Bir yıldır aynı odayı paylaştığım mesai arkadaşımın bir sözü kafama takıldı.
Şöyle özetleyeceğim: geçen gün, benim görece az samimi olduğum Fatma adındaki mesai arkadaşımızla üçümüz sohbet ediyorduk. Laf nerden açıldıysa, ben geçen sene bir ilişki yaşayıp ayrıldığımı ve bunun beni sarstığını, hatta işi bırakma raddesine geldiğimi söyledim. Bunu ilk defa söyledim onlara. Bir yıldır oda arkadaşıyız, ama ben bu tür konuları bir kadınla, hele çok da samimi olmadığım bir kadınla konuşmam (oda arkadaşım kadın bu arada).
Oda arkadaşım, ayrıldığım kadını unutup unutmadığımı sordu, unutmadığımı söyledim. O zaman onu seviyordun dedi o da. Sonra da durup dururken, şaka yollu, "Sen de herkese mavi boncuk dağıtıyorsun" dedi. Orda anlam veremedim bu söze, biraz da afalladım. İş yerinde samimi olduğum üç kadın var, birisi evli. Diğer ikisi oda arkadaşımla Fatma isimli bu kadın. Şimdi herkese mavi boncuk dağıtmak ne demek yani? Benim ilk aklıma gelen şu oldu: benim kendisine ya da Fatma'ya "yazdığımı" ima etti. Ama bunu düşündürecek bir şey yapmadım. Son bir aydır, arada bir sabahları Fatma'nın odasında kahvaltı ettik. Onun dışında oda arkadaşımla arada bir iş yerinde kahve içiyoruz. Odadaki rutin sohbetler, vb. Bu kadar. Zaten ben öyle önüne gelene "yazan" biri de değilim. Dışarıdan bakınca "Casanova" gibi göründüğümü söyleyen olmuştu, evet, ama bunu düşündürecek ne yaptım, onu anlamıyorum.
Bu ima bana çok çirkin geldi. Şundan: Eğer bundan rahatsızsa bunu bana söyleyebilirdi. Böyle bir niyetim olup olmadığını sorup öğrenebilirdi. Böyle bir niyetin varsa bunun karşılığı yok bende, diyebilirdi. Gibi gibi... Ama durup dururken, başka bir kadının yanında bana hovarda muamelesi yapması hoşuma gitmedi. Demek ki kahve içmek ve sohbet etmek birine "yazmak" olarak görülüyor. Üstelik bütün bu samimiyet kurma girişimleri de ondan geldi. Bir kez olsun hadi kahve içelim demişliğim yoktur. Geçen yaz İzmir'e davet etmişti beni mesela, gitmek istedim, ama bazı sebeplerden gidemedim. Önümüzdeki yılbaşı için Fatma'yı da alıp bir yerlere gitmeyi teklif etti. Bir kez olsun böyle bir plan ya da davet benden gitmiş değil. Dahası, bu iş yerinde iki yıldır çalıştığımı, kendim memleketimden ayrılıp buraya geldiğimi, burada hiçbir tanıdığım olmadığını biliyor, vakit geçirip sohbet edecek bir arkadaş ihtiyacım olduğunun farkında. Bütün bunlara rağmen kendisine, hatta "herkese" yazdığımı ima etmesi rahatsız etti beni. Öyle önüne gelene yazan biri olsam pek umursamam. Ama dışarıdan böyle görülmek beni rahatsız ediyor.
Ben yanlış mı anladım? Yoksa gidip konuşmalı mıyım bütün bunları? Dışarıdan bakınca bu olay nasıl görünüyor?
Şöyle özetleyeceğim: geçen gün, benim görece az samimi olduğum Fatma adındaki mesai arkadaşımızla üçümüz sohbet ediyorduk. Laf nerden açıldıysa, ben geçen sene bir ilişki yaşayıp ayrıldığımı ve bunun beni sarstığını, hatta işi bırakma raddesine geldiğimi söyledim. Bunu ilk defa söyledim onlara. Bir yıldır oda arkadaşıyız, ama ben bu tür konuları bir kadınla, hele çok da samimi olmadığım bir kadınla konuşmam (oda arkadaşım kadın bu arada).
Oda arkadaşım, ayrıldığım kadını unutup unutmadığımı sordu, unutmadığımı söyledim. O zaman onu seviyordun dedi o da. Sonra da durup dururken, şaka yollu, "Sen de herkese mavi boncuk dağıtıyorsun" dedi. Orda anlam veremedim bu söze, biraz da afalladım. İş yerinde samimi olduğum üç kadın var, birisi evli. Diğer ikisi oda arkadaşımla Fatma isimli bu kadın. Şimdi herkese mavi boncuk dağıtmak ne demek yani? Benim ilk aklıma gelen şu oldu: benim kendisine ya da Fatma'ya "yazdığımı" ima etti. Ama bunu düşündürecek bir şey yapmadım. Son bir aydır, arada bir sabahları Fatma'nın odasında kahvaltı ettik. Onun dışında oda arkadaşımla arada bir iş yerinde kahve içiyoruz. Odadaki rutin sohbetler, vb. Bu kadar. Zaten ben öyle önüne gelene "yazan" biri de değilim. Dışarıdan bakınca "Casanova" gibi göründüğümü söyleyen olmuştu, evet, ama bunu düşündürecek ne yaptım, onu anlamıyorum.
Bu ima bana çok çirkin geldi. Şundan: Eğer bundan rahatsızsa bunu bana söyleyebilirdi. Böyle bir niyetim olup olmadığını sorup öğrenebilirdi. Böyle bir niyetin varsa bunun karşılığı yok bende, diyebilirdi. Gibi gibi... Ama durup dururken, başka bir kadının yanında bana hovarda muamelesi yapması hoşuma gitmedi. Demek ki kahve içmek ve sohbet etmek birine "yazmak" olarak görülüyor. Üstelik bütün bu samimiyet kurma girişimleri de ondan geldi. Bir kez olsun hadi kahve içelim demişliğim yoktur. Geçen yaz İzmir'e davet etmişti beni mesela, gitmek istedim, ama bazı sebeplerden gidemedim. Önümüzdeki yılbaşı için Fatma'yı da alıp bir yerlere gitmeyi teklif etti. Bir kez olsun böyle bir plan ya da davet benden gitmiş değil. Dahası, bu iş yerinde iki yıldır çalıştığımı, kendim memleketimden ayrılıp buraya geldiğimi, burada hiçbir tanıdığım olmadığını biliyor, vakit geçirip sohbet edecek bir arkadaş ihtiyacım olduğunun farkında. Bütün bunlara rağmen kendisine, hatta "herkese" yazdığımı ima etmesi rahatsız etti beni. Öyle önüne gelene yazan biri olsam pek umursamam. Ama dışarıdan böyle görülmek beni rahatsız ediyor.
Ben yanlış mı anladım? Yoksa gidip konuşmalı mıyım bütün bunları? Dışarıdan bakınca bu olay nasıl görünüyor?
Halihazırda kullandığım bilgisayar lenovo. Modeli g15 mi ne, AMD a8, 4 GB ram'li bir bilgisayar. Macbook almaya karar verdim. 8 GB ram'li olanını alacaktım, sonra yorumlarda dediklerine göre chrome üzerinde 10-15 sekme açınca kasıyormuş. Benim sık sık yaptığım bir şey bu çoklu sekme açmak. O zaman 16 GB modelini alayım dedim ama bir bilgisayara 60 bin lira vermek makul gelmedi. Sonuçta yapacağım şey office programları kullanmak, internette sörf ve video izleme. Bunlar için 60 bin yüksek gibi geldi.
Bunun 8 GB modelini kullanan vardır. Buna dair fikir rica edeceğim.
Bunun 8 GB modelini kullanan vardır. Buna dair fikir rica edeceğim.
Toyota yaris. 1.0 motor. Km'sini henüz öğrenemedim. 300 bin. Manuel vites. Açıkçası beni götürsün yeter modundayım. Ama arabalardan anladığım da yok. Bu araç beni kaç yıl idare tahminen? Elimde patlamasından korkuyorum sadece. Hasarı, değişeni falan yokmuş bu arada.
Bu bilgisayarın olayı nedir? Bildiğimiz intel-windows temelli bir bilgisayardan herhangi bir farkı var mı? Tamamen ofis işleri, zoom, internette gezinme, video izleme amaçlı bir bilgisayar istiyorum. Hafif olması da şart, her gün taşıyorum çünkü. Bu bilgisayar önerilir mi? Aynı fiyata Mac de var ama onu hiç kullanmışlığım yok. Hangisi daha makul?
Yere düşmüş serçeye yardım
gregor samsa ya donusen bocek #1585147
Yerde bayılmak üzere bir serçe buldum, buna nasıl yardım edebilirim?
Kalp hastası biri afad arama kurtarma eğitimlerine katılıp gönüllü olabilir mi?
Kullanılır mı?
Tarihine bakmadan almışım. Ay başında bitmiş süresi. Hiç kullanmadım. Yazık olacak.
Şu:www.trendyol.com
(Migros'ta daha pahalı bu)
Tarihine bakmadan almışım. Ay başında bitmiş süresi. Hiç kullanmadım. Yazık olacak.
Şu:www.trendyol.com
(Migros'ta daha pahalı bu)
illüstrasyon atölyesi tavsiyesi
gregor samsa ya donusen bocek #1577864
Merhabalar, gittiğiniz ve tavsiye edebilecek kadar memnun kaldığınız illüstrasyon kursu/atölyesi var mı (çevrimiçi ders vermek koşuluyla)?
Fobiler için psikolog desteği almak
gregor samsa ya donusen bocek #1573321
Psikologlar fobileri yenmede etkili mi? Daha önce mesela uçak fobisi, köpek fobisi, ne bileyim asansör, emar, vb. herhangi bir fobisini psikolog desteğiyle yenen biri var mı, ya da böyle birini tanıyan var mı? Hangi yöntem daha etkili? Bilişsel davranış terapisi mi, hipnoz mu, yoksa artık hangi başka yöntem varsa (psikoanaliz var mı bilmiyorum) daha mı etkili? Seans ücretleri pahalı, bir faydası olacaksa hiç önemsemem, ama boşa gidecekse hiç kalkışmayalım, direkt psikiyatriste gidip efendi gibi ilacımızı alıp oturalım.
Yapay zeka ile roman yazmak
gregor samsa ya donusen bocek #1570173
Batı'da bu işi yapanlar var. Şunu merak ediyorum: roman, hikaye, şiir, tiyatro, vb. sanat metinleri yazan yapay zeka programları hangileri? Belki hepsi yapabilir bu işi, ama "en iyi" hangisi yapar ya da sadece bu iş için tasarlanmış olanları var mı, varsa hangileri? Paralı ya da bedava, önemli değil.
1