[]

İngilizcede "say" fiili hakkında

Aşırı basit ama kafamı karıştıran bir konu bu. Kınamayın beni.

Mesela ben demek istiyorum ki, o (kadın) bana "O (erkek) seni sevmiyor." diyor/der. Bunu nasıl diyorum?

A) She says he doesn't love me.
B) She says he doesn't love you.

 
B


  • lacrim  (03.09.19 13:08:49) 
she says he doesn't love me.

çünkü direkt onun ağzından olsaydı she says that he said "I don't love her"

ama o kadın sana o erkeğin sevmediğini söylediği için sen de bunu başkasına söylediğin için

"bana onun beni sevmediğini söylüyor" diyorsun türkçede olduğu gibi
  • viyana kangurusu  (03.09.19 13:09:06) 
A çünkü dolaylı alıntı yapmış oluyorsun. Türkçede de dolaylı alıntı yaparken "beni sevmediğini söyledi" dersin. Türkçe verdiğin örnek direkt alıntı olduğu için kafalar karıştı muhtemelen.
Not: Söylediğimin doğruluğundan emin gibiyim ama yine de uzman değilim, söylemiş olayım.

  • love my way  (03.09.19 13:11:21) 
she has said to me that he doesnt love me..


  • strobist  (03.09.19 17:18:52 ~ 18:38:03) 
she says he doesn't love me.


  • cooperr  (03.09.19 17:23:59) 
bütün cevaplar farklı, uzlaşılamadı.
ben de merak ettim şimdi.

  • semitika  (03.09.19 17:26:18) 
she he o bu karıştığı için biraz ortalık karışmış galiba. burdaki she nellie olsun, erkek de andy olsun.

nellie says that andy doesn't love me.

bu durumda b şıkkı she says that he doesn't love me doğru cevap oluyor, araya "that" koydum çünkü that'in eksikliği de burda kafa karıştırıyor. that'siz halde yanlış değil ama böylesi daha doğru.
  • diyarbakir karpuzu  (03.09.19 17:46:13 ~ 17:46:50) 
[]

en-tr cümle yardımı

The Javanese isn’t from Java any more than the Balinese is from Bali.

edit: balinez kedi ırkının isimlendirilmesi ve cava kedi cinsinin isimlendirilmesiyle ilgili bir cümle bu.


 
Genelde bu kalbını türkçesi şu şekilde olur:

"Balililer ne kadar baliliyse, javalılar da o kadar javalı." Ama saçma geldi bu cümle bana açıkçası. Genelde 2 şeyin birbiriyle alakasız olduğunu söylemek için kullanılır bu kalıp diye biliyorum.
  • bobinhoo  (03.09.19 11:23:09 ~ 11:26:42) 
bobinhoo'ya katılıyorum. cümle bana da çok saçma geldi. çeviri olarak da en doğrusu onun dediği gibi her ne kadar yolladığın cümle tam olarak doğru yazılmamış gibi gelse de.


edit: Coming from Java doesn't make you Javanese any more than coming fron Bali makes you Balinese.

tarzı bir şey olmalıydı cümle.
  • viyana kangurusu  (03.09.19 11:26:26 ~ 11:29:49) 
böyle kalıplar beni ambale ediyor :D "javalılar balililerin balili olduğu kadar javalı değil" mi nedir of lkjblkdf - "balililer de balili değil" gibi bir anlam çıkıyor değil mi?


  • 9kuyruklukedi  (03.09.19 11:28:15 ~ 11:30:48) 
bu arada cümle bayağı ambale edecek bir cümle zaten ya. normal :D


  • viyana kangurusu  (03.09.19 11:30:19) 
bu kalıpta amaç javalılarla balililer arasında bir kıyaslamak yapmak değildir. Asıl amaç Java ile Javalıların çok alakasız olduğunu söylemek olur normalde. Bunu yaparken de başka bir alakasız çift kullanırsın, bu cümlede de balililerle bali.

Örneğin mesela sen bana diyorsun "Ahmet nasıl çok karizmatik ama di mi diye" ben de sana "İşid ne kadar hümanistse, Ahmet de o kadar karizmatik" diyorum mesela. Yani amaç ahmetle işidi kıyaslamak değil, başka alakasız bir çift kullanarak Ahmet karizmatik değil demek. Ama Javalılarla Java niye alakasız bilmiyorum :)
  • bobinhoo  (03.09.19 11:32:46) 
bi ülkeden olmak seni oralı yapmıyor. gibi bir anlam çıkması gerkeiyor aslında. ama iki adanın da endonezya'ya bağlı olduğunu düşününce acaba diyor insan;

ne cavalılar cava'dan ne de balilier bali'den. hepsi endonezya işte. adgnjkadsas herhalde. ne bileyim ya. cümle hangi kontextte kullanılıyo?
  • viyana kangurusu  (03.09.19 11:34:05) 
Edite istinaden "Nasıl ki Balinez kedileri Balili degilse, Cava kedileri de Cavalı değil." olarak çevrilebilir sanırım.


  • auroraaurora  (03.09.19 11:47:27) 
[]

Mektup kapatma cümleleri

Dear Sir or Madam diye başladığım letter ya da maillerde Yours faithfully
Dear Mr. John diye başladığım letter ya da maillerde Yours sincerely kullanıyorum.

Regards için bir kıstas var mıdır? İki tip letter'da da bunu kullanabilir miyiz? Örneğin, adını bilmediğimiz bir kişide de (Dear Sir or Madam), bildiğimiz kişide de (Dear Mr. John) bunu kullanabilir miyiz?

 
Regards/best regards/kind regards yeter bence Yours faithfully asiri demode.


  • hot potato  (03.09.19 09:11:32) 
Ben sadece best diyip kapatiyorum ehehe


  • rusd  (03.09.19 10:10:08) 
kind regards/best regards


  • yonge and bloor  (03.09.19 11:13:28) 
Yours faithfully çok abartı bence. Kind regards en iyisi. Best regards biraz daha informal, tanışıklığının olduğu kişilere demen dah uygun. Yabancı herkese kind regards.


  • Haldamir  (03.09.19 13:59:21) 
[]

while rats?

The experiments showed how easily many types of sharks learned 1 to distinguish between right and wrong targets, which is a skill they developed as quickly as laboratory while rats.

"while rats" ne anlamda kullanılmış burada? az çok anlamı sezdiriyor; laboratuvar ortamındaki fareler kadar hızlı geliştirdikleri bir yetenek. ama neden "while"?


 
zaman belirtmek için while.


  • babilbaligi  (02.09.19 12:25:35) 
Bu bir yazım hatası gibi duruyor. While orada bir fazlalıktan başka bir şey değil. Onu çıkartınca " as quickly as laboratory rats", istenen "laboratuar fareleri kadar hızlı" anlamını veriyor zaten.
Cümle bu şekilde bitip, while ile bir sonraki cümle falan başlayacakmış da, yazım hatası yapılmış gibi duruyor.

"while rat" diye bir fare çeşidi falan olma ihtimali var mı? tek mantıklı açıklama o gibi.
  • cay koy geliyorum  (02.09.19 12:26:46 ~ 12:28:05) 
White rats. Metnin geri kalaninda oyle.


  • hot potato  (02.09.19 12:37:34) 
[]

İngilizcede zaman kayması var mı?

türkçede geçmiş zamanı kastedip "çocuk bunu doyunca ağlıyor." (ağlamış)

demek gibi?


 
çocuk bunu duyunca ağlar... ardından bla bla olur...
şeklinde var. geniş zaman.

  • işimdeyim gücümdeyim  (01.09.19 21:32:45) 
geniş zaman +1


  • avianthem  (01.09.19 21:38:59) 
[]

İngilizce orijinal kitapları okuyabilmek ne kadar zaman alır

Upper seviyeye yakın birisi için, YDS tam doğru kıstas sayılmaz ama YDS’den X puan üstü seviyeye ulaşıldığında bu bahsettiğim sadeleştirilmemiş, orijinal dilden roman ya da çok tekniğe girmeyen genel kitapları terlemeden, sözlüğe bakmadan büyük çoğunluğunu anlayarak okuyabilme aşamasına ne kadar zamanda ve daha somut ifadeyle kaç puan düzeyinden sonra gelinir? Konuşup dinleyebilmek için Amerika’da bile 10 seneden fazla yaşansa orta seviyeye zor gelindiğini okudum ama öncelik okuyup yazabilmek şimdilik




 
Dediğiniz gibi YDS doğru bir kıstas değil ama 90 üstü diyebilirim. Hadi biraz daha insaflı davranayım, 85 ve üstü. Bu arada naçizane bir şey eklemek isterim. İngilizce okurken her zaman bilmediğiniz sözcük çıkabilir. Ne kadar iyi İngilizce bilirseniz bunu tüketmenin yolu yok. Zira İngilizce dediğimiz dil dünyanın en zengin sözvarlığına sahip dili. Sürekli de yeni sözcükler ekleniyor. Ayrıca uzmanlık alanlarına göre kullanılan sözcükler çok farklılaşabiliyor. Bu sebeple İngilizce bir metni okurken sözlüğe bakmak yerine metnin bağlamından sözcüğün anlamını tahmin etmeye, daha doğrusu sözcüğe odaklanmayıp sözcüğün içinde geçtiği cümleyi anlamaya çalışın. Bu alışkanlığı geliştirirseniz çok faydasını görürsünüz.

Edit: 10 yıl ABD’de yaşansa bile orta seviyeye zor gelinir diyen çok fena sallamış.
  • microfiction  (30.08.19 17:52:58 ~ 17:55:52) 
@microfiction +1, bu 10 yıl meselesi biraz görece, almanya'da 20 yıl kalıp almanca konuşamayan da var neticede. ama istekliysen ve öğrenmeye açıksan 10 yıl çok uzun bir süre.


  • night train  (30.08.19 18:45:40) 
Kitabından kitabına değişir aslında. İngilizce, daha sabun köpüğü kitaplar okuyacaksanız, çok da zorlanmazsınız ama ben edebi eser okuyacağım diyorsanız, Shakespeare'nin eserlerinin orijinallerini okuyacağım diyorsanız, bu yıllarınızı alabilir. Kİlit nokta, her kelimeyi sözlükten bakıp okumak yerine, içerikten kelimeyi tahmin ederek, kendini sıkmadan, çok kitap okumak.


  • PhoenixRising  (30.08.19 20:48:25) 
"Konuşup dinleyebilmek için Amerika’da bile 10 seneden fazla yaşansa orta seviyeye zor gelindiğini okudum"

Kim diyor bunu ?

Ayrıca kitap okumanın herhangi bir X sınavı ile hiçbir alakası olmaz, olamaz. Kitap bambaşka bir şey.
  • Avoiding The Puddle  (31.08.19 14:37:06) 
kendimden örnek vereyim. ilk girdiğim yds'den 83 aldım. sınav sonucu açıklandıktan sonra da gaza gelip vonnegut'ın şampiyonların kahvaltısı kitabını aldım ve 1 hafta gibi bir sürede bitirdim. sonra birkaç young adult kitabı okudum john green vb. o zamanın popüler yazarları işte. young adult tekniğe girmeyen, genel günlük terimlerin çokca yer aldığı kitaplar.
"Amerika’da bile 10 seneden fazla yaşansa orta seviyeye zor gelindiğini okudum" japonca ve japonya deseniz neyse de amerikan ingilizcesi o kadar zor değil.

  • ganbatte  (31.08.19 15:43:04) 
ingilizce öğretmenliği konusunda yüksek lisans yapan yapan öğretmeninin makale okuyup yazmasına rağmen harry potter dışında ingilice kitap okumadığını öğrenmiştim. hem de okulu derece yaparak bitirmiş.

bence bunu karşılaştırma olarak alma ve yapmak istediğini şimdiden yapmaya başla. özellikle tom sawyer gibi kitapları orijinalinden oku.

www.fluentu.com

bu kitaplardan başlayabilirsin.

bir de bu kitaplar hakkında youtube'da ya da edebiyat inceleme sitelerinden kitaplar hakkında şeyler oku neye nereye ne kadar dikkat etmen gerektiğini bu sitelerdeki metinlerden kaparsın diye düşünüyorum.
  • hoot  (10.09.19 16:07:21) 
[]

hangi seviye için kurs önerirsiniz?

İtalyanca öğrenmeye başlayacağım, kendi başıma da öğrenebilirim aslında ama motivasyon olması için kurs seçeneğini de aklıma tutuyorum. Sizce hangi seviye için kursa gidilmesini önerirsiniz?

Yani a1-a2 seviyesine kendi başıma gelip mi gitsem daha mantıklı olur yoksa temeli sağlam at, a1'den itibaren gitsen daha mantıklı olur mu dersiniz?


 
İtalyanca a1-a2 için kursa gittim. Şimdi kendim çalışıyorum. Kursa gitmenin büyük faydasını görüyorum diyebilirim. Gitmeseydim kendi kendime çalışırken birtakım taşlar yerine tam oturmayacak, dediğiniz gibi temel sağlam olmayacaktı.


  • microfiction  (29.08.19 21:45:51) 
kurs temeli atma konusunda daha çok yardımcı olur. italyancayı belli bir seviyede öğrendikten sonra zaten kursa gitmenize gerek kalmayacak ki, pratik yaparak ve mevcut italyancanızla ulaşabileceğiniz materyalleri kullanarak zaten ilerleyebileceksiniz. insan dil öğrenirken rehbere, dış desteğe en başta ihtiyaç duyuyor. dilin mantığı, sizi zorlayabilecek kısımları gibi pek çok konu rehber eşliğinde daha rahat anlaşılıyor.

ben vakti ve parası olan herkese gidebildikleri kadar uzun süre kursa gitmelerini tavsiye ediyorum bir yabancı dil öğrencisi olarak (12-13 yıldır birden fazla dili okulda öğrendim, kursta öğrendim, hazırlıkta öğrendim, kendi çabalarımla öğrendim vs. her türlü çabayı sarf etmiş oldum yani) çünkü mental açıdan daha kolay oluyor. bazen hiçbir kitapta bulamadığınız cevapları, asla anlamlandıramadığınız yapıları hocanızın iki cümlesiyle tak diye anlayabiliyorsunuz.

o yüzden ben kesinlikle A1-A2 ve hatta sonrasında imkân varsa B1-B2 için de kursa gidilmesini öneririm. şöyle düşünün: kursa giderken, aynı zamanda kendi programınızı da uygulayabilirsiniz. zaten "kursa gidiyorum, kendi kendime bir şey yapmama gerek yok" diye bir durum söz konusu değil... her halükarda çalışmak, emek vermek zorundasınız. bunu en azından ilk aşamada işi iyi bilen bir uzmanla pekiştirmek, kursa giderek disipline olmak daha faydalı olmaz mı?
  • der meister  (29.08.19 21:46:11) 
bence direkt kursa basla. mukemmel disiplinli ve yatkinligi olan biri degilsen kendi calisma isinin yalan olmasi kacinilmaz.


  • hot potato  (29.08.19 21:49:14) 
[]

whom?

We may also be persuaded by people whom we admire to select a career for which we are unsuited.

Bu cümleden "Bize uygun olmayan bir kariyer seçtikleri için hayran olduğumuz insanlar tarafından da ikna edilebiliriz." çıkıyor. Doğru mudur?


 
dogru degil. "bize uygun olmayan bir kariyer secmeye de sevdigimiz/takdir ettigimiz insanlar tarafindan ikna edilebiliriz"


  • der meister  (28.08.19 12:27:29) 
der meister +1


  • mezzosprite  (28.08.19 12:30:14) 
[]

Callan Method hakkında

Bu metod ile ders alıp İngilizce konuşmasını geliştiren var mı? Deneyip yorumlarını paylaşabilecek var mı?




 
İzmir'de yıllar önce bir arkadaşım karşıyaka'da kursuna gitmişti, geçen görüştüm ingilizcemi hala geliştiremedim diyordu.


  • kanlakarisikyagmur  (28.08.19 08:06:53) 
[]

londra'ya gidip gelecek olan bir babayiğit var mıdır?

2 hafta kadar önce Londra'dan Istanbul'a gelen arkadaşıma gelirken bir fotoğraf makinesi aldırdım. Stansted havalimanından dönerken ne yapması gerektiğini anlamadığı için tax free formunu atması gereken posta kutusuna atmadı. Aldığımız ürünün vergisini ödemiş olduk ve bunu geri almamız için 90 gün içinde o posta kutusuna formu atmamız gerekiyor.

Var mıdır Londra'ya gidip gelecek birisi ? Bütçemiz dahilinde bir güzellik yaparız


 
Eğer gümrükten onaylandıysa şuraya mail atın.

taxfree.tr@globalblue.com
ypulat@globalblue.com

Ödemesini Türkiye’den alabilirsiniz.
  • Lim5  (27.08.19 15:40:39) 
10 eylülde Türkiye'ye geliyorum 24 eylülde stanstede dönüyorum, halledemezseniz ve yapılacak tek şey formu posta kutusuna atmaksa yardımcı olurum (istanbulda bana ulaştırmanız gerekiyor ama)


  • bir nick var benden iceri  (27.08.19 16:58:00) 
gümrükten onaylanmadığı için posta kutusuna atmamız gerekiyor, bu tavsiyeyi globalblue istanbul ofisinden aldık


  • owngoal  (27.08.19 18:53:52) 
[]

Leave out of?

Ne diyor tam olarak: "You feel lonely because you feel left out of things."




 
yalnız hissediyorsun çünkü kendini her şeyden dışlanmış hissediyorsun.


  • sir gawain  (26.08.19 11:25:00) 
[]

Hani "I'm loving you" denmezdi? Scorpions diyor ama?

Hatta I'm still loving you bile diyor. Ne iş?

youtu.be


 
ya onlar alman zaten boşver dfkd.

olur öyle.
  • tepedeki psychedelic adam  (26.08.19 09:50:40) 
McDonald's in da slogani 'I'm Lovin' It' tir. Iyice kafan karissin.

Oluyor oyle ya, siirsellik katsin diye yanlis kullanabiliyorlar. Bazi sarkilarda da mesela 'She don't love me anymore' gibi kullanimlar gorursun. Yanlistir ama kullanilir.
Bazen de 'ain't' kullanilir. Onu da ingilizce bilen kimse kullanmaz normalde.
  • skulldragon  (26.08.19 09:58:50) 
lisede ingilizce hocama sormuştum. tepedeki adamın dediği cevabı vermişti asdfasfd


  • kablelvuku  (26.08.19 10:06:11) 
sarki sozleri zaten (dikkat edersen turkce'de de oyledir) muglak, karisik, kurallara uymaz bir sekilde yazilir tarz olsun, kafiye olsun, muzige uysun vs diye. turkce ogrenmeye calisan birinin serdar ortac dinledigini dusun.


  • hot potato  (26.08.19 10:33:55) 
Love nadiren de olsa -ing ile çekilebiliyor fakat want fiilinde bu daha nadir. "I have been wanting" gibi geçmişte başlamış ve bir süre devam etmiş eylemler için perfect tense olarak kullanılabiliyor ama "i am wanting" kalıbını duymak çok kolay değil. Aslında lisede bize öğrettikleri kalıp ve kurallar geneli yansıtıyor. Çok katı değiller normalde. Kültür ve çeşitli gruplar arasında grammer yapı bozumları çok yaygın.


  • freakme  (26.08.19 11:00:26) 
I am wanting de diyorlar.


  • baldur2  (26.08.19 11:44:56) 
Ajda Pekkan'dan bir özlü sözle yanıt veriyorum:
Bugünü aslında nasıl sabırla bekledimdi...(bekle-dim-di)

  • cedilla  (26.08.19 20:25:56) 
[]

Advanced seviyesine geçebilmek

Merhaba! Upper-intermediate seviyesinden advanced seviyesine geçebilmek için neler yapılmalı? Cevaplar için çok teşekkürler.




 
valla klasik internetten haber, forum, reddit okuma
basit seviyeli kitap okuma
film dizi izleme (ingilizce dilde ingilizce alt yazili)
youtube'dan gerek ingilizce ogrenimiyle alakali gerek alakasiz video izleme

boyle boyle ittire ittire ogreneceksin. sabir ve istikrar lazim. 2-3 sene haftada uc dort gun bir sekilde ingilizceyle hasir nesir olman lazim en az.
  • hot potato  (26.08.19 10:31:34) 
[]

cumle cevirisi

He was tried on drug possession charges while already serving time for petty theft.
bu cumleyi turkceye en uygun nasil cevirebiliriz?



 
Hırsızlıktan içeride yatarken, uyuşturucu bulundurma suçlarından yargılandı.

Petty theft:küçük hırsızlık
Tried: Trial'ın geçmiş zamanı hatalı yazılmış. Trialled olmalıydı.
  • the coon  (24.08.19 22:05:01) 
fiil çekiminde hata yok. fiil trial değil, try.


  • bir garip melek  (24.08.19 23:21:43) 
@bir garip melek

Bi çevir bakalım try ile nasıl bir cümle çıkacak. Was olmasaydı ve anlam bütünlüğü bir semt adı olsaydı, try ile çevirmeyi dene derdim. Bilmiyorsak yorum yapmayalım.
  • the coon  (24.08.19 23:39:02) 
@the coon açıkçası aynen sizin çevirdiğiniz gibi bir cümle çıkacak, zira try fiilinin böyle bir anlamı vardır, gördüğüm kadarıyla bilmeyen sizsiniz. düşüncenize katılıyorum, dolayısıyla genel olarak yorumlarımı sözlüğe başvurarak yapmaya özen gösteririm:

[with object] subject (someone) to trial.
‘he was arrested and tried for the murder’

Investigate and decide (a case or issue) in a formal trial.
‘the case is to be tried by a jury in the Crown Court’

[transitive] [usually passive] to judge a person or case in a court of law
Franklin’s case will be tried on August 25th.
try someone for something:
He was tried for murder and found guilty.
  • bir garip melek  (24.08.19 23:59:46) 
@bir garip melek haklı, @the coon'un çevirisi de doğru.

Halihazırda basit hırsızlıktan yatarken uyuşturucu bulundurma suçuyla yargılandı.
  • kobuzchu kiz  (25.08.19 00:25:06) 
bir galip melek hakli


  • hot potato  (25.08.19 02:28:38) 
[]

Gürcüce

Gürcüce bilen var mı çok kısa birşey sorcam ?




 
Halletiniz mi


  • opitseri  (24.08.19 14:55:30) 
[]

ingilizce kelime

agzina geleni soyleyen, beyni ile dili arasinda filtre olmayan, düşünmeden konuşan anlamlarina gelen ingilizce kelime veya deyim var mi?




 
outspoken


  • AlsterWasser  (21.08.19 21:23:54) 
loose-tongued

imprudent

impulsive
  • nahtoderfahrung  (21.08.19 21:45:08 ~ 21:46:12) 
curt / blunt

outspoken iyi anlamda kullanilir. burada sorulan kotu anlamda.
  • hot potato  (21.08.19 21:51:13) 
hot potato dogru soyluyor.


  • cay sigara  (21.08.19 22:05:48) 
favori kelimelerimdendir: gobby. Informal bu arada, boş konuşan, çok konuşan, ağzına ne gelirse söyleyen anlamı var. blunt da iyi gider. Outspoken formal, sözünü sakınmayan cesur, eleştirmen, muhalif falan için iyi gider. İmpulsive, imprudent konuşma ile alakası olmayan eylemler için de kullanıldığından tam karşılamaz.


  • speedy  (21.08.19 22:44:02) 
gobby gibi sadece ingiltere'nin bir koyunde kullanilan kelimeleri tercih etme tabi ki.


  • cay sigara  (21.08.19 23:35:52) 
@cay sigara sadece İngilizlerin kullandığı doğrudur. Ama köylünün kullandığı kimsenin bilmediği bir kelime değil, defalarca yeni çıkan film, kitap eleştiri yazılarında karakteri tasvir ederlerken rasladım gobby'e, ağza oturan, akılda kalıcı, küfür etkisi de yaratan on numara kelime bence


  • speedy  (22.08.19 01:26:23) 
İlk aklıma gelen blabbermouth


  • windows95  (22.08.19 01:46:46) 
[]

Delf/ dalf sertifikalari gecerlilik suresi

internette aradim ama bulamadim. Yaklasik 6 yil once dalf c2 sertifikasi almistim fransiz kultur merkezi'nden, hic kullanmadan bir kosede durdu yillarca. Simdi bu sertifikanin bir gecerlilik suresi var mi, yoksa hayatim boyunca herhangi bir zamanda kullabilir miyim? Tesekkur ederim simdiden herkese.




 
DALF Fransa'da ömür boyu geçerli ama Türkiye'de değil.


  • wish i could find a way to disappear  (19.08.19 20:55:47) 
Türkiye’de kaç yıl peki?


  • kilimanjaro  (19.08.19 22:03:46) 
Şöyle ki akademik başvurularda genelde "son X yıl içinde alınma" şartı koşuyorlar, biraz onu düşünerek yazdım. Benim üniversitem 5 yıl olarak uyguluyordu.


  • wish i could find a way to disappear  (19.08.19 22:24:52) 
omur boyu geçerli.


  • cedex  (20.08.19 07:58:09) 
[]

Basit almanca sorusu

Die Fahrkarten gibt es nur am Automaten.

Pozisyon/yer bildirdiği için Automaten(der Automat'ın çoğul hali) ismin dativ hali ile kullanılacak tamam, ama plural için dativ hali "den" değil mi? Neden an den Automaten denmiyor?

Google'ladığım zaman örnekteği gibi kullanımın yaygın olduğunu görüyorum fakat neden böyle kullanıldığını anlamadım? Bilen biri açıklarsa memnun olurum.

 
tekil. bazı kelimeler akk-dat halde sonuna -en ekini alıyor. ör. student. bu da o kelimelerden biri.
www.duden.de
www.duden.de
  • ganbatte  (19.08.19 00:22:13) 
www.verbformen.de

Bu hali tekil. An den kullanınca çoğul olduğu anlaşılıyor .
  • buf-e kür  (19.08.19 00:25:19) 
sorunun cevabı n-deklination


  • reactionic  (19.08.19 01:35:35) 
sorunun cevabı n-Deklination +1
ayrıca kaynak
de.wiktionary.org
  • burfak  (19.08.19 10:03:57) 
Teşekkürler arkadaşlar!


  • leben  (19.08.19 16:37:56) 
ekstra bir soru:

Burda Die Fahrkarten akkusativ oluyor diy mi?
  • sonsuz  (19.08.19 17:23:01) 
@sonsuz Nein!

Fahrkarten cümlenin öznesi, cümleyi cevirirsek; biniş kartları sadece otomatlardadır.

Akkusativ'i gerektiren bir durum yok, orada Fahrkarten nominativ halde.

Yanlışsam düzeltir arkadaşlar.
  • leben  (19.08.19 17:46:45) 
Es gibt die Fahkarten nur am Automaten.

Es değil mi özne?
  • sonsuz  (19.08.19 17:53:21) 
evet Akkusativ orda. özne de es.

hatta motamot çevirelim : Biniş kartları sadece otomatta vardır.
Bu yazı Türkiye'de olsa vardır yerine bulunur derdik o ayrı.
  • windows95  (19.08.19 17:54:54 ~ 18:28:24) 
Çok pardon haklısınız es gibt akkusativ oluyordu; cumle dizilişine aldandım. Ben en iyisi susup daha çok çalışayım :/


  • leben  (19.08.19 18:12:21) 
hepimiz öğrenmeye çalışıyoruz :)


  • sonsuz  (19.08.19 18:50:52) 
[]

Bu cümle doğru mu ya? (İngilizce)

Whether or not learning occurs depends on a variety of factors, including student motivation, effectiveness of presentation of materials, etc.

occurs depends birarada göz ve kulak tırmalıyor. Bu testi çözerken 2.nin cevabı olarak occurs olması gerekiyor diyor: www.englishvocabularyexercises.com


 
Bana doğru geldi


  • influx  (18.08.19 21:10:23) 
Whether or not learning occurs kısmı özne olmuş, çok gelinecek bir şey değil ama Grammarly falan da bir şey demedi


  • salihdt  (18.08.19 21:10:39 ~ 21:10:47) 
Doğru. Tavsiyem cümlede önce yüklemi daha sonra da özneyi bulup işaretleyin.


  • ganbatte  (18.08.19 21:27:33) 
Özne "learning occurs" ise "depend" nasıl -s takısı alıyor ?


  • Avoiding The Puddle  (18.08.19 21:33:33) 
@avoiding, o kısım tekil olduğu için s takısı var. Çoğul değil ki orası.


  • sartresartresartre  (18.08.19 23:02:17) 
İki üstteki soruya yanıt: özne "learning occurs" değil.
whether or not learning occurs.
"öğrenmenin gerçekleşip gerçekleşmediği".
yani tekil bir kavram.
simple present tense yani geniş zamanda, he/she/it'in çekimi için -s ya da -es eki alır. tüm özne, "it" aslında.

negatif bir cümle olsa idi, doesn't depend olurdu.

öğrenmenin meydana gelip gelmediği/gerçekleşip gerçekleşmediği.........bağlıdır (bu da sizin "depends").
  • cedilla  (18.08.19 23:07:54 ~ 23:20:22) 
cümle doğru fakat kötü yazılmış bir cümle, evet iki fiil yan yana kulak tırmalar.

"learning depends on factors such as (örnekler örnekler)" dense çok daha anlaşılır ve güzel bir cümle kurulmuş olurdu.
  • reavelyn  (19.08.19 00:31:08 ~ 00:31:30) 
[]

10 ayda IELTS'DEN 6.5 almam gerekiyor? (Akademik)

Merhabalar,

İngilizce öğrenmeye 2 yıl önce başladım. Kimseden ders almadan, gramer meselesine pek takılmaksızın sürekli metin okuyarak kendimi geliştirmeye çalışıyorum uzun süredir. Birçokları için pek bir şey ifade etmese de seviyemi bir nebze de olsa belirtmesi açısından YÖKDİL Sınavı'ndan 87.5 aldığımı söyleyeyim. Bu sınavda kaçırdığım tüm sorular gramer sorularıydı.

Doktora tahsili için hedeflediğim okullar 6.5 (overall) almamı istiyor benden. Birkaç gündür "English Grammar In USE" serisine başladım. Ufak tefek hatalarım çıksa da doludizgin ilerliyorum. Bu kitabı bitirdikten sonra serinin ikinci kitabına ağırlık vereceğim. Reading kısmının üstesinden geleceğimi düşünüyorum ancak listening, writing ve speaking becerilerimi nasıl geliştirebileceğim hakkında en ufak fikrim yok. Bu konularda bana neler tavsiye edersiniz?

İnternet'te yaptığım araştırmalarda Cambridge IELTS serisinin şiddetle tavsiye edildiğini gördüm. Ona başlamam doğru olur mu? Olursa, grameri hangi seviyeye getirdikten sonra girişmeliyim bu işe?

Çalışma ahlâkımda, disiplinimde büyük problemler yok. Günde 3-5 saat arası, haftanın 7 günü çok ciddî şekilde çalışacağım. Belli bir düzen oluşturup o doğrultuda ilerlemek istiyorum. Bu noktada sizden alacağım tavsiyeler benim için çok önemli. Yardımlarınızı bekliyorum.

Not: Herhangi bir kursa yazılmayacağım ve özel ders almayacağım.

 
Bana sorarsan hicbir seciyede gramere girisme. Gramer calismanin hicbir anlamo yok dil ogrenirken.
10ay cok fazla. 10 ayda 4 kere gelirsin 6.5 alacak seviyeye.

  • stavro  (17.08.19 16:27:49) 
Cambridge serisini ben de tavsiye ederim.
Genel olarak calisma tavsiyem su: cambridge'den ilerle, neyin eksik olsugunu neyde zayif oldugunu neye ihtiyacın oldugunh zaten bu testlerde goreceksin. Bu dogrultuda calisma seklini belirleyeceksin.

  • stavro  (17.08.19 16:29:37) 
ieltste en can alıcı nokta speakingtir. 87.5 aldıysan ingilizcen kötü değil. 6 ortalamayı rahat tutturursun diye düşünüyorum.

tek tavsiyem cambridge ielts serisini bir yerden edin, sürekli çalış. örnek sınavları %99 aynı hep.
  • false pretension  (17.08.19 16:32:19) 
şiddetle academic writing çalışmalarına da başlamanı öneririm. istediğin kadar ing. ya da grammer bil, ki grammer bi yere kadar kurtarır, writing de patlayabilirsin. internette çok fazla testler ve örnekler var, youtube da bunlarla ilgili açıklama videoları var. mesela odtü nün proficiency sınavı toefl ile benzer bi sınav ve genelde academic writing bilmeden girenler dümdüz writing yapıp sıfır çakıyor. o yüzden dikkat.

reading tamamen pratik işi, odtü nün more to read 2'sini tavsiye ederim. listening için de muazzam bir site var, lingorank. ted konuşmalarını seviye seviye ayırarak pratik yapmanı sağlıyor.

öte yandan grammer kasmaman konusundaki tavsiyelere katılıyorum. grammer ini bu tip sınavlarda writing ile ölçerler.
  • mehmed resad  (17.08.19 17:04:40 ~ 17:06:13) 
Ekşi sözlük ielts başlığı senin için yeterli kaynak.


  • dieselsingle2  (17.08.19 18:53:29) 
ielts-simon
bu blogu ye, iç, damarlarına zerk et.

  • jimjim  (17.08.19 19:00:00) 
cogu kisi demis zaten gramer'e cok fazla kasmana gerek yok bu saatten sonra. IELTS/TOEFL sinavlarinda 4 bolum var : reading/writing/speaking/listening.

reading'i gelistirmek icin normal roman, blog tarzi yazilar yerine akademik makaleler okuman lazim. alanin ile ilgili yada baska alanlar ile ilgili bol bol akademik makaleler oku.

listening bence en kolayi. internetten dizi/film/youtube videosu vs aklina ne geliyorsa ingilizce ve altyazisiz izle.

writing icin biraz taktik calisman lazim. akademik makale nasil yazilir. nelere dikkat etmen lazim vesaire. belli basli bazi kelimeler, kaliplar var. bunlari guzel ogrenip her yazinda kullanmaya calis.

calismasi en zor bolum bence speaking cunku pratik yapma imkani diger alanlar kadar kolay degil. bazi online siteler oluyor, ingilizce practice etmek icin, oralara kayit olup deneyebilirsin. tabi imkanin varsa bu isin en kolayi ingilizce konusulan bir ulkeye gitmek.
  • crucio  (18.08.19 11:46:56) 
[]

toefl programı

bende ets'nin bilgisayara kurulan toefl programı var. arkadaşlarım çok överek paylaşmışlardı. fakat bende macbook var ve windows uyumlu programın kurulumu bilgisayarıma olmuyor.
macbook destekleyen ets veya cambridge programlarına nasıl ulaşabilirim?
(malum ortamlar veya link vb.) yardım edebilir misiniz?


 
mac'e windows kur bence ustad. en mantikli cozum o gibi.


  • reshad the lionheart  (16.08.19 06:31:00) 
[]

İngilizce yardim

He was sporting full cowboy regalia.
“You speak english?” I asked.
“You’re tootin’ I do, hombre” replied him.

Turkce’ye nasil cevrilir? Tesekkurler...

 
Biraz uyarlayarak çevirdim. Kelimesi kelimesine çevirmedim.

Baştan aşağı kovboy gibi giyinmişti.
“İngilizce biliyor musun” diye sordum.
“Herhalde yani, biliyorum moruk” diye cevap verdi.
  • i ve been mistreated  (15.08.19 13:41:45) 
Tepeden tırnağa kovboy gibi giyinmişti.
"İngilizce konuşuyor musun?" diye sordum.
"Tabii lan manyak mısın" diye cevapladı.

diye çeviririm ben olsam.
  • kobuzchu kiz  (15.08.19 13:41:47) 
"baştan aşağı kovboy gibi giyinmişti
"ingilizcen var mı?" diye sordum.
"tabi ki biliyorum ahbap" diye cevapladı.
  • camidenadidascaldimbolgeldi  (15.08.19 14:32:53) 
[]

Yunanca öğrenmek istiyorum

Merhabalar, grammer değil de günlük kullanılacak kadar nasıl öğrenebilirim. Duolingo ingilizceden çevirerek öğretiyor. Bildiğiniz uygulama var mı Türkçe-yunanca olan?




 
Biraz gramer ogrenmeden gunluk kullanacak kadar ogrenemezsin ki? Gramere illaki ihtiyacin var zira yunanca cok zor bir dil. Ben 1 yil ders aldim, gramerin g’sine mufredatta anca geldik ve ilerlemek hic kolay olmuyor.

Turkiyede yasayan yunanlar var ozel ders alabilirsin?
  • bradshaw  (14.08.19 17:29:42) 
@bradshaw özel ders alamam evde kendimce birazcık öğrenmek istiyorum. Küçük bir şehirdeyim bir de kurs yok muhtemelen.


  • coca cola  (14.08.19 18:15:40) 
internette cok kaynak var ama ingilizce olmadan nasil olacak cok emin degilim.


  • hot potato  (14.08.19 18:27:39) 
en başta alfabeyi ezberle.

Okumayı öğrenince basit hikayeler okumayı denersin. Anlamasan da okumayı öğrendikten sonra yazmayı da otomatik öğreneceksin.

Okuma yazma hızlanmadan gramere dalman zor. Sıkıcı çünkü hem anlamıyorsun hem okuyamıyorsun...

Sonra yunanca forumlarda takıl.
Zamanla yunan arkadaş edinirsin.
Dizi film vs izlersin.
Şarkı sözü okuyup dinlersin

Bir iki ay bir yunan arkadaşla alfabe, günlük selam, soru sorma cevap verme çalışmıştık. Sonra gidip gelmek zor geldi vazgeçtim.

youtu.be
  • marsargo  (14.08.19 22:16:24) 
bir noktaya kadar bu arkadaşın videoları ile ilerlemiştim ben:
www.youtube.com

  • barbarella  (16.08.19 21:18:37) 
[]

Çeviri hatası (fransızca)

Bu şarkının nakaratını "keşke beni özleseydi" diye çevirmişler

"si seulement
je pouvais lui manquer "

Az evvel sözlükte takılırken denk geldim -> eksisozluk.com

Neden "je" öznesi varken böyle bir çeviri yapılmış ? Doğrusunun "me" olması gerekmez miydi ?

 
se manquer özel bir fiildir. Fransızcada ters kulllanılır. O yüzden yukarıdaki anlam doğrudur.

bunun tam tersi ise; İl pouvait me manquer: ben onu özleseydim.
  • Khalkedon  (13.08.19 22:00:17) 
The more you know...Şu fransızcada çok çeşitli özneler ve geçişli fiiller gördüm, "tu me manque" fiilini de ilk gördüğümde aynı tepkiyi verdim ama "je pouvais" kalıbının 3. tekil olarak anlamlandırıldığına şahit olunca bir kere daha yuh dedim (:


  • Avoiding The Puddle  (13.08.19 22:45:02) 
manquer fiili yanlis hatirlamiyosam eksik olmak anlamina geliyodu. ozlemekle de ayni anlamda kullaniliyor. onda eksik olsaydim, yani beni ozleseydi gibi


  • onkiloversemtamamım  (14.08.19 09:11:13) 
[]

İngilizce bir cümle yardım

Aşağıdaki cümleye anlam veremedim. Acaba çevirerek yardımcı olan biri var mıdır? Teşekküre ederim.

shameless person is not taken seriously, nor is he regarded with that consideration for his wisdom, even though he be learned, which is paid to the humble.


 
Utanmaz insan ciddiye alınmaz ve bilge olsa bile aynı sebepten bilgeliği de dikkate alınmaz ki bilgelik de mütevazılıktan gelir.


  • the coon  (13.08.19 18:42:51) 
@the coon düzgün çevirmiş bence. ben olsam şöyle yazardım en başta cümleyi:

shameless person is not taken seriously, nor will his knowledge and wisdom be resorted due to the same reason even though he has a decent education which actually comes hand in hand with humility.
  • rusd  (13.08.19 20:52:52 ~ 20:53:34) 
[]

çeviri

what time is it suitable for you to come?

saat kaçta gelmem sizin için uygun olur? diye sormak istiyorum. kibarca söylemem gerekli olmuş mu?


Teşekkür ederim.

 
bu saat kaçta gelmeniz sizin için uygun olur olmuş.

what is the best time for me to come over? daha iyi olur

biraz daha kibarlaştırmak için what would be the best time ...
  • viyana kangurusu  (13.08.19 10:05:11 ~ 10:05:32) 
[]

İrlanda'daki bir çeviri bürosuna ne fiyat teklifi sunsam?

Sorum özellikle çevirmen arkadaşlara. Hatta yurt dışında çevirmenlik yapıyorlarsa tadından yenmez.

Ay sonunda İrlanda'ya yüksek lisansa gidiyorum. İşe ihtiyacım olduğu için birkaç tercüme bürosuna şimdiden email attım Türkçe-İngilizce freelance çevirmene ihtiyaçları var mı diye. İki tanesi döndü, kaça çeviri yaptığımı sordu. Burada karakter üzerinden fiyat vermeye alışkınım ancak orada usul kelime başına fiyat vermek. Daha büyük sorun, oradaki piyasayı araştırayım dedim fakat pek fikir edinemedim. Bir tane çeviri bürosunun sitesinde Türkçe-İngilizce çeviri için kelime başına müşterilere 0.16 veya 0.18 cent fiyat biçildiğini hatırlıyorum bir tek ama şu an bulamıyorum o siteyi.

Biraz fikir edinebilmek açısından sorum şu: Yabancı bir çeviri bürosuyla özellikle Türkçe-İngilizce dil çifti için çalışan biri varsa, fiyatınız nedir? Veya yukarıda bahsettiğim fiyatı göz önünde bulundurursak çeviri bürosuna onun yarısını mı teklif etmeliyim? Ya da piyasa araştırması için başka fikri olan var mı?

(not: reddit'te sorayım dedim ama soru biraz spesifik olduğu için uygun bir kategori bulamadım orada)

Edit: 0.18 cent değil euro olacaktı tabii o

 
bizim şirketten örnek vereyim, editörler euro bazlı olarak kelime başı 3 cent, çevirmenler 2 cent alıyor. tabi saatlik işler de var onlar saatlik ücret üzerinden hesaplanıyor (saati ortalama 15 euro). fakat burada metnin türü de önemli. örneğin teknik çeviriyse 5 cent'ten aşağısı kurtarmaz. yine örneğin amazon kelime başına ortalama 80 cent öder ama çeviri miktarı azdır, bu yüzden ancak dengeler.


  • night train  (13.08.19 01:18:18) 
Bence kendilerine sor. Orani n piyasasını bilmiyorum, o yüzden uygunsuz bir fiyat vermek istemem. Ise ihtiyacım olduğumdan piyasanin bur miktar altında alabilirim denebilir belki ?


  • prizmatik  (13.08.19 13:28:47) 
[]

İngilizce - B1 seviyesinde kelime öğrenmek için en iyi yol nedir?

Merhabalar. B1 seviyesindeyim, gramer olarak pek eksiğim yok fakat kelime / fiil olarak kendimi çok eksik hissediyorum.

Bu sebeple play store'da uygulama aradım fakat aradığım gibi uygulama bulamadım.
Aradığıma en yakın "WordBit" uygulamasıydı. Gerçekten çok güzel fakat 2 önemli eksiği vardı benim için, yedekleme/cloud ve kilit ekranını sürekli olarak kapatamamak. Bu sebeplerden dolayı soğudum ve yeni bir uygulama arayışına girdim.

Sorum şu: kelime / fiil haznemi genişletmek için hangi önerebileceğiniz bir uygulama var mı? Belki dizi izlemek, sözlük okumak daha faydalı olabilir ama sistematik çalışmak istiyorum. Mesela 6000 kelime varsa yüzde kaç ilerlemişim görmek istiyorum. Dizi izlerken sınırı bilmediğim için sonsuza kadar sürecek gibi geliyor.


Android uygulama dışında öneriniz varsa da olur, ama önceliğim mobil.

Teşekkür ederim.

 
İspanyolca için mi?


  • rubisko  (11.08.19 18:45:51) 
ingilizce, belirtmeyi unutmuşum teşekkürler


  • piyon  (11.08.19 18:54:39) 
Bilmiyorum ilgili ceker mi ama b1-b2-c1 vs kelime kartlari var. Duzenli tekrar edersen bu sekilde kalici olabilir.


  • chezsoi  (11.08.19 19:55:30) 
@chezsoi : kelime kartlarına şimdi baktım, malesef çok az kelime var. fakat sık kullanılanları derledikleri için belki alabilirim, teşekkür ederim.


  • piyon  (11.08.19 20:25:28) 
(bkz: WordBit)


  • silver apple  (11.08.19 23:36:27) 
Bence kelime cümle içinde öğrenilince akılda kalıyor. Sistematik olması için uygulama istiyorsunuz ama insan bir yerden sonra telde uygulama olduğunu unutuyor. Tavsiye edeceğim şeyse reddit ve quorayı takip etmek. Farkında olmadan öğreniyorsunuz. Bir de google translatei yüklerseniz daha hızlı kelimenin anlamına bakarsınız. Tabii aynen çevirtmeyin. Bir de yeni öğrendiğim bir site var.Dinleme üzerine bir site ama kelime dağarcığınızı geliştireceğine inanıyorum.(git:lingorank.com )
Kolay gelsin.

  • tulumba  (12.08.19 01:10:51) 
boyle nokta atisi uygulamanin falan basarisiz olacagini dusunuyorum cunku dil b1 b2 tarzi bilgisayar oyunu gibi birbirinden ayrik levellardan ibaret degil. akiskan. dolayisiyla anlam ezberlemek sonuc vermez zira bir kelimenin 100 tane kullanimi olabilir, bir tanesini bilmek digerleriyle karsilastiginda saskinliga yol acar vs. vs.

amac dili tam ogrenmek olmali.
  • hot potato  (12.08.19 19:36:11) 
@hot potato zaten dilteki tüm kelimeleri öğrenmek için uygulama arıyorum. Mesela dizi izlesem orda limit belli değil ama uygulamalarda tüm kelimeler olabiliyor. Mesela WordBit'te 6000 kelime mi ne vardı. O tarz bi uygulama aradım ama sanırım alternatifi yok.

Sizin öneriniz nedir peki dili tam öğrenmek konusunda?
  • piyon  (13.08.19 12:47:58) 
[]

The New Black Kulllanımı

Cancer is the new black diyebilir miyiz? Olumsuz kavramları bu şekilde kullanamayız gibime geliyor. Peki kanser gibi olumsuz kavramların yaygınlaştığını anlatmak için bu tarz afilli nasıl bir kalıp kullanabiliriz?




 
diyemeyiz.

ama cancer is the new plague dersek hoş olur bence. yaygın kullanılan bi kalıp değil, ben buldum şimdi. güzel durdu. sarcasm is the new plague. new blackle de fonetik olarak uyumlu hem.
  • diyarbakir karpuzu  (11.08.19 14:35:44) 
Bilmemne is the new black bilmemne'nin sik, moda, trendy hale geldigini anlatmak icin kullaniliyor. Cikis noktasi moda, yani kiyafet. Kimse gidip "aaa cok cool" diye kendine kanser bulastirmadigi icin boyle bir sey diyemeyiz.

"cancer is the new plague" dersek de hos olmaz, tarzanca olur zira ne alaka.
  • hot potato  (12.08.19 19:28:42) 
[]

Çeviri yardım

In such cases, additional pieces of information, host headers are used to uniquely identify the website.

bu cümleyi tam olarak nasıl çevirebilirim? Teşekkürler


 
virgülden önceki kısım hatalı.


  • rusd  (09.08.19 18:08:24) 
Böyle durumlarda, ek bilgi parçaları ve host headerlar özellikle web siteyi tespit edebilmek için kullanılır.

host header ne demek bilmiyorum, yazılımla ilgili bir şey sanırım. burada information sonrası "and" geldiğini varsayarak devam etmeniz gerekiyor.
  • hitokiri kenshin  (10.08.19 03:39:47) 
[]

Nasıl iyi demiş miyim?

Merhaba. Bu bı ingilizce çeviri sorusu. Söylemek istediğimin Türkçesi ve İngilizcesi altta. Nasıl öğrenmiş miyim İngilizceyi?

Edit: Bu ülkede neden insanların İngilizceyi ya tam konuşması ya hiç konuşmaması bekleniyor bilmiyorum ama benden de bu yönde beklenti oluşmuş sanırım. Şunun farkına varırsak daha iyi olur bence; İnsanlar İngilizce bilmeyebilir ya da çeşitli seviyelerde biliyor olabilirler. Ben de İngilizceyi az biliyorum ve Türkçe düşünerek yazıyorum. Bu yüzden buradan yardım istedim.

..Ama bunlar gerçeği değiştirmiyor: paramın 14 Kasım 2018'den beri sizin hesabınızda olduğu çok açık. Ve bu gerçek yasalar önünde de değişmeyecek. Şu anda konsolosluğunuzdan açacağım dava için avukat yardımı alıyorum. Yakında yasalar önünde görüşeceğiz ve ben buradan ticket açmaya devam edeceğim.

..But these are NOT changing the real: it's clear that my money is in your purse since November 14, 2018. And this real will not change before the law. I'm getting a lawyer's help for my case from your consulate right now. We will see before the law soon and I will continue to open tickets from here.

 
but that does not change the truth. it's very clear that my money is in your account since November 14 2018 and the laws will not change this fact. i hired a lawyer to sue your consulate. Soon we will meet before the law and i will continue to open tickets from here.

ben böyle yazardım. bu arada son cümleyi pek anlamadım o yüzden olduğu gibi yazdım.
  • ravenclaw  (08.08.19 00:28:24 ~ 00:34:18) 
Olmamış..


  • cakabo  (08.08.19 00:28:36) 
bana yazılsa konsolosluk işini bırakıp marangozluğa yönelirdim, o derece etkili.


  • night train  (08.08.19 00:30:51) 
turkce dusunup ingilizce yazma olmus


  • lilyb  (08.08.19 00:32:32) 
Hiç olmamış.her ikisi de. Yardımcı olan arkadaşınki de biraz sıkıntılı ( zaten kendi belirtmiş )

Tavsiyem avukatınız ihtar çeksin.
  • photo85  (08.08.19 01:10:15) 
Yani herkes mukemmel ingilizce bilmek zorunda degil ama bildigin kadariyla, basit yazabilirdin. Burada ise cok agdali, raconlu, atarli bir turkce metni kelime kelime cevirmissin ve sonuc olarak o aktarmaya calistigin ofke gitmis, tamemen komik bir seye donusmus. Basit yazmayi dene.


  • hot potato  (08.08.19 22:27:18) 
Yazmam gerekenleri bu şekilde yazabildim. Tekrar ediyorum İngilizceyi az biliyorum. Yapabiliyor olsam yapar, burada da sormazdım zaten. Artık lazım değil ama nasıl yazmak gerektiğini anlatmak yerine doğru bildiginizi yazarsanız nasıl olması gerektiğini görmüş olurum.


  • ilkinci  (09.08.19 14:03:00) 
..but these(bunların ne olduğu ve gerçekle neyi kastetiğini bilsem daha iyi çevirebilirim) do not change the fact. It is obvious that my money has been in your account since the 14th of November 2018 and this fact will not change in court. I hired a lawyer to file a lawsuit through your consulate. Soon we'll meet in court, and i will keep opening tickets from here.

ticket açmak ne demek bir fikrim olmadığı için onu öyle bıraktım.
  • bobinhoo  (09.08.19 17:13:26 ~ 17:14:00) 
[]

Cam silme aparatı

Özel bir adı vardı sanki ya, ingilizcedi sanırım. Hatırlayan?




 
Squidgy mi?

Edit: Doğru yazılımı squeegee imiş.
  • 10032007  (07.08.19 20:06:26 ~ 20:07:39) 
[]

hue

buradaki'hue' ne demek? renk mi? www.reddit.com

ayrıca 'Jackman' cevabı neden zekice, içeriği ne ola ki?


 
Öğretmen kinaye yapmış.
Hugh Jackman'ı kastetmiş öğrenci.

  • auroraaurora  (07.08.19 11:41:23) 
Hoca en sevdiğiniz “hue” renk tonu yani ne demiş

Erkek ismi olan Hugh da Hue sözcüğü ile aynı şekilde telaffuz edildiği için öğrenci espri yapıp en sevdiğim Hue/Hugh, “Jackman” demiş
  • sydney  (07.08.19 11:52:18) 
Tam türkçe karşılığı değil gibi ama renk tonu diyebiliriz. Renk çemberinde içten dışa değil de açısal doğrultuda değişen renk tonu. Yani açıklık/koyuluk veya doygunluktan farklı.

eksiup.com

Amaan bu çok teknik açıklama oldu, halk dilinde renk işte.
  • pati  (07.08.19 11:52:45) 
[]

"Too much too soon"u nasıl çevirirsiniz?

Orijinal cümle:
Many students felt this was “too much too soon,” without proper concern for the connections to perception.

Çeviri cümle:
Pek çok öğrenci, algı bağlantıları için uygun bir endişe duymadan bunun “çok yakında” olduğunu düşündü.

Bu bana pek doğru gelmedi. Burada "yakında"dan ziyade "erken" anlamı yok mu?
Ayrıca "uygun bir endişe" de kulağı çok tırmalıyor. "Esaslı bir endişe" derdim ben olsam. Siz ne dersiniz?

 
Biraz fazla erken


  • i ve been mistreated  (06.08.19 12:23:03) 
ben öyle anlamadım bu cümleyi. kabaca çevireyim, benim ne anladığım anlaşılsın:

pek çok öğrenci, bunun kavrama-algılama adına gerekli bağlantıları oluşturmak için düzgün bir ilişki kurulamayacak kadar fazla (yoğun, yüklü) ve erken olduğunu düşündü.

, gibi anladım ben.
  • night train  (06.08.19 14:40:23 ~ 14:47:30) 
[]

almanca kitap okumak

goethe'den b1 sertifikam var.
tekrar kursa gitmem zor gibi.
amacım konuşmak dinlemek değil almanca kitap okusam anlasam yeter.

sicher kitaplarını alıp çalışsam işe yarar mı?

 
sicher Hazırlıkta da kullanılan bir kitap, işe yarar ama yeni b1e girdiğimizde bana zor gelmişti. Aspekt ler daha güzel bence.

Onun dışında Goethe kütüphanesinde (istanbul'da olduğunu farz ederek yazıyorum) B1 seviyesinde alıştırmalı hikaye kitapları da var. onlara da bakabilirsin.

sicher alacaksan para verme derim sen bilirsin tabii. o da kütüphanede var. ya da özelden sana pdflerini de atabilirim.
  • windows95  (06.08.19 11:05:42 ~ 11:08:04) 
goethe'nin dijital kütüphanesi var, telefona ya da tablete kurup ücretsiz audiobook ya da ebook okuyabiliyorsun.


  • proteus  (06.08.19 12:27:34) 
[]

ing. kitap okurken bilinmeyen kelimeler?

bugüne kadar hep quora ve reddit kullanarak okumalarimi yaptım, birkaç seviyesi belli kitap dışında okumamıştım. bugün harry potter'a başladım, aramız iyi ama tabi ki bilinmeyen kelimeler de çıkıyor. bu durumda sözlüğü kontrol etmek can sıkıcı oluyor Bi süre sonra. gidisattan cikardiklarimi en son kontrol ediyor.. siz naisl yapıyorsunuz?




 
Bağlamdan çıkarmaya bakın. Aksi durumda hiç okunmaz. Bize de ortaokuldaki İngilizce öğretmenlerimiz hep bunu önerirdi. Bu sayede kelimeleri cümle içindeki kuşlanımından, bağlamdan çıkarma kaslarınız glişecek. Zaten bilmediğiniz kelime her zaman olacak. İngilizce sözvarlığı açısından en zengin dil. Eğer bir kelime sürekli çıkıyor ve anlamını çözemiyorsanız, dahası o kelime metni anlamanız açısından olmazsa olmaz bir öneme sahipse o zaman sözlükten bakın anlamına. Bunun için de naçizane tavsiyem İngilizce-İngilizce sözlük kullanmanızdır.

Bir de yabancı dilde bir metin okumak için Kindle ve Kobo gibi e-okuyucular ya da tabletler çok ama çok işe yarıyor. E-kitapları okurken sözlük kullanmak çok pratik. Eğer İngilizce kitap okumayı yoğun olatak sürdürecekseniz bir e-okuyucu almak güzel olabilir.
  • microfiction  (05.08.19 18:17:27) 
En iyisi e-book veya pdf formatinda okumak,bilinmeyen kelime ile karsilasinca kelimeyi kopyalayip google translate ile otomatik çeviri yapiyorum


  • kreatin  (05.08.19 18:20:22) 
Kobo +1


  • mariposa  (05.08.19 18:29:32) 
kreatin +1500 kindlein benim icin en iyi yanı. Yalnız her kelimeyi yapmayacaksın baktın sık cikiyo öğren yoksa gelişinden anlam çıkar. Artı olarak bu kelimeleri Anki’ye kolayca atıp ezberliyorum.


  • Mcfly  (05.08.19 19:20:22) 
(bkz: transover)


  • silver apple  (05.08.19 22:50:57) 
Harry Potter anadili ing. olmayanlar için bile okuması en kolay kitap (sonuçta çocuk kitabı).

Rus edebiyatı çevirilerini okumanı öneririm, bildiğin "challenge"
  • Psycho Mantis  (06.08.19 01:50:20) 
[]

cat care - cat grooming

aynı metin içinde anlam ayrımı fark edilecek şekilde türkçe'ye nasıl çevirebilirim? tureng'le çözemedim. ikisine de "bakım" karşılık geliyor.




 
care genel anlamda bakım, groom dediğin şey de timarlamak, hatta bunun için taragimsi şeyler var, tüylerini tariyorsun onlar da bayılıyor..


  • mehmed resad  (03.08.19 09:24:13) 
kedi beslemek ve kedi bakımı - veya - kediyle ilgilenmek ve kedi bakımı olabilir.


  • night train  (03.08.19 09:25:34 ~ 09:32:51) 
[]

Şu cümlenin çevirisini yapabilir misiniz?

Either one of you gets bored or restless, or they just do a disappearing act, or circumstances keep putting obstacles in your way so that commitment from your end or their end becomes very difficult.


Çıkamadım işin içinden bir türlü.

 
"herhangi biriniz rahatsız olur, sıkılır veya zor durumda ortadan kaybolursa ya da mevcut vaziyetiniz önünüze engeller çıkarıp da herhangi birinizin bağlılığı çok zor duruma düşerse"

çevirince böyle geliyor ama cümle yarım sanırım önünde veya arkasında birşeyler olunca daha mantıklı olabir
  • egokalp  (03.08.19 01:38:14) 
Ya birinizden biri sıkılıyor veya huzursuz oluyor, ya ortadan kayboluveriyor, ya da bir şekilde önünüze öyle engeller çıkıyor ki, sizin ya da onların tarafından verilen sözlerin tutulması son derece zor bir hal alıyor.

("sizin ya da onların tarafından verilen sözler" kulağımı tırmalamadı değil, ama başka bir şekilde yapsak - "verdiğiniz sözlerin ya da onların verdiği sözlerin" diye bir özneyle hareket etsek o daha acayip)
  • cedilla  (03.08.19 02:21:03 ~ 02:21:34) 
Birinizden biri sıkılıyor ya da huzursuz oluyor veya sadece ortadan kayboluyor ya da koşullar önünüze birtakım engeller çıkarıyor ve böylece sonunda siz veya onlar tarafından vadedilenlerin yerine getirilmesi çok güç bir hal alıyor.


  • night train  (03.08.19 09:20:00 ~ 09:21:15) 
[]

İngilizce "Şaka" yardımı

Selamlar,

İngilizce bir kalıp, kelime ya da cümleye ihtiyacım var. Şöyle ki; yanlış yazımdan / çeviriden / söylemeden kaynaklı büyük bir yanlış anlaşılmaya, komikliğe sebep olsun. (Örneğin; bir harf farkıyla çok büyük bir anlam değişikliği olan bir kelime olabilir.)

Ayrıca yalnızca Türkler tarafından anlaşılabilir değil; ana dili İngilizce olan birine de eğlenceli gelmesi önemli.

Destekler için şimdiden teşekkürler.

 
- no offence

- just kidding

- no hard feelings

- in before "xxxyyy"
  • Psycho Mantis  (02.08.19 14:57:30) 
o dediğine "pun" deniyor.

google: english pun

bir örnek
www.buzzfeed.com

Why did Shakespeare only write in pen?
Pencils confused him. 2B or not 2B
  • Jesus Christ  (02.08.19 14:59:20 ~ 15:02:13) 
So, martin --- I see you got a sign up that says, "Boat For Sale." But you don't own a boat, martin. All you got is your old John Deere tractor and your combine.
"Yup, and they're boat for sale."

  • dedim dedim de kime dedim  (02.08.19 18:06:36) 
ya onun komik olmasi icin dogru zamanda, dogru yerde yapilmasi lazim, yoksa fikrasina gulunmeyen adam olursun. www.youtube.com ornekler.


  • lamartin  (02.08.19 22:51:36) 
[]

"involved father" terimi

babaların çocuk bakımı ve ev işlerine katılımı ile ilgili akademik bir makalede geçen bu terimi tam olarak nasıl çevirmeli sizce?




 
çocuk bakımına yardımcı olan/aktif olarak katılan derdim sanırım..


  • halanne  (01.08.19 18:56:38) 
daha kısa ve terimsel bir çeviriye ihtiyacım var. yabancı literatürde sıkça kullanılan ve yerleşen bir terim ancak türkçe yazında karşılığını bulamadım, bir de fikir buradan alayım istedim.


  • 1286  (01.08.19 18:59:57) 
Böyle bi terimi Türkçede çok ararsınız. Tek tük baba bu tür işlerde aktif rol alır bizim ülkede, böyle bi konsept gelişmemiş!

Ben olsam "ilgili/paylaşımcı baba" derdim terim olarak.
  • superfluid  (01.08.19 19:13:27) 
ben böyle bi yazı okumuştum, yeni nesil baba demiştim o zaman, tabi metnin bi yerinde açıklama varsa. sonra yeni nesil ne alaka olmasi at.


  • mehmed resad  (01.08.19 20:20:52) 
Akademik olarak da "ilgili baba" olarak kullaniliyor.


  • turuncujelibondanhazzetmeyensarijelibon  (02.08.19 00:10:44) 
[]

enjoy it

yeni mail adresin hayırlı olsun için. enjoy your new e-mail address denir mi?




 
Hatta have fun with it bile denir. Ama niye böyle bir soy söylenir bilemedim


  • tabasco  (01.08.19 09:54:46) 
bir sürü şey yazıyor maillerde ben hep bir iki kelime yazıp gönderiyorum dedim bari hayırlı olsun deyim :) e peki onu da yazmıyorum.


  • benbirbenibulup  (01.08.19 09:59:21) 
Yazma boşver


  • tabasco  (01.08.19 10:03:37) 
bir paket lokum görseli gönder.


  • orijinal nick bulamadim  (01.08.19 10:13:20) 
Enjoy your new mailbox before spammers discover it huhahaha diye isi sakaya dok


  • beriberi  (01.08.19 19:51:16) 
[]

kadının ingilizcesini anlama durumunuz ve ingilizce durumunuz?

www.youtube.com

"çok rahat anladım, 3 sene abd'de kaldım"

"rahat anladım, toefl'dan 90 aldım"

gibi şeyler bekliyorum. kolay mı anladınız ? normal kolay çok kolay? ve ingilizce ile münasebetiniz? sınav? yurtdışında bulunma vs?

 
Cok rahat anladim, 1.5 yil ABD'de kaldim, TOEFL 102.

Kadin B1 seviyesinde konusuyor - hastalikla ilgili kelimeler disinda.

Not: Bir Anadolu lisesinde Ingilizce ogretmeniyim.
  • howfaristhesky  (31.07.19 21:28:03) 
hiçbir eğitim almadan kendi kendime öğrendim, yurt dışında falan da bulunmadım, rahat anladım.


  • olaylar olaylar  (31.07.19 21:37:25) 
Çok rahat anladım, gayet basit konuşuyor.
İngilizce’yi aktif olarak üniversitede kullanmaya başladım, hazırlık ve sonrasında bölümü okurken.

  • pike  (31.07.19 21:37:30) 
yurt dışında çıkmışlığım yok. ingilizceyi kendi çabamla öğrendim.

başlığı görünce baya hype'lanmıştım. zero puctuation video'ları gibi bir challenge bekliyordum ama olduça kolay geldi. video'yu 2x hızda dinledim ve her kelimesini anladım.

www.youtube.com
  • sinek kral  (31.07.19 21:45:56) 
dili çok anlaşılır, yavaş da konuşuyor.
hepsini anladım. süper lise(!) mezunuyum :) ingiltere'de bir ay bulundum.

  • burya  (31.07.19 21:51:14) 
BU hızda Çekçe konuşulsa bile anlarim. Yılda iki hafta Asya'da tatilde öğrendiğim kadar ingilizcem var


  • tabasco  (31.07.19 21:52:07) 
rahat anladim. ingilizce egitim veren okullardan birisindeyim. hazirlikta ogrendim. ielts seviyem 6.5


  • onkiloversemtamamım  (31.07.19 21:52:14) 
aksan guzel, yavas yavas konusuyor, kelimeler basit. yurtdisinda yasamaya gerek yok, bunu anlamayanin ingilizcesi pek iyi degildir, orta seviye bile degildir herhalde.


  • cooperr  (31.07.19 22:24:44) 
Normal anladım, bilmediğim kelimeler vardı. İngilizce kimya mühendisliği bölümü bitirdim.


  • pislick0  (31.07.19 23:23:31) 
Hepsini anladim, IELTS listeningi. 8,5.


  • baldur2  (31.07.19 23:59:01) 
Çok rahat anladım. Yurtdışında bulunmadım, evde kendim çalışıyorum. ielts toefl yok, yökdil 76


  • pegi  (01.08.19 01:12:11) 
B1 seviyesini tamamlayan kişiler anlayabilir, nerede öğrendiğinin önemi yok bence, kursla birlikte altyazılı dizi, online haber,bbc learningle bu seviyeye gelinebiliyor.


  • kaset  (01.08.19 01:25:03) 
cooperr+1

Ben 3. sınıfta okuyan kızımın bile anlayacağını düşünüyorum hatta (ciddiyim). Öyle international school filan da değil yani, normal özel okul ingilizcesi. Sadece arada ödev olarak national geographic ödevi yapıyorlar. Bununla karşılaştırılınca ooooo. Kelimeler çok basit.
  • SiyamkedisiZorro  (01.08.19 09:28:22) 
%100 anladım

Bilkent mezunuyum, toefl 102, yurt dışında yaşamadım.
  • Elduinnnn  (01.08.19 09:31:09) 
2013te ielts 7 aldım
2 senedir patronum yabancı ve işimin %80'ini ingilizce yapıyorum
hepsini anladım
çok net ve yavaş konuşuyor
yurt dışıdna yaşadım ama farklı bir dil konuşuyordum
  • superb  (01.08.19 09:34:33 ~ 11:31:17) 
[]

Minnacık çeviri

Kafam durdu ya. Maç öncesi bir futbolcu hakkında konuşuluyor, eski sakatlığı vs varmış sanırım. "There are no concerns that he will not be available for the game"

1. hiç bir şüphe, concerns yok, he will not be available (oynamayacak)

2. hazır olmayacağına dair hiç bir şüphe, concern yok. (oynayacak)

 
1


  • sameidiot solo  (31.07.19 16:20:56) 
there is no doubt*

"concern" bu şekilde bir ifadeye uyumlu değil.
  • Psycho Mantis  (31.07.19 17:08:47) 
2.

maça hazır olmayacağına dair bir endişe yok. sakat ve oynayamayacak olsa "there are no concerns" demezlerdi, ifade olarak saçma oluyor. "kazada şans eseri kurtulan olmadı" demek gibi bir şey olur.
  • der meister  (31.07.19 17:12:41) 
@Psycho Mantis benim cümlem değil hocam, bizzat tvde native adamın kullandığı cümle


  • neverletyougodown  (31.07.19 17:25:15) 
2, maça hazır olmayacağına dair herhangi bir endişe yok.


  • gkhncnzdgn  (31.07.19 17:35:05) 
O zaman cümlenin çevirisi hatalı (ki türkçe kısmı da anlayamadım valla çok kopuk yazılmış).

Bir tahmin üzerine söylenmiş bir cümle gibi algıladım dolayısıyla "concern" kelimesi bu yargıya uygun düşmüyor. Bir de neden "plural" formda onu da anlamadım.
  • Psycho Mantis  (31.07.19 18:19:02 ~ 18:20:17) 
orijinal cumle hatali falan degil.

cevap da tartismasiz bir sekilde 2.
  • hot potato  (31.07.19 22:57:55) 
[]

Good ideas are always crazy until they're not

Google'un kurucu abisinin sözü imiş Türkçesi ne olur bunun tam olarak?




 
Aforizmaları çok severim ama gördüğüm en boş Aforizmalardan birisi.

Nasıl çevireceğimi bile düşünmek istemedim.
  • ihanet kac kisilik  (31.07.19 12:33:19) 
-iyi fikirler, gerçekleşene kadar çılgınca bulunur, gerçekleşince iyi fikir olarak adlandırılır- gibi bir şey diyor işte. bizdeki "3 gün pezevenk derler, 4. gün beyefendi" sözünü hatırlattı.


  • night train  (31.07.19 12:36:05 ~ 12:38:28) 
iyi fikirler her zaman delice gelir, olmadıkları belli oluncaya kadar(ispatlanıncaya -anlaşılıncaya-kanıksanıncaya kadar)


  • sameidiot solo  (31.07.19 12:36:45 ~ 12:37:18) 
cok sacma bir soz. bu adamlarin tek olayi bana hep google'i bulup sansli olmalari geliyor. gerisini ceolar, muhendisler yapti. su an hayatimizi kolaylastiran fikirlerin hangisi deli, sacma, cilgin? hersey ihtiyaclarin tespit edilip onlara cozumler bulunmasindan ibaret. bu sektorun tozunu yutan tum tasarimci, yazilimcilar ayni fikirdedir bence. zira 2019'da artik ben super tasarimciyim, kodcuyum diye bisey kalmadi.istedigin gibi at kosturma devri bitti. insanlarin hayatina ne kadar dokunabiliyorsan o kadar basarilisin demektir.


  • mayeskuel  (31.07.19 13:52:44 ~ 13:54:44) 
mandela'nın "it always seems impossible until it’s done / yapılana kadar hep imkansız görünür." sözünden esinlenmiş gibi


  • freebird5406_2  (31.07.19 14:00:02 ~ 14:01:44) 
iyi fikirler her zaman saçmadır, artık saçma olmayana kadar.


  • babilbaligi  (31.07.19 16:56:33) 
nesi beğenilmemiş anlamadım. gayet doğru bir söz.


  • bobinhoo  (09.08.19 17:18:53) 
[]

Bu cümleyi çevirebilir miyiz?

Cartwheel'in anlamına bakıyım diye cambridge sözlüğe baktım, örnek olarak bu cümleyi koymuşlar.

Billy took everybody's attention away from him by turning an unexpected cartwheel in the middle of the floor.

Mantık hatası var gibi geldi Billy beklenmedik bir takla atmış, herkesin tüm dikkatini Billy'de toplaması lazım. Takla atarak ilgiyi kendi dışına çekti diyor dimi?

 
muhtemelen him'den kasıt orada bulunan başka biri. tek mantıklı açıklaması bu gibi geldi.


  • sir gawain  (30.07.19 00:28:13 ~ 00:29:30) 
Herkesin başka birinde olan dikkatini dağıtmış. Alişan zıplaması gibi yani :)


  • influx  (30.07.19 00:30:24) 
evet, dikkatler o "him"in üzerindeyken orta yerde takla atıp dikkatleri kendi üzerine çekmiş çakal billy


  • night train  (30.07.19 00:32:41) 
sir gawain +1

(...)
But Dicky could not answer. He was gulping furiously to keep back
the tears of delight. But he smiled his radiant smile. Billy took
everybody's attention away from him by turning an unexpected
cartwheel in the middle of the floor.
(...)

"Maida's Little Shop"
  • engelbert humperdinck  (30.07.19 00:33:44) 
"away from him" ksımındaki "hiim" billy olsaydı "himself" kullanılması gerekirdi zaten.


  • sinek kral  (30.07.19 11:02:36) 
[]

yurtdışına çıkmadan ingilizce'de akıcı olmak

15 yaşımda liseden ayrıldım. bu dönemde ticaret yapmak/çalışmak gibi planlarım vardı fakat genel olarak üniversiteye gitmeye karar verene kadar yaklaşık olarak 3-4 yıl evde takıldım. bol bol yabancı dizi izledim. farkında olmadan veya istemeden ingilizce öğrenmiş bulundum. şu an iyi seviyelerde ingilizce biliyorum. fakat altyazılardan ingilizce öğrenmenin sıkıntısı ilk olarak konuşma pratiğimin olmamasıdır. rahat iletişim kurabiliyorum, özellikle yazılı olarak web makaleleri yazabiliyorum bir seviyeye kadar, sözlü iletişim kurduğum kişiler ingilizcemin gayet iyi olduğunu falan söylerler fakat genellikle hata olur çoğu cümlelerimde. hemen düzeltirim fakat akıcılık sağlayamıyorum böyle olduğunda.

mesleğimle alakalı ingilizce bir youtube kanalı açma planım var. aynı işle alakalı diğer kanalları izlediğimde akıcı konuşabilmek adına hem kelime dağarcığım yeterli görünmüyor hem de konuşma konusunda pratiğim olmadığı için şu aşamada zor görünüyor bunu temiz bir şekilde başarmak.

önce yazıp, kamera karşısında okumak gibi bir plan yaptım, ya da hata yaptığım yerleri keser, doğrusunu tekrar çekerek eklerim diye düşündüm fakat tasarım üzerine olduğu için, ekranda tasarım programlarıyla yapmayı planladığım çalışmalarda kesmek/geriye almak absürt olur. haliyle sorunsuz bir şekilde konuşuyor olmam gerekiyor.

soru şu: yurtdışına çıkmadan hem kelime dağarcığımı geliştirmek istiyorum, hem de konuşmamı daha akıcı ve net bir hale getirmek istiyorum. siz ne gibi yöntemler tavsiye edersiniz?

 
Yabancı gazeteleri (tercihen amerikan) bol bol oku sesli ya da mırıltı şeklinde.

Reddit'teki politik başlıklara yaz ve diğer yazılanları oku.
  • Psycho Mantis  (28.07.19 22:54:12) 
Programda yapacağınız işlemi ayrı olarak çekip üzerine hazırladığınız metni okuyup birleştirseniz olmaz mı?

Ben kelime dağarcığımı geliştirmek için mümkün olduğunca Economist, New Yorker, Atlantic gibi yerleri okudum. İlgilendiğiniz bir alan varsa o alandaki kült kitapları ve makaleleri okumak da epey yardımcı oluyor. Hatta Reddit'te /r/AskHistorians gibi yerlerin de epey faydasını gördüm. Öbür türlü sırf kelime öğreneyim diye merak edilmeyen bir şeyi okumak azap gibi geliyor.

Konuşmayı geliştirmek için İngilizce konuşulan bir ortamda yaşamak haricinde işe yarar bir yol yok gibi. Ben dört küsür ayda bile acayip ilerleme kaydettim. 1-2 kişi haricinde kimsenin ana dilinin İngilizce olmadığı bir yerde çalışıyorum.
  • bruce mclaren  (28.07.19 23:01:36) 
kusura bakmayın biraz tırt bir cevap olacak ama yapacağınız şey ingilizceyle çok haşır neşir olmak. gerçekten. mantis'e katılıyorum. reddit'te yazmak ve okumak çok faydalı olabilir. çünkü tabiri caizse beyin içerisindeki ingiliççe bağlarını kuvvetlendirir. sürekli yazdıkça, okudukça, gördükçe beyninizi çalıştırmış ve geliştirmiş olursunuz ingilizce açısından. işlem hızınız ve kapasiteniz artar. atıyorum normalde 3 saniyede kuracağınız cümleyi kafanızın içinde 1.2 saniyede halletmiş olursunuz.

bunun dışında tavsiyem şudur: kendinize bir konu seçin. çok spesifik veya mantıklı olmasına gerek yok. SESLİ OLARAK konuşun. ağzınız hareket etsin, sesler temiz çıksın ve bunları duyun. fısıldayarak falan değil. karşınızda insan varmış gibi, konferans veriyormuş gibi... bu çok önemli. ben ingilizcede iyi olduğum halde yurtdışına çıktığımda ilk 1-2 gün şefik subaşı gibi konuşuyorum. kesik kesik, ağır ağır, yorgun argın... sonra alıştıkça hızlanıyor ve rahatlıyor insan.

fiziksel aktivite gibi düşünün. beyninize ne kadar ingilizce verirseniz, ağzınızı ne kadar açarsanız o kadar rahat edersiniz.

sesli okuma gibi şeyler de yapabilirsiniz. yani bir yandan beyninizin ingilizceyi daha hızlı işleyebilmesi gerekiyor, diğer yandan da ağzınızın beyninizle aynı performansı verebilmesi gerekiyor. bunun için de sesli pratik çok önemli. o açıdan verilebilecek en iyi tavsiye sanırım "ağzınızı çalıştırın" olur. beyniniz istediğiniz kadar bilsin, ağzınız alışık değilse konuşurken takılıyorsunuz.
  • der meister  (28.07.19 23:02:48) 
Reyiz ben anlamıyorum, günlük hayat için mi ingilizce futbol için mi sanayi için mi ticaret için mi bırak akışına gün içindeki konuşmayı öğren devamı gelir ve zorlama yapma politik dil sana lazım degil. Türkiye İngilizcesi konuş bak hintliliere catur çutur Hint İngilizcesi konuşuyor çorba ediyorlar


  • protrek  (28.07.19 23:05:25) 
teşekkürler yorumlar için. gayet faydasını olacağını düşünüyorum bu tavsiyeleri uygularsam çünkü kitap okumaya ağırlık verdiğim dönemlerde ana dilimde dahi akıcı ve temiz konuşuyorum normale nazaran. aslında bunu yapmak aklımda vardı fakat bilmediğim kelimeleri tek tek aramak, anlamına bakmak yavaşlatıcı bir etkiye sahip. yani gün içerisinde zaten bir sürü ingilizce metin okuyorum fakat bir amaç belirleyerek okuduğumda konu yine buraya varıyor. ama kasmadan, bilmediğim kelimelere başlarda o kadar takılmadan süreklilik sağlarsam sanırım işe yarayacaktır.

@protrek soruyu anlayamadım çünkü ben zaten ne için olduğunu belirttim? günlük ingilizcem de zaten iyi. o konuda çok bir sıkıntım olduğunu ya da aksanımı yok etmek istediğimi söylememiştim. bahsettiğim şey düzgün cümleler kurabilmek çünkü binlerce insana bir şeyler anlatmak niyetindeyim. sokakta herhangi birisi ile iletişim kurmak gibi bir durum olmadığı için, haliyle bir saygı göstermem gerekiyor. hem kendime, hem de izleyen, dinleyen kişilere. bu da "kasma ya" düşüncesiyle başarılabilecek bir şey değil bence.
  • kahverengi mont  (28.07.19 23:19:35) 
Eger varsa kendi alaninizda ingilizce alt yazili ingilizce videolar izleyin bol bol, hem alana iliskin kelime ogrenirsiniz hem konusma dilinde kullanimi gorursunuz hem de diliniz epey gelisir


  • kassiopeia  (28.07.19 23:26:57) 
kitap okuyun bol bol. ara sira kitaplari sesli okuyun.


  • Leonardo~Da~Vinci  (28.07.19 23:42:04) 
hicbirzaman bir İngiliz gibi konusamayacaksiniz, Bücür cadı komplesine girip ağzımızı sağa sola oynatıp antrenman yapmak akıcı doğru hatasız dil öğrenmenin anahtarı diyorum.


  • protrek  (28.07.19 23:47:09) 
[]

İstanbul - Almanca Kursu Tavsiyesi

Merhaba,

İstanbul'da hafta sonu gidebileceğim Almanca kurs arayışı içerisindeyim.
Sıfırdan başlayacağım. Almanca hiçbir şey bilmiyorum. Çalıştığım şirket masrafları karşılayacak. Araştırmalarım sonucu Goethe öneren çok; fakat biraz ücreti yüksek. Alternatifler de sunabilmeliyim.

Önerilerinizi bekliyorum arkadaşlar. Kurslar hakkında memnuniyetlerinizi ya da aksi görüşlerinizi de belirtirseniz sevinirim

NOT: Üsküdar'da oturuyorum. Hafta sonu gideceğim için karşısı da olur.

 
Marmara üniversitesinin de Almanca kursları var, hazırlık hocaları giriyormuş derse. musem diye geçiyordu galiba kursların adı.


  • windows95  (28.07.19 11:53:59) 
ismek


  • fragile lady  (28.07.19 12:28:15) 
Teşekkür ederim.

Dünya Dilleri Merkezi, İstanbul Lisan Merkezi ve Just English Almanca kursu hakkında bilgi ve deneyimleri olanlar var mıdır?
  • yesilimtrak  (28.07.19 13:00:46) 
bu ülkede almanca öğrenilecek 2 tane kurum var
biri marmaranın öbürü de
goethe enstitüsünün kursları,
marmarada almanca hazırlık okudum kurslara da aynı hocalar giriyor, marmara gibi bir okulda bu mesleği bütün sene icra ediyolar, yol yordam öğretme teknikleri konusunda oldukça iyiler. goethe enstitüsünde de marmaranın bazı hocaları yine eğitim veriyor onun dışında diğer hocaları da oldukça iyi.

ILM denilen kurum, marmarada hazırlığı geçemeyen çocuklara parayla sertifika satıp geçirten bir kurum.bütün sene yan gelip yatan tiplerin geçmesini sağlayıp almanca bölümlerin kalitesine zarar veriyorlar.
  • nahtoderfahrung  (28.07.19 13:30:40 ~ 13:32:26) 
@nahtoderfahrung

Çok teşekkür ederim, ben de zaten iki yerin ön plana çıktığını gördüm araştırdığımda; fakat işte alternatif sunmak için sordum.

ILM kurumu eğitim konusunda çok da bir şey katmıyor diyorsunuz.

Benim amacım, sıfırdan işi ele alıp Almanca mailleşmeleri ve telefon görüşmelerini anlamak ve cevaplayabilmek.
  • yesilimtrak  (28.07.19 14:33:57) 
[]

IELTS'de U.S. English Kullanmak

Örneğin colour yerine color yazarsak, yours faithfully yerine yours truly yazarsak gıcık olurlar mı? Puanlama bu gibi durumlarda nasıl olur?




 
amerikan başlayan amerikan devam etmeli. ingiliz başlayan ingiliz.
ama çok etkilemez. eğer 8'leri 9'ları görmek istemiyorsan.

  • kadirrr  (27.07.19 22:32:38) 
www.ielts.org

Fair to All başlığı altında hepsini kabul ettiğini söylüyor.

English, including North American, British, Australian and New Zealand English.
  • sttc  (28.07.19 00:30:48) 
[]

Çok kısa çeviri

Daisy Lowe doesn’t mind summer rain - especially not in her garden. “I find gardening meditative,” says the model and TV personality. “Not so much the heavy lifting, but the pruning and the mowing and watering things and just getting your hands in the earth.

Sadece ilk cümleyi çevirebilir miyiz, lütfen? Basit gibi de kafam çok karıştı ya.


 
bahçesiyle uğraşırken, bahçesindeyken yaz yağmurunu umursamıyormuş daisy lowe hanf.


  • sameidiot solo  (27.07.19 15:13:09) 
@sameidiot solo especially'den sonra niye "not" var ya "Daisy Lowe doesn’t mind summer rain - especially in her garden." demesi gerekmiyor mu?


  • speedy  (27.07.19 15:15:45) 
hah pardon o kısmı şeyetmemişim şimdi doesnt mind umursamamak ya, hani belki plajda falan canını sıkabilir ama bahçesindeyken işine bile gelebilir manasında o.

klasik ingiliz goygoyu bunlar hep
  • sameidiot solo  (27.07.19 15:17:30 ~ 15:18:12) 
Not in her garden, does in not kısmı, belli aralıktan sonra gectigi icin tekrarlanmis


  • gunes123  (27.07.19 15:41:23) 
[]

Bir cümle çeviri

You get tired of him too. Bu cümlenin en doğru çevirisi nasıl olur?




 
"Sen de ondan bıkıyorsun"


  • d max  (27.07.19 00:40:56 ~ 00:41:54) 
1 ... •252627282930313233• ... 157   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.