aktif karbon filtreli OCB
istanbul kanatlarimin altinda #1500725
merhaba, İstanbul’da aktif karbon filtreli OCB nerede bulabilirim?
merhaba,
yabancı arkadaşımın 6 aylık turistik oturma izni vardı. geçtiğimiz ay yasal kalış süresi doldu. göç idaresinden ikametinin uzatılması için randevu aldı ve elinde belgesi var kağıt olarak, ama resmi olarak kalış süresi bitti görünüyor. randevu gününe kadar yurtiçi uçuş yapabilir mi, sorun çıkar mı?
thy’yi aradım ama tam emin değillermiş :D bileti alabilir ama havaalanında sorun çıkabilir diyorlar.
yabancı arkadaşımın 6 aylık turistik oturma izni vardı. geçtiğimiz ay yasal kalış süresi doldu. göç idaresinden ikametinin uzatılması için randevu aldı ve elinde belgesi var kağıt olarak, ama resmi olarak kalış süresi bitti görünüyor. randevu gününe kadar yurtiçi uçuş yapabilir mi, sorun çıkar mı?
thy’yi aradım ama tam emin değillermiş :D bileti alabilir ama havaalanında sorun çıkabilir diyorlar.
ey sevgili online ürolocistler :p
tl,dr: 2 aydır "yazz" kullanıyorum, yan etkileri olduğunu düşünüyorum, bırakayım mı?
-----------
2 ay önceki reglimin ilk gününde yazz adlı doğum kontrol hapına başladım. başlama sebebim reglimi düzenlemek vs değil, sadece hamilelikten korunmaktı. ilk ay ara kanamam oldu ama bu beklenen bir durummuş. bunun dışında herhangi bir yan etki yaşamadım.
ilk kutunun sonunda sadece 1 gün regl oldum. o da çok çok çok azdı. (normalde 5-6 gün sürer ve yoğun geçer.) doktora gittim, durumu anlattım. kadın dedi ki devam et kullanmaya. neyse, ikinci kutuya başladım. ikinci kutuyla birlikte sürekli bir açlık hissi geldi. normalde az yiyen biriyim ve pek acıkmam, acıksam da yememeye çalışırım çünkü kilo almaya çok yatkın bir vücudum var. ama geçtiğimiz ay sürekli açtım, sürekli yedim, yedikçe yedim! :D kilo da aldım tabi :') üstelik, aslında çok sakin ve az problemli bir aydı ama ruh halim genellikle çok aşağılardaydı. hiçbir şeye motivasyonum ve keyfim yoktu. aşırı gereksiz çıkışlarım oldu birkaç kere vs vs.
ikinci kutu sonunda da reglim sadece bir gün sürdü ve gene çok azdı.
bugün yeni doğum kontrol hapı kutusuna başlamam gerekiyor. ben diyorum ki başlamayayım. doğum kontrol hapıyla ilişkimi keseyim. siz ne dersiniz? benzer durumlar yaşayan?
acaba hormon testi mi yaptırsam?
acaba 2 ay bu ilaç için kısa bir süre mi? belki vücudum yeni mi alışıyordur ve kullandıkça bu yan etkiler geçecektir?
üff.
tl,dr: 2 aydır "yazz" kullanıyorum, yan etkileri olduğunu düşünüyorum, bırakayım mı?
-----------
2 ay önceki reglimin ilk gününde yazz adlı doğum kontrol hapına başladım. başlama sebebim reglimi düzenlemek vs değil, sadece hamilelikten korunmaktı. ilk ay ara kanamam oldu ama bu beklenen bir durummuş. bunun dışında herhangi bir yan etki yaşamadım.
ilk kutunun sonunda sadece 1 gün regl oldum. o da çok çok çok azdı. (normalde 5-6 gün sürer ve yoğun geçer.) doktora gittim, durumu anlattım. kadın dedi ki devam et kullanmaya. neyse, ikinci kutuya başladım. ikinci kutuyla birlikte sürekli bir açlık hissi geldi. normalde az yiyen biriyim ve pek acıkmam, acıksam da yememeye çalışırım çünkü kilo almaya çok yatkın bir vücudum var. ama geçtiğimiz ay sürekli açtım, sürekli yedim, yedikçe yedim! :D kilo da aldım tabi :') üstelik, aslında çok sakin ve az problemli bir aydı ama ruh halim genellikle çok aşağılardaydı. hiçbir şeye motivasyonum ve keyfim yoktu. aşırı gereksiz çıkışlarım oldu birkaç kere vs vs.
ikinci kutu sonunda da reglim sadece bir gün sürdü ve gene çok azdı.
bugün yeni doğum kontrol hapı kutusuna başlamam gerekiyor. ben diyorum ki başlamayayım. doğum kontrol hapıyla ilişkimi keseyim. siz ne dersiniz? benzer durumlar yaşayan?
acaba hormon testi mi yaptırsam?
acaba 2 ay bu ilaç için kısa bir süre mi? belki vücudum yeni mi alışıyordur ve kullandıkça bu yan etkiler geçecektir?
üff.
(6)
yabancılar için ikamet / oturma izni ve alt kira sözleşmesi
istanbul kanatlarimin altinda #1498873
merhaba,
ben kirada oturuyorum. yabancı bir arkadaşıma bir odamı kiraladım. arkadaşım birkaç aydır türkiye'de yaşıyor ve oturma izni yakında bitecek. yenileyebilmesi için kira sözleşmesi gerekiyormuş.
1- arkadaşımın benim evimde oturduğunu göstermek için bir "alt kira sözleşmesi" yaparsak bu oturma izni alması için yeterli olur mu? yoksa illa normal kira sözleşmesi mi gerekiyor?
2- alt kira sözleşmesi yapmak için notere veya ev sahibime ihtiyacımız var mı? yoksa dirket aramızda imzalayabileceğimiz bir şey mi?
teşekkürler!
ben kirada oturuyorum. yabancı bir arkadaşıma bir odamı kiraladım. arkadaşım birkaç aydır türkiye'de yaşıyor ve oturma izni yakında bitecek. yenileyebilmesi için kira sözleşmesi gerekiyormuş.
1- arkadaşımın benim evimde oturduğunu göstermek için bir "alt kira sözleşmesi" yaparsak bu oturma izni alması için yeterli olur mu? yoksa illa normal kira sözleşmesi mi gerekiyor?
2- alt kira sözleşmesi yapmak için notere veya ev sahibime ihtiyacımız var mı? yoksa dirket aramızda imzalayabileceğimiz bir şey mi?
teşekkürler!
bu sene ilk defa 2 farklı kişi tarafından whatsapp'tan engellendim. biri geçen ay, biri de bu ay. neler oluyor? oysa engellemelerini gerektirecek en ufak bir şey yapmamıştım, bu konuda içim çok rahat. ama insan çok üzülüyor. rica ederim kimse kimseyi yok yere engellemesin. yani çok haklı sebebiniz vardır belki, sapığınızdır, habire yazıyordur, ya da tehdit ediyordur, tatsız mesajlarıyla gününüz kötü geçiyordur falan o zaman olabilir ama naif ve hiçbir kötü niyeti olmayan, karşısındakini sadece bir zamanlar çok sevdiği biri olduğu için kırmamaya çalışan insanları engellediğinizde o insanların kalbi o kadar kırılıyor ki.. kırılıyormuş daha doğrusu.
neyse. soruma geleyim.
beni son engelleyen kişi, 10 ay önce ayrıldığımız ve o günden beri hiç iletişimde bulunmadığımız eski sevgilim. dün çok arkadaşça bir mesaj yazdım ilk defa, ve beni engelledi. sebebi çok önemli değil. sevgilisi vardır diyeceksiniz belki, ama sevgilisi olması bile beni engellemesini gerektirmiyordu bence. "yazma" deseydi, hatta cevap vermeseydi ben anlardım.
bu sabah uyandım ve ona sanki hiç ayrılmamışız gibi mesajlar yazdım. eski günlerdeki gibi, sanki hala sevgiliymişiz gibi. nasıl olsa engelledi ve okuyamayacak. aylardır ilk defa o kadar iyi geldi ki. huzurlu yuvama dönmüşüm ve sıcacık sarılıp sarmalanmışım gibi hissettim. bana bu mesajları atma alanı açtığı için iyi ki de engellemiş diyeceğim neredeyse.
bunu yapmaya devam edersem delirir miyim?
edit. biraz duygusal yazmışım ama yanlış anlaşılmasın. onunla birlikte bir gelecek düşünmüyorum artık. gelse, yeniden deneyelim dese olmaz derim. ama hayatımdan çıkıp gittiği için de çok üzülüyorum. boşluğu bir türlü dolmuyor. bu attığım mesajlar sanki boşluğunu doldurur gibi oldu.
neyse. soruma geleyim.
beni son engelleyen kişi, 10 ay önce ayrıldığımız ve o günden beri hiç iletişimde bulunmadığımız eski sevgilim. dün çok arkadaşça bir mesaj yazdım ilk defa, ve beni engelledi. sebebi çok önemli değil. sevgilisi vardır diyeceksiniz belki, ama sevgilisi olması bile beni engellemesini gerektirmiyordu bence. "yazma" deseydi, hatta cevap vermeseydi ben anlardım.
bu sabah uyandım ve ona sanki hiç ayrılmamışız gibi mesajlar yazdım. eski günlerdeki gibi, sanki hala sevgiliymişiz gibi. nasıl olsa engelledi ve okuyamayacak. aylardır ilk defa o kadar iyi geldi ki. huzurlu yuvama dönmüşüm ve sıcacık sarılıp sarmalanmışım gibi hissettim. bana bu mesajları atma alanı açtığı için iyi ki de engellemiş diyeceğim neredeyse.
bunu yapmaya devam edersem delirir miyim?
edit. biraz duygusal yazmışım ama yanlış anlaşılmasın. onunla birlikte bir gelecek düşünmüyorum artık. gelse, yeniden deneyelim dese olmaz derim. ama hayatımdan çıkıp gittiği için de çok üzülüyorum. boşluğu bir türlü dolmuyor. bu attığım mesajlar sanki boşluğunu doldurur gibi oldu.
en yakın olduğum 2 arkadaşım var. haftada min. 4-5 akşam görüşürüz, bende kalırlar, dertleşiriz, bir sıkıntıları olduğunda dinlerim, onlar da tabi derdimde yanımda olurlar vs. erkek ikisi de. ben kadınım.
canımı sıkan muhabbetlerimiz genel olarak şu şekilde:
ben planlar yapıyorum heyecanla. oraya gidelim, bunu yapalım, bana gelin diye. hepsi de bugüne kadar hep yaptığımız ve keyif aldığımız şeyler. arkadaşlarımdan gelen cevaplar genel olarak şöyle:
olabilir.
bakılır.
bilmem. (bilmem yapan, ellerini iki yana açmış adam emojisi)
sonra o planlar 90% yapılıyor.
ben de sinir oluyorum bu kadar heyecansız olmalarına. o kadar hevesimi kaçırıyorlar ki. ben çünkü detaylarıyla düşünüp neşeli neşeli anlatıyorum. onlarda bir gülümseme kırıntısı, benim heyecanımın yarısı dahi yok.
bir de bu planları aylar sonrasına yapmıyorum tabiki. mesela az önce, "yarın akşam bize gelin, diğerlerine de söyleyeyim toplanalım" dedim. gelecek insanların yasaklar yüzünden bende kalmaları gerektiğini söyledim. "şu burada yatar, o burada yatar, herkese yer buluruz" diye planımı destekleyici şeyler de anlattım uzun uzun. "geliriz herhalde." dedi birisi. diğeri dediklerimin orasını burasını sorguladı, "diğerlerine de sordun mu gelecekler miymiş" dedi, (daha diğerlerine sormadığımı, önce onlara sorduğumu söyledim) ama kendinin gelip gelmeyeceğine dair bir şey demedi.
ya da mesela kampa gidecek oluyoruz. benden çıkıyor gene fikir. hafta başından başlıyorum gidelim demeye. gene gelen cevaplar "olabilir" seviyesinde. hatta ben biraz ısrar edince bu olabilir'ler geliyor. ısrar etmesem cevap bile yok. sonra perşembe akşamı oluyor, ben gene darlıyorum eee? diye. bazen inanın ki perşembe günü bile hala belirsiz cevaplar veriyorlar. ertesi akşam yola çıkacağız ama. sonra 90% geliyorlar.
bunu bir ihtimal daha iyi plan çıkarsa ve gelmekten vazgeçerlerse "ama biz söz vermedik ki" diyebilmek için yaptıklarını düşünüyorum.
benim bu huylarına sinir olmaya hakkım var mı? yani en yakın arkadaşlarım bunlar, her şeyi beraber yapıyoruz sözde ama hiçbir şey için şöyle ağız tadıyla heveslenemiyorum.
canımı sıkan muhabbetlerimiz genel olarak şu şekilde:
ben planlar yapıyorum heyecanla. oraya gidelim, bunu yapalım, bana gelin diye. hepsi de bugüne kadar hep yaptığımız ve keyif aldığımız şeyler. arkadaşlarımdan gelen cevaplar genel olarak şöyle:
olabilir.
bakılır.
bilmem. (bilmem yapan, ellerini iki yana açmış adam emojisi)
sonra o planlar 90% yapılıyor.
ben de sinir oluyorum bu kadar heyecansız olmalarına. o kadar hevesimi kaçırıyorlar ki. ben çünkü detaylarıyla düşünüp neşeli neşeli anlatıyorum. onlarda bir gülümseme kırıntısı, benim heyecanımın yarısı dahi yok.
bir de bu planları aylar sonrasına yapmıyorum tabiki. mesela az önce, "yarın akşam bize gelin, diğerlerine de söyleyeyim toplanalım" dedim. gelecek insanların yasaklar yüzünden bende kalmaları gerektiğini söyledim. "şu burada yatar, o burada yatar, herkese yer buluruz" diye planımı destekleyici şeyler de anlattım uzun uzun. "geliriz herhalde." dedi birisi. diğeri dediklerimin orasını burasını sorguladı, "diğerlerine de sordun mu gelecekler miymiş" dedi, (daha diğerlerine sormadığımı, önce onlara sorduğumu söyledim) ama kendinin gelip gelmeyeceğine dair bir şey demedi.
ya da mesela kampa gidecek oluyoruz. benden çıkıyor gene fikir. hafta başından başlıyorum gidelim demeye. gene gelen cevaplar "olabilir" seviyesinde. hatta ben biraz ısrar edince bu olabilir'ler geliyor. ısrar etmesem cevap bile yok. sonra perşembe akşamı oluyor, ben gene darlıyorum eee? diye. bazen inanın ki perşembe günü bile hala belirsiz cevaplar veriyorlar. ertesi akşam yola çıkacağız ama. sonra 90% geliyorlar.
bunu bir ihtimal daha iyi plan çıkarsa ve gelmekten vazgeçerlerse "ama biz söz vermedik ki" diyebilmek için yaptıklarını düşünüyorum.
benim bu huylarına sinir olmaya hakkım var mı? yani en yakın arkadaşlarım bunlar, her şeyi beraber yapıyoruz sözde ama hiçbir şey için şöyle ağız tadıyla heveslenemiyorum.
merhaba.
"ertes 72" adlı ilacı kullandım geçen hafta. 3-4 gün sonra az az kanamalarım oldu, ama leke gibi. 5. günde ise baya yoğun regl kanaması oldu. 3 gündür yoğunluğu azalsa da devam ediyor.
normalde regl olmama 10 gün var. şimdi benim regl tarihim KESİN ertelenmiştir diyebilir miyiz? yoksa 10 gün sonra gene olur muyum?
internette elli tane şey yazmışlar, "her şey olabilir" sonucuna varıyorum okuduklarımdan. ama direkt tecrübesi olanlardan dinlemek istedim. bu ilaçtan en son 7-8 sene önce kullanmıştım, ne olmuştu hiç hatırlamıyorum.
çok teşekkürleer!
"ertes 72" adlı ilacı kullandım geçen hafta. 3-4 gün sonra az az kanamalarım oldu, ama leke gibi. 5. günde ise baya yoğun regl kanaması oldu. 3 gündür yoğunluğu azalsa da devam ediyor.
normalde regl olmama 10 gün var. şimdi benim regl tarihim KESİN ertelenmiştir diyebilir miyiz? yoksa 10 gün sonra gene olur muyum?
internette elli tane şey yazmışlar, "her şey olabilir" sonucuna varıyorum okuduklarımdan. ama direkt tecrübesi olanlardan dinlemek istedim. bu ilaçtan en son 7-8 sene önce kullanmıştım, ne olmuştu hiç hatırlamıyorum.
çok teşekkürleer!
1. ne kadar süre birlikteydiniz?
2. ayrılma sebebinizi puanlayın: 1-“kırgınlıklarımız vardı” seviyesi ve 5-“bitmeyen kavgalar/aldatma/şiddet vs vardı.” seviyesi olsun.
3. ayrıldıktan sonra görüşmeye devam ettiniz mi, yoksa onu hayatınızdan temelli sildiniz mi?
4. neden?
2. ayrılma sebebinizi puanlayın: 1-“kırgınlıklarımız vardı” seviyesi ve 5-“bitmeyen kavgalar/aldatma/şiddet vs vardı.” seviyesi olsun.
3. ayrıldıktan sonra görüşmeye devam ettiniz mi, yoksa onu hayatınızdan temelli sildiniz mi?
4. neden?
sellaaam!
marketteki en ucuz diş fırçasını kullandım bugüne kadar hep. diş ipi, gargara vs kullanmıyorum. dişlerim genelde iyi durumda. sadece fazla beyaz olmadığını düşünüyorum. o yüzden elektrikli diş fırçası mı alsam dedim.
dersimi çalışıp duyuruda aramaya inandım :) elektrikli diş fırçasını çok övenler var, hiç tavsiye etmeyenler ve manuelin daha iyi olduğunu söyleyenler var. bunların arasında da curoprax ve tepe markalarını övenler çoğunlukta. arada kaldım.
sizler hangi diş fırçasını kullanıyorsunuz? memnun musunuz?
elektrikli alayım mı? hangi modeli önerirsiniz?
manuel derseniz, bu curoprax ve tepe niye böyle iyi? marketteki en ucuz diş fırçasına göre ne avantajları var?
dişlerim ve ben teşekkür eder, iyi günler dileriz.
marketteki en ucuz diş fırçasını kullandım bugüne kadar hep. diş ipi, gargara vs kullanmıyorum. dişlerim genelde iyi durumda. sadece fazla beyaz olmadığını düşünüyorum. o yüzden elektrikli diş fırçası mı alsam dedim.
dersimi çalışıp duyuruda aramaya inandım :) elektrikli diş fırçasını çok övenler var, hiç tavsiye etmeyenler ve manuelin daha iyi olduğunu söyleyenler var. bunların arasında da curoprax ve tepe markalarını övenler çoğunlukta. arada kaldım.
sizler hangi diş fırçasını kullanıyorsunuz? memnun musunuz?
elektrikli alayım mı? hangi modeli önerirsiniz?
manuel derseniz, bu curoprax ve tepe niye böyle iyi? marketteki en ucuz diş fırçasına göre ne avantajları var?
dişlerim ve ben teşekkür eder, iyi günler dileriz.
genel olarak erkeklerin çalıştığı bir sektörde kadın mühendisim. bütün yabancılar bana Sir ya da Mr. diye hitap ediyor maillerde.
oysa ben her kime mail atacaksam, adından kadın mı adam mı olduğunu çıkaramıyorsam o ismi google'da aratıyorum, zaten direkt linkedin hesabından kadın mı erkek mi olduğu çıkıyor. ona göre hitap ediyorum. kaldı ki bunu yapmalarına dahi gerek yok. maillerimde kullandığım imzamda Ms. yazıyor. ama kimse dikkat etmiyor.
bu konuya pek takılmıyordum ama son yıllarda gittikçe daha çok rahatsız etmeye başladığını fark ettim. ben kadınım diye ayrıcalıklı davranmalarını beklemiyorum elbette. benim derdim genel olarak tüm kadınlar ve bu sektör üzerine. kadınların da bu sektörde olduğunu öğrensinler istiyorum. sonra "bizim sektörde kadın yok" deniliyor. oysa belki de bunun sebebi herkesin karşısındakini erkek sanması. herkes yok sayarsa yok olurlar tabiki. örneğin bizim şirkette birçok kadın mühendis var, bakınca öyle erkeklerin çoğunlukta olduğu bir ortam göze çarpmıyor. ama tüm kadınlar kendilerine sir denildiğini söylüyor. dışarıdan bakan biri "hepsi erkektir zaten" diyor. bence bu anlayışın değişmesi lazım.
"erkek egemen sektör" gibi tanımlamalar yapıldıkça kadınların bir kısmının bu sektörden soğuduğunu düşünüyorum. iş hayatında erkeklere 'yakıştırılan' yerlerde bizlerin de olduğunu daha baskın bir şekilde belirtmeliyiz. ama imzamın yanına Ms yazmak bile benim için yeterince zambakça bir çıkıştı :D şimdi gidip maillerde "yalnız adam değil kadın diyeceksin" falan gibi şeyler yazamam. hem çok garip kaçar, hem de kimsenin ikinci mailleşmede bunu hatırlayacağını sanmam. gene gider Mr yazarlar.
daha kalıcı bir çözüm olarak ne yapılabilir?
diğer sektörlerde çalışan kadınlara da habire Sir deniliyor mu?
oysa ben her kime mail atacaksam, adından kadın mı adam mı olduğunu çıkaramıyorsam o ismi google'da aratıyorum, zaten direkt linkedin hesabından kadın mı erkek mi olduğu çıkıyor. ona göre hitap ediyorum. kaldı ki bunu yapmalarına dahi gerek yok. maillerimde kullandığım imzamda Ms. yazıyor. ama kimse dikkat etmiyor.
bu konuya pek takılmıyordum ama son yıllarda gittikçe daha çok rahatsız etmeye başladığını fark ettim. ben kadınım diye ayrıcalıklı davranmalarını beklemiyorum elbette. benim derdim genel olarak tüm kadınlar ve bu sektör üzerine. kadınların da bu sektörde olduğunu öğrensinler istiyorum. sonra "bizim sektörde kadın yok" deniliyor. oysa belki de bunun sebebi herkesin karşısındakini erkek sanması. herkes yok sayarsa yok olurlar tabiki. örneğin bizim şirkette birçok kadın mühendis var, bakınca öyle erkeklerin çoğunlukta olduğu bir ortam göze çarpmıyor. ama tüm kadınlar kendilerine sir denildiğini söylüyor. dışarıdan bakan biri "hepsi erkektir zaten" diyor. bence bu anlayışın değişmesi lazım.
"erkek egemen sektör" gibi tanımlamalar yapıldıkça kadınların bir kısmının bu sektörden soğuduğunu düşünüyorum. iş hayatında erkeklere 'yakıştırılan' yerlerde bizlerin de olduğunu daha baskın bir şekilde belirtmeliyiz. ama imzamın yanına Ms yazmak bile benim için yeterince zambakça bir çıkıştı :D şimdi gidip maillerde "yalnız adam değil kadın diyeceksin" falan gibi şeyler yazamam. hem çok garip kaçar, hem de kimsenin ikinci mailleşmede bunu hatırlayacağını sanmam. gene gider Mr yazarlar.
daha kalıcı bir çözüm olarak ne yapılabilir?
diğer sektörlerde çalışan kadınlara da habire Sir deniliyor mu?
dün sabah çamaşırları yıkayıp dışarı asmıştım. sonra evden çıktım ve bir şeyler oldu, akşam eve dönemedim. çamaşırlar dışarıda kaldı. bugün ancak 5 gibi evde olacağım. hava da bütün gün yoğun yağmurlu olacakmış.
ne olur bu kıyafetlere? renkleri, lastikleri vb bozulur mu ki yağmurda? ve bir daha yıkamam gerekir değil mi?
ne olur bu kıyafetlere? renkleri, lastikleri vb bozulur mu ki yağmurda? ve bir daha yıkamam gerekir değil mi?
merhaba,
yıllar önce bir arkadaşımın tavsiyesiyle aldığım, şu an bana göre güzel bir miktara ulaşmış coinlerim var.
paranın değerlendirilmesi işlerinden pek anlamam. bilmediğim işe karışmayayım dedim ve hiç al/sat yapmadım. o dönem biraz coin aldım ve unuttum, bugüne kadar geldiler. çok da iyi oldu iyi ki satmamışım. ama paraya çevirmedikten sonra kendimi o paraya sahipmiş gibi de hissetmiyorum.
diğer yandan, o paraya ihtiyacım da yok şu an için.
ne yapmalıyım?
birikimimin bir kısmını çekmek var aklımda. ama ne kadarlık bir kısmını?
yatırdığım miktarı çekeyim dedim önce. X tl yatırmıştım, ama o dönemden beri dolar 2.3 kat artmış. acaba 2.3 X kadarını mı çeksem? ve ne zaman çekmeliyim? elimde en çok ETH var. ETH şu anda çok yükseldi ve yükselmeye devam ediyor. düşüş trendine girdiğinde mi çekmeliyim?
ya da hiç çekmesem dursa, nasıl olsa bu bugüne kadar olduğu gibi her türlü yükselmeye devam eder mi? ya birden düşerse?
paraya çevirmemi önereceklere ek soru, paraya çevirdikten sonra ne yapmamı önerirsiniz? dolar mı almalıyım?
yıllar önce bir arkadaşımın tavsiyesiyle aldığım, şu an bana göre güzel bir miktara ulaşmış coinlerim var.
paranın değerlendirilmesi işlerinden pek anlamam. bilmediğim işe karışmayayım dedim ve hiç al/sat yapmadım. o dönem biraz coin aldım ve unuttum, bugüne kadar geldiler. çok da iyi oldu iyi ki satmamışım. ama paraya çevirmedikten sonra kendimi o paraya sahipmiş gibi de hissetmiyorum.
diğer yandan, o paraya ihtiyacım da yok şu an için.
ne yapmalıyım?
birikimimin bir kısmını çekmek var aklımda. ama ne kadarlık bir kısmını?
yatırdığım miktarı çekeyim dedim önce. X tl yatırmıştım, ama o dönemden beri dolar 2.3 kat artmış. acaba 2.3 X kadarını mı çeksem? ve ne zaman çekmeliyim? elimde en çok ETH var. ETH şu anda çok yükseldi ve yükselmeye devam ediyor. düşüş trendine girdiğinde mi çekmeliyim?
ya da hiç çekmesem dursa, nasıl olsa bu bugüne kadar olduğu gibi her türlü yükselmeye devam eder mi? ya birden düşerse?
paraya çevirmemi önereceklere ek soru, paraya çevirdikten sonra ne yapmamı önerirsiniz? dolar mı almalıyım?
merhaba,
geçen gün bir arkadaşım onu instagram'dan sildiğimi iddia etti.
çok da sevdiğim bir arkadaşım. kaldı ki ben kimseyi silmekle uğraşmam, öyle çok aktif de kullanmıyorum zaten instagramı. ama baktım, gerçekten silinmiş.
neden böyle olmuştur, var mı bir fikri olan?
başkaları da silinmiş midir, sildiklerimizi görebiliyor muyuz?
geçen gün bir arkadaşım onu instagram'dan sildiğimi iddia etti.
çok da sevdiğim bir arkadaşım. kaldı ki ben kimseyi silmekle uğraşmam, öyle çok aktif de kullanmıyorum zaten instagramı. ama baktım, gerçekten silinmiş.
neden böyle olmuştur, var mı bir fikri olan?
başkaları da silinmiş midir, sildiklerimizi görebiliyor muyuz?
5 yıldır sevgiliydik. 5 ay oldu o gideli. hala her gün ağlıyorum. eskiden hiç ağlamazdım, hiç ama. ayrıldıktan sonra rutin oldu ağlamak. odamda ağlıyorum, ev arkadaşım yoksa salonda, ya da tek başıma yolda yürürken.. ofiste bile ağlıyorum sessiz sessiz, bir yandan iş yapıyorum bir yandan gözlerimi siliyorum. bu acınası halime üzülüp daha çok ağlıyorum.
arkadaşlarımın yanında iyiyim ama. onlara sorsanız; oo çok iyi atlattım ve bana helal olsun. çok neşeliyim, konuşuyorum, planlar yapıyoruz, içiyoruz, gülüyoruz. ama kimse yokken hep kötüyüm. bir ben biliyorum içimdeki boşluğu. kedilerime sarılıyorum biraz doldurur diye, iyi mi geliyor daha mı çok üzüyor anlayamıyorum.
yani, insanların sevdikleri zamansızca ölüyor bazen. biliyorum benim yaşadığımdan çok daha büyük acılar var, ama işte benim de çok canım acıyor. bu acı geçiyor mu? nasıl geçiyor?
arkadaşlarımın yanında iyiyim ama. onlara sorsanız; oo çok iyi atlattım ve bana helal olsun. çok neşeliyim, konuşuyorum, planlar yapıyoruz, içiyoruz, gülüyoruz. ama kimse yokken hep kötüyüm. bir ben biliyorum içimdeki boşluğu. kedilerime sarılıyorum biraz doldurur diye, iyi mi geliyor daha mı çok üzüyor anlayamıyorum.
yani, insanların sevdikleri zamansızca ölüyor bazen. biliyorum benim yaşadığımdan çok daha büyük acılar var, ama işte benim de çok canım acıyor. bu acı geçiyor mu? nasıl geçiyor?
hiç iş yapmasa, ona gelen bütün işlerini bana gönderse ve ben yapsam razıyım. vallahi razıyım.
ben 6 sene, bu çocuk da 4 sene önce işe başladı. 4 sene boyunca bir işyerinde çalışırsanız baya deneyim kazanırsınız ve artık aptal aptal hataları ellisekiz kere yapmazsınız değil mi? azıcık gözünüzü o telefondan ayırırsınız, bıt bıt mesajlaşmayı oyun oynamayı kesersiniz ve karşılığında maaş aldığınız işinizle ilgilenirsiniz. ama yok, en basit hatayı bile defalarca yapıyor. salak bir çocuk olduğunu düşünmüyorum. çok iyi bir özel üniversiteden mezun, bölümü 4 senede bitirmiş. ne bileyim, herhalde kafası çalışıyor. ama ben hala onun arkasını topluyorum.
iş gereği projeler geliyor. herkesin kendi projesi var, ortak çalışmıyoruz. bu çocuk işe girdiğinden beri müdürüm bana onun projelerini kontrol ettiriyor. bütün yaptıklarını değil ama, ara sıra işte ayda 1 falan kesin bu çocuğun işlerini kontrol ediyorum. ve her kontrolümde öyle büyük hatalar buluyorum ki, yani kim bilir kontrol etmediklerimde ne hatalar yapıyor. ve biz o işleri o hatalarla mı devam ettiriyoruz, ya da müdürüm onları kontrol edip bir noktada yakalıyor mu (umarım öyledir, aksi halde rezillik) orasını bilmiyorum. ama müdürümün de onun yaptığı hesapları kontrol etme gibi bir zamanı asla yok, buna eminim. o yüzden sanırım bu çocuğun hatalı hesaplarıyla yola devam ediyoruz genellikle :/
ben bu çocuğun üstüyüm pozisyon olarak. ama ikimiz de aynı müdüre bağlıyız. bir konu varsa müdürün söylemesi gerek diye düşünüyorum. müdür de durumun farkında aslında. bana kaç kere çocuğun durumunu sordu. ben de işini önemsemediğini, artık yapmaması gereken hatalar yaptığını anlattım. onu burada çalışmaya istekli görmediğimi söyledim. müdür de bunun farkında olduğunu söyledi. zaten bu yüzden bana hesaplarını kontrol ettiriyor. birkaç kere de müdürüm ve genel müdür yardımcısı oturup çocukla konuştular. ama hiçbir şey değişmiyor.
bilin bakalım neden? bizim elemanın babası da bizim şirkette müdür -.-
ama artık şurama kadar geldi. bugün kontrol ettiğim 2 hesabında da bir ton hata var. yani şurada içinizden birine maks 2-3 kere anlatsam yapmayacağınız hataları yapmış. ki ben daha önce bu çocuğun yaptığı işleri kontrol ettiğimde HER SEFERİNDE çocuğa nereleri düzelttiğimi, nelere özellikle dikkat etmesi gerektiğini anlatan mailler yazıyorum. daha önce yaptığı hataların birebir aynılarını gidip gene yapıyor. belli ki attığım mailleri hiç okumuyor. benim düzelttiğim hesapları alıp nereleri düzelttiğime bakmadan devam ediyor.
bugün kontrol ettiğim işlerine dair de notlar çıkardım. 2 sayfa mail yazdım. normalde sadece ona gönderirdim ama bu sefer müdürümü de CC'ye koysam mı diyorum. diğer yandan o kadar çok hatası var ki, göz göre göre rencide etmesem de müdüre bu maili ayrı olarak mı göndersem diyorum. yoksa o da arkasından iş çevirmek mi olur? ya da direkt gidip genel müdüre mi söylesem. çünkü kendi müdürüme söylesem zaten biliyorum diyecek, gene bir şey değişmeyecek. ya da koca şirketin derdi beni mi gerdi, bana ne hata yaparsa yapsın diyip sallamasam mı. çünkü sonra kesin bir şekilde ben kötü olurum. hep öyle olur.
diğer yandan sinir oluyorum, şu çocuğun yaptığı (daha doğrusu yapamadığı) işi misler gibi yapabilecek bir sürü işsiz adam varken bu çocuk onların yerine maaş almıyor olmalı. maddi durumları da çok iyi bu arada. kovulsa gram üzülmem. özünde iyi bir insan ama bu şekilde milletin hakkını yiyor.
ben 6 sene, bu çocuk da 4 sene önce işe başladı. 4 sene boyunca bir işyerinde çalışırsanız baya deneyim kazanırsınız ve artık aptal aptal hataları ellisekiz kere yapmazsınız değil mi? azıcık gözünüzü o telefondan ayırırsınız, bıt bıt mesajlaşmayı oyun oynamayı kesersiniz ve karşılığında maaş aldığınız işinizle ilgilenirsiniz. ama yok, en basit hatayı bile defalarca yapıyor. salak bir çocuk olduğunu düşünmüyorum. çok iyi bir özel üniversiteden mezun, bölümü 4 senede bitirmiş. ne bileyim, herhalde kafası çalışıyor. ama ben hala onun arkasını topluyorum.
iş gereği projeler geliyor. herkesin kendi projesi var, ortak çalışmıyoruz. bu çocuk işe girdiğinden beri müdürüm bana onun projelerini kontrol ettiriyor. bütün yaptıklarını değil ama, ara sıra işte ayda 1 falan kesin bu çocuğun işlerini kontrol ediyorum. ve her kontrolümde öyle büyük hatalar buluyorum ki, yani kim bilir kontrol etmediklerimde ne hatalar yapıyor. ve biz o işleri o hatalarla mı devam ettiriyoruz, ya da müdürüm onları kontrol edip bir noktada yakalıyor mu (umarım öyledir, aksi halde rezillik) orasını bilmiyorum. ama müdürümün de onun yaptığı hesapları kontrol etme gibi bir zamanı asla yok, buna eminim. o yüzden sanırım bu çocuğun hatalı hesaplarıyla yola devam ediyoruz genellikle :/
ben bu çocuğun üstüyüm pozisyon olarak. ama ikimiz de aynı müdüre bağlıyız. bir konu varsa müdürün söylemesi gerek diye düşünüyorum. müdür de durumun farkında aslında. bana kaç kere çocuğun durumunu sordu. ben de işini önemsemediğini, artık yapmaması gereken hatalar yaptığını anlattım. onu burada çalışmaya istekli görmediğimi söyledim. müdür de bunun farkında olduğunu söyledi. zaten bu yüzden bana hesaplarını kontrol ettiriyor. birkaç kere de müdürüm ve genel müdür yardımcısı oturup çocukla konuştular. ama hiçbir şey değişmiyor.
bilin bakalım neden? bizim elemanın babası da bizim şirkette müdür -.-
ama artık şurama kadar geldi. bugün kontrol ettiğim 2 hesabında da bir ton hata var. yani şurada içinizden birine maks 2-3 kere anlatsam yapmayacağınız hataları yapmış. ki ben daha önce bu çocuğun yaptığı işleri kontrol ettiğimde HER SEFERİNDE çocuğa nereleri düzelttiğimi, nelere özellikle dikkat etmesi gerektiğini anlatan mailler yazıyorum. daha önce yaptığı hataların birebir aynılarını gidip gene yapıyor. belli ki attığım mailleri hiç okumuyor. benim düzelttiğim hesapları alıp nereleri düzelttiğime bakmadan devam ediyor.
bugün kontrol ettiğim işlerine dair de notlar çıkardım. 2 sayfa mail yazdım. normalde sadece ona gönderirdim ama bu sefer müdürümü de CC'ye koysam mı diyorum. diğer yandan o kadar çok hatası var ki, göz göre göre rencide etmesem de müdüre bu maili ayrı olarak mı göndersem diyorum. yoksa o da arkasından iş çevirmek mi olur? ya da direkt gidip genel müdüre mi söylesem. çünkü kendi müdürüme söylesem zaten biliyorum diyecek, gene bir şey değişmeyecek. ya da koca şirketin derdi beni mi gerdi, bana ne hata yaparsa yapsın diyip sallamasam mı. çünkü sonra kesin bir şekilde ben kötü olurum. hep öyle olur.
diğer yandan sinir oluyorum, şu çocuğun yaptığı (daha doğrusu yapamadığı) işi misler gibi yapabilecek bir sürü işsiz adam varken bu çocuk onların yerine maaş almıyor olmalı. maddi durumları da çok iyi bu arada. kovulsa gram üzülmem. özünde iyi bir insan ama bu şekilde milletin hakkını yiyor.
2020 yılında verilmiş ticket yemek kuponlarım var. basılı kuponlar. 2020 içinde kullanmam gerekiyormuş ama ben bilmiyordum. e artık geçti mi şimdi, bunları çöpe atıp bir bardak soğuk su mu içeyim bu havada? yoksa 'bir şekilde çözülür' mü? :)
merhaba!
sprey boya ile siyah kumaş üzerine desenler yapacağız. bunun için molotow marka sprey boya aldık, grafiticilerin duvarlara grafiti yaptıkları iyi markalardan biriymiş. bir de kumaş alacağız. alacağımız kumaşın boyayı iyi tutması, boyama sonrası solmaması, yıkandığında boyanın akmaması ve katladığımızda kumaşın diğer yerlerine boya bulaşmaması gerek.
spreyimizle kumaşçılara gidip ufak parçalarda denemeyi düşünüyoruz. ama bu ya da benzeri bir şeyler yapmış olan varsa belki fikir vermek ister diye sorayım dedim. bu iş için nasıl bir sprey ve kumaş seçmeliyiz?
bir de istanbul'da kumaşçı nerede bulunur?
teşekkürler, sevgiler!
sprey boya ile siyah kumaş üzerine desenler yapacağız. bunun için molotow marka sprey boya aldık, grafiticilerin duvarlara grafiti yaptıkları iyi markalardan biriymiş. bir de kumaş alacağız. alacağımız kumaşın boyayı iyi tutması, boyama sonrası solmaması, yıkandığında boyanın akmaması ve katladığımızda kumaşın diğer yerlerine boya bulaşmaması gerek.
spreyimizle kumaşçılara gidip ufak parçalarda denemeyi düşünüyoruz. ama bu ya da benzeri bir şeyler yapmış olan varsa belki fikir vermek ister diye sorayım dedim. bu iş için nasıl bir sprey ve kumaş seçmeliyiz?
bir de istanbul'da kumaşçı nerede bulunur?
teşekkürler, sevgiler!
bu gece meteor yağmurunun en çok görülebileceği gece olacak diyorlardı. yazlıktayım, şehirden nispeten uzak ve az ışıklı bir yer olduğunu düşünüyorum. 11’den beri gökyüzüne bakıyorum ama 4-5 tane gördüm. çok da tatmin edici sayılmazlardı.
izleyen var mı, görebiliyor musunuz?
izleyen var mı, görebiliyor musunuz?
çevrenizde hayallerini gerçekleştirip huzurlu ve mutlu bir yaşam süren, hayatta başarılı bulduğunuz kişiler var mı?
başarı derken; sadece çok iyi üniversitelere giden, çok iyi pozisyonlarda çalışan vs kişileri kastetmiyorum. hayattan istediğini almış ve huzuru yakalamış olan herkes olabilir.
bu kişiler neyi/neleri gerçekleştirdikleri için mutlu ve huzurlular sizce?
başarı derken; sadece çok iyi üniversitelere giden, çok iyi pozisyonlarda çalışan vs kişileri kastetmiyorum. hayattan istediğini almış ve huzuru yakalamış olan herkes olabilir.
bu kişiler neyi/neleri gerçekleştirdikleri için mutlu ve huzurlular sizce?
uzun yıllardır spotify premium üyesiyim. indirdiğim şarkıları çevrimdışı dinliyorum genellikle. yani spotify için hücresel veriyi kapattım, wifi'den şarkıları indirip wifi yokken çevrimdışı dinliyorum indirdiklerimi.
ancak son bir aydır falan indirdiğim şarkıların bazılarını çalmamaya başladı. örneğin bütün bir listeyi indirmişim, yanında yeşil ok da var tüm şarkıların. ama basınca çalmıyor. sanki indirilmemiş gibi. sıradaki şarkıya geçince ya da birkaç şarkı daha geçince çalıyor.
sizde de var mı bu sorun?
acaba bazı şarkıları çevrimdışı dinlemeye mi kapatmışlar?
ancak son bir aydır falan indirdiğim şarkıların bazılarını çalmamaya başladı. örneğin bütün bir listeyi indirmişim, yanında yeşil ok da var tüm şarkıların. ama basınca çalmıyor. sanki indirilmemiş gibi. sıradaki şarkıya geçince ya da birkaç şarkı daha geçince çalıyor.
sizde de var mı bu sorun?
acaba bazı şarkıları çevrimdışı dinlemeye mi kapatmışlar?
selamlar,
şirkette kullandığım programda sayıları klavyedeki numaratörden (numpad) giriyorum. program eskiden virgülle çalışıyordu. örneğin 6,5 bar yazabiliyordum. şimdi programı güncellemişler, bir şeyler olmuş ve artık virgüller noktaya dönmüş. el alışkanlığıyla numeratörden virgül yazınca görmüyor. 6,5 bar basıncı 65 bar olarak hesaplıyor. illa 6.5 yazmam lazım.
klavye dilini ingilizce yapınca sorun çözülüyor ama o zaman da ç, ş falan türkçe karakterler gidiyor.
şirketteki it'ye de sordum, olmuyor dediler. nasıl olmuyor ya. bir yolu yok mu gerçekten?
bu arada benim numeratörümde del tuşunun altında virgül simgesi görünüyor. ama şu linktekinde nokta olarak görünüyor. cdn2.avansas.com
bundan alsak del'e basınca nokta çıkar mı?
tenkyu.
şirkette kullandığım programda sayıları klavyedeki numaratörden (numpad) giriyorum. program eskiden virgülle çalışıyordu. örneğin 6,5 bar yazabiliyordum. şimdi programı güncellemişler, bir şeyler olmuş ve artık virgüller noktaya dönmüş. el alışkanlığıyla numeratörden virgül yazınca görmüyor. 6,5 bar basıncı 65 bar olarak hesaplıyor. illa 6.5 yazmam lazım.
klavye dilini ingilizce yapınca sorun çözülüyor ama o zaman da ç, ş falan türkçe karakterler gidiyor.
şirketteki it'ye de sordum, olmuyor dediler. nasıl olmuyor ya. bir yolu yok mu gerçekten?
bu arada benim numeratörümde del tuşunun altında virgül simgesi görünüyor. ama şu linktekinde nokta olarak görünüyor. cdn2.avansas.com

bundan alsak del'e basınca nokta çıkar mı?
tenkyu.
merhabalar, uzun bir aradan sonra hepinize.
bir süredir uğramıyordum ama işim düşünce huzurunuza geldim. al işte, gene imdadıma duyuru yetişti. müthiş platform. sen ekşide takılırsın ama cenazene duyuru gelir, bu işler böyle.
soruma gelirsek; mayıs sonunda şanlıurfa havaalanından 3 günlük bir araç kiralamak istiyorum. en ucuz segmentten :) gelin ve de görün ki bu işlerde pek tecrübem yok. internetteki büyük küçük tüm firmalara baktım ve 3 gün için fiyatlar şöyle.
eurocars 370
urfa otokiralama 375
ascar rental 390
zeplin car 425
carwingo 430
avro rent acar 444
rigorent 482
avis 485
enterprise 492
europcar 503
assist 507
ilk üçü yerel şanlıurfa firmaları. diğerleri daha bilindik firmalar.
sizce en ucuzundan kiralayıp geçsem mi, bir sorun yaşar mıyım? yoksa bilindik bir firmaya mı yönelsem?
bonus soru: şanlı şehrimiz urfa'yı bilen, araç kiralama şirketi tavsiyesi verebilecek olan var mıdır?
teşekkürler.
bir süredir uğramıyordum ama işim düşünce huzurunuza geldim. al işte, gene imdadıma duyuru yetişti. müthiş platform. sen ekşide takılırsın ama cenazene duyuru gelir, bu işler böyle.
soruma gelirsek; mayıs sonunda şanlıurfa havaalanından 3 günlük bir araç kiralamak istiyorum. en ucuz segmentten :) gelin ve de görün ki bu işlerde pek tecrübem yok. internetteki büyük küçük tüm firmalara baktım ve 3 gün için fiyatlar şöyle.
eurocars 370
urfa otokiralama 375
ascar rental 390
zeplin car 425
carwingo 430
avro rent acar 444
rigorent 482
avis 485
enterprise 492
europcar 503
assist 507
ilk üçü yerel şanlıurfa firmaları. diğerleri daha bilindik firmalar.
sizce en ucuzundan kiralayıp geçsem mi, bir sorun yaşar mıyım? yoksa bilindik bir firmaya mı yönelsem?
bonus soru: şanlı şehrimiz urfa'yı bilen, araç kiralama şirketi tavsiyesi verebilecek olan var mıdır?
teşekkürler.
miriba!
aramaya inandım, ekşi duyuru'da daha önce önerilen ve Kadıköy yakınlarındaki pastacıları araştırdım. by ivan, kukis, pelit, baylan, görgülü, beyaz fırın gibi yerler söylenmiş.
buralardaki yaş pasta fiyatları nasıldır acaba? en fazla 100 lira vermek istiyorum. çikolatalı ve orta boy (yaklaşık 10 kişilik) bir pasta olacak.
cevaplar için şimdiden teşekkürler, tatlı günler!
aramaya inandım, ekşi duyuru'da daha önce önerilen ve Kadıköy yakınlarındaki pastacıları araştırdım. by ivan, kukis, pelit, baylan, görgülü, beyaz fırın gibi yerler söylenmiş.
buralardaki yaş pasta fiyatları nasıldır acaba? en fazla 100 lira vermek istiyorum. çikolatalı ve orta boy (yaklaşık 10 kişilik) bir pasta olacak.
cevaplar için şimdiden teşekkürler, tatlı günler!
dün gece takside kot ceketimi unuttum. plakasını biliyorum. bulabilir miyim taksiyi?
önerdim bile: scotty
bilmeyenler için özet geçeyim, über'in motorsikletli olanı. uygulamadan çağırıyorsun, motorcu geliyor, sana kaskını ve hijyen açısından kaskın içine giymen için boneni veriyor, alıyor nereye istersen götürüyor.
az önce ilk defa kullandım. kadıköy'den Levent'e 18 dakikada geldim ve sadece 5 (beş) tl ödedim. çünkü bu aralar kampanya varmış. normalde ise 26 lira tuttu.
en zevkli kısmı ise elbette boğaziçi köprüsünden geçmekti.
reklam yapmıyorum, referans kodumu da paylaşmıyorum. sadece İstanbul'daki en aşağılık şey olan trafik sorununa çok güzel bir çözüm olduğunu düşündüm. belki siz de kullanırsınız dedim.
kullanın. kullandırın. sevgiler.
bu arada, soru başlıkta ;)
bilmeyenler için özet geçeyim, über'in motorsikletli olanı. uygulamadan çağırıyorsun, motorcu geliyor, sana kaskını ve hijyen açısından kaskın içine giymen için boneni veriyor, alıyor nereye istersen götürüyor.
az önce ilk defa kullandım. kadıköy'den Levent'e 18 dakikada geldim ve sadece 5 (beş) tl ödedim. çünkü bu aralar kampanya varmış. normalde ise 26 lira tuttu.
en zevkli kısmı ise elbette boğaziçi köprüsünden geçmekti.
reklam yapmıyorum, referans kodumu da paylaşmıyorum. sadece İstanbul'daki en aşağılık şey olan trafik sorununa çok güzel bir çözüm olduğunu düşündüm. belki siz de kullanırsınız dedim.
kullanın. kullandırın. sevgiler.
bu arada, soru başlıkta ;)
selam!
önümüzdeki indirim dönemi ne zaman? indirimde hangi mağazalara bakmamı tavsiye edersiniz? geçen sene özellikle çok ucuza güzel ürünler bulduğunuz bir mağaza oldu mu?
özellikle h&m ayarındaki giyim mağazaları için soruyorum.
bir de ben internetten almayı seviyorum, internette de aynı indirimler oluyor mu yoksa mağazada daha mı iyi indirim olur?
tenkyu.
önümüzdeki indirim dönemi ne zaman? indirimde hangi mağazalara bakmamı tavsiye edersiniz? geçen sene özellikle çok ucuza güzel ürünler bulduğunuz bir mağaza oldu mu?
özellikle h&m ayarındaki giyim mağazaları için soruyorum.
bir de ben internetten almayı seviyorum, internette de aynı indirimler oluyor mu yoksa mağazada daha mı iyi indirim olur?
tenkyu.
merhaba!
bir sürü şey hakında saatlerce konuşabilirim ama konu giyim kuşam olunca hep susmuşumdur çünkü asla anlamadığım bir şey. kot-tişört giyiyorum sürekli. o nedenle kombinlerden anlayan arkadaşların yardımına ihtiyacım var.
çalıştığım şirket yılbaşında ünlü bir gece kulübünde yılbaşı partisi veriyor. gece kulübü olduğu için nispeten rahat bir şeyler giymek gerektiğini düşündüm. örneğin sivri topuklu ayakkabıyla daha yürümeyi bilmiyorken bir de dans etmem zor. ya da uzun düğün elbisesi giyilmez. diğer yandan şirket düzenlediği için ve ciddili ortam olduğu için şık da olmak gerekiyor tabi.
sırf bunun için normalde hiç giymeyeceğim bir kıyafet almak istemiyorum. şu aşağıdaki linkteki gibi bir kıyafetim var. renkler farklı ama. etek siyah, ayakkabıları kırmızı olarak düşünün.
s3cdn-test-lookbooknu.netdna-ssl.com
üstüne de bir bluz ayarlarım dedim. mesela şöyle bir şey. images.beautifulhalo.com
sizce bu kıyafetle gece kulübüne gidilir mi? reina'da böyle bir kız görseniz "ne biçim giyinmiş" mi dersiniz yoksa beğenir misiniz?
not: ayakkabılarımı daha yeni aldım, şirkette hiç giymedim. bir de üzerlerinde nike logosu var. bu logo konusundan dolayı biraz çekinmeli miyim? çok mu spor kaçacak?
not2: seçimlerim çok kötüyse fazla vurmayın olur mu :D
teşekkürler!
bir sürü şey hakında saatlerce konuşabilirim ama konu giyim kuşam olunca hep susmuşumdur çünkü asla anlamadığım bir şey. kot-tişört giyiyorum sürekli. o nedenle kombinlerden anlayan arkadaşların yardımına ihtiyacım var.
çalıştığım şirket yılbaşında ünlü bir gece kulübünde yılbaşı partisi veriyor. gece kulübü olduğu için nispeten rahat bir şeyler giymek gerektiğini düşündüm. örneğin sivri topuklu ayakkabıyla daha yürümeyi bilmiyorken bir de dans etmem zor. ya da uzun düğün elbisesi giyilmez. diğer yandan şirket düzenlediği için ve ciddili ortam olduğu için şık da olmak gerekiyor tabi.
sırf bunun için normalde hiç giymeyeceğim bir kıyafet almak istemiyorum. şu aşağıdaki linkteki gibi bir kıyafetim var. renkler farklı ama. etek siyah, ayakkabıları kırmızı olarak düşünün.
s3cdn-test-lookbooknu.netdna-ssl.com
üstüne de bir bluz ayarlarım dedim. mesela şöyle bir şey. images.beautifulhalo.com

sizce bu kıyafetle gece kulübüne gidilir mi? reina'da böyle bir kız görseniz "ne biçim giyinmiş" mi dersiniz yoksa beğenir misiniz?
not: ayakkabılarımı daha yeni aldım, şirkette hiç giymedim. bir de üzerlerinde nike logosu var. bu logo konusundan dolayı biraz çekinmeli miyim? çok mu spor kaçacak?
not2: seçimlerim çok kötüyse fazla vurmayın olur mu :D
teşekkürler!
selam!
bitcoin ile ilgili bir sürü duyuru açılır oldu. sözlükte de bundan yakınanlar olmuş, "sözlüğü donanımhaber'e çevirdiniz" demişler. bence çok haklılar. burası da öyle oldu ve ben 5 duyurudan birinin bu konuyla ilgili olmasından rahatsızım açıkçası. hayır, sormakla da bitecek gibi değil ki. kimse her şeyi tam olarak bilmiyor. herkesin kafasında soru işaretleri. bu sorular artarak devam edecek belli ki.
keşke bir düzenleme yapılsa. örneğin bu tarz duyurular modlar tarafından en altta bir yerlere taşınabilirler? veya en üstte tek bir "kripto paralar" başlığı açılır, sorusu olan oraya yazar?
başka önerisi olan? bu duyurulardan rahatsız olan? olmayan?
not. bitcoin ile ilgili sorunuz varsa burada değil bitcointalk.org 'ta sorun bence. yani ben öyle yapıyorum. bitcointalk; bitcoin'in uluslararası kabul görmüş forumu. türkçe bölümü de var. kullanıcıları genelde biraz ukala tipler olsa da bu işleri biliyorlar ve en basitten en zor sorunuza kadar yardımcı olmaya çalışıyorlar. inanın orada sorarsanız daha çabuk cevap alırsınız ve daha kesin bilgilere ulaşırsınız.
sevgiler ^^
bitcoin ile ilgili bir sürü duyuru açılır oldu. sözlükte de bundan yakınanlar olmuş, "sözlüğü donanımhaber'e çevirdiniz" demişler. bence çok haklılar. burası da öyle oldu ve ben 5 duyurudan birinin bu konuyla ilgili olmasından rahatsızım açıkçası. hayır, sormakla da bitecek gibi değil ki. kimse her şeyi tam olarak bilmiyor. herkesin kafasında soru işaretleri. bu sorular artarak devam edecek belli ki.
keşke bir düzenleme yapılsa. örneğin bu tarz duyurular modlar tarafından en altta bir yerlere taşınabilirler? veya en üstte tek bir "kripto paralar" başlığı açılır, sorusu olan oraya yazar?
başka önerisi olan? bu duyurulardan rahatsız olan? olmayan?
not. bitcoin ile ilgili sorunuz varsa burada değil bitcointalk.org 'ta sorun bence. yani ben öyle yapıyorum. bitcointalk; bitcoin'in uluslararası kabul görmüş forumu. türkçe bölümü de var. kullanıcıları genelde biraz ukala tipler olsa da bu işleri biliyorlar ve en basitten en zor sorunuza kadar yardımcı olmaya çalışıyorlar. inanın orada sorarsanız daha çabuk cevap alırsınız ve daha kesin bilgilere ulaşırsınız.
sevgiler ^^
merhaba
cici bir ev hanımı olmaya karar verdiğim için ve bulyonlar hep kimyasal olduğu için evde et suyu yapacağım. hem çok faydalıymış. öyle bir yazmışlar ki sanırsın içen ölümsüz oluyor. bakalım göreceğiz.
internette okuduğuma göre; önce kasaba gidip 1 kilo dana kemiği vermesini istiyorum.
sonra bu kemikleri tencereye koyup üstüne oda sıcaklığında 2,5 litre içme suyu ekliyorum.
içine soğan, havuç, pırasa, kereviz, sarımsak doğrayıp tuz koyup 4-5 saat kısık ateşte kaynatıyorum.
1- bunlar doğru mudur? sizin püf noktanız var mı?
2- düdüklü tencerem de var. düdüklüde mi yapsam?
3- kaynama süresi 4-5 saat yeterli mi? bazı yerlerde 12 saat kaynat demiş, bazı yerlerde 24 saat demiş, ben anlamadım. 24 saat ocak açık tutulur mu?
cici bir ev hanımı olmaya karar verdiğim için ve bulyonlar hep kimyasal olduğu için evde et suyu yapacağım. hem çok faydalıymış. öyle bir yazmışlar ki sanırsın içen ölümsüz oluyor. bakalım göreceğiz.
internette okuduğuma göre; önce kasaba gidip 1 kilo dana kemiği vermesini istiyorum.
sonra bu kemikleri tencereye koyup üstüne oda sıcaklığında 2,5 litre içme suyu ekliyorum.
içine soğan, havuç, pırasa, kereviz, sarımsak doğrayıp tuz koyup 4-5 saat kısık ateşte kaynatıyorum.
1- bunlar doğru mudur? sizin püf noktanız var mı?
2- düdüklü tencerem de var. düdüklüde mi yapsam?
3- kaynama süresi 4-5 saat yeterli mi? bazı yerlerde 12 saat kaynat demiş, bazı yerlerde 24 saat demiş, ben anlamadım. 24 saat ocak açık tutulur mu?
şirketteki müdürün bebeği oldu. biz de departman olarak hastaneye buket çikolatalardan gönderdik. aslında ben başka bir şey yapalım dedim ama kimsenin de aklına orjinal bir fikir gelmeyince gene o buket çikolatalara kaldık.
ya ben bu buket çikolata sektörünü hiç sevmiyorum. o sektörde olan arkadaşları tenzih ederim, eminim tatlı insanlardır ama artık çok klişe olmadı mı? üstelik tatları da normal çikolatalara göre çok kötü. ama yeni işe girene, sevgiliye, bebeğe, anneye, ona buna hep bunlardan yollanıyor çünkü adet biraz böyle oldu artık.
soru1: bu işler eskiden nasıldı? tebrik/kutlama olarak bir şey gönderiliyor muydu? pek emin değilim ama sanki gönderilmiyordu?
soru2: sizce tebrik/kutlama adına başka ne yollanabilir? (buket çiçek demeyin, onu çok daha saçma buluyorum. çikolata en azından yeniyor :D) siz buket çikolata sever misiniz? yollar mısınız? size hiç yolladılar mı? sizce tadı güzel mi?
ya ben bu buket çikolata sektörünü hiç sevmiyorum. o sektörde olan arkadaşları tenzih ederim, eminim tatlı insanlardır ama artık çok klişe olmadı mı? üstelik tatları da normal çikolatalara göre çok kötü. ama yeni işe girene, sevgiliye, bebeğe, anneye, ona buna hep bunlardan yollanıyor çünkü adet biraz böyle oldu artık.
soru1: bu işler eskiden nasıldı? tebrik/kutlama olarak bir şey gönderiliyor muydu? pek emin değilim ama sanki gönderilmiyordu?
soru2: sizce tebrik/kutlama adına başka ne yollanabilir? (buket çiçek demeyin, onu çok daha saçma buluyorum. çikolata en azından yeniyor :D) siz buket çikolata sever misiniz? yollar mısınız? size hiç yolladılar mı? sizce tadı güzel mi?
en sevdiğiniz sweatshirt'ünüzü nereden aldınız?
%100 pamuklu, fermuarsız, kapşonlu ve bol kesim olması tercih sebebi.
erkeğe alınacak ama genelde bunlar unisex olduğu için her cinsiyetten cevap bekliyorum. bütçe belirtmek gerekir mi bilmem ama 50-100 tl civarı diyelim.
teşekkürler, sevgiler, saygılar!
%100 pamuklu, fermuarsız, kapşonlu ve bol kesim olması tercih sebebi.
erkeğe alınacak ama genelde bunlar unisex olduğu için her cinsiyetten cevap bekliyorum. bütçe belirtmek gerekir mi bilmem ama 50-100 tl civarı diyelim.
teşekkürler, sevgiler, saygılar!
selam!
az önce hayalimdeki ürünü buldum, sizinle de paylaşmak istedim. isteyen varsa beraber alalım.
kamplara, festivallere ya da sahilde takılmaya gittiğimizde kamp sandalyelerinde oturuyoruz. ama tek kişilik oldukları için erkek arkadaşımla sarılamıyoruz, uzak kalıyoruz, soğuk kamp gecelerinde sarılmadan ısınamıyoruz :) "çift kişilik katlanabilir kamp sandalyesi yapsalar keşke" derken bunu buldum. www.amazon.com
adamlar yapmış. satın alanlar çok kaliteli diyorlar yorumlarda. katlanınca da normal kamp sandalyesi kadar kalıyor, taşıması falan kolay. burada detaylı resimleri de var. www.kelty.com
ben kendime alacağım. size de sorayım dedim. isteyen olursa daha fazla alayım, hem kargoyu bölüşmüş oluruz.
bir tane alırsam her şey dahil 352 liraya geliyor, 2 tane alırsak tanesi 314 lira, 3 tane alırsak tanesi 305 lira...
ne dersiniz?
az önce hayalimdeki ürünü buldum, sizinle de paylaşmak istedim. isteyen varsa beraber alalım.
kamplara, festivallere ya da sahilde takılmaya gittiğimizde kamp sandalyelerinde oturuyoruz. ama tek kişilik oldukları için erkek arkadaşımla sarılamıyoruz, uzak kalıyoruz, soğuk kamp gecelerinde sarılmadan ısınamıyoruz :) "çift kişilik katlanabilir kamp sandalyesi yapsalar keşke" derken bunu buldum. www.amazon.com
adamlar yapmış. satın alanlar çok kaliteli diyorlar yorumlarda. katlanınca da normal kamp sandalyesi kadar kalıyor, taşıması falan kolay. burada detaylı resimleri de var. www.kelty.com
ben kendime alacağım. size de sorayım dedim. isteyen olursa daha fazla alayım, hem kargoyu bölüşmüş oluruz.
bir tane alırsam her şey dahil 352 liraya geliyor, 2 tane alırsak tanesi 314 lira, 3 tane alırsak tanesi 305 lira...
ne dersiniz?
merhaba gene ben. bu aralar da ne çok soru sordum.
(git: 1238163)
bu duyurum üzerine şöyle bi mesaj aldım:
x-“hangi marka istiyorsaniz uygun fiyatli bulabiliriz size (kendimiz degil, amazon dan)”
ben- “teşekkür ederim. amazon’dan ben da bakabiliyorum. siz faklı olarak ne yapacaksınız? bu işten çıkarınız ne olacak? :)”
x- “çıkar meselesi değil. sizi fiyat karşılaştırması yapan sitelere yönlendirecektik. çıkarımız olsa link yönlendirmesinden anlardınız. ama madem çok biliyorsanız kendiniz bakın.”
demiş ve sonra da beni engellemiş. cevap da atamıyorum şimdi.
nedir bu? bana çok da karşılıksız iyilik yapacaklarmış gibi gelmedi. bir kere birkaç kişi olduklarından bahsetmiş. iş olarak yapıyorlar sanki bunu.
bir de karşılıksız iyilikse eğer, bahsettiği fiyat karşılaştırması yapan siteyi yazabilirdi direk. ayakkabının modelini duyuruda yazmışım, “bak burada daha ucuzu var” diyebilirdi. ama diğer yandan kötü bir amacı da yok gibi yani ne olabilir ki.
siz ne düşünüyorsunuz?
buraları okuyorsa eğer, beni engellemesine bozuldum, iletişimle her şeyi çözebilirdik oysa :)
(git: 1238163)
bu duyurum üzerine şöyle bi mesaj aldım:
x-“hangi marka istiyorsaniz uygun fiyatli bulabiliriz size (kendimiz degil, amazon dan)”
ben- “teşekkür ederim. amazon’dan ben da bakabiliyorum. siz faklı olarak ne yapacaksınız? bu işten çıkarınız ne olacak? :)”
x- “çıkar meselesi değil. sizi fiyat karşılaştırması yapan sitelere yönlendirecektik. çıkarımız olsa link yönlendirmesinden anlardınız. ama madem çok biliyorsanız kendiniz bakın.”
demiş ve sonra da beni engellemiş. cevap da atamıyorum şimdi.
nedir bu? bana çok da karşılıksız iyilik yapacaklarmış gibi gelmedi. bir kere birkaç kişi olduklarından bahsetmiş. iş olarak yapıyorlar sanki bunu.
bir de karşılıksız iyilikse eğer, bahsettiği fiyat karşılaştırması yapan siteyi yazabilirdi direk. ayakkabının modelini duyuruda yazmışım, “bak burada daha ucuzu var” diyebilirdi. ama diğer yandan kötü bir amacı da yok gibi yani ne olabilir ki.
siz ne düşünüyorsunuz?
buraları okuyorsa eğer, beni engellemesine bozuldum, iletişimle her şeyi çözebilirdik oysa :)
miriba!
biraz karışık bir soru olacak. cevaplayanlara şimdiden teşekkürlerimi sunarım.
kışlık ayakkabı ya da bot alacağım. kriterlerim; gore-tex'li, hafif ve sağlam olması, şöyle torunumun toununa kadar dayansın mesela :p bundan önceki 6 senede tabanı düşen lafuma botlarım gibi hüsrana uğramak istemiyorum. genellikle şehirde giyeceğim, arada bir de kampa gidiyorum orada da giyeceğim. ama kamp derken öyle dumanlı dağlarda kaybolmaca kampları değil, keyif kampları. ayağımı sıcak tutsun, terletmesin ve su almasın yeter.
başta asolo istiyordum ama onlar çok dağcı ayakkabısı. o yüzden biraz daha kibar olan salomonda karar verdim.
soru 1: salomon iyi midir? aşağıdaki modelini almayı düşünüyorum. fiyatı inanılmaz ucuz değil mi? ya da başka marka/model önerisi olan var mı?
www.amazon.com
2: amazon kullanmayı bilmiyorum :D normal internet alışverişinden bir farkı var mı? internette araştırdığım kadarıyla hep amazon.de sitesinin kullanımı anlatılmış. amazon.com'dan mı, amazon.de'den mi almamız lazım, yoksa bir şey fark etmiyor mu?
3: şu gümrük olayı nasıl oluyor? almayı düşündüğüm bot 100 dolar olduğu için gümrüğe mi takılacak?
4: black friday'de fiyatlar daha da düşer mi? ne kadar düşer, beklememe değer mi?
sevgiler, saygılar ve iyi çarşambalar.
biraz karışık bir soru olacak. cevaplayanlara şimdiden teşekkürlerimi sunarım.
kışlık ayakkabı ya da bot alacağım. kriterlerim; gore-tex'li, hafif ve sağlam olması, şöyle torunumun toununa kadar dayansın mesela :p bundan önceki 6 senede tabanı düşen lafuma botlarım gibi hüsrana uğramak istemiyorum. genellikle şehirde giyeceğim, arada bir de kampa gidiyorum orada da giyeceğim. ama kamp derken öyle dumanlı dağlarda kaybolmaca kampları değil, keyif kampları. ayağımı sıcak tutsun, terletmesin ve su almasın yeter.
başta asolo istiyordum ama onlar çok dağcı ayakkabısı. o yüzden biraz daha kibar olan salomonda karar verdim.
soru 1: salomon iyi midir? aşağıdaki modelini almayı düşünüyorum. fiyatı inanılmaz ucuz değil mi? ya da başka marka/model önerisi olan var mı?
www.amazon.com
2: amazon kullanmayı bilmiyorum :D normal internet alışverişinden bir farkı var mı? internette araştırdığım kadarıyla hep amazon.de sitesinin kullanımı anlatılmış. amazon.com'dan mı, amazon.de'den mi almamız lazım, yoksa bir şey fark etmiyor mu?
3: şu gümrük olayı nasıl oluyor? almayı düşündüğüm bot 100 dolar olduğu için gümrüğe mi takılacak?
4: black friday'de fiyatlar daha da düşer mi? ne kadar düşer, beklememe değer mi?
sevgiler, saygılar ve iyi çarşambalar.
aslında tam olarak başlıktaki durum geçerli. mesela lisede en yakın arkadaşımla kavga etmiştik. o günden sonra bir daha barışmadık ve konuşmadık. günlerce ağlamıştım. ne olmuştu da kavga etmiştik acaba? kim suçluydu? ben mi bişey dedim o mu bişey yaptı? hiçbir şey hatırlamıyorum. oysa kızı hatırlıyorum. bir sürü anımızı, evlerine gidip kaldığımı, gizli gizli içip sarhoş olduğumuzu falan.
sonra üniversitede bi çocuk yüzünden çok üzülmüştüm. bu daha 4 sene önceki olay olduğu için biraz daha net hatırlıyorum. çocukla dışarıda içtik ettik, sonra bize gittik işte sevişecektik sözde ama sonra evdeyken ben ona bir sebepten dolayı çok kızdım. oysa onunla olmayı baya istiyordum. tam olarak ne olmuştu? böyle basit bi olay da değil, tam bir sene ağladım ben sonra bu çocukla niye olmadı diye. ama sebebi neydi?
şirkette müdürümle yaşadığım bi tartışma var sonra. şimdi adamla çok yakınız aramızdan su sızmıyor. bazen aklıma geliyor ne diye tartışmıştık acaba diye, o olayı hatırlayamıyorum bir türlü.
buna benzer bir sürü örnek anlatabilirim. oldukları zamanda beni çok mutsuz ettiklerini hatırlıyorum, hayatımı çok etkilediklerini, nasıl da üzüldüğümü, ağladığımı, depresyona girdiğimi, bir daha hiç mutlu olamayacakmışım gibi hissettiğimi falan çok net hatırlıyorum. ama olayların detayları silinmiş.
acaba insanın kendini koruma mekanizması mı bu? ya da bir bende mi oluyor?
sonra üniversitede bi çocuk yüzünden çok üzülmüştüm. bu daha 4 sene önceki olay olduğu için biraz daha net hatırlıyorum. çocukla dışarıda içtik ettik, sonra bize gittik işte sevişecektik sözde ama sonra evdeyken ben ona bir sebepten dolayı çok kızdım. oysa onunla olmayı baya istiyordum. tam olarak ne olmuştu? böyle basit bi olay da değil, tam bir sene ağladım ben sonra bu çocukla niye olmadı diye. ama sebebi neydi?
şirkette müdürümle yaşadığım bi tartışma var sonra. şimdi adamla çok yakınız aramızdan su sızmıyor. bazen aklıma geliyor ne diye tartışmıştık acaba diye, o olayı hatırlayamıyorum bir türlü.
buna benzer bir sürü örnek anlatabilirim. oldukları zamanda beni çok mutsuz ettiklerini hatırlıyorum, hayatımı çok etkilediklerini, nasıl da üzüldüğümü, ağladığımı, depresyona girdiğimi, bir daha hiç mutlu olamayacakmışım gibi hissettiğimi falan çok net hatırlıyorum. ama olayların detayları silinmiş.
acaba insanın kendini koruma mekanizması mı bu? ya da bir bende mi oluyor?
merhaba.
amerika'dan opulentshopping.com adlı siteden 19 haziran tarihinde kargo da dahil 20 dolarlık bir ürün sipariş etmiştim. hala gelmedi!
tabi birkaç aydır adamları baya taciz etmekteyim, onlarca mail attım. sadece bir kere cevap attılar, "kusura bakmayın şirketimiz bu aralar bazı operasyonel değişiklikler yaşıyor, siparişler gecikebiliyor ama halledicez" falan dediler. bunu 2 ağustos'ta yazmışlar bu arada. sonra gene ses seda yok.
ne yapılabilir? amerika'nın ekşi sözlüğü falan var mı birilerini bulsam yazdırsam. quora'da bahsetsem ya da bir işe yarar mı?
amerika'dan opulentshopping.com adlı siteden 19 haziran tarihinde kargo da dahil 20 dolarlık bir ürün sipariş etmiştim. hala gelmedi!
tabi birkaç aydır adamları baya taciz etmekteyim, onlarca mail attım. sadece bir kere cevap attılar, "kusura bakmayın şirketimiz bu aralar bazı operasyonel değişiklikler yaşıyor, siparişler gecikebiliyor ama halledicez" falan dediler. bunu 2 ağustos'ta yazmışlar bu arada. sonra gene ses seda yok.
ne yapılabilir? amerika'nın ekşi sözlüğü falan var mı birilerini bulsam yazdırsam. quora'da bahsetsem ya da bir işe yarar mı?
şubat ayı başında erkek arkadaşımla birlikte yurtiçinde bir tatil planlayasım var. aslında aklımda istanbul yakınlarında; mesela abant'ta, yedigöller'de falan bir dağ evi ya da butik bir otel falan vardı ama onlar saçma pahalı (geceliği 500 lira.) bari uçakla değişik bir yerlere gidelim orada kalalım dedim. malum istanbul'dan uzaklaştıkça bu saçma pahalılık azalıyor. hem istanbul beyaz yakalısından da uzaklaşmış oluruz.
"o tarihlerde şurası çok iyi olur" diyebileceğiniz sakin sessiz bir yer var mı?
bu arada, genel olarak kamp insanıyız. yani rahatlık, modernlik, popülerlik ve lüksü kesinlikle aramıyoruz. böyle şehir gürültüsünden uzak, doğanın içinde, huzurlu falan bir yer olsun. çok da kalabalık olmasın.
teşekkürler!
"o tarihlerde şurası çok iyi olur" diyebileceğiniz sakin sessiz bir yer var mı?
bu arada, genel olarak kamp insanıyız. yani rahatlık, modernlik, popülerlik ve lüksü kesinlikle aramıyoruz. böyle şehir gürültüsünden uzak, doğanın içinde, huzurlu falan bir yer olsun. çok da kalabalık olmasın.
teşekkürler!
sevgili kulaklığım aylar önce bozuldu. sorun büyük ihtimalle kabloda temassızlık.
soru: istanbul'da bunu yaptırabileceğim bir yer var mı? kadıköy'deki yazıcıoğlu'nda falan mesela? ya da başka bir yer önerisi olan?
alternatif soru: yeni kablo alıp kendim de yapabilirim sanırım. laptop kablosunu bu şekilde tamir etmiştim daha önce. ama kulaklık kablosu çok ince olduğu için kendime güvenemedim. daha önce yapan var mı, oluru var mı bu işin?
soru: istanbul'da bunu yaptırabileceğim bir yer var mı? kadıköy'deki yazıcıoğlu'nda falan mesela? ya da başka bir yer önerisi olan?
alternatif soru: yeni kablo alıp kendim de yapabilirim sanırım. laptop kablosunu bu şekilde tamir etmiştim daha önce. ama kulaklık kablosu çok ince olduğu için kendime güvenemedim. daha önce yapan var mı, oluru var mı bu işin?
(38)
sevgilinizin babasının evinize erzak göndermesini nasıl karşılardınız?
istanbul kanatlarimin altinda #1229715
Erkek arkadaşımla 2 senedir birlikte yaşıyoruz. Onun ailesi de bize 15 dakika uzaklıkta oturuyor. Arada bir ailesinin evine gidiyor onları görmeye, bazen ben de gidiyorum. Özellikle babasıyla uzun süredir tanışıyoruz. Çok tatlı adam, muhabbeti süper. Birkaç kere beraber rakı içmişliğimiz falan var.
Geçenlerde gene onlara gittiğimde görüştük. Babasıyla ayaküstü konuşurken bana "Siz akşamları ne yiyorsunuz?" dedi. "Kahvaltı ya da tost yapıyoruz." dedim. Bunun üzerine erkek arkadaşımı göstererek, "Bu çocuk eve erzak almayı bilmez hiç, ben size et falan alayım getireyim onları pişirin yiyin." dedi. Ben şaka yapıyor sandım.
Sonra bugün erkek arkadaşım mesaj attı. "Akşam babamla buluşabilir misin, bize et almış, biraz da erzak falan, onları verecek." dedi. Ben de kızdım. Yani ben istesem alamıyor muyum kendi etimi sütümü diye düşündüm. Ha buluşmuşuz babası bana para vermiş, ha et vermiş; ne farkı var. Mesela benim annem de bize hep peynir, zeytinyağı falan yolluyor çünkü onların yaşadığı ilçede o ürünler çok güzel ve istesem gidip alamam. Ama burada babası kasaptan et alıp bana verecek, istesem gider ben de alırım oysa.
Bu arada şöyle detaylar vereyim. Babası yemek yapmayı ve yemeyi çok seven bir adam. Bazen yemek yaptığında bize de yolluyor. Bir keresinde kendisi getirdi hatta. Çok da güzel yapıyor. Erkek arkadaşımı besleyemediğimi, ya da bizim paramız yetmediği için erzak alamadığımızı :p falan düşündüğünü hiç sanmıyorum. Tek derdi "Çocuklar güzel şeyler yesin" dir eminim. Ama üslup da biraz garip değil mi yani et ve erzak alıp eve göndermeler falan?
Sonra düşününce kızmam yersiz mi oldu ki acaba dedim. Ama gene de garip değil mi?
*edit.genel istek üzerine başlıktaki "başkası" kısmını "sevgilinizin babası" olarak değiştirdim :)
Geçenlerde gene onlara gittiğimde görüştük. Babasıyla ayaküstü konuşurken bana "Siz akşamları ne yiyorsunuz?" dedi. "Kahvaltı ya da tost yapıyoruz." dedim. Bunun üzerine erkek arkadaşımı göstererek, "Bu çocuk eve erzak almayı bilmez hiç, ben size et falan alayım getireyim onları pişirin yiyin." dedi. Ben şaka yapıyor sandım.
Sonra bugün erkek arkadaşım mesaj attı. "Akşam babamla buluşabilir misin, bize et almış, biraz da erzak falan, onları verecek." dedi. Ben de kızdım. Yani ben istesem alamıyor muyum kendi etimi sütümü diye düşündüm. Ha buluşmuşuz babası bana para vermiş, ha et vermiş; ne farkı var. Mesela benim annem de bize hep peynir, zeytinyağı falan yolluyor çünkü onların yaşadığı ilçede o ürünler çok güzel ve istesem gidip alamam. Ama burada babası kasaptan et alıp bana verecek, istesem gider ben de alırım oysa.
Bu arada şöyle detaylar vereyim. Babası yemek yapmayı ve yemeyi çok seven bir adam. Bazen yemek yaptığında bize de yolluyor. Bir keresinde kendisi getirdi hatta. Çok da güzel yapıyor. Erkek arkadaşımı besleyemediğimi, ya da bizim paramız yetmediği için erzak alamadığımızı :p falan düşündüğünü hiç sanmıyorum. Tek derdi "Çocuklar güzel şeyler yesin" dir eminim. Ama üslup da biraz garip değil mi yani et ve erzak alıp eve göndermeler falan?
Sonra düşününce kızmam yersiz mi oldu ki acaba dedim. Ama gene de garip değil mi?
*edit.genel istek üzerine başlıktaki "başkası" kısmını "sevgilinizin babası" olarak değiştirdim :)
merhaba,
h&m'de %100 pamuklu, çift kişilik nevresim takımı var. sadece nevresim ve 2 yastık kılıfı yani. alt çarşaf yok.
fiyatı 76 lira.
iyi mi sizce? bana biraz çok geldi ama piyasasından da hiç haberim yok.
nevresime fazla para vermek istemiyorum. daha ucuza gene böyle 100% pamuklu kumaştan nevresim bulabileceğim bir yer bulabilir miyim? yoksa bunu alacağım.
h&m'de %100 pamuklu, çift kişilik nevresim takımı var. sadece nevresim ve 2 yastık kılıfı yani. alt çarşaf yok.
fiyatı 76 lira.
iyi mi sizce? bana biraz çok geldi ama piyasasından da hiç haberim yok.
nevresime fazla para vermek istemiyorum. daha ucuza gene böyle 100% pamuklu kumaştan nevresim bulabileceğim bir yer bulabilir miyim? yoksa bunu alacağım.
merhaba
zamanında internette bir yerlerde okumuştum, "uçakların kalkmasına yakın saatlerde dolmayan koltukları ucuza satıyorlar" diye.
var mı böyle bir şey? varsa nereden ve nasıl yapıyoruz?
zamanında internette bir yerlerde okumuştum, "uçakların kalkmasına yakın saatlerde dolmayan koltukları ucuza satıyorlar" diye.
var mı böyle bir şey? varsa nereden ve nasıl yapıyoruz?
merhaba.
bir arkadaşım var kendisi avustralya'lı ve istanbul'da yaşıyor. jinekoloğa gidecek ama türkçesi pek iyi olmadığı için ingilizce anlatacak. onu anlayıp konuşabilecek bir doktor arıyor.
ben zaten ingilizce bilir çoğu doktor falan dedim ama günlük ingilizce yeter mi, tıbbi ingilizce mi bilmek gerekir çok da emin olamadım.
istanbul anadolu yakasında ssk ile anlaşmalı bir yerde ingilizce bilen jinekolog soracağım.
teşekkürler.
bir arkadaşım var kendisi avustralya'lı ve istanbul'da yaşıyor. jinekoloğa gidecek ama türkçesi pek iyi olmadığı için ingilizce anlatacak. onu anlayıp konuşabilecek bir doktor arıyor.
ben zaten ingilizce bilir çoğu doktor falan dedim ama günlük ingilizce yeter mi, tıbbi ingilizce mi bilmek gerekir çok da emin olamadım.
istanbul anadolu yakasında ssk ile anlaşmalı bir yerde ingilizce bilen jinekolog soracağım.
teşekkürler.
miriba
hani telefonun ekranını döndürdükçe, ya da yukarı aşağı çevirdikçe fotoğrafın çekildiği alanın her yerini 360 derece görebildiğimiz fotoğraflar var ya. onlar nasıl çekiliyor? uygulaması var sanırım ama bulduğum uygulamalar iphone 6s te çalışmıyordu.
hani telefonun ekranını döndürdükçe, ya da yukarı aşağı çevirdikçe fotoğrafın çekildiği alanın her yerini 360 derece görebildiğimiz fotoğraflar var ya. onlar nasıl çekiliyor? uygulaması var sanırım ama bulduğum uygulamalar iphone 6s te çalışmıyordu.
bir x kişisini @ yaparak twite ekledim. mention'ladım yani. x kişisine bildirim gitti.
sonra benim twiti başkaları da retweet yaptı. her retweet'te gene bildirim gidiyor mu x kişisine?
sonra benim twiti başkaları da retweet yaptı. her retweet'te gene bildirim gidiyor mu x kişisine?
Merhabalar,
Erkeklere sorum: Sevgiliniz/eşiniz size sinirlendiğinde ne yapıyorsunuz?
Olay büyümesin ve kavga çıkmasın diye sessizce sinirinin geçmesini mi bekliyorsunuz, yoksa konuşmaya devam ederek sorun her neyse çözümünü bulmaya mı çalışıyorsunuz?
Yoksa başka bir şey mi?
Kadınlara sorum: Sevgilinize/eşinize sinirlendiğinizde ondan nasıl bir davranış sergilesin isterdiniz?
Not: Sinirlenilen konu baya önemsiz bir şey. Örneğin "o bardağı niye oraya koydun da buraya koymadın" gibi bir şey. Ama o bardağın oraya konulmaması gerektiği kadın tarafından daha önce birkaç kere erkeğe söylenmiş, sebebi de açıklanmış, erkek de "tamam" demiş.
Erkeklere sorum: Sevgiliniz/eşiniz size sinirlendiğinde ne yapıyorsunuz?
Olay büyümesin ve kavga çıkmasın diye sessizce sinirinin geçmesini mi bekliyorsunuz, yoksa konuşmaya devam ederek sorun her neyse çözümünü bulmaya mı çalışıyorsunuz?
Yoksa başka bir şey mi?
Kadınlara sorum: Sevgilinize/eşinize sinirlendiğinizde ondan nasıl bir davranış sergilesin isterdiniz?
Not: Sinirlenilen konu baya önemsiz bir şey. Örneğin "o bardağı niye oraya koydun da buraya koymadın" gibi bir şey. Ama o bardağın oraya konulmaması gerektiği kadın tarafından daha önce birkaç kere erkeğe söylenmiş, sebebi de açıklanmış, erkek de "tamam" demiş.
merhaba.
kedimde egzama var ve aylardır geçmiyor. veterinerin dediğine göre ancak doğru mamayla geçermiş, ama onun önerdiği mamalarla geçmedi hatta arttı. şu an gerçekten kaliteli bir mama arıyorum ama bulamıyorum. siz ne kullandığınızı ve memnun olup olmadığınızı yazarsanız muazzam olur. bari onların arasından araştırayım.
detay:
mesela "kediler için tahılsız mama en iyisidir" denilmiş. tamam. bakıyorum hop, en bilinen ve en güvenilir mama markalarının (royal canin, hills, pro plan) hepsinin içinde mısır, pirinç, glüten, patates vs var. bunlardan almayacağız mı yani?
sonra "egzama olan kedilere tavuklu mama yedirmeyin, hipoalerjenik mama almalısınız" denilmiş. hipoalerjenik özellikli mamalara bakıyorum, tavuklu ve pirinçli olduğu yazıyor. e hani egzama sorunu varsa tavuklu yedirmeyecektik, pirinç de zararlıydı? siz kedimi öldürmeye mi çalışıyorsunuz ya? ey mama üreticileri, kendinize gelin. üstünüze mahalledeki tüm kedili teyzeleri salarım çok başınız ağrır.
neyse. araştırdıklarım arasında en aklıma yatan N&D diye bir mama oldu. o mamanın içeriği de etli ve meyveli karışık. portakallısından tutun da yaban mersinlisine kadar bin tane çeşidi var. bu meyve olayı kedi için iyi midir, ya da gerekli midir? egzamasını etkiler mi?
okuyan ve yardımcı olanlara çok teşekkürler.
kedimde egzama var ve aylardır geçmiyor. veterinerin dediğine göre ancak doğru mamayla geçermiş, ama onun önerdiği mamalarla geçmedi hatta arttı. şu an gerçekten kaliteli bir mama arıyorum ama bulamıyorum. siz ne kullandığınızı ve memnun olup olmadığınızı yazarsanız muazzam olur. bari onların arasından araştırayım.
detay:
mesela "kediler için tahılsız mama en iyisidir" denilmiş. tamam. bakıyorum hop, en bilinen ve en güvenilir mama markalarının (royal canin, hills, pro plan) hepsinin içinde mısır, pirinç, glüten, patates vs var. bunlardan almayacağız mı yani?
sonra "egzama olan kedilere tavuklu mama yedirmeyin, hipoalerjenik mama almalısınız" denilmiş. hipoalerjenik özellikli mamalara bakıyorum, tavuklu ve pirinçli olduğu yazıyor. e hani egzama sorunu varsa tavuklu yedirmeyecektik, pirinç de zararlıydı? siz kedimi öldürmeye mi çalışıyorsunuz ya? ey mama üreticileri, kendinize gelin. üstünüze mahalledeki tüm kedili teyzeleri salarım çok başınız ağrır.
neyse. araştırdıklarım arasında en aklıma yatan N&D diye bir mama oldu. o mamanın içeriği de etli ve meyveli karışık. portakallısından tutun da yaban mersinlisine kadar bin tane çeşidi var. bu meyve olayı kedi için iyi midir, ya da gerekli midir? egzamasını etkiler mi?
okuyan ve yardımcı olanlara çok teşekkürler.
merhaba.
çalıştığım şirketin eve servisi var ancak ben trafiğe dayanamadığım için ve köprüdeki çalışma nedeniyle zaten berbat olan trafik iyice saçmaladığı için akşamları servis kullanmıyorum. toplu taşımayla 45 dakikada evimde oluyorum.
bugün yüküm olduğu için iş çıkışı servise bindim. 5.30 da levent'ten çıktık, şu an saat 7.10 ve biz zincirlikuyu'dayız. muhtemelen 8 gibi, yani toplamda 2 buçuk saatte kadıköy'deki evimde olacağım. servistekilerin dediğine göre de bu uzun süredir hep böyleymiş. özellikle cuma günleri.
belediyenin bu konuda bir altyapı düzenlemesi yapmasını geçiyorum.
sanki trafik ve tüm diğer altyapı sorunları yokmuşcasına her yere bitişik nizam plaza dikilmesini de geçiyorum. ki bu yapılaşma da gene belediyenin izni dahilinde yapılıyor.
dikkat ediyorum, trafikteki araçların içinde sadece 1-2 kişi var. benim merak ettiğim şu: kim bu insanlar ve neden hala işlerine arabayla gidip geliyor? üstelik tek başlarına? hangi manyak ne amaçla çeker her gün bu eziyeti? metrobüs kullanmak istemedikleri için mi?
bir de neden her cuma akşamı normalden çok daha fazla trafik oluyor?
bonus: ışınlanma ne zaman keşfedilecek?
teşekkürler.
çalıştığım şirketin eve servisi var ancak ben trafiğe dayanamadığım için ve köprüdeki çalışma nedeniyle zaten berbat olan trafik iyice saçmaladığı için akşamları servis kullanmıyorum. toplu taşımayla 45 dakikada evimde oluyorum.
bugün yüküm olduğu için iş çıkışı servise bindim. 5.30 da levent'ten çıktık, şu an saat 7.10 ve biz zincirlikuyu'dayız. muhtemelen 8 gibi, yani toplamda 2 buçuk saatte kadıköy'deki evimde olacağım. servistekilerin dediğine göre de bu uzun süredir hep böyleymiş. özellikle cuma günleri.
belediyenin bu konuda bir altyapı düzenlemesi yapmasını geçiyorum.
sanki trafik ve tüm diğer altyapı sorunları yokmuşcasına her yere bitişik nizam plaza dikilmesini de geçiyorum. ki bu yapılaşma da gene belediyenin izni dahilinde yapılıyor.
dikkat ediyorum, trafikteki araçların içinde sadece 1-2 kişi var. benim merak ettiğim şu: kim bu insanlar ve neden hala işlerine arabayla gidip geliyor? üstelik tek başlarına? hangi manyak ne amaçla çeker her gün bu eziyeti? metrobüs kullanmak istemedikleri için mi?
bir de neden her cuma akşamı normalden çok daha fazla trafik oluyor?
bonus: ışınlanma ne zaman keşfedilecek?
teşekkürler.
merhaba!
birkaç ay önce instagram'da şu sürekli saçmasapan ve ilginç şeyler paylaşan hesaplardan birini takip etmeye başlamıştım. geçen hafta takip etmeyi bıraktım. ancak o hesapta 19 haziran günü paylaşılan bir fotoğrafa ulaşmam gerekiyor ve hesabın ismini bir türlü hatırlayamıyorum. amerikalı bir adamdı sanırım. birkaç milyon takipçisi de vardı hatırladığım kadarıyla.
bu hesabı tekrar bulma şansım var mı? instagram profilimin önbelleğe alınmış hali falan var mıdır, oradan takip ettiklerime girsem oradan bulsam?
"ne fotoğrafmış ya, boş beleş şeylerle uğraştırıyorsun bizi" demeyin, konu çok ciddi :)
birkaç ay önce instagram'da şu sürekli saçmasapan ve ilginç şeyler paylaşan hesaplardan birini takip etmeye başlamıştım. geçen hafta takip etmeyi bıraktım. ancak o hesapta 19 haziran günü paylaşılan bir fotoğrafa ulaşmam gerekiyor ve hesabın ismini bir türlü hatırlayamıyorum. amerikalı bir adamdı sanırım. birkaç milyon takipçisi de vardı hatırladığım kadarıyla.
bu hesabı tekrar bulma şansım var mı? instagram profilimin önbelleğe alınmış hali falan var mıdır, oradan takip ettiklerime girsem oradan bulsam?
"ne fotoğrafmış ya, boş beleş şeylerle uğraştırıyorsun bizi" demeyin, konu çok ciddi :)