uzun süredir göz problemlerim var. geçen ay 2 kere argon lazer oldum, apfecto damla kullandım, siyah noktalar gitti, gözlerimin baş ağrısı yapması olayı geçti. hele de geçen hafta birkaç gün çok iyiydim, görüşüm çok iyiydi, zihnim açıktı. ancak bu sadece birkaç gün sürdü. nedense gözlerim çok hassas. geçen gün gözlerimi ovalarken elim kaydı ve parmağımın kemikli kısmı gözüme baskı yaptı biraz.
bundan sonra gözüm ve başım ağrımaya başladı. ağrılar geçti ama başımdaki uyuşukluk devam ediyor. başımda hep bir ağırlık var, görüşüm de geçen haftaki gibi değil. böyle olunca zihnim de açık değilmiş gibi geliyor (birinin başınıza elleriyle bastırdığını düşünün, sanırım bir şeye odaklanmanız zor olurdu). daha geçen ay nöroloji doktoruna gitmiştim, mr çekilmiştim ama bir şey çıkmamıştı.
ne yapacağım ben? neden bu kadar hassas gözlerim? bundan sonra yeni normalim bu mu olacak, hep böyle sürünerek mi yaşayacağım? aradaki 3-5 gün çok iyiydi.
bundan sonra gözüm ve başım ağrımaya başladı. ağrılar geçti ama başımdaki uyuşukluk devam ediyor. başımda hep bir ağırlık var, görüşüm de geçen haftaki gibi değil. böyle olunca zihnim de açık değilmiş gibi geliyor (birinin başınıza elleriyle bastırdığını düşünün, sanırım bir şeye odaklanmanız zor olurdu). daha geçen ay nöroloji doktoruna gitmiştim, mr çekilmiştim ama bir şey çıkmamıştı.
ne yapacağım ben? neden bu kadar hassas gözlerim? bundan sonra yeni normalim bu mu olacak, hep böyle sürünerek mi yaşayacağım? aradaki 3-5 gün çok iyiydi.
eskiden ne güzel zomato vardı ama o artık bitti sanırım.
isteğim basit, haritada bir alanı seçeceğim ve oradaki mekanlar karşıma çıkacak, mekanlara, fotoğraflarına, puanlarına bakıp hangisine gitmek istediğime karar vereceğim. var mıdır böyle bir şey?
isteğim basit, haritada bir alanı seçeceğim ve oradaki mekanlar karşıma çıkacak, mekanlara, fotoğraflarına, puanlarına bakıp hangisine gitmek istediğime karar vereceğim. var mıdır böyle bir şey?
mümkünse nasıl?
storytel'deki kitapları mesela?
storytel'deki kitapları mesela?
Bizim sulalede genellikle akrabalik baglari gucludur, kotu degildir.
Cesitli sebeplerden dolayi benden yasca biraz buyuk bir akrabama uzun bir mail yazdim (daha once de mail ile konustugumuz cok oldugu icin) ve son paragrafa sunlari yazdim:
"Senden uzak olmak hoşuma gitmiyor ama benim yapabileceğim bir şey yok, en az 10 senedir böyle."
Sonrasinda bana "senden uzak olmak hosuma gitmiyor" ifadesinin pek hos olmadigini, karsidakine pozitif bir elektrik gitmeyecegini soyledi. Halbuki ben tam da pozitif bir sey olsun diye yazmistim. Bu cumleden bir insan neden rahatsiz olur ki? Karsidaki kiside nasil bir cagrisim yapmis da adam bundan rahatsiz olmus anlamadim. Fikri olan var mi?
Cesitli sebeplerden dolayi benden yasca biraz buyuk bir akrabama uzun bir mail yazdim (daha once de mail ile konustugumuz cok oldugu icin) ve son paragrafa sunlari yazdim:
"Senden uzak olmak hoşuma gitmiyor ama benim yapabileceğim bir şey yok, en az 10 senedir böyle."
Sonrasinda bana "senden uzak olmak hosuma gitmiyor" ifadesinin pek hos olmadigini, karsidakine pozitif bir elektrik gitmeyecegini soyledi. Halbuki ben tam da pozitif bir sey olsun diye yazmistim. Bu cumleden bir insan neden rahatsiz olur ki? Karsidaki kiside nasil bir cagrisim yapmis da adam bundan rahatsiz olmus anlamadim. Fikri olan var mi?
d vitamini değerim 12'ye düşmüş (min. 20 olması lazım). doktora tahlil sonucu gösteremedim. birkaç sene önce yaptığı formülü yapayım dedim. devit 3 damlayı alıp bir şişeyi direkt içtim suyla. önce birkaç hafta boyunca haftada bir, sonra ayda bir ya da 2 haftada bir içecektim, böyle iyi gelmişti yıllar önce. ilk şişeyi içtikten sonra inanılmaz bir enerji ve sağlık hissettim, demek ki 12 bayağı düşük demekmiş. sonrasında eczaneye gittim, aynı damladan alacaktım, nasıl kullanacağımı sorayım dedim (2 haftada bir mi, ayda bir mi tam hatırlayamadım çünkü), bana başka damla ve hap verdi.
benim baştaki devit 3'te 50.000 IU vardı. yani haftada 50.000 IU tüketecektim. eczacının verdiği hapta ise 20.000 IU var ve bunu her gün iç dedi, bir de damladan da 6.000 alacaktım her gün. yani haftada 182.000 IU'ya çıktı benim d vitamini tüketimim. 2 hafta boyunca böyle içtim, sindirimime de bağırsaklarıma da iyi geldi ancak sonrasında haftada 2 güne düşünce hafiften ishal olmaya başladım, başka bir şeyden mi kaynaklanıyor bir türlü anlayamadım ama sanki bu kullandığım d vitamininden kaynaklanıyor.
ne dersiniz, d vitamininin üst sınırını aşmış olabilir miyim? bir daha ölçtürmeye gidemedim maalesef.
benim baştaki devit 3'te 50.000 IU vardı. yani haftada 50.000 IU tüketecektim. eczacının verdiği hapta ise 20.000 IU var ve bunu her gün iç dedi, bir de damladan da 6.000 alacaktım her gün. yani haftada 182.000 IU'ya çıktı benim d vitamini tüketimim. 2 hafta boyunca böyle içtim, sindirimime de bağırsaklarıma da iyi geldi ancak sonrasında haftada 2 güne düşünce hafiften ishal olmaya başladım, başka bir şeyden mi kaynaklanıyor bir türlü anlayamadım ama sanki bu kullandığım d vitamininden kaynaklanıyor.
ne dersiniz, d vitamininin üst sınırını aşmış olabilir miyim? bir daha ölçtürmeye gidemedim maalesef.
2 ay önce freelance bir işe başladım. bağkur primlerini bizim kendimizin ödemesi gerekiyor. borçlar birikti şimdiden. ben ödemeyi de emekli olmayı da düşünmüyorum. eğer ödemezsem icra takibi başlatılır mı? yıllarca ödemezsem ne olur?
devlet hastanesinde kırık dişimi çektirdim. doktor ne yapacağıma dair hem hazır kağıt verdi, hem de üstüne bir şeyler yazdı. hazır kağıtta "7-10 gün sonra dikişlerinizi aldırınız" yazıyor. doktor bana bununla ilgili bir şey demedi. dikiş var mı yok mu onu da bilmiyorum ama yok bence. olsa görürdüm ve hissederdim değil mi? mikroskobik bir şey mi yoksa diş dikişi? kontrole gitmem gerekir mi?
sıfır bilgisayardaki psu'm 6 ayda bozuldu. değiştirdim. 2 gün böyle kullandıktan sonra belki üçlü prizlerde problem vardır diyip bir tanesini değiştirdim -ki zaten fişinin ucu yanmış nedense (ama ondan sonraki üçlü prizi değiştirmedim henüz).
bu yeni aldığım psu'dan bir haftadır hafif bir koku geliyor. acaba yenisinde de mi bir sıkıntı var, yoksa yeni ürün kokusu olabilir mi bu?
bu yeni aldığım psu'dan bir haftadır hafif bir koku geliyor. acaba yenisinde de mi bir sıkıntı var, yoksa yeni ürün kokusu olabilir mi bu?
gözlerimle ilgili problemim vardı. muhtemelen bütün semptomlarımı gözlerim tetikliyor. detay isteyenler ve zamanı olanlar şunu okuyabilir: www.eksiduyuru.com
kısaca şunu söyleyeyim: 4 sene önce başım tık etti ve o andan itibaren başım uyuşmaya ve 12 saat uyku bile yetmemeye başladı. az uyuyunca elim ayağım tutmuyordu vs.
yaklaşık 2 hafta önce ise arkadaşımın tavsiyesiyle göz buzundan kullanmaya başladım: www.watsons.com.tr
3 gün boyunca 5-6 defa kullandım. iyi gelip gelmediğini pek anlayamıyordum. sonrasında gözümün önünde yeni cisimler belirmeye başladı ve kullanmayı bıraktım. 10 gündür kullanmamama rağmen gözümün önünde zaman zaman büyük renkli benekler, siyah noktalar vs. beliriyor. görüşümü tamamen kapatmıyor ama sinir bozucu tabii ki. bunun dışında ise başımın uyuşması arttı ve artık daha da fazla uyku yapıyor ve garip bir şekilde, gözüme damlattığım damlaların verdiği his bile değişti. geçen hafta doktora gittim, damla damlatıp baktı ama bir sorun göremediğini söyledi. bir de görme alanı testi yapılacak. görme alanımın kapandığını sanmıyorum ama yine de doktorların testi farklı olur tabii, gideceğim.
ne yapmam lazım? artık sorunumun gözlerden kaynaklandığı kesin gibi ama hiçbir doktor bir problem göremiyor. gerçekten anlamıyorum ve yaşayamıyorum artık.
kısaca şunu söyleyeyim: 4 sene önce başım tık etti ve o andan itibaren başım uyuşmaya ve 12 saat uyku bile yetmemeye başladı. az uyuyunca elim ayağım tutmuyordu vs.
yaklaşık 2 hafta önce ise arkadaşımın tavsiyesiyle göz buzundan kullanmaya başladım: www.watsons.com.tr
3 gün boyunca 5-6 defa kullandım. iyi gelip gelmediğini pek anlayamıyordum. sonrasında gözümün önünde yeni cisimler belirmeye başladı ve kullanmayı bıraktım. 10 gündür kullanmamama rağmen gözümün önünde zaman zaman büyük renkli benekler, siyah noktalar vs. beliriyor. görüşümü tamamen kapatmıyor ama sinir bozucu tabii ki. bunun dışında ise başımın uyuşması arttı ve artık daha da fazla uyku yapıyor ve garip bir şekilde, gözüme damlattığım damlaların verdiği his bile değişti. geçen hafta doktora gittim, damla damlatıp baktı ama bir sorun göremediğini söyledi. bir de görme alanı testi yapılacak. görme alanımın kapandığını sanmıyorum ama yine de doktorların testi farklı olur tabii, gideceğim.
ne yapmam lazım? artık sorunumun gözlerden kaynaklandığı kesin gibi ama hiçbir doktor bir problem göremiyor. gerçekten anlamıyorum ve yaşayamıyorum artık.
umarım sonu gelmez ama bir süredir bu aklıma takılıyor.
acaba 10-20 veya 30 sene sonra, bir kitabı baştan sona okumak saçma mı gözükecek? hatta bugünlere bakılıp "bir insan onlarca yıl gece gündüz uğraşıp binlerce kitap okumuş, yazık ya, şimdi hepsini chat gpt (veya benzeri başka ai programı) 5 dakikada yapıyor" mu diyecekler? veya biz kendimiz için "zamanında o kadar uğraşmışız, hepsi boşunaymış" mı diyeceğiz?
ai programları özet çıkarıyor, evet, özet çıkarınca kitaptaki önemli detaylar atlanmış olabilir ama yine de bir insan da aynı yapay zeka gibi kitabı baştan sona okuyor, önemli kısımları not alıyor, sonra başka kitaba geçiyor, oradan notlar alıyor ve bu notları düşünerek farklı bir görüş ortaya koyuyor (sadece kendisi için olması da yeterli). e bu yapay zekaya belki de ileride 50 tane kitap yükleyeceğiz ve sonra "bu kitapları şu açıdan" incele diyeceğiz, o da bize 10-20 sayfalık makale yazacak mesela? ya da değerlerle oynayıp "bu kitapları bir de şu konu açısından incele" diyeceğiz ve bize o konu açısından bir makale çıkaracak? biz de onu okuyup işimize yarayıp yaramadığına bakacağız? belki de ileride 500 tane kitap yükleyeceğiz ve yapay zeka kendiliğinden yeni bir bilimsel argüman bulacak bunları okuyup?
romanlar daha dirençli olabilir ama kurgu dışı kitapları baştan sona okumak sanki biraz gereksiz hale gelecek? siz ne düşünüyorsunuz bu konular hakkında?
acaba 10-20 veya 30 sene sonra, bir kitabı baştan sona okumak saçma mı gözükecek? hatta bugünlere bakılıp "bir insan onlarca yıl gece gündüz uğraşıp binlerce kitap okumuş, yazık ya, şimdi hepsini chat gpt (veya benzeri başka ai programı) 5 dakikada yapıyor" mu diyecekler? veya biz kendimiz için "zamanında o kadar uğraşmışız, hepsi boşunaymış" mı diyeceğiz?
ai programları özet çıkarıyor, evet, özet çıkarınca kitaptaki önemli detaylar atlanmış olabilir ama yine de bir insan da aynı yapay zeka gibi kitabı baştan sona okuyor, önemli kısımları not alıyor, sonra başka kitaba geçiyor, oradan notlar alıyor ve bu notları düşünerek farklı bir görüş ortaya koyuyor (sadece kendisi için olması da yeterli). e bu yapay zekaya belki de ileride 50 tane kitap yükleyeceğiz ve sonra "bu kitapları şu açıdan" incele diyeceğiz, o da bize 10-20 sayfalık makale yazacak mesela? ya da değerlerle oynayıp "bu kitapları bir de şu konu açısından incele" diyeceğiz ve bize o konu açısından bir makale çıkaracak? biz de onu okuyup işimize yarayıp yaramadığına bakacağız? belki de ileride 500 tane kitap yükleyeceğiz ve yapay zeka kendiliğinden yeni bir bilimsel argüman bulacak bunları okuyup?
romanlar daha dirençli olabilir ama kurgu dışı kitapları baştan sona okumak sanki biraz gereksiz hale gelecek? siz ne düşünüyorsunuz bu konular hakkında?
ben 10 sene önce öğrenciyken, haciz gelmesin, kredi kartı kullanıma kapatılmasın diye kredi kartının sadece asgarisini 3 ayda bir ödüyordum. aradaki 2 ayda hiçbir ödeme yapmıyordum. şimdi de böyle yapabilir miyim? mevzuat ne durumda?
bir süre, bir çözüm bulana kadar, kredi taksitlerini ödeyebilmek için (çünkü muhtemelen kredi taksitlerini ödememek daha büyük bir yaptırıma uğrar) böyle yapmam mantıklı mıdır sizce?
bir süre, bir çözüm bulana kadar, kredi taksitlerini ödeyebilmek için (çünkü muhtemelen kredi taksitlerini ödememek daha büyük bir yaptırıma uğrar) böyle yapmam mantıklı mıdır sizce?
istanbul'dayım, uyku problemim için hangi bölümden randevu almam lazım (devlet hastanesi'nden)? annem, bahçelievler tarafında bir hastaneye gidiyordu sanırım ama hangi bölümden randevu alınıyor bilmiyorum, uyku bölümü diye bir şey yok mhrs'de.
ekleme: depresyonda değilim ama 11-12 saatlik uykudan sonra bile yataktan zor kalkıyorum. bu durum, şu olaydan hemen bir saniye sonra ortaya çıkmaya başladı: www.eksiduyuru.com
ekleme: depresyonda değilim ama 11-12 saatlik uykudan sonra bile yataktan zor kalkıyorum. bu durum, şu olaydan hemen bir saniye sonra ortaya çıkmaya başladı: www.eksiduyuru.com
sahibi olduğum evin bir odasını sözleşmesiz kiraya versem, kişi, tutarı bana yollarken "kira" seçeneğini de seçmese mesela ama yolladığı paranın dekontunu atsa whatsapp'tan "şu ayın kirası" diye. sonra ben bu kişiyi çıkardığımda yeni airbnb yasasına dayanarak beni şikayet edebilir mi? ve "100 gün altı kiracı alıyor" vs. diyip bana 100 bin lira ceza kestirebilir mi? aslında evi günlük kiralamayı düşünmüyorum ama sonuçta bu kişi 100 gün altında kalmış olacak.
ilk seferde açılmayan bilgisayar
ahm1 #1581512
masaüstü bilgisayarımı 6 ay önce satın almıştım. birkaç gündür güç düğmesine ilk kez bastığımda bilgisayar açılmıyor, ancak ikinci defa bastığımda açılıyor. bunun sebebi ne olabilir? ilk bastığımda tık tık tık diye ses çıkarıyor.
ünlü bir tablonun bulabildiğim en yüksek çözünürlüklü halini bulup bir copycenter'a, matbaaya gidip orada en kaliteli kağıda bastırtarak ve sonra onu çerçeveleterek duvarıma tablo olarak asmak nasıl fikir? tavsiyeniz nelerdir? hangi cins kağıda bastırayım? internetten bulduğum görsellerde nelere dikkat etmeliyim?
bu nasıl olabilir?
mua dondurma'ya baktım. buradan verdiğim siparişlere baktım. 1,5 sene önce 500 gr dondurma 170 liraymış, bugün 490 lira. dolar olarak bakayım dedim. 1,5 sene önce 10 dolarmış, bugün 15,8 dolar.
dolar bazında 1,5 senede %60 artış nasıl olabilir? dolar bazında en fazla %5-10 artması gerekiyordu diye düşünüyorum.
mua dondurma'ya baktım. buradan verdiğim siparişlere baktım. 1,5 sene önce 500 gr dondurma 170 liraymış, bugün 490 lira. dolar olarak bakayım dedim. 1,5 sene önce 10 dolarmış, bugün 15,8 dolar.
dolar bazında 1,5 senede %60 artış nasıl olabilir? dolar bazında en fazla %5-10 artması gerekiyordu diye düşünüyorum.
Bir kitabın İngilizcesinde (orijinalinde) bir bölümün başında şu alıntı var:
"Just saying ‘No’ prevents teenage pregnancy the way ‘Have a nice day’ cures chronic depression."
Türkçesi şu:
"'İyi günler' demekle kronik depresyonu iyileştiremediğimiz gibi, sadece 'hayır' demekle ergen hamileliklerini önleyemeyiz"
Türkçeye doğru mu çevrilmiş? Ben "bir hayır yeter" olarak anladım, çeviri uygulamaları da böyle çeviriyor ama mantıken bir hayırın yetmemesi lazım.
"Just saying ‘No’ prevents teenage pregnancy the way ‘Have a nice day’ cures chronic depression."
Türkçesi şu:
"'İyi günler' demekle kronik depresyonu iyileştiremediğimiz gibi, sadece 'hayır' demekle ergen hamileliklerini önleyemeyiz"
Türkçeye doğru mu çevrilmiş? Ben "bir hayır yeter" olarak anladım, çeviri uygulamaları da böyle çeviriyor ama mantıken bir hayırın yetmemesi lazım.
yıllardır kepek şampuanı kullanıyorum. şimdilerde kafamı kazıtmaya başladım.
benim yine de şampuan kullanmam gerekiyor mu? gerekiyorsa kepek şampuanı mı yoksa normal şampuan mı kullanmalıyım?
benim yine de şampuan kullanmam gerekiyor mu? gerekiyorsa kepek şampuanı mı yoksa normal şampuan mı kullanmalıyım?
Benim seviyem pre-intermediate ya da intermediate. Aslinda normal bir kitap okumak icin bayagi kotu bir seviye ama dayanamadim, bir ekonomi kitabi olan The Spirit Level kitabini satin aldim. Aslinda roman okumaktansa kurgu disi okumak daha kolay sanirim. Bir de az cok bildigim konular sonucta. Ama tabii ki yine de zor.
Şimdi planim su: zorlana zorlana, hatta ıkına ıkına bu kitabi okumak. Takildigim yerlerde (ki bircok yerde takilacagim) surekli sozluge bakicam. Eger cumleyi hic anlamiyorsam da butun cumleyi cevirtecegim. Tabii bir sure sonra bikabilirim belki bu durumdan bilmiyorum ama bu sekilde okursam hem kitap okuma istegimi gerceklestirip hem de dil ogrenme sansim olur mu?
Gerci cumleleri yanlis anlamaktan da korkuyorum acikcasi :) kitabi iade etmek de bir secenek bu arada. Ne dusunuyorsunuz?
Şimdi planim su: zorlana zorlana, hatta ıkına ıkına bu kitabi okumak. Takildigim yerlerde (ki bircok yerde takilacagim) surekli sozluge bakicam. Eger cumleyi hic anlamiyorsam da butun cumleyi cevirtecegim. Tabii bir sure sonra bikabilirim belki bu durumdan bilmiyorum ama bu sekilde okursam hem kitap okuma istegimi gerceklestirip hem de dil ogrenme sansim olur mu?
Gerci cumleleri yanlis anlamaktan da korkuyorum acikcasi :) kitabi iade etmek de bir secenek bu arada. Ne dusunuyorsunuz?
Lafım meclis dışı ancak oda arayan ve öğrenci olmayan kişilere karşı önyargım ve korkum var. Yani öğrenci biri gelip evimdeki bir odayı kiralamak istese "öğrenciliğin fıtratında zaten bu var, ailesi karşılıyordur parasını, benim de bir sürü arkadaşım 2-3-4 kişilik evlerde yaşadı" diyorum ve kişiyi bir tehdit olarak görmüyorum.
Ancak 10 bin+ kira verebilecek insanlar genelde öğrenciler olmuyor. Görüştüğüm birkaç kişi de sıkıntılı insanlara benziyordu.
Dediğim gibi, genel olarak önyargım var öğrenci olmayıp da evimi kiralamak isteyenlere karşı. Bu konuda tecrübesi olanlar ne diyebilir bu konu hakkında? Gelen herkesi "serseri, bağımlı ya da başka bir şekilde sıkıntılı bir tiptir herhalde" olarak görmeli miyim? Yoksa bu kadar kafaya takacak bir şey yok mu?
Ancak 10 bin+ kira verebilecek insanlar genelde öğrenciler olmuyor. Görüştüğüm birkaç kişi de sıkıntılı insanlara benziyordu.
Dediğim gibi, genel olarak önyargım var öğrenci olmayıp da evimi kiralamak isteyenlere karşı. Bu konuda tecrübesi olanlar ne diyebilir bu konu hakkında? Gelen herkesi "serseri, bağımlı ya da başka bir şekilde sıkıntılı bir tiptir herhalde" olarak görmeli miyim? Yoksa bu kadar kafaya takacak bir şey yok mu?
düşük-orta arası bir bilgisayar satın aldım. windows 11 kullanıyorum. bir tek eu4, fm24'ü açıyorum ama çok nadir. bilgisayar bu oyunlarda bile güzel çalışıyor.
yalnız, -bunu teknik dilde anlatamayacağım- youtube videoları izlerken başka sekmelerde gezinirken bazen videolar "tırrrrrttttt" yapıyor, video duracak ve bilgisayar kitlenecekmiş gibi oluyor ama son anda düzeliyor video akışı ve bilgisayar.
sorun ne olabilir? kasayı götürmeden çözmem mümkün müdür?
yalnız, -bunu teknik dilde anlatamayacağım- youtube videoları izlerken başka sekmelerde gezinirken bazen videolar "tırrrrrttttt" yapıyor, video duracak ve bilgisayar kitlenecekmiş gibi oluyor ama son anda düzeliyor video akışı ve bilgisayar.
sorun ne olabilir? kasayı götürmeden çözmem mümkün müdür?
prospektüste şöyle yazıyor:
"yetişkinlerde tercihen yemeklerden bir saat sonra günde 3 defaya kadar ve yatmadan önce 1 veya 2 tablet alınız. Günde 11 tableti geçmemek şartıyla, mide ve/veya göğüste yanma veya mide ağrısı olduğunda 1 veya 2 tablet alabilirsiniz."
günde 3 defa mı alabiliyorum? ama her seferinde maksimum 2 tablet alırsam 11 tablete ulaşılamıyor. burada ne demek istenildiğini anlayamadım.
mide ağrısı varsa en fazla 11 tablet. yoksa yemeklerden sonra en fazla 3x2 defa mı?
"yetişkinlerde tercihen yemeklerden bir saat sonra günde 3 defaya kadar ve yatmadan önce 1 veya 2 tablet alınız. Günde 11 tableti geçmemek şartıyla, mide ve/veya göğüste yanma veya mide ağrısı olduğunda 1 veya 2 tablet alabilirsiniz."
günde 3 defa mı alabiliyorum? ama her seferinde maksimum 2 tablet alırsam 11 tablete ulaşılamıyor. burada ne demek istenildiğini anlayamadım.
mide ağrısı varsa en fazla 11 tablet. yoksa yemeklerden sonra en fazla 3x2 defa mı?
E-nabiz'da her sey var, bir tek gecmisteki goz doktorlarinin kac numara gozluk verdigi yazmiyor ya da ben bulamadim. Bunu bulabilecegim bir yer var mi? Onemli.
Birkac ay once kredi cekip gsray hissesi almistim, 1 ay sonra guzel bir kârla satmistim. 2 hafta once hisselerin dustugunu gorunce yine aynisini yapayim dedim. Basta kârdaydim, yumruk olayindan sonra her gun binlerce lira kaybetmeye basladim. Her gun "daha da dusmez herhalde, artik yukselmeye baslar"diyorum, gunu birkac bin lira kayipla kapatiyorum.
Bittim ya :( herhangi bir gorus ve oneriniz var midir? Ne zaman satsam bu hisseleri?
Bittim ya :( herhangi bir gorus ve oneriniz var midir? Ne zaman satsam bu hisseleri?
bir süredir böyle garip bir sorunla karşı karşıyayım. banyoda herhangi bir problem yok ama mutfaktaki musluğu sıcak tarafa çevirince musluktan su akmıyor. bunun sebebi ne olabilir?
Eski gunleri huzunlu bir sekilde dusunurken annemin, abim bana satastigi zaman bunu soyledigi aklima geldi.
Bazen ciddi kavga ederdik, o zaman da bunu soyluyor muydu bilmiyorum ama bu laf mantikli mi sizce? Bu laf size de soyleniyor muydu?
"İnsan, sevdigiyle ugrasirmis" lafi da var ama bu baska, bu romantik seyler icin soyleniyordu.
Bazen ciddi kavga ederdik, o zaman da bunu soyluyor muydu bilmiyorum ama bu laf mantikli mi sizce? Bu laf size de soyleniyor muydu?
"İnsan, sevdigiyle ugrasirmis" lafi da var ama bu baska, bu romantik seyler icin soyleniyordu.
microsoft marka klavye-mouse setim var. bu setin tek bir usb alıcısı var. ben buradan microsoft mouse'u sadece el ile kapatıp kenara koyacağım ve yeni mouse'un usb'sini takacağım.. bu durumda, microsoft klavye ve başka marka mouse ile kullanmak sorun yaratır mı?
bu aslında bazı postmodernistlerin söylemi sanırım ama geçen gün bir programda akademisyen ve yazar vedat ozan'ı dinliyordum ve özetle şöyle dedi: "eski çağlarda sıcak su bulmak çok zordu, dolayısıyla birkaç ayda bir yıkanılıyordu, belki senede bir. kimse yıkanmadığı için de kimse kimseye kötü kokmuyordu. pis kalalım demiyorum ama saçlardaki yağın orada olmasının da bir sebebi var. şu an hijyen paranoyası yaşıyoruz." vs. diyip tüketim kültürüne bağladı bu kadar fazla temizlik ürünü tüketmemizi.
düşündüm de, tuvaletten çıktıktan sonra elleri yıkamanın illa ki faydası vardır ama 1-2 günde bir duş almanın, saçları yıkamanın da gereği olmayabilir cidden. tabii ki şimdi düşününce "ıyy yağlı yağlı olur mu öyle" diye düşünüyoruz ama bunun pis olduğu bize öğretilen bir şey zaten. çinlilerin yemek kültürünü garipsemekle aynı şey. 300 sene önceki insanların kendilerini pis hissettiklerini hiç sanmıyorum.
bu konuda ne düşünüyorsunuz? araştırmak için kaynaklar var mı?
edit: yazarın kendisi de küçükken sıcak su haftada bir verildiği için haftada bir banyo yapıyormuş. kimse kimseye kötü kokmuyordu ama çok terli biri gelince hala kokusu kötü geliyordu diyor. sanırım ben de ilkokulda haftada bir banyo yapıyordum. sadece bazen saçlarımı hafta ortasında 2. kez yıkıyordum. çocukken terimiz o kadar kötü kokmuyor mu, anlamadım. şu an haftada bir banyo yapmam imkansız.
düşündüm de, tuvaletten çıktıktan sonra elleri yıkamanın illa ki faydası vardır ama 1-2 günde bir duş almanın, saçları yıkamanın da gereği olmayabilir cidden. tabii ki şimdi düşününce "ıyy yağlı yağlı olur mu öyle" diye düşünüyoruz ama bunun pis olduğu bize öğretilen bir şey zaten. çinlilerin yemek kültürünü garipsemekle aynı şey. 300 sene önceki insanların kendilerini pis hissettiklerini hiç sanmıyorum.
bu konuda ne düşünüyorsunuz? araştırmak için kaynaklar var mı?
edit: yazarın kendisi de küçükken sıcak su haftada bir verildiği için haftada bir banyo yapıyormuş. kimse kimseye kötü kokmuyordu ama çok terli biri gelince hala kokusu kötü geliyordu diyor. sanırım ben de ilkokulda haftada bir banyo yapıyordum. sadece bazen saçlarımı hafta ortasında 2. kez yıkıyordum. çocukken terimiz o kadar kötü kokmuyor mu, anlamadım. şu an haftada bir banyo yapmam imkansız.
sahibi olduğum evin bir odasını kiralayacağım. birisi geçen bana "kişi sana eft olarak parayı 'diğer para transferi' olarak işaretleyip gönderirse bir şey olmaz, sözleşme yapmana gerek yok. arkadaşın sonuçta, gönderebilir para. ama 'kira' diyip gönderirse sözleşme yapman gerekir." dedi ama emin olamadım doğruluğundan. cezası da büyük. konuyu bilen var mı?
sözleşmesiz olmuyorsa da nasıl yaparım bu kira sözleşmesi işini? ne yapmam lazım?
sözleşmesiz olmuyorsa da nasıl yaparım bu kira sözleşmesi işini? ne yapmam lazım?
bende çocukluktan beri psikolojik olarak nefes darlığı olur zaman zaman. sürekli derin nefes alma ihtiyacı duyarım ama o nefes alma yarısında kesilir, anca 8-10. denememde alıp bir anlık rahatlarım, sonra tekrar derin nefes alma ihtiyacı hissederim, tekrar zorlanırım, şeklinde devam eder.
skıntılı bir süreçten geçtiğim için bu son günlerde, özellikle de bugün acayip arttı, hayatımda hiç bu kadar olmamıştır muhtemelen. nefessizlikten yorgun düştüm. bunun için nefes egzersizi vs. var mıdır? ne yapayım?
skıntılı bir süreçten geçtiğim için bu son günlerde, özellikle de bugün acayip arttı, hayatımda hiç bu kadar olmamıştır muhtemelen. nefessizlikten yorgun düştüm. bunun için nefes egzersizi vs. var mıdır? ne yapayım?
İlk duyurum icin lutfen bkz. www.eksiduyuru.com
"Daha basimin tik ettigi gun her sey degisti, basim uyusmaya basladi, 11-12 saat uykudan sonra bile yataktan zor kalkar oldum, ekrana uzun sure bakamiyorum, calisamiyorum, hayatimi surduremiyorum" demistim. Maalesef hicbir doktor bir problem bulamamisti. E hal boyle olunca "bulamadilarsa bir sey yok demektir, acaba psikolojik mi" vs diyor insan ama gecen gun bir arkadas, tam da bana benzer bir probleminden bahsetti.
20'li yaslarda biri. Bazen, ozellikle isikli mekanlarda telefona bakarken birkac saniyelik bilinc kaybi yasadigi oluyormus. Mesela metro beklerken telefona baktigi sirada elinden telefonu dusurmus, kendisi yere yigilmis falan ama birkac saniye sonra kendine geliyormus. Bu kisi de goz ve noroloji doktorlarina gitmis ama bir sorun gormemis doktorlar. Onda benimki gibi uyku problemi vs yok, sanirim gayet normal bir sekilde devam ediyor hayatina, bir tek bu mesele var, bu da her zaman olmuyor. Kendi dusuncesi ve babasinin arastirmalarina gore karanlikta telefona cok bakmaktan oluyormus bu durum ve kendisi de bu sekilde cok zaman gecirmis. "Sanirim sebebi bu" diyor ama cozumunu o da bilmiyor.
Simdi bu hikayeyi, benimkiyle paralel noktalari var diye anlattim. Bende de bu kiside de doktorlar bir sorun bulamiyor ama yasadigimiz sorunlar var. Hal boyleyken, nasil bir fikir jimnastigi yurutebiliriz, nasil bir cikis yolu bulabiliriz? "Psikiyatriste gidip farkli ilac dene" diyenler var ama bu sorunum psikiyatrik ilaclarla cozulebilir mi ki? Yoksa basi agriyanin basur ilaci kullanmasi gibi sacma bir deneme mi olacak bu? Bu kisinin sorununun da psikolojik oldugunu sanmiyorum.
Yardimlarinizi rica ediyorum. Hayata tutunmak istiyorum ama maalesef bu hastalik buna hic izin vermiyor.
"Daha basimin tik ettigi gun her sey degisti, basim uyusmaya basladi, 11-12 saat uykudan sonra bile yataktan zor kalkar oldum, ekrana uzun sure bakamiyorum, calisamiyorum, hayatimi surduremiyorum" demistim. Maalesef hicbir doktor bir problem bulamamisti. E hal boyle olunca "bulamadilarsa bir sey yok demektir, acaba psikolojik mi" vs diyor insan ama gecen gun bir arkadas, tam da bana benzer bir probleminden bahsetti.
20'li yaslarda biri. Bazen, ozellikle isikli mekanlarda telefona bakarken birkac saniyelik bilinc kaybi yasadigi oluyormus. Mesela metro beklerken telefona baktigi sirada elinden telefonu dusurmus, kendisi yere yigilmis falan ama birkac saniye sonra kendine geliyormus. Bu kisi de goz ve noroloji doktorlarina gitmis ama bir sorun gormemis doktorlar. Onda benimki gibi uyku problemi vs yok, sanirim gayet normal bir sekilde devam ediyor hayatina, bir tek bu mesele var, bu da her zaman olmuyor. Kendi dusuncesi ve babasinin arastirmalarina gore karanlikta telefona cok bakmaktan oluyormus bu durum ve kendisi de bu sekilde cok zaman gecirmis. "Sanirim sebebi bu" diyor ama cozumunu o da bilmiyor.
Simdi bu hikayeyi, benimkiyle paralel noktalari var diye anlattim. Bende de bu kiside de doktorlar bir sorun bulamiyor ama yasadigimiz sorunlar var. Hal boyleyken, nasil bir fikir jimnastigi yurutebiliriz, nasil bir cikis yolu bulabiliriz? "Psikiyatriste gidip farkli ilac dene" diyenler var ama bu sorunum psikiyatrik ilaclarla cozulebilir mi ki? Yoksa basi agriyanin basur ilaci kullanmasi gibi sacma bir deneme mi olacak bu? Bu kisinin sorununun da psikolojik oldugunu sanmiyorum.
Yardimlarinizi rica ediyorum. Hayata tutunmak istiyorum ama maalesef bu hastalik buna hic izin vermiyor.
benim olan eve ev arkadaşı alacağım. faturaların durumuna göre 10-15 bin arası bir şey alırım muhtemelen. bu paranın direkt hesabıma havale yapılması vergi açısından sıkıntı yaratır mı? bunun vergisini istiyor mu devlet? ne yapmak lazım?
son saç sorusu duyurum bu soruya yol açtı.
şu sitede yüz şeklinizi foto düzenlemeyle çizin demiş: www.bantonframeworks.co.uk (sayfada, aşağılarda yüz şekilleri de yer alıyor)
çizdim: i.hizliresim.com
ama round mu, square mı karar veremedim. sizce hangisi? gözlük seçimi için mühim.
tepe round, gerisi square gibi benim :)
round ise kare, square ise yuvarlak gözlük alıcam.
şu sitede yüz şeklinizi foto düzenlemeyle çizin demiş: www.bantonframeworks.co.uk (sayfada, aşağılarda yüz şekilleri de yer alıyor)
çizdim: i.hizliresim.com
ama round mu, square mı karar veremedim. sizce hangisi? gözlük seçimi için mühim.
tepe round, gerisi square gibi benim :)
round ise kare, square ise yuvarlak gözlük alıcam.
biraz uzun olacak ama artık bu problemim çözmem lazım, yoksa yaşayamayacak duruma geleceğim. o yüzden yardım bekliyorum. yoksa şartlar beni "yaşayamamaya" zorlayacak. bu hastalık yüzünden işten çıkmak zorunda kaldım.
muhtemelen gözle ilgili bir problemim var. son 3,5 senedir 11-12 saatten az uyuyunca başım uyuşuyor, midem bulanıyor. 2 gün üst üste 8 saat uyuyunca nefes-göğüs daralması oluyor, bacaklarda aşırı güçsüzlük oluyor. bilgisayara gözüm/başım ağrımasına rağmen bakmaya devam edince koltuktan kalkar kalkmaz bacaklarda aşırı güçsüzlük oluyor. akşamları mekanların ışıkları kötü etkiliyor beni. çenem uyuşuyor. bir keresinde bilgisayara çok bakıp dışarı çıktığımda çok kötü oldum, başımı oynatıp etrafa baktıkça sırtımdan, omurgamdan aşağı belime elektrik çarpmış gibi oldu, düşüp bayılacağım diye çok korktum, başımı hiç oynatmadan, hep önüme bakarak eve döndüm. loş ışıkta vakit geçirince gözlerimin altı kızarıyor, bunu doktorlara anlatıyorum, doktorlar "öyle şey olmaz" diyor. ama loş ışıktan oluyor, bir kere de olmadı, belli bir şey.
ama sanırım hikayeyi baştan anlatmam lazım. sanırım bende ileri bir göz problemi var ama ya doktorlar bunu eğitimlerinde görmedikleri için anlayamıyor ya da niyeyse gözümde herhangi bir yapısal değişikliğe yol açmıyor bu sıkıntım.
hikaye: ben oldum olası bilgisayar başında çok vakit geçirdim. eve ilk bilgisayar 7-8 yaşındayken girmişti. 12-13 yaşlarında bile "gözüm çok yanıyooor, gözüme bir şey batıyor gibi oluyor" diyip duruyordum. çok ekrana bakmaktandı tabii. yazın tatile gidince şikayetim falan kalmıyordu. ortaokulda gözlük takmam gerekmesine rağmen üniversiteye kadar gözlük kullanmadım. 2015 yılıydı sanırım, sinemaya gittiğimde ekrana bakarken gözümde kırmızı şerit halinde görüntüler çıkıyordu, doktora gittim, "göz kürenin yeri değişmiş" dedi, damla verdi, geçti. gerçekten de damlanın prospektüsünde "göz kürenin yeri değişmesi halinde..." vs. yazıyordu. 1 sene sonra tatile gidince ilk gün gözüm ve başım ağrıdı. ertesi gün geçti. bu bir kere daha olunca dedim ki "hmm sanırım göz sürekli bilgisayara bakmaya alışmış, o yüzden doğaya çıkınca başta alışmakta zorluk çekiyor." ama bunu doktora anlatınca "öyle olmaz, biz hemen alışmasını bekleriz" diyor. halbuki şimdi de bazen, akşamdan sonra, ekrana baktıkça ayıldığımı hissediyorum. sonrasında, şubat 2020'ye kadar son 1-1,5 sene sürekli göz damlası kullandım. doktora "gözlerim bir garip, ağrıyor, düzgün bakamıyorum" vs. şikayetleriyle gidiyordum. doktor da 2-3 ayda bir 2 tane göz damlası veriyordu. bir süre sonra "yeter hep aynı ilaçları verip duruyor" deyip başka doktora gittim, o da "niye bu damlaları veriyormuş ki, ameliyat için bunlar" vs. dedi, başka basit bir damla verdi. gözlerim ara ara iyi oluyordu, ara ara biraz kötü oluyordu. doktorlar sadece damla yazıp yolluyordu. en son eylül 2019'da gözlüğümün sol camı diagonal şekilde biraz kalınca kum tarafından çizildi. ben de yeni değiştirmiştim, biraz böyle kullanayım dedim, baktım, görüyorum, öyle çok net bir çizik yok. şubat ayına kadar kullandım, 2020 şubat ayında yeni gözlüğü alınca bir an çok acayip hissettim kendimi, dünyaya çok farklı bakıyordum. bir kere daha gittim doktora, "önceki doktor yanlış ölçmüş" dedi, daha düşük bir numara verdi, o zaman biraz rahatladım ama tamamen eski hâlime dönmedim. ilk gözlükten sonra mı, ikinci gözlükten sonra mı hatırlamıyorum ama bir gün uyumaya çalışırken başımın sol tarafı birden "tık" etti (hatırlatma: gözlüğümün de sol camı çizikti). kalın bir tel oynamış gibi bir histi. o günden sonra her şey değişti ve işte en başta yazdıklarım olmaya başladı. sonra bir farklı doktora daha gittim, aynı numarayı verdi. sonra da covid geldi, biraz salmama rağmen ara ara gitmeye devam ettim doktorlara ama sonuç değişmedi (bir daha da gözlüğü değiştirmedim).
gözleri küçüklükten beri gelen süreçte hasta mı ettim? ama hasta ettiysem neden doktorlar anlayamıyor? gözüm nörolojik bir sıkıntıya mı sebep oldu? ama bir sürü mr vs. çekildi, yine hiçbir şey çıkmadı.
bir sürü göz doktoruna, nöroloji doktoruna gittim, bir sürü mr, tetkik vs. yapıldı ama hiçbir şey bulunamadı.
geçen bütün günü dışarıda geçirdim. sanki biraz daha dinç ve gözümü sağlıklı hissettim ama bunun nedeni tamamen ekrana bakmamak mı bilemiyorum tabii.
ben ne yapayım, nasıl çözerim bu durumu? yoksa mecburen hayatım bitecek mi? gerçekten çok ciddi hayati bir meseleyle karşı karşıyayım :((
muhtemelen gözle ilgili bir problemim var. son 3,5 senedir 11-12 saatten az uyuyunca başım uyuşuyor, midem bulanıyor. 2 gün üst üste 8 saat uyuyunca nefes-göğüs daralması oluyor, bacaklarda aşırı güçsüzlük oluyor. bilgisayara gözüm/başım ağrımasına rağmen bakmaya devam edince koltuktan kalkar kalkmaz bacaklarda aşırı güçsüzlük oluyor. akşamları mekanların ışıkları kötü etkiliyor beni. çenem uyuşuyor. bir keresinde bilgisayara çok bakıp dışarı çıktığımda çok kötü oldum, başımı oynatıp etrafa baktıkça sırtımdan, omurgamdan aşağı belime elektrik çarpmış gibi oldu, düşüp bayılacağım diye çok korktum, başımı hiç oynatmadan, hep önüme bakarak eve döndüm. loş ışıkta vakit geçirince gözlerimin altı kızarıyor, bunu doktorlara anlatıyorum, doktorlar "öyle şey olmaz" diyor. ama loş ışıktan oluyor, bir kere de olmadı, belli bir şey.
ama sanırım hikayeyi baştan anlatmam lazım. sanırım bende ileri bir göz problemi var ama ya doktorlar bunu eğitimlerinde görmedikleri için anlayamıyor ya da niyeyse gözümde herhangi bir yapısal değişikliğe yol açmıyor bu sıkıntım.
hikaye: ben oldum olası bilgisayar başında çok vakit geçirdim. eve ilk bilgisayar 7-8 yaşındayken girmişti. 12-13 yaşlarında bile "gözüm çok yanıyooor, gözüme bir şey batıyor gibi oluyor" diyip duruyordum. çok ekrana bakmaktandı tabii. yazın tatile gidince şikayetim falan kalmıyordu. ortaokulda gözlük takmam gerekmesine rağmen üniversiteye kadar gözlük kullanmadım. 2015 yılıydı sanırım, sinemaya gittiğimde ekrana bakarken gözümde kırmızı şerit halinde görüntüler çıkıyordu, doktora gittim, "göz kürenin yeri değişmiş" dedi, damla verdi, geçti. gerçekten de damlanın prospektüsünde "göz kürenin yeri değişmesi halinde..." vs. yazıyordu. 1 sene sonra tatile gidince ilk gün gözüm ve başım ağrıdı. ertesi gün geçti. bu bir kere daha olunca dedim ki "hmm sanırım göz sürekli bilgisayara bakmaya alışmış, o yüzden doğaya çıkınca başta alışmakta zorluk çekiyor." ama bunu doktora anlatınca "öyle olmaz, biz hemen alışmasını bekleriz" diyor. halbuki şimdi de bazen, akşamdan sonra, ekrana baktıkça ayıldığımı hissediyorum. sonrasında, şubat 2020'ye kadar son 1-1,5 sene sürekli göz damlası kullandım. doktora "gözlerim bir garip, ağrıyor, düzgün bakamıyorum" vs. şikayetleriyle gidiyordum. doktor da 2-3 ayda bir 2 tane göz damlası veriyordu. bir süre sonra "yeter hep aynı ilaçları verip duruyor" deyip başka doktora gittim, o da "niye bu damlaları veriyormuş ki, ameliyat için bunlar" vs. dedi, başka basit bir damla verdi. gözlerim ara ara iyi oluyordu, ara ara biraz kötü oluyordu. doktorlar sadece damla yazıp yolluyordu. en son eylül 2019'da gözlüğümün sol camı diagonal şekilde biraz kalınca kum tarafından çizildi. ben de yeni değiştirmiştim, biraz böyle kullanayım dedim, baktım, görüyorum, öyle çok net bir çizik yok. şubat ayına kadar kullandım, 2020 şubat ayında yeni gözlüğü alınca bir an çok acayip hissettim kendimi, dünyaya çok farklı bakıyordum. bir kere daha gittim doktora, "önceki doktor yanlış ölçmüş" dedi, daha düşük bir numara verdi, o zaman biraz rahatladım ama tamamen eski hâlime dönmedim. ilk gözlükten sonra mı, ikinci gözlükten sonra mı hatırlamıyorum ama bir gün uyumaya çalışırken başımın sol tarafı birden "tık" etti (hatırlatma: gözlüğümün de sol camı çizikti). kalın bir tel oynamış gibi bir histi. o günden sonra her şey değişti ve işte en başta yazdıklarım olmaya başladı. sonra bir farklı doktora daha gittim, aynı numarayı verdi. sonra da covid geldi, biraz salmama rağmen ara ara gitmeye devam ettim doktorlara ama sonuç değişmedi (bir daha da gözlüğü değiştirmedim).
gözleri küçüklükten beri gelen süreçte hasta mı ettim? ama hasta ettiysem neden doktorlar anlayamıyor? gözüm nörolojik bir sıkıntıya mı sebep oldu? ama bir sürü mr vs. çekildi, yine hiçbir şey çıkmadı.
bir sürü göz doktoruna, nöroloji doktoruna gittim, bir sürü mr, tetkik vs. yapıldı ama hiçbir şey bulunamadı.
geçen bütün günü dışarıda geçirdim. sanki biraz daha dinç ve gözümü sağlıklı hissettim ama bunun nedeni tamamen ekrana bakmamak mı bilemiyorum tabii.
ben ne yapayım, nasıl çözerim bu durumu? yoksa mecburen hayatım bitecek mi? gerçekten çok ciddi hayati bir meseleyle karşı karşıyayım :((
Bunu tam zamanlı iş olarak yazabilir miyim?
ahm1 #1567491
Olumlu bir cevap beklemiyorum ama insani yasatan umittir iste.
Freelance bir iste calisiyorum. Kimi gun bir saat, kimi gun 3 saat, cok dengesiz is. Tam zamanli işlere basvurunca ise gecmiste dogru durust tam zamanli ("sozlesmeli" tabirini de kullaniyorlar) işte calismadigim icin guvenemeyip işe almiyorlar.
Ben bu freelance işini tam zamanli calismisim gibi gostersem yediremem degil mi? Sgk kayitlarindan anlasilir sonucta?
Freelance bir iste calisiyorum. Kimi gun bir saat, kimi gun 3 saat, cok dengesiz is. Tam zamanli işlere basvurunca ise gecmiste dogru durust tam zamanli ("sozlesmeli" tabirini de kullaniyorlar) işte calismadigim icin guvenemeyip işe almiyorlar.
Ben bu freelance işini tam zamanli calismisim gibi gostersem yediremem degil mi? Sgk kayitlarindan anlasilir sonucta?
Sahibi oldugum eve ev arkadasi alicam. İlk defa ev arkadasim olacak. Odanin degeri 8-10 bin lira, hani "o parayi veren zaten sizin esyanizi calmaz herhalde" diyeceksiniz belki ama belli olmaz, belki iki ogrenci de yerlesebilir oraya. Bir de 10 bin veren insanin 10-15 binlik laptop'u calma ihtimali niye sifir olsun ki, bu dusunceye de supheyle yaklasiyorum.
Sorum şu: esyalarimin calinmasindan korkmali miyim? Bilgisayar almam lazim, masaustu veya laptop almak fark eder mi? Mesela "laptop'u calmasi daha kolay, masaustu alayim" mi diyeyim? (Sonucta her disari ciktigimda laptop'u yanima alamam). Apartmanin girisinde guvenlik kamerasi da var ama bilemiyorum.
Sorum şu: esyalarimin calinmasindan korkmali miyim? Bilgisayar almam lazim, masaustu veya laptop almak fark eder mi? Mesela "laptop'u calmasi daha kolay, masaustu alayim" mi diyeyim? (Sonucta her disari ciktigimda laptop'u yanima alamam). Apartmanin girisinde guvenlik kamerasi da var ama bilemiyorum.
Kira belirleme isi bugunlerde nasil oluyor?
Evin sahibi benim, bir odayi kiraya vericem. Mesela ilana "3 ayda bir tufe+enag ortalamasinda artis" desem "hadi lan oradan" derler mi?
Bir de, istanbul icin hangi siteler kullaniliyor? Eli yuzu duzgun kiraci nereden bulunabilir cinsiyet fark etmeksizin?
ek: bir de mesela eve ilk gelen kişiyle konuştuk, anlaştık diyelim ama aynı gün ya da öbür günü biri daha gelip eve/odaya bakacak. bu durumda ilk konuştuğuma "tamam, gel taşın" demek zorunda değilim herhalde? ama diğer yandan da "biri daha gelecek, biz sizi ararız" tarzı konuşmak da garip geldi şu an ama böyle mi yapmak lazım mecburen? "yarın da biri gelecek. sonrasında olumlu ya da olumsuz olduğunu yazarım ben sana/size" şeklinde mi konuşayım?
Evin sahibi benim, bir odayi kiraya vericem. Mesela ilana "3 ayda bir tufe+enag ortalamasinda artis" desem "hadi lan oradan" derler mi?
Bir de, istanbul icin hangi siteler kullaniliyor? Eli yuzu duzgun kiraci nereden bulunabilir cinsiyet fark etmeksizin?
ek: bir de mesela eve ilk gelen kişiyle konuştuk, anlaştık diyelim ama aynı gün ya da öbür günü biri daha gelip eve/odaya bakacak. bu durumda ilk konuştuğuma "tamam, gel taşın" demek zorunda değilim herhalde? ama diğer yandan da "biri daha gelecek, biz sizi ararız" tarzı konuşmak da garip geldi şu an ama böyle mi yapmak lazım mecburen? "yarın da biri gelecek. sonrasında olumlu ya da olumsuz olduğunu yazarım ben sana/size" şeklinde mi konuşayım?
tamamen güven esasına mı dayalı?
sahibi olduğum evin bir odasını kiraya vermek istiyorum (hem para, hem de belki çevre edinirim mantığıyla).
en basitinden mesela kişi bana kirayı verince benden belge istemeyecek mi? peki benim onun parasını alıp "kirayı ödemedin, hadi çık" demeyeceğimi nereden biliyor? ya da tersten düşünelim. kirayı vericem dedi, vermedi, çıkmayı da kabul etmiyor, polis çağırıp çıkartabiliyor muyum?
eve damacana su, sabun, temizlik malzemeleri gibi ortak kullanımlık şeyler nasıl alınıyor? çamaşırları sırayla mı yıkıyoruz (yoksa sadece kendiminkileri mi yıkıyorum)? her şey yeni benim için :/
sahibi olduğum evin bir odasını kiraya vermek istiyorum (hem para, hem de belki çevre edinirim mantığıyla).
en basitinden mesela kişi bana kirayı verince benden belge istemeyecek mi? peki benim onun parasını alıp "kirayı ödemedin, hadi çık" demeyeceğimi nereden biliyor? ya da tersten düşünelim. kirayı vericem dedi, vermedi, çıkmayı da kabul etmiyor, polis çağırıp çıkartabiliyor muyum?
eve damacana su, sabun, temizlik malzemeleri gibi ortak kullanımlık şeyler nasıl alınıyor? çamaşırları sırayla mı yıkıyoruz (yoksa sadece kendiminkileri mi yıkıyorum)? her şey yeni benim için :/
Onumuzdeki hafta gunubirlik eskisehir'e gidecegim, "burada yasayabilir miyim" diye bakmak icin. Tren saatleri arasinda 6,5 saatlik bir vaktim var. Nereleri gezeyim?
Gezmeyi tasarladigim yerler suralar (ev icin espark'in dogu tarafini dusunuyorum/onerdiler): i.hizliresim.com
İatanbul'un en ozgurlukcu semtlerinden birinde oturuyorum, oyle bir yer ariyorum. Tabii hem oturacagim, hem de takilacagim yerler boyle olmali.
6 saat boyunca durmadan yuruyemem tabii. Arada 1-2 mekanda otura otura, etrafa goz ata ata geciricem bu vakti. Aksam barlar nasil diye bakamayacagim maalesef.
Bu arada ozellikle universiteler acilmadan gidip gormek istedim, cunku illa ki o kadar ogrencinin gelip gitmesi degistiriyordur sehri.
Gezmeyi tasarladigim yerler suralar (ev icin espark'in dogu tarafini dusunuyorum/onerdiler): i.hizliresim.com
İatanbul'un en ozgurlukcu semtlerinden birinde oturuyorum, oyle bir yer ariyorum. Tabii hem oturacagim, hem de takilacagim yerler boyle olmali.
6 saat boyunca durmadan yuruyemem tabii. Arada 1-2 mekanda otura otura, etrafa goz ata ata geciricem bu vakti. Aksam barlar nasil diye bakamayacagim maalesef.
Bu arada ozellikle universiteler acilmadan gidip gormek istedim, cunku illa ki o kadar ogrencinin gelip gitmesi degistiriyordur sehri.
eskişehir'e taşınmayı düşünüyorum. en fazla 1,5 milyon liralık bütçem var (tabii ne kadar az tutarsa o kadar iyi).
istanbul'un merkezi bir yerinde yaşıyorum.
beklentilerim:
- gençlerle iç içe olmak (hatta 2+1 alabilirsem bir odayı öğrenciye kiralamayı düşünüyorum bir süreliğine, çevre edinmek maksadıyla daha çok),
- binanın altında herhangi bir dükkan olmasın,
- sokakta bar olmasın (mesela kadıköy'ün barlar sokağında yaşamak hiç istemezdim) ama barlara 5-10 hadi en fazla 20 dakika yürüme mesafesinde olursa güzel olur,
- güzel, kaliteli, laptop ile bütün gün çalışılabilecek kafeler yürüme mesafesinde olsun,
- öğrencilerle takılacağım dedim. e arada sırada ufak tefek (veya büyük? belki öğrenci kişisi büyük parti verir) partilere de laf olmaması lazım.
- bina eski olsa da fark etmez (yine de kırık dökük, virane olmasın tabii), içi yeni olsun yeter.
- hastaneye tek otobüsle gidebileyim.
- bir de çok kriter yazdım ama favori marketim migros :) neyse artık bu olmasa da olur, yapacak bir şey yok.
2+1 olsa çok güzel olur ama bu para 1+1'e anca mı yetiyor?
ve son olarak arabam yok. site istemiyorum.
istanbul'un merkezi bir yerinde yaşıyorum.
beklentilerim:
- gençlerle iç içe olmak (hatta 2+1 alabilirsem bir odayı öğrenciye kiralamayı düşünüyorum bir süreliğine, çevre edinmek maksadıyla daha çok),
- binanın altında herhangi bir dükkan olmasın,
- sokakta bar olmasın (mesela kadıköy'ün barlar sokağında yaşamak hiç istemezdim) ama barlara 5-10 hadi en fazla 20 dakika yürüme mesafesinde olursa güzel olur,
- güzel, kaliteli, laptop ile bütün gün çalışılabilecek kafeler yürüme mesafesinde olsun,
- öğrencilerle takılacağım dedim. e arada sırada ufak tefek (veya büyük? belki öğrenci kişisi büyük parti verir) partilere de laf olmaması lazım.
- bina eski olsa da fark etmez (yine de kırık dökük, virane olmasın tabii), içi yeni olsun yeter.
- hastaneye tek otobüsle gidebileyim.
- bir de çok kriter yazdım ama favori marketim migros :) neyse artık bu olmasa da olur, yapacak bir şey yok.
2+1 olsa çok güzel olur ama bu para 1+1'e anca mı yetiyor?
ve son olarak arabam yok. site istemiyorum.
Bukowski okuyordum da adam hep sulu skoç iciyor. Baktim, sertligi azaltmak icin sadece birkac damla eklenebiliyormus. E bu kadar mi yani? Birkac damla o kadar buyuk fark yaratiyor mu? Daha fazla koysak ayiplanir miyiz? :) Ben de zihnimde en azindan viskinin ceyregi kadar falan koyuyordur diye dusunuyordum.
Bir de ayni romanda bazi yerlerde skoç, bazi yerlerde viski yaziyor ama viskiyi su ile icmiyor. İskoc olmayan viskilere su katmiyim mi yani ne yapayim? Fark eder mi?
Bir de ayni romanda bazi yerlerde skoç, bazi yerlerde viski yaziyor ama viskiyi su ile icmiyor. İskoc olmayan viskilere su katmiyim mi yani ne yapayim? Fark eder mi?
kitabı okuyorum mesela nihilizm ile ilgili bir şey geçiyor ve beğendim o cümleyi, "nihilizm" başlıklı bir "kart" (veya ismi ne ise, kullanışlı bir şey olması lazım) oluşturacağım ve oraya kopyalıcam. sonra mesela başka bir cümle gördüm, onu "modernizm" başlığına atıcam. başka bir kitapta nihilizm ile ilgili cümle görürsem onu da nihilizm başlığına atıcam vs.
bunu notion'da en efektif şekilde nasıl yapabilirim? ya da başka bir uygulama mı kullanmak lazım?
teşekkürler.
bunu notion'da en efektif şekilde nasıl yapabilirim? ya da başka bir uygulama mı kullanmak lazım?
teşekkürler.
ben şu an chuck palahniuk'un "tıkanma" adlı romanının yarısındayım. yazarın okuduğum ilk romanı.
kitabı anlamakta zorlandığım için yarısında olmama rağmen incelemelere bakayım dedim. sonra yalın alpay'ın yazıları arasında bu ismi gördüğümü hatırladım. tabii yalın alpay, yazarı incelerken bütün romanlarını okuyup yazısını yazmış ama sonuçta yine de benim de bir şeyler anlamam lazım okurken. halbuki ben yalın alpay'ın anladığı şeylerin çoooook uzağındayım.
mesela adam "Dövüş Kulübü‘nün, Gösteri Peygamberi‘nin, Görünmez Canavarlar‘ın ve Tıkanma‘nın karakterleri kendilerini ilk fırsatta yıkarlar ve başka kişilere dönüşmek için fırsat kollarlar." demiş. "Kendilerini tanımlayan en kuvvetli özelliklerine saldırır Palahniuk’un ilk romanlarının kahramanları ve kimliklerini yeniden ve yeniden icat ederler. İlk dönem Palahniuk’da insanın bir özü yoktur ve kişi kendi özünü kendisi yaratmaktadır. Üstelik bu süreç ömür boyunca yenilenmekte ve hiç dinmemektedir." demiş. kitap bitince de benim bunlar asla aklıma gelmeyecekti.
tabii bazı şeyleri okuduktan sonra "aa evet doğru ya, bu böyle tabii, basit bir şeymiş, aklıma gelirdi" diye düşünüyor insan ama böyle de olmuyor. insanın aklına gelmiyor, o şekilde anlayamıyorsun.
e peki ne yapacağız, nasıl anlayacağız bu romanları? körü körüne de okunmaz ki ya.
yalın alpay'ın yazısı: www.politikyol.com
kitabı anlamakta zorlandığım için yarısında olmama rağmen incelemelere bakayım dedim. sonra yalın alpay'ın yazıları arasında bu ismi gördüğümü hatırladım. tabii yalın alpay, yazarı incelerken bütün romanlarını okuyup yazısını yazmış ama sonuçta yine de benim de bir şeyler anlamam lazım okurken. halbuki ben yalın alpay'ın anladığı şeylerin çoooook uzağındayım.
mesela adam "Dövüş Kulübü‘nün, Gösteri Peygamberi‘nin, Görünmez Canavarlar‘ın ve Tıkanma‘nın karakterleri kendilerini ilk fırsatta yıkarlar ve başka kişilere dönüşmek için fırsat kollarlar." demiş. "Kendilerini tanımlayan en kuvvetli özelliklerine saldırır Palahniuk’un ilk romanlarının kahramanları ve kimliklerini yeniden ve yeniden icat ederler. İlk dönem Palahniuk’da insanın bir özü yoktur ve kişi kendi özünü kendisi yaratmaktadır. Üstelik bu süreç ömür boyunca yenilenmekte ve hiç dinmemektedir." demiş. kitap bitince de benim bunlar asla aklıma gelmeyecekti.
tabii bazı şeyleri okuduktan sonra "aa evet doğru ya, bu böyle tabii, basit bir şeymiş, aklıma gelirdi" diye düşünüyor insan ama böyle de olmuyor. insanın aklına gelmiyor, o şekilde anlayamıyorsun.
e peki ne yapacağız, nasıl anlayacağız bu romanları? körü körüne de okunmaz ki ya.
yalın alpay'ın yazısı: www.politikyol.com
İki bacagimin da ayni yerlerinde, ust dis kisimlarinda bir suru morluk var. Bu morluklar neden olmus olabilir? Herhangi bir darbe falan da yemedim, spor da yapmadim. Dahiliyiye mi gitmek lazim?
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
Cocukken aslinda sevmeme ragmen birkac saat GTA oynayinca kendimi psikolojik olarak kotu hissediyordum ve bunun sebebini anlamiyordum. Simdi pubg icin benzer bir sey hissedince aklima geldi (aslinda haftalarca keyifle pubg oynadigim da oldu, bu oyun icin bu hissim şu ana ozel) ama su anki hissiyatimin nedeni bunu "boşa gecen zaman" olarak gormem. Oysa cocuklukta boyle bir hissiyatim yoktu.
Sizde de benzer seyler olmus muydu? Neden olabilir acaba? Hicbir fiziksel sikinti yasamamistim, sadece psikolojik. Yetiskinligimde ise GTA oynamadigim icin bilemiyorum ayni etkisi suruyor mu.
Sizde de benzer seyler olmus muydu? Neden olabilir acaba? Hicbir fiziksel sikinti yasamamistim, sadece psikolojik. Yetiskinligimde ise GTA oynamadigim icin bilemiyorum ayni etkisi suruyor mu.
ivcam yardımıyla telefonu pc kamerası yapmak zoom'da işe yarıyor. ama chrome üzerinden bir mülakata gireceğim. bu durumda da işe yarar mı acaba? bu durum için bir çözüm var mıdır?
Efektif olur mu?
Britannica.com'dan gecen sene merak ettigim bir suru maddenin ciktisini almistim. Cok mu akademik ya da ileri seviye kacar? Seviyem b1.
Ek soru: kelime calisirken turkce karsiliklarini mi yazayim, ingilizce karsiliklarini mi?
Britannica.com'dan gecen sene merak ettigim bir suru maddenin ciktisini almistim. Cok mu akademik ya da ileri seviye kacar? Seviyem b1.
Ek soru: kelime calisirken turkce karsiliklarini mi yazayim, ingilizce karsiliklarini mi?
Moleskine defterlerde tukenmezle yazilan sey arka sayfadan goruluyor. Arka sayfaya yazarken sikinti cekiyorum biraz.
Rhodia defterler nasil bu konuda?
Rhodia defterler nasil bu konuda?
Şu paragrafı anlayan var mı? (Borç - İlk 5.000 Yıl)
ahm1 #1560260
"Gunumuze kadar bu borc (1649'da ingiltere merkez bankasi kurulurken verilen kredi) asla geri odenmedi. Odenemezdi. Odenseydi, İngiltere'nin tum para sistemi yok olurdu."
Tüm paragraf: i.hizliresim.com
Ne dedigini ben hic anlamadim. Anlayan var mi?
Tüm paragraf: i.hizliresim.com
Ne dedigini ben hic anlamadim. Anlayan var mi?
Borç yapılandırmada başvuru süresi 1 ay uzatıldı: www.gazeteduvar.com.tr
gss borcunu yapılandırabiliyor muyuz? evet ise nasıl?
gss borcunu yapılandırabiliyor muyuz? evet ise nasıl?