(2) 

bi kitap vardi, neydi adi?

dunya gozuyle #1493503 
bu hafiza problemim ile ilgili ne yapayim a dostlar? yillar once okudugum kitabin ismi aklima gelmiyor.

konusu: bir adam var, dunyanin en zenginlerinden, ve bu adam o donemin en onemli sanatcilariyla, bilim adamlariyla, kanaat onderleriyle, politikacilariyla parasini ve nufuzunu kullanarak gorusuyor. bu gorusmeler esnasinda notlar aliyor. kitap, bu notlari bir araya getiren bir yazar sayesinde ortaya cikiyor. kitabi kendi yayinlamiyor yani. adam cok kaba saba, hicbir deger yargisina onem vermeyen biri. yine de dunyayi dolasip en onemli kisilerle gorusuyor. stalin ile de bulusuyor einstein ile de. kitaptaki gorusmelerin gercekligi hakkinda soru isaretleri var tabi. iki ciltlik bir kitap, ancak ben iki cildi birlestirilmis bir baskisina sahiptim.

gecen gun aklima dustu, kitapligi alt ust ettim ama kitabi bulamadim. ya birisi alip geri getirmedi ya da memlekette kaldi, onu bile hatirlayamadim.

bi el atin, dert bende derman sizde.
(4) 

Acik (amerikan) mutfak koku problemi

dunya gozuyle #1472542 
Herkese selamlar.

Bir derdim var artik tutamam icimde. Yeni bir eve tasindim. Bulundugum ulkedeki evlerin cogu gibi bu evde de acik mutfak var. Eksi'deki baslikta herkesin hemfikir oldugu uzere bizim mutfak kulturumuze cok uygun bir mimari tarz degil, koku problemi en onemli sebebi. Baslikta herkes koku problemi yuzunden nefretini dile getirmis ama kimsecikler de buna karsi ne gibi yontemler kullanilir diye ipucu vermemis. Evde havalandirma var, aspirator canavar gibi calisiyor, ancak yine de kokunun onune gecemiyorum. Yemek yapmayi seviyorum, koku yuzunden yemek yapmaktan korkar oldum. Aklima gelen tek alternatif febreze tarzi koku gidericiler. Mum yakmak da pek cozum olmuyor. Gitsem nereye kadar, kalsam neye yarar.

Bu konuda tecrubesi olanlarin verebilecegi ipuclarini bekliyorum.

Saygilar, sevgiler...
(7) 

bir teori vardı, neydi adı?

dunya gozuyle #1272993 
ekşisözlük'te okudum diye hatırladığım bir teori vardı. hatırlayamadım, aradım ama bulamadım. bi buldurun be...

bir tasarımcı vardı. yaptığı tasarımlar ne kadar güzel olursa olsun, müşterilere sunduğunda müşteriler mutlaka bir değişiklik talebinde bulunuyordu. adam da tasarımları bitirdikten sonra, kenarına alakasız bir eklenti yapıyordu (yeşil kurbağa diye aklımda kalmış nedense). müşteriler de sadece "şu yeşil kurbağayı çıkaralım" diyerek tasarımlarını kabul ediyordu. adam da tasarımlarını kendi hazırladığı gibi kabul ettirebiliyordu. "yeşil kurbağa teorisi"ni ortaya atıyordu böylece. müşteriler bir değişiklik yapmadığında kendini işin içine dahil hissedemiyor...vs. gibi bir teori. tabi yeşil kurbağa değil, ama ne?
1

mobil görünümden çık