25 yaşında kadınım, beş senedir aileden ayrıyım, son iki senedir de tamamen yalnız yaşıyorum, ancak bir türlü evi düzenli tutmayı öğrenemedim. Salonun bir kısmını aynı zamanda atölye olarak kullanıyorum çünkü küçük bir ev.
Yer, masaların üstleri genelde pis ve dağınık oluyor sanatsal bir şeylerle uğraştığım için. Ama mutfağı filan da temiz tutamıyorum, bulaşıklar hep yığılıyor. Yatak odasında da kıyafetleri sürekli yerlere atıyorum.
Erkek arkadaşım sürekli uyarıyor, birkaç gün dikkat ediyorum, sonra unutuyorum ve unuttuğumu bile fark etmiyorum. İstifçi kadar olmasa da ileride ona evrilebilecek bir durumdayım galiba. Nasıl düzeleceğimi hiç bilmiyorum. Siz nasıl evinize bakıyorsunuz?
Çıkardığım kıyafeti neden yere atıyorum mesela: eve gelince yorgun oluyorum ve kıyafetlerimi değiştirip hemen oturmak istiyorum. Sonra da unutuyorum.
Yer, masaların üstleri genelde pis ve dağınık oluyor sanatsal bir şeylerle uğraştığım için. Ama mutfağı filan da temiz tutamıyorum, bulaşıklar hep yığılıyor. Yatak odasında da kıyafetleri sürekli yerlere atıyorum.
Erkek arkadaşım sürekli uyarıyor, birkaç gün dikkat ediyorum, sonra unutuyorum ve unuttuğumu bile fark etmiyorum. İstifçi kadar olmasa da ileride ona evrilebilecek bir durumdayım galiba. Nasıl düzeleceğimi hiç bilmiyorum. Siz nasıl evinize bakıyorsunuz?
Çıkardığım kıyafeti neden yere atıyorum mesela: eve gelince yorgun oluyorum ve kıyafetlerimi değiştirip hemen oturmak istiyorum. Sonra da unutuyorum.
Doğal görünecek, bir ömür sorun çıkarmayacak, bakıldığında estetik olduğu anlaşılmayacak bir ameliyat gerçekleştirebilecek, bildiğiniz, iyi bir doktor var mıdır?
Binbir çeşit Benetton çanta var. Bunlar orijinal midir acaba? Bagsmood diye bi satıcı satıyor.
(24)
Çocuk yapmayacaksanız büyük ev almayın diyen kayınvalide, ve diğer sorunlar
fleur du mal #1437455
Merhaba. Nişanlım ve kayınvalidemle birlikte dün bir eve bakmaya gittik. Ev 5+1, epey geniş. Bazı odaları çalışma odası/atölye vs yapmak istediğimizden bize makul gelmişti. Büyüklüğüne göre epey uygun fiyatlı, aynı fiyata 3+1 evler de var. Bu yüzden değerlendirmek istedik. Kayınvalidem de evi beğendi gibi, ama daha sonra ev hakkında konuşurken "çocuk olunca ben her gün gelirim" gibi bir şey söyledi, ben de "biz türkiye'de kaldığımız sürede çocuk yapmayız muhtemelen diye düşünmüştük ama" dedim.
Yurtdışına gitmeyi planladığımızdan birkaç senelik oturmak için ev almayı planlıyoruz. sonra kayınvalidem "ben o konu kapandı sanmıştım, yine mi kanada meselesi" dedi. kendisi biraz milliyetçi bir insan, ülkeyi terk etmek istememizi doğru bulmuyor. ordan tartışma çıktı, "ne zaman kanada'ya gideceğiniz belli değil, o zamana kadar çok geç olur çocuk için" dedi. yaş ilerledikçe riskli bir iş olduğundan, gençken yapmak gerektiğinden filan bahsetti. Şu anda 25 yaşındayım ve 30 yaşından önce çocuk yapmayı düşünmüyordum zaten. sonra "çocuk yapmayacaksanız o kadar büyük ev almanızın ne anlamı var?" dedi. paranın bir kısmını o vereceği için konuyu orda kapattık ama şimdi tekrar aklıma takıldı benim, emin olamıyorum. Türkiye'de çocuk yapmak, gereğinden fazla büyük ev almak vs, bütün bu konularda ne düşünüyorsunuz?
Yurtdışına gitmeyi planladığımızdan birkaç senelik oturmak için ev almayı planlıyoruz. sonra kayınvalidem "ben o konu kapandı sanmıştım, yine mi kanada meselesi" dedi. kendisi biraz milliyetçi bir insan, ülkeyi terk etmek istememizi doğru bulmuyor. ordan tartışma çıktı, "ne zaman kanada'ya gideceğiniz belli değil, o zamana kadar çok geç olur çocuk için" dedi. yaş ilerledikçe riskli bir iş olduğundan, gençken yapmak gerektiğinden filan bahsetti. Şu anda 25 yaşındayım ve 30 yaşından önce çocuk yapmayı düşünmüyordum zaten. sonra "çocuk yapmayacaksanız o kadar büyük ev almanızın ne anlamı var?" dedi. paranın bir kısmını o vereceği için konuyu orda kapattık ama şimdi tekrar aklıma takıldı benim, emin olamıyorum. Türkiye'de çocuk yapmak, gereğinden fazla büyük ev almak vs, bütün bu konularda ne düşünüyorsunuz?
Arabayı damat sürüyor. Onun annesi mi önde oturmalı sizce, yoksa eşi/nişanlısı/sevgilisi mi?
Geleneksel insanlar değiliz, nişanlım öne otur diyor ama ben öne oturunca kendimi saygısızlık yapmış gibi hissediyorum. Sizce ne olmalı?
Geleneksel insanlar değiliz, nişanlım öne otur diyor ama ben öne oturunca kendimi saygısızlık yapmış gibi hissediyorum. Sizce ne olmalı?
5.2 inç ekranlı eski bir telefonum var şu an, ve onu bile tek elle kullanamıyorum. baş parmağım ekranın üst kısmına uzanmıyor. gördüğüm kadarıyla yeni telefonlar çok daha büyük... niye böyle yapıyorlar? ellerim küçük benim. tablet gibi oluyor, hiç kullanışlı değil.
tek elle kullanabilmem için ekran uzunluğunun 10 cm falan olması lazım. böyle bir telefon var mı piyasada? diğer tek kriterim de nispeten iyi fotoğraf çekebilmesi. oyun falan oynamıyorum, az uygulama kullanıyorum. fiyat olarak da maksimum 3000 tl olmalı.
var mıdır bildiğiniz?
tek elle kullanabilmem için ekran uzunluğunun 10 cm falan olması lazım. böyle bir telefon var mı piyasada? diğer tek kriterim de nispeten iyi fotoğraf çekebilmesi. oyun falan oynamıyorum, az uygulama kullanıyorum. fiyat olarak da maksimum 3000 tl olmalı.
var mıdır bildiğiniz?
son iki aydır gece 2-3 saatten fazla uyuyamadım. çok uykum olsa da, yorgun olsam da birkaç saatten fazla uyuyamıyorum. uyumaya çalışıyorum, ama saatlerce yatakta debelenince kalkıyorum. sonra gün içinde rastgele bir zamanda tekrar bir iki saat daha uyuyorum. böyle. kahveyi bıraktım olumsuz etkiliyordur belki diye, akşamları da sadece ıhlamur içiyorum ama bir etkisi olmuyor.
böyle bir durumda doktora mı gitmeli, gidilecekse de ne doktoruna gitmek gerekiyor? ne yapayım?
böyle bir durumda doktora mı gitmeli, gidilecekse de ne doktoruna gitmek gerekiyor? ne yapayım?
Merhaba. Küçükesat, Kavaklıdere ve Tunalı'da satılık daire arıyorum. Uzun süredir ilanlara bakıp emlakçı dolaşmamıza rağmen istediğimiz gibi bir daire bulamadık. Kriterlere uygun satılık eviniz ya da satılık evi olan tanıdığınız varsa bana ulaşabilir misiniz?
* 2+1 ya da 3+1.
* 2. kat ya da üzerinde bulunan
* 100 m² ve üzeri
* arka cepheye bakan
* balkonlu, tercihen yeşilliğe bakan
* 2+1 ya da 3+1.
* 2. kat ya da üzerinde bulunan
* 100 m² ve üzeri
* arka cepheye bakan
* balkonlu, tercihen yeşilliğe bakan
"oğlu" ile biten bir soyadım var ve patriyarkal (ataerkil) olduğunu düşündüğümden dolayı, bir kadın olarak kullanmak istemiyorum. sizce saçmalıyor muyum yoksa düşüncem makul mü?
merhaba, ben bir yabancı dil bölümünde son sınıf öğrencisiyim. karantina yüzünden midterm'lerimizi belli bir süre (50 dk) içinde word dosyasına yazıp pdf'e dönüştürüp moodle'a yükleyerek gerçekleştirdik. aldığım seçmeli bir derste, beni fazla tanımayan bir hoca, yüksek not beklememe rağmen bana çok düşük not vermiş, sebebini sorduğumda "verdiğin kağıtlarda tek bir hata bile yoktu, ingilizcen süperdi, çok şüpheli geldi bana bu durum, senin cümlelerin değil sanki" dedi. benim cümlelerim olup olmadığını nerden bildiğini sordum, çünkü daha önce yazdığım hiçbir şeyi okumadı. sırf derse ilgisiz gibi gözüken bir öğrenci olduğum için herhalde kendince böyle bir çıkarım yapmış. gönderdiğim metinleri hiçbir plagiarism checker programında kontrol etmediğinden eminim çünkü plagiarism filan yapmadım. hiçbir kanıt sunmadan beni sınıfta bırakıyor kadın. zoom dersinde tartıştık, sonra bir mail attım dün, ama cevap vermedi. internette bir itiraz dilekçesi örneği de bulamadım, ne yapacağımı bilmiyorum. tavsiye verebilecek olan var mı?
Merhaba. Kızılay ve Tunalı civarında ne tür dükkanlar açık acaba? 15 gündür sadece bir kez market alışverişi için dışarı çıktım. Kırtasiye, sanat malzemeleri satan dükkanlar, kitapçılar filan açık mı? Avmler peki?
Saçlarımı bir ay kadar önce 1 numara siyah boyayla boyamıştım, şu an sadece diplerinde kendi saçım (kumral) var biraz. Tarçın bakır boya aldım kendim boyamak için, renk az da olsa açılır mı yoksa illa açıcı mı kullanmam lazım?
İnternette marka olanların orijinal olup olmadığı belli değil, en azından sahte olmaz diye avon'a bir bakayım dedim. Kalitesiz midir avon parfümleri? İdare eder mi? Kullanan var mı?
i.hizliresim.com 
Altın kaplama bir kalemim var. Bu işlerden hiç anlamıyorum. Satmaya değer mi? Satarsam nereye satmam lazım?
Cross marka, 1/2010 KT diyor. 20 karat mı demek bu?

Altın kaplama bir kalemim var. Bu işlerden hiç anlamıyorum. Satmaya değer mi? Satarsam nereye satmam lazım?
Cross marka, 1/2010 KT diyor. 20 karat mı demek bu?
Erkek arkadaşımın annesiyle tanıştım. Daha önce de yaşadığım bir deneyim ama diğer ilişkilerim bu kadar ciddi değildi, özel olarak ailesiyle tanışma merasimi de düzenlememiştik.
Beni sevmeyecek falan diye çok gergin bir şekilde gittim, çünkü erkek arkadaşım annesini hep dominant, hiçbir şeyi beğenmeyen bir kadın olarak tasvir etmişti. biraz öyle zaten de...
güzel yemekler yapmış, sohbet ettik. kibar, kültürlü ve iyi bir kadın gibi. yemekten sonra salonda otururken bi içeri gitti, üç çift küpe getirip koydu önüme. bunlardan birini seç dedi, seçtim, hediye etti. gençliğinden kalma küpelermiş, antikaymış falan. ayna getirdi, taktırdı. üşenmeyip makinede çekip filtre kahve yaptı bana, önüme koydu. sonra ben yeni eve çıktım diye kap kacak, halı malı vereyim dedi. üçümüz güzel sohbet ettik, erkek arkadaşımın küçüklük fotoğraflarını gösterdi iki saat. giderken bir kavanoz fındık verdi, sonra böyle meyve seçer gibi her yerimi elleyip (kendisi doktor) "çok zayıfsın, seni biraz şişmanlatalım" dedi. sonra da erkek arkadaşıma "acaba bu kız tasarruf etmek için mi az yiyor, yardım mı etsek" demiş. ayrıca ben zayıfım ama abartılacak kadar değil. ve kendi oğlu da zayıf, vücut yapısı olarak pek farklı değiliz.
bütün bunları kibarlıktan mı yaptı acaba yoksa sevdi mi beni emin olamadım.
Beni sevmeyecek falan diye çok gergin bir şekilde gittim, çünkü erkek arkadaşım annesini hep dominant, hiçbir şeyi beğenmeyen bir kadın olarak tasvir etmişti. biraz öyle zaten de...
güzel yemekler yapmış, sohbet ettik. kibar, kültürlü ve iyi bir kadın gibi. yemekten sonra salonda otururken bi içeri gitti, üç çift küpe getirip koydu önüme. bunlardan birini seç dedi, seçtim, hediye etti. gençliğinden kalma küpelermiş, antikaymış falan. ayna getirdi, taktırdı. üşenmeyip makinede çekip filtre kahve yaptı bana, önüme koydu. sonra ben yeni eve çıktım diye kap kacak, halı malı vereyim dedi. üçümüz güzel sohbet ettik, erkek arkadaşımın küçüklük fotoğraflarını gösterdi iki saat. giderken bir kavanoz fındık verdi, sonra böyle meyve seçer gibi her yerimi elleyip (kendisi doktor) "çok zayıfsın, seni biraz şişmanlatalım" dedi. sonra da erkek arkadaşıma "acaba bu kız tasarruf etmek için mi az yiyor, yardım mı etsek" demiş. ayrıca ben zayıfım ama abartılacak kadar değil. ve kendi oğlu da zayıf, vücut yapısı olarak pek farklı değiliz.
bütün bunları kibarlıktan mı yaptı acaba yoksa sevdi mi beni emin olamadım.
hastalıktan kastım, üşütme, grip, soğuk algınlığı. geçen gün hasta olan bir arkadaşıma hasta koktuğunu söyledim ve çok tuhaf karşıladı, hastalığın bir kokusu olduğunu bilmiyormuş, hiç duymamış. ben kendimi bildim bileli bu kokuyu alabiliyorum. tarif edemem, çok değişik, kendine özgü bir kokusu var. çok iğrenç bir koku değil, ama güzel bir tarafı da yok elbette. dışarıda, toplu taşımada falan o kokuyu aldığımda direkt uzaklaşıyorum mesela. öyle bir yararı var.
bu kokuyu benden başka alabilen var mı, şu an ciddi ciddi merak ediyorum.
bu kokuyu benden başka alabilen var mı, şu an ciddi ciddi merak ediyorum.
Çankaya'da nereyi tavsiye edersiniz?
türkçede böyle bir ses olmadığı için alışmak zor oluyor. dili doğru yere koyayım düzgün çıksın ses falan diye kasarken bol tükürük saçan türklere denk geliyorum. bazen ben de tükürük saçacağım diye korkup sesi düzleştirebiliyorum.
şimdi bu th sesini hiçbir sözcükte düz t'ye dönüştürmeden doğru kullanabilen, üstüne bir de tükürük saçmayan var mı? nasıl alıştınız?
şimdi bu th sesini hiçbir sözcükte düz t'ye dönüştürmeden doğru kullanabilen, üstüne bir de tükürük saçmayan var mı? nasıl alıştınız?
kaç yaşından beri yalnız yaşıyorsunuz ve geceleri yalnız uyumak sizi rahatsız ediyor mu? birinin varlığına ihtiyaç duymaktan bahsetmiyorum. mesela korku, anksiyete, geceleri uyuyamama gibi şeyler oluyor mu? nasıl başa çıkıyorsunuz?
Beyaz tenliyim, güneşe maruz kalınca kızarıyorum. Çok fazla güneşte kalmıyorum zaten ama iki dakikaya bile tahammülüm yok pek. Cildim de biraz alerjik. Kaç faktör, ne marka olabilir?
(4)
son kullanma tarihi dolmuş banka kartına yatırılan parayı nasıl alabilirim?
fleur du mal #1284342
merhaba. bir iş bankası kartım vardı, son kullanma tarihi geçti ve başvuru yapmadım. başka karta gönderilmesi gerekiyordu ama yanlışlıkla ona gönderilmiş para. nasıl alabilirim acaba?
"olan oldu, yapacak bir şey yok" der gibi bir ifade vardır hani, sanki sözün bittiği yermiş gibi. üzgün bir ifade, ama aynı zamanda umutsuz ya da utanç duyuyormuş gibi. eke koydum.
tek bir kelime ile değil illa da, tasvir edecek olsanız nasıl tasvir edersiniz bu ifadeyi?
mobil için link: static01.nyt.com
tek bir kelime ile değil illa da, tasvir edecek olsanız nasıl tasvir edersiniz bu ifadeyi?
mobil için link: static01.nyt.com

Daha önce hiç elde yıkama yapmadım. Makineye atsam nolur? Niye elde yıkayın diyor onu da anlamadım. Kumaşı tamamen sentetik.
yıllardır kafamda var bu düşünce de hep erteledim. yaşım 22, belli bi yaştan sonra öğrenilir mi yeni dil, nasıl olur bilemiyorum. 5 yaşımdan beri ingilizce öğreniyorum, şu anda ingilizcem profesyonel seviyede. alanım da ingilizce üzerine zaten.
şimdi esasında çok vaktim yok. halihazırda derslerle uğraşıyorum, bi yandan da yazı yazıp resim yapmaya çalışıyorum. aralara sıkıştırayım mı ne yapayım, yoksa yazı bekleyip yazın mı başlayayım? bilemedim.
şimdi esasında çok vaktim yok. halihazırda derslerle uğraşıyorum, bi yandan da yazı yazıp resim yapmaya çalışıyorum. aralara sıkıştırayım mı ne yapayım, yoksa yazı bekleyip yazın mı başlayayım? bilemedim.
şöyle: hava birazcık soğuk olsun, dışarı çıkınca hemen gözlerim kızarıp sulanmaya başlıyor ve burnum akıyor. bir-iki dakika içinde yüzüm kıpkırmızı olmuş oluyor. gözümden yaş akıyor, burnum tıkanıyor, vesaire. yaz-kış elimde peçeteyle dolaşıyorum. yazın da burnum akıyor. aynı şey sıcak içecekler içerken de oluyor mesela. yıllardır normalleştirdim bu durumu ama çevremde hiç benim gibi birini göremiyorum. bu tür bir şey yaşayan var mı aranızda?
İlk aldığımda çok yüksek ses verebiliyordu. İki gün sonra ses gücü yarıya düştü. Şarj ettim, hala aynı. Telefondaki ayarlara bakıyorum ama sınırlama koyan bir şey bulamadım. Ne yapmalı?
Kedim bahçeli evde yaşıyor, günün çoğunluğunu dışarıda geçiriyor. 6 yaşında, kısırlaştırılmış. Hiç doğum yapmadı.
Eve geldiğinde bazen erkek kedi sidiği kokuyor ama etraftaki erkek kedilerin süründüğü yerlere sürünüyordur diye düşünüyordum. Etrafta çok erkek kedi var.
Demin pencerenin önünde onu izliyordum. Dışarıda dolaşıyor. Bazı köşelerde durup aynı erkek kedi gibi kuyruğunu titreterek ayakta işedi. Normal mi bu?
Eve geldiğinde bazen erkek kedi sidiği kokuyor ama etraftaki erkek kedilerin süründüğü yerlere sürünüyordur diye düşünüyordum. Etrafta çok erkek kedi var.
Demin pencerenin önünde onu izliyordum. Dışarıda dolaşıyor. Bazı köşelerde durup aynı erkek kedi gibi kuyruğunu titreterek ayakta işedi. Normal mi bu?
Kafam yerinde değil ve saati yanlış hesaplayıp bir saat geç çıktığımı şimdi fark ediyorum. Havaş servisindeyim, yaklaşık 50 dk sonra Esenboğa'da olacağım ve uçak 18:30'da kalkıyor. Ne yapayım?
Havaş varmış ama AŞTİ'den kalkıyor, bana çok uzak geldi. Nasıl yaparsam daha kolay olur?
Halihazırda böyle örnekler var, Elif Şafak gibi. Belirteyim, kendisini hiç okumadım ve çoğunlukla olumsuz yorumlar aldığını biliyorum.
Bir süredir İngilizce öyküler yazıyorum ve ilk kitabımı bu şekilde yazmak gibi bir düşüncem var. Bunun birçok sebebi mevcut, fakat amacım kesinlikle oryantalist bir biçimde yerel kültürümü uluslararası camiaya pazarlamak değil. Yazım tarzımı sadeleştirmeye çalışmak, daha geniş bir kitleye hitap edebilmek, kendimden uzaklaşmak, farklı şeyler keşfetmek, vesaire. Amacım bunları tartışmak da değil.
İçeriği ne olursa olsun, yani ister yerel öğeler taşısın, ister taşımasın, İngilizce yazan bir Türk yazar hakkındaki düşünceleriniz ne olurdu? Veyahut hangi durumlarda olumlu, hangi durumlarda olumsuz düşünürdünüz, isterseniz bu şekilde de cevaplayabilirsiniz.
Teşekkürler.
Bir süredir İngilizce öyküler yazıyorum ve ilk kitabımı bu şekilde yazmak gibi bir düşüncem var. Bunun birçok sebebi mevcut, fakat amacım kesinlikle oryantalist bir biçimde yerel kültürümü uluslararası camiaya pazarlamak değil. Yazım tarzımı sadeleştirmeye çalışmak, daha geniş bir kitleye hitap edebilmek, kendimden uzaklaşmak, farklı şeyler keşfetmek, vesaire. Amacım bunları tartışmak da değil.
İçeriği ne olursa olsun, yani ister yerel öğeler taşısın, ister taşımasın, İngilizce yazan bir Türk yazar hakkındaki düşünceleriniz ne olurdu? Veyahut hangi durumlarda olumlu, hangi durumlarda olumsuz düşünürdünüz, isterseniz bu şekilde de cevaplayabilirsiniz.
Teşekkürler.
1