Merhaba. Memlekette ailemden kalma yeni 2+1 ve 1+1 olmak üzere 2 evim ve ufak bir dükkanım var. Arabam da var ancak epey eski 15+ yıllık. O da babamdan kaldı. Kendim çatıştığım şehirde lojmanda oturuyorum. Açıkçası kendim çalışıp kazandığım parayla hiçbir şey alamadım. Birikim yapmaya çalıştıkça almak istediğim ne varsa benim birikim hızımdan daha hızla artıyor. Ben memleketteki bu 1+1’i satıp bir araba alayım diyorum ancak ev satıp araba almak bana hep yanlış bir şey gibi geliyor. Mevcut arabam 100-150 bin arası ediyor, üzerine taşıt kredisi çeksem maksimum ödeyebileceğim taksitle 300 bin liralık falan çekebiliyorum. Bu kadar borca girip alabileceğim araçları düşününce eski arabama binerim daha iyi diyorum. Ne yalan söyleyeyim halen gençken de güzel bir arabaya binmek istiyorum, yıllardır heves ediyorum. Sizce 1+1’imi satıp araba alayım mı? Yarın bir gün tekrar 1+1 almak istersem satar belki üzerine borca girer yine alabilirim gibi geliyor. Siz olsanız ne yapardınız?
Ölüm hastanede gerçekleşti, nüfustan düşürme işlemini hastane kendi yapacağını söyledi. Bunun dışında yerine getirmem gereken yasal prosedürler nelerdir? Abonelikler ne olacak, babamın hangi bankaya ne kadar borcu var nasıl öğrenirim, emekli maaşını annem mi alacak bunun için ne yapması gerekiyor gibi sorular ilk aklıma gelenler
merhaba. önceleri hayata dair hiçbir şeyi umursamazdım. hiçbir hırsım, beklentim yoktu. hiçbir ağrı, sızı rahatsız etmezdi. çocukken götürüldüklerim dışında hiç ihtiyaç duyup doktora gitmedim. dünyanın her yerinde, her koşulda yaşayabilecek gücü şevki kendimde gören birisiydim. çünkü hayatta hiçbir şeye bağlı hissetmiyordum. dünyanın bir ucunda bir tarlada çalışabilir, sokakta gitar çalıp tren garında yaşayabilirdim mental olarak. sonra babam hastalandı. kanser, 4.evre. bu öyle bir süreç ki sanırım ben ömrümde ilk defa babamı ve annemi hayatıma gerçekten "henüz" dahil etmişim. şimdi ne bir yere gidecek cesaretim var ne de zorluklarla savaşacak gücüm.
soruma gelecek olursak, bu süreç içerisinde birçok mental değişiklik yaşadım ben buna bağlıyorum; geçenlerde vücudumun bir yerinde bir leke gördüm cildiyeye koştum, sırtımda 2-3 gün geçmeyen ağrı vardı ciğer filmine kadar çektirdim. arada başımın döndüğünü hissediyorum ve beynimde bir tümör olma olasılığı içimi kemiriyor. bu akşam da ağzımın içerisinde -muhtemelen dişimin yanağı tahrişi sonucu- ortaya çıkan sızı ve kızarıklık bütün modumu düşürdü. ya aslında dişimden dolayı tahriş olmadıysa? ya kanser belirdiyse? gibi düşüncelerle boğuşuyorum. takıntı boyutunda kafama taktığım söylenemez ancak ciddi anlamda modumu düşürüyor tüm bunlar. bir şeyleri yitirmenin, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının endişesini yaşıyorum hep.
ne yapmalıyım? nasıl üstesinden gelebilirim bu durumun? ben eskisi gibi olmayı çok isterdim
soruma gelecek olursak, bu süreç içerisinde birçok mental değişiklik yaşadım ben buna bağlıyorum; geçenlerde vücudumun bir yerinde bir leke gördüm cildiyeye koştum, sırtımda 2-3 gün geçmeyen ağrı vardı ciğer filmine kadar çektirdim. arada başımın döndüğünü hissediyorum ve beynimde bir tümör olma olasılığı içimi kemiriyor. bu akşam da ağzımın içerisinde -muhtemelen dişimin yanağı tahrişi sonucu- ortaya çıkan sızı ve kızarıklık bütün modumu düşürdü. ya aslında dişimden dolayı tahriş olmadıysa? ya kanser belirdiyse? gibi düşüncelerle boğuşuyorum. takıntı boyutunda kafama taktığım söylenemez ancak ciddi anlamda modumu düşürüyor tüm bunlar. bir şeyleri yitirmenin, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının endişesini yaşıyorum hep.
ne yapmalıyım? nasıl üstesinden gelebilirim bu durumun? ben eskisi gibi olmayı çok isterdim
kötü bir dönemden geçiyorum. bana neyin iyi geldiğini hatırlamıyorum bile. hiçbir şeye karşı bir isteğim kalmadı. önüme ne çıkarsa onunla yetiniyorum. ötesi için hevesim, mecalim inanın yok. hiçbir yere de gidesim yok aslında. ne deniz kum görmek istiyorum, ne yurt dışını, ne de kalabalığı. eskiden hayalini kurduğumda dahi huzurla dolduğum şeyler benim için bir şey ifade etmemeye başladı. durmanın, eylemsizliğin çözüm getirmediği kesin. belki iyi gelir umuduyla kendimi zorlayarak bir şeyler yapma niyetindeyim. tek başına biri için önerebileceğiniz tatil türü, lokasyonu var mı? kullanır mıyım emin değilim ancak çadır setim falan da var
Okuyup sindirenlerin önerilerine açığım. Teşekkür ederim.
Başa çıkmak zorunda olduğunuz en büyük dert nedir hayatınızda?
İşsizlik, parasızlık, amansız hastalık, kimsesizlik, ailevi sorunlar, borç batağı gibi dertlerle savaş vereniniz var mı aranızda?
İşsizlik, parasızlık, amansız hastalık, kimsesizlik, ailevi sorunlar, borç batağı gibi dertlerle savaş vereniniz var mı aranızda?
Bu hastalıktan tamamen kurtulmanın bir yolu yok mu?
Zor durumlarda, dönemlerde güçlü kalabilmek, dirayetli olmak hem kendimiz hem çevremiz adına çok fazla önemli değil mi? zor bir dönemden geçiyorum babam kanser iş durumum sürüncemede ve güçlü kalmakta oldukça zorlanıyorum. kendimi çok yalnız ve bir başıma hissediyorum. böyle dönemlerde siz nasıl güçlü kalıyorsunuz? savaşmalıyım, ayakta durmalıyım, aileme, kendime karşı sorumluluklarım var deme gücünü nasıl buluyorsunuz?
merhaba. babama geçtiğimiz gün kanser teşhisi kondu. ve doktor bunu daha biz hiçbir şey bilmiyorken hiçbir yumuşatma gözetmeden görür görmez babamın suratına sen kansersin dedi. 4 gündür kendine gelemiyor moral olarak çok çöktü. şimdi yarın muhtemelen pet çekilecek ve ben olası yayılmadan şüpheleniyorum allah'ıma dua ediyorum ki inşallah böyle bir şey yoktur. şayet başka yerlere de yayıldıysa bunu hastaya söylememek ne kadar doğru olur? ben yarın muayeneden önce doktorla görüşüp sonuç kötüyse ona söylemeyin sonrasında bize söyleyin demeli miyim? sonrasında o hayata ümitle bakarken ben bununla nasıl yaşarım nasıl saklarım içimde? aynı şekilde annem de öyle. ne yapacağımı bilmiyorum inanın. onun için ne yapabilirim hiçbir şey gelmiyor elimden çıldırmak üzereyim
Kanser olduğunu biliyorum ancak durum çok mu kötü? En ufak iyi bir şey duymaya o kadar ihtiyacım var ki
s2.eksiup.com
Bizi neler bekliyor? MR da lenflerde bir sorun görünmedi
s2.eksiup.com

Bizi neler bekliyor? MR da lenflerde bir sorun görünmedi
Yoksa nereye gidersek gidelim kafamızı da beraberimizde getiriyoruz klişesi tamamen doğru mu? Mekanın ve birlikte getirilerinin zihni şu anki durumundan kurtarması neden mümkün olmasın?
Çok uzunca bir süredir sıkılıp bunaldığımda kendimi içinde hayal ettiğim, çok büyük fırsatlar paralar lüksler gerektirmeyen minimal bir hayat tablosu var. Bunun hayaliyle huzur buldum hep. Ancak sahiden tamamiyle bunu istiyor muyum buna kesin bir cevap veremiyorum. Bana mutluluğu getireceğinden tam anlamıyla emin olamıyorum. Olanı kaybetmekten, geride bıraktıklarımın akibetinden, işler yolunda gitmeyip geri geldiğimde onlardaki acı değişimin suratıma tokat gibi çarpmasından, birlikte daha fazla anı biriktiremeden onları yaşlanmış, çökmüş bir halde bulmaktan inanılmaz korkuyorum.
Şu sıralar çok zor bir dönemden geçiyorum. 30'uma yakınım ve hep ailemle birlikte doğduğum o ufak şehirde yaşadım, yaşıyorum. 3 gün önce babama kanser teşhisi kondu. Zaten uzun bir süredir zihnen büyük bir yorgunluk çekerken bu durum karşısında inanılmaz zayıf düştüm. Aileme karşı büyük dikkatle davranıp bir şey belli etmemeye, moralleri yüksek tutmaya çalışıyorum ancak şimdiye kadar gözyaşı döktüğümü hatırlamazken 3 gündür eve gelmeden arabayı soteye çekip hıçkıra hıçkıra ağlıyorum öyle geliyorum. Geceleri yorganın içinde ağlıyorum. Artık gün içinde nefes alamıyor, boğuluyorum.
Hayal ettiğim yaşamı geçtim, koşarak hiç bilmediğim bir ülkeye hiçliğe karışmak istiyorum. Endülüsten mısıra yürümek, tibette binlerce basamak çıkmak, bordeauxda üzüm bağlarında kaybolmak istiyorum yemin ediyorum. Kafamın içinde her gün gidiyorum, her gün kaçıyorum kendimden tüm hayatımdan.
Ama nasıl giderim ki ben? Anneme kim sahip çıkacak? Benden başka yakın olduğu kimse yok bu hayatta. Giderek mutlu olabilir miyim ki zaten? Gitmek mutluluğu getirir mi? Size getirdi mi?
Çok uzunca bir süredir sıkılıp bunaldığımda kendimi içinde hayal ettiğim, çok büyük fırsatlar paralar lüksler gerektirmeyen minimal bir hayat tablosu var. Bunun hayaliyle huzur buldum hep. Ancak sahiden tamamiyle bunu istiyor muyum buna kesin bir cevap veremiyorum. Bana mutluluğu getireceğinden tam anlamıyla emin olamıyorum. Olanı kaybetmekten, geride bıraktıklarımın akibetinden, işler yolunda gitmeyip geri geldiğimde onlardaki acı değişimin suratıma tokat gibi çarpmasından, birlikte daha fazla anı biriktiremeden onları yaşlanmış, çökmüş bir halde bulmaktan inanılmaz korkuyorum.
Şu sıralar çok zor bir dönemden geçiyorum. 30'uma yakınım ve hep ailemle birlikte doğduğum o ufak şehirde yaşadım, yaşıyorum. 3 gün önce babama kanser teşhisi kondu. Zaten uzun bir süredir zihnen büyük bir yorgunluk çekerken bu durum karşısında inanılmaz zayıf düştüm. Aileme karşı büyük dikkatle davranıp bir şey belli etmemeye, moralleri yüksek tutmaya çalışıyorum ancak şimdiye kadar gözyaşı döktüğümü hatırlamazken 3 gündür eve gelmeden arabayı soteye çekip hıçkıra hıçkıra ağlıyorum öyle geliyorum. Geceleri yorganın içinde ağlıyorum. Artık gün içinde nefes alamıyor, boğuluyorum.
Hayal ettiğim yaşamı geçtim, koşarak hiç bilmediğim bir ülkeye hiçliğe karışmak istiyorum. Endülüsten mısıra yürümek, tibette binlerce basamak çıkmak, bordeauxda üzüm bağlarında kaybolmak istiyorum yemin ediyorum. Kafamın içinde her gün gidiyorum, her gün kaçıyorum kendimden tüm hayatımdan.
Ama nasıl giderim ki ben? Anneme kim sahip çıkacak? Benden başka yakın olduğu kimse yok bu hayatta. Giderek mutlu olabilir miyim ki zaten? Gitmek mutluluğu getirir mi? Size getirdi mi?
Kanserin oluştuğu yerden itibaren nereye kadar yayıldığı nasıl belli oluyor?
Bu bir karar da olabilir, hedef belirleyip o yönde çabalamak da olabilir, risk almak da olabilir, düşünce yapısındaki değişiklikler de olabilir kısacası sizin için yapmış olduğunuz, sizi öteye taşıyan ya da daha mutlu biri yapan sabır cesaret disiplin vb'ni gerektiren eyleminiz neydi?
Kilo vermeye çalışanlar katı diyet uygulayanlar değil de vücut geliştirme yapanlar hacim kazanma döneminde olanlar tatlı olarak ne yiyorsunuz? canınız istediğinde allah ne verdiyse gömüyo musunuz? Ne yemek lazım?
Spoiler vermeden cevaplamak isteyen var mı acaba?
konserler etkinlikler dizilerde filmlerde o dönemde atıflar vs nedir bu bu kadar? şampiyonlar liginde ne bileyim olimpiyatlarda bu kadar yaygara kopmuyor. normal yaşantımızda nfl takip etmediğimizden mi yoksa hakkaten de bi abartı var mı?
hadi biraz beyin fırtınası yapalım.
hemen her yere yayılan çok büyük ölçekli bir dünya savaşı gerçekleştiğinde sizce en güvenli yer neresi olur?
bana günümüzdeki savaşın silahla değil ekonomiyle olduğu gibi konu ile alakasız cevaplarla gelmeyin rica ediyorum. yalnızca senaryo yazıyoruz. ortada bir dünya savaşı var; hangi halk, hangi ülke, hangi şehir, hangi nokta en güvende olurdu?
nedenleriyle birlikte yorumlayabilirseniz süper olur.
hemen her yere yayılan çok büyük ölçekli bir dünya savaşı gerçekleştiğinde sizce en güvenli yer neresi olur?
bana günümüzdeki savaşın silahla değil ekonomiyle olduğu gibi konu ile alakasız cevaplarla gelmeyin rica ediyorum. yalnızca senaryo yazıyoruz. ortada bir dünya savaşı var; hangi halk, hangi ülke, hangi şehir, hangi nokta en güvende olurdu?
nedenleriyle birlikte yorumlayabilirseniz süper olur.
Hayatınızı değiştirmese de size ciddi anlamda bir şeyler katan belgesel/belgeseller var mı?
1