Ekşi Duyuru

herkese selamlar millet;
abd'deyim, 3390 dolar transfer yapmak istedim swiftle, internet bankacılığında işlemi garanti gerçekleştirdi gösteriyor ama para bana gelmedi. bank of america'ya sordum bize böyle bi transfer yapılmadı görünmüyor diyorlar. garanti de biz yaptık ödeme için hesap no istiyorlar dedi ben de gönderdim hala bekliyorum.
işlem aynı gün olsun diye yüksek bedelli olan aynı gün valörlü yaptım bugün 7.gün para ortada hala yok.

nasıl bi yol izlenebilir? teşekkürler.

malum, yüzlerce hatta belki binlerce yarış var bu bir aylık süreçte. ve günün her saati olabildiği için hepsini takip etmek imkansız. Peki sizin iple çektiğiniz bi yarış var mı? Veya en prestijli olan sizce hangisi? Ben şahsen erkekler 100 metre finali için sabırsızlanıyorum.

herkese sıhhatli günler duyuru ahalisi;
bayramın birinci günü kafamı beton bir kirişe sert biçimde çarptım, alnında hemen şişlik oluştu tabi. 5 dk sonra ise birden ayağa kalktigimda bayıldım, öğle saatlerinde beyin tomografisi çektirdik ve birşey çıkmadı. alnımdaki morluk da kabuk bağladı ve geçiyor. ama simdi bizimkiler tutturdu iç kanama veya beyin kanaması olabilir diye yeni bir film çektirelim özel hastaneden diyorlar, bu film birkaç ay önceki çarpmaları bile gösteriyormuş. ben de o tarz cihazlara hic girmek istemiyorum fobim var. sizce yine de gideyim mi? yaklaşık 1 hafta geçti üzerinden.

herkese az yazılmalı günler duyuru ahalisi;

liseden beri en yakın kız arkadaşımda enteresan bir tutum seziyorum, burnuma kesif kokular geliyor...

her ne kadar öyle olmadığını düşünsem de sürekli çok yakışıklı, tatlı olduğum imasında bulunuyor, üstelik bunu sadece whatsappta değil, twitter'da filan da mention atarak belirtiyor. geçen buluştuk, orda da sürekli atıf yapıyor, bildiğin yazma durumu yani ama çok yakın bi arkadaşım, kanka diyor yani, abi ne bu ya? ne diyem mahmut mu diyem, ulan bi sevgilimizden ayrıldık sırtlan gibi üşüştüler abooov.

şimdi sizce nasıl yaklaşayım, tabii ki öyle bişey düşünmüyorum ama nasıl yöneteceğim ki bu krizi?

herkese bol iştahlı günler duyuru ahalisi. dakikalar sonra patates kızartması yiyeceğim, sizce yoğurtlu mu yiyeyim yoksa sandviç tarzı ketçap mayonez ve kola ile mi?

herkese bol dengeli günler duyuru ahalisi, statikten temel bir problemim var ve her soruda karşıma çıkıyor. asagidaki sorunun b şıkkında neden 8 kN'luk kuvvet bileşenlerini birbirinden çıkardık, bir soruda topluyor bir soruda çıkarıyor, mantığını bi çözemedim.
i.hizliresim.com


şimdiden teşekkürler.

herkese az yürümeli günler duyuru ahalisi;

duyuruyu sürekli takip edenler bilecektir ki kız arkadaşımdan ayrılalı 3 hafta oldu. ben de geçenlerde liseden bir kız arkadaşımın da fikrini almak için onunla konusuyodum, hani karşı cins sonuçta ve az çok anlar diye dusunuyordum. neyse ben bu durumdan çok kıllandım, bana mesela diyor ki; boşver o kızı, benim peşimden kimse böyle koşmadı, sen benim peşimden böyle kosacaksin da ohoo vs.
bu tarz şeyler yazdı, ben de savuşturdum ve bu mesajlardan sonra çok ciddiye almadım. ertesi gün mesaj attı; bu konyada hukuk oluyor, bana diyor ki seneye çukurovaya geleceğim artık kafaya koydum süper olur filan, neyse buna da eyvallah dedim hatta araya bir ortak arkadaşımız var okuldan İbo diye, onu turnike olarak kullandım ve "evet yaa ibo da var güzel olur senin için" dedim.

şimdi de mesaj atıp duruyor napiyosun diye, hani diyorum gerçekten niyeti temiz ve durumumu bildiği için yanimda olmak istiyor ama fazla pollyanna gibiyim sanki. napim şimdi sizce yanlış mı hissediyorum? direkt muhabbeti kesesim var ama ya niyeti öyle değilse ayıp olmasın da kıza. halbuki daha önceki muhabbetlerimiz için hiç öyle biri de değildi, kanka muhabbeti var yani normalde.

bu arada evet kız arkadaşım hala dönmedi.


edit: zaten tek amacım kız arkadasimla barışmak, ondan başkasıyla da böyle bir şey düşünemem artık, yani bu kızı def etmem gerek tabiri caizse çünkü sülük olacak gibi.

arkadaşlar selam, makina mühendisliği ikinci sınıf öğrencisiyim, ayıptır söylemesi bu dönem vizelere fena kastım, gayet iyi geçti biri hariç, öyle ki mukavemetten 100 aldım ehe.

fakat şöyle bir sorun var; 3 hafta önce kız arkadaşımdan ayrıldım ve tüm motivasyonumu kaybettim, hem bu sebep hem de vizelere yoğun yüklenmem neticesinde de şuan ders çalışamıyorum. ve finallere 3 hafta kaldı. vizelerdeki özverimin boşa gitmesi an meselesi.

nasıl yaparım? her dersten 4 hafta gerideyim şuan, nasıl toparlayabilirim sizce? ya da nasıl motive olabilirim?

dersler mukavemet, statik, malzeme bilimi, termodinamik filan. yani çoğu da ağır ders.

arkadaşlar selam, beyaz bir şort beğendim ama boxer hafif belli oluyor bazı bölgelerde. hani puantiyeli boxer ile belli oluyor. şuan magazadayim, sizce çok mu itici durur?

arkadaşlar sizce hangisi daha şık, hangisini tercih ederdiniz?

kilo 78, boy 1.79

www.pullandbear.com

www.koton.com

herkese bol para biriktirmeli günler arkadaşlar;

bu aralar cebimin ayarı iyice kaçtı, üniversite öğrencisiyim, 21 yaşındayım, yani kendi kazandığım bir para yok, maaşım yok, ekmek elden su gölden hesabı.

fakat son 2 haftadır çok harcamaya başladım, tabi kime göre neye göre ama bana göre fazla bu miktar, günlük 100 liraya yakın harcıyorum, yemeğe, sigaraya ve ıvır zıvıra gidiyor sürekli. nakit de taşımayı sevmediğim için karttan hallediyorum her işi.

bunun önüne nasıl geçerim, acaba dışarı çıkarken kartı evde mi bıraksam.

abiler ablalar merhaba, 72 ekran bir tüplü TV var, diğer televizyon konum olarak odama uzak olduğu için ps3ü buna bağlamak istiyorum, bu mümkün mü ve çok büyük bir görüntü kalite farkı olur mu?

merhaba arkadaşlar, bu sabah spor servisi tekrarını izlerken lavaboya gittim, o sırada program televizyonda dönüyordu.
annem döndüğümde mehmet demirkol'un bir olayı savunuşunu görerek aynı sen, birebir böylesin işte, çok itici dedi.

sonra izledim ve hak verdim, cidden sinirlenince böyle bir portre çiziyorum, karşımdaki fikri küçümsüyorum ve bunu da hissetiriyorum, daha çok konuşup daha çok sindirmeye çalışıyorum, doğru olan şeyleri bile reddedip, sesimi şekilden şekile sokarak benzetmeler yapıyorum, tabii ellerimde hep hareket halinde, ben bunları yaparak karşımdaki insanı gerçekten çok sinirlendirebiliyorum ama hakaret etmekten, şiddete başvurmaktan yeğ değil midir bu sizce?

mesela erkek arkadaşınız her kavgada böyle bir tutumda olsa, sinirleniyr miydiniz çünkü olayı ister istemez kız arkadaşıma bağladım, o bu tavırlarımdan çok rahatsızdı, kavga ederken bile tutkulu değilsin derdi de size de sorayım dedim ehe.



ilgili videonun ilgili dakikasından sonraki 3-4 dk.

www.youtube.com

arkadaşlar merhaba, şöyle bir fikrim var, yaklaşık 1 kmlik bir caddede adım adım çekim yapmak istiyorum, hatta bir mekana girip oradan da çekime devam etmek istiyorum, internette bunu hızlı çekim yapanlar var, bunlar bildiğimiz sıradan video olarak mi çekiliyor yoksa kare kare mi çekim yapılıyor, direkt kamerayı tutup çekebilir miyim? bu arada gopro filan yok, bildiğiniz telefon ile çekeceğim belki ya da bir dijital kamera ile. sizce randıman alabilir miyim? hani böyle adım adım ama hafif hızlı versiyonda.


nasıl yaparım, ekipman yetersiz biliyorum ama önerilerinize açığım.

ön bilgi: bu duyuru, herhangi bir cevap, yorum talep etmiyor, sadece bir içimi dökme fasilitesi, tabii ki değerli fikirlerinizi sunabilirsiniz, memnun olurum. fakat bu duyuru nezdinde, elzem değildir.

evet, bugün ayrıldık. son 1 aydır sancılarını çekip acaba düzelir miyiz desek de olmadı, olduramadık. işin daha üzücü kısmı ise severek ayrıldık. tam ilk kez öpüştüğümüz noktada, bir tesadüf eseri bu kez ayrılık konuşmamızı yaptık. birbirimize sarılıp hüngür hüngür ağlayarak. evet işte biz bugün böyle ayrıldık.

onunla ilk tanıştığım gün olan 20 ekim 2014'den bu yana nereden baksanız 600 gün geçmiş, 600 koca gün. neler yaşamadık ki arkadaş biz, beraber nelere gülmedik ki?
ona attığım ilk mesaj, o ilk diyaloglar hala duruyor, üzerine yüzbinlerce yazışma, binlerce dakika konuşma, milyonlarca kez gözgöze bakışma.

o benim arka bahçemdi be arkadaş, yanında en rahat hissettiğim, en kolay saçmaladığım, en esnek davranabildiğim insandı, o bendi aslında biliyor musun, çünkü ben ancak kendimle o kadar rahatımdır.

bu güzel masal, son 1 aydır sık sık sallantıdaydı, ben hiçbirşey olmamış gibi devam edebilirken o edemedi, o bizi kandıramadı, beni seviyor, bundan eminim, onu seviyorum, bundan da eminim ama ayrılmak zorunda kaldık, her ne kadar açık kapı bıraksak da ardımızda, artık bu bir ayrılıktı.

bir kere o kadar güzel o kadar romantik anları, o komik konuşmaları, o gülüşmeleri nasıl sileceğim hem zihnimden, hem de akşamları bize ev sahipliği yapan telefonumdan. ona gönderdiğim ondan aldığım o fotoğraflar, hepsi birer anı. şimdi birileri kalkıp benden bunu silmemi istiyor sanki, ama elim gitmiyor.

keşfettiğimiz mekanlar, yemekler, öyle çok ekzantrik bir ilişki değildi bu, ha istesek en alası olurdu ama öyle değildi, daha amatör daha bizden daha saftı, kebapçılar keşfederdik kebabın başkentinde, amaçsızca yürürdük şu şehrin sıcağında, kışın bi tarafımız donar, hemen ceketimizle ısıtırdık birbirimizi.

ona istediği ilgiyi veremedim, istediğinden binlerce kaz fazlasını hissettim ama vermedim, farkettim sonra bunu, fakat artık çok geç olmuştu, benim içimde akan o şelale, artık gözüme vurdu, çünkü ben o saf, o berrak suyu doğru zamanda doğru yere akıtamadım. istediği gibi bir adam da hiçbir zaman olmadım, planlar yaptı baltaladım, bok var gibi eve tıktım kendimi, ona daha fazla zaman ayıramadım.

sonra ona taktığım isimler ne olacak, kime nero diyeceğim artık, kime ökkeş diyeceğim, kime energizer tavşanım diyeceğim, nerolet bile diyordum, onu o kadar çok seviyordum ki isimler yetmiyordu hep daha sevimlisini hep daha güzelini arıyordum.

her konuda sakinliğini, soğukkanlılığını ve hatta gevşekliğini koruyan ben, erkekler ağlamaz gibi budalaca bir söze rağmen hüngür hüngür ağladım ona sarılırken bu gün, salya sümük oldum.

bana istediği zaman tekrar kucak açabileceğini söyleyerek oradan ayrıldım, otobüsten indiğimde ise yine hüngür hüngür ağlamaya başladım, caddenin neresinde daha az insan varsa tetris misali oraya geçtim, sırf ağladığımı kimseler görmesin diye, ben ağlıyorum, hem dışım hem içim kan ağlıyor, ama inanıyorum, bu masal tekrar başlayacak ve oradan sonsuza uzanacak.

çünkü o benim dayanağım, o benim her noktam.

hangi yılda yaşamak isterdiniz duyuru ahalisi, bugün bir arkadaşım düşündü bunu da ben de size sorayim dedim, ben 1977-78 gibi yaşamak isterdim, o dönem çekilen Yeşilçam filmlerinde hep bir daha güzel gelmiştir gözüme İstanbul, Türkiye. sanki o yıllarda halk daha saf, daha samimiymiş gibime gelir hep, mesela seksenli yıllarda bu yoktur, daha kasvetlidir sinemamız bile, bana hep soğuk gelmiştir o yıllar.

90'lı yılları da nedense millet olarak çok rahat geçirmişiz gibi bir algı var ben de. belki de bugünlerden bakınca öyle geliyor.

bir de nedendir bilmem ama 2003-2004 dönemi avrupa'ya en çok yaklaştığımız yıllar olarak kalmış aklımda.

siz ne düşünüyorsunuz, hangi yılda yaşamak isterdiniz Türkiye'de?

herkese kudretli günler arkadaşlar, mukavemette temel bir problemim var.

i.hizliresim.com

mesela bu soruda, p için neden z yönlü kuvveti seçtik, 6000i de p olamaz mıydı? o neden shear oldu ve bunların yanındaki artı eksi işaretlerini nasıl belirliyoruz, bahsettiğim kısımlar en alttaki bölge, teşekkürler.

arkadaşlar iki saat sonra nümerik analiz sinavim var, şuan hesap makinem e^0.50 ve bu formattaki hiçbir şeyi hesaplamıyor ve syntax error veriyor, önceden böyle değildi. dün matris modunda baya bi çalıştım acaba modu mu değişti şuan üst panelde M MAT ve D yazıyor. lütfen yardım edin.

casio fx-991ms

merhaba arkadaşlar yaklaşık 3 haftadır ekmek ve şekeri tamamen kestim, geçen hafta kepek ekmeği ile tost yapmıştım, sizce bi zararı olur mu diyetime?
ekmeği marketten alıyorum hani şu marketlerde satılan sandviç ekmeği var ya, bu aynı boyutta ve kepekli. bundan iki tane yemistim, yarın da böyle planlıyorum evde yemek olmayacak. ne dersiniz?

bu arada 3 haftada 5 kilo verdim.

arkadaşlar, dönemin başından beri kastığım termodinamik vizesine girdik bugün, malum yunus çengel hocamızın yazdığı kitap başucu kitabımız. sınavda dün çözdüğüm 3 soru çıktı. evet sadece sınavdan 10 saat önce kitapta gördüğüm sorularla sınavda karşılaştım.

ilkinde doğru cevabı hatırlamama rağmen, kıllanıp başka bir yoldan çözmeye çalıştım, cevap yanlış çıktı.

ikinci soruda bilirsiniz termodinamik'te entalpi, entropi değerlerini okuduğumuz bir tablo var, 6547 yerine 5547 okumuşum değeri fotokopi silik olduğundan. soru ordan gitti.

üçüncü soruda otto cycle'ın sıcaklık değerini hangi yoldan çözsem diye düşündüm ve kendimce kararımı verip işleme giriştim, meğer hocanın default kabul ettiği yöntem ötekiymiş.

şuan maksimum 50 alabilirim, sizce bu ikinci soru mevzusunu hocaya söyleyeyim mi? tüm işlemler, gidişler doğru tek yanlış o 6547 yerine 5547 yazmış olmam, o da zaten fotokopinin azizliği, hocam insafa gelip puan verir mi? siz olsanız verir miydiniz?


edit: kendime söz, finalde gözümü dört açacağım, sınırları zorlayacağım, 100 almak istiyorum ulan!

merhaba millet, kız arkadaşımla bir sorunumuz var, benden kaynaklı bir monotonluk var ilişkide. bunun farkındayım. o istiyor ki paraşüte gidelim, at binelim, bisikletle şehri dolaşalım.
ben de bu tarz aktivitelerden hiç hoşlanmayan birisiyim ama farkettim ki kız arkadaşım cidden benim yüzümden durgunlaştı geçen zamanlar içinde, kızın hayat enerjisini bu asosyallik sevdam yüzünden emiyorum. artık istiyorum ki birşeyler yapalım, ne önerisiniz? şehir adana, sıradan bir büyükşehir işte. paraşütle giderdim ama yükseklik korkum var, at binmek de nerede olur nasıl olur bilmiyorum, ve varsa başka önerileriniz açığım, teşekkürler.

ne idi o ya, 3-4 sene önce kazara dinlemiştim, sanırım amerikalı bir abiydi ama ismi amerikan ismi değildi, italyanca bir isme sahip olabilir, hatta italyan asıllı da olabilir, bir de nedense aklımda bir rumen bağlantısı kalmış ne alakaysa, dinlediğim parça aşk üzerineydi ve abimiz klibinde gözlüklüydü sanırım, özellikle 90'ların sonundan fırlamış gibiydi.

neydi ya sahi?

arkadaşlar merhaba elimde Türkçe yunus çengel'in termodinamik soruları var fakat cevapları internette aradım ama yok hiçbir sitede. elinin altında olanlar varsa yardım edebilir mi?

arkadaşlar merhaba, diyetteyim, akşam yemeğini ancak bu saatte yiyebiliyorum okul dolayısıyla, iki seçenek var;

ev yapımı 3-4 adet poğaça yada kuru fasulye bulgur pilavı ve yoğurt tabi ekmeksiz.

sizce hangisi :/

selam duyuru ahalisi, adım samuel 21 yaşım, boy 1.80 kilo 85.

son 3 gündür öğünlerimde çok ama çok az hani 1 lokma kadar ekmek yiyorum, başka yemiyorum. kolayı ve abur cuburu çok sevmeme rağmen bıraktım. bu şekilde ekmeği bitirip porsiyonu küçülterek amacıma ulaşır mıyım?

ha bide kahvaltıda yiyecek birşey bulamıyorum, mısır gevreği önerir misiniz işe yarıyorsa?

merhaba arkadaşlar, bu aralar euro truck simulator'e merak saldim, yorumlardan okuduğum oyunun ancak direksiyon ile zevkli olduğu.
para ayarlayip yazın güzel bir şey almak istiyorum, ikinci el de olur.
fiyat araligim 500-800 TL arası. kuzenim de driving force GT var fakat biraz küçük buluyorum direksiyon boyutunu. fanatec varmış, direksiyon boyutu daha büyük duruyor ama turkiye'de bulmak da zor galiba onu.

piyasayı ve ürünleri hiç bilmiyorum desem yeridir, şöyle nispeten büyük direksiyonlu hangi seti onerirsiniz? bu arada sadece ets 2 oynayacağım.

merhaba arkadaşlar, daha önce de buna benzer bir konu açmıştım uzun zaman önce.
hala net bir fikrim yok kendim hakkında, sosyal fobi denilen merete mi sahibim? öncelikle hepsini okuyacaklar için şimdiden teşekkürler.

şöyle anlatayım kendimi; makine mühendisliği öğrencisiyim, erkeğim ve 21 yaşındayım. özellikle son 1 yıldır insanlardan sıkılır oldum özellikle belli bir kesimden. "az samimi olduklarım". atiyorum bölümden muhabbetim olan birisi var, bir grubun içersinde 100 metre uzaktan görüyorum beni görüp selam veriyor gelsene gibisinden ama gitmek konuşmak herkesin tek tek elini sıkmak veya selam vermek istemiyorum. içimden gelmiyor, bir arkadaşımı görünce ulan selam versem mi acaba diye düşünüyorum. üç tane çok yakın arkadaşım var, bir de kız arkadaşım var. onlarla bu konuda en ufak bir sıkıntım yok. hele kız arkadaşımla çok rahat ve neşeli bir insanım. onun yanında resmen kendimi buluyorum, diğer yakın arkadaşlarımla konuşacak ortak bir ilgi alanımız oluyor illaki, biraz nerd muhabbetlerine de kayyiyor ama bölümde mesela 10 kişilik bir grubun boş geyikleri beni gerim gerim geriyor. herkes kahkaha atarak en ufak bir gülme hissi oluşmuyor ben de çünkü inanın o kadar içi boş muhabbetler ki. bu insanları elimde olmadan küçümsüyor ve hep bir şeyler kaybettiklerini düşünüyorum. belki de onlar gibi gülüp eglenmeyerek kaybeden benim. mesela kendimle zaman geçirmeye bayılırım, evde hala top oynar, kronometreyle futbol turnuvası yaparım kendi kendime, tek başıma sinemaya gider, yine tek başıma maça giderim. ve hiç sıkılmam kendimden. ama.ha bide dışarda restoran, market gibi yerlerde personel ve esnaf ile çok iyi anlaşır hatta esprili bir dil kullanırım, ama bu bölümdeki arkadaşların muhabbetleri bana çok saçma geliyor, beni yakın goren adamlara selam vermiyorum, ayıp oluyor haliyle. dışardan bakıldığında burnu havada kimseyle takilmayan ve insanları küçümseyen bir kişi gibi gorunuyorum ki sonuncusu kısmen de olsa doğru. inanin sözlükte bu insanlarda gordugum klişeleri yazsam roman olur. ve belkide en çok merak edilen konu; karşı cinsle bu konuda problemim yok, yani kız arkadaşım var onunla çok iyiyim. sorun genel olarak yasitim ve yakın sayılabilecek cevrem ile alakalı.

öncelikle herkese merhaba duyuru ahalisi sonralıkla benim bir maruzatım var.

kız arkadalım aktif bir twitter kullanıcısı, ben ise yaklaşık 2 senedir elimi ayağımı çektim bu tarz mecralardan. hatta o dönem beraber kapatma kararı aldık çünkü kız arkadaşımın bir stalkerı beraber çekildiğimiz bir fotoğrafı alıp yüksek takipçili hesabında paylalmıştı, araştırdım ve elemanın kız arkadaşımla zamanında ilgilenen bir denyo olduğunu öğrendim.
işte bu olaydan sonra biz twitter'ı instagram'ı filan kapattık, o günden sonra gereksiz görmeye başladık. yine de kız arkadaşım dayanamadı ve 6-7 ay önce tekrar açtı, bende kendisine " açıyorsan da kilitli tut bari ki bu tarz sapıklar takip edemesin, fotoğraflarımızı nerelere gittiğimizi göremesin, sen zaten tanıdığın kişileri takip eder onları da kabul edersin" dedim. malum hafif paranoya var bende. bu da "tamam" dedi.



ya arkadaş dün yakın bi arkadaşım kız arkadaşımın benim hakkımda attığı komikli bi tweeti referans alarak zannıma bol gülücüklü mesaj attı, ben baktım kilit yok. kendisine sordum sebebini, cevap olarak; "canım sıkıldı açtım geri, ama şimdi kapatıyorum" dedi. amacını sordum gevrek gevrek cevap veriyor. bakın gevrek.

yahu bu eylemin amacı bir tek bana mı gereksiz ve saçma geliyor, ulan insan canı sıkılınca böyle şeyler yapar mı, siz yapıyor musunuz? ben öyle her b*ka karışan bir insan değilim, sadece fotoğraflarımız filan saçma fake hesaplarda dolaşmasın diye hesabı kilitlemesini istedim, hanımefendi canı sıkıldı diye kilidi kaldırmış, hayır bunun getirisi ne olacak da canının sıkkınlığı geçecek.

ben de bu durumdan dolayı rahatsız olduğumu, sinir bozucu bulduğumu dile getirdim, aramız son 3-4 saattir limoni.

sizce kim haklı?

merhabalar duyuru ahalisi,

2 sene önce istambul'a geldiğimde bir yere girmiştim, bir çarşı.
sıkış tıkıştı, pek çok dükkân vardı ve dar yokuş şeklinde bi yapısı vardı. hatırladığım en net olay birkaç p*zevengin "abi kız lazım mi" diyerek ara sokağı işaret etmeleriydi. çarşı sanki biraz yüksek bir noktadaydi, sanki merdiven çıkarak ulaşıyor gibiydik. ya Galata ya da Beşiktaş idi sanırım semt.

az mesaili günler duyuru ahalisi, ikinci sınıf makine mühendisliği öğrencisi olarak staj yeri bulmam lazım ama hiçbir torpilim yok. aramızda yardımcı olacak, şu garibin elinden tutacak birisi yok mudur?

lokasyon adana-istanbul.

sıhhatli günler arkadaşlar, az önce yemek yerken agzimda sert şeyler hissettim. pek önemsemeden çiğneyip yuttum. meğer o çatalmış ve arada kaynamış.

sizce bir zararı olur mu?

i.hizliresim.com

sıhhatli günler arkadaşlar,
dün yine buna benzer bi konum vardı, dün doktora gittim, 4 yıl önce gözlük takmam gerekiyordu, ben ilk 1 ay hariç hic takmadım, derste gözüm en önde dahi net görmüyor, işte dün de doktora ücretsiz muayene hakkı vardı annemin o nedenle gittim.

öncelikle surekli gözümü kıstığım için doktor bunun göz tansiyonuna yol açtığını söyledi.ama ilaç vermedi, yüksek normal dedi.

şimdi asıl sorum şu, doktor bana lazer önerdi, 4750 TL hesap çıkardı, retinam mi ne uygunmus bu ameliyat için ama cekincelerim var.
doktor 2 sene önce anneannemi ameliyat etti ve hiç görmeyen sol gözünü acti, Hacettepe mezunu, yanı t*şaklı bi adam açıkçası. bu beni biraz rahatlatsa da ya masada kalırsam gibi çekinceler var yanı daha da bozulursa gözüm, ya daha kötü hale dusersem?

gözlük takmamaya değecekse bu ameliyatı istiyorum ama masada kalmak ve işin acıtma kısmından tırsıyorum.


tecrübeli duyurucular yardımınınzı iki miyop gözle bekliyorum.

sıhhatli günler duyuru ahalisi, bugün göz doktoruna muayene olmaya gittim ve gkz tansiyonun sınırda çıktı, yanı doktor böyle söyledi. emin olmak için damla ile birkaç kez daha tekrarladık tedaviyi ve yanına geçtim.

miyop olduğum için lazer tedavisi önerdi, tam çıkarken "e hocam tansiyon var dediniz bunun ilacı yok mu" diye sordum çünkü sözlükte okuduğum örneklere göre genel olarak göz damlası kullanılmış.

hoca da bana "yo gerek yok ikinci kez yaptık bu sefer şey olmadı, yüksek normal çıktı, şimdi gerekmiyor ileriki yaslarda tekrar kontrol edilmesi gerek, teşekkür ederim" dedi ve odadan çıktım.


şimdi doktora soramadim o stresle ama olay ne aga, bilen anlatirsa sevinirim. doktor neyi kastetti?

arkadaslar merhaba, bütlere çalışırken bir soru ile karşılaştım fakat hiçbir fikrim yok, siz ne düşünüyorsunuz?

suppose you have a tensile data obtained from a tension of 250 mm diameter and you need to design cylindrical machine part of diameter 300 mm. would yoube inclined to use a higher factor of safety? why?

ha bide şu var :)

could you select penetrant and magnetic particle method for the detection of a 1) surface defect on a austenitic stainless steel parts 2) subsurface defect on a plain carbon steel part and 3) surface defect on a polished surface of a low alloy steel. why?





teşekkürler.

saygılar.

arkadaşlar merhaba, geçen sene aldığım bilgisayarı saçma sesler çıkarması sebebiyle servise göndereceğim ama fm 2016 save dosyalarımı nasıl ve nerden save olarak yedekleyebilirim. ve oyunu tekrar indirdiğim zaman nasıl bir yol ile save dosyamı tekrar oyuna entegre ederim.

teşekkürler.

merhaba arkadaşlar dün domuz gribi ile ilgili bir haber görünce yine paranoyak oldum.

boyunda ve ense kökünde ağrı var
öksürük yok
halsizlik var
uykusuzluk da var ama.
baş dönmesi yok
burun akıntısı yok
boğaz ağrısı yok
ateş yok


elimizde iki done var, ense kökü, boyun, omuz ağrısı ve halsizlik.

sizce durum ne?

arkadaşlar diferansiyel denklemlerde homojen olmayan kısımda 2 farklı çözüm tekniği var.

birisi mesela fonksiyon 54x^2 ise "Ax^2+Bx+C" şeklinde bir yöntemle çözülüyor.

diğer yöntem ise y1.y2'-y2.y1'=W

y1.integral'y2.r(x)/W

gibi bir yöntem.

bazı sorularda birisi bazılarında da diğeri kullanılıyor.

bunlar aynı soru için aynı cevabı verir mi yoksa soruya göre mi seçiyoruz bu yöntemleri.


şimdi derseniz ki "e ulan çöz bi soru için iki yöntemi de zaten anlarsın" diyebilirsiniz. ama numune sorular o kadar uğraştırıcı ki bir soruya başlarken yanıma azık alıp ev ahalisi ile helalleşiyorum.

saygılar.

bir makinacı.

öncelikle merhaba arkadaşlar, dün sözlük hesabım birkaç arkadaşım tarafından deşifre edildi ve ben de hesabı kapattım, bildiğiniz gibi hesabı kapattıktan sonraki ilk 24 saat sözlüğe giriş yapamıyoruz.

şimdi sorum şu, ben dün hesabı kapatırken orada entrylerimi de götür gibi bir seçenek vardı, ben bunu seçtim ve karşı taraf benim sözlük hesabıma tıkladığımda hiçbir entrymi göremiyordu.
fakat ben istiyorum ki profilimde entrylerim görünmesin fakat yazdığım başlıklarda serpiştirilmiş biçimde dursun hepsi.

bu mümkün mü?

diğer bir tabirle, entrylerimi de götür seçeneğini işaretlemezsem, nasıl bir profil görüntüsü oluşuyor? entryler apaçık görünüyor mu? ki bu saçma olurdu.

merhaba bayanlar baylar fabrika merdiveninden kalanlar, ikinci sınıf öğrencisiyim, bu yıl imalat temalı stajım var lakin ne bir torpil ne de bir torpilim var.

malum bu işler başvurarak olmuyor pek, sizce neler yapmalıyım? nasıl bir yol izlemeliyim?

teşekkürler.

merhaba ahali, bir sorunum var.

şimdi biz bi arkadaşla FM 2016 aldık steamden ve çevrimdışı takılarak oynuyorduk. haliyle oyun yarı fiyatına geldi insan başı.

artık geçen ki steam krizinden midirr nedir arkadaş oyuna girebilirken ben oyun simgesine tıkladığımda hiçbir reaksiyon alamıyorum, onu da geçtim steam simgesine tıklayınca da hiçbir şey açılmıyor karşıma.

ne yapacagim?

oyunu tekrar kursam save dosyam gider mi :/

arkadaşlar merhaba, temmuz ayından beri spotify premium kullanıyorum, her ay parayı banka kartımdan çekiyordu fakat bu ay yenileyemedik diye mesaj geldi, bilgilerimi güncellememi önerdi, güncelledim, daha doğrusu aynı bilgileri girdim ve "tüh, kartın veya ödeme sağlayıcın kötü bir gün geçiriyor galiba. merak etme, senden hiç ücret alınmadı. tekrar dene veya başka bir ödeme yöntemi kullan." diyor.

nedir bunun çözümü? duyuruda ve forumlarda daha önce de bununla ilgili başlıklar açılmış fakat yeteri kadar doyurucu cevaplar hiç gelmemiş.

merhaba arkadaşlar, termodinamik ile yakından ilgili birisi varsa şu soruyu sormak isterim;

konumuz throttling valve, soru gayet basit görünüyor ama anlamadığım bir nokta var.

şimdi bize 0.8 mpa vermiş, refrigerant 134-a için tablo 12'ye gidiyoruz.

fakat burada hi değeri değil de hf ve hg değerleri var. sorunun çözümünde hi bir anda nasıl bulunmuş, hani elimizde quality olsa tamam diyeceğim...

soru ekte.

arkadaşlar merhaba 3 hafta önce doktor bronşit olduğumu söylemişti. geçmeyince tekrar gittim ve astım başlangıcı ama geçici astım büyük ihtimalle dedi.
sizce sigarayı biraksam bu süreçte bi işe yarar mı? sonuçta bu hastalık sigara içmeyen insanlarda da çıkıyor.

ne diyorsunuz? gerçekten bi faydasını görür müyüm astım bazında.

arkadaşlar merhaba, 3 hafta önce doktora gittim ve bronşit olduğumu öğrendim.
doktor bir antibiyotik bir Aferin bir de boğazıma sıkmak için sprey verdi.
haplar geçen hafta bitti ve tam o dönemler hastalığı atlattigimi hissettim. spreyi de ihmal ettim haliyle.

fakat son 2 gundur yine geceleri öksürmeye, öksürükle beraber de istifar etmeye başladım. boğazımda gıcık var gibi yada ne bileyim yapışkan bir sıvı var gibi hissediyorum, tıpkı 3 hafta önce olduğu gibi.

yani hastalık bitti derken tekrar başa sardı, doktor 3 hafta sürer demişti geçmesi.

bu sürede iğne oldum, çeşitli nane-limon türevi şeyler içtim her yolu da ekstra denedim.

sizce bi süre daha bekleyeyim mi yoksa yine gideyim mi?

bu arada sigara da içiyorum.

bayanlar baylar merdivenden kayanlar, inanın o kaydığınızın sorusunu bile soruyorlar bize.

bu dinamik ile ciddi problemlerim var, birisini de size sorayım dedim.

şimdi soru şu;



burada benim anlamadığım kısım mavi tükenmez kalem ile yazılan kısım.
normal formullerde tension yani gerilme değerini hiç çarpmıyorduk, hep toplayıp çıkarıyorduk.

burada neden öyle oldu bilen yardımcı olursa çok sevinirim.


edit: bayanlar baylar merdivenden kayanlar, yanlışlıkla kardeşimin fotosunu atmışım.

i.hizliresim.com

soru bu.

ya arkadaşlar hangi pantolonumu giysem üzerimde biçimsiz duruyor gibi, böyle yandan bakınca bol arkadan bakınca şekilsiz filan.
yolda millete bakıyorum o kadar da kötü görünmüyor onların üzerinde, acaba kendi kendime mi öyle geliyor.
sırf bu yüzden aylardır giymediğim bi dolu pantolon var.

tek bir pantolon buldum şu ana kadar tam istediğim gibi olan, hafif vücuduma oturacak, slim fit yani ve paçası da ayakkabı diline kadar olacak maksimum, o pantolonu o kadar giydim ki en son patladı.

önerebileceğiniz markalar var mı bu konuda, erkeğim.

edit: bu arada zayıflıkla pek ilgisi olduğunu sanmıyorum dostlar, boyum 1.80 kilom 80.

cidden anlamadım olayı, google'da arattim acaba bi oyunla alakalı mi diye ama sadece sözlükteki aynı entry çıktı.
sizce ne?
eksisozluk.com

ya ben napicam arkadaşlar ya, bugün benim eleman olmayınca diğer elemana traş oldum, adam afedersiniz tavuk şeyi gibi yaptı saçımı.
okula bi gittim, kim görse ümit davala gibi olmuşsun dedi, hani şu meşhur saç modeli var ya.
şimdi şu saça tek bir makas değse işler daha da berbat bi hal alacak.
bereyle filan mı gezsem bi süre :/

arkadaşlar merhaba bugün ikinci kez direksiyon sınavına girdim, iyi bir komisyon vardı, hatta birisi bizim bölümden mezunmuş gayet güzel muhabbet ettik.
park, yokuş kalkışı ve geri geri gitmeyi sorunsuz hallettim, o sırada bana hayırlı olsun dediler.
hatta daha 15 dakikamız var diyip aracı sağa parkettirdiler ve bir cafenin lavabosuna dahi gittiler.

en son geriye bi 500 metre kadar yol kaldı, ana caddeye çıkacağız, caddeye çıktım tam o sırada önümdeki diğer aday yavaş yavaş gitti bende sağından gitmeye başladım, hoca da ya bas gaza geç yada aynı hizadan sürme dedi.
ben de bastım geçtim.
arkadaki hoca da "işte bu kalma sebebin" dedi.

siz ne düşünüyorsunuz? o cümleye fazla mı anlam yüklüyorum sizce.

sonuçlar pazartesi günü açıklanacak.

arkadaşlar var mıdır bilen, nereyi arasam robot çıkıyor, kitliyorlar 46 kuruşu.