[]

Noam Chomsky bu videoda ne anlatıyor?

www.youtube.com
İngilizcem yetmiyor maalesef ve dersim için lazım, bir bilen özet geçebilir mi?



 
hepsini izlemedim ama özetle diyor ki; küreselleşme diyoruz ama sınırlar hala var. küreselleşme derken kasdedilen aslında kapitalin mobilizasyonudur, emeğin tarafına bir şey yok diyor. şunlara bakınabilirsin;

adam smith-mobility of labor
nafta anlaşması
  • jfk  (08.10.12 21:16:00) 
Tamamını izlemedim, ama anladığım kadarıyla globalleşmenin aslında ortak market dışında çok da büyük boyutlarda olmadığı, hatta tahmin edilenin aksine son yıllarda azaldığı söylüyor.


  • johan sebastian  (08.10.12 21:20:10) 
En sonda söylediğini başta söylersem; insanların çıkarları tarafından bakarsak bambaşka yatırımcıların çıkarlarının gözünden bakarsak bambaşka bir tablo diyor ve bunun geleceğini tahmin etmek zor diyor.
sonrasında başa dönüyorum;
tarafsız gözle küreselleşme uluslararası entegrasyondur (işte rahatlıkla başka yerlere gitmek vs diyor); ama bu azaldı mı arttı mı diyor. ayrıca bu insanların yararına mı olacak yoksa özel güçlerin mi diyor. (private power diyordu yanlış hatırlamıyorsam. herhalde yatırımcı, özel sektör falan konteksi düşününce. private property demiş de olabilir video donup durdu)
tarafsız olarak söylersek; tek markete dönüşüm var teknik olarak diyor.
adam smith e göre emeğin serbest dolaşımı küreselleşşeme diyor. o da peak yaptı endüstri devrimi vs ile ama bitti diyor. sermaye dolaşımı peki? o son 25 yılda astronomik arttı diyor. ülkeler sermaye hareketini kontrol ediyor son 25 yıldır. yani insanlar açısında daha az küreselleşme; para açısından çok küreselleşme
örnek: abd-meksika sınırı. 1994'de askerileştirildi oradaki insanların geliş gidişi engellemek için clinton ın gatekeeper politikası ile. neden 1994? nafta dan dolayı. nafta entegrasyonu artıracaktı meksika ve abd arasında ama insanlar açısından değil. meksika mucizesinin (yani bu mucize işte yatırımcılar için vs) sebebi nafta ama aslında insanlar açısında felaketti. ücretler düştü vs.
ticarette azaldı diyor.
toshiba, ibm yatırım yaptı da bu ticaret mi yani mealinde. meta transferi daha çoktu diyor.

kısaca diyor ki; toparlarsak. sermaye ve para açısından bir hareketlilik var. entegrasyon var. ama adam smith'in kastettiği gibi ticari açıdan ve emek hareketleri açısından bir entegrasyon yok diyor. aksine gerileme var. bunu da meksika-abd ilişkilerinin nafta ile aldığı hal ile örnekliyor. sınırın militarize edilmesini ne insanların dolaşımının kısıtlanmasını ironik olarak göstermek için kullanıyor.

tabii yanlış anladığım yerler de olabilir; ama genel hatlar böyle.
  • siradan bir adam  (08.10.12 21:36:31 ~ 21:43:30) 
[]

Ispanyolca Kursu

Cervantes disinda haftaici gidebilecegim bildiginiz bir dil kursu var mi? Avrupa yakasi, tercihen Taksim, Besiktas civarlari tercih sebebidir.




 
osmanbey blue apple denen yerenbi bakin derim. cok kurumsal bi yer deil ama hocalari yabanci ve fiyatlari cok ucuz.


  • lhunardaien  (08.10.12 22:13:54) 
gs üniversitesi


  • denlar  (08.10.12 22:23:15) 
[]

Kendi kendine yabancı dil öğrenen var mı?

kursa falan gitmeden ders almadan kendi kendine yabancı dil öğrenen var mı? varsa neler yaptınız?

ingilizcem çok iyi, bunun bir faydası olur mu fransızca, italyanca veya ispanyolca için?


 
guzel programlar mevcut bu iş için. ben rosetta stone'u incelemeştim. belli bir seviyeye kadar güzel ve hızlı öğrenebilirsiniz.

ingilizce'ye ek olarak italyanca bilyorum. öğrenirken ingilizce'nin çok bir faydası dokunmuş gibi değildi.
  • murat mc  (08.10.12 17:45:27) 
ben baya bir norveççe öğrenmiştim internette tanıştığım pek yardımsever bi abla sayesinde. ingilizcem iyiydi, bana neyin benzediğini, neyin nasıl olduğunu anlattı. gramer kitabı gibi mesela bi gün o konuyu word'e yazıp gönderdi, bi gün bi konuyu.

öylelikle gazete okuyacak seviyeye gelmiştim. ama telaffuz konusunda sıfırdım tabii. sonra unuttum.
  • der meister  (08.10.12 17:47:00) 
(bkz: livemocha )harika bi şey. rusça öğreniyorum ben. çok zevkli hem de.


  • oyokbuyoknevar  (08.10.12 17:58:22) 
valla ben kendi kendime ingilizce öğrenip özyeğin gibi hazırlığı zor denilen bir üniversitede hazırlık atladım.

lisede yabancı dillerim almanca ve fransızcaydı.
  • esenbogan  (08.10.12 19:13:40) 
ben arapça öğrendim kendi kendime, ama ne zorluklarla bi bilsen...

www.youtube.com
  • eyyorlamam bu gadar  (11.10.12 14:53:40) 
[]

ne diyor burada?

www.youtube.com
kısaca tercüme edebilir misiniz?



 
2007 yılında Microsoft CEO'su Steve Ballmer'ın, piyasaya yeni çıkan iphone için 500 dolara telefon mu olurmuş, biz de 99 dolara internet, müzik, instant messaging yapabilen xoom var. apple şu ana kadar hiç telefon satmadı, biz ise milyonlarca telefon sattık diyor. piyasada kendi belirledikleri çizgi üzerinden apple'ın gitmesi gerekeceğini ve piyasada çok rekabetçi konumda olduklarını söylüyor.


  • [silinmiş]  (08.10.12 10:53:50) 
[]

The wall of fame

Nasıl çevrilir?
Şöyle bir sahne düşünün: hatunun hayatı boyunca birlikte olduğu tüm adamlarla fotoğrafları duvara asılmış. Buna da The Wall of Fame diyorlar. Nasıl çeviricez?



 
amlama duvarı.


  • sanat guresi  (07.10.12 23:08:08) 
tecrübe,ilişki duvarı olabilir


  • GibsonRules  (07.10.12 23:14:27) 
ünlüler duvarı
şöhretler duvarı

şöyle de olabilir;

gurur tablosu
  • trakyali gulyabani  (07.10.12 23:25:23) 
[]

ingilizce çeviri

çocukların doğuştan geliştirdiği matematiksel beceriler mi yoksa ailelerinin onlar için sağladığı ortam mı matematiksel başarılarında daha etkilidir ?




 
bire bir: Are children’s innate mathematical skills or the environment provided by their families more significant in their success in mathematics?

kulağa hoş gelen: What is more significant in children’s success in mathematics: their innate skills or the environment provided by their parents?
  • vortex  (07.10.12 12:36:40 ~ 12:37:32) 
Which one is more effective in children's mathematical sucsess; their innate mathematical skills or the environment that their parents provide for them?


  • crimsonlady  (07.10.12 15:12:26 ~ 15:12:52) 
Which one is more effective in children's success in mathematics; their innate mathematical skills or the environment which their parents provide them?

crimsonlady'nin çevirisini azıcık değiştirdim.
  • Tutankamon616  (08.10.12 04:07:03) 
[]

nasıl çeviri yapıyorsunuz?

anlamadığınız cümle/kelime olduğunda ne yapıyorsunuz?




 
kelime olarak zargan.com kullanıyorum.


  • Ramiegovic  (07.10.12 11:52:41) 
sözlüğe bakıyorum.


  • siradisi00  (07.10.12 11:59:18) 
cumleden cikariyorum. cumleye bakiyorsun ve kelimenin kokune bakip icerik icinde anlamini cikarmaya calisiyorum.

sonra tabi ki tureng.
  • charlotte blanc  (07.10.12 12:11:33) 
WordAssistant kullanıyorum


  • neira  (07.10.12 12:11:48) 
yeniden okuyorum aynı paragrafı. yavaşça. cümleden çıkmazsa önemine bağlı sözlüğe bakıyorum ya da bakmayıp atlıyorum.


  • goldentitan  (07.10.12 12:29:29) 
ingilizce'den çeviri yaptığım için ben, bazen çok gündelik, argo vs bir kelime olduğu için anlamayamıyorsam, urbandictionary.com'a bakıyorum.

diğer arkadaşların da saydıkları şeyler işe yaramazsa o cümleyi, kalıbı çeşitli kombinasyonlarıyla google'da aratıyorum esasında. çıkan sonuçlara göz atıp anlamaya çalışıyorum.

çok çaresiz kaldığım birkaç seferdeyse, ki bu daha ziyade terimle ilgili sıkıntılarda oluyor, o terimin kullanıldığı başka kitaplara bakıp, bir de varsa türkçe çevirilerine göz atıyorum.

edit: unutmuşum. hiçbir şey işe yaramadığında buraya yazıyorum. hep bir el uzatan oluyor ne güzel ki.
  • idyl  (07.10.12 13:00:08 ~ 13:01:06) 
tureng forum'da soruyorum.


  • 9kuyruklukedi  (07.10.12 13:46:19) 
sözlüğe bakarım ama genelde uğraşmaya değmez. cümlenin, paragrafın genelinden mana çıkartırım.


  • crimsonlady  (07.10.12 14:50:12 ~ 15:20:26) 
Kelime bilinmiyorsa, tureng, zargan, seslisozluk, Dictionary.com, merriam-Webster.com, thesaurus ve online collocation Dictionary ... Buralarda yoksa glossary'ler, tezler, kitaplar. Google books cok kez işe yaramıştır.


  • Tutankamon616  (08.10.12 04:15:15) 
[]

Anlamını çözemedim(eng)

"Powers concedes that the use of the A-bombs forced the Japanese to surrender “with only the barest fig leaf of a condition,” that the Emperor would not be tried as a war criminal"

cümledeki "with only the barest fig leaf of a condition" anlamını çözemedim. bir deyim olması muhtemel ama internette de böyle bir kullanımına rastlamadım. Bilen var mıdır?


 
fig leaf bir şeyi gizlemek için kullanılan kulp, kılıf anlamında. barest da sözlük anlamı en çıplak olsa da burada en sade, en basit, en açık gibi şekillerde düşünülebilinir. yani Japonlar, A-bombları karşısında, imparator bir savaş suçlusu olarak yargılanmayacak şartıyla teslim olmuşlar olmasına ama bu öne sürdükleri şart aslında kılıftan başka bir şey değilmiş.
(burada bişi oturmadı evet, benim de içime sinmedi)

  • idyl  (07.10.12 11:34:16) 
[]

imla, dil ya da zart zurt hatası?

Aşağıdaki yazıda göze çarpan dil, imla, anlatım hataları neler? Ama abartmayın. Yani şu olmasa bu olurdu gibi değil. Roman gibi düşünün yani.



Mahkeme salonunda sessizlik hakimdi. Hakim sağında bulunan kıdemli hakim ve solundaki savcı ile fısır fısır bir şey konuşuyor ve karar için ortak bir görüşe varmaya çalışıyordu. Birkaç dakika sonra ise yakasını ve cübbesini düzelterek kürsüde bulunan çekici aldı ve masaya vurdu. Kürsünün hemen önündeki katibe seslenerek:

“-Yaz kızım” dedi. "Cinayet zanlısı işlediği 9 ayrı cinayetten dolayı suçlu bulunmuştur. Sanığın asılarak idam edilmesine karar verilmiştir" dedi ve elindeki dolma kalemi kırarak masaya bıraktı.

 
Birkaç virgül koydum, bir de Mahkeme salonuna olarak yazdım , sanki bu daha doğru..
Mahkeme salonuna sessizlik hakimdi. Hakim, sağında bulunan kıdemli hakim ve solundaki savcı ile fısır fısır bir şey konuşuyor ve karar için ortak bir görüşe varmaya çalışıyordu. Birkaç dakika sonra ise yakasını ve cübbesini düzelterek kürsüde bulunan çekici aldı ve masaya vurdu. Kürsünün hemen önündeki katibe seslenerek:

“-Yaz kızım” dedi. "Cinayet zanlısı, işlediği 9 ayrı cinayetten dolayı suçlu bulunmuştur. Sanığın asılarak idam edilmesine karar verilmiştir" dedi ve elindeki dolma kalemi kırarak masaya bıraktı.

Edit: Bir de "fısır fısır bir şeyler" desen daha doğru olabilir.
  • Godless  (07.10.12 03:08:00 ~ 03:09:05) 
tamamını okumadım lakin gözümü çok fena tırmalayan bir hata var: “-Yaz kızım” dedi.

böyle bir noktalama düzeni mümkün değil; ya "Yaz kızım" dedi olacak ya da -Yaz kızım, dedi. Hem tırnak hem de konuşma çizgisi ol-maz!
  • devilred  (07.10.12 03:12:12 ~ 03:19:07) 
Birkaç dakika sonra ise yakasını ve cübbesini düzelterek kürsüde bulunan çekici aldı ve masaya vurdu.

iseye kitlendim.

saygılar.
  • Ryu  (07.10.12 03:19:19) 
....cinayetten dolayı suçlu bulunmuştur.

burada dolayı kelimesi gereksiz bence.

(Neden suçlu bulunmuştur?)

Adam öldürmekten suçlu bulunmuştur.
Cinayetten suçlu bulunmuştur.

Ayrıca dolayı demeye gerek yok.

Mahkeme salonunda sessizlik hakimdi. Hakim, sağındaki kıdemli hakim ve solundaki savcı ile fısır fısır bir şeyler konuşuyor ve karar için ortak bir görüşe varmaya çalışıyordu. Birkaç dakika sonra ise yakasını ve cübbesini düzelterek kürsüde bulunan çekici alarak masaya vurdu. Kürsünün hemen önündeki katibe seslenerek:

“ Yaz kızım” dedi. "Cinayet zanlısı, işlediği 9 ayrı cinayetten suçlu bulunmuştur. Sanığın asılarak idam edilmesine karar verilmiştir." ve elindeki dolma kalemi kırarak masaya bıraktı.


@wilhelmwasmuss
kusur demedim zaten gereksiz buldum sadece.
  • buzbebek  (07.10.12 03:25:43 ~ 03:57:32) 
@wilhelmwasmuss

var kardeşim, şöyle ki;

-5 dakika öncesinde patlayan bombaları dinlediler, birkaç dakika sonra ise sukunet hakimdi.

cümlenin ise olmadan,

Birkaç dakika sonra yakasını ve cübbesini düzeltti, kürsüdeki çekici aldı ve masaya vurdu.

şeklinde olması daha bir hoş geldi.

yaka ve cübbe düzelterek kürsüde bulunan çekici almak eylemi, ayriyetten kitledi bu sefer de.


bana göre;

Mahkeme salonunda sessizlik hakimdi. Hakim, sağında bulunan kıdemli hakim ve solundaki savcı ile fısır fısır birşeyler konuşuyor ve karar için ortak bir görüşe varmaya çalışıyordu. Birkaç dakika sonra yakasını ve cübbesini düzeltti, tokmağı aldı ve kürsüye vurdu. Kürsünün hemen önündeki katibe seslenerek:

“Yaz kızım”, dedi. “Cinayet zanlısı işlediği 9 farklı cinayet neticesinde suçlu bulunarak, idam cezasına çarptırılmasına oy birliğiyle karar verildi”.

Hakim elinde tuttuğu dolma kalemi kırdı ve masaya bıraktı.


--"hakimdi. Hakim," cümlesi de bir garip.
-- "kürsüde bulunan çekicin, masaya vurulması" da bir garip
-- fısır fısır konustuktan sonra, oy birliği ile demesi de anlatımı güçlü kılıyor.
  • Ryu  (07.10.12 04:04:01 ~ 04:25:20) 
@wilhelmwasmuss

sonraysa - sonra ise olayını nerden çıkarıyorsun amk ya. yok öyle bir derdim, derdim fazladan ise kullanılması, anlaşıldı?
  • Ryu  (07.10.12 04:16:19) 
Abartma demissin ama abartmak istiyorum: hakimin karar cumlesi cok yavan.


  • matematik  (07.10.12 05:19:19) 
Bence "...Kıdemli Hakim ve solundaki Savcı..." olabilir. Ona bir dikkat et.


  • Adram3lekh_  (07.10.12 08:37:05) 
imla hatası:

“-Yaz kızım”

ya konuşma çizgisi kullanacaksın, ya tırnak.
  • sensible soccer  (07.10.12 11:17:02) 
çekiç yerine tokmak, dolmakalem yerine kalem


  • matematik  (11.11.14 14:23:55) 
[]

combat boot'un türkçesi..

nedir arkadaşlar, belki özellikle hatunlar ? işbu botları şuradan görebiliriz.

(git: www.cqmsltd.com )

teşekkürler.

 
(bkz: postal)


  • hollowlife  (07.10.12 01:08:23) 
[]

'Information Technology(IT)' kendi cümlelerinizle ?

IT i kendi cümlelerinizle veya basit bir tanımla nasıl tanımlarsınız ?




 
adı üstünde aslında. bilginin depolanması, iletilmesi ve korunması ile ilgili teknolojiler bütünü.


  • loveinaflipbook  (06.10.12 20:52:45) 
[]

İngilizce öğrenmek için?

Kuzenim ingilizce öğrenmek için kurs arıyor istanbul'da. Fiyat ve kalite bakımından en iyi yer neresi acaba ve internetten yada cd ile olur mu bu iş olursa nerde nasıl?




 
niyet etme meselesi ben şahsen 3 ayda internette öğrendim. Ama illaki derse ben o şekilde öğrenemem o zaman internet ustunden kampanyalı olarak kurs alın 400 500 saatlik 300 liraya alırsınız şehirfırsatından.Gidip fiyat sorarsanız aynı seansı size 4 bin liraya satarlar


  • Bodyguard-cBs  (06.10.12 19:17:46) 
[]

çeviri acil

when work is pleasure,life is a joy.
when work is a duty,life is a slavery.

if you are not part of the environment solution,you're part of the problem.

the best things about animals that they don't talk.

 
Is zevkliyken hayat bir eglencedir
Is gorevken hayat koleliktir

Etraftaki sorunlarin cozumunun bir parcasi degilseniz sorunun bir parcasisiniz demektir.

Hayvanlar hakkindaki en iyi sey konusmamalaridir.
  • crown  (06.10.12 13:20:43) 
@phoarbix önemli değil:)çok sağolun


  • renton  (06.10.12 13:22:45) 
[]

İngilizce

arkadaşlar kararsızım. mezun oldum ancak ingilizcemin yetersiz olduğunu düşündüğüm için pek iş başvurusunda bulunmuyorum.

şimdi, gramer, kalıp vb. olarak pek bir eksiğim olduğunu düşünmüyorum. sorunum; kelime bilgisi ve yapılacak olan "ingilizce mülakatlarda".

ben nasıl bir kursa gitmeliyim yav. ne yapayım ne edeyim de kendimi ingilizcede geliştireyim. şimdi kuzenimin yanında para biriktirmek amacıyla çalışıyorum, biraz para biriktirip bir kursa vb. bir şeye gitmeye düşünüyorum.

yurtdışı kursların fiyatı nedir örneğin? tavsiye eder misiniz?
etmezseniz ben yukarıdaki eksikliklerimi gidermek için nasıl bir yola başvurayım?

 
yurtdışı için bir şey söyleyemem. gitmedim görmedim.

yabancı dili aktif olarak kullanmadan geliştirmek zor. maalesef türkiye'de bunu yapabileceğiniz bir ortam bulmak da zor.

Benim önerebileceğim en iyi yöntem: bir iki paragraf ya da sayfa okuyup anladığınız kadarını bakmadan kendi kendinize anlatın. bunu düzenli olarak yapın çok büyük faydasını görürsünüz. Arada o bilmediğiniz kelimeleri kullanmaya özellikle dikkat edin.

kanıt olarak da şunu göstereyim. ben hazırlığı çok iyi notlarla bitirdiğim halde ilk senemde apışıp kalmıştım ki çoğu kişide durum böyleydi. ondan sonraki iki üç ayda sunum sınavlar vs. derken bir baktık ki ingilizce konuşuyoruz :)
  • lazpalle  (05.10.12 09:33:13) 
Bence ingilizceniz en iyi iş yerinde gelişir. Zaten kurslarda öğrendiğiniz ingilizce ile işe yönelik ingilizcede farklar olduğunu göreceksiniz. Doğrudan işe başvurun.


  • foxmulder  (05.10.12 09:42:41) 
ne mezunusun acaba. ingilizcem yetersiz herhalde diye düşünüp iş başvurusu yapmamak saçma bence. çoğu şirket de ingilizce mülakat filan yapmaz zaten de işte mesleğinin ne olduğuna da bağlı tabii.


  • tepedeki psychedelic adam  (05.10.12 09:50:05) 
Ben aylarca kursa gittim. İse girdikten sonra ogrendigim ingilizce, kursta ogrendiklerimi katlar. Zorlanmadan, kullanmafan, kursla fln olmuyor. Az maas da verseler ingilizce kullanman gereken bir is bul derim.


  • matematik  (05.10.12 09:51:32) 
değil ingilizceyi, hiç bir dili konuşmadan öğrenemezsiniz. işe ilk başladığınızda size çok ciddi sorumluluk yüklemez hiçbir firma. o yüzden içiniz rahat olsun.

ben okulumun verdiği eğitim sebebiyle 2 sene hazırlık, ortaokul ve lise hayatım boyunca da bolca ingilizce dersi aldım, birçok dersi ingilizce okudum. yine de ingilizceyi üniversite yıllarımda girdiğim ilk iş yerinde ingiliz hintlilerle konuşmaya çalışırken öğrendim...

yurtdışında kurslarda 3-6 aylık eğitim size elbet birşeyler katar ama yine de o kadar olmaz, harcadığınız paraya değmez... ingilizce konuşabileceğiniz bir iş yerine girin, bırakın ingilizce öğrendiğiniz için size para versinler... :))
  • buttercup  (05.10.12 09:53:30) 
iibf mezunuyum. arkadaşlarımın başvurduğu işlerin mülakatlarının tamamına yakını ingilizce oldu, ben de mülakatlarda pek başarılı olamayacağımı düşünüyorum ingilizce bakımından.


  • kameramotor  (05.10.12 10:18:09 ~ 10:18:25) 
yurt dışına gitmek şart değil, herhangi bir iyi kursun konuşmaya yönelik kurları oluyor. onlar fazlasıyla iş görürü..


  • anonimyususer  (05.10.12 13:16:15) 
[]

quotation

Aşağıdaki cümlede geçen "quotation" kelimesi "fiyat teklifi" anlamında mıdır? Zira sözlük karşılığı "alıntı" olarak geçiyor.

"Can you please submit us your quotation for your legal and business services in order to discuss further steps."

Teşekkürler.

 
evet. tureng.com


  • hollowlife  (04.10.12 15:59:44) 
hizmeti sunacak olan taraf sizseniz, evet, vermis oldugunuz hizmetlerle ilgili olarak teklifinizi gormek istiyorlar.


  • uyku semesi  (04.10.12 16:01:20) 
[]

İngilizce gramer tekrarı

Merhaba duyurucular.

Şöyle unuttuğum eski kuralları öğrenebileceğim,özellikle gramer tekrarı yapabileceğim hatta olursa pratik edebileceğim güzel bi site var mı bildiğiniz?iphone uygulaması da olabilir hatta.


 
  • fiyuuuu  (04.10.12 00:22:32) 
@ fiyuuuu site çok güzelde türkçeden anlatan yok mu?öyle de olsa bi tane iyi olur.


  • jpsartre  (04.10.12 00:29:25) 
[]

ufak bir çeviri

duyuru ahalisi merhaba. ufak bir çeviri işim var da yardımcı olursanız çok sevinirim. yurt dışındaki bir okuldan önümüzdeki bahar yarıyılının ders listesini istemem gerekiyor. örnek bir kaç cümle yazabilir misiniz?




 
Hello,

I need the academic program (list of lessons da diyebilirsin) of next spring term.

Could you please send it to me?

Kind regards,

tradeshark
  • himmet dayi  (03.10.12 21:16:42 ~ 05.10.12 11:39:07) 
[]

latince ilgili birkaç soru

bu dil neden şu anda konuşulmamakta?koskoca imparatorluğun dili sonuçta.bu dilin yok oluş süreci hakkında bilgi verebilecek olan varsa ekstradan teşekkür.şu an bu dile en yakın dil hangisidir?ve son olarak bu dil yazıldığı gibi direkt mi okunuyor?şimdiden teşekkürler.




 
güzel soru. dil yok oldu diye bir şey yok, evrildi.

imparatorluk parçalandıkça ve siyasi odaklar dağıldıkça dil de oraya buraya doğru değişti. ispanyolca, portekizce, fransızca, italyanca ve diğer pek çok alt-avrupa dilinin tek kökeni latincedir. isimleri romans dilleri veya neo-latin dilleridir.
  • dehri  (03.10.12 19:41:25) 
italyanca ve ispanyolca yakın fransızca biraz daha uzak bu iki dile nazaran.
osmanlıca neden konusulmuyorsa şu an aynı sebepten ötürü konuşulmuyor.ve unutmamak gerekirki diller evrimleşir zaman içinde.. bugun bile kullandıgımız türkçe 100 yıl sonra kullanılacak türkçenin yanında anlaşılmaz kalıcak büyük ölçüde ( 1930'larda harf devriminin yapıldıgı yıllarda basılan kitaplara bakarsanız kullanılan türkçenin günümüze nazaran ne kadar ağır ve şatafatlı oldugunu görebilirsiniz)
yazıldığı gibi direkt okunuyor % 90 ama istisnalar var.
  • mortac  (03.10.12 19:47:41) 
Dil yazıldığı gibi okunuyor. L harfi Y olarak okunuyor sadece. Yok olması İstanbul'un fethi sebebiyle. Latin kalmadığı için de Latince konuşulmuyor.


  • terelelli  (03.10.12 19:50:15) 
istanbul'un fethiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan sebeplerden dolayı konuşulmuyor.


  • dehri  (03.10.12 19:56:56) 
constantinopolis'in nufusu ve imparatorlugun resmi dili grekçe olduğu oldugu için constantinopolis'in işgali ile alakası yok !!! galatadaki ceneviz kolonisinde bile konuşulan dil grekçe !


  • mortac  (03.10.12 20:06:54) 
[]

Gowernance owner

Yönetiminden sorumlu mu desem, yönetişim sorumlusu mu desem, ne desem? Yönetişim lafını beğenmedim bir de...




 
türkçe çevrimi yönetişim ama, saçma ama terimleşti artık maalesef.


  • shaka makatzade  (06.10.12 21:56:58) 
[]

speak fiili kullanımı

ya 5 dakikadır düşünüyorum bir türlü emin olamadım.
I spoke with customer mı demeliyim yoksa I spoke to customer mı?



 
I spoke with the customer.

speak to konuşma yapmak gibi daha çok.
  • of dream and drama  (03.10.12 16:53:06) 
aslında burda talked with kullansan daha uygun gibi. illa speak diyosan da yine with.


  • tepedeki psychedelic adam  (03.10.12 17:02:59) 
Speak fiili kullanılmaz burada, talk kullanman lazım.
I talked to the customer olur.

  • buff  (03.10.12 17:04:52) 
I have spoken with the customer da musteriyle konustum demek di mi? Dogru bir kullanimmis gibi geldi bu.


  • Zehra  (03.10.12 17:17:08) 
Speak daha çok dillerle ilgili kullanılır. Do you speak English örneğindeki gibi.
Talk daha uygun olur, ancak talk with ile kullanılamaz bu bağlamda. Türkçe ile İngilizce'yi ayırmak gerek. Buff'ın dediği gibi, I have talked to the customer dersin.

  • megafon  (03.10.12 17:36:26) 
talk - www.ozdic.com
speak - www.ozdic.com

  • heritage  (03.10.12 20:35:18 ~ 20:35:52) 
[]

"Size gerçeği söylüyorum, isteyin size verilecektir, arayın bulacaksınız.."

"Size gerçeği söylüyorum, isteyin size verilecektir, arayın bulacaksınız, kapıyı çalın açılacaktır."

Bunun orjinalinde yani sanırım İbranice yazılışı nasıldır?

*Luk.11:9-13'da geçiyormuş

 
O my Jesus, you have said: "Truly I say to you, ask and you will receive, seek and you will find, knock and it will be opened to you.

İngilizcesini buldum.
  • mortingensitrayzee  (03.10.12 16:03:15) 
Latin alfabesiyle olmasın istiyorum, dövme yaptırmak istiyorum da bunu


  • gregorsarımsak  (03.10.12 16:04:06) 
bunun orjinali ibranice değil , aramice 'dir , isa'nın yaşadığı dönem o cografyada yaygın olarak kullanılan bir dildir.


  • mortac  (03.10.12 16:26:02) 
bu luka incilinde geçmiyor mu?orjinalinin latince olması lazım.


  • gaius  (03.10.12 17:03:44) 
matthew 7:7 de geçiyor diye biliyorum. ordan da aratabilirsin orjinalini.


  • kalinixta agapi mou  (03.10.12 18:36:56) 
Yanlış bilgilendirme ile o dönem dilinin İbranice olduğunu düşünmüşüm sanırım. Hani Kuran Arapçaysa o da İbranicedir falan ama doğru bir sürü farklı İncil var


  • gregorsarımsak  (03.10.12 20:57:24) 
@wiillii hayır benim latin alfabesiyle yazılmış dövmem de var. orijinal dilinde yazdırmak istediğim için arıyorum


  • gregorsarımsak  (04.10.12 19:31:39) 
[]

Tek cümlelik almanca

Beni çok kastırdı o yüzden daha iyi bilen birilerinin yardım edebileceğini umuyorum.

Cümle bu:

"Programların kullanıcı ihtiyacına göre şekillenmesi, bunu yaparken bir takım tasarım kurallarına uyulması gerekliliği, standartların izin verdiği çevrede yapılacak optimizasyonlar ile söz konusu programın daha kullanıcı dostu hale getirilmesi sadece mesleki anlamda değil kişisel olarakta ilgimi çekmekte."

 
bugün yarın boş bir vakit bulup çevirmeye çalışacağım. :) tabii benden önce bir başkası çevirirse, buyursun...


  • on the rooftop with quasimodo  (07.10.12 12:12:59) 
söyle bir sey bence, hatalar varsa düzeltiniz.

Sowohl mein berufliches aber auch persönliches Interesse besteht darin, die Programme an die individuellen Bedürfnisse des Nutzers anzupassen, währenddessen die notwendigen Entwurfsregeln einzuhalten und diese Programme anhand der im Rahmen der Standarte möglichen Optimierungen benutzerfreundlich(er) zu gestalten.
  • flmng  (07.10.12 13:35:33 ~ 13:36:37) 
Çok teşekkür ederim flmng, emeğine sağlık.


  • beholderrulez  (08.10.12 17:38:49) 
[]

Who never knows - Kimse bilmez

mi demek oluyor?

Kullanım yerini belirtirsem yardım almam kolaylaşacaktır tabii ki;

Bir arkadaşım kullanıyor bunu şu şekilde hani 'İstanbula gelecek misin? Tekrar görüşecek miyiz? diyorum cevap; who never knows! O sebepten 'kimse bilmez' mi acep dedim.

Its british english btw.

 
"asla bilmeyenler" olabilir. Nerede nasıl geçtiğine bağlı.


  • tzum_tzum  (03.10.12 10:56:29) 
"Kimse bilemez" demek.


  • Raymond  (03.10.12 10:57:31) 
bu haliyle soru oluyor "kim asla bilmez?" gibi ama büyük ihtimalle bunun bi başı sonu vardır ve soru değildir.


  • tepedeki psychedelic adam  (03.10.12 10:59:47) 
Bizdeki "kim bilir?" kalıbı gibi


  • Godless  (03.10.12 11:26:34) 
daha çok "who knows..." "kim bilir?!" anlamına denk gelir.
en.wiktionary.org
"who knows", cevabı belli olmayan, muğlak şeylere işaret etmek için kullanılır.

"who never knows" gibi bir kalıp olmadığını düşünüyorum. ayrıca brit kalıpları daha temkinli olur genelde.
bunlardan dolayı ya kendine ya da size dönük olarak, (cevapları vb.) "asla bilmeyen kimse" olarak kullanıyor olabilir. buradaki temel kullanımında yani: grammartips.homestead.com
  • fauxhumanitas  (03.10.12 14:08:37) 
[]

Çeviri

"Juan koşar. Fakat asla yakalayamaz." basic seviyesinde çevirirseniz sevinirim.

Tr > İng


 
Juan runs but never can be catched. ---> Juan runs but can never catch.

edit: Ben yakalanamaz olarak okumuşum.

Juan runs but never catches dersek koşar ama asla yakalamaz olur.

kül'ün yazdığı olabilir. ama ben "...but can never catch" derim.
  • himmet dayi  (03.10.12 09:38:12 ~ 09:49:55) 
Juan runs but never can be catched. "yakalanamaz" olmuş sanki.

Juan runs but never catches. "yakalayamaz" olur.
  • tzum_tzum  (03.10.12 09:44:53) 
himmet dayi çevirisinde "asla yakalayamaz" değil "asla yakalanamaz" diyor.

"Juan runs. But cannot ever catch." dedim ben.
  • kül  (03.10.12 09:45:54) 
Juan runs but he can never catch.


  • usercan  (03.10.12 09:49:19) 
[]

grammar control

Genşler selam,

The ultimate guide for ..... experience in Turkey


noktalı yere herhangi bir kelime gelebilr (sex koymayın siz). Bu durumda bu cümle gramer açısından düzgün müdür? Anlamında sıkıntı yok ama. "The" kısmında falan emin olamadım.

Bir yabancı bunu okuduğunda bu nası gramer demesin

 
Experience fazla gibi sanki eger bi basliksa bu. Cikarinca direk konuyu yalin bi bicimde anlatmis olursun.


  • march or die  (03.10.12 01:55:17 ~ 01:57:20) 
experience da problem yok. başlık gayet normal. örnek :

The ultimate guide for professional experience in Turkey

(Türkiyede mesleki deneyim için tek rehber" gibi bir şey oluyo ve dilbilgisi açısından bir problem yok.
  • schizophrenia  (03.10.12 02:21:54) 
"The Ultimate Guide for Professionals in Turkey" de diyebilir. Otekisi de dogru. Ne yazdigina bagli, sadece bu sekilde daha carpici olabilir yani.


  • march or die  (03.10.12 21:56:49) 
[]

Tenselerin Anlam Açısından Ayrımı

Başlık biraz tuhaf oldu ama şimdi şu örnek cümleler içindeki anlam farkını, hangisini nerede neye göre kullanırız açıklaybilecek olan olursa çok sevinirim. Bir türlü anlayamadım aralarındaki farkı:

I called her.
I've called her.
I have been calling her.
I had called her.
I had been calling her.

Hepsini tek tek ele aldığımızda tamam da aralarındaki farkı bir türlü anlayamıyorum şu past tense lerin.

Şimdiden teşekkürler.

 
cümle içinde olmadan anlayamazsın tam olarak..


  • partizan  (02.10.12 14:41:12) 
Onu aradim (gecmiste)
Onu henuz aradim (biraz once)(su anla baglantili)
Onu bir suredir ariyorum.
Onu aramistim.
(Gecmiste kalmis bitmis bir periyod dahilinde ) onu ariyordum
  • i ve been mistreated  (02.10.12 14:54:27) 
SON OLAN.geçmişteki 2 olay karşılaştırılrken söylenir ....ken bende onu arıyordum..

I've called her :bu tense liselerde öğretildiğinin aksine past tense değildir.
  • kerem75  (02.10.12 15:12:06) 
Birincisinde sadece olayın olup bittiği ifade edilir.
İkincisinde olay olmuş, süreç devam etmektedir. Örneğin onu aradım, toplantıdan haberi var gibi.
Üçüncüsünde yine süreç devam etmekte, ancak sıkboğaz etme durumu söz konusu.
Dördüncüsü yine toplantı üzerinden gidersek, toplantıdan önce aramıştım anlamı içermektedir. Cümlenin söylenme zamanında toplantı çoktan bitmiş, geçmişte kalmıştır.
Sonuncusu sık kullanılmaz. Patronun aradığın şahıs toplantıya gelmediği için sana kızıyordur, sen de diyorsundur ki toplantıdan önce arayıp durdum.

Past perfect kullanman için, geçmişte olmuş bir olayı ya da durumu referans vermek zorundasın, örnekteki toplantının bitmiş olması gibi.
  • megafon  (02.10.12 15:24:54 ~ 15:26:26) 
[]

italyanca tek cümlelik çeviri

"umarım şansım yaver gider" ya da bir işe başlamadan önce dediğimiz gibi "rastgele !" nasıl deriz italyancada?

"bueno fortuna" filan daha genel kaçıyor sanki. benim istediğim kendime şans dilemek bir nevi. kendi kendime konuşur gibi?


 
in bocca al lupo /iyi şanslar
iyi şanşlar dileğine de illa ki crepi diye cevap verilir

spero/speriamo che andra tutto bene. umarım/z herşey yolunda gider.
  • nwnd  (01.10.12 20:44:18) 
[]

mysql nasır okunur?

???




 
es ku el


  • neira  (01.10.12 16:36:49) 
may es ku el


  • hosein  (01.10.12 16:37:14) 
Sana balık tutmayı göstereyim: tr.forvo.com


  • Raymond  (01.10.12 16:40:34) 
ilk es ku el vardı. onu ayrı okuyacaksın unutma. daha karşına niceleri gelecek.

may es ku el.
  • sparkle kiddle  (01.10.12 16:40:57) 
nickime bak


  • mayeskuel  (01.10.12 16:45:35) 
Amerikalilar SQL'li sikuıl seklinde okuyor, oradan hareketle maysikuıl seklinde okuyan Amerikalilarla calisiyorum.


  • lightblue  (01.10.12 17:49:06) 
[]

"bakacaz artik" ingilizcesi?

ne olabilir? we'll see mi i'll see mi baska bisey mi bilemedim simdi.




 
evet we will see.
eğer kesin bi beklenti söz konusuysa ben demiştim dercesine

we're gonna see de olur.
  • solo  (01.10.12 00:54:12) 
we'll see about that olarak da kullanabilirsiniz


  • argent dawn  (01.10.12 02:34:14) 
"let's see" de olabilir duruma göre. ama "we'll see" daha uygun genelde


  • ermanen  (01.10.12 02:51:02) 
"let's see what will happen" da bir alternatif olabilir. PES spikerlerinden hafızama kazınmış. let's see what will happen in the second half :P Peter Brackley'e selamlar :)


  • sensible soccer  (02.10.12 00:07:20) 
[]

Çevirebilirmisiniz?

"My opinions may have changed, but not the fact that I'm right."

''But not the fact that'' nasıl bir kalıp, ne anlama geliyor tam olarak.


 
düşüncelerim (fikirlerim) değişmiş olabilir, fakat haklı olduğum gerçeği değişmedi.


  • bonjurkes  (01.10.12 00:10:41 ~ 01:09:57) 
fikilerim değişmiş olabilir, bu da size koyabilir. şaka şaka:
fikirlerim değişmiş olabilir, ama haklı olduğum gerçeği değişmedi.

  • xenophobe  (01.10.12 00:11:54) 
"fikirlerim değişmiş olabilir ama haklı olduğum gerçeği değişmedi."gibi bir anlamı var yamulmuyorsam.

o kalıp da "but"ın hariçlik anlamı katmasıyla aynı mantık.
  • the thing that should be  (01.10.12 00:12:04) 
  • sizofren hayaller  (01.10.12 00:41:27) 
"but not the..." ama şu değil diye giriyor sonra da haklı olduğum gerçeği diye şey yapıyor işte, aynı yüklemi kullanabilmek için.

"görüşlerim değişmiş olabilir, fakat -haklı olduğum gerçeği- değil."
  • yuto  (01.10.12 09:30:34) 
[]

latince çeviri yapabilecek var mıdır?

Dört kelimelik bir çeviriye ihtiyacım var efendiler.
"Hayat verici, ölümün gıdası". Beklemedeyim. Şimdiden sağ olunuz, var olunuz.



 
In nomine christi amen.


  • redskull  (01.10.12 23:08:06) 
[]

passagework - kpds, üds

arkadaşlar şöyle bir yer var. içerik olarak güzel gibi geldi. burası hakkında bilgisi olan, faydalı veya faydasız diyebilecek olan birileri var mı? şimdi kampanya varmış. 3 aylık üyeliğe 100 lira. ne dersiniz?

www.passagework.com


 
valla ben almıştım çalışmadım bi işe de yaramadı. daha çok taktik ağırlıklı.


  • ludmilla  (30.09.12 19:07:55) 
bende kitabı var, passagework üds sosyal. üds sosyal bölümündeki paragrafları satır satır çevirip, gramer özelliklerini açıklamışlar. bilinmeyen anahtar kelimeleri vugulamışlar. sistem olarak güzel ama çalışmadığım için kesin bişey söyleyemem. kpds'ye girerken bakacağım tekrar. kitabın 20 tl gibi bir fiyatı var.


  • bihaber  (30.09.12 21:03:29) 
[]

rusça çeviri

www.youtube.com

bu videodaki rusun ne dediğini yazar mısınız?


 
küfür ediyor. defolup gidip koduğumun türkleri diyip sıralıyor. tabi bunları küfürlerle anlatıyor.


  • lesmiserables  (02.10.12 00:08:48) 
[]

cümle

Where would a less-than-exemplary citizen go these days if he needed to acquire some unlicensed firepower?

nasıl olur


 
Bugünlerde pek de örnek sayılamayacak bir vatandaş ruhsatsız bir tabanca almak istese, nerede bulabilir?


  • trachemys scripta elegans  (30.09.12 23:43:11) 
[]

çeviri

I gotta take a piss so bad I can taste it.

işeyeceğim maalesef bunu tadabilirim?


 
türkçesi o ama başka bir anlamı da olabilir

www.imdb.com

bir filmde geçmiş, mutlaka özlü bir deyiş falandır
  • bonjurkes  (30.09.12 14:40:32) 
"o kadar çişim geldi ki tadını alabiliyorum lan" gibi düşünülebilir.


  • diabolus79  (30.09.12 14:43:10) 
"o kadar çok çişim geldi ki, artık tadını alabiliyorum" olabilir.


  • hollowlife  (30.09.12 14:44:19) 
burnuna kadar gelmek deyimindeki gibi düşün.
özetle çok çişim geldi diyor.

  • yalnux  (30.09.12 14:51:52) 
O kadar işemem lazım ki na boğazıma kadar geldi(doldu falan gibi).


  • uyku inadim inat  (01.10.12 01:17:32) 
[]

Tek cümlelik Almanca çeviri (resmi)

"Babam bana para gönderecek"

bir de "taahhütname" nasıl söylenir resmi evrak için?


 
Mein Vater shickt das Geld.

taahhut u bilemedim
  • quigley  (29.09.12 21:04:36) 
mein vater wird mir geld schicken.

das einschreiben.
  • pilav  (29.09.12 21:13:02) 
hamsi arkadaşın çevirisi ne yazık ki yanlış
mich değil mir olması gerekiyor

Mein Vater wird mir das Geld senden babam- bana para gönderecek
para havale ile gönderilecekse senden yerine überweisen kullanılması daha doğru olur

Mein Vater wird mir das Geld überweisen

bu durumda da paranın daha önceden belli bir para olması gerekiyor

yani Mein Vater wird mir Geld überweisen da duruma göre doğru olabilir

Taahhütname ise genelde unternehmen olarak çevirilir ama tabii almanca da unternehmen çok anlama gelmektedir yani ne taahhütnamesi olduğunu yazarsan yardımcı olabilirim
  • justaphantom  (29.09.12 21:19:24) 
taahhütname için "Verpflichtungsschein" ya da "Verschreibung" kullanılabilir. Ayrıca "mein vater wird mir geld schicken" kullanımı pilav'ın yazdığı gibi daha doğru olur.


  • candanag  (29.09.12 21:26:41 ~ 21:27:02) 
bu galiba masraflarini babanin karsilayacagini (resmi) söylemek icin?

"mein vater wird mir meinen lebensunterhalt sichern/finanzieren."

taahütname: verpflichtungserklärung olmasi lazim.
  • flmng  (29.09.12 22:04:59 ~ 22:06:13) 
[]

akademik çeviri yardımı (eng-tr)

sevgili akademik insanlar. jargondan bir hayli uzak kaldım ve resmen şu basit cümleyi anlamıyorum. araştırma yöntemlerinden bihaber olmamın etkisi de büyük tabii. cümlemiz medikal bir makalenin data abstraction kısmında geçiyor:

The outcomes were counted as per event and assumed as defined if reported.

burada "assumed as defined-if reported" mi yoksa "assumed as-defined if reported" şeklinde mi oluyor, ne demek istiyor? kafam basmadı bir türlü.

 
makaleyi gönder de bakayım her türlü şeyi demek istemiş olabilir özetleyecez diye saçmalayabiliyorlar
zannedersem
sonuçları vaka başına saydığından [olayın gerektirdiği şekilde saymak diye bişey de olabilir hangi olaydan bahsettiğine bağlı] ve makalede yazıyorsa (bildirilmişse) tanımlanan şekilde kabul edildiğinden bahsediyor.
  • niye ama  (29.09.12 17:14:01) 
bildirilmişse (raporlanmışsa) tanımlanmış olarak kabul edilmiştir diyor.


  • yalnux  (29.09.12 17:55:46) 
Sonuçlar olay başına sayılmış olup bildirilmişse tanımlı olarak kabul edilmiştir.


  • cinematography  (29.09.12 21:07:40) 
[]

ingilizce kitap tavsiyesi

merhaba mr ve mrs brownlar

hemen başlıyorum: lisans mezunuyum, lisede hazırlık okudum, ingilizcem fena değil diyebilirim (son kpds'ye öylesine bir girdim, 58 aldım.). ama bir yandan da ingilizcemi geliştireyim diyorum, kursa gidecek durumum yok ama bol bol boş vaktim var, evdeyim.

grameri hatırlamak ve okumayı ilerletmek istiyorum, bu konularda önerebileceğiniz kitap var mıdır?

aklımdakiler:
gramer için: grammar in use
reading için: reader at work 1-2

bunlar nasıl? ne tavsiye edersiniz başka?

 
(bkz: ingilizce kelime ezberleme yolları/@compadrito)

baslik biraz itici gelebilir ama okumaya inan. faydasini goreceksin.
  • compadrito  (28.09.12 19:20:02) 
gramer için els english grammar inside and out u önerebilirim. anlatımı türkçe. ingilizce olarak anlatan building skills for proficiency diye bir kitap var cesur öztürk'ün. orada kpds gibi sınavlara yönelik vocabulary alıştırmaları da var. yararı olabilir. bence bi araştırın.


  • zeonixx  (28.09.12 21:07:15) 
[]

ispanyolca yardım

1- vosotros molestais a mi cuando trabajo
2- a mi me molestais cuando trabajo

daha dün başladım ispanyolcaya ve hoca ilk dersten bunları anlattı tabi ben de anlamadım. bu ikisi arasındaki farkları bana anlatabilecek olan bir babayiğit var mı acaba?

 
Anlamadıysan tekrar sorsaydın ya :)

Ispanyolca'da şahıs zamiri kullanımı zorunlu değildir. Bazı durumlar dışında yükleme bakılarak çekimin hangi şahıs için yapıldığı anlaşılabilir.

Ilk ders olması sebebiyle hoca buna vurgu yapmak istemiştir sanıyorum. Bir de geçişli / geçişsiz fiil olayi var. Ilk cumlede fiil molestar (rahatsız etmek) iken ikinci cümlede fiil molestarse (rahatsiz olmak/rahatsiz edilmek). O farkı da göstermek istemiş olabilir.
  • cakabo  (28.09.12 14:51:05) 
[]

Mos Def ne demektir?

The Wire dizisinde duyuyorum ara sıra Mos Def diyorlar. Benim bildiğim bir rapçi var böyle. Amerikan Zenci argosunda bir karşılığı var sanırım, tam olarak ne demek acaba?




 
izlemedim ama genellikle most definitely (kesinlikle) demek için kullanıyorlar.


  • ontheroad  (27.09.12 21:59:11 ~ 21:59:53) 
  • kabiz kugu  (27.09.12 21:59:51) 
most definitely


  • xenophobe  (27.09.12 21:59:54) 
[]

İngilizce kitap önerisi

Şimdi benim İngilizcem çok iyi değil,biraz ilerleteyim istiyorum. friends'i,çoğu filmi,george carlin gösterilerini ingilizce altyazılı rahatça izleyebilyorum ama kitaplar daha zordur diye tahmin ediyorum. hem süürkleyici hem de ingilizcemi geliştirebileceğim,çok zorlamayacak kitaplar önerebilir misiniz?




 
harry potter serisi.


  • dilaraa  (27.09.12 21:20:56) 
bende kapadokya yerine oxford press in seviyeli kitaplarını öneririm


  • yol  (27.09.12 22:32:54) 
[]

take over,take up,take after,take to?

take over:take control of somewhere by force
take up:begin to do sth as a hobby
take after:look like or be similar to a relative
take to:start liking sb/sth

çevirisi lütfen. çok teşekkür ederim.

 
take over: bir yerin kontrolünü zorla ele geçirmek.
take up: bir şeyi hobi olarak yapmaya başlamak.
take after: bir akraba gibi görünmek ya da ona benzemek.
take to: birini/bir şeyi sevmeye başlamak.
  • kabiz kugu  (27.09.12 20:37:39 ~ 20:38:20) 
take over: ele geçirmek
take up: başlamak, edinmek
take after: çekmek (annesine çekmiş)
take to: bir şeyi sevmeye, ondan hoşlanmaya başlamak
  • Adram3lech  (27.09.12 20:38:42) 
[]

İspanyolca pratiği/çoktan seçmeli a1/ bana bu soruları çözer misin duyuru?

ilk 3 resim bi test. sonraki resimler bi test.
testlerin sonundan kaç soru olduğunu görebilirsiniz.
alta :
ilk test:a b a b c
ikinci test: a b c b
benzeri yazarsanız çok sevinirim, çok müteşekkir olurum.
ilginize ve yardımınıza şimdiden teşekkürler

tinypic.com
tinypic.com
tinypic.com

tinypic.com
tinypic.com
tinypic.com
tinypic.com
tinypic.com
tinypic.com
tinypic.com

 
19.c
20.b
21.c
22.b
23.c

29.b
30.c
31.a
32.a/b arasinda kaldim.
33.d
34.a
35.c
36.b
37.c
38.d

2. Test : c c b b
3. Test : b c b c
4. Test : b c a c sonuncu cumle okunmuyor.
5. Test : c a c b c
6. Test : c c b b
7. Test : b b c a
8. Test : f c f c x x c c (x'lerde kararsiz kaldim)
  • cakabo  (27.09.12 02:10:27 ~ 02:39:39) 
32- a diğerlerie bakmadım.


  • hewit  (27.09.12 02:23:30) 
32*a aşağıdan 2. link mi ne... 38*b


  • hewit  (27.09.12 02:31:33) 
38 - D, doğru cevaptır.


  • renz  (27.09.12 12:57:42) 
forum.wordreference.com


38 d imiş evet.
  • hewit  (27.09.12 15:05:25) 
[]

it isn't ve it's not

tam olarak aynı anlama geliyorlar di mi? yoksa biri orada kullanılmaz, biri sadece şurada kullanılır gibilerinden durumlar var mı?




 
aynı anlam ama vurgu farkı var.


  • ermanen  (26.09.12 23:03:09) 
it ain't


  • eindaclub  (26.09.12 23:06:22) 
it's not > it has not / it is not
it isn't > it is not.

vurgu olayı tamamen. ingilizce konuşan biri olarak, it isn't'ı sakin durumlarda, it's not (vurgulu)'ı ise daha sert çıkışlarda kullanıyörüm.
  • Ryu  (26.09.12 23:07:13) 
[]

VOA Special English

var mı burdan ingilizcesini geliştiren? nasıl bir yöntem izlenmeli tam olarak?




 
belki bi faydasi tokanir:

(bkz: ingilizce kelime ezberleme yolları/@compadrito)
  • compadrito  (26.09.12 14:15:28) 
[]

Piggy-backing

USB aygıtlardaki piggy-backing olayı nedir ve türkçesi nedir?

çeviride geçti.


 
  • compadrito  (26.09.12 14:19:13 ~ 14:54:41) 
[]

Tek cümlelik basit bir çeviri tr>ing

o zaman neden ingilizce konuşuyoruz?




 
Then why do we speak English?

Edit: Genel değil de şimdiki zaman olacaksa alttaki çeviri doğru.
  • kabiz kugu  (26.09.12 00:21:33 ~ 00:25:48) 
So/Then, why are we speaking English?


  • crucio  (26.09.12 00:22:18) 
Then, burada bahsi gecen konusmada pek uygun kacmiyor. Mesela iki Turk, Ingilizce konusurken Turk olduklarini anladilarsa, "so, why are we speaking English?" kullanilmali. Tabii mantiken, Turkcesini kullanmalilar ya. Neyse :)


  • tbernhard  (26.09.12 00:45:07) 
[]

Konaklama İşletmeciliği (İngilizce çevirisi?)

soru yukarda. şimdiden teşekkürler!




 
hospitality management?


  • acan99670  (25.09.12 16:25:29) 
www.seslisozluk.net


  • artemiss  (25.09.12 16:30:29) 
accommodation management


  • arnatuile  (25.09.12 16:34:17) 
[]

ingilizce devrik cümle

Tek bir cümle üzerinde saatlerimi harcadıktan sonra ve artık boşvermeden önce buraya da bir yazayım dedim. İngilizcede devrik cümle kurmanın bazı kuralları var haliyle, ama sabahtan beri de o kurallar ne kadar çeşitli ve/veya esnetilebilir diye okumadığım şey kalmadı, yüzde yüz emin olmadan da içim rahat etmiyor. Özetle "Cruel were these guys" cümlesi ne kadar doğru bir devrik cümle? Adamların acımasızlıklarını vurgulamak için başa almaya çalışıyorum onu. "Cruel was what these guys were" yaparak da vurgulanabilir doğru bir şekilde, ama anlam değişiyor haliyle.
Belki bir fikir veren olur.



 
ilk cümle doğru ama devamında bir sonucunu veya açıklamasını eklemen daha uygun olacaktır. "cruel were these guys." yerine "cruel were these guys, they beat the shit out of me" gibi.


  • megafon  (25.09.12 11:54:36) 
Arkasından "Herhalde onu öldüreceklerdi" cümlesi geliyor aslında evet. Virgül değil de nokta var arada. Bir çocuk kitabı da bu, olabildiğince doğru ve güzel aktaracağım derken "bu ne yeaa?" tepkisi verdirtmemeye çalışıyorum. Doğruysa ne âlâ!:)


  • idyl  (25.09.12 11:59:38) 
Ben olsam, çocuk olsam, "bu ne yeaaa" demezdim, güzel geliyor kulağa devrik devrik.


  • megafon  (25.09.12 12:06:38) 
Cruelty was what these guys were (Boyle daha hoş)

Onun dısında devrik cümle kurmak için iyi derecede yazabiliyor olmak lazım okumanın yanında.

Ornegin, "pride goeth before fall" said the resigning shadows, whatsoever.
  • gunlerin kopegi  (25.09.12 12:08:26) 
[]

"I missed you" vs. "I miss you"

birini özlediğinizi ona şimdiki zamanda söylemek için hangisi daha uygun? "i miss you" ve "i missed you", ikisi de olur mu?

--------------------------------------------

bir de:
"i had missed you"
ve
"i have missed you"

olduğunu da hesaba katın ama. "i had missed you", geçmişte olan şeyi daha çok vurguluyor mesela.

 
"missed" olunca, "özledim ama bitti, artık özlemiyorum" anlamı da çıkabiliyor bence. "miss you" candır.


  • tahrik olmusken objektif olamam  (25.09.12 01:57:18) 
"i missed you" dersen şu an özlemiyorsun? en azından şu anda özlediğine vurgu yapmıyorsun.

bu yüzden "i miss you". "birini özlemiş olduğunuzu" dersen iş değişir ama.

edit: "i've missed you" da olur. neredeyse "i miss you" bu, ya da daha yeni sonlandı. ama past perfect tek başına biraz zor, bir adet geçmiş lazım ki geçmişin geçmişi de olsun. cümlede olmasa da olur, en azından o bağlamda.
  • sanat guresi  (25.09.12 01:58:09 ~ 02:52:51) 
i miss you

seni ozlemistim/ozlediydim gibi bir sey oluyor i missed you. seni ozledim diye olmuyor yani.
  • entrapmen  (25.09.12 01:58:10) 
ikisi de ayni anlamda.

ama

kizi uzun zaman görmedin yanina geldi i missed u baby denilir yani, i miss u desen de sorun degil ama.

aman ikisi de ayni be
  • google da bulamadim  (25.09.12 02:01:46) 
"i missed you" kavuşunca, "i miss you" telefondayken.


  • r_u_h  (25.09.12 02:05:06) 
@desperate

bence sen abartmışsın. ben zaten o kültürün içindeyim. bu konuyu ana dili ingilizce olanlar bile tartışıyor.
  • ermanen  (25.09.12 03:43:12) 
I missed you : özledin buluştunuz artık özlemene gerek yok buluştuğun an söylüyorsun
I miss you : özlüyorsun bir türlü buluşamadınız telefonda konuşurken i miss you hadi buluşalım
I've missed you: I missed you'nun asıl olması gereken hali. Ben bir gramer manyağıyım özlemimi bile ona göre yaşarım demek.
I had missed you: özledim ama üstünden çok sular aktı hadi güzelim naş
  • ceska  (25.09.12 08:31:02) 
1 ... • ... • 145 • ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.