Ekşi Duyuru

Cumartesi günü bir arkadaşım evleniyor ve fotoğraflarını ben çekeceğim. Ancak anlaşılan gök gürültülü sağnak yağışlı olacak. Bir mekan arıyoruz, içinde fotoğraf çekimine izin verilen, bunun için ücret istenmeyen. Tarihi yerlerin çoğunu (kasırlar, validebağ öğretmenevi, beylerbeyi sarayı, haydarpaşa garı) aradık ya izin yok ya para istiyorlar.

olur ya gidip gördüğünüz ve mimarisi güzel, burada fotoğraf çekilir la dediğiniz bir yer vardır. söylerseniz sevinirim.

Marmara ve Mimar Sinan'ın fotoğraf, Yıldız Teknik'in fotoğraf ve video bölümlerinde, yetenek sınavında desen/çizim soruluyor mu? alican bile çizemeyenler fotoğraf okumasın mı?

java'da sıralama algoritmaları ile ilgili bir ödev hazırlamam gerekiyor. bunun için kaynak kitap tavsiyesi olan var mı?

aşağıdaki metni fransızcaya çevirebilecek hayırsever aranıyor. ödev falan değil, çok sevdiğim bir arkadaşıma hazırladığım hediyenin bir parçası.

"duvarları da kendi aralarında, tehlikelere geçit vermeyen bir döşemeyle birleştirmek. şu harika duvarları, şu yokluk duvarlarını, çarpmanın mümkün olmadığı, ama en iyi biçimde sınırlayan. onlara benzeyen bir yer; yeri ortadan kaldıran bir yer. gökyüzü kalır çocuklara bakmaları için..." diye düşündü Clementine

"şimdi dinlenmek istiyorum" dedi Gölge. "istediğim bu. hiç bir şey istemiyorum. ne cennet, ne cehennem, ne de başka bir şey. sadece bunun sona ermesine izin verin."

Son kapı Gölge için açıldı ve kapının arkasında hiçlik vardı. Ne karanlık vardı. Ne unutulma vardı. Sadece hiçlik vardı. Gölge bunu tamamen ve şartsız kabul etti. Kapıdan hiçliğe doğru, tuhaf ve aşırı neşeyle yürüdü.

yerini tarih etmesi zor olacak ama, ağzımın sol tarafında, dişlerin bittiği neredeyse boğazın kenarında bir şey çıktı, çıkıyor. gözüken biraz kızarıklık dışında bir şey değil. ancak ağzımı açarken oldukça zorlanıyorum. daha önce başınıza böyle bir şey geldi mi? aft desem değil, ağızda sivilce çıktığını da duymadım hiç. çene kemiğimi neden zorladığını da anlamıyorum.

böyle işte.