Ekşi Duyuru

Bazıları merhum diye belirtiyormuş, ben belirtmeme taraftarıyım ama bilmedim. Siz olsanız nasıl yapardınız? Veyahut aynı durumda olanlar nasıl yaptınız? Çevrenizden nasıl gördünüz?

Kendimi bildim bileli kuaförlerle şansım yaver gitmedi. Olmadı bir türlü. Elim makyaja çok yatkındır, yeterli malzemem var, devamlı yapıyorum. Saç konusunda da eh işte diyelim. Zaten düğün için salık saç veya arkadan çok hafif tutturmayı ve saç aksesuarı takmayı planlıyorum. Kuaförden randevu almasam bu işleri kendim halletsem diyorum ama hata mı etmiş olurum?

Siz ne yaptınız? Aramızda düğün günü saçını, makyajını yapmış biri var mı? Yetişebildiniz mi? İçinize sindi mi? Pişman oldunuz mu?

Genelde gelinliği erkek, damatlığı kız alır gibi gelenekler var fakat sizde nasıl oldu durumlar? Herkes kendi giyeceğini kendi mi satın aldı?

Aynı şekilde kuaför işini naptınız? Herkes kendi masrafını mı ödedi yoksa karşılıklı mı ödediniz?

Kısadan kastım 1 bölümün 20-25 dk sürmesi. The Big Bang Theory’i bitirdiğimden beri boşluğa düştüm. Çok zor günlerden geçiyorum, beni eğlendirip moralimi düzeletecek bir şeylere ihtiyacım var. Teşekkür ediyorum şimdiden.

Kadın hastalıkları doktoru rahim ağzında şöyle bir kitle olduğunu, zararsız olduğunu, istersem internette aratabileceğimi söyledi ama ben yazıyı okuyamadım. Okuyabildiğim yazıları da arattım öyle bir şey yok diyor. Aramızda bunun ne olduğunu söyleyebilecek bir doktor var mı acaba? Veyahut siz fotoğrafta hangi yazıyı görüyorsunuz?

Benim aratıp da bulamadıklarım:
Eveniyen
Ewniyen
Euiniyen

Sizce ne yazıyor? Doktora şu an için ulaşabilmem maalesef mümkün değil. O yüzden burada sormak zorunda kaldım. İyi akşamlar diliyorum.

i.hizliresim.com

Bundan bir süre önce balkonumuza bir kuş yuva yaptı ve yumurtladı. Yaklaşık 10 gün önce yavru yumurtadan çıktı. Düne kadar annesi hep yanındaydı, o besliyordu. Dün annesi gitti ve bir daha gelmedi. Önüne her zaman yaptığım gibi yem ve su koyuyorum ama yavru öylece oturuyor, kalkmıyor yerinden. Sanırım henüz yürüyemiyor.

Daha önce böyle bir şey başıma gelmemişti, annenin bu kadar erken terk etmesi normal mi? Uzağa uçtu da sonra kaybolup balkonu mu bulamadı acaba diye düşünüyorum. Yavru dünden beri aç, yanına sokulunca korkup yuvanın arkasına doğru sığınıyor. Elimle yem vermeye korkuyorum, bi kaşığa falan mı koyup da versem? Ahsh yoksa hayvanı tedirgin etmesem de kalkıp kendi yemeği mi öğrense? Bu konuda tecrübesi olan birileri var mı merak ettim, nasıl bir yol izlemem gerekir?

Bildiğiniz, işe yarar iyi bir ilaç, krem veya otlu motlu doğal bir tedavi var mı uçuk için?

Şarjı uzun süre dayanan
İnternette hızlıca gezinebileceğim
Hafızası büyük olan (en az 64 gb)
Kamerası ve ses çıkışı kaliteli (telefonu çoğunlukla müzik dinlemek için kullanıyorum esasen)

Yukarıdaki özelliklere sahip bir telefon arıyorum ama piyasadan çok uzağım, en son 3 buçuk 4 yıl önce telefon almıştım (iphone 6s), şimdi ne alınır hiç bilmiyorum. Verebileceğim maksimum miktar 2000-2500 tl. Bu fiyat aralığında güzel bir telefon bulmam mümkün mü? Herhangi bir marka tercihim yok açıkçası, her türlü öneriye açığım, ne almamı tavsiye edersiniz?

veyahut dizi tavsiyesi verebilir misiniz? Şu ana kadar izleyip de beğendikleri: Harry Potter serisi, Jumanji (1995), Miss Peregine’s Home For Peculiar Children. Göründüğü üzere fantastik türe ilgisi var, başka neler önerebiliriz bu kıza?

Benim aklıma gelenler: Fantastic Beasts, Doctor Who, Merlin, The Fall, Hayao Miyazaki animeleri.

Hangisidir? Ben pek anlamıyorum bu işlerden, hediye götüreceğim.

Not: Tercihen kırmızı.

Tek başınıza deneyip de başarılı olduğunu gördüğünüz yöntemler neler? Çay olur, nefes egzersizi olur, her türlü öneriye açığım.

önerebilir misiniz? Şu 20'şer dk'lık kısa dizilerden olursa daha iyi olur. Olmadı uzun da olur.

Aranızda hala Facebook kullanan kaldı mı bilmiyorum ama belki vardır.

Bir süredir telefonda YouTube’dan video paylaşırken sorun yaşıyorum. Sorun şudur, videoyu duvarıma postalarken her zaman sol tarafta görünen ufak önizleme resmi görünmüyor. Sadece link şeklinde görünüyor. Aynı sıkıntıyı yaşayan başkaları da var mı, bunu nasıl çözebiliriz merak ettim.

Not: Uygulamaları silip tekrar yüklemeyi, telefonu yeniden başlatmayı denedim.

Hanımlar saç maskenizi evde kendiniz mi hazırlıyorsunuz yoksa dışarıdan satın mı alıyorsunuz?
Satın alıp da memnun kaldıklarınızın markaları nedir?
Evde hazırlayanlar, maskenin içine neler koyuyorsunuz?
Bu maskeleri ne sıklıkta yapıyorsunuz? Şaçta ne kadar süre tutuyorsunuz?

Bir de ek olarak, şu ana kadar hiç profesyonel saç bakımı yaptırdınız mı? Evet ise, nerede yaptırdınız? Verdiğiniz paraya değdi mi?

Önemli bir toplantı olur, mülakat olur ya da karşı cinsle ilk buluşma olur, böyle durumlarda heyecanı azaltmak, sakinleşmek için uyguladığınız yöntemler neler?

Tavsiye edebilir misiniz? Yalnız aşk meşk odaklı olmazsa sevinirim, yani ana konu o olmasın lütfen. Animasyon falan olabilir mesela. Olmasa da olur gerçi. Teşekkürler şimdiden.

(Not: Misal Rick & Morty izliyorum şu an onun gibi olabilir. Bambaşka, tamamen değişik bir şey de olabilir.)

Çok stresli, endişeli, mutsuz olduğunuz zamanlarda bunun cildinize bir etkisi oluyor mu?
Yaş ve cinsiyet belirtirseniz sevinirim.

tavsiyesi verebilecek olan yoktur büyük ihtimal ama yine de sorayım dedim, var mı yoksa? Genelde İstanbul için sorulan sorular cevap buluyor, o yüzden şeyaptım.

Elma sirkesini ne sıklıkta ve ne kadar tüketiyorsunuz?

Sirkenizi marketten mi satın alıyorsunuz? Evet ise, hangi markaları tercih ediyorsunuz?

Yoksa evde kendiniz mi yapıyorsunuz? İnternette pek çok tarif var, sizin tarifiniz nedir, nasıl yapıyorsunuz?

Bilhassa ben yazın devamlı şort, etek, elbise giyerim diyen kadınlara sormak istiyorum, bacaklarınızın mor mor benek benek olmamasını nasıl sağlıyorsunuz? Ben kırk yılın başı bir etek giyeyim diyorum, sonra bacaklarıma bir bakıyorum hep sağa sola çarptırmışım irili ufaklı çürükler var. Hep var ama. Kimi yeşilimsi kimi mor. Çok sakar bir insanım. Oramı buramı hep bir yerlere vurmayı başarıyorum. Hani kapatıcıyla kapatayım diyorum ama tam kapanmıyor da meretler. Kendimi parkta düşe kalka oynamış çocuk gibi hissediyorum. Bir kendime bakıyorum bir de sokaktaki diğer kızlara. Bacaklarında tek bir çürük bile yok yav. Hanımlar nasıl başarıyorsunuz bunu? Sırrınız nedir? Lütfen benimle de paylaşır mısınız? :(

Bu şarkının akordeon notlarını arıyorum epeydir ama bulamıyorum. İlk 1 dakikalık kısım yeterli, geri kalanına gerek yok. Daha önce artık umudumu kestiğim başka bir şarkının notlarını bulmuştuk, yine bulabilir miyiz acaba?

Eskiden bilhassa kadınların güneşten korunmak için tercih ettiği bireysel şemsiye kullanımı neden bitti? Neden artık güneş altında şemsiyeyle gezen birini görünce insanlar “Ahashs mis gibi havada şemsiye açmış yav :s :s” der gibi bakıyorlar? Bronz cilt meşhur olduğundan beri mi kullanılmamaya başladı bu şemsiyeler? Neden artık kimse kullanmıyor?

Benim cildim çok hassas, güneş ciddi anlamda cildimi mahvediyor. İçinde bir ton kimyasal bulunan güneş kremleri de hem hiçbir işe yaramıyor (sonuç olarak yine kızarıyorum) hem de yüzümde sivilceye neden oluyor (en pahalı, en kaliteli markalar bile dokunuyor, cildim ürünü resmen kusuyor).

Eskiden ne güzelmiş herkes açar şemsiyesini yürürmüş :(

Hep tatlı atıştırmalıklardan bahsediliyor ama tuzlulardan pek bahseden yok. Kuruyemiş ve ev yapımı ufak tuzlu kurabiyeler hariç pek bir şey gelmiyor benim aklıma. Var mı sizin böyle kendinize has tarifleriniz? Sadece sizin tarifleriniz değil de, marketten alınabilecek türde ürünler de olabilir ama ambalajlı gıda mümkün olduğunca tüketmediğim için onu pek tercih etmiyorum.

Yaşlı amcalara toplu taşıma araçlarında yer vermeye kalktığınızda onların centilmenlik yapıp diğer kadınlara yer veresi tutuyor mu? Yani size de denk geliyor mu böyle? Bana çok oluyor ya, ne zaman yaşlı başlı bir adama yer vermeye kalksam o adam önce oturacak gibi yapıp beni yanıltıyor sonra 35-40 yaşlarında sapasağlam eli ayağı tutan kadınlara yer veriyor. O kadınlar da pişkinlikle oturuyor. Hep aynı şey oluyor ama. Daha akıllanamadım, bugün yine bi amcaya yer vereyim dedim, hemen genç bi kadın kaptı yine o koltuğu, ben de ben amcaya yer yermiştim ama dedim utanıp kalksın diye. Adam da “Buyurun buyurun oturun lütfen eheh ^^” dedi kadına. Kadın da teşekkür etti bana da güldü oturmaya devam etti asfaf.

Bu arada ben de öyle küçük çocuk falan değilim, 30 yaşında kadınım. Neyse çok gereksiz sinir olduğumun farkındayım, paylaşmak istedim sadece.

Sabah kahvaltı hazırlarken tavanın kenarı ile bilek içimi çok fena boydan boya yaktım. En hızlı nasıl geçer bu? Ne süreyim? Çok acıyor yav :(

Diyelim ki taksi ücreti 11,20 TL tuttu. Ne kadar veriyorsunuz böyle bir durumda?

1) 11
2) 11,20
3) 11,50
4) 12

Hiç umudum yok ama sorayım dedim, belki bir mucize gerçekleşir. Haftalardır şu parçanın akordeon notalarını arıyorum ama bulamadım: m.youtube.com
Bulabilir miyiz? :(

Bu gece sevdiğimiz Balkan şarkılarını paylaşalım mı? Belki birbirimizden yeni şarkılar öğreniriz. Şöyle keyifli, kıprak, neşeli olsunlar ama :)

Açılışı ben yapayım: youtu.be

Bulunduğum şehirdeki (Eskişehir) pek çok mağazayı gezdim, internete baktım. Skinny jeans şeklinde kahverengi pantolon bulamadım. Neden üretmiyorlar ki böyle koyu kahverengi kotumsu pantolon? Bence gayet güzel dururdu.

Tamam, yaz geliyor, koyu renkler yazın pek gitmez, hem dar paça rahatsız eder vs. vs. ama kışın da görmedim ben. Çok istiyorum yav. Nereden bulabilirim, siz hiç görüdünüz mü bi yerlerde?

Kahverengiden kastım:
i.hizliresim.com

(Yani sütlü kahve, bej falan değil)

Cinsiyet kadın bu arada.

kıyafet, ayakkabı, çanta vb. alışverişi yapıyorsunuz? Hangileri daha güvenilir, daha düzgün ve hızlı çalışıyor?

Hanımlar mat ojeleri seviyor musunuz? Kullanıyor musunuz? Ne sıklıkta kullanıyorsunuz? En çok hangi renkleri kullanıyorsunuz? Hatta nokta atışı yapıp şu markanın şu şu şu ojelerini kullanıyorum da diyebilirsiniz.

Sevmeyenler neden sevmiyor? Fikirlerinizi alabilir miyim?

Yakın zamana kadar ben de pek sevmezdim ama mat siyah hoş durdu sanki, beğendim.

Hani şu “Tırnak sertleştirici”, “Tırnak güçlendirici”, “Tırnak onarıcı” vb. isimlerle satılan şeffaf ojeler var ya, bunlara ne kadar inanıyorsunuz? Bana bunlar hiç işe yaramayacakmış, sadece tırnak parlatıcısından ibaretmiş gibi geliyor.

Ancak gelin görün ki böyle düşündüğüm halde naptım? Gittim dünya kadar para verip aldım bunlardan bir tane asfdgs. Şimdi basit bir tırnak cilasına o parayı verdiğim için kendime sinir oluyorum. Çok aşırı bir meblağ değil ama olsun kendi kendimi enayi yerine koydum.

Neyse, işe yarıyor mu sahiden?

kalıpları genel olarak nasıl? Ufak mı tam mı geniş mi? İnternet sitesinde bir ayakkabı beğendim, tam giydiğim numarayı mı alayım yoksa nolur nolmaz diye bir numara büyük mü alayım?

iyi gider? Altına ne açık ne koyu mavi kot pantolon ve taba rengi bot giyilecek.

Ek olarak, aynı şekilde cart kırmızı kazak ile nasıl bir oje güzel gidebilir?

Ben kendimi bildim bileli zayıf bir insanım. Şu incecik denilen modelden. Ancak son birkaç aydır durmadan kilo veriyorum, resmen eriyorum. Birkaç ay öncesine kadar gayet kendimi beğeniyordum, boyum 164 cm kilom 47-48 bandında idi, 34 bedendim. Ancak şu sıralar 43 kg’a düştüm ve artık 34 beden pantolonlarım bile çok afedersiniz kıçımdan düşüyor.

Yeme düzenim şöyle: Ambalajlı, hazır gıdalar hayatımda yok. Abur cubur, şekerli gıdalar yemiyorum zira cildimi mahvediyorlar. Çikolata, bisküvi, pasta, cips, gofret, hazır çorba, kola, gazoz, meyve suyu, nutella, ketçap, kraker, sosis, salam, işlenmiş gıdalar vs. tüketmeyeli kaç sene oldu sayamadım. 6-7 yıl olmalı. Bunları tüketince suratım pizzaya dönüyor.

Hamur işi de pek sevmem. Süt ürünlerine karşı da alerjim var sadece az miktarda ev yoğurdu yiyebiliyorum. Peki başka neler yiyorum? Ev yemekleri işte sebzeler, baklagiller, zeytinyağlılar, et, kuruyemişler, kuru meyveler, taze meyveler. İçecek olarak da sadece su, çay, ev yoğurdundan yapılma ayran, taze sıkılmış portakal suyu ve maden suyu tüketiyorum. Ice tea, fanta manta yıllardır ağzıma koymadım.

Bunun dışında çok hareketliyim, yerimde duramıyorum, giyinirken bile evin içinde geziniyorum, her yere yürüyerek gidiyorum, çok ihtiyacım varmış gibi hafta sonları 14-15 km yürüyorum. Kendimi durduramıyorum.

Sigara, alkol tüketmiyorum. Spor da yapmıyorum çünkü spor yapınca daha fazla kilo verdim, sonra bıraktım.

E şimdi ben bu şartlar altında nasıl kilo alacağım? -_- 43 kg insan mı olur ya ayakkabı numarası gibi -_-

Miniden kastım öyle aşşşırı mini değil. Şöyle mesela: i.hizliresim.com
Yani diz üstü normal eteği kastetmişim aslında.

Mevsim fark eder mi? Her ortamda (okulda, işte, sosyal ortamlarda vb.) giyer misiniz?

bir şeyler yapıyor musunuz?

Biliyorum şimdi “Nope, beni seven böyle sevsin B-) B-)” falan diyeceksiniz ama birbirimize karşı iki dakika dürüst olalım şurada.

Yeni yıl için aldığınız kararlar, gerçekleştirmeyi planladıklarınız neler? Hani şu ecnebilerin “New year resolution” dedikleri şeyi soruyorum. İllaki çok büyük hedefler olmak zorunda değil, çok basit çok ufak şeyleri de yazabilirsiniz.

Son zamanlarda duyuruya pek sık uğramadım, bu soru yakın zamanda sorulduysa kusura bakmayın, silerim o vakit.

Bir küpe sorusu da benden gelsin. Halka küpeler hakkında ne düşünüyorsunuz? Takıyor musunuz? Hangi boyutta, ne şekil olanları takıyorsunuz? Cinsiyet belirtirseniz sevinirim.

hanımlar benim elimde 1-2 sene önce zara'nın indiriminden aldığım şöyle bir elbise var: i.hizliresim.com

bu fotoğrafta görüldüğü kadar kötü değil, bele oturuyor, etek hafif çan geliyor. önündeki siyah kadife detayı ve elbisenin renkleri yakından daha hoş duruyor. elbise mini bu arada.

her neyse, gel gelelim ben bu elbiseyi daha fırsat bulup hiç giyemedim. sizin de gördüğünüz üzere önünde epey derin bir göğüs dekoltesi var. kabinde deneyip aldım aslında o zaman gözüme çok batmamıştı ama günlük hayatıma bu elbiseyi pek yediremedim ben.

şimdi sorum şu, ben bu elbisenin içine ne giysem de bunu kışlık bir elbise haline getirsem? siyah bluz giysem olmaz, o önündeki ayrıntı direkt kaybolur. ne renk giyilebilir ki bunun içine? ince bir triko giysem çok mu keko durur?

elbiseyi beğenmemiş olsanız da yine de renk tavsiyesi verirseniz sevirim (bu arada altına siyah opak çorap ve bilekten kısa bot giyeceğim). ayh kısacık soruyu ne uzun sordum eheh neyse teşekkürler şimdiden!

Hiç tablo var mı? Varsa kaç tane var? Bu tabloları aldınız mı yoksa kendiniz mi yaptınız? Ne tür tabloları tercih ettiniz? Boyutları nasıl peki? A5? A4? A3? Çok daha büyük?

Genel olarak yatak odası için sordum ama oturma odası için de cevap verebilirsiniz.

Kadınlarda en çok hangi renk ojeden hoşlanıyorsunuz?

Ben günlük hayatında daima spor giyinen biriyim. Spordan kastım kazak ya da sweatshirt + kot pantolon. Aslında özensiz giyinmiyorum. Kıyafetlerimin kalitesine, renk uyumuna, temizliğine vs. çok dikkat ederim. Paspal biri değilim, ancak bir sorunum var. Özel bir yere davet edildiğimde ne giyeceğimi bilemiyorum, hatta bazen sırf bu yüzden teklifi reddettiğim bile oluyor.

Ben çok aşırı şık olmaktan hiç hoşlanmıyorum, sanki gülünç görünüyormuşum gibi hissediyorum. Düğüne gider gibi giyinince kendimi rahat hissetmiyorum. Gel gelelim, özel bir yemeğe, açılışa, gösteriye, dinletiye vs. kot pantolon + sweatshirt ile gitmek biraz abes kaçar diye düşünüyorum.

Dolabımda birkaç tane etek, elbise vs. var ama yıllardır giymiyorum onları. Şimdi size sorum şu, bu tip ortamlara giderken klasik görünmeden, abartıya kaçmadan neler giyilebilir? Direkt şu şu şu parçalar lazım diye nokta vuruş yapabilirsiniz. Hatta link falan atsanız süper olur.

Stresi, kaygıyı, gerginliği azaltma yolunda yapılan bu tip şeyler işe yarıyor mu? Siz denediniz mi? Anksiyetenize olumlu etkisi oldu mu?

Videolar yardımıyla evde kendim yapayım dedim ama moduna giremedim, ciddiye alamadım. Youtube’dan rastgele birkaç video açayım dedim, videodaki kişiler beni pek havaya sokamadı. Bu ne be deyip kapattım.

Eğer siz de videolar ile yaptıysanız bana uzman tavsiyesi verebilir misiniz? Kimin videolarını izleyeyim?

Şu yaşınıza kadar yaşamış olduğunuz gönül ilişkilerinden ne dersler çılardınız? Misal yeniden biri girecek olsa hayatıma kesinlikle şöyle davranırım ya da böyle davranmam, şu tarz bir tavır takınırım dediğiniz neler var? Hayat size neler öğretti?

Size bunu soruyorum çünkü şu yaşıma kadar (29k) hiç taktik maktik kasmadan hep neysem o oldum, yalın oldum ama gördüm ki kaybeden taraf ben oldum. Bu tarz işleri hiç bilmediğimi gördüm. Evet, ben sosyal becerileri epey düşük bir insanım sanırım. Bana biraz bu işleri öğretsenize.

Bana söyleyecekleriniz, ilişki daha başlamadan ya da tam başladığı sıralarda veyahut ilişki süresince hatta sonrası için bile olabilir. Her türlü tavsiyeyi, daha doğrusu sizin yaşantılarınızı, sonucunda ilke edindiğiniz şeyleri duymak isterim.

Edit: Bu arada cinsiyet belirtirseniz çok sevinirim.

aşk meşk mevzularında bitip giden ilişkinin ardından erkekler geçmişe daha mı fazla takık oluyor?

burada da görüyorum dışarıda da, eski sevgililerini saplantı haline getirmiş kişiler genelde erkek oluyor. istisnalar vardır tabii ama genel olarak kadınlar bir iki ağlayıp hönkürüyor sonra yoluna bakıyor bir şekilde. ancak erkekler daha zor atlatıyor biten ilişkileri. hatta bazen hiç atlatamıyor, hayatına başka kadınlar girse de aklı yıllar boyunca hep aynı kişide kalıyor.

peki neden böyle? kadınların partner bulması, erkeklere göre daha kolay olduğu için desek, kolayca birilerini bulma potansiyeline sahip erkekler de böyle. şimdi diyeceksiniz ki "efendim kadınlar da çok takıntılı oluyor. bir kadın tanıyorum bilmem kaç yıldır şuna takık vs. vs.", inanırım. vardır elbet böyle kadınlar da. fakat ben genel portreden bahsediyorum.

siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

konuşmaktan hiç hoşlanmıyorum. günlük hayatımda konuşmaya ihtiyaç duymuyorum. konuşmak bana hiç zevk vermiyor, beni yoruyor.

ancak ben böyle yaşamak istemiyorum. konuşmayı sevmek istiyorum. konuşkan olmak istiyorum. laf lafı açsın, nefessiz konuşayım istiyorum. artık arkadaş ortamında mal gibi oturmaktan bıktım. hep biri laf açarsa konuşuyorum, benim muhabbet açabilme gibi bir kabiliyetim yok. en yakın arkadaşlarımla otururken bile durum böyle. sanki biri laf açmayınca bana kal geliyor, beynim tamamen duruyor, edecek laf bulamıyorum.

aslında ilgi alanları çok geniş bir insanım, konuşmaya kalksam konuşabileceğim pek çok konu var. çok kitap okurum, kelime haznem geniştir. diksiyonumda da herhangi bir problem yok. ben sadece konuşmaya ihtiyaç duymadığım, konuşmadan yıllarca yaşayabileceğim için kendimi bu konuda pek geliştiremedim sanırım. o kısım bende eksik kaldı.

peki bunu aşmamın bir yolu var mı sizce? karakterim böyle deyip bir köşeye çekilmeli ve sus pus olmaya devam mı etmeliyim? yoksa bunu çözebilir miyim? çözebileceğimi düşünüyorsanız önerilerinizi duymak isterim.

neler yapıyorsunuz? Şu ana kadar saç yapısını güçlü ve parlak bir hale getiren kalıcı bir çözüm bulabildiniz mi?

Bir tane muhabbet kuşu edinmek istiyorum ama hafta sonları yanlız kalacak zira benim iki adresim var. Hafta içi iş yerime yakın olan evimde kalıyorum hafta sonları ailemin yanına geliyorum. Ben yokken çok sıkılır mı? Kendi kendine kalınca üzülür mü? Aklım hep onda kalacak uzakken.

İki tane kuş almayı da düşündüm ama bu benim ilk kuşum olacak, iki tane kuşa bakmayı becerebilir miyim bilmiyorum. İkisini birden kafesten çıkardığım zaman geri sokamam diye korkuyorum (çünkü alacağım kuşu hep kafeste tutmak istemiyorum, ele alıştırmak istiyorum. Bir de hep kafesin içinde durmasına gönlüm razı olmaz).

Napayım şimdi ben? Çok seviyorum kuşları ama almasam daha mı iyi olur sizce?

Şu makineyi almayı düşünüyorum tavsiye eder misiniz? Fiyat performans oranı nasıl görünüyor? Yeni başlayacaklar için güzel bir makine yazmışlar internette, epey araştırdım ama bu alana uzak olduğum için pek emin olamadım, sizin fikrinizi de alayım dedim. Belki bunu kullananlarınız olmuştur diye düşündüm. Makina şu:

Canon EOS 700D

1) www.canon.com.tr
2) fotografium.com

Fiyatı Madia Markt'ta 2399 tl. Napayım, alayım mı?