evet gençler yeni bir olayla karşınızdayım.
önceki; www.eksiduyuru.com
şimdki olaya gelirsek. üstteki olay ve daha önceki tartışmalar üzerine ilişki terapisti konusunu açacaktım. boş gerginlik olmasın diye de bayramda benim ailemin yanına gidip geldikten sonra açacaktım mevzuyu.
dün elimde çiçek, evlilik için resmi imzayı atmamızı kutlamak için eve geldim. (düğün zamanı ayrıydı, kutlamıştık) öpüştük koklaştık vs. bi sıkıntı yok. sonra ben spor yapıyorum, onun için şu pınar proteinlerden almıştım 3 tane. bizimki gördü söylenmeye başladı şakayla karışık batırcan bizi vs. çok tutumludur istediği zaman. ama arada darlanıyorum böyle bu huyundan. ben de dedim ki canım iki günde bir içiyorum, proteini fazla falan. devam ediyor, dedim ki canım sen de 7 liraya fit ekmek alıyosun, üç güne bir dondurma alıyosun bi kutu. bişey demiyorum, önemli de değil bunlar falan.
bundan sonra başlıyor olay. ağız dalaşına döndü sonra mevzu. ama benim aldıklarım mantıklı diyor ben olabilir de ben mantığını tartışmıyorum bana göre de protein mantıklı hem seviyorum spor da yapıyorum falan diyorum yok. mevzu uzuyor. en son sen şöyle demiştin ben böyle yapmıştım o olmuştu bu olmuştu falan uzuyor iyice karşılıklı. sonra elinde kahve kutusu vardı, tam hatırlamıyorum nasıl zirveye çıkıyo olay ama naparsan yap ben niye didiniyosam falan bişeyler söyledi böyle alçaktan attı kahve kutusunu tezgaha. ben de sinirlendim, az bişey vardı içindekini tezgaha döküp bak öyle olmaz böyle olur dedim. ne saçmasapan mevzuları uzatıyosun her seferinde dedim. bu duydu ya saçma sapanı, içinde kaldı. iki üç cümle sonra ben tam kapıdan çıkarken ama konuşma devam ederken siktirgit dedi. ben sen siktirgit dedim adam gibi konuş. oo öyleemii siktirgit hee, diyip odaya gidip pantolonunu giymeye çalışıyo.(bi önceki mevzudan hatırlarsınız, ben de uyuz oluyorum bu duruma) gittim işte yine atışıyoruz ya kızım bi otur bak bi otur bişey söyliycem falan diyorum, dokunma bana kızımlı mızımlı konuşma falan diyo. neyse oturttum yine tartışıyoruz aynı argümanlarla o haklı ben haklıyım kendimize göre. sonra yine alevlendik, senden nefret ediyorum falan dedi. neyse bişey demiyorum tartışmadır içimden diyorum. konuşuyoruz yine, böyle bi gitmeye çalıştı yine kolundan tutup ittirdim biraz. bitti bu iş bitti bitti diyor bağırarak. tansiyon iyice yükseliyor. koridora çıktım uzaklaşıyorum atışıyoruz halen tam hatırlamıyorum, bişeyler söyledi adam gibi konuş dedim buna. adam olsaydın adam gibi konuşurdum dedi. geri döndüm yine hararetlendi tartışma. kapıyı kitledi üstüne, tekmeledim kıracam bu sefer kapıyı açsın istiyorum. korktu heralde açtı. sonra tartışıyoruz yüzünü elimle tutuuğumu hatırlıyorum ama sonrasını hatırlamıyorum. bişey yapmadım ama. şiddet falan asla olmadı. iddasına göre "seni gebertirim" demişim. hatırlamıyorum. neyse sonra bu duruldu.korktu galiba. ben estim gürledim aldığım çiçeği fırlattım yere, konuştum konuştum susuyor. sonra geldi dışarı çıkmam hava almam lazım dedi gitti.
bugün girdi araya, ayrı uyuduk görmedik birbirimizi falan. akşam geldi yanıma. ne olacak bu kavga hali napmayı planlıyosun falan dedi. (özür bekliyor) dedim benden özür dilemediğin sürece konuşmayacağım. aa hiç utanmıyo musun seni gebertirim dedin yüzün kızarmıyo mu, bi de sen mi özür bekliyosun falan diyor (seni gebertirim dediğimi burda idda ediyor). neyse yine düşük tansiyon tartışıyoruz. ben bu evlilik için herşeyi yapıyorumlar, işten geliyorum yemek yapıyorumlar, çok yoruluyorumlar falan filan. ne alakası varsa mevzuyla.
biz anlaşamıyoruz ben seninle konuşamıyorum. ilişkinin geleceğini sağlıklı görmüyorum falan diyor. iddalar suçlamalar gırla. ben çok para harcıyomuşum ( tek harcadığım majör şey arabaya benzin kredi kartından yeminle). kenara para atmıyomuşşum (ayda 2 bin tl kirayı ödeyip, 3 bin de kenara atıyorum çektiğim krediyi kapatmamıştım parası hesapta onu ödüyorum). bunları söylüyorum ımm.. ama lı bişeyler geveliyor ama yine aynı düşünüyor.
sonra ben bi yerde beraber terapsite gidelim diyecektim anı bekliyorum. ben kendimi haklı gördüm özür dilemiyorum ya da bişey demiyorum ya, pat bana dedi ki senin sinir problemin var ya psikoloğa görünürsün ya da ben böyle bi ilişki istemiyorum. yine sakin sakin dedim ki, bak eğer karşıdakini tamamen sorunlu görüyorsan bile denir ki, iyi değiliz terapiste/psikoloğa gidelim. sen direk bana gitmemi söylüyorsun. ben gitmiyorum, haklıyım ve bence senin gitmen lazım ben de tam sana diyecektim ki seni hatalı görmeme rağmen, beraber gidelim falan dedim. diyor ki hiç duygu sömürüsü yapma ben öyle dedim diye böyle söylüyorsun. neyse baktım bi yol olmuyor dedim tamam konuşmanın uzatmanın anlamı yok. sen zaten söyleyeceğini söyledin. arada yine tartışmalar konuşmalar vs oldu. en son diyor ki belli ki ben senden ayrılacam bu kesin de nasıl yapalım vs. sen bi otele git dedi. ben çıkmıyorum burası benim evim dedim. nasıl ya falan diyor. baktı kararlıyım nasıl ya ben ayrılmayı düşündüğüm adamla aynı evde mi kalıcam diyo. aa öyle mi o zaman ben gidiyorum dedi, taksi çağırdı bastı gitti şimdi. hiç ağzımı açmadım giderken ya da sonrasında. şu anda bunları yazıyorum.
bilmiyorum ne kadar tarafsız yazdım, ben mi sorunluyum sıkıntı nerede çözemedim ama gördüğüm, kendinden her koşulda emin ve mesela çıkıp gidebiliyor şu anda.
önceki; www.eksiduyuru.com
şimdki olaya gelirsek. üstteki olay ve daha önceki tartışmalar üzerine ilişki terapisti konusunu açacaktım. boş gerginlik olmasın diye de bayramda benim ailemin yanına gidip geldikten sonra açacaktım mevzuyu.
dün elimde çiçek, evlilik için resmi imzayı atmamızı kutlamak için eve geldim. (düğün zamanı ayrıydı, kutlamıştık) öpüştük koklaştık vs. bi sıkıntı yok. sonra ben spor yapıyorum, onun için şu pınar proteinlerden almıştım 3 tane. bizimki gördü söylenmeye başladı şakayla karışık batırcan bizi vs. çok tutumludur istediği zaman. ama arada darlanıyorum böyle bu huyundan. ben de dedim ki canım iki günde bir içiyorum, proteini fazla falan. devam ediyor, dedim ki canım sen de 7 liraya fit ekmek alıyosun, üç güne bir dondurma alıyosun bi kutu. bişey demiyorum, önemli de değil bunlar falan.
bundan sonra başlıyor olay. ağız dalaşına döndü sonra mevzu. ama benim aldıklarım mantıklı diyor ben olabilir de ben mantığını tartışmıyorum bana göre de protein mantıklı hem seviyorum spor da yapıyorum falan diyorum yok. mevzu uzuyor. en son sen şöyle demiştin ben böyle yapmıştım o olmuştu bu olmuştu falan uzuyor iyice karşılıklı. sonra elinde kahve kutusu vardı, tam hatırlamıyorum nasıl zirveye çıkıyo olay ama naparsan yap ben niye didiniyosam falan bişeyler söyledi böyle alçaktan attı kahve kutusunu tezgaha. ben de sinirlendim, az bişey vardı içindekini tezgaha döküp bak öyle olmaz böyle olur dedim. ne saçmasapan mevzuları uzatıyosun her seferinde dedim. bu duydu ya saçma sapanı, içinde kaldı. iki üç cümle sonra ben tam kapıdan çıkarken ama konuşma devam ederken siktirgit dedi. ben sen siktirgit dedim adam gibi konuş. oo öyleemii siktirgit hee, diyip odaya gidip pantolonunu giymeye çalışıyo.(bi önceki mevzudan hatırlarsınız, ben de uyuz oluyorum bu duruma) gittim işte yine atışıyoruz ya kızım bi otur bak bi otur bişey söyliycem falan diyorum, dokunma bana kızımlı mızımlı konuşma falan diyo. neyse oturttum yine tartışıyoruz aynı argümanlarla o haklı ben haklıyım kendimize göre. sonra yine alevlendik, senden nefret ediyorum falan dedi. neyse bişey demiyorum tartışmadır içimden diyorum. konuşuyoruz yine, böyle bi gitmeye çalıştı yine kolundan tutup ittirdim biraz. bitti bu iş bitti bitti diyor bağırarak. tansiyon iyice yükseliyor. koridora çıktım uzaklaşıyorum atışıyoruz halen tam hatırlamıyorum, bişeyler söyledi adam gibi konuş dedim buna. adam olsaydın adam gibi konuşurdum dedi. geri döndüm yine hararetlendi tartışma. kapıyı kitledi üstüne, tekmeledim kıracam bu sefer kapıyı açsın istiyorum. korktu heralde açtı. sonra tartışıyoruz yüzünü elimle tutuuğumu hatırlıyorum ama sonrasını hatırlamıyorum. bişey yapmadım ama. şiddet falan asla olmadı. iddasına göre "seni gebertirim" demişim. hatırlamıyorum. neyse sonra bu duruldu.korktu galiba. ben estim gürledim aldığım çiçeği fırlattım yere, konuştum konuştum susuyor. sonra geldi dışarı çıkmam hava almam lazım dedi gitti.
bugün girdi araya, ayrı uyuduk görmedik birbirimizi falan. akşam geldi yanıma. ne olacak bu kavga hali napmayı planlıyosun falan dedi. (özür bekliyor) dedim benden özür dilemediğin sürece konuşmayacağım. aa hiç utanmıyo musun seni gebertirim dedin yüzün kızarmıyo mu, bi de sen mi özür bekliyosun falan diyor (seni gebertirim dediğimi burda idda ediyor). neyse yine düşük tansiyon tartışıyoruz. ben bu evlilik için herşeyi yapıyorumlar, işten geliyorum yemek yapıyorumlar, çok yoruluyorumlar falan filan. ne alakası varsa mevzuyla.
biz anlaşamıyoruz ben seninle konuşamıyorum. ilişkinin geleceğini sağlıklı görmüyorum falan diyor. iddalar suçlamalar gırla. ben çok para harcıyomuşum ( tek harcadığım majör şey arabaya benzin kredi kartından yeminle). kenara para atmıyomuşşum (ayda 2 bin tl kirayı ödeyip, 3 bin de kenara atıyorum çektiğim krediyi kapatmamıştım parası hesapta onu ödüyorum). bunları söylüyorum ımm.. ama lı bişeyler geveliyor ama yine aynı düşünüyor.
sonra ben bi yerde beraber terapsite gidelim diyecektim anı bekliyorum. ben kendimi haklı gördüm özür dilemiyorum ya da bişey demiyorum ya, pat bana dedi ki senin sinir problemin var ya psikoloğa görünürsün ya da ben böyle bi ilişki istemiyorum. yine sakin sakin dedim ki, bak eğer karşıdakini tamamen sorunlu görüyorsan bile denir ki, iyi değiliz terapiste/psikoloğa gidelim. sen direk bana gitmemi söylüyorsun. ben gitmiyorum, haklıyım ve bence senin gitmen lazım ben de tam sana diyecektim ki seni hatalı görmeme rağmen, beraber gidelim falan dedim. diyor ki hiç duygu sömürüsü yapma ben öyle dedim diye böyle söylüyorsun. neyse baktım bi yol olmuyor dedim tamam konuşmanın uzatmanın anlamı yok. sen zaten söyleyeceğini söyledin. arada yine tartışmalar konuşmalar vs oldu. en son diyor ki belli ki ben senden ayrılacam bu kesin de nasıl yapalım vs. sen bi otele git dedi. ben çıkmıyorum burası benim evim dedim. nasıl ya falan diyor. baktı kararlıyım nasıl ya ben ayrılmayı düşündüğüm adamla aynı evde mi kalıcam diyo. aa öyle mi o zaman ben gidiyorum dedi, taksi çağırdı bastı gitti şimdi. hiç ağzımı açmadım giderken ya da sonrasında. şu anda bunları yazıyorum.
bilmiyorum ne kadar tarafsız yazdım, ben mi sorunluyum sıkıntı nerede çözemedim ama gördüğüm, kendinden her koşulda emin ve mesela çıkıp gidebiliyor şu anda.
Evet gençler,
Er kişisi olarak son zamanlarda kendime sıkça sorduğum soru. Biraz uzun olabilir, sebeplerini yazacağım.
1 (bir) yıllık evliyim. Öncesinde 3 yıl birlikteydik.Ben 29 o 28 yaşında. Benim hatun bir şekilde herhangi bir konuda herhangi bir tartışmada şu yolu izliyor. Önce konu kendiyle alakalı değilse bir şekilde kendine döndürüyor mevzuyu. Sonra başarabilirse mağdur ediyor/gösteriyor kendini o konuda ve ordan (gerek ajitasyon gerek acındırma) hararetli ve sinirli şekilde yürüyır. Ne güzel kafa. ve herhangi bir konuda %100 haklı olduğuna inanarak konuşuyor her zaman. Garson masaya yanlışlıkla suyu hızlı koyduysa mesela kesin bize gıcık olduğu için yaptı. Başka açıklama kabul etmiyor aq ya. Yok yani.. Her konuda o haklı hiç daha özeleştri yaptığını görmedim, saçsaça gelsek bile ya evet ben de böyle dememeliydim demedi sonrasında hiç bir zaman. Hep şöyle; sen öyle yaptığın için ben öyle yaptım. Sen öyle desiğin için ben öyle dedim. Haklı yani yine, suçlu benim. Bu da bir yerden sonra kaldırılacak gibi olmuyor artık. Mağdur ve haklı olamadığı konularda da tansiyonu en yükseğe çıkarıyor (tartışırken/konuşurken arabadan inip gitme, camı çerçeveyi daaan diye vurma vs.) beni bir şekilde delirtmeyi başarıp sonra da sen bana bağırdın sen bana fazla sinir gösterdin diyip yine mazlum oluyor ve özür bekliyor. Deli oluyorum artık.
Hatun fazla şüphecidir. Mesela parkta oturan yaşlı varsa o kesinlikle çocuk tacizi için ordadır. Aksini söylersem, olmayanilir torunu vardır belki dersem ya ben saftiriğimdir ya da onun görüşünü kabul etmek istemiyorumdur. Yol sıkışıktır yanından adam geçer, kesin ona dokunmaya çalışmıştır misal. Ben nasıl tepki vermem. Aynı konu ailem için geçerli. Kimsenin işi gücü yok aslında, herkes onu böyle el üstünde tutup aramalı sormalı, eğer öyle değilse ona gıcık oluyorlar, beğenmiyorlar ya da sevmiyorşar vs. Kendi doğrularından başka doğru olamıyor. Öğretemiyorum belki şöyledir belki böyledir diye.
Son iki kavgayı yazayım mesela. İkizimle iki kere telefonda konuştum aynı gün ikimiz yanyanayken, bi baktım suratı düşüyor her konuşmadan sonra. Yeğenim var 1 yaşında normalde her çocuğu çok sever bayılır fotosunu gösteriyorum hımm diyor. Nokdu canım problem ne diyorum yok bişey nolacak ki diyor. Aptal yerine koyuyor bir de. Neyse en son hanımefendi diyor ki bak bana ailen yüzünden sorun çıkarma. Dellenmiyorum bişey demiyorum ama iğrendim artık ve dedim ki sen ne beni ne ailemi tanıyamamışsın. Sokağın ortasındayız arabayla gelmişiz beraber dönmemiz gereken allahın siktir ettiği bi yerde bastı gitti. En katlanamayacağım şey afedersiniz g*t gibi orda kalmak. Delirdim elim ayağım titredi. Arıyorum açmıyor falan. Neyse ulaştım dedim 5 dakkkan var ya gelirsin ya da ben gidiyorum. Geldi arabaya biner binmez ondan özür dileyecekmişim. Sebep surat ifadem o kadar iğrençmiş ki duramamış orda. Gidemezsin nolursa olsunwvlilik böyle bişey değil diyorum sen öyle yaparsan giderim diyor. Yani basıp gittiği için haklı yine.
Bugün de istanbula dönüp dönmeme mevzusu var. İstanbul doğma büyüme piremses. Her fırsatta evi anneaine yakına taşıma mevzusunu açıyor tilt oluyorum. Ben anadoludan geldim her yer bana aynı. Farketmez aslında istanbul ama 2 yul yaşadım canımdan bezdim istanbulda ve o kadar ısrarcı ki alerji oldu artık. Bir de izmirdeyiz lan aq. Her tarafın tatil beldesi ne istiyosun daha anlamadım ki. Ne anne sevdasıymış aq. Ben 10 bin tl alıyorum izmirde o 7 bin tl. Mesleklerimiz aynı.Diyorum ki izmirde aldığım para istanbulda aynı olacaksa ne anlamı var taşınmanın. Nasıl diyor izmir de şöyle izmir de böyle istanbul daha güzel falan filan. Onun şimdiki benim de eski yöneticiyle ( ben ayrıldım şirketten) konuşmuş biz istanbula dönmek istiyoruz orda pozisyon var mı diye. Konuşucam demiştii bana öncesinde ben de konuş dedim. Neyse işte maaş aynıysa ne anlamı var diyorum ters ters cevaplar veriyor. Burda oturduğun kiraya orda oturamazsın diyorum istanbulu bilmesine rağmen beylikdüzünde oturursun diyor. İşe gideceği yer de şişli. Yine beni çıldırtmaya oynuyor. Neyse bu sefer sakin kalabildim ve mantıklı konuşmaya çalışıyorum. En son konuyu konuşurken dedim ki “iki dakika mantıklı düşünebilirsen” hoop kalktı ayağa terkediyor odayı. Sen nasıl benimle böyle konuşursun falan. Mağdur oldu hemen. Öyle olunca konu da piç oluyor kalıyor. Hiç bir şeyi doğru düzgün konuşamıyoruz. Hep tırmandırıyor sürekli bundan besleniyor. O da aynı şeyi söylüyor bana senle konuşulmuyor diye.
Tıkandım kaldım kodumun yerinde. Daha 1 sene oldu. Bu iş böyle olacaksa ne bok yemeye evlendim. Geçmiyor da bendeki bu his. O hiç bişey olmamış gibi devam ediyor iki gün sonra ben devam edemiyorum. Yıpranıyorum. Mesela artık dışarı çıkmak istemiyorum beraber. Aktivite yapmak istemiyorum. Zaten yalnızlığı seven bi adamım da hani beraber hiç bişey yapmak gelmiyor içimden. Çünkü ya bişeyler demedim/yapmadım diye trip yiycem ya da kavga edicez mal mal.
Uyuyamadım kalktım yataktan telefonla yazdım bu kadr yazıyı da aq. Öyle dertleşmek istedim heralde bilmiyorum niye yazdım
Er kişisi olarak son zamanlarda kendime sıkça sorduğum soru. Biraz uzun olabilir, sebeplerini yazacağım.
1 (bir) yıllık evliyim. Öncesinde 3 yıl birlikteydik.Ben 29 o 28 yaşında. Benim hatun bir şekilde herhangi bir konuda herhangi bir tartışmada şu yolu izliyor. Önce konu kendiyle alakalı değilse bir şekilde kendine döndürüyor mevzuyu. Sonra başarabilirse mağdur ediyor/gösteriyor kendini o konuda ve ordan (gerek ajitasyon gerek acındırma) hararetli ve sinirli şekilde yürüyır. Ne güzel kafa. ve herhangi bir konuda %100 haklı olduğuna inanarak konuşuyor her zaman. Garson masaya yanlışlıkla suyu hızlı koyduysa mesela kesin bize gıcık olduğu için yaptı. Başka açıklama kabul etmiyor aq ya. Yok yani.. Her konuda o haklı hiç daha özeleştri yaptığını görmedim, saçsaça gelsek bile ya evet ben de böyle dememeliydim demedi sonrasında hiç bir zaman. Hep şöyle; sen öyle yaptığın için ben öyle yaptım. Sen öyle desiğin için ben öyle dedim. Haklı yani yine, suçlu benim. Bu da bir yerden sonra kaldırılacak gibi olmuyor artık. Mağdur ve haklı olamadığı konularda da tansiyonu en yükseğe çıkarıyor (tartışırken/konuşurken arabadan inip gitme, camı çerçeveyi daaan diye vurma vs.) beni bir şekilde delirtmeyi başarıp sonra da sen bana bağırdın sen bana fazla sinir gösterdin diyip yine mazlum oluyor ve özür bekliyor. Deli oluyorum artık.
Hatun fazla şüphecidir. Mesela parkta oturan yaşlı varsa o kesinlikle çocuk tacizi için ordadır. Aksini söylersem, olmayanilir torunu vardır belki dersem ya ben saftiriğimdir ya da onun görüşünü kabul etmek istemiyorumdur. Yol sıkışıktır yanından adam geçer, kesin ona dokunmaya çalışmıştır misal. Ben nasıl tepki vermem. Aynı konu ailem için geçerli. Kimsenin işi gücü yok aslında, herkes onu böyle el üstünde tutup aramalı sormalı, eğer öyle değilse ona gıcık oluyorlar, beğenmiyorlar ya da sevmiyorşar vs. Kendi doğrularından başka doğru olamıyor. Öğretemiyorum belki şöyledir belki böyledir diye.
Son iki kavgayı yazayım mesela. İkizimle iki kere telefonda konuştum aynı gün ikimiz yanyanayken, bi baktım suratı düşüyor her konuşmadan sonra. Yeğenim var 1 yaşında normalde her çocuğu çok sever bayılır fotosunu gösteriyorum hımm diyor. Nokdu canım problem ne diyorum yok bişey nolacak ki diyor. Aptal yerine koyuyor bir de. Neyse en son hanımefendi diyor ki bak bana ailen yüzünden sorun çıkarma. Dellenmiyorum bişey demiyorum ama iğrendim artık ve dedim ki sen ne beni ne ailemi tanıyamamışsın. Sokağın ortasındayız arabayla gelmişiz beraber dönmemiz gereken allahın siktir ettiği bi yerde bastı gitti. En katlanamayacağım şey afedersiniz g*t gibi orda kalmak. Delirdim elim ayağım titredi. Arıyorum açmıyor falan. Neyse ulaştım dedim 5 dakkkan var ya gelirsin ya da ben gidiyorum. Geldi arabaya biner binmez ondan özür dileyecekmişim. Sebep surat ifadem o kadar iğrençmiş ki duramamış orda. Gidemezsin nolursa olsunwvlilik böyle bişey değil diyorum sen öyle yaparsan giderim diyor. Yani basıp gittiği için haklı yine.
Bugün de istanbula dönüp dönmeme mevzusu var. İstanbul doğma büyüme piremses. Her fırsatta evi anneaine yakına taşıma mevzusunu açıyor tilt oluyorum. Ben anadoludan geldim her yer bana aynı. Farketmez aslında istanbul ama 2 yul yaşadım canımdan bezdim istanbulda ve o kadar ısrarcı ki alerji oldu artık. Bir de izmirdeyiz lan aq. Her tarafın tatil beldesi ne istiyosun daha anlamadım ki. Ne anne sevdasıymış aq. Ben 10 bin tl alıyorum izmirde o 7 bin tl. Mesleklerimiz aynı.Diyorum ki izmirde aldığım para istanbulda aynı olacaksa ne anlamı var taşınmanın. Nasıl diyor izmir de şöyle izmir de böyle istanbul daha güzel falan filan. Onun şimdiki benim de eski yöneticiyle ( ben ayrıldım şirketten) konuşmuş biz istanbula dönmek istiyoruz orda pozisyon var mı diye. Konuşucam demiştii bana öncesinde ben de konuş dedim. Neyse işte maaş aynıysa ne anlamı var diyorum ters ters cevaplar veriyor. Burda oturduğun kiraya orda oturamazsın diyorum istanbulu bilmesine rağmen beylikdüzünde oturursun diyor. İşe gideceği yer de şişli. Yine beni çıldırtmaya oynuyor. Neyse bu sefer sakin kalabildim ve mantıklı konuşmaya çalışıyorum. En son konuyu konuşurken dedim ki “iki dakika mantıklı düşünebilirsen” hoop kalktı ayağa terkediyor odayı. Sen nasıl benimle böyle konuşursun falan. Mağdur oldu hemen. Öyle olunca konu da piç oluyor kalıyor. Hiç bir şeyi doğru düzgün konuşamıyoruz. Hep tırmandırıyor sürekli bundan besleniyor. O da aynı şeyi söylüyor bana senle konuşulmuyor diye.
Tıkandım kaldım kodumun yerinde. Daha 1 sene oldu. Bu iş böyle olacaksa ne bok yemeye evlendim. Geçmiyor da bendeki bu his. O hiç bişey olmamış gibi devam ediyor iki gün sonra ben devam edemiyorum. Yıpranıyorum. Mesela artık dışarı çıkmak istemiyorum beraber. Aktivite yapmak istemiyorum. Zaten yalnızlığı seven bi adamım da hani beraber hiç bişey yapmak gelmiyor içimden. Çünkü ya bişeyler demedim/yapmadım diye trip yiycem ya da kavga edicez mal mal.
Uyuyamadım kalktım yataktan telefonla yazdım bu kadr yazıyı da aq. Öyle dertleşmek istedim heralde bilmiyorum niye yazdım
Sevgili romalılar
İcralık araç ihalesine gireceğim bugün. Öncesinde gidip göreceğim. Çok anlamam araçtan ama bi tipine bakacağım. Araç çok yüksek ihtimal rahmetli fleercorpun. 2016 a3.
Neye dikkat edeyim?
Önerebileceğibiz ne var ?
Varsa öneriniz alırım bir dal
İcralık araç ihalesine gireceğim bugün. Öncesinde gidip göreceğim. Çok anlamam araçtan ama bi tipine bakacağım. Araç çok yüksek ihtimal rahmetli fleercorpun. 2016 a3.
Neye dikkat edeyim?
Önerebileceğibiz ne var ?
Varsa öneriniz alırım bir dal
sevgili comrad's
bu philip morris turkey'de şartlar (maaş vs) nelerdir aşağı yukarı şu aşağıdaki pozisyonlar için ? bilen var mı
1. project engineer
2. Porccesslead
3. Line lead
4. accoun manager
napıyor bu insanlar ? bir de odtü inşaat mezunu bir arkadaş var manager pozisyonlarının birinde. ne alaka mesela ?
bu philip morris turkey'de şartlar (maaş vs) nelerdir aşağı yukarı şu aşağıdaki pozisyonlar için ? bilen var mı
1. project engineer
2. Porccesslead
3. Line lead
4. accoun manager
napıyor bu insanlar ? bir de odtü inşaat mezunu bir arkadaş var manager pozisyonlarının birinde. ne alaka mesela ?
beyler bayanlar
elimde usd mevcut. normalde ing banka yatırmam lazım. ama ing yi mesai saatleri içinde yakalayamıyorum. bankamatikten yatırmayı kabul etmiyor. usd hesabım olmasına rağmen.
enpara bankamatikten usd alıyor hesabıma. enparaya yatırıp ordan eft yaparsam ing hessabıma kaç para keser bu namıssızlar bilgisi olan ?
elimde usd mevcut. normalde ing banka yatırmam lazım. ama ing yi mesai saatleri içinde yakalayamıyorum. bankamatikten yatırmayı kabul etmiyor. usd hesabım olmasına rağmen.
enpara bankamatikten usd alıyor hesabıma. enparaya yatırıp ordan eft yaparsam ing hessabıma kaç para keser bu namıssızlar bilgisi olan ?
Ey dostlar,
inşaat mühendisi bir arkadaş koç mba yapmak istiyor. 92.000 TL sanırım ücreti. burs bulmaya çalışacak ama ne kadar verirler, kendisine ne kadar düşer bir bilgisi yok. belki de sembolik olacak burs dedikleri. en kötü senaryoda 92 K TL cebinden çıksa, 1 sene de çalışmayacak 90 K da oradan gitti desek. bu programın bu arkadaşa sonrasında katkısı ne olur ? olur mu ya da. parasını boşa mı harcamış olur bir yerde ?
görüş ve önerileriniz plz.
inşaat mühendisi bir arkadaş koç mba yapmak istiyor. 92.000 TL sanırım ücreti. burs bulmaya çalışacak ama ne kadar verirler, kendisine ne kadar düşer bir bilgisi yok. belki de sembolik olacak burs dedikleri. en kötü senaryoda 92 K TL cebinden çıksa, 1 sene de çalışmayacak 90 K da oradan gitti desek. bu programın bu arkadaşa sonrasında katkısı ne olur ? olur mu ya da. parasını boşa mı harcamış olur bir yerde ?
görüş ve önerileriniz plz.
son zamanların gözdesi, tutunamayanların kaçış yolu, iyi maaş bol gezmeli ama eş ve çocuk düzeninden kopuk/uzak bir hayat düzeni olarak görüyorum bu mesleği. aslında uzun yol kara yolu kaptanlığından tek farkı maaş ve toplum gözündeki prestiji bana göre.
siz ne düşünürsünüz bu konuda ? pilot olanlar ya da tanıdığı olanlar ne der mesela bu konuda gözlemlerine göre ? artısı, eksisi ?
yavaş da olsa ilerlemekte olan bir kariyer bırakılıp başvurulur mu mesela ?
siz ne düşünürsünüz bu konuda ? pilot olanlar ya da tanıdığı olanlar ne der mesela bu konuda gözlemlerine göre ? artısı, eksisi ?
yavaş da olsa ilerlemekte olan bir kariyer bırakılıp başvurulur mu mesela ?
1