[]

bir şarkı sözü çevirisi..

it's a still life water color,
of a now late afternoon,
as the sun shines through the curtained lace
and shadows wash the room.
and we sit and drink our coffee
couched in our indifference,
like shells upon the shore
you can hear the ocean roar
in the dangling conversation
and the superficial sighs,
are the borders of our lives.

and you read your emily dickinson,
and i my robert frost,
and we note our place with bookmarkers
that measure what we've lost.
like a poem poorly written
we are verses out of rhythm,
couplets out of rhyme,
in syncopated time
lost in the dangling conversation
and the superficial sighs,
are the borders of our lives.

yes, we speak of things that matter,
with words that must be said,
"can analysis be worthwhile?"
"is the theater really dead?"
and how the room is softly faded
and i only kiss your shadow,
i cannot feel your hand,
you're a stranger now unto me
lost in the dangling conversation.
and the superficial sighs,
in the borders of our lives.


teşekkürler =o)

 
buyrun:

şimdi çok gerilerde kalmış bir öğledensonranın
natürmort suluboyası
güneş tenteden içeri sızıyor
ve gölgeler odayı yıkıyor
ve biz de kayıtsızlığımıza gömülmüşüz
oturmuş kahve içiyoruz
sahildeki denizkabukları gibiyiz
sallanan sohbetimizin arasında
okyanusun gümbürtüsü duyuluyor
ve o yarım yamalak iç çekişler,
hayatımızın sınırları

sen emily dickinson okuyorsun
bense robert frost
kaldığımız yerlere ayraçlar koyuyoruz
neler kaybettiğimizi ölçüyorlar
uyduruk bir şiir gibi
ritmsiz mısralara benziyoruz
kırpılmış zamanlarda
kafiyesiz beyitleriz
sallanan sohbetimizde yok oluyoruz
ve o yarım yamalak iç çekişler,
hayatımızın sınırları

evet, önemli şeylerden konuşuyoruz
söylenmesi gereken kelimelerle
"analiz uğraştığımıza değecek mi?"
"tiyatro gerçekten bitti mi?"
oda nasıl da yavaşça soluklaştı
sadece gölgeni öpüyorum
ellerini hissedemiyorum
artık benim için bir yabancısın
sallanan sohbetimizde yok olan
ve o yarım yamalak iç çekişler,
hayatımızın sınırları

çn: sözler güzelmiş ama son kısımda ağlaklaşmayaydı iyiydi :)
  • kül  (10.05.13 01:01:12) 
[]

çeviri-- tıkandım

Sargent Shriver provided the single exception to rather heavy-handed attempts of the contestants to arouse sallies of laughter against ’ach opposing side.




 
Rakiplerini kahkaha ile tahrik etmeye çalışan yarışmacıların nispeten beceriksiz/ağır girişimlerine katılmayan tek kişi Sargent Shriver oldu.

yapı ve kelimeler yüzünden bir türlü toparlayamadım cümleyi. diğer denemelerimin arasında en mantıklı duran buydu.
  • vrykolakas  (10.05.13 03:43:26 ~ 03:44:29) 
hayatım boyunca asla yabancı bir dili öğrenemeyeceğim galiba.
4 dakikadır cümleye mal gibi bakıyorum

  • kamera motor  (10.05.13 07:09:42) 
@kamera yok abi be öyle düşünme, böyle cümleler olmuyor. @vryko ben baya farklı düşündüydüm, ne bilim zıt partilerin kara mizahında bu adam bi üst rol felan alıyor diye. tişikir.


  • legolas_21  (10.05.13 20:30:35) 
e bu adam politikacıymış ya :)

muhalefet partilerini alaylarla tahrik etmeye çalışan adayların nispeten beceriksiz/ağır girişimlerine katılmayan tek kişi Sargent Shriver oldu.

gibi bir şey daha düzgün olur :D
  • vrykolakas  (11.05.13 15:56:23) 
[]

ingilizce çeviri- çok kısa

merhaba herkese,

x Oluş halinde bir nosyon olarak bla bla diyeceğim.

Ama oluş halinde olan anlamı nasıl verilir. Yani buradaki oluş olmakta olan ve nihayete eren bir şey olarak değil; farklı değişkenler ile beraber sürekli oluş/değişim halinde olan bir yapı olarak.

Çok teşekkürler.

 
bir bok anlamadım ben. muhtemelen de kimse hiçbir şey anlamadığı için cevap alamamışsın. farklı kelimelerle bir kez daha anlatmaya çalış istersen.


  • cepeuc  (09.05.13 21:16:21) 
öncelikle bu samimi yaklaşım için teşekkür ediyorum :)

ama nasıl farklı anlatabilirim bilmiyorum. Mevzu teorik.

Şöyle diyeyim; örneğin yapısalcılar için yapı değişmez bir şeydir ya. Yani işte örneğin structural stability dediğimizde yapısal değişmezlik, sabitlik anlamını veririz.

Ama mesela yapı sürekli değişen bir şeydir nasıl diyeceğim? Yani vurgu unstable olarak olmayacak. Sürekli değişen ve değişerek yeni bir şeye dönüşen, bunun da sürekli farklı iç ve dış değişkenler sebebiyle kaynaklandığı söylemeye çalışıyorum. Yani unstable dersem; dışarıdan sürekli değiştirilen muğlak bir şey anlamı çıkar.

oysa ben hem iç etkene hem dış etkene agency atfederek, sürekli dönüşen ama bu dönüşen şeyin de hep yeni bir şey olduğunu söylemeye çabalıyorum.

yani bir phrase de olabilir bunu anlatan...

daha da karıştı ve kimse hiç bir bok anlamadı değil mi bu kez?
  • siradan bir adam  (09.05.13 21:46:38) 
anladım galiba. aklıma gelen ilk kelimeleri sayıyorum o zaman. umarım yardımcı olur.

kaleidoscopic - en umutlu olduğum bu.
choppy
constantly changing(bunu zaten düşünmüşsündür, olsun)
unsettled(bu unstable'la aynı mantık, sana uymaz gibi)
erratic
...(buraya bi tane daha kelime yazıcam birazdan, dilimin ucunda ama bir türlü gelmedi aklıma)
  • cepeuc  (09.05.13 23:00:33) 
çok teşekkürler, kaleidoscopic sürekli değişen diye bakınca çıkıyor; ben de buldum. ama hiç böyle bir kullanım görmedim. hani vardır ya; süslü kelime kasmış bir imaj çizmek istemiyorum kullanılmıyorsa.

acaba kullanılıyor mu böyle bir kontekste bu kelime? Neyse bakalım; native birisine danışırım olmadı yarın.
  • siradan bir adam  (09.05.13 23:34:03) 
[]

şarkı sözü

www.youtube.com şu şarkının hemen başında "yellow pocahontas" tan sonra ne diyo adam?




 
the pretty monogram hunters, they don't bow down


  • marcelorios  (09.05.13 14:45:55) 
[]

taze çekilmiş (ingilizce)

kahve için "taze çekilmiş" deyiminin yaygın kullanılan ingilizce çevirisi nedir?

tam doğru bir sonuç gerekiyor, kurumsal bir mesele.


 
fresh roasted panpa

edit: kıçımdan anlamışım,ground olacaktı doğrusu. @el desaparecido ve @moonwell'e teşekkürler
  • GibsonRules  (08.05.13 18:10:00 ~ 09.05.13 20:04:28) 
freshly ground. Roasted =kavrulmus


  • el desaparecido  (08.05.13 19:08:23) 
freshly ground

şöyle aynen: creativelynk.co.uk
  • moonwell  (08.05.13 19:48:22) 
[]

müşteri temsilcisi ingilizce cv'ye nasıl yazılır ?

ingilizce karşığı nedir, ne yazsak uygun olur ?




 
direkt birebir ing.sini yaz işte.

customer representative
  • sir gawain  (08.05.13 17:08:56) 
sales assistant


  • action_f0rever  (08.05.13 17:26:08) 
Calistigin sektore gore degisir. Eger satis alaniysa sales asistant, yok sirketse ikinustteki, yok reklamsa brand manager ya da representative ( en son bu kullaniliyordu sanirim)


  • 65 derece  (08.05.13 18:20:34) 
[]

ingilizce - tr

indeed for

tam olarak hangi durumda kullanılır


 
metin lazım gelir, spesifik bir kalıp değil indeed for


  • fazıl sayma  (08.05.13 15:47:17) 
[]

Ufak bir yardım

Aşağıdaki cümleler sunumda ekrana tek tek geliyor altına türkçe altyazı olarak yazacağım. Benim çeviri kabiliyetime göre "İnanana kadar hepsi sıradan biriydi vs..." ekran akışı(ingilizce yazı) ve türkçe altyazı olarak oturtamadım çok sevgili ingilizce duayenleri bir yardım...



THEY ALL WERE JUST SOMEONE

UNTIL THEY BELIEVED

THEY CAN BE MORE

THEY WERE SIMPLE HUMANS AS WE ARE

THEY HAD A DREAM LIKE WE ALL DO

THEY DARED TO CHASE IT. WHY DON'T WE?

HAVE A DREAM.

DARE TO CHASE IT.

TAKE A CHANCE.

TRY

 
allahım sana geliyorum.

Sadece herhangi birisiydiler
İnanana kadar
Daha fazlası olabilirler
Bizim gibi sıradan insanlardı
Hepimiz gibi onların da rüyaları vardı
(Rüyalarının) Peşine düşmeye yürekleri vardı. Biz neden yapmıyoruz?
Bir rüyan olsun.
Peşine düşecek yüreğin olsun.
Bir kere dene
Dene
  • screamshot  (08.05.13 10:41:00) 
[]

bir şey oğlu bir şey

mesela eşek oğlu eşek'i ingilizce de nasıl deriz? önemli olan kalıp, deyimin anlamı önemli değil burada.

bir de "sınav sonuçları açıklanmadı".


 
valla "orospu çocuğu", "son of a bitch" ise
son of a ... şeklinde olur.

  • etna  (08.05.13 09:54:00 ~ 09:54:27) 
"son of an ass" olabilir. eşeğin oğlunun da eşek olabileceği aşikar olduğundan ikinci eşeği kullanmıyorlar. "son of a bitch" biraz farklı bir yerde kalıyor tabii bunun yanında.


  • loveinaflipbook  (08.05.13 09:56:47) 
buradan "son of a" ile başlayan slangleri görebilirsin.

www.urbandictionary.com
  • victim of a foolish heart  (08.05.13 10:07:32) 
[]

"What have these days come to?"

ne demek?




 
"ne günlere galdık, vay anam vay" gibi bişey türkçesi.


  • loveinaflipbook  (08.05.13 09:54:14) 
[]

Alamanca sözlük

Sevgili İsmail YK hayranları

Sıfırın altında eksi 5 derecede bulunan Alamancam için online sözlük aramaktayım. Ayrıca IOS ve Android tarafında uygulaması olan şükela sözlüklerde varsa kabulümdür.


 
dict.cc

android uygulaması da var ama offline çalışıyor. indiriyor kelimeleri telefona.
  • heritage  (08.05.13 00:22:41) 
www.seslisozluk.com var. çok sağlam site, senelerdir ingilizce için kullanıyordum sonra diğer dilleri de eklediler. yerli site hem. destek verdiği dilleri gittikçe geliştiriyor. mobil uygulamaları da var sanırım.


  • sizofren hayaller  (08.05.13 07:38:40 ~ 07:40:07) 
pons'un her iki platform için uygulamaları var


  • beholderrulez  (08.05.13 11:19:35) 
[]

ingilizce-fransızca çeviri.

küçük bir çeviri ihtiyacım var.toplansan 7 satır.konuşma dili.mesajla iletişelim :)




 
buraya yazarsanız daha çabuk yardımcı olurlar.


  • vedat chili peppers  (08.05.13 00:07:53) 
[]

ing. tarih şeridi?

bizim sınıflarda falan astığımız tarih şeridinin ingilizcesi nedir? history line falan denedim ama değilmiş. aklım bilemedi. ne ola ki acaba?




 
tam anlamı karşılamadı gibi :(


  • freya  (07.05.13 15:00:03) 
history timeline?


  • marcelorios  (07.05.13 15:01:43) 
[]

ing. olmadı

-olmadı sen de gelirsin.

-olmadı ben alırım anahtarı.

yakın anlamda kelime var mı?

 
  • [silinmiş]  (07.05.13 10:30:00) 
  • cakabo  (07.05.13 10:33:27) 
[]

Almanca Yardım

Merhabalar,
almanya'da sitenin birinden alışveriş yaptım. Saat kutusunun içi boş çıkınca benden şu formu doldurup yollamamı istediler. Almanca bilgim Achtung grenade'den ibaret olunca bilmeden imza atmaktan korktum. Aşağıdaki text'in güvenirliği konusunda birisinden onay alabilirsem sevinirim:

EIDESSTATTLICHE ERKLÄRUNG

NAME _____________________________

AUFTRAGS-NR. _____________________________

RECHNUNGS-NR. _____________________________

Hiermit erkläre ich an Eides Statt, dass der u. a. Artikel nicht in der Sendung von Kolibrishop mitgeliefert wurde:

________________________________________________________________________

________________________________________________________________________

Erklärung

Auszug aus dem Strafgesetzbuch (StGB)

§ 156 StGB Falsche Versicherung an Eides Statt

Wer von einer zur Abnahme einer Versicherung an Eides Statt zuständigen Behörde eine solche Versicherung falsch abgibt oder unter Berufung auf eine solche Versicherung falsch aussagt, wird mit Freiheitsstrafe bis zu drei Jahren oder mit Geldstrafe bestraft.

§ 163 StGB Fahrlässiger Falscheid: fahrlässige falsche Versicherung an Eides Statt

(1) Wenn eine der in den §§ 154 bis 156 bezeichneten Handlungen aus Fahrlässigkeit begangen worden ist, so tritt Freiheitsstrafe bis zu einem Jahr oder Geldstrafe ein.

(2) Straflosigkeit tritt ein, wenn der Täter die falsche Angabe rechtzeitig berichtigt. Die Vorschriften des § 158 Abs. 2 und 3 gelten entsprechend.


__________________________________________
Ort, Datum, Unterschrift

 
"Hiermit erkläre ich an Eides Statt, dass der u. a. Artikel nicht in der Sendung von Kolibrishop mitgeliefert wurde:"
siz burda bir yemin etmiş oluyorsunuz (gelen teslimatta mal yoktu diye)aşağıda da yalan yere yemin eden sigortayı yanıltan (bilerek veya ihmalle)için ceza var filan diyor anladığım kadarıyla.

  • niye ama  (06.05.13 21:07:22) 
niye ama nin dedigi gibi asagida cezalari yazmis, yalan beyanda bulunursan 3 yila kadar hapis cezasi veya para cezasi falan. doldur formu yolla gonul rahatligiyla, anormal birsey yok.


  • eick  (06.05.13 22:03:51) 
çok teşekkürler.

şaka gibi bir online alışveriş tecrübesi oldu.
  • aacwarlock  (06.05.13 22:08:02) 
imza atmanızda bir sakınca yok. Aslında alman yasalarına göre, bilmediğiniz bir dilde bir metin imzalarsanız, resmi olarak imzanızın geçerliliği de yok.

Belgede ürünün size ulaşmadığını bildiriyorsunuz, eğer ifadenizin yalan olduğu kanıtlanırsa dolandırıcılık suçlaması ile karşı karşıya kalırsınız. Belgede bunun ile ilgili bir bilgi var. kısaca çevirmek gerekirse:
---
yeminli kabul edilen ifade:

isim...
sözleşme numarası...
fatura numarası...

elime geçen kargoda aşağıda adını yazdığım ürünün yer almadığını bildiririm:
.....

açıklama:
ceza kanunlarına göre verdiğiniz bilgi doğru değilse, üç yıla kadar hapis veya para cezası ile cezalandırılırsınız.

eğer yanlış bir bilgi verdiyseniz, verilen süre içerisinde ifadenizin yanlış olduğunu bildirmeniz halinde ceza almazsınız.
  • hans mustermann  (06.05.13 23:11:14) 
hans mustermann ve diğer arkadaşlar zaman ayırdığınız için tek tek teşekkür ederim.


  • aacwarlock  (07.05.13 00:22:49) 
[]

ufak bir çeviri yardımı

selamlar,
şu cümleyi bir türlü çeviremedim. yardımcı olursanız sevinirim.

"He found that twice as many children who had lost a parent by death attended the Maudsley Hospital psychiatric clinic than would be expected from death rates in the general population and 14 per cent had been bereaved of a close relative in the recent past."

şimdiden teşekkürler.

 
Maudsley Hastanesinde çocukların ailelerinin ölmesi sonucu psikiyatri kliniğine girmesini genel popülasyonun ölüm oranı olan %14'den iki kat fazla olduğunu bu matemli insanların kısa geçmiş zaman içindeki ilişkilerini buldu.

tam olmadı ama. aşşağı yukarı bu. ingilizce olarak ne demek istediğini anladım ama türkçeye tam dökemedim:/
  • i understood  (06.05.13 20:46:08) 
Maudsley Hastanesi psikiyatri kliniğine genel nüfustaki ölüm oranlarına dayanarak beklenene göre iki kat daha fazla ebeveynlerinden birini ölüm nedeniyle kaybetmiş çocuğun başvurduğunu ve bunların %14'ünün yakın geçmişte yakın akrabalarından birini yitirmiş (olmaktan dolayı yasta) olduğunu bulmuştur.


  • niye ama  (06.05.13 20:47:16) 
[]

1 cümle çeviris?

This will be accomplished by creating and providing GFE in the form of an open-source, real-time, operator-interactive, virtual test-bed simulator, called the GFE Simulator

buna el atacak biri?


 
Bu hedefe, açık kodlu, gerçek zamanlı, kullanıcı etkileşimli, sanal test edici bir simülatör olan GFE Simulator'un desteklediği GFE formatında bir dosya oluşturarak ve sağlayarak ulaşılacaktır.


  • sir gawain  (06.05.13 16:13:14 ~ 16:15:04) 
[]

bir cümle almanca yardımı

ebay'den ürün alacağım. sorum yanlış olmuş düzeltiyorum. "kargo ücreti ne kadar?" bunu nasıl sorabiliriz?




 
hacım henüz A2.1'deyim ama umarım yanlış olmamıştır:)

ich möchte dich das paket nach Amerika verschicken. Was kostet das?
  • KidLazer  (06.05.13 15:06:18) 
@kidlazer paketi Amerika'ya neden göndertiyorsun ki? :)

@novotni Was kostet der Versand?
  • Mügüs  (06.05.13 15:18:02) 
arkadaş düzeltme yapmış ilk cümlesi paketi amerikaya göndermeni istiyorum kargo ne kadar tutar dı şimdi sadece kargo ne kadar olmuş:)


  • KidLazer  (06.05.13 15:49:15) 
[]

İngilizce tek cümle

Merhaba, tek cümlelik bir çevirim var.

if man makes himself a worm he must not complain when he is trodden on.

Çevirebilirseniz çok sevinirim.

 
Yani diyorki, bir erkek kendisi solucanlaştırırsa/ kendini solucan olarak görürse üzerine basılıp ezildiğinde şikayetçi olmamalı.


  • Golgi  (06.05.13 10:49:31) 
bu sözün bi benzerini alakasız bir vidyoda duymuştum. meğer gerçekten böyle bir şey varmış :) teşekkür ediyorum kendi adıma..

www.youtube.com
  • bir turlu giremedim  (06.05.13 11:07:01) 
[]

offline fr - tr sözlük

var mıdır? hangisini önerirsiniz?




 
var.

babylon'u kurun bilgisayarınıza, sitesinden mustafa yıldız2ın paketini indirin. çevrimdışı olarak kullanabilirsiniz.

www.babylon.com

www.babylon.com
  • dahinnotha  (05.05.13 23:51:25 ~ 23:54:56) 
[]

Sollte das stimmen, dann... ne demek?

Bu doğru olsaydı, o zaman ...

Demek mi?

Bir de hazır sormuşken, yukardaki gibi şekil, mektuptaki/yazıdaki tekdüzeliği bozacak, en az b2 seviyesi redewendunglar önerirseniz çok memnun olurum. Şimdiden teşekkürler.

 
eger bu dogruysa, o zaman ...


  • shi aila  (05.05.13 23:40:03) 
redewendung deyimler yada soz obekleri oluyor. " keine Panic auf der Titanic" yada "ohne Moos nichts los" gibi. sen cumleleri suslu kurmak istiyorsun yani gramatikte varyasyonlara calisman gerek. falls, sofern, es sei denn, bei gibi baglac präposition kullanimi yada tumden cumleyi cevirerek. bunun icin gramatik alistirmalari var. ozellikle dsh sinavinin gramatik alistirmalari bunun uzerine kurulu. varolan cumleyi anlami ve kelimeler degismeden farkli sekilde yazmak.


  • eick  (06.05.13 09:58:47) 
[]

çeviri

"A well organised and hard working Biology student graduating in june 2007 with good communication and analytical skills, looking to develop a carrier as a biologist within an international research environment. Adequate English speaker and experienced in the use of spreadsheets, databases and similar business softwares."

birebir çeviriden daha çok biraz daha karşılığı olabilecek çevirisi olursa çok iyi olur, çünkü ben bu konuda yazma yeteneğini kaybetmişim. şu pazar akşamı da kafam çalışmadığından bir türlü düzgün bir şey yazamadım. yardımcı olursanız çok sevinirim.

not: bu cv için yazılmış cover letter yazısı aslında haliyle özne olmasa da burda "I" oluyor

 
İyi organize olmuş ve çok çalışan biyoloji öğrencisi Haziran 2007'de iyi bir iletişim ve anatik beceriyle mezun oluyor, uluslararası araştırma çevresinde biyolog olarak bir kariyer oluşturmaya çalışıyor. Yeterli düzeyde İngilizce konuşabiliyor ve tablo, veritabanı ve benzer iş programlarını kullanma konusunda deneyimli.


  • otonom  (05.05.13 21:29:50 ~ 21:31:22) 
Öğrencimiz düzenli ve çalışkan bir biyoloji öğrencisi olup Haziran 2007'de iyi iletişim ve analitik becerilerle mezun olduktan sonra uluslararası (Çokuluslu da olabilir emin olamadım) bir araştırma topluluğunda biyolog olarak kariyer yapmak istiyor. Yeterli düzeyde ingilizce konuşabiliyor ve veritabanları, elektronik tablolar ve benzeri iş programlarına hakim.

Notunu şimdi gördüm, eğer kendin için yazacaksan en baştaki öğrencimiz kısmını atıp biraz değiştirerek ayarlayabilirsin kendine göre.
  • Haldamir  (05.05.13 21:40:20 ~ 21:48:07) 
[]

a rising tide lifts all the boats (özlü söz)

ekonomi ile ilgili bir yazı çeviriyorum. tırnak işareti içinde bu söz var (anladığım kadarıyla jfk'in bir sözü).

wiki açıklaması: Benefits provided to a few may lead to conditions that are beneficial to all.

doğrudan çevirmek yerine buna uygun bildiğiniz türkçe bir söz varsa onu kullanmak isterim.

 
nerede cokluk orada bokluk belki.. tamam vurmayin adam oldu.


  • bohr atom modeli  (05.05.13 18:54:07) 
komşuda pişer bize de düşer gibi bir anlamı var sanki


  • weeping guitar  (05.05.13 19:04:16) 
bir taşla iki kuş vurmak olabilir.

ya da olumsuz bir anlamda; kurunun yanında yaş da yanar.
  • eksielma  (05.05.13 19:05:24) 
[]

ceviri

Bu konuda sabirli olmak biraz zor fakat dedigin gbi olmak zrundayim. Gelecgin tarih ksin olarak blli dgil sanirim? Buarada nasilsin? "ne zamn geliceksin" diye srmaktan nasilsin dye sormaya pek frsat bulamiyorum. Umarim hersey yolundadir. Seni gormeyi( konusmasak bile) sahiden ozledim.


Metin budur, cevirisi sevaplidir bu gunesli pazar gununde allahni seven ustume ceviri atsin. Sevgiler

 
Bu qh0Nudha shaßirLi 0LMaqh ßiraz z0r faqhat dhédhiqiN qßi 0LMaqh zruNdhayhiM. GéLéchqiN tarih qhshiN 0Laraqh ßLLi dhqiL shaNiriM? Buaradha NashiLshiN? \&qu0t;Né zaMN qéLichéqhshiN\&qu0t; dhiyhé shrMaqhtaN NashiLshiN dhyhé sh0rMayha phéqh frshat ßuLaMiyh0ruM. UMariM hérshéyh yh0LuNdhadhir. SéNi q0rMéyhi( qh0NushMashaqh ßiLé) shahidhéN 0zLédhiM.


  • march or die  (05.05.13 16:52:19) 
türkçe çevirisini mi istiyorsunuz ?


  • pinking of you  (05.05.13 16:53:19) 
bu konuda sabirli olmak biraz zor fakat dedigin gibi (sabirli) olmak zorundayim. Gelecegin tarih kesin degil sanirim. Bu arada, nasilsin? "ne zaman geleceksin?" diye sormaktan nasilsin diye sormaya firsatim olmuyor. Umarim her sey yolundadir. Seni gormeyi (konusmasak dahi) sahiden ozledim.

simdi geriye bu metni Turkce karakterle yazacak birini bulmak kaldi.
  • Argaeos  (05.05.13 16:55:28) 
Bu konuda sabırlı olmak biraz zor fakat dediğin gibi olmak zorundayım. Geleceğin tarih kesin olarak belli değil sanırım. Bu arada nasılsın? ''Ne zaman geleceksin?'' diye sormaktan ''Nasılsın?'' diye sormaya pek fırsat bulamıyorum. Umarım her şey yolundadır. Seni görmeyi (konuşmasak bile) sahiden özledim.


  • nxtrls  (05.05.13 16:55:35) 
Addghhdas Patlatmissiniz yine ingilizceye cevirirseniz bi de minnettarim


  • filhakika  (05.05.13 17:03:59) 
It is difficult to be patient on this matter but as you said, I must be. I think your arrival date is not set yet, is it? By the way, how are you? I couldn't find a chance to ask you how you were from constantly asking "when will you come". I hope all is well with you. I really missed you even though we don't talk(?)
Hizlica yazdim, hatalar falan olmus olabilir.

  • march or die  (05.05.13 17:15:12) 
It's hard to be patient but i need to act as you say. I assume your arrival date is not certain? How are you by the way? I can't even have the time to ask you " how are you" as i spend it while i ask about your arrival. I hope you're doing fine. I missed seeing you.(even if we dont speak)

Bu arada bunlar senin başka bir insana açılman ise, türkçedeki anlam ve duygusal hissiyatlarını kaybetmiş olma ihtimalleri mevcut. Haberin ola
  • filthy humanoid  (05.05.13 18:00:28) 
[]

pull reference

reference pullamak ney ki?

"Based on the references you pulled, ..."


 
Temel anlamı "çekmek" olduğuna göre...

E bu cümle içinde de "almak", "kullanmak" babında kullanmış...

"Kullandığın referanslar bazında...", "Kullandığın referanslara dayanarak..." vesaire gibi anlamlar...
  • nevarki  (04.05.13 20:34:27 ~ 20:37:11) 
[]

İki Cümlelik Çeviri

Sherlock Holmes'ü İngilizce okuyordum da su iki cümleyi anlamlandıramadım bir türlü kelimelerin anlamlarını da biliyorum ama Türkçesi nedir bunun:

It may be that you are not yourself luminous, but that you are a conductor of light. Some people without possessing genius have a remarkable power of stimulating it.


 
Birebir değil ama anlamı şu; sen kendin ışıldayan (zihin olarak) biri olmasan da ışığı ileten birisin. Bazı insanların dehaya sahip olmasalar da dehayı harekete geçirme yetenekleri vardır.


  • whoosie  (03.05.13 20:44:46 ~ 20:45:01) 
[]

- валютная сделка - rusçaçılar yardım lütfen

валютная сделка tam ne anlama geliyor bilen var mı? inşaat ya da maliye terimi olabilir.




 
"döviz işlem"


  • lunedor  (03.05.13 19:16:03) 
[]

Almanca bilenler, şu reklam ne anlatıyor?

www.59saniye.com

70 kere izledimsarı pipinin müthiş performansı için ama tam olarak anlamadım olayı daha. En sonda ne şarkısı söylüyor da Türkler kopuyor?

Bi de Türkçe bilenler için: 2. söylediği şarkı hangi şarkı?

 
o şaklabanlık yapan adam oliver pocher. alman bi' komedyen. diğer 2 eleman da almanya'da yaşayan türk portresi.

satıcı "bu alet çok iyi" diyerek, kendince dalga geçiyor türklerle ve işte mustafa sandal, tarkan şarkıları falan söylüyor (hani bunları dinlersiniz diye).
baktı tepki yok, alman şarkıları söylemeye başlıyor.

en son çıkan yazı da "kendinizle taşak geçirtmeyin" anlamına geliyor. bizdeki taşak geçmek argosu, almanca "verarschen" (göt etmek) olarak kullanılıyor.
  • brotha b  (02.05.13 13:08:35) 
[]

Burda collapse'ın anlamı ne?

An EU-led court in Kosovo has found five people guilty in connection with a human organ-trafficking ring. The trade was discovered when a Turkish man collapsed after having one of his kidneys removed at the clinic, the BBC reminds.




 
cokmek.

ama sistemin cokmesi gibi.

bina yikilir ornegin.
  • Argaeos  (02.05.13 09:41:19) 
burda bayağı bayağı yere yıkılmak, yere düşmek, fenalaşmak, ayakta duramamak anlamına geliyor. ben öyle anladım.


  • der meister  (02.05.13 09:48:21) 
aha der meister :)

"his heart collapsed" cumlesi ile de ilintili aslinda.
  • Argaeos  (02.05.13 09:49:41) 
adam böbregi alındı diye üzülmüyor
adamın vücüdu iflas ediyor böbregi alındı diye.

zaten medikal bir durum oldugu için, polis olaya müdahil olup, 5 kişilik organ kaçakçılık şebekesini yakalıyor.

üzülen adamların araştırmaz polis, vucudu çöken adam oradaki sıkıntı.
  • cruseo  (02.05.13 11:02:38) 
[]

bir cümlelik çeviri yardımı?

"At about 1-year follow-up, 82.9 % of patients with noninsulin-dependent diabetes mellitus and 98.7 % with glucose impairment maintained normal levels of plasma glucose, glycosylated hemoglobin, and insulin [3, 4]."

yardım edin ölümsüz galyalılar.


 
bir senelik takip sonunda, insuline bagli olmayan diyabet hastalarinin %82.9u ve glukoz zayifligi olanlarin %98.7si normal seviyelerde plazma glukozu, hemoglobin A1c ve insulin [3,4] seviyelerini korumu$Du.


  • el desaparecido  (02.05.13 09:26:57 ~ 09:28:13) 
[]

"may have to" ne demek?

Merhaba, İngilizce çalışırken karşıma aşağıdaki cümle çıktı:

Managers may have to cope with increased amounts of stress.

Yukarıdaki cümledeki "may have to" nun fonksiyonunu anlatabilir misiniz lütfen?

Çok çok teşekkürler...

 
have to: mecbur kalmak
may have to: mecbur kalabilmek

"yoğun stresle baş etmek zorunda kalabilirler"
  • dehri  (01.05.13 22:26:45) 
[]

şu cümlede bir tuhaflık var ama şey edemedim

"Kafka’s story A Crossbreed is a very short written work but it has such a meaning and expression that compels the reader to think on every sentence for a long time."

demek istediğim anlaşılıyordur açıkça da kendi söyleyiş tarzımı beğenmedim resmen. şu cümleyi elinizden geldiği kadar daha şık bir hale getirirseniz sevinirim.


 
mükemmel olmuş bu hali.


  • goodbyecruelworld  (01.05.13 18:08:43) 
"Kafka’s story A Crossbreed is a very short piece of writing but it has such meaning and expression it compels the reader to think on each and every sentence for a long time."


  • patricia kitten  (01.05.13 18:22:40) 
[]

"Ben de" kalıbı hakkında

Mesela elimizde bir ifade var.

örnek; "i don’t want another fight."
zannedersem türkçesi; "başka kavga istemiyorum" şeklinde.

bunu "ben de başka kavga istemiyorum" şekline nasıl dönüştürüyoruz.
ya da her "ben de" çevirisinde aynı şeyi mi yapıyoruz?
ne yapıyoruz?

şimdiden teşekkürler.

 
sonuna either veya too koyarak.


  • baldur  (01.05.13 14:50:56) 
Me either


  • fuerteventura  (01.05.13 14:53:32) 
"so do i / neither do i" kalıbı galiba senin aradığın.

örnek üzerinde şöyle ki;
- i don’t want another fight.
- neither do i.
  • lunedor  (01.05.13 14:54:59) 
@baldur

peki ikisi de aynı vurguyu mu verir?
yani cümlesine ve ifadesine göre değişkenlik gösterir mi?
bunun başka bir yöntemi de var mı?
yukarıdaki örnek için hangisi uygun olur?

soru yağmuruna tuttum ama tam olarak net değil kafam.
  • kk  (01.05.13 14:55:21) 
"neither do i" kısaltması şeklinde değil de, aynı cümleyi yazarak nasıl yaparız onu arıyorum aslında.


  • kk  (01.05.13 14:56:51) 
i do not want any fight either.


  • kalinixta agapi mou  (01.05.13 15:12:28) 
i don't want either/too.

ya bana nedense bu either/neither-too muhabbeti sunu hissettiriyor.

ben kavga istemiyorum;

me neither; valla bana bakma ben de istemiyorum

me too; haklisin kanka ben de istemiyorum.

ama bildigim kadariyla bu kadar keskin bir anlam ayriligi yok aralarinda. bu benim hissettigim.
  • harrage  (01.05.13 15:16:14) 
cümleyi olumsuzsa either, olumluysa too ile bitirerek en kolay şekilde yaparsın


  • patricia kitten  (01.05.13 15:30:32) 
o kadar yazılmış bir türlü sorulan soruya cevap yok.

eğer o "ben de" kalıbını olumlu bir şey için söylüyorsanız too olumsuzsa either diyeceksiniz cümle sonunda. ama genelde kısa olarak "so do i, neither do i" kullanılır ama "me either" dersen ingilizcede çığır açarsın açma.
  • fazıl sayma  (01.05.13 15:33:30) 
[]

Resmi Tarih

İngilizceye nasıl çevirebilirim?

Milli tarih anlamında demek istiyorum bu arada. Tüm okullarda okutulan tarih resmi tarihtir anlamında.


 
official date


  • patricia kitten  (01.05.13 12:49:09) 
  • Argaeos  (01.05.13 12:52:57) 
[]

ufak bi çeviri (acil)

Şu andan itibaren buradaki programınızla ben ilgilenecem,lütfen aklınıza gelen herhangi birşeyi sormaktan çekinmeyin.

Bize uçağın istanbula iniş saatini söyleyebilirseniz sizi havaalanından alabiliriz böylelikle adres konusunda sıkıntı yaşamazsınız.

İstabulda kalacağınız oteli ayarladınız mı,bizim ayarlamamızı ister misiniz?

training room için istediğiniz ekipmanları hazırlayacağız.

 
From now on, i llbe taking care of your program here, so please let me know if you have any questions.

If you can let me know what time you will be arriving, we can pick you up from the airport, so you wouldnt have any problems with the address.

Did you book your hotel yet, would you like us to do so?

We ll get the training room equipment ready.
  • el desaparecido  (01.05.13 12:25:11) 
[]

dugme

bir iliklenen dugme var bir de basilan. cok guzel.
bu ingilizcede de bu sekilde. ikisine de button deniyor. bir de hic alakali seyler degil yani. bunun bir baglantisi var midir? nedir ne degildir?



 
hatta düğme pile de button cell diyolar. ne bileyim bi mantık aramamak lazım, bazen oluyor böyle çok birebir kullanımlar. anadil de mother tongue misal, ilk gördüğümde chicken translate sanmıştım :d


  • loser blueser  (01.05.13 03:07:26) 
teorim soyle: dugme kelimesi buyuk ihtimal turkce. cunku bu nesne hep vardi.

basilan dugme olan button, televizyon, telefon gibi aletlerle yurtdisindan geldi.

turkler bu ne diye sordular,
button dedi yabanci,
bizimkiler de aha elbisedekiyle ayni kelime, biz de o zaman dugme diyelim dediler.

ingiliz neden basilan button a da button dedi?
ikisi de ayni sey, ayni malzeme oldugu icin, simdi de bilgisayardaki basilan seylere button deniyor.
  • el desaparecido  (01.05.13 03:14:19) 
daha önceden bildiği bir şeyden hareket ediyorlar diye düşünüyorum ben.
mesela niye "buzdolabı" demişiz?
bence: önceden "tel dolap"ta saklanırken gıdalar, soğuk olan ve buz üreten "buz dolabı"nda saklanır olmuş.
yani dolap önceden kullanımda olduğu için yeni gelen de "dolap"lıktan nasibini almış.
  • cedilla  (01.05.13 03:50:15) 
[]

Bir Dili Unutmak

Sanirim bu yavas yavas benim basima geliyor,daha dogrusu gramerde degil ama pratikte koreliyormusum gibi hissediyorum.


Yaklasik 6 yildir fransizca biliyorum,5 yil kadar isvicre'de yasadim,okula gittim.Bu sure zarfinda da fransizca anadilim gibi oldu.2 yildir istanbul'da yasiyorum,fransizca egitimi olan bir universitede okusam da pratik cok fazla yoktu tabii.Ayni sekilde 4 5 ayda bir isvicre'ye gelip 2-3 hafta kaliyorum ama o sure zarfinda surekli yine turkce konusuyorum.Sadece arkadaslarimla 2 3 gun gorusursem veya magazada,cafede bir seyler istersem konusuyorum ki bunlar da cok zorlanilan seyler degil.Kisaca 2yildir toplasaniz 1 ay zor fransizca konusmusumdur

Bugun farkettim ki konusurken cok kullanmadigim bir kelime oldugu zaman 5-10 saniye dusunup ancak oyle cumleme devam ediyorum,kelimeleri unutabiliyorum.Onceden bu durum hic olmazdi,turkce gibi konusurdum.Babam da benzer bir seyi soyleyince cok moralim bozuldu,unuttugumu dusunmeye basladim.


Sanirim pratik eksikliginden kaynaklaniyor bu durum.Ben simdi ne yapabilirim ki?2-3 sene sonra iyice fransizcayi unutmam degil mi?Kitap,dizi,film ise yarayacak seyler degil zira ben konusmuyorum o durumda,e anlamamda da bir sorun yok.Aklima da bir sey gelmiyor su anda.Cok uzuldum duyuru sakinleri,fransizcam pratikte eskisi gibi olsun istiyorum..

 
kitap okuyup güncel fransızca gazeteleri, haberleri takip edebilirsiniz. en azından kelimeleri hafızanızda tazelemiş olursunuz.


  • dahinnotha  (01.05.13 02:03:05) 
unutmuyorsun aslinda, bildiklerin, daha onceden uyguladiklarin veya ogrendiklerin beyninde biraz daha geriye itiliyor sadece. sen onlari tekrar ettikce, yeniden ait olduklari yere gelecekler.

ama ne kadar geriye itersen, tekrar onlere gelmeleri de o kadar cok tekrar, zaman gerektirecek.

bu durumda bol bol pratik yapman, film izlemen, kitap okuman, fransizca diyaloglara girmen, fransizca gazete okuman vs. senin menfaatine.
  • emfuzi  (01.05.13 02:03:43) 
bende de aynı durum var, fransızcayı gün geçtikçe unutuyorum. ama arada bir skype'tan tanıdık kişilerle konuşarak biraz olsun kendine geliyor yeniden, sen de öyle yapabilirsin. veya fransız kültür merkezi'nde bu konuyla ilgili bir şeyler vardır belki, pratik yapma şansın olabilir.


  • philus  (01.05.13 02:04:48 ~ 02:05:11) 
birkaç sene hiç konuşmasan türkçeyi bile unutuyorsun. konuşmaya başladıktan 1-2 gün sonra düzeliyor, 1-2 hafta içinde de neredeyse fark kalmıyor merak etme.


  • bubezleeb  (01.05.13 02:20:12 ~ 02:20:27) 
her dil beynin farklı bir lobunda kodlanır. o bakımdan unutmak durumu söz konusu olmaz sadece daha önce de söylendiği gibi baskın olan dil öne çıkar bunu en aza indirgemek için eğer fransızca dışında başka bir yabancı diliniz varsa ikisini birlikte çalışın. ben ispanyolca öğrenirken öyle yapmıştım.

her iki dilin aynı seviyede olması pek mümkün değil ancak ara ara pratik yaparak aralarındaki farkı azaltabilirsiniz.

daha önce söylenenlere ek olarak uyumadan önce bir şeyler dinlerseniz mesela televizyonun karşısında uyursanız derin uykuya geçene kadar daha fazla bilgi depolanabiliyor. ben denedim %100 çalışıyor
  • lanetolsunicimdekitercumesevgisine  (14.05.13 16:43:12) 
[]

iplememek

ingilizcede iplememek, siklememek anlamlarını tam olarak veren hangi söz var?




 
"i don't give a fuck." hatta meme oldu bu yakin zamanda.
knowyourmeme.com

  • Argaeos  (01.05.13 00:41:03) 
not giving a fuck.. not giving a shit.. not giving a rat's ass.. boyle gidiyor

bunlar umrunda olmamak diye cevrilince daha iyi oluyor tabi
  • babamasoliimbananickaldirsin  (01.05.13 02:11:32) 
[]

rusça bilen bir allahın kuluna ihtiyacım var.

www.liveinternet.ru

bu adreste özellikle son iki satırdakiler ne oluyor acaba, bilen var mı?

teşekkürler.

 
31 den -- 31 gün
24 CASA -- 24 saat
üçüncü satır -- bugün
  • godfrey  (01.05.13 03:29:24) 
31 день :31 gün
7 дней :7 gün
24 часа :24 saat
сегодня :bugün
на линии:çizgisinde, hattında
  • slavophilia  (01.05.13 04:07:53) 
[]

1 kelime çeviri

Elimdeki metinde (bir şirketin çalışanları için hazırladığı ödül sistemine dayalı bir program)

"PURE OPPORTUNITY" (Programın adı zaten bu, "pure opportunity program" )
"PURE LEADERSHIP"
"PURE TRAINER CERTIFICATION"

şeklinde ifadeler var.

cümle içerisinde de şu şekillerde geçiyorlar mesela;

"complete 10 machine sales in a month, achieve Pure Leadership certification, achieve Pure trainer certification" vs vs..."

soru:
bu "PURE" yerine ne desek de Türkçe yazıldığında abuk durmasa?
Direkt kelime anlamını yazsak hoş olmuyor malum;

Saf fırsat programı
Saf Liderlik falan çirkin... "Tam" diyeyim dedim, o da oturmadı...


Nasıl yapsak?

 
Bu firma Avon olsa mesela ben olsa Avon Fırsat Programı
Avon Liderlik vs gibi firma ismini ön plana çıkarırdım.
Daha hoş oluyor bence ve chicken translateden iyidir.
Primimi isterim fikir tutarsa.
  • ozdek  (30.04.13 14:19:51) 
pure'u görmezden gelerek ozdek'in söylediği gibi firma adını başa alarak türkçe'ye çevirebilirsiniz..


  • lake of the hell  (30.04.13 14:21:10) 
mesela, "pure leadership"'deki pure kelimesinin üstlendiği ilgi çekiciliği, gücü korumak istiyorsanız,

"kusursuz liderlik" şeklinde, biraz mecazi anlama kayarak çevirebilirsiniz.

veya "üstün liderlik, etkin liderlik" şeklinde türkçe'ye modifiye edebilirsiniz.
  • kuja  (30.04.13 14:31:25) 
Genelde bu "PURE" bir şeyin kısaltması olarak düşünülür - atıyorum "Perfect Utility Reform Expression" gibi (atıyorum demiştim). Eğer sizinkinde de böyle bir durum varsa ona göre bir türkçe kısaltma yapabilirsiniz.


  • SiyamkedisiZorro  (30.04.13 15:52:49) 
[]

İngilizce CV için basit bir çeviri

Arkadaşlar bir satış perakende şirketinde işe başlayacağım ingilzice cv me şöyle birşey ekleyeceğim : " iletişim fakültesi öğrencisiyim.Yıllarca çeşitli firmalarda satış üzerine çalıştım.Yüksek lisansımı satış ve halkla ilişkiler üzerine yapmak istiyorum.İletişim becerilerimi ve analitik düşünme yetkinliğimi etkin bir biçimde kullanarak satış alanında ilerlemek istiyorum "

bu veya buna benzer bi çeviri yapabilirmisiniz ?


 
i'm currently studying in {X} university, faculty of communication. i've gained experience on sales by working at different companies for {Y} years. i'm thinking to do my master on sales and pr. i'd like to go forward and enhance my career on sales using my strong communication and analytically- thinking skills.


  • cinsiikinoktaustustesapik  (30.04.13 14:26:54) 
As a junior/senior (hangi senendeysen) in the faculty of communications at x university, I blended my academic knowledge with valuable professional experience in sales & marketing. To specialize further in the field I am looking into attending a graduate school on sales & public relations.

By efficiently combining (fuse synth gibi güçlü kelimeler de kullanabilirsin burada ama çok klişe oldular) my technical and interpersonal(comm.) skills I am looking forward (excited/enthusiastic de olur) to proceed further in my career.
  • kuja  (30.04.13 15:14:12 ~ 15:23:04) 
[]

Eski Yunanca bilen var mı?

Selamlar, birkaç gün önce Pamukkale Hierapolis'e gittim ve özellikle mezar yazılarından vs bol bol fotoğraflarını çektim, amacım ise eğer bilen varsa buralarda neler yazdığını öğrenme vs amacından. Yazılar eski yunanca belki de latince'dir tam bilmiyorum. Şöyle buyrun;

(git: mariachi09.imgur.com)


 
eski yunanca.
bunu yazan tosun... yazıyor :)
şaka bi yana pek okunmuyor fotoğraflardan, yunanca bilmiyorum ama günümüz yunancasını bilen de kolay kolay çözemez sanırım. antik yunanca daha farklı.
  • darkredanger  (30.04.13 00:41:58) 
okuduğum bölümlerden birisi eski yunan dili ve edbiyatı fakat bu yazıyı okuyabilecek herhangi bir öğrenci arkadaşım dahi yok. eski yunancayı öğrenmek, okumak anlamak ve çevirmek zor. ve güncel yunancadan çok farklı. yunanca bilen bunu bilemez.


  • karlmarx  (30.04.13 01:12:24) 
grekce yazilmis ama ne oldugunu okuyabilmem mumkun degil. okuyabilen insanlar taniyorum ama...


  • 1 4 9  (08.05.13 23:19:04) 
[]

Freelance Tercume Isi

Bir suredir is ariyorum. Bu surecte hem kafa mesguliyeti hem de 3-5 cep harcligi kazanmak acisindan Turkce-Ingilizce ceviri yapmak istiyorum. Var midir bildiginiz guvenilir tercume burosu, websitesi vs.? Elinizde olup da yetistirmekte gucluk cektiginiz islere de gayet talibim. Tesekkurler.




 
mesaj kutuna bir bak. yardımcı olabilirim sanırım.


  • fannstmer  (30.04.13 09:56:01) 
[]

yds kurs fiyatı?

nedir ortalama? kayıt olanlar ya da kurslarla görüşenler var mı?




 
400e de var 1000 tl ye de olan var.


  • mcsword  (30.04.13 02:22:52) 
[]

Acil

Akşam akşam bir de çeviri sorusu sorsam size. "Şark köşesi" tam olarak çevrilemese de ingilizceye nasıl uyarlanabilir?




 
"oriental" denebilir bence. denmeyebilir de. çok da ısrarcı değilim. ama ben olsam derdim.


  • dzingis  (29.04.13 21:21:19) 
east anatolian style falan belki. ona baglantili cumleler.


  • bohr atom modeli  (29.04.13 21:43:47) 
[]

almanca e-book arıyorum

almanca'ya aşırı heves ettim. dün yutup'tan niçi'nin kitabını dinledim.

şöyle bir şey arıyorum; almanca kitap okunurken o anda türkçe olarak cümleleri görebileceğim bir "sistem". mesela televizyalarda kuran okunurken takip eden bir ok olurdu. onun gibi bir şey.


 
karşılaştırmalı tercüme yaparsan o dili öğrenemezsin, tercüme yapmayı öğrenirsin. Sesli kitap arıyorsan burada bulabilirsin:
hoerbuch.in

  • hans mustermann  (29.04.13 22:24:21) 
[]

[ingilizce] He who has a why to live can bear almost any how.

Yaşamak için "neden"i olan neredeyse her "nasıl"a katlanır.

Böyle çevirebilir miyiz? Çok mu mot-a-mot? Başka nasıl çevrilir?

Ve bu sözün anlamı ne sizce?

 
yaşamak için nedenin varsa bir şekilde üstesinden gelirsin. her ne yapman gerekiyorsa yapar başarırsın. diyor.


  • sparkle kiddle  (29.04.13 18:50:38) 
çevirin doğru, ama katlanmak yerine üstesinden gelmek kullanırdım ben. o şekilde cümlenin kuruluş tarzına daha iyi oturuyor


  • Elena  (29.04.13 19:01:51) 
[]

çeviri programı

diye bir şey var mı? acil bir yazıyı tr-ing çevirip yollamam lazım kendim çevircek kadar zamanım yok yaklaşık 10 sayfa yazı var




 
hiçbir program doğru dürüst çeviri yapamaz. en iyileri google translate'den hallicedir.


  • 9kuyruklukedi  (05.05.13 13:19:42) 
[]

scale

"scale your efforts" veya (aynı anlamda mı bilmiyorum) "scale your enterprise" örneklerindeki scale kelimesinin anlamı ne acaba?




 
scale your efforts diyince , büyük ihtimalle "daha çok çaba sarfet" demek istemiştir.
scale your enterprise derken muhtemelen işin büyüklüğünü , yani firmayı , yapılan işe göre ayarlamak , büyütmek ya da küçültmekten bahsediliyor. Biraz daha açarsam , diyelim şirket iyi kar ediyor , işler iyi , ama hala kurumsallaşma adımı atmıyor , küçük oynuyorsun , öyle yapma götoğlanı yap yatırımı ölçeğini büyüt , diyor. çok iyi anlatamadım ama cümle görmeden bu şekilde anladım.

özetle , ölçeklemek , ayarlamak gibi.
  • dodi el ford  (29.04.13 01:22:30) 
[]

ingilizce çeviri :(

fotoğraf için daha beklemeli miyim, yoksa farklı seçenekler düşüneyim mi?

bu nası derim acaba??


 
should I keep waiting for the photo, or should I consider other options?


  • legendwaitforitdary  (28.04.13 19:21:54 ~ 19:22:55) 
1 ... • ... • 128 • ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.