izlediğim bütün filmler üzerine bir şeyler yazacağım, filmde beğendiğim bir planın ekran görüntüsünü bastırıp ekleyeceğim bir günlük yapma fikrim var. her film için maksimum iki yaprak ayırmayı düşünüyorum. günde ortalama 2-3 film izliyorum.
sorun şu ki şöyle deri kaplı, büyük boydan bir tık daha büyük boy bir defter bulamadım. okullardaki öğretmenlerin yoklama-müfredat defteri büyüklüğünde bir defter arıyorum. deri kaplı olması o kadar önemli değil, büyük boy ve çizgisiz olsun yeter. nereden temin edebilirim?
bulamadığımı varsayarsak bu defteri imal ettirebileceğim bir yer var mıdır? şöyle birkaç tane yaptırıp birkaç sene kafamı rahat ettirebileceğim...
sorun şu ki şöyle deri kaplı, büyük boydan bir tık daha büyük boy bir defter bulamadım. okullardaki öğretmenlerin yoklama-müfredat defteri büyüklüğünde bir defter arıyorum. deri kaplı olması o kadar önemli değil, büyük boy ve çizgisiz olsun yeter. nereden temin edebilirim?
bulamadığımı varsayarsak bu defteri imal ettirebileceğim bir yer var mıdır? şöyle birkaç tane yaptırıp birkaç sene kafamı rahat ettirebileceğim...
selam, az önce aylardır araştırdığım makineden vazgeçip bir fujifilm xt3 aldım. şimdi aynı online mağazadan bir de sd kart alacağım.
birinci slota 4k 10bit için sıkıntı yaratmayacak en ucuz kart hangisidir?
ikinci slotu ise fotoğraf için kullanacağım. yazma hızı, markası vs. f/p kart önerisi var mı?
şimdiden teşekkürler.
birinci slota 4k 10bit için sıkıntı yaratmayacak en ucuz kart hangisidir?
ikinci slotu ise fotoğraf için kullanacağım. yazma hızı, markası vs. f/p kart önerisi var mı?
şimdiden teşekkürler.
merhabayın, bir kamera alacağım. kullanım amacım ticari bir iş yapmak, fotoğrafçılık vs. olmayacak. fotoğraf kompozisyonlarını öğrenebileceğim, öğrendikten sonra da bir kenara atmayacağım bir makine almak istiyorum. kısa film çekmek, ucundan kıyısından sinemaya bulaşmak istiyorum. aynasız dünyasındaki gelişmelerden haberdar olduktan sonra dslr fikrini komple kaldırdım attım. yüzlerce inceleme videosu, onlarca mesaj-mail fasilitesinden sonra yine de kararsız kaldım.
7000 civarı bir bütçem var. ilk başta m50 yapıştırıp geçecektim fakat croplu 4K olayı baya canımı sıktı. 1.6 üzerine ekstra crop kısa film işlerinde canımı çok sıkar diye düşündüm.
iki cihaz arasında temel fark sony'nin 1.5 canon'un da 1.6 croplu olması. sony'nin 24megapiksel canon'un ise 32megapiksellik bir sensörü var. bu 32megapiksel büyük bir avantaj mıdır anlayamadım. (yabancı forumlarda renk aralığının sonye göre çok daha iyi olduğu söyleniyor.) son olarak sonylerin lensleri canona göre daha pahalı. şu aşamada kit lens dışında bir lens alternatifim olmadığı için bunu şu an düşünmüyorum.
2 haziran 2020 itibariyle canon eos m6 mark ii'nin fiyatı 7400 lira civarı.
yine sony a6400 de türkiyede 8500 liraya bulanabilmesine rağmen sony'nin türkiye fiyat politikasından ötürü bir arkadaşıma yurt dışından 7200 lira civarına getirteceğim. canon'un vizörü bodyde değil, aparat olarak takılıyor. o da fiyata dahil. napayım ne alayım?
7000 civarı bir bütçem var. ilk başta m50 yapıştırıp geçecektim fakat croplu 4K olayı baya canımı sıktı. 1.6 üzerine ekstra crop kısa film işlerinde canımı çok sıkar diye düşündüm.
iki cihaz arasında temel fark sony'nin 1.5 canon'un da 1.6 croplu olması. sony'nin 24megapiksel canon'un ise 32megapiksellik bir sensörü var. bu 32megapiksel büyük bir avantaj mıdır anlayamadım. (yabancı forumlarda renk aralığının sonye göre çok daha iyi olduğu söyleniyor.) son olarak sonylerin lensleri canona göre daha pahalı. şu aşamada kit lens dışında bir lens alternatifim olmadığı için bunu şu an düşünmüyorum.
2 haziran 2020 itibariyle canon eos m6 mark ii'nin fiyatı 7400 lira civarı.
yine sony a6400 de türkiyede 8500 liraya bulanabilmesine rağmen sony'nin türkiye fiyat politikasından ötürü bir arkadaşıma yurt dışından 7200 lira civarına getirteceğim. canon'un vizörü bodyde değil, aparat olarak takılıyor. o da fiyata dahil. napayım ne alayım?
bir arkadaş twitter şifresine ulaşamıyormuş. ama uygulama telefonunda açık, hesabına erişim var. mail adresi ve telefonu da hesaba kayıtlı olmadığından doğrulama kodu gelemiyor. uygulama içindenden de şifreyi değiştirmek istediği zaman şifre istiyor. twittera mail atıp kimliği atsak bize yardımcı olabilir mi? ya da başka bir yolla bunu halledebilir miyiz?
merhaba, bir pdf dosyası indirmek istiyorum. google drive'da indirmeye kapalı. görüntüleyen indiremez şeklinde bir yasak var. milyon tane program denedim, eklenti denedim. yine indirmiyor. bu dosyayı nasıl indiririz.
ticari bir gerekçesi yok. sadece arşive ekleyeceğim. dosya burada
drive.google.com
ticari bir gerekçesi yok. sadece arşive ekleyeceğim. dosya burada
drive.google.com
(15)
apartman aidatı toplamanın yasallığı ve kiracı çıkarmak için makul neden
mind mischief #1398333
merhabayın
3'ünün kiracı - biri biz- geri kalanının da ev sahibi olduğu 10 dairelik bir apartmanda oturuyoruz. apartmanın çoğu işsiz güçsüz yaşlı tayfası. uğraşacak, tutunacak bir şeyi olmayan tipler. böyle yazıyorum çünkü gerçekten böyleler.
her neyse, geçen sene yönetici değişti. yönetici dediysem noter onaylı bir yönetim yok. o piti piti piti hesabı bir yönetici seçip "seni yönetici seçtik pikachu" diyorlar. bina için toplanan paralar elektrik ve temizlik için kullanılıyor.
bu herif yönetici olduktan sonra yaptığı ilk iş binayı boyatmak oldu. tabii ki ev sahiplerinden herhangi bir ücret talep etmeden binanın birikmiş parasıyla... ve kimseye "binayı boyatıyoruz, var mı bir fikriniz?" demeden. tüm bunlar yaşanırken 2 senedir binanın çatısından oturma odamıza akan kirli su problemi de çözülmedi. "çatıdan su akıyor" denildiği zaman da "e yaptırın o zaman" cevabını aldık.
binanın noter onaylı bir yönetimi, gelir-gider defteri yok. makbuz kesiliyor sadece. o da kırtasiyeden alınmış, kaşesiz matbu bir "makbuz".
biz de "lan buranın kerizi biz miyiz? biz neden veriyoruz?" diyerek aidatı kestik. bu herif ev sahini arayıp "sizin kiracınızla anlaşamıyorum, aidatı da vermiyor." demiş. ev sahibi de kira parasıyla geçinen asalak bir herif. binada 2 dairesi var. bize "satıcam daireyi çıkın" dedi. her ayın 15'i kira ve aidat ödediğimiz dairede birden istenmeyen adam olduk.
en son bu akşam apartman girişine aidat vermeyenler listesi asmış yönetici. aşağı inip saçma sapan bir şey yapmamak için peygamber sabrına sahip olmak lazım. ben o sabra fazlasıyla sahipmişim.
şimdi 3 soru var
1- bu aidat işi yasal mı? herhangi bir yaptırımımız olabilir mi? vallahi avukata 5 yıllık aidat parasını dökerim ama bunlara bir lira bile aidat vermem.
2- ev sahibi kafasına göre evden çıkarabilir mi? bu geçerli bir sebep mi?
3- bu herifi vursam kaç yıl yerim?
sevgiler.
3'ünün kiracı - biri biz- geri kalanının da ev sahibi olduğu 10 dairelik bir apartmanda oturuyoruz. apartmanın çoğu işsiz güçsüz yaşlı tayfası. uğraşacak, tutunacak bir şeyi olmayan tipler. böyle yazıyorum çünkü gerçekten böyleler.
her neyse, geçen sene yönetici değişti. yönetici dediysem noter onaylı bir yönetim yok. o piti piti piti hesabı bir yönetici seçip "seni yönetici seçtik pikachu" diyorlar. bina için toplanan paralar elektrik ve temizlik için kullanılıyor.
bu herif yönetici olduktan sonra yaptığı ilk iş binayı boyatmak oldu. tabii ki ev sahiplerinden herhangi bir ücret talep etmeden binanın birikmiş parasıyla... ve kimseye "binayı boyatıyoruz, var mı bir fikriniz?" demeden. tüm bunlar yaşanırken 2 senedir binanın çatısından oturma odamıza akan kirli su problemi de çözülmedi. "çatıdan su akıyor" denildiği zaman da "e yaptırın o zaman" cevabını aldık.
binanın noter onaylı bir yönetimi, gelir-gider defteri yok. makbuz kesiliyor sadece. o da kırtasiyeden alınmış, kaşesiz matbu bir "makbuz".
biz de "lan buranın kerizi biz miyiz? biz neden veriyoruz?" diyerek aidatı kestik. bu herif ev sahini arayıp "sizin kiracınızla anlaşamıyorum, aidatı da vermiyor." demiş. ev sahibi de kira parasıyla geçinen asalak bir herif. binada 2 dairesi var. bize "satıcam daireyi çıkın" dedi. her ayın 15'i kira ve aidat ödediğimiz dairede birden istenmeyen adam olduk.
en son bu akşam apartman girişine aidat vermeyenler listesi asmış yönetici. aşağı inip saçma sapan bir şey yapmamak için peygamber sabrına sahip olmak lazım. ben o sabra fazlasıyla sahipmişim.
şimdi 3 soru var
1- bu aidat işi yasal mı? herhangi bir yaptırımımız olabilir mi? vallahi avukata 5 yıllık aidat parasını dökerim ama bunlara bir lira bile aidat vermem.
2- ev sahibi kafasına göre evden çıkarabilir mi? bu geçerli bir sebep mi?
3- bu herifi vursam kaç yıl yerim?
sevgiler.
Antalya Muratpaşa'dan Ankara Sinema Genel Müdürlüğüne bir dosyayı (Altındağ-Kale) 9 aralık mesai bitimine kadar en hızlı şekilde hangi kargo şirketi ulaştırır?
bu fonlamayı almaya hak kazanan var mı? ya da çevrenizde birileri?
çok sorum var çok...
çok sorum var çok...
selamlar, çok sevdiğim bir filmin afişini bastırmayı düşünüyorum. bulabildiğim en büyük görsel boyutu 1350x2000.
bir başka filmin bulabildiğim en büyük görseli de 2024x3000
sanıyorum normal boydaki afişler için bu boyut ve çözünürlük kullanılmıyor. ancak ben bu haliyle bastırsam da çok kalitesiz olacağını düşünmüyorum.
bir de bunları kim basar? hangi kalitede basar? nasıl ve ne kadara basar?
not:antalyada'yım. şehir dışından katlı ve özel kılıfta gelen hiçbir posterden yüzüm gülmedi. mümkünse antalya içi baskıcı arıyorum.
bir başka filmin bulabildiğim en büyük görseli de 2024x3000
sanıyorum normal boydaki afişler için bu boyut ve çözünürlük kullanılmıyor. ancak ben bu haliyle bastırsam da çok kalitesiz olacağını düşünmüyorum.
bir de bunları kim basar? hangi kalitede basar? nasıl ve ne kadara basar?
not:antalyada'yım. şehir dışından katlı ve özel kılıfta gelen hiçbir posterden yüzüm gülmedi. mümkünse antalya içi baskıcı arıyorum.
ios 10 altında da çalışabilen koşu/yürüyüş uygulama önerisi istiyorum. runkeeper vardı fakat artık cihazda çalışmıyor.
kat ettiğim mesafeyi harita üzerinde göstermesi ve zaman/mesafe göstermesi dışında ek bir şeye gerek yok. ücretli uygulamalar da olabilir.
kat ettiğim mesafeyi harita üzerinde göstermesi ve zaman/mesafe göstermesi dışında ek bir şeye gerek yok. ücretli uygulamalar da olabilir.
merhabayın, çok sevdiğim hatta hayatımda en sevdiğim kokulardan birine sahip bir vücut spreyi var.o kadar seviyorum ki 75 ml 2 haftada falan bittiği oluyor. saçıma falan da sıkıyorum manyak gibi.
ancak sorun vücut spreyi olduğu için kalıcı olmaması. çok aradım ancak parfümünü bulamadım. çok yakın bir kokuya sahip aynı marka ve serinin bir parfümünü buldum ama aynı tadı vermedi. erkekler spreyi olmasının da etkisi olabilir tabii.
bu spreyi bir karışımla ekle falan daha uzun süre kalıcı hale getirecek bir formül var mıdır ya? parası pulu umurumda değil. umurumda da o kadar değil. şöyle 30-40 şişe falan alıp 10 yıl götürecek kadar parfüm yapalım.
ancak sorun vücut spreyi olduğu için kalıcı olmaması. çok aradım ancak parfümünü bulamadım. çok yakın bir kokuya sahip aynı marka ve serinin bir parfümünü buldum ama aynı tadı vermedi. erkekler spreyi olmasının da etkisi olabilir tabii.
bu spreyi bir karışımla ekle falan daha uzun süre kalıcı hale getirecek bir formül var mıdır ya? parası pulu umurumda değil. umurumda da o kadar değil. şöyle 30-40 şişe falan alıp 10 yıl götürecek kadar parfüm yapalım.
öncelikle birkaç gün bu duyurunun üstlerde kalmasını modlardan rica ediyorum.
selamlar, komşumuzun iki yaşında dünyalar tatlısı bir oğlu var. çocuk yaşıtları yürüyüp, konuşmasına rağmen yürüyüp konuşamıyordu. ailenin çevresindeki herkes bu durumu tembelliğe yormuş. fakat aile doktora gittiği zaman yapılan tetkikler sonucunda genetik bir sıkıntı olduğunu öğrenmiş. çocuğun annesinin kardeşinde de bu tarz bir rahatsızlık varmış. doktorlar çocuğun hayatı boyunca konuşup, yürüyemeyeceğini, bir başkasının yardımıyla hayatını devam ettirmek zorunda olduğunu söylemiş. zekası da söylenilene göre günden güne geriye gidiyormuş. şimdilik palyatif bir tedbir olarak vitamin tedavisine başlanmış. aile ve biz rahatsızlığın adının ne olduğunu bilmediğimiz için tanım yapamıyoruz.
ben çocukla zaman geçirdiğim zaman uzaktan kumandalı araba, topaç gibi tek seferde öğrenilemeyecek şeyleri öğretip yaptırabilmiştim. özellikle ipli topaçın mantığını zor da olsa kavramasına yardımcı olup kendisine de yaptırmıştım. ancak böyle bir problem çıkabileceğini kimse beklemiyordu. çocuk abisi ve babasına sık sık kollarından tutup yürütülmesi için kendince istekte bulunuyor. çok basit sesler çıkarıyor vs. istek var yani çocukta.
yok mudur bu durumun bir çaresi? yurt içi veya yurt dışı bu tarz vakalar üzerinde çalışan nöroloji veya ayrı bir bölüm doktoru bulunamaz mı? gittikleri iki doktor da durumun kabullenmesi gerektiğini söylemişler. eren'e yardımcı olamaz mıyız?
caps 1 : eksiup.com
caps 2 : eksiup.com
selamlar, komşumuzun iki yaşında dünyalar tatlısı bir oğlu var. çocuk yaşıtları yürüyüp, konuşmasına rağmen yürüyüp konuşamıyordu. ailenin çevresindeki herkes bu durumu tembelliğe yormuş. fakat aile doktora gittiği zaman yapılan tetkikler sonucunda genetik bir sıkıntı olduğunu öğrenmiş. çocuğun annesinin kardeşinde de bu tarz bir rahatsızlık varmış. doktorlar çocuğun hayatı boyunca konuşup, yürüyemeyeceğini, bir başkasının yardımıyla hayatını devam ettirmek zorunda olduğunu söylemiş. zekası da söylenilene göre günden güne geriye gidiyormuş. şimdilik palyatif bir tedbir olarak vitamin tedavisine başlanmış. aile ve biz rahatsızlığın adının ne olduğunu bilmediğimiz için tanım yapamıyoruz.
ben çocukla zaman geçirdiğim zaman uzaktan kumandalı araba, topaç gibi tek seferde öğrenilemeyecek şeyleri öğretip yaptırabilmiştim. özellikle ipli topaçın mantığını zor da olsa kavramasına yardımcı olup kendisine de yaptırmıştım. ancak böyle bir problem çıkabileceğini kimse beklemiyordu. çocuk abisi ve babasına sık sık kollarından tutup yürütülmesi için kendince istekte bulunuyor. çok basit sesler çıkarıyor vs. istek var yani çocukta.
yok mudur bu durumun bir çaresi? yurt içi veya yurt dışı bu tarz vakalar üzerinde çalışan nöroloji veya ayrı bir bölüm doktoru bulunamaz mı? gittikleri iki doktor da durumun kabullenmesi gerektiğini söylemişler. eren'e yardımcı olamaz mıyız?
caps 1 : eksiup.com
caps 2 : eksiup.com
selam, uzun zamandır almayı düşündüğüm bir motor vardı. nihayet buldum. motor antika sayılabilecek bir yaşta ve 250 kg civarında. eski commuter'lardan.
benim de sadece otomobil ehliyetim var. çevremde de tek allahın kulu motorcu yok. ki olsa bile motor hava soğutmalı olduğundan ve iyi kondisyonlu olmadığından yaz sıcağında o yola dayanamaz.
açıkçası tüm bütçeyi zorlayıp motoru alacağım. güvenlik ekipmanları için bile şu aşamada bütçem yok. ehliyeti alıp sürmeye başladıktan sonra sıra gelecek onlara. doğal olarak taşıma için de öyle aman aman bir bütçem yok.
soru şu: bu motoru en ucuz şekilde nasıl antalya'ya getirebiliriz? ev falan taşıyanlar riskli olduğu için yüklerine almıyorlarmış diye duydum. 2000 model astra var hali hazırda. arka koltukları söksek sığar mı? motoru tek parça getirmek istiyorum. ne yapayım? eğer bu motoru getiremezsem mecburen cbr'lara duke'lara falan yönelmek durumundan kalacağım. parlak fikri olan arkadaşlar hadi bakalım, top sizde.
benim de sadece otomobil ehliyetim var. çevremde de tek allahın kulu motorcu yok. ki olsa bile motor hava soğutmalı olduğundan ve iyi kondisyonlu olmadığından yaz sıcağında o yola dayanamaz.
açıkçası tüm bütçeyi zorlayıp motoru alacağım. güvenlik ekipmanları için bile şu aşamada bütçem yok. ehliyeti alıp sürmeye başladıktan sonra sıra gelecek onlara. doğal olarak taşıma için de öyle aman aman bir bütçem yok.
soru şu: bu motoru en ucuz şekilde nasıl antalya'ya getirebiliriz? ev falan taşıyanlar riskli olduğu için yüklerine almıyorlarmış diye duydum. 2000 model astra var hali hazırda. arka koltukları söksek sığar mı? motoru tek parça getirmek istiyorum. ne yapayım? eğer bu motoru getiremezsem mecburen cbr'lara duke'lara falan yönelmek durumundan kalacağım. parlak fikri olan arkadaşlar hadi bakalım, top sizde.
selamlar, bir iki haftadır diş eti iltihabıyla ve çekilmesiyle cebelleşiyorum. en kısa sürede diş hekimine başvuracağım. ağrıyı azaltmak için karanfil koyarken ön iki dişimin sağ tarafındaki dişin ön iki dişime doğru kaydığını hatta çok ufak bir kısmının da arkasına saklandığını gördüm. ancak dişin sol tarafında hiçbir açıklık, bozukluk vs yok.
diş hekimi arkadaşıma mesaj attığımda travmaya bağlı kırılmalarda, diş çekimlerinde ve çok ileri diş çürümelerinde gözle farkedilemeyecek kadar diş kayması yaşanabileceğini söyledi. ancak çürük dişim sol arka tarafta ve çekileli 1 sene oluyor. travma-kaza falan da olmadı. diş eti çekilmelerinde de görülüyormuş. ancak benimki o kadar ileri bir diş hastalığı değil.
bu şekil bir diş kayması yaşayan var mı? hafif sızlama vs.
bir de bunu nasıl düzeltirler?
diş hekimi arkadaşıma mesaj attığımda travmaya bağlı kırılmalarda, diş çekimlerinde ve çok ileri diş çürümelerinde gözle farkedilemeyecek kadar diş kayması yaşanabileceğini söyledi. ancak çürük dişim sol arka tarafta ve çekileli 1 sene oluyor. travma-kaza falan da olmadı. diş eti çekilmelerinde de görülüyormuş. ancak benimki o kadar ileri bir diş hastalığı değil.
bu şekil bir diş kayması yaşayan var mı? hafif sızlama vs.
bir de bunu nasıl düzeltirler?
selam, yaklaşık 5 yıldır aynı yerde oturuyorum. oturduğum yer antalya kaleiçi'ne 5, muratpaşa merkeze 2 dakika uzaklıkta. şehrin tam göbeği yani. getto falan değil.
yan apartmanda bir tane sığır var. adam muhtar. karısı horoz manyağıymış. vizyonsuz köylüler işte. geldiğim günden beri istisnasız her gece 3'de başlayıp sabah 6'ya kadar ötüyor. öğlen ne durumda bilmiyorum. bir süre idare ettim. 2 sene önce dayanamayıp cimer'e yazdım. il sağlık müdürlüğüne falan şikayet edin diye cevap verdiler.
uğraşmadım saldım. malum antalya'ya yaz geldi. pencereler falan açılınca tekrardan bu horozların sesini duymaya başladım. gece boyu ayaktayım, kitap okuyorum, film izliyorum, çalışıyorum, müzik dinliyorum. ses her türlü dikkatimi dağıtıyor. horozlara alıştık artık. herif bir köpek bir koyun almış. boynuna da çan takmış. bahçede dolaştıkça ses çıkıyor. daha önce bir iki kişi bizzat gidip adama şikayet etmiş. bu muhtar da kodaman bir tip. boş beleş bir çomar. malum parti üyesi falan. zamanında kopardığı kupon arazilere benzinlik falan kurmuş, gelenleri bir şekilde ikna etmiş. rüşvet mi, ikram mı, sus payı mı ne derseniz deyin.
devlet dairesinde uğraşacak vaktim ve iştahım yok. belediye'nin online şikayet sisteminden falan şikayet etmeyi düşünüyorum. muratpaşa belediyesinin başkanla görüşme günleri varmış. başkana da bizzat söyleyebilirim. bir yaptırımı olur mu bilmiyorum.
bir diğer alternatif de zehirli darıyı bu çomarın bahçesine salmaktı. vicdanım el vermedi. günahsız hayvanlar sonuçta. ama herif de hak ediyor. çocukken benim köpeğimi zehirli etle zehirmelemeseler şu an gidip uçururum o bahçeyi.
bu çomarla nasıl baş edeyim? çanını ayrı, horozunu ayrı, küçükbaş hayvanını ayrı öpesim var. şehrin göbeğinde şehre adapte olamamış bir çomara gidip de "rahatsız oluyoruz ühühühü" çekecek halim de yok. klasik anadolu çomarı.
ne yapayım? etik, ahlak vs. hak getire artık. insanlar böyle katil oluyormuş, onu anladım. tarlasında hayvan otlatan köylüyü vuran köylüyü şimdi daha rahat anlayabiliyorum.
yan apartmanda bir tane sığır var. adam muhtar. karısı horoz manyağıymış. vizyonsuz köylüler işte. geldiğim günden beri istisnasız her gece 3'de başlayıp sabah 6'ya kadar ötüyor. öğlen ne durumda bilmiyorum. bir süre idare ettim. 2 sene önce dayanamayıp cimer'e yazdım. il sağlık müdürlüğüne falan şikayet edin diye cevap verdiler.
uğraşmadım saldım. malum antalya'ya yaz geldi. pencereler falan açılınca tekrardan bu horozların sesini duymaya başladım. gece boyu ayaktayım, kitap okuyorum, film izliyorum, çalışıyorum, müzik dinliyorum. ses her türlü dikkatimi dağıtıyor. horozlara alıştık artık. herif bir köpek bir koyun almış. boynuna da çan takmış. bahçede dolaştıkça ses çıkıyor. daha önce bir iki kişi bizzat gidip adama şikayet etmiş. bu muhtar da kodaman bir tip. boş beleş bir çomar. malum parti üyesi falan. zamanında kopardığı kupon arazilere benzinlik falan kurmuş, gelenleri bir şekilde ikna etmiş. rüşvet mi, ikram mı, sus payı mı ne derseniz deyin.
devlet dairesinde uğraşacak vaktim ve iştahım yok. belediye'nin online şikayet sisteminden falan şikayet etmeyi düşünüyorum. muratpaşa belediyesinin başkanla görüşme günleri varmış. başkana da bizzat söyleyebilirim. bir yaptırımı olur mu bilmiyorum.
bir diğer alternatif de zehirli darıyı bu çomarın bahçesine salmaktı. vicdanım el vermedi. günahsız hayvanlar sonuçta. ama herif de hak ediyor. çocukken benim köpeğimi zehirli etle zehirmelemeseler şu an gidip uçururum o bahçeyi.
bu çomarla nasıl baş edeyim? çanını ayrı, horozunu ayrı, küçükbaş hayvanını ayrı öpesim var. şehrin göbeğinde şehre adapte olamamış bir çomara gidip de "rahatsız oluyoruz ühühühü" çekecek halim de yok. klasik anadolu çomarı.
ne yapayım? etik, ahlak vs. hak getire artık. insanlar böyle katil oluyormuş, onu anladım. tarlasında hayvan otlatan köylüyü vuran köylüyü şimdi daha rahat anlayabiliyorum.
selamlar, yaklaşık 1 saat önce programlardan opera'yı kaldırıp tekrar kurdum. ancak yeniden kurulum sırasında tüm verilerin silindiğini gördüm. şifreleri google passwords ile kurtardım da diğerlerini kurtaramadım. developer sürümünü silip beta kurduğum için yüklenmedi büyük ihtimalle.
benim için geçmişten gelen çok önemli birinin bir youtube kanalı vardı. sadece adını yazdığı için de arama ile bulmam imkansız. kanal kodunu da aklımda tutamadım doğal olarak.
soru şu; developer dosyalarından temp klasöründen falan bu kanalı tekrar gün yüzüne çıkaramaz mıyız? herhangi bir yer imine kaydetmedim bu kanalı. sadece hızlı aramalarda youtube.com/userxxxxx yazınca çıkıyordu.
ikinci soru şu: google geçmiş etkinlikleri kaydetme açık. ancak oradan da arama kutusundan yazınca bulamadım. kanal falan kaydetmiyor mu bu meret?
çözebilirsek sözlüğe ve duyuruya çok büyük minnet duyacağım. yok mu olm aranızda hacker falan ya :(
benim için geçmişten gelen çok önemli birinin bir youtube kanalı vardı. sadece adını yazdığı için de arama ile bulmam imkansız. kanal kodunu da aklımda tutamadım doğal olarak.
soru şu; developer dosyalarından temp klasöründen falan bu kanalı tekrar gün yüzüne çıkaramaz mıyız? herhangi bir yer imine kaydetmedim bu kanalı. sadece hızlı aramalarda youtube.com/userxxxxx yazınca çıkıyordu.
ikinci soru şu: google geçmiş etkinlikleri kaydetme açık. ancak oradan da arama kutusundan yazınca bulamadım. kanal falan kaydetmiyor mu bu meret?
çözebilirsek sözlüğe ve duyuruya çok büyük minnet duyacağım. yok mu olm aranızda hacker falan ya :(
nasıl oluyor bu işler?
1275x867 çözünürlüğünde bir görseli kuşe kağıda bastırmak istiyorum. internete falan bulaşmadan şehirdeki matbaalar basar mı bunları? ne kadara patlar?
1275x867 çözünürlüğünde bir görseli kuşe kağıda bastırmak istiyorum. internete falan bulaşmadan şehirdeki matbaalar basar mı bunları? ne kadara patlar?
mümkün müdür böyle bir şey? son zamanlarda çokça karşıma çıkıyor. liseden arkadaşlarım 22 23 yaşında okudukları bölümü bırakıp doğu avrupa'da lisans okumaya gidiyorlar. birbirini tanımayan, alakası olmayan arkadaşlarım bir de bunlar. birbirlerinden haberleri olması mümkün değil yani.
böyle bir şey mümkünse en ideal yer neresidir? kaç sene sonra oturum alınabilir? ücretleri nelerdir? ne okunabilir? yıllık 10k euro'ya falan patlarsa düşünebilirim ben de.
internette ufak çaplı bir araştırma yaptım fakat çıkan sonuçlar hep ajansların, aracıların siteleriydi. ne diyorsunuz?
böyle bir şey mümkünse en ideal yer neresidir? kaç sene sonra oturum alınabilir? ücretleri nelerdir? ne okunabilir? yıllık 10k euro'ya falan patlarsa düşünebilirim ben de.
internette ufak çaplı bir araştırma yaptım fakat çıkan sonuçlar hep ajansların, aracıların siteleriydi. ne diyorsunuz?
internette aradım ancak net bir bilgiye erişemedim. artık butik matbaalar basıyor sanırım.
ortalama 40 sayfa, 150 adet bize ne kadara patlar?
ortalama 40 sayfa, 150 adet bize ne kadara patlar?
merhabayın, malum kışa girdik. fakat daha kışın gelmediği bir şehirde bile 2 defa grip-soğuk algınlığı oldum. öksürük, tıkanıklık, halsizlik gırla. evden çıkmadan, tek odada yaşıyorum. vücudum sanırım çökmeye başlamış.
siz hasta olmamak için ne yapıyorsunuz? her şey olur. koca karı ilacı, vitamin takviyesi, aşı falan filan.
siz hasta olmamak için ne yapıyorsunuz? her şey olur. koca karı ilacı, vitamin takviyesi, aşı falan filan.
merhabayın. şöyle düz renk tişörtlerime yazı yazmak istemiştim. moda tasarımı okuyan bir arkadaşımdan markasını hatırlamadığım bir kumaş boyası alıp boyamış ve ilk yıkamadan sonra perte çıkarmıştım. tişörtler de pamukluydu bu arada. boya da fikir vermesi açısından 20-30 liralık bir boyaydı.
sorum şu: böyle farklı farklı kendi verdiğim tişörtleri makul fiyatta ve yüksek kalitede basacak bir yer var mıdır? reklamcılarda ve adi baskıcılarda bastırmak istemiyorum. fiyat da önemli tabii.
bir de sadece yazı yazmak amacıyla tişörtten çıkmayacak kadar kaliteli bir kumaş boyası var mıdır? bunun fiyatı hiç önemli değil. sadece bir iki sene silinmesin yeter.
sorum şu: böyle farklı farklı kendi verdiğim tişörtleri makul fiyatta ve yüksek kalitede basacak bir yer var mıdır? reklamcılarda ve adi baskıcılarda bastırmak istemiyorum. fiyat da önemli tabii.
bir de sadece yazı yazmak amacıyla tişörtten çıkmayacak kadar kaliteli bir kumaş boyası var mıdır? bunun fiyatı hiç önemli değil. sadece bir iki sene silinmesin yeter.
merhabayın, hafta içi kaz dağlarına gitmeyi düşünüyorum. İnternetten anladığım kadarıyla rehberle çıkılıyormuş. rehber acentasını aradığımda da yoğunluktan dolayı 150-200 lira civarında bir fiyat çıkardılar. ben de bu parayı vermek istemiyorum. soru 1 : rehbersiz nereye kadar çıkabiliriz? çıkacildiğiniz yerler gezmeye değer mi? Soru 2: rehber arkadaşa parayı verip bizi rahat bırak demek mümkün mü? Soru 3: illa Kİ rehberle çıkılıyorsa memnun kaldığınız bir rehber var mı? TEŞEKKÜRLER.
enpara encard online kartın cvv'si gizli görünüyor. bunu açmanın veya değiştirmenin bir yolu var mıdır;?
merhabayın, bugün öğlen saatlerinde peder bey'i 0535'li bir numara aramış. halkbank kredi kartı olduğunu ve 1650 lira kredi kartı borcu olduğunu söylemiş. fakat halkbank'ta ne hesap ne de kredi kartı var. üstelik kadın tc kimlik numarasını da söylemiş. bana şimdi söylediği için müşteri hizmetlerine de ulaşamadım.
sorum şu: tc kimlik numarası ile kredi kartı açmak mümkün müdür? yoksa bu bir telefon dolandırıcılığı mı?
eğer açılıp bu harcama yapıldıysa ne gibi bir şey yapabiliriz.
teşekkürler.
sorum şu: tc kimlik numarası ile kredi kartı açmak mümkün müdür? yoksa bu bir telefon dolandırıcılığı mı?
eğer açılıp bu harcama yapıldıysa ne gibi bir şey yapabiliriz.
teşekkürler.
merhabayın,1 ay önce falan diş çektirdim. 1 ay sonra gel diş taşların temizlenecek dedi.
dişimi çektirirken zerre acı hissetmedim. çürük dişti gerçi 5 dakikada filan çekildi. iğneyi filan da hissetmedim. acı eşiğim de öyle çok yüksek değildir ama acımadı ilginç şekilde.
şimdi sözlükte diş taşı temizliği çok acıtıyor, şöyle sızlatıyor falan gibisinden yorumlar okuyorum. öğlen 2'de randevum var. bu sıralar ders çalışmam lazım olduğundan yaşam konforumu düşürmemesini istiyorum.
cidden acıtıyor mu bu illet ya?
dişimi çektirirken zerre acı hissetmedim. çürük dişti gerçi 5 dakikada filan çekildi. iğneyi filan da hissetmedim. acı eşiğim de öyle çok yüksek değildir ama acımadı ilginç şekilde.
şimdi sözlükte diş taşı temizliği çok acıtıyor, şöyle sızlatıyor falan gibisinden yorumlar okuyorum. öğlen 2'de randevum var. bu sıralar ders çalışmam lazım olduğundan yaşam konforumu düşürmemesini istiyorum.
cidden acıtıyor mu bu illet ya?
merhabayın. 2 saat önce çürük dişimi çektirdim. gayet başarılı ve normal bir şekilde şekildi. kanama 20 dakika önce durdu gibi. doktora sigara içebilir miyim diye sorduğumda "içmesen iyi olur" dedi. ben de pek üstelemedim. o can havliyle "içersem ne olur?" demek gelmiyor tabii akla.
şimdi sigara içersem sıkıntı yaratır mı? apse, iltihap gibi. 1 gün boyunca sigar içmesem zaten sigarayı bırakırım arkadaş.
edit: ılık kahve filan da beni 2-3 saat götürür.
şimdi sigara içersem sıkıntı yaratır mı? apse, iltihap gibi. 1 gün boyunca sigar içmesem zaten sigarayı bırakırım arkadaş.
edit: ılık kahve filan da beni 2-3 saat götürür.
merhabayın.
mesela bir mekanda oturuyorsunuz. karşı masada veya mekanda karşı cins var. uzun bir süre kesişiyorsunuz. artık bi süre sonra göz kaçırma mevzusunu da geçip 5 saniye filan göz göze geliyorsunuz. artık öyle bir hal alıyor ki kendi arkadaş grubunuzdaki muhabbete odaklanamıyor ve komple mevzuya kilitleniyorsunuz.
bir süre sonra karşıdaki kişi gitmek zorunda kalıyor. siz de oturup mal gibi izliyorsunuz. ve en son gidiş anındaki bakışma kafada milyon tane aşk acısı şarkısı çaldırıyor.
soru şu: bu gibi durumlarda sizler ne yapıyorsunuz? peşinden gitmek, hakkında bir şeyler öğrenmek, hatta kafayı kırıp konuşmak filan...
not: karşı cinse fazla ilgi duymayan ve her türlü sosyalleşmeden kaçan bir erkeğim.
mesela bir mekanda oturuyorsunuz. karşı masada veya mekanda karşı cins var. uzun bir süre kesişiyorsunuz. artık bi süre sonra göz kaçırma mevzusunu da geçip 5 saniye filan göz göze geliyorsunuz. artık öyle bir hal alıyor ki kendi arkadaş grubunuzdaki muhabbete odaklanamıyor ve komple mevzuya kilitleniyorsunuz.
bir süre sonra karşıdaki kişi gitmek zorunda kalıyor. siz de oturup mal gibi izliyorsunuz. ve en son gidiş anındaki bakışma kafada milyon tane aşk acısı şarkısı çaldırıyor.
soru şu: bu gibi durumlarda sizler ne yapıyorsunuz? peşinden gitmek, hakkında bir şeyler öğrenmek, hatta kafayı kırıp konuşmak filan...
not: karşı cinse fazla ilgi duymayan ve her türlü sosyalleşmeden kaçan bir erkeğim.
merhabayın,1 yıldır diş hassasiyeti sorunuyla cebelleşiyorum. daha önce doktora gitmiş ve diş taşlarını temizletmek için ileri bir randevu almıştım. ancak bu sefer temizletmek için gittiğimde 3 saniye- evet burası önemli 3 saniye- içinde dişimin çürük olduğunu söyleyip çekilmesi gerektiğini belirtti.
şimdi sorularım şunlar;
1-)2 ay içerisinde bir diş çekilecek raddeye gelir mi?
2-) çekilmesi gereken bir dişe dolgu filan yapılamaz mı?
3-) çektirmesem diğer dişleri de çürütür mü? çektirmemek için çürük diş ağrısına dayanabilirim...
ps: isteyene özelden dişimin fotoğrafını atarım, isteyene tabii...
edit: bu arada çürük olan dişim hiç ağrımıyor. sadece sağ ve sol tarafımda diş hassasiyeti yaşıyorum.
şimdi sorularım şunlar;
1-)2 ay içerisinde bir diş çekilecek raddeye gelir mi?
2-) çekilmesi gereken bir dişe dolgu filan yapılamaz mı?
3-) çektirmesem diğer dişleri de çürütür mü? çektirmemek için çürük diş ağrısına dayanabilirim...
ps: isteyene özelden dişimin fotoğrafını atarım, isteyene tabii...
edit: bu arada çürük olan dişim hiç ağrımıyor. sadece sağ ve sol tarafımda diş hassasiyeti yaşıyorum.
konser videoları paylaşan amatör bir kanal açmayı düşünüyorum. sizde 4k 30fps mi yoksa 1080p 60 fps mi çekim yapayım? siz genelde hangisini izliyorsunuz?
ankara'da yaşayanlar-okuyanlar neden ankara?
merhabayın, yaklaşık 1 senedir diş hassasiyeti problemiyle cebelleşiyorum. soğuk, sıcak bir şeyler içemememekle birlikte son 2-3 aydır soğuk besinleri tüketemiyorum. zaman zaman soğuk hamur işleri bile sıkıntı yaratıyor.
bugün diş hastanesine gittim. o malum koltuğa uzandım. doktor hanım 30 saniyelik gözlemden sonra dişlerimi fırçalamadığım izlenimine vardı. ama dişlerimi günde 2 kere fırçalıyorum. bunu söyledikten sonra da diş taşlarınız oluşmuş, temizletmelisiniz dedi ve ekledi " dişlerinizi fırçalamıyorsunuz."
malum sabah kalkınca dünyanın en sinirli insanı olan ben konuyu uzatmadım. çünkü farklı yerlere kayacaktı konu. sorum şu; özel ve kamu farketmeksizin diş doktoruna gitmeyeceğim. parodontax da diş hassasiyetine zerre çözüm üretmiyor. reçetesiz ilaç, gargara ve diş macunlarıyla bu sorunu çözmek mümkün mü?
bugün diş hastanesine gittim. o malum koltuğa uzandım. doktor hanım 30 saniyelik gözlemden sonra dişlerimi fırçalamadığım izlenimine vardı. ama dişlerimi günde 2 kere fırçalıyorum. bunu söyledikten sonra da diş taşlarınız oluşmuş, temizletmelisiniz dedi ve ekledi " dişlerinizi fırçalamıyorsunuz."
malum sabah kalkınca dünyanın en sinirli insanı olan ben konuyu uzatmadım. çünkü farklı yerlere kayacaktı konu. sorum şu; özel ve kamu farketmeksizin diş doktoruna gitmeyeceğim. parodontax da diş hassasiyetine zerre çözüm üretmiyor. reçetesiz ilaç, gargara ve diş macunlarıyla bu sorunu çözmek mümkün mü?
daha önce game of thrones'un ilk 2 sezonunu, mad men'in ilk 3 sezonunu ve halihazırda peaky blinders'ı izliyorum. house of cards'a başlamayı düşünüyorum. yani dizi kültürüm hiç yok.
suç, gangsterlik, serserilik temalı dizi önerilerinizi bekliyorum.
suç, gangsterlik, serserilik temalı dizi önerilerinizi bekliyorum.
merhabayın, windows 10 güncellemesini kurarken simsiyah bir ekranda takılı kaldı. hiçbir komut algılamıyor.
forumlarda şarj durumundan kaynaklı olduğu yazıyor ama pil yüzde 60'lardaydı.
temsili görsel ektedir.
forumlarda şarj durumundan kaynaklı olduğu yazıyor ama pil yüzde 60'lardaydı.
temsili görsel ektedir.
bir konser kaydında telefonu tutan arkadaşımın sesinin vokalden daha fazla olması ve vokalin önüne geçmesi yüzünden arkadaşımın sesini silmek istiyorum. video 4k ve stereo. mümkün mü böyle bir şey?
hem 2000'lerin efsane araçlarının hem de 70'lerin klasiklerinin olduğu oyun önerileri istiyorum.
internete hiçbir şey yüklemiyorum. browserdan oynanan town of salem harici oynadığım bir oyun yok. bu upload boyutları nasıl bu kadar çok oluyor?
casus bir program filan mı var acaba bilgisayarda?
casus bir program filan mı var acaba bilgisayarda?
mark linkous abimizin bindiği motoru merak ettim. motordan anlayanlar biliyordur umarım. gerçi bana custom bir motor gibi geldi ama...
selamlar, iphone 4s'in orjinal kablosu bozuldu. ben de idareten bir kablo aldım. şarj etmek amaçlı.orjinal olmadığı için bilgisayarım tanımadı. unkown device uyarısı alıyorum. driverları güncellesem bile cihazı görmüyor. telefondan bilgisayara veri aktarmak için alternatif bir yol var mıdır?
bu kulaklığı almayı düşünüyorum. bir elektronik mağazasının açılışına özel 99 liraya düşmüş. genelde indie, alternative, blues ve türkü dinliyorum. kullananlar varsa yorumlarını alabilir miyim? cx300 kullananların da yorumlarını alabilirim.
merhabayın, peder bey geçtiğimiz perşembe öksürmeye başladı. halsizlik, balgam, boğaz ağrısı, ateş gibi belirtiler yüzünden soluğu en yakın acil serviste aldık. doktor, akut bronşit tanısı koydu. iğne ve ilaç derken 2 gün geçmesine rağmen ateşi düşmedi, öksürüğü şiddetlendi. bir de özel hastaneye gidelim dedik. orada da tanı değişmedi. ılık su içmesi ve dinlenmesi gerektiği söylendi. aradan 5 gün geçmesine rağmen durumda herhangi bir gelişme yok. dağ gibi adam bir de. şunca yıllık evladıyım 3 kere hasta olduğunu gördüm. başka bir şey olmasından korkuyorum. göğüs hastalıklarına filan gitmeye gerek var mı? yoksa kaç günde geçer bu durum? şimdiden teşekkürler.
bir arkadaşımın facebook gönderisinde gördüğüm kadarıyla hala internet üzerinden hayvan satışı yapılıyor. bunun kanunen yasak olduğunu biliyorum. ancak egm'ye şikayet edilse bile sonuç alınamayacağını düşünüyorum. yok mudur bunu engellemenin bir yolu?
1