilmiş sikik


  • regardless of what they say  (29.11.17 21:00:31) 
siktir git, seni siktiğimin siki.


  • theseachange  (29.11.17 21:01:32) 
seni sikik sik sikerim seni.

edit: daha kültürümüze uyarlarsak ise; siktiğimin yarak kafalısı sikerim seni.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (29.11.17 21:06:22 ~ 21:06:59) 
- seni de zürriyetini de biraraya toplar sikerim

seni de ... sikerim: fuck you
... zürriyetini de: you fucking fuck

biraraya toplar kısmını anlamı karşılayışını kuvvetlendirmek için ben ekledim
  • dafaisss  (29.11.17 22:10:45) 
Sikeyim seni, siktiğimin sikiği diyebiliriz.

La elin ingiliz'i ne anlar sövmekten, aç sönmez'e bak neler diyor.

Bloody hell!
  • bos gezenin bos ustasi  (30.11.17 01:29:28) 
[]

Mayınlar da sessizdir, üstüne basılana kadar?

İngilizcesi ne oluyor acaba tam olarak?




 
-Even mines are as quite as you walk on.


  • makarnavodka  (29.11.17 16:57:03) 
İlki biraz yanlış gibi geldi, biz de ikincisi olarak düşünüyorduk. Teşekkürler.


  • Vexq  (29.11.17 17:09:14) 
alternatif:
- mines are silent too 'til you trigger them.

  • dafaisss  (29.11.17 18:04:40) 
until'li kısım başa gelirse daha şık durur.


  • alperz  (29.11.17 19:18:04) 
"Mines are also silent..." olabilir mi? Hatalıysa, bildirirseniz sevinirim.


  • tatli cocuk  (30.11.17 15:21:35) 
@tatli cocuk
Bilmiyorum ama tam olarak doğru gelmiyor kulağıma bu şekilde.

  • Vexq  (02.12.17 16:14:14) 
[]

Cambly'ye benzer görüntülü ing. konuşma sitesi

Cambly sadece kredi kartıyla ödeme alıyor. Ne paypal, ne debit kart, ne de havale vs.

Kredi kartı dışındaki diğer ödeme seçeneklerini kabul eden böyle başka bir site var mı?


 
English Ninjas olabilir, kalitesi hakkında Cambly kadar olumlu duyum almamıştım ama sitesinde "Yeterli limiti bulunan bir kredi kartı, bazı banka kartlar,sanal kartları ve ön ödemeli kartlar English Ninjas’ta ödeme yapmak için uygundur." diyor.


  • candanag  (29.11.17 16:58:24) 
[]

karmaşık bir kısa cümle daha

"the ambition of entailing truths about the past will remain as far off as ever"
ne diyor burda.



 
entail hangi manada kullanılmış tam olarak anlayamadım ben, "geçmişin hakikatlerini gün yüzüne çıkarma tutkusu" gibi diye düşündüm en başta ama "beraberinde getirmek, gerekli kılmak" daha uygun bi çeviri olurdu. belki sana bi yol olur diye not düşeyim dedim...


  • Bruce  (27.11.17 14:40:06 ~ 14:40:28) 
tam çevirisinden ziyade anlatılmak istenenden bahsedeceğim.

şimdi bir x olsun elimizde. bu x hakkındaki gerçeği bulmak diye bir amacımız/eylemimiz var diyelim.

x hakkında bu gerçeği bulmaktan (ne yaparsak yapalım) hep çok uzak olacağız, bulamayacağız. şeklinde bir anlamı var bu cümlenin.

umarım yardımcı olmuştur.
  • eindaclub  (27.11.17 16:07:56) 
etraflıca açıklanamayan/kanıtlanamayan tarih biliminin konusu olmuş bir olaydan ya da faili meçhul bir cinayet/cinayetlerden mi bahsediyor? bir de olay o kadar büyümüş ki bulanıklaşmış, aklıma gelen mesela lady diana ya da muhsin yazıcıoğlu; ikisinin de ölümü/öldürülmesine dair o kadar çok senaryo/teori üretildi ki tam olarak ne olduğu bilinemiyor, herkes istediğine inanıyor gibi bir sonuca ulaştı.

bu cümlede böyle veya benzeri bir durum için söylenmiş gibi.

diğer cevaplara katılıyorum, ... as far off as ever için "asla bilemeyeceğiz, hep bir sır olarak kalacak" falan da denebilir.
  • dafaisss  (27.11.17 18:54:01) 
[]

program'ın ingilizcesi

program mı?




 
Programme Veya program. Ilki ingiliz ingilizcesi, ikincisi amerikan.


  • baldur2  (27.11.17 06:10:35) 
soramadığım soruyu baldur2 cevaplamış, teşekkürler.


  • neynep  (27.11.17 21:42:48) 
[]

Bir cümle çeviri

"X kurumumuzda kadrolu öğretmen olarak çalışmaktadır ve XX-YY tarihleri arasında yurtdışına çıkmasında sakınca bulunmamaktadır. "

Vize başvurusuna eklemek için ingilizceye çevirebilecek varsa sevinirim.


 
x works as a permanent teacher in our institution and there will be no problem him/her going abroad between the dates of xx-yy.


  • sporty  (26.11.17 23:34:14 ~ 23:35:32) 
"X holds a permanent teaching position in our institution and is available to travel overseas/abroad as of dec 5 and expected to resume work by dec 20."

is available to travel yerine may travel da diyebilirsiniz. basit güzeldir hatta o kısım için iş amaçlı yurtdışına çıkanlardan daha resmi kullanım anlamında daha hoş öneriler gelebilir.
  • godoşu beklerken  (27.11.17 10:38:00) 
[]

duolingo'da çince öğrenen var mı

pimsleur'a da başladım. başka kaynak ne kullanılabilir yardımcı olarak?




 
www.pleco.com bu sözlük bence bayağı güzel. kart da yapabiliyorsunuz. gerçi siz sözlük dememişsiniz amaç


  • dirk_41  (26.11.17 14:34:19) 
japoncayı bi parça öğrendim. çince de "bi parça" olabilir.


  • fever  (26.11.17 14:38:01) 
[]

3 cümlelik ingilizce çeviri

tezim için gerekiyor,aşşağıdaki cümlenin çevirisi lazım. yardımcı olursanız çok makbule geçer.


HydroExcel is a Microsoft Excel spreadsheet that uses macros and HydroObjects to download hydrologic
observations data from WaterOneFlow web services. This means that you can query for observation sites,
variables, and time series data from online resources directly within Excel. As long as a web service follows
WaterOneFlow specifications, HydroExcel will be able to communicate with it. Thus, HydroExcel provides a window
into the nation’s water data from within one of the most widely used applications within the hydrologic science
community.

 
HydroExcel, Microsoft Excel'in makroları ve HydoObject'leri kullanarak hidrolojik gözlem datalarını WaterOneFlow web servisi üzerinden indirmeye yarayan bir tablodur. Bu, gözlem sitelerini, değişkenleri ve zaman serisi verilerini Excel ile doğrudan sorgulayabileceğiniz anlamına gelir. Internet servisi WaterOneFlow şartlarına uyduğu sürece, HydoExcel bu siteyle iletişimini sürdürebilir. Böylelikle HydroExcel, hidrolojik bilim dünyasında en yaygın kullanılan uygulamalardan birini kullanarak ülkenin su verilerine bir pencere açıyor.


  • false awakening  (25.11.17 21:15:55) 
[]

şu cümledeki deyim mi

"Social media websites such as LinkedIn, Facebook, and Twitter can be great places to source candidates for these networks, but many recruiters aren’t going far enough."
going far enough nedir, karşılığını bulamadım. ne anlamda kullanılmış dersiniz?



 
deyim evet, "... ancak işe alım uzmanları bu kaynaktan yeterince faydalanmıyorlar" gibi çevirebiliriz.


  • Bruce  (25.11.17 01:31:44) 
Tamamen cümlenin gidişatından çıkarttığım sonuca göre... recruiters bunu beceremiyor.
Can't handle it gibi bir şey bence.

  • birşeylersoracağım  (25.11.17 01:50:18) 
yetkinliksizlik değil de, yapabilirken yapmıyor anlamında gibi geldi bana. kullanabilir ama kullanmıyor. yoksa "yapamıyor" mu?


  • neynep  (25.11.17 02:07:33) 
evet yapabilirken yapmiyor. turkceyle asagi yukari benzer aslinda "yeterince ileri gitmiyorlar". biz deriz ya "cok ileri gittin", ingilizcede bunun negatifi de var "yeterince ileri gitmedin". gitme opsiyonun var ama cesitli sebeplerden yapmadin (bu baska bir engel olabilir, isteksizlik olabilir, vizyonsuzluk olabilir. gerek olmayabilir vs.)


  • robokot  (25.11.17 03:08:39 ~ 03:08:52) 
tam teşekküllü açıklama için teşekkürler ederim:)


  • neynep  (25.11.17 15:26:28) 
[]

Was - Did Farkı

I was tired = Yorgundum olurken I did tired = Yorgundum olmuş olmuyor mu? Yani neden was yerine did gelmesin, eğer I did tired dersek karşıdaki Yorgundum olarak anlamaz mı?

Ayrıca did kullanmak fiilin ikinci halinden daha güzel. I did drink water = Su içtim diyemez miyiz? Desek yine karşı taraf anlamaz mı? İkinci halleri sevmiyorum çünkü.


 
was tired dersen tired ad olur. did tired dersen tire(d) fiil olur. ad olan tired yorgun iken fiil olan tire yorgun hissetmeye sebep olmak ya da bıkmak anlamlarına gelir. fiil olarak kullandığında bu sefer de i tired demen gerekir. bir de did eklersen "allah belamı versin i tired" anlamı çıkar.

ikinci paragrafın için şöyle bir örnek vereyim. anne çocuğuna soruyor:

-did you drink your water today at school?
-yes ma'am.
-hmm really?
-i did drink my water mom. please...
-well then you deserved your cookie.
-yay

maleficient bey'e tenk yu veri maç diyoruz.
  • alperz  (23.11.17 08:07:33 ~ 08:22:45) 
i did tired diye bir sey yok. bir eylemde bulunmuyorsun, bir durumu belirtiyorsun.

i did go dersen, gittigini vurgulamis olursun. did went degil bak dikkatini cekerim.
  • baldur2  (23.11.17 08:28:51) 
en basit özet: was yardımcı fiilin geçmiş formudur, did ise fiilin. çok basit bir ayrım aslında. ikinci halleri sevmiyorum diye bir şey yok, çok temel bir şey o, kullanmadan olmaz.

she IS teacher = o öğretmen
she WAS teacher = o öğretmendi

I play football = ben futbol oynarım
I played football = ben futbol oynadım

"I did play football" cümlesi gramer olarak doğru ama orada fiili vurgulamak için kullanılır, yani normalde geçmişte yaptığın bir şeyi söylemek için did kullanmazsın (doo fiilini kullanmadığın sürece) çünkü did dediğin şey tek bir fiilin geçmiş zaman formudur tıpkı played, went, made gibi. her şeye i did dersen çok komik görünür, anlamsız olur.
  • der meister  (23.11.17 08:32:58) 
mobildeyim duzeltemedim, fiil doo degil tabii do


  • der meister  (23.11.17 09:46:44) 
[]

domain kelimesine türkçe karşılık önerisi (fransızca/ingilizce)

context ile ilgili olduğu için tıkandım. galiba kelime aslen ingilizce ama fransızca bir metinde bu şekilde geçiyo.

alan diyebildim en yakın ama metinde kastedilen bir disiplin ya da ekolün ya da bilimin (sosyal bilimler yahut sosyoloji,sinema gibi spesifik bir alan) etki alanında kalan soyut alanlar.

mesela sosyoloji biliminden elde edilen verilerinin etki alanında araba ya da sigara satışlarının olması gibi. ya da psikoloji biliminin etki alanında müfredat oluşturulurken dikkat edilen hususların (yaş, cinsiyet, gelişimsel dönem) etkili olması gibi.

"o disiplinin bağlantılı olduğu/kapsadığı soyut alan" gibi bir çeviri kullandım ama tek kelimelik ya da tamlamalık bir karşılığı olmalı sanki.

muhteva diyesim var ama o da "etki alanı" kısmını kapsamıyor.
kapsam kelimesi de eksik geldi.

geçtiği yer şurası 1.50 - 2.10 arasındaki cümle:
youtu.be

ne dersiniz? ne kullanabilirim?

 
Düzlem olabilir mi?


  • dissendium  (22.11.17 17:37:06) 
"etki alanı" demişsiniz, o olmuyor mu?


  • gkhncnzdgn  (22.11.17 18:19:57) 
fransızca bilmediğim için videoda verildiği şekliyle bağlamı değerlendiremedim.
.
ama burada anlattığın kadarı bence "ilgi/uğraş alanı", saha. tek bir sözcük arıyorsun değil mi?

edit: önceden, ilk cümlemde neden video'da yazdığımı bilmiyorum. bu konuda nöroloji domaininde bilgisi olan varsa yeşillendirirse sevinirim, insan neden kıçından imla uydurur :D

edit2: ben sahayı uygun gördüm zira alan yerine saha kullandığımız yerler dikkat edersen tamlamalar. çünkü anladığım kadarıyla bunlar tam oalrak eş anlamlı değil. saha, alandan farklı olarak kısıtlı. kategorik olarak veya büyüklük olarak.

daha doğrusu biz sanki öyle kullanagelerek nüans yaratmışız.
  • godoşu beklerken  (22.11.17 18:32:47 ~ 18:44:21) 
@dissendium: kısmen karşılıyo ama daha üç boyutlu bişey çağrıştırıyo, hani mıknatısın etki alanı gibi bişey.

@gkhn: işte o da, daha kulağa hoş gelen tatlı bi kelime arıyorum.

@godoşu beklerken: ya saha evet, ama saha diyince benim kafam nedense hep futbol sahası benzeri bişeye gidiyo^^ çağrışımından ötürü o kelimeyi sevmiyorum. yoksa cuk oturuyo da hani bu domain anlayabildiğim kadarıyla "study area" gibi bişey çünkü.

etki sahası dedim, tam içime sinmeyerek de olsa.
  • dafaisss  (22.11.17 19:54:59) 
insanın aklına bunlar geliyor doğru. yine kullanımın içerik işgali. "iş sahası" falan denince abes kaçmıyor ama biyoloji sahası denince bir garip oluyor.

bence tamlama kullanacaksan etki sahasına göre etki alanı çok daha iyi. ama biyoloji etki alanı da olmaz. sosyoloji derken az sorun oluyor ama başka bir şeye uygulayınca sadece kulağa sorunlu gelmiyor, sanki anlamı da farklılaşıyor.

bence buradaki sorun aslında alan değil, etki kelimesi. etki alanı, bir etken ve bir edilgen ima eder. daha çok başlatıcı bir şey içerir ve onun hakim olup değiştirdiği, yönlendirdiği bir alan. politikada kullanılır mesela.

bir disiplinse söz konusu olan, kapsam eksik olsa da daha doğru.

aslında madde kelimesi bildiğim kadarıyla bunu karşılıyordu eskiden. bugün uyar mı bilmiyorum. konusu, malzemesi anlamındaki bir kullanım söz konusuydu yani.

*psikoloji biliminin kapsamında müfredat oluşturulurken dikkat edilen falan filan husuların etkili olması.

*psikoloji biliminin uğraş alanında müfredat bıdı bıdı... olması"

"psikoloji bilimi sahasında .... olması"

"müfredat oluşturulurken dikkat edilen hede ve hödö hususlar psikoloji biliminin maddesi kapsamındadır."

anladım problemi, biliyorum delirtici bu olay ama bu aynı zamanda sanıyorum toplumsal gelişmedeki azlığın dili kısır bırakmasıyla da alakalı. bu tür kavramsal şeyleri haritalandırıp hiyerarşik bağlantılar çekerek yeni terimler oluşturma gibi bir yaklaşımımız ya yok ya da benim bundan haberim yok.

not: en güzel karşılığı yine kendin bulmuşsun bence. kapsam. ama sen etki etmekten de bahis olsun istiyorsun. fakat bu etki etmek değil aslında. "malzeme" olarak kullanmak. ikisini birden istiyorsan aslında küme ve altkümesinden aynı anda bahsetmeyi hedefliyorsun. ben o nedenle son örnekteki gibi "maddesi kapsamında" gibi bir şey öneriyorum. bizde bakış aynı olmadığı için bunlar ekfiil vs cümle görevileri almış oluyor, yani tek başına isim olarak kullanamıyoruz da tanımlayıcılarla kullanıyoruz sanki.

aslında sana tavsiyem bunu eriksatie'ye sorman. kendisinin bir cevabından bir çıkarım yapıp ufak bir stalklama yaptım ve karşıma edebiyat doktoralı biri çıktı nıhahah. burada aktif olsa canımızı bu kadar sıkan şeylerin belki basit karşılıkları olduğunu sayesinde görürdük. aslında kendi dilimize hakim olmamak da bir sorun. yabancı dil edebiyatçısı işte farklı olarak bunu yapabiliyor. soru sorabileceğim bir insan olacağı sonucunu çıkardım küçük dedektifliğimden, öneririm.
  • godoşu beklerken  (22.11.17 20:27:26 ~ 20:52:30) 
"kapsam(ında)"

"içerik/içeriğinde"
  • sen git ben geliyorum  (23.11.17 08:22:13) 
[]

bunaldım

1 nisandaki yds için irem yayıncılık suat ve rıdvan hocaların takım satılan iki kitabını aldım ama hem gramer kitabını okurken hem de diğerini okurken boğuluyorum, çok yoğun geliyor, ingilizceyle aram hep iyiydi ama şaşırdım kaldım. bir yandan da ales'e çalışıyorum ikisi yıpratıyor, neler yapabilirim? neler önerirsiniz?




 
1 seneden fazla hem de full time işte çalışırken bu tempoyu yapmaya çalışıyodum. Yapmayın.
Tavsiyem hangisi daha öncelikli ona karar vermeniz ve tek ona odaklanmanız. Suat rıdvan hocaların kitapları insanı şok ediyor doğru ama iyi özümsendiğinde yds için ideal kitaplardan. Ancak bu kitaba çalışırken ingilizceyi unutmamak için Cesur Öztürk Building Skills ile pekiştirin, bu kitapta kelime ezgersizleri daha çoktu diye hatırlıyorum.
Kolay gelsin.
  • hepbirarayış  (22.11.17 13:41:30) 
@hepsibirarayış teşekkür ederim ama maalesef ikisine de hazırlanmam gerek çünkü yüksek lisans başvurularında ikisi de isteniyor :(


  • ucurumdanasagiyadogruyuvarlananyaprak  (22.11.17 13:55:01) 
ales çoğu üniversitede %50 etkili, tavsiyem ona ağırlık vermen olur.


  • hepbirarayış  (22.11.17 14:04:21) 
[]

En doğru kelime çevirisi yapan site

İngilizce kelimelerin en doğru Türkçe karşılığını veren site hangisi?

Tureng'i sevmiyorum, 100 tane karşılık veriyor ve bildiğim bir kelimeye baktığımda en doğru Türkçe karşılığını ortalarda gördüğüm oluyor. Tabi ki her kelimenin yalnızca 1 Türkçe karşılığı olacak diye de bir şey yok, ama bu kadar çok da olmamalı.


 
her kelime, cümle ve bağlam içinde karşılığını bulur bu yüzden en doğru kelime çevirisi biraz sakil kalmakta.
En doğru, doğru bir kavram değil.

  • nedendir bilinmez  (19.11.17 00:03:00 ~ 00:03:20) 
cambiridge türkçe sözlüğü iyi bence.hem en çok kullanılan çeşidini de gösteriyor


  • high hopes of the sozluk  (19.11.17 01:09:46) 
tureng o kelimelerin hangi alanda kullanıldığını da yazar. o nedenle çok da mantıksız bir tercih değil.

eğer çok spesifik geliyorsa google translate ya da sesli sözlük'e de bakabilirsin.
  • avianthem  (19.11.17 01:09:51) 
seslisözluk


  • facebook  (19.11.17 02:59:41) 
[]

Günlük amerikan dili

Gençlerin, mesela yutubirlarin kullandığı günlük sokak dilinde, onlar gibi düşünüp yazabilmem için (biliyorum mümkün değil ama yaklaşmaya çalışacağım) ne yapsam, ne tavsiye edersiniz?

Dizi izleyebilirim evet, genel olarak hep ingilizce bişiler duyuyorum dinliyorum da, ama bu değil. Anlamak tamam da, bunu biraz daha içsellestirmek için, tr-ing bölümüne geçirmek için ne yapsam aceba


 
vlog izle, olayı gündelik hayat olduğu için çok net faydası olur bence.


  • Bruce  (18.11.17 20:26:35) 
Twitch yayını izle.


  • dissendium  (18.11.17 20:30:23) 
gençlerin sözcüklerini öğrenmeye çalışabilirsin, yukarıdaki yorumlara katılarak şunu ekleyebilirim.

Argo veya günlük dil. Nasıl biz aynen, arkadaşlarla takılcam, bilgisayar kasıyor gibi şeyler söylüyoruz bunlar gibi.
urbandictionary.com a bakabilirsin belki.

ya da şöyle listelere www.sheknows.com
  • senolll  (18.11.17 20:54:00) 
Urbandictionary takip et


  • Traveller  (18.11.17 21:03:08) 
Çok teşekkür ederim. Bi de şunu demek istiyorum, bunları dinliyorum izliyorum ama anlamak otomatik oluyor. Mesela "kasıyorum" anlamındaki kelimeyi bilmesem bile genelinden anlıyorum, o arada kaynıyor. Yazılı olarak urban dictionary mantıklı, evet ama orda da eng-tr girdi olacak her iki şekilde de.
Sanırım sorumun cevabı yok :( amarigan serserisi olmak için amarigan serserisi olmak gerekir gibi bişey.

  • neynep  (18.11.17 21:10:34) 
Periscope'tan Amerika'daki yayınları izleyip milletin yazdıklarına bakabilirsin


  • senolll  (19.11.17 04:41:38) 
[]

This is by no means always done.

Ne demek?




 
Her zaman olmaz böyle durumlar diyor.


  • zunkatsar  (18.11.17 16:35:06) 
''her zaman yapıldığı anlamına gelmiyor''

hiç bir zaman yapılmadı denemez çevirisi için.
  • Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir  (18.11.17 16:36:22 ~ 16:36:56) 
[]

duolingo çince

websitesinde var ama ios'ta göremiyorum. ne zaman ios'a gelir?




 
Son güncellemede "Chinese is coming to iOS very very very soon! How soon? Very very very soon." demişler. Tam olarak böyle demişler evet ahahah. Sonraki güncellemede gelir muhtemelen.


  • kobuzchu kiz  (16.11.17 11:24:20) 
[]

ing. şurada ne diyor?

youtu.be

kalkıp gidene kadar ne diyorlar? türkçe yazsanız da olur.


 
-Sinirilerimi hoplatıyo bazen

-Kim ben mi

-Yok' "the doc"
  • shenergy  (16.11.17 00:56:40) 
sonra ne diyor karşıdaki?


  • diffarentiationation  (16.11.17 01:03:54) 
Enough for me den sonrasını ben de anlamadım.


  • shenergy  (16.11.17 01:18:52) 
"not for me. I love him."

Ben de bir yorumun yalancısıyım.
  • sanat guresi  (16.11.17 01:40:28) 
[]

Advanced seviye kelime yetmemesi

İngilizce seviyem advanced, yds'den 90 üstü aldım.Günlük ve ilgili konuşmada sıkıntı yok.Yalnız artık bildiğim kelimeler yetmiyor gibi.Advanced seviyede kelime çalışması için hangi kitaplara bakayım?6 aylık boş bi süreç var önümde,ağırlık vermek istiyorum bu konuya.




 
İngilizce fiction ya da sevdiğin alana göre non-fiction bir şeyler al oku. Yani spesifik kelime çalışması değil de bol bol okuma yap bu saatten sonra.

edit: YDS 90 iyi ingilizce bilgisi ölçüsü değildir bana göre. Advanced diyebileceğimiz bir seviyedeyse zaten spesifik bir alan olmadıkça kelime sıkıntısı çekiyor olmaman gerekiyor. Yani kelime sıkıntısı belki de uzmanı olmadığın çok spesifik bir context olunca karşına çıkıyordur. Eğer bu senin kendi alanınsa ya da neyse artık o alan ona göre bol bol okuma yapabilirsin.
  • AlsterWasser  (15.11.17 19:54:18 ~ 20:01:06) 
Mesleginle ilgili akademik makale oku


  • Traveller  (15.11.17 20:28:46) 
Spesifik olarak ilgini çekebilecek konularda The Economist okumanı öneririm, advanced kelimeye doyarsın.


  • candanag  (15.11.17 20:38:17 ~ 20:38:37) 
GRE sinavina hazirlik icin kaynaklara bak. Baya kazik kelime vs. bulacaksin. Ancak akademide degilsen ve gunluk hayatta kullanmayacaksan bu ogrendigin kelimeleri eninde sonunda unutursun bosa izdirap yani.


  • robokot  (15.11.17 21:36:03) 
[]

You're your diye yazanlar

Youtube video yorumlarında ya da yabancı forumlarda falan çok rastlıyorum. Bu adamlar bizdeki bağlaç olan de'yi, ki'yi ayıramayanlara denk geliyor sanırım. You're yazmak bu kadar mı zor mu, niye your yazıyor bunlar? Harften tasarruf falan mı?




 
Evet bizdeki -de ile de'yi ayort edemeyen cahil kesime denk geliyor. En sevdigim de "de ayri mi bitisik mi?" yazilir diye sormalari. Hangisi! Haha


  • Traveller  (15.11.17 17:05:33) 
Bizdekiler bilmiyor onlar kolay diye yaziyor ha bilmeyen de var bir suru asiri basit kelimeyi yazmayi bilmeyen ama cogunlugu kolayliktan yapiyordur.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (15.11.17 17:05:59) 
Bizdeki bağlaç olan de'yi, ki'yi ayıramayanlara denk geliyor evet. Bir de İngilizceyi sonradan öğrenenlerden çok ana dili olanlar yapıyor, sonradan öğrenince kafamıza baya net giriyor çünkü o ayrım.

Bir de should have yerine should of yazanlar var aynı kafada.
  • kobuzchu kiz  (15.11.17 17:10:02 ~ 17:10:23) 
Bana da zor geliyo kesme işareti koymak, özellikle telefonda. Ama ben you are yazıyorum ADAMM GİBİ


  • klar  (15.11.17 17:12:35) 
bilmediklerinden. bazıları da mesela I should have diyeceğine should of falan diyor.


  • bohr atom modeli  (15.11.17 17:20:19) 
than/then karıştıranlar da çok var.


  • lazpalle  (15.11.17 17:42:23) 
Kolaylıktan yapsalar you're yerine u r, your yerine ur yazarlar.
Bilmediklerinden kesinlikle.

  • cakabo  (15.11.17 17:44:26) 
Çoğunluğu cahil Amerikanlardan oluşuyor.


  • sen git ben geliyorum  (15.11.17 18:17:00) 
Ya onlar bir şey değil, ben were yerine where yazan gördüm. Gözlerim kanayacaktı.


  • noluyo yaa  (15.11.17 18:33:02) 
İngiliz futbol forumlarında there, they, their ve that birbirine giriyor. Bizim için inanılmaz ama öyle. Cahil ise konuştuğu gibi yazarken bunların farkını anlayamıyor insan.


  • taktikmaktikyokbambambam  (17.11.17 02:42:31) 
anadili ingilizce olanlar yapar daha cok bu hatayi cunku ikisini once duyarak ogrenirler. cogu okuma yazma ogrenene kadar aralarinda bir fark oldugunu bilmez cunku cok benzer duyulur. kimisi yazma ogrenince farka uyanamaz karistirir surekli.

ingilizceyi sonradan ikinci dil olarak ogrenenler daha dogru yazar genelde bunlari o yuzden. cunku ilk olarak yazarak / okuyarak ogrenir ikisini zaten.
  • robokot  (17.11.17 19:06:11) 
[]

sıfırdan ingilizce öğrenmek isteyen birine eğitim kitabı önerisi

ilknur altun şatıroğlu'nun şu kitabını önerir misiniz?

www.pegem.net

başka alternatifleriniz var mı?

 
English grammar today tavsiye ederim. Türkçe açıklamalı kafanda bir şablon olur.

m.kitapyurdu.com
  • Fritz-X  (15.11.17 10:01:07) 
türklerin yazdigi herhangi bir dil ögrenme kitabini tavsiye etmiyorum. eger self-study kitabi olarak kullancaksaniz, yani tek başınıza alistirma yapayim kurallari ögreneyim diyorsaniz, english grammar in use ya da betty azar'ın fundamentals of english grammari'ini öneririm. bulmasi cok zor ama macmillan'in english grammar kitabi da güzeldir. biraz daha ilerleyince longman'in ya da cambridge'in preint, intermediate, advanced grammar kitaplari iyidir.

bunlar sadece receptive skills dedigimiz okuma, anlama, gramer ögrenme icin gecerli. dilin gelismesi icin ilk aşamlardan itibaren productive skills gelişimi icin de alistirma yapmaniz gerekecek, bunun icin de yazmaniz ve konusmaniz gerekiyor, bunun icin de size eşlik edecek ve hatalarınızı size gösterecek bir tutor lazim.
  • eriksatie  (15.11.17 10:06:59) 
eriksatie+1


  • sopiro  (15.11.17 11:07:43) 
en son girdiğim seviye tespit sınavında intermediate çıktım ve english grammar in use'ın kırmızısını bile tam olarak anlayıp çözemiyorum. 0'dan ingilizce öğrenmek için ders kitaplarından çalışmak daha yapıcı bir yol gibi geliyor. çünkü ingilizce öğrenmek için önce biraz kelime bilmek, biraz türkçe dilbilgisi bilmek(ya da ingilizce kelime öğrendikten sonra dilbilgisini ingilizce de öğrenebilirsiniz) gerekiyor.

O yüzden bence en makulü gerçekten sıfırsa eğer, NORMAL OKUL KİTABI ile başlasın. trt okulda aslında cambridge yayını olan bir dil öğretme programının türkiyeye uyarlanmış versiyonu da var. şu an adını unuttum ama youtube'dan ulaşılabilir(kitabı da touchstone mu neydi). Bunun yanında da duolingo ya da rosetta stone ile pekiştirebilir.


biraz kelime biliyorsa -ki büyük ihtimalle biliyordur da, o zaman level1 bir hikaye kitabıyla birlikte türkçe/ingilizce alt yazılı basit videolarla devam etsin, kelime sayısı yeterli seviyeye ulaştığında da gramere eğilir.

edit: youtu.be trt okuldaki programın linki bu, kitabının adı da touchstone aöf bedava dağıtıyor. herhangi bi' yakınınızdan edinebilirsiniz. olmadı kargoyla filan ulaştırırız cd'si de var.
not: görüntü gittikçe güzelleşiyor. o kısma takılmayın.
  • mete kudur  (15.11.17 11:28:58 ~ 11:35:42) 
Erik +1


  • Traveller  (15.11.17 13:14:57) 
English grammar today gerçekten güzel kitap başlangıç için. Ancak en azından özne fiil nesne zarf sıfat zamir gibi kavramların bilinmesi lazım.

Bu kitabı çalışırken aynı zamanda temel ingilizce kelimeleri ezberleyin(memrise.com faydalı olabilir). kitap bittikten sonra artık grammar'de çok boğulmayın ve kelime öğrenmek için ezber yapmak yerine contex içinde öğrenmeye çalışın. bol bol pratik yaparak pasif ve aktif skillerinizi gelistirin.
  • qazwsx  (15.11.17 14:12:10 ~ 14:12:54) 
[]

Poşetin üstünde Rusça ne yazıyor? (Capsli)

Hangi marka bu?

i.hizliresim.com


 
ikea gibi bişey. ama olmayadabilir. ben buna ulaştım.

poryadok.ru
  • tepedeki psychedelic adam  (14.11.17 23:09:51 ~ 23:10:48) 
üstte nerede yazıyor altta da sipariş yazıyor. yazılardan bulmak mümkün değil logoyu tanıyan çıkması lazım :)


  • goodz  (14.11.17 23:20:07) 
üst: GDE
Alt: PORYADOK

  • fempusay  (15.11.17 00:33:35 ~ 00:33:44) 
Ortada Rusça "J" harfi var. Eğer Rusça harf çıkıyorsa şu: "Ж"


  • d max  (18.11.17 21:16:45) 
[]

eyç

ingilizce h harfine "eyç" deniyor.

peki abicim normal konuşmada bu harf "h" sesi çıkartırken, harfin adı niye eyç?

"hotel"i hotel diye okuyon mesela, niye eyçotel değil madem? veya niye eyçamburger falan demiyorlar?

madem h diyecen, harfe niye "eyç" diye acaip isim taktın, tek başına kullanırken "eyç" diyon? öteki harfler gibi, b harfine "bi", d harfine "di", g harfine "ci" dediğin gibi h harfine de "hi" falan de?

niye eyç?

 
ona bakarsan b'ye bi denirken m'ye em deniyor. y'ye vay deniyor. farklı harfler ya da harf grupları alfabede farklı okunuşlara sahip. muhtemelen hangi dil kökeninden ingilizceye geçtikleriyle ilgilidir. h'ye özel spesifik bir istisna olduğunu sanmıyorum.


  • sir gawain  (14.11.17 12:44:12 ~ 12:46:36) 
Bir harfin tek başınayken telaffuzu ile sözcük içersinde karşıladığı seslerin farklı olmasından dolayı.
Türkçede de (son birkaç yıl hariç) her ünsüz tek başına temsil edilirken arkasına "e" sesini alarak okunurdu, örneğin b->be, c->ce vs gibi. Ama sözcük içinde, örneğin "bayrak" sözcüğünü "beayrak" diye okumuyoruz.
Diğer yandan İngilizcenin de dahil IE dil ailesinde bazı ünsüz işaretler birden çok sesi temsil edebilir, "g" işaretini örnek vermişsin de "g" "ci" diye telaffuz edilmesine rağmen sözcük içinde "ge" sesini de karşılayabiliyor: örneğin "get, go, gather" vs gibi.
Ya da "c" harfine bakalım, "si" diye telaffuz edilmesine rağmen "k" sesini de karşılıyor, "car, could, can" vs gibi.
  • zwiegesprach  (14.11.17 12:55:51) 
"h" ses olarak belirsiz ve duyması zor bir yapıda olduğu için sanırım, harf olarak belirtirken bu belirsizliği kırmak için farklı telaffuzla okunuyor. ingilizce'deki eyç, ispanyolca'da hache (açe), türkçe'de de haş olarak benzer kullanıma sahip.


  • nilmiye  (14.11.17 13:38:35) 
burada açıklama kasanlara hiç bakma. öyle saçma bir durum işte, ingilizceye böyle yaklaşırsan işin içinden çıkamazsın.

ayrıca british speakerlar da eyç der, heyç diye birşey yok.
  • eindaclub  (14.11.17 14:11:29) 
bu arada kendi soruma ek, cevaplara cevap olsun.

türkçede "haş" diyebir şey yok. "aş" h harfinin fransızca okunuşu, tıpkı "eyç" gibi. türkçede "h" ve "e" karışmasın diye fransızca okunuşu benimseyip "aş" demişiz bir dönem. lakin aynen soruda sorduğum ilginçlik nedeniyle "harf h sesi çıkarıyor, biz niye aş diyoruz" diye düşünen bir kısım harfi "haş" diye telaffuz etmeye başlamış.

muhtemelen "heyç" diyen de benzer şekilde düşünmüş.
  • kibritsuyu  (14.11.17 16:16:09 ~ 08.04.22 03:31:11) 
[]

Paraphrasing

yakşanlar.

despite the increase in life expectancy over the last 200 years, not all groups of people have the same chances of good health.

siz olsanız bu cümleyi anlam bozulmadan farklı kelimelerle nasıl yazardınız?

 
The lifetime expectance has increased during the last 200 years, however, it is not possible that all people can access this good health status.


  • olanlaolunmaz  (14.11.17 00:02:05 ~ 00:06:08) 
In spite of the rise in life expectancy over the last 200 years, only the people from specific classes have the same opportunity of good health.

veya

In spite of the rise in life expectancy over the last 200 years, only the people from specific classes are able to take advantage of the opportunities for their well being.
  • i was made for you  (14.11.17 00:04:01 ~ 00:06:38) 
çok çok teşekkür ederim, sağ olun:)


  • guneslihavalardacokmutluoluyorum  (14.11.17 00:07:20) 
not all will be equally healthy, although life expectancy has increased over the last two centuries.


  • cagdas donem kuramcisi  (14.11.17 01:02:52) 
[]

arapça için iyi bir uygulama var mı

fas'a cezayir'e gideceğim, pimsleur'a ek bakabileceğim ios uygulaması ne var?




 
memrise


  • qazwsx  (14.11.17 01:58:18) 
mondly arabic


  • zihua  (14.11.17 09:33:27) 
[]

Şu metni İngilizceye çevirebilir misiniz?

"Öncelikle mevcut CMS üzerinde gerçekleştiremediğiniz düzenlemeler hakkında bilgi verebilir misiniz? Teknik olarak yardımcı olmak isteriz."

Tam oturtamadım ben cümleyi.


 
can you be more spesific about the changes, that you couldn't make on the current CMS? We would like to give you technical support about it.

karsilar gibi geldi bana.
  • rentts  (13.11.17 18:04:49 ~ 18:05:37) 
eyvallah. işimi fazlasıyla görür.


  • efreet sultan  (13.11.17 18:18:14) 
specific şeklinde yazılır..


  • jujugoo  (19.11.17 13:43:09) 
[]

İngiliççe

Bu şehire 1 ay önce geldim.

Bu cümleyi şöyle söylesek yanlış olur mu: "i came this city 1 month ago."

Yoksa "i have been this city for 1 month"

Hangisi doğru? Ya da daha doğrusu var mı?

 
I came to this city one month ago.
I have been in this city for a month.

İkisi de doğru.
  • cakabo  (13.11.17 14:49:50) 
i came to this city a month ago.
i arrived in this city a month ago.
i came here one month ago.

bir aydir buradayim demek istiyorsan alttakini kullanirsin.
  • baldur2  (13.11.17 14:50:56) 
doğrusu ingilizce.


  • partizan  (13.11.17 15:03:58) 
[]

İngiliççe

"1 fincan kahvenin 40 yıl hatrı vardır."

Bunu ingilizce olarak nasıl açıklayabilirim. Motamot çeviriden ziyade bir iki cümlelik açıklamaya ihtiyacım var.

Teşekkürler.

 
The person who offers the coffee is to be respected and remembered for a long time for the sake of his offering.


  • i was made for you  (11.11.17 16:57:16) 
a couple of coffe makes forty years appreciation.


  • juggerhaunt  (11.11.17 17:01:55) 
[]

Business English geliştirmek için

kitap, site , cd ,podcast vb. önerisi verebilir misiniz? önerileriz için thx.

Finance ve management ağırlıklı olarak.


 
O konularda makaleler okumak hem sektorle ilgili bilgin olur hem kelimeleri ogrenirsin


  • isvicre rakisi  (11.11.17 16:17:16) 
[]

ingilizce de "yetişkin" , "olgun"

bu manaya gelen "adult" kelimesi "bir iş için olgunluk, bir ilişki için olgunluk"
anlamında kullanılabilir mi?



 
Mature daha uygun olabilir.


  • crown  (11.11.17 01:15:49) 
Mature. Grown. Grown up.


  • shenergy  (11.11.17 01:16:29) 
mature +1.


  • petek  (11.11.17 01:18:18) 
Adult yetişkin demek olgun demek değil. Mature olgun demek. Olgun davran demek istiyorsan "be mature yerine "grow up" dersin biraz büyü gibisinden.

Genel kullanımlar böyle.
  • kendi kendine yasayan yavrucak  (11.11.17 01:42:54) 
[]

Çok kısa speaking çeviri?

www.youtube.com Linkteki kızın, "we waited" cümlesinden sonra kurduğu cümle nedir?




 
and boy did we wait? i was there for at least 45 minutes.
bekledik mi? ben en az 45 dk boyunca ordaydım.

  • rentts  (10.11.17 15:03:59 ~ 15:04:19) 
aslinda soru sormuyor orada. cok bekledigine dair bir vurgu var.


  • yigitovic  (10.11.17 15:06:11) 
"and boy did we wait!"

"Harbi bekledik ha" "Cidden ne bekledik ama" "Fakat epey bekledik" seç beğen al.
  • reavelyn  (10.11.17 15:41:28) 
[]

İngiliççe

"Sadece bazı yaşanan şeyler benim için duygusal olarak ağır geldi."

Bu cümleyi nasıl çeviririz? Anafikrini versin yeter.


 
It's just that some of the things happened were emotionally heavy for me.


  • i was made for you  (10.11.17 02:51:55 ~ 03:37:29) 
yukaridaki cevaba ek: "some of the things that happened" daha dogru olur.


  • robokot  (10.11.17 03:24:43 ~ 03:25:03) 
ağır geldi derken "ne yapacağımı şaşırdım karar veremedim aptal gibi oldum" falan demek istiyorsan overwhelm de olabilir.


  • alperz  (10.11.17 07:39:53) 
alperz +1.


  • kulagina kupe olsun  (10.11.17 10:03:02) 
Beğenseniz de beğenmeseniz de emotionally heavy kalıbını bir yerimden uydurmadım, anguish manguish demene gerek yok. Lütfen çok bilmişlik yapmayın.

www.google.com.tr

robokot ise haklı, cümle zaten it's just that ile başladığı için ikinci that'i çıkardım ama tam doğrusu onun dediği gibi.
  • i was made for you  (10.11.17 13:13:20 ~ 13:16:37) 
i was made for you güzel çevirmiş. konu kilit.


  • eindaclub  (10.11.17 16:37:20) 
[]

If one day, my words are against science, choose science

bana epey saçma bir çeviri gibi geldi, doğrusu bu mudur, daha güzeli olamaz mıydı?




 
bunca yıllık türküm böyle bir lafını duymamıştım. büyük ihtimalle yanlış bir çeviri


  • zimbirik  (10.11.17 00:07:24 ~ 00:07:37) 
ataturk'e ait boyle bir soz yokmus kaynaklarda zaten neresinden tutsan sacma bir soz.


  • partizan  (10.11.17 00:13:28) 
Elon Musk çevirmiş, adam edebiyatçı değil ama ana dili İngilizce, yanlış bir şey yok.


  • i was made for you  (10.11.17 00:23:27) 
kalinda +1, bunu cidden elon yapmışsa ilginç olmuş çünkü ağır chicken translate örneği. kullanılması gereken fiil, atatürk'ün kastettiği şey (bu lafı söylemişse) contradict.

contradict, atatürk'ün A dediğine bilimin B demesiyken, against atatürk'ün "bilimin amk" şeklinde bir çıkış yapması gibi olur. bu şekliyle çevrilmesi dil konusunda hassas biri için facia aslında, ortaya çıkan anlam komik oluyor çünkü. "ben yerçekimini reddediyom ama siz yine de bilime inanın beni değil" demiş gibi jusfjskl
  • der meister  (10.11.17 01:46:59) 
Adamı gereksiz eleştiriyorsunuz. contradict kelimesini inceleyelim.

:to assert the contrary of

against'in anlamlarından birine bakalım.

:contrary to

Ayrıca contradict'in diğer bir anlamı da tam olarak bilimin amk oluyor.

:to imply the opposite or a denial of

Yani her zaman dediğim gibi kelimelerin tek bir anlamı yok, şurada mutlaka şu kullanılır diye bir durum %99 olmuyor.

baldur'a da +1 demeden geçemeyeceğim, ana dilini kullanan birini eleştirmek için iki kere düşünmek gerekirken eleştirilen kişi Elon Musk olunca bir kırk kere düşünmek lazım, şu dandik cümleyi çevirebilecek kapasitede biri olduğu açık çünkü.
  • i was made for you  (10.11.17 02:14:47 ~ 02:27:10) 
Ne diyosunuz olm Elon musk ingilizce bilmiyor mu? Bu ne ozguven ya:)


  • baldur2  (10.11.17 02:23:45) 
Evet, İngiltere Kraliçesi bu şekilde çevirmezdi büyük ihtimalle. Ancak Musk'ın bu cümlesinde en ufak bir yanlışlık yok. Sonunda nokta olmaması hairç tabii (Gerçi onu sen duyuruyu açarken eklememiş olabilirsin).


  • sen git ben geliyorum  (10.11.17 02:51:08) 
katılıyorum çok eğreti ve dandik bir çeviri gibi duruyor.

hemen "elon musk ingilizce bilmiyor mu" diye çıkışanlar: cümleyi o çevirmiyor. instagramda bir türkün hatta ekşicinin yazdığı yorumu aynen kopyalayıp o şekliyle alıp twitter'a yazıyor. çeviriyi yapan ingilizce bilmeyen elon musk değil ekşicinin teki yani. tamam yapı olarak bir sorunu olmayabilir o yüzden direkt alıp kopyalamıştır zaten ama cümleyi tam karşılamadığı ve eğreti bir çeviri olduğu ortada. sebebi de bir türkün elinden çıkmasıymış işte. anadili de anadili diye tutturmuşsunuz öyle değilmiş.

eksisozluk.com
  • rotten head  (10.11.17 07:45:23 ~ 08:20:51) 
arkadaşlar i am against demiyor. my words against diyor. dolayısıyla çeviri anlamı korumuştur.


  • alperz  (10.11.17 07:48:43) 
malum fotoğrafının altına biri aynen bunu yorum atmıştı. elon da beğenmişti. direkt copy paste yapmış elemanın cümlesini.


  • efreet sultan  (10.11.17 12:40:14) 
Kim çevirmiş bilemiyorum tabii, ama burada "benim sözüm bilime karşıtsa" değil de, "benim sözüme karşı bilimin sözü gibi bir durum olursa" diye bakarsak o kadar da garip olmuyor.


  • sopiro  (10.11.17 12:43:05) 
[]

"Pazar sabahı" mı - "pazar sabahı" mı?

belli bir pazar gününden bahsetmiyoruz. biraz kurcalayınca kafam karıştı. nasıl doğrusu?




 
Pazar sabahı


  • Delay Fuze  (09.11.17 20:24:45) 
bilmiyorsanız yazmayın ya, zor mu bu kadar?

belirli bir pazar gününden bahsetmiyorsanız küçük yazılır.

15 Haziran 2017 Pazar deseydik büyük yazardık, böyle olduğu gibi.

www.tdk.gov.tr

burda da örnek bi gün kullanımı mesela.
"Pazartesi ile çarşamba arasındaki gün"

görüldüğü gibi belirli bir çarşambadan bahsetmediği için küçük yazıldı.

ed: link olmamış. herhangi bi gün adı yazarsanız görürsünüz zaten.
  • mehmed resad  (09.11.17 20:31:12 ~ 20:32:32) 
@mehmed resad link direkt anasayfaya yönlendiriyor. :(


  • nıç  (09.11.17 20:33:31) 
mehmed bey kızdı ama doğru söylüyor arkadaşlar. cevap onunkidir.


  • nıç  (09.11.17 20:36:50) 
mehmet bey haklı :)


  • burya  (09.11.17 22:20:58) 
mehmed bey +1 :D


  • jamiro  (09.11.17 23:09:40) 
Mehmet Bey'e teşekkürlerimizi sunuyoruz. Harika bir anlatım, harika bir sinir, harika çorikler^^


  • Tears of Devil  (10.11.17 08:39:27) 
Mehmed Bey'i (doğru yazdım değil mi Mehmed Bey?) rahat bırakın. Bu aralar büyük sıkıntılar içerisinde...

Mehmed Bey +1
  • rahip janick  (10.11.17 09:11:07 ~ 09:52:32) 
[]

Çok kısa çeviri?

İngilizcesi çok iyi olan almana İngiliz diyor ki:
A: I'm English, and I can't believe you're not English!
B: Well I'm as German as they come!

Buradaki they come'ın anlamı nedir?

 
İşte olabildiği kadar gibi, en yüksek seviyede almanım diyor


  • passion rules the game  (08.11.17 13:09:18) 
As ... as they come


  • passion rules the game  (08.11.17 13:09:31) 
sapına kadar Almanım diye çevrilebilir :)


  • burya  (08.11.17 13:12:09) 
[]

Hukuk İngilizcesi temel düzey çeviri yardımı

değerli ekşi duyuru sakinleri seçmeli olarak aldığım hukuk ingiklizcesi dersinin ödev konusu olan 2 sayfalık kısa bi bölümünü çevirememekteyim ve sizlerden yardım talep etmekteyim. Bilginin evrenselliğine inanan yürekli kardeşlerime çağrımdır.




 
okunmuyor. :/


  • e haliyle  (08.11.17 01:49:53) 
[]

Atamızın / Ata'mızın?

nasıl yazılır?


tdk.gov.tr


"Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır: Kurtuluş Savaşı’nı, Atatürk’üm, Türkiye’mizin, Fatih Sultan Mehmet’e, Muhibbi’nin, Gül Baba’ya, Sultan Ana’nın, Mehmet Emin Yurdakul’dan, Kâzım Karabekir’i, Yunus Emre’yi, Ziya Gökalp’tan, Refik Halit Karay’mış, Ahmet Cevat Emre’dir, Namık Kemal’se, Şinasi’yle, Alman’sınız, Kırgız’ım, Karakeçili’nin, Osmanlı Devleti’ndeki, Cebrail’den, Çanakkale Boğazı’nın, Samanyolu’nda, Sait Halim Paşa Yalısı’ndan, Resmî Gazete’de, Millî Eğitim Temel Kanunu’na, Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği’ni, Eski Çağ’ın, Yükselme Dönemi’nin, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’na vb."

"Sonunda 3. teklik kişi iyelik eki olan özel ada, bu ek dışında başka bir iyelik eki getirildiğinde kesme işareti konmaz: Boğaz Köprümüzün güzelliği, Amik Ovamızın bitki örtüsü, Kuşadamızdaki liman vb."


ikisi de tdk'dan. sanırım Ata'mız?

 
Ata özel isim değil ki. Dede ced anlamlarına geliyor. İsim olarak birine Ata ismi verilirse özel isim olur


  • efruz  (07.11.17 16:56:36) 
"Ata" derken kast ettiğiniz Atatürk ise "Ata'mız". Atalarımız dedelerimiz anlamında ise "atamız".

ikinci durumdaki kasıt şu. özel ismin sonunda zaten ek var. "boğaz köprüSÜ".

şimdi ona "boğaz köprüsü'müzün" dersen olmaz. saçma di mi? "boğaz köprü'müz" dersen de olmaz, onun adı "boğaz köprü" değil ki, "boğaz köprüsü". o yüzden demiş ki en iyisi hiç kesme koyma.

açıklamam yanlış olabilir. ben TDK'yı çok ciddiye almıyorum. mesela "oysaki, mademki" birleşik yazılır, bunlar artık kalıplaşmış diyor, bunu kabul edemiyorum. o yüzden yazının akışını ve anlamını bozmayan ve tdk'nın hata dediği imla hatalarını her zaman hoş görebilirim.
  • kibritsuyu  (07.11.17 17:29:31) 
@kibritsuyu'nun ilk paragraftaki aciklamasi +1

Yine @kibritsuyu'nun aciklamasina cok sasirdim... oysa ki, madem ki nasil bitişik yazilir... nasil mantik bu, sacma!

"Eski istanbul milletvekili" kullanimini "istanbul eski milletvekili"ne cevirmeleri de saçmalıkti. "Eski", istanbul'u degil; "istanbul milletvekili"ni tamliyor.

Neyse...
  • runagain  (07.11.17 19:04:41) 
@runagain

mantık şu. sanki, çünkü (için ki), halbuki gibi kullana kullana kalıp hale gelmiş sözcükler var. ama bunlar başlı başına bir kelime olmuş artık. tdk da diyor ki, oysaki, mademki de kelime olmuştur, onları da bitişik yaz. ben de yazmıyorum anasını satayım. bir türlü kabul edemedim bunu.
  • kibritsuyu  (07.11.17 19:40:21) 
İyelik eki özel isimlerde apostrof ile ayrılır. Özel olmayan isimlerde her halükarda bitişik yazılır.

Doğruya örnek: Ata'mız (Atatürk'ten bahsediyoruz ve tek kişi/özel isim)
Doğruya örnek: Atalarımız (özel isim olmayan bir kitleden bahsediyoruz)

m.bianet.org

tdk.gov.tr
  • Fayfa  (07.11.17 22:42:03) 
[]

İngilizce Ön Yazı Desteği

Merhaba Arkadaşlar,
İngilizce bir ön yazı hazırladım fakat gramer ve anlatım konusunda düzeltmeye ihtiyacım varmış gibi. Yardımcı olmak isteyen mesaj atarsa sevinirim.

Teşekkürler

 
yardımcı olabilirim.


  • interview with the vampire  (07.11.17 12:22:27) 
[]

İ.K'cılar ve İngilizce Bilen Arkadaşlar: Hangi Şekilde Yazmalıyım?

Merhaba. Bir iş başvurusunda bulunacağım. Kişisel bilgi eklememi istemişler. Şimdi size sorularım olacak.

Takım çalışmasına kolayca adapte olabildiğimi ve bunu sevdiğimi belirteceğim. Öncelikle:

1- "Takım çalışmasına kolay adapte olabilen ve bunu seven bir insanım" şeklinde mi yazmalıyım yoksa "Takım çalışmasına kolay adapte olabilen ve bunu seven biriyim" şeklinde mi yazmalıyım?

2- "bir insanım" şeklinde yazarsam "a human" mı yoksa "an human" şeklinde yazayım? Açıkçası iş ilanı baştan aşağı İngilizce ve İngilizce'nin kıyısından köşesinden geçmiş olduğumu bu küçük detayla da göstermek istiyorum.

Ne dersiniz? Önerilerinizi alayım..

 
human değil person deyin.


  • benaslinda  (07.11.17 12:06:30) 
"I can easily adapt myself to a team-work environment and i can say that i enjoy team working very much" denebilir bence.


  • interview with the vampire  (07.11.17 12:16:10 ~ 12:16:54) 
human'a an koyulması gerektiğini neden düşündün ki? Kural basit, sesliyse an sessizse a.


  • i was made for you  (07.11.17 12:30:58 ~ 12:31:08) 
@i was made for you h ile başlayan kelimelerde h okunmuyor. a hour değil, an hour'dur mesela. okunuşu da "en aour" şeklinde oluyor. bu yüzden sormuştum


  • silah taciri  (07.11.17 12:36:26 ~ 12:36:51) 
h okunmayan kelimeler istisnadır ingilizcede. h lerin komple okunmadığı fransızcadır.
hour da onlardan biri
human diyecekseniz a koyacaksınız.
  • interview with the vampire  (07.11.17 12:38:34) 
Human derseniz, species/tür olarak belirtme ihtiyacı içindeymişsiniz gibi algılanacaktır. Hani, ağaç/bitki/kedi/köpek/kuzu/kuş muş değilim, insanım der gibi olur. Bence.


  • cedilla  (07.11.17 17:34:55) 
[]

Ufak bi çeviri lütfen/ingilizceden

The gate long shut ---
Get up and throw it wide;
The stag long fled---
Send him to my side.
When one day you come
To lie between my breasts,
That day your scent
Will cling to me like wine.
How shall I know his face, O lovely bride, The lover you are asking me to send?
A ruddy face, and lovely eyes?
A handsome man to see?
Aye, that’s my love! Aye that’s my friend! Anoint that one for me

 
Valla iyi bir çeviri değil, kolay bir metin değil:

Kapı uzun zamandır kapalı,
Ayağa kalk ve ardına kadar aç.
Geyik kaçalı çok zaman oldu, (Stag erkek geyik, neyi kastediyor bilmiyorum)
Onu benim yanıma gönder.
Bir gün göğüslerimin arasında yatmaya geldiğinde,
o gün kokun beni şarap gibi saracak.
Yüzünü nasıl tanıyayım, tatlı gelin, göndermemi istediğin aşığın?
Canlı, al bir yüz, lovely gözler mi?
Görmeye değer, yakışıklı bir adam mı?
Evet, bu benim aşkım! Evet bu benim dostum! Onu benim için ayır... (Anoint zor :/)
  • celeron 300a  (05.11.17 22:42:27 ~ 22:43:57) 
[]

Fransizca' un courant d'air ' anlamı

s'il vient un courant d'air, vous resterez comme ça!

Cümle bu... :/


 
Az bir şey biliyorum, daha fazla bilen gelince onu dikkate alın. Normalde "hava akımı" anlamına geliyor ama burada bir şeylere denk gelmek, şartların olgunlaşması gibi bir anlamı var sanırım. "Rüzgar o yönden eserse, öylece kalakalırsınız" gibi sanırım.


  • aychovsky  (03.11.17 08:00:57 ~ 08:01:32) 
Devamı yok mu cümlenin? Ceryan yaparsa böyle kalırsınız diyor. Devamı olursa neyden bahsettiği vs belli olur daha iyi bir çeviri olur.


  • England  (03.11.17 12:52:09) 
Hava akimi degil bence eksi sozlukte baktim fransa da bir kanun maddesinde de geciyor. Taslak gibi.. burada ogretmen cocuklara yaptiklari bir yatamazlik icin kiziyor. Havayla alakali bir durum yok aslen..


  • chezsoi  (04.11.17 01:57:00) 
"Birden bir hava akimi çikarsa böyle kalakalirsiniz".
Le Petit Nicolas'dan.

  • pinocchio  (04.11.17 15:39:26 ~ 15:44:47) 
[]

Bi yabancı dil öğrenme sitesi vardı

O dili anadili olarak konuşanların cüzi miktarlara eğitim verdiği bir siteydi. Hatırlatabilecek olan var mı?




 
italki.com olabilir.


  • i was made for you  (02.11.17 14:52:39) 
tr.verbling.com olabilir mi? Burası var benim bildiğim.


  • ceyhan prensi adana  (02.11.17 15:08:56) 
Italki'yi arıyordum ben de, fakat diğer cevaba da bakacağım.


  • niyeti bozuk http nesnesi  (02.11.17 17:15:35) 
edufire da var hocam.
ama türkiye'de de türkçe konusan hocalar tarafından 3-4 kişilik kurslar var.
tavsiye ederim çok efektif.
  • bentalihsizim  (06.11.17 22:28:24) 
[]

interview le ilgili basit bir çeviri.

selamlar bir yere başvurmuştum interview istediler.
ilk yabancı interview im olacak doğru yazdığımdan emin olmak istedim ki bu tarz writinglerde pek iyi değilim. interview diyince itici oldu ama idare edin. adamlar acayip dikkatli böyle şeylere ki gireceğim işte de dil önemli yardımcı olursanız çok sevineceğim.
karşı tarafın yazdığı:
"i would like to schedule a phone call with you, if possible. I'm located in the USA. My normal office hours are 7 am - 3:30 pm USA CST. Let me know a date/time that works for you? Thanks. "
bunun öncesinde vize şartı yok sonra alırsın. tarzı bir şey demişti. bu yüzden vizeyle ilgili de bir açıklama yapmak istiyorum. türkiye ile usa arasında 8 saat var bildiğim kadarıyla.
benim cevabım:


hi dear xx,
I am highly motivated to work for xx,
I am ready to do my best to get work visa if i select for the job. I currently reside in Turkey. I will be available at friday, and you can call me between 13:00 and 14:30 USA CST. if friday is not available for you, we can arrange it at monday with the same time iframe.
my phone number is: xxx


kind regards.

nasıl daha iyisini yazarım daha güzel bir ingilizceyle, ya da hatam varsa nerede sizce? bugün içinde düzeltmem gerekiyor. yardımcı olursanız çok sevineceğim

 
Bence vize konusunu açma, görüşmede bahsedersin. ben mailin konusu neyse ona sadık kalmanın daha faydalı olduğunu düşünüyorum. o sana sorsun.

hi dear xx,

It is a pleasure to hear from you, and i am really excited for this opportunity.
I will be available at friday, and you can call me between 13:00 and 14:30 USA CST. I am also available on Monday.

If you have an alternative proposal for meeting time, please suggest.
my phone number is: xxx

Thanks.
  • tavukbanalop  (01.11.17 22:02:50) 
günlerden önce "on" dersiniz, "at" değil.


  • sopiro  (01.11.17 22:09:42) 
[]

Amerikan kuralı - yardım.

Şu aşağıdaki linkte bulunan "limited recognition" kısmından hiçbir şey anlamadım. Yani anlattığını anladım, ama şimdi ben ne olursa başvurabiliyorum, onu bir türlü çözemedim. Galiba çözmemizi istemedikleri için yazmışlar gibi zaten :)

Şimdi ben ne olursa bu kural kapsamında bu sınava girebilirim?

Bi yol gösterir misiniz?

edit: link.

www.uspto.gov

 
link yok.

Edit:
Şöyle diyor:

Normalde sadece US Citizens veya vatandaşlığı olanlar hukuk practice edebilirler Amerika'da. Fakat bir süredir göçmen olmayan yabancılar arasında yeterli nitelikleri taşıyanlar, bir işveren tarafından özellikle patent prosedürleri konusunda eğitilmiş olan kişilere de bu alanda çalışma imkanı vermekteyiz. Bunun detayları için de 37 CFR § 11.6(a) and (b) incelenmeli. (Ona baktığınız zaman da bazı detaylar görüyorsunuz, yabancıysanız ne yapmalısınız, Amerika'da yaşamıyorsanız ne yapmalısınız gibi detaylar var.)

Eğer bu yukarıda belirtilen maddelerindeki özellikleri taşıyorsanız ve limited recognition almışsanız, kendinizi tanıtan içeriklerde iş kapasitenizin limited recognition olduğunu belirtmeniz gerekiyor, daha önce patent alanında çalıştıysanız dahi bunu belirtemezsiniz, sadece onay aldıktan sonra limited recognition çerçevesinde çalışabildiğinizi belirtebilirsiniz. Bunu yapmazsanız haklarınız elinizden alınır. İleride vatandaşlık falan alırsanız, full recognition için başvurma hakkınız doğar diyor.

Özetlemek gerekirse: 37 CFR § 11.6(a) and (b)
  • sopiro  (01.11.17 13:25:42 ~ 14:46:32) 
[]

Toefl Ielts Günlük İngilizce

Okulda hiç ingilizce öğrenmedim, hazırlık okumadım zaten. Altyazı kullanmadan filmleri izliyorum %80-90 anlıyorum.
Yurtdışında yaşıyorum. Her gün ingilizce konuşuyorum saatlerce çeşitli insanlarla.
Bu sınavlar neyi nasıl ölçüyorlar? Master yapma durumum oluştu şimdi, girmem gerekiyor bunlardan birine. Yurtdışında gireceğim zaten.

Ted konuşması yapacak kadar ingilizcem yok. Ama hayatımı ingilizce konuşarak idame ettiriyorum. Aşırı karmaşık mesleki konular veya Mississippili siyahi temizlikçi aksanı olmadığı sürece anlık aşağı yukarı çevirebilirim.

Şimdi bi ton para ver, başka şehre git, sınava gir uğraşacağım. Epic fail olmayayım diyorum. Bu ielts toefl falan ne kadar zor? Geçebilir miyim?

 
Ya da şöyle söyleyeyim; bu sınavların denemeleri falan var mıdır? :)


  • bos gezenin bos ustasi  (01.11.17 10:29:56) 
  • lifeframe  (01.11.17 10:48:18) 
sınavı bilmen gerekir. ayrıca sınavı geçmek diye bir şey yok. sana ne lazım o önemli.


  • bohr atom modeli  (01.11.17 11:33:30) 
universite sinavinda bir konuyu cok iyi bilsen bile soruyu cok hizli cozmen sana arti deger kazandiriyor. boylece diger sorulara zaman ayirip daha fazla puan toplarsin.

toefl ve ielts icin de bunlarin taktigine aliskin olman lazim. yoksa "cok iyi biliyorum" deyip girersen duvara toslarsin.
  • tabudeviren  (01.11.17 14:57:53) 
[]

toefl skor yükseltme

toefl'dan 77 aldım r:21 l:21 s:14 w:21ancak bana 85 lazım. 2 ayda 85 ve üstü almam için ne önerirsiniz özellikle writing'in ikinci kısmı için ve speaking için ? aslında speaking'de notefull kalıplarını ezberledim ancak yeterince pratik yapmadım belki ondan bu kadar düşük gelmiş olabilir.




 
çok düşük annecim


  • gizli vezne  (01.11.17 04:49:32) 
@rm speaking kısmına çalışırken çok pratik yapmadım hatta hiç yapmadım desem doğru olur. zaten sınavda 2 soruda profesörün verdiği örnekleri anlamadığım için o soruların cevapları 15 saniye falan sürdü yani 2 soru kafadan yok gibi bir şey.şu anda yabancı birini bulamayabilirim ama ses kaydı yöntemini deneyeceğim. teşekkürler.


  • derdi dertsizlik olan adam  (01.11.17 10:11:53) 
[]

Rusca bilen varmi

Rusca bilen biri sunu hayrina cevirebilirmi Потому что некоторые коллеги охренели совсем
Сели на шею, ножки свесили и еще недовольны
Блять как же бесит. Google translate de denedim hicbirsey anlamadim cok karisik cikiyor


 
çünkü bazı iş arkadaşları var, onlar beni darlıyo tepeme çöküyor gibi bi şey. çok sinirliyim diyor sonunda da.

bu anlamlı bir cumle degil deyim gibi bi sey
  • maresalx  (31.10.17 20:48:37) 
dobro vece


  • Delay Fuze  (31.10.17 21:57:15) 
bazı iş arkadaşlarının hiç iş yapmayıp, onun yaptığı işin üzerine konmasından fakat buna rağmen hala şikayet ediyor olmasından yakınıyor. en sonda da "anasını skiyim, ne kadar sinir bozucu ya" demiş. mot-a-mot çeviri istersen aşağı yukarı "çünkü bazı iş arkadaşlarım şerefsiz gibi sırtıma binip bacaklarını sarkıtıyor ve buna rağmen hala memnun değiller. skiyim, acayip sinir bozucu" gibi bir şey söylenebilir.

ben hazırlıktayım, anlamı çıkarabilmek için de bayağı uğraşmam gerekti çünkü deyimli falan sövmüş, translate yemez buna. ama mesele anladığım kadarıyla bu. adam çalışıyor. iş arkadaşları, sınıf arkadaşları ya da her neyse iş yapmadıkları gibi bu adamın sırtından geçiniyorlar. buna rağmen hala şikayet ediyorlar. adam/kadın da buna çok sinirlenmiş.
  • der meister  (01.11.17 01:55:46 ~ 01:59:31) 
arada rusca ceviriye ihtiyacın oluyorsa ben yardımcı olabilirim hocam.


  • bentalihsizim  (06.11.17 22:29:42) 
[]

İngilizce öğretimi konusunda destek arayışı

ingilizce ders almak istiyorum. hiç ingilizcem olmadığı için bu noktada sabırlı bir tutum içerisin de bulunabilicek birilerini istiyorum.

istanbul/şişli bölgesine yakın olunması ya da yol konusun da sıkıntı yaşamayan birileri olursa sevinirim.

hafta içi gündüz saatlerin de uygun olunması gerekmektedir.

yeşillendirirseniz sevinirim.

 
hocam skype üzerinden falan kurslar var. 3-4 kişi ile oluyor. ekonomik de oluyor.
konuşma ağırlıklı

  • bentalihsizim  (06.11.17 22:30:20) 
[]

tek cümlelik çeviri

So I've spent most of their lives just making it up as I go along.

Burada konuşan kişi çocuklarından bahsediyor.

Chicken translate şeklide değil de anlam bütünlüğü olarak nasıl çevirebiliriz?

 
bağlamı biraz daha açabilir misiniz? öncesi ve sonrasından birkaç cümle daha gelirse iyi olur.


  • sanat guresi  (30.10.17 23:18:05) 
Öncesinde konuşmacı kadın, "eskiden ben de diğer anne-babalar gibi çocuğumu nasıl yetiştirmem gerektiğini bilmezdim." diyor.

sonra "So I've spent most of their lives just making it up as I go along." diyor.

benim anladığım, "hâl böyle olunca akışına bıraktım, bir şekilde büyüdüler" gibi bir tema. ama tam ifade edemedim.
  • gogu delen adam  (30.10.17 23:27:05) 
sizinki gayet güzel bence. öneri babında:

"bu yüzden, yılları geride bırakırken kendim bir şeyler uyduruvererek (uydurarak) büyüttüm onları çoğu zaman."
  • sanat guresi  (31.10.17 01:03:55) 
1 ... •424344454647484950• ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.