[]

'buraya da uğra.' ingilizce nasıl derim beyler?

evet gececiler soru başlıkta




 
sorun şu ki uğramayı tam olarak karşılayan fiili veya varsa günlük bir kalıbı bilmiyorum.


  • musluksuyu  (28.01.13 03:46:24 ~ 03:46:36) 
stop by here too
come to visit here too
gibi gibi.

kalıp olarak uğramak içi "stop by" kullanılıyor genelde.
  • lunedor  (28.01.13 03:47:54 ~ 03:48:51) 
stop by here sometimes falan olabilir mi? ben de dizide duydum gibi. gibi.


  • Agnahie  (28.01.13 03:48:03) 
come by aradığın şey.


  • sparkle kiddle  (28.01.13 03:58:48) 
come by / drop by fiilleri uygun


  • hjarteblod  (28.01.13 04:04:37) 
stop by olur
drop by, birini bi yere birakmak oluyo, uyandiriyim

  • jemjumun intikami  (28.01.13 04:33:02) 
"drop by" tam karşılığıdır.. uyandıran arkadaşları uyandıralım.. :)


  • ianism  (28.01.13 05:27:43) 
drop by sometime


  • tdl  (28.01.13 06:52:52 ~ 06:53:00) 
drop by, come around


  • parol  (29.01.13 12:09:35) 
drop over.
We just wanted to drop over. (bir ugrayalim istedik)

  • düşünüyorum öyleyse vurun  (29.01.13 12:14:58 ~ 12:44:36) 
[]

İncil'de kullanılan dil (ingilizce)

Arkadaşlar bu incilde kullanılan İngilizce neden günlük hayat ingilizcesine nadir kullanılan kelimeler ve kalıplar içeriyor.

"His Judgement Cometh And That Right Soon"

yani cümleyi az çok anlayabiliyoruz ama neden "will come soon" değil ? Neden That'ten sonra bir daha right kullanılmış.

İncilde bu tarz kullanımlar sıkça var. Thy, thee gibi kelimeler de sıkça geçiyor. Bunun özel bir nedeni var mıdır?


"Therefore if thou bring thy gift to the altar, and there rememberest that thy brother hath ought against thee; Leave there thy gift before the altar, and go thy way; first be reconciled to thy brother, and then come and offer thy gift"

 
"Old english" deniyor, dini kitapların hepsi kutsal bir hava vermek için eski dil kullanır. Kuran'ın mealinde da "ebedi refaha ereceklerdir" yazar, sen anlarsın ama bu kelimelerin hiçbirini günlük hayatta kullanmazsın. "sonsuz rahatlığa erişeceklerdir" falan dersin. aynı hesap onlar için de.

incilin dili eski hebrew'dir ve incil birçok farklı kitabın birleşiminden oluşur (4 versiyondan bahsetmiyorum, old ve new testament'ten bahsediyorum). ingilizce değildir, ortadoğu kökenlidir. tüm ingilizce versiyonlar tercüme.
  • harzem  (28.01.13 02:11:11 ~ 02:13:17) 
okudugun incilin turunden kaynaklaniyor. her incilin anlatim dili bir degil.
en.wikipedia.org

ayni kurandaki gibi bir cok meali var. incil'de latin, antik yunanca ve ibraniceden cevrilme.
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
  • tdl  (28.01.13 02:11:55 ~ 02:13:17) 
verdiğin çeviri king james incilinden sanırım. bu durumda 1611'den kalma.
(bkz: kral james incili)
kingjbible.com
  • yalnux  (28.01.13 02:57:58 ~ 02:59:03) 
cevaplar için çok teşekkürler arkadaşlar


  • rosencruz  (28.01.13 13:08:10) 
[]

gecikme için üzgünüm

soru başlıkta. bunun ingilizcesi formal biçimde ne olur?

teşekkürler.


 
i'm sorry for delay ya da lateness.


  • insan opusen hayvandir  (27.01.13 23:24:51) 
I apologise for the retard.
fakat bir kurum (şirket vs) adına söylüyorsan we de diyebilirsin sanırım.

edit: retard gecikme demek. fransızcada günlük kullanımda trenin gecikmesi gibi durumlarda kullanılıyor.
ingilizcede çoğunlukla gerizekalı anlamında kullanılan retarded. retard argoda gerizekalı anlamında kullanılır.
en.wiktionary.org
dahası türkçeye de rötar olarak geçmiş (yine fransızcadan). gerizekalı kişiye rötarlı demiyoruz. uçağın gecikmesi için rötarlı diyoruz.
ama yine de delay daha doğru olabilir.
  • goldentitan  (27.01.13 23:25:02 ~ 23:56:28) 
Sorry for the delay. En cok kullanilani bu.


  • evreka  (27.01.13 23:26:56) 
lateness olmaz, retard hiç olmaz. delay olur sadece. "sorry for the delay" en süper uygunudur. "Geciktiğim için üzünüm" diyeceksen "sorry for being late" dersin. Başına "I'm" bile koymadan kullanabilirsin bu kalıbı da. "I'm sorry for the delay" şeklinde kullanmak zorunda değilsin. Apologize olarak kullanacaksan "I" ile başlaman şart olur, "I apologize for the delay" şeklinde. Delay'in başında "the" olacak illa ki.

İngilizce hocanız harzem konuştu.
  • harzem  (27.01.13 23:32:24 ~ 23:33:58) 
please excuse me for the delay


  • ermanen  (27.01.13 23:35:37) 
retard zihinsel özürlü demek arkidişler yapmayın :D gerizekalı der gibi adama...


  • kediebesi  (27.01.13 23:36:10 ~ 23:38:26) 
"retard" teknik olarak geri demek, mesela "a" dalgası "b" dalgasından daha geriden geliyorsa "retarded" diyebilirsin o dalgaya. Ama evet, insan ilişkilerinde net olarak "gerizekalı" demek :)


  • harzem  (27.01.13 23:43:49) 
mekanda bizim çocuklardan biri aşırılık yapınca ben garsona "sorry for the retard" diyorum yahu?


  • erobur  (27.01.13 23:49:33) 
sorry for late response da olur contexte gore.


  • yirtik foto  (28.01.13 01:59:23) 
I apologize for the delay.
Accept our (my) apologies for the delay.

  • parol  (29.01.13 12:11:34) 
[]

çok küçük bir çeviri

''selamlar.

birkaç gün önce hesabımdan gereksiz görerek bazı characterleri silmiştim ama bir süre onlarla oynamaya karar verdim. onları geri getirebilir misiniz?''

bunu bi ingilizceye şey yapabilir misiniz

 
Hi,

A few days ago I deleted some of characters from my account by finding them unnecessary but after a while I've decided to play with them. So, could you bring them back?

çok süslü olmadı tabi de karşıdaki eşek değilse anlar.
  • zgn  (27.01.13 22:30:01 ~ 22:31:26) 
[]

akıcı konuşma?

şimdi arkadaşlar sorunumdan bahsedeyim biraz.upper seviye ingilizcem var.çoğu kişide olduğu gibi sorun konuşmada.Hatta yazın yurtdışına çıkıp pratik yapma fırsatım da oldu.İngilizce kelime bilgimin de iyi olduğunu düşünüyorum ama nedense konuşurken çok basit konuşuyorum ya da daha kompleks kelimeler aklıma gelmiyor ya da aklıma gelmesi uzun sürüyor.Bunu nasıl aşabilirim,çözümü var mı?Zamanla mı gelişir, nasıl olur?teşekkürler...




 
dinlediğin, tanıştığın yabancılar normal konuşmalarında ne kadar karmaşık cümleler kuruyorlar ki? kelime/tümce/deyim dağarcığın geliştikçe kalkar bu sorun bence.


  • kediebesi  (26.01.13 22:37:16) 
Yazacaksın. Ben yıllarca yabancı forumlarda yazdım, warez forumları gibi değil ciddi ve düzgün bir dille yazılan forumlarda. Kelimeler ve cümle yapıları kolayca aklına gelir bol bol cümle üretme antrenmanı yaparsan.


  • harzem  (26.01.13 22:44:02) 
cambridge'nin falan ing ses dosyalarını indir dinle her gün,
eforthless english'inkiler de olur.
belli konularda(önceden soru hazırlayabilir veya bulabilirsin, ielts sınavlarından falan) süre tutarak konuşup sesini kaydet, dinle sonra yeniden konuş yeniden dinle. en etkilisi bu.
  • jimjim  (26.01.13 22:53:50) 
ben kendi kendime konusuyodum dusta, evde kimse yokken filan.

hatta mesela "herhangi dilde okudugum ögrendigim bir seyi, diyelim ki "production managament" , bu konu hakkinda bildiklerimi baskasina ingilizce nasil anlatirim seklinde sürekli biseyler anlatiyodum kendime.

ben cok faydasini gördüm komplex cümle yapilarinda.

aklima bi soru takildi hatta onuda soruyorum baska bi duyuru olarak.
  • serabetan  (26.01.13 23:32:23) 
kendi kendine bir konu anlat ingilizce. İlla ki kurs falan diyorsan konuşma kısmı için kurslar var. Konuşmada sıkıntılı bir başka arkadaşınla günlük alıştırma yapabilirsin.


  • orhan tv  (26.01.13 23:35:14) 
bu kötü bişey değil kimse senden ingiliz edebiyatçısı gibi konuşmanı beklemeyecektir. dile hakim oldukça ancak kurduğun cümleler de gelişir. sen yabancı olduğun için de iletişim kurabilmen bence yeterli.


ilkokula giden bir çocukla ünviersiteye giden birinin kurduğu cümlelerin neden farklı olduğunu düşünürsen demek istediğimi anlarsın.

www.bbc.co.uk
  • bihaber  (26.01.13 23:37:54) 
internette yabancı sevgili yap şakıyacaksın garanti veriyorum


  • irsh92  (27.01.13 00:00:36) 
[]

çok çok kolay bir çeviri

istanbul'da aşk

love at istanbul
love in istanbul
the love in istanbul

the gelir mi gelmez mi in mi on mu at mi? doğrusu nedir?

 
love in istanbul


  • heidegger  (26.01.13 18:16:09) 
in
the istanbul'daki belirli bir aşktan bahsediyorsan yerine göre gelebilir. Ama genel bir başlık gibi olacaksa gelmez.

  • niye ama  (26.01.13 18:16:25) 
belirli bir aşk gibi, yani birisinin aşkından bahsedilen bir film başlığı ya da kitap adı gibi bir şey


  • qwermans  (26.01.13 18:18:00) 
love in istanbul : istanbul'da aşk
the love in istanbul: istanbul'daki (o) aşk

  • dahinnotha  (26.01.13 18:18:39) 
[]

'hak vermek' ingilizce?

üzülürsem hak ver diyeceğim nasıl derim?




 
cevirmen degilim ama, hak vermek biraz da mazur gormek anlaminda. 'excuse me' if I feel sad diyebilirsin.


  • she was my baby  (26.01.13 02:53:16) 
"mazur görmek", "anlamak" gibi anlamlara geliyor

excuse me..

understand me..
  • ermanen  (26.01.13 02:55:29) 
sana hak veriyorum diyeceksen I understand you diyebilirsin


  • Wilhelm  (26.01.13 03:46:16) 
"üzülürsem hak ver"
Türkçesi bile bir acayip geliyor kulağa o yüzden çevirmesi zor.

i have a right to feel sad: üzülmeye hakkım var.
  • iz  (26.01.13 07:36:47) 
please cut me some slack if i get sad diyebilirsin...


  • kediebesi  (26.01.13 10:40:55) 
[]

almanca'da "bayağı" anlamına gelen kelime

kirch mi kirchsh mi.. neydi la bu?




 
kitschig


  • hope ender  (26.01.13 00:31:36) 
  • latchet  (26.01.13 00:39:12) 
[]

İngilizce mülakatta kullanılabilecek kalıp cümleler

yer: bir otomotiv firması
ik elemanları: alman
ben: ingilizcede ilk, totalde ikinci mülakatım olacak
görev: satış/pazarlama stajyeri

business english denen naneye uzak bir insanım, genelde bu görüşmelerde kullanılabilecek kalıplar nelerdir? nelerden yararlanabilirim? 2 haftalık da bir sürem var.

 
bence rahat olun. günlük konuşmaya çalışın. kalıplardan mümkün olabildiğince kaçının. soracakları muhtemel sorular:

-kendinden biraz bahsedebilir misin?
-(işletme okuyorum ben) neden işletme okuyorsun?
-neden pazarlama istiyorsun?
-önceki tecrübelerin nelerdir?
-okulda hangi dersleri seviyorsun? neden?
-neden o otomobil firmasında çalışmak istiyorsun? o firma hakkında bildiklerin neler?
-neden otomotiv sektörü? türkiye'deki otomotiv sektörü hakkındaki bilgin neler? kısaca bir satış, pazarlama ve tedarik zincini bilmen yararlı olacaktır.
-zayıf yönün nedir?
-hangi yönünün güçlü olduğunu düşünüyorsun?
-satış ve pazarlama ile ilgili gelişmeleri nereden takip ediyorsun?

bunlar klasik sorulardır. ingilizcelerini biliyor ve cevaplayabiliyorsan sorun olmayacaktır. dediğim gibi rahat olmaya çalış, hırslı ve istekli olduğunu göster, gerçekten o işi araştırdığın oraya boş gelmediğin anlaşılsın. aklıma gelenler bunlar.
  • insan opusen hayvandir  (25.01.13 23:07:47) 
şöyle birşey işe yarayabilir: www.hepsiburada.com


bundan başka bloomberg (english) gibi sitelerden haber okuyup anahtar kelimeleri ve kalıpları çıkarmanızı öneririm. böyle birkaç ekonomi sitesini araştırsanız kendinize kurabileceğiniz kalıplar, kelimeler bulursunuz.

ayrıca evde kendi kendinize olası sorular üzerinden konuşma yapmanızı önerebilirim. başlangıçta kendinizi deli gibi hissediyorsunuz ama sonra çok işe yarıyor.

klasik mülakat soruları için şurası da işe yarayabilir:
www.talkenglish.com
  • bihaber  (25.01.13 23:24:08) 
[]

Bu cümlede ne demek istiyor?

"If you choose to stay, you may as well plump for the top end of things here." (Bir tatil yöresinden bahsediyor) Sağolun şimdiden..




 
"kalmayı seçerseniz, en kaliteli (top noktada olan) işletmelerden birini tercih etmelisiniz:"

google'da cümlenin tümünü aratınca anlamı daha belli oluyor, cümlenin sonunu "nokta" ile bitirmissiniz halbuki kitapta iki nokta üst üste bitiyor.

yani yazar, bu bölgedeki 2 kilometrelik plajın, iyili ufaklı orta karar işletmeler tarafından "tutulduğunu" ve şayet bu işletmelerde kalmıyor iseniz, plaja ulaşımı güçleştirdiklerini yazıyor ve sizin cümlenizi ekliyor;

"eğer burada kalmayı seçerseniz, bölgenin en iyi yerini tercih etmeniz mantıklı olacaktır: 3 yıldızlı Club Petunya."
  • kuja  (24.01.13 19:09:27 ~ 19:13:47) 
[]

inglizce=>almanca ceviri

su cumlelelerin almancasini nasil desek?

-“Structural Design and Detailing of a Multi-storey Concrete Building”

-“Preliminary design of the pavement structural cross section for a departure taxiway”

-“Cost estimation of a single-span vehicular bridge and preparation of the time schedule of the construction”

-“Cross-sectional design of a two lane highway”

 
şu şekilde:
goo.gl

  • hans mustermann  (28.01.13 00:38:39) 
[]

İngilizce çeviri

"Thank you for your interest in <<Şirket Adı>>. We're in the process of evaluating candidates for further interviews, and do not have an open slot in our current slate. We are still a very small organization, and unfortunately this means we cannot interview or hire all of the extremely talented candidates that apply. We wish you the best in your search and genuinely appreciate your interest in the <<Şirket Adı>>."
son cümlede ne demek istemiş?

edit: tüm metni ekledim.

 
ilgin için içtenlikle teşekkür edip, iyi şanslar dilemiş


  • medievalman  (23.01.13 21:37:07 ~ 21:37:18) 
"arayışınızda sizin için en iyisini diliyor, bizim şirkete olan ilginizi gönülden takdir ediyoruz."


  • loveinaflipbook  (23.01.13 21:37:45) 
herkesle interview yapamayız diyor sanki benden bişey istiyomuş gibi geldi ama


  • MBrain  (23.01.13 21:40:51) 
Kardeşim var ingilizcesi iyidir, dedim çevir hele şu cümleyi, ''a very small organization'' dan sonrasını okumasına gerek yoktur zaten dedi :)

Kısaca, teşekkürler siz daha iyilerine layıksınız demiş.
  • buzbebek  (23.01.13 21:41:03) 
[]

şu mısraları türkçe'ye çevirebilir miyiz?

I know that I will suffer
the eternal misadventure which living is
the long wait to live beside you
for all my life.

aslı portekizce. portekizce bilenler de yardım edebilir:
eu sei que vou sofrer
a eterna desventura de viver
a espera de viver ao lado teu
por toda minha vida

 
biliyorum acı çekeceğim,
hayat sonsuz bir felaket.
yanında yaşamak için
ömürlük bir bekleyiş...
  • 9kuyruklukedi  (24.01.13 02:33:54) 
9kuyruklukedi'ninki kadar şiirsel olmadı ama anlamca bu daha yakın sanırım:

biliyorum muzdarip olacağım
adına "hayat" denen, bitmek bilmez felaketten;
yanına varabilmek için
katlanmam gereken o uzun bekleyişten.

edit: anladığım kadarıyla ölen biri için yazılmış.
  • tozluhikaye  (26.01.13 22:50:01 ~ 22:52:31) 
ben portekizce'den çevireyim. (mısra mısra)

biliyorum perişan olacağım,
yaşam ebedi bir ızdırap,
uzun bir bekleyiş yanında yaşamak adına,
tüm hayatım boyunca.

aslında ingilizcesi tam portekizcesini karşılamıyor. sıfatlar o kadar da bilinen sıfatlar değil. yani acı değil de keder denmiş gibi düşün. ikincisi, hakikatten de dandik bir şiirmiş.
  • doktor sagbirakmayan  (26.01.13 22:59:54 ~ 23:00:40) 
teşekkür ederim arkadaşlar :)


  • vasiyet  (27.01.13 11:19:10) 
[]

Leaves - Etimoloji

Leaves kelimesinin, fiil anlamı ve yaprak anlamı arasında etimolojik bir bağlantı olabilir mi? İngilizce etimoloji konusunda bilgisi olan biri buna cevap verebilir mi?

İki anlamı arasındaki bu kadar güzel bir bağlantı rastlantı olabilir mi sizce?


 
bence değil.
ağaçtan ayrılan manasında.
ama yokmuş
www.etymonline.com

burda başka dimişler
From Proto-Germanic *lauban, perhaps from Proto-Indo-European *leup- (“to peel, break off”). Cognate with Old Saxon lōf (Dutch loof), Old High German loup (German Laub), Old Norse lauf (Danish løv, Swedish löv), Gothic
  • kediebesi  (23.01.13 10:40:15 ~ 10:43:56) 
[]

"Annenizin Kızlık soyadı" İngilizce ne demek?

Birebir karşılığını sormuyorum.Böyle bir soru var mı yabancılarda?

Yoksa bu garip soru bir tek biz de mi var?

Tşk,

 
mother hymens name


  • heidegger  (22.01.13 19:34:13 ~ 19:35:45) 
Mother's maiden name


  • crown  (22.01.13 19:35:23) 
trollemeyin çocuğu :)

mother's maiden name.
  • [silinmiş]  (22.01.13 19:35:30) 
Mother's he-man name


  • hope ender  (22.01.13 19:38:20) 
mother virginity name


  • black sabahat  (22.01.13 19:38:51) 
hacı virginity cidden kullanılıyor mu?


  • musluksuyu  (22.01.13 19:57:41) 
maiden name ya da name before marriage denir.


  • slackerbitch  (22.01.13 20:10:35) 
Mother's first surname


  • coder85  (22.01.13 20:40:50) 
[]

nasıl derim?

bizim için uygundur, röportaj içi zamanımız var. demek istiyorum it is ok for us, we have a time for the interview demek yeterli gelir mi? biraz kibar ve resmi olmam gerekiyor.




 
İt is suitable for us,we have time to make an interview.

bi de sonuna sincerely koy yeter.
  • jpsartre  (22.01.13 19:27:06) 
biraz daha ne demek istedigini ac, biraz tarzan ingilizcesi duruyor, ama o kadar onemli biri/ bir is degil diyorsan da ne yazsan gideri var zaten....


  • mavicorap  (22.01.13 20:53:53) 
[]

hangi podcast en iyisi?

iyi günler,

ablam için ve kendim için bi podcast serisi arıyorum. ikimizin de ingilizcesi ortalamanın üstünde fakat daha da ileri taşımak, gramer ve kelime eksikliklerimizi gidermek istiyoruz. yolda müzik dinleyeceğimize podcast dinleriz dedik. şimdi bi ton var bunlardan internette hangisi en iyisi? kullanan var mı?


 
Hospital Records - Podcast iTunes uzerinden ucretsiz yayinliyorlar. Youtube'dan canli izleme sansiniz da var.
Bir arti olarak da yayin yapanlar Ingiliz.

itunes.apple.com
  • düşünüyorum öyleyse vurun  (22.01.13 19:40:18 ~ 19:40:39) 
www.bbc.co.uk

ben bunu dinliyom. iyi baya.
  • zeonixx  (31.01.13 19:15:05) 
[]

Masal Çevirisi

Yazdığım -takriben 60 sayfayı bulan- 3 masalımın çevirisini yapacak birini arıyorum. Karşılığında gitar öğretebilirim. Ha keşke ilüstrasyonlarını yapacak birine de bulsam o da muhteşm olur da...




 
masal çevirisi gerçekten zor bir alan. türkçeden ingilizceye daha da zor.
şurada bir sor.
groups.google.com
ama düşük ücret vermeye çalışırsan veya grubun telif konusundaki kurallarına uymazsan tepki görebilirsin.
  • yalnux  (22.01.13 15:24:23) 
[]

ingilizce gramer kitabı?

arkadaşlar toefl ielts gibi sınavlar için ingilizcemi geliştirmek istiyorum.

o yüzden önerebileceğiniz bir gramer kitabı var mı?


 
Azar'ın bütün kitapları iyidir. Betty Azar.


  • Hallerlale  (22.01.13 15:32:38) 
THAT ONE: 2.bp.blogspot.com

+1 lerimi bekliyorum
  • cahit tomruk  (22.01.13 15:38:43) 
toefl'ın grammarine çalışmak için longmann'ın toefl kitabını almalısınız

ielts'de grammar kısmı yok ama şu işe yarar: ielts-simon.com

onun dışında genel olarak elimde 26 kitaplık bir liste var

Grammar Reference and/or exercise books

1. “Oxford Guide to English Grammar” by John Eastwood
2. “An A-Z of English Grammar and Usage” by Geoffrey Leech
3. “Practical English Usage” by Michael Swan Allsop
4. “Cassell's Students' English Grammar” by Jake Allsop
5. “Cassell's Students' English Grammar Exercises with answers” by Jake Allsop
6. “A Practical English Grammar” by A. J. Thomson & A. V. Martinet
7. “A Practical English Grammar Exercises 1” by A. J. Thomson & A. V. Martinet
8. “A Practical English Grammar Exercises 2” by A. J. Thomson & A. V. Martinet
9. “Advanced English Practice” by B. D. Graver
10. “How English Works” by Michael Swan and Catherine Walter
11. “English Grammar in Use” by Raymond Murphy
12. “English Grammar in Use Supplementary Exercises” by Louise Hashemi and Raymond Murphy
13. “Essential Grammar in Use” by Raymond Murphy
14. “Essential Grammar in Use Supplementary Exercises” by Helen Naylor and Raymond Murphy
15. “Advanced Grammar in Use” by Martin Hewings
16. “Collins Cobuild Student's Grammar”
17. “How to Teach Grammar” by Scott Thornbury
18. “Elementary Language Practice” by Michael Vince
19. “Intermediate Language Practice” by Michael Vince
20. “First Certificate Language Practice” by Michael Vince
21. “Advanced Language Practice” by Michael Vince
22. “Oxford Practice Grammar Intermediate” by John Eastwood
23. “Oxford Practice Grammar Basic” by Norman Coe, Mark Harrison, Ken Paterson
24. “Oxford Practice Grammar Advanced” by George Yule
25. “The Heinemann Elementary English Grammar” by Digby Beaumont
26. “The Heinemann English Grammar An Intermediate Reference and Practice Book” by Digby Beaumont and Colin Granger
  • sarızeybek  (22.01.13 15:50:42) 
cahit tomruk +1

ama grammer'in yanısıra sınava yönelik çalışma da yapmak gerek.
  • goldentitan  (22.01.13 16:13:58) 
[]

İngilizce tek cümle

New York is a leading city in America, if not the world.


ne demek?

 
New York dünyanın değilse bile, Amerika'nın en önde gelen şehridir.


  • steam  (22.01.13 10:34:40) 
New York, dünyanın değilse bile Amerika'nın öncü şehirlerinden biridir.


  • loveinaflipbook  (22.01.13 10:34:53) 
3. cevap haklı 4. cevap yersiz.


  • mahsunkul  (22.01.13 13:47:10) 
Cevapların dördü de yanlış.

New York, dünyada değilse bile, Amerika'da önde gelen bir şehirdir.
  • nonkertompf  (22.01.13 23:05:15) 
hepsi yanlış. New York Amerika'da lider bir şehir olmak, eğer dünyanın değilse.


  • barix  (23.01.13 09:12:41) 
[]

TOEFL zor mu?

1,5 yıl yurtdışında yaşadım. Fakat gramerim bok gibi. ÜDS'den bile 70 alamıyorum.
Yani konuşup anlaşmada, hatta hikaye anlatmakta üstüme yok; ama söz konusu gramer olunca batırıyorum.
Nedir benim sorunum allasen? Toelf'a gireyim diyorum, 185 papel amk. Hayır girmesine girerim de; acaba istenen puanı alabilir miyim?

Girenler bi' deyiversin.

 
-Yurtdışı deneyimi, pratik var diyosan en rahat yapacağın bölüm Speaking olur. ama sınav yapısını öğrenmen ve girmeden deneme yapman lazım. 15 saniye düşünüp 45 saniyede derdini anlatmak anadilinde bile zor çünkü.
- Writing'te de yazman gereken formatı öğrenmeli ve yine 20 dk gibi bi sürede yazabilmek için daha önce deneme yapman lazım.
- Reading'te çok hızlı okuyup anlama becerisi gerekli. en azından soruları yetiştirebilmen için.
- Listening'te ise dikkatin dağılmadan hiçbir noktayı atlamadan bütün diyalogları, dersleri dinlemen gerekiyor. Konuşulanı anlıyorum diyosan bu dikkat testi gibi bir şey olur.

İstenen puanı diyeydin iyiydi. Ancak ÜDS'den 70 alamıyorum diyosan, burdan 70 alman çok daha zor ben uyarıyım.
  • hottamale  (22.01.13 09:44:55) 
1 aylık bu alana yönelik kurs al, sana sınav mantığını öğretiyorlar. soru tarzlarını görmüş olursun.


  • secilmis uye  (22.01.13 09:54:40) 
TOEFL kuzey amerikadaki akademik ortamdaki ingilizce seviyeni olcer yani akademik bir sinavdir. pratikle pek alakasi yok speakingde karincalarin besin cesitlerinden dinazorlari dunyanin jeolojik zamanlarina kadar garip seyler cikiyor genel kultur muhim.

UDS den 70 aldiysan zirlanabiulirsin cunku akademik bir sinavdir ne kadar dandik de olsa
  • mazungu  (22.01.13 10:36:03 ~ 10:38:44) 
O zaman 185 dölear ödemeden evvel biraz çalışayım ben.


  • mahsunkul  (22.01.13 13:46:23) 
[]

Plak şirketiyle olan kontrat çevirisi

Yurtdışından bir plak şirketiyle anlaşma durumumuz var bize bir kontrat yollandı fakat tam olarak çeviremiyoruz. ingilizce seviyemiz advance seviyesinde fakat daha ileri bir dil var, yardımcı olabilecek birisi varsa süper olur.




 
muziktek.net'e git orda işin ehli insanlar var.


  • Troll  (22.01.13 01:03:59) 
hukuk ingilizcesi bambaşka bir olay. işinin ehli bir tercümana yaptırın, forumlarda vakit öldüren ehil olmayan birinin yaptığı çeviriyle yanlış bir adım atabilirsiniz. biraz paraya kıyın bir büroda yeminli tercüme yaptırın.


  • Elena  (22.01.13 04:38:50) 
www.hukukcevirisi.com


  • drlawyer  (22.01.13 11:18:23) 
[]

'dilime dolandı' ingilizce?

evet beyler bu şarkı dilime dolandı diyeceğim nasıl derim




 
keep on sayin?


  • hope ender  (21.01.13 22:02:59) 
when i was young i used to sing songs like mockingbirds.


  • tabanzabonanza  (21.01.13 22:06:32) 
this song is stuck in my head.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (21.01.13 22:12:47) 
i can't stop singing this song
i keep singing this song since the moment that i heard

  • tdl  (21.01.13 22:13:36) 
(bkz: earworm)


  • slackerbitch  (21.01.13 22:20:04) 
this song is so catchy de denir


  • kediebesi  (21.01.13 22:29:38) 
[]

İng > Tr Kısa bir çeviri

only use an fenerbache who win the lge just as bad as the scottish prem ye divvy go an clean ye turban ye pongen

ibne ingiliz in biri birseyler söyledi ama benim İngilizcem yetmedi


 
türbana laf atıyo !!!bir11!!


  • tabanzabonanza  (21.01.13 21:52:55) 
"iskoç ligi derecesinde boktan bir lig kazanması fenerbahçenin tek olayı aptal, sen git turbanını temizle" diyor. pongen da ponger'ın yanlış yazılmışı muhtemelen. bok kokulu demek. çok sokak ağzıyla yazmış.


  • gonulsever  (21.01.13 22:00:11 ~ 22:01:52) 
"*mına kodumun fenerbahçelisi kupayı alın da öyle konuşun g*vat iskoçlardan farkınız yok k*dumun k*hpeleri ananın kafasındaki türbana g*tümü silerim" diyor.


  • trachemys scripta elegans  (21.01.13 22:01:32) 
[]

ingilizce kitap önerisi?

etime buduma bakmadan pushkin'in 'captain's daughter' kitabını aldım ingilizcem gelişir diye. okumaya çalışayım, hem vocab'ım gelişir diye düşündüm.

ama daha 10. sayfada falanım pek bişey anlamadım açıkçası. çok mu ağır başladım.

fazla ağır geldi şimdiden.

peki ne okuyayım ben? aklıma ingilizce gazeteler geldi ama bilemedim. var mı öneriniz kitap vs.

 
www.idefix.com

bunu oku (Malcolm Gladwell - Outliers). linkteki turkce kitap ama D&R'da falan ingilizcesi mevcut. Hem de biseyler ogrenmis olursun.
  • she was my baby  (21.01.13 22:08:07) 
  • slap  (22.01.13 01:35:28) 
[]

Fransa'da konaklayacağım yurttan fransızca mail

Erasmus nedeni ile konaklayacağım yurttan fransızca mail aldım. Tam olarak çevirisini yazabilirseniz çok mutlu olucam dostlar

Pour l’arrivée du 26 janvier, nous devons avoir votre dossier complet. Comme c’est un samedi est que le secrétariat est fermé le veilleur prendra votre passeport en attendant que vous aurez réglé votre chambre.


 
26 Ocak'taki varışınız sırasında dosyanızın tamamlanmış olması gerekiyor. Ama o gün cumartesi ve sekreterliğin kapalı olması sebebiyle, görevlinin pasaportunuzu yerleşimden önce alması gerekliymiş.

not: fransızca'dan değil, google'la italyanca'ya çevirip ordan çevirdim. doğru olmayabilir ama aynı aileden oldukları için google translate oldukça isabetli oluyor.
  • cepeuc  (21.01.13 14:42:53) 
cepeuc +1
fransızca biliyorum.

  • talemon  (21.01.13 15:08:30) 
[]

Ornek YDS sorularinda hata

"

Worries that the strong yen will hurt exports and strangle Japan's economic recovery, have pushed share prices sharply down.

"

Soru bu, siz de burada bir hata goruyor musunuz?

Osym nin 17. Sorusu:

www.osym.gov.tr

 
Hayır, anlamca en yakını doğru cevap olarak verilmiş cevap anahtarında. Sen nasıl bir hata görüyorsun?


  • harzem  (21.01.13 13:43:58 ~ 13:44:12) 
Harzem, cevaptan bagimsiz olarak soruda bir hata var. Burada virgul olmamali, baglacla ayrilan subordinate clause yok. Ama ornek sorularda bile osym hatali soru yayinlamis.


  • gadanallah  (21.01.13 14:05:09) 
cümleyi yazan ben olsaydım "özne ile yüklem arasına virgül konmaz." kuralından hareketle oraya virgül koymazdım ama ösym koymuşsa da şaşırmam.


  • vrykolakas  (21.01.13 16:26:10) 
Cümleyi yazarken ben de virgül koymazdım, ancak uzayan öznelerden sonra virgül koyulduğunu da çok gördüm. Yabancı diller kesin kalıplarla ifade edilemiyorlar, her zaman farklı ancak yine de doğru kabul edilebilecek kullanımlar oluyor.


  • harzem  (21.01.13 17:19:27) 
[]

Kuruma yazılan yarı-resmi e-mail girişi

Merhaba,

Yabancı bir internet sitesinin müşteri hizmetleri'ne mail atarken nasıl giriş yapacağımı bilemiyorum. Hey, ... gibi bir giriş çok gayriresmi duruyor. Dear customer service, ... gibi bir şey mi demeliyim? Ne demeliyim?


 
  • tdl  (21.01.13 04:42:26) 
To Amazon Customer Service,


  • ermanen  (21.01.13 04:52:46) 
hello diyebilirsin .


  • mecazimursel01  (21.01.13 06:24:47) 
yazacagin departmanın tam adını biliyorsan, ermanen in onerisi bence en makulu.
to ..
to the attention of ..
dear customer service bile olur

yok bilmiyorsan:
Dear Sir / Madam, ...
  • parol  (21.01.13 19:39:36) 
tik atmamışsın ama amazon müşteri servisi benimle hello diye konuşuyor.
nasıl başlarsa öyle gider olduğundan ben de hello diyorum.

sonuçta burada federal mahkemeye dilekçe yazmıyorsun.
üstelik sir madam ayaklarına girmeye hiç ama hiç gerek yok.
tik atmayışının nedenini açıklarsan sevinirim.
  • mecazimursel01  (22.01.13 04:52:53 ~ 05:42:20) 
Sorun zaten hello, hi gibi resmi olmayan girişlerdi. hello tam olarak aklıma yatmadı. Açıklaman için teşekkürler.


  • samfisher  (22.01.13 10:00:10) 
[]

'kendine gelmek' ingilizce?

en azından sen kolayca kendine gelebiliyorsun. diyeceğim.
ne karşılar 'kendine gelmek'i?



 
at least you can recover yourself easly de gitsin işte


  • cancan  (21.01.13 01:49:14) 
yuu ken de pull yourself together easily de


  • hophophoba  (21.01.13 01:50:07) 
hophophoba +1


  • pillowlust  (21.01.13 01:51:16) 
hacı together'ın orada kattıığ anlam ne
bir de recover yourself yanlışmı

  • musluksuyu  (21.01.13 01:54:37 ~ 01:55:03) 
o şekilde bi kalıp gibi bir şey var ingilizcede. kendini bir araya toparla, kendini toparla gibi bir anlam işte direk çeviri yaparsan. ben de hophophoba'nınkine katılıyorum. "easily", "you can"den sonra gelebilir ama bana göre.


  • dasher  (21.01.13 02:02:24) 
www.usingenglish.com

dediğine göre pull yourself together uygun
  • gudumlu anne terligi  (21.01.13 02:09:06) 
snap out of it


  • strawberry_fields_just_once  (21.01.13 02:39:29) 
get better sooner da diyebilirsin, neyden kendine geldiğine göre değişen şeyler olaiblir tureng.com:kendine gelmek


  • kediebesi  (21.01.13 03:05:41) 
pull yourself together


  • atmacaged  (21.01.13 07:08:50) 
[]

ing - tr kısa ceviri

twitter.com

Eleman ne diyor? Sanırım Türkiye yi elestiriyor.


 
bir şey çıkmadı? link doğru mu?


  • yalnux  (21.01.13 01:03:47) 
@yalnux
adresin sondaki noktayı silince..

  • kargn  (21.01.13 01:25:11) 
önceki tweetiyle başlamış: insan niye premier lig dururken türkiye gibi dandik bir lige gider. türkiye bok çukuru, tek sebebi aç gözlülük ve para diyor.


  • pofudukayi  (21.01.13 01:31:34) 
bu nası ingilizce bize öğrettiklerine benzemiyor :)

why wud ye wana go an play in turkey over the premier lge tho prem is the best in the world
  • bihaber  (21.01.13 01:37:46) 
türkler kötü kokuyora bile çekmiş seviyeyi, bırak, faşistin teki.
bo: body odor.

  • yalnux  (21.01.13 01:42:14 ~ 01:42:53) 
[]

meslek yüksekokulunun ingilizcesi

tam karşılıgı nedir ?




 
vocational college

ama amerikan sistemi ile avrupa sistemi farkli oldugu icin college, university, school, institute falan bunlar birbirine karisiyor. onu bilerek kullanalim college kelimesinii.
  • atmacaged  (20.01.13 23:08:59) 
ingilizce konuşulan ülkelerde birebir karşılığı olmadığı için yakın anlamlılar şunlar:
higher education instution
University of Applied Sciences

almanca olarak birebir karşılığı mevcut ama: Fachhochschule (türkçe çevirisi de birebir meslek yüksek okulu oluyor)
  • kriker  (20.01.13 23:13:25) 
[]

türkçeden-ingilizceye çeviri

çok acil lütfen yardım edin :( 1 paragraf sadece




 
very urgent, please help :( it's only 1 paragraph.


  • dogs  (20.01.13 19:09:52) 
"1 paragraf sadece" karşı tarafa yazmak istedeiğiniz bir şey değilse "it's only 1 paragraph." kısmını yazmayın.


  • bihaber  (20.01.13 19:36:13 ~ 19:36:22) 
[]

Ufak bir çeviri

süpermarkette sırası çabuk bitecek kasayı bulmak
?
tenks in edvıns.


 
en: finding a way of doing (your) checkout go faster in supermarket?


  • barfbag  (20.01.13 19:15:14) 
mot-a-mot ama iş gören çeviri:

finding the cashier whose queue will end quickly in the supermarket


anlamı yakın ama daha halk dilinde çeviri:

choosing the cashier line that is moving faster...
  • ermanen  (20.01.13 19:24:30 ~ 19:36:55) 
[]

Text Adventure oyunları

Selamlar,

Ben eliem ilk PC 95'te geçti diye övünürken millet ondan yıllar yıllar evvel bu oyunlarla tanışmış.
Çok ezik hissettim kendimi.

Sorularım şunlar:
Dil öğrenmeye katkısı var mıdır gerçekten?
Varsa şayet:
Dil öğrenmek için en çok katkı yapan text adventure oyunu hangisidir?

 
hugo vardı eskiden, şuraya git yazıyordun oraya gidiyordu, ipi bağla zıpla , kutunun içine bak gibi basit komutlarla oynuyordun. tabi ingilizce. o zamanlar go yu bildiğimden anca go yazardım.o da kırmaz giderdi. o kadar. bu tür oyunlardan mı bahsediyorsun.

farm3.static.flickr.com
  • orhan tv  (20.01.13 18:37:46 ~ 18:51:49) 
evet, dediğin gibi, yazı komutuyla ilerleyen oyunlar lazım. browserdan oynanırsa daha güzel olur. tek tıkla ulaşırım vs.
teşekkürler :)

  • kogan  (20.01.13 18:46:59) 
www.classicdosgames.com oyunun online hali


  • hitsumo  (20.01.13 19:29:08) 
text adventure'da grafik olmaz. orhan tv'nin bahsettiği oyun text adventure değil.

text adventure interaktif roman gibi olur, sadece yazı vardır yani.
  • gotham  (20.01.13 19:31:53 ~ 19:32:05) 
@gotham
doğru söylüyorsun. zork var mesela onu buldum online olarak. fakat bazı görseli olan oyunlarda da çokça dyialog olduğu için her ikisine de kapım açık aslında.

@hitsumo
çok teşekkürler hocam.
  • kogan  (20.01.13 21:51:39) 
[]

top 10

en sevdiğiniz/ şu aralar sardığınız rock şarkılardan top 10'unuzda neler var? yabancı şarkılarda dilin ingilizce olması tercihim. şimdi dinleyeceğim.




 
indie'ye kaçıyor biraz ama yine de bak:

www.youtube.com
  • mattiadestro  (20.01.13 16:03:44) 
steven wilson'ın yeni albümünü günlerdir dinliyorum, şu şarkıya hala doyamadım. albüm nete yeni düştüğünden albüm kaydının linkini de bulamadım ama şurada enfes bir konser performansı var. mutlaka göz at buna.

www.youtube.com
  • Kaczynski  (20.01.13 16:42:41) 
[]

i said to you "white"

Bu cümlenin neresi yanlış? Yanlış dediler. "Sana white dedim." demek istemiştim ama bi yeri yanlış mı gerçekten?




 
white ismi vermek anlamında dediysen ''i called you as white'' da diyebilirdin galiba.
gerçi tercüman değilim onlar da acılasa güzel olur.

  • pofudus  (20.01.13 14:16:25) 
tell'de to kullanılır gibi hatırlıyorum. i said you white da kulağa daha hoş geliyor. bilmiyorum, ben belki de yamuluyorum.


  • avkatbey  (20.01.13 14:22:13) 
"white"ı öne çekmen gerekir. "i said white to you."

@avkatbey: "i told white to you", "i told you white". bu ikisine bakılırsa "to" tell için değil yönelme olarak kullanılır. tell genelde "to" almaz.
  • lesmiserables  (20.01.13 14:22:58 ~ 14:25:52) 
bence de white'ı öne çekmen gerek. "i said white" diyebilirsin hatta, bence to you gereksiz.

"i told you white" diyeceksen "to" kullanılmaz.

isim vermek anlamında kullanacaksan "i called you white" diyebilirsin, "as" kullanılmaz.
  • slackerbitch  (20.01.13 14:55:39) 
what I said was white denilebilir ama muhabbetin tamami aktarilsa daha mantikli olur ben cunku bir yere oturtamadim bu cumleyi yani ne denmek istenmis olabilecegini?


  • mavicorap  (20.01.13 15:45:56) 
[]

nice senelere'nin çevirisi

tam olarak nedir? Hatta sevdiklerinle beraber güzel yılların olsun cümlesi nasıl ifade edilebilir? İngilizce tabi teşekkürler




 
  • ermanen  (20.01.13 01:02:52) 
nice years. 'nice' kelimesi ingilizce olarak da anlamlı ya, 'iyi,güzel' olarak. nice years desen de araya kaynar bence.


  • icim urperiyor  (20.01.13 01:17:21) 
[]

Yeni başlayacaklar için İngiltere'de dil okulu

Gelecek yaz gidecek olduğum dil okulu için London school of business and finansmanı düşünüyorum fikri olan olmayan herkesi dinlemeye hazırım




 
iyi bence.


  • baldur  (19.01.13 23:12:59) 
Farklı alternatiflere açığım arkadaşlar,teşekkürler


  • efegs1905  (19.01.13 23:38:00) 
[]

çeviri yardım :) kısa bir söz

Kalp dediğin atıyor zaten, marifet ritmi değiştirebilende...

ingilizceye çevirebilir misiniz


 
of çok kezbanish... :) ingilizcesi aynı duyguyu veremez ama deneyelim;

heart already beats but the point is the one who can change its rhythm.
  • esmer  (19.01.13 18:50:37) 
the heart is already beating, the point is to change its rhythm.
not:marifet için point yerine daha güzel birşey gelebilir de bulamadım şimdi.
Hehe.
  • slymene  (19.01.13 18:52:43) 
the point yerine öneriler:
the challenge
the difficulty
the merit
  • parol  (19.01.13 20:15:45) 
but yerine öneri:
however
nevertheless
  • diskbudur  (20.01.13 16:19:58) 
[]

bir cümle çevirisi

To bid farewell to the glimmers of the morning, to let the cold currents purify my thoughts, petrify my flesh, so I can find sleep at the very bottom of the ocean.

arkadaşlar bunu türkçe'ye nasıl çeviririz?


 
yaklaşık olarak:

sabahın ışıltılarına elveda demek, soğuk rüzgarların düşüncelerimi saflaştırmasına izin vermek, bedenimi dondurmak ki okyanusun en dibinde uykuya dalabileyim.
  • midesiz  (19.01.13 15:52:24) 
sabahın ilk ışıklarına elveda diyerek, soğuk esintilerin düşüncelerimi arındırmasına izin vererek, tenimi dondurarak, okyanusun en dibinde uykuyu bulabilirim.


  • sweet child o mine  (19.01.13 15:54:42 ~ 15:55:46) 
sağolun, katetmem gereken epey daha yol var :)


  • vasiyet  (19.01.13 16:10:59) 
[]

Bir kelime konusunda yardım

"Pek çok ebeveyn, çocuklarına başarısız olduklarında kızar." diyeceğim. Buradaki "kızmak" kelimesini en güzel karşılayabilecek İngilizce kelime nedir?

Akademik bir makalede geçecek bu cümle. O nedenle kelime ne kadar advanced olursa, o kadar iyi olur.


 
scold

daha çok "azarlamak" anlamında
  • ermanen  (19.01.13 03:08:01 ~ 03:08:19) 
Negative reinforcement diyebilirsin.

psychology.about.com

en.m.wikipedia.org

"Many parents provide negative reinforcement to their children in cases of failure."
  • [silinmiş]  (19.01.13 06:53:01 ~ 07:01:16) 
Frustrated?


  • sttc  (19.01.13 09:24:09) 
[]

Essay Topics

Güzel essay topic'leri içeren bir site var mı?
Google'a yazıp arattığımda çok sığ konular çıkıyor ve bu şekilde bulduğum sitelerde genellikle hep aynı içerik oluyor.



 
ne icin aradigini bilemedim ama toefl writing topicler var burada: kazuo.fc2web.com

yine toefl writing topics olarak aratirsan bi suru bulabilirsin bunlardan..
  • buzzlightyear  (19.01.13 00:55:54) 
[]

bu çeviri yanlış değil mi?

Vladimir Nabokov'un, Ada ya da Arzu kitabının giriş cümlesi(İletişim yayınlarından, Fatih Özgüven çevirmiş.:

Büyük bir Rus yazarı ünlü bir romanının başında (Anna Karenina...)... "Bütün mutlu aileler az çok birbirinden farklıdır; bütün mutsuz aileler de az çok birbirine benzer," der...

Wikipedia'ya göre o söz şöyle (Benim de aklımda Hedgehog filminden aynı şekilde kalmış.): Happy families are all alike; every unhappy family is unhappy in its own way.

Yani çevirinin tam tersi bir anlam çıkmıyor mu?
Nabokov mu değiştirerek kullanmış diye baktım ama aynı şekilde gözüküyor alıntı. Valla yanlışsa bütün kitabı okuma hevesim kaçtı.

edit: evet nabokov böyle kullanmış. çeviri yanlış değilmiş.

www.ada.auckland.ac.nz

 
cümle oysa, ceviri buysa, o ceviri yanlis. serbest ceviri de degil ki, fatih özgüven seviyor, acele ile cevrilmis. dönüp tekrar okumamis belki.


  • atmacaged  (18.01.13 23:05:54) 
“Все счастливые семьи довольно-таки не похожи, все несчастливые довольно-таки одинаковы”, – так говорит великий русский писатель в начале своего прославленного романа (”Anna Arkadievitch Karenina”), orjinal rusçası

jellyfishjam'ın çevirisi birebir doğru,

Nabokov'un alıntıladığı Anna Karenina'nın başı ise şöyle

Все счастливые семьи похожи друг на друга, каждая несчастливая семья несчастлива по-своему.

Tüm mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir demiş.

Nabokov'un yazdığının tam tersini anlatmış, Nabokov açıkça Tolstoy'un sözlerini çarpıtmış. Senin Hedgehog filminden hatırladığın Tolstoy'un sözleri
  • slavophilia  (19.01.13 00:40:27) 
[]

İngilizcemi geliştirmem lazım

son 2 aydır, game of thrones'un kitaplarını okuyorum ingilizce olarak.
ilk başlarda zorlanıyordum, 1 sayfayı oldukça uzun sürede okuyordum. artık neredeyse türkçe kitap okur gibi hızla okuyorum bir sayfayı.

bilmediğim kelimeleri sözlükten bakmakla vakit kaybetmiyorum. konu hakimiyetiyle devam ediyorum, hiç ara vermeden. soru 1: bu doğru mu? çok fazla yeni kelime öğrenmiyorum gibi sanki, yani kitap başı 20-30 yeni kelime öğreniyorumdur en fazla.

soru 2: gramerimin gayet iyi olduğunu düşünüyorum açıkçası. yine de arada bir pratik yapabileceğim bir öneriniz var mı?

soru 3: listening için ne yapayım?

en önemli soru 4: skype'da falan speaking grupları olduğu söyleniyor. benim bir skype'ım bile yok. bu skype'dan speaking işi faydalı mıdır? nerden bulurum bu grupları? speaking ile verebileceğiniz başka tavsiye var mı? (gönül ister ki cebimizde vizemiz, cüzdanımızda paramız olsun yurtdışında konuşalım ama yok işte)

 
1- yanlış bence. Cümle içerisinden anlam çıkartamıyorsan kelimelerin anlamlarına bak.
2- pas.
3- Yabancı dizileri ingilizce altyazı ile izle, ama altyazıya bakma, söylenenleri takip et, anlamadığında altyazıya bak. Beynin metin ile sesi eşleştirecek, böylece listening konusunda iyileşeceksin.
4- Hiç görmedim, duymadım. Speaking olayı çok zor bir şey değil aslında, biz abartıyoruz. Günlük hayatta yaptığım şeyleri bazen kendime yabancı dilde anlatıyorum, bazen mesela kendimi iş görüşmesinde hayal ederken ingilizce diyalog kurmaya kasıyorum falan, çok faydalı oluyor.
  • roket adam  (18.01.13 21:02:47) 
1- ben de aynı kitapla aynısını yapıyorum. Çok sorun değil bence.
2-3-4 Couchsurfing'de mütemadiyen konuşma grupları toplantılarının ilanları var. Haftada 2-3 kere pek çok yerde var. Bir göz at istersen.

  • whoosie  (18.01.13 21:04:02 ~ 21:04:14) 
3 gidin ingilizce forumlarda takılın, herhangi bir konu üzerinde. bildiğiniz bir konu üzerine olması daha iyi olur. sorulan sorulara paragraflarca cevap verebilince (tabi 10 saat düşünüp değil, onbeş dakikada) olmuşşun demek.


  • zgn  (18.01.13 21:05:58) 
duyurunun ingilizce versiyonları var orda takılırsan fayda görebilirsin.

yahoo answer gibi.
  • al basmadan donu var  (18.01.13 21:18:50) 
1-doğru. yabancı dilde metin öyle okunur zaten. sürekli karşılaşırsan bazı kelimelerle ya da çok ilgini çeker merak edersen, not eder sonradan bakarsın.


  • nobetciokur  (18.01.13 22:02:29) 
3- voscreen.com bu siteye gir. buradaki videolarda söylenen şeyleri 15 saniyede anlayıp doğru olan türkçe seçeneği seç :) her türlü filmden, klipten, videodan kesitler olduğu için değişik aksanları da duymuş olursun. ben öyle yapıyorum yani.


  • nathanieltroy  (18.01.13 22:17:24) 
1- aynen dediğin yöntemi öven uzunca bir entry vardı sözlükte. bulursam eklerim.
anafikri de sözlüğü asla kullanma. konunun içeriğinden sözcüğü tahmin edersin, 5-6 defa daha aynı kelimeyi tahmin edince, oturtunca, o kelime senin kendi öğrendiğin, beyninin çaba harcadığı birşey olduğu için unutulmaz olur. bilgisayar oyunlarındaki kelimeleri hızlıca öğrenmemiz gibi.

3- Ted videolarını ileyebilirsin.
- BBC'nin six minutes english ses kayıtları var. gayet anlaşılır. değişik konular mevcut. her gün 6 dakikanı yaırabilirsin. www.bbc.co.uk
- voscreen.com edit:söylemişler zaten.

edit: 1- budur: beta.eksisozluk.com
bu entry mutlaka okuyun. hem yöntemleri öğretiyor, heminsanı motive ediyor ingilizceyi geliştirmek konusunda. ingilizce radyo dinlemek ile ilgili tavsiyeleri de var.
  • unalub  (18.01.13 22:25:40 ~ 22:31:33) 
4 için konuşuyorum yabancı sitelerde profil yap. ordan beğendiğin kafa dengin insanları ekle skype a sohbet et. çok ama çok faydalı oluyor. yurtdışına bi kaç hafta gitmekle de öğrenilmez zaten üzülme.


  • irsh92  (19.01.13 01:33:37) 
[]

ingilizce-türkçe çeviri

"i was always really distressed by the fact that school, which is supposed to be this institution that makes you really think about life, was for me always a place where if you really thought or you were outspoken, you were instantly a trouble maker. and i always felt that school taught people not the think about things and to be very regimented and to be very accepting. so i always found it really quite destructive. but i can only speak from my experience, which was a poverty-stricken, horrendous, penniless school. and, uh, it was very bad. there was a complete sense of hopelessness impressed upon the pupils by the teachers, which was always a terrible nightmare ..."


çok teşekkürler.

 
okulun aslında sizi hayat hakkında düşünmeye yönlendirmesi gerekirken, okulda konuştuğunuzda veya düşündüğünüzde sizin "sıkıntılı öğrenci" olmanız bana her zaman rahatsız edici gelmiştir. okulun insanlara her zaman olaylar hakkında düşünmemeyi, herşeyin olduğu gibi kabul edilmesi gerektiğini öğrettiğini düşünürüm. bunu da her zaman çok yıkıcı buluyorum. bunu tabi kendi kısıtlı tecrübelerimle söylüyorum. öğretmenlerin yönettiği kuklalarda (öğrencilerde) her zaman bir umutsuzluk var ve bu gerçek bir kabus.


  • aradaki uzaklik  (18.01.13 16:00:06) 
[]

bir işletme terimi

yahu hani bizim gidip onların işlemlerini incelediğimiz, onların da gelip bizim işlemlerimizi incelediği şeyin adı neydi yahu?

bi bulduruverin.


 
audit tarzı bişeyden bi bahsediyorsun?


  • hypervaskulerdondurucu  (17.01.13 21:25:27) 
hayır, bir adı vardı bunun.


  • eksi sozluk e bir daha geldim  (17.01.13 21:27:53) 
benchmarking olabilir mi?


  • i'm a dreamer  (17.01.13 21:31:49) 
hah, ağzına sağlık.


  • eksi sozluk e bir daha geldim  (17.01.13 21:33:46) 
[]

bu metinde "recession" ile kastedilen tam olarak ne? (CRM)

Customer Retention in a Recession

With a recession in full swing, cutbacks are being made. The latest Bellwether report from the IPA revealed the biggest fall in marketing budgets for nine years. However, in an economic downturn it is even more important to spend and use marketing budgets wisely. In the current climate it is easy to think the worst but marketing departments will still have money to spend.

durgunluk?
duraklama?
düşüş?
gerileme?
yavaşlama?
küçülme?
daralma?

 
ekonomik durgunluk manasında.


  • nobetciokur  (17.01.13 21:14:56) 
durgunluk


  • silver apple  (17.01.13 21:22:35) 
[]

Basit bir Almanca cümle çevirisi.

Berlin nasıl bir şehirdir?
Was für eine Stadt ist Berlin?

Bu doğru mudur? "was für ein" kalıbını şaşkınlık ifadeleri için kullanıldığını gördüm. Bu kullanım doğru mudur?

Teşekkürler.

 
nasıl bir şehir Berlin böyle? gibi oluyor was für ein dersen.


  • niye ama  (17.01.13 17:25:21) 
Öyle demek istemezsem, bildiğimiz "nasıl bir şehirdir?" demek istersem ne kullanmalıyım peki?


  • gyroscope  (17.01.13 17:30:21) 
Wie ist die Stadt Berlin?
Wie ist Berlin, als eine Stadt?
bunlar olabilir sanki. Bu arada ben almancacı değilim sadece kulak dolgunluğu.
  • niye ama  (17.01.13 17:41:59) 
[]

ingilizce küçük bir çeviri

selam arkadaşalr
control log u nasıl çeviririz?
tam cümle şu : how to facilitate the control log

each section of the log facilitates an examination of an important element of battering...

tesekkurler

 
"kontrol günlüğü" diye çevirilebilir "control log"


  • muhatara icermeyen tefekkur mit  (17.01.13 16:01:08 ~ 16:01:22) 
"kontrol günlüğü" log bazen çevrilmiyor çevrilirse kayıt veya günlük diye çevriliyor


  • niye ama  (17.01.13 16:07:12) 
[]

almanca çeviri

tek tek google translate kullanmak baya zor olurdu burada. :)
"friends" ve "how i met your mother" spoiler'ı içerebilir.
de.webfail.com
şimdiden çok teşekkürler.

 
Çok uzun ama yapayım, başkası yapmıyordur inşallah.
Edit olarak gelcek buraya

Geldi! Resim resim takip edebil diye grameri parçalamak zorunda kaldım.

New York'ta bir grup çok iyi arkadaş

Birlikte sürekli aynı mekanda takılıp içiyorlar ve işe çok az gidiyorlar

Grupta romantik şıpsevdi(ler) var. Lakin ilişkileri uzun sürmüyor

Bir sonraki basamakta bir araya geliyorlar

ve bir yıl sonra ayrılıyorlar

Sonraki yıllarda sürekli bir araya gelip ayrılıyorlar

Romantik erkeğin sıkıcı bir işi var

ve ardından profesör oluyorlar.

kadın avcısı

evli bir çift

kadın avcısı tarafından evlendirilen(evli çift)

Temiz kalpli ve tek eşli iyi çocuk diğerlerinin ilişkileriyle meşgul olmasına(onlara yol göstermesine)
  • dampire  (16.01.13 17:24:22 ~ 18:52:18) 
1 ... • ... • 137 • ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.