Ekşi Duyuru

İstanbul'u hiç bilmiyorum. Hatun kişinin doğum gününde İstanbul'a gideceğiz. Nerede güzel yemek yenir? Lüks vs olmasına gerek yok. Üsküdar tarafında olacağız. Eli yüzü düzgün, temiz, nezih bir yemek mekanı önerebilir misiniz? Alkollü olsa güzel olur.

1 ay kadar önce yarım Xanax içip diğer yarısını paketinin içine sıkıştırmıştım, folyo gibi olan paket yani. O da çantamda gezmiş durmuş unutmuşum. Şimdi bunu içsem ölmem zaten tamam da etkisi geçmiş midir, boş yere mi içmiş olurum?

Macbook'u sıfırladım ama bir dosyanın yedeğini almayı unutmuşum. iCloud'a da yedeklenmemiş.
Time Machine noktası da yok.
Bu tek bir dosyayı kurtarmanın bir yolu var mıdır?

1 - www.rotapsaat.com

2 - www.rotapsaat.com

3 - Pelikan M1000 ya da M800

Kullanacak olan kişi örümcekleri çok seviyor. O yüzden ilk kalem en doğru seçim olabilir gibi. Ama sıkıntı şurda ki, kalem çok ince. Daha kalın kalemlerden hoşlanıyor.
Kullanacak kişinin Mısır'a herhangi özel bir ilgisi yok ama model çok güzel. Ve ilk kalemden daha kalın.
Üçüncü seçenekteki kalemlerin diğerleriyle hiç alakası yok aslında ama ilk iki kaleme verilecek paranın daha azıyla, üçüncü seçenekteki kalemlerden biri alınabilir. Ve bu seçenekteki kalemler normal kalın dolmakalemler.
Kullanacak kişinin elleri büyük değil, büyük kalem sevmesinin ellerinin büyüklüğüyle ilgisi yok.

Bu arada neden üçüncü şahıs olarak bahsettim bilmiyorum ama kullanacak kişi de benim. Bana bir fikir verin çok arada kaldım. Kendime bir kıyak geçesim geldi ama seçemedim. Ayrıca örümcekler çok güzel.

Ankara Zippo tamiri olarak Google'da aratınca Hobby Saat çıkıyor.
Daha önce burada Zippo'suna tamir bakım yaptıran var mı? Yetkili bayi mi burası?
Yoksa tek yetkili yer İstanbul'daki yerleri mi?

Kapak ayarı yapılacak sadece.

Yarın kargolar çalışıyor mu?
Dün ve bugün çalışıyorlardı ama bayram tatili nedeniyle haftasonu kapalı olabilirler mi?
İnternetten bir sipariş verdim rica minnet satıcıdan kargolamasını istedim acil elime geçmesi gerektiği için. Sağolsun kargoladı ama tahmini teslim tarihi pazartesi görünüyor.
Acaba bayram yoğunlığundan dolayı mı öyle görünüyor yoksa kapalı oldukları için mi emin olamadım.

Montegrappa 1: www.markakalem.com

Sailor: www.markabana.com

Sadece uç açısından düşününce Sailor 21K Altın uçla karşılaştırmayı alıyor zaten ama Montegrappa da boş marka değil, çelik uç koyduysa bile her türlü iyidir heralde.

Hem görsel, hem kullanım zevki açısından hangisi tercih edilmeli sizce?

Dikkatli beslenmeye çalışıyorum, abur cuburu kestim.
Ama gün içinde canım ara ara kefir içmek istiyor. Bugün mesela sabahtan beri 2 bardak içtim. Şimdi yine canım istedi ama bir zararı var mıdır böyle tüketmenin?
Laktozsuz olanından içiyorum diğeri şişkinlik yaptığı için.
Ne noktada içmeyi bırakmalıyım, günde 1 litre içsem nolur mesela?

Basit, ilerlemeli tarzda, çok da zor olamayan kafa dağıtmalık oyun öneriniz var mıdır?
Orda burda reklamları çıkan dandirik oyunlar tam oyalanmalık gibi aslında ama yine de fazla dandirikler işte. Candy Crush tarzı kazandıkça ya da bir şeyler topladıkça keyif veren oyunlar arıyorum (ama Candy Crush sevmiyorum, sadece verdiği hissi tarif etmek amacıyla örnek verdim yoksa bu tarz oyunları sevmiyorum).

Dior Homme EDT aldım geçenlerde çok beğenerek. Sephora'dan aldım bu arada orjinal.
Intense daha yoğun biliyorum ama EDT hoşuma gitti.
Her yerde bu parfümün çok kalıcı olduğu falan söylenmiş, hatta fragrantica'da bile kalıcılık puanı yüksek.

E ben sıkınca niye kalıcı olmuyor bu parfüm? Burun körleşmesi falan da yaşamadığıma eminim çünkü ara ara yanımdaki arkadaşlara sorup test ediyorum (bahsettiğim arkadaşlar da burun körleşmesi yaşayacak kadar sürekli yanımda değil).
Sabah çıkarken 5 fıs falan sıkıyorum.
4-5 saat sonra 3-4 fıs daha sıkıyorum. Yetmiyor 2-3 saat sonra bir tur daha sıkıyorum.
Ama internette bahsedilen "3-4 saat sonra bile kol mesafesine rahatlıkla yayılıyor" durumunu kesinlikle yaşamıyorum.

E hani kalıcıydı bu parfüm? Genelde kıyafete sıkıyorum (omuz yaka civarına), birer fıs da kulak arkasına sıkıyorum.

Sabah çıkarken 5 fıs yerine 10 fıs mı sıkayım? Bu sefer de sinek ilacı gibi gezerim ortalıkta muhtemelen.

El yazımı düzeltmeye çalışıyorum son zamanlarda ama yıllardır çivi yazısından hallice yazdığım için bir tekniği falan var mıdır diye Youtube'a bakayım dedim. Bakmaz olaydım.
En çok kullanılan el yazısı şekli Spencerian olarak geçiyor. Yazı şekli çok hoşuma gittiği için bunu taklit edeyim, böyle yazayım dedim. Ama yok arkadaş bu kadar kasmak istemiyorum. İlla kraliyet ailesi mektupları gibi yazmama gerek yok.
Neyse bu konuda tavsiye edebileceğiniz bir yol yöntem var mıdır?
Fark ettim ki kendi kendime düzeltmeye çalışırsam da olmuyor. Taklit etmeye çabalamadığım sürece öyle ya da böyle kendi çivi yazıma dönüyorum. O yüzden yol gösterici bir şey lazım bana.
Var mı bu konuda bir fikriniz ve öneriniz?

Ankara'da Rhodia defter çeşitleri bulabileceğimiz bir yer var mıdır?
Kızılay - Bahçeli tarafları mümkünse.

Uçların üstünde yazan sayı ve harflerin ne anlama geldiğini biliyorum (HB, 2B vs).
Şu an Faber Castell 2B kullanıyorum mesela ama fazla yumuşak geliyor. Bir sert uca geçsem bu sefer de çok silik oluyor.
Hem böyle tükenmez kaleme en yakın hem de çok sert olmayan bir uç markası var mıdır? Tabi ki uçlu kalem tükenmez kalem gibi yazamaz biliyorum ama örnek vermek için dedim.
0,5 uç kullanıyorum.

Bu yıl kış gelmeyecek mi, direkt bahara mı geçeceğiz? Hava durumu uygulamaları günlerce sıcak gösteriyor hala. Ankarada 3-4 gün soğuk oldu geçti sadece bu yıl. Bitti mi şimdi kış?
Bu konularda yetkili kişilerin fikirleri falan var mı duymadığımız?

Çalışma isteğimi kaybettim, bulamıyorum. Aslında hayatım boyunca hiçbir zaman girişken biri olmadım zaten. Ama artık harekete geçmem gerektiğini düşünüyorum, gel gelelim enerjim de şevkim de yok ve ne yapmam gerektiğini bilemiyorum.
15 yıldır hizmet (kafe restoran) sektöründeyim. Son 4 yıldır büyük hisse ortağı olduğum kendi işletmem var. İşler kötü diyemem ama iyi hiç değil, ancak minimumda yaşayıp ayı çevirebiliyoruz. Dükkanın yerini değiştirmek vs. gibi seçenekler şimdilik mümkün değil.
Kahveyle ilgili bilgim var, bu üçüncü dalga kahve furyası ilk patladığı yıllarda (yani 4-5 yıl öncesine kadar) Ankara'da kahve deyince elle gösterilen birkaç kişiden biriydim. Sonra kendi yerimi açınca zaten sıtkımın sıyrıldığı piyasadan çektim kendimi, şimdi sadece adımı bilen bilir o kadar. Yine de sektörde tanıdıklarım var tabi ki, birçok kişiyle içli dışlı olmasam bile tanışmışlığım vardır, yoksa da bir şekilde bağlantı kurabilecek çevrem var.
Mesela danışmanlık verebilirim, bu bilgi birikimim var ve hiç de zorlanmam.
Ya da eğitim verebilirim (sertifikalı bir eğitim değil), zamanında şimdinin zincir markalarından birinde eğiticiydim zaten, o konuda tecrübem var.
Ya da riske girip eşimle pasta üzerine bir atölye açıp işletebilirim (eğitimi var) Ama bunun için de dağıtım yapabileceğim bir arabam yok. Ek olarak eşimle iş yapmak da istemiyorum, zarar vereceğini biliyorum.

Neyse bunların hiçbirini yapabilecek kıvılcım yok içimde. Kitlenip kaldım bulunduğum yere. Sürekli parayla ilgili mevzulardan şikayet etsem de daha fazlasını kazanıp biraz daha rahat yaşayabilmek için hiçbir şey de yapmıyorum. Konfor alanımdan çıkamıyorum yani aslında.
Aslında böyle olmamın asıl sebebi malum paramın olmaması. Yıllardır kazandığımı harcadım, kenarda yatırım yapabileceğim birikimim yok. Şu saatten sonra anca krediyle falan bir şeyler yapabilirim zaten. Birazcık maddi özgürlüğüm olsa yukarda dediğim gibi atölye açıp dışarı ürün satabilirim mesela.
E hadi maddi özgürlüğüm yok, hiçbir masrafı olmayan danışmanlık işini neden yapmıyorum diyorum kendime. Ama dediğim gibi içimde beni geri geri itekleyen bir şey var. Hiçbir şeyle uğraşasım gelmiyor. Uzun zamandır "evet ucu ucuna yaşıyoruz ama en azından kafam rahat, karışanım edenim yok" diye düşünüyorum. Ama bunun da bir sonu yok, hayatım iş-ev arası gidip gelmekle geçiyor. İşte de doğru düzgün bir şey yaptığım yok, yanımızda çalışan arkadaşlar olduğu için onlar biz olmadan da işleri yürütebilir durumdalar zaten.

Neyse kısaca siz bu tarz durumlarda kaldınız mı, kaldıysanız nasıl üstesinden geldiniz? Ya da bana verebileceğiniz bir akıl var mı?
Bu arada yaş 31.

Sonda bir de ek soru var ona da bakarsanız makbule geçer.

Selectra 50MG daha dün kullanmaya başladım. Doktor akşam saatlerinde alabilirsin dedi ama neye göre dedi bilmiyorum.
Arkadaş da Selectra 50MG kullanıyor, o sabahları kahvaltıdan sonra alıyorum dedi.
Bu ilaçlar için genelde sabah ya da akşam saatlerinde alabilirsiniz deniyor zaten ama neye göre bunun kararı veriliyor, özellikle de doktor doğrudan "akşam alman lazım" demediyse?
Mesela ben sabah içsem ve öyle devam etsem, günlük hayatımda ne değişir tahmini?

Ek soru:
Haftasonu Ankara-Antalya arası gidip döneceğim, şoför benim. İlaca yoldan geldikten sonra başlamak mı daha mantıklı, yoksa abartılacak bir şey yok kullanmaya devam etmek mi mantıklı? Alışma sürecinde olduğu için gün içinde beni zorlar mı yolda? (henüz 1 tane içtim ilacı zaten).

Sizce hangisi?
Yazın şort/tshirt + kolu kıvrık gömlek, kışın kanvas/kot pantolon + uzun kollu gömlek giyen biri takacak.

www.kaft.com
www.kaft.com

Bir de ilk linkteki çantanın kumaşı diğerine göre sert bir yapıda mıdır, kalıp gibi mi durur?

Yakın zamanda bir araba kiralayıp uzun yol yapacağım ama maddi durumlardan dolayı Clio alıp geçeceğim. Yalnız Clio'larda kolçak olmuyor (bugüne kadar 3-4 kere Clio kiraladım hiçbirinde yoktu). Sırf kolçak olsun diye de model yükseltmeye gerek yok.
Kendi imkanlarımla, kolçak görevi görebilecek bir şey yapabilir miyim ben o iki koltuğun arasına? Sadece kolumu koyayım, destek alayım yeter. Gideceğim yerde arabayı biraz yavaş kullanmam gerekecek ve ben arabayı yavaş kullanırken öne doğru kaykılıp kolumu kolçağa dayayarak rahat ediyorum. Yani hırkayı katlayıp koysam, öne kaykılıp dirseğimi dayadığım bir pozisyonda hırka falan dayanmaz benim yüküme gibi geliyor.

İnternette delmeden kırmadan takılabilen kolçaklar satılıyor ama kiralık araba için öyle bir ürünü almaya da gerek yok, zaten uyacak mı uymayacak o da belli değil.
Bana bir fikir verin derdim büyük, 1 hafta kullanacağım bu arabayı. Az rahat olayım istiyorum.

Bir tık uzun olacak. Kafam karışık olduğu için saçma da görünebilir bazı noktalar. Ama en basştan söylemek gerekirse, farklı fikir ve önerilere açığım.

3 yıldır işletmeciliğini yaptığınız bir kafenin devri sonucu elinize 600-700 bin lira kalacak diyelim (önümüdeki 4-5 ay içinde).
Kafe işlerinden artık sıkıldınız ve mümkünse yine bir kafe açmak vs istemiyorsunuz ama sektörde iyi kötü çevreniz ve bilinirliğiniz de var. Kahve üretimi (kavurma, paketleme vs) yapabilecek durumdasınız. Kahve ya da mutfak (tatlı vs) üzerine bir atölyeyi de yönetip işletebilecek bilgi, çevre ve tecrübeniz de var.
Ama bireysel olarak herhangi bir üretim yapıyor olsanız bile arabanız olmadığı için, ürettiğiniz ürünü iletme noktasında lojistik sorunu yaşayacaksınız. Devirden elinize kalan parayla da hem iş kurup, hem araba alamıyorsunuz malum fiyatlar.

Ek olarak, yıllarca içinizde bilgisayar üzerinden yapılan bir meslek sahibi olma isteği var, ama hiçbir zaman vakit ayırıp kendinizi eğitemediniz. Lise yıllarından beri kendinizi hep bir yazılımcı, tasarımcı olarak hayal ettiniz ama mesleki durumlardan dolayı buna hiçbir zaman vaktiniz olmadı. En kötüsü İngilizce'niz de oldukça zayıf.

Ayrıca,
1 - Zincir bir markanın herhangi bir şubesinden hisse alıp %10-20 ortak olma ihtimaliniz olabilir (net değil, ama olabilir).
2 - Çevrenizdeki insanlara sorup, sizinle ortak olmak isteyenlerle bir iş yapabilirsiniz. Muhtemelen yine aynı sektörde bir iş olacak tabi bu.
3 - Ya da her şeyi boşverip, yine küçük bir kahveci açıp devam edebilirsiniz tek başınıza.

Sonuç olarak,
Yukarıdaki 3 maddeden hiçbiri tam anlamıyla içime sinmiyor. Dediğim gibi artık bu işi yapmak, insanlarla uğraşmak istemiyorum. Onu da geçtim, artık sıfırdan bir işletme açmaya gücüm de, hevesim de yok. Son 3 yıldır kendi yerimi işletiyorum ama ondan önce de aynı sektörde farklı markalarda garsonluk, baristalık, yöneticilik yaptım. Son 15 yılım böyle geçti. Ama yine de bildiğim tek iş bu olduğu için, mecbur kalırsam tabi ki yine bu işi yapmaya devam ederim.

Peki bu parayı tüm bu saydıklarım dışında nasıl değerlendirebilirim?
Aklıma gelen bir diğer seçenek, parayı faize atıp, o faiziyle geçinip, o sırada da daha önce bahsettiğim merakım olan yazılım, İngilizce kurslarına falan gitmek. 30 yaşındayım ve hangi işi yaparak emekli olmak istiyorum sorusuna net bir cevabım yok. Tek bildiğim kafe işleriyle emekli olmak istemediğim.
Sonuç olarak aklıma gelenlerin özeti:
1 - Bir yere ortak olmak (nereye?)
2 - Ortak bir iş yapmak (ne?)
3 - Tek başına farklı bir yer açmak
4 - Parayı faiz, dolar, altın vb. yatırmak.

Bu aklıma gelenler dışında bambaşka önerilere de açığım. Atıyorum gidip mahalle bakkalı aç deseniz onu bile oturur düşünürüm.

Kredi kartının limiti 50bin diyelim.
İçinden 20bin liralık tasitli alışveriş yapılmış
Taksitlerin aylım ödeme toplamı 5bin olsun.

Şimdi ay sonu ekstre olarak 5bin mi gelecek?
Yoksa 50bin - 20bin = 30bin + 5bin liranın %40'ı mı?

Benim ekstre ikinci hesaptaki gibi geliyor sanki. Nedir bunun mantığı tam olarak?

Amerikan Tütünü ve Küba Tütünü karakteristik farkları nedir aroma vs olarak?
Birisi daha baharatlı ama diğeri daha topraksı tarzı tadım notaları nelerdir?

Sorular iPhone ile yapılan çekimler için.

Prores çekilen bir videoyu renklendirmek mi daha kolaydır, yoksa Filmic tarzı üçüncü parti uygulamalarla yapılan Log çekim videoları renklendirmek mi daha kolaydır?

Kolaydan kastım hangisinde renklendirmede daha özgür oluruz anlamında. Log mu Prores mi karşılaştırması aslında.

1080p - 30fps
1080p - 60fps
4K - 30 fps
4K - 60fps

Bu seçeneklerin ışıkla ilişkileri nasıl tam olarak? Düşük ışıkta hangisiyle çekmek daha mantıklı (bir bardağın ya da kedinin videosunu çekiyoruz diyelim).

Hattım kardeşimin üstüne kayıtlı ve kardeşim şehir dışında yaşıyor.
Şu an hattımı değiştirmek istiyorum ama kardeşimin imzası gerektiği için değiştiremiyorum.
Bu durumda tek seçenek geçiş yapmak istediğim operatörden yeni hat/numara almak, ama bu sefer de numaramı değiştiriyor olduğum için bir ton dert. 15 yıldır kullandığım numaramı değiştirmek biraz başımı ağrıtacak.

Telefonum 2 hattı destekliyor. Bunu göz önüne alınca, yeni hat alıp, telefonda hem eski hattı hem yeni hattı açık tutup, geçiş sürecini daha katlanılabilir hale getirmenin bir yolu var mıdır?

Anlatacağım olay kripto para borsasında geçiyor.

Bir sistem var, içeriye paranı atıyorsun ve sistem senin paranı işletip belli bir süre sonra (atıyorum günlük, 3 günlük, haftalık ya da aylık seçenekler var), sana komisyon veriyor. Yani 100 dolar atıyorsun, 3 gün sonra 110 dolar alıyorsun gibi bir şey kabaca.
Bu sistem var ve gayet düzgün çalışıyor. Zaten arkasında Binance var, işlemi yapabilmek için BNB ve Binance kullanmak da gerekiyor.

Bir arkadaş bunu işe döküp insanlara "siz uğraşmak istemiyorsanız paranızı bana verin, ben yapayım tüm işlemleri, 1 ay sonra sizin paranızdan kazandığımız paranın %20sini ben alayım, geri kalanı size vereyim" diyor.
Yani insanların parasını işletip %20 komisyon alıyor. Ve ciddi bir kazanç sağlıyor bu şekilde (daha doğrusu henüz sağlamadı, şu an altyapıyı oluşturma aşamasında).

Neyse,
1 - Bu yasal mıdır? Bana değil gibi geliyor.
2 - Yasal değilse bu durum nereye şikayet edilir? Sonuçta arkasında devletin ve bankaların olduğu bir sistem değil, kripto para borsasında yaşanıyor olay.
3 - Binance'a şikayet edebilirim ama bunun içinde elde kanıt yok. Çünkü herkes parasını bu arkadaşa nakit olarak verecek, arkadaş kendi parasıymış gibi banka hesabına yükleyip, Binance hesabına atıp gerekli işlemleri yapacak.
4 - Şikayet edenin ben olduğumun anlaşılmaması gerekiyor tabi.

Görseldeki gibi ayarlara girince parantez içinde 3 yazıyor. Neden, ne anlama geliyor bu?
Kullandığım 2 Apple ürünü var, iPhone ve Macbook. Daha önce Airpods ve Apple Watch da kullandım ama sattım. Ama satalı çok oluyor, Macbook'u onları sattıktan sonra aldım. Onlarla mı alakalı diyeceğim ama çok da sanmıyorum.

Nikah sonrası arkadaşların olacağı, en fazla 40-50 kişilik, rahatça takılıp müziğimizi falan ayarlayabileceğimiz, alkollü, mekandaki diğer insanlarla alakamızın olmayacağı bir mekan var mıdır?
Arkadaşın nikah sonrası eğlencesi için geçenlerde Yüzüncüyıl Müjdan'a gittik, gayet güzel ve keyifliydi. Yan tarafı bize tahsis etmişlerdi, diğer müşterilerden bağımsız kafamıza göre takılmıştık. Yine onun gibi farklı bir mekana ihtiyacımız var.

Yarın ev sahibiyle buluşup eve bakacağız. Daha doğrusu eve daha önce bakmıştık emlakçıyla ama ev sahibi emlakçıyla kiralamaktan vazgeçmiş, biz de arayıp tekrar görüşmek istediğimizi söyledik.
Neyse olur da anlaşıp kontrat falan yapılırsa dikkat edilmesi gereken bir şey var mıdır? Daha önce dükkan kontratı yaptım ama ilk defa ev kontratı yapacağım. Ne bileyim belirtilmesi gereken, kontrata not düşülmesi gereken vs. bir şey var mıdır sonradan gol yememek için?

Yarın öğlen 1-2 civarı orda olacağım. Tek başıma bir köşede oturup kitap falan okumak için gidiyorum. 5-6 gibi de tekrar döneceğim.
Bir arkadaş yarın cuma olduğu için kampçılardan dolayı kalabalık olabilir dedi.
Doğruluğu var mıdır sizce, çok kalabalık olur mu, gittiğime pişman olur muyum?

En sonunda ben de kaptım ve gün itibariyle pozitifim.
Aslında bayramın ilk günü hasta gibiydim ama çok hafif geçtiği için ufak bir soğuk algınlığı muhtemelen dedim. Tat koku kaybı nerdeyse hiç olmadı (grip olduğumda ne kadar tat alabiliyorsam yine öyleydi), doğru düzgün ateşim bile çıkmadı, sadece hafif öksürük ve halsizlik vardı ama bayramın ikinci gününün sonuna doğru onlar da azalmıştı iyice. Bugün kız arkadaşım da hastalanınca şüphelenip test verdik ve ikimiz de pozitifiz. Ben gayet iyiyim hala.

Şİmdi benim bugün pozitif olarak muhtemelen üçüncü-dördüncü günüm. 2 gün sonra yeniden test verip negatife dönerse karantinadan çıkabiliyor muyum?

Ayrıca bu işin takibini şu an nasıl yapıyorlar? Beni arayıp 7 gün karantinaya gireceksiniz falan dediler tamam. Ee ben çıksam nerden haberleri olacak, Hayat Eve Sığar bile yüklü değil telefonumda?
(evden çıkıp millete yayayacak değilim tabi, şimdiden önümdeki 1 haftanın okunacak kitap listesini bile oluşturdum evde yatıp dinleneceğim ama meraktan soruyorum).

Eğer değilse nedir?

Bana tam o değil gibi geldi. Çünkü fotoğraftaki çiçek bir batında top top şeklinde değil. Tek başına bir top halinde.

Hangi uygulama, hangi saatte bataryayı ne kadar zorlamış,
hangi saatte ve hangi uygulamayı kullanırken batarya daha hızlı azalmış gibi bilgileri gösteren bir uygulama var mı?

Atıyorum bana 'Chrome açıkken batarya şurdan şuraya düştü, oyun oynarken şurdan şuraya düştü' gibi basit bilgiler lazım.

Evet yaz geldi ve ben yine renkli şeyler giyememeye başladım sırf ter izinden dolayı.
Öyle aşırı terleyen ya da koku sorunu olan biri değilim ama o ter izi beni benden alıyor, hayattan soğuyorum, o an üstümde başımda ne varsa çıkarıp çırılçıplak koşmak istiyorum.

Terlemeyi önleyici olarak Deotak falan tavsiye ediliyor ama bu ürünleri kullanmak ne kadar mantıklı?
Vücut doğal işleyişinde terliyor ve biz terlemesin diye dışarıdan kimyasal sürüyoruz. Böyle olunca da vücudun atması gereken şeyi atamadığını ve sorun olabileceğini düşünüyorum.

Var mıdır bu işin vücudun işleyişiyle oynamadan, en azından çok oynamadan bir çözümü? Ya da Deotak kullanılabilir mi?
Ya da en temiz çözüm full siyah giymek mi?

www.hepsiburada.com

Kadın çantası mı bu, erkek çantası mı yoksa fark etmez mi?
Gri renk için soruyorum özellikle.

Notion, Evernote ve Keep kullandım ama hiçbiri ihtiyacımı tam anlamıyla karşılayamadı. Şimdiye kadar en çok hoşuma giden Apple'ın kendi uygulaması olan Pages oldu. Ama onun da eksiği, gün içinde telefondan kısa, hızlı notlar almak mümkün değil. Çünkü o direkt boş bir A4 sayfası açıyor, kullanım amacı başka.

Ben hem Pages gibi boş bir A4 sayfasında yazılar yazabileceğim, hem de anlık olarak hızlıca kısa notlar, listeler vs oluşturabileceğim bir uygulama arıyorum. Aslında istediğim şey tam olarak Pages ve Google Keep özelliklerini sunan bir uygulama. İstediğimde boş bir A4 sayfası açayım ve düzenleyeyim, istediğimde çat diye telefonu çıkarıp ufak notlar alayım. Var mı böyle bir uygulama? Münkünse Türkçe.

Bilgisayarda iş yapmıyorken nerelere, hangi sitelere takılıyorsunuz, nerelerde vakit harcıyorsunuz, nelerle vakit öldürüyorsunuz?
Atıyorum ekşi, youtube arasında gidip geliyorum, oyun oynuyorum vs gibi.
Türkçe olarak soruyorum bu arada, yabancı forumlar vs değil.

Macbook Kişiler ile, Iphone Kişiler'i nasıl eşleştiriyoruz?
Iphone'da ayarlardan Icloud'a giriyorum, Kişiler'i açıyorum. Ama yine de olmuyor.
Ayarlar > Telefon > Diğer Aygıtlarda Aramalar > Macbook açıyorum, yine olmuyor.
En son vcard olarak indirip öyle yükledim bilgisayara. Ama Iphone'a yeni kişi ekleyince hala Macbook'ta görünmüyor, her seferinde vcard olarak indirip öyle mi kaydetmem gerekiyor?

Iphone'daki kişilerim Gmail ile bağlantılı durumda.

A ve B kişilerinin ortak bir işletmesi var hizmet sektöründe. A kişisi şirketin %60, B kişisi %40ına sahip.
Bir süre önce işler az olduğu için B kişisi farklı bir yerde çalışmayı teklif ediyor ve A kişisi ekstradan mesai harcayacağı için eleman gibi aylık belirli bir maaş istiyor, geriye kalan kârı da hisselerine düşecek kadar paylaşma konusunda anlaşıyorlar.
Son durumda A kişisi 6000tl maaş ile dükkanın başında kalıyor ve çalışıyor, B kişisi ise zaten daha önce de yapıyor olduğu işe yöneliyor tamamen (hem dükkan, hem o iş kendisini çok zorladığı için böyle bir seçim yapıyor aslında).

Ama yine bir süre sonra B kişisi diyor ki, ben çalıştığım yerde çok yoruluyorum ve istifa ediyorum, dükkana dönmeye karar verdim. A kişisi de buna itiraz etmiyor tabi, adamın ortağı olduğu dükkan sonuçta.

Yalnız bu durumda A kişisi 6000tl aylık maaş alıyorken, B kişisinin alması gereken tutar sizce ne olmalı, adalet bu noktada nasıl sağlanır?
1 - Her iki kişi de 6000tl alıp, geri kalanı kârı hisselerine düşen kadar paylaşır.
2 - A kişisi, B kişisinin aynı maaşı almasına razı olmayabir (neden, nasıl bir mantıklı gerekçeyle?) ve daha düşük bir maaş almasını ister.
3 - Belirlenecek olan maaş da hisselere göre belirlenir, büyük hisse sahibi 6000 alırken diğeri 4000 alır mesela?
4 - Belirlenecek olan maaş hisselere göre belirlenir, biri 6000 alırken diğeri 4000 alır ve geriye kalan kâra kimse dokunmaz, işletmenin giderleri için kullanılır.

Ayrıca bu tarz bir durumda belirlenebilecek en makul maaş ne olabilir?
Ve sonuç olarak bu tarz bir durumda en adaletli anlaşma ne olabilir?


Dipnot: Birebir yaşanan bir durum değildir.

Macbook ile arkadaşlarla oynanabilecek oynanabilecek, fazla komplike olmayan oyunlar var mıdır tavsiye edebileceğiniz?
CS, Battlefield gibi oyunlardan bahsetmiyorum tabi. Simulasyon olur, hayatta kalma olur, platform oyunu olur vs vs.

Telefondan oynayabilecegimiz, Agar.io tarzı oyun tavsiye edebilir misiniz?
Snake.io oynuyordum ama rakipler bot dediler hevesim kaçtı.

Selamlar.
Ardımda sivilce mi, kıl dönmesi mi olduğunu anlamadığım bir şey çıktı 3-4 gün önce. Kuyruk sokumunda değil, çok daha altta ve iç tarafta.
Dün eczacıya sordum, sivilce olması ihtimaline karşı Fucidin krem verdi.
Yalnız kremi sürdüğümden beri sanki daha fazla acıyor, rahatça oturmak imkansız (kremden önce de çok farklı değildi ama acaba krem daha da hassalaştırmış olabilir mi emin değilim).
Sormak istediğim şey şu,
Bu arkadaşın kıl dönmesi mi yoksa sivilce mi olduğundan nasıl emin olabilirim?
Hafif şiş, kızarık durumda ve herhangi bir ucu yok. Sadece kızarmış ve ufak bir şişmiş durumda.
Başına daha önce böyle bir şey gelen, fikri olan var mı?
Kıl dönmesi olduğuna emin olmadan doktora gitmek de istemiyorum çünkü çok riskli bir bölgede kendisi.

Bugün D&R mağazasından Kobo ekitap okuyucu aldım arkadaşa hediye olarak. Ödemeyi yaptıktan sonra olur da iade etmek istersek şartların ne olduğunu, 14 gün içinde iade hakkımızın olup olmadığını sordum. Mağaza çalışanı arkadaş kutu açıldıktan sonra iade alamayacaklarını söyledi.

Ancak bana saçma geldi. Telefon, tablet bile alsak ilk 14 gün içinde neden belirtmekden iade hakkımız oluyor. Daha önce Onyx Boox okuyucu almıştım ve onu iade edebilmiştim hatta.

Sizce mağaza çalışanı yanlış mı bilgilendirdi yoksa Kobo ürünlerine ait böyle bir kural mı var?
İade edeceğimizden de değil ama kafama takıldığı için D&R'a mail attım ama kim bilir ne zaman cevap verirler. Sizin bir bilginiz var mı bununla ilgili?

Coin mevzusu için soruyorum,

TL'yi dolara çevirip USDT almak mı daha mantıklı,
Yoksa direkt TL üzerinden USDT almak mı daha mantıklı?

Ya da USDT zaten dolara karşılık geldiği için, dolar ile USDT almak dıye bir şey yok mu?

Deodorantı nasıl seçiyorsunuz?
Parfümünüzle uyumlu deodorantı nasıl buluyorsunuz?

Parfüm ve deodorant sıkınca deodorant araya karışıyor. Halbuki parfümümün kokusunu da seviyorum. Kendisiyle uyumlu bir deodorant kullanmak istiyorum ama nasıl bulacağım onu?
(Parfüm Polo Blue).

Kokusuz deodorant ya da roll on kullanmaktan bahsetmiyorum, aradığım çözüm o değil. Zaten roll on kullanamıyorum. Deotak da önermeyin.

Sadece parfümle uyumlu bir deodorant bulmak istiyorum.
Bazı markalar aynı ürünün hem parfüm hem deodorant versiyonunu çıkarıyor. Ama bu seçenek olmadığı zaman nasıl bulacağız?

Bayramın ilk günü muhtemelen kapalı olur ama diğer günler açık olacak mı?

Ya da kapanma sürecinde hiç açmıyorlar mı?

AVM içindeki mağazaları için sormuyorum. Ankara Tunalı mağazası için soruyorum hatta direkt.

Gün içinde çok sık suya/deterjana vs temas eden ve doğal olarak elleri sürekli kuruyan, çatlayan biri için önerebileceğiniz bir krem var mıdır?

Herkesin bildiği klasik markaların (Arko, Neutrogena vs) birkaç kremini deneyip ama çok da fark göremeyip, 'işte aradığım bu' dedirtecek bir krem aranıyor.

Yalnız zeytinyağı vs önermeyin. Günlük kullanılabilecek, çantada taşınabilecek en uygun şey olan krem lazım.

Şirket kuruluşunda ortaklarca da imzalanan şirket esas sözleşmesinin bendeki kopyasını kaybettim.
Yeniden nasıl alabilirim?
ATO'ya gidip istesem bir kopya daha alabilir miyim? (Şirket de ATO'da kurulmuştu zaten).

Not: Ticaret Sicil Gazetesi kopyasından bahsetmiyorum, direkt sözleşmenin kendi kopyasından bahsediyorum.

Corona sürecinde kapalı kalan esnaf için kira konusunda bir kolaylık sağlandı mı?
Devlet ya da Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından bu konuda bir çalışma var mı?
Kiracı esnafın, dükkan sahibine karşı ne gibi hakları var?

Muhtemelen 572879. kez soruyorumdur bu soruyu ama yine de soracağım.
Sevgiliyle oynanacak telefon oyunu önerilerinize açığım.
Kelimelik oynadık sıkıldık, Fun Run beğenmedik.
Fun Run gibi boşa koşmak değil de en azından birlikte oynadığını hissettirecek oyunlar olsa süper olur. Hatta iki kişilik olsa daha da süper olur.

Bi çalışıyor bi çalışmıyor kafasına göre.
Sebebi ne olabilir, çözümü hakkında bilgisi olan var mıdır?