Bu sefer ben değil, bir arkadaşım için soruyorum :)
Kadının ilgi göstermesiyle başlayan ama sonrasında erkeğin kadının peşinden ayrılmadığı yeni bir ilişki. Erkek kişisi bir tık çocuksu, duygusal, hem deli dolu hem fevri. Kadın daha olgun, ağır biri. Erkek ise kadının en çok bu halini sevdiğini söylüyor ve ileride evlenme niyetinde, bunu da en baştan ısrarla söylemiş. Kadın tarafı emin değil, birbirimize daha fazla alışmasak mı diye düşünüyor, devam etsek bu ilişki beni yorar mı diyor, onun bu uçarı hallerinden uzun vadede sıkılır mıyım diye kendini sorguluyor. Öte taraftan aile adamı olmaya uygun biri olduğunu da düşünüyor, gerçekten sahiplenir ve koruyup kollar, sadık da olur. Kadının ailesi ise yaş farkından ötürü olumsuz bakıyor.
Yaş odaklı, belki yüzeysel, genelgeçer sayılabilecek yorumlar bekliyoruz :)
Kadının ilgi göstermesiyle başlayan ama sonrasında erkeğin kadının peşinden ayrılmadığı yeni bir ilişki. Erkek kişisi bir tık çocuksu, duygusal, hem deli dolu hem fevri. Kadın daha olgun, ağır biri. Erkek ise kadının en çok bu halini sevdiğini söylüyor ve ileride evlenme niyetinde, bunu da en baştan ısrarla söylemiş. Kadın tarafı emin değil, birbirimize daha fazla alışmasak mı diye düşünüyor, devam etsek bu ilişki beni yorar mı diyor, onun bu uçarı hallerinden uzun vadede sıkılır mıyım diye kendini sorguluyor. Öte taraftan aile adamı olmaya uygun biri olduğunu da düşünüyor, gerçekten sahiplenir ve koruyup kollar, sadık da olur. Kadının ailesi ise yaş farkından ötürü olumsuz bakıyor.
Yaş odaklı, belki yüzeysel, genelgeçer sayılabilecek yorumlar bekliyoruz :)
Yeni tanıştığım bir avukat bey var. 40'lı yaşlarda. Hem düşünce hem hayat tarzı olarak son derece muhalif bir kişilik yani siyasi olarak uyuşuyoruz diyebilirim. Fakat adını Google'a yazınca 2018 yılında AKP belediye meclis üyesi, 2020 yılında Deva Partisi kurucu üyesi olduğu yazıyor. Sorunca ''ne düşündüğümü biliyorsun, öyle inandığım için değil, iş olarak yapıyordum'' gibi cevaplar veriyor. Bu yüzden ondan soğur musunuz? Yoksa insanlık halidir, ekmek parasıdır, eskiden öyledir ama o yoldan dönmüştür der misiniz? Arkadaş olarak da sevgili olarak da düşünülüp cevap verilebilir.
Aynı mahalledeki başka bir binada oturan, 12-13 yaşlarında, otizmli olduğunu düşündüğüm bir çocuk var. Aylardır mahallenin kedilerini gelip kovalar, yakalarsa kafasını sıkar, ayağıyla kuyruklarına basmaya çalışırdı. Anne babasına söyledim ama çocuktur yapar dediler. Tatlı dille çocuğu uyardım. O da sadece seviyorum dedi ve devam etti. Pek bir sonuca varmadı yani.
Bir iki haftadır ortalıkta yoktu. Bu hafta geri gelmeye başladı ve mahalle olarak kediler için koyduğumuz mamaları yiyor. Dakikalarca avuç avuç hem yaş mama hem kuru mama yiyor. Sonra da binanın kapısının önüne kusup gidiyor. Az önce aynısını yine yaptı.
Başka komşular bu sabah toplanıp annesine gitmişler. Kadın evde sıkılıyor diye dışarı salıyorum ama bir çocuğu mahalleye sığdıramadınız, kimseye zararı yok evladımın, tadına baktı diye ölmez ya, kedileriniz ve mamalarınız ne değerliymiş, benim evladımdan kıymetli mi demiş.
Biz bu çocuğa ne yapacağız? Nasıl kovarız diye sormuyorum. Ailesi okuldan gelince dışarı bırakıyor ve 21-22 gibi eve giriyor. Kimse ilgilenmiyor yazık. O yediklerinin çocuğa zararı olacak. Taş toprak da yiyor galiba. Kapıcımız dün kusmuğu temizlemeye çalışırken sinir krizi geçirdi. Çok mahzun yani höt zöt yapmaya zaten kıyamam. Ki olan biteni de anlamıyormuş gibi bakıyor etrafa. Psikolog arkadaşıma sordum. Kedilere birlikte mama yedirin dedi ama zaten mama verirken çocuk hep etrafımızda ve bizi görüyor. Napalım bilemedik. Mantıklı, uygulanabilir, sevgi temelli önerilere açığım.
Bir iki haftadır ortalıkta yoktu. Bu hafta geri gelmeye başladı ve mahalle olarak kediler için koyduğumuz mamaları yiyor. Dakikalarca avuç avuç hem yaş mama hem kuru mama yiyor. Sonra da binanın kapısının önüne kusup gidiyor. Az önce aynısını yine yaptı.
Başka komşular bu sabah toplanıp annesine gitmişler. Kadın evde sıkılıyor diye dışarı salıyorum ama bir çocuğu mahalleye sığdıramadınız, kimseye zararı yok evladımın, tadına baktı diye ölmez ya, kedileriniz ve mamalarınız ne değerliymiş, benim evladımdan kıymetli mi demiş.
Biz bu çocuğa ne yapacağız? Nasıl kovarız diye sormuyorum. Ailesi okuldan gelince dışarı bırakıyor ve 21-22 gibi eve giriyor. Kimse ilgilenmiyor yazık. O yediklerinin çocuğa zararı olacak. Taş toprak da yiyor galiba. Kapıcımız dün kusmuğu temizlemeye çalışırken sinir krizi geçirdi. Çok mahzun yani höt zöt yapmaya zaten kıyamam. Ki olan biteni de anlamıyormuş gibi bakıyor etrafa. Psikolog arkadaşıma sordum. Kedilere birlikte mama yedirin dedi ama zaten mama verirken çocuk hep etrafımızda ve bizi görüyor. Napalım bilemedik. Mantıklı, uygulanabilir, sevgi temelli önerilere açığım.
Bana biraz ''şey'' geldi. 40 yaşında hala ergen akustikçi kız sesi ve okuyuşunu sürdürmek de bir başarı herhalde.
Tamamen sizin yorumunuzu merak ettiğim için soruyorum. Böyle reklam olmaz olsun zaten.
www.instagram.com
Tamamen sizin yorumunuzu merak ettiğim için soruyorum. Böyle reklam olmaz olsun zaten.
www.instagram.com
Aynı şey eskinin dergileri süsleyen meşhur kadın mankenleri, 3. sınıf oyuncuları, hatta popüler televizyon eskortları için de geçerli.
Pek bilgim olmadığı için soruyorum. Özel bir sebebi var mı hepsinin aynı sektörde buluşmasının? İyi para dönüyor herhalde. Bir anda en azından danışman olup ofisler açmak bu kadar kolaysa biz de girelim bari bu işe.
Pek bilgim olmadığı için soruyorum. Özel bir sebebi var mı hepsinin aynı sektörde buluşmasının? İyi para dönüyor herhalde. Bir anda en azından danışman olup ofisler açmak bu kadar kolaysa biz de girelim bari bu işe.
Stt üzerinden 5 ay geçmiş. Renginde, kokusunda bir sıkıntı yok. Paketli halde bekliyordu. Bir tık daha sert olması dışında tadında da bir fark hissetmedim. Yesem sorun olmaz diye düşünüyorum. Ne dersiniz?
Ben de bunu sorayım. Bir sürü değil, tek bir kişi var hesabını sık sık kontrol ettiğim. Instagram hesabım yok (kapat diyecekler için söylüyorum) ama profili açık olduğu için giriş yapmadan da bakabiliyorum. Kendimi meşgul edince de geçmiyor o merak duygusu, dışarıda bir şeyler yaparken bile bir dürtü şeklinde bunu hissediyorum. Birkaç saatte bir hemen girip bakıyorum ne paylaşmış diye, çok da aktif ve sürekli paylaşım yapan birisi. Eski sevgilim değil, bir hemcinsim. Biraz alışkanlık oldu gibi. Ne önerirsiniz?
Son aylarda her gün en az üç tane yabancı eskort profili beni takip ediyor. Örneğin şu botu andıran hesaplar gibi x.com x.com x.com
Beni nereden buluyorlar hiçbir fikrim yok. Twitter'ı sadece ülke gündemini takip etmek için kullanıyorum, çoğu zaman yorum ve beğeni bile yapmıyorum. Herhangi bir yabancı hesabı takip etmişliğim veya yorum yazmışlığım da yok ki oradan bulmuşlardır diyeyim.
Profilimde bu şekilde 120-130 eskort takipçi var. Engelleyeyim desem her gün yenileri geliyor ve çoğunu Twitter takipçi diye bildirmiyor bile. Takipçi listeme biri baksa kesin bot basmış bu der.
Profili gizli yapmadan bu hesaplardan kurtulma şansım var mı? Nereden bulmuşlar beni? Rastgele insanları takip ederek olta atıyorlar desem çoğunun profili bomboş. Ne link ne gönderi var. Neyin oltası bu?
Beni nereden buluyorlar hiçbir fikrim yok. Twitter'ı sadece ülke gündemini takip etmek için kullanıyorum, çoğu zaman yorum ve beğeni bile yapmıyorum. Herhangi bir yabancı hesabı takip etmişliğim veya yorum yazmışlığım da yok ki oradan bulmuşlardır diyeyim.
Profilimde bu şekilde 120-130 eskort takipçi var. Engelleyeyim desem her gün yenileri geliyor ve çoğunu Twitter takipçi diye bildirmiyor bile. Takipçi listeme biri baksa kesin bot basmış bu der.
Profili gizli yapmadan bu hesaplardan kurtulma şansım var mı? Nereden bulmuşlar beni? Rastgele insanları takip ederek olta atıyorlar desem çoğunun profili bomboş. Ne link ne gönderi var. Neyin oltası bu?
Bebek saçı kadar kısa olmayan ama yıllardır perçem boyutunu bir cm bile geçemeyen şöyle bir tutam saçım var iki yanda ibb.co
Uçuyor, bir türlü şekil almıyorlar. Maşa, düzleştirici tutmuyor.
Jel wax yapayım desem saçım yapışır, zaten sönük. Stick olanlar da hem yapış yapış hem sert yapıyor, onlar da yapıştırır zaten.
Kaş makarası formunda saç maskaraları çıkmış yeni, onlar işe yarar mı acaba?
Yıllardır saçımı açık kullanamıyorum bunlar yüzünden, ancak at kuyruğu veya topuz yapıp wax ile sabitleyebiliyorum. Ne yapayım ben bu cisimlere?
Lütfen sadece kadınlar cevap versin. (Bazı) erkeklerin alakasız, faydasız, abuk cevaplarını okumak istemiyorum.
Uçuyor, bir türlü şekil almıyorlar. Maşa, düzleştirici tutmuyor.
Jel wax yapayım desem saçım yapışır, zaten sönük. Stick olanlar da hem yapış yapış hem sert yapıyor, onlar da yapıştırır zaten.
Kaş makarası formunda saç maskaraları çıkmış yeni, onlar işe yarar mı acaba?
Yıllardır saçımı açık kullanamıyorum bunlar yüzünden, ancak at kuyruğu veya topuz yapıp wax ile sabitleyebiliyorum. Ne yapayım ben bu cisimlere?
Lütfen sadece kadınlar cevap versin. (Bazı) erkeklerin alakasız, faydasız, abuk cevaplarını okumak istemiyorum.
Tez danışmanına karşı neden bazı öğrencilerin bir minnet, mahcubiyet hissi var? Bu hocalar işlerini yapmıyor mu, zaten öğrenci almak zorunda değiller mi?
Çevremde "Teklif ettim ve danışmanım olmayı kabul etti sağ olsun, yoksa ne yapardım?" düşüncesinde olan çok insan var. Hadi bazıları için hocasını çok seviyor diyelim ama hocasıyla arasında ciddi bir duygusal bağ veya ortak zihniyet olmayanlarda da durum böyle. Açıkta kalacak değildin ki o hoca kabul etmese de.
Demiyorum ki saygısızlık edelim, alelade davranalım ama yapmaları gerekeni yapmıyorlar mı en nihayetinde? Niye Yeşilçam usulü bir vefa borcu hissine girmeliyiz? Arka arkaya benzer insanlara denk geldim.
Çevremde "Teklif ettim ve danışmanım olmayı kabul etti sağ olsun, yoksa ne yapardım?" düşüncesinde olan çok insan var. Hadi bazıları için hocasını çok seviyor diyelim ama hocasıyla arasında ciddi bir duygusal bağ veya ortak zihniyet olmayanlarda da durum böyle. Açıkta kalacak değildin ki o hoca kabul etmese de.
Demiyorum ki saygısızlık edelim, alelade davranalım ama yapmaları gerekeni yapmıyorlar mı en nihayetinde? Niye Yeşilçam usulü bir vefa borcu hissine girmeliyiz? Arka arkaya benzer insanlara denk geldim.
Geçen hafta aceleyle bir yere gidiyordum, mendil satan çok çok yaşlı bir kadın gördüm. Bir deri bir kemik kalmış, vücudu yara bere içinde, elleri çok titriyor. Daha önce de onu o muhitte bir yerde gördüğümü anımsadım ama bu kadar dikkat etmemiştim. Gerçekten ihtiyacı vardı o paraya, ihtiyacı varmış gibi görünmeye çalışmıyordu. Gariban biriydi, babaanneme benziyordu. Yanımda nakit taşımadığım için sadece cüzdanımdaki beş lirayı verebildim, benden başka para veren de yoktu zaten. Sonra gitmem gereken yere gittim, zaten geç kalmıştım.
Arada aklıma geliyor, üzülüyorum. Keşke bir yolunu bulup daha fazla para verseydim diyorum, belki halini hatırını sorabilirdim, belki belediyeyi arayıp (gerçi geçtiğimiz senelerde yine yaşlı ve kör evsiz bir amca için aramıştım ama hiç yardımcı olmamışlardı) bir huzurevine yerleşmesini sağlayabilirdim.
Bu şekilde üzüldüğüm bir dolu şey var. Özellikle kadınlara, çocuklara, artık rahat etmesi gereken dönemde çaresizlik içinde sürünen yaşlılara, hayvanlara üzülüyorum. Bazen itilip kakılan sokak hayvanlarına, bazen bir yerlerde denk geldiğim kucağında çocuğuyla dilenen 13-14 yaşındaki roman kızlara, bazen pazarda küçücük tezgah açan ama pek bir şey satamayan yaşlı insanlara üzülüyorum. Herkese yardım etmeye ne param ne enerjim ne de zamanım yeter, bu da var.
İç dökmek için yazmış oldum, gönül işlerinde olma sebebi de bu. Hayattan zevk alabilmek ve üzüntü içinde boğulmamak için dünyanın bu yüzüne aldırış etmemek mi lazım? Bakmayalım, görmeyelim, düşünmeyelim, düşünsek de hissetmeyelim demekle geçer mi? İstanbul'da yağmur var şu an, o yaşlı ve hasta kadın korunaklı bir yerde midir? Düşünüyorum, üzülüyorum.
Arada aklıma geliyor, üzülüyorum. Keşke bir yolunu bulup daha fazla para verseydim diyorum, belki halini hatırını sorabilirdim, belki belediyeyi arayıp (gerçi geçtiğimiz senelerde yine yaşlı ve kör evsiz bir amca için aramıştım ama hiç yardımcı olmamışlardı) bir huzurevine yerleşmesini sağlayabilirdim.
Bu şekilde üzüldüğüm bir dolu şey var. Özellikle kadınlara, çocuklara, artık rahat etmesi gereken dönemde çaresizlik içinde sürünen yaşlılara, hayvanlara üzülüyorum. Bazen itilip kakılan sokak hayvanlarına, bazen bir yerlerde denk geldiğim kucağında çocuğuyla dilenen 13-14 yaşındaki roman kızlara, bazen pazarda küçücük tezgah açan ama pek bir şey satamayan yaşlı insanlara üzülüyorum. Herkese yardım etmeye ne param ne enerjim ne de zamanım yeter, bu da var.
İç dökmek için yazmış oldum, gönül işlerinde olma sebebi de bu. Hayattan zevk alabilmek ve üzüntü içinde boğulmamak için dünyanın bu yüzüne aldırış etmemek mi lazım? Bakmayalım, görmeyelim, düşünmeyelim, düşünsek de hissetmeyelim demekle geçer mi? İstanbul'da yağmur var şu an, o yaşlı ve hasta kadın korunaklı bir yerde midir? Düşünüyorum, üzülüyorum.
www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com
Pr filan değil. Abuk mesajlar atmayın lütfen. Yeni tanıştığım ve genel olarak sevdiğim bir arkadaşın bunları takip ettiğini gördüm ve hayal kırıklığına uğradım. Hobisidir, ilgi alanıdır deyip normal mi karşılamalı? Bu şarlatanlara inananlara nedense hoşgörüyle bakamıyorum.
www.instagram.com
www.instagram.com
Pr filan değil. Abuk mesajlar atmayın lütfen. Yeni tanıştığım ve genel olarak sevdiğim bir arkadaşın bunları takip ettiğini gördüm ve hayal kırıklığına uğradım. Hobisidir, ilgi alanıdır deyip normal mi karşılamalı? Bu şarlatanlara inananlara nedense hoşgörüyle bakamıyorum.
Erkek/kız arkadaşınızın karşı cinsten birlikte iş yaptığı, çok samimi olduğu, neredeyse her gün iki üç kere görüştüğü kişiyle muhtemelen o sizinle tanışınca biten yaklaşık 1,5 yıl fwb tarzında bir ilişkisi olduğunu öğrenseniz... Aynı zamanda karşı taraf ciddi bir ilişki isterken sizin partneriniz yaşadıklarını ''takılma'' seviyesinde tutmuş ve ileriye taşımak istememiş.
Bunu kendileri söylememişler, siz öğrenmişsiniz ama ortak tüm arkadaşları durumlarını biliyor. Ara ara karşı tarafın birlikte olduğunuz kişiye hala ilgisi olduğunu hissediyorsunuz ama tam emin de değilsiniz. Erkek/kız arkadaşınızdan ona karşı herhangi bir ilgi, hoşlantı, flörtvari davranış, meyletme vb. görmüyor ve şüphelenmiyorsunuz.
Bundan rahatsız olur musunuz? Buna ''Aman ya, herkesin çevresinde böyle önceden ilişki yaşadığı birileri vardır. Şu an seninle birlikteyse ne önemi var ki?'' denilebilir mi? Bunlara takılmak, rahatsız olmak geri kafalılık veya fazla detaycılık mı?
Bunu kendileri söylememişler, siz öğrenmişsiniz ama ortak tüm arkadaşları durumlarını biliyor. Ara ara karşı tarafın birlikte olduğunuz kişiye hala ilgisi olduğunu hissediyorsunuz ama tam emin de değilsiniz. Erkek/kız arkadaşınızdan ona karşı herhangi bir ilgi, hoşlantı, flörtvari davranış, meyletme vb. görmüyor ve şüphelenmiyorsunuz.
Bundan rahatsız olur musunuz? Buna ''Aman ya, herkesin çevresinde böyle önceden ilişki yaşadığı birileri vardır. Şu an seninle birlikteyse ne önemi var ki?'' denilebilir mi? Bunlara takılmak, rahatsız olmak geri kafalılık veya fazla detaycılık mı?
Watsons'ın kendi parfümlerinden Blossom'ın kokusunu çok beğendiğim için satın aldım fakat fiyatıyla doğru orantılı bir kalıcılığı var ve koku on dakikada uçuyor. Kesin bir şeyin muadilidir bu. Orijinali ne olabilir acaba? Çiçeksi bir koku.
Açıklaması şöyle:
''Oryantal ve büyüleyici bir aura sizi gizemli yolculuğa çıkarmak için bekliyor. Mimoza, yasemin ve sümbülteberin göz kamaştırıcı uyumu ruhunuzun çiçek açmasını sağlarken, liçi büyüleyici yoruma tatlı bir esinti katıyor. Altın kehribarın yoğunluğuyla kucaklanan karşı konulmaz ve zamansız sihir tüm duyularınızı harekete geçiriyor.
En İyi Notalar: Liçi, Gül Yaprakları, Mimoza
Orta Notalar: Portakal çiçeği, Gardenya, Sümbülteber''
www.watsons.com.tr
Açıklaması şöyle:
''Oryantal ve büyüleyici bir aura sizi gizemli yolculuğa çıkarmak için bekliyor. Mimoza, yasemin ve sümbülteberin göz kamaştırıcı uyumu ruhunuzun çiçek açmasını sağlarken, liçi büyüleyici yoruma tatlı bir esinti katıyor. Altın kehribarın yoğunluğuyla kucaklanan karşı konulmaz ve zamansız sihir tüm duyularınızı harekete geçiriyor.
En İyi Notalar: Liçi, Gül Yaprakları, Mimoza
Orta Notalar: Portakal çiçeği, Gardenya, Sümbülteber''
www.watsons.com.tr
Uzun zamandır ne zaman açsam sinirim bozuluyor, sanki üzerime negatif enerji yağıyor. Rahatsız olduğu belli yazarları engelliyorsun, yenileri türüyor. Gündem başlıkları rezalet, debe desen kimin beğendiği belli olmayan entry'lerle dolu. Buna rağmen orada gece gündüz harıl harıl bir şeyler yazan bir dünya insan var hala. Bazen yeni düzen böyle de bir biz uyum sağlayamıyoruz gibi hissediyorum.
Bazen bir sorunun altında gerçek cevaptan fazla troll veya tamamen alakasız cevaplar oluyor. Bazıları sebepsizce duyuru sahibine hakaret etmekten, soruya cevap vermeden dalga geçmekten zevk alıyor. Derdine derman olunan var mı pek görmüyorum.
Birine cevap veriyorsun ama duyurusunda saygılı görünüp cevabı beğenmediği için arka arkaya birçok küfürlü mesaj atıyor. Bazılarının iki üç hesabı var ve kendi sorularının altını diğer hesaplarla bariz şekilde dolduruyorlar.
Bazıları haftanın beş altı günü aynı soruyu soruyor ve aynı kişilerden aynı cevapları alyor. Soru soruyor gibi şarkıcı öven, takı markası tanıtan, maç bileti bahanesiyle dolandırıcılık yapmaya çalışan vs. de gırla.
Bunlara rağmen sitedeki etkileşim ilginç şekilde (?) çok düşük. Burası da Ekşi Sözlük'e dönüştü sanırım.
Birine cevap veriyorsun ama duyurusunda saygılı görünüp cevabı beğenmediği için arka arkaya birçok küfürlü mesaj atıyor. Bazılarının iki üç hesabı var ve kendi sorularının altını diğer hesaplarla bariz şekilde dolduruyorlar.
Bazıları haftanın beş altı günü aynı soruyu soruyor ve aynı kişilerden aynı cevapları alyor. Soru soruyor gibi şarkıcı öven, takı markası tanıtan, maç bileti bahanesiyle dolandırıcılık yapmaya çalışan vs. de gırla.
Bunlara rağmen sitedeki etkileşim ilginç şekilde (?) çok düşük. Burası da Ekşi Sözlük'e dönüştü sanırım.
Sürülmesi tavsiye ediliyor ama yapı olarak o bölgeye ağır gelmez mi?
Onu kendimizden üstün görünce, hak etmediğimize inandığımızda mesela.
Ve artık şöyle düşüneceğim, diyerek zihnimizden ve kalbimizden geçenleri hemen değiştiremediğimizde.
Ne yapalım, ne düşünelim, kendimize ne diyelim de bu hislerden kurtulalım?
Eğer önemi varsa benim hikayemde malum kişi bir erkek.
Ve artık şöyle düşüneceğim, diyerek zihnimizden ve kalbimizden geçenleri hemen değiştiremediğimizde.
Ne yapalım, ne düşünelim, kendimize ne diyelim de bu hislerden kurtulalım?
Eğer önemi varsa benim hikayemde malum kişi bir erkek.
Tarihi geçmiş cilt bakım serumu
duygusalatasi #1586960
İyi koşullarda beklemiş, son kullanma tarihi 2-3 ay geçmiş cilt serumu kullanılır mı? Kıyamadım atmaya. :/
Birkaç serum denedim ama hiçbir değişiklik olmadı. Çok uçuk fiyatlı olmamak kaydıyla neler önerirsiniz?
Amazon TR ile ilk defa yurt dışından bir sipariş vereceğim.
Bazı şeyler sormak istiyorum.
Aynı ürün iki farklı şekilde satışta.
1.
Gönderici: Amazon
Satıcı: XYZ
İthalat Ücreti Depozitosu + Kargo ve Paketleme Ücreti (yaklaşık 500 lira)
2.
Gönderici: XYZ
Satıcı: XYZ (İkisinin de satıcısı aynı, sadece gönderici farklı.)
Kargo ve Paketleme Ücreti 0 olarak görünüyor. İthalat Ücreti Depozitosu ise ödeme ekranında hiç yok. Sonradan mı alınacak acaba?
*** Ürünü ikinci kombinasyonla aldığımda %20 indirim de oluyor yani epey avantajlı. Hangisini seçmem daha mantıklı? Amazon'un göndericiliğinden şaşmamalı mıyım?
Bazı şeyler sormak istiyorum.
Aynı ürün iki farklı şekilde satışta.
1.
Gönderici: Amazon
Satıcı: XYZ
İthalat Ücreti Depozitosu + Kargo ve Paketleme Ücreti (yaklaşık 500 lira)
2.
Gönderici: XYZ
Satıcı: XYZ (İkisinin de satıcısı aynı, sadece gönderici farklı.)
Kargo ve Paketleme Ücreti 0 olarak görünüyor. İthalat Ücreti Depozitosu ise ödeme ekranında hiç yok. Sonradan mı alınacak acaba?
*** Ürünü ikinci kombinasyonla aldığımda %20 indirim de oluyor yani epey avantajlı. Hangisini seçmem daha mantıklı? Amazon'un göndericiliğinden şaşmamalı mıyım?
Çekiştirme ve yorumlama sorusudur. Umarım kınanmam. Son dönemde hem gerçekte hem sosyal medyada çok rastlıyorum bu modeldeki kadınlara, zaten neredeyse hepsi birbirinin aynısı. İşin ilginç tarafıysa erkeklerin etraflarında hep kul köle olması, fır dönmesi. Genellikle parası bol erkeklerle birlikte olmaları da şaşırtıcı değil.
Peki neden? İşve cilve, kadınsılık, dişil enerji vb. ıvır vızır az çok herkeste var. Güzellik, çekicilik desem öyle çok bir güzellik de göremiyorum şahsen. Benim (belki de bir önyargı olarak) yüzeysel, giyinip süslenmek, lüks mekanlarda bol etiketli fotoğraf paylaşmak ve estetik yaptırmak dışında hiçbir mahareti veya vasfı/niteliği olmadığına inandığım bu kadınların peşinde bu denli kuyruk oluşmasının sebebi ne? Beğenenler, siz bu kadınlarda neyi görüyor ve beğeniyorsunuz?
www.instagram.com
www.instagram.com
Peki neden? İşve cilve, kadınsılık, dişil enerji vb. ıvır vızır az çok herkeste var. Güzellik, çekicilik desem öyle çok bir güzellik de göremiyorum şahsen. Benim (belki de bir önyargı olarak) yüzeysel, giyinip süslenmek, lüks mekanlarda bol etiketli fotoğraf paylaşmak ve estetik yaptırmak dışında hiçbir mahareti veya vasfı/niteliği olmadığına inandığım bu kadınların peşinde bu denli kuyruk oluşmasının sebebi ne? Beğenenler, siz bu kadınlarda neyi görüyor ve beğeniyorsunuz?
www.instagram.com
www.instagram.com
Benimki kendimi bildim bileli telaşlı, gergin, sürekli bağırıp çağıran, evhamlı, her daim endişeli, huzursuz, en ufak sorun karşısında dövünmeye meyilli.
Bir süredir mecburen kendisiyle yaşıyorum. Az önce meyve doğramak için tabak alacaktım. Bir anda bağırmaya başladı çünkü diğer tabağı almamı istiyormuş. Düzgünce dyorum ki, bunu sakince söyleyebilirsin, bağırmana veya dizlerine vurmana gerek yok. Cevabı, ama sen bu tabağı alıyordun. Aldıysam geri bırakırım, büyük bir sorun değil ki bu, diyorum. Bağırmaya devam ediyor. Sen bana düşmansın, beni zaten hiç sevmedin falan filan.
En ufak sorunda bile böyle yıllardır. Otobüsü kaçırır, hayatı kaymış gibi ayılıp bayılır. Komşuyla konuşurken bir kelimeyi yanlış söyler, beş gün evde bunu anlatıp neden öyle yaptım diye dövünür. Aldığı ürün ertesi gün on lira indirime girer, günlerce bunu düşünüp uyuyamaz. Rahatı yerinde ve her şeyi var ama gün içinde bin kere ahh çok derdim var, Allah kimseyi çaresiz bırakmasın, yüzüm bir türlü gülmez ki falan der. Her saat üzülecek, kafaya takacak yeni bir şey buluyor. Bunları kendi içinde de yapmıyor tabii ki, hepimize yaşatıyor.
Ona tahammül etmekten, hayat karşısında bu kadar zayıf olmasından, onun bize pay ettiği gerginlik ve huzursuzluktan çok yoruldum. 60 küsur yaşındaki kadını değiştiremem elbette ama tüm ömrüm böyle geçti, buna mecbur değildim ama kabul etmek zorunda bırakıldım. Onun yüzünden gergin, hep tetikte, panik atak hastası oldum çıktım.
Çevremdekilerin annesi de oran değişse de hep benzer. Türk annelerinin bir sıkıntısı mı bu? Sizin anneniz normal, sağlıklı düşünüp hissedebilen ve kendini sağlıklı ifade edebilen biri mi?
Bir süredir mecburen kendisiyle yaşıyorum. Az önce meyve doğramak için tabak alacaktım. Bir anda bağırmaya başladı çünkü diğer tabağı almamı istiyormuş. Düzgünce dyorum ki, bunu sakince söyleyebilirsin, bağırmana veya dizlerine vurmana gerek yok. Cevabı, ama sen bu tabağı alıyordun. Aldıysam geri bırakırım, büyük bir sorun değil ki bu, diyorum. Bağırmaya devam ediyor. Sen bana düşmansın, beni zaten hiç sevmedin falan filan.
En ufak sorunda bile böyle yıllardır. Otobüsü kaçırır, hayatı kaymış gibi ayılıp bayılır. Komşuyla konuşurken bir kelimeyi yanlış söyler, beş gün evde bunu anlatıp neden öyle yaptım diye dövünür. Aldığı ürün ertesi gün on lira indirime girer, günlerce bunu düşünüp uyuyamaz. Rahatı yerinde ve her şeyi var ama gün içinde bin kere ahh çok derdim var, Allah kimseyi çaresiz bırakmasın, yüzüm bir türlü gülmez ki falan der. Her saat üzülecek, kafaya takacak yeni bir şey buluyor. Bunları kendi içinde de yapmıyor tabii ki, hepimize yaşatıyor.
Ona tahammül etmekten, hayat karşısında bu kadar zayıf olmasından, onun bize pay ettiği gerginlik ve huzursuzluktan çok yoruldum. 60 küsur yaşındaki kadını değiştiremem elbette ama tüm ömrüm böyle geçti, buna mecbur değildim ama kabul etmek zorunda bırakıldım. Onun yüzünden gergin, hep tetikte, panik atak hastası oldum çıktım.
Çevremdekilerin annesi de oran değişse de hep benzer. Türk annelerinin bir sıkıntısı mı bu? Sizin anneniz normal, sağlıklı düşünüp hissedebilen ve kendini sağlıklı ifade edebilen biri mi?
Dışarıda gördüğüm kadarıyla kendi tırnağına oje sürüp çıkan üç kadın falan kaldık. Burada da herkes bu yeni tırnaklardan mı kullanıyor diye duyurunun nabzını tutmak istedim.
İlk defa böyle bir platformdan alışveriş yapacağım için soruyorum. Ben 480 TL sınırını doldurmak için bir dünya ıvır zıvır aldım, ucuz takılar çoğu. Şu an 1000 lira civarında ve yaklaşık 60 ürün var. 150 Euro ile ilgili bir problem yok ama ayda en fazla 5 alışveriş sınırıyla ilgili bir sıkıntı çıkar mı? Hepsi aynı siparişte olduğu için sorun olmaz diye düşünüyorum ama?
Bir miktar doldum ve konuşalım istiyorum, gönül işlerine açacağım o yüzden soruyu.
Twitter'da veya Instagram'da gayet normal bir yorum yapıyorsun, altında onlarca kişi sana "espri" olarak küfrediyor. Bilimsel bir konuda bir çıkarım hakkında bir şeyler soruyorsun, "yanlış anlamışsın amk eziği, senin beynini s*" yazıyorlar. Düzgün bir şey paylaşıyorsun, kadınsan altına 45 kişi (erkek) kahve emojisiyle "women" yazıyor falan. Tam tersi de oluyor tabii ki.
Ekşi'de bir müzisyen, sunucu, televizyon programı, gazeteci vb. hakkında küfürsüz hakaretsiz kendi yorumunu yazdığında bile üç beş küfürlü mesajla yeşilleniyorsun. Biri onun taptığı müzisyenin son şarkısını son derece yapıcı bir şekilde eleştirdim diye önce bana küfürlü mesaj atmış ve sonra da nick altıma ezik, boş çar falan yazmıştı mesela. Çar diyen birinden fazla bir akılcı beklentim yok zaten, o da ayrı konu.
Çok takipçili yabancı hesapların yorumlarına bakıyorum, insanlar saygılı bir şekilde tartışıyor veya birlikte gülebiliyorlar ya.
Biz niye böyle olduk? Halkın niteliğindeki düşüş bol yankılı mı yansıyor internetteki davranışlara? İnternetteki kimliksizlik insanların ortak yaşamdaki mecburi sınırlarını rahatlıkla yok etmesine mi sebep oluyor?
Twitter'da veya Instagram'da gayet normal bir yorum yapıyorsun, altında onlarca kişi sana "espri" olarak küfrediyor. Bilimsel bir konuda bir çıkarım hakkında bir şeyler soruyorsun, "yanlış anlamışsın amk eziği, senin beynini s*" yazıyorlar. Düzgün bir şey paylaşıyorsun, kadınsan altına 45 kişi (erkek) kahve emojisiyle "women" yazıyor falan. Tam tersi de oluyor tabii ki.
Ekşi'de bir müzisyen, sunucu, televizyon programı, gazeteci vb. hakkında küfürsüz hakaretsiz kendi yorumunu yazdığında bile üç beş küfürlü mesajla yeşilleniyorsun. Biri onun taptığı müzisyenin son şarkısını son derece yapıcı bir şekilde eleştirdim diye önce bana küfürlü mesaj atmış ve sonra da nick altıma ezik, boş çar falan yazmıştı mesela. Çar diyen birinden fazla bir akılcı beklentim yok zaten, o da ayrı konu.
Çok takipçili yabancı hesapların yorumlarına bakıyorum, insanlar saygılı bir şekilde tartışıyor veya birlikte gülebiliyorlar ya.
Biz niye böyle olduk? Halkın niteliğindeki düşüş bol yankılı mı yansıyor internetteki davranışlara? İnternetteki kimliksizlik insanların ortak yaşamdaki mecburi sınırlarını rahatlıkla yok etmesine mi sebep oluyor?
Tekir sokak kedilerim var düzenli olarak beslediğim.
Erkek olanlar aşırı sırnaşıkken dişi kediler istisnasız kendini asla sevdirmiyor. Bazıları bebekliklerinden beri 2-3 yıldır beslediğim çocuklar yani alışmama durumları da yok.
Az önce yine aynısını yaşadım. Erkek olan yüzüme ağzını, burnunu sürttü. Her yerimi yaladı, bir göbeğimde takla atması eksik kaldı ama dişi olan iki kardeşine elimi uzatsam tıslıyor ya da kaçıyor. Elime doğdunuz siz benim diye cırlamak istiyorum kendilerine.
Cinsiyete göre bir sebebi var mı bunun? Ya da mahallemdeki dişi kediler mi çok haşin?
Erkek olanlar aşırı sırnaşıkken dişi kediler istisnasız kendini asla sevdirmiyor. Bazıları bebekliklerinden beri 2-3 yıldır beslediğim çocuklar yani alışmama durumları da yok.
Az önce yine aynısını yaşadım. Erkek olan yüzüme ağzını, burnunu sürttü. Her yerimi yaladı, bir göbeğimde takla atması eksik kaldı ama dişi olan iki kardeşine elimi uzatsam tıslıyor ya da kaçıyor. Elime doğdunuz siz benim diye cırlamak istiyorum kendilerine.
Cinsiyete göre bir sebebi var mı bunun? Ya da mahallemdeki dişi kediler mi çok haşin?
1