selamlar.
böyle durumlarda ne yapıyorsunuz, nasıl yatıştırıyorsunuz kendinizi?
-bilgisayarımda whatsapp web açık, tüm ciddiyetimle gelen mesaja cevap yazıyorum. yanımdaki arkadaş sandalyesini yanıma çekerek MESAJ YAZDIĞIMI GÖRMESİNE RAĞMEN çok alakasız ve yeryüzünün en boş bir yorumunu yapıyor.
-telefondayım, işle alakalı hararetli bir şekilde bir konuyu izah ediyorum, zamanla yarışıyorum, o sırada çalışanlardan biri TELEFONLA KONUŞTUĞUMU GÖRMESİNE RAĞMEN dibime kadar gelip hiç ama hiç aciliyeti olmayan bir şey için bana el kol işareti yapıp "abi, geçen hafta ürünle alakalı istediğin bir broşür vardı ya, onu masana bırakıyorum, haberin olsun" diyor.
-yöneticimle önemli bir şeyi konuşuyorum, bir karar vermemiz gerekiyor, iki yol var ve ikisinin de artı ve eksilerini izah ediyorum, açık ofis olduğu için ne konuştuğumuz zaten duyuluyor, yan masadaki çalışan TÜM BUNLARI DUYMASINA RAĞMEN dan diye lafımı bölüyor ve "x bey, geçen hafta müşteri geldi ve bana hangi ürünleri istediğine dair listeyi iletti. size mail olarak ileteyim mi, masanıza bırakayım mı?" diyerek konuyu çok alakasız sebeple dağıtıp gidiyor.
-bir üründen ilk defa getireceğiz, malzemelerin tüm özelliklerini yazılı ve sözlü izah etmeme, daha önceden getirdiğimiz ürünün daha gelişmiş ve farklı prensipte çalışan hali olduğunu DEFALARCA SÖYLEMEME RAĞMEN gümrükçü gidiyor, daha önceden getirdiğimiz o ürünmüş gibi farklı beyan ediyor ve ben defalarca bu hatanın düzeltilmesi adına ek belgelerle uğraşmak, o istenilenleri zamana karşı yarışarak temin etmekle, yurt dışına günlerce izahat yapmakla uğraşıyorum.
buna benzer tonlarca örnek verebilirim herhalde. ya ben çok yumuşağım ve insanların salaklıklarını ben çekmek zorunda kalıyorum ya da bunlar olağan şeyler herhalde. siz ne yapıyorsunuz böyle durumlarda?
böyle durumlarda ne yapıyorsunuz, nasıl yatıştırıyorsunuz kendinizi?
-bilgisayarımda whatsapp web açık, tüm ciddiyetimle gelen mesaja cevap yazıyorum. yanımdaki arkadaş sandalyesini yanıma çekerek MESAJ YAZDIĞIMI GÖRMESİNE RAĞMEN çok alakasız ve yeryüzünün en boş bir yorumunu yapıyor.
-telefondayım, işle alakalı hararetli bir şekilde bir konuyu izah ediyorum, zamanla yarışıyorum, o sırada çalışanlardan biri TELEFONLA KONUŞTUĞUMU GÖRMESİNE RAĞMEN dibime kadar gelip hiç ama hiç aciliyeti olmayan bir şey için bana el kol işareti yapıp "abi, geçen hafta ürünle alakalı istediğin bir broşür vardı ya, onu masana bırakıyorum, haberin olsun" diyor.
-yöneticimle önemli bir şeyi konuşuyorum, bir karar vermemiz gerekiyor, iki yol var ve ikisinin de artı ve eksilerini izah ediyorum, açık ofis olduğu için ne konuştuğumuz zaten duyuluyor, yan masadaki çalışan TÜM BUNLARI DUYMASINA RAĞMEN dan diye lafımı bölüyor ve "x bey, geçen hafta müşteri geldi ve bana hangi ürünleri istediğine dair listeyi iletti. size mail olarak ileteyim mi, masanıza bırakayım mı?" diyerek konuyu çok alakasız sebeple dağıtıp gidiyor.
-bir üründen ilk defa getireceğiz, malzemelerin tüm özelliklerini yazılı ve sözlü izah etmeme, daha önceden getirdiğimiz ürünün daha gelişmiş ve farklı prensipte çalışan hali olduğunu DEFALARCA SÖYLEMEME RAĞMEN gümrükçü gidiyor, daha önceden getirdiğimiz o ürünmüş gibi farklı beyan ediyor ve ben defalarca bu hatanın düzeltilmesi adına ek belgelerle uğraşmak, o istenilenleri zamana karşı yarışarak temin etmekle, yurt dışına günlerce izahat yapmakla uğraşıyorum.
buna benzer tonlarca örnek verebilirim herhalde. ya ben çok yumuşağım ve insanların salaklıklarını ben çekmek zorunda kalıyorum ya da bunlar olağan şeyler herhalde. siz ne yapıyorsunuz böyle durumlarda?
selam.
okuma alışkanlığı olmayan, "dikkatim dağılıyor, o yüzden yarım bırakıyorum", "başladım, sonra bitirme fırsatım olmadı" gibi gerekçeleri olanlardan ziyade "bir kitaba başlıyorum, hoşuma gitmiyorsa doğrudan bırakıyorum" gibi tamamen bilinçli bir yarım bırakıştan bahsediyorum.
kitabın dili, yazım tekniği, konusunun tırtlığı, yazarın taraflı bakışı vs beni zorlasa da o kitabı bitirmeye çalışıyorum. zaten şu yaşıma kadar da üç kitabı yarım bırakmış veya "şu an vakti değil, ileride okurum belki" demişimdir (o kitapların bir daha suratına bakmadım gerçi).
hoşuma gitmeyen bir kitabı bitirdiğimde de aşırı sinirleniyorum bu arada. halbuki ya yarım bırak ya da hayıflanma, değil mi?
neyse, sizin de bu gerekçelerle bıraktığınız kitaplar oluyor mu? en son yarım bıraktığınız kitap neydi?
okuma alışkanlığı olmayan, "dikkatim dağılıyor, o yüzden yarım bırakıyorum", "başladım, sonra bitirme fırsatım olmadı" gibi gerekçeleri olanlardan ziyade "bir kitaba başlıyorum, hoşuma gitmiyorsa doğrudan bırakıyorum" gibi tamamen bilinçli bir yarım bırakıştan bahsediyorum.
kitabın dili, yazım tekniği, konusunun tırtlığı, yazarın taraflı bakışı vs beni zorlasa da o kitabı bitirmeye çalışıyorum. zaten şu yaşıma kadar da üç kitabı yarım bırakmış veya "şu an vakti değil, ileride okurum belki" demişimdir (o kitapların bir daha suratına bakmadım gerçi).
hoşuma gitmeyen bir kitabı bitirdiğimde de aşırı sinirleniyorum bu arada. halbuki ya yarım bırak ya da hayıflanma, değil mi?
neyse, sizin de bu gerekçelerle bıraktığınız kitaplar oluyor mu? en son yarım bıraktığınız kitap neydi?
selam.
sorum başlıkta ama yine de hafiften açayım. çeviri kitaplarda okuyucunun referans verilen o kelime/ifade/cümlenin/benzetmenin açıklaması "yayıncının notu" veya "çevir(m)enin notu" ile o dil veya kültürdeki yerinden bahsediyor, bunu kimin yaptığı belli. peki ya türkçe eserlerde bu dipnotları kim hazırlıyor, o şekilde yayınlanacağına kim karar veriyor; yazar mı yayınevi editörü vs mi?
dipnotlarında spoiler üzerine spoiler veren bir eser okuyorum. küfürlerimi hakkaniyetli edebilmem için bunu bilmem şart.
allah aşkına şöyle bir dipnot olabilir mi ya?
(spoiler olmasın diye örneğin gerçek eserlerle ilgisi yok)
"meb, kendisine çarpan adama 'önüne baksana be adam! sen ponçikov* musun da üstüme üstüme yürüyorsun?' diye bağırdı."
*ponçikov, ünlü rus yazarın duyuru'daki zambak isimli eserinde yer alan ve linç edilerek öldürülen görme engelli ana karakteri.
bir kitap okuyayım dedim, 5-6 tane spoiler yedim neredeyse.
sorum başlıkta ama yine de hafiften açayım. çeviri kitaplarda okuyucunun referans verilen o kelime/ifade/cümlenin/benzetmenin açıklaması "yayıncının notu" veya "çevir(m)enin notu" ile o dil veya kültürdeki yerinden bahsediyor, bunu kimin yaptığı belli. peki ya türkçe eserlerde bu dipnotları kim hazırlıyor, o şekilde yayınlanacağına kim karar veriyor; yazar mı yayınevi editörü vs mi?
dipnotlarında spoiler üzerine spoiler veren bir eser okuyorum. küfürlerimi hakkaniyetli edebilmem için bunu bilmem şart.
allah aşkına şöyle bir dipnot olabilir mi ya?
(spoiler olmasın diye örneğin gerçek eserlerle ilgisi yok)
"meb, kendisine çarpan adama 'önüne baksana be adam! sen ponçikov* musun da üstüme üstüme yürüyorsun?' diye bağırdı."
*ponçikov, ünlü rus yazarın duyuru'daki zambak isimli eserinde yer alan ve linç edilerek öldürülen görme engelli ana karakteri.
bir kitap okuyayım dedim, 5-6 tane spoiler yedim neredeyse.
sabah sorumu duyuru şeklinde açmışım, mesajlardan anladım :(
bu yüzden yeniden açıyorum.
elimden geldikçe kitap okurum normalde ve son dönemde daha çok vakit ayırıyorum okuma işine. ister klasik ister yakın tarih eserleri olsun, kalburüstü yayınevlerinden çıkanları okumaya gayret ediyorum. yky, iletişim, can ve ithaki mesela. yalnız, eskiden bu kadar çok muydu, bilmiyorum ama en büyük ve en güzide eserlerde bile aşağıdaki gibi hatalarla karşılaşıyorum. bunun sebebi nedir, özensizlik mi? boşvermişlik mi? öneğin ötüken, peyami safa'nın eserlerinde "yapmağa", "gitmeğe" şeklinde yazıyor, muhtemelen metnin orijinaline sadık kalarak. ama ben noktalama işaretlerinden bahsediyorum. ama benim sorum aşağıdaki gibi hatalar:
-sen neden gelmiyorsun? diye soru.
+haydi, sen kendi işine bak! diye yanıtladı.
prnt.sc
bu yüzden yeniden açıyorum.
elimden geldikçe kitap okurum normalde ve son dönemde daha çok vakit ayırıyorum okuma işine. ister klasik ister yakın tarih eserleri olsun, kalburüstü yayınevlerinden çıkanları okumaya gayret ediyorum. yky, iletişim, can ve ithaki mesela. yalnız, eskiden bu kadar çok muydu, bilmiyorum ama en büyük ve en güzide eserlerde bile aşağıdaki gibi hatalarla karşılaşıyorum. bunun sebebi nedir, özensizlik mi? boşvermişlik mi? öneğin ötüken, peyami safa'nın eserlerinde "yapmağa", "gitmeğe" şeklinde yazıyor, muhtemelen metnin orijinaline sadık kalarak. ama ben noktalama işaretlerinden bahsediyorum. ama benim sorum aşağıdaki gibi hatalar:
-sen neden gelmiyorsun? diye soru.
+haydi, sen kendi işine bak! diye yanıtladı.
prnt.sc
elinde sezgin kaymaz'ın kitaplarının düzgün pdf/epub hali olan var mı?
m e b #1598110
selamlar.
bu yazara ait kün ve bakele hariç tüm eserlerinin düzgün şekilde pdf veya epub versiyonları olan var mı?
bu yazara ait kün ve bakele hariç tüm eserlerinin düzgün şekilde pdf veya epub versiyonları olan var mı?
selamlar.
satın almacı/ithalat sorumlusu olarak maaşımın yeni zamla ne kadar olması gerektiğine dair soru sorabileceğim ve bu alanda çalışan tanıdıklarım yok.
eğer bu alanda uzmansanız veya bu alandaki maaşlar hakkında bilginiz varsa bana kılavuz olması açısından yardımcı olabilir misiniz?
normalde yaklaşık 5 senedir lojistik alanındaydım ama bazı firmalar resmen beni ithalat sorumluları gibi kullanıyordu ve deneyimimi o şekilde kazanmıştım. son iki senedir ise başka bir firmada doğrudan bu işi yapıyorum. unvanım satın alma sorumlusu olsa da aslında stok kontrolü-gerekli durumda sipariş oluşturup proforma talebi-bu proforma doğrultusunda ödeme yapma-gümrükçe gerekli evrakların oluşturulmasını sağlama/yönlendirme-uluslararası nakliyeyi ayarlama-gümrükçüyşe mal çekimine kadar süreci takip etme görevim var.
yabancı dil, bildiğiniz üzere elzem ve ingilizceyi aktif olarak yazılı gerekiyora sözlü olarak kullanıyorum. öyle aman aman bir yoğunluk yok ama maaşım da yaklaşık 31 bin. asgari ücrete gelen zam oranı kadar zam alırsam zannedersem 40 alacağım, en iyi ihtimalle 45 yapar burası.
bu bilgiler ışığında ne kadar zam talep edersem uçmamış ve piyasayı da bilerek hareket etmiş olurum?
satın almacı/ithalat sorumlusu olarak maaşımın yeni zamla ne kadar olması gerektiğine dair soru sorabileceğim ve bu alanda çalışan tanıdıklarım yok.
eğer bu alanda uzmansanız veya bu alandaki maaşlar hakkında bilginiz varsa bana kılavuz olması açısından yardımcı olabilir misiniz?
normalde yaklaşık 5 senedir lojistik alanındaydım ama bazı firmalar resmen beni ithalat sorumluları gibi kullanıyordu ve deneyimimi o şekilde kazanmıştım. son iki senedir ise başka bir firmada doğrudan bu işi yapıyorum. unvanım satın alma sorumlusu olsa da aslında stok kontrolü-gerekli durumda sipariş oluşturup proforma talebi-bu proforma doğrultusunda ödeme yapma-gümrükçe gerekli evrakların oluşturulmasını sağlama/yönlendirme-uluslararası nakliyeyi ayarlama-gümrükçüyşe mal çekimine kadar süreci takip etme görevim var.
yabancı dil, bildiğiniz üzere elzem ve ingilizceyi aktif olarak yazılı gerekiyora sözlü olarak kullanıyorum. öyle aman aman bir yoğunluk yok ama maaşım da yaklaşık 31 bin. asgari ücrete gelen zam oranı kadar zam alırsam zannedersem 40 alacağım, en iyi ihtimalle 45 yapar burası.
bu bilgiler ışığında ne kadar zam talep edersem uçmamış ve piyasayı da bilerek hareket etmiş olurum?
günaydın.
senelerdir ekşi sözlük okurum, aktif olarak da yaklaşık 10 senedir yazarım vs.
ama şu asgari ücret konusunda tam olarak ne istediklerini bir türlü anlamadım. konu ücrete gelen zammın az ya da çok oluşu değil, kolektif bir bilinçle hacıyatmaz gibi aynı konuda bir uçtan bir uca farklı tavır sergilemeleri.
her zam öncesi "asgari ücrete gelecek her fahiş zam, reel piyasada fiyatların anlamsız ve kat kat artması demektir, vatandaşa da işverene de çeşitli dolaylı yollardan zarar vermektedir, önemli olan alım gücünü güçlü kılmak" gibi entry'ler havada uçuşuyor ve beğeniliyor. ki bana kalsa ben de aynısını düşünüyorum hele esnaflarımızın açgözlülüğünü göz önünde bulundurunca.
her zam sonrası ise yine kolektif bir şekilde "vatandaşa bu zam mı hak görüldü? hiçbir şeye yaramayacak, millet açlıktan kırılacak" deniyor.
aynısı eyt konusunda da oldu.
siyasi bağlamda eleştiri yapmak tabii ki mantıklı, yönetimin beceriksizliğinin etkileri vs. ama bahsetmek istediğim şey doğrudan zam meselesinde verilen tepkiler ve bu tepkilerin daima iki uç örnek oluşu. neyi kaçırıyorum ya ben bu yazarlar konusunda?
senelerdir ekşi sözlük okurum, aktif olarak da yaklaşık 10 senedir yazarım vs.
ama şu asgari ücret konusunda tam olarak ne istediklerini bir türlü anlamadım. konu ücrete gelen zammın az ya da çok oluşu değil, kolektif bir bilinçle hacıyatmaz gibi aynı konuda bir uçtan bir uca farklı tavır sergilemeleri.
her zam öncesi "asgari ücrete gelecek her fahiş zam, reel piyasada fiyatların anlamsız ve kat kat artması demektir, vatandaşa da işverene de çeşitli dolaylı yollardan zarar vermektedir, önemli olan alım gücünü güçlü kılmak" gibi entry'ler havada uçuşuyor ve beğeniliyor. ki bana kalsa ben de aynısını düşünüyorum hele esnaflarımızın açgözlülüğünü göz önünde bulundurunca.
her zam sonrası ise yine kolektif bir şekilde "vatandaşa bu zam mı hak görüldü? hiçbir şeye yaramayacak, millet açlıktan kırılacak" deniyor.
aynısı eyt konusunda da oldu.
siyasi bağlamda eleştiri yapmak tabii ki mantıklı, yönetimin beceriksizliğinin etkileri vs. ama bahsetmek istediğim şey doğrudan zam meselesinde verilen tepkiler ve bu tepkilerin daima iki uç örnek oluşu. neyi kaçırıyorum ya ben bu yazarlar konusunda?
selamlar.
dün instagram'dan karşıma türk bir sayfanın bir reklamı çıktı, ürün çok tatlıydı. bir an heyecan yaptım ve instagram'daki sayfaları aracılığıyla web sitelerinden alışveriş yaptım. siparişimin kargoya verildiğine dair e-posta da aldım. takip koduna baktım, ürün çin'den gelecekmiş. kargo firması da (muhtemelen çin'deki yerel kargo firması) yunexpress diye bir firma.
iki ürünün toplamı da yaklaşık 2000 tl, kargo ücretsiz. ama son çıkan 30 eur meselesi var. şimdi ben bu ürünleri (pofuduk terlik) yurt içinden alışveril yapmış ve yerli kargolardan sorunsuz aldığım gibi alamayacak mıyım? bir de vergi mergi mi ödeyeceğim?
dün instagram'dan karşıma türk bir sayfanın bir reklamı çıktı, ürün çok tatlıydı. bir an heyecan yaptım ve instagram'daki sayfaları aracılığıyla web sitelerinden alışveriş yaptım. siparişimin kargoya verildiğine dair e-posta da aldım. takip koduna baktım, ürün çin'den gelecekmiş. kargo firması da (muhtemelen çin'deki yerel kargo firması) yunexpress diye bir firma.
iki ürünün toplamı da yaklaşık 2000 tl, kargo ücretsiz. ama son çıkan 30 eur meselesi var. şimdi ben bu ürünleri (pofuduk terlik) yurt içinden alışveril yapmış ve yerli kargolardan sorunsuz aldığım gibi alamayacak mıyım? bir de vergi mergi mi ödeyeceğim?
selam.
bazen siz de şu tarz duyurulara denk gelmişsinizdir. mesela "mevcut işimde kazancım 5800 dolar, hiçbir yoğunluğum yok ama kendimi geliştirebileceğim yer değil. ama 7800 dolar maaş veren bir yer var, orada ise nadiren de olsa mesai durumu var ve işler daha yoğun olacak ama kendimi geliştirebileceğim. işimi değiştireyim mi?", "hesabımda 325 milyor tl'm var. sizce hydundai i20 mi alayım, yoksa mercedes g63 mü? g63 çok yakıyormuş.", "eve taşınmam gerek. suadiye'den sahile yürüme mesafesinde 10 yaşında bir apartman dairesi mi alayım yoksa bostancı merkezinde ama denize yürüme mesafesinde olmayan sıfır bir daire mi?", "hesabımda 54544445 milyonum var, bunu altına mı yoksa dövize mi yatırayım?" gibi sorular soruluyor.
bunlar sizce gerçek ve ecnebilerin "champagne problems" dediği türden dertler mi yoksa gerçekle alakası yok mudur?
bazen siz de şu tarz duyurulara denk gelmişsinizdir. mesela "mevcut işimde kazancım 5800 dolar, hiçbir yoğunluğum yok ama kendimi geliştirebileceğim yer değil. ama 7800 dolar maaş veren bir yer var, orada ise nadiren de olsa mesai durumu var ve işler daha yoğun olacak ama kendimi geliştirebileceğim. işimi değiştireyim mi?", "hesabımda 325 milyor tl'm var. sizce hydundai i20 mi alayım, yoksa mercedes g63 mü? g63 çok yakıyormuş.", "eve taşınmam gerek. suadiye'den sahile yürüme mesafesinde 10 yaşında bir apartman dairesi mi alayım yoksa bostancı merkezinde ama denize yürüme mesafesinde olmayan sıfır bir daire mi?", "hesabımda 54544445 milyonum var, bunu altına mı yoksa dövize mi yatırayım?" gibi sorular soruluyor.
bunlar sizce gerçek ve ecnebilerin "champagne problems" dediği türden dertler mi yoksa gerçekle alakası yok mudur?
selamlar.
excel'de, görselde görebileceğiniz üzere tablo birden veri çekip tablo ikideki ilgili sütuna değerleri eklemeye çalışıyorum. ama bu formül tüm hücrelerdeki hücre yapıları aynı (sayı) olmasına rağmen hepsinde çalışmıyor, bazılarını hariç tutuyor ve "#YOK" hatası alıyorum ama o verileri ctrl+f ile kaynak listede aratınca bulabiliyorum. sebebi nedir?
kullandığım formül aşağıdaki gibi. 500 tane hücrenin yalnızca 93'ünde işlemiyor.
=DÜŞEYARA(B2;UrunFiyatlariRaporu!$A$2:$E$2953;3;0)
=DÜŞEYARA(B2;UrunFiyatlariRaporu!$A$2:$E$2953;4;0)
=DÜŞEYARA(B2;UrunFiyatlariRaporu!$A$2:$E$2953;5;0)
i.hizliresim.com
excel'de, görselde görebileceğiniz üzere tablo birden veri çekip tablo ikideki ilgili sütuna değerleri eklemeye çalışıyorum. ama bu formül tüm hücrelerdeki hücre yapıları aynı (sayı) olmasına rağmen hepsinde çalışmıyor, bazılarını hariç tutuyor ve "#YOK" hatası alıyorum ama o verileri ctrl+f ile kaynak listede aratınca bulabiliyorum. sebebi nedir?
kullandığım formül aşağıdaki gibi. 500 tane hücrenin yalnızca 93'ünde işlemiyor.
=DÜŞEYARA(B2;UrunFiyatlariRaporu!$A$2:$E$2953;3;0)
=DÜŞEYARA(B2;UrunFiyatlariRaporu!$A$2:$E$2953;4;0)
=DÜŞEYARA(B2;UrunFiyatlariRaporu!$A$2:$E$2953;5;0)
i.hizliresim.com
selamlar.
gün geçmiyor ki insan ve toplum arasındaki ilişkileri irdelemeden kafayı yemeyeyim.
bir insanı bizi/diğerlerini rahatsız edecek seviyede sesli konuşunca uyarabiliyoruz da neden gürültülü şekilde yemek yediğinde, cak cak sakız çiğnediğinde, kulaklık olmadan video izlediğinde uyaramıyoruz?
misal yanımda kahvaltı eden bir eleman var, bildiğin biberi çatır çutur yiyor, o biberi her çatırdatışında kafama silahla ateş eder gibi hissediyorum. çayını içmiyor, hüpletiyor. o her hüüüppğppp edişinde beynim ikiye ayrılıyor sanki.
yan tarafta da temizlikten sorumlu kadın cak cak sakız çiğniyor, aynı şekilde metroda da denk geliyorum. adam hiçbir rahatsızlık duymuyor ve sakızı ağzında havai fişek gibi patlatıyor veya cak cak geviş getiriyor.
başka bir adam hiçbir şekilde etrafı önemsemeden kulaklıksız bir şekilde video izliyor, hiçbir rahatsızlık da duymuyor.
ofiste beni zerre ilgilendirmeyen, hatta nazik bir şekilde "bu konu hakkında pek bir bilgim veya alakam yok, bu yüzden yorum getiremiyorum" dememe rağmen yarım saat boyunca bana hiçbir katkı sağlamayacak veya karşı tarafa yararım dokunmayacak bir konunun muhatabı oluyorum.
metrobüste kadın yanına kimse oturmasın ve diğer koltuklar boş diye yanına çanta koyuyor, siz oturmak isteyince of puf ediyor.
atm'de sıra bekliyorum, önümdeki kişi işini bitirmiş ama hala kenara geçmiyor, çektiği parayı orada sayıyor ve bu süreçte de küçük çocuğunun atm'nin düğmelerine rastgele basmasına göz yumarak atm'nin donmasına sebep oluyor.
asansörde de çocuklarının her düğmeye basmasına ses etmeyen ve asansörün her katta durmasına sebep olan tipler de aynı şekilde.
ya bu toplum içinde yaşamaya uyum sağlayamamış tipler, anladık da bu şeyler özgürlüğün minimal örnekleri mi yoksa uyarmak en olağan ve doğal bir eylem midir? kafayı mı sıyırıyorum? çok mu takıyorum?
gün geçmiyor ki insan ve toplum arasındaki ilişkileri irdelemeden kafayı yemeyeyim.
bir insanı bizi/diğerlerini rahatsız edecek seviyede sesli konuşunca uyarabiliyoruz da neden gürültülü şekilde yemek yediğinde, cak cak sakız çiğnediğinde, kulaklık olmadan video izlediğinde uyaramıyoruz?
misal yanımda kahvaltı eden bir eleman var, bildiğin biberi çatır çutur yiyor, o biberi her çatırdatışında kafama silahla ateş eder gibi hissediyorum. çayını içmiyor, hüpletiyor. o her hüüüppğppp edişinde beynim ikiye ayrılıyor sanki.
yan tarafta da temizlikten sorumlu kadın cak cak sakız çiğniyor, aynı şekilde metroda da denk geliyorum. adam hiçbir rahatsızlık duymuyor ve sakızı ağzında havai fişek gibi patlatıyor veya cak cak geviş getiriyor.
başka bir adam hiçbir şekilde etrafı önemsemeden kulaklıksız bir şekilde video izliyor, hiçbir rahatsızlık da duymuyor.
ofiste beni zerre ilgilendirmeyen, hatta nazik bir şekilde "bu konu hakkında pek bir bilgim veya alakam yok, bu yüzden yorum getiremiyorum" dememe rağmen yarım saat boyunca bana hiçbir katkı sağlamayacak veya karşı tarafa yararım dokunmayacak bir konunun muhatabı oluyorum.
metrobüste kadın yanına kimse oturmasın ve diğer koltuklar boş diye yanına çanta koyuyor, siz oturmak isteyince of puf ediyor.
atm'de sıra bekliyorum, önümdeki kişi işini bitirmiş ama hala kenara geçmiyor, çektiği parayı orada sayıyor ve bu süreçte de küçük çocuğunun atm'nin düğmelerine rastgele basmasına göz yumarak atm'nin donmasına sebep oluyor.
asansörde de çocuklarının her düğmeye basmasına ses etmeyen ve asansörün her katta durmasına sebep olan tipler de aynı şekilde.
ya bu toplum içinde yaşamaya uyum sağlayamamış tipler, anladık da bu şeyler özgürlüğün minimal örnekleri mi yoksa uyarmak en olağan ve doğal bir eylem midir? kafayı mı sıyırıyorum? çok mu takıyorum?
selamlar.
bu seriyi hiç okumadım, izlemedim.
önce kitaplarını okumak istiyorum. ama ayrı ayrı üç kitap olarak mı yoksa tek ciltlik basımını mı almalıyım?
tek ciltlik basımı çok şık ve daha ağırbaşlı duruyor ve o dünyanın/hikayenin derinliğiyle örtüşüyor gibi ve biraz daha ucuz. ama ayrı ayrı almayı da arşiv anlamında istiyorum, toplu taşımada taşıması daha kolay olacak vs.
ayrıca tek ciltlik basımında kırpmalar mevcut mu, hiçbir fikrim de yok.
ya da ayrı ayrı basımlarını e-kitap olarak okuyup arşivimde yer alması açısından tek ciltlik eserini mi satın alayım?
bu bağlamda, bu seriyi çok sevenlerden fikir almak isterim.
bu seriyi hiç okumadım, izlemedim.
önce kitaplarını okumak istiyorum. ama ayrı ayrı üç kitap olarak mı yoksa tek ciltlik basımını mı almalıyım?
tek ciltlik basımı çok şık ve daha ağırbaşlı duruyor ve o dünyanın/hikayenin derinliğiyle örtüşüyor gibi ve biraz daha ucuz. ama ayrı ayrı almayı da arşiv anlamında istiyorum, toplu taşımada taşıması daha kolay olacak vs.
ayrıca tek ciltlik basımında kırpmalar mevcut mu, hiçbir fikrim de yok.
ya da ayrı ayrı basımlarını e-kitap olarak okuyup arşivimde yer alması açısından tek ciltlik eserini mi satın alayım?
bu bağlamda, bu seriyi çok sevenlerden fikir almak isterim.
selam.
şu an hakan günday'dan kinyas ve kayra'yı okuyorum ve başlardayım. bu kitap bittikten sonra hangisine başlayayım?
a. gonçarov - yamaç
b. steinbeck - gazap üzümleri
c. steinbeck - cennetin doğusu
d. reşat nuri güntekin - çalıkuşu
e. peyami safa - bir tereddüdün romanı (daha önce okuyup çok sevmiştim, tekrar okumak için satın aldım)
şu an hakan günday'dan kinyas ve kayra'yı okuyorum ve başlardayım. bu kitap bittikten sonra hangisine başlayayım?
a. gonçarov - yamaç
b. steinbeck - gazap üzümleri
c. steinbeck - cennetin doğusu
d. reşat nuri güntekin - çalıkuşu
e. peyami safa - bir tereddüdün romanı (daha önce okuyup çok sevmiştim, tekrar okumak için satın aldım)
merhaba.
çok ergence bir duyuru olacak, biliyorum ama yine de yazmak istedim.
12 senedir tanıdığım çok yakın arkadaşım var, adına ali diyelim. kendisiyle fırsat buldukça buluşur, vakit geçiririz. yine ortak arkadaşımızla da öyle, ona da mehmet diyelim.
şimdi ali, mehmet'i arar ve genelde telefonlarına hiç cevap alamaz. sürekli tekrarlanan bir durum ve bu durumdan epey şikayetçi olurdu. buluştuğumuzda sıcaklık/soğukluk olmuyor ama.
şimdi bazen ali'yi ne kadar ararsam arayım, dönmez. hiç aramamışım gibi davranır, instagram'dan reels gönderir. ama kendisi arayınca telefonuna bakmak zorundasın. bu konuda çok uyardım onu, ben ona nasıl bakıyorsam onun da benim telefonlarıma bakması için vs.
ali iki hafta önce yine ölü taklidi yaptığı ama reels attığı bir zamana girdi. ben de bir hafta boyunca hiçbirine dönüş yapmadım, ne aradım, ne sordum, ne de whatsapp/instagram mesajlarına cevap verdim. aradan 5 gün geçince beni aradı, hiçbirine yanıt vermedim.
akşamında bana "eyvallah" diye kısa bir mesaj attı whatsapp'tan. ben de içimi boşalttım "sadece senin mi kuralların önemli? sadece senin mi ilkelerin veya kendine saygın var? mehmet'i sırf bu yüzden defterden silmeyi isteyen birisi olarak niye beni aynı şeye maruz bırakıyorsun? sırf ne hissettiğimi anla diye telefonuna cevap vermedim, mesajlarını yok saydım" diye. "bunca senelik arkadaşlığımızı hiçe sayıyor ve saçma sapan tripler atıyorsun" diye yanıt verdi bana.
sonra mallık yapıp buluşmak, yüz yüze görüşmek için bulunduğu yere gittim ama gelmedi, iki saat gidiş iki saat dönüş olarak gece eve geldim. yine mallık yapıp iki günde bir mesaj attım ya da aradım ama hiçbirine de dönmedi.
kısacası iki haftadır konuşmuyoruz. ben haksız mıyım?
çok ergence bir duyuru olacak, biliyorum ama yine de yazmak istedim.
12 senedir tanıdığım çok yakın arkadaşım var, adına ali diyelim. kendisiyle fırsat buldukça buluşur, vakit geçiririz. yine ortak arkadaşımızla da öyle, ona da mehmet diyelim.
şimdi ali, mehmet'i arar ve genelde telefonlarına hiç cevap alamaz. sürekli tekrarlanan bir durum ve bu durumdan epey şikayetçi olurdu. buluştuğumuzda sıcaklık/soğukluk olmuyor ama.
şimdi bazen ali'yi ne kadar ararsam arayım, dönmez. hiç aramamışım gibi davranır, instagram'dan reels gönderir. ama kendisi arayınca telefonuna bakmak zorundasın. bu konuda çok uyardım onu, ben ona nasıl bakıyorsam onun da benim telefonlarıma bakması için vs.
ali iki hafta önce yine ölü taklidi yaptığı ama reels attığı bir zamana girdi. ben de bir hafta boyunca hiçbirine dönüş yapmadım, ne aradım, ne sordum, ne de whatsapp/instagram mesajlarına cevap verdim. aradan 5 gün geçince beni aradı, hiçbirine yanıt vermedim.
akşamında bana "eyvallah" diye kısa bir mesaj attı whatsapp'tan. ben de içimi boşalttım "sadece senin mi kuralların önemli? sadece senin mi ilkelerin veya kendine saygın var? mehmet'i sırf bu yüzden defterden silmeyi isteyen birisi olarak niye beni aynı şeye maruz bırakıyorsun? sırf ne hissettiğimi anla diye telefonuna cevap vermedim, mesajlarını yok saydım" diye. "bunca senelik arkadaşlığımızı hiçe sayıyor ve saçma sapan tripler atıyorsun" diye yanıt verdi bana.
sonra mallık yapıp buluşmak, yüz yüze görüşmek için bulunduğu yere gittim ama gelmedi, iki saat gidiş iki saat dönüş olarak gece eve geldim. yine mallık yapıp iki günde bir mesaj attım ya da aradım ama hiçbirine de dönmedi.
kısacası iki haftadır konuşmuyoruz. ben haksız mıyım?
selam.
iphone'da 16 bin küsur fotoğraf var ve hafızam doldu. bilgisayara yedekleme yapmak zaten aşşşşşşşşırı zor. dolayısıyla önce var olan fotoğrafların beznerlerini eleyip en düzgün olanlarını tutmak ve yedeklemek istiyorum.
bunun için kullandığınız bir yöntem veya uygulama var mı? aradığım şey yinelenenleri silmek değil (ki onu zaten yaptım), benzerlerini silmek. xiaomi kullanırken böyle bir özelliği vardı mesela. örneğin aynı mekanda farklı 5-6 fotoğraf çekmişim, telefon bunu algılayıp kalite olarak en iyi olanına yıldız koyuyordu, ben manuel ya da otomatik olarak siliyordum birkaç tıkla. iphone'da bunu nasıl yapabilirim?
iphone'da 16 bin küsur fotoğraf var ve hafızam doldu. bilgisayara yedekleme yapmak zaten aşşşşşşşşırı zor. dolayısıyla önce var olan fotoğrafların beznerlerini eleyip en düzgün olanlarını tutmak ve yedeklemek istiyorum.
bunun için kullandığınız bir yöntem veya uygulama var mı? aradığım şey yinelenenleri silmek değil (ki onu zaten yaptım), benzerlerini silmek. xiaomi kullanırken böyle bir özelliği vardı mesela. örneğin aynı mekanda farklı 5-6 fotoğraf çekmişim, telefon bunu algılayıp kalite olarak en iyi olanına yıldız koyuyordu, ben manuel ya da otomatik olarak siliyordum birkaç tıkla. iphone'da bunu nasıl yapabilirim?
selam.
yakın arkadaşlarımın hepsi evlendi, geriye bir tek ben ve en yakın arkadaşım kalmıştı. şimdi o da biriyle konuşuyor ve durum ciddi, evliliğe doğru yol alıyor gibi. son gönül ilişkileri onu epey yıpratmıştı ve şimdi mutlu duruyor. ben de onun adına çok mutluyum ama şahsi olarak üzgünüm çünkü neredeyse hep vakit geçirdiğim ve yeryüzünde en çok sevdiğim ve kendisiyle özgürce birlikte vakit geçirdiğim, canımız nereye isterse şak diye gidebildiğimiz bu arkadaşımın da evlilik yoluna gitmesi beni çok ciddi üzüyor. çünkü evlenip de farkında/gönüllü olarak ya da olmayarak değişmeyen hiçbir arkadaşım olmadı. şimdi en yakın arkadaşımla da böyle olacak olmamız beni derinden üzüyor. normalde zaten aidiyetsizlik hissediyorum bu hayata karşı ama en yakın arkadaşlarımla buluştukça bu düşüncelerim arka planda kalıyordu. şimdi komple yalnızlık duygumun üstesinden de gelemeyeceğimi hissediyorum.
dediğim gibi, kendisi adına mutluyum. çünkü uzun bir süre sonra ilk defa gerçek anlamda heyecanlı görüyorum onu ama yine de bencillik mi bu düşünme şeklim?
yakın arkadaşlarımın hepsi evlendi, geriye bir tek ben ve en yakın arkadaşım kalmıştı. şimdi o da biriyle konuşuyor ve durum ciddi, evliliğe doğru yol alıyor gibi. son gönül ilişkileri onu epey yıpratmıştı ve şimdi mutlu duruyor. ben de onun adına çok mutluyum ama şahsi olarak üzgünüm çünkü neredeyse hep vakit geçirdiğim ve yeryüzünde en çok sevdiğim ve kendisiyle özgürce birlikte vakit geçirdiğim, canımız nereye isterse şak diye gidebildiğimiz bu arkadaşımın da evlilik yoluna gitmesi beni çok ciddi üzüyor. çünkü evlenip de farkında/gönüllü olarak ya da olmayarak değişmeyen hiçbir arkadaşım olmadı. şimdi en yakın arkadaşımla da böyle olacak olmamız beni derinden üzüyor. normalde zaten aidiyetsizlik hissediyorum bu hayata karşı ama en yakın arkadaşlarımla buluştukça bu düşüncelerim arka planda kalıyordu. şimdi komple yalnızlık duygumun üstesinden de gelemeyeceğimi hissediyorum.
dediğim gibi, kendisi adına mutluyum. çünkü uzun bir süre sonra ilk defa gerçek anlamda heyecanlı görüyorum onu ama yine de bencillik mi bu düşünme şeklim?
selamlar.
yazıda, bir kelimenin ek almış hali o kelimeyi iki anlama sürüklüyorsa hangi anlamda kullandığımızı vurgulamak için asıl kelime kökünden sonra gelecek eki kesme işareti ile ayırarak yanlış anlaşılmanın, muğlaklığın önüne geçebiliyoruz.
bunu sanki seneler seneler önce bir yerde okudum gibi geliyor ama aradım, taradım, bulamadım böyle bir bilgi. ben mi uyduruyorum acaba?
örneğin:
-bir sorun mu var? (bir problemin mi var?)
-bir soru'n mu var?
-onun elmasını çalmışlar.
-onun elma'sını çalmışlar.
biliyorum, örnekler zorlama gibi oldu da söylemek istediğime hizmet etsin diye rastgele aklıma geldiği için yazdım.
yazıda, bir kelimenin ek almış hali o kelimeyi iki anlama sürüklüyorsa hangi anlamda kullandığımızı vurgulamak için asıl kelime kökünden sonra gelecek eki kesme işareti ile ayırarak yanlış anlaşılmanın, muğlaklığın önüne geçebiliyoruz.
bunu sanki seneler seneler önce bir yerde okudum gibi geliyor ama aradım, taradım, bulamadım böyle bir bilgi. ben mi uyduruyorum acaba?
örneğin:
-bir sorun mu var? (bir problemin mi var?)
-bir soru'n mu var?
-onun elmasını çalmışlar.
-onun elma'sını çalmışlar.
biliyorum, örnekler zorlama gibi oldu da söylemek istediğime hizmet etsin diye rastgele aklıma geldiği için yazdım.
selamlar,
ben iki-üç haftadır aşağıdaki ürünleri kullanıyorum; kullandığımı bilmeyenlerin birçoğu "yüzünde iyi anlamda bir değişiklik var" dedi ama ben kendimce ikna olamadım zannedersem, o kadar da bir değişiklik fark etmiyorum.
bu ürünlere alternatif daha iyi önerileriniz var mıdır? yoksa bunlar kalite anlamında yeterli midir sizce?
yüz yıkama köpüğü: natur aren
yüz bakım jeli: bee beaty çay ağacı özlü yüz yıkama jeli.
(bu ikisini dönüşümlü kullanıyorum)
aydınlatıcı tonik: dermoskin aydınlatıcı tonik
cilt bakım serumu: alldermo - kolajen / alldermo c vitamini aydınlatıcı serum
(bu ikisini de dönüşümlü kullanıyorum)
cilt bakım kremi: diadermine expert active glow aydınlatıcı serum (ama krem şeklinde) (bu aydınlatıcı kremi de diğer ikisiyle dönüşümlü kullanıyorum)
ben iki-üç haftadır aşağıdaki ürünleri kullanıyorum; kullandığımı bilmeyenlerin birçoğu "yüzünde iyi anlamda bir değişiklik var" dedi ama ben kendimce ikna olamadım zannedersem, o kadar da bir değişiklik fark etmiyorum.
bu ürünlere alternatif daha iyi önerileriniz var mıdır? yoksa bunlar kalite anlamında yeterli midir sizce?
yüz yıkama köpüğü: natur aren
yüz bakım jeli: bee beaty çay ağacı özlü yüz yıkama jeli.
(bu ikisini dönüşümlü kullanıyorum)
aydınlatıcı tonik: dermoskin aydınlatıcı tonik
cilt bakım serumu: alldermo - kolajen / alldermo c vitamini aydınlatıcı serum
(bu ikisini de dönüşümlü kullanıyorum)
cilt bakım kremi: diadermine expert active glow aydınlatıcı serum (ama krem şeklinde) (bu aydınlatıcı kremi de diğer ikisiyle dönüşümlü kullanıyorum)
selamlar.
şu yemeksepeti, getir, trendyol, hepsiburada uygulamalarının bildirimlerinden GINA geldi. bunların bildirimlerini sadece sipariş sonrası görebileceğim bir ayar yok mu? o kadar araştırmaya çalıştım, sadece komple kapatabiliyormuşuz ama bu sefer de siparişlerin ne aşamada olduğunu kaçıracağım.
güzel bir yöntemi/taktiği olan var mı?
belki faydası olur: işletim sistemi ios.
şu yemeksepeti, getir, trendyol, hepsiburada uygulamalarının bildirimlerinden GINA geldi. bunların bildirimlerini sadece sipariş sonrası görebileceğim bir ayar yok mu? o kadar araştırmaya çalıştım, sadece komple kapatabiliyormuşuz ama bu sefer de siparişlerin ne aşamada olduğunu kaçıracağım.
güzel bir yöntemi/taktiği olan var mı?
belki faydası olur: işletim sistemi ios.
ikidir "hayvan/çiçek/kuş/börtü böcek olan erkek/kız ismi" soruları görüyorum, duyuruyu açanlar da farklı farklı kullanıcılar (zannedersem).
durum ne, bir şey mi kaçırdım?
durum ne, bir şey mi kaçırdım?
selamlar.
eski bir arkadaşı instagram'dan çıkardım ve sonrasında da onun beni engellediğini fark ettim.
şimdi ben hikayede ortak arkadaşlarımızdan birinden bahsettiğimde ve o ortak arkadaşımız da bu hikayeyi kendi hikayesine eklediğinde hikayemi görebilir mi?
internetten baktığımda kimisi evet , kimisi hayır diyor.
tahminden ziyade kesin bilgisi olan var mı?
eski bir arkadaşı instagram'dan çıkardım ve sonrasında da onun beni engellediğini fark ettim.
şimdi ben hikayede ortak arkadaşlarımızdan birinden bahsettiğimde ve o ortak arkadaşımız da bu hikayeyi kendi hikayesine eklediğinde hikayemi görebilir mi?
internetten baktığımda kimisi evet , kimisi hayır diyor.
tahminden ziyade kesin bilgisi olan var mı?
itunes telefonumu görmüyor, fotoğrafları bilgisayarıma nasıl kesip atacağı?
m e b #1589946
selam.
iphone kullanıyorum, 23400 fotoğraf var ve 166 gb yer kaplıyor, şu an hafıza dolu diye bir şey yapamıyorum. telefonum "saklama alanınız dolu" uyarısını yapmadan önce itunes gayet de telefonumu görüyordu. sırf icloud abonesi olmak zorunda kalayım diye mi itunes görmüyor telefonumu bilmiyorum ama belli tarihten önceki fotoğrafları bilgisayarıma kesip almak istiyorum. bu sefer de hata veriyor. ayrıca kopyala-yağıştır şeklinde almak istesem de klasör klasör ayıklıyor, ben binlerce fotoğrafı ve klasörü tek tek ayıklamak da istemiyorum.
özetle ben telefonumdaki fotoğrafları nasıl kesip alacağım içinden?
not: apple aygıutları programı yalnızca istediğim fotoğrafları telefona aktarmama yarıyor, telefondakileri ise (fotoğraf+müzik+dosya vs) komple bilgisayara yedeklememe izin veriyor, ben bunu istemiyorum.
iphone kullanıyorum, 23400 fotoğraf var ve 166 gb yer kaplıyor, şu an hafıza dolu diye bir şey yapamıyorum. telefonum "saklama alanınız dolu" uyarısını yapmadan önce itunes gayet de telefonumu görüyordu. sırf icloud abonesi olmak zorunda kalayım diye mi itunes görmüyor telefonumu bilmiyorum ama belli tarihten önceki fotoğrafları bilgisayarıma kesip almak istiyorum. bu sefer de hata veriyor. ayrıca kopyala-yağıştır şeklinde almak istesem de klasör klasör ayıklıyor, ben binlerce fotoğrafı ve klasörü tek tek ayıklamak da istemiyorum.
özetle ben telefonumdaki fotoğrafları nasıl kesip alacağım içinden?
not: apple aygıutları programı yalnızca istediğim fotoğrafları telefona aktarmama yarıyor, telefondakileri ise (fotoğraf+müzik+dosya vs) komple bilgisayara yedeklememe izin veriyor, ben bunu istemiyorum.
selamlar.
yurt dışından biriyle konuşurken ülkemizi turkey'den türkiye/turkiye'ye çevirdiniz mi yoksa turkey'den devam mı?
ben "türkiye" olarak değil de "turkiye" olarak yazıyorum aksanlı harf ile karşıya zorluk olmasın diye.
not: gerekli ya da gereksiz olup olmadığı açısından sormuyorum soruyu ama fikrinizi yine de beyan edebilirsiniz tabii :D
yurt dışından biriyle konuşurken ülkemizi turkey'den türkiye/turkiye'ye çevirdiniz mi yoksa turkey'den devam mı?
ben "türkiye" olarak değil de "turkiye" olarak yazıyorum aksanlı harf ile karşıya zorluk olmasın diye.
not: gerekli ya da gereksiz olup olmadığı açısından sormuyorum soruyu ama fikrinizi yine de beyan edebilirsiniz tabii :D
Selamlar.
Yaşım 33, erkeğim.
Bir kuzenim var, 40’larının başında. Onun da eşi 20’li yaşların ortasında.
Bu kadın önüne gelen küçük büyük demeden ismiyle hitap ediyor. Kuzenim kime ismiyle hitap etse kendisi de çoğunlukla ismiyle hitap ediyor abi-abla demeden.
Hadi, bunu es geçelim. Bir arkadaşım daha var. Kendisiyle aramda 4 yaş var. Eşiyle aramda 8 yaş var.
Bu kadın da bana adımla hitap ediyor.
Tabii ki “m e b abi” denilip durmasını istemem ama bana “Sana nasıl hitap edeyim?” sorusu gelmeden böyle cart diye sadece ismimle hitap edilmesine de gıcık oluyorum.
Kısacası arkadaşlarımızla aramızdaki abilik-ablalık yaş farkına rağmen sırf samimiyet var diye abi-abla hitabının ortadan kalkması, muhatabımızın eşlerine de aynı hakkı veriyor da ben mi bilmiyorum?
Yaşım 33, erkeğim.
Bir kuzenim var, 40’larının başında. Onun da eşi 20’li yaşların ortasında.
Bu kadın önüne gelen küçük büyük demeden ismiyle hitap ediyor. Kuzenim kime ismiyle hitap etse kendisi de çoğunlukla ismiyle hitap ediyor abi-abla demeden.
Hadi, bunu es geçelim. Bir arkadaşım daha var. Kendisiyle aramda 4 yaş var. Eşiyle aramda 8 yaş var.
Bu kadın da bana adımla hitap ediyor.
Tabii ki “m e b abi” denilip durmasını istemem ama bana “Sana nasıl hitap edeyim?” sorusu gelmeden böyle cart diye sadece ismimle hitap edilmesine de gıcık oluyorum.
Kısacası arkadaşlarımızla aramızdaki abilik-ablalık yaş farkına rağmen sırf samimiyet var diye abi-abla hitabının ortadan kalkması, muhatabımızın eşlerine de aynı hakkı veriyor da ben mi bilmiyorum?
selamlar.
bir arkadaşımla balkan gezisi turu satın aldık ve ikimiz de ilk kez yurt dışına çıkacağız. diğer tüm balkan turları ya tek bir şehri gezdirerek ya da farklı ülkelerin farklı şehirlerini birleştirerek 7-8 gün teklif öneriyordu. aşağıdaki tur ise 03.08 ve 08.08 aralığında sadece üsküp, belgrad ve saraybosna'yı kapsıyor.
internetten baktım da pek de bir şey yok gibi buralarda. üstelik tur da her şeyi paraya bağlamış vaziyette. en keyif alınacak şeyleri "dileyen misafirlerimiz xxx eur karşılığında xxx gezisine/turuna/etkinliğine katılabilirler" diyor.
sizce bu tur bu paraya değiyor mu?
ayrıca "mutlaka şunu yapın" dediğiniz ne vardır bu üç şehirde de?
www.tatilsepeti.com
bir arkadaşımla balkan gezisi turu satın aldık ve ikimiz de ilk kez yurt dışına çıkacağız. diğer tüm balkan turları ya tek bir şehri gezdirerek ya da farklı ülkelerin farklı şehirlerini birleştirerek 7-8 gün teklif öneriyordu. aşağıdaki tur ise 03.08 ve 08.08 aralığında sadece üsküp, belgrad ve saraybosna'yı kapsıyor.
internetten baktım da pek de bir şey yok gibi buralarda. üstelik tur da her şeyi paraya bağlamış vaziyette. en keyif alınacak şeyleri "dileyen misafirlerimiz xxx eur karşılığında xxx gezisine/turuna/etkinliğine katılabilirler" diyor.
sizce bu tur bu paraya değiyor mu?
ayrıca "mutlaka şunu yapın" dediğiniz ne vardır bu üç şehirde de?
www.tatilsepeti.com
selamlar.
bugünkü eften püften ama dikkatimi çeken ve aynı zamanda canımı sıkan bir derdimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
mesela burada, bilumum sosyal medya platformlarında yazıyı yazan kişinin yazdıklarına bakıyorum; yazısını kusursuz bir imlayla yazmış, noktalama işaretlerini tam da olması gerektiği yerde kullanmış. ama nedense "baya", "bişi", "diil" gibi bozuk kelimeler kullanmış. hani, olay konuşma dili gibi üslup takınmaksa diğer kelimeleri çok düzgün, ama sadece bun(lar)a istisna tanımış. yine de bilhassa bayağıya takığım çünkü en çok da gözüme çarpan o.
neden 10/10'luk yazınızda "baya" diye yazıyorsunuz? bilinçli bir hareket midir bu?
bugünkü eften püften ama dikkatimi çeken ve aynı zamanda canımı sıkan bir derdimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
mesela burada, bilumum sosyal medya platformlarında yazıyı yazan kişinin yazdıklarına bakıyorum; yazısını kusursuz bir imlayla yazmış, noktalama işaretlerini tam da olması gerektiği yerde kullanmış. ama nedense "baya", "bişi", "diil" gibi bozuk kelimeler kullanmış. hani, olay konuşma dili gibi üslup takınmaksa diğer kelimeleri çok düzgün, ama sadece bun(lar)a istisna tanımış. yine de bilhassa bayağıya takığım çünkü en çok da gözüme çarpan o.
neden 10/10'luk yazınızda "baya" diye yazıyorsunuz? bilinçli bir hareket midir bu?
selamlar.
daha ilk notasından modunuzu aniden düşüren bir yerli bir yabancı şarkı önerebilir misiniz rica etsem?
sadece örnek vermek gerekirse:
-sezen aksu - hasret.
-gary jules - mad world.
daha ilk notasından modunuzu aniden düşüren bir yerli bir yabancı şarkı önerebilir misiniz rica etsem?
sadece örnek vermek gerekirse:
-sezen aksu - hasret.
-gary jules - mad world.
selamlar.
hani bir yakınınız/tanıdığınız/arkadaşınız veya tarihi bir figür olabilir. sıfırdan başlamıştır, türlü zorluklarla karşılaşmış ama yılmamıştır, iyi bir yerlere gelmiştir vs vs. sizde hiç "vay be, ne güzel, helal olsun. ben de aynısını yapabilirim <3<3<3" diyor musunuz? örnek aldığınız oluyor mu kendinize?
valla ben tanıdığım biriyse gerçekten onun o sürecine tanıklık ettiğim için sevinme ve takdir etme olayı oluyor ama asla "o yapabildiyse ben de yaparım" mevzusu olmuyor. sevinişim bile onun adına oluyor, yoksa beni alakadar etmiyor. bakış açım "yav onun karakteri, hayatının dinamikleri başka, benimkiler çok başka" şeklinde oluyor.
mesela bir çobanın herhangi bir sınavda birinci olması, engelli birinin engeline çok ters yönde bir sergi açması, falanca kişinin orada seçilmiş ilk x olması, 108 yaşındaki adamın yepyeni bir üniversite/dil/okula başlaması bende yaprak oynatmıyor. sizde de öyle mi?
hani bir yakınınız/tanıdığınız/arkadaşınız veya tarihi bir figür olabilir. sıfırdan başlamıştır, türlü zorluklarla karşılaşmış ama yılmamıştır, iyi bir yerlere gelmiştir vs vs. sizde hiç "vay be, ne güzel, helal olsun. ben de aynısını yapabilirim <3<3<3" diyor musunuz? örnek aldığınız oluyor mu kendinize?
valla ben tanıdığım biriyse gerçekten onun o sürecine tanıklık ettiğim için sevinme ve takdir etme olayı oluyor ama asla "o yapabildiyse ben de yaparım" mevzusu olmuyor. sevinişim bile onun adına oluyor, yoksa beni alakadar etmiyor. bakış açım "yav onun karakteri, hayatının dinamikleri başka, benimkiler çok başka" şeklinde oluyor.
mesela bir çobanın herhangi bir sınavda birinci olması, engelli birinin engeline çok ters yönde bir sergi açması, falanca kişinin orada seçilmiş ilk x olması, 108 yaşındaki adamın yepyeni bir üniversite/dil/okula başlaması bende yaprak oynatmıyor. sizde de öyle mi?
elinde sagopa kajmer diskografisi olan var mı?
m e b #1582803
selamlar.
sagopa kajmer kolera'dan ayrıldığından beri tüm dijital platformlardan onunla olan albüm ve düetlerini kaldırdı. istesem de satın alma işlemi yapamıyorum, bendeki mp3'ler de maalesef dandik seviyede o zamanki teknolojiden kaynaklı olarak.
elinde mp3/aac formatında tüm eserleri olan birileri var mı aramızda?
sagopa kajmer kolera'dan ayrıldığından beri tüm dijital platformlardan onunla olan albüm ve düetlerini kaldırdı. istesem de satın alma işlemi yapamıyorum, bendeki mp3'ler de maalesef dandik seviyede o zamanki teknolojiden kaynaklı olarak.
elinde mp3/aac formatında tüm eserleri olan birileri var mı aramızda?
Selamlar.
Kendi alanında kıyıda kalmış güzel romanlar önerebilir misiniz?
Örneğin Türk edebiyatında Vedat Türkali - Bir Gün Tek Başına gibi, Rus edebiyatında Lermontov - Zamanımızın Bir Kahramanı gibi, Bulgakov - Usta ile Margarita gibi diğer eserlerden çeşitli yönlerden ayrılmış, kenarda kalan eserlerden bahsediyorum. Amacım, bu koskoca eserlere bilinmiyormuş gibi muamelede bulunmak değil ama nihayetinde matematiksel olarak revaçta eserler de değil diğer klasiklere göre. Bana böyle güzel romanlar önerebilir misiniz?
Kendi alanında kıyıda kalmış güzel romanlar önerebilir misiniz?
Örneğin Türk edebiyatında Vedat Türkali - Bir Gün Tek Başına gibi, Rus edebiyatında Lermontov - Zamanımızın Bir Kahramanı gibi, Bulgakov - Usta ile Margarita gibi diğer eserlerden çeşitli yönlerden ayrılmış, kenarda kalan eserlerden bahsediyorum. Amacım, bu koskoca eserlere bilinmiyormuş gibi muamelede bulunmak değil ama nihayetinde matematiksel olarak revaçta eserler de değil diğer klasiklere göre. Bana böyle güzel romanlar önerebilir misiniz?
iphone için fotoğraf filtre uygulamaları
m e b #1570830
merhaba.
ios için kullandığınız ve sevdiğiniz lightroom preset'leri içeren ya da daha sanatsal/zarif filtreleri olan ücretsiz ya da makul ücretli programlar var mı?
daha önce sordum ama yanıt alamadığım için tekrar paylaşıyorum.
ios için kullandığınız ve sevdiğiniz lightroom preset'leri içeren ya da daha sanatsal/zarif filtreleri olan ücretsiz ya da makul ücretli programlar var mı?
daha önce sordum ama yanıt alamadığım için tekrar paylaşıyorum.
merhaba.
hayatımda hiç iphone kullanmadım, nasipse önümüzdeki hafta elimde olacak.
ancak aklımda birtakım sorular mevcut ki bunları apple çalışanları dahi net cevaplandıramadı, hep "zannedersem", "sanıyorum ki", "oluyor/olmuyor diye biliyorum" gibi muğlak ifadelerle cevap verdiler.
1. ben müzik konusunda hala eskisi gibi takılıyorum; beğendiğim müzikleri ya itunes'tan ya da çeşitli mecralardan indirip telefonuma atıp dinliyorum. spotify ya da apple music gibi abonelikleri istemiyorum. amacım sadece telefonun hafızasına itunes ile müzik dosyalarını atıp dinlemek istiyorum. icloud/itunes bulut gibi bir sistemden değil, direkt kendi hafızasına atıp dinlemek istiyorum. bu ne derecede mümkün?
2. android telefonumda nfc var; banka kartım yanımda olsa da olmasa da kullandığım bankanın uygulaması üzerinden nfc ile ödeme yapıyorum. aynısını iphone'da da yapabilecek miyim? (apple pay'den bahsetmiyorum.)
hayatımda hiç iphone kullanmadım, nasipse önümüzdeki hafta elimde olacak.
ancak aklımda birtakım sorular mevcut ki bunları apple çalışanları dahi net cevaplandıramadı, hep "zannedersem", "sanıyorum ki", "oluyor/olmuyor diye biliyorum" gibi muğlak ifadelerle cevap verdiler.
1. ben müzik konusunda hala eskisi gibi takılıyorum; beğendiğim müzikleri ya itunes'tan ya da çeşitli mecralardan indirip telefonuma atıp dinliyorum. spotify ya da apple music gibi abonelikleri istemiyorum. amacım sadece telefonun hafızasına itunes ile müzik dosyalarını atıp dinlemek istiyorum. icloud/itunes bulut gibi bir sistemden değil, direkt kendi hafızasına atıp dinlemek istiyorum. bu ne derecede mümkün?
2. android telefonumda nfc var; banka kartım yanımda olsa da olmasa da kullandığım bankanın uygulaması üzerinden nfc ile ödeme yapıyorum. aynısını iphone'da da yapabilecek miyim? (apple pay'den bahsetmiyorum.)
Selam.
Bildiğiniz üzere iPhone 15 çıktı. 13 Pro Max, 14 Pro Max ve 15 Pro Max aralarındaki fiyatlara bakıyorum, resmen aralarında birkaç bin oynuyor. E millet niye 13 Pro Max'e 60 bin küsur vereceğime 14 Pro Max almasın? Hatta 14 Pro Max fiyatı şu an 15 Pro/Max fiyatına bile yakın satılıyor Teknosa vs gibi yerde.
Neden bu anlamsızlık?
Bildiğiniz üzere iPhone 15 çıktı. 13 Pro Max, 14 Pro Max ve 15 Pro Max aralarındaki fiyatlara bakıyorum, resmen aralarında birkaç bin oynuyor. E millet niye 13 Pro Max'e 60 bin küsur vereceğime 14 Pro Max almasın? Hatta 14 Pro Max fiyatı şu an 15 Pro/Max fiyatına bile yakın satılıyor Teknosa vs gibi yerde.
Neden bu anlamsızlık?
Merhaba.
Ben bu çevrimiçi cüzdan uygulamasına yabancıyım biraz. Bütün kimliğimi vs onayladım, hesabım sözleşmeli olarak geçiyor. Merak ettiğim şey şunlar:
1. Ben sadece Papara hesabını/karekodunu bildiğim birine yine Papara üzerinden para yollasam alıcı benim ad-soyad-numaram gibi bilgilerimi görür mü?
2. Ben aynı şekilde Papara hesabımı/karekodumu paylaşsam, karşı taraf para gönderince alıcı olarak kişisel bilgilerimi (ad-soyad-telefon numarası) görür mü?
Ben bu çevrimiçi cüzdan uygulamasına yabancıyım biraz. Bütün kimliğimi vs onayladım, hesabım sözleşmeli olarak geçiyor. Merak ettiğim şey şunlar:
1. Ben sadece Papara hesabını/karekodunu bildiğim birine yine Papara üzerinden para yollasam alıcı benim ad-soyad-numaram gibi bilgilerimi görür mü?
2. Ben aynı şekilde Papara hesabımı/karekodumu paylaşsam, karşı taraf para gönderince alıcı olarak kişisel bilgilerimi (ad-soyad-telefon numarası) görür mü?
Selamlar.
Nasıl tarif edeceğimi biliyorum ama teknolojik marketlerde iPhone incelerken dikkatimi çeken bir şeyler vardı. Hani önden yüklü fotoğraflar var ya, onların çekim değerlerine bakıyordum. Hangi iPhone ile çekildiğinden kaç MP kullanıldığı gibi bilgiler vs yazıyordu. Düşük MP ile bile, 11-12-13-14 ve ek olarak hepsinin Pro'ları ile çekilmişleri arasında netlik açısından o kadar net bir fark yoktu ve hepsi de birbirinden kaliteli idi.
Anlamadığım şey şu, bu fotoğraflarda oynama mı yapılmış yoksa gerçekten kaliteli mi o kadar? Eğer ikincisi ise 12 MP ile 24 MP arasında nasıl fark olmaz? Dış çekimde veya ön kamerayla bile çok kaliteli duruyordu her biri. Ama reel kullanımda 14 Pro bile o kadar güzel çekmiyor. Neden olabilir by?
Nasıl tarif edeceğimi biliyorum ama teknolojik marketlerde iPhone incelerken dikkatimi çeken bir şeyler vardı. Hani önden yüklü fotoğraflar var ya, onların çekim değerlerine bakıyordum. Hangi iPhone ile çekildiğinden kaç MP kullanıldığı gibi bilgiler vs yazıyordu. Düşük MP ile bile, 11-12-13-14 ve ek olarak hepsinin Pro'ları ile çekilmişleri arasında netlik açısından o kadar net bir fark yoktu ve hepsi de birbirinden kaliteli idi.
Anlamadığım şey şu, bu fotoğraflarda oynama mı yapılmış yoksa gerçekten kaliteli mi o kadar? Eğer ikincisi ise 12 MP ile 24 MP arasında nasıl fark olmaz? Dış çekimde veya ön kamerayla bile çok kaliteli duruyordu her biri. Ama reel kullanımda 14 Pro bile o kadar güzel çekmiyor. Neden olabilir by?
selam.
deneme sürümü bile olmadan, ilk kez kaydolarak yıllık indirim ile birlikte 500 tl'ye abone oldum. sevdiğim seslendirenler de var ama iyi yapmış mıyım? kullananlar olarak memnun musunuz? :(
deneme sürümü bile olmadan, ilk kez kaydolarak yıllık indirim ile birlikte 500 tl'ye abone oldum. sevdiğim seslendirenler de var ama iyi yapmış mıyım? kullananlar olarak memnun musunuz? :(
merhaba.
diyelim ki aşağıdaki bağlantıdaki gibi bir takvim/tablo oluşturmamız gerekiyor.
şöyle bir senaryo için ne yapmam lazım?
a. her bir kişi sadece tek bir gün seçebilir.
b. her bir gün sadece iki kişi tarafından seçilebilir.
not: veri giriş değerini "x" veya tik olarak sağlayabiliriz.
benim asıl amacım excel'de seçili sütun ya da satırda sadece ama sadece İSTEDİĞİMİZ ADET kadar tercih yapılabilmesi, yeni veri girişinin yapılmasına engel olunması. hani yemek söylerken bize "en fazla üç adete kadar seçebilirsiniz" diyor ve istenen sayıya ulaşınca sistem yeni tercihe izin vermiyor ya, onu yapmak istiyorum.
i.hizliresim.com
diyelim ki aşağıdaki bağlantıdaki gibi bir takvim/tablo oluşturmamız gerekiyor.
şöyle bir senaryo için ne yapmam lazım?
a. her bir kişi sadece tek bir gün seçebilir.
b. her bir gün sadece iki kişi tarafından seçilebilir.
not: veri giriş değerini "x" veya tik olarak sağlayabiliriz.
benim asıl amacım excel'de seçili sütun ya da satırda sadece ama sadece İSTEDİĞİMİZ ADET kadar tercih yapılabilmesi, yeni veri girişinin yapılmasına engel olunması. hani yemek söylerken bize "en fazla üç adete kadar seçebilirsiniz" diyor ve istenen sayıya ulaşınca sistem yeni tercihe izin vermiyor ya, onu yapmak istiyorum.
i.hizliresim.com
yurt içi tur için güvenilir mecralar var mıdır?
m e b #1558959
merhaba.
fırsat bu fırsat isimli oluşum/platform gibi yurt içi tur imkanlarını gösteren ve kolayca satın almamıza olanak sağlayan başka bir platform var mıdır?
fırsat bu fırsat'taki ilanlar çok net gibi gözükse de hiçbir netliği temelde yok, ya da ben anlamıyorum. tura ne dahil, ne değil, dahil olmayanlar için ne kadar ücret ödeyeceğimiz çok da açık değil. bir de tur satın alacağım ama "rezervasyon şart, uygunluk sorgulamanız gerekiyor." diyor. ben doğrudan içerik bilgisi net olan bir turu sepete ekleyip o tarihte gitmek istiyorum.
var mı önerebileceğiniz bu tarz site veya uygulamalar?
fırsat bu fırsat isimli oluşum/platform gibi yurt içi tur imkanlarını gösteren ve kolayca satın almamıza olanak sağlayan başka bir platform var mıdır?
fırsat bu fırsat'taki ilanlar çok net gibi gözükse de hiçbir netliği temelde yok, ya da ben anlamıyorum. tura ne dahil, ne değil, dahil olmayanlar için ne kadar ücret ödeyeceğimiz çok da açık değil. bir de tur satın alacağım ama "rezervasyon şart, uygunluk sorgulamanız gerekiyor." diyor. ben doğrudan içerik bilgisi net olan bir turu sepete ekleyip o tarihte gitmek istiyorum.
var mı önerebileceğiniz bu tarz site veya uygulamalar?
merhaba.
uyumlu renkler, kombinler vs üzerine önerilerde bulunan bir instagram sayfası var mı bildiğiniz? siz nereden takip ediyorsunuz?
bir de kıyafetler üzerine uyumlu renklerin bilgisinin verildiği bir android uygulama var mı?
uyumlu renkler, kombinler vs üzerine önerilerde bulunan bir instagram sayfası var mı bildiğiniz? siz nereden takip ediyorsunuz?
bir de kıyafetler üzerine uyumlu renklerin bilgisinin verildiği bir android uygulama var mı?
merhaba.
mesela benim 5000 tl'lik borcum var. aynı hesap kesimi içerisinde 1600 tl tutarında bir harcama daha yaptığımı ve bunu da 4 taksite böldürdüğümü düşünelim. benim, bu ay ödeme yapmam gereken asgari tutar %25 ise ben 1250 tl + 400 tl = 1625 tl mi öderim, yoksa 1250 tl + 100 tl = 1350 tl mi öderim? (faiz yok sayılmıştır.)
gerçek harcamalarım daha yüksek tabii.
mesela benim 5000 tl'lik borcum var. aynı hesap kesimi içerisinde 1600 tl tutarında bir harcama daha yaptığımı ve bunu da 4 taksite böldürdüğümü düşünelim. benim, bu ay ödeme yapmam gereken asgari tutar %25 ise ben 1250 tl + 400 tl = 1625 tl mi öderim, yoksa 1250 tl + 100 tl = 1350 tl mi öderim? (faiz yok sayılmıştır.)
gerçek harcamalarım daha yüksek tabii.
Selamlar.
Yaş 32 olunca cilt bakımına merak sardım, belki yüzüm daha güzel durur diye. Eczane ve Gratis'ten birkaç şey aldım ama hepsinde de sabah akşam kullanılması yazıyor. Yardımcı olabilir misiniz hangi sıralama ile hangisini kullanacağıma dair? Ürünlerin görselleri aşağıdaki linkte. Cinsiyet erkek.
i.hizliresim.com
Yaş 32 olunca cilt bakımına merak sardım, belki yüzüm daha güzel durur diye. Eczane ve Gratis'ten birkaç şey aldım ama hepsinde de sabah akşam kullanılması yazıyor. Yardımcı olabilir misiniz hangi sıralama ile hangisini kullanacağıma dair? Ürünlerin görselleri aşağıdaki linkte. Cinsiyet erkek.
i.hizliresim.com
Selamlar.
Salı günü pasaport başvurumu yapmıştım, bugün kontrol ettiğimde "Pasaportunuzun basımı tamamlanmıştır." şeklinde bilgi gördüm. Benimki de mi aylar sürer gelmesi?
Salı günü pasaport başvurumu yapmıştım, bugün kontrol ettiğimde "Pasaportunuzun basımı tamamlanmıştır." şeklinde bilgi gördüm. Benimki de mi aylar sürer gelmesi?
Selamlar.
Yurt dışından alınma telefonum var. Bunun IMEI kaydını henüz yapmadım. Telefonu 2022'de aktif ettim ve mart ayında süresi bitecekti. Ama geçen ay SMS geldi, sayaç sıfırlanmış ve yeniden başlamış gözüküyor. Yeni yıla girdiğimiz için mi böyle? Başına gelen var mı?
Hatta IMEI sorgulayıp kalan günü görebileceğim bir yer var mı? E-devlet üzerinden sadece IMEI geçerliliğini ve kayıt dışı olup olmadığını sorgulayabiliyoruz.
Yurt dışından alınma telefonum var. Bunun IMEI kaydını henüz yapmadım. Telefonu 2022'de aktif ettim ve mart ayında süresi bitecekti. Ama geçen ay SMS geldi, sayaç sıfırlanmış ve yeniden başlamış gözüküyor. Yeni yıla girdiğimiz için mi böyle? Başına gelen var mı?
Hatta IMEI sorgulayıp kalan günü görebileceğim bir yer var mı? E-devlet üzerinden sadece IMEI geçerliliğini ve kayıt dışı olup olmadığını sorgulayabiliyoruz.
Iyi geceler.
Aşağıdaki linkteki videoda hangi şarkı çalıyor?
İlgili kısım 1:28'de başlıyor. Sözlerini anlayamıyorum da. Tur listesinde yer almıyor bu şarkı, Jay Z şarkısı muhtemelen :(
twitter.com
Aşağıdaki linkteki videoda hangi şarkı çalıyor?
İlgili kısım 1:28'de başlıyor. Sözlerini anlayamıyorum da. Tur listesinde yer almıyor bu şarkı, Jay Z şarkısı muhtemelen :(
twitter.com
selamlar.
şu an doğanın ve kaynaklarının hunharca kullanılmasına karşı karınca kararınca neler yapıyorsunuz bireysel olarak?
yani yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum ama her gün duş alan, dişini fırçalar ya da ellerini sabunla yıkarken boşa su akıtan, yemeyeceğini bildiği halde siparişin yanındaki ücretsiz ürünleri alan, haddinden fazla kağıt/peçete kullanan, bardak yıkarken bile litrelerce su harcayan ve çeşmeyi boşa akıtan vs birini görünce uyarıyorum ama tabii her şey benim kontrolümde olmuyor. nihayetinde çocuk değiliz ki üstümüz çim ve çamur lekeleriyle krilensin. mesela günlük kıyafetini tek günlük giyip hemen makineye atmak ve suyu boşa tüketmek kötü değil mi?
bu "her gün kıyafetini değiştirmezsen, her gün duş almazsan pissin" düşüncesini kim oluşturdu da doğayı b.k ediyoruz?
şu an doğanın ve kaynaklarının hunharca kullanılmasına karşı karınca kararınca neler yapıyorsunuz bireysel olarak?
yani yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum ama her gün duş alan, dişini fırçalar ya da ellerini sabunla yıkarken boşa su akıtan, yemeyeceğini bildiği halde siparişin yanındaki ücretsiz ürünleri alan, haddinden fazla kağıt/peçete kullanan, bardak yıkarken bile litrelerce su harcayan ve çeşmeyi boşa akıtan vs birini görünce uyarıyorum ama tabii her şey benim kontrolümde olmuyor. nihayetinde çocuk değiliz ki üstümüz çim ve çamur lekeleriyle krilensin. mesela günlük kıyafetini tek günlük giyip hemen makineye atmak ve suyu boşa tüketmek kötü değil mi?
bu "her gün kıyafetini değiştirmezsen, her gün duş almazsan pissin" düşüncesini kim oluşturdu da doğayı b.k ediyoruz?
selamlar.
gün geçmiyor ki bir şeyimi kafaya takmayayım.
kelime dağarcığı etkenini görmezden gelelim; benim derdim yanlış vurgu, tek kulakta sağırlığın getirdiği sebepten ötürü yüksek ses kullanımı, heyecanlı ve hızlı konuşma durumuyla alakalı. karşı tarafı çok yoruyor, ayrıntılarda boğuluyorum ekseriyetle. çok konuşunca da başım ağrıyor. aslında fırsatım oldukça ve fırsat yarattıkça bol bol kitap okurum ama düşüncelerimi veya yaşanmış bir olayın güzel şekilde aktarımı konusunda bana yardımcı olmuyorlar pek.
çevrimiçi kaynak olabilir, youtube üzerinden video olabilir veya yüz yüze ders de olabilir (ama bu seçenek, iş saatlerinden dolayı makul değil.). ne önerirsiniz? bilhassa önereceği yolu kendisi deneyimleyip de "şunu tavsiye ediyorum" diye cevap verenler daha yardımcı olacaktır bana.
gün geçmiyor ki bir şeyimi kafaya takmayayım.
kelime dağarcığı etkenini görmezden gelelim; benim derdim yanlış vurgu, tek kulakta sağırlığın getirdiği sebepten ötürü yüksek ses kullanımı, heyecanlı ve hızlı konuşma durumuyla alakalı. karşı tarafı çok yoruyor, ayrıntılarda boğuluyorum ekseriyetle. çok konuşunca da başım ağrıyor. aslında fırsatım oldukça ve fırsat yarattıkça bol bol kitap okurum ama düşüncelerimi veya yaşanmış bir olayın güzel şekilde aktarımı konusunda bana yardımcı olmuyorlar pek.
çevrimiçi kaynak olabilir, youtube üzerinden video olabilir veya yüz yüze ders de olabilir (ama bu seçenek, iş saatlerinden dolayı makul değil.). ne önerirsiniz? bilhassa önereceği yolu kendisi deneyimleyip de "şunu tavsiye ediyorum" diye cevap verenler daha yardımcı olacaktır bana.
selamlar.
sorum başlıkta; belki bana da diğerlerine de ilham olur diye sormak istedim.
sorum başlıkta; belki bana da diğerlerine de ilham olur diye sormak istedim.
Selamlar. Yaşım 32.
Son birkaç gündür aniden başkasının gözüyle görüyormuşum gibi bakıyorum etrafa. Sadece odaklandığım yeri görüyorum, etrafındaki yakın nesneler ve yazıları görmekte zorlanmaya başladım. Bulanık görüyorum. Ama bir müddet sonra geçiyor. Bu süre zarfında gözlerim acıyor, görmeyi ve odaklanmayı reddediyor gibi. Yakın veya uzak fark etmiyor. Doktora gideceğim tabii de bu sorunu yaşayan var mı? Ne olabilir bu acaba?
Not: herhangi bir görme kusurum yok (miyop, hipermetrop vs).
Son birkaç gündür aniden başkasının gözüyle görüyormuşum gibi bakıyorum etrafa. Sadece odaklandığım yeri görüyorum, etrafındaki yakın nesneler ve yazıları görmekte zorlanmaya başladım. Bulanık görüyorum. Ama bir müddet sonra geçiyor. Bu süre zarfında gözlerim acıyor, görmeyi ve odaklanmayı reddediyor gibi. Yakın veya uzak fark etmiyor. Doktora gideceğim tabii de bu sorunu yaşayan var mı? Ne olabilir bu acaba?
Not: herhangi bir görme kusurum yok (miyop, hipermetrop vs).
Günaydın.
İnternette bazı yerlerde randevu şart diyor, bazılarında şart değil yazıyor.
Siz randevusuz işlem yaptınız mı?
İnternette bazı yerlerde randevu şart diyor, bazılarında şart değil yazıyor.
Siz randevusuz işlem yaptınız mı?
Selamlar. İstanbul'da yaşıyorum.
Nihayet işimden ayrıldım ve yeni işime 9 Ocak'ta başlıyorum. Bir hafta dinleneyim istiyorum. İstanbul'dan fazla uzaklaşmadan nereye gideyim sizce? Araç yok, bu yüzden yakın bir yer olması önemli. Otobüsle 3-4 saat seyahat da sorun değil. Bütçem de 5000 TL diyebilirim :(
Yalova'ya bu yaz gittim. Yalova şimdilik en sonki tercih olabilir.
Nihayet işimden ayrıldım ve yeni işime 9 Ocak'ta başlıyorum. Bir hafta dinleneyim istiyorum. İstanbul'dan fazla uzaklaşmadan nereye gideyim sizce? Araç yok, bu yüzden yakın bir yer olması önemli. Otobüsle 3-4 saat seyahat da sorun değil. Bütçem de 5000 TL diyebilirim :(
Yalova'ya bu yaz gittim. Yalova şimdilik en sonki tercih olabilir.