Yaklaşık bir buçuk sene önce ayrıldığım eski sevgilim, Eylül ayında Instagram’a attığım story’yi görüntülemişti. Başta aldırış etmedim, fakat sonrasında diğer gönderilerimi de kıskacına aldı.
Bir süre sonra da ufak ufak konuşmalarımız oldu ve eski defterleri açtık. Terk eden ben olduğum için ilk başta “Seni affetmek hiç içimden gelmiyor” dedi ve ortadan kayboldu. Bir süre sonra yine konuşmaya başladık ve bu sefer beni affettiğini dile getirdi.
Ancak affetse de, “Sen bana 10 kere de gelsen ben seni yine reddederim. Zaten yeni bir ilişkiye başlamaya yakınım” deyip tüm kapıları kapattı kendince.
Fakat tüm bu olaylar yaşanırken beni deli gibi beni takip etmeye devam etti, ediyor.
İlişkisi olan birinin bu davranışları normal mi? Amacı kafa karıştırmak mı yoksa acı çektirmek mi tam olarak?
Bir süre sonra da ufak ufak konuşmalarımız oldu ve eski defterleri açtık. Terk eden ben olduğum için ilk başta “Seni affetmek hiç içimden gelmiyor” dedi ve ortadan kayboldu. Bir süre sonra yine konuşmaya başladık ve bu sefer beni affettiğini dile getirdi.
Ancak affetse de, “Sen bana 10 kere de gelsen ben seni yine reddederim. Zaten yeni bir ilişkiye başlamaya yakınım” deyip tüm kapıları kapattı kendince.
Fakat tüm bu olaylar yaşanırken beni deli gibi beni takip etmeye devam etti, ediyor.
İlişkisi olan birinin bu davranışları normal mi? Amacı kafa karıştırmak mı yoksa acı çektirmek mi tam olarak?
Geçen hafta Cuma günü itibariyle Bulgaristan ulusal istihdam ajansı tarafından çalışma iznim onaylandı ve benim adıma işlerimi yürüten hukuk bürosu, 20 gün içinde İstanbul'daki Bulgaristan konsolosluğuna gidip, D vizesine başvurmam gerektiğini tarafıma iletti. (Randevuyu da benim adıma oluşturacaklarını ilettiler)
Genelde D vizesi için de randevu bulmanın zor olduğunu okuyorum ama bu noktada şirketlerin çalışanları için öncelik kullanma şansı oluyor mu?
Bir de burada bahsedilen 20 gün için takvim gününü mü yoksa iş gününü mü dikkate almalıyım? Eğer takvim günü sayılıyorsa 14-15 günlük bir sürem kaldı.
Bu konuda daha önce herhangi bir AB ülkesi için benzeri süreçleri deneyimlemiş olanların cevaplarına da açığım.
Genelde D vizesi için de randevu bulmanın zor olduğunu okuyorum ama bu noktada şirketlerin çalışanları için öncelik kullanma şansı oluyor mu?
Bir de burada bahsedilen 20 gün için takvim gününü mü yoksa iş gününü mü dikkate almalıyım? Eğer takvim günü sayılıyorsa 14-15 günlük bir sürem kaldı.
Bu konuda daha önce herhangi bir AB ülkesi için benzeri süreçleri deneyimlemiş olanların cevaplarına da açığım.
Ayda 1500 euro kazanan bekar birisi İstanbul'da kendine düzgün bir hayat kurabilir mi? "Düzgün"den kastım:
Yani bu para ayrı bir eve çıkmaya, evin giderlerini karşılamaya, haftada 1-2 dışarı çıkmaya, kıyafet vb gibi harcamalara, hatta mümkünse biraz birikim yapmaya yeter mi?
Ekşi'de 50 bin lira kazanıp "Geçinemiyorum" diyenleri görünce hepten kafam karışıyor açıkçası.
Yani bu para ayrı bir eve çıkmaya, evin giderlerini karşılamaya, haftada 1-2 dışarı çıkmaya, kıyafet vb gibi harcamalara, hatta mümkünse biraz birikim yapmaya yeter mi?
Ekşi'de 50 bin lira kazanıp "Geçinemiyorum" diyenleri görünce hepten kafam karışıyor açıkçası.
Ocak ayından itibaren Bulgaristan'da yer alan bir şirket için uzaktan çalışacağım. Şirket, maaşımı brüt ödeyecek ve vergi gibi giderlerden bizzat kendim sorumlu olacağım.
Bu durumda şahıs şirketi açmam en doğrusu mudur, tam olarak nasıl bir yol izlemem gerekiyor?
Bu durumda şahıs şirketi açmam en doğrusu mudur, tam olarak nasıl bir yol izlemem gerekiyor?
Bu tam olarak nasıl olur? Dil eğitimi sebebiyle bir ülkeye gittiniz diyelim, kurs harici yerel insanlarla nasıl tanışmak mümkün olur? Meetup uygulamasında birçok etkinlik görüyorum örneğin ama bunun haricinde genel tavsiyelere ihtiyacım var.
Üniversiteyi bitireli beş sene oluyor ve bu süreçte çevremdeki arkadaş sayısı epey azaldı ve bir bakıma arkadaş edinmeyi unuttum diyebilirim:(
Üniversiteyi bitireli beş sene oluyor ve bu süreçte çevremdeki arkadaş sayısı epey azaldı ve bir bakıma arkadaş edinmeyi unuttum diyebilirim:(
Bir süredir video montaj konusunda kendimi geliştiriyorum ve Freelancer olarak çalışmak istiyorum. Müşteri/iş bulma konusunda belli başlı freelancer siteleri mevcut ancak ilk işi buralardan bulmak konusunda soru işaretleri var kafamda. Çünkü gördüğüm kadarıyla bu işi yapan çok fazla insan var, yani rekabet bir hayli fazla. Bu sitelerin haricinde nasıl bir yol izlemek gerekir?
Bir de freelancerlık sürecinde "Şunlara dikkat et, bunu böyle yap" dediğiniz genel tavsiyelere de açığım.
Bir de freelancerlık sürecinde "Şunlara dikkat et, bunu böyle yap" dediğiniz genel tavsiyelere de açığım.
Bir şirketten iş teklifi aldım ve maaş olarak 9000 TL teklif edildi. Görev tanımı olarak da gerektiğinde basın bülteni yazılması, sosyal medya içeriklerini hazırlanması, video kurgu işlerini üstlenilmesi, video çekimi yapılması, mümkünse after effects bilinmesi ve photoshop'ta ilgili içeriklerin görsellerinin tasarlanması bekleniyor.
Ayrıca şehir dışında da çeşitli görevlendirmeler içeriyor bu pozisyon. Yani gidip şehir dışında da çekim yapılması vs bekleniyor.
Bu özelliklere sahip birisi için 9000 lira nasıldır?
Bu alanda 1.5 yıl civarı bir tecrübem var ayrıca.
Ayrıca şehir dışında da çeşitli görevlendirmeler içeriyor bu pozisyon. Yani gidip şehir dışında da çekim yapılması vs bekleniyor.
Bu özelliklere sahip birisi için 9000 lira nasıldır?
Bu alanda 1.5 yıl civarı bir tecrübem var ayrıca.
Preply ingilizce hoca tavsiyesi
deveyidiken #1519599
Preply'de saatlik ücreti 4-5 dolar civarı hocalardan ders alıp memnun kaldınız mı? Bir de "Bak şu hoca iyidir" dediğiniz birileri varsa, her türlü tavsiyeye açığım.
Edit: Amacım tamamen speaking'i ilerletmek bu arada.
Edit: Amacım tamamen speaking'i ilerletmek bu arada.
Lise, üniversite zamanlarından tanıdığım arkadaşlarımın (ki bunların sayısı bir elin parmağını geçmez) hemen hepsiyle iletişimim koptu gitti. Evlenenler oldu, başka ülkeye taşınanlar oldu derken çevremde kimse kalmadı.
Tüm bunlar olurken ben de fark ettim ki yalnızlığa artık alışmışım. Yeni insanlarla nasıl tanışılır onu bile unuttum desem yalan olmaz. Artık öyle bir durumdayım ki, bir aktiviteye dahil olacaksam direkt tek başıma yapıyorum.
Bu bana çok koymuyor ama bir yandan da yeni insanlar tanımak fena olmaz diye düşünüyorum.
27 yaşında birisi için yeni insanlarla tanışmak nasıl mümkün olabilir?
Tüm bunlar olurken ben de fark ettim ki yalnızlığa artık alışmışım. Yeni insanlarla nasıl tanışılır onu bile unuttum desem yalan olmaz. Artık öyle bir durumdayım ki, bir aktiviteye dahil olacaksam direkt tek başıma yapıyorum.
Bu bana çok koymuyor ama bir yandan da yeni insanlar tanımak fena olmaz diye düşünüyorum.
27 yaşında birisi için yeni insanlarla tanışmak nasıl mümkün olabilir?
Yarın kısmet olursa İsviçre'ye gidiyorum. Ancak kafama takılan bir nokta var.
Şu anda geçerliliği devam eden iki pasaportum var. Birinci pasaport, süresi dolmuş yaklaşık 7-8 schengen vizesi, giriş çıkış damgaları vs içeriyor. İkinci pasaport ise henüz geçen ay verilmiş 3 yıl süreyi kapsayan schengen vizesini içeriyor. Bu 3 yıllık vize dışında hiçbir şeyi içermiyor.
Bu durumda pasaport polisi ülkeye girerken eski pasaportumu görmek ister mi? Yoksa zaten sistemden bütün bilgiler karşısına çıkıyor mu?
Şu anda geçerliliği devam eden iki pasaportum var. Birinci pasaport, süresi dolmuş yaklaşık 7-8 schengen vizesi, giriş çıkış damgaları vs içeriyor. İkinci pasaport ise henüz geçen ay verilmiş 3 yıl süreyi kapsayan schengen vizesini içeriyor. Bu 3 yıllık vize dışında hiçbir şeyi içermiyor.
Bu durumda pasaport polisi ülkeye girerken eski pasaportumu görmek ister mi? Yoksa zaten sistemden bütün bilgiler karşısına çıkıyor mu?
Cumartesi günü İsviçre'ye, Zürih'e gidiyorum. 6 gün kalacağım toplamda ve Pazar gününü kesin Basel'de geçireceğim. Sonrasında ise trenle bir yerlere gitmek istiyorum ama karar veremiyorum. (Interrail one coutry pass alacağım, o yüzden limitim yok tren konusunda)
Bugüne kadar St. Gallen, Lugano, Interlaken, Luzern, Bern gibi birçok şehri ziyaret etme şansım oldu.
Ancak Fransız kantonlarındaki şehirleri pek ziyaret etme şansım olmadı. Lozan, Montrö, Cenevre tarafları görülmeye değer midir? Eğer öyleyse, bu şehirlere yakın tavsiye edebileceğiniz "Ulan çok güzel bir köydü/kasabaydı" dediğiniz, dibinizin düştüğü yerler oldu mu hiç? Olduysa hangi köyleri tavsiye edersiniz?
Bir de bundan bağımsız, bu mevsimde Davos, St. Mortiz tarafları çok soğuk olur mu?
Bugüne kadar St. Gallen, Lugano, Interlaken, Luzern, Bern gibi birçok şehri ziyaret etme şansım oldu.
Ancak Fransız kantonlarındaki şehirleri pek ziyaret etme şansım olmadı. Lozan, Montrö, Cenevre tarafları görülmeye değer midir? Eğer öyleyse, bu şehirlere yakın tavsiye edebileceğiniz "Ulan çok güzel bir köydü/kasabaydı" dediğiniz, dibinizin düştüğü yerler oldu mu hiç? Olduysa hangi köyleri tavsiye edersiniz?
Bir de bundan bağımsız, bu mevsimde Davos, St. Mortiz tarafları çok soğuk olur mu?
Diyelim ki elinizde 8-10 bin euro civarında bir bütçeniz var ve yurt dışına gitmek istiyorsunuz. Yüksek lisans, dil eğitimi, sertifika programı vs. ile gitmek isteyen biri bu para ile hangi yolu izlese mantıklı olur? Her şeyden önemlisi, bu miktar gitmek için yeterli midir yoksa daha fazla mı üstüne koyulmalıdır?
Şu an İsviçre'den Radio Basilisk'i dinliyorum ve uzun süredir gözlemlediğim bir şey, playlist konusunda çok zengin değiller. Yani şarkılar tekrara düşüyor. Bildiğim kadarıyla gerek Türkiye'de gerekse de diğer ülkelerdeki radyolar çaldıkları şarkılar için telif ödüyorlar. Bu noktada "ya dur bak aklıma şu şarkı geldi, onu da playliste ekleyeyim" diyemiyorlar mı?
İstanbul’da ev kiralarına bakıyorum, 5-6 bin liradan aşağı düzgün ev yok. E hayat pahalılığı, marketler falan herkesin malumu. Evlere arabalara değinmiyorum bile, onlar hepten imkansız bir noktaya ulaştı.
Hayat bu kadar pahalıyken bu insanlar nasıl hayat kuruyorlar? Hadi bir şekilde bir düzen kuruldu diyelim, bu pahalılıkta nasıl hayatta kalıyorlar?
Şu an kazandığım parayı göz önüne alınca ben simsiyah bir gelecek görüyorum. Bu ülke hiçbir zaman mükemmel bir yer olmadı belki ama şu son zamanlardaki pahalılık açıklanamaz bir boyutta bence.
Hayat bu kadar pahalıyken bu insanlar nasıl hayat kuruyorlar? Hadi bir şekilde bir düzen kuruldu diyelim, bu pahalılıkta nasıl hayatta kalıyorlar?
Şu an kazandığım parayı göz önüne alınca ben simsiyah bir gelecek görüyorum. Bu ülke hiçbir zaman mükemmel bir yer olmadı belki ama şu son zamanlardaki pahalılık açıklanamaz bir boyutta bence.
Sizin için böyle bir şarkı var mı?
2014 yılında İsviçre'de Radio Basilisk'te denk geldiğim Lovebugs grubunun bu parçasına bayılmıştım ve o gün bugündür aklıma geldikçe dinlerim.
www.youtube.com
Bir de bu var: www.youtube.com
2014 yılında İsviçre'de Radio Basilisk'te denk geldiğim Lovebugs grubunun bu parçasına bayılmıştım ve o gün bugündür aklıma geldikçe dinlerim.
www.youtube.com
Bir de bu var: www.youtube.com
Bazen "Aşkı için 3000 km yol tepti ve Şırnak'a gelin gitti" gibi haberler çıkıyor. Bir Hollandalı kadın, ülkemizdeki bir beyefendiye evleniyor vs. Evet Tinder gibi bir uygulama var ama bu tarz evlilik yapanlar bu uygulamaları kullanmıyor sanırım. Bir de bu insanların yabancı dili de pek olmuyor.
Bu tip bir evlilik yapmayı nasıl başarıyor bu insanlar? Hadi bir şekilde tanışıldı diyelim, nasıl yürütüyorlar?
Bu tip bir evlilik yapmayı nasıl başarıyor bu insanlar? Hadi bir şekilde tanışıldı diyelim, nasıl yürütüyorlar?
Önceki duyurum silindiği için yine paylaşıyorum. Belli bir grubu küçük düşürücü ifadeler kullanmışım :(
Şu an kazandığım maaş 3700 TL. Önümüzdeki ay da 4500 civarı falan olacak. (Asgarinin altına düştüğü için mevcut maaşım, sağolsun şirketim müthiş bir artış yaptı)
İstanbul’da ailemle birlikte kalıyorum. 28 yaşına çok az kalmışken ayrı bir eve çıkıp düzen kurmayı çok istesem de bu para ile anca kiramı ödeyebilirim.
Kazandığım para itibariyle bir düzene sahip olmak imkansızken, çevremdeki insanlar bana sanki keyfiyetten düzen kurmuyormuşum gözüyle bakıyor. Bu insanlar mı normal düşünüyor, yoksa ben mi çok farklı bir bakış açısına sahibim?
Yani 4000-5000 lira ile İstanbul’da hayatta kalmak bana olanaksız geliyor. Bunu ben açık açık görebiliyorken, bu insanlar neden böyle davranıyor?
Şu an kazandığım maaş 3700 TL. Önümüzdeki ay da 4500 civarı falan olacak. (Asgarinin altına düştüğü için mevcut maaşım, sağolsun şirketim müthiş bir artış yaptı)
İstanbul’da ailemle birlikte kalıyorum. 28 yaşına çok az kalmışken ayrı bir eve çıkıp düzen kurmayı çok istesem de bu para ile anca kiramı ödeyebilirim.
Kazandığım para itibariyle bir düzene sahip olmak imkansızken, çevremdeki insanlar bana sanki keyfiyetten düzen kurmuyormuşum gözüyle bakıyor. Bu insanlar mı normal düşünüyor, yoksa ben mi çok farklı bir bakış açısına sahibim?
Yani 4000-5000 lira ile İstanbul’da hayatta kalmak bana olanaksız geliyor. Bunu ben açık açık görebiliyorken, bu insanlar neden böyle davranıyor?
2018'de Malta'ya neredeyse sıfır ingilizce ile dil eğitimi için gitmiş ve B1 sertifikasını alıp ülkeye dönmüştüm. 2020 yılında ise popüler bir sosyal medya uygulamasında işe girdim, ki ingilizcemin üzerine biraz daha koymuştum dil okulundan sonra. B2'ye yakın bir şekilde işe başladım yani. İş yaşamında çok zorluk çekmiyorum, çoğu şeyi anlayabiliyorum (tüm yazışmalar vs ingilizce yürüyor) ama şimdiki hedefim IELTS sınavından 5.5 alıp yurt dışında yüksek lisansa başlamak.
Kendimi B1-B2 arası bir noktada görüyorum özetle. Bu noktada olan birisi için 5.5 ya da 6.0 almak ne kadar zor olur? Önümde yaklaşık 6-7 ay var. Bu süre, IELTS'te başarı elde etmek için yeterli midir? Ayrıca kursa gitmektense kendim tek başıma çalışmayı düşünüyorum. Çünkü kurslara dair hiç olumlu şeyler okumuyorum, duymuyorum. Tek başına çalışacak birisi için ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz?
Kendimi B1-B2 arası bir noktada görüyorum özetle. Bu noktada olan birisi için 5.5 ya da 6.0 almak ne kadar zor olur? Önümde yaklaşık 6-7 ay var. Bu süre, IELTS'te başarı elde etmek için yeterli midir? Ayrıca kursa gitmektense kendim tek başıma çalışmayı düşünüyorum. Çünkü kurslara dair hiç olumlu şeyler okumuyorum, duymuyorum. Tek başına çalışacak birisi için ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz?
Doktora gitmedim, dolayısıyla teşhis de kesin değil ama belirtiler herpesi işaret ediyor. Çünkü ağzımın içinde şu bir haftadır çok sık uçuklar çıkıyor ve birkaç gün sonra kendiliğinden geçiyor
Bunu tamamen vücuttan atmak mümkün değil diye biliyorum ama ilk dalgayı atlatmak ortalama kaç gün sürer?
Bunu tamamen vücuttan atmak mümkün değil diye biliyorum ama ilk dalgayı atlatmak ortalama kaç gün sürer?
youtu.be
Bu tarz klipler, özetler yapabilecek düzeyde kurgu öğrenmek istiyorum. Bu tarz işler yapabilmek için ne kadar pratik yapmak, kaç ayı gözden çıkartmak gerekir?
Mesela bu gibi çalışmalar ileri düzeyde bilgi mi gerektirir?
Bu tarz klipler, özetler yapabilecek düzeyde kurgu öğrenmek istiyorum. Bu tarz işler yapabilmek için ne kadar pratik yapmak, kaç ayı gözden çıkartmak gerekir?
Mesela bu gibi çalışmalar ileri düzeyde bilgi mi gerektirir?
Yani değişik bir başlık oldu belki ama demek istediğim, bir işte o kadar çalışıp emek harcadıktan sonra kazandığınız parayla bir şeyleri elde edemediğinizi görmek sizin de sinirlerinizi bozuyor mu?
Mesela kendi adıma söylemem gerekirse, bu ülkede yaşadığım sürece asla düzgün bir araba alabileceğime inanmıyorum. -düzgün araba da smart bu arada, valla fazlasında gözüm yok-
Eve hiç girmiyorum, o zaten hayal.
Elin Helga'sının ayda 100 euro taksitle araba alması gibi bir gerçek varken benim aynı arabaya ayda 2000-3000 tl ödemek zorunda olmam gerçeği aklıma geldikçe artık çok yoruluyorum.
edit: yaş 27 oldu.
Mesela kendi adıma söylemem gerekirse, bu ülkede yaşadığım sürece asla düzgün bir araba alabileceğime inanmıyorum. -düzgün araba da smart bu arada, valla fazlasında gözüm yok-
Eve hiç girmiyorum, o zaten hayal.
Elin Helga'sının ayda 100 euro taksitle araba alması gibi bir gerçek varken benim aynı arabaya ayda 2000-3000 tl ödemek zorunda olmam gerçeği aklıma geldikçe artık çok yoruluyorum.
edit: yaş 27 oldu.
14 aydır popüler bir sosyal medya şirketi için hizmet veren bir firmada çalışıyorum. İşim gereği türlü rezillikleri içinde barındırabilen videolara denk geliyorum.
Artık işi yaparken gerçekten acı çektiğimi hissediyorum. Psikolojim bitik duruma geldi. Bildiğin mutsuzum yani. Bir yandan diyorum, “Eh bas ulan istifayı” ama bir yandan da “İşsiz güçsüz ne yapacağım”
Yeni iş bakmak istiyorum ama durumlar 14 ay öncesinden daha kötü bir noktada.
Ne yapayım, ne yapmayayım? :/
Artık işi yaparken gerçekten acı çektiğimi hissediyorum. Psikolojim bitik duruma geldi. Bildiğin mutsuzum yani. Bir yandan diyorum, “Eh bas ulan istifayı” ama bir yandan da “İşsiz güçsüz ne yapacağım”
Yeni iş bakmak istiyorum ama durumlar 14 ay öncesinden daha kötü bir noktada.
Ne yapayım, ne yapmayayım? :/
Outsource bir firmada yaklaşık 13 aydır çalışıyorum. Oldukça popüler olan bir sosyal medya uygulamasının projesinde görev alıyorum. İşim gereği de videolar izleyip, platforma uygun mu değil mi diye kontrol ediyorum. Videolar da genelde kan, vahşet, cinsellik vs. aklınıza gelebilecek türlü rezillikleri içerebiliyor. Artık bu işten gerçekten sıkıldığımı hissetmeye başladım.
Maaş konusunda yeni zam aldık ve bu haliyle anca 4000’i buluyor. Ayrıca evden çalışıyorum ve hiç ofise gitmedim bu süreçte. Bu ciddi ve tek artı diyebilirim. Ama mobbing vs. gırla gidiyor şirkette. Psikolojik olarak baya çöktüm son 1-2 haftadır. Sağolsun şirket psikolojik destek de sağlamıyor çalışanlarına. Öyle bi birmimiz yok.
Hedefim, hazır pandemi de varken bu iş sayesinde para biriktirip dil okulu için İrlanda’ya gitmekti. Ki bu hedefime de büyük ölçüde ulaştım. Ancak tabi tam anlamıyla ne zaman normale döneceğiz, vizeler ne zaman açılacak belli değil.
Şimdi kafamda üç ihtimal var.
Birincisi, hayat tamamen eskiye dönene kadar burada çalışmaya devam etmek. (Ki yıpranmaya da devam edeceğim muhtemelen)
İkincisi ise başka bir iş bulmak ama o da hiç yok. Piyasa, geçen seneye bakarak çok daha kötü durumda gördüğüm kadarıyla.
Üçüncü ve son ihtimal ise baristalık üzerine kendimi geliştirmem. Bunu niye istiyorum? Çünkü İrlanda’ya gidersem bu tarz bir iş yapmak istiyorum. Dolayısıyla bunun için burada deneyim kazanmak epey faydalı olur kanısındayım. Kurs mu olur, bir yere girip mi çalışırım kararsızım. Eğer böyle full time bir iş yaparsam maaşım da biraz düşecektir tabi.
Bu noktada ne yapmak daha makul olur sizce?
Maaş konusunda yeni zam aldık ve bu haliyle anca 4000’i buluyor. Ayrıca evden çalışıyorum ve hiç ofise gitmedim bu süreçte. Bu ciddi ve tek artı diyebilirim. Ama mobbing vs. gırla gidiyor şirkette. Psikolojik olarak baya çöktüm son 1-2 haftadır. Sağolsun şirket psikolojik destek de sağlamıyor çalışanlarına. Öyle bi birmimiz yok.
Hedefim, hazır pandemi de varken bu iş sayesinde para biriktirip dil okulu için İrlanda’ya gitmekti. Ki bu hedefime de büyük ölçüde ulaştım. Ancak tabi tam anlamıyla ne zaman normale döneceğiz, vizeler ne zaman açılacak belli değil.
Şimdi kafamda üç ihtimal var.
Birincisi, hayat tamamen eskiye dönene kadar burada çalışmaya devam etmek. (Ki yıpranmaya da devam edeceğim muhtemelen)
İkincisi ise başka bir iş bulmak ama o da hiç yok. Piyasa, geçen seneye bakarak çok daha kötü durumda gördüğüm kadarıyla.
Üçüncü ve son ihtimal ise baristalık üzerine kendimi geliştirmem. Bunu niye istiyorum? Çünkü İrlanda’ya gidersem bu tarz bir iş yapmak istiyorum. Dolayısıyla bunun için burada deneyim kazanmak epey faydalı olur kanısındayım. Kurs mu olur, bir yere girip mi çalışırım kararsızım. Eğer böyle full time bir iş yaparsam maaşım da biraz düşecektir tabi.
Bu noktada ne yapmak daha makul olur sizce?
Pandemi geçtikten sonra (inş geçer) İrlanda'ya Work and Study programı için gitmeyi planlıyorum.
Giden herkes, yani çoğu Türk öncelikle Dublin'i hedef belirliyor kendine gördüğüm kadarıyla. İş imkanları daha fazla gibi duruyor tabii. Ancak, Dublin özelinde ev-oda bulmanın epey zor olduğunu hep okuyorum, duyuyorum. Tabiri caizse ciğeri beş para etmeyecek odalara bile iyi para istenebiliyor talep yoğunluğundan.
Durum böyleyken, bir yandan da Cork'u da düşünmüyor değilim alternatif olarak. Kiralar da nispeten daha ucuz gözüküyor. Ancak iş durumları nasıl olur bilemiyorum. Bunun ötesinde, Türk sayısı daha az Cork'ta ve daha bir sakin yapıya sahip gibi duruyor.
Bu arada iş dediysem, klasik öğrencilerin yapabileceği işlerden olacak büyük ihtimalle.
Sözün özü, bu iki seçenekten hangisi daha uygun olur sizce?
Giden herkes, yani çoğu Türk öncelikle Dublin'i hedef belirliyor kendine gördüğüm kadarıyla. İş imkanları daha fazla gibi duruyor tabii. Ancak, Dublin özelinde ev-oda bulmanın epey zor olduğunu hep okuyorum, duyuyorum. Tabiri caizse ciğeri beş para etmeyecek odalara bile iyi para istenebiliyor talep yoğunluğundan.
Durum böyleyken, bir yandan da Cork'u da düşünmüyor değilim alternatif olarak. Kiralar da nispeten daha ucuz gözüküyor. Ancak iş durumları nasıl olur bilemiyorum. Bunun ötesinde, Türk sayısı daha az Cork'ta ve daha bir sakin yapıya sahip gibi duruyor.
Bu arada iş dediysem, klasik öğrencilerin yapabileceği işlerden olacak büyük ihtimalle.
Sözün özü, bu iki seçenekten hangisi daha uygun olur sizce?
Merhaba,
Aşağıda yer alan tweetin içindekine benzer bir gif'i yapmak ne derece zordur? Böyle bir şeyi yapmak için After Effect bilmek mı gerekiyor?
twitter.com
Aşağıda yer alan tweetin içindekine benzer bir gif'i yapmak ne derece zordur? Böyle bir şeyi yapmak için After Effect bilmek mı gerekiyor?
twitter.com
FC Basel'in Türkçe Twitter hesabını yönetiyorum dört senedir. Ayrıca kulübün diğer resmi hesapları da (Almanca, İngilizce, Fransızca) hesabımı takip ediyor. Aramızda bir iletişim söz konusu yani. Hesap da bu ---> twitter.com
Bahsettiğimiz takım Real Madrid, Arsenal, Barcelona vb. gibi çok bilinmiyor maalesef Türkiye'de.
Sorum ise şu:
Böyle bir kulübün Türkçe twitter hesabını Twitter'da geniş kitlelere duyurmak ve sonrasında da organik olarak takipçi sayısını arttırmak için neler yapılabilir?
Ayrıca hesap için paylaşımları da büyük ölçüde resmi hesabın paylaşımlarıyla aynı doğrultuda götürmeye çalışıyorum. Trollük yapıp RT kasmam çok mümkün gözükmüyor. :/ (Malum, trollük ve sonrasında RT alıp geniş kitlelere yayılan çok hesap var. İnsanımız da bunun kaliteli olanını seviyor)
Bahsettiğimiz takım Real Madrid, Arsenal, Barcelona vb. gibi çok bilinmiyor maalesef Türkiye'de.
Sorum ise şu:
Böyle bir kulübün Türkçe twitter hesabını Twitter'da geniş kitlelere duyurmak ve sonrasında da organik olarak takipçi sayısını arttırmak için neler yapılabilir?
Ayrıca hesap için paylaşımları da büyük ölçüde resmi hesabın paylaşımlarıyla aynı doğrultuda götürmeye çalışıyorum. Trollük yapıp RT kasmam çok mümkün gözükmüyor. :/ (Malum, trollük ve sonrasında RT alıp geniş kitlelere yayılan çok hesap var. İnsanımız da bunun kaliteli olanını seviyor)
6 aylığına dil okulu için Malta'ya geldim ve bu hafta ikinci ayımı dolduracağım. Şu aralar aşırı derecede sıkıldığım için iş bulup çalışmak istiyorum bir yandan. Ancak çalışma iznim yok.
Gelmeden önce araştırdığıma göre Malta'da minimum 6 aylığına dil okuluna gelen her öğrencinin üçüncü aydan sonra çalışma hakkının olduğundan bahsediliyordu ama o konuya çok hakim değil.
Velhasıl, şu aşamada yapabileceğim tek iş restoran işi gibi gözüküyor. (Garsonluk vs) Ancak çalışma iznim yokken bu topa girmek, boşa kürek çekmek olur gibi geliyor. Çok mu karamsarım öncelikle? Çünkü muhtemelen bana çalışma izni soracaklar ve ben de "yok" deyince süreç tıkanacakmış gibi hissediyorum.
Diğer yandan, benim gibi buraya gelip çalışan bir sürü de Türk öğrenci var. Kendi düşüncelerimi ve diğer öğrencilerin durumunu yan yana koyunca, nasıl hareket etmek doğru olur?
Gelmeden önce araştırdığıma göre Malta'da minimum 6 aylığına dil okuluna gelen her öğrencinin üçüncü aydan sonra çalışma hakkının olduğundan bahsediliyordu ama o konuya çok hakim değil.
Velhasıl, şu aşamada yapabileceğim tek iş restoran işi gibi gözüküyor. (Garsonluk vs) Ancak çalışma iznim yokken bu topa girmek, boşa kürek çekmek olur gibi geliyor. Çok mu karamsarım öncelikle? Çünkü muhtemelen bana çalışma izni soracaklar ve ben de "yok" deyince süreç tıkanacakmış gibi hissediyorum.
Diğer yandan, benim gibi buraya gelip çalışan bir sürü de Türk öğrenci var. Kendi düşüncelerimi ve diğer öğrencilerin durumunu yan yana koyunca, nasıl hareket etmek doğru olur?
Şu anda çalışmakta olan ama epey yıpranmış, birçok yerinde açıklar bulunan (elektrik bandıyla kapattım açıkları) macbook şarj aletim var.
Önümüzdeki ay da 6 aylığına yurt dışına gidiyorum. Apple ürünleri sürekli zamlandığından şimdiden yeni bir tane alıp, köşeye koyayım diyorum. Çünkü orada bozulursa euro cinsinden satın almak zorunda kalacağım.
Bu aşamada yeni bir tane alıp köşeye koymak mantıklı olur mu?
Önümüzdeki ay da 6 aylığına yurt dışına gidiyorum. Apple ürünleri sürekli zamlandığından şimdiden yeni bir tane alıp, köşeye koyayım diyorum. Çünkü orada bozulursa euro cinsinden satın almak zorunda kalacağım.
Bu aşamada yeni bir tane alıp köşeye koymak mantıklı olur mu?
İki buçuk sene önce ayrıldığım eski sevgilim bugün instagram’dan bir fotoğrafımı beğenmiş. Görünce, “Ne alaka lan” dedim ama baya yanlışlıkla beğenme durumu da değil gibi geldi bana.
Bu süreçte bir kelime dahi konuşmadığım, yüzünü görmediğim biri bu hareketiyle ne yapmak, nereye varmak istemektedir?
Bu süreçte bir kelime dahi konuşmadığım, yüzünü görmediğim biri bu hareketiyle ne yapmak, nereye varmak istemektedir?
Merhaba,
Eylül ayında yüksek lisans için başka bir ülkeye yerleşme hayalleri kurarken, bu süreçte hayatıma kimseyi almamaya niyetliydim. Ancak o işler öyle olmuyormuş.
Durumu özetlemek gerekirse;
Üniversitede aynı bölümde okuduğum ama benden bir alt sınıfta olan bir kızla olaylar cereyan etti. Kendisiyle tanışma olayımız benim bir alt sınıftan dersler almamla gelişmişti. Ama çok bir muhabbetimiz yoktu üç yıldır. Instagram'dan hasbelkader yaptığım bir yorum sonrası olaylar gelişti. Yaklaşık 2 haftadır aksatmadan konuşuyoruz. Okulda da denk geldikçe laflıyoruz.
Bu normal bir süreç gibi gözüküyor ama, benim yurt dışına çıkacağımı öğrendiğinde, "nasıl olur ya, hayallerim yıkıldı" minvalinde şeyler yazan birisi kendisi. "Bari gideceğin zamana kadar vaktimizi çok iyi değerlendirelim birlikte" demesinin yanında, yeri gelir gideceğin yere ziyaretine de gelirim diyor.
Bir de işin tuhafı, "duygusal konularda çok uzağa bakmamak gerekmiyormuş, aradığın kişi yakınlarında da olabiliyor, çok iyi şeyler hissediyorum bu konuda" diyen birisi hakkında ne düşünürsünüz?
şu anda dost/arkadaş gibi gidiyor ama bu söylemler bana biraz tuhaf geldi, yani yorumlamakta zorlandım kendi adıma. oradan bakıldığında sizce bu süreç nereye gider?
Eylül ayında yüksek lisans için başka bir ülkeye yerleşme hayalleri kurarken, bu süreçte hayatıma kimseyi almamaya niyetliydim. Ancak o işler öyle olmuyormuş.
Durumu özetlemek gerekirse;
Üniversitede aynı bölümde okuduğum ama benden bir alt sınıfta olan bir kızla olaylar cereyan etti. Kendisiyle tanışma olayımız benim bir alt sınıftan dersler almamla gelişmişti. Ama çok bir muhabbetimiz yoktu üç yıldır. Instagram'dan hasbelkader yaptığım bir yorum sonrası olaylar gelişti. Yaklaşık 2 haftadır aksatmadan konuşuyoruz. Okulda da denk geldikçe laflıyoruz.
Bu normal bir süreç gibi gözüküyor ama, benim yurt dışına çıkacağımı öğrendiğinde, "nasıl olur ya, hayallerim yıkıldı" minvalinde şeyler yazan birisi kendisi. "Bari gideceğin zamana kadar vaktimizi çok iyi değerlendirelim birlikte" demesinin yanında, yeri gelir gideceğin yere ziyaretine de gelirim diyor.
Bir de işin tuhafı, "duygusal konularda çok uzağa bakmamak gerekmiyormuş, aradığın kişi yakınlarında da olabiliyor, çok iyi şeyler hissediyorum bu konuda" diyen birisi hakkında ne düşünürsünüz?
şu anda dost/arkadaş gibi gidiyor ama bu söylemler bana biraz tuhaf geldi, yani yorumlamakta zorlandım kendi adıma. oradan bakıldığında sizce bu süreç nereye gider?
Merhaba,
Nur topu gibi bir sorunla karşınızdayım.
Yazın yapmam gereken bir zorunlu stajım var ve staj en iyi ihtimalle 1 ağustos'ta bitecek.
Sonrasında yüksek lisans için Polonya'ya gitmek istiyorum ama başvurmayı düşündüğüm okullara evraklarımı yollayabilmem adına staj sonrasında sadece 15 günüm kalıyor ve okulum, en iyi ihtimalle staj evraklarını teslimden 1 ay sonra mezuniyet belgesini verebileceğini söylüyor. Yani Eylül'ü buluyor belgeyi almam.
Bu durumda başvuru tarihlerini de kaçırmış olacağım.
Polonya'daki okullar 15 Ağustos'ta (hatta bazıları 1 Ağustos'ta) başvurularını kapatıyor. Ayrıca okullara mail atıp, ek zaman tanıma şansınız olabilir mi diye sordum ama haliyle böyle bir şeyin mümkün olamayacağını belirttiler.
Buna nasıl bir çıkış yolu bulabilirim?
Bu gidişle yüksek lisans hayallerim suya düşecek gibi hissediyorum. :(
Nur topu gibi bir sorunla karşınızdayım.
Yazın yapmam gereken bir zorunlu stajım var ve staj en iyi ihtimalle 1 ağustos'ta bitecek.
Sonrasında yüksek lisans için Polonya'ya gitmek istiyorum ama başvurmayı düşündüğüm okullara evraklarımı yollayabilmem adına staj sonrasında sadece 15 günüm kalıyor ve okulum, en iyi ihtimalle staj evraklarını teslimden 1 ay sonra mezuniyet belgesini verebileceğini söylüyor. Yani Eylül'ü buluyor belgeyi almam.
Bu durumda başvuru tarihlerini de kaçırmış olacağım.
Polonya'daki okullar 15 Ağustos'ta (hatta bazıları 1 Ağustos'ta) başvurularını kapatıyor. Ayrıca okullara mail atıp, ek zaman tanıma şansınız olabilir mi diye sordum ama haliyle böyle bir şeyin mümkün olamayacağını belirttiler.
Buna nasıl bir çıkış yolu bulabilirim?
Bu gidişle yüksek lisans hayallerim suya düşecek gibi hissediyorum. :(
Herkese merhaba,
Kısmetse Mayıs ayında mezun olup sonrasında yüksek lisansa başlamayı düşünüyorum. Yüksek lisansımı da büyük olasılıkla Polonya'da yapacağım gibi gözüküyor.
İngilizce seviyem yeterli olmadığından bir sene hazırlık almayı düşünüyorum ve bununla birlikte yüksek en iyi ihtimal 3 yılda bitmiş olacak. 24 yaşıma çok az bir süre kalmışken, mezun olmam 27'yi bulacak. Bununla birlikte çevreme bakıyorum, yaşıtlarım mezun olup ufaktan askerlik ve evlilik aşamalarına yaklaşıyor.
Bunları göz önüne aldığımızda sizce 27 yaş hayata atılmak için çok mu geç olur? Yani Avrupa'da kariyer düşünen biri olarak endişelemem gerekir mi?
Kısmetse Mayıs ayında mezun olup sonrasında yüksek lisansa başlamayı düşünüyorum. Yüksek lisansımı da büyük olasılıkla Polonya'da yapacağım gibi gözüküyor.
İngilizce seviyem yeterli olmadığından bir sene hazırlık almayı düşünüyorum ve bununla birlikte yüksek en iyi ihtimal 3 yılda bitmiş olacak. 24 yaşıma çok az bir süre kalmışken, mezun olmam 27'yi bulacak. Bununla birlikte çevreme bakıyorum, yaşıtlarım mezun olup ufaktan askerlik ve evlilik aşamalarına yaklaşıyor.
Bunları göz önüne aldığımızda sizce 27 yaş hayata atılmak için çok mu geç olur? Yani Avrupa'da kariyer düşünen biri olarak endişelemem gerekir mi?
1