(7) 

hamile kedi ve iletişim sorunları

vesna #917979 
bir hafta kadar önce sokakta karnı burnunda bir kediye denk gelince, kucakladım getirdim eve. doğumunu rahat yapsın da sonra bebekleri de anneyi de sahiplendiririm diye. ilk gece sürekli miyavladı, kuytu yerlere saklandı, halsiz halsiz yattı. dedim herhalde doğuracak. bekle bekle bebek çıkmadı. halsizliği de tedirgin edince veterinere götürdüm, ultrasonu çekildi bir aksilik mi var, içerde ölen bebek mi var diye. her şey yolundaymış. ama işte karnı hassas bölgesi ve orası traş edildiği için benden nefret ediyor ve benden aşırı derecede korkuyor.

eve gelince kartonların, kolilerin olduğu boş odaya girdi, giriş o giriş. çıkmıyor oradan. ben yanına girince de gözleri kocaman kocaman oluyor korkudan. sakinleştirmek için başını okşayayım dedim, iki kolumu birden parçaladı ve hırladı bana tırmaladıktan sonra. ama şöyle de dengesiz bir durum var ortada: ben odasına girmezsem mama yemiyor. miyavlayarak beni çağırıyor, ben odaya girince de mama yemeye başlıyor.

psikolojim bozulmaya başladı artık. beni sevsin, bana bayılsın demiyorum, benden korkmasa yeter. nasıl sakinleştirebilirim ben bu anne adayını?

not: fotoğrafta oyun oynamıyor, hep öyle yerlere saklanıyor. büyük bir kutunun içine özel pamuk minder yapptırıp koydum, kutuya başını sürtüyor ama kesinlikle içine girmiyor. resimde gördüğünüz gibi kartonların arkasına, fayansların üstüne yatıyor.
(2) 

uyurgezer mi olmuşum?

vesna #895416 
eşim uyurken konuştuğumu söylüyordu bir süredir, sabaha kadar sürekli rüya görüyorum her gece, konuşma sanırım onunla ilgili. ama dün gece bir tık üstüne çıkmışım. gece yatak odasından çıkıp mutfağa gitmiş, mutfak masasına başımı koyup uyumuşum. ben böyle bir şey yaptığımı kesinlikle hatırlamıyorum. daha önce anksiyete bozukluğu nedeniyle psikiyatr kontrolünde ilaç+terapi şeklinde bir yol izlemiştik. şimdi hayatımda değişen bazı şeylerle birlikte yeni kaygılarım da var artık. terapim mi gelmiş benim?
(17) 

hamileliğe ait batıl inançlar

vesna #895375 
neymiş hamilelikte 3 ay dolmadan hamile olduğun söylenmezmiş, bebeğe nazar değermiş düşük yaparmışsın. yok efendim eşyaları erkenden alınmazmış, bebeğe öyle olurmuş böyle olurmuş.

ne manyakça şeyler bunlar ya? var mı bildiğiniz böyle mitler?

edit: manyakça sözü çok irrite etmiş herkesi, manyakça demeyelim de sinir bozan diyelim. ne bileyim batıl inanç demeyelim de negatif enerji diyelim, ne olacak ki?
(13) 

duyuru açarken tereddüt etmek

vesna #895369 
bazen oluyor bana, yazıyorum yazıyorum sonra saçma mı acaba diyorum, ne bileyim biri cins cins bir yorum yaparsa gıcık olurum durup oturduğum yerde diyorum, vazgeçiyorum öylece. mesela daha az önce yazdığım bir duyuruyu göndermeden sildim böyle.

siz de yapıyor musunuz?
(11) 

kitaplarin onsozlerini

vesna #887219 
Okuyor musunuz? Ben okuyamiyorum, cok daraliyorum okurken. Aranizda onsozleri okuyan var mi? Cok sey kaciriyor muyum?
(2) 

gece ayak ve ense-kafa terlemesi

vesna #885232 
Erkek arkadasim asagi yukari 3 haftadir durup durup gece tam yatacak vakit (gece 12 gibi yatar normalde) baslayan ayak terlemesi yuzunden uyuyamiyor. Sabah kalktiginda sac dipleri de baya baya islanmis oluyor terden. Yazlik sortla tisortle yatiyor, kalin da giyinmiyor ki. Hatta muhtemelen terlememek icin ince giyinip usuttugu icin gribi de gecmiyor. Su tere bi cozum bulalim da adam artik normal giysilerine donup su gripten de kurtulsun.

Sebebi ne olabilir? Doktora gidecegiz de hangi poliklinige gidelim biz?
(3) 

yer çekimine direnmek, spor

vesna #880165 
evet yaş ve cinsiyet itibari ile (34K,) yer çekimiyle inatlaşmak için bir süredir bıraktığım spora tekrar başlamam lazım. yürüyüş yapıyorum ama yeterli olmasa gerek. salonda spor yapmaktan nefret ediyorum. bir de 2 tane bel fıtığım var, o yüzden her egzersiz uygun değil bana.

belfitigi.belveboyunfitigi.com şuradaki egzersizler bel fıtığı için yardımcı olurken, bir yandan da yer çekimi ile olan inatlaşmamda fayda sağlar mı? yoksa onun için başka şeyler mi yapmam lazım? evetse, napmam lazım? evde uygulanabilir tavsiyelerinizi rica edeyim, çünkü dediğim gibi salon sevmeyengillerdenim.

not: kilo problemim yok. sadece fit kalmak ve sarkmamak derdindeyim.
(5) 

müşterek tapu

vesna #880125 
benim ailemden kalan biraz param var. erkek arkadaşımın da maaş kartı bende duruyor, oradan 3 sene de epey bir şeyler biriktirdim. üstüne de biraz kredi çekeceğiz, ev alacağız. ocak sonunda evleneceğiz. evi ise evlenmeden önce alacağız muhtemelen. evleninceye kadar içinde istediğimiz değişikliği yapıp, evlenmeden önce o eve geçelim diyoruz. şimdiki evimizi de bir arkadaşımıza kiraya vereceğiz. (şu an çok hoşumuza giden bir ev var, ayıp biliyorum ama kaparoyu verenin vazgeçmesini umut ediyoruz)

şimdi mesele şu ki, erkek arkadaşım evin tapusunun benim üzerimde olmasını istiyor. sebebi de çok yoğun çalışması ve evrak işlerine koşturamayacak olması. ben de evlilik öncesi edinilen mal olacağı için yasal hakları açısından ikimiz üstüne olsun istiyorum. hayat bu iyisi var kötüsü var, bencilliğin alemi yok, ikimizi de güvenceye almak lazım. hem o biriktirdiğimiz parayla istediği arabayı almak için çok heveslenmişti ama bu ev konusu açılınca hayallerinin arabasından vazgeçti. o yüzden sadece benim üzerime olması içime sinmiyor. evlenmeden müşterek tapu çıkartabiliyor muyuz? her işi halletsem de erkek arkadaşımı sadece imza atmaya çağırsam, böyle bir yol var mı?
(8) 

nezle gecmiyor

vesna #879908 
Sozde grip asisi yaptirdim ama daha kis bastirmadan basimi hastaliktan alamaz oldum. Once farenjit 2 hafta surdu. Simdi de nezleyle ugrasiyorum. Asiya ragmen niye surekli hasta oluyorum ben? İlk defa bu sene boyle. Onceki senelerde boyle olmazdi hic. Yas ilerledikce hastalik gec mi iyilesir? Yaslaniyorum mu nedir? 3 haftadir duzelemedim. Gecmiyor insafsiz. Burun kenarlarimin goruntusu fena. Hapsirmak, hapsiramamak ve hapsirabilmek icin isiga bakmakla geciyor gunler. Niye iyilesmiyorum ben?
(21) 

bende mi bir sorun var

vesna #876656 
ocak ayında evleniyorum. hem artık çocuk istediğimiz için hem de evliliğin sağlayacağı yasal haklarımız açısından e evlenelim artık dedik. önce gelinlik krizi çıktı. ben istemiyorum, erkek arkadaşım istiyor. beyaz dantel-şifon karışımı bir elbise ile sorunu çözdük. şimdi de gündemimizde eşya konusu var. eşyaları 2 sene önce sıfırlamıştık zaten. haliyle koltukları, köşe takımını falan değiştirmek bana saçma geliyor. e 2 yılda bir zorunluluk olmadığı sürece mobilya değiştirilmez ki. yazık yani. erkek arkadaşım gözünü şimdi de mobilyalara dikti. olmaz o unut dedim diye de bana çıkıştı "sen evlenmek istemiyor musun, hiç heyecanlı bir halin yok. hayatımız değişiyor evimiz de değişse fena mı olur" diye. sadece evlilik yüzüğü için özel bir model istedim, beyaz altından kişiye özel tasarım olacak. evlilikle ilgili de başka bir isteğim olmadı. e gerek yok çünkü. bıraksam eşyalar yetmeyecek, evi bile değiştirmeye kalkacak gibi hissetmeye başladım. düşünüyorum düşünüyorum, mobilyaları niye değiştirmemiz gerektiğini hala anlamıyorum. 2 senelik mobilya sırf evdeki çekmecelerden birinde artık bir evlilik cüzdanı olacak, bankada ortak hesap açabileceğiz diye değiştirilir mi?

evliliğin lafı bile bi değişik yaptı adamı. imzadan sonra tanımakta güçlük çekmesem bari.
(19) 

mobildeyim muhabbeti

vesna #875535 
duyuruda sıkça gördüğüm bir şey bu, mobildeyim edit yapamıyorum, mobildeyim fotoğraf göremiyorum gibi. e en altta mobil görünümden çık diye bir link var. edit yapabiliyorsun, fotoğraf görebiliyorsun, ayrıca bir duyuruya verilen cevapları görmek için de ayrıca bir yeri tıklamana gerek yok. "mobildeyim uzun yazamayacağım" hariç şu mobildeyim muhabbetlerini anlamıyorum ben. "mobildeyim editleyemiyorum" ya da "mobildeyim fotoğrafları göremiyorum" yazmaktan daha kolay alttaki mobil görünümden çık linkine tıklamak. niye var bu mobildeyim muhabbeti? benim gözden kaçırdığım bir nokta mı var? varsa nedir?
(34) 

gelinlik şart mı

vesna #873399 
yoğun baskılar sonucu ocak ayında evleniyorum. yalnız sanki 4 senedir beraber yaşadığım adam beni hiç tanımamış gibi davranmaya başladı. birçok krizi aştık ama şu gelinlikte takılı kaldık. ben istemiyorum gelinlik giymek. tamam diyorum, beyaz elbise giyeyim ama gelinlik istemiyorum. hiçbir zaman öyle bir hayalim olmadı. şimdi de isteğim yok açıkçası. anneleri bile ikna ettim ama benim adamı ikna edemiyorum. abartılı bir düğün vs konsepti de yok ortada. nikah, sonrasında annelerle yemek ve akşam da arkadaşlarla kutlama yani hepsi. ben gündüzden başlayıp gecenin bilmem kaçında bitecek bir günü gelinlikle geçirmek istemiyorum.

ben seni gelinlikle görmek istiyorum diye tutturdu. (gelin saçı modelleri arıyordu gündüz internette, düşünün yani, o kadar!) ne desem vazgeçiremiyorum. hakikaten şart mıdır bu gelinlik?

edit: ha bu arada beğendiği gelin saçı da ekte. çok kararlı yani, öyle böyle değil.
(18) 

nasıl tanıştınız sorusuna cevap vermemek

vesna #870335 
erkek arkadaşımla iğrenç bir tanışma hikayemiz var. erkek arkadaşım iş değiştirdiği için, etrafımızda yeni insanlar beliriyor bu ara. hadi eski arkadaşlar biliyor da yenilere anlatmak istemiyorum. zaten anlatınca masada buz gibi bir hava esiyor, insanların midesi bulanıyor. yemek yerken sorulduğunda "haha istanbul'a yeni tayinim çıkmış, ilk gün gelmişim, vapurda midem sen bir bulan, bir bulan, şak diye kustum adamın üstüne!" diye anlatılmıyor yani. niye bizim romantik olmasından da geçtim de, normal bir hikayemiz yok ki :(

cins bir tipmiş gibi görünmeden nasıl tanıştınız sorusunu nasıl es geçebilirim? erkek arkadaşım bu yeni işini ve ortamını çok önemsiyor da, adamı kabusu olmayayım diyorum.

(kutucuklara gece işaret gelecek, soruyu sorup kaçıyorum.)
(8) 

anneler neden bu kadar alıngan

vesna #870271 
oluyor? erkek arkadaşım arada annesinde kalır, o da genellikle hafta içi akşamlara denk gelir. 2 saat yüzünü anca görüyor annesi diye bugün sabahtan gönderdim adamı, git biraz gezin, yemeğe çıkın gönlünü yap annenin, ben de akşam katılayım size. başbaşa vakit geçirin biraz, özlemiştir seni dedim. gitti. neyse, az önce mesaj attı erkek arkadaşım, senin gelmediğine bozuldu galiba, bütün gün olursa sıkılırım diye mi gelmedi demiş. erkek arkadaşımın bunu bana söylemesine de bozuldum, annesinin böyle düşünmesine de bozuldum. benim annem şehir dışında ve çok özlüyorum, kendimi onun yerine koydum ve bari bu kadıncağız aynı şehrin içinde evladıyla biraz rahat vakit geçirsin istedim. kötü bir niyetim yoktu. niye bu kadar alınganlar? ya da ben mi yanlış düşünüyorum?
(25) 

maaş kartının sevgilide durması

vesna #869961 
öncelikle iddia oynamayın, yuva yıkıyor. kötü bir giriş oldu, yok yuvamın yıkıldığı yok da, erkek arkadaşım bu ara iddia oynamaya fena sardı. ben de ilgisini dağıtayım diye azıcık uğraştım falan, "dur ben seçeyim ama kazanırsam bütün para benim" dedim. "maaş kartım bile sende, gözün doysun" dedi. adamın içinde mi birikmiş nedir?

şimdi olay şöyle: benden 4 kat fazla kazanıyor. yalnız harcarken biraz cömert kendisi. bugünün yarını da var, kenarda paramız olsun diyorum. var ya diyor sanki fazla birikim göz çıkarırmış gibi. ona kalsa her ay kazandığını o ay yer bitirir. ben de o yüzden 3 sene önce maaş kartına el koydum, bende duruyor. faturalar ödeniyor, kartları yatırıyorum. kendinin hesabına biraz para koyuyorum, kalanı da birikim hesabına yatırıyorum. sesini çıkarmıyor ama işte yukarıdaki cümle kafamı karıştırdı.

siz olsanız rahatsız olur muydunuz maaş kartınızın sevgilinizde durmasından? (ama cevap verirken unutmayın, kendi halinize bırakılırsanız bir aydan öbür aya 100 lira artıramayacak kadar savurgan biri olduğunuzu varsayacaksınız.)

edit 1: yazmayı unutmuşum: kartı başta kendi vermişti ama. bir gün unuttuğu elektrik faturası yüzünden elektrik kesilince olay çıkardım ben. otomatik ödeme talimatı vermeyi bile mi akıl edemiyorsun, bu nasıl ev idare etmek diye. al o kadar kolaysa sen idare et evi diye rest çekti verdi kartı bana. ama hep bende kalacağını düşünmedi mi acaba diyorum. bir aylık bir rest çekme miydi acaba da 3 senedir azap mı çekiyor adam diye bir kaldım. kartı da kendi istemedi, ben de vermedim. sonradan isteyemedi de içine mi oturuyor nedir diye ikilem yaşadım. 3 sene boyunca bir kere bile mevzu olmamıştı çünkü.

edit2: bir miktar yatırıyorum sevgilimin başka bankadaki hesabına, kalanıyla benim maaşı birleştirip faturaları ödüyorum, mutfak alışverişi parasını ayırıyorum. bir miktar nakit ayırıyorum. kalanı da birikim hesabına atıyorum. maaş hesabında para bırakmıyorum yani. ama diğer bankadaki hesabına para yatırıyorum tabii ki, çocuk gibi eline harçlık vermiyorum yani. 35 yaşındaki adama yapılmaz o :)

en son edit: dayanamadım sordum: "kartı alıp da rahatımı bozamam hiç, ben hayatta o parayı biriktiremezdim, hayallerimdeki arabaya az kaldı" dedi. ben de kendimi yediğimle kaldım, iyi mi :))
(10) 

tamamen kadınsal bir soru

vesna #869171 
kadınlar kulübü şeysine pislik olsun diye değil, ciddi ciddi soruyorum.

tampon kullanabiliyor musunuz? çok rahatsız bir his değil mi? bir de sanki hijyenik değilmiş gibi geliyor? markadan markaya değişiyor mu rahat(sız)lığı?
(9) 

duyuru toplanmaları

vesna #869104 
yukarıdaki duyuruları görünce sorayım dedim. garip hissetmiyor musunuz hiç görmediğiniz, tanımadığınız insanlarla bir araya gelince? "ben duyurudan vesna, adım da ...." diyemem yani ben tanımadığım birine. tanıdık olmayan ortamlara girme fikri bile geriyor beni. tayin isterken bile tanıdığım olan okul tercih etmiştim. asosyal miyim ben? ya da benim gibi düşünenler var mı burada, aslında yalnız değil miyim?
(9) 

düşünün ki

vesna #866232 
karşınızda türkçe bilmeyen birisi var, siz de onun dilini bilmiyorsunuz. ortak bildiğiniz başka bir dil de yok. bu insanla iletişim kurmak zorundasınız. yazılı değil, sözlü iletişim ve bu durum bir kerelik değil. en az birkaç ay iletişim halinde olmanız lazım.

bu insanla nasıl iletişim kurardınız?

edit: ben en iyisi konuyu iyice açayım: 15 sınıfta derse giriyorum, bu sınıflardan 9 tanesine suriyeli öğrenci geldi. onlar türkçe ve ingilizce bilmiyor ben de arapça bilmiyorum. ve ben bu çocuklara ingilizce öğreteceğim. bu çocukları bir sınıfa toplayıp öğret deseler sorun değil, illa ki bir yol bulunur ama yok, illa saçmalayacaklar ya; adamlar tutmuş sınıflara dağıtmış. okul başlayalı 2.5 ay oldu neredeyse. kaçırdıkları konular için telafi dersi yapmak zorundayım zaten de, normal derslerde ne yapacağım ben? sınıftaki 30 öğrenciyi bırakıp onlarla tek tek işaret diliyle anlaşamam. e tek tek ilgilenmezsem bu çocuklar bir şey öğrenemez.

idareye haftada 2 saat yetmez bu çocuklara, hem ingilizce hem türkçe öğrenecek bunlar, ders dışı saatte haftada 4 saat ingilizce saati koyayım gelip okula anlatayım, bu çocuklar nasıl öğrenecek dedim, kabul etmediler. nasıl öğrenecek bu çocuklar? stresten kaşıntı tuttu yemin ederim.
(3) 

kulağıma bir şey yaptım

vesna #863790 
kaşınıp duruyordu kulağımın içi, ben de kaşıyayım dedim kulak temizleme çubuğuyla ama fazla mı içe gitti nedir, ağrıdı kaşırken. 2 saat oldu neredeyse hala kulağımda zonklama var. bu geçmezse kulağımın içinde acayip sesler varken uyuyamam da ben şimdi. geçici bir durumdur değil mi?
(6) 

nereye gidiyor bunlar

vesna #863309 
perdeleri yıkadım. hepsinde birer ikişer düğme düşmüş yıkanırken. çamaşır makinesinin içinde yok, lastiğinin oraya falan da girmemiş. e süzeğe gidecek şey zaten değil. makinenin kazanını inceledim, yok yani kaçıp gidebileceği bir yer. ben anlamıyorum nereye gidiyor bunlar? nerede bu düğmeler?
(15) 

sünnet krizi

vesna #862445 
okula sağlık taraması için geleceklerini duyan öğrencim kolumdan çekiştirerek çağırdı beni, öğretmenim sünnet olup olmadığımıza bakarlar mı diye sordu(ilkokul 2 yaş 7), tenefüsteydik, etraftaki çocuklar duymuş, sünnetsiz diye dalga geçmişler. hastayım, raporluyum 3 gün, son durumdan haberim yok ama pazartesi gittiğimde alay etmeler devam ediyorsa müdahale edeyim mi yoksa bırakayım aralarında mı halletsinler?

liseden ilkokula geçince ergen derdinden kurtuldum diye sevinmiştim ama ilkokulun derdi de bir başka oluyormuş, durup da öğrencimin pipisi için dertleneceğim aklıma gelmezdi.
(5) 

insandan hayvana hastalık geçer mi

vesna #861925 
farenjit olmuşum üzerinize afiyet. grip aşısı falan oluyorum kışın grip olmamak için. dikkat ederim yani. en son ne zaman bu kadar hasta oldum hatırlamıyorum bile. doktor rapor verdi öğretmen olduğumu duyunca, okula gitme çocuklar açısından risk dedi. yarı uyur yarı uyanık geçiyor gün. kedi sallamıyor beni ama köpekler öğlen gitmeyince sevinçten çılgına döndüler, mutlu baya ikisi de ama bana çok sokuluyorlar. genel olarak sağlıklı hayvanlar, basit hastalıklar hariç önemli bir sağlık sorunları olmadı bugüne kadar(4 yaşındalar). ben de ilk defa bu kadar ağır bir farenjit geçiriyorum.

sürekli öksürüp hapşurduğum için mikrop saçıyorum. köpeklere bulaşır mı? maske takmaktan ruhum sıkıldı, bulaşmazsa çıkaracağım maskeyi.
(6) 

Bi tavşanımız eksikti!

vesna #858870 
evet, çok sevgisiz bir başlık oldu ama işin aslı öyle değil. anlatayım.

ev nuhun gemisi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. kendini nuh peygamber zanneden de sevgilim olacak adam! evde 2 köpek, 1 kedi, 2 kaplumbağa ve bir akvaryum balık var. Pratikte yaşadığım zorluklar şurada yazıyor, ( www.eksiduyuru.com uzun biraz üşenmeyen okusun ama okumasanız da olur) şimdi bir de tavşan çıktı başıma.

Bugün akşam bir tavşanla çıktı geldi eve. kedileri tanıştırmak için ayrı odalara koyup birkaç gün geçmesini sağlıyorlar ya, tavşanı da ayrı odaya koysam birkaç gün alışırlar mı yoksa yerler mi? evim zor ısınan bir ev. hayvan üşümesin diye ben de tavşanın olduğu odaya geçtim, aldım kucağıma da hangi bir gün böyle geçecek? tavşancık ya hasta olacak ya mevta.

kedim ve köpeklerim alışır mı yoksa yer mi bu tavşanı?(bunu yüreğim kaldırmaz)
adamla kavga edip göndersem mi tavşanı?
(17) 

ben de herkes gibi hızlı öğrenmek istiyorum

vesna #857895 
12 yıllık öğretmenim, ilk defa ne yapacağımı bilemedim.

bugün bir öğrencim (hafif öğrenme güçlüğü var) başlıktaki cümleyi söyleyerek ağladı. böyle baya içini çeke çeke, hıçkıra hıçkıra ağladı. anladığınız üzere diğerleri hızlı öğrenmiyor aslında, öğrencimin öğrenme güçlüğü olduğu için o çok geriden yetişmeye çalışıyor ama olmuyor. 26 kişilik sınıf, 25 kişiyi onun seviyesinden götürmeye kalksam, diğerleri dersten soğuyacak, normal ilerleyince de bu çocuk böyle derin üzüntüler yaşıyor.

ders ingilizce, her konu bireysel çalışmayı kaldırmıyor. ne yapsam ki bu çocuk için? basiretim bağlandı.

Tüm cevapları tek tek okumak istemeyenler için edit:

ben şöyle düşündüm;

açıklarını kapatana kadar haftada 2 gün 1 saat erken çağırayım okula. aradaki açık kapandıktan sonra da haftada 1 gün 1 saat erken gelsin, o hafta sınıfta öğrenilecekleri önceden göstereyim, sınıfta da pekiştirmiş olur.

kendine güveni böyle gelir mi sizce yoksa daha mı çok gururuna dokunur? (ilkokul 2. sınıf öğrencisi)

bugün farklı zeka türleri olduğundan bahsettim biraz ama pek ikna olmadı. daha kendi zekasını çözümleyememişken, farklı zeka türlerinden bahsederek iyi mi yaptım bilmiyorum.

yazılı-sözlü yapılmıyor. çocuğun derdi not değil. öğrenme güçlüğünün farkında ve bu durum gururuna dokunuyor.

yaş:7-8
(5) 

köpeğe mama eğitimi

vesna #855199 
dün bir duyuruda "eğitimli köpekler sahibinden başkasının verdiği yemeği yemez." dendi. zehirleme olaylarına karşı önlem olarak öyle eğitiliyormuş. araştırdım biraz, yemiyorlarmış evet. benim arsızlar eve gelen kim ne verse yiyor. kendi evlerinde olduklarından mı acaba?

iki tane köpeğimiz var, kardeşler, barınaktan beraber çıkardık ikisini de. ilk köpeklerimiz, yaklaşık 4 senedir bizimleler. açıkçası iki bebek köpekle boğuşurken, kemirilen mobilyaların sağlam yerinde oturmaya çalışırken bunları araştırma fırsatımız olmadı zamanında, sonra da ihtiyaç duymadık kitapla köpek yetiştirmeye, bir şekilde su aktı yolunu buldu.

hiç öyle eğitim falan vermedik biz, evde çocuk büyütür gibi yetiştirdik. bir de erkek arkadaşım sağ olsun sosyallikten ölecek, eve giren çıkanın haddi hesabı yok. annesine gittiği zamanlar sadece sakin kalabiliyor ev mesela. böyle olunca köpeklerimiz de insan canlısı oldu hep. gözümüzün önünden ayırmadığımız için kötü bir şey yaşamadık, gezmeye çıktığımızda falan da verdiğimiz uzun uğraşlar sonucunda sokak köpeklerine bırakılan mamaları yemiyorlar ama tedirgin oldum yine de. 4 yaşındalar. bu yaştan sonra kazanabilirler mi o eğitimi? yoksa sokak köpeklerine bırakılan mamalara dokunmamalarını referans alarak sorun yok diyebilir miyiz?
(9) 

köpekler kediler balıklar kaplumbağalar sevgili ve ben

vesna #854845 
İki tane sokak iti cinsi köpeğim, bir tane de kendini kontes zanneden sokak kedisi cinsi zilli bir kedim var. bir de akvaryum. balık sayısı veremiyorum, net bir sayısı yok zira, değişiyor sürekli. iki tane de kaplumbağa var evde. şimdi utanmadan sıkılmadan "papağan istiyorum ben" diye tutturan bir sevgili var. adam deli misin o papağan stresten ölür, kedi köpek beslenen evde papağan mı olur diyorum. o zaman tavşan alalım diyor sanki tavşanı kedi köpek rahat bırakırmış gibi. bıraksam ikisini birden alır. o yüzden ikisine de izin vermiyorum. hatta bıraksam evi Nuh'un gemisine çevirir. bir ara da iguana diye tutturmuştu, evde sürüngen istemiyorum diye kesip attım onu.

Sorunlar şunlar;

kedi sürekli köpekleri maymun ediyor, hayvanlar gelip bana ağlıyor sonra. uyurken gidip köpeklerin koynunda uyuyor ama uyanıkken hayatı dar ediyor. sokağa koyacam seni diye tehdit ediyorum, gidip kapının önünde miyavlıyor "yemedim blöfünü" dercesine. üstüne kuma kedi getirsem köpekleri rahat bırakır mı diye düşünüyorum ama bir yandan da evde bir hayvana daha tahammülüm kalmamış gibi hissediyorum.

köpeklerim babacı. sabahın kör ayazında gezmeye çıkaran benim, okuldan gelip dışarı çıkarıp saatlerce oynayan benim. gün boyu evde onlarla sevgi yumağı olan benim. akşam sevgilim gelince dötü başı ayrı oynuyor ikisinin de. çıldırıyorlar baba diye. bir de ben sevgilime sarılınca eşofmanımı falan çekiyorlar dişleriyle. nasıl kurtulacağım bunların kıskançlık krizlerinden?

tekrar kediye geçiyoruz; akvaryumdaki balıklara rahat vermiyor. akvaryumun kapağına kilit vurmak hariç her yolu denedim. sadece akvaryumun üzerine ağır madde koyma seçeneği yok, üstlerine düşer bir yerleri kırılırsa ona dayanamam. tamam avlamıyor ama napıp edip akvaryumun kapağını açıp patisini akvaryumun içine sokup oynuyor. bir gün iç güdülerine yenilip balıkları avlayacak diye korkuyorum. kediyi akvaryumdan uzak tutmanın bir yolu var mı? (çok ümitsizim bu soruyu sorarken.)

yine kedi; kaplumbağa yeni geldi sayılır. garibime bir rahat vermedi. sürekli patisiyle yan yan vuruyor, üzerine basıyor. ne yapayım da huzur yüzü görsün gariban kaplumbağalar?

sevgili; eskiciye versem alır mı bu adamı? deli ediyor beni.
(7) 

Saçımı boyatmak istiyorum ama

vesna #854810 
Daha önce hiç boyatmadım saçlarımı. açık kumral yaptırmak istiyorum. avrupa yakasında -özellikle beşiktaş civarı- önerebileceğiniz bir kuaför var mı?


bir de sert bir geçiş mi olur? (saçlarımın şimdiki hali ekte)

bir de açmak için çok yıpratırlar mı saçlarımı?

hiç ellemesem mi? ince telli saçlarım, boyatayım derken saçlarımdan olmam değil mi?
(4) 

Sözlükte sağ tıklayamıyorum

vesna #853884 
Başka sitelerde sağ tıklayabiliyorum ama sözlükte olmuyor. önceden yapılabiliyordu. neden böyle oldu ki? sizde de böyle mi?
(5) 

Çilingir olmak için

vesna #853867 
ne yapmak lazım? (sırf merak sorusudur)

Yani düşünsenize, adamlar her kapıyı açabiliyor. Bi lisanslandırma kurumu falan, ne bileyim mesleğe başlarken ettikleri bir yemin, bir denetleme mekanizması falan var mı? Kötü niyetli olsa, tatile çıkanların evlerini istediği gibi boşaltabilirler. iyi niyetlisini kötü niyetlisini nasıl ayırt edip de başlatıyorlar mesleğe?
(6) 

Öz üvey durumları

vesna #852535 
Öz kardeş olmak için anne ve babanın aynı olması gerekmiyor mu? biri şey dedi bugün; anneler aynı babalar farklıysa üvey kardeş olur ama babalar aynı anneler farklıysa öz olur. Açıklaması da şeymiş, soy babadan geldiği için babalar aynıysa anneler farklı olsa bile öz kabul edilirmiş.

Doğru mu bu, ben bunca zamandır yanlış mı biliyormuşum?
(4) 

Google'da hastalık araştırmak istemiyorum

vesna #850222 
Yüzümün sağ tarafında, dudağımda ve alnımda birkaç saniyelik uyuşmalar oluyor birkaç gündür. Sadece birkaç saniye sürüp geçiyor. Eş zamanlı değil ama, mesela yanağım uyuşurken aynı anda alnım ya da dudağım da uyuşmuyor.

Şimdi googledan arasam ya felç çıkar ya kalp krizi.

Ruhsal açıdan çok parlak dönemlerden geçmiyorum. Anksiyete bozukluğu yaşıyorum ama daha önce de anksiyete bozukluğu denmişti, o zaman böyle şeyler olmadı. Bana daha önce olmamış olsa da anksiyete bozukluğunda böyle şeyler olur mu yoksa bedensel bir rahatsızlık mıdır? Her ihtimale karşı şu polikliniğe git dediğiniz bir poliklinik var mı?
1

mobil görünümden çık