[]

fransizca sorusu

Arkadas su konuyu anlamadim. Lequel laquelle falan var ya onun anlami nedir. Ornek cumle uzerinden gidebiliriz

Je travaille sur un bureau en bois
Le bureau sur lequel je travaille est en bois

Cumleye ne katiyor bunlar

 
Bu iki cümle arasında vurgu farkı var, ilkinde vurgu çalışmanda, ikincisinde masanın (masa anlamında mıydı burada?) ahşap olmasında. gibi


  • harmonikhakaret  (11.06.14 16:02:02) 
Vurgu degisiyor. Ingilizcedeki where/which kullanimi gibi.

Turkcede aslinda pek bir farki yokmus gibi ama ikinci cumlede masanin tahtadan olmasi daha on planda.

Biri gelip daha duzgun anlatacaktir dilbilgisi anlatmaya her giristigimde beceremiyorum.
  • nwnd  (11.06.14 16:06:09) 
salt gramatik olarak anlatiyorum.

burada lequel turkcede "-tigim", ingilizce de "which" anlami tasiyor. ama bu which ingilizcedeki "hangisi?" manasinda olan which degil.

Tahta(dan) bir masada calisiyorum.
Calistigim masa tahtadan.

ekleme: sayiya ve cinsiyete gore 4 cesidi var tabi.

lequel : tekil erkek (mesela buradaki masa)
laquelle : tekil disi
lesquels : cogul erkek
lesquelles : cogul disi
  • osuruklu  (11.06.14 16:34:45 ~ 16:40:13) 
[]

Bakanlık yazısı

Yurtdışında ürün ruhsatlamak için bakanlığın belgelerini İngilizce'ye çevirmem gerekiyor.

hayvan gibi 2 paragraf ama totalde 2 cümle tutan ifadeyi güç bela çevirdim

... de

bilgilerinizi ve gereğini rica ederim. kısmında beyin artık tepkime vermemeye başladı.

Resmi yazışmalarda 10 pelin batu gücünde olan chicken translatorleri yardıma çağırıyorum.

F1

 
cümlenin tamamı ne


  • dolmakalem  (11.06.14 09:57:29) 
Bakanlığımızca osman LTD. ŞTİ. firması adına Mehmet şirketine ait tesiste fason olarak üretilmek üzere 1.1.2011 tarihli ve 11111 sayılı yazımız ile geçici izin verilen Xyz isimli ürüne ait 24 aylık stabilite raporları incelenmiştir.

Söz konusu ürünün 1.1.2013 tarih ve 22222 sayılı yazımız ekinde gönderilen bakanlığımızca onaylı Türkçe etiketiyle piyasaya sunulması kaydıyla 2 yıl miadlı (raf ömrü) olarak üretimine devam edilmesi uygun bulunmuştur.

Bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.

Şöyle bir şey yazdım dı:
Twenty-four months stability reports belonging to xyz's product whose was temporary permitted on behalf Osman LTD. ŞTİ. manufactured as outsourced in facility belongs to Memhmet company with our 1.1.2011 dated and 11111 numbered letter has been reviewed by our ministry.

The Productin question has been found suitable continuing to manufacturing as 2 years shelf life provided that provide the market with sent that appendix of 1.1.2013 dated and 2222 numbered letter approved label in Turkish by our ministry.

Alternatif ikinci paragraf
The product that has mentioned has been chosen suitable continue manufacture for 2 years shelf life in order to provide approved label in Turkish by our minister dated 1.1.2013 and numbered 2222.


bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.
  • Kazmapolitan  (11.06.14 10:12:32 ~ 10:15:51) 
stability reports for 24 months has been inspected for the xyz product that is temporarily approved by our minsitry with the 1.1.2011 dated an 11111 numbered letter for productionas a (fason) at the facility belonging to bıdı bıdı firması

the prduct in question has been found suitable to continue being manufactured with a 2 years of shelf duration, provided that it will be presented to the market with the Turkish label sent within the appendix of 1.1.2013 dated and 2222 numbered letter with the approval of our ministry.

I kindly request the appropriate action.
  • dolmakalem  (11.06.14 10:29:07) 
@dolmakalem,
Enee; işi gücü bırakmış hepsini çevirmiş. Sözlükten seri $ukulayacam seni

  • Kazmapolitan  (11.06.14 11:12:14) 
@dolmakalem

o değilde Osman şirketi adına ifadesini nasıl, nereye ekleyeceğiz o zamn?
  • Kazmapolitan  (11.06.14 11:49:51) 
"at the facility belonging to mehmet firması on behalf of osman ltd. sti."


  • osuruklu  (11.06.14 12:09:35) 
@osuruklu seni de seri şukulayacam ama şimdi biraz işim var.


  • Kazmapolitan  (11.06.14 13:54:30) 
[]

ingilizce şunu nasıl derim

" gelecek dönem hangi şehirde olacağın belli oldu mu" cümlesi ingilizce nasıl söylenir?




 
Is it determined which city you are going to be in next semester?

Edit: @goldentitan'ın yorumu üzere in eklendi.
  • long live rock n roll  (10.06.14 17:55:08 ~ 18:54:07) 
Ben olsam şöyle derdim:

Do you know which city you will be for next semester?
  • nec12  (10.06.14 18:04:42) 
in which city ya da be in demelisiniz.


  • goldentitan  (10.06.14 18:11:51 ~ 18:13:13) 
nec12 ye ek olarak goldentitan +1


  • delifaruk  (10.06.14 19:43:02) 
[]

Oi Va Voi nasıl okunuyor?

böyle bir grup var fakat ismini okuyamıyorum. bi el atıverir misiniz




 
oy va voy


  • xenophobe  (09.06.14 02:37:19) 
Oyi va voyi bence.

Şarkılarından birinde yaşlı bir amca grubun ismini söylüyor. Yaklaşık olarak böyle telaffuz ediyor.
  • otonom  (09.06.14 02:48:02 ~ 02:52:20) 
oy va voy xenophobe'nin dedği gibi. en azından rockn coketa öyle tanıttılar kendilerini.


  • jjwa  (09.06.14 02:52:49) 
VIY de VIY fransizcada bi VIY var zaten baska bisey yok..


OY VA VIY
  • ibomiu  (09.06.14 07:21:43) 
  • filthy humanoid  (09.06.14 08:16:39 ~ 08:17:54) 
Grup ingiliz ve ismi ibranice, aman tanrım demek ve ilk cevaptaki gibi oy va voy diye okunuyor.


  • talemon  (09.06.14 09:34:20) 
of anam of


  • ben smyrna  (09.06.14 10:51:37) 
[]

is vs. was kullanımı

akademik makalede hangisini kullanmalıyım. is created mı was created mı. is yazdım şimdiye kadar ama şimdi bi ikileme düştüm. is de mi?

Hazırlanan eğitsel materyalleri içeren canlı kitap uygulaması marker tabanlı AG teknolojisiyle Metaio Creator yazılımı kullanılarak hazırlanmıştır.

The live book application, which includes the educational materials, is created by the aid of marker-based AR technology and Metaio Creater software.

 
is made = yapılır
was made = yapıldı

yani, is made geniş zaman, sürekli olan iken was made yapıldı bitti anlamına gelir.
  • r_u_h  (09.06.14 00:42:52) 
senin yazdığında was olmalı.


  • xenophobe  (09.06.14 00:48:57) 
-mistir gibi yapilarda en guzeli present perfect tense. Has been created demen daha guzel olur.


  • letheavendangered  (09.06.14 00:59:03) 
Hazırlanır = is created
Hazırlandı = hazırlanmıştır = was created

  • harzem  (09.06.14 02:06:32 ~ 02:07:00) 
[]

ünite ingilizcede ne demek

hani ders kitaplarında olur ya 1. ünite 2. ünite diye. onu çevirirken unit mi desem chapter mı desem yoksa başka bir şey mi?




 
Chapter.

Unit bir ünite kan falan gibi şeylerde kullanılır.
  • buff  (08.06.14 23:58:38 ~ 23:59:16) 
chapter tabii veya section olabilir.

unit birim anlamında kullanılır.
  • vendorth  (09.06.14 00:02:54) 
Chapter ünite oluyor . Ünitenin alt bölümleri de section.
Örneğin Chapter 1 Section 2 . Birinci ünite ikinci bölüm gibi.

  • maxhoper  (09.06.14 00:12:15) 
Yahu yapmayn etmeyin, listeninglerde hic mi duymadiniz "unit 1 side1" vs diye? Kitabin unitesi gayet de unit'tir. Chapter da olur ama unit daha dogru olur, egitimdeki adi cunku unit.


  • letheavendangered  (09.06.14 01:03:36) 
unit gayet de kullanılıyor yahu. ne ilgisi var kanla falan!?

unit diyebilirsin. alt bölümleri de chapter olabilir.

"unit one chapter three" falan diye. hatta bizim kitaplarda direk böyle kullanılırdı genellikle.

hiç unutmam listening pratikleri yapılırken, dandik teyipten, her zamanki o dandik intro çalar ve alımı bir kadın dile gelirdi: unit two...
  • kmtetrfn  (09.06.14 01:33:14) 
Unit bir butunun belli sekilde ayrilmis parcalari anlaminda kullaniliyor unit 1 part 1 dendiğinde. Ingilzce dersi bir butun present tense Unit 1 diyelimki. Chapter ise kitabin birbirini izleyen bolumleri. Eger dersi ayiriyorsaniz unit deyin. Kitabin bolumlerinden bahsediyorsaniz chapter.


  • aero dynamik  (09.06.14 11:00:42) 
aero dynamik'e katılıyorum. İngilizce kitaplarından başka hiçbir yerde unit diye ayrıldığını görmedim. Hep Chapter diye geçer.


  • zombi  (09.06.14 11:21:16) 
[]

acil İngilizce paragraf çevirisi

Globalization, as manifested in increased global trade and the international flow of capital, as well as the establishment of global trade agreements by the World Trade Organization (WTO), has increased interdependence,integration, and interaction among people and companies located in disperse locations. Increasing numbers of people are now doing business across countries and regions. China began its economic reform process in 1978. In the years since, more than 570,000 foreign-invested enterprises have been established there. China is now the top destination for foreign direct investment among the world’s developing nations, having attracted more than US$ 665 billion worth of such investment since 1978. In December 2001, the country joined the WTO after 15 years of negotiation.




 
Devrik cumleleri duzeltip dogru teknik terim ve jargonu yerlestirmek kaydiyla asagidaki cevirim isinize yarayabilir.

Kuresellesme, kendisini kuresel ticaret ve sermayenin uluslararasi dolasimindaki artislarda gostermesinin yanisira Uluslararasi Ticaret Orgutu tarafindan tesis edilen kuresel ticaret anlasmalari vasitasiyla farkli yerlerde bulunan insanlar ve sirketler arasindaki karsilikli bagimlilik, butunlesme ve etkilesimi artirdi. Artan sayida insanlar, artik ulkeler ve bolgeler arasinda is yapiyor. Cin ekonomik reform surecine 1978de basladi. Gecen yillar icinde, 570000den fazla yabanci kaynakli yatirim kuruldu. Cin, 1978den beri 665 milyar dolardan fazla degerdeki bu tur yatirmlarlari kendine cekmis olmasiyla, bugun dogrudan yabanci yatirim icin dunyanin gelisen ulkeleri arasinda birinci konumda yer aliyor. Aralik 2001'de, ulke, on bes yillik muzakereler sonucunda WTo'ya katildi.
  • aero dynamik  (08.06.14 23:08:19) 
[]

Birkaç ekonomik terim

All developed countries—our competitors—have made this
shift to information products and services. And the service
economy continues to expand.

service economy ile ne kast etmekte?

Over the last several decades, the industrial
economy based on manufacturing has
shifted to a service economy driven by
information, knowledge and innovation.

bu cümlede de innovation ile ne anlatılmak isteniyor?

Bunların terimsel anlamları olmalı..

 
service economy (hizmet sektörüne dayanan ekonomi) ile industrial economy based on manufacturing (üretime dayalı endüstriyel ekonomi) zıt anlamlı kullanılmış gibi düşünebilirsin.

inovasyon sayesinde üretime dayalı endüstriyel ekonomiden hizmet sektörüne dayanan ekonomiye geçtik diyor.
  • hohoho  (08.06.14 19:33:14) 
Hizmet ekonomisi, inovasyon?

ekonomiler agirliklarina gore tarim, sanayi veya hizmete dayali olabilir. metniniz sanayiden hizmet ekonomisine gecisten bahsediyordur muhtemelen.

inovasyon da bildigimiz inovasyon. rekabetciligin temeli.
  • f_d  (08.06.14 19:34:45 ~ 19:38:22) 
teknolojik gelişmelerden bahsediyor.


  • deliyimben  (08.06.14 19:39:59) 
service economy - hizmet sektörü

yani turizm, otelcilik, lokanta, hastanecilik, danışmanlık hizmetleri, organizasyon hizmetleri gibi işler. bişey imal edip satmıyosun, sadece bi hizmette bulunup karşılığında para alıyosun.

innovation - yenilik. o sektörde kimsenin daha önce yapmadığı bişey yapıyosun.

geçtiğimiz bikaç onyıl içerisinde, bişey imal edip satmaya dayalı ekonomi, giderek hizmet ekonomisine kaydı diyo.
bu hizmet ekonomisi de, işlenmiş bilgiye, bilgiye ve yeniliğe dayalı diyo.

yeniliğe örnek: kendin pişir kendin ye. bunu ilk bulan kişi, o hizmet sektöründe bir yeniliğe imza atmıştır.
veya herşey dahil. ne kadar yersen ye, hepsi dahil. bunu ilk bulan kişi, o hizmet sektöründe bir yeniliğe imza atmıştır.
innovation'dan kastedilen bu.
  • compadrito  (08.06.14 20:23:33 ~ 20:24:27) 
[]

Tel Cambazı'nın İngilizce

Tel Cambazı İngilizceye nasıl çevrilir?




 
tightrope acrobat


  • she was my baby  (08.06.14 17:50:15) 
[]

Bir cümlelik bir çeviri

İngilizce cahili değilim ama tez başlığı olduğu için tam olarak düzgün bir şekilde olması lazım. Yardımcı olanlara şimdiden teşekkürler.

Konik Işınlı Bilgisayarlı Tomografi Cihazı Çalışma Prensibi ve Diş Hekimliğinde Kullanım Alanları

bunun ingilizcesi nedir tam harfiyen?

Working principles of cone beam computed tomography anda uses in dental practise

olsa ne dersiniz?

 
the working principle of conically radiated and computer aided tomograph, and its usage in dentistry.

cevirmen degilim ama boyle bisi cikarttim, iyilestirilebilir.

edit:

"computed tomography" diye bir sey varmis. CT scan sanirim. oyle bi kullanim var ama ozel bi anlami mi var, biz kullansak baska bi anlam mi cikar bilemiyorum.

yoksa "computer aided" yerine "computed" yazilabilir.
  • she was my baby  (07.06.14 23:54:40 ~ 23:56:57) 
Working principle of computer aided cone shaped beam tomograph and its usage in dentistry


  • kangele  (08.06.14 00:01:49) 
she was my baby ye ek olarak direk cone beam CT de olabilir.


  • kangele  (08.06.14 00:05:24) 
aletin adı "cone beam computed tomography" bunu kullanmamız gerek galiba.


  • vendorth  (08.06.14 00:08:15) 
Son olarak:

Working Principles of Cone Beam Computed Tomography and Applications in Dental Practice

diyorum var mı arttıran?
  • vendorth  (08.06.14 00:40:51) 
Working principles of cone beam computed tomography and its usage areas in dentistry

harfiyen çevirisi budur
  • umutta mut varsa umutsuzlukta da umutvar  (08.06.14 00:50:03) 
[]

İngilizce yazımdaki hatalar?

arkadaşlar merhaba. acaba şu aşağıdaki metinde ne tür hatalar mevcut? bitirme projeme ekledim. hoca bu ne ya hatalarla dolu dedi ben anlayamıyorum.


Projects witch made by kinect are inreaseing by per day. When kinect device started to distubation, it hacked same day and used on linux system. Varry applications exist witch 3D scanning with kinect. Those applications are disturbing free, trial or paid. (Example: Reconstruct Me, Scaned)

Now, an iphone ve an android phone can have this ability with external device. With that, developers can develop mobil projects for this sensor. (Example: Structure Camera)

In this work, obtained datas from kinect depth sensor, processed with some algorithms for creating a 3d model that view on a computer. With this; a real life object able to transfer into virtual environment. This project is a base for various works. It is a project that usable for film sector to security sector.


-------------


türkçesi
Kinect ile yapılan projeler gün geçtikçe artmaktadır. Kinect, piyasaya sürüldüğü ilk gün hacklenerek linux sistemler üzerinde çalıştırılmaya başlanmıştır. Kinect ile 3D tarama yapan çeşitli uygulamalar mevcuttur. Bu uygulamalar ücretsiz, ücretli ve deneme sürümü olarak dağıtılmaktadır. (Ör: Reconstruct Me, Scanect)

Şu an iphone ve android telefonlara bu özellik haricen kinect derinlik sensörü özelliğine sahip bir cihaz takılarak kazandırılmaktadır. Bu sayede taşınabilir bir cihaz üzerinde proje geliştirilebilmektedir. (Ör: Structure Camera)

Bu çalışmada kinect üzerinden alınan derinlik verileri, çeşitli algoritmalar yolu ile bilgisayar üzerinde görüntülenebilen üç boytlu bir model oluşturacak şekilde işlenmektedir. Bu şekilde gerçek hayattaki herhangibir nesnenin sanal ortama aktarılması sağlanmaktadır. Bu proje gelecek bir çok çalışma için başlangıç noktası oluşturmaktadır. Film sektöründen güvenliğe kadar bir çok alanda üç boyutlu tarayıcı yazılımlar kullanılabilir.

 
haklı, spellcheck yapsaydınız.

witch: which olmaliydi, witch cadi demek.

inreasing: increasing

dıstubatıon: distribution

Varry

iphone ve an android: ve türkçe bir kelimedir


hacklenerek yerine hackedi gibi grammer konusunda da aktif pasif kullanımı ve benzeri hatalar ile ilgili sorunlar var ama hocanın ona tepki göstereceğini sanmıyorum.
  • kuja  (07.06.14 11:54:12 ~ 11:56:15) 
Projects developed on Kinect keep increasing day by day. Kinect was hacked on the very first day it was on the market and started to be run on Linux systems. There are some applications for 3D scanning with Kinect and distributed as freeware, shareware or commercially such as Reconstruct Me and Scanect.

It is currently possible to develop projects on mobile devices, such as Structure Camera, by externally attaching a component similar to Kinetic depth sensor to smartphones.

In this study, depth data captured from Kinect are processed through various algortihms to create a 3D model on computers which makes it possible to represent any real object as virtual image. This project stands as a starting point of many other future projects. 3D Scanning applications can be used in many areas from movie industry to security systems.
  • compadrito  (07.06.14 15:13:10 ~ 16:14:20) 
çok teşekkürler


  • ipmus90  (08.06.14 13:53:19) 
[]

çeviri

"specifies from how far back data can be recovered"

nedir? ne anlama geldiğini çözebiliyorum ama tam bir şekilde nasıl yazıya dökülür bilemedim.

şimdiden teşekkürler

 
Ne kadar eski verilerin kurtarılabileceğini belirtir.

Geçmiş hangi tarihe kadar verilerin kurtarılabileceğini belirtir.
  • hiko seijuro  (06.06.14 22:23:49) 
[]

ingilizce yardım

tabelayı kastederekten "şurda ne yazıyor" nasıl denir?




 
what does it say?


  • kuja  (05.06.14 23:38:34) 
what is written there?


  • hiko seijuro  (05.06.14 23:41:57) 
What is written on this/thete?


  • japon askeri  (05.06.14 23:52:12) 
what does it read?
diye öğretmişlerdi bize ama şimdi baktım bize eski kullanım olarak yerini almış ingilizcede.

  • irbat  (05.06.14 23:59:01) 
[]

ingilizce yardım

şu iki "de" kalıbını nasıl ifade ederiz? örneğin " ben süt de alacağım" ve " ben de alacağım"




 
i ll also have milk

i ll have milk as well
  • yilki ati  (05.06.14 13:10:02 ~ 13:10:49) 
ben süt de alacağım - i will have milk as well.

ben de alacağım - i will also have (artık ne almak istiyorsanız)
  • allanpoe  (05.06.14 13:24:51) 
aslinda ikisi de ayni sekilde cevriliyor. mesela su dialoga bakalim:

- i will buy some milk today.
+ i will also buy some milk.

ayni sekilde

- i will buy some chips today. i will also buy some milk.
+ oh shit.

bakiniz:

- i will buy some milk.
+ i will as well.

bu da ben de alicam diyor.

su ornege bakalim:
- i will buy some cookies, as well as milk.


ve fakat:
-i will buy some cookies along with milk dedin mi anlam karmasasi yok. as well ve also iki anlami da tasiyabilir durumuna gore. context dedigimiz olay bu.
  • beriberi  (05.06.14 14:13:54) 
[]

ingilizce yardım

şimdi biri "i have a problem with this chapter" dedi mesela. ben de benim de problemim var anlamında" benim de" diyeceğim. me too karşılıyo mu bu anlamı? karşılamıyorsa ne demem gerekir. olumsuz için aynı şeyi yöneltiyorum. "I dont have problem with this chapter" dedi benim de yok anlamında ne denebilir "me neither" oluyo mu?




 
cumle olarak da diyebilirsin.

1'si icin, "so do I"
2'si icin, "neither do I"
  • she was my baby  (04.06.14 20:46:29) 
soylediklerin de olur


  • beriberi  (04.06.14 21:09:47) 
[]

İngilizce "seyir terası" nasıl derim?

düşünemedim şimdi.




 
cruise deck


  • sttc  (04.06.14 20:06:11) 
observation deck yazıyor sapphire'dekinde..


  • Lethe  (04.06.14 20:07:32) 
Observation Deck.
Observation Terrace.
Viewing Terrace.

Hepsi nispeten sıkça kullanılır. Observation Deck biraz daha fazla.
  • kuja  (04.06.14 20:09:00 ~ 20:09:53) 
[]

Ne demek oluyor bu?

www.google.com




 
yani mesela senin seridini karsi tarafin seridine vermis olabilirler ileride. bunun uyarisi.


  • osuruklu  (04.06.14 19:53:53) 
[]

Tur-Ing: bit cumle ceviri

Selam,

Kalemim murekkep akitmis, bu yuzden koltukta kucuk bir leke oldu.

Cumle bu. Tesekkur ederim.

 
My pen spilt ink and caused a tiny stain on the seat.


  • reavelyn  (04.06.14 15:16:19 ~ 15:16:30) 
"my pen has been spluttering, that's why there is a tiny dirt on the armchair."

bence bu daha güzel..
  • hapşuruktan tayyare  (04.06.14 16:03:47) 
dirt yerine stain olsun mu?


  • reavelyn  (04.06.14 16:08:12) 
[]

sticking through

"sticking through" ne anlama gelir? Bir şeyin arasına sıkışmak ya da bir şeyin arasından gözükmek gibi bir anlama mı geliyor?


Teşekkürler.

 
yarıp geçmek.

"stick through" aslı. ing gelince sticking oluyor ve işte kip değişiyor falan.
  • sen git ben geliyorum  (04.06.14 09:44:31) 
"....... as a Coronado High School cheerleader which ended in her arrest when her peers noticed stubble sticking through her thick makeup."

Buradaki anlamı "ağır makyajının altından çıkan kirli sakalın fark edilmesi" gibi bir şey oluyor o zaman.
  • old possum  (04.06.14 09:51:20) 
uzanan, çıkan anlamında kullanılmış bahsettiğiniz cümlede.

atiyorum,

"I've noticed a tiny chain sticking through the wall" gibi.

veya

"electric cables are sticking through the kitchen cabinet" gibi.
  • kuja  (04.06.14 10:26:08 ~ 10:29:10) 
[]

Bir cümlecik sorusu

"We kindly appreciate your cooperation in the matter."

Yazar burada çok kibarca
"dediğimi dinle söylediğimi yap yoksa sikerler" mi diyor ?

 
kibarca soyluyoruz, yokus yapma diyor.


  • she was my baby  (04.06.14 05:13:51) 
"top artik sende, keyfin bilir" diyor


  • co2s2  (04.06.14 09:38:17) 
[]

Almanca sözcük ezberleme programı - sitesi

Almanca için bildiğiniz güzel bir sözcük ezberletici program, yazılım, web sitesi vb. var mıdır gençler?
İngilizceden almanca öğretiyor olmazsa sevinirim, kafamda ingilizce almanca sözcükler dolanıyor paso. :/



 
easyword. küçük boyutlu bir program. zırt pırt ekranda belirerek sana doğru cevabı verdirene kadar gitmiyor. kendi sözlüğünü kendin de oluşturabiliyorsun.


  • lesmiserables  (03.06.14 17:14:52) 
  • tonoto  (03.06.14 17:47:13) 
  • beholderrulez  (03.06.14 17:49:55) 
Kısa vadeli bir amaç içinse "Easywords" işe yarar, mesela YDS ya da TestDaF gibi. Ama gidip Almanya'da/Avusturya'da yaşamayı düşünüyorsanız bu programlarla vakit kaybetmeyin, emeğinize yazık.


  • awelley  (07.06.14 03:00:00) 
[]

çeviri kısa

"described and theorized queer reconfigurations of time and space in relation to subcultural scenes and the emergence of transgender visibility."




 
altkültür sahnelerine istinaden zaman ve boşluğun (felsefi time/space terimi refere ediliyor olsa gerek) tanımlanan ve teorize edilen queer yeniden yapılandırılmaları ve transcins farkedilebilirliğinin oluşumu/ortaya çıkışı.


queer'i direkt queer olarak kullandığını bildiğimden çevirmedim onu. queer ve transgender'i önceden nasıl kullanıyorsan aynı şekilde çevirirsin bütünlük açısından.
  • kuja  (03.06.14 14:24:02 ~ 14:32:01) 
[]

Respect

Vb is read as the potential of point Vb with respect to infinity or with respect to a reference point.
Burda respect to dayanarak anlamında mı kullanılıyor tam anlayamadım, teşekkürler



 
"uymak" olabilir.

"compliance, adherence" olan. ama emin değilim.
  • sen git ben geliyorum  (03.06.14 11:34:11) 
  • yalnux  (03.06.14 12:07:00) 
[]

italyanca minnacık bir çeviri?

cap residenza ne demek, teşekkür ederim.




 
Posta kodunu soruyor (bu durumda evinki)

Bu arada tam cevirisi gerekiyorsa; "ikamet yeri posta kodu" tam karsiligi olacaktir.
  • nwnd  (03.06.14 01:42:41 ~ 01:48:28) 
[]

Mini çeviri

Merhabalar,

İki cümle ingilizce yazmam gerek, yazdım da ama gramer olarak doğruluğuna bir kaç göz daha baksa iyi olur. Yabancı misafirlere verilecek. Yanlış olmasın. Şimdiden teşekkür ettim.

This ticket only valid for lunches in Taksim Ball Room.
Alcoholic beverages does not included.

 
this ticket is*
alcoholic beverages aren't*

  • theseachange  (02.06.14 15:05:20 ~ 15:05:52) 
"Alcoholic beverages not included." da yeterli olur.


  • bir garip melek  (02.06.14 15:06:37 ~ 15:06:59) 
[]

Rusca bir cumle cevirisi

Запомните, даже если вы чертовски разные, это не повод,-не любить.


Arkadaslar burada yazarin ne demek istedigini anlayan var mi?

 
Şunu hatırla, farklı olsan bile bu sevmemen için bir sebep değil.


  • hadi ya la  (02.06.14 12:09:01) 
sunu unutma, sizi birbirinizden ayri kilan seytanice farkliliklariniz olsa dahi bu sevmemen icin bir sebep degildir.


  • hay sikfuck  (02.06.14 12:22:52) 
[]

azıcık bir miktar fransızca çevirisi

aşağıdaki metinde tam olarak ne deniyor acaba yardımcı olabilir misiniz?Breton aksanıymış sanırım

Une journée à l’école
08:00 ouverture de la garderie
08:50 fermeture de la garderie et entrée en classe
09:00 début des cours
10:15 récréation
10:45 reprise des cours
12:00 fin des cours de la matinée et déjeuner
13:20 reprise des cours
14:45 récréation
16:40 fin des cours
16:45 goûter
17:00 ouverture de la garderie, de l'étude surveillée et des ateliers
18:30 fermeture de la garderie

 
yazıda aksan mı oluyormuş?


  • bir garip melek  (02.06.14 13:49:42) 
ay ben ne bileyim çeviriyi isteyen arkadaşın sözlerini aktardım. haklısın aslında da işte breton ağzı diyeyim o zaman. ben o öyle deyince "napiyorsunuz"u "napaysinuz" yazmışlar herhalde falan diye düşündüm. katalanca ya da ispanyolca farkı gibi ya da, ne bileyim..


  • shubulubapshubaptishaluva  (02.06.14 14:08:56) 
:) teşekkür ederim cevabınız için.

"garderie" de kreş demek, evet. çocuğu okula sabah ders başlangıç saatinden önce getirecek veya akşam ancak ders bitiş saatinden sonra almaya gelebilecek ebeveynler için kreş yapmışlar okula, sabah ders öncesi ve akşam ders sonrası belirtilen saatlerde açıkmış.
  • bir garip melek  (02.06.14 15:13:57) 
[]

şu cümle ingilizceye nasıl çevrilebilir??...

"Hani insan sevgisi olur ya! işte o sevgi o zaman düştü bize."

---

tam da 'hani' yapısı son günlerde aklıma takılmışken, çeviri yapmam gereken bir yerde karşıma çıktı... sabahattin ali gibi önemli bir yazarın hayatının belgeselinden bahsediyorum.. o nedenle tam ve doğru yapmaya çalışıyorum.

bilen ve yardım edeceklere şimdiden teşekkürler...

 
İngilizce'ye mi?

"You know" kullanabilirsin. Devamında fiil varsa "You know how…" şeklinde kullanılabilir. Burada "You know about…" olarak kullanman uygun olacaktır muhtemelen.

Doğrudan çeviri olarak değil de, aynı anlamı verecek farklı bir anlatımı tercih et böyle şeylerde.
  • long live rock n roll  (02.06.14 10:10:18) 
the time...ile başlayabilirsin


  • sadegazoz  (02.06.14 10:19:23) 
[]

"dynamical pulling hard disk"

"dynamical pulling hard disk" in tam türkçe karşılığının ne olduğunu bilen var mı? dinamik çekim/çekme hard disk ne ola ki?

Yardımınıza ihtiyacım var hanımlar beyler.


 
dynamical pulling hard disk derken hot swap mı?


  • kyha  (02.06.14 04:16:01 ~ 04:22:03) 
yoksa windowsun dinamik diskinden bişi çekmeyle mi ilgili?


  • kyha  (02.06.14 04:17:08 ~ 04:22:17) 
çingilizce hot swap bu bence :D


  • kyha  (02.06.14 04:22:37) 
[]

according to somebody ve conduct alternatifi

according to researchers cümleciğinde according to yerine ne kullanılabilir?
Ayrıca, a study has been conducted by swiss experts cümlesinde conduct yerine ne kullanılabilir aynı anlamı sağlayan?



 
conduct yerine carry out kullanabilirsin. According to yerine onun kadar güzel bir şey gelmedi aklıma, "comforming to" falan var ama zorlama gibi. Onun yerine cümleyi değiştirebilirsin "As stated / implied / mentioned / argued / demonstrated / pointed out by Bilmemkim" gibilerinden. Artık ne yapmışlarsa ona göre fiil yapıştırıldığında gider o.


  • aychovsky  (01.06.14 21:10:44 ~ 21:12:59) 
tamamen aychovski'nin cevabını vermeye geldiydim. according to yerine duruma göre in accordance with kullanabilirsin, bir tek onu ekleyeyim.


  • gonulsever  (01.06.14 21:15:42) 
[]

ingilizce şunu nasıl derim

"Ali'yi de Ahmet'i de sen birinci oldun diyerek kandırıyorum"




 
I'm fooling both Ali and Ahmet telling them; you are the first.

olur sanırım.
  • washe  (01.06.14 19:27:12) 
Ben de washe'un cümlesi üzerinde "you are the first" yerine "you came first" düzeltmesini yapardım.


  • legendwaitforitdary  (01.06.14 19:32:29) 
Ali and ahmet are both fooled by me as i say one of them are the first.


  • anonymice  (01.06.14 19:36:11 ~ 19:36:43) 
I'm fooling both Ahmet and Ali by telling each of them, "you came first".


  • shangrilla  (01.06.14 19:48:01) 
I've been fooling Ali and Ahmet by telling them that they both came the first.


  • icemint  (01.06.14 19:52:45) 
ek soru sorabilir miyim? tşk.

"I'm cheating on ..." diye başlasak ta olur mu arkadaşlar?
  • lionel andres  (01.06.14 19:53:52) 
cheat olmaz bu bağlamda.


  • icemint  (01.06.14 19:57:06) 
Eğer Ali ve Ahmet ile aşk yaşıyorsan olur.


  • shangrilla  (01.06.14 19:57:08) 
tricking olur.

I am tricking Ali and Ahmet by telling them both that they came in first place.
  • beriberi  (01.06.14 20:30:25) 
[]

albert camus

Camus'un "Réflexions Sur la Guillotine" adlı makalesinin Türkçesini arıyorum. Yardımcı olabilecek var mı acaba?




 
Makaleyi bulamadım da, o makaleye atıfta bulunan başka bişey buldum, belki başka bi işe yarar.

ucmaz.home.uludag.edu.tr

En azından, bir kütüphaneye veya safaha gidip, şunu araştırmanız gerektiği ortada:

CAMUS, Albert (1972) Giyotin Üzerine, çev. Ali Sirmen, Yaba Yayınları, İstanbul.

Şuralarda da bi teğet geçilmiş:

download.garanti.com.tr

(bkz: albert camus ve idam)

www.ankarabarosu.org.tr

www.mgkmedya.com

felsefet.home.uludag.edu.tr

www.jasstudies.comıoğluFuat_S-1501-1515.pdf

ssosyalizm.files.wordpress.com

www.derindusunce.org

www.21yuzyildergisi.com

www.ankarabarosu.org.tr
  • compadrito  (01.06.14 15:26:38 ~ 16:02:21) 
sisifos söyleni kitabının ön veya arka kısmına eklenmişti bu notlar bir yayın evi tarafından. bu kadar şeyapabildim


  • troll degil  (01.06.14 16:19:52) 
[]

İngilizce dizi dil geliştirme durumu

Selam dostlar,
Upper seviyesinde ingilizceye sahibim.konuşmada sıkıntılar yaşayabiliyorum.
Bir dizi izlemek ingilizceyi geliştirir kanaatindeyim.uzun zamandır dil eğitiminden uzak olduğumdan gramer sıkıntısı da yaşayabilirim.

1-hangi dizi
2-ing altyazılı mı izlenmeli
3- şunu da yap çok fayda sağlar dediğiniz şeyler.
4-gramere çözüm.

Şimdiden teşekkürler.

 
manita yap. diziyle olmaz o iş


  • notorious brklp  (01.06.14 13:20:35) 
dizi izlemek çoooook uzun vadede gelişim sağlar. yani bundan 5 yıl önce şimdiki ingilizce seviyenizle, ingilizce bir diziyi ingilizce alt yazıyla izlemiş olsaydınız, 1 yılda ingilizce kitap okuyarak öğreneceğiniz kadarını ancak öğrenebilirdiniz.

ingilizce konuşmayı öğrenmenin en iyi yolu, ana dili ingilizce olan insanlarla konuşmaktır. hatta bence en iyi yöntem, amerikan bir ingilizce öğretmeni bulmak. bunun için de; devlet üniversitelerinin ingilizce öğretmenliği bölümünde okuyan bir arkadaş bulup, hocasından da izin alarak derslerine girilebilir.
  • m murphy  (01.06.14 13:22:16) 
Notorious evliyim o ihtimal yok :)

Bu arada arkadaşlar seviyem cv sine çok iyi ingilizce seviyesi yazan birçok kişiden daha iyidir.derdim günlük kalıpları anlamak ve kulak aşinalığı.
İlkokuldan sonra almanca hazırlık gördüğümden ingilizcemi istediğim seviyeye getiremedim.
Bu arada geçtiğimiz yıl bir ay ingilterede bir aile ile yaşadım.
Sonuç olarak derdim telafuz için rahat anlaşılır bir dizi.
  • sapkasiz cikmam abi  (01.06.14 13:52:24) 
günlük terimler için ben bu siteden çok yararlandım, üyelik gerektiriyor ama işe yarıyor: www.englishbaby.com

konuşma içinse özel ders öneririm, şu aralar yabancı tr'de çok olduğundan çok uygun fiyata özel ders bulabilirsiniz.
  • kaset  (01.06.14 17:52:35 ~ 17:54:04) 
Teşekkürler kaset
Yeni önerilere açığım...

  • sapkasiz cikmam abi  (01.06.14 22:21:12) 
British english kasacam dersen, bbc izle derim. artik karsina ne cikarsa: dizi, haberler, yarisma programlari...Dizi olarak: Dr.Who, Sherlock, Fargo..

American english icin ise, holywood dizilerini takip etsen yeter keyfine gore.

Baslarda yardimci olmasi acisindan, ingilizce altyazi iyi olabilir. alistikca birakirsin.

Yapman gereken sey, bence farkli konular uzerine yazilar okumak. edebiyat, gunluk konusmalar, muzik vs her sey..tavsiyem, kelime dagarcigini gelirtirmek acisindan, ingilizce dergi okumak olacaktir. bence kitap okumaktan daha yararli.

gramer icin, odtu'nun ingilizce hazirlik kitaplarindan ve cesur ozturk'un meshur kitabindan faydalanabilirsin. ithal gramer kitaplari da satin alabilirsin; ama tek bir seviye icin 50-60 liradan baslayan paralar odemek bence sacma.

Bir de kompozisyon mevzusu var ki, bunun icin yazilmis kompozisyon/kose yazilari vs bulup, bunlari giris gelisme sonuc gibi bolumlere ayirman lazim,yazar hangi baglaclari kullanmis vs bunlari listelemen faydali olur. sonra benzer konular uzerine, bu analiz ettigin yazilari kullanarak kendi kompozisyonlarini olusturman lazim.

yazi olayi cok onemli; cunku yazmak, ingilizce konusmanin da belkemigini olusturuyor.
  • ubi dubium ibi libertas  (02.06.14 03:14:29) 
[]

Türkçe dilbilgisine uzak kalan bir Alamancının yardım çığlığı.

Almanya'da aldığım bir derste, kibarlık ifade eden Türkçe bir ifadeyi, dilbilgisi kurallarına göre ayırmam istendi.

"Siz de bize katılmak isterseniz, lütfen buyurun." cümlesini örnek olarak düşündüm. Bunu Türkçe'de dilbilgisi kurallarına göre nasıl inceleyebiliriz? Sonrasında da Almancaya çevireceğim. Almancanız iyi ise, Almanca dilbilgisi kısmına da el atmaktan çekinmeyin efenim.

Hatta, Türkçedeki kibarlığı ifade edebilecek daha iyi bir örnek düşünüyorsanız, cümlenizi sınıfta seve seve sunabilirim.

Teşekkürler

 
Siz (ozne) de (bilemedim) bize (dolayli tumlec) katilmak isterseniz (yuklem), lutfen (zarf tumleci) buyurun (yuklem ve gizli ozne siz).

de ne olur bilemedim. katilmak isterseniz topluca yuklem olabilir veya katilmak nesne olabilir tam cozemedim. lutfen'e de zarf tumleci dedim ama bilemiyorum.

kimse cevap vermemis diye elimden geleni yapiyim dedim ama ancak bu kadar oldu:)
  • gerard  (01.06.14 01:53:09) 
Dil bilgisi mevzularını unuttum bayağı, anlattıklarım yanlış olabilir ona göre.
Bu cümle bir şartlı bileşik cümle, yani aslında iki cümleden oluşuyor. şartlı olmasının sebebi iki cümlenin -se -sa ekiyle bağlanması.
ilk cümlede (yan cümle) isterseniz yüklem, siz özne, de bağlaç tümleci, "bize katılmak" nesne.
ikinci cümlede (temel cümle) buyurun yüklem (emir kipinde), lütfen ne oluyordu hatırlamıyorum.
  • yakuza123  (01.06.14 02:01:54) 
[]

Kısa bir çeviri isteği

arkadaşlar kısa bir çeviri isteğim var yardımcı olabilir misiniz?




 
yarım sayfalık çeviri yapabilecek yok mu :(


  • keymark9  (01.06.14 11:34:29) 
[]

medikal çeviri yardımı...

şu kısmın çevirilmesi gerekiyor. bir el atarsak çok mutlu olurum.

Checklist during maintenance phase
General:
Continuous monitoring of blood pressure and
heart rhythm
Pupil checks every 2 hours
Lab:
Glucose: conform insulin protocol
Every 6 hours: astrupp, K, Mg, P, lactate
Every 12 hours: OT, PT, amylase, WBCs, platelets
Target electrolyte levels: normal/high normal
K ≥4.0 mmol, Mg ≥ 2.0 mg/dl (1.0 mmol/l),
P ≥3.0 mg/dl

Checklist in warming phase:
General:
Monitor of blood pressure and heart rhythm
Pupil checks every 2 hours
Lab:
Every 3 hrs: astrupp, K, glucose
Every 6 hrs: Mg, P
Target electrolyte levels: see above

 
idame safhasında, (aşamasında) kontrol edilecekler listesi:

Genel:

Sürekli kan basıncı ve nabız monitörizasyonu (Hastanın monitöre bağlanması kastediliyor)
Her 2 saatte bir gözbebeği muayenesi

Laboratuar:
Kan şekeri: Conform insülin protokolü
Her 6 saatte bir: astrupp, Potasyum, Magnezyum, Fosfor, Laktik asit
Her 12 saatte bir: Pıhtılaşma zamanı, protrombin zamanı, amilaz, lökosit (beyaz küre) sayımı, trombosit sayımı
Hedeflenen elektrolit seviyeleri: Normal/yüksek normal
Potasyum büyük eşit mmol, Magnezyum büyük eşit 2.0 mg/dL (1.0 mmol/L), Fosfor büyük eşit 3.0 mg/dL

Isınma aşamasında kontrol edilecekler listesi:

Genel:
Kan basıncı ve nabız tâkibi
Her 2 saatte bir gözbebeği muayenesi
Laboratuar:
Her 3 saatte bir: astrupp, potasyum, kan şekeri
Her 6 saatte bir: Magnezyum, Fosfor
Hedeflenen elektrolit seviyeleri: Yukarıdaki değerlere bakınız.

(astrupp'a da bakmaya üşendim, conform insülin protocol'üne de bakmaya üşendim.)
  • compadrito  (31.05.14 04:48:19 ~ 05:05:45) 
ağam eyv. bi de şu iki kısım var;

Most important side effects:
Bradycardia: usually no treatment necessary.
Normal heart rate at a core temperature of 32oC is
34-40 BPM. If treatment is deemed necessary use
isoprenalin or dopamine infusion. Atropine is
INEFFECTIVE for hypothermia-induced bradycardia.
Shivering: Mg 2-4 grams; Fentanyl 50-100 mcgr;
Meperidine 25 mg; other alternatives see table 1.
Skin counterwarming, especially of hands, feet and
face.
Cold diuresis: replace lost fluids.
Electrolyte disorders: replace, target normal to
high-normal levels, high Mg levels.
Arrhythmias. NB: arrhythmia’s due to hypothermia
occurr ONLY if core temperature decreases below
30oC. If this occurs re-warm rapidly to temp>30oC,
and then slowly to target temp. If core temp is >30oC
Arrhythmia’s do NOT require change in cooling
therapy. Treat arrhythmias with standard anti-
arrhytmic medications. Beware of possible decerase
in clearance of amiodarone during hypothermia.
Beware of bedsores due to skin vasoconstriction
and immobilisation.

Correction of blood gas values:
PO2: for every oC below 37oC: subtract 5 mmHg
from the value as measured in the lab.
Example: Lab value pO2 90 mmHg; patient core
temp = 32oC; corrected pO2 level = 65 mmHg.
PCO2: for every oC below 37oC subtract 2 mmHg
from the value as measured in the lab.
Example: Lab value pCO2 35 mmHg; patient core
temp = 32oC; corrected pCO2 level =25 mmHg.
pH: for every oC below 37oC add 0.012 units to the
value as determined by the lab.
Example: Lab pH 7.20, patient core temp = 32oC,
corrected pH value = 7.26.


çok, çok teşekkür ederim.
  • lounge act  (31.05.14 05:15:38) 
var mı başka yardım edecek babayiğit? iki saat sonra teslim edilmesi gerekiyor...


  • lounge act  (31.05.14 10:33:43) 
En önemli yan etkiler:

Bradikardi: Genellikle tedavi gerektirmez. 32 santigrad derece vücut sıcaklığında, nabzın dakikada 34-40 arasında atması normaldir. Tedavinin gerekli olduğu düşünülüyosa, izoprenalin veya dopamin infüzyonu uygulanmalıdır. Hipotermiye bağlı bradikardi tedavisinde, atropin ETKİSİZDİR.
Titreme: Magnezyum 2-4 gram, fentanyl 50-100 mikrogram; meperidine 25 mg; diğer seçenekler için Tablo 1'e bakınız.
Derinin ısıtılması, özellikle, ellerin, ayakların ve yüzün ısıtılması.
Soğuğa bağlı artan idrar miktarına karşı, kaybedilen sıvıların yerine konması gerekir.
Elektrolit bozuklukları: Kaybedilen elektrolitlerin tamamlanması gerekir. Hedeflenen değerler, normal ve normalin üst sınırı değerlerdir. Yüksek magnezyum değerleridir.
Aritmiler: NB: (Bradikardik olmayan demek olabilir bu. Non-bradycardic mesela). Hipotermiye bağlı olarak aritmiler SADECE santral vücut sıcaklığı 30 santigrad derecenin altına düşerse görülür. Eğer bu görülürse, vücut sıcaklığını tekrar 30 santigrad derecenin üzerine çıkaracak şekilde, vücudu hızla ısıtın daha sonra yavaş bir şekilde hedeflenen sıcaklığa ulaşmak için ısıtın. Santral vücut sıcaklığı 30 santigrad derecenin üzerindeyse, artitmiler, soğutma tedavisinde herhangi bir değişikliğe gidilmesini gerektirmez. Aritmileri, standart antiaritmiklerle tedavi edin. Amiodarone'un hipotermili hastada vücuttan atılma hızının azalmasına (dozunun fazla gelmesi ihtimaline) karşı uyanık olun. Deride vazokonstriksiyon olacağı için ve hareketsizlik nedeniyle, hastanın vücudunda yatak yaraları açılma ihtimaline karşı tedbirler alın.

Kan gazı değerlerinin düzeltilmesi:
PO2: Vücut sıcaklığında, 37 santigrad derecenin altındaki her 1 santigrad derece için, laboratuarda ölçülen kan gazı değerinden 5 mmHg çıkarın. Örnek olarak: Laboratuarda pO2 değeri 90 mmHg olarak ölçüldüyse ve hastanın santral vücut sıcaklığı 32 santigrad dereceyse, kan gazı sonucu gerçekte, 65 mmHg'dır.
pCO2: Vücut sıcaklığında, 37 santigrad derecenin altındaki her 1 santigrad derece için, laboratuarda ölçülen kan gazı değerinden 2 mmHg çıkarın. Örnek olarak: Laboratuarda pCO2 değeri 35 mmHg olarak ölçüldüyse ve hastanın santral vücut sıcaklığı 32 santigrad dereceyse, kan gazı sonucu gerçekte, 25 mmHg'dır.
pH: Vücut sıcaklığında, 37 santigrad derecenin altındaki her 1 santigrad derece için, laboratuarda ölçülmüş olan pH değerine 0.012 birim ekleyin.
Örnek olarak: Vücut santral sıcaklığı 32 santigrad dereceyse ve laboratuarda vücut pH'sı 7.20 olarak ölçülmüşse, hastanın gerçek vücut pH'sı, 7.26'dır.

çoğzel bilgilermiş bunnar!
  • compadrito  (31.05.14 15:00:56) 
[]

Tam Olarak Ne Demek?

If we don't receive it by then, we'll charge your original payment method for the cost of the item.

"O zamana kadar almazsak, esyanin bedelini en bastaki ödeme metodunuzdan keseriz" mi demek?


 
Aynen.


  • long live rock n roll  (30.05.14 20:22:08) 
[]

Ne diyor bu değişik?

Dear customer!

You have placed an order on xxx reference number:
#8742289 [2014-05-30 19:02:21]

Your order is currently under evaluation by ООО НКО ПэйЮ anti-fraud Specialists. We perform this verification to prevent unauthorized use of the credit/debit card used in the transaction and unauthorized use of your personal details.

Thus, the order processing has not been completed . To further your bills passed without further checks , we ask to confirm the payment using one of the options:


OPTION 1
Please contact your bank and find out the code number for this payment .
Tell him in his reply .


OPTION 2
We ask you to provide supporting documents :
1) A scanned copy of the map . Please scan both the front and back sides .
Please mask the part of the card number (you can leave the first and last 4 digits) , as well as a secret code (CVV2/CVC) on the reverse side of the card .
2) A scanned copy of your passport or driving license.

 
Pek bir şüpheli bir mail gibi duruyor bu. Hangi site bu?


  • fengari  (30.05.14 18:30:51) 
Plati.ru'dan DayZ aldım bir satıcı üzerinden ardından bu geldi. Sahte değil de derdini anlamadım.

risk@payu.ru
  • kadirgali huseyin olmayan adam  (30.05.14 18:33:39 ~ 18:34:29) 
adamlar bi annenin evlenmeden önce kullandığı soyadının 1. ve 3. harfini sormamış. nüfus müdürlüğü benden bu bilgileri istese vermem, aman diyeyim.

siparişin ООО НКО ПэйЮ isimli dolandırıcılığı önleme uzmanlarının değerlendirmesindeymiş. siparişin tamamlanması için de 2 seçenek sunnmuşlar:

1. bankanla iletişime geçip bu ödemeyle ilgili kodu sormanı ve "him" dediği kişiye söylemeni istiyorlar da ilk defa geçiyor yazıda o yüzden kim olduğunu anlamadım. satıcı falan heralde

2. kredi kartının güvenlik kodu dahil her iki yüzünün fotokopisi, pasaport ya da ehliyetninin fotokopisi
  • ack3000  (30.05.14 18:35:59 ~ 18:40:31) 
Ödeme referans numarasını satıcıya mı gönder diyor onu bari söyleyin be mübarekler.


  • kadirgali huseyin olmayan adam  (30.05.14 18:38:55) 
Diyor ki, sipariş dolandırıcılık uzmanları tarafından inceleniyormuş. Bu uygulama kredi/debit kartların izinsiz kullanılmasını engellemek içinmiş. Hem bu sipariş için, hem de ilerki siparişlerde bu kontrole takılmamak için 2 şeyden birini yapmanı istiyorlar:

1) Siparişte kullandığın banka/kredi kartının bağlı olduğu bankayı arayarak bu siparişin "kod numarasını" onlara bildirmen

veya,

2) Aşağıdaki belgeleri onlara göndermen:
a)Kartın ön ve arka yüzlerini tarayıp onlara göndermen (kart numarasının ve arka yüzdeki cvv2 kodunu kapatarak)
b) Pasaport veya ehliyetinin taranmış kopyası
  • fengari  (30.05.14 18:40:15) 
Bankadan aldığım ödeme referans numarasını risk@payu.ru adresine gönderince ödemeyi onayladılar. Teşekkür ederim yardımlar için.


  • kadirgali huseyin olmayan adam  (30.05.14 18:49:17) 
[]

proficiency sınavı essay feedback istemi

Aşağıdaki proficiency sınavı (Bilkent Cope) için yazdığım essay'e bir feedback verebilir misiniz? Pazartesi sınav var da.


Topic: Too much emphasis today is placed on having a university education. While there is a need to have well-educated doctors, teachers and engineers, there is also a need to have highly qualified electricians, plumbers, nurses and so on. Governments need to rethink their educational policies and provide additional funding and training for those jobs that do not require a university education.
Do you agree with the above or do you think governments should spend more on university education?
Necessity and importance of education is an unquestionably fact and this situations have been increasing for decades. Almost all of parents want best for their children and university education looks like the only way for good life and this understanding easily explains why universities and university education is so popular among people. However, what about other staff, such as nurses and electricians who are backbones of a society? What is governments' aspect for these people?

Having a university education is a great way to live a better life and both media and govermental sources encourage parents to send their children university. A lot of government all around the world have accepted this kind of policies and as a result of this, now, there is a common belief among everybody which is university is the only way to live better. However, communities, undeniably need highly qualifed staff such as electrians and firemen.. “These people are backbone of the society.” says Alexander Dummon who is a proffessor in Dublin University. “Unfortunately, governments encourage people too much for university graduated jobs and now society is suffering from finding well qualified person.” he said. Another specialist says, “Governments stop ignoring this part of society. These people are preparing our foods, repairing our goods and we've just ignored them.” Anothers findings of these sitution is simple: increasing prices of plumbers and other qualified staffs. David Gorman who is a owner of plumbing company says:” As company, we cannot find people who qualified about our job and if we have a chance to find one, we have to give huge amount of money to employee. There are lots of people who ready to pay great moneys for just repairing small fountain.” he said. Well, what can governments do to fix these situations?

Allocating more money for qualified people's education is probably the best way to deal with such problems. Trainings and schools that specialized about these people is another solution for the problem. This kind of school have started education at Delawere in 2003 and thanks to first graduated people benefits of the schools undoubtly can be seen all around the city. Everybody, especially authorities feel comfortable about the results because costs of staffs have been decreasing and nobody complains and suffers previous problems.
Considering all of these situations, providing additional funding and training for jobs that don't require a university education is beneficial for both authorities and society and as Delawere example, investment in kind of sector facilitiates everbody's life. These people are absolutely backbone of community and allocating more sources and interest should be one the main priorities of governments.

 
1. Prof. için fazla dilbilgisi hatası var.
2. Cümleleri gereksiz uzun tutmuşsun. Uzun cümle sadeceo dile hakimsen iyi bir şeydir, yoksa açık verirsin. Gerek yok, kısa tut cümleleri.

  • fengari  (30.05.14 18:03:49) 
[]

Kısa bir İngilizce çeviri

selamlar, metin aynen şu:

"Prion proteinaceous infectious particles; an abnormal form of protein. Some prions can be infectious; however, not in the same way as viruses or bacteria. Prions are linked to a number of diseases called transmissible spongiform encephalopathies (TSEs), but have never been described as transmissible via plasma derived products.
PrPc Prion protein Cellular; normal cellular prion protein
PrPsc Prion protein Scrapie-like; abnormal prion protein"

bi anlatıverin be. ne diyor istiyor burada?

sağolunuz.

 
Teknik terimlerin çevirisi hatalı olabilir ama genel itibariyle şöyle:

"Prion proteinimsi bulaşıcı parçacıklar; proteinin anormal bir formu. Bazı prionlar bulaşıcı olabilir, ancak (bulaşma şekilleri) virüs ya da bakterilerden farklıdır. Prionlar, bulaşıcı süngerimsi ensefalopati denilen hastalıklarla bağlantılıdır, ama hiçbir zaman plazmadan elde edilen ürünlerden bulaşıcı olarak tanımlanmamışlardır.

PrPc Prion protein Hücresel; normal hücresel prion protein
PrPc Prion protein Scrapie-benzeri; anormal prion protein"

Kötü bir çeviri olabilir ama fikir verir en azından.
  • zero times infinity  (30.05.14 02:22:05) 
Prion denilenler bir protein sinifi, bazi hastaliklara sebep oluyor. normalde islevsel bir protein oluyor fakat bazen ayni protein farkli bir sekil alip hastaliga sebep verebiliyor. bu yazida o prion proteinlerinden bahsediyor iste. bu proteinlerden bazilari bulasici olabiliyor ama virus veya bakteriler gibi bir bulasicilik mekanizmalari yok diyor.
PrPc Prion protein hucresel: normal hucre prion proteini
PrPsc protein scarpie-like: anormal prion proteini diye de tanim yapmis sonuna

benim bildigim kadariyla bu yanlis sekil almis proteinler beyinde olusunca baska proteinlerin de seklini degistirip gitgide ilerleyen bir hastaliga sebep oluyorlar. bazi prion proteinlerinin et urunlerinden de alinabilicegi yonunde teoriler var ama bu konudaki bilgim kisitli, kanitlanip kanitlanmadigini bilmiyorum. bi ara deli dana diye ortaya cikan hastalik vardi o da bunlardan biri. metnin basi sonu varsa daha iyi aciklanabilir, bu verilen metin pek fazla birsey anlatmiyor senden birsey yapmani da istememis.
  • gerard  (30.05.14 02:25:47 ~ 02:26:18) 
[]

almanca - nasıl okunur?

*sebastian
*rostock

almanca'da s harfinden sonra sessiz harf geliyorsa ş okunurmuş. google translate bunları aynen yazıldığı gibi okuyor.
nedir bu işin kuralı?

 
yazıldığı gibi


  • yakuza123  (29.05.14 22:29:05) 
ilkinde hece se-bas-tian olarak bölünüyor,
ikincisinde hece ros-tock olarak bölünüyor, o yüzden.

  • lily briscoe  (29.05.14 22:29:16) 
bahsettiğiniz kural var evet ama maalesef almanca da her zaman istisnalar var. sport, studio "ş" ile okunurken, bastian, rostock "s" ile okunur. ama özellikle augsburg tarafından gelenler otu boku "ş" diye okuyup nevrinizi döndürebilir, "ich komm aus augşburg, haşt du in roştock studiert?" nedir davar, adam gibi hochdeutsch konuş. sinirlendim yine.


  • aeolus  (29.05.14 22:31:59) 
zsebastiyan
roğsıtok

  • eskiden sizofrendim simdi iyiyiz  (29.05.14 22:34:26) 
s'yi ş olarak okumanız için s'nin başta olması ve bu baştaki s'nin ardından t veya p gelmesi gerekiyor. en azından rastladığım örnekler böyle. mesela:
stolz
sport
spülen
studio
straße
spitze usw.

he bir de, almancayla alakanız varsa mutlaka almanların 500 kelimeyi birleştirip tek bir kelime yarattıklarını biliyorsunuzdur. o yüzden birleşik bir kelime gördüğünüzde o kelimeyi temel köklerine ayırıp öyle okumanız gerekiyor. klassensport mesela yine "klasınşport" diye okunuyor.
  • awelley  (30.05.14 03:51:14) 
[]

İngiliZce üstadları beni bi çeviriverin

Bahreyn'e girişte görevlilere derdimi anlatman lazım şunu nasıl resmi bi dille söylerim ki: beyfendi ismim şu. Türkiye'de bulunan bir devlet bankasında denetçiyim. Bahreyn'de bulunan şubemizi denetlemek için görevli olarak 5 günlüğüne burada bulunuyorum.




 
Hello I'm hadibabageneyap. I'm working in a government bank as an inspector. I came here to inspect one of our offices in Bahrain for 5 days.


  • an engineer  (29.05.14 15:04:27) 
Dear Sir, my name is hadibabageneyap.
I work as an auditor in a state bank of Turkey.
The reason to my presence in Bahrain is to audit one of our offices for 5 days.

bankacılıkta denetlemek kelimesi için audit ve türevleri kullanılır genellikle.
  • tustin jimberlake  (29.05.14 16:19:12) 
[]

Baby You're a Rich Man bu cümlenin tam çevirisi ne

Baby You're a Rich Man bu cümlenin tam çevirisi ne




 
bebek/bebegim sen zengin bir adamsin


  • babamasoliimbananickaldirsin  (29.05.14 11:21:52) 
mota mot degil de gercek anlamini soruyosan, kiz seni pohpohluyor, az sonra para isteyecek.


  • brawler  (29.05.14 12:19:24) 
[]

Satıcı ne demek istiyor?

Dear Customers, we have temporarily stopped retail service. We now accept only wholesale requests. Sorry for inconvenience caused.

site: imod.co


 
geçici olarak sadece toptan satış yapıyoruz. perakende yok diyor.


  • fuck is a four letter word  (28.05.14 11:19:15) 
kısa süreliğine perakende servisini durdurduk. şimdi sadece toptan siparişleri kabul ediyoruz.


  • inheritance  (28.05.14 11:19:39) 
gecici olarak perakende satisimizi durdurduk, toptan satis yapiyoruz.


  • nawres  (28.05.14 11:20:09) 
Değerli Müşteriler,
Perakende satışlarımızı geçici olarak durdurmuş bulunuyoruz. Hâlihazırda, sadece toptan satış isteklerini kabul ediyoruz. Bu güçlükten dolayı özür dileriz.

  • compadrito  (29.05.14 03:40:07) 
[]

İngilizler yardım lazım

www.youtube.com

şu videoda 16.saniyeden sonra elemanın dediği şeyleri ingilizce olarak yazabilecek var mı?


 
so we're in the studio, got brand new album coming up very soon, so watch the spa... ... sonunu anlayamadım.


  • henry gale  (27.05.14 23:06:08) 
[]

Bahreyn vize şartı

Iş için gidiyorum. Şimdi şöyle bişey yazmışlar vize şartlarında -you must not take up paid employment during your visit to Bahreyn.
Bu ne demek ola ki



 
bahreyn ziyaretin süresince maaşlı bir işte çalışamazsın diyor bahreyn'de.


  • mutantking  (27.05.14 12:08:43) 
Burda çalıştığım maaşlı iş için gidiyorum zaten onunla alakası yoktur herhalde bunun


  • hadibabageneyap  (27.05.14 12:18:36) 
gidip de kebapçıda işe giremezsin diyor.


  • brkylmz  (27.05.14 13:21:04) 
[]

ing-türk perre bourdieu

Bourdieu's concepts, ''social capital'' refers to '' the networks'' that we have as '' cultural capital'' commonly refers to ''taste''

Burada ne demek istemiş? yardımcı olabilir misiniz?


 
B. abinin ortaya koymuş olduğu kavramlardan, kültürel sermaye, sıklıkla ''zevk''i kastederken, ''toplumsal sermaye'', sahip olduğumuz ağları kastededer.

(burada ağlar, toplumsal çevre, muhit anlamında olabilir sanki de)
  • compadrito  (27.05.14 02:17:41 ~ 02:17:55) 
teşekkür ederim.


  • naylonlee  (27.05.14 02:29:37 ~ 17.08.14 19:26:22) 
[]

ingilizcenin pirleri canavar gibi şakıyanlar çok fenayım bakın hele

dostlar mullholland çıkmazını yeni izlemeye başladım, film ortadayken şu şarkı girdi;
www.youtube.com

çok fena dağıldım. biri bana bu şarkıyı çevirebilir mi? google translate ingilizcesi istemiyorum. incelikli ruha estetiğe sanata hakim arkadaşlardan yardım bekliyorum.

bu da şarkının sözleri;

( sixteen reasons )
why i( why i love you )

( one ) the way you hold my hand
( two ) your laughing eyes
( three ) the way you understand
( four ) your secret sighs
they're all part of sixteen reasons
why i( why i love you )

( five ) the way you comb your hair
( six ) your freckled nose
( seven ) the way you say you care
( eight ) your crazy clothes
that's just half of sixteen reasons
why i ( why i love you )

( nine ) snuggling in the car
( ten ) your wish upon a star
( eleven ) whispering on the phone
( twelve ) your kiss when we're alone
( thirteen ) the way you thrill my heart
( fourteen ) your voice so neat
( fifteen ) you say we'll never part
( sixteen ) our love's complete
those are all of sixteen reasons
why i ( why i love you )
( sixteen reasons )
why i ( why i love you )

 
Seni Sevme Sebebim

elimi tutuşun
gülen gözlerin
anlayışın
gizli iç çekmelerin
işte bunlar hep sebep

saçını taradığın şekil
o çilli burnun
umrunda olmam,
bunu deyişin,
o deli giysilerin
işte bunlar hep sebep

arabada sarılman
kayan yıldıza tuttuğun dilek
telefonda fısıldaman
yalnız kaldığımızdaki öpüşün
kalbimi titretmen
o temiz sesin
asla bitmiycek demen
büsbütün aşkımız
işte bunlar hep sebep

bilmediğim kelimelerin anlamlarına bakmaya üşendim. o kadar da ormantikimdir.
tişkürler, duma dum. taşları yerine kodum.
  • compadrito  (27.05.14 00:31:17 ~ 01:45:20) 
freckled: çilli

snuggle: sarılmak
  • duma duma dum  (27.05.14 01:41:49) 
e şarkıda sixteen deyip duruyor? çeviride hiç yok. alakası nedir


  • semenderr  (27.05.14 01:44:53) 
seni sevmemin 16 sebebi
şarkının adı bu
ama Türkçeye çevirince ormantik olmuyo.
o yüzden attım onu.
atma diyosan, atmiyim.
  • compadrito  (27.05.14 01:46:26) 
yok dostum en güzelini yapmışsın. teşekkürler. 2 saattir çalıyor şarkı şixteen deyip duruyorum evde.


  • semenderr  (27.05.14 01:51:50) 
[]

Bursa'da ingilizce kursu

selam, 17 yaşında bir öğrenciyim hiç ingilizce kursuna gitmediğim halde amerika kültürüne film, dizilerine hayranlığım sayesinde ingilizcem oldukça iyi,yazışma olarak hemen hemen istediğim cümleyi rahatça kuruyorum. Çoğu internetten olmak üzere bir sürü yabancı arkadaşim oldu, konuşuyoruz hala. Ama yazılı konuşurken de takıldığım oluyor.
Ama pronounce olarak hiç pratik yapma şansım olmadığı için zayıfım, hiç akıcı değilim. Düşüne düşüne konuşuyorum, aksanım da kötü doğal olarak. Bursa'da kesinlikle tavsiye ettiğiniz ingilizce kursu arıyorum.
Amacım okuldaki sınavlardan 100 almak değil, kendimi geliştirmek tabi. Yabancı biriyle akıcı bir şekilde ingilizce muhabbet edebilmek mesela. Aşırı istekliyim bu konuda yardımlarınızı bekliyorum.


 
Kurs önerisi veremem. İyi araştırmalısın.
Diğer yandan Gönüllü Hareketi Derneğinin düzenli İngilizce Konuşma Klüpleri oluyor. En son hem Amerikalı, hem de Polonyalı Gönüllüleri vardı organize eden. Hem Nalbantoğlu ofisinde, Hem de Görükle Gençlik Merkezi'nde. Şu ara durum ne bilmiyorum ancak ayrıntılı bilgiyi;
gonulluhareketi.org
goruklegenclikmerkezi.org adreslerinden, facebook ve twitter adreslerinden alabilirsin.

Edit: Bu mesajı yazdığın günün akşamı konuşma kulübü gerçekleştirilmiş mesela Nalbantoğlu'da.
  • cliquot  (26.05.14 14:59:35 ~ 27.05.14 08:39:56) 
[]

ingilizce 1 cümle

"postanın size ulaşması geçen seferkinin iki katı zaman aldı"

bunu nasıl derim? The delivery took as twice long as the previous time mı?


 
Twice as long as ... dersen dogru olur


  • ozymandias10  (26.05.14 10:46:23) 
1 ... •979899100• 101 • ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.