saç dökülmesi dermatolog
dedi ayca #1540046
merhaba, saçlarım çok stresli bir dönemden geçtiğim için çok dökülüyor. ben stres kaynaklı olduğunu düşünüyorum ama yine de bir eksikliktense diye de test yaptırmak istiyorum, istanbul'da değerlerime bakıp yorumlayacak, memnun kaldığınız, saç dökülmesine minoxidil yazıp yollamadan biraz insiyatif alacak dermatolog önerebilir misiniz?
merhaba dostlar, önümüzdeki cumartesi akşamı antalya'dan istanbul'a şahsi aracımızla yola çıkacağız fakat malum cumartesi gecesi başlayan bir sokağa çıkma yasağı var ve biz de muhtemelen yolu yarılamış olacağız. bu gibi yolda olduğumuz durumlarda ne yapıyoruz? izin alınıyordu önceden ama sanırım o da kalkmış. internette arattığımda hep tam kapanma dönemindeki kısıtlamaları açıklayan linkler var o yüzden güncel bilgiyi bulamadım.
tecrübe eden varsa ve yardımcı olursa çok sevinirim.
tecrübe eden varsa ve yardımcı olursa çok sevinirim.
merhaba, burada mini bir "libidoyu dağlara çıkartan şarkılar" arşivi yapalım istiyorum. elinizdeki aşırı seksi şarkıları yollayınız gelsin.
elbette herkes özlüyordur sevgilisini/eşini ama örneğin ben haftada 3 gün ofise gidiyorum, eşim de genelde 5 gün evden çalışıyor. hafta sonları beraberiz ve akşamları da 6dan sonra beraberiz. aslında böyle nöbetlerle çalışan ve denk gelemeyen çiftlerden değiliz ama eve gittiğimde çok özlemiş oluyorum ve hatta gün içinde de sarılma, öpme ihtiyacı duyup özlemin başıma vurduğu oluyor :D biraz okudum benim gibi hisseden başka başka insanlar da var. sizde durumlar nasıl?
merhaba dostlar, bugün daha dünyevi bir dertle aranızdayım.
i0.wp.com şuradaki yatak başlığından yaptırmak istiyorum. çerçevenin arasındaki hezaren örgüyü ben alıp kendim de çakabilirim ama mühim olan çerçevenin buna benzer olması. armut.com'dan teklif istedim ama kimse ulaşmadı, teklifim de kapandı öyle olunca. istanbul'da bildiğiniz, tanıdığınız, güvendiğiniz, mümkünse daha önce bir şeyler yaptırdığınız bir atölye ya da marangoz var mıdır?
i0.wp.com şuradaki yatak başlığından yaptırmak istiyorum. çerçevenin arasındaki hezaren örgüyü ben alıp kendim de çakabilirim ama mühim olan çerçevenin buna benzer olması. armut.com'dan teklif istedim ama kimse ulaşmadı, teklifim de kapandı öyle olunca. istanbul'da bildiğiniz, tanıdığınız, güvendiğiniz, mümkünse daha önce bir şeyler yaptırdığınız bir atölye ya da marangoz var mıdır?
sizi hayatta tutan birilerine? annem babam hayatta, çok sevdiğim bir eşim ve onunla sahiplendiğimiz bir kedimiz var. bunlar olmasaydı yaşamak için hiçbir sebebim olmazdı. orta direk olarak kaldığım, bu ülkede sıkıştığım ve iğrenç insanlarla çalıştığım için bunu yaşamak olarak nitelendiremiyorum. euro olmuş 10, 3 kuruş maaş alıyoruz, istediğimiz şeyleri satın almak imkansız hale gelmiş durumda, yurt dışına gideyim hem doğa göreyim hem kültürleneyim, müzelere gireyim, iki resim bakayım diyemiyoruz, siyaset ayrı mide bulandırıcı, ekonomi ayrı boğucu. önümdeki 40 sene daha bu şekilde geçecek, belki siyaset değişir belki biraz ekonomi düzelir ama yine ortalama bir hayat olacak yine neredeyse elim ayağım tutmayana kadar bu ömür törpüsü insanlarla savaşarak çalışacağım. bunu yaşamak olarak göremiyorum. yaşamak böyle bir şey değil. dediğim gibi ilk başta saydıklarım olmasaydı çoktan son vermiştim hayatıma. nefret ediyorum kendimden de böyle bir hayata sıkışıp kaldığım için.
sizi de hayatta tutan ve bunu yaptığı için içten içe kızdığınız insanlar var mı?
sizi de hayatta tutan ve bunu yaptığı için içten içe kızdığınız insanlar var mı?
merhaba,
evimize koltuk alacağız. aklımızda modern ve rahat modeller var www.instagram.com gibi ama daha önce hiç mobilya deneyimimiz olmadığı için size sormak istedim. cumartesi masko'ya gideceğiz ama nokta atışı gibi gidip belli başlı mağazalara girmek en iyisi olacak, çok fazla girip gezdiğinde insanın da artık gözü karışıyor. memnun kalıp önerdiğiniz mobilyacılar varsa paylaşmanızı rica ediciiim.
not: bütçe maksimum 5-6bin gibi, üstüne çıkmak manasız geliyor (nice koltuklara fiyat aldım da 20bin üstü dediler)
evimize koltuk alacağız. aklımızda modern ve rahat modeller var www.instagram.com gibi ama daha önce hiç mobilya deneyimimiz olmadığı için size sormak istedim. cumartesi masko'ya gideceğiz ama nokta atışı gibi gidip belli başlı mağazalara girmek en iyisi olacak, çok fazla girip gezdiğinde insanın da artık gözü karışıyor. memnun kalıp önerdiğiniz mobilyacılar varsa paylaşmanızı rica ediciiim.
not: bütçe maksimum 5-6bin gibi, üstüne çıkmak manasız geliyor (nice koltuklara fiyat aldım da 20bin üstü dediler)
burada karşılaştığım bir duyuru sonrası aklıma düşen soru :(
geçen hafta 4 aylık bir kedicik sahiplendik, tek gözü kör tekir bir yavru. sahiplendiğimiz kadın 3 öğün, öğün başına 1 türk kahvesi fincanı ölçü verdi bize. az önce okuduğum da 1.5 yaşında 4 kilo olan (bizimkisi daha 1 kilo bile değil) kediye 50 gr mama verildiği. bizim kedicik de çok sakin ama geçen gün ıslak mama verdik, 100 gramlık paketi gün içerisine böldük ama acayip kudurdu o akşam. koşup koşup pati çekti evin içinde :D
tabii ki internette arattım ama herkes başka bir şey diyor. hem aç kalmasın hem kudurmasın, mamayı nasıl ayarlayabiliriz?
hassas tartımız var gramlı da verebilirsiniz ölçüyü.
geçen hafta 4 aylık bir kedicik sahiplendik, tek gözü kör tekir bir yavru. sahiplendiğimiz kadın 3 öğün, öğün başına 1 türk kahvesi fincanı ölçü verdi bize. az önce okuduğum da 1.5 yaşında 4 kilo olan (bizimkisi daha 1 kilo bile değil) kediye 50 gr mama verildiği. bizim kedicik de çok sakin ama geçen gün ıslak mama verdik, 100 gramlık paketi gün içerisine böldük ama acayip kudurdu o akşam. koşup koşup pati çekti evin içinde :D
tabii ki internette arattım ama herkes başka bir şey diyor. hem aç kalmasın hem kudurmasın, mamayı nasıl ayarlayabiliriz?
hassas tartımız var gramlı da verebilirsiniz ölçüyü.
öncelikle sevgili duyuru dostları kendimi inanılmaz kötü hissediyorum. dönüp benim buradaki duyurularıma hem de sözlükteki entrylerime bakacak olursanız senelerdirrr ama senelerdir yurt dışında yaşama hayaliyle yanıp tutuştuğumu görebilirsiniz. 100den fazla cover letter bulunmakta bilgisayarımda, bir sürü insanla yazıştım ettim ve en sonunda ocak ayında prag'da bir firmayla iş görüşmesi yaptım. her şey yolunda gitti, onaylandım derken pandemi oldu. bu arada her şey onaylandı dediğim onlar oradaki iş ve işçi bulma kurumuna benim adıma başvuruda bulundular, pozisyon yasal olarak açıldı vs. vs. sadece vizemi alıp gitmesi kaldı fakat şu an çek cumhuriyeti yalnızca doktorlara, yatırım yapanlara, mevsimlik işçilere, çiftçilere falan vize veriyor. benim çalışma iznine başvurma şansım olmuyor çünkü başvurular açık değil. dün gelen bir maille "senin ne zaman gelebileceğin belli değil. durumlar da değişiyor. biz kontratı iptal edeceğiz" dendi bana. ki ocak ayından beri tüm hayatımı başka bir ülkeye yerleşeceğim gerçeği üzerine inşaa etmiştim.
tahmin edersiniz ki dünya başıma yıkıldı. şimdi öncelikle türkiye'ye açık ama aynı zamanda çek cumhuriyetine de açık ülkelere baktım. şu an için sadece ingiltere ve malta görünüyor. geçtiğimiz ayda sırbistan da açıkmış fakat sonrasında çek kapatmış sınırlarını sırbistan'a da. aklımdaki şey böyle "tampon" bir ülkeye gidip oradan employee card başvurusunda bulunmak fakat bunu yapmam için oradan oturum olması gerektiğini söyleyenler oldu facebook'ta. eğer bu da yapılamaz durumdaysa başka ne yapabilirim? konsolosluğun sitesinde çek cumhuriyeti'nin "iş görüşmeleri/fuar ziyaretleri" falan gibi alt bir başlıkla da vize verdiğini gördüm, yine aynı mantıkla bu vizeyle giriş yapıp içeride çalışma iznine başvururum diye düşündüm ama olabilitesi nedir bilmiyorum.
pazartesi ilk iş konsolosluğu arayacağım ama aklınıza başka bir alternatif geliyorsa gerçekten yardıma çok muhtaç bir şekildeyim.
tahmin edersiniz ki dünya başıma yıkıldı. şimdi öncelikle türkiye'ye açık ama aynı zamanda çek cumhuriyetine de açık ülkelere baktım. şu an için sadece ingiltere ve malta görünüyor. geçtiğimiz ayda sırbistan da açıkmış fakat sonrasında çek kapatmış sınırlarını sırbistan'a da. aklımdaki şey böyle "tampon" bir ülkeye gidip oradan employee card başvurusunda bulunmak fakat bunu yapmam için oradan oturum olması gerektiğini söyleyenler oldu facebook'ta. eğer bu da yapılamaz durumdaysa başka ne yapabilirim? konsolosluğun sitesinde çek cumhuriyeti'nin "iş görüşmeleri/fuar ziyaretleri" falan gibi alt bir başlıkla da vize verdiğini gördüm, yine aynı mantıkla bu vizeyle giriş yapıp içeride çalışma iznine başvururum diye düşündüm ama olabilitesi nedir bilmiyorum.
pazartesi ilk iş konsolosluğu arayacağım ama aklınıza başka bir alternatif geliyorsa gerçekten yardıma çok muhtaç bir şekildeyim.
Tatile gitsek mi gitmesek mi-gitsek-gitmesek-gitsek-gitmesek şekindeki git-gellerin ardından artık 1 senedir tatilsiz çalıştığım, evlilik sonrası balayı da yapamadığım için "GİTMELİYİZ ;__;" durumundayım. Fakat hala pandemiden tırsmaktayım o yüzden kendi havuzu olan 8-9 gün kadar kiralayacağımız, içerisi çok yıkık dökük olmayan güneyde bir yer bakıyorum. hangi villa kiralamaca sitesine baksam şaka gibi ama TÜM VİLLALAR DOLU. Ağustos bitmeden gitmek istiyorum bütçe de iki kişi için max 4-5 bin. PLS HELP ;_;
iş yerinden bir arkadaşımla beraber tasarım fular işine girişmiştik. tasarımları ben yaptım, çok da güzel işler çıkarttığımı düşünüyorum. kumaşçı ve baskıcıyı da bulduk ama arkadaşımın ofisteki sıkıntıları, yer değişikliği vs. derken havada kaldı her şey. hem tasarım hem üretim ayağıyla ilgilenmek istemedim ben de başta. onu da geçtim bu işin pazarlaması olmalı ve bu konuda pek iyi değilim.
güzel bebeklerim deneme baskısı halleriyle evde ve ofiste yanıbaşımda duruyorlar. sizce bu işe girişmeli miyim yoksa hem tek başıma yönetmek zor olacağından hem de pandemi dolayısıyla az sermaye gerektirse bile paramı riske atmadan kıçımı kırıp oturayım mı?
fotodaki de çizimlerden birisi. çok içime sinerek çalışmıştım, ufaktan kalbimi kırıyor.
güzel bebeklerim deneme baskısı halleriyle evde ve ofiste yanıbaşımda duruyorlar. sizce bu işe girişmeli miyim yoksa hem tek başıma yönetmek zor olacağından hem de pandemi dolayısıyla az sermaye gerektirse bile paramı riske atmadan kıçımı kırıp oturayım mı?
fotodaki de çizimlerden birisi. çok içime sinerek çalışmıştım, ufaktan kalbimi kırıyor.
merhaba, kronik kriptik tonsillitim var ve çok sık boğaz ağrısı/kulak ağrısı çekiyorum. alerji tetikli olduğu söylendi, burun etlerim de büyükmüş ve burnum içeriden yamukmuş, bu sebeple ağzım açık uyuyabiliyor olacağım, boğaz kuruluğundan da enfeksiyona açık hale geldiğim vs. söylendi. her neyse, senede iki kere çok ağır oluyor, penisiline alerjim var ve evde son seferimden kalma bir kutu cefaks var. şimdi 15 gündür boğazım yavaş yavaş dürtüyordu, tuzlu suyla gargara, eczane önerisiyle pamukla baticon sürme, son orta kulak iltihabım için verilmiş duact'tan içme vs. gibi şeyler işe yaramadığı için aynada kendilerine baktım ve yine minik minik beyazlıklar gördüm. antibiyotiği içeyim diyorum ama bir keresinde o beyazlıklar varken "enfeksiyon değil bu" diyerek bana nurofen yazan bir doktor sayesinde o zaman kurtulmuştum, şimdi de fotoğraf atabileceğim bir kbb arıyorum :(
her gün yeni bir problem yaşamaktayız ailecek diyeyim. her şeyi gelip yazmadığım için 2020nin ne kadar zorlayıcı olduğundan sadece bahsedip geçeceğim.
erkek arkadaşım 2011 yılında da kıl dönmesi ameliyatı geçirmişti, birkaç gün önce "ya yine mi kıl dönmesi oldum ben yavaştan acıyor sanki" demesiyle başlayan süreç bugün doktorun "nüks etmiş, ameliyat gerekir" demesiyle son buldu. sevk yazmış bir devlet hastanesine. şimdi ameliyatın kendisini geçtim salgın varken bu iş nasıl olmalı sizce?
ben özelin daha güvenli olacağını savunuyorum ama bilmiyorum tabii ki. 40 küsür gündür evdeyim, dışarısı nasıl, hastaneler nasıl hiçbir fikrim yok. ameliyat ertelenirse daha kötü oluyor biliyorum. devlet hastanesinin de "acil değil bu şimdi yapamayız bb" deme ihtimali de var. ne yapsak nasıl ilerlesek bilemedik. tam da nikah arefesi denk geldi. her türlü fikir ve öneriye açığız.
erkek arkadaşım 2011 yılında da kıl dönmesi ameliyatı geçirmişti, birkaç gün önce "ya yine mi kıl dönmesi oldum ben yavaştan acıyor sanki" demesiyle başlayan süreç bugün doktorun "nüks etmiş, ameliyat gerekir" demesiyle son buldu. sevk yazmış bir devlet hastanesine. şimdi ameliyatın kendisini geçtim salgın varken bu iş nasıl olmalı sizce?
ben özelin daha güvenli olacağını savunuyorum ama bilmiyorum tabii ki. 40 küsür gündür evdeyim, dışarısı nasıl, hastaneler nasıl hiçbir fikrim yok. ameliyat ertelenirse daha kötü oluyor biliyorum. devlet hastanesinin de "acil değil bu şimdi yapamayız bb" deme ihtimali de var. ne yapsak nasıl ilerlesek bilemedik. tam da nikah arefesi denk geldi. her türlü fikir ve öneriye açığız.
merhaba,
sizlere son derece çetrefilli ve okuması uzun sürecek bir sorum var.
yıllardır burada "başka bir ülkede yaşamak istiyorum, başka yerde nasıl iş bulurum?" gibi ağlanıyorum. bir yere başvurdum ve çeşitli görüşmelerden sonra kabul edildim. bu hemen herkesin bildiği "ilan açılacak önce o ülke içinde, orada yoksa eu içinde orada yoksa da 3. dünya ülkeleri içerisinde aranacak" aşamasına geldik. dosyam oranın "iş ve işçi bulma kurumu" benzeri bir yere gönderildi ve bilin bakalım ne oldu, PANDEMİ. :D
aradan 1 ay geçti, "tüm dünya can derdindeyken bu manyak kız ne diyor" demesinler diye sesimi çıkartmadım ama en son dayanamayıp mail attım. "benim iş durumu ne oldu, iş ve işçi bulma kurumuna yollamıştınız, onlar çalışmıyor mu ya da acaba işleme aldıkları için bitirmiş olabilirler mi?" diye, şirketin benimle ilgili fikirlerinin değişmediklerini söylediler ve kuruma ulaşarak sorgulayacaklardı durumu. şimdi biraz geriye gidiyorum,
şubat ayında benim onay aldığım doğrulandı ve biz pandemi olmasaydı şöyle bir plan yapmıştık, martın ikinci yarısında sözleşmem gelecek, mayısta sevgilimle evleneceğim ve aynı ay içinde vize için belgeleri toplayıp başvuracağım çünkü uzun süreli vizenin çıkması 90 günü bulabiliyor, şirket sahibiyle de ağustos diye el sıkışmıştık, sorun olmaz ve vizem çıkarsa da ağustos ayında çekip gidecektim. evlenip aile evlerimize dönecektik, ev mev çok kısa bir süre için gerekli değildi.
fakat pandemi oldu, sözleşmem gelmedi, belgelerimi toplayamıyorum.
tekrardan yazımın ilk kısmına dönüyorum, 15 gün önce öğrendim ki benim "case" onaylanmış, yani şu anda pandemi olmasa vizeme başvurup çekip gidebilecek durumdayım. ama sınırlar kapalı, apostil yaptıracak yer bile yok. biz de dedik ki evlenelim ve NORMAL ŞARTLARDA BİLE AĞUSTOSTA GİDECEKKEN ŞİMDİ BU KESİN İLERİYE ATAR o yüzden eve çıkalım ve gitme vaktim gelince de gideyim. bir yandan kendisi de eş durumundan yanıma gelecek ama o biraz daha arkadan gelecek, görev değişikliği olacak şirkette, bu değişiklikten sonra kayda değer bir süre -1 sene gibi- çalışmak istiyor. her neyse. şimdi biz öyle zengin ailelerin zengin çocukları değiliz. ben neredeyse asgari kadar kazanıyorum, ev kirası 1900, 360 da aidat var, ev eşyalı, sadece koltuk alacağız 2000'e, depozito cart curt derken birikmişimizi harcayacağız. biraz euro var kenarda, giderken onu koyup gideceğim cebime ama nişanlım için problem olabilir arkamdan. tüm bunların sonunda soracağım şey şu aslında, sizce biz eve çıkar harcamaları yapar da sonra her şey örneğin ağustosta normale döner ben de parayı harcadığımla kalır mıyım eylül ayında gidebilecek durumda olup? yoksa ocak şubata kadar yurt dışı çıkışları sıkıntıda olur da "iyi ki çıkmışız eve ya çok bir kaybımız olmadı, boş boş oturacaktık evlerimizde" der miyiz?
karmaşık anlatmış olabilirim :( soruları yanıtlayabilirim. tikler hemen gelecek.
sizlere son derece çetrefilli ve okuması uzun sürecek bir sorum var.
yıllardır burada "başka bir ülkede yaşamak istiyorum, başka yerde nasıl iş bulurum?" gibi ağlanıyorum. bir yere başvurdum ve çeşitli görüşmelerden sonra kabul edildim. bu hemen herkesin bildiği "ilan açılacak önce o ülke içinde, orada yoksa eu içinde orada yoksa da 3. dünya ülkeleri içerisinde aranacak" aşamasına geldik. dosyam oranın "iş ve işçi bulma kurumu" benzeri bir yere gönderildi ve bilin bakalım ne oldu, PANDEMİ. :D
aradan 1 ay geçti, "tüm dünya can derdindeyken bu manyak kız ne diyor" demesinler diye sesimi çıkartmadım ama en son dayanamayıp mail attım. "benim iş durumu ne oldu, iş ve işçi bulma kurumuna yollamıştınız, onlar çalışmıyor mu ya da acaba işleme aldıkları için bitirmiş olabilirler mi?" diye, şirketin benimle ilgili fikirlerinin değişmediklerini söylediler ve kuruma ulaşarak sorgulayacaklardı durumu. şimdi biraz geriye gidiyorum,
şubat ayında benim onay aldığım doğrulandı ve biz pandemi olmasaydı şöyle bir plan yapmıştık, martın ikinci yarısında sözleşmem gelecek, mayısta sevgilimle evleneceğim ve aynı ay içinde vize için belgeleri toplayıp başvuracağım çünkü uzun süreli vizenin çıkması 90 günü bulabiliyor, şirket sahibiyle de ağustos diye el sıkışmıştık, sorun olmaz ve vizem çıkarsa da ağustos ayında çekip gidecektim. evlenip aile evlerimize dönecektik, ev mev çok kısa bir süre için gerekli değildi.
fakat pandemi oldu, sözleşmem gelmedi, belgelerimi toplayamıyorum.
tekrardan yazımın ilk kısmına dönüyorum, 15 gün önce öğrendim ki benim "case" onaylanmış, yani şu anda pandemi olmasa vizeme başvurup çekip gidebilecek durumdayım. ama sınırlar kapalı, apostil yaptıracak yer bile yok. biz de dedik ki evlenelim ve NORMAL ŞARTLARDA BİLE AĞUSTOSTA GİDECEKKEN ŞİMDİ BU KESİN İLERİYE ATAR o yüzden eve çıkalım ve gitme vaktim gelince de gideyim. bir yandan kendisi de eş durumundan yanıma gelecek ama o biraz daha arkadan gelecek, görev değişikliği olacak şirkette, bu değişiklikten sonra kayda değer bir süre -1 sene gibi- çalışmak istiyor. her neyse. şimdi biz öyle zengin ailelerin zengin çocukları değiliz. ben neredeyse asgari kadar kazanıyorum, ev kirası 1900, 360 da aidat var, ev eşyalı, sadece koltuk alacağız 2000'e, depozito cart curt derken birikmişimizi harcayacağız. biraz euro var kenarda, giderken onu koyup gideceğim cebime ama nişanlım için problem olabilir arkamdan. tüm bunların sonunda soracağım şey şu aslında, sizce biz eve çıkar harcamaları yapar da sonra her şey örneğin ağustosta normale döner ben de parayı harcadığımla kalır mıyım eylül ayında gidebilecek durumda olup? yoksa ocak şubata kadar yurt dışı çıkışları sıkıntıda olur da "iyi ki çıkmışız eve ya çok bir kaybımız olmadı, boş boş oturacaktık evlerimizde" der miyiz?
karmaşık anlatmış olabilirim :( soruları yanıtlayabilirim. tikler hemen gelecek.
Sorum komikse gülmeyin dostlar. Fazlaca sokak kedisi var ve ben şimdiye kadar kendilerini kah yumurta, kah salam sucuk kah sütle besledim. Hiç makarna vermeyi düşünecek kadar evde de kaynaksız kaldığımız olmamıştı. Şimdi ben bu mini patililere makarna haşlasam afiyetle yerler mi yoksa burun kıvırıp giderler mi? Ne yapsam da doysa bu yavrucaklar, sokakta kimse yok hepsi çok aç :(
merhaba, merak ettiğim bir şey var. diyelim ki ben taşıyıcıyım, geldi corona olduğundan emin olduğumuz biri bana öksürdü ve bana da bulaştı ama sıfır semptom var ya da çok hafif var o yüzden dikkate almıyorum. geldim eve kendimi 14 gün karantinaya aldım, hala hasta değilim ve 15. gün çıkıp insanlarla görüşüyorum. bu virüs 14. günün gecesi "yavvv hasta edemedik bu kızı, bulaştıracak adam da yok etrafta, HAYDİN BANA EYVALLAAH." diyerek gitmiyor ya? 15-16-17. günlerde de benim bulaştırma ihtimalim yok mu?
bir iki kaynak aradım ama maalesef bir şey bulamadım. bir tane makale buldum ama o da çok teknikti, biyolojim yetmedi...
bir iki kaynak aradım ama maalesef bir şey bulamadım. bir tane makale buldum ama o da çok teknikti, biyolojim yetmedi...
çoğu insanın aynı durumda olduğunu düşünüyorum, tüm arkadaşlarım sürekli CORONA MIYIM ACABA KESİN CORONA'YIM BEN diye geziyor, ben de düne kadar işe gittiğim ve ailemle olduğum için endişeliyim. bir gün boğazımı dinliyorum, her gün ateşimi ölçüyorum hatta 1 dakikalık süre tutup kaç kere nefes aldığımı bile saydım... bir de deli gibi hasta olurum normalde. hani boğazımın ağrımadığı günleri daha rahat sayarım :D
şimdi de sırtım ağrıyor gibi ama home office geçtik 2 gündür, sandalyem rahatsız bence ya o yüzden ağrıyor ya da haftaiçi market-şirketin binaları (3 adet) arası-eczane şeklinde çok koşturup terledim. ofiste camlar hep açıktı havalansın diye, masam da camın önünde. rüzgarı da yemiş olabilirim. ama ya corona olduysam dostlar... ateş yok, boğaz ağrısı hafif, öksürük yok, halsizlik yok ne bileyim mide bulantısı falan yok. ama herkeste ayrı oluyormuş :(
her şikayeti olan kaptı mı sizce yoksa paranoyaklık ve vücudu fazla dinlemenin yan etkileri mi bunlar?
şimdi de sırtım ağrıyor gibi ama home office geçtik 2 gündür, sandalyem rahatsız bence ya o yüzden ağrıyor ya da haftaiçi market-şirketin binaları (3 adet) arası-eczane şeklinde çok koşturup terledim. ofiste camlar hep açıktı havalansın diye, masam da camın önünde. rüzgarı da yemiş olabilirim. ama ya corona olduysam dostlar... ateş yok, boğaz ağrısı hafif, öksürük yok, halsizlik yok ne bileyim mide bulantısı falan yok. ama herkeste ayrı oluyormuş :(
her şikayeti olan kaptı mı sizce yoksa paranoyaklık ve vücudu fazla dinlemenin yan etkileri mi bunlar?
benden de bir mahalle yanarken orospu saçını tararmış sorusu o zaman. çok sevdiğim bir arkadaş olan parov stelar haziran ayında istanbul'a geliyormuş. deli gibi gitmek istiyorum ama salgının o zamana biteceğiyle ilgili derin şüphelerim var. sizce alsam da "salgın sürer ve iptal edilirse paramı geri alırım zaten" mi diyeyim yoksa paramı alamama, gidememe ihtimaline karşın hiç riske girmeyeyim mi?
siz olsanız ne yapardınız?
siz olsanız ne yapardınız?
cumartesi günü "why do we act now" tadında bir yazı okuduktan sonra sabah 5te panik atak geçirdim. ben 25 yaşındayım ama anne babam var ailem var, nişanlım evlilik arefesinde askere gitti, görüşler iptal edildi (evet mantıklı olan) askeriye temiz olursa onların orada tutulma ihtimali var. kimse ciddiye almıyor, alan bir kesim de deli olarak görülmemek adına (ben gibi) kendi kendine deliriyor.
cidden aklımı kaçırmama çok az kaldı, özel hayatımı, kariyerimi, yurt dışı planlarımı her şeyi etkiledi. tüm dünya bu şekilde evet ama boku yemiş durumdayım. nasıl sakin kalıyorsunuz?
cidden aklımı kaçırmama çok az kaldı, özel hayatımı, kariyerimi, yurt dışı planlarımı her şeyi etkiledi. tüm dünya bu şekilde evet ama boku yemiş durumdayım. nasıl sakin kalıyorsunuz?
merhaba, 10 mayıs'ta nikahımız var ve bir de nikah sonrası yemek vermek istiyoruz. gönlümüzden geçen açık bir mekan fakat hava dolayısıyla korkmaktayız. KOSKOCA İSTANBUL'DA SADECE 1 ADET CAMEKAN OLUP düğün salonu gibi hissettirmeyen yer var, orası da inanılmaz amatör işletiliyor ve yorumlar acayip korkutucu.
aklıma bir fikir geldi, airbnb'den ev tutulsa, bahçeli olsa, orada bir davet verilmesi mantıklı olur mu? yapan duydunuz mu?
aklıma bir fikir geldi, airbnb'den ev tutulsa, bahçeli olsa, orada bir davet verilmesi mantıklı olur mu? yapan duydunuz mu?
merhaba, etrafımda hiç sera tarzı yerler yok. o yüzden internetten sipariş vermeyi düşünüyorum www.salonbitkileri.com şöyle bir sitede buldum, güvenilir olup olmadığını bileniniz var mı?
ya da sizin bildiğiniz güvenilir bir yer varsa-fiziki mekan olsa da önerilere açığım.
ya da sizin bildiğiniz güvenilir bir yer varsa-fiziki mekan olsa da önerilere açığım.
merhaba, düzgün, evlilik öncesi cinsel ilişkiye takılmayacak, muayenesi ve isteyebileceği testleri aşırı pahalı olmayacak düzgün bir jinekolog arıyorum. önerebileceğiniz kimse var mı? mümkünse istanbul avrupa yakası olmalı
Merhaba, aklıma deli gibi takıldı. Bundan 7 8 sene önce bir şarkıya montajla klip yapılmıştı/ya da adamların kendi klibi oydu, kız isteme merasimi ve nişan barındırıyordu. Şarkı yabancı da olabilir türkçe de, sözlerini hatırlamıyorum. Trance ya da o tarz (?) bir şarkıydı ama sanırım. Halı izlemece, evdeki o saçma gerginlik vs. çok iyi yansıtıyordu. 4 5 ay önce yine denk geldim ama şu an kesinlikle bulamıyorum. Bir el atın pls.
Merhaba, 2015-2016'da ikametgahımı Litvanya'dan pasaport alıp 1 sene orada yaşadığımdan dolayı oraya taşımak zorunda kalmıştım, dönünce oturduğum yere aldırdım ve 24 haziranda oy kullandım sonrasında hiç kontrol etmek aklıma gelmedi çünkü 24 hazirandan bu yana daha 1 sene bile olmadı. her neyse, benim seçmen kağıdım bu son seçim için gelmeyince anladık ki bir terslik var, ikametgahım silinmiş... hiçbir yerde çıkmıyorum, seçmen kağıdı geldikten sonra iş işten geçmişti, oy kullanamadım. şimdi gidip bu işi halletsem, (taşımak değil ama e-devlet'ten girince "kayıt yok" diyor o yüzden yeniden oluşturulacak sanırım) oy kullanabilecek miyim? başka bir arkadaş sormuş ona hayır denmiş ama ben kütük taşımayacağım, zaten doğduğumdan beri İstanbul'dayım.
Sabah 6.30da kalkıp akşam 5.15e kadar çalışıyorum. Ailemle yaşıyorum ve vücudumun en kaldıramadığı şey erken uyanmak. Tüm gün eve gelip uyuma hayalleriyleyim ama evdeki curcuna hiç bitmiyor. Ya kardeşim (12) bir şey yapıyor kavga gürültü bağırış oluyor (sabaha karşı 4te uyandığım oldu kavgaya) ya da babam şu an olduğu gibi ben uyumaya çalışıyorken müzik açıp, kuşlarımızı kafeslerinden çıkartıp onlarla ıslık çala çala oynuyor. Kaç defa konuştum, anlattım ve hatta ağladım dayanamıyorum diye. Her seferinde "ne yapalım sen erken kalkıyorsun diye biz cenaze evi gibi mi oturalım burada? Dikkat ediyoruz zaten" vs dendi. Çözümü odamı salon ve mutfaktan ayıran ara kapıyı kapatmakta bulmuştum ama 3 hafta önce babam resmen cinnet getirerek "BU NE BÖYLE KENDİ EVİMDE HAPİS KALIYORUM, ORAYA GEÇECEĞİM KAPIYI AÇ KAPA AÇ KAPA SÖKECEĞİM BU KAPIYI" falan şeklinde bağrınıp kapıları sökmeye kalktı. Kimse beni sikine sallamıyor en son 5 6 ay önce annemle bu konuyla ilgili konuştuğumda bana "siktir git o zaman bu evden" demişti... Yani çözüm olarak bana konuş demeyin, ayrı eve çılmak çözüm olabilir ama 7 yıllık bir ilişkim var ve kendisiyle eve çıkamaktayım aile durumlarından dolayı ve evlilik vs gibi muhabbetler olursa eğer gereksiz masraf yapmış olacağım ayrı eve çıkarak, ayrıca evim iş yerine çok yakın o nedenle bunu da bahane olarak öne süremiyorum. Eh "size de gürültünüze de başlarım" diyip gidersem komple hayatımdan silmem gerekecek bunu da yapmıyorum. Ama şu an ağlayarak yatağı yumruklayıp buraya bunu yazmaya geldim. Artık psikolojimin ağzına sıçılmış durumda. Ara kapıyı kapatmıştım son olaydan sonra ilk defa, 3 dakika geçmeden gelip açıp kardeşime bir şey diyip salona gitti ve kapıyı arkasından kapatmadı. Gidip kapatırsam yine olay olacak biliyorum ve şu an şarkısına, sesine, sigara sararken çıkan gürültüye (makine var çatçatçat yapan) tahammül etmeye çalışıyorum ama gerçekten dayanamıyorum. Tıpa alabilirim ama alarma kalkamam diye korkuyorum. Başka hiçbir çözüm gelmiyor aklıma. İnanılmaz saygısızlar ve kendisinin söylediği tek şey, o çalışırken ben lisedeydim, neymiş saçımı yıkıyormuşum o uyurken... Yaklaşık 16 yaşındayken yaptığım şeyin intikamını almaya çalışır gibi görünen 50 yaşında bir adam ve psikolojisi bozuk, her şeyden bıkmış yine de bu konuda babamı haklı gören bir anne var elimde. Ben ne yapayım?
Cidden sevgilim olmasaydı çoktan intihar etmiştim. 25 yaşındayım nerdeyse ve 25 senem de böyle psikolojik olarak zorlanarak geçti. Beni hayata bağlayan tek şey erkek arkadaşım ve bazen öyle bir duruma geliyorum ki, "o olmasaydı da gözümü kırpmadan her şeye bye diyebilseydim" diyorum.
Cidden sevgilim olmasaydı çoktan intihar etmiştim. 25 yaşındayım nerdeyse ve 25 senem de böyle psikolojik olarak zorlanarak geçti. Beni hayata bağlayan tek şey erkek arkadaşım ve bazen öyle bir duruma geliyorum ki, "o olmasaydı da gözümü kırpmadan her şeye bye diyebilseydim" diyorum.
Merhaba dostlar, ben ad ve soyadım yazıldığında görsellerde yukarıya çıkmak istiyorum. ilk 3 fotoğraf benim çıkıyor ama ekstradan bir sürü portfolyo sitesinde falan işlerim var onlar da görünsün istiyorum (ki görünüyorlar aslında ama alt taraflarda çıkıyor) ünlü bir hanfendi benim önüme geçip tüm işlerimin arasında kendisi ve bebesiyle poz vermiş. tüm portfolyo işlerime tag olarak ad soyad koyuyorum ama yine de istediğim gibi görselleri kendi şeylerimle dolduramadım.
ne yapmam gerekir, seo falan anlamıyorum :(
ne yapmam gerekir, seo falan anlamıyorum :(
merhaba, acayip bir sorum olacak. perşembe gününden beri kalçadan iğne oluyorum. ilacın ismi novosef ve geniş spektrumlu bir antibiyotik. perşembe öğlen yemeğinde haşlanmış yeşil fasulye yedim ve tüm gün acayip bir tat ağzıma geldi, fasulyeden diye düşündüm ama bu gün oldu (hala devam ediyorum iğneye) aynı tat geliyor. ilaç kalçadan zerk edilse dahi "geğirdiğimde" tadını almam mümkün müdür?
merhaba,
en ufak şey bile birazcık çabayla mobbing'e dönüşebiliyor sanırım. sizin mobbing sınırlarınız neler? ne oldu da "mobbing görüyorum" dediniz?
en ufak şey bile birazcık çabayla mobbing'e dönüşebiliyor sanırım. sizin mobbing sınırlarınız neler? ne oldu da "mobbing görüyorum" dediniz?
Selams.
Senelerdir lazer epilasyona gitmek istiyorum ve senelerdir de kadınlar kulubünden okuyup dursam da kafam basmıyor.
Şimdi 2 yer var önümde seçenek olarak. Biri buz lazer, iş yerinden bir kız gidiyor seansları daha bitmedi ama estella lazer mi ne öyle bir şey Bakırköy'de, internette hiçbir bilgi yok. 3 bölge için 1000 lira dedi. Benim istediğim bölgelerden 2si sarı renkli kıllar ve kökleri de beyaz, bir bölgenin hem kökü hem de kendisi siyah. Beyaz tenliyim.
Ötekisi de yöneticimin gittiği bir yer, kadın beğeniyor ama onu internette arattığımda (yine adını hatırlamıyorum -_-) fiyat almak için gidenlere borç çıkartıp, evlerine haciz yolladıklarını gördüm şikayetvar'da.
Durum bu, epilasyona gitmem gerek ama hangi makine uygun onu bile bilmiyorum :( bir de doktor olsa daha iyi olurmuş diye duydum. Güvenilir, memnun kaldığınız neresi var? Ya da arkadaşlarınızın gittiği?
Tşk.
Senelerdir lazer epilasyona gitmek istiyorum ve senelerdir de kadınlar kulubünden okuyup dursam da kafam basmıyor.
Şimdi 2 yer var önümde seçenek olarak. Biri buz lazer, iş yerinden bir kız gidiyor seansları daha bitmedi ama estella lazer mi ne öyle bir şey Bakırköy'de, internette hiçbir bilgi yok. 3 bölge için 1000 lira dedi. Benim istediğim bölgelerden 2si sarı renkli kıllar ve kökleri de beyaz, bir bölgenin hem kökü hem de kendisi siyah. Beyaz tenliyim.
Ötekisi de yöneticimin gittiği bir yer, kadın beğeniyor ama onu internette arattığımda (yine adını hatırlamıyorum -_-) fiyat almak için gidenlere borç çıkartıp, evlerine haciz yolladıklarını gördüm şikayetvar'da.
Durum bu, epilasyona gitmem gerek ama hangi makine uygun onu bile bilmiyorum :( bir de doktor olsa daha iyi olurmuş diye duydum. Güvenilir, memnun kaldığınız neresi var? Ya da arkadaşlarınızın gittiği?
Tşk.
ne yapıyoruz? hiçbir şey düzgün gitmiyor. sadece sağlığım yerinde (tonsilitimi saymazsak) ama onun dışında, aile, iş hatta ilişkim bile saçma sapan. eve gidince de mutlu değilim, işe gelince de. artık yıpranmış hissediyorum ve ergen gibi öğle arasında bunu iş yerinde ağlayarak yazıyorum.
15 20 gün hiçbir şey yapmadan ve kimseyle iletişime geçmeden yatağımda kalmak istiyorum. böyle durumlarda ne yapmak lazım? düşünmeyeyim mi? umursamayayım mı? çözmelik şeyler değil çünkü. ağlayıp çıldırayım mı? psikolog da demeyin güya gidiyorum ama sıradan birine anlatsam herhalde daha etkili olurdu.
15 20 gün hiçbir şey yapmadan ve kimseyle iletişime geçmeden yatağımda kalmak istiyorum. böyle durumlarda ne yapmak lazım? düşünmeyeyim mi? umursamayayım mı? çözmelik şeyler değil çünkü. ağlayıp çıldırayım mı? psikolog da demeyin güya gidiyorum ama sıradan birine anlatsam herhalde daha etkili olurdu.
Yöneticimin yöneticisi hem kendisine başka şeyler Hakkında geçirmiş ardından da benim için (2 hafta önce tasarımcım izne ayrıldı ve biz haftalarca bu tasarımcımjn [yöneticimin] üstü olan beyefendiyi bkledik ki işleri kadın izne gitmeden yetiştirelim. Hiçbir şekilde kendisine ulaşamadık ve uçağının olduğu gün 3.5ta bize gelip toplantı yapalım dedi, toplantı sonunda 20 adet tasarımcımın tasarlaması gereken model olduğuna karar verildi ama kendisi perşembeden bir sonraki perşembeye kadar olmayacağı için işler bana kaldı. Ben de tasarım asistanıyım ve aranızdan hatırlayanlar varsa işe başlayalı daha 10 ay oldu ve bu benim ilk işim. Toplantı sonunda akşam saat 5.5ta ayça bunları yapsın'a döndü iş, benim yönetici çıldırdı falan ama iş aksayacağı için de hayır olmaz diyemedi. Her neyse deadline olarak da 2 gün verildi bana ama o sırada sorduklarında bana "yapabilir misin" diye "elimden geleni yaparım da hiç yapmadığım bir şey şimdi bu, bilmiyorum 2 günde yetişir mi" dedim ama bunu tripliden çok endişeli bir şekilde söyledim. 2 gün içinde götüm çıktı ve benim iş tanımımda olmamasına rağmen sırf kadını sevip kolladığımdan ben bu işi yaptım. Herhangi bir aksaklık olmadı. Yalnız 2 gün boyunca bu adam bana hiç durmadan gidip gelip bitti mi diye sordu, ulan deadline'ım cuma akşamıysa neden bana gelip perşembe günü soruyorsun?? Ben de şu an bitmedi ama yarın öğleden sonra biter sanırım falan gibi cevaplar verdim.bir önceki yoğunlukta da birebir aynısı olmuştu yine tasarımcımın iznine denk geldi bazı revizeler istenmişti ama o zaman onları yapıyordum, sıfırdan bir şey yoktu yani daha kolaydı, her neyse kendisi bana bir şey sorduğunda ben dedim ki xxx var ama zzz yok bu hemen benim tasarımcım için DEMEK SANA BİLGİ VERMEDİ BEN ARAYAYIM DA BİR """""KAYAYIM""""" ONA gibi bir cümle kurarak telefonu tuşladı????? Ben de hayır söyledi ama anlamadınız dediğimi xxxx zzzz diye tekrar ettim he ok diyip gitti. O zaman da benim bir rengim attı, o günden beri hazzetmiyorum kendisinden çünkü benim mantığıma göre 30 küsür yaşında bir adamın başka 30 küsür yaşında bir insanla ilgili asistanının yanında böyle kahvehane ağzıyla konuşmamalı.) De hareketlerim ve mimiklerimden dolayı şikayette bulunmuş. Paragraf içinde yazdığım romandan anladığınız üzere cidden hoşlanmıyorum bu adamdan, saygısızlık yapmadım ve verdiğim cevaplar baştan savma değil cidden endişeli ve "ne bok yiyecem yav" tadında. Aslında hakikaten samimiyim. "Bilmiyom yha.s"dan çok "BİLMİYORUM YETİŞÇEK Mİ ÜHÜHÜH BEN YENİ MEZUNUM YAVVV HİÇ YAPMADIM YA ELİME YÜZÜME BULAŞIRSA"ya daha yakın.
Her neyse sorum şu ki, yöneticimle olan abuk subuk konuşmasından sonra yöneticim dedi ki BU BİZE TAKMIŞ CNM o yüzden dikkat edelim sen de biraz dikkat et mimiklerine falan filan, zor biliyorum ama başka sıkıntılar da olur ilerde iş hayatı böyle bi şey abla tavsiyesi falan filan dedi. Kadın beni bildiği için onun tarafından bir sıkıntı yok, laf işitmiş oldu kendisiyle olan husumeti dışında benim için de ona üzüldüm o ayrı fakat kadın bana eğer geri zekalı değilsem ve yanlış anlamadıysam kızmadı.
Geçtiğimiz paragrafta da sorumu soramadım ama şimdi geliyor, ben bu adama artık HAYATTTTAAA gülüp ehe mehe yaparak gezemem, kendisi çok egolu bir insan olduğu için bunu yaşıyoruz zaten, genel olarak da rol yapma yeteneğim yok EVET X BEYCİM HEMMMMEN GELİYOR tarzı yalaka bir insan olamadım, kişisel hayatımda da bu böyle birinden hoşlanmazsam eğer mesafeli olurum. Bunun zararı bu örnekte de gördüğümüz üzre bana gerçi ama HER NEYSE şimdi ben diyorum ki cidden kıllığına GÜNAYDDDINNNNNNN, İYİ AKŞAMLAR :))) TABBBİ HEMEN GELİYORRRR yaparak pasif agresifçilik mi oynasam yoksa yine aynı mesafeyi koruyarak ağzıma yüzüme dikkat mi etsem?
Pasif agresif olursam kendisi bir şey de diyemez ki ne diyecek gayet gökkuşağı saçıyor olacağım ama o benim küçük intikamım olacak :( öbür türlü de bir şey değişmeden "he he" yapıcam. Sinirim soğumadı mantıksız da olabilir pek tabii.
Sizdeyiz efenim.
Her neyse sorum şu ki, yöneticimle olan abuk subuk konuşmasından sonra yöneticim dedi ki BU BİZE TAKMIŞ CNM o yüzden dikkat edelim sen de biraz dikkat et mimiklerine falan filan, zor biliyorum ama başka sıkıntılar da olur ilerde iş hayatı böyle bi şey abla tavsiyesi falan filan dedi. Kadın beni bildiği için onun tarafından bir sıkıntı yok, laf işitmiş oldu kendisiyle olan husumeti dışında benim için de ona üzüldüm o ayrı fakat kadın bana eğer geri zekalı değilsem ve yanlış anlamadıysam kızmadı.
Geçtiğimiz paragrafta da sorumu soramadım ama şimdi geliyor, ben bu adama artık HAYATTTTAAA gülüp ehe mehe yaparak gezemem, kendisi çok egolu bir insan olduğu için bunu yaşıyoruz zaten, genel olarak da rol yapma yeteneğim yok EVET X BEYCİM HEMMMMEN GELİYOR tarzı yalaka bir insan olamadım, kişisel hayatımda da bu böyle birinden hoşlanmazsam eğer mesafeli olurum. Bunun zararı bu örnekte de gördüğümüz üzre bana gerçi ama HER NEYSE şimdi ben diyorum ki cidden kıllığına GÜNAYDDDINNNNNNN, İYİ AKŞAMLAR :))) TABBBİ HEMEN GELİYORRRR yaparak pasif agresifçilik mi oynasam yoksa yine aynı mesafeyi koruyarak ağzıma yüzüme dikkat mi etsem?
Pasif agresif olursam kendisi bir şey de diyemez ki ne diyecek gayet gökkuşağı saçıyor olacağım ama o benim küçük intikamım olacak :( öbür türlü de bir şey değişmeden "he he" yapıcam. Sinirim soğumadı mantıksız da olabilir pek tabii.
Sizdeyiz efenim.
merhaba,
uyandığımdan beri sol gözüm çok ağrıyor. aç karnına bir adet ağrı kesici içtim ama geçmedi. sanki sabaha kadar karanlıkta oturup ekrana bakmışım gibi bir ağrı.
iş yerindeyim ve akşam 5'e kadar ekrana bakmaya devam etmem lazım. ne yapabilirim?
uyandığımdan beri sol gözüm çok ağrıyor. aç karnına bir adet ağrı kesici içtim ama geçmedi. sanki sabaha kadar karanlıkta oturup ekrana bakmışım gibi bir ağrı.
iş yerindeyim ve akşam 5'e kadar ekrana bakmaya devam etmem lazım. ne yapabilirim?
Merhaba,
Ben erasmus zamanı hibemin yatması için deniz bank'tan euro hesabı açmıştım. İçinde bir miktar kaldı ama o para orada durdukça huzursuzlanıyorum resmen. Hesabı açtırdığım şube bir hayli ters kalıyor ve tam zamanlı çalışıyorum. İş yerinin yakınında bir deniz bank daha var, kimlik ve banka kartımı alıp gitsem ekstra kesinti falan yapmadan paramı verirler mi?
Ben erasmus zamanı hibemin yatması için deniz bank'tan euro hesabı açmıştım. İçinde bir miktar kaldı ama o para orada durdukça huzursuzlanıyorum resmen. Hesabı açtırdığım şube bir hayli ters kalıyor ve tam zamanlı çalışıyorum. İş yerinin yakınında bir deniz bank daha var, kimlik ve banka kartımı alıp gitsem ekstra kesinti falan yapmadan paramı verirler mi?
Cumartesi gğnü ishalle başlayan maceram salı günü serum yiyip "enfeksiyon kapmışsın yediğinden" ile sonlandı. Hem kan hem kaka testi verdim. Antibakteriyel ilaçlar içiyorum. Ama testime bakın, gaita için negatif demiş. Sonuçları almaya babam gitti doktor çıktı vermemiş, mikrop kapmış demiş hastanenin sonucu yok. E-nabız'dan ulaştım buna da. Allah aşkına yorumlayın. Negatifse neden ölüyorum?
2 kişiyiz bayramda türkiye içi bir yere gitmeye karar verdik. Ama böyle 999 yıldıza falan gerek yok hiç.bütçemiz kişi başı max 1000 falan ama yol da dahil buna. Sakin olsun güzel denizi olsun istiyoruz. Kahvaltı olacaksa eğer pansiyon galan da olur pekalaa. Çok kararsızız ve resmen hiç yer bilmiyoruz. Daha önce kendi gittiğiniz yerleri hem şehir hem de otel/pansiyon olarak söylerseniz çok sevinirim.
Bedelli askerlik için "durun bekleyin ekim ayında 25-15 diye çıkacak" diyorlar. Kasım 94 doğumlu biri 25 yaş işin olandan gün aldığı için yararlanabilir mi?
kurban bayramı için tatil planımız var. kesin olmamakla birlikte yunanistan düşünüyoruz. başta halkidiki'ye baktık ama orası atina'ya çok uzakmış. biz hem deniz tatili olsun hem iki müze, antik şehir görelim ve minimum derecede para harcayalım istiyoruz.
halkidiki'ye gidersek durum şu şekil;
322 tl selanik'e otobüs
107 tl selanik'ten halkidiki'ye otobüs
hostel kişi başı 696 lira
vize saymadım. yeme içme çok belimizi bükmez ama euro anasının örekesinde.
ne önerirsiniz gezgin dostlar?
halkidiki'ye gidersek durum şu şekil;
322 tl selanik'e otobüs
107 tl selanik'ten halkidiki'ye otobüs
hostel kişi başı 696 lira
vize saymadım. yeme içme çok belimizi bükmez ama euro anasının örekesinde.
ne önerirsiniz gezgin dostlar?
kardeşim için vodafone hat alacağım, faturasız olacak. ille de yeni hat olsun gibi bir derdimiz yok, kullanılmış numara olsa da olur. kendi üstüme alacağım çünkü 18den küçük. kaç para acaba?
ya aşırı dürüstlük mü desem, enayilik mi desem bilmiyorum. bir de bu tanımlayamadığım duruma anksiyete bozukluğu da eklenince tam oluyor.
küçüklüğümden beri (ortaokulda bile) okula gitmeyince hep vicdan azabı çekerdim. bu şimdilerde de yakamı bırakmıyor. üniversitede bir tık daha rahattım sanki, ama işe başladığımdan beri o saçma huzursuzluk geri geldi. gerçekten hasta olup işe gidemeyecek durumda olduğum zamanda bile uyuduğum uykudan bir şey anlamıyorum. sabah kalkıp 10/10 derecesinde kötüyse durumum ve gidemeyeceğime karar verip yatıyorsam, öğlene doğru uyandığımda durumum 8veya7/10'a gerilediyse "ay gidebilirmişim aslında ya abartmış mıyım sabah sanki?" falan diyorum.
dün işe gitmedim, biraz da sevgilimin kanıma girmesiyle oldu lakin şöyle bir durum var, yöneticim yok, departman değiştireceğiz ama daha değiştirme vakti gelmedi, o vakit gelene kadar da resmen boşuz. pazartesi seçim ertesiydi, tepem atıktı hiç çalışacak gibi değildim mesela ama iş de yoktu. iş yerlerimiz istanbul'un siktir edilmiş ücra köşelerinde olduğu için "bir beşiktaş yapalım yeaaa, kadıköy'e akalım yeaa" yapamıyoruz işe başladığımızdan beri. dün de hem keyfimiz sikik hem de iş yok diye küçük bir "kaçamak" yapalım dedik ama yemin ediyorum burnumdan geldi. olan bir şey de yok he. şimdi geldim işe, bir tane bile mail gelmemiş "onu yapalım, şunu değiştirelim pls." şeklinde. kimse ihtiyaç duymamış, nerdesin demedi.
ama ben... ilk olarak planım rapor almaktı, kadın rapor vermedi ve hastalığıma inanmadı (diş ağrım vardı fakat dayanılmayacak gibi değildi) bu durumda bana iki seçenek kaldı, yılda 3 gün olan mazeret iznimin 2.gününü harcamak ya da ücretsiz izin kullanmak. kesilecek para da max. 100 lira ama saçma sapan takıldım, "param kesilsin istemiyorum ama mazeret iznimi de harcamak istemiyorum" şeklinde bir kafaya girdim. "bir daha ihtiyacım olursa bu doktor bana rapor da vermeyecek" dedim. "mazeret girersem ve ya ilerde lazım olursa ne yaparım?" dedim. dedim de dedim yani, cidden bir ara kalbim deli gibi atıyordu en son da ağladım zaten.
hani aq manyak mısın? zaten ihtiyacım vardı azcık takılmaya, üstelik yoğun olacağız 1-2 haftaya böyle bir şansım yok, kaldı ki 8 aydır çalışıyorum ilk defa yaptığım bir şey bu, hani azcık düşünme, bir dilim pastanı ye kahveni iç mutlu mutlu dön evine motive olmuş şekilde di mi? ama yok...
bu neden kaynaklanıyor? şirketi inanılmaz sahiplenmiş falan da değilim bu arada. büyük de bir yer hani ben gitmeyince iş falan aksaması gibi bir durum yok. çocukluktan gelen bir şey olduğunu düşünüyorum çünkü annemlere de "ben x yerdeyim ehe" diyip z yere gidince yine aynı stresi yaşardım. ya da ne bileyim hep doğruyu söylemeye çalıştığım için problem yaşadım. eğer arkadaşlarla içmeye gidilecekse "ben x,z,y ve w ile bilmemnerdeki bara gideceğim yarın" dedim ve "hayır ne barı ya siz deli misiniz, yok bir yere gitmek" cevabıyla karşılaşıp kıçımı kırıp oturdum. halbuki "yeaa kızlarla alışverişe gidicez yarın" desem gider/gelirdim sonra da anlaşılmazdı bu durum. tamam bende de zaten anksiyete bozukluğu var BENCE (teşhislenmedim) ve takıntılı, obsesif bir insanım ama yetiştirme tarzına da bok atabilir miyiz bu durumda?
çocuklarımıza azıcık yalan söylemeyi de öğretebilmeliyiz bence. dün sevgilim halimi görünce "azıcık bencil olmaya çalış, biraz zevk al" falan dedi. niçin böyleyim ben allah aşkına? biri bin yapmakta üstüme yok resmen.
azcık ağzıma yüzüme vurun ama sonra sakinleştirin lütfen beni.
küçüklüğümden beri (ortaokulda bile) okula gitmeyince hep vicdan azabı çekerdim. bu şimdilerde de yakamı bırakmıyor. üniversitede bir tık daha rahattım sanki, ama işe başladığımdan beri o saçma huzursuzluk geri geldi. gerçekten hasta olup işe gidemeyecek durumda olduğum zamanda bile uyuduğum uykudan bir şey anlamıyorum. sabah kalkıp 10/10 derecesinde kötüyse durumum ve gidemeyeceğime karar verip yatıyorsam, öğlene doğru uyandığımda durumum 8veya7/10'a gerilediyse "ay gidebilirmişim aslında ya abartmış mıyım sabah sanki?" falan diyorum.
dün işe gitmedim, biraz da sevgilimin kanıma girmesiyle oldu lakin şöyle bir durum var, yöneticim yok, departman değiştireceğiz ama daha değiştirme vakti gelmedi, o vakit gelene kadar da resmen boşuz. pazartesi seçim ertesiydi, tepem atıktı hiç çalışacak gibi değildim mesela ama iş de yoktu. iş yerlerimiz istanbul'un siktir edilmiş ücra köşelerinde olduğu için "bir beşiktaş yapalım yeaaa, kadıköy'e akalım yeaa" yapamıyoruz işe başladığımızdan beri. dün de hem keyfimiz sikik hem de iş yok diye küçük bir "kaçamak" yapalım dedik ama yemin ediyorum burnumdan geldi. olan bir şey de yok he. şimdi geldim işe, bir tane bile mail gelmemiş "onu yapalım, şunu değiştirelim pls." şeklinde. kimse ihtiyaç duymamış, nerdesin demedi.
ama ben... ilk olarak planım rapor almaktı, kadın rapor vermedi ve hastalığıma inanmadı (diş ağrım vardı fakat dayanılmayacak gibi değildi) bu durumda bana iki seçenek kaldı, yılda 3 gün olan mazeret iznimin 2.gününü harcamak ya da ücretsiz izin kullanmak. kesilecek para da max. 100 lira ama saçma sapan takıldım, "param kesilsin istemiyorum ama mazeret iznimi de harcamak istemiyorum" şeklinde bir kafaya girdim. "bir daha ihtiyacım olursa bu doktor bana rapor da vermeyecek" dedim. "mazeret girersem ve ya ilerde lazım olursa ne yaparım?" dedim. dedim de dedim yani, cidden bir ara kalbim deli gibi atıyordu en son da ağladım zaten.
hani aq manyak mısın? zaten ihtiyacım vardı azcık takılmaya, üstelik yoğun olacağız 1-2 haftaya böyle bir şansım yok, kaldı ki 8 aydır çalışıyorum ilk defa yaptığım bir şey bu, hani azcık düşünme, bir dilim pastanı ye kahveni iç mutlu mutlu dön evine motive olmuş şekilde di mi? ama yok...
bu neden kaynaklanıyor? şirketi inanılmaz sahiplenmiş falan da değilim bu arada. büyük de bir yer hani ben gitmeyince iş falan aksaması gibi bir durum yok. çocukluktan gelen bir şey olduğunu düşünüyorum çünkü annemlere de "ben x yerdeyim ehe" diyip z yere gidince yine aynı stresi yaşardım. ya da ne bileyim hep doğruyu söylemeye çalıştığım için problem yaşadım. eğer arkadaşlarla içmeye gidilecekse "ben x,z,y ve w ile bilmemnerdeki bara gideceğim yarın" dedim ve "hayır ne barı ya siz deli misiniz, yok bir yere gitmek" cevabıyla karşılaşıp kıçımı kırıp oturdum. halbuki "yeaa kızlarla alışverişe gidicez yarın" desem gider/gelirdim sonra da anlaşılmazdı bu durum. tamam bende de zaten anksiyete bozukluğu var BENCE (teşhislenmedim) ve takıntılı, obsesif bir insanım ama yetiştirme tarzına da bok atabilir miyiz bu durumda?
çocuklarımıza azıcık yalan söylemeyi de öğretebilmeliyiz bence. dün sevgilim halimi görünce "azıcık bencil olmaya çalış, biraz zevk al" falan dedi. niçin böyleyim ben allah aşkına? biri bin yapmakta üstüme yok resmen.
azcık ağzıma yüzüme vurun ama sonra sakinleştirin lütfen beni.
İşe gidemedim ve kadıköy civarlarında, çok pahalı olmadan beni çok sorgulamadan bir günlük rapor alabileceğim bir yere ihtiyacım var. Bildiğiniz bir yer var mı? Mazeret iznimi harcamak istemiyorum
oy verdikten sonra çıkıp, akşam 9 gibi dönmeyi planlıyorum. sizce sandıklar açılmaya başladıkça ortalık biraz karışır mı?
tayyip çıksa da çıkmasa da ortalık biraz kaos halinde olacak gibi geliyor da. ne dersiniz? yok yere mi paranoyaklık yapıyorum?
tayyip çıksa da çıkmasa da ortalık biraz kaos halinde olacak gibi geliyor da. ne dersiniz? yok yere mi paranoyaklık yapıyorum?
selams. bayram tatilinde sapanca'ya gidelim diyoruz ama arabamız yok. en ucuz ve en kolay nasıl halledilir?
mesela ağva için anadolu yakası'ndan kalkan otobüsler vardı. sapanca için de var mı?
mesela ağva için anadolu yakası'ndan kalkan otobüsler vardı. sapanca için de var mı?
merhaba, dini kitaplar haricinde bir ateistin ateizim düşüncesini "pekiştirebilmesi", farklı düşünceleri görebilmesi için (bundan kastım allah'ın mucizelerini anlatan şeyler değil. ama inancın kökeni vs. tadında şeyler) MUTLAKA AMA MUTLAKA okuması, izlemesi gereken şeyler nelerdir?
dedem hem tevrat, hem incil hem de kur'anı okuyup da ateist olmuş bir insandı. ben bunları yapmadım ama artık değiştirme vakti geldiğini düşünüyorum. eminim o dediğim tarzda çok fazla şey okumuştu fakat kendisini kaybedeli 3 sene oluyor, kendisinden fikir almam pek mümkün değil. morgan freeman'ın belgeseli listemde ve sizden başka tavsiyeler de bekliyorum.
tşk <3
dedem hem tevrat, hem incil hem de kur'anı okuyup da ateist olmuş bir insandı. ben bunları yapmadım ama artık değiştirme vakti geldiğini düşünüyorum. eminim o dediğim tarzda çok fazla şey okumuştu fakat kendisini kaybedeli 3 sene oluyor, kendisinden fikir almam pek mümkün değil. morgan freeman'ın belgeseli listemde ve sizden başka tavsiyeler de bekliyorum.
tşk <3
geçen duyuru açmıştım iş ilanına görüşme yapmak için döndüler diye, dün görüşmeyi yaptık ve benden proje hazırlamamı istediler. işe alınıp alınmadığımı ona göre seçeceklermiş. yalnız bugün bana nda attılar ki tüm hakların onlara ait olduğunu beyan edeceğim. e bunlar benim tasarımım ama? ve seninle daha çalışmıyorum? nereden bileyim alıp kaçmayacağını? bunları söylersem muhtemelen değerlendirmeyecek bile. ama kör göze parmak mı sizce bu? imzalarsam başıma en kötü ne gelebilir?
eksisozluk.com
eksisozluk.com
Yoga yapan neredeyse tüm kadınların (youtube ve instagrsamdan bahsediyorum) vücutları çok düzgün ve tonelanmış bir şekilde. Bu kadınlar başka sporlar da yapıp kaslanıp sonrasında o vücutla piyasa yapmak için mi yoga yapıyorlar yoksa yoga yaparak ben de düzgün bir vücuda sahip olabilir miyim?
şimdi şöyle ki benim bir adet lise arkadaşım var. ikimiz de aynı bölümden mezunuz, ben mis gibi bir firmada rahat rahat çalışırken bu kızcağız saçma sapan bir firmada yine tekstil alanında olsa da farklı bir kolunda çalışıyor (ben tasarımdayım o daha çok üretim gibi) kıza üç kuruş para veriyorlar, cumartesileri çalışıyor hatta 1 mayıs'ta bile çalıştı...
daha önce benim çalıştığım firmaya cv'sini vermişti ve görüşmeye gelmişti ik ve yönetici onayından geçse de bir şekilde işler değişti o pozisyonla başka ikcı ilgilenmeye başladı vs vs öyle kaldı. bu arkadaşım da akıllı, çalışkan çok düzgün birisi ama özgüvensiz. sen şu programı biliyorsun ben bilmiyorum, sen hep tasarımdan gittin ama ben gitmedim vs. gibi şeyler söyleyip çekiniyordu. o ara çok gazladım ben de yaparsın, ben de yardım ederim kimler yapıyor vs. şeklinde Kİ YALAN DEĞİL ne saçma sapan tipler, iki kelimeyi bir araya getiremeyen gerzekler çalışıyor burada. neyse.
dün esti aklıma yazdım ikya dedim böyle böyle olmuştu süreç de yarım kalmıştı sizin sunumunuz varmış vs. arkadaşım size ulaşamamış sormamı rica etti diye ve bundan da arkadaşımın haberi yoktu... savunmam şu şekilde, eğer söyleseydim arkadaşıma YAV BEN PROGRAM BİLMİYORUM (zor bir program değil, ilk işe girdiğimde ben de bilmiyordum ama başka program tabanım olduğu için kolay öğrendim o da hızlıca öğrenirdi, yardımcı olacaktım+ilk 5 ay sadece paint düzeyinde bilmesi yetecekti.) diyecek söylememi istemeyecekti.
Gerizekalılığım şurada başlıyor, ben ikya yazdım ik tamam bir daha cv at dedi, ben yolladım ve SÖYLEMEDİM KIZA. bugün aramışlar... kız da iş aramıyorum şu an işim var ama ileride düşünüyorum (evlenme arefesinde olduğu için kıpırdamak istememiş) demiş, tşk diyip kapatmışlar. CUMARTESİDEN BERİ HASTAYIM TONSİLİT OLMUŞUM, beynime vurdu galiba ben dün kıza söylemeyi unuttum. bu durumda ikimiz de gerzek, ne istediğini bilmeyen yalancı mallar olduk. kız da bana bozuldu doğal olarak.
bu durum nasıl toplanır şimdi? hem ik'ya ne desek daha da sıvamadan toplarız? yoksa en doğrusu ik'ya bir şey dememek mi? kız arayıp AY BEN XX FİRMASI OLDUĞUNU ANLAMADIM dese tüy mü dikeriz? bir daha başvurma şansını tamamen böyle piç mi ettik? kızın gönlünü nasıl alsam? sadece iyilik yapmak istemiştim ve gereksiz yere özgüvensiz davrandığını yapabileceğini bildiğim için azcık kıçından ittirecektim :(
daha önce benim çalıştığım firmaya cv'sini vermişti ve görüşmeye gelmişti ik ve yönetici onayından geçse de bir şekilde işler değişti o pozisyonla başka ikcı ilgilenmeye başladı vs vs öyle kaldı. bu arkadaşım da akıllı, çalışkan çok düzgün birisi ama özgüvensiz. sen şu programı biliyorsun ben bilmiyorum, sen hep tasarımdan gittin ama ben gitmedim vs. gibi şeyler söyleyip çekiniyordu. o ara çok gazladım ben de yaparsın, ben de yardım ederim kimler yapıyor vs. şeklinde Kİ YALAN DEĞİL ne saçma sapan tipler, iki kelimeyi bir araya getiremeyen gerzekler çalışıyor burada. neyse.
dün esti aklıma yazdım ikya dedim böyle böyle olmuştu süreç de yarım kalmıştı sizin sunumunuz varmış vs. arkadaşım size ulaşamamış sormamı rica etti diye ve bundan da arkadaşımın haberi yoktu... savunmam şu şekilde, eğer söyleseydim arkadaşıma YAV BEN PROGRAM BİLMİYORUM (zor bir program değil, ilk işe girdiğimde ben de bilmiyordum ama başka program tabanım olduğu için kolay öğrendim o da hızlıca öğrenirdi, yardımcı olacaktım+ilk 5 ay sadece paint düzeyinde bilmesi yetecekti.) diyecek söylememi istemeyecekti.
Gerizekalılığım şurada başlıyor, ben ikya yazdım ik tamam bir daha cv at dedi, ben yolladım ve SÖYLEMEDİM KIZA. bugün aramışlar... kız da iş aramıyorum şu an işim var ama ileride düşünüyorum (evlenme arefesinde olduğu için kıpırdamak istememiş) demiş, tşk diyip kapatmışlar. CUMARTESİDEN BERİ HASTAYIM TONSİLİT OLMUŞUM, beynime vurdu galiba ben dün kıza söylemeyi unuttum. bu durumda ikimiz de gerzek, ne istediğini bilmeyen yalancı mallar olduk. kız da bana bozuldu doğal olarak.
bu durum nasıl toplanır şimdi? hem ik'ya ne desek daha da sıvamadan toplarız? yoksa en doğrusu ik'ya bir şey dememek mi? kız arayıp AY BEN XX FİRMASI OLDUĞUNU ANLAMADIM dese tüy mü dikeriz? bir daha başvurma şansını tamamen böyle piç mi ettik? kızın gönlünü nasıl alsam? sadece iyilik yapmak istemiştim ve gereksiz yere özgüvensiz davrandığını yapabileceğini bildiğim için azcık kıçından ittirecektim :(
böyle bir şey mümkün mü? londra'da tasarımcı olduğunu iddia eden bir bey yanına asistan ne bileyim stajyer, dönemlik tasarımcı vs. aradığını belirten bir dünya ilan açmış. ben de tasarım asistanlığı için başvuruda bulunmuştum, dün bana pazartesi günü manchester'a gelip kendisiyle görüşmemi istediğini söylemiş ki şu an bu satırları istanbul güneşli'den yazıyorum :D
her neyse, adam 6 dakika arayla iki farklı formatta mail atmış;
"Hi Ayça
Congratulations!
You have been chosen for interview
Please attend our offices which are located at Manchester
Interview date 14/05/18
Interview time 5.00pm
Please bring with you !
Note Book & Pen
University degrees
Art work portfolio
Copy of your C.V
We look forward to seeing you then and well done making it this far"
ve
"Hello Ayça
We would like to congratulate you on making it to interview.
We would like to interview you for the role of assistant fashion designer on Monday the 14th May at our Manchester offices at 10.00am
Please reply to confirm"
hani aynı mailde yazabilirdi mesela sırf şunu şunu da getir diyecektiyse, tamam hadi buna diyelim ki mail gitmedi, baştan yazarken bunları da ekleyeyim dedi ama SAATLER DE FARKLI ayrıca linkedin'de de adamı aratınca bir hesap var fakat yeni açılmış, firmanın sitesi yok (ilanda yeni kurulacağından bahsediyordu gerçi) ne bileyim google+ var bomboş, adam designersa mesela onunla ilgili de bir görsel yok. beni bile ad soyadla aratınca sitem, instagramım, linkedin hesabım, facebook'um, fotoğrafım falan çıkıyor ki sikindirik yeni mezunum şurda 6-7 aydır çalışıyorum.
dün gece bulduğum bir siteden o isimle kurulu bir firma olduğunu teyitledim aslında ama yine de bir güvensizlik var içimde. düşününce 54687 tane firmaya cv ve cover letter yolladım kimse geri dönmedi bu bey amca beni mi istedi?
indeed uzantılı bir mail adresiyle attı bana bunları indeed'in böyle bir iç denetim durumu var mı sahte firmalarla ilgili?
her neyse, adam 6 dakika arayla iki farklı formatta mail atmış;
"Hi Ayça
Congratulations!
You have been chosen for interview
Please attend our offices which are located at Manchester
Interview date 14/05/18
Interview time 5.00pm
Please bring with you !
Note Book & Pen
University degrees
Art work portfolio
Copy of your C.V
We look forward to seeing you then and well done making it this far"
ve
"Hello Ayça
We would like to congratulate you on making it to interview.
We would like to interview you for the role of assistant fashion designer on Monday the 14th May at our Manchester offices at 10.00am
Please reply to confirm"
hani aynı mailde yazabilirdi mesela sırf şunu şunu da getir diyecektiyse, tamam hadi buna diyelim ki mail gitmedi, baştan yazarken bunları da ekleyeyim dedi ama SAATLER DE FARKLI ayrıca linkedin'de de adamı aratınca bir hesap var fakat yeni açılmış, firmanın sitesi yok (ilanda yeni kurulacağından bahsediyordu gerçi) ne bileyim google+ var bomboş, adam designersa mesela onunla ilgili de bir görsel yok. beni bile ad soyadla aratınca sitem, instagramım, linkedin hesabım, facebook'um, fotoğrafım falan çıkıyor ki sikindirik yeni mezunum şurda 6-7 aydır çalışıyorum.
dün gece bulduğum bir siteden o isimle kurulu bir firma olduğunu teyitledim aslında ama yine de bir güvensizlik var içimde. düşününce 54687 tane firmaya cv ve cover letter yolladım kimse geri dönmedi bu bey amca beni mi istedi?
indeed uzantılı bir mail adresiyle attı bana bunları indeed'in böyle bir iç denetim durumu var mı sahte firmalarla ilgili?
Şimdi diyelim ki ben ya da sevgilim Bulgaristan'dan vatandaşlık alacak. Okuduğum kadarıyla onun vatandaşlığından benim yararlanabilmem için sonradan evlenilirse benim de vatandaşlık alabilmem için 3 sene evli kalmamız gerekiyor. Ama biz şimdi evlenir ve sonra başvurursak direkt ben eş olduğum ve halihazırda evli olduğumuz için ben de aynı haklara evlilikle beraber sahip olabilir miyim?
sürekli geçmiş ya da geleceği düşünerek adeta hayatımı sikiyorum. bu da benim kendi kendime sakin kafayla vardığım bir kanı değil annem ve psikoloğum söylüyor.
ya sürekli "litvanya'dayken her şey ne güzeldi, çok özledim orayı, keşke kalsaydım." şeklinde düşünüp üzülüp, fotoğraflara bakıyorum hatta gün içinde 1-2 kere ağlıyorum ya da İLERDE NOLUCAK, NAPICAM, BURDAN NASIL KAÇARIZ şeklinde kendimi yiyip bitirip, sürekli yurt dışında iş ilanlarına bakıp, cover letter kasıp, başvuru yapıyorum. hep bir mutsuzluk hali var, saçlarım dökülmeye, egzamam coşmaya ve sivilcelenmeye başladım.
psikiyatr belki daha iyi olabilir bana ilaç yazarsa ama o topa girmek istemiyorum çünkü hem tüm düzenimi ilaca göre değiştireceğim, hem alkol vs. alamayacağım hem de ne bileyim zombi gibi olmak istemiyorum.
siz nasıl kendinizi bu tarz şeylerden uzaklaştırabiliyorsunuz? anı yaşamak diye bir şey yok şu an bende, anca sevgilimleyken bir tık daha iyiyim ama bir süre sonra o da benim için yine NABACAZZZ'a dönüyor.
ölebilsem ölürdüm.
ya sürekli "litvanya'dayken her şey ne güzeldi, çok özledim orayı, keşke kalsaydım." şeklinde düşünüp üzülüp, fotoğraflara bakıyorum hatta gün içinde 1-2 kere ağlıyorum ya da İLERDE NOLUCAK, NAPICAM, BURDAN NASIL KAÇARIZ şeklinde kendimi yiyip bitirip, sürekli yurt dışında iş ilanlarına bakıp, cover letter kasıp, başvuru yapıyorum. hep bir mutsuzluk hali var, saçlarım dökülmeye, egzamam coşmaya ve sivilcelenmeye başladım.
psikiyatr belki daha iyi olabilir bana ilaç yazarsa ama o topa girmek istemiyorum çünkü hem tüm düzenimi ilaca göre değiştireceğim, hem alkol vs. alamayacağım hem de ne bileyim zombi gibi olmak istemiyorum.
siz nasıl kendinizi bu tarz şeylerden uzaklaştırabiliyorsunuz? anı yaşamak diye bir şey yok şu an bende, anca sevgilimleyken bir tık daha iyiyim ama bir süre sonra o da benim için yine NABACAZZZ'a dönüyor.
ölebilsem ölürdüm.
Pelit pastalar kaç para? 5-6 kişilik için istiyorum. Hiçbir yerde menü/liste ya da bilgi bulamadım.