Önemi var mı bilmiyorum kadın kişisiyim. Dün direksiyon derslerim başladı. 16.00-18.00 arasında dersim olduğu söylendi.
Dün saat 15.50'de direksiyon dersinin yapıldığı yere gittim ve ders saatinin başlamasını bekledim. Saat 4'ü 2-3 dakika geçe direksiyon hocası geldi. Öncesinde karşı kaldırımda sigara içtiğini gördüm. Yani derse 4'ü 3 geçe falan başladık.
Bugün saat 15.45 gibi yine direksiyon dersinin yapıldığı yere gittim. 1-2 dakika sonra kurs aracı geldi. Bu sırada direksiyon dersi aldığım hocayı gördüm, o da beni gördü. Bu sırada telefonla konuşuyordum. Hocayı görünce ben de ders saati başlayana kadar durakta bekledim. Sonra saat tam 16.00 olunca arabanın önünde beklemeye başladım. Hala telefonla konuşurken direksiyon hocası aracın uzaktan kapılarını açtı ben de araca saat tam 16.00'da bindim. Saat 4'ü 2-3 dakika geçe hoca araca geldi, ben de hoca gelip araca bindikten sonra telefonu hemen cümlemi bitir bitirmez kapattım(5 saniye sürmüştür yani).
Bizim kursun diğer hocası önceki kursiyeri hem daha geç getirdi hem de bizden önce sonraki öğrenciyle dersine başladı. Ben de "diğer kursiyer daha geç geldi yani direksiyon dersi daha uzun sürdü, derse de tam zamanında başladılar" dedim. (Bu arada aktif olarak araba kullanmıyorum, araba kullanmayı da bu kursla öğrenicem).
Ben böyle söyleyince "ama sen de telefonla konuşuyordun ben de seni bekledim, BURASI TELEFONLA KONUŞMA YERİ DEĞİL" dedi. Ben de "Sonuçta ben de sizi beklerken, siz gelmiyorsunuz diye telefonla konuşuyordum, Sonuçta durağa geldiğimi gördünüz dedim". O da ama bak tamam ben arabaya geldim sen hala telefonla konuşuyordun dedi.
Sevgilime bu olayı söylediğimde "BURASI TELEFONLA KONUŞMA YERİ DEĞİL" lafını hangi hakla sana söyleyebiliyor dedi, neden alttan alarak konuşup kendini ezdirmişsin dedi. Sizce kendimi ezdirdim mi ? Sizce direksiyon hocası sınırını aştı mı ?
Dün saat 15.50'de direksiyon dersinin yapıldığı yere gittim ve ders saatinin başlamasını bekledim. Saat 4'ü 2-3 dakika geçe direksiyon hocası geldi. Öncesinde karşı kaldırımda sigara içtiğini gördüm. Yani derse 4'ü 3 geçe falan başladık.
Bugün saat 15.45 gibi yine direksiyon dersinin yapıldığı yere gittim. 1-2 dakika sonra kurs aracı geldi. Bu sırada direksiyon dersi aldığım hocayı gördüm, o da beni gördü. Bu sırada telefonla konuşuyordum. Hocayı görünce ben de ders saati başlayana kadar durakta bekledim. Sonra saat tam 16.00 olunca arabanın önünde beklemeye başladım. Hala telefonla konuşurken direksiyon hocası aracın uzaktan kapılarını açtı ben de araca saat tam 16.00'da bindim. Saat 4'ü 2-3 dakika geçe hoca araca geldi, ben de hoca gelip araca bindikten sonra telefonu hemen cümlemi bitir bitirmez kapattım(5 saniye sürmüştür yani).
Bizim kursun diğer hocası önceki kursiyeri hem daha geç getirdi hem de bizden önce sonraki öğrenciyle dersine başladı. Ben de "diğer kursiyer daha geç geldi yani direksiyon dersi daha uzun sürdü, derse de tam zamanında başladılar" dedim. (Bu arada aktif olarak araba kullanmıyorum, araba kullanmayı da bu kursla öğrenicem).
Ben böyle söyleyince "ama sen de telefonla konuşuyordun ben de seni bekledim, BURASI TELEFONLA KONUŞMA YERİ DEĞİL" dedi. Ben de "Sonuçta ben de sizi beklerken, siz gelmiyorsunuz diye telefonla konuşuyordum, Sonuçta durağa geldiğimi gördünüz dedim". O da ama bak tamam ben arabaya geldim sen hala telefonla konuşuyordun dedi.
Sevgilime bu olayı söylediğimde "BURASI TELEFONLA KONUŞMA YERİ DEĞİL" lafını hangi hakla sana söyleyebiliyor dedi, neden alttan alarak konuşup kendini ezdirmişsin dedi. Sizce kendimi ezdirdim mi ? Sizce direksiyon hocası sınırını aştı mı ?
aynı ayakkabı sneaksup'da 450 sportsoulda 350 lira. fark çok saçma güvenemedim sportsoulla ilgili çok entry var ekşide ama pavalı köpekler mi bilemedim. sportsoul'dan alışveriş yapan arkadaşlar orijinallikle ilgili şüpheleri var mı yorum yaparsa sevinirim teşekkürler.
Garantisi bitti, canona yollasam 100 küsür lira fatura çıkarır mı acaba ? Basit gibi duruyor ama kendisi birleştirmeye çalıştıranlar bir süre sonra lens çalışırken takur tukur ses çıkarmaya başladığını söylemiş. Ne yapsam sıradan bir fotoğraf makinesi tamircisine mi götürsem en kötü ne olabilir ? Not: İstanbulda değilim.
Merhabalar konuya hemen giriyorum. Babamın yakın bir arkadaşının çocuğu 20li yaşlarda zihinsel engelli ve sürekli evden kaçıp duruyor. Ailesi perişan durumda babası haftada bir fix bu durumla karşılaşıyor. Babam da bana sordu ne yapabiliriz böyle akıllı bileklikler, takip cihazları varmış diye.
Kısa bir araştırmayla alcatel move track adlı cihazı buldum. 350 lira. En kötü ihtimalle Bunu beğendiler ama yorumlarda uygulaması sıkıntılı, konumu yanlış bulabiliyor vs denmiş. Benzer durumla karşılaşıp bu tarz teknolojik bir çözüm bulabilen var mı ? Saat, bileklik tarzı şeyler istenmiyor. Çünkü iç cebine vs konulacak, kibrit kutusu boyutlarında bir cihaz arıyorlar. Şarı da olabildiğince çok gitsin. Dakika başı yada periyodik konum bilgisi değil de, istediğimiz zaman konum bilgisi atabilecek akıllı bir cihaz arıyoruz. Fiyat çok uçmadan (1000 civarı) tavsiyesi olan ?
Kısa bir araştırmayla alcatel move track adlı cihazı buldum. 350 lira. En kötü ihtimalle Bunu beğendiler ama yorumlarda uygulaması sıkıntılı, konumu yanlış bulabiliyor vs denmiş. Benzer durumla karşılaşıp bu tarz teknolojik bir çözüm bulabilen var mı ? Saat, bileklik tarzı şeyler istenmiyor. Çünkü iç cebine vs konulacak, kibrit kutusu boyutlarında bir cihaz arıyorlar. Şarı da olabildiğince çok gitsin. Dakika başı yada periyodik konum bilgisi değil de, istediğimiz zaman konum bilgisi atabilecek akıllı bir cihaz arıyoruz. Fiyat çok uçmadan (1000 civarı) tavsiyesi olan ?
Beyler laptopumda msata var. 2.5luk ssd almak üzereyim. Mecbur dvdromu çıkartıp dönüştürücüyle(ssd caddy deniyormuş ) ssd takıcam. Ama aklımda deli sorular.
1-) Yavaşlama yapar mı ?
2-) Marka çok farkeder mi ?
Kullanan arkadaşlar pls söylesin ona göre sipariş geçicem.
1-) Yavaşlama yapar mı ?
2-) Marka çok farkeder mi ?
Kullanan arkadaşlar pls söylesin ona göre sipariş geçicem.
Merhabalar, Yarına finalim var. Vizem çok iyi olduğu için ve zayıf olan başka dersime çok hard çalıştığım için lojiğe bakma şansım olmadı.
Ekte yolladığım sorular geçen sene finalimizde çıkmış olup muhtemelen bu sene de %90 çıkacak sorular. Özellikle 3. soru kesinlikle gelecek. Çözme şansı olan varsa gerçekten çok memnun olurum. Şimdiden teşekkürler.
Ekte yolladığım sorular geçen sene finalimizde çıkmış olup muhtemelen bu sene de %90 çıkacak sorular. Özellikle 3. soru kesinlikle gelecek. Çözme şansı olan varsa gerçekten çok memnun olurum. Şimdiden teşekkürler.
Millet btclerini satıp buna basmış hep. Sizce btc gibi 10klı(10k olmadı 1k o da olumlu) değerleri görür mü ? Yoksa 1-2 haftaya 0.9lara düşer mi ? ( ekşideki başlığında beklentiler yüksek ama btcnin gazından da olabilir)
ytcropper.com direk çalan kısmı attım, arkada çalan şarkı. 4 kişi yaklaşık 3 saattir arıyoruz. Yok kimse ipucu bile bulamadı. Şarkı sözlerinden arattık yok (anlyabildiğimiz kadarını). Bölümü indirip kestim. Öndeki sesleri attım videodan yok. Yok abi hiç böyle bulma konusunda çaresiz olduğum bir zamanı hatırlamıyorum. Bölüm 2008de çekilmiş. Şarkı da doğal olarak 2008den önce olmak zorunda. Buldurun şunu bayram öncesi büyük sevap işleyin tşk. Shazam, musixmatch, siri her halt denendi. Databaselerde yok. Bu grubun adını bulmanız bile yeterli. En başta "one time, one time i loved u" diyor sanırım bunda eminiz ama googlelayınca sapıtıyor gugıl.
Bu da öndeki sesleri atınca kesilmiş hali. Direk mp3 formatında.
drive.google.com
Bulun buldurun litfen...
Bu da öndeki sesleri atınca kesilmiş hali. Direk mp3 formatında.
drive.google.com
Bulun buldurun litfen...
1-) Yavru en uygun fiyata nerden alınır ? Facebook gruplarında vs vardır diye düşünüyorum petshoplara para kaptırmak zorunda mıyız ?
2-) Cam, kapı, balkon açık kalsa hemen kaçar mı ? Genelde tavuk gibi dolandığı söyleniyor ama kafesine alıştıktan sonra kaçma durumları var mı ?
3-) Bir süre sonra kafes dışına konmalı deniliyor, nasıl olcak o iş ?
4-) Yavruyken alıp pişman olan var mı ? Çünkü baktığım yorumların çoğunda 1-2 yaşlarında alıp pişman olmuş kişiler. Pişmanlıktan kastım, temizlik, ilgilenme ve insana alışmama gibi konulardan şikayetçi olma etc. Şimdiden teşekkürler...
Not: 6 ay önce 13-14 yaşlarında muhabbet kuşumuz öldü. Aslında bir daha asla hayvan almamayı düşünüyordum ama youtubeda bu canavarlara denk geldim. Ömürlerinin de 60-70 yıl olduğunu duyunca için kafama yattı.
2-) Cam, kapı, balkon açık kalsa hemen kaçar mı ? Genelde tavuk gibi dolandığı söyleniyor ama kafesine alıştıktan sonra kaçma durumları var mı ?
3-) Bir süre sonra kafes dışına konmalı deniliyor, nasıl olcak o iş ?
4-) Yavruyken alıp pişman olan var mı ? Çünkü baktığım yorumların çoğunda 1-2 yaşlarında alıp pişman olmuş kişiler. Pişmanlıktan kastım, temizlik, ilgilenme ve insana alışmama gibi konulardan şikayetçi olma etc. Şimdiden teşekkürler...
Not: 6 ay önce 13-14 yaşlarında muhabbet kuşumuz öldü. Aslında bir daha asla hayvan almamayı düşünüyordum ama youtubeda bu canavarlara denk geldim. Ömürlerinin de 60-70 yıl olduğunu duyunca için kafama yattı.
Akşam 20:00- Sabah 10:00 arası oynayan duyurucular varsa bana ulaşabilir mi ? Saçma sapan ruslarla ve info nedir bilmeyen beyinsizlerle oynamaktan sıkılmış, bir zamanlar mg2 (yarı boostlamayla da olsa) olup, şimdilerde nova 1lerde sürünen birisi olarak(Oyunda 850+ saatim var :() şu saat aralğında oynayan bir arkadaş grubu bulmak çok zor. Varsa aramızda böyle işsizler duyurya yazsın. Milyon duyuru açtım ama dönüş olmadı. Umudumu kaybetmiyorum devam ediyorum. Aimim çok iyi denemez. Ama info, takım oyunu ve özellikle moral seviyem sürekli yüksektir. 3-4 el geriye düşünce "abi yenildik zaten yavv, rushlayalım midden uğraşmayalım diyen bir insan değilim karşıya mevlana vs gelmediği sürece. İletişim olarak discord kullanıyorum. 10 küsür düzenli oynadığım arkadaşım var ama çoğu saat 12den sonra gitmek zorunda kalıyor. Benim gibi işsizler varsa duyuruya yazmaları, veyahut mesaj kutumu yeşillendirmeleri yeterli. Danke!!
İlk sezonlardaydı galiba bilmiyorum, diğerlerinden bariz güzel olan bir bağyan vardı. Okanda falan komikli videosu çıkmış olabilir ordan aklımda kalmış galiba, googleladım ama bulamadım. Adı ne ola ki ? Elimdeki tek bilgi bu :(
i.ytimg.com 
smhttp-ssl-33667.nexcesscdn.net
şu örnektekiler gibi gibi
Sakal işini ne yapmalı, boyatan neyin varsa bilgi almak isterim. thx.
Not: evet ergenim onu geçin.
Edit:
Kendim yapabilir miyim, saç boyama tecrübem hiç yok ?
Akıp gitme durumları oluyormuş neye göre, nelere dikkat etmeliyim ?
Kaşlar boyatılmıyor sanırım ?

smhttp-ssl-33667.nexcesscdn.net

şu örnektekiler gibi gibi
Sakal işini ne yapmalı, boyatan neyin varsa bilgi almak isterim. thx.
Not: evet ergenim onu geçin.
Edit:
Kendim yapabilir miyim, saç boyama tecrübem hiç yok ?
Akıp gitme durumları oluyormuş neye göre, nelere dikkat etmeliyim ?
Kaşlar boyatılmıyor sanırım ?
En karlı nerden nakite çeviririz bunu ?
İçimizdeki yaşama çeken dürtü nedir ? Bu çarkın dönmesini sağlamaktan hatta onu bile sağlayamamaktan başka ne halta yarıyoruz ki ? Üstelik kendi seçimimiz olmadığı halde ? Saçma.
Önceki duyurum pek iplenmedi. Bu aralar 7/24 nerdeyse müsaitim ve random girip saçma sapan insanlarla girmek büyük risk oluyor üstüste kayıplar alıyorum. İletişimi discord üzerinden yapıyorum genelde. Kendi oyun arkadaş grubum var epey ama günün her saaati müsait çok bulamıyoruz. Rütbem Nova 2, çok aşırı ciddiye kaçmadan çok da cıvıtmadan kararında bir şekilde oyunu ciddiye alırım. Oynamak isteyen arkadaşlar nicklerini buraya yazarlarsa adam gibi oyuncu sıkıntısını da çözmüş oluruz :) Benim steam id'im gaming54pc. Ekleyen arkadaşlar duyurudan geldiğini belirtirse sevinirim. Mesaj atarsanız çok daha iyi olur. İyi fragler efenim.
Yatmadan önce okumalık, yüzümde bir gülümseme bırakıcak, arada gülmek için açtığınız yada mizah olmadan sadece iyi hissettiren entry/başlık söyleyiverir misiniz ?
Mağara soğuktu ama girince alışıyosun. Yine piyanolu, tercihen sözsüz veyahut piyanonun önplanda olduğu içinde kaybolabileceğimiz benzer eserler neler ?
Ben önerimi yazayım
Bahsettiğim eser şu, bilenler ve tekrar dinlemek isteyenler...
Evgeny grinko - Valse
m.youtube.com
-
Şu da pek güzeldir
Matt Elliott - If Anyone Tells Me "It's Better To Have Loved And Lost Than To Never Have Loved At All" I Will Stab Them In The Face
m.youtube.com
Ben önerimi yazayım
Bahsettiğim eser şu, bilenler ve tekrar dinlemek isteyenler...
Evgeny grinko - Valse
m.youtube.com

-
Şu da pek güzeldir
Matt Elliott - If Anyone Tells Me "It's Better To Have Loved And Lost Than To Never Have Loved At All" I Will Stab Them In The Face
m.youtube.com

Sınavlar başlıyor gerçi ama 1 hafta falan gireriz müsait olanlar devam eder tabi, ama ben 1 hafta girip ara veririm. Hali hazırda girdiğim bir grup var ama ekşiduyuru olarak toplaşıp bir şeyler de yapmak isterim.
Oyunu çok çok ciddiye alıp kalp kırmamak ilk düşüncem, takım oyununa bağlı kalalım ve önemli bir nokta benim rütbem seçkin gümüş 4. Oyunu 2 aydır oynuyorum yani bayağı noob sayılırım, mouse falan da dandik gamer mouse neyin yok. Ama duyuruca gelmek isteyen varsa özellikle gececi giren tayfayla oynamak isterim. Rütbemi söyledim, nova, kartal, supreme falansanız şimdiden bir daha düşünün. Dediğim gibi oyunu kalp kıracak kadar ciddiye almayan eli mouse tutan gençleri bekliyorum. Özel mesajla ulaşın ekliyim sizleri, belli saatler belirleyip giriverelim.
Oyunu çok çok ciddiye alıp kalp kırmamak ilk düşüncem, takım oyununa bağlı kalalım ve önemli bir nokta benim rütbem seçkin gümüş 4. Oyunu 2 aydır oynuyorum yani bayağı noob sayılırım, mouse falan da dandik gamer mouse neyin yok. Ama duyuruca gelmek isteyen varsa özellikle gececi giren tayfayla oynamak isterim. Rütbemi söyledim, nova, kartal, supreme falansanız şimdiden bir daha düşünün. Dediğim gibi oyunu kalp kıracak kadar ciddiye almayan eli mouse tutan gençleri bekliyorum. Özel mesajla ulaşın ekliyim sizleri, belli saatler belirleyip giriverelim.
Tek çekirdekli mi ulan benim beynim. Kulaklığı takınca dünya böyle bi denişik oluyo. Otobüse binerken mutlaka kafamı çarpıyorum. Yürürken bir süre sonra nefes almamı kontrol edemiyorum, sesli nefes almaya başlıyorum. Aynı anda 2 işi zaten yapamıyorum da, kulaklık takınca böyle ekstra bir leyla haller geliyor, çukur olsa görmem dalarım. Sizde de oluyor mu böyle ?
Bilmiyorum, yapamıyorum. Bir şeylerim eksik ya da yarım. Başarıya ihtiyacım var. Sanki kendimi kendime kanıtlamam lazım ama yapamıyorum. Olmuyor. Çok basit duran şeyler bir anda gözümde büyüyor. Heyecanımı hiç kontrol edemiyorum. 100 değil 200 alabilecek bilgiyle girdiğim sınavdan 1-2 hata yapıyorum. Olmaması gereken bir durum, hepsini biliyorum ama heyecan basıyor saçmalıyorum. Kıçı kırık cs goda bile heyecanımı kontrol edemiyorum. Kalp atışlarım hızlanıyor. Yapabileceğim şeyleri yapamıyorum. Gidip 2. merhabayı diyemiyorum. Çünkü bir gerizekalıyım. Çünkü hayatı çok yanlış anlamışım, saçma sapan bir pencereden bakıyorum. Hata yapmayı kabul edemiyorum. %100 başarı istiyorum olmayınca ki doğal olan bu sanırım, içim içimi yiyor. Ne bileyim içimi dökmüş oldum, düzelmeli miyim yoksa herkes farklıdır, bu böyle gelir böyle gider, kendimi böyle mi seveyim ?
Kahvaltı için 20-25 dk içinde hazırlanıp tüketilebilecek gereksiz karbonhidrat ve doymuş yağ içermeyen, içinde yumurta(kokusundan dolayı), doğal olarak hamurişi ve kızartma olmayan ne/neler yesek ki acep ? Süt-Mısır gevreği pratik ama çok da sağlıklı sayılmaz. Kötünün iyisi olarak elde dursun. Peynir, zeytin alışkanlığım hiç yoktur, en makul o mu duruyor ki ?
Stori atmadım nasıl atılır bilmiyorum, pek anlamadım zaten. Şimdi o yuvarlaklara basınca kimin baktığı görülüyormuş ya, kaç kere, şu saatte baktı falan gibi spesifik bilgiler içermiyor di mi ? Direk alfabetik aha bunlar baktı deyor ve geçeyor ?
İki kelimeyi yan yana getiremiyorum aklımda, ama zihnimin çok taze olduğunu hissediyorum. Eskiden uyuyup aklıma takılan şeylerden kurtulabiliyordum ama özellikle son 1 haftadır bir düşünceden 30 saniye sonra sıkılıyorum. Hiçbir şey yapasım var mı yok mu onu bile bilmiyorum/anlamıyorum. Düşüncelerimde bir kopukluk var. 5 tane film değiştirdim sıkıntıdan en fazla dayandığım 5 dakika sürmedi. Sanki beynimin bir tarafı durmaksızın düşünüyor bir iç ses var ama bir tarafı bomboş. Bir o tarafı dinliyorum bir bu tarafı. Ben kendimi bile anlamıyorum yazıdan bir şey çıkarmamanız olası. Ne bileyim öyle işte, siz de ruh halinizi paylaşın bir şey yapın durgunluktan ölebilirim, canım sıkıldı galiba, temiz hava mı alsam ?
Duyurunun playboyları cevaplamasa sevinirim.
Benzer duyurları daha önce de açmıştım zaten hatırlayanlar olacaktır kabak tadı verdi farkındayım, hala mı o kız aklını şey yapayım derseniz saygı duyarımm. Eski duyuru bu, son paragraftaki bahsettiğim kişi www.eksiduyuru.com
Üniversite kapanmadan önce (mayıs-haziran) gibi sınavlarda çok karşılaştık ve afedersiniz hayvan gibi gözlerini kaçırmadan bakıyordu. Öncesinde sosyal medyadan çok sallamamıştı, ben de çok üstelemedim sosyal medyada. Instagramdan takipleşmiştik 5-6 ay önce, ben atmıştım takip isteğini onayladı bana attı istek. Ondan hoşlandığımın %1500 farkında. 1-2 kere fotosunu laykladım başka da layk atmadım. Okulda denk gelince çok fazla gözgöze geliyorduk geçen dönem. Ben son sınıftım bu sene uzattım okulu. O bu sene 3 oldu. Ekşiyi takip ediyor, burayı da okuyor olabilir öyleyse sıçtım zaten. Devam zorunluluğum olmadığı için de anca geçen pazartesi gelebildim okula. Geçen hafta binde bir foto atarım instagrama layklamış. 2-3 kere karşılaştık yanından hiç bakmadan geçtim(tavşan dağa küsmüş diyebilirsiniz). Bakasım da gelmiyor çünkü bin tane düşünce gelecek aklıma. Neden bakıyor, acaba onda da hoşlanma var mı, yoksa "bu salak da yapıştı .s.s" modunda mı ? diye bin tane şey gelecek aklıma.
Bu kısmı özellikle kadın kişileri cevaplarsa çok sevinirim.
1-) Sizden hoşlandığını bildiğiniz bir kişiye özellikle mi kısa cevap veriyorsunuz ? Bunu peşinizden koşturup, ağırdan almak için mi yoksa "yapıştı bu da ya .s.s" modunda mı yapıyorsunuz ? Yoksa diğer seçenek ne olabilir ?
2-) Sizden hoşlandığını bildiğiniz birisine neden hayvan gibi bakıyorsunuz ? Hadi bir kere bakıp "benden hoşlanan çocuk .s.s" deyip yoluna bakması gerekmez mi ? Amacı ne olabilir, ego tatmini, peşinden koşturma, öylesine bakma, diğer
?
3-) Hoşlandığı bilinen kişinin durup dururken instagramda fotoğrafını beğenme amacı nedir ? "OMO OROSO SOSYOL MODYO HORKOS HORKOSU BOĞONOYOR" tamam beğenelim beğenelim de ekrem abi, karşında senden hoşlandığını bildiğin birisi var. Nezaketen takipleştin zaten okey eyvallllllah ama layk atmak yoklamak mı oluyor yoksa ben mi buluttan nem kapıyorum ?
4-) Kız biraz çekingen gibi. 2-3 kere konuşma şansım oldu çok kısa. Konuşurken ben geriliyorum normalde en ufak gerilmem istediğim kadar hoşlanayım ama tribe sokuyor beni, hata yapmamak için de muhabbet açamıyorum yanlış anlar mı diye. Burası da küçük bir yer, bir yerlere kahve bilmem ne içmeye çağırsam, o anda panikleyip hayır teşekkürler dese kendime kızarım. Belki olacak işi bozdum diye ama kafasında net bir şey var mıdır benim hakkımda ? Yani kesinlikle olmycak ya da belki olabilir diye ? Sizce sonraki hamlem ne olmalı ? Yaşlar ben 23, o 21.
Edit: Tikler 1-2 saate gelecek.
Benzer duyurları daha önce de açmıştım zaten hatırlayanlar olacaktır kabak tadı verdi farkındayım, hala mı o kız aklını şey yapayım derseniz saygı duyarımm. Eski duyuru bu, son paragraftaki bahsettiğim kişi www.eksiduyuru.com
Üniversite kapanmadan önce (mayıs-haziran) gibi sınavlarda çok karşılaştık ve afedersiniz hayvan gibi gözlerini kaçırmadan bakıyordu. Öncesinde sosyal medyadan çok sallamamıştı, ben de çok üstelemedim sosyal medyada. Instagramdan takipleşmiştik 5-6 ay önce, ben atmıştım takip isteğini onayladı bana attı istek. Ondan hoşlandığımın %1500 farkında. 1-2 kere fotosunu laykladım başka da layk atmadım. Okulda denk gelince çok fazla gözgöze geliyorduk geçen dönem. Ben son sınıftım bu sene uzattım okulu. O bu sene 3 oldu. Ekşiyi takip ediyor, burayı da okuyor olabilir öyleyse sıçtım zaten. Devam zorunluluğum olmadığı için de anca geçen pazartesi gelebildim okula. Geçen hafta binde bir foto atarım instagrama layklamış. 2-3 kere karşılaştık yanından hiç bakmadan geçtim(tavşan dağa küsmüş diyebilirsiniz). Bakasım da gelmiyor çünkü bin tane düşünce gelecek aklıma. Neden bakıyor, acaba onda da hoşlanma var mı, yoksa "bu salak da yapıştı .s.s" modunda mı ? diye bin tane şey gelecek aklıma.
Bu kısmı özellikle kadın kişileri cevaplarsa çok sevinirim.
1-) Sizden hoşlandığını bildiğiniz bir kişiye özellikle mi kısa cevap veriyorsunuz ? Bunu peşinizden koşturup, ağırdan almak için mi yoksa "yapıştı bu da ya .s.s" modunda mı yapıyorsunuz ? Yoksa diğer seçenek ne olabilir ?
2-) Sizden hoşlandığını bildiğiniz birisine neden hayvan gibi bakıyorsunuz ? Hadi bir kere bakıp "benden hoşlanan çocuk .s.s" deyip yoluna bakması gerekmez mi ? Amacı ne olabilir, ego tatmini, peşinden koşturma, öylesine bakma, diğer
?
3-) Hoşlandığı bilinen kişinin durup dururken instagramda fotoğrafını beğenme amacı nedir ? "OMO OROSO SOSYOL MODYO HORKOS HORKOSU BOĞONOYOR" tamam beğenelim beğenelim de ekrem abi, karşında senden hoşlandığını bildiğin birisi var. Nezaketen takipleştin zaten okey eyvallllllah ama layk atmak yoklamak mı oluyor yoksa ben mi buluttan nem kapıyorum ?
4-) Kız biraz çekingen gibi. 2-3 kere konuşma şansım oldu çok kısa. Konuşurken ben geriliyorum normalde en ufak gerilmem istediğim kadar hoşlanayım ama tribe sokuyor beni, hata yapmamak için de muhabbet açamıyorum yanlış anlar mı diye. Burası da küçük bir yer, bir yerlere kahve bilmem ne içmeye çağırsam, o anda panikleyip hayır teşekkürler dese kendime kızarım. Belki olacak işi bozdum diye ama kafasında net bir şey var mıdır benim hakkımda ? Yani kesinlikle olmycak ya da belki olabilir diye ? Sizce sonraki hamlem ne olmalı ? Yaşlar ben 23, o 21.
Edit: Tikler 1-2 saate gelecek.
neler ? Haliyle bu havalarda kullanılacak. Erkek kişisi için 200-250 lira bandını geçmezse sevinirim. 212 men iyidir deniliyor, overrated mıdır acep ? Bulunduğum yerde deneme şansım yok blind shot olacak biraz.
SB. Lojik, duyuru, fındık, kola dörtgenindeyim, hadi siz de atın bakalım masaüstünüzü ^^
50 kuruşum ve adidas haşofmanlarım hazır. En çok çeşidi sunan site hangisi ? Beyaz ve siyah çeşitleri özellikle bol olursa sevinirim. Sizin önerdiğiniz bir modeli varsa pek tabii değerlendiririm, bir de bu meretler yağmur, neyin geçirir mi ? Not:Erkekim.
www.shoes.com
SB. Türkiye'ye gönderimi kolaylaşırdık falan diyor sitede ama şu uyarı var "We're sorry, this item cannot be shipped internationally. Ship to U.S.?"
Amazon'da var ama Türkiye'ye yollamıyor, nerden alalım şimdi bunu ?
SB. Türkiye'ye gönderimi kolaylaşırdık falan diyor sitede ama şu uyarı var "We're sorry, this item cannot be shipped internationally. Ship to U.S.?"
Amazon'da var ama Türkiye'ye yollamıyor, nerden alalım şimdi bunu ?
Öncelikle OKB, takıntı gibi rahatsızlıkları olan arkadaşların konuyu okumamasını öneriyorum. Çünkü kendim başkalarının takıntılarını görüp o takıntıları ben de yapmaya başlıyorum. Ara ara da böyle dengesiz konular açıyorum farkındayım ama ailem ve arkadaşlarımla konuşamadığım için burda da anonim olduğumuz için içimi dökmüş oluyorum, her neyse.
Son 1.5 aydır evden çıkma sayım 10u geçmemiştir, bakkala gitme vs dahil. Okulum uzadı, haftasonu okula başlıyorum ama staj işlerini bile halletmedim ki yarın teslim için son günmüş :) Ben daha defterimi bile yazmadım ve biletim de cumartesi gününe :) Böyle işimi her zamanki gibi son zamanlara sıkıştırınca dünyada benden işe yaramaz başka insan olamaz diye düşünüyorum. Staj başvurusu son günlerde yapıldı, staj defteri işi en sona bırakıldı ki sayılmama durumu var, derslerimi 4 senedir akıllanmadım 5. senem yine son güne bırakırsam bu okul pek bitecek gibi gelmiyor. Bir hayattan vazgeçmişlik, boşvermişlik tembellik var ki sormayın. Bu son zamanlarda olan bir şey de değil. Kendimi bildim bileli böyle sorumsuz bir insanım ben. Böyle olmamda validenin etkisi çok büyüktür. Annem(eminim herkesinki öyledir ama) çok çok iyi ötesi bir insan. Yani bize karşı en azından. Ben doğduğum zaman kreşlerde vs ilgilenmezler diye işini bırakmış. Kendisi bir ton sıkıntılar içinde büyüdüğü için, bizlerin üstüne çok düştü, maddi imkanları her zaman sonuna kadar kullandı, en kötü durumumuzda bir dediğimiz iki edilmedi ama bu beni oldukça tembel ve problem çözme yetisi gelişmemiş bir insan yaptı. Tüm suçu anneme de atmış olmayım belki genetik olarak tembelliği de yatkınım bilmiyorum.
Takıntı yaptığım bazı konular var. İnsanların her hareketini bir nedene bağlamaya çalışıyorum gerizekalı gibi. Ufacık şeyleri çok fazla büyütüyorum, beynim arkaplanında sürekli kaygılanacak bir konu hazırda bekliyor ve ne zaman biraz olsun rahatlasam bir iç ses başlıyor. Sanki mutsuz olmak için programlanmış gibiyim. Mutlu olmaya başladığım anlarda(nadir de olsa anlık mutluluklardan bahsediyorum) kafaya takıp büyüttüğüm saçma sapan problemler aklıma geliyor. Duruyorum duruyorum fiziksel görünüşüme bir şeyler bulmaya başlıyorum. Sanki kusursuz olma zorunluluğundaymışım gibi hissediyorum, tabii ki kimse öyle olamaz, ama bu saçma salak düşünce var. Telefonum şu an eski bir telefon. Bozulan telefonumun sağlam olduğu dönemlerde günde 60-70 defa ön kamerayı açar yüzümdeki kusurlara bakardım. Günde en az 20-25 kere aynaya bakarım. Mesela burnum çok büyük bir burun olmasa da hafif bir şekil bozukluğu var. Önden belli bile olmaz belki ama yandan çok kötü buluyorum ben. İnsanlar benimle konuşurken acaba oraya bakıyor mu diye düşünmekten konuşacağım konuyu unuttuğum oluyor. Artık insanların yüzlerine öyle bir açıdan bakıyorum sadece kusurlarını görüyorum, ve bu korkunç bir durum. Bunlar kesinlikle ben istemeden oluyor. Hatta en başta dediğim gibi başkalarının takıntılarını gördükçe o taıntılar bende de başlıyor. Geçen gördüğüm bir duyurudaki şeyi hala unutamıyorum ve hala o takıntıya sahibim. Hani bir şeyi düşünme dersin de düşünmek zorunda kalırsınız ya işte bunlar birike birike kafayı yedirtecek hal aldırdı artık bana. Hayattan keyif alamıyorum kendimle barışık bir insan değilim. Soru da soralım siz takıntılarınızla nasıl başediyorsunuz ?
Son 1.5 aydır evden çıkma sayım 10u geçmemiştir, bakkala gitme vs dahil. Okulum uzadı, haftasonu okula başlıyorum ama staj işlerini bile halletmedim ki yarın teslim için son günmüş :) Ben daha defterimi bile yazmadım ve biletim de cumartesi gününe :) Böyle işimi her zamanki gibi son zamanlara sıkıştırınca dünyada benden işe yaramaz başka insan olamaz diye düşünüyorum. Staj başvurusu son günlerde yapıldı, staj defteri işi en sona bırakıldı ki sayılmama durumu var, derslerimi 4 senedir akıllanmadım 5. senem yine son güne bırakırsam bu okul pek bitecek gibi gelmiyor. Bir hayattan vazgeçmişlik, boşvermişlik tembellik var ki sormayın. Bu son zamanlarda olan bir şey de değil. Kendimi bildim bileli böyle sorumsuz bir insanım ben. Böyle olmamda validenin etkisi çok büyüktür. Annem(eminim herkesinki öyledir ama) çok çok iyi ötesi bir insan. Yani bize karşı en azından. Ben doğduğum zaman kreşlerde vs ilgilenmezler diye işini bırakmış. Kendisi bir ton sıkıntılar içinde büyüdüğü için, bizlerin üstüne çok düştü, maddi imkanları her zaman sonuna kadar kullandı, en kötü durumumuzda bir dediğimiz iki edilmedi ama bu beni oldukça tembel ve problem çözme yetisi gelişmemiş bir insan yaptı. Tüm suçu anneme de atmış olmayım belki genetik olarak tembelliği de yatkınım bilmiyorum.
Takıntı yaptığım bazı konular var. İnsanların her hareketini bir nedene bağlamaya çalışıyorum gerizekalı gibi. Ufacık şeyleri çok fazla büyütüyorum, beynim arkaplanında sürekli kaygılanacak bir konu hazırda bekliyor ve ne zaman biraz olsun rahatlasam bir iç ses başlıyor. Sanki mutsuz olmak için programlanmış gibiyim. Mutlu olmaya başladığım anlarda(nadir de olsa anlık mutluluklardan bahsediyorum) kafaya takıp büyüttüğüm saçma sapan problemler aklıma geliyor. Duruyorum duruyorum fiziksel görünüşüme bir şeyler bulmaya başlıyorum. Sanki kusursuz olma zorunluluğundaymışım gibi hissediyorum, tabii ki kimse öyle olamaz, ama bu saçma salak düşünce var. Telefonum şu an eski bir telefon. Bozulan telefonumun sağlam olduğu dönemlerde günde 60-70 defa ön kamerayı açar yüzümdeki kusurlara bakardım. Günde en az 20-25 kere aynaya bakarım. Mesela burnum çok büyük bir burun olmasa da hafif bir şekil bozukluğu var. Önden belli bile olmaz belki ama yandan çok kötü buluyorum ben. İnsanlar benimle konuşurken acaba oraya bakıyor mu diye düşünmekten konuşacağım konuyu unuttuğum oluyor. Artık insanların yüzlerine öyle bir açıdan bakıyorum sadece kusurlarını görüyorum, ve bu korkunç bir durum. Bunlar kesinlikle ben istemeden oluyor. Hatta en başta dediğim gibi başkalarının takıntılarını gördükçe o taıntılar bende de başlıyor. Geçen gördüğüm bir duyurudaki şeyi hala unutamıyorum ve hala o takıntıya sahibim. Hani bir şeyi düşünme dersin de düşünmek zorunda kalırsınız ya işte bunlar birike birike kafayı yedirtecek hal aldırdı artık bana. Hayattan keyif alamıyorum kendimle barışık bir insan değilim. Soru da soralım siz takıntılarınızla nasıl başediyorsunuz ?
Özel bir adı var mı ? Trt de sanırım kullanılıyordu. Hazır template şeklinde olursa şükela olur. 2d particles falan arattım ama bulamadım. Hadi bi yardım gari, tşk.
www.youtube.com
www.youtube.com

(18)
Sorum bağyanlara, şu vücut hakkındaki görüşleriniz neler ? (caps-caps-caps)
Golden Ratio #1122191
cdn01.cdn.justjared.com 
i1-news.softpedia-static.com
scontent-frt3-1.cdninstagram.com
45 santim bisepsli abilerimiz cevaplamazsa sevinirim. thnx.

i1-news.softpedia-static.com

scontent-frt3-1.cdninstagram.com
45 santim bisepsli abilerimiz cevaplamazsa sevinirim. thnx.
Şunu şurdan keser misin, şunu düzeltir misin, şu saç rengi nasıl olur acep gibi fotoşok işi olan varsa atabilir (sadece bu örnekler değil, sizin başka istekleriniz de olur). Profesyonel değilim ama işinize yarar şeyler yapabilirim. Çok boş zamanım var birilerinin işine yarayım en azından. Hadi bağalım.
www.amazon.com
Nasıl bilirsiniz ? Tasarımına bayıldım. E10 kulakiçi modelini kullandım garantisi dolduktan sonra tek tarafı bozulunca başka markanın başka modelini almıştım ve pişman olmuştum.
Bir de amazon prime'ım var hiç kullanmadım daha önce. Türkiyeye 2 günde ücretsiz kargo ile gelir mi yani ? Gelse memnun kalır mıyım ? Kafamda manyetik sorular.
Edit:
www.amazon.com
www.youtube.com
Şimdi de şunu buldum. E40'ın çok fazla şikayeti vardı araştırdığım kadarıyla. Tasarımı E40'a göre bir tık daha kaba ama yandaki dokunmatik panele bayıldım. Ses performansı da çok iyi diyolla.
TR'de çok az bulabildim onlar da 700den aşağı satmıyor(yuh).
Dokunmatik komutları şu saniyede başlıyor.
youtu.be
Nasıl bilirsiniz ? Tasarımına bayıldım. E10 kulakiçi modelini kullandım garantisi dolduktan sonra tek tarafı bozulunca başka markanın başka modelini almıştım ve pişman olmuştum.
Bir de amazon prime'ım var hiç kullanmadım daha önce. Türkiyeye 2 günde ücretsiz kargo ile gelir mi yani ? Gelse memnun kalır mıyım ? Kafamda manyetik sorular.
Edit:
www.amazon.com
www.youtube.com

Şimdi de şunu buldum. E40'ın çok fazla şikayeti vardı araştırdığım kadarıyla. Tasarımı E40'a göre bir tık daha kaba ama yandaki dokunmatik panele bayıldım. Ses performansı da çok iyi diyolla.
TR'de çok az bulabildim onlar da 700den aşağı satmıyor(yuh).
Dokunmatik komutları şu saniyede başlıyor.
youtu.be
Zorunda olmasam dışarı asla çıkmam. 1-2 tane çok yakın arkadaşım var ama uzak sayılırız sürkeli görüşme imkanım olmuyor. 3 haftadır evden çıkma sayım 2 ya da 3. Sitede arkadaşım ve yaşıtım çok yok. Olsa da kimse kimseyi zaten tanımıyor. 1 ay sonra okulum açılıcak. Orada iyi kötü arkadaş grubum var burada arkadaş yapmaya üşeniyorum.
Evde kaldıkça özgüvenim eksiye doğru gidiyor. Hayatım playstation-internet-yemek üçlüsü arasında geçiyor. Dışarı çıkma hevesim 0. Yaşam enejim kalmadı. En fazla fifada divison atlayınca kısa süreli bir mutluluk yaşıyorum. Ve bir çabam da yok açıkçası bu durumdan kurtulmak için kabullenmiş gibiym. Çözmeye çalışmıyorum artık ben böyleyim diyorum.
Yaz okulunda 0 çekmem, bu boşluk hali, hoşlandığım kişiden karşılık alamamak gibi üstüste kötü haberler aldıkça artık üzülme duygumu kaybettim. Telefonu düşürüyorum çat diye kırıyorum en ufak bir koyma durumu olmuyor. Burnumla ilgili takıntım var biraz. Sanki insanlar konuşurken burnuma bakıp ne kadar kötü bir burnu var diye düşünüyorlarmış gibi geliyor. Belki çok fazla abartıyorum ama sürekli bir şeylere kaygılanıyorum. İnsanların 5 dk düşünmeden geçebildiği şeyleri kafaya çok fazla takabiliyorum. Ya oysa eğlenceli bir insanım ben. Frekansımın tuttuğu kişiyle saatlerce konuşurum.
İlkokulda sınıf başkanı olamdığım halde aileme sınıf başkanı olduğumu söyleyip 1 dönem kolumda sınıf başkanı bandıyla dolaşmışlığım falan var askjdkasjfda Sonra fırsattan istifade darbe yapıp başa geçtim şaka maka. Beni tanıyanlar böyle bir durumda olduğumu kesinlikle düşünemez. Her şeyle dalga geçebilen bir yapım var. Golden mı o hayatı s**ine takmaz derler hatta. Ama içten içe kafayı yeme eşiğine geliyorum. Soru yok aslında. İç dökme, hayatı gözden geçirme ne diyosanız artık.
Evde kaldıkça özgüvenim eksiye doğru gidiyor. Hayatım playstation-internet-yemek üçlüsü arasında geçiyor. Dışarı çıkma hevesim 0. Yaşam enejim kalmadı. En fazla fifada divison atlayınca kısa süreli bir mutluluk yaşıyorum. Ve bir çabam da yok açıkçası bu durumdan kurtulmak için kabullenmiş gibiym. Çözmeye çalışmıyorum artık ben böyleyim diyorum.
Yaz okulunda 0 çekmem, bu boşluk hali, hoşlandığım kişiden karşılık alamamak gibi üstüste kötü haberler aldıkça artık üzülme duygumu kaybettim. Telefonu düşürüyorum çat diye kırıyorum en ufak bir koyma durumu olmuyor. Burnumla ilgili takıntım var biraz. Sanki insanlar konuşurken burnuma bakıp ne kadar kötü bir burnu var diye düşünüyorlarmış gibi geliyor. Belki çok fazla abartıyorum ama sürekli bir şeylere kaygılanıyorum. İnsanların 5 dk düşünmeden geçebildiği şeyleri kafaya çok fazla takabiliyorum. Ya oysa eğlenceli bir insanım ben. Frekansımın tuttuğu kişiyle saatlerce konuşurum.
İlkokulda sınıf başkanı olamdığım halde aileme sınıf başkanı olduğumu söyleyip 1 dönem kolumda sınıf başkanı bandıyla dolaşmışlığım falan var askjdkasjfda Sonra fırsattan istifade darbe yapıp başa geçtim şaka maka. Beni tanıyanlar böyle bir durumda olduğumu kesinlikle düşünemez. Her şeyle dalga geçebilen bir yapım var. Golden mı o hayatı s**ine takmaz derler hatta. Ama içten içe kafayı yeme eşiğine geliyorum. Soru yok aslında. İç dökme, hayatı gözden geçirme ne diyosanız artık.
Filmin sonları mıydı yoksa genel olarak böyle miydi hatırlamıyorum ama böyle bir gerilim filmimsi bir sahnesi vardı. Odadan odaya saklanıyordu hatun, zar zor kaçıyordu vs. 2-3 sene önce Kanaltürk'te denk gelmiştim. Belki sadece filmin sonu böyleydi bilmiyorum. Bi buldurun be.
Neden bilmiyorum ama ben bunun çok etkisinde kalıyorum. Mesela instada reelde tanıdığım birisinin profiline bakıyorum ve kendimden çok üstün görüyorum bir anda, çok mükemmel kusursuz bir hayatı var gibi geliyor. Ya da başkasının tivit profilinde yazdıklarına bakıyorum falan vay be adam/kadın amma zekiymiş, nelerden bahsetmiş çok dolu bir insan (evet böyle diyorum) diyorum. Ama gel gelelim reelde yanyana gelince ulan bu muymuş kendimden üstün gördüğüm kişi diyorum. Bu saçma psikolojiye neden giriyorum ki acaba ?
Başlığında bir çok efsanenin yok olmak üzere olduğunu gördüm. Orjinal entryleri de bırakıyorum oylarsınız. Mağara olabilir ben çoğunu yeni gördüm. Sizde varsa böyle az bilinenler paylaşın efenim, tşk.
Uçan Noter
www.youtube.com
eksisozluk.com
Kim götümü elledi benim ?
alkislarlayasiyorum.com
Yamyam katilin komşusu
alkislarlayasiyorum.com
Bingöl kartal oyunu ajsdlajskdfljasflka abi hiçbirisini izlemeyin bunu izleyin
www.youtube.com
eksisozluk.com
Mickey mouse ve Sünger bob'un adam dövmesi
www.youtube.com
eksisozluk.com
Yaşlı teyzenin Ivan Drago isyanı
www.youtube.com
eksisozluk.com
Uçan Noter
www.youtube.com

eksisozluk.com
Kim götümü elledi benim ?
alkislarlayasiyorum.com
Yamyam katilin komşusu
alkislarlayasiyorum.com
Bingöl kartal oyunu ajsdlajskdfljasflka abi hiçbirisini izlemeyin bunu izleyin
www.youtube.com

eksisozluk.com
Mickey mouse ve Sünger bob'un adam dövmesi
www.youtube.com

eksisozluk.com
Yaşlı teyzenin Ivan Drago isyanı
www.youtube.com

eksisozluk.com
Olm bende mi bir anormallik var. Gayet normal değil mi makyajsız hali hatta sempatik bile sayılır. İnsanların bu kini ne diye ? Not: çok güzel bulduğum söylenemez kendisini ama Türkiye şartlarında ortalama üstü işte ne bekliyorsunuz ki ?
Malum fotoğraf
hizliresim.com
Malum fotoğraf
hizliresim.com
Logosunu görmesem ecnebi kaliteli bir kanal zannedecem. Nerden esti acaba böyle yenilikçi, kalite kokan işler yapmak ? Bir de o spikerler nedir ağbi ??
Kısa geçiyorum. Forum üzerinden çok uygun fiyata sattığımı düşündüğüm için toplu bir satıştan vazgeçtim. Hatamı telafi amaçlı ürünlerin 1/3ü için indirim yapabileceğimi söyledim. Arkadaş birden hakaretlere başladı. Senin yaptığını etek giyenler yapmaz, delikanlı adam sözünde durur, ağzınla değil demek başka yerlerinle söz veriyorsun gibi çok defa çocukça hakaretlerde bulundu. Üslubumu hiçbir zaman bozmadım. Sürekli sizli konuştum. Şimdi ben bu arkadaşı savcılığa versem ne gibi bir süreçle karşı karşıya olurum. Okulum var mahkemlerle uğraşmam ya da avukat tutmam gerekir mi ? Daha önce telefonum çalındığı için savcılığa dilekçe yazıp hakkımı almıştım. Şimdi uğraştığıma değer mi, ne kadar uğraşırım ?
Şu ana kadar hiçbir dersi derste anlayamadım. Takip etmeye çalışıyorum algımı açık tutmaya çalışıyorum yok olmuyor ciddi ciddi gerizekalı olduğumu düşünmeye başladım. Ama hakim olduğum/bildiğim derste/konuda da kimse beni kolay kolay geçemez, yani öğrenmede aşırı problem yaşıyorum ama bildiğim bir şeyi uygulamada da bir o kadar kıvrağım. Her derste hayvan gibi de not tutarım.
Mesela yer tarifleri konusunda da kolay kolay anlayamam. Camiden aşağı doğru gel diyor mesela yol tarif eden. Ulan atari oyunu mu bu aşağı doğru gel ne demek. Başkası hemen anlıyor tarif ettiği yeri Bunda da sorun bende olmuş oluyor herhalde.
Filmleri takip ederken çok fazla zorlanıyorum ve çoğu yan konuları kaçırıyorum. Bu belki filmin ilgimi çekmesiyle ilgili olabilir de filmin bir kısmı geliyor mesela ohooo dalıyorum düşüncelere planlara.
Bardağı taşıran son damla ise, dün oturdum saat gece 12den sabah "8"e kadar diferansiyel denklemler çalıştım. Daha doğrusu çalışmaya çalıştım. İnternetten o kadar kaynağa baktım, kitaptan baktım, fotokopilerden baktım ve YOK OL-MU-YOR. OL-MU-YOR OL-MU-YOR. Girdim bu gün sınava kaldım herhalde. Yaz okuluna da boşuna gelmiş olucam. 2 dersin daha sınavı var onlardan da kalayım tam olsun bırakayım okulu. Sinirden ağladım artık, ciddi ciddi gerizekalı mıyım acaba diye düşünmeye başladım. Tamam son gece çalışmakla bir yere kadar ama aynı şartlardaki arkadaşım sular seller gibi bir gecede anladı olayı. Oksijen israfıyım yemin ediyorum, bu kadar üstüste başarısız olduğum dönem olmadı. Daha kötüsü de olamaz herhalde. Psikloğa(psikiyatr da olabilir net ünvanını hatırlamıyorum) yoğunlaşmayla ilgili sorunlarım olduğunu söyleyip gittiğimde bu konuyla ilgili bir test yapmıştı ve normal olduğunu söylemişti de bu nasıl normallik ?
Mesela yer tarifleri konusunda da kolay kolay anlayamam. Camiden aşağı doğru gel diyor mesela yol tarif eden. Ulan atari oyunu mu bu aşağı doğru gel ne demek. Başkası hemen anlıyor tarif ettiği yeri Bunda da sorun bende olmuş oluyor herhalde.
Filmleri takip ederken çok fazla zorlanıyorum ve çoğu yan konuları kaçırıyorum. Bu belki filmin ilgimi çekmesiyle ilgili olabilir de filmin bir kısmı geliyor mesela ohooo dalıyorum düşüncelere planlara.
Bardağı taşıran son damla ise, dün oturdum saat gece 12den sabah "8"e kadar diferansiyel denklemler çalıştım. Daha doğrusu çalışmaya çalıştım. İnternetten o kadar kaynağa baktım, kitaptan baktım, fotokopilerden baktım ve YOK OL-MU-YOR. OL-MU-YOR OL-MU-YOR. Girdim bu gün sınava kaldım herhalde. Yaz okuluna da boşuna gelmiş olucam. 2 dersin daha sınavı var onlardan da kalayım tam olsun bırakayım okulu. Sinirden ağladım artık, ciddi ciddi gerizekalı mıyım acaba diye düşünmeye başladım. Tamam son gece çalışmakla bir yere kadar ama aynı şartlardaki arkadaşım sular seller gibi bir gecede anladı olayı. Oksijen israfıyım yemin ediyorum, bu kadar üstüste başarısız olduğum dönem olmadı. Daha kötüsü de olamaz herhalde. Psikloğa(psikiyatr da olabilir net ünvanını hatırlamıyorum) yoğunlaşmayla ilgili sorunlarım olduğunu söyleyip gittiğimde bu konuyla ilgili bir test yapmıştı ve normal olduğunu söylemişti de bu nasıl normallik ?
yılı önemli değil (siyah beyaz da olmasın ama) Romantik/Drama önerilerinizi bekliyorum efenim. Mutsuz sonla bitsin mümkünse spoiler almadan sağ baştan alalım önerileri, tşk.
A ürünü = body 36k shutter 650 lira
B ürünü = body 2k shutter + 18-55 IS2 900 lira
C ürünü = body 1k shutter + 50mm 1.8 900 lira.
IS2'nin ikinci elleri aşağı yukarı 150den gidiyor, yani B ürünündeki body 750den desek aradaki 100 liraya değer mi daha temiz body için, yoksa 150-200kya kadar zaten gidiyor aletler(şans işi olsa da çabuk bozulmuyor deniliyor), bozulsa da tamir ettirsin mi dersiniz ? İlk dslr'ım olacak ne yapsam ?
Edit: C ürünü eklendi...
B ürünü = body 2k shutter + 18-55 IS2 900 lira
C ürünü = body 1k shutter + 50mm 1.8 900 lira.
IS2'nin ikinci elleri aşağı yukarı 150den gidiyor, yani B ürünündeki body 750den desek aradaki 100 liraya değer mi daha temiz body için, yoksa 150-200kya kadar zaten gidiyor aletler(şans işi olsa da çabuk bozulmuyor deniliyor), bozulsa da tamir ettirsin mi dersiniz ? İlk dslr'ım olacak ne yapsam ?
Edit: C ürünü eklendi...
Duygularımı hep içime ata ata artık emin olamıyorum, dini inancım konusunda şüphem hala devam ediyor ve ölene kadar bu durumda kalmaktan çok korkuyorum, hayattan tam olarak ne istediğimi bilmiyorum. Ciddi anlamda bir boşluktayım ve bu bir süredir olan bir şey değil. Yaklaşık 3 senedir bu haldeyim. Gitttikçe karamsar düşünmeye başladım, bardağın hep boş tarafına bakarım. Yaşarsam 40-50 yaşıma gelip geriye bakınca pişman olmaktan korkuyorum.
Mr. Nobody'deki şu sahne gibi( Spoiler sayılır. Hayır, Filmi yeni izleyip etkisinde kalmadım, sadece sevdiğim bir sahne...)
www.youtube.com
Mr. Nobody'deki şu sahne gibi( Spoiler sayılır. Hayır, Filmi yeni izleyip etkisinde kalmadım, sadece sevdiğim bir sahne...)
www.youtube.com

Ufackık şeylerle özgüvenim pik yapıp ufacık şeylerle aynı şekilde berbat bir özgüvene sahip olabiliyorum. Bunun sebebi kendime özsaygımın olmaması mıdır yoksa özgüvenimin genel olarak düşük olması mıdır ?
Mutlu olabilmek benim için 15 dakika bilemedin 30 dakika sürebilen bir eylem. Mesela dün akşam gerçekten mutlu olduğum çok da büyük olmayan bir haber aldım. Ama gecem yine berbat bitti. Hemen bin tane düşünce bin tane kendimce sorun kafamın içini kemirdi her zamanki gibi. Artık öyle bir hal aldı ki bu durum, mutlu olurken mutsuz olacağım zamanın biraz daha gecikmesi için dua ediyorum.
Şu ana kadar kız arkadaşımımın olmamasıyle ilgili bir takıntım var. Daha doğrusu istediğim kızlarla olmamasıyle ilgili. Arkadaşımın kız arkadaşının alenen yürüdüğü de oldu, geçen haftalarda kızın birisi benimle ciddi düşünüp, tanışmak istediğini söylediği de oldu vs. Yani yoldan geçen bir kız ya da herhangi birisi değil mesele. En yakın arkadaşım kendisiyle liseden beri 4 sene, üniversitede 5. sene oluyor, ev arkadaşım aynı zamanda. İlişkiler konusunda iyidir. Ve ben bunu içten içe çok kıskanıyorum. Kendimde bir eksiklik duygusu var ve bu tarz insanları genel olarak kıskanıyorum. Başka konularda kıskançlığım hiç yoktur diyebilirim, isteyen istediği kadar zengin olsun Allah daha çok versin derim, isteyen istediği okulu kazansın başarılı olmasını dilerim ama böyle bir konuda en yakın arkadaşımı bile kıskanmam kendimde bir şeyleri sorgulatıyor. Net bir soru yok öylesine içimi dökmüş oldum aslında.
Bonus : www.youtube.com
Mutlu olabilmek benim için 15 dakika bilemedin 30 dakika sürebilen bir eylem. Mesela dün akşam gerçekten mutlu olduğum çok da büyük olmayan bir haber aldım. Ama gecem yine berbat bitti. Hemen bin tane düşünce bin tane kendimce sorun kafamın içini kemirdi her zamanki gibi. Artık öyle bir hal aldı ki bu durum, mutlu olurken mutsuz olacağım zamanın biraz daha gecikmesi için dua ediyorum.
Şu ana kadar kız arkadaşımımın olmamasıyle ilgili bir takıntım var. Daha doğrusu istediğim kızlarla olmamasıyle ilgili. Arkadaşımın kız arkadaşının alenen yürüdüğü de oldu, geçen haftalarda kızın birisi benimle ciddi düşünüp, tanışmak istediğini söylediği de oldu vs. Yani yoldan geçen bir kız ya da herhangi birisi değil mesele. En yakın arkadaşım kendisiyle liseden beri 4 sene, üniversitede 5. sene oluyor, ev arkadaşım aynı zamanda. İlişkiler konusunda iyidir. Ve ben bunu içten içe çok kıskanıyorum. Kendimde bir eksiklik duygusu var ve bu tarz insanları genel olarak kıskanıyorum. Başka konularda kıskançlığım hiç yoktur diyebilirim, isteyen istediği kadar zengin olsun Allah daha çok versin derim, isteyen istediği okulu kazansın başarılı olmasını dilerim ama böyle bir konuda en yakın arkadaşımı bile kıskanmam kendimde bir şeyleri sorgulatıyor. Net bir soru yok öylesine içimi dökmüş oldum aslında.
Bonus : www.youtube.com

Ne bileyim ne hoşlandığım kızla işler iyi gidiyor, ne okul iyi gidiyor, ne de başka bir halt. Spora başladım, yüzüyorum falan ama yok ya olmuyor. Hepsini zorla yapıyorum sanki. Kalbimin attığını hissedemiyorum, yaşadığımı hissedemiyorum. Siz mutlu musunuz ? Kalbinizin attığını her şeye rağmen duyabiliyor musunuz ?