[]

Your English is far better than what you think it is

Your English is better than what you think it is.

bunu anladımda. far ne anlam katıyor?


 
"cok daha"


  • she was my baby  (22.12.12 00:22:43) 
far better bir kalip

tahmin ettiginden cok daha kismindaki cok gibi dusunebilirsin
  • entrapmen  (22.12.12 00:22:48) 
way too şeklinde de gelebilir. hemen hemen aynıdır.

your english way too better than ....
  • arnatuile  (22.12.12 01:10:05) 
bunlar hep ironi işte. ingilizcenin övüldüğü bir cümleyi anlamamak


  • spy of soul  (22.12.12 09:54:13) 
[]

ufak bi' cümle çevirisi

kendim de çevirirdim ama işin içine "that" girince türkçe'de tam anlamlı çeviremiyorum . şu cümleyi çevirebilirsek düzgünce:

twitpic.com


 
reklamlar size alım gücünüzü aşan, ihtiyacınız olmayan şeyler aldırır(satar), (üstelik) bunlar gereğinden pahalıdır ve çalışmazlar!

veya
reklamlar size alım gücünüzü aşan, ihtiyacınız olmayan, gereğinden pahalı ve çalışmayan şeyler aldırır. rip gc
  • kediebesi  (21.12.12 16:05:30 ~ 16:06:56) 
kediebesi'ne ek olarak:
reklamlar size butcenizi asan gereksiz seyler aldirir. (üstelik) bunlar gereğinden pahalıdır ve çalışmazlar!

  • yirtik foto  (21.12.12 16:38:39) 
[]

grammar

...... in man-tailored shirts, jackets and slacks, Earth epitomized the rapidly evolving new woman who sought self-definition and fulfillment outside the home.

Noktalı yere ne gelmeli? şıklar da.

a) dashing b) dashed c) to be dashed d) for dashing

bir de benim bu tip örnekler için hangi konuya çalışmam gerekiyor? bu tip örneklerden çok var çünkü kesin çıkar sınavda.

ikinci sorum ise şu;
"It's time I ..... the world what women can do."

a)showed b)show c) am showing d)to show

ben show dedim ama cevap showed diyor. niçin showed?
şimdiden teşekkürler

 
a. you look dashing in this mantailored suit. gibi, sıfat olarak. bunlara çalışmak için bol bol okumalısın, soru çözmelisin. kelime hafızanı geliştirecek işler...

aha yaktım soruyu :D ibretlik kalsın silmiyorum.
  • kediebesi  (21.12.12 14:59:02 ~ 15:03:40) 
kediebesi cevap olarak dashed diyor maalesef onu yazmayı unuttum:(


  • marceline  (21.12.12 15:00:40) 
ikinci soru icin b diyorum
oburleri kulaga iyi gelmiyor.

  • yirtik foto  (21.12.12 15:05:16) 
showed çünkü 'it's time you/i...' kalıbı geçmiş zamanla kullanılır.

www.phrasemix.com
  • slackerbitch  (21.12.12 15:07:29 ~ 15:08:23) 
birinci soru icin orjinal cumle su:
Dashing in man-tailored shirts, jackets and slacks, Earhart became an icon of the rapidly evolving new woman who sought self-definition and fulfillment outside the home

  • yirtik foto  (21.12.12 15:07:46) 
sallamayın gençler.

1.si dashed çünkü orada participle kullanıyoruz.

2.si It's time bir kalıptır ve past simple'la kullanılır.
  • ceska  (21.12.12 15:36:12) 
İlk sorudaki konu reduction of adverbial clauses diye geçiyor. bunun yanında reduction konusunun relative clauses için olanına çalışmak da kpds ve benzeri testlerde işe yarıyor.
2. soru için de slackerbitch +1

  • marikaki  (21.12.12 15:52:32) 
[]

"controlling for"

Şu metin var Wikipedia'dan:

"A statistical analysis of roughly 12,000 matches from the European club competitions between 1956 and 2007 showed that around 53% of teams playing at home in the second leg won the tie (even after controlling for the fact that team playing at home in the second leg tend to be better teams)."

Benim merak ettiğim kısım parantez içindeki. "even after controlling for the fact that" derken neyi kastediyor:

1. 'team playing at home in the second leg'in daha iyi olma durumunu göz ardı edersek.

2. 'team playing at home in the second leg'in daha iyi olduğu durumları çıkarırsak, yani 'daha iyi olma durumu'nun etkisini ortadan kaldırırsak.

 
2 den bahsediyor. Korelasyon var, cunku kazanma artiyo takimlarin kalitesi arttikca.


  • march or die  (20.12.12 17:03:16) 
[]

İNGİLİZCE-tenseleri doğru yerde kullanmaca.

Hazırlık öğrencisiyim.Writing yazarken tenseleri nerde kullanacağımı tam olarak kestiremiyorum.Konuya iyi çalıştığımı düşünüyorum.Sizce sorun ne olabilir?Ne önerirsiniz?




 
pratik yapmani oneririm.
bi arkadas edin amerikadan, ona sor surekli. hatalarini duzeltsin. en temiz ve hizli bu sekilde pratik yaparsin.

  • uyku semesi  (20.12.12 14:50:17) 
Pratik yapmadan cozmen cok zor. Bozluk doldurma seklinde degil bildigin cumle kurarak calismalisin. Ben bile hala sorun yasiyorum.
Tum tenslerin nasil kullanilacagina dair bir listem var bazen ordan bakarak duzeltiyorum yazdiklarimi.

  • darthcat  (20.12.12 19:38:20) 
[]

Acil gibi İngilizce-Türkçe çeviri

selam ingiliz bülbülü güzel dostlar.

bir arkadaşım var. yaşı 23 olmuş amk. hazırlık okuyo üniversitede. translate den çevirmiş bildiğin tarzanca olmuş. o yüzden siz saygıdeğer dostlara sormak istiyoruz. yarın sabahki ödev için lazım. şu metin türkçeye çevrilecek:

"When you do not have to wear a seat belt. You do not have to wear a seat belt on certain conditions. One of these is when you are backing your vehicle.
another is if you have a medical certificate. Certain people should not wear wear a seat belt because of their health. İt maybe worse for them to wear a belt thanto be in a road accident without one.
They will not have to wear a belt if they get a medical certificate from a doctor. İf you think you are one of these pepole, go and talk to your doctor as soosn as possible. Keept the cercificate.
İf the police ask you why you are not wearing a seat belt you should show them the certificate."

Allah razı olsun.

 
ne zaman emniyet kemeri takmak zorunda değilsiniz?
belirli koşullarda emniyet kemeri takmak zorunda değilsiniz. aracınızı geri geri sürmek bu durumlardan birisi.
sağlık raporunuz olması durumunda da emniyet kemeri takmak zorunda değilsiniz. belirli insanlar, sağlıkları nedeniyle emniyet kemeri takmamalıdır. bu tür insanlar için emniyet kemeri takmak, emniyet kemeri olmadan kaza geçirmekten daha kötü olabilir. eğer bir doktordan sağlık raporu alırsa kemer takmak zorunda kalmayacaklardır. şayet bu insanlardan birisi olduğunuzu düşünüyorsanız, mümkün olan en kısa sürede gidip doktorunuzla konuşun. belgeyi saklayın. eğer polis size neden emniyet kemeri takmadığınızı sorarsa onlara bu belgeyi göstermelisiniz.

biraz uğraşsaydı gene de be.
  • sanat guresi  (19.12.12 18:38:10 ~ 18:39:29) 
büyüksün sanat güneşi.


  • ya ben lan neyse  (19.12.12 18:44:55) 
[]

Second of All

Cok sacma degil mi ya bu laf? First of all cok guzel bisey tamam ama second of all anlamsiz gibi. yani ne onemi var ki artik ikinci olmus zaten, daha niye OF ALL diye laf ekliyosun? In addition falan cok daha mantikli bence. Sizce?




 
ilk defa duydum ama mantıksız gelmedi.


  • baldur  (19.12.12 18:25:31) 
bana da mantıksız gelmiyor.


  • inthechaos  (19.12.12 18:44:13) 
bana da mantıksız gelmiyor.


  • jpsartre  (19.12.12 18:54:48) 
"i myself" özneli cümleler de var. aynı mantık bence.


  • it's just a cigarette  (19.12.12 18:57:37) 
Gramer olarak first, second, third of all falan diye kullanimi dogru ama düşününce biraz değişik geliyor bana da.


  • giderbey  (19.12.12 18:58:41) 
Bana saçma geliyor.

Kendi dudağına çilek reçeli sürüp ona ekmek banarak yemek gibi.

Kaldı ki, reçele ekmek banmak...
  • otonom  (19.12.12 19:14:24 ~ 19:14:53) 
in addition/what is more falan dersen ilkine ekliyormussun gibi durur. second of all basta bana da garip gelmisti ama alistim, simdi ben de kullaniyorum. eskiden secondly veya another bilmem ne is bilmem gibi seyler yaziyordum da second of all temiz.


  • sendelemeden  (19.12.12 19:17:32) 
böyle bir kullanım yok ingilizcede. daha değişik bağlaçlar var buna benzer. onları kullanabilirsiniz. çünkü "herşeyden önce" der fakat "herşeyden ikincisi" diyemezsiniz.


  • lesmiserables  (19.12.12 19:28:11) 
@lesmiserables

bu kullanımı native speaker denen şahsiyetlerden birkaç kere duydum. gramer olarak doğru mudur değil midir bilmiyorum ama böyle bir kullanım var yani. demek istediğimi de tam özetlemişsin. "her şeyden ikincisi" oluyor ve bana saçma gelen de bu.
  • rebio  (19.12.12 19:41:17) 
"Second of all" hiç duymadığım gibi hiç kullanmadım da...
Sadece "Second" yazman yeterli olur..

  • darthcat  (19.12.12 20:46:15) 
@rebio

biz de türkçe'de olmaması gereken, kullanımı mümkün olmayan şeyleri kullanıyoruz. aslında ingilizce'de kullanamayacağınız kalıp yoktur, cümlelerle ve kelimlerle çok güzel oynayabilirsiniz, fakat kullanım alanları farklıdır. bu ibare günlük konuşmada dilinde konuşulmaz mesela, native speakerlar kullanıyorsa da dili düzgün kullanmadıklarındandır (ya da tam belirttiğim gibi kelime yapılarıyla kasten oynadıklarından).

fakat çok rahat bir şiirde veya bir romanda, bir dil oyunu yaparken kullanabilirsiniz. normal, sıradan konuşmadaki kullanımına hiç rastlamadım, keza mantıklı da gelmiyor.

edit: bunun yerine "secondly" kalıbı var. first of all, secondly, thirdly olarak gider.
  • lesmiserables  (20.12.12 23:03:35 ~ 23:04:21) 
[]

Fransızca - Türkçe sözlük önerisi

Bir ay sonra Erasmus ile Strasbourg'a gideceğim. şu an tam olarak A1 seviyesinde Fransızca'm.

önerebileceğiniz Eransızca - Türkçe , Türkçe - Fransızca sözlük var mıdır?


 
fransızca türkçe için tahsin saraç var. küçük olanı al ama. ötekisi için elde taşınabilir türden pek de başarılı bir çalışma yok, fono falan, al artık ne bulursan.


  • i ve been mistreated  (19.12.12 17:57:25) 
ben de fransızca türkçe için tahsin saraç küçük sözlük diyorum. can yayınlarında bulabilirsiniz. türkçe fransızca sözlükler bence çok kötü. hele sarı, küçük olanlar... bana kalırsa strasbourg a gittiğinizde ingilizce fransızca alın. onlar çok daha iyi. nereden alabilirim derseniz 'fnac' diyorum.


  • kırmızıkaşekaban  (19.12.12 18:55:52) 
[]

Kısa bir cümle

I don’t know if you know who you are until you lose who you are. cümlesi tam olarak nasıl çevrilir arkadaşlar




 
Kendini kaybedene kadar, kim olduğun konusunda bir fikrin olup olmadığını bilmiyorum.


  • psychosocialll  (19.12.12 14:41:25) 
kisiligini (benligini) yitirene kadar kim oldugunu bilip bilmediginden o kadar emin degilim (bilmedigini bilmiyorum)

(oldukca serbest bir ceviri benimkisi)
  • entrapmen  (19.12.12 14:41:43) 
Kimliğini kaybetmeden kim olduğunu bilip, bilmediğinden emin değilim.


  • pangea  (19.12.12 14:50:02) 
[]

Ders planı, aktivite

Yarınki vizede bir ders planına bağlı olarak etkinlik yaptırmam gerekecek, bir çok etkinlik var fakat süre 2 dakika, bu kısalıkta hangi konuyla nasıl bir etkinlik yaptırabilirim, fikri olan var mıdır?




 
konu ne bilmiyorum ama o sürede en fazla gösteri deneyi yapabilirsin.


  • alikavazinmahmut  (19.12.12 14:20:33) 
[]

İngilizce hakkında bir soru

İngilizce orada nasıl denir? Orası çok güzel, orada çok insan var vb. nasıl denir?




 
there
there are many people over there
it is really beautiful there
  • kediebesi  (19.12.12 13:05:00) 
[]

kısa ing çeviri

Hi please can you advise on when you sent this letter back as we are awaiting the arrival of this letter. Tom

ne diyo bu tom :)


 
"Bu mektubu bize geri gönderdiğinde haberimiz olsun, gelmesini bekliyoruz, gözlerimiz yollarda kaldı" demek istemiş herhal?


  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (18.12.12 17:57:31) 
lütfen bu mektubu ne zaman geri gönderdiğini söyleyiver ki, zira adamlar o mektubun gelmesini bekliyorlarmış.


  • sanat guresi  (18.12.12 17:58:14) 
[]

kısa bir çeviri ricası

çok mühim, eliniz ayapınız dert görmesin.


Bu yılbaşı yeni umutlar fidan olsun büyüsün istedik.
Umutlarımız filizlenebilsin diye; gönderilen her tebrik kartı için Tema, bizler adına bir fidan dikiyor.

Daha büyük bir gelecek yaratmak ve değişimi gerçekleştiren güçte adımlar atmak hiç zor değil. Buna inanarak çalışıp, bir seneyi daha sizlerle birlikte tamamladık.
Bizlerle yan yana, aynı kararlı adımlarla ilerlediğiniz ve tüm gelişmeleri paylaştığınız için teşekkür eder; 2013 yılında da başarı ve umut dolu bir gelecek için bir arada olmayı temenni ediyoruz.

Huzur ve sağlık dolu bir yıl geçirmeni dileğiyle...

Vector Ailesi

 
hangi dil oldugunu yazsaniz ne guzel olur.


  • uyku semesi  (18.12.12 09:33:34) 
ingilizce. :)


  • min el garaib  (18.12.12 11:20:35) 
[]

Do Does olayları

Merhaba arkadaşlar, ingilizce öğrenmeye çalışmaktayım ve bir kursa gidiyorum. Dünkü derste do yardımcı fiilinin üçüncü tekil şahıslarda kullanımında does olduğunu gördük falan. bunda sıkıntı yok da;

1- do= yapmak, etmek demek ya. burada yardımcı fiil olarak kullanıldığında cümleye böyle bir anlam katmıyor herhalde değil mi? katmıyorsa ne katıyor? yardımcı fiillerin olayı nedir tam olarak? türkçede bir karşılığı var mı?

2-sen neredensin dediğimiz zaman: "where are you from" diyoruz.
o neredendir dediğimiz zaman ise: "where does he come from" diyoruz da neden "where does he from" demiyoruz? neden come giriyor araya. ya da come girmese de olur mu?

 
nereden geldiğini sorduğun için come diyorsun.
o neredendiri where is he from olarak söyleyebilirsin ki?

  • baldur  (18.12.12 08:53:36 ~ 08:54:06) 
where IS he from da diyebiliriz ancak orada to come from kullanılmış, soru haline gelirken mesela do you come from alabama? gibi soru sormamıza yardımcı olan do yu ekleriz. veya where DO you come from deriz veya where DOES HE come from deriz. biri iki örnekle tekrarlarsan alışırsın. o noktadan sonra ver yu kam froom dediğinde bir eksiklik hissediverirsin. :)


  • kediebesi  (18.12.12 08:55:59 ~ 08:57:05) 
nedeni su ustadim:
'where are you from' derken, dikkat edersen cumle icerisinde bir fiil yok. fiilin olmadigi genis zamanli sorular da veya cumlelerde, 'am, is, are' kullanirsin.

where 'are' you?
what 'is' your name?
'is' it a pen? vs..

ama genis zamanda isin icine fiil girerse, bu noktada 'do' veya 'does' kullanirsin.

where 'do' you 'come' from?
'do' they 'live' here?

umarim aciklayici olmustur.

selamlar..
  • uyku semesi  (18.12.12 08:56:31) 
peki "do" cümleye bir anlam katıyor mu yapmak etmek gibi? yardımcı fiil olarak kullanıldığında?
"where is he from" cümlesinde fiil olmadığı için is yardımcı fiilini kullanıyoruz. fiil koyarsak "where he come from" neden demiyoruz? fiil varsa yardımcı fiile neden gerek oluyor ki?
yapıyı anladım da mantığını anlamadım bu işin. yoksa mantık yok, kalıplaşmış bir şey midir bu?
  • barix  (18.12.12 09:08:51) 
yardımcı fiili kimi zaman pekiştirmede de kullanırız
mesela i really DO come from turkey.
bi de böyle düşün
adı üstünde yardımcı fiil, özel bir anlamı yok fiili doğru kullanabilmemiz için yardımcı oluyor sadece.
where he come from. dediğinde bunun soru olduğunu nasıl anlatacaksın, tonlamayla mı? dediğim gibi tek bir örneği çözümlemek yerine bir sürü örnek oku. dilde de mantık arama, alışkanlıkla daha iyi öğrenirsin, mantığını sonra sorgularsın.
  • kediebesi  (18.12.12 09:12:35 ~ 09:13:30) 
evet geniş zamanın yardımcı fiilidir do-does.


  • baldur  (18.12.12 09:12:38) 
Teşekkürler anladım gibi az çok. Dediğin gibi alıştırma yapa yapa oturur umarım :)


  • barix  (18.12.12 09:18:17) 
cumleleri de soru gibi sorabilirsin bu noktada..

where he comes from? (asli: where does he come from?)
what he does? (what does he do?)
what you do? (what do you do?) gibi.

ayrica, kediebesi pekistirme konusunda dogruyu soylemis.

kisacasi mantik bu, pratikle daha rahat kapacaksin konuyu.
  • uyku semesi  (18.12.12 09:19:51) 
Size biraz yanlış anlatılmış aslında.tam yardımcı fiil değil do fiili.adamlar öyle konuşuyo işte,türkçeeye çevirince gelme yapıyor musun gibi saçma oluyo ama adamlarda bu var.klasik soru kalıbıdır.yani doyu çok kullanırlar ilerde gördükçe anlıycaksın,takma kafana.


  • jpsartre  (18.12.12 10:33:40) 
[]

Per Day / İngilizceden Türkçe Çevirisi Ne Anlam İfade Ediyor?

Örnek: Stores the cost of Per Day for specific Type of Room.




 
Günlüğü.

Bölü gün (1/gün)

Cost per day = cost/day = gün başına maliyeti.
  • long live rock n roll  (17.12.12 19:19:27 ~ 19:19:37) 
[]

" içkiler benden " nasıl denir ingilizce?

...




 
it's my treat


  • sttc  (16.12.12 22:24:24) 
it's on me (tonight)


  • sharksmile  (16.12.12 22:24:48 ~ 22:25:27) 
tam çeviri:

drinks are on me.
  • kelbukel  (16.12.12 22:32:57) 
the drinks are on me. ya da all drinks on me


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (16.12.12 22:38:54) 
drinks on me


  • timburton  (16.12.12 22:40:34) 
Drinks on me bitches.


  • tahsin sutcuoglu  (16.12.12 22:48:23) 
  • ermanen  (16.12.12 23:03:19) 
abi bi dizi buldum on numara +1

diğerlerini söylersen bütün hesap sana kitlenir.
  • henrychinaski  (16.12.12 23:35:23) 
[]

The Use Of Accent In Television Advertising

bu konuda bir fikri olan var mı? Ödev konusu yardımcı olursanız çok makbule geçer teşekkürler




 
google şunu buldu: www.inst.at


  • slackerbitch  (16.12.12 18:32:59) 
[]

Cümle yardımı

Somebody x'i y için yapıyor; z için değil.

Bunu hangi bağlaç ya da kalıpla söyleyebilirim?


 
for y, not z?


  • galadnikov  (16.12.12 17:04:05) 
not tan sonra da for koymak lazım. for y, not for z.


  • kediebesi  (16.12.12 17:06:03 ~ 17:06:16) 
gladnikov yanlış söylemiş.

"for y, not for z" şeklinde olması gerekir. örneğin;

"I am doing this for you, not for him." gibi.
  • dogs  (16.12.12 17:06:39) 
[]

iki kelime arasındaki fark

inspite of ve despite of arasındaki fark ne? ikisi de -e rağmen anlamında değil mi?




 
anlamca aynı. kullanım olarak farklı. örnekler için:
www.tolearnenglish.com
www.elearnenglishlanguage.com
  • sttc  (16.12.12 14:04:58) 
ikisinden sonra da isim kullanılır. bu arada "in spite of" ve "despite" bunlar. "in spite of the fact that" veya "despite the fact that" diyerek arkasından gelecek bir cümle ile de kullanabilirsiniz.


  • sanat guresi  (16.12.12 14:11:00 ~ 14:12:58) 
[]

tür-ing

çok basit bir cümle.
''onun yanımda olmasını istiyorum.''
teşekkürler şimdiden..


 
I want him/her to be with me.

edit: sanat guresi
  • onexey  (16.12.12 11:36:31 ~ 12:05:57) 
i want him close to me.
basit bir cümle ama anlamları çok
yanımda olsun bana yardımcı/destek olsun gibi mi i want him/her by my side.
yanımda olsun fiziksel olarak mı
yanımda olsun sevgilim olsun gibi mi öyle dersen i want to be with him/her, i want him/her (to be opsiyonel) with me denebilir.
çok şekilde söylenebilir yani.
  • kediebesi  (16.12.12 13:19:46) 
[]

ingilizcede gelişim

ingilizcemi konuşarak/yazışarak geliştirmek istiyorum. bunun için bildiğiniz kaynak siteler nelerdir?
özellikleri:
- arkadaş ekleme özelliği olmayan, direkt karşılıklı yazışmalardan/tanışmalardan oluşan bir platform.
- saçma sapan sapıklıklara yer vermeyen bir ortam. sapıklığa örnek: www.omegle.com
- yabancıların bol olduğu, site önerilerinizi bekliyorum.
teşekkür ediyorum.

 
www.interpals.net

Kullanmadım ama bahsettiğiniz seviyede olduğunu zannediyorum.
  • homo sapiens gotgobekus  (16.12.12 09:34:27) 
[]

bir cümlecik çeviri yardımı

"Let George do it" is a predictable response, when any given employee gets some of the benefits of George's hard work and does not get all of the benefits of his own hard work.

yardımcıseverlerin eline sağlık! :)


 
'Boşver/bırak corc yapsın' cevabı çok beklendik, çünkü herhangi bir çalışan corcun emeğinin kaymağından biraz da olsun tadabiliyor/ corcun yoğun çalışmasından kendine pay sağlayabiliyor ancak kendi yaptığı iş karşılığında o payın/faydanın tümünü göremiyor.

yani stiiv bir iş yaptığında oo stiiv ne güzel de becermişin demiyorlar, şirketçe müthiş bir başarı sağladık diyolar stiiv güceniyor tabi. ama işi corc yaparsa stiiv de gruba katılıp corcun işinden kendine pay çıkarıp, oh evet müthiş çalıştık diye seviniyor, corc yine bütün takdiri ben toplamadım diye üzülüyor, bu yüzden de işleri birbirlerine paslıyolar. bu saatin çevirisi böyle.
  • kediebesi  (16.12.12 01:42:52 ~ 01:43:45) 
[]

Seyir değiştirmek

Mesela yaptığı işlerle modanın seyrini değiştirdi derken orada hangi kelimeyi kullanabiliriz




 
set the tone olabilir mi?


  • dibini gor  (15.12.12 22:51:22) 
trend kullanırdım ben.


  • apoptosis  (20.12.12 07:36:05) 
[]

whipped up & whisked up

bir yazıda şu cümle geçiyor:

"and then you take your whipped up eggs, or whisked up eggs"

whipped up ve whisked up arasındaki fark nedir? ikisi de "çırpılmış" değil mi?

 
çırpılmış & karıştırılmış olabilir


  • naw man fuck that  (15.12.12 17:53:50) 
arasında bir fark yok bana göre.


  • slackerbitch  (15.12.12 17:57:09) 
ikisi de çırpmak.

"whisk" dersek çırpma teli ile yapıldığını daha çok vurgulamış oluyoruz heralde ve dairesel hareketlerle çırpıyorsun.

"whip" dersek çırpma teli veya çırpma aleti ile çırpmak olabiliyor sanırım. bi de hava katarak karıştırma ve krema haline getirme oluyor.
  • ermanen  (15.12.12 17:58:01 ~ 17:58:24) 
[]

küçük bi çeviri

9gag.com

burda tam olarak ne demek istemiştim. anlayamadım


 
Hoşlandığın biriyle fuckbuddy olabiliceğini zannediyosan seni hiç hoş şeyler beklemiyor diyo.


  • onexey  (15.12.12 13:01:24) 
onexey daha doğru çevirmiş


  • Fakin idiyıts  (15.12.12 13:05:00) 
[]

mühendislik terimi gibigibi

Micro contact, asperity contact. mikro elektro mekanik sistemlerde geçiyor sürekli. mikro işlemci diye eyyorluyorum ama doğru mudur değil midir, nedir! ?




 
Başlı başına yanlış.

Kontağı bilir misin? NO-NC Contact, ana kontak, yardımcı kontak falan?


Onun mikrosu asperitysi
  • insanlik icin buyuk bir adim  (15.12.12 00:22:13 ~ 00:29:35) 
akımı kontrol eden bağlantı? bunsuz akım olmaz! diyebilirim sanırım?


  • emre262  (15.12.12 00:44:07) 
Çok kasma. Türkçeye de kontak olarak geçmiştir. Mikro ve asperity kontak diyebilirsin.


  • insanlik icin buyuk bir adim  (15.12.12 00:45:04) 
[]

"a fraction of" kalıbına afili bir türkçe karşılık aranıyor

kafam durdu!

kalıbın anlamını pekala biliyorum, gel gelelim türkçesini söyleyemedim bir türlü.

mesela şöyle diyeceğiz:
"the price you pay for X is only a fraction of the price you pay for Y..."

çok daha düşüktür falan demek istemiyorum, doğrudan biri diğerini kat kat geçer demek istiyorum, ve bunu düşük tutar üzerinden ifade etmek istiyorum. edilebilir mi? "Y, X'ten kat kat maliyetlidir" gibi bir şey demeden, cümleyi X üzerinden kurarak.

teşekkürler.

 
X'e ödediğin para Y'nin yanında elinin kiri kalır


  • ermanen  (14.12.12 13:23:30) 
düz adam olayım. belki bir faydası dokunur. en normali şöyle bir şey oluyor:

X'e ödediğin para Y'ye ödediğin paranın sadece bir kısmı[na denk geliyor/nı oluşturuyor).

edit: yukarıdaki afili ama bak meheh.
  • sanat guresi  (14.12.12 13:24:40 ~ 13:35:23) 
@ermanen, altyazı işi falan olsa kullanırdım vallahi, maalesef resmi yazı :)
@sanat guresi, evet sanırım "çok küçük bir kısmını oluşturuyor" şeklinde kullanmak en iyisi.

  • kül  (14.12.12 13:29:44) 
y'nin maliyeti, X'inkini katlar desek çok mu gayri resmi olur?


  • halanne  (14.12.12 13:35:24) 
@halanne, onu daha resmi şekilde de söylerim sorun değil ama dediğim gibi cümleyi X üzerinden kurmam lazım.


  • kül  (14.12.12 13:37:12 ~ 13:37:52) 
[]

Fly drive holiday ne demek?

..




 
ucagini aldin, gidecegin yere indin. sonrasinda havalimanindan da rent-a-car'ini aldin, yola devam ettin.
fly 'n drive diye gecer genelde.

  • uyku semesi  (14.12.12 09:08:17) 
@uyku semesi;

"uçak biletini aldın" olsa gerek.
  • [silinmiş]  (14.12.12 10:12:16) 
:) aynen.


  • uyku semesi  (14.12.12 10:26:56) 
[]

İng > Tr Tek cümlelik çeviri -bir el atıverin-

after you have reached a certain age.

"belli bir yaşa ulaştıktan sonra" demek istedim. saçmalamış mıyım?


 
after you reach a certain age, daha uygun olur bence.


  • icince bokunu cikaran arap  (14.12.12 00:58:54) 
Cümlenin kalanını bilmek lazım. Ama arap'ın dediği daha doğru.


  • Tutankamon616  (14.12.12 04:45:08) 
[]

i miss you TOT, ne demek??

TOT'un açılımı ne la, kızın biri i miss you TOT (özellikle büyük) diyip duruyor.




 
Urban dictionary diyorki ToT şeklinde yazılıyorsa bu ağlayan bir yüzü simgeliyor. T'ler kısık gözlerden akan göz damlaları, o'da açık bi ağızmış


  • Mr. ?  (13.12.12 18:54:12) 
ToT
is not a word but an emoticon ToT the horizontal line of the T is the eye and the vertical a tear falling from it, the O is an open mouth ToT!!!
is like animeish stuff, u know, they wanna add feeling to a sentence

"I finally got a new job ToT"

(bkz: urban dictionary)

hay bin kunduz... ;)
  • late viper  (13.12.12 18:55:32 ~ 18:58:56) 
koreli zaten yazanda, anime dalgası olmasına şaşırmadım :DD

teşekkürler beyler.
  • VickVickyVale  (13.12.12 19:38:13 ~ 19:38:48) 
bazı dillerde baba kelimesinin kısa hali


  • Ramiegovic  (13.12.12 19:40:26) 
[]

İng > Tr kafam takıldı.

he was signed by Real Madrid.

he signed by Real Madrid.


ikisi arasındaki fark ne? hangisi daha uygun ve neden?

 
1.si doğrudur.
nedeni cümlede "by" kullanılması ile işi yapanın başkası oldğnu(real madrid) anlayacağz ve bu cümleyi pasif şeklinde oluşturacağz.

  • Nirvanaaa  (13.12.12 00:09:17) 
1.si uygun. real madrid imzaladı denebiliyorsa real madrid tarafından imzalandıvda denebilir.
burada var.
www.dailymail.co.uk
  • inanmazsan inanma  (13.12.12 00:25:09) 
haber başlığı ise ikinci de olur.


  • heritage  (13.12.12 00:41:00) 
ilki doğru, ikincisi gramer olarak yanlış.

ikincisi haber başlığı olacaksa da "he signed by real madrid" değil "(kişi adı) signed by real madrid" şeklinde olursa doğru olur.
  • slackerbitch  (13.12.12 01:28:10) 
[]

almancadan çeviri yapabilecek olan?

bir yazılım almak istiyorum fakat 12 aylık mı yoksa sınırsız mı anlayamadım.

Mit dieser Lizenz erhält der Käufer das Recht, photokorn einmal (1) auf einer (1) Domain zu installieren. Mehrfachinstallationen sind nicht erlaubt auch nicht unter einer Domain. In dem Lizenzpreis sind Folgeupdates für 12 Monate enthalten. Mit Copyright - Lieferung nur online

diyorlar.

para yıllık mı yoksa 1 seferlik mi?

 
anladığımı yazıyorum, almancam mükemmel değil.

Bu lisans alıcıya 1 domain'e 1 photokorn(ne demek bilmiyorum) hakkı verir. Çoklu yüklemelere bir domain altında(?) olsa bile izin verilmez. Bu fiyata 12 aylık update dahildir. Sadece online dağıtım yapılır.

Sonuç olarak 12 ay boyunca güncellemeler dahil, sonra ekstradan ödeme yapman gerekiyor güncelleme için. Sanırım yazılım sınırsız, güncellemeler için ileride para ödemen gerekebilir.

Edit: Almadan önce başka birinin cevabını bekle bence.
  • cepeuc  (12.12.12 21:27:59 ~ 21:28:54) 
he 12 ay güncelleme içinde diyor demek.


  • eskiden buralar hep entrydi  (12.12.12 21:34:44) 
Photokorn sadece bir alan adına bir kez kurabilirsin. Ücreti ödedikten sonra ömür boyu kullanım hakkın var ama sadece 12 ay boyunca ücretsiz güncelleme alabileceksin. Eğer 12 aydan sonra güncellemelere devam etmek istersen "Lizenz-Erneuerung" yapman lazım yani tekrar para ödeyeceksin.

Keil Software'in sitesinden kontrol ettim tam olarak böyle ;)
  • Mr. ?  (12.12.12 21:55:48) 
[]

tek cümle

correlation is significant at the 0.001 level cümlesinin anlamı, korelasyon un 0.001 seviyesinde anlamlılığı mı diye çevirilir yoksa daha anlamlı istatik içerikli bir çevirisi mi olmaktadır ?




 
korelasyon 0.001 seviyesinde belirgindir. denebilir.


  • interview with the vampire  (12.12.12 09:12:51) 
belirgin denmez. yok oyle bir ifade.


  • orcu  (12.12.12 10:04:09) 
İstatistik dersi almıştım. Şöyle diyorduk galiba: Kolerasyon 0.001 noktasında manalı. Yani o noktada bize bir şey ifade eder durumda.

Not: Emin değilim.
  • otonom  (12.12.12 10:07:35 ~ 10:07:42) 
anlamlı diye çevrilir benim bildiğim.

korelasyon 0,001 seviyesinde anlamlıdır.
  • sir gawain  (12.12.12 11:07:49) 
[]

made niggaz

www.youtube.com

tupac'ın bu şarkısında made ne anlamda kullanılmış olabilir acaba?


 
yapma zenci diyor yani yapay üretilmiş.


  • kediebesi  (12.12.12 08:54:50) 
[]

çeviri yardımı

"The corporation and its securities are products in financial markets to as great an extent as the sewing machines or other things the firm makes."

yardım için teşekkürler...


 
şirket ve menkul kıymetleri, firmamın yaptığı/ürettiği dikiş makinesi ve diğer şeyler ölçüsünde finansal piyasa ürünleridir.

ya da

şirket ve menkul kıymetleri, büyük ölçüde firmamın yaptığı/ürettiği dikiş makinesi ve diğer şeyler kadar finansal piyasa ürünleridir.

('in'in farkındayım, türkçe cümleye uyması için bilerek kullanmadım.)
  • sanat guresi  (11.12.12 21:21:07) 
[]

Almanca Çeviri Yardımı (Kısa cümle)

Einschließlich Mehrwertsteuer i. H. v. ca. 108,00 €.*
__________________________________________________________
* Wie du die Modellnummer deines iPhone 5 findest, erfährst du in diesem Artikel


nedir arkadaşlar?

 
Iphone 5'nizin model numarası nasıl bulunur, bu makalede öğreneceksiniz.


  • inevitable loser  (11.12.12 13:15:04) 
kdv dahil yaklaşık 108 euro.

(üst taraftaki yazı için) alt tarafı söylemişler zaten.
  • brotha b  (11.12.12 13:18:43) 
[]

ingilizce - at in on

I am at Ankara in Turkey doğru bir kullanım mıdır? Şunların hala kafama göre koyuyorum da, emin olmak istedim.




 
in ankara, turkey. en doğrusu gbi geliyor. ama ille de 2 tane prop. kullanılacaksa ikisi de in diye tahmin ediyorum.


  • emfuzi  (11.12.12 02:17:08) 
in ankara, turkey en iyisidir arkadasın dedigi gibi


  • kakamelatte  (11.12.12 02:31:18) 
At olmaz, yanlistir. Sehirler ve ulkeler icin in kullanilir.


  • she was my baby  (11.12.12 02:36:30) 
şehir, bölge, ülke... gibi konum bildiren kelimeler veya isimlerin önünde in;
saat, tarih ve bunun gibi kesin ve tam bilgi verilen kelimeler öncesinde (mesela rıhtım, istasyon, cafe, supermarket gibi alanlar da buna dahildir) at kullanılır.

Ayırması çok kolay değil, alışmak lazım. ingilizce şarkı, film, kitap gibi eserlerden zamanla aşina olabilir.
  • sinematematikci  (11.12.12 10:14:35) 
[]

kendine faydası olmayan - ingilizce?

kendine faydası olmayan tip anlamına gelen bir kelime var mı ingilizce ne karşılar faydasız boş insan anlamında?




 
good-for-nothing


  • slackerbitch  (10.12.12 22:49:22) 
of no use


  • eindaclub  (10.12.12 23:54:35) 
mister nogood


  • atmacaged  (05.01.13 09:36:43) 
[]

İtalyanca öğrenmek

zor mudur




 
neye göre kime göre?
yabancı dille aran nasıl? bildiğin başka dil var mı? ne amaçla öğreniyorsun ve üzerine durmak için zamanın var mı?

bence zor değil. ama çok da kolay lokma değil.
  • dahinnotha  (10.12.12 19:19:01) 
yok, 6 günde öğrendim ben.


  • der meister  (10.12.12 19:20:36) 
ben 6 yaşımdan beri italyanca konuşuyorum.

ciao
  • ron dennis  (10.12.12 19:29:44) 
fransızca biliyosan çok kolay.


  • lamentoftheperishingroses  (10.12.12 19:33:34) 
fransızcadan ziyade ispanyolcayla daha benzer. fransızcayla fiilleri benziyor ancak onu da konuşma sırasında muhtemelen anlayamazsın. genel olarak ise kolay bir dil olmamakla beraber çok aşırı da zor değil bence.


  • cepeuc  (10.12.12 19:53:08) 
merhaba, roma'da yaşayan orjinal bir italyanım. ismim alessandro costacurta. italyanca çok zor bir dil. o kadar zor ki italyancayı öğrenebilmek için türkçe öğrendim ama hala italyancayı öğrenemedim :(


  • sarap dumani  (10.12.12 21:30:42) 
[]

even though - in spite of

Even though kicking is a primary means of advancing ball or scoring in many football games, it is not used....

Cumlenin ilk kismini in spite of ile yapabilir misiniz, ben beceremedim de.


 
In spite of the fact that kicking is a primary means of advancing ball or scoring in many football games, it is not used.


  • interview with the vampire  (10.12.12 09:57:42) 
In spite of the fact that kicking is a primary means of advancing ball or scoring in many football games, it is not used....


  • trachemys scripta elegans  (10.12.12 09:58:42) 
Ee sey, the fact that kalibi olmadan :D


  • gaborit  (10.12.12 10:02:08) 
Tamam ben yaptim sanirim :)


  • gaborit  (10.12.12 10:09:34) 
in spite of kicking, a primary means of advancing ball or scoring in many football games, it is not used...


  • klassno  (10.12.12 10:10:36) 
İn spite of kicking being a primary means of...


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (10.12.12 10:23:57) 
[]

ways and means committee

ne demek güzel türkiyemizde denk geldiği bir kurum var mı ne diye çeviryim bunu?




 
plan ve bütçe komisyonu?


  • lpgli tosbaga  (09.12.12 20:19:15) 
[]

şu kolay cümleyi çevirmeye yardım??

given the speed of sound in material is known, by measuring the time it takes to travel through the item, its thickness can be measured.




 
sesin verilen/bahsedilen madde içindeki hızı biliniyor, (sesin) maddenin içinden geçtiği süreyi hesaplayarak/ölçerek maddenin kalınlığını bulabiliriz/ölçebiliriz.

aşağı yukarı böyle bişey sanırım. teknik terim vs. varsa bilmiyorum.
  • kabiz kugu  (09.12.12 19:34:11 ~ 19:34:53) 
[]

rusça öğrenmek için kitap?

Aslında internetten de öğrenebileceğim kaynaklar var ama basit,açıklamalı anlatılmış kitaplar var mıdır?Nerede satılır?teşekkürler..




 
pdf olur dersen, kalitesi biraz düşük ama çıktı fln alabilirsin.

libgen.info
  • elalemin derdi  (09.12.12 11:14:57) 
rusça demek telaffuz demek karsim. zor kitapla.


  • edgenabby  (09.12.12 11:40:20) 
istanbul'da mı yaşıyorsun? ona göre adres vereceğim.


  • seriouslysleepy  (09.12.12 11:40:54) 
evet istanbul ..


  • megacracker  (09.12.12 12:04:50) 
cağaloğlu, klodfarer caddesinde bi yer var. apartman numarasını hatırlayamadım, multilinguil gibi bi ismi vardı. sen çemberlitaşta in, denizbanka kadar yürü sağdan, denizbanka gelmeden sağan gir aşağı yürü. sürekli sağına bak, multilingualı görürsün. ordaki amca rusçadan anladığı için sana uygun kitabı da verir muhtemelen. acelen yoksa bekle sana şubatta kitaplarımı vereyim :)


  • seriouslysleepy  (09.12.12 12:09:18 ~ 12:09:55) 
çok teşekkürler ,şimdilik boş zamanım çok ,en azından bir kitapla başlayayım.Tabii senin kitaplarına da talibim :)


  • megacracker  (09.12.12 12:14:52) 
şubat gibi unutmazsam mesaj at madem. bi de mutlaka pimsleur indir. aşırı faydalı konuşma konusunda.


  • seriouslysleepy  (09.12.12 12:17:06) 
tavsiyeler için teşekkürler :)


  • megacracker  (09.12.12 12:20:36) 
[]

çeviri

"Understanding that the words are irrelevant is of great importance. "

bu cümle nasıl çevirilir "of great importance" kısmını anlayamadım.

düzeltme: evet that olucak yanlış yazmışım.

 
what değil de that herhalde: kelimelerin konuyla ilgisi olmadığını anlamak çok önemlidir.
veya what words mü? hangi kelimelerin konuyla ilgisi olmadığını anlamak çok önemlidir.
of great importance da is very important demenin doğru ve güzel yolu.
  • kediebesi  (09.12.12 01:18:09 ~ 01:22:11) 
büyük önem taşır bence güzel olur ya. olma mı?


  • aysiku  (09.12.12 06:18:50) 
tabi ben sadece anlamını yazdım, aysikunun dediği daha güzel.


  • kediebesi  (09.12.12 09:24:24) 
[]

ne yazıyor?

şu linkteki yazı ne demekte?

www.thecleverest.com


 
"idliritsiged irelcüg teyinme risim"*


  • shi aila  (08.12.12 23:33:50) 
  • shi aila  (08.12.12 23:52:03) 
[]

Türkçe'ye çevirebilirmisiniz?

frankscottage.files.wordpress.com




 
ateist olmam sizi rahatsız ediyorsa üzgünüm, ama biliyor musunuz, (virgül ile ayırdığı şeyler, sözlükten bulabilirsiniz) da beni rahatsız ediyor.


  • i ve been mistreated  (08.12.12 20:00:04) 
Ateistliğim sizi rahatsız ettiyse özür dilerim. Ama ne biliyor musunuz; din savaşları, cihadlar, haçlı seferleri, engizisyonlar, özgür konuşmanın yasaklanması, çocukların beyinlerinin yıkanması, albinoların öldürülmesi, küçük kızların evlenilmeye zorlanması, kadın ve erkek sünnetleri, recm, oğlancılık, homofobi ve bilim ve mantığın reddedilmesi de beni rahatsız ediyor.


  • lpgli tosbaga  (08.12.12 20:49:12) 
[]

Çince çeviri

fotoğrafta ne yazıyor..




 
muhtemelen tabaktaki figurun yaraticisinin ismi.


  • leyla3  (08.12.12 02:32:37) 
çince karakterlere benzemiyor.


  • orpheus  (08.12.12 08:01:31) 
arkasında made in taiwan yazıyor..


  • dereotu  (08.12.12 09:51:37) 
taiwan çin zaten. ama karakterleri çinceye benzetemedim. çok önemli ise çinli arkadaşlarıma bir sorayım.


  • orpheus  (08.12.12 12:32:53) 
[]

bu ingilizce de "siz" nasil telafuz ediliyor?

simdi yanlis bilmiyorsam ingilizce de "sen" demek de "siz" demek icin de "you" sözcugu kullaniliyor? ee o zaman ingilizler de "nasilsiniz" diye bir tabir yok mu? yoksa "how are you" yetiyor mu? peki bu "siz" ingilizce de nasil anlasiliyor? (lise biteli cok oldu)




 
"Plural" dedikleri hadise yanlış bilmiyorsam, "biz" var, "onlar" var, "şunlar" var "bunlar" var ama direkt "siz" yok, "you" yetiyor. Yanılıyor da olabilirim, sonuçta eğitimini almadım valla...


  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (07.12.12 19:37:51) 
yetiyor. siz cümleyi ne kadar resmi kurarsanız "you" ona göre anlamlanıyor.

howdy ho (bu ne aq)
what up? (jesse pinkman slang)
how are you? (normal)
how do you do? (iş resmileşiyor)
how do you fare milord? (miltonla rakı masasında iseniz)
  • jack of shades  (07.12.12 19:42:13) 
şöyle anlaşılıyor.
♦how are you--- informal
♦how do you do--- formal
  • Nirvanaaa  (07.12.12 19:43:15) 
Öyle bir kavram yok.


  • 4dr4melech  (07.12.12 19:48:37) 
o kavram yok dedikleri gibi. bunun bir adı da vardı da unuttum. sözlükte de var üstelik.


  • ben smyrna  (07.12.12 20:40:36) 
Ingiltere'yi bilmem. ABD'de bu tekil/cogul meselesini su sekilde halletmisler:

You - sen

You guys - siz

(Burada "guy" kelimesinin herhangi bir cinsiyeti yok. Iki kiza hitap ederken de, "How are you guys doing?" diyebilirsiniz.

Siz (ikiniz, ucunuz, besiniz, kac kisiyse artik) bizimle geliyor musunuz, gelmiyor musunuz? sorusunu,

Are you guys coming with us or not? seklinde soruyorsunuz. (Burada soruya muhatap olan kisilerin tamami kadinlardan olusabilir. Gene de guys denir, cunku bu kullanimda, guy kelimesi bir cinsiyet anlami tasimiyor).

Ama samimilik/resmilik/kibarlik manasinda sen/siz ayrimi yok. Ikisi de "You" ile karsilaniyor. Kullandiginiz diger kelimeler ve kaliplar bu mesafeyi belirliyor. Bizdeki "Naaber?"in karsiligi olarak What's up? cok kullaniliyor. Samimi oldugunuz birine "How are you?" demiyorsunuz.


Zaten ABD'de cok uzun yillar yasamis Turkler, zamanla, Turkce konusurken "siz" demeyi unuturlar. Onceden tanismadiklari Turklerle konusurken bile, lafa dogrudan, "Sen" diye baslarlar. (Tabii burada, Turkiye ve Turkce ile bagi iyice zayiflamis kisilerden bahsediyorum).
  • compadrito  (08.12.12 01:07:18 ~ 01:09:47) 
evet tamam her sey hos güzel o dilden baska dile cevrilirken sizli bizli nezaket diline uygun cevri nasil yapiliyor? mesela sherlock dizisini izledim ben almanca herkes birbirine sie (siz) (haben sie, have you) diyor orjinal dilinde you diyorlar nasil ayriliyor bu is.. hmm ilginc gercekten


  • aventura  (10.12.12 01:02:11 ~ 01:03:17) 
o biraz da çevirmenin tercihine kalmış oluyor, atıyorum ben çeviri yapsam öğrencinin hocasına söylediği you yu siz, arkadaşına söylediği you yu ise sen diye çeviririm mantıken.


  • irbat  (10.12.12 02:40:55 ~ 02:41:27) 
[]

ingilizce cv'de adres

yurtdışında bir okula başvuru için göndereceğim cv'deki adres bilgisi türkçe olarak mı kalmalı, yoksa onu da ingilizce mi yazmak lazım. eğer çevirmek gerekirse xx mahallesi nasıl çevrilir? sanki türkçe kalması daha mantıklı gibi ama yine de emin olmak istedim.




 
adresler aynı kalır, Turkey yazarsınız bir sonuna o kadar.


  • mor.inek  (07.12.12 16:43:38) 
turkce kalsin; ama şİüıö gibi harfleri kullanma. sanal ortamda kullanirken sikinti olur. onlarin yerine noktasizlari kullan. bu mesaji yazdigim gibi.


  • dokunmakalbime  (07.12.12 16:46:19 ~ 16:47:22) 
ülke adı dışında türkçe kalmalı ama türkçe karakterleri kaldır bence de.


  • slackerbitch  (07.12.12 17:11:01) 
[]

Ing Fr uzerine

Merhaba,
ing.de "what about" diye bi ifade var, peki bunun fransizcadaki karsiligi nedir?
Ornegin; bi diyalog esnasinda bi kac seyden konusuldu ve bir baska sey hakkinda soracagim, "what about this" peki ya buna ne dersin, bunun hakkinda ne dusunursun gibi?

kar yagarken soguk olmaz cumlesini nasil ceviririz?
if(=when) it snows, It wont be cold.
cok absurd olmuyor mu boyle? it yerine the weather denir mi, present koymak mi dogru olur future mu? "olmaz" yapisi hangi grammar catisina giriyor turkcede? ing ve fr.daki karsili nedir?
(Quand=)s'il naige, il ne fait pas froid? duzgun bi cumle mi?

 
et qu'est-ce que vous pensez sur ...? veya et ce sujet...? denebilir. que dire de cette? de olur.
quand il neige, il ne fait pas froid. hava için il kullanıyoruz. il fait froid, il pleut gibi. ing için when it snows, it doesn't get too cold olabilir. if it snows, it won't be cold dersen biraz o an ve o yağış gibi konuşmuş oluyosun sanki. yağarsa hava soğuk olmaz ile, kar yağdığında hava soğuk olmaz arasındaki fark gibi.

  • kediebesi  (07.12.12 12:54:07 ~ 13:15:50) 
1 ... • ... • 140 • ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.