Hı?
Edit: Yedim gitti vallahi.
Edit: Yedim gitti vallahi.
Teafountain.com'dan 5 dolarlık alışveriş yaptım. Kargoyla birlikte toplam ücreti göstermeden önce kredi kartı bilgilerimi istiyor. 5 dolarlık şeye farkında olmadan 25 dolar vermek istemiyorum. Nasıl öğrenirim kargo ücretini?
En son savcı 27 yıla kadar hapis istemişti.
Bazen yazılarda/kitaplarda veya dizi/filmlerde görüyorum, örneğin "fransız usülü kremalı çay" içiyorlar. En basitinden portakallı çay filan var. Bunları nereden bulurum da içerim acep?
İstedim ama getirir mi sizce?
Arkadaşlar Türk mitolojisine bakıyorum da neden sürekli Türklerin "gök tengri" inancına yani "tek tanrı" inancına sahip olduğu söyleniyor üstüne bastıra bastıra?
Anladığım kadarıyla Tengri tanrıdan ziyade Ruh demek, yani ingilizcedeki "deity" kelimesinin karşılığı. Kutsal ruh gibi bir şey. Japon mitolojisindeki Tanrılarla aynı yani.
Bakıyorsunuz isimlere, Mergen Tanrı filan var. Hatta islamiyetle ilk buluşmada Allah Tengri deniyor bir iki kitapta.
Yani olayı pek anlayamadım ben. Tengri var, sonra Kayra var (yaratıcı tanrı, karahan), ak ana var; sonra gittikçe aile büyüyor. Tengri'nin Kayra ile arasındaki hiyerarşik bağı çözemesem de açıkça görülüyorki tek tanrı filan yok ortada.
Anladığım kadarıyla Tengri tanrıdan ziyade Ruh demek, yani ingilizcedeki "deity" kelimesinin karşılığı. Kutsal ruh gibi bir şey. Japon mitolojisindeki Tanrılarla aynı yani.
Bakıyorsunuz isimlere, Mergen Tanrı filan var. Hatta islamiyetle ilk buluşmada Allah Tengri deniyor bir iki kitapta.
Yani olayı pek anlayamadım ben. Tengri var, sonra Kayra var (yaratıcı tanrı, karahan), ak ana var; sonra gittikçe aile büyüyor. Tengri'nin Kayra ile arasındaki hiyerarşik bağı çözemesem de açıkça görülüyorki tek tanrı filan yok ortada.
Hı?
Ankara'da nerede bulabilirim?
Pluscanvas'tan bir tablo aldım, geldi sonunda. Açar açmaz boya kokusunu aldım. Benim için kötü bir şey değil tabii ama nedense sanki direkt güneş ışığına maruz kalırsa solar gibi hissettim. Öyle bir durum söz konusu mu?
Geçen bunun Camel versiyonunu sormuştum.
King Crimson'ın Starless parçası olağanüstü güzel geldi bana, bunun gibi diğer parçalarını arıyorum. Dinleyip beğendiğim Moonchild, epitaph, 21th century schizoid man, i talk to the wind gibi parçalar var.
King Crimson'ın Starless parçası olağanüstü güzel geldi bana, bunun gibi diğer parçalarını arıyorum. Dinleyip beğendiğim Moonchild, epitaph, 21th century schizoid man, i talk to the wind gibi parçalar var.
Arasında bir bağ olabilir mi? Birden çok benzer geldi kelimeler bana.
To guide - Gütmek
Guidance - Güdüm (mesela güdümlü füzelerde)
To guide - Gütmek
Guidance - Güdüm (mesela güdümlü füzelerde)
Hı?
Edit: İçimi rahatlattınız lan :(
Edit: İçimi rahatlattınız lan :(
Bundan önceki akşamdan önceki akşam değil de ondan da önceki akşamdan kalma bir tane vejetaryen pizza var (tadım'ın, iğrenç bir şey. böyle üstündeki peynirler, zeytinler filan pizzadan ayrı hareket ediyor. canlı canlı ezine peyniri yediriyorlar sana resmen). Bir dilim pardon, bir tane değil. Yenir mi mikrodalgada ısıtsam? Fırında saklıyordum.
Şimdiye kadar en az 2-3 tane yabancı kemşovcunun bu adamın şarkılarıyla dans ettiğine şahit oldum da.
Neredeyse tüm bilim-kurgu yapımlarında (paralel evren içerenler) paralel evrende herkesin farklı hali var. Ya arkadaş tamam da diğer evrende en ufak şey farklı olsa hiçbir şey aynı olmaz ki. Recep dede 1000 yıl önce arabistanda bir kadını yerine öbür kadınıyla birlikte olsa şu an yeryüzünde belki hiçbir insan aynı olmaz. Niye bu kadar büyük ve basit bir şeyi böyle saçma sapan bir şekilde görmezden geliyorlar? Paralel evren maralel evren, bilim kurgu filan ama film fantezi filmi bile olsa belirli mantık kuralları olur. Hani insanların gözleri burnunun üstünde olur, ağızları bıyığının altında olur. Değil mi? Şimdi gelip bana adamlar paralel evrene gidiyor, bu mu garip geldi demeyin. Çıldırıyorum arkadaş. Yani nasıl böyle bir detay atlanır ki?
Paralel bir şey varsa ya tamamen farklı ya tamamen aynı olacak, bunu bütün bilim-kurgu senaristlerine mektupla yazacağım amk. O raddeye geldi.
Paralel bir şey varsa ya tamamen farklı ya tamamen aynı olacak, bunu bütün bilim-kurgu senaristlerine mektupla yazacağım amk. O raddeye geldi.
Matt Damon ve William Fichtner var ama bu aralar ne zaman böyle film çıksa vasat oluyor (hatta böyle aksiyon temalı başrolünde ünlü bir oyuncu olan gişe filmleri genelde iğrenç oluyor). Karar veremedim. Oblivion'a da bu yüzden gitmemiştim.
Herhalde hepinizin hayatında en az bir kere gözünü kapatıp açtığında uzun bir uykudan uyandığı olmuştur. Normalde elbette insan uyku sırasında geçen vakti anlamaz ama yine de belli bir sürenin geçtiğini hisseder, bilir. Böyle olduğunda bu zaman kavramı tamamen ortadan kalkıyor.
Bunun sebebini tam olarak bilen var mı? Biyolojik saat neyin demiyorum, bana bu durumun o uyku evrelerinden birinde bir aksama vesaire sonucu oluşmuş olabileceği daha mantıklı geliyor.
Bunun sebebini tam olarak bilen var mı? Biyolojik saat neyin demiyorum, bana bu durumun o uyku evrelerinden birinde bir aksama vesaire sonucu oluşmuş olabileceği daha mantıklı geliyor.
Yeni Messi, yeni Justin Timberlake, yeni Tarkan, yeni Hakan Şükür, yeni şu, yeni bu...
Ben hiç görmedim, siz?
Ben hiç görmedim, siz?
Şimdi şöyle bir şey var, hani çoğu şeyin bir bedeli vardır ya; dengeleyici bir bedel. Nasıl anlatılır ki şimdi. Filmlerde birinin hayatını kurtarmak için başkasını öldürmek gerekmesi gibi. Neyse...
Mesela elimizde bir program var. Açılması 5 dakika sürüyor. Ben bunu 5 dakikalık bir işime başlamadan önce de açabilirim, sonra da. Önce açarsam 5 dakikalık işimi halledip geldiğimde açılmış olacak, sonra açarsam 5 dakika beklemem gerekecek. Bu programı işimi yapmaya başlamadan açarsam 5 dakika kazanıyorum ama peki ne kaybediyorum? Yoksa ne getirisi ne de götürüsü mü var? Mesela eğer sonra açsam bile o 5 dakikayı yine bir işle doldurabilecek olma ihtimalim sebebiyle mi hiçbir şey kaybetmiyorum? Ya da önceden yaparak sonradan yapma imkanımdan feragat ediyorum ama aradaki yararlılık farkı benim tercihlerimden dolayı mı ortaya çıkıyor?
Kafam karıştı yahu.
Mesela paranın bulunmasından önce (altının ortak para olması) ticarette akıcılık yoktu. Takas için iki tarafın da birbirinin isteklerini gerçekleştirmeleri gerekiyordu. Para geldi ve inanılmaz bir yarar sağladı, belki ölçülemeyecek derecede bir fayda. Peki ya götürüsü ne oldu? Kimse para hırsı filan demesin şimdi.
Mesela elimizde bir program var. Açılması 5 dakika sürüyor. Ben bunu 5 dakikalık bir işime başlamadan önce de açabilirim, sonra da. Önce açarsam 5 dakikalık işimi halledip geldiğimde açılmış olacak, sonra açarsam 5 dakika beklemem gerekecek. Bu programı işimi yapmaya başlamadan açarsam 5 dakika kazanıyorum ama peki ne kaybediyorum? Yoksa ne getirisi ne de götürüsü mü var? Mesela eğer sonra açsam bile o 5 dakikayı yine bir işle doldurabilecek olma ihtimalim sebebiyle mi hiçbir şey kaybetmiyorum? Ya da önceden yaparak sonradan yapma imkanımdan feragat ediyorum ama aradaki yararlılık farkı benim tercihlerimden dolayı mı ortaya çıkıyor?
Kafam karıştı yahu.
Mesela paranın bulunmasından önce (altının ortak para olması) ticarette akıcılık yoktu. Takas için iki tarafın da birbirinin isteklerini gerçekleştirmeleri gerekiyordu. Para geldi ve inanılmaz bir yarar sağladı, belki ölçülemeyecek derecede bir fayda. Peki ya götürüsü ne oldu? Kimse para hırsı filan demesin şimdi.
Hani şu filmlerde gördüğümüz, orta sırası 7'li-8'li olan uçaklardan.
Bir yakınım hediye etti, kullanmak da istemiyorum hiç ama ayıp olur değiştirmezsem. Deli olacağım yahu. Ben kendi akılsız telefonumla mutluydum. Bu telefon da elim kadar anasını satayım, kütük gibi. Klavye filan da hiç sevmediğim şeyler.
Geçsem mi yoksa benim emektar samsung s5350'yi kullanmaya devam mı etsem? Ne dersiniz?
Geçsem mi yoksa benim emektar samsung s5350'yi kullanmaya devam mı etsem? Ne dersiniz?
www.dr.com.tr
www.dr.com.tr
www.dr.com.tr
www.dr.com.tr
www.dr.com.tr (Bu tam olarak Türk mitolojisi kitabı değil sanırım)
www.dr.com.tr
www.dr.com.tr
www.dr.com.tr
www.dr.com.tr (Bu tam olarak Türk mitolojisi kitabı değil sanırım)
www.eksiduyuru.com
Şuradan Breaking Bad ile Oz'u izledim. Şimdi ne izlesem? Nedense Dexter pek albenili görünmüyor.
İzlediklerim epey alakasız bir şekilde şöyle:
South Park
Family Guy
Supernatural
Doctor Who
Game of Thrones
Himym
Big bang theory
Oz
Breaking Bad
Başka yok galiba, aklıma gelemedi hiç. Bunlardan mesela Supernatural gereğinden 4 sezon fazla sürmüş olacak ve gittikçe boka sarıyor. Her bölüm tek gördüğümüz buiki kardeşin dünyayı kurtarmaya çalışması ve aralarında geçen romantik, tatlı ve bir o kadar da hüzünçlü diyaloglar. Ondan sonracığıma, Doctor Who da çocuk dizisi gibi bir şey oldu mesela. Önceden kendi çapında bir mantığa oturtmuşlardı diziyi ama son sezonlarında iyice saçmalamaya başladılar yine senaryo olarak. Bunların arasından en iyisi Oz'du bana göre.
Şuradan Breaking Bad ile Oz'u izledim. Şimdi ne izlesem? Nedense Dexter pek albenili görünmüyor.
İzlediklerim epey alakasız bir şekilde şöyle:
South Park
Family Guy
Supernatural
Doctor Who
Game of Thrones
Himym
Big bang theory
Oz
Breaking Bad
Başka yok galiba, aklıma gelemedi hiç. Bunlardan mesela Supernatural gereğinden 4 sezon fazla sürmüş olacak ve gittikçe boka sarıyor. Her bölüm tek gördüğümüz buiki kardeşin dünyayı kurtarmaya çalışması ve aralarında geçen romantik, tatlı ve bir o kadar da hüzünçlü diyaloglar. Ondan sonracığıma, Doctor Who da çocuk dizisi gibi bir şey oldu mesela. Önceden kendi çapında bir mantığa oturtmuşlardı diziyi ama son sezonlarında iyice saçmalamaya başladılar yine senaryo olarak. Bunların arasından en iyisi Oz'du bana göre.
fbcdn-profile-a.akamaihd.net 
Aynı o lan. Gençliğinin dişi hali. Saçları da turuncu.
3.bp.blogspot.com
Not: Çok güzel anasını satayım :/
Edit: Kim olduğu önemli değil hacı, uzak durun :(

Aynı o lan. Gençliğinin dişi hali. Saçları da turuncu.
3.bp.blogspot.com

Not: Çok güzel anasını satayım :/
Edit: Kim olduğu önemli değil hacı, uzak durun :(
Neymiş?
Neden bu kadar benziyor?
İkisinde de yaratıcı bir tanrı var, baştanrı. İkisinde de ruhlar (deity) nesil nesil, bazıları üst nesillerin çocuğuyken bazıları bir şekilde üst nesildekilerden yaratılıyor (mesela japon mitolojisinde bir ruhun gölde yıkanmasından sonra kirlerinden binlerce yeni ruh oluşuyor, türklerde de üst nesilden oluşan ruhlar var). Hiyerarşi var, diğerlerini cezalandıran ruhlar görüyoruz. Mesela Tengri Erlik'i cezalandırıyor (ne kadar tanıdık, değil mi? iblis erlik dünya yaratılırken tengriye yamuk yaptığı için cezalandırılıyor ve yeraltı aleminin efendisi oluyor). Tanrılar değil de ruhlar (deity) var. Tanrılar gökte konaklıyorlar, gökte katları var.
Bana inanılmaz benzer geldi bazı detayları.
İkisinde de yaratıcı bir tanrı var, baştanrı. İkisinde de ruhlar (deity) nesil nesil, bazıları üst nesillerin çocuğuyken bazıları bir şekilde üst nesildekilerden yaratılıyor (mesela japon mitolojisinde bir ruhun gölde yıkanmasından sonra kirlerinden binlerce yeni ruh oluşuyor, türklerde de üst nesilden oluşan ruhlar var). Hiyerarşi var, diğerlerini cezalandıran ruhlar görüyoruz. Mesela Tengri Erlik'i cezalandırıyor (ne kadar tanıdık, değil mi? iblis erlik dünya yaratılırken tengriye yamuk yaptığı için cezalandırılıyor ve yeraltı aleminin efendisi oluyor). Tanrılar değil de ruhlar (deity) var. Tanrılar gökte konaklıyorlar, gökte katları var.
Bana inanılmaz benzer geldi bazı detayları.
oi44.tinypic.com 
Şindi şu üst taraftakiler yaptığım nugatlar. Çok da iyi oldular. Merak ettim de, pane harcına bulamadan önce batırdığım yumurta, un ve maden suyu karışımına maden suyu yerine bira koysam nasıl olur?

Şindi şu üst taraftakiler yaptığım nugatlar. Çok da iyi oldular. Merak ettim de, pane harcına bulamadan önce batırdığım yumurta, un ve maden suyu karışımına maden suyu yerine bira koysam nasıl olur?
tinyurl.com
45x30 cm -> %100 kalite.
60x40 cm -> %94 kalite.
Karar veremedim, evde ölçecek bir şey de yok. Ben de uzunlukları ilkokulda "bir parmağın bir santim yevrım" diye öğrenip de sonra parmakları 3 katına çıkan biri olarak tahmin etmekte zorluk çekiyorum.
45x30 cm -> %100 kalite.
60x40 cm -> %94 kalite.
Karar veremedim, evde ölçecek bir şey de yok. Ben de uzunlukları ilkokulda "bir parmağın bir santim yevrım" diye öğrenip de sonra parmakları 3 katına çıkan biri olarak tahmin etmekte zorluk çekiyorum.
Evet o kadar sıkıldım.
Bu din kitaplarında vesaire putperestliğin aşağılanması neden? "Taptıkları şeyi yiyorlar pislikler keh keh" teması niye? Adamlar puta tapmıyor ki, adamlar putun simgelediği şeye tapıyor. Haksız mıyım? Ben çocukluğumdan liseden mezun olana kadar bu aptal din müfredatının putperestlikle taşak geçip putperestliği alaya almasını şaşkınlıkla izledim, hala nasıl böyle bir şey olduğuna inanamıyorum. Şimdi ben bu yazıları yazanlara, onaylayanlara hakaret davası açsam kazanır mıyım? Sinirim bozuluyor aklıma geldikçe yahu.
Mystic Queen: www.youtube.com 
Stationary Traveler: www.youtube.com
Bu tip parçalar arıyorum. Camel'ın birkaç albümünü dinledim ancak albümü baştan sonra dinlemek gerçekten zor iş. Sebebi de o kadar uzun süre dinleyince bir yerden sonra insanın arkadaki müziğe kulak vermeyip kaçırması. Bir de Camel'ın birkaç parçası benim için mükemmelken geri kalan çoğu parçasında bütünlük bile hissetmiyorum. O derece bir tezat var, o yüzden aralardan seçmek hakikaten zor oluyor. Bilmiyorum, belki dinledikçe çoğunu seveceğimdir. Birkaç parçalarında öyle oldu çünkü. Neyse, fazla uzatmayayım. Öyle işte.
Edit: Rajaz'ı dinledim ama ben de en az senin kadar yeniyim gruba, o yüzden öyle olmadı :)

Stationary Traveler: www.youtube.com

Bu tip parçalar arıyorum. Camel'ın birkaç albümünü dinledim ancak albümü baştan sonra dinlemek gerçekten zor iş. Sebebi de o kadar uzun süre dinleyince bir yerden sonra insanın arkadaki müziğe kulak vermeyip kaçırması. Bir de Camel'ın birkaç parçası benim için mükemmelken geri kalan çoğu parçasında bütünlük bile hissetmiyorum. O derece bir tezat var, o yüzden aralardan seçmek hakikaten zor oluyor. Bilmiyorum, belki dinledikçe çoğunu seveceğimdir. Birkaç parçalarında öyle oldu çünkü. Neyse, fazla uzatmayayım. Öyle işte.
Edit: Rajaz'ı dinledim ama ben de en az senin kadar yeniyim gruba, o yüzden öyle olmadı :)
Baktım da bulamadım sanki.
"Far over the Misty Mountains cold,
To dungeons deep and caverns old."
İzlediğimden beri ayda bir kafama takılıyor arkadaş. Ya neden zindan derin de mağara eski? Mağara derin, zindan eski olsa daha mantıklı değil mi? :(
To dungeons deep and caverns old."
İzlediğimden beri ayda bir kafama takılıyor arkadaş. Ya neden zindan derin de mağara eski? Mağara derin, zindan eski olsa daha mantıklı değil mi? :(
Elbette normal hayatımda bu tarz bir şeye ihtiyacım yok ama bazen çok sinir bozucu hale geliyor bu. Mesela çello çalarken veya gitar çalarken iki elimle ayrı ayrı hareketler yapabiliyorum tabii ki ama bu yine kafamda bu hareketleri birleştiriyor olmamdan. İki elimle alakasız iki ritim tutarken inanılmaz zorluk çekiyorum. Hiç denemedim ama mesela piyano çalmayı denesem eminim böyle bir sıkıntı çıkacak. Acaba bu herkeste fabrika ayarı mı yoksa bende mi bir sıkıntı var?
Yurtdışında birkaç yerde görmüştüm. Böyle siyah sac ocak gibi bir şey, yani bükey dairesel bir metal plaka benziyor. Adamın vurduğu yere göre telli çalgı sesi de çıkarıyordu, org tarzı sesler de. İlginç bir alet şimdi pek detayını hatırlayamadım.
Geçenlerde iltihap sebebiyle diş doktoruna gitmiştim. Galiba 2 hafta filan oldu. Neyse, bu vakitten beri her sabah kalktığımda ve her gece yatarken dişlerimi fırçalamaya dikkat ediyorum. Hatta doğru fırçalama tekniğini filan hepisini yaladım yuttum. Diş etimden dişe doğru süpürme hareketiyle fırçalıyorum dişlerimi, sonunda da ağzımdakini tükürüyorum ama çalkalamadan bırakıyorum. Bir şişe de gargara bitirdim kullandığım antibiyotikle beraber.
Gelgelelim birkaç gündür dişlerimde lekeler görmeye başladım. Sarı tabakalar, dipler ve özellikle kenarlarda yeşil lekeler... Ne bunun sebebi? Çok canımı sıkmaya başladı bu iş.
Not: Sigara kullanmıyorum, diyetimi/beslenmemi değiştirmedim. Çay/kahve gibi içecekleri kullanımımda hiçbir değişiklik yok. Diş fırçam yeni, diş macunum aynı. Glisterol mü ne.
Gelgelelim birkaç gündür dişlerimde lekeler görmeye başladım. Sarı tabakalar, dipler ve özellikle kenarlarda yeşil lekeler... Ne bunun sebebi? Çok canımı sıkmaya başladı bu iş.
Not: Sigara kullanmıyorum, diyetimi/beslenmemi değiştirmedim. Çay/kahve gibi içecekleri kullanımımda hiçbir değişiklik yok. Diş fırçam yeni, diş macunum aynı. Glisterol mü ne.
Samimi olsun olmasın eski arkadaşların numaralarını toparlasam, belirli bir sıklıkta (2 ay, 3 ay, 4 ay; ne olursa artık) arayıp hâl hatır sorsam. Çok mu kasıntı olur, bir süre sonra yapmacık bir hâl mi alır?
Herhangi bir sosyal ağ (şimdi de medya oldu ya adı) hesabım yok, sevmiyorum kullanmayı. Ama mesela arkadaşlarla nadiren tekrar buluştuğumuzda özlediğimi fark ediyorum. Böyle bir şey yapmak aklıma geldi ama ben hevesimi alıp tekrar aramayabilirim, insanları rahatsız etmeye başlayabilirim bir süre sonra vs. Bilemedim yani.
Herhangi bir sosyal ağ (şimdi de medya oldu ya adı) hesabım yok, sevmiyorum kullanmayı. Ama mesela arkadaşlarla nadiren tekrar buluştuğumuzda özlediğimi fark ediyorum. Böyle bir şey yapmak aklıma geldi ama ben hevesimi alıp tekrar aramayabilirim, insanları rahatsız etmeye başlayabilirim bir süre sonra vs. Bilemedim yani.
gregwilliams.com 
Diyelim ki bu resim bir sekmede duruyor, o sekmeye tıkladığımda resim 2-3 kere değişim geçiriyor ve sonunda kalıyor öyle. Değişimden kastım Reçıl'ın o ayrı ayrı duran saç telleri filan görüntü olarak bozuluyor da düzeliyor 1-2 kere.
Resimde mi bir şey var yoksa bilgisayarda mı? Hani olur ya (8 yıldır formatsız aynı bilgisayarı kullanmış biri olarak çok iyi biliyorum) arada bilgisayarda sebebini kestiremediğiniz küçük gariplikler, onun gibi bir şey galiba.
Sizde oluyor mu? Başka sekmede açmanız lazım ama.
Edit: Bakın buraya koyduğum resmi yanındaki tuşa tıklayıp açtığımda olmadı mesela. Acaba browserdan mı? Çok ilginç yahu.

Diyelim ki bu resim bir sekmede duruyor, o sekmeye tıkladığımda resim 2-3 kere değişim geçiriyor ve sonunda kalıyor öyle. Değişimden kastım Reçıl'ın o ayrı ayrı duran saç telleri filan görüntü olarak bozuluyor da düzeliyor 1-2 kere.
Resimde mi bir şey var yoksa bilgisayarda mı? Hani olur ya (8 yıldır formatsız aynı bilgisayarı kullanmış biri olarak çok iyi biliyorum) arada bilgisayarda sebebini kestiremediğiniz küçük gariplikler, onun gibi bir şey galiba.
Sizde oluyor mu? Başka sekmede açmanız lazım ama.
Edit: Bakın buraya koyduğum resmi yanındaki tuşa tıklayıp açtığımda olmadı mesela. Acaba browserdan mı? Çok ilginç yahu.
Merak ettim de bir an :/
Saçlarımın uçları düğüm oluyor, çok uzun zamandır oluyor bu. Çok dert etmiyorum aslında ama kırıkları çok artırıyor galiba. Bu zamana kadar hep anamın elidor (normal saçlar için) kremini kullandım.
Her sabah banyo (duş değil, direk banyo) yapma ve saçımı kurumaya bırakma alışkanlığım var. Böyle yapınca kendi kendine lüle lüle biraz da kıvırcık bir hâl alıyor (kurutsam aynısı olur mu bilmiyorum çünkü hiç denemedim). Merak ettiğim şey acaba başka bir kreme geçsem bu düğüm olma olayı sona erer mi? Saçlarımı taramıyorum çünkü taradığım zaman inanılmaz derecede kabarıyor.
Her sabah banyo (duş değil, direk banyo) yapma ve saçımı kurumaya bırakma alışkanlığım var. Böyle yapınca kendi kendine lüle lüle biraz da kıvırcık bir hâl alıyor (kurutsam aynısı olur mu bilmiyorum çünkü hiç denemedim). Merak ettiğim şey acaba başka bir kreme geçsem bu düğüm olma olayı sona erer mi? Saçlarımı taramıyorum çünkü taradığım zaman inanılmaz derecede kabarıyor.
Adamın canlı performanslarını ilk defa geçen gün izlemeye başladım (gençliği tabii) ve çok ilginç geldi. Adam çok dişi duruyor, hem de homofobik düşünceler uyandıracak şekilde değil. Bildiğin güzel adam yani, böyle insan çok gördüm ama hiç özellikle dişil hareketlerde bulunanını görmediydim. Neyse, internette öyle olmadığına dair referans olarak karısı ve çocukları, yattığı groupieler filan gösteriliyor. Kırık derken mizahi olarak söylüyorum zira hakaret etmiyorum adama. Dün de bunun kadın kıyafeti giyinmiş ve diğer ünlü bir keltoş abimizle öpüşürken çekilmiş fotoğraflarını gördüm. Mesele ne?
Bir de adam beğendiğim bir kadına benziyor anasını satayım kafam karışık duyuru yardım edin :(
www.youtube.com
(Adamı önden gösteriyorlar çükünü, arkadan gösteriyorlar minnacık götünü görüyoruz direk. Bizi yoldan mı çıkarmaya çalışıyor bu şeytan!)
Bir de adam beğendiğim bir kadına benziyor anasını satayım kafam karışık duyuru yardım edin :(
www.youtube.com

Nereye baksam "a singing" yazıyor. Nasıl yani? Arkadaş insan zahmet eder de iki kelime daha ekleyip açıklar, bu nedir yahu. "A singing" ne? "Tralaylay" gibi bir şey mi yani ya da "Hoppada şinanay" filan?
Böyle bir şey var kafamda ne zamandır ama ailemin mezhebi bu kadar geniş mi diye şüphe içindeyim. Sizce bastırmalı mı? Bir şey diyeceklerini pek sanmıyorum ama tepkilerini gerçekten kestiremiyorum. Gelip gelip dalga geçebilecek ya da çok sert çıkabilecek bir babam var, geçmişte yaşadıklarımı göz önüne aldığımda hakikaten bilemiyorum yani.
oi44.tinypic.com
tinyurl.com
Edit: Oglim beğenmesi değil lan mesele :/
oi44.tinypic.com

tinyurl.com
Edit: Oglim beğenmesi değil lan mesele :/
Şimdi adra (ben) var, nazmiye var, richard var bir de rachel var. Kusura bakmayın, bu aralar çok popüler oldu böyle anlatmak ben de bir deneyeyim dedim (sırf ibneliğine de olabilir).
Nazmiye benim liseden sınıf arkadaşım ama çok samimi değildik. Rachel nazmiyenin çift yumurta ikizi, yani kardeşler. Ben bu rachelı lisedeyken 1-2 kez görmeme rağmen adamakıllı yüzüne bile bakmıyorum. Liseden sonra yılda 1-2 kez buluşma oluyor. Nazmiye bu buluşmalara rachelı da getiriyor. Benim bu buluşmalarda rachelı gördüğüm anda ayarım bozuluyor ama her seferinde 1 hafta aklımı meşgul ettikten sonra mecburen yok olup gidiyor o hisler. Buluşmalarda en az 15 kişi oluyor. Bu son buluşmada ben rachela abayı yakıyorum galiba. Ama görseniz ne tatlı :/ Neyse, ben o gün bununla muhabbet ediyorum etmesine ama nasılsa 1 hafta kafamı meşgul edecek sonra unutacağım diye adım atma gibi bir derdim yok (bu adım atma deyiminden de nefret ediyorum, söylemiş miydim?). Neyse, bu gün tam 1 hafta oldu ama bu sefer biraz farklı oldu galiba, belki de ben kafamda büyüttüm. Hatta belki değil direk böyle. Neyse, sonuçta olan oldu. Bu kız başka bir şehirde okuyor, anladığım kadarıyla sevgilisi de yok (ah bir de arenbi dinlemese) ama aramızda hiçbir bağ yok. Bende nazmiyenin de numarası yok mesela, richard bu nazmiye ve rachella arası iyi olan bir arkadaş. Benimle de arası iyidir ama çok nadiren iletişime geçiyoruz, bu vatandaşın herkesle arası iyi olduğundan kendime pek pay çıkarmak istemiyorum. Ama richard da nazmiye de ayrı ayrı çok canayakın insanlar.
Şimdi lisedeyken de ben bu nazmiyenin ve richardın en iyi arkadaşı olan melek gibi bir kıza aşıktım ama peşinden koşmazdım. Ara sıra gül resimleri çizer dolabına koyardım filan. Bu yüzden ben olur da nazmiyenin çift yumurta ikizi rachela herhangi bir yakınlaşma eyleminde bulunursam acaba nazmiye "bu oğlanın benimle bir derdi mi var da etrafımdaki insanlara dadanıyor sürekli" diye düşünmesini de istemiyorum. Neyse, bir de piknik meselesi vardı bak, evet piknik. Bu son buluşmada "ramazan bittikten sonra piknik yapalım" diye bir konuşma oldu ama bunun sadece lafta kalacağı ilk andan itibaren zaten belliydi. Ben uğraşsam ayarlarım bu pikniği elbette, yine de garantisi yok.
Şimdi önümde iki seçenek var:
a) Unutacağım, mecburen gidecek.
b) Pikniği ayarlayacağım ve orada bir şekilde muhabbeti ilerletmeye çalışacağım ve/veya direkt olarak onu daha yakından tanımak istediğimi (ıyy) söyleyeceğim.
b1) Bundan önce richarddan nazmiyenin telefon numarasını isteyip nazmiyeyi bir yere davet edecek ve bu konuyu konuşacağım, dediğim gibi kendi canayakın biri (bildiğim kadarıyla) ve olabildiğince dürüst olmak istiyorum konuşursam. Hem "uzak dur"dan "şöyle şöyle yap"a kadar her türlü tavsiyesini dinlemiş olurum. Ama aramızı yapması gibi bir şey istemeyeceğim ve bunu da söyleyeceğim ona. Burada onun bunu gidip kardeşine söyleme ihtimali çok yüksek, bu pek istemediğim bir şey.
b2) Bundan önce richardla bu konuyu konuşacağım.
b3) Hiç kimseyle bu konuyu konuşmayacak, pikniği ayarlamaya çalışacak ve aramızda hiçbir bağ olmayan rachella bir şekilde aşina bir hale gelmeye çalışacağım ama bir günde ne kadar yakınlaşılır ki bir insanla, onun niyeti olsa dahi bir günde ne kadar ileri gidilebilir? Bu elbette bu üç alt şıkın birden bug'ı.
Heh işte böyle. Napsak?
Not: Kıza yavşak görünmek istemiyorum ama aramızda hiçbir bağ yok ve ben direkt olmaktan başka bir çare göremiyorum.
Not: Hiçbir sosyal medya hesabım yok, zaten sosyal medyadan yavşamak kadar iğrenç bir şey de yok.
Edit: Kızın adı rachel çünkü rachel weisz'e benziyor, en azından bence benziyor tamam mı!
Nazmiye benim liseden sınıf arkadaşım ama çok samimi değildik. Rachel nazmiyenin çift yumurta ikizi, yani kardeşler. Ben bu rachelı lisedeyken 1-2 kez görmeme rağmen adamakıllı yüzüne bile bakmıyorum. Liseden sonra yılda 1-2 kez buluşma oluyor. Nazmiye bu buluşmalara rachelı da getiriyor. Benim bu buluşmalarda rachelı gördüğüm anda ayarım bozuluyor ama her seferinde 1 hafta aklımı meşgul ettikten sonra mecburen yok olup gidiyor o hisler. Buluşmalarda en az 15 kişi oluyor. Bu son buluşmada ben rachela abayı yakıyorum galiba. Ama görseniz ne tatlı :/ Neyse, ben o gün bununla muhabbet ediyorum etmesine ama nasılsa 1 hafta kafamı meşgul edecek sonra unutacağım diye adım atma gibi bir derdim yok (bu adım atma deyiminden de nefret ediyorum, söylemiş miydim?). Neyse, bu gün tam 1 hafta oldu ama bu sefer biraz farklı oldu galiba, belki de ben kafamda büyüttüm. Hatta belki değil direk böyle. Neyse, sonuçta olan oldu. Bu kız başka bir şehirde okuyor, anladığım kadarıyla sevgilisi de yok (ah bir de arenbi dinlemese) ama aramızda hiçbir bağ yok. Bende nazmiyenin de numarası yok mesela, richard bu nazmiye ve rachella arası iyi olan bir arkadaş. Benimle de arası iyidir ama çok nadiren iletişime geçiyoruz, bu vatandaşın herkesle arası iyi olduğundan kendime pek pay çıkarmak istemiyorum. Ama richard da nazmiye de ayrı ayrı çok canayakın insanlar.
Şimdi lisedeyken de ben bu nazmiyenin ve richardın en iyi arkadaşı olan melek gibi bir kıza aşıktım ama peşinden koşmazdım. Ara sıra gül resimleri çizer dolabına koyardım filan. Bu yüzden ben olur da nazmiyenin çift yumurta ikizi rachela herhangi bir yakınlaşma eyleminde bulunursam acaba nazmiye "bu oğlanın benimle bir derdi mi var da etrafımdaki insanlara dadanıyor sürekli" diye düşünmesini de istemiyorum. Neyse, bir de piknik meselesi vardı bak, evet piknik. Bu son buluşmada "ramazan bittikten sonra piknik yapalım" diye bir konuşma oldu ama bunun sadece lafta kalacağı ilk andan itibaren zaten belliydi. Ben uğraşsam ayarlarım bu pikniği elbette, yine de garantisi yok.
Şimdi önümde iki seçenek var:
a) Unutacağım, mecburen gidecek.
b) Pikniği ayarlayacağım ve orada bir şekilde muhabbeti ilerletmeye çalışacağım ve/veya direkt olarak onu daha yakından tanımak istediğimi (ıyy) söyleyeceğim.
b1) Bundan önce richarddan nazmiyenin telefon numarasını isteyip nazmiyeyi bir yere davet edecek ve bu konuyu konuşacağım, dediğim gibi kendi canayakın biri (bildiğim kadarıyla) ve olabildiğince dürüst olmak istiyorum konuşursam. Hem "uzak dur"dan "şöyle şöyle yap"a kadar her türlü tavsiyesini dinlemiş olurum. Ama aramızı yapması gibi bir şey istemeyeceğim ve bunu da söyleyeceğim ona. Burada onun bunu gidip kardeşine söyleme ihtimali çok yüksek, bu pek istemediğim bir şey.
b2) Bundan önce richardla bu konuyu konuşacağım.
b3) Hiç kimseyle bu konuyu konuşmayacak, pikniği ayarlamaya çalışacak ve aramızda hiçbir bağ olmayan rachella bir şekilde aşina bir hale gelmeye çalışacağım ama bir günde ne kadar yakınlaşılır ki bir insanla, onun niyeti olsa dahi bir günde ne kadar ileri gidilebilir? Bu elbette bu üç alt şıkın birden bug'ı.
Heh işte böyle. Napsak?
Not: Kıza yavşak görünmek istemiyorum ama aramızda hiçbir bağ yok ve ben direkt olmaktan başka bir çare göremiyorum.
Not: Hiçbir sosyal medya hesabım yok, zaten sosyal medyadan yavşamak kadar iğrenç bir şey de yok.
Edit: Kızın adı rachel çünkü rachel weisz'e benziyor, en azından bence benziyor tamam mı!
www.habervaktim.com
Mesele ekşisözlükçüleri korumak değil (hiç sevmiyorum sizi ibneler), bu aralar bu haberlerden yüzlerce var. Gerçekten böyle aşağılık ve aptalca bir yolla hedef göstermenin, hakarete girişmenin cezası yok mu?
Mesele ekşisözlükçüleri korumak değil (hiç sevmiyorum sizi ibneler), bu aralar bu haberlerden yüzlerce var. Gerçekten böyle aşağılık ve aptalca bir yolla hedef göstermenin, hakarete girişmenin cezası yok mu?